oruc kefaret ucreti 2021 / oruç kefareti ne kadar?

Oruc Kefaret Ucreti 2021

oruc kefaret ucreti 2021

Fidye (Oruç kefareti) kaç lira? Oruç tutamayan günlük ne kadar para verecek ?

Diyanet İşleri Başkanlığı, yılı için fitre ve Fidye miktarını açıkladı. Buna göre oruç tutulmayan biri, Diyanet tarafından belirlenen fitre/fidye miktarını oruç tutamadığı gün sayısı ile çarpınca ne kadar para vereceği ortaya çıkar. Bununla birlikte her bir mükellef (fitre veren kişi) bir günlük kendi gıda harcamasına denk düşecek meblağı ya da daha fazlasını fitre/fidye olarak da verebilir. Peki Oruç tutamayan günlük ne kadar para verecek ? Fidye (Oruç kefareti) kaç lira?

ORUÇ KEFARETİ KAÇ LİRA? (FİDYE MİKTARI)

Oruç fidyesinin tutarı fıtır sadakası kadardır. yılı için fitre miktarı 28,00 TL olarak belirlendi. Belirlenen bu miktar aynı zamanda, günlük fidye miktarıdır.

ORUÇ TUTAMAYAN GÜNLÜK KAÇ PARA VERECEK ?

Din İşleri Yüksek Kurulu, yılı Ramazan ayı için fitre miktarının 28 TL olarak belirlendiğini açıkladı.

Diyanet tarafından fidye (oruç kefareti) bedeli de fitre miktarı kadardır. Yani Oruç tutamayan biri, günlük 28,00 TL para verecek. Oruç tutamadığı gün sayısıyla 28 sayısı çarpılarak verilecek para miktarı ortaya çıkar.

Oruç tutamayan birinin yılı için fidye amacıyla bir ihtiyaç sahibine ödeyeceği günlük para 28 liradır. Kişi 30 gün oruç tutamayacaksa ödenecek fidye miktarı TL'dir.

FİDYE (ORUÇ KEFARETİ) KİMLERE VERİLMEZ

Oruç fidyesi, fıtır sadakasında olduğu gibi onları verecek kişinin bakmakla yükümlü olmadığı yoksul Müslümanlara verilir. Fıtır sadakası ve oruç fidyesini vermek durumunda olan kimsenin bunlardan doğrudan ya da dolaylı olarak yararlanmaması esastır. Zekât için de aynı kural geçerlidir. Bu sebeple bir kimse zekâtını, fıtır sadakasını ve fidyesini üst soy ve alt soyuna veremez.

ORUÇ TUTMAMAYI MÜBAH KILAN MANZERETLER NELERDİR?

İslam dini, ilke olarak kişileri güçleri nispetinde sorumlu tutmuş, güçlerini aşan veya sıkıntıya yol açan durumlarda kolaylaştırıcı hükümler getirmiştir. Bu genel ilke uyarınca farz olan Ramazan orucu ibadetini belli şartlara bağlı olarak erteleme konusunda bazı ruhsatlar getirilmiştir. Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyrulmuştur:

"Ey inananlar! Oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi, Allah'a karşı gelmekten sakınasınız diye, size de sayılı günlerde farz kılındı. İçinizden hasta olan veya yolculukta bulunan, tutamadığı günler sayısınca diğer günlerde tutar. Oruca dayanamayanlar, bir düşkünü doyuracak kadar fidye verir. Kim gönülden iyilik yaparsa, o iyilik kendisinedir. Eğer bilirseniz, oruç tutmanız sizin için daha iyidir." (Bakara, 2/)

İslam âlimleri bu ayet-i kerime ve ilgili hadislere dayanarak Ramazan orucunu tutmamayı mubah kılan mazeretleri şöylece sıralamışlardır:

a) Yolculuk: Ramazan'da sefer mesafesi (en az doksan km.) bir yere gitmek için yola çıkacak olan kimse, geceden oruca niyet etmeyebilir. Fakat niyet ettikten sonra gündüzün yolculuğa çıksa bu yolculuk esnasında meşru başka bir mazereti bulunmazsa orucunu bozmamalıdır. Başlanan bir ibadetin mazeret yoksa tamamlanması gerekir. Sefer bir mazeret olduğu için, eğer orucunu seferîliği başladıktan sonra bozarsa kendisine keffâret gerekmez, sadece kaza gerekir (İbn Âbidîn, Reddü'l-muhtâr, III, ).

b) Hastalık: Oruç tuttuğu zaman, hastalığının artmasından veya uzamasından endişe edilen kimse ile hastalığı sebebiyle oruç tutmakta zorlanan kişiler için, iyileştikten sonra kaza etmek üzere Ramazan ayında oruç tutmamalarına ruhsat tanınmıştır. Oruç tutması hâlinde hasta olacağı doktor tarafından bildirilen kimse de hasta hükmündedir.

c) Yaşlılık: Oruç tutamayacak kadar yaşlı olan kimseler, oruç tutmayıp yerine fidye verebilirler. Bakara sûresinin âyetinde, bu şekilde olup da oruca güç yetiremeyenlerin, oruç tutmayıp fidye vermeleri gerektiği hükme bağlanmıştır. İyileşme umudu olmayan hastalar da aynı hükme tabidir.

d) İleri derecede açlık, susuzluk: Açlık veya susuzluk sebebi ile beden ve ruh sağlığının ciddi derecede zarar görmesi söz konusu olan kimse orucunu bozabilir. Sağlık şartları düzelmesi hâlinde bozulan oruç Ramazan'dan sonra kaza edilir.

Böyle bir kimsenin orucuna devam etmesi ölümüne sebep olacak nitelikte ise, orucunu açmaması yani oruca devam etmesi haram olur.

e) Zor ve meşakkatli işlerde çalışmak: Esas itibarıyla bir insanın ibadetlerini normal bir şekilde yapmasını engelleyecek zor ve ağır işlerde çalışması veya çalıştırılması doğru değildir. Ancak kişisel veya toplumsal zorunluluklar, bazılarının böyle işlerde çalışmalarını gerektirebilmektedir. Böyle durumda bulunan bir kişi, oruç tuttuğu takdirde sağlığına bir zarar gelmesinden korkuyorsa, orucunu tutmayabilir. Bu durumda olanlar, izin günlerinde veya müsait zamanlarda tutamadıkları oruçlarını kaza etmelidirler.

f) Gebe ve emzikli olmak: Oruç tuttuğu takdirde kendisinin veya çocuğunun zarar görmesi muhtemel olan gebe veya emzikli kadınlar da, sağlık durumu oruç tutmak için elverişli olmayanlar arasında değerlendirilmiştir. Bu durumda olanlar da oruç tutmayabilirler. Hatta zarar görme ihtimali kuvvetli ise tutmamaları gerekir. Durumları normale döndüğünde tutamadıkları oruçları kazâ ederler (Sahnûn, el-Müdevvene, I, ; Şîrâzî, el-Mühezzeb, I, ; İbn Kudâme, el-Kâfî, I, ; Kâsânî, Bedâî', II, 97).

Fakihler oruç tutmama ruhsatını Kur'an ve Sünnet'te zikredilen sebeplerle sınırlı tutmayı tercih etmiş, bunların ortak özelliği meşakkat olsa bile, her meşakkatli durumda oruç tutulmayabileceğini söylemekte temkinli davranmışlardır (İbn Kudâme, el-Kâfî, I, ).

Ruhsata gerekçe olan hâl ortadan kalkınca tutulamayan oruçlar kaza edilir. İyileşmesi mümkün olmayacak şekilde hasta olmak, ya da aşırı yaşlı bulunmak gibi oruç tutmaya sürekli bir engelin bulunması hâlinde tutulamayan her oruç için bir fidye verilir. Bir oruç fidyesi bir fıtır sadakası miktarıdır. Bir fıtır sadakası ise, bir kimseyi orta hâllisi ile bir gün doyurabilecek yiyecek miktarı veya bunun parasal karşılığıdır.

Herhangi bir yerden koli alıp LÖSEV’e ve lösemili çocuklara iletebilir miyim?

Herhangi bir yerden alacağınız koli veya ürünleri LÖSEV’e iletebilirsiniz. Ancak, LÖSEV bünyesinde dağıtımı gerçekleşen kolilerde yer alan tüm ürünlerin analizleri yapılmakta ve lösemili ve kanserli çocuk ve hastaların tüketimine uygun olduğu onaylanmaktadır. Dışarıdan alınan pek çok pakette bulunan gazlı içecekler, hazır toz yiyecekler veya toksik oranı yüksek gıdalar hastalarımız tarafından tüketilememektedir. Dolayısıyla LÖSEV’in denetleyerek hazırlamış olduğu gıda paketlerini tercih etmeniz lösemili ve kanserli çocuklarımız ile hastalarımız için daha sağlıklı olacaktır. LÖSEV Ramazan Paketlerimiz için lütfen tıklayınız


 

Fıtır(Fitre) sadakası nedir ve ne zaman verilir?

Halk arasında fitre diye bilinen fıtır sadakası (sadaka-i fıtır); insan olarak yaratılmanın ve Ramazan orucunu tutup bayrama ulaşmanın bir şükrü olarak; dinen zengin olup Ramazan ayının sonuna yetişen müslümanın, belirli kimselere vermesi vacip olan bir sadakadır (Nevevî, el-Mecmû’, VI, ). Vacip oluşu, sünnetle sabittir (Buhârî, Zekât, ; Müslim, Zekât, ; Ebû Dâvûd, Zekât, 18; İbn Mâce, Zekât, 21). Kişi, kendisinin ve küçük çocuklarının fitrelerini vermekle yükümlüdür. Hz. Peygamber, köle-hür, büyük-küçük, kadın-erkek her müslümana fitrenin gerektiğini ifade etmiştir (Ebû Dâvûd, Zekât, 20).

Fıtır sadakasının vacip olma zamanı Ramazan bayramının birinci günü olmakla birlikte, bayramdan önce de verilebilir. Hatta bu daha faziletlidir. Bununla birlikte, bayram günü veya daha sonra da verilebilir. Ancak, bayram namazından önce verilmesi müstehap kabul edilmiştir.Şâfiî mezhebinde ise; fitreyi, meşru bir mazeret bulunmadıkça bayramın birinci gününün gün batımından sonraya bırakmak haramdır. Fitreyi Ramazan’ın ilk günlerinde vermek de caizdir (Nevevî, el-Mecmû’, VI, ).Fitrenin hedefi, bir fakirin içinde yaşadığı toplumun hayat standardına göre bir günlük yiyeceğinin karşılanması, böylece bayram sevincine iştirak etmesine katkıda bulunmaktır.Günümüzde fıtır sadakası miktarının belirlenmesinde, kişinin bir günlük (iki öğün) normal gıda ihtiyacını karşılayacak miktarın ölçü alınması daha uygundur. Kişi dinen zengin sayılanlara, usûlüne (anne, baba, dedeler ve nineler), fürûuna (çocuk ve torunlar) ve eşine fıtır sadakası veremez. Fitreler bir fakire verilebileceği gibi, birkaç fakire de dağıtılabilir. (Merğînânî, el-Hidâye, II, ). Ancak bir kişiye verilen miktar bir fitreden az olmamalıdır.

Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı

 

senesi için fitre miktarı ne kadar olmalıdır?

Din İşleri Yüksek Kurulu,  yılı Ramazan ayının başlangıcından yılı Ramazan ayının başlangıcına kadar olan süre için fitre miktarını 40,00 TL olarak belirledi.

Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı

 

Fidye nedir, hangi durumlarda gerekir?

Fidye, bir kimseyi bulunduğu sıkıntılı durumdan kurtarmak için ödenen bedel demektir. Dinî bir terim olarak ise, oruç ibadetinin eda edilememesi sebebiyle veya hac ibadetinin edası sırasında işlenen birtakım kusurların giderilmesi için ödenen maddi bedeli ifade eder. Kur’an-ı Kerim’de, “Oruç tutmaya güç yetiremeyenler, bir yoksul doyumu fidye öder.” (Bakara, 2/) buyrulmaktadır. Buna göre ihtiyarlık ve şifa ümidi olmayan bir hastalık sebebiyle oruç tutamayan kimse, daha sonra bu oruçları kaza etme imkânı bulamazsa, her gününe karşılık bir fidye öder (Serahsî, el-Mebsût, III, ; İbn Kudâme, el-Muğnî, IV, ).

Öte yandan Şâfiîlere göre Ramazan ayının kaza borcu herhangi bir mazeret olmaksızın yerine getirilmeden, öteki Ramazan gelecek olursa, kaza borcuna ilaveten bir de fidye ödeme yükümlülüğü ortaya çıkar (Nevevî, el-Mecmû’, VI, ; Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, I, ). Şâfiî mezhebinde fidye ödeme yükümlüğünün ortaya çıktığı bir diğer mesele de gebe ve emzikli kadınlarla ilgilidir. Emzirme ve hamilelik sebebiyle çocuğunun sağlığı hakkında endişe duyan annelerin, oruç tutamadıkları günleri hem kaza etmeleri hem de fidye vermeleri gerekir. Fakat çocuk hakkında değil de kendileri hakkında endişe ederlerse o zaman sadece kaza gerekir (Nevevî, el-Mecmû’, VI, ). Hac ve umre ile ilgili görevler yerine getirilirken meydana gelen bazı eksiklikler için uygulanması gereken maddi yaptırım da fidye kapsamına girer (Bakara, 2/). Bir fidye, bir kişiyi bir gün doyuracak yiyecek miktarı veya bunun ücretidir. Bu da “sadaka-i fıtır” ile aynı miktarı ifade eder. Bu, fidyenin asgari ölçüsüdür. İmkânı olanların daha fazla vermesi daha iyidir (Bakara, 2/; Merğînânî, el-Hidâye, II, ). 

Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı
 

Oruç fidyesi kimlere verilebilir?

Oruç fidyesi, tıpkı fıtır sadakasında olduğu gibi onları verecek kişinin bakmakla yükümlü olmadığı yoksul müslümanlara verilir. Fıtır sadakası ve oruç fidyesini vermek durumunda olan kimsenin bunlardan doğrudan ya da dolaylı olarak yararlanmaması esastır. Zekât için de aynı kural geçerlidir. Bu sebeple bir kimse zekâtını, fıtır sadakasını ve fidyesini kendi usûl (üst soy) ve fürûuna (alt soy) veremez.

Usûl, bir kimsenin anası, babası, dede ve nineleri; fürû ise, çocukları, torunları ve onların çocuklarıdır. Yine, bir kimse hanımına zekât, fitre ve fidyesini veremeyeceği gibi, hanımı da kocasına bunları veremez. Bunların dışındaki kardeş, teyze, dayı, amca, hala ve onların çocukları, gelin, damat, kayınpeder ve kayınvalide gibi akrabalar zengin değillerse kendilerine zekât, fitre ve fidye verilebilir (Zeylaî, Tebyîn, I, ).
Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı 
 

Zekât nedir?

Zekât dinen zenginlik ölçüsü kabul edilen miktarda (nisap) mala sahip olan kimselerin Allah rızası için muayyen kişilere vermesi gereken belli miktarı ifade eder. Zekâtın farz olması için şartlar; malların nisaba ulaşması yanında nâmî (üreyici/artıcı) olması, sahip olunduğu andan itibaren üzerinden bir yıl geçmesi, bir yıllık borcundan ve aslî ihtiyaçlardan fazla olmasıdır.
Nisap, zekâtla yükümlü olmak için esas alınan zenginlik ölçüsüdür. Bu ölçü, altında 20 miskal ( gr), devede 5, sığırda 30, koyun ve keçide 40 adettir.
Zekâtın kimlere verileceği Kur’an-ı Kerim’de ayrıntılı şekilde açıklanmış (Tevbe, 9/60), nisabı da hadislerde belirtilmiştir (Buhârî, Zekât, 32, 36, 38, 43). Buna göre temel ihtiyaçları dışında nisap miktarı mala sahip olan kişi diğer şartlar da yerine gelmişse bu mallarının zekâtını vermesi gerekir (Kâsânî, Bedâî’, II, 4 vd).
Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı
 

Zekât ve fitre, hayır kurumlarına verilebilir mi?

Zekâtın verileceği yerler, Tevbe sûresinin âyetinde belirlenmiştir. Buna göre zekât, ilke olarak fakirlerin ve ihtiyaç sahibi bireylerin hakkıdır. Bu itibarla, belirli şartları taşıyan müslümanların yükümlü oldukları zekât ve fıtır sadakasının, Kur’an-ı Kerim’de belirlenen yerler dışında herhangi bir yere verilmesi veya cami, köprü, yol, okul, su gibi hayır işlerine sarf edilmesi, Hanefîlerce caiz görülmemiştir. Bu esas gözetilmeksizin zekât niyeti ile yapılan ödemeler zekât yerine geçmez. Zekât, kendilerine zekât verilmesi caiz olan kimselere doğrudan teslim edilebileceği gibi, aracı vasıtası ile de ulaştırılabilir. Bu aracının birey olması ile kurum olması arasında fark yoktur. Buna göre hayır kurumu veya sivil toplum kuruluşu, toplayacağı zekâtları Kur’an’da belirlenen yerlere/fakir ve ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyorsa aracı konumunda olan bu kuruluşlara zekât emanet edilebilir.

Zekâtı hak sahiplerine ulaştırmayıp, inşaat, aydınlatma, büro masrafları gibi genel hizmetleri içinde değerlendirecek olan kuruluşlara ise zekât verilmez.
Halka hizmet veren bu gibi kurumların varlıklarını sürdürmeleri için desteklenmeleri önemlidir. Ancak bu, zekât dışında gönüllü yardımlar yolu ile yapılmalıdır. Bunun yanında kamusal ve bireysel denetimler de ihmal edilmemelidir.

Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı

Iphone telefonumdan neden mobil bankacılıktan bağıs yapamıyorum

IOS (Apple) işletim sistemi kullanan değerli gönül dostlarımızın dikkatine; Cep telefonunuzda kullandığınız yazılımla alakalı olarak telefonlarınızda bulunan “interaktif bankacılık” uygulamaları üzerinden maalesef bağış yapılamamaktadır. Tüm bağış yöntemlerimiz için lütfen monash.pw sayfamızı ziyaret ediniz.

Banka üzerinden bağış yapmak için kullanılabilecek yöntemler

 

SIRA NO BANKA ADI  BAĞIŞ EKRANLARI BANKALARIN İNTERNET SİTESİNDEN BAĞIŞ CEP TELEFONU UYGULAMALARIN DAN BAĞIŞ ATM'DEN BAĞIŞ EKRANI (HESAP NO VE İBAN İLE YAPILABİLİYOR) TELEFON BANKACILIĞI
1 TÜRKİYE İŞ BANKASI A.Ş. VAR VAR VAR (ANDROİD-APPLE) VAR VAR
2 HALKBANK VAR VAR VAR (ANDROİD) VAR VAR
3 ICBC TURKEY BANK A.Ş. VAR VAR VAR (ANDROİD) HAVALE -EFT OLARAK YOK
4 QNB FİNANSBANK VAR VAR VAR (ANDROİD) HAVALE -EFT OLARAK VAR
5 ODEABANK VAR VAR VAR (ANDROİD) HAVALE -EFT OLARAK YOK
6 ŞEKERBANK VAR VAR VAR (ANDROİD) HAVALE -EFT OLARAK VAR
7 YAPI VE KREDİ BANKASI A.Ş. VAR VAR VAR (ANDROİD-APPLE) VAR VAR
8 ING BANK VAR VAR VAR (ANDROİD) VAR VAR
9 TEB VAR VAR VAR (ANDROİD-APPLE) VAR VAR
10 DENİZBANK YOK VAR VAR (ANDROİD) HAVALE -EFT OLARAK VAR
11 ZİRAAT BANKASI VAR  VAR VAR (ANDROİD-APPLE) VAR VAR
12 VAKIFBANK VAR  VAR VAR (ANDROİD) VAR VAR
13 AKBANK VAR VAR VAR (ANDROİD) VAR VAR
14 GARANTİ BANKASI VAR VAR VAR (ANDROİD-APPLE) VAR VAR

Fitre Ne Kadar? Fitre Bedeli Ka&#; Para Oldu? Ge&#;miş Yıllara Ait Diyanet Fitre Miktarları

Son Dakika Haberler

Dini BilgilerFitre Ne Kadar? Fitre Bedeli Ka&#; Para Oldu? Ge&#;miş Yıllara Ait Diyanet Fitre Miktarları

Son Güncellenme:

Ramazan ayının diğer önemli ibadetlerinden birisi de fitredir. Her Müslümanın vermesi gereken maddi bir ibadettir. Fitre gücü yeten her Müslüman bireyin ramazan ayı içerisinde ihtiyaç sahibi kişilere vermesi gereken sadakaya denir. Fitre miktarı her yıl diyanet tarafından açıklanır. yılına ait fitre miktarı da açıklandı.

Haberin Devamı

 Fitre Ne Kadar?

Fitre miktarları her yıl Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı tarafından belirlenir. Fitre miktarının belirlenmesinde, İslam dininin temel kaynaklarında zikredilen deliller ve günümüz şartlarında bir kişinin günlük gıda ihtiyacının ortalaması esas alınır. Din İşleri Yüksek Kurulu, yılı Ramazan ayının başlangıcından yılı Ramazan ayının başlangıcına kadar olan süre için fitre miktarını 70 TL olarak belirledi.

Bununla birlikte her bir mükellef (fitre veren kişi) bir günlük kendi gıda harcamasına denk düşecek meblağı ya da daha fazlasını fitre/fidye olarak da verebilir. Bu miktar, nakdi olarak verilebileceği gibi gıda vb. maddelerden ayni olarak da verilebilir. Ayrıca belirlenen fitre miktarı fidye miktarıdır.

Haberin Devamı

Geçmiş Yıllara Ait Diyanet Fitre Miktarları

Yıllar      Fitre miktarı (TL)

  •       3
  •       3,5
  •       3,85
  •       4
  •       4,5
  •       5
  •       6
  •       6,5
  •       7
  •       7,5
  •       8,5
  •       9,5
  •       10
  •       11,5
  •       15
  •       16
  •       19
  •       23
  •       27
  •       28
  •       40
  •       70

Fitre Nedir?

Fitre; halk arasında fitre diye bilinen fıtır sadakası (sadaka-i fıtır); insan olarak yaratılmanın ve Ramazan orucunu tutup bayrama ulaşmanın bir şükrü olarak; dinen zengin olup Ramazan ayının sonuna yetişen müslümanın, belirli kimselere vermesi vacip olan bir sadakadır.

Fitre Ne Zaman Verilir?

Kişi, kendisinin ve küçük çocuklarının fitrelerini vermekle yükümlüdür. Hz. Peygamber, köle-hür, büyük-küçük, kadın-erkek her müslümana fitrenin gerektiğini ifade etmiştir.

Fıtır sadakasının vacip olma zamanı Ramazan bayramının birinci günü olmakla birlikte, bayramdan önce de verilebilir. Hatta bu daha faziletlidir. Bununla birlikte, bayram günü veya daha sonra da verilebilir. Ancak, bayram namazından önce verilmesi müstehap kabul edilmiştir.

Şâfiî mezhebinde ise; fitreyi, meşru bir mazeret bulunmadıkça bayramın birinci gününün gün batımından sonraya bırakmak haramdır. Fitreyi Ramazan’ın ilk günlerinde vermek de caizdir.

Fitrenin hedefi, bir fakirin içinde yaşadığı toplumun hayat standardına göre bir günlük yiyeceğinin karşılanması, böylece bayram sevincine iştirak etmesine katkıda bulunmaktır.

Günümüzde fıtır sadakası miktarının belirlenmesinde, kişinin bir günlük (iki öğün) normal gıda ihtiyacını karşılayacak miktarın ölçü alınması daha uygundur. Kişi dinen zengin sayılanlara, usûlüne (anne, baba, dedeler ve nineler), fürûuna (çocuk ve torunlar) ve eşine fıtır sadakası veremez. Fitreler bir fakire verilebileceği gibi, birkaç fakire de dağıtılabilir. Ancak bir kişiye verilen miktar bir fitreden az olmamalıdır.

Haberin Devamı

Fitre Kimlere Verilir?

Fitre, kişinin bakmakla yükümlü olmadığı yoksul müslümanlara verilir. Fitre sadakası ve oruç fidyesini vermek durumunda olan kimsenin bunlardan doğrudan ya da dolaylı olarak yararlanmaması esastır.

Fitre Kimlere Verilmez?

Zekât için de aynı kural geçerlidir. Bu sebeple bir kimse zekâtını, fitresini ve fidyesini kendi anası, babası, dede ve nineleri, çocukları, torunları ve onların çocuklarına vermez. Ayrıca eşler de birbirlerine zekat, fitre ve fidye veremez.

Aşağıda sayılanlara fitre verilmez:

  • Ana, baba, büyük ana ve büyük babalara,
  • Oğul, oğlun çocukları, kız, kızın çocukları ve bunlardan doğan çocuklara,
  • Eşine,
  • Zengine yani aslî ihtiyaçları dışında nisap miktarı mala sahip olan kişiye,
  • Babası zengin olan ergen olmamış çocuğa

Bunların dışındaki kardeş, teyze, dayı, amca, hala ve onların çocukları, gelin, damat, kayınpeder ve kayınvalide gibi akrabalar zengin değillerse kendilerine zekât, fitre ve fidye verilebilir.

Haberin Devamı

Günlük Oruç Fidyesi Ne Kadar?

Oruç fidyesinin tutarı fitre sadakası kadardır. Bu fidyeler Ramazan’ın başlangıcında verilebileceği gibi, Ramazan’ın içinde veya sonunda da verilebilir. Fidyelerin tamamı bir fakire topluca verilebileceği gibi, ayrı ayrı fakirlere de verilebilir. Bu durumda olan kimseler, fidye vermeye güçleri yetmiyorsa Allah’tan bağışlanmalarını isterler.

Oruç tutmaya gücü yetmeyen yaşlılar ile iyileşme ümidi olmayan hastalar, ileride tutabilecek duruma gelirlerse, fidyelerini vermiş bile olsalar tutamadıkları oruçları Hanefîlere göre kaza ederler. Önceden verdikleri fidyelerin hükmü kalmaz, bunlar nafile bağış/sadaka sayılır.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır