Kur'an-ı Kerim'de Din Kavramı adını taşıyan bu çalışmada Kur'an açısından dinin ne olduğu sorusuna cevap bulmaya çalıştık. Başlıca üç bölüme ayrılan çalışmanın giriş kısmında konunun önemi, amacı, yöntemi ve planının izahı yanında, konuya hazırlık amacıyla çeşitli bilim dalları ve kültür çevrelerinde şimdiye kadar yapılan din tanımlarının genel bir değerlendirmesini yaptık. Ayrıca Kur'an'ın indiği dönemde Arap yarımadasındaki din anlayışı ve dini gruplar hakkında kısa izahlarda bulunduk. Semantik ağırlıklı olan birinci bölümde önce din kelimesinin Arapçadaki anlamları üzerinde durup, ardından bu kelimenin Kur'an'da lügat anlamı ve kavramsal kullanımlarını ele aldık. Dilsel açıdan iki obje arasında karşılıklı ilişki düzleminde ele alman dinin kavramsal olarak vahye dayanan ve dayanmayan bütün dini oluşumları içeren geniş bir çerçeveyi kapsadığı ortaya çıkmıştır. İkinci bölümde, Kur'an'da din kavramının anlam alanına giren millet, ümmet, hanif, şeriat ve islam kavramlarını ve bunların din ile ilişkilerini inceledik. Üçüncü bölümde ise, dinin kaynağı, başlangıcı, tamamlanması ve gayesi gibi bazı konuları açıkladıktan sonra, Kur'an'ın ortaya koyduğu din anlayışını teorik ve pratik açıdan etraflıca inceledik. Ayrıca her üç bölümde konların daha iyi anlaşılması için ortaya çıkan sonuçları tablolar halinde gösterdik. Tez, kendimize ait din tanımı dahil ulaştığımız genel sonuçların özeti ile sonuçlanmaktadır. Abstract In the work entitled "The Concept of Religion in the Quran", we have attempted to find an answer to the question of what the religion is from the view-point of the Quran. In the said work, composed of three chapters, we have underlined the importance, purpose, method and plan of the subject - matter at the outset and made a general valuation of the definitions of RELIGION made in different cultural milieus and in various fields of science as a preparatory work. We have also added brief remarks concerning the understanding of religion reigning in the Arap peninsula at the / time of the revelation of the Quran as well as concerning religious groups. In the first chapter, in which semantics has been given priority, we have dwelt upon the various meanings of the term of RELIGION in Arabic, then dealt with the literal meaning of the word in the Quran and with conceptual employments of it. It has been found out that the RELIGION, treated on the plane of reciprocal relations of two objects in respect of language, encompasses all religious phenomena based on revelation or not. In the second chapter, MILLAH, UMMAH KAHANIF (seeker of true religion) SHARIAH and ISLAM have been discussed with a view to relations to the religion. In the third chapter, following a somewhat detailed discussion of such topics as the source, beginning, completion and purpose of the religion, we have extensively analysed the the understanding of religion with regard to the Quran theoretically and practically. We have also added figures and diagrams to the all of the three chapters in order to facilitate the understanding of the results of our study. The thesis concludes with a summary of the general results we have reached including our own definition of the religion.
Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.
“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.
İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)
Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.
Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)
Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır.Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.
Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/)
Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.
İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.
İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.