bir erkeğe özel olduğunu hissettirmek / Erkeğe Erkeklik Hissini Kadın Verir! - Haberler

Bir Erkeğe Özel Olduğunu Hissettirmek

bir erkeğe özel olduğunu hissettirmek

İlişkilerde karşı tarafa sevildiğini hissettirecek küçük ama etkili adımlar

Her şey yolunda gitti ve ilişkiniz ilk ayların heyecanını aşıp uzun süreli evresine girdi. Olgunlaşmış bir ilişki güzel bir haber olsa da o ilk ayların her an bulutlar üstünde hissettiren etkisi paha biçilemez. Bu yüzden sevgilinize duyduğunuz aşkı ona hissettirmenize yardımcı olacak birkaç öneriye ihtiyacınız olabilir. Biz de bunu düşünüp bunlardan en önemlilerini sizin için araştırdık ve yazdık. İşte ilişkilerde karşı tarafa sevildiğini hissettirecek küçük ama etkili adımlar:

“Aşk dünyayı döndüren şey değildir; ama onun dönmesini değerli kılan şeydir.&#;  &#;Franklin P. Jones

Özel günleri beklemeyin

Birlikte geçirdiğiniz her günün özel olduğunu ona hatırlatmak için sıradan bir günü yıl dönümü tadında geçirin.

Detaylara önem verin

Sevgi büyük sürprizlerde, pahalı hediyelerde değil; küçük jestlerde, günlük detaylarda gizlidir. Ses tonu, sevgi dolu bir bakış veya cümle sevginizin karşı tarafa geçmesini sağlayacaktır.

Sürpriz buluşmalar ayarlayın

Mesela öğle arasında onu yemeğe çıkarın. Sıradan bir öğle yemeğini özel bir buluşmaya çevirin.

Kalabalık ortamlarda sevginizi göstermekten geri durmayın

Her zaman elini tutmaktan, ufak bir öpücükten çekinmeyin.

karşı tarafa sevildiğini hissettirmek

Odağınız ve ilginiz onda olsun

Özellikle sizinle iletişim kurmak, belki tavsiye almak istediği bir durumda tüm dikkatinizi ona verin. Başka işlere bölünmüş veya dalgın durmanız önemsemediğinizi düşündürecektir.

Ortak aktivitelerde yer alın

Birlikte bir kitaba başlayın ve onun üzerine tartışın. Veya her ikiniz için de yeni bir alanda kurs alın.

Düşüncelerinizi onunla paylaşın

Hedeflerinizi, hayallerinizi sevgilinizle paylaşın. Onunkileri dinleyin. Hatta birlikte kısa vadeli hedefler belirleyin.

Maceralara atılın

Birlikte sıra dışı aktiviteler yapmaktan çekinmeyin. Mesela arabaya atlayın ve yol sizi nereye götürürse oraya gidin.

En az bir günlüğüne onun en yakın arkadaşı olun

Erkek arkadaşınızla ara sıra maça gidin, sevdiği bir sporu yapın. Ya da kız arkadaşınızla birlikte masaja gidin, cilt bakımı yaptırın, sevdiği bir romantik filmi izleyin.

‘Seni Seviyorum’

Bazen bu cümle çok yoğunlaşır ve sık sık dile getirerek yıpratmak istemeyiz. Korkmayın, çünkü her an sevildiğini duymak hiçbir zaman önemini yitirmez. Şimdi kalkın ve cüzdanına ¨seni seviyorum¨ yazılı bir not bırakın veya sadece ¨seni seviyorum¨ demek için arayın.

İlginizi çekebilir: Tartışmak aslında ilişkinizin ne kadar sağlıklı olduğunu hatırlatıyor

Yanında olun

Onun için önemli olduğunu bildiğiniz etkinliklerde onu yalnız bırakmayın. Sizin yardımınıza ihtiyaç duyduğu konularda ona destek olun.

Onun en büyük destekçisi olun

Onu yargılamayın, anlatmaya ve anlatmaya çalışın. Üzerine çalıştığı bir konuda ona en büyük motivasyon desteğini siz verin.

Özür dilemesini bilin

Bir hata yaptığınızda bunu kabul etmesini ve özür dilemesini bilin.

Klişe jestler her zaman banal değildir

Gül demeti, kalpli yastıkla kapıda belirmek, elinizde güzel bir kahvaltı tepsisiyle onu uyandırmak&#; Bunlar biraz klişe göründü değil mi? Onu güldürmek için yola çıkın, mutlu olduğunu göreceksiniz.

İlginizi çekebilir: TED konuşmacısı Esther Perel uzun süreli ilişkilerde tutkulu cinselliğin sırlarını açıklıyor

Kaynak: monash.pw, monash.pw, monash.pw

Özgül Aybek[1] Her insanın iletişim kurma şekli farklıdır. Sağlıklı, uyumlu, çatışmadan uzak kurulan bir evlilikte eşler yalnız olmadıklarını hissederler. Temeli sağlam ilişkiler, duygusal bağların üzerinde yükselir. Kadınların erkekler konusunda en çok dile getirdikleri yakınma, erkeklerin onları dinlemediği ve anlamadığı üzerinedir. Kadının önceliği, paylaşmak ve yakınlık hissetmektir. Bir kadın eşini sevdiğinde onun gelişmesine yardımcı olmayı, eşinin eksiklerini gidermeyi ve düzeltmeyi görev bilir, bunun için çalışır. Fakat bu yaklaşım erkekler tarafından genellikle kendilerine ve işlerine müdahale olarak algılanır.   Kadın erkeğe göre daha duygusaldır. Eşinin kendine olan duygusal bağlılığının derecesini bilmek ister. Bu isteği yeterince karşılanmadığında ise her adımda test etme yoluna gider. Kadının test etme girişimi erkekte kendine güvenilmediği hissi uyandırabilir. Erkeğin eşine olan bağlılığını görünür derecede hissettirmesi her iki tarafı da rahatlatacaktır.   Kadının duyguları, özel ritm ve döngüye sahiptir. Sebepsiz üzüntüler yaşayabilir, basit şeyleri dert edebilir, gelecek hakkında sürekli olarak endişelenir. Herhangi bir konuyu zihninden atmayıp günlerce düşünür. Erkek kadının bu özelliğini bilirse eşine karşı daha toleranslı yaklaşır ve ilişkilerini daha sağlıklı yönetebilir.   Kadının estetik kaygıları erkeğe göre daha yüksektir, eşyalar arasındaki uyum, evin derli toplu ve bir düzen içinde olması, kadının ev içindeki mutluluğu, evini sahiplenmesi ve kendini evine ait hissetmesi açısından çok önemlidir. Bunu gereksiz, yersiz kaygılar olarak değerlendirmeyip dikkate almak, destek olmak, hak vermek gerekir.   Güzellik kadın için çok önemlidir. Eşi tarafından beğenilmek ve güzel bulunmak ister. Fiziksel ve ruhi güzelliğinin fark edilmesini, ifâde edilmesini bekler. Sevgi ifâdelerini duymak kendine güvenini, eşine bağlılığını arttırır.   Erkeğin, duygularını hiç anlatmaması veya çok nadiren paylaşması kadını uzun vadede mutsuz edecektir. Erkeğin duyguları hakkında açık olması hem ilişki için daha sağlıklı olacaktır hem de kadının kendini eşine daha yakın hissetmesini sağlayacaktır.   Kadın üzüldüğünde sorunlardan söz ederek kendini rahatlatır. Erkek eşinin çok konuştuğundan şikâyet ettiğinde ise kadın ihmal edildiğini düşünmeye başlar. Üzüntü anında erkeğin ve kadının beyni faklı çalışır. Erkek sessizleşir, kabuğuna çekilir, konuşmak yerine düşünmeyi tercih eder, sorunları kendi içinde çözmeyi tercih eder. Ama üzülen kadının rahatlayabilmesi için güvendiği biriyle paylaşmaya ihtiyacı vardır.   Kadını motive etmenin en iyi yollarından biri de ona saygıya değer olduğunu hissettirmektir. Kendisine saygı duyulan kadın, değerli olduğunu hisseder. Saygı görmek için aşırı bir gayrete gerek duymayacağından müdahalecilikten vazgeçer.   Kadının ihtiyacı anlattıklarına çözüm bulunması değil, düşüncelerini paylaşmak ve kendini eşine yakın hissetmektir. Dinlenilmek çözümden daha önemlidir. Bir derdi olduğunda eşinin ilgisine ihtiyaç duyar, erkeğin onu sadece dinlemesi kendisini çok daha iyi hissetmesi için yeterli olacaktır. Sevgi dolu, iyi niyetli eşler karşı tarafın psikolojik ihtiyaçlarını giderirlerse sevgi çoğalır, güven artar, korku azalır ve ilişki daha sağlıklı devam eder.   Kadın ilgi görmek, biricik olmak, değer görmek ister. Özellikle de “kadın” olan yönünün takdir edilmesiyle ilgili duygular tatmin edildiğinde ise zorluklara karşı mücadele etmede erkek tarafından korunmayı, sadakati bekler. Erkeğin, kendini özel hissettirmesini ister. Bu beklentilerin nedeni kadının kendini zayıf, güçsüz, değersiz hissetmekten kaçınmasıdır. Bu duygular kendine olan güveni sarsar. Kadın eşine yetememekten, kendini eksik, değersiz, yetersiz, önemsiz hissetmekten korkar. Aldatılmaktan, terk edilmekten, ayrılıp acı çekmekten korkarlar. Kadın, güvenebileceği erkekle evlenmek ister.   Kadının bir başka beklentisi ise sahiplenilme isteğidir. Bu yüzden, duygularının kendisi belirtmeden anlaşılmasını ister. Kadın sevildiğini hissetmelidir. Birçok ailede “seni seviyorum” ifadesi kullanılır ama eşlerini takdir etme konusunda cimri davranılır. Takdir edilme ihtiyacı her iki eş için de geçerlidir, kişiye kendini başarılı, yeterli, önemli hissettirir.   Pek çok kadın, “vericidir”, onlar eşlerinin ve çocuklarının hemen her ihtiyacını karşılamaya çalışırlar. Ama vermekten mutluluk duyan kadınlar da çabalarının takdir görmesini beklerler. Yemek, temizlik, annelik ve daha pek çok konuda erkeğin kendisini nasıl bulduğunu önemser, övgüye ihtiyaç monash.pw etmek tek başına yeterli değildir, bunu onunla da paylaşılması yani dile getirilmesi gerekir.  “birçok işin üstesinden geliyorsun, yükümü hafifletiyorsun, hayatımı kolaylaştırıyorsun, varlığın bana kendimi iyi hissettiriyor, sen varken gözüm arkada kalmıyor, vb” ifadelerle bir yerden başlayabilirsiniz… Unutmayalım ki takdir edilmeyi hepimiz severiz.   Claude Bernard’ın “Ne aradığını bilmeyen, bulduğunu anlayamaz.” Sözü özellikle de evlilik açısından düşünüldüğünde çok manidardır. Kadın olsun erkek olsun, karşımızdakinden beklentilerimiz aslında evlilikten beklentilerimizle doğrudan ilişkilidir. Ne beklediğinin ve ne istediğinin bilincinde olarak yapılan bir evlilikte eşler birbirlerine karşı daima açıktır, bu açıklık beklentilerin de daha hızlı fark edilmesini sağlar. Kendini tanımayan, çocukluktan, gençlikten ya da aileden alamadıklarıyla dolu yüklü bir faturayla evlilik çatısı altına giren eşler ne beklentilerinin ne de bulduklarının farkında olamazlar.         [1]Aile Danışmanı

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Erkeğe, erkek olduğunu hissettirmek

SEDA KAYA G&#;LERTüm yazıları
Giriş Tarihi: ,
Hollywood yıldızı Orlanda Bloom ile evli olan Victoria's Secret modeli Miranda Kerr, "Erkeği elde etmenin sırlarını" açıklamış Hürriyet'ten Sibel Arna'ya.. Sır şu: "Erkeğin kendini erkek gibi hissetmesine izin vermek." Ne demek olduğunu ikinci cümlede açıklıyor Miranda; "Çok güçlü bir iş kadınıyım ancak eve geldiğimde dişi ve anlayışlı bir ev kadını kimliğime bürünürüm."
Yani demek istiyor ki; Güzelim, akıllıyım, dişiyim, seksiyim, güçlüyüm param da var ama ben bir kadınım. Erkekler ne kadar akıllı, zeki, yakışıklı, eğitimli olsalar dahi kendilerini kadınlardan üstün görüyorlar. Evde ve dışarıda ailenin reisi olduklarını herkesin görmesini istiyorlar. Onların dediği olsun istiyorlar. Ev işi yapmaktan, çocuk bakmaktan hoşlanmıyorlar. Ben de kocamdan bunları istemiyorum ve ona kendini ormanın kralı aslan gibi evin kralı olduğunu hissettiriyorum. Yanlış da olsa sen haklısın diyorum, en iyisini sen bilirsin diyorum, onun istemediği bir şeyi yapmıyorum vs
Budur erkek egemen anlayışın bakışı. İster Amerikalı olsun, ister İtalyan, ister Arap fark etmiyor, muhafazakar anlayışın kadın ve erkeğe bakışı bu

O KRAL, SİZ KRALİÇE
Akıllı kadın, erkeğe
kendini güçlü
hissettiren kadındır,
derler. Hele bir de
eline erkek eli
değmezse ideal
İlişkide erkekler kendilerinin üstün olduğunu her fırsatta görmek istiyorlar. Ama bunun da dozu var. Her dediklerini harfiyen yerine getiren, koşulsuz boyun eğen kadını da istemiyorlar. Belki başlarda hoşlarına gidiyor bu durum ama sonra biraz didişmek istiyorlar. Elde etmek, fethetmenin cazibesini özlüyorlar, karşısındakini ele geçirip, üstünlüğünü her fırsatta kanıtlamak çabasına giriyorlar. Bunun için de kadının arada bir diklenmesini, maraza çıkarıp oyun ortamını hazırlamasını bekliyorlar. Ama bu diklenmek, yanıp yakılmak, dırdır yapmak, şikayet etmek demek değil, kurnazca entrikalar yapması. Bir bakıma kadının rol yapmasını bekliyorlar. Aslında onlar da biliyor kadının erkekten daha güçlü, donanımlı, akıllı, becerikli, üstün olduğunu. Ama kadının bunun farkında olması ve dile getirmesinden rahatsız oluyorlar. İstiyorlar ki, kadın çekip çevirsin evi, aileyi, hatta kendisini idare etsin, yönlendirsin, omzundaki yükleri alsın ama bunu başlarına kakmasın. Çaktırmadan yapsın

İDEAL GELİN ADAYI

O yüzden akıllı kadın, erkeğe kendini güçlü hissettiren kadındır, der büyüklerimiz. Bunu ustalıkla yaparsanız, hele bir de elinize ondan başka erkek eli değmezse, geçmişinizde flört, nişanlılık, evlilik yoksa erkeğin ailesi için de ideal bir gelin adayı olursunuz.
Yoksa isterseniz dünya güzeli olun, ilişkileriniz magazin basının diline düştüyse, podyumlarda salınıp yürüdüyseniz ve de filmlerde, dizilerde oynadıysanız, istenmeyen gelin olursunuz bir anda. Hele Miranda Kerr gibi Victoria's Secret mankeniyseniz, iç çamaşırlarla podyuma çaktıysanız, çırıl çıplak resimleriniz etrafta dolaşıyorsa hiç şansınız yok.
Hiç çıplak poz vermeseniz, mazbut yaşasanız bile değil mi ki evlenip boşandınız veya dedikodular çıktı hakkınızda, yine olmaz.
O yüzden bizim ülkemizin erkekleri, ki bunlara sinema ve sahne sanatlarıyla ilgilenenler de dahil, popüler kadınlarla çıkar, eğlenir, dillere destan aşklar yaşarlar ama iş evliliğe gelince, kendilerine ailelerinin onayladığı bir gelin alırlar. Erkeklikleri aşklarının peşinden gitmelerine, sevdikleri kadını ailelerine kabul etmelerine yetmez. Çünkü onlar da aynen aileleri gibi düşünürler

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
  • SON DAKİKA
  • nest...

    oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır