serumun gribe faydası / Atom Serum Nedir? Ne İşe Yarar? Atom Serum Takviyesi İçin Hemen Ara

Serumun Gribe Faydası

serumun gribe faydası

Atom Serum Nedir

İstanbul Atom Serum

İstanbul atom serum hizmetimizle soğuk algınlığı ve gribe karşı kendinizi koruyun! Genellikle Ekim ayında başlayan grip mevsimi, Şubat ayının sonuna kadar devam eder. Bu süre zarfında özellikle yaşlılar, bağışıklığı düşük olanlar ve çocuklar çeşitli virüs ve bakterilere karşı aşırı hassastır. Kardiyovasküler, nörolojik veya solunum yolu hastalığı olanların gribe yakalanma riski diğerlerine göre daha fazladır. Sevdiklerinizi ve kendinizi mevsimsel gripten korumak için İstanbul evde serum hizmetlerimizden atom serum tedavisini talep ederek bu durumu kolay bir şekilde atlatabilirsiniz.

İstanbul evde serum hizmetleri kapsamımızda sizleri sağlığınıza kavuşturmak bizim en büyük mutluluğumuz. Çocuklarınız ve bebekleriniz için çocuk damaryolu açımında uzmanlaşmış hemşiremiz bulunmaktadır. Hastanız ister yetişkin ister bebek olsun sizlere bir telefon kadar uzağız.

 

İstanbul Atom Serum

İstanbul Atom Serum

 

 

İnsan vücudu ne kadar mükemmel çalışırsa çalışsın soğuk algınlığı ve grip gibi mevsimsel hastalıklara neden olabilecek virüslerin tümüne karşı koyamaz. Bu yüzden de viral bulaşıcı bir hastalık olan soğuk algınlığı, yaygındır ve belirli dönemlerde tekrarlanır. Mevsimsel geçişlerde kendini belli eden soğuk algınlığına yakalanmamak için elimizde sihirli bir sopa yok fakat sihirli bir serum var: Atom serum. Virüslere karşı savaşan ve bağışıklık sistemimizi güçlendiren atom serum nedir?

Vücudumuz beklenmedik bir virüsle karşı karşıya kaldığı zaman alarm vermeye başlar. Sıvı dengemizde bozulmalar meydana gelir ve bağışıklığımız günden güne zayıflar. Böyle durumlarda yapabileceğimiz en iyi şey olan atom seruma başvururuz. Serumumuz, içerdiği vitamin ve minerallerle bizi destekler ve hastalığı daha çabuk atlatmamıza yardımcı olur. Bunun dışında normal günlerde de bağışıklığınızı güçlü tutmak için de kullanabilirsiniz.

İstanbul Atom Serum İçeriği

Atom serum alan kişilerin vücudu virüs enfeksiyonun üstesinden başarıyla gelir. Vücudun bağışıklık sistemi güçlenir ve soğuk algınlığı belirtilerinde gerileme görülür. Özellikle yaşlılar, kronik hastalığı olanlar ve çocuklar tarafından sıklıkla kullanılan atom serum ihtiyacımız olan birçok vitaminin birleşmesinden oluşur.  Sıklıkla kullandığımız ve hastalarımızın memnun kaldığı atom serum içeriği hakkında şunları söyleyebiliriz:

  • C Vitamini
  • B Vitamini
  • Antihistaminik (alerjik reaksiyon önleyici – burun akıntısı giderici)
  • Ağrı Kesici
  • Mide Koruyucu
  • Bulantı Engelleyici
  • Gerektiğinde antibiyotikGenel olarak kullanılan vitaminler bunlardır. İstisna durumlarda, hastanın genel durumuna göre, değişiklik yapılmaktadır.

Atom Serum Fiyatları

Atom serumlarda genel olarak yukarıda bahsettiğimiz vitamin ve ilaçları kullanırız. Fakat bazı özel duruma sahip kişilerde aynı içeriği hazırlamamız mümkün değil. Örneğin, tansiyon hastalarında ve şeker hastalarında vital bulgular istenilen düzeyde değilse ayrı bir serum içeriği hazırlamamız gerekir. Dolayısıyla hastanın durumunu görmeden atom serum fiyatları hakkında tek bir tutardan söz etmek doğru değildir.

Atom serum fiyatları ile ilgili detaylı bilgi almak için 7/24 iletişim numaralarımızdan bizlere ulaşabilirsiniz. Evinizin sıcak konforundan ayrılmadan atom serum tedavisiyle eskisinden bile daha güçlü olmanız bir tuşlama kadar yakınınızda!

Atom Serum Yararları

Soğuk algınlığı ve grip, insandan insana kolay bir şekilde bulaşabilir. Bütün yıl boyunca virüsleri savuşturmanıza rağmen, mevsim değişikliklerinde veya kış aylarında daha savunmasız olabilirsiniz. Savunma gücünüzü artırmak ve virüslere karşı daha iyi savaşabilmek için atom serum kullanmanız etkili bir seçimdir. Alacağınız tedavi yalnızca virüslerle savaşmakla kalmaz aynı zamanda vücudunuza farklı faydalar da sağlar. Atom serum yararları şu şekilde listelenebilir:

 

  • Soğuk algınlığı semptomlarını azaltır
  • Solunum yollarında oluşan virüsleri yok eder
  • Bağışıklık sisteminizi güçlendirir
  • Yorgunluk ve enerji kaybı gibi durumları engeller

İstanbul evde serum ve atom serum hizmetlerimiz için bizlere ulaşmaktan çekinmeyin. Bebek damaryolu açımında uzman hemşiremiz ve deneyimli kadromuzla sizlere 7/24 hizmet vermekteyiz. Tek bir adresimiz yok! Eviniz nerdeyse orası bizim ofisimiz.

 

 

 

Bunu beğen:

Yayınlanan:Genel

Havanın soğuması ile birlikte soğuk algınlığı ve grip vakalarının sayısı arttı. Bundan en fazla etkilenen her zamankinden daha kalabalık olan acil servisler. Gelen hastaların beklentileri ise sınırsız. &#;Antibiyotik kullanmadan iyileşmiyorum&#;, &#;bir serum bile takmayacak mısınız&#; her gün duyduğumuz serzenişler. Özellikle içinde ne olduğunu bilmediği serumlar (hele bir de renkli olanı-sarı seron-) olmadan iyileşmeyeceğini düşünenler, serumun içeriğini paylaştım diye Twitter üzerinden hekimlere hakarete varan yorumlar attılar. Durum bu olunca grip tedavilerine kanıta dayalı bir bakış atmak için bu yazıyı yazmak istedim.  

Bu yazıda viral üst solunum yolu enfeksiyonlarından bahsedeceğiz (sadece grip değil!): Grip ve soğuk algınlığını ayıran etkenleri.

Soğuk algınlığına neden olan rhinovirüs, parainfluenza, adenovirüs gibi etkenler.

Gribin en sık nedeni ise influenza A (H3N2) virüsü. Bunun dışında influenza A (H1N1) ve influenza B gibi çok sayıda virüs hastalığın sebebi olabilmekte. Bunlardan domuz gribi olarak bilinen influenza A (H1N1) artık mevsimsel grip etkenlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Sağlık bakanlığı yılı haftasında alınan sentinel grip benzeri hastalık sürveyans numunelerinde influenza pozitifliği oranının bir önceki haftaya (% 29,7) göre artış göstererek % 51,2 olduğunu bildirdi. yılının ilk haftasında ise influenza pozitifliği bir önceki haftaya göre artış göstererek % 59,8 olarak bildirildi. Ağır Akut Solunum Yolu Enfeksiyonları sürveyans numunelerinde ise influenza pozitifliği % 44,1 olarak saptandı. yılının ilk haftasında ise grip benzeri hastalık numunelerinde influenza pozitifliği bir önceki haftaya göre artış göstererek % 59,8 ağır solunum yolu eneksiyonları surveyans numunelerinde %50,5 olarak bildirildi. Pozitiflik saptanan olguların % 50&#;den fazlasını influenza A (H1N1) virüsünün, geriye kalanı influenza B veya influenza A ve B koenfeksiyonunun oluşturduğu bildirildi (diğer etkenler en sık rinovirüs ve RSV). Ancak geçtiğimiz yıllarda influenza pozitiflik oranının senenin ilk 3 ile 8. haftaları arasında pik yaptığına dikkat çekmeliyiz.​1​

Önümüzdeki günlerde daha fazla influenza olgusu olacağını söyleyebiliriz . Viral üst solunum yolu enfeksiyonlarının her yıl çocuklarda kez, yetişkinlerde kez hastalığa neden olduğunu hatırlatalım.​2​

İnfluenzayı (grip) önlemenin en etkili yolu her yıl grip aşısı yaptırmak ve El yıkama gibi basit enfeksiyon kontrol önlemlerini kullanmaktır.

ABD’de CDC (Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri) 6 aylıktan büyük tüm bireylerin hastalık sezonu öncesinde kontrendikasyonu yoksa aşılanmasını öneriyor (Ekim ayı sonuna kadar).​3​

İnfluenza aşısının yılında ABD&#;de genel etkinliğinin %47, 6ay yaş arası bireylerde ise %61 olarak hesaplandı bildirildi.4​

NOT: Aşı karşıtlarına duyurulur. Grip olmamak için aşıdan daha etkili bir yöntem yok.

Grip ve soğuk algınlığının semptomları klinik olarak birbirine benziyor (burun akıntısı, halsizlik, başağrısı vb ). Ancak grip daha ani başlangıçlı, yüksek ateş, eklem ağrıları, göğüs ağrısı ve öksürük gibi semptomların baskın olması ile klinik olarak ayrılabiliyorlar. Her ne olursa olsun hastalık çoğu zaman günde kendiliğinden sonlanıyor. Hastalığın etkeni olan virüs prognuzunun belirleyicisi olduğundan tedavinin belirlenmesinde önemli. Bu nedenle bazı hastaların influenza olup olmadığı değerlendirilmeli. Buna karşılık antiviral tedavi kararı klinik bulgularla verilebilir. Laboratuvar tanısı ciddi hastalığı olan hastalar ve klinik yönetim değişecekse önemlidir.

Kimlere influenza testi yapılmalı​3

Ayakta tedavi gören hastalar (acil servis hastaları dahil)

İnfluenza aktivitesi sırasında (mevsimsel influenza A ve B virüslerinin bölgede fazla olması) 

  1. İmmün yetmezliği olan kişiler de dahil olmak üzere yüksek riskli hastalar influenza benzeri hastalık, pnömoni veya spesifik olmayan solunum yolu hastalığı (örn. Ateşsiz öksürük) ile başvurduğunda influenza için test yapmalıdır (A-III).
  2. Test sonucu klinik yönetimi etkileyecekse ateşli veya ateşsiz akut başlangıçlı solunum yolu semptomları olan ve kronik tıbbi durumların alevlenmelerinde (örn. Astım, KOAH, kalp yetmezliği) veya bilinen influenza komplikasyonları varsa (örn. örneğin, pnömoni) influenza için test yapmalıdır (A-III).
  3. İnfluenza benzeri hastalık, pnömoni veya spesifik olmayan solunum hastalığı (örn. Ateşsiz öksürük) ile başvuran influenza komplikasyonları açısından yüksek risk altında olmayan ve muhtemelen taburcu olacak hastalara, sonuç antiviral tedavi kararını etkileyecekse veya gereksiz antibiyotik kullanımını, daha ileri tanı testlerini ve acil serviste kalma süresini azaltabilecekse veya sonuçlar yüksek riskli ev içi temaslar için antiviral tedaviyi veya kemoprofilaksi kararlarını etkileyebiliyorsa influenza için test yapmalıdır (C-III).

Bir influenza salgını ile hiçbir bağlantısı olmayan düşük influenza aktivitesi sırasında:

  • Ateşli veya ateşsiz akut solunum yolu semptomları başlangıcı olan hastalarda, özellikle bağışıklığı zayıflamış ve yüksek riskli hastalar için influenza testi düşünülebilir (B-III).

Yatan Hastalar

İnfluenza aktivitesi sırasında

  • Ateşli veya ateşsiz pnömoni dahil akut solunum yolu hastalığı olan hastaneye yatırılması gereken tüm hastalarda kabul sırasında influenza testi yapılmalıdır (A-II).
  • Kronik kardiyopulmoner hastalıkların (örn., KOAH, astım, koroner arter hastalığı veya kalp yetmezliği) akut alevlenmeleri olan tüm hastalarda, influenza altta yatan hastalıkların alevlenmesi ile ilişkili olabileceğinden influenza testi yapılmalıdır (A-III).
  • Klinisyenler, bağışıklığı baskılanmış veya komplikasyon riski yüksek olan ve ateşli veya ateşsiz akut solunum yolu semptomları olan tüm hastalarda, başvuru sırasında influenza için test yapmalıdır, çünkü bu tür hastalarda influenza daha az karakteristiktir ( AIII).
  • Klinisyenler, hastaneye yatırılırken açıkça alternatif bir tanısı olmayan ateşli veya ateşsiz akut başlangıçlı solunum semptomları olan veya solunum sıkıntısı olan tüm hastalarda influenza testi yapmalıdır (A-III).

Tedavi

Antiviral Tedavi

Test yapalım ya da yapmayalım bir grup hastaya antiviral tedavi kararı verilmeli. Kimlere antiviral tedavi yapılmalı bunu konuşalım. Son klavuzu göre;Klinisyenler, influenza aşılama geçmişine bakılmaksızın aşağıdaki kriterlere uyan, kanıtlanmış veya şüpheli grip olan yetişkinler ve çocuklara mümkün olan en kısa sürede antiviral tedaviye başlamalıdır: ​3​

Reklam

  • Yatıştan önceki hastalık süresine bakılmaksızın influenza ile hastaneye yatırılan her yaştaki kişiler (A-II).
  • Hastalık süresine bakılmaksızın ciddi veya ilerleyici hastalığı olan her yaştan ayaktan hasta (A-III).
  • Kronik tıbbi rahatsızlığı olanlar ve immün yetmezliği olan hastalar da dahil olmak üzere influenzadan kaynaklanan komplikasyon riski yüksek olan hastalar (A-II).
  • 2 yaşından küçük çocuklar ve 65 yaşından büyük yetişkinler (A-III).
  • Hamile kadınlar ve doğum sonrası 2 hafta içinde olanlar (A-III).

Klinisyenler grip aşısı geçmişine bakılmaksızın, influenza komplikasyonları açısından yüksek risk altında olmayan, kanıtlanmış veya şüpheli influenza olan bazı yetişkinler ve çocuklar için antiviral tedaviyi düşünebilir:

  • Hastalığı başvurudan ≤2 gün önce başlayan hastalar (C-I).
  • İnfluenzadan kaynaklanan komplikasyon gelişme riski yüksek olan kişiler, özellikle de ciddi şekilde bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerin hane halkından olan semptomatik ayaktan hastalar (C-III).
  • Gripten kaynaklanan komplikasyon gelişme riski yüksek olan hastalara özellikle de bağışıklığı ciddi şekilde baskılanmış olanlara rutin olarak bakım yapan semptomatik kişiler (C-III).

Antiviral tedavi olarak önerilen oral oseltamivir, inhale zanamivir veya intravenöz peramivirden biri (kombinasyonu değil). Komplike olmayan hastalara oseltamivir veya zanamivirle 5 günlük tedavi ya da IV peramivir ile tek doz tedavi öneriliyor. Hastaneye yatırılması gereken, ciddi alt solunum yolu enfeksiyonu olan veya immunsüpresyonu olan hastalara daha uzun süreli tedavi düşünülebilir.​3​

Antiviral tedavi ağırlaştırıcı faktörleri olan hastalarda etkili bir yöntem. Peki &#;diğer hastalarda ne kadar etkili&#; sorusu yakın zamanda yayımlanan bir çalışmada yanıtlandı. Buna göre birinci basamakta grip benzeri semptomları olan hastalara oseltamivir verildiğinde semptomlar bir gün daha erken sonlanıyor. Ancak 65 yaş üstünde ve komorbidleri olan, ciddi semptomları olan ve önceki hastalığı uzun süren hastalara oseltamivir verildiğinde semptomlar gün daha erken sonlanıyor. ​4​Buna karşılık hastaneye yatış ve pnömoni olgularında farklılığa neden olmuyor. Ayrıca %30 hastada bulantı-kusmaya neden oluyor. İşte bu nedenlerle her hastaya vermemiz halen uygun değil. Yukarıdaki kılavuz bilgileri daha kullanışlı gözüküyor.

Grip ve soğuk algınlığı deyince eczanelerde reçetesiz satılanlar da dahil olmak üzere çok sayıda ilaçtan bahsetmemek olmaz tabi. Bu ek tedavilerin etkinliklerine bir bakalım isterseniz.

İntravenöz sıvılar ya da &#;Sarı Serum&#;

Genel kanı grip hastalarında sıvı açığı olacağı bu nedenle sıvı alımlarına dikkat etmeleri. Bu nedenle hastalara sıvı almalarının önerilmesi genel yaklaşım. Peki gerçekten durum bu mu?

Önce SARI SERUM’dan bahsedelim. ABD’de ‘banana bag’ olarak bilinen bu serum normalde beslenme bozukluğu olan alkolik hastalar için tasarlanmış. Ülkemizde içerisinde bol miktarda analjezik ve yanında B vitamini ya da multivitamin kompleksi ile hazırlıyorlar (Diye duydum. 20 yıllık hekimim ve üst solunum yolu enfeksiyonu var diye hiçbir hastaya bu tedaviyi vermedim ve benim hastalarım da iyileşti!). Orijinal ‘banana bag’ serum içerisinde tiamin (orjinalinde mg var, bizde kullanılan bemiks ampül 25 mg içeriyor), multivitamin kompleksi, folik asit ve magnezyumdan oluşuyor. 

Reklam

Grip/soğuk algınlığı olgularında akut bir vitamin eksikliği olmadığından ve yine çoğu zaman elektrolit bozukluğu olmadığından bu tedavinin etkili olduğunu düşününler içindeki ağrı kesicilerin etkinliği ile mutlu oluyor olmalı.  

Daha ileri gidip alkollü şahıslarda etkinliğinden bahsedelim. Alkol alımı sonrasında hastalara IV sıvı verilmesi hastanın kendine gelme süresini kısaltmaz. Yine alkollü kişilere magnezyum düzeyi görmeden IV magnezyum vermeye gerek yok. Multivitamin ve folat eksikliği uzun dönemde ortaya çıktığından ayaktan tedavide devam edilmesi yeterli. Alkolik kişide Wernicke ensefalopatisi gelişmiş ise işte o zaman agresif tiamin vermek gerekiyor. Yani alkollü kişilerin iyice ayıltılması için dahi Sarı Serum sanıldığı gibi etkili/gerekli değil.​5​

Meraklı girişimcilere duyurulur sarı serum’un oral formu yapılmış ve ABD’de satılıyor.​6​

Sarı Serum Faydalı mı?

Gelelim grip ve soğuk algınlığında serumun faydalarına/faydasızlığına;

  • yılında yayımlanan bir Cohrane derlemesinin sonucu şu: Akut solunum yolu enfeksiyonlarında sıvı alımının arttırılması önerisi yapmak veya bunun yanlış olduğunu söylemek için hiçbir kanıt bulunmamaktadır. Akut solunum yolu enfeksiyonlarında sıvı yönetiminin etkileri bugüne kadar hiçbir randomize kontrollü çalışmada incelenmemiştir. Bazı gözlemsel çalışmalar, akut alt solunum yollarının enfeksiyonlarında sıvı alımının artmasının zarar verebileceğini bildirmektedir. Bu çok yaygın tıbbi tavsiyenin gerçek etkisini belirlemek için yeni çalışmalar yapılması gerekir.​6​
  • Aradan geçen yıllarda bir değişim olmuş mu diye araştıralım; Geçtiğimiz yıl içerisinde ağır üst solunum yolu enfeksiyonu semptomları olan 55 hastayı sıvı durumları açısından klinik ve laboratuvar bulguları ile değerlendiren bir çalışma yayımlandı. Sonuçta bu hastalarda dehidratasyon geliştiğine dair herhangi bir bulgu saptanmadı.​7​Belki uzun süren ateşi olan hastalarda durum farklı olabilir ancak üst solunum yolu enfeksiyonu sıvı açığına neden olmuyor. 

Aslında çok ilginç bir durum var. Bu konuda yazılmış/çalışılmış doğru düzgün bir şey bulamadım. Bazı doktorlar sıvı desteğini solunum yolu salgılarının seyreltilmesi için öneriyor(!). İlginç olarak ’lerin sonunda dehidratasyonun salgıların azaltılması için işe yarayacağını düşünenler de varmış.​8​ Ama şunu kesinlikle söyleyebiliriz; İntravenöz hidrasyon verilmesinin ya da oral sıvı alımının artırılmasının hastalarda semptomların süresini kısalttığının kanıtı bulunmamaktadır. Peki &#;bazı kişilerde neden işe yarıyor&#; sorusunun kanıtı bir başka çalışma olabilir. Soğuk algınlığı olgularına plasebo ilaç verildiğinde hiç ilaç vermemeye göre semptomların ağırlığı ve süresinde değişikliğe neden oluyor. Ama hastalığın ortalama süresi gün ve inandıkları bir plasebo kullansalar dahi en fazla yarım gün daha erken semptomlar sonlanıyor.​9​

Diğer İlaçlar

Yıllar önce kahvehanelerinde sıcak su içerisinde antihistaminik-analjezik-dekonjestan kombinasyonu ikram edilen bir ülkede yaşıyoruz. Psödoefedrin içeren ilaçların kontrole tabi olması nedeniyle reçetesiz kullanımı azalmış olsa da üst solunum yolu enfeksiyonu olduğumuzda her birimiz bu ilaç kombinasyonlarını kullanmayı tecrübe etmişizdir. Peki ama bu ilaçların kullanımını bilimsel olarak test edenler nasıl bir sonuca ulaşmışlar?

Reklam

Semptomatik Tedaviler

Bu yazının bundan sonraki kısmı aslında soğuk algınlığına yönelik tedaviler ve influenzanın semptomatik yönetimi hakkında. Ancak referans aldığım makalelerin çoğunun soğuk algınlığı hakkında olduğuna dikkati çekmek istiyorum.

Çocuklar

Çocuklarda reçetesiz satılan (OTC) kombine grip ilaçlarının öksürük tedavisinde etkinliklerini değerlendiren bir Cochrane derlemesinde Antitusifler, antihistaminikler, antihistamin- dekonjestanlar ve antitussif / bronkodilatör kombinasyonlarının plasebodan daha etkili olmadığı saptanmış. Sadece bir çalışmada iki çocuk öksürük şurubu test edilmiş ve her iki preparat, plasebo grubundaki çocukların% 21&#;ine kıyasla, ilaç kullananların %46 ve %56&#;sında &#;tatmin edici bir yanıt&#; göstermiş. Ama sonuç olarak akut öksürükte OTC ilaçlarının etkinliği hakkında veya buna karşı iyi bir kanıt yoktur şeklinde yorumlanmış.​10​

Bundan 6 yıl sonra yapılan bir başka Cochrane derlemesinde yetişkinler de dahil edilmiş. Bu derlemede değerlendirilen 21 çalışmada olumsuz etkiler bildirilmiş. Çalışmalar arasında geniş bir aralık var, antihistaminikler ve dekstrometorfan içeren preparatlarla daha fazla sayıda yan etki görüldüğü vurgulanmış. Sonuç olarak akut öksürükte OTC ilaçlarının etkinliği hakkında veya buna karşı iyi bir kanıt olmadığı sonucuna varılmış. Çocuklarda antihistaminikler ve santral etkili antitussif ajanlar reçete edilirken bunların yan etkileri olabileceği için dikkat edilmesi gerektiği belirtilmiş. ​11​

Çalışmaları ayrıntılı okuyunca küçükken (yıllar yıllar önceJ) annemin bana bal yedirmeye çalıştığı günler aklıma gelmedi değil. İlaçların çocuklarda öksürüğü azalttığının kanıtı yok ya da yetersiz. Ancak özellikle gece yatmadan önce bal almak gece uykuda çok öksüren çocukların rahatlamasını sağlıyor ve yan etkisi de yok. Üstelik öksürüğü rahatlatan etki ilaçlar kadar güçlü ya da hemen hemen aynı.​12​  Buna karşılık grip/soğuk algınlığının diğer semptomlarında etkisi olduğuna dair bir kanıt olmadığına dikkati çekelim.

Reklam

Gelelim burun akıntısı/tıkanıklığı semptomlarını azaltmaya yönelik dekonjestan/antihistaminik içeren preparatların etkinliklerine. Dekonjestanlar ve antihistaminiklerin çocuklarda nazal semptomların düzelmesi amacıyla kullanımının güvenliği konusunda çelişkili sonuçlar bildirilmektedir. Dekonjestan içeren bazı ürünler çocuklarda nazal semptomları iyileştirebilir, ancak özellikle küçük çocuklarda güvenlikleri belirsizdir. Çocuklarda antihistaminik/dekonjestan/analjezik kombinasyonlarının etkinliği belirsiz ya da iyi çalışılmamıştır.

Peki olumlu etkisi olan bir ilaç var mı diyenlere yanıt ise Tuzlu su (salin) ile İrrigasyon diyebiliriz. Eldeki kanıtlar çok tutarlı olmasa da tuzlu su ile nazal irrigasyonun çocuklarda semptomları azaltmakta yardımcı olabileceğini söylüyor. 

Aileler için Bilgilendirme:​2​

  • Çocuklarda tuzlu su ile nazal irrigasyon veya damlalar güvenle kullanılabilir, ancak bu istenen rahatlamayı sağlayamayabilir
  • Çocuklara dekonjestan verilmemeli
  • Vapour rub tıkanıklığı giderebilir ancak ciltte döküntülere neden olabilir
  • Buhar, nemlendirilmiş hava, ekinezya veya probiyotikler gibi diğer tedaviler etkili değildir veya çocuklarda araştırılmamıştır

Çocuklarda Soğuk Algınlığı tedavisi için 2 numaralı derlemeden alınan kanıtlar aşağıda özetlenmiştir.

grip, soğuk algınlığı

Yetişkinler

Yetişkinlerde analjezik+dekonjestan, antihistaminik+dekonjestan, antihistaminik+analjezik+dekonjestan, dekonjestanlar, NSAIİ’lar ve sedatizan antihistaminiklerin küçük ya da olası olumlu etkileri bulunmaktadır. Ancak dekonjestan içeren ilaçlar günden fazla kullanılmamalıdır. 

Antihistaminik+analjezik, nonsedatif antihistaminikler, parasetamol, pellargonium ekstresi ve salin ile irrigasyonun ise küçük ya da belirsiz etkisi vardır. 

Antibiyotiklerin ise faydası YOK ve zararları bulunmaktadır ve bu nedenle kullanılmamalıdır.

Diğer ilaçların etkileri ise belirsizdir ve kullanımlarını destekleyecek kanıt bulunmamaktadır. Bu noktada birçok ilacın ya da müdahalenin çocuklarda PLASEBO etkisinin olmadığını ancak yetişkinlerde muhtemelen plasebo etkinliği nedeniyle etkili olduğunu söyleyebiliriz!

Yetişkin Hastalar için Bilgilendirme​2​

  • Soğuk algınlığı nedeniyle burun tıkanıklığı, burun akıntısı veya hapşırık sizi rahatsız ediyorsa, 3 ila 7 güne kadar nazal dekonjestanları kullanmayı deneyebilirsiniz
  • Uyuşukluk, uykusuzluk veya baş ağrısı gibi istenmeyen etkilere dikkat edin!
  • Dekonjestanları önerilenden daha uzun süre almayın. Çünkü uzun süreli kullanım kronik burun tıkanıklığına yol açabilir ve bu durumun tedavisi zordur
  • Diğer tedaviler klinik çalışmalarda etkili olmamıştır veya hiç çalışılmamıştır.

Yetişkinlerde soğuk algınlığı tedavisinde kullanılan tedavilerin kanıtları aşağıda özetlenmiştir.​2​

grip, soğuk algınlığı

Hepinize sağlıklı günler dilerim.


Kaynakça

  1. 2.

    van Driel ML, Scheire S, Deckx L, Gevaert P, De Sutter A. What treatments are effective for common cold in adults and children? BMJ. October k doi/bmj.k

  2. 3.

    Uyeki TM, Bernstein HH, Bradley JS, et al. Clinical Practice Guidelines by the Infectious Diseases Society of America: Update on Diagnosis, Treatment, Chemoprophylaxis, and Institutional Outbreak Management of Seasonal Influenzaa. Clinical Infectious Diseases. December e1-e doi/cid/ciy

  3. 4.

    Butler CC, van der Velden AW, Bongard E, et al. Oseltamivir plus usual care versus usual care for influenza-like illness in primary care: an open-label, pragmatic, randomised controlled trial. The Lancet. January doi/s(19)

  4. 5.

    Groth M. Mythbusting the Banana Bag. seafoodplus.info seafoodplus.info

  5. 6.

    Guppy M, Mickan S, Del M, Thorning S, Rack A. Advising patients to increase fluid intake for treating acute respiratory infections. Cochrane Database Syst Rev. ;(2):CD doi/CDpub3

  6. 7.

    Eccles R, Mallefet P. Observational study of the effects of upper respiratory tract infection on hydration status. Multidiscip Respir Med. ; doi/s

  7. 8.

    VISE G. Dehydration for the common cold. South Med J. ;50(12) doi/

  8. 9.

    Barrett B, Brown R, Rakel D, et al. Placebo Effects and the Common Cold: A Randomized Controlled Trial. The Annals of Family Medicine. July doi/afm

  9. Smith SM, Schroeder K, Fahey T. Over-the-counter (OTC) medications for acute cough in children and adults in ambulatory settings. Smith SM, ed. Cochrane Database of Systematic Reviews. January doi/cdpub3

  10. Smith S, Schroeder K, Fahey T. Over-the-counter (OTC) medications for acute cough in children and adults in community settings. Cochrane Database Syst Rev. ;(11):CD doi/CDpub5

  11. Oduwole O, Udoh EE, Oyo-Ita A, Meremikwu MM. Honey for acute cough in children. Cochrane Database of Systematic Reviews. April doi/cdpub5


Myers Kokteyli (Enerji Serumu) - Myer’s Vitamin Terapisi

Myers Kokteyli Nedir?

İntravenöz vitamin terapisi olarak da bilinen Myers Kokteyli (Enerji Serumu) kronik yorgunluk, fibromiyalji, depresyon, anjin, kas spazmı, akut astım atakları, migren gibi rahatsızlıkların tedavisi için kullanılan bir vitamin terapisi olarak tanımlanır. Dr. John Myers tarafından 'li yıllarda geliştirilen Myers kokteyl içeriği, magnezyum, kalsiyum, vitamin B kompleksi (B5, B6, B12), C vitamini ve diğer minerallerden oluşur. Genel sağlık fonksiyonlarını iyileştirmek amacıyla kullanılan bir tamamlayıcı tedavi olarak bilinir.

Myers kokteyli, medikal tedavilere destek arayan, yoğun ve stresli bir tempoda çalışan veya yeterli vitamin alamayan bireyler için etkili bir tedavidir. Kokteyl, vücudun sağlıklı bir şekilde işlemesi ve fonksiyonlarını yerine getirebilmesi için gerekli olan vitamin ve mineralleri içerir. Üstelik bu serum, damar yoluyla verilmesi nedeniyle oral takviyelerden daha fazla etki sağlar. Yaşam kalitesini artıran ve iyi hissetmeyi destekleyen Myers kokteyli, birçok hastalığa karşı da önlem olarak düşünülebilir.

Myers Kokteyli İçeriği

Myers kokteyli içeriği, vücudun ihtiyaç duyduğu mineral ve vitaminlerin birleşiminden oluşur. Vücudun düzgün çalışması ve tüm organların işlevini yerine getirebilmesini destekleyen bir enerji serumudur. İçeriği, dozajı kişinin vücut analiz sonuçlarına ve hastalık öyküsüne göre farklılık gösterebilir ancak genellikle Myers kokteyl içeriği şöyledir:

  • Vitamin B kompleksi
  • Demir
  • Magnezyum
  • Kalsiyum
  • Potasyum
  • Kolin
  • Glutatyon
  • Asetil L-karnitin
  • Pantotenik asit

Bu maddelerin tam listesi ve dozajı, kişinin vücut analiz sonuçlarına ve doktorun belirlemiş olduğu doza göre uygulanmalıdır.

Myers Kokteyli Terapisi Nasıl Yapılır?

Myers vitamin kokteyli terapisi, vücudun ihtiyaçlarına göre hazırlanan bir karışımdır. Bu karışım, vitamin, mineral ve antioksidanların doğrudan damar yoluyla vücuda verilmesini sağlar. Sindirim sistemi atlanarak doğrudan kana karışan bileşenler, vücudu dinçleştirme konusunda oldukça etkilidir. Bunun nedeni, intravenöz olarak verilen vitamin ve minerallerin hücrelere hızla dağılmasıdır. Araştırmalar, ağız yoluyla alınan besinlerin sadece %10 ila %25'inin emildiğini ancak damar yoluyla verilen maddelerin neredeyse tamamının hücrelere ulaştığını göstermektedir. Myers kokteyli, bir serum gibi damardan verilir ve yaklaşık bir saat içinde tamamlanır. Dört hafta boyunca dört seans şeklinde uygulandığında, enerji seviyesinin artması, daha aktif ve dinamik bir ruh haline ulaşılması gibi sonuçlar gözlemlenir. İdame tedavisi olarak, ihtiyaç duyulan terapi aylık bir kere tekrar edilebilir. Hızlı sonuç almak isteyen kişiler, gün aşırı ve sağlık durumları değerlendirilerek 8 gün içinde tamamlanabilecek şekilde uygulama yaptırabilirler.

Myers Kokteyli Faydaları Nelerdir?

Gözlemler, düzenli Myers kokteyli terapisi alan kişilerin kaygı bozukluklarının kontrol altına alındığını, tansiyonun düzenlendiğini, şeker dengesinin yerine geldiğini ve migren ataklarının azaldığını gösterir. Her bir bileşenin enerji ve bağışıklığı artırmak amacıyla titiz bir şekilde formüle edildiği Myers kokteyli içeriğinin vücuda sunabileceği faydalar saymakla bitmez. Özellikle kaygı bozukluğu nasıl giderilir sorusunun en etkili cevaplarından biri de Myers kokteylidir. Myers kokteyl faydaları arasında en çok bilinenler ise şöyledir:

  • Bağışıklık sistemini güçlendirme
  • Soğuk algınlığı ve grip gibi hastalıklardan korunma
  • Enfeksiyonlarla mücadele direnci kazandırma
  • Fibromiyalji semptomlarını hafifletme
  • Sindirim sorunlarını çözme
  • Kemik sağlığını destekleme
  • Kas spazmlarını azaltma
  • Astım ve alerji tedavilerine katkıda bulunma
  • Migren ağrılarını hafifletme
  • Hormonal dengesizlikleri düzeltme
  • Zihinsel odaklanmayı arttırma
  • Felçli hastaların tedavisi ve rehabilitasyonunda yardımcı olma
  • Depresyon ve anksiyete semptomlarını iyileştirme
  • Kronik yorgunluk ve uykusuzluğa karşı mücadele etme
  • Vücuda canlılık ve zindelik katma
  • Kalp yetmezliğinin önlenmesine yardımcı olma
  • Kardiyovasküler hastalıkların tedavisini destekleme

Myers Kokteyli Terapisi Kimlere Uygulanabilir?

Myers kokteyli terapisi 16 yaş üzerindeki herkes tarafından uygulanabilir. Ancak terapiyi almadan önce kişinin var olan hastalıkları, vitamin ve mineral seviyeleri belirlenmelidir. Sonuçlar incelendiğinde, terapinin içeriği, miktarı ve sıklığı uzman doktorlarımız tarafından belirlenir. Terapi, vücuda enerji için mineral ve vitamin desteği sağlar.

Myers Kokteylinin Etkileri Nasıl Arttırılır?

  • Terapinin, yapılması gereken süre ve sıklıkta uygulanması: Terapi doktorunuzun önerisi doğrultusunda uygulanmalıdır.
  • Sağlıklı beslenme düzeni: Terapiye ek olarak, dengeli ve sağlıklı bir beslenme alışkanlığı oluşturmak etkiyi arttırabilir.
  • Fiziksel aktivite: Sürekli ve yeterli miktarda egzersiz yapmak, vücudun sağlıklı ve güçlü kalmasına yardımcı olabilir.
  • Düzenli kontrol: Terapi sürecinin her aşamasında doktorunuzun yönlendirmeleri ve tavsiyeleri doğrultusunda ilerleyişi kontrol etmek, terapinin etkisini artırabilir.

Myers Kokteylinin Yan Etkileri ve Zararları Var mıdır?

Myers kokteylinin yan etkileri nadir olarak bildirilmiştir ve genellikle dozaj veya bireysel intolerans nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Bazı insanlar, kokteylin içindeki maddelerden dolayı mide bulantısı, baş ağrısı, uykusuzluk, yüz kızarıklığı gibi geçici yan etkilere maruz kalabilirler. Ancak bu yan etkiler çok sık görülmez ve genellikle kısa sürede ortadan kalkar.

Myers Kokteyl Tablet Olarak Alınabilir mi?

Myers kokteyli tablet olarak da alınabilir. Ancak bu formda bileşenlerin emilim oranı daha düşük olacağından etkisi serum seviyesinde olmayabilir. Myers kokteyl kullanımı ile ilgili aklınızdaki tüm soru işaretlerini, kliniklerimizdeki uzman doktorlarımıza danışarak giderebilirsiniz.

Myers Kokteyli Kimler Kullanabilir?

Myers kokteyli enerji serumu, mineral ve vitamin eksikliğine bağlı olarak ortaya çıkan enerji kaybı, bağışıklık zayıflığı, migren, hormonal dengesizlikler, stres, depresyon, uyku bozuklukları, sindirim sorunları ve kas-eklem ağrıları gibi sorunları olan insanlar tarafından kullanılabilir. Ancak terapinin doğru şekilde uygulanabilmesi ve etkisini göstermesi için doktorunuzun bu alandaki yetkinliği de oldukça önemlidir. Kişinin hastalık öyküsü, vitamin ve mineral değerlerine göre belirlenerek doktor tarafından hazırlanması gereken özel bir formül bulunabilir.

Myers Kokteyli Hemen Etki Eder mi?

Myers kokteylinin etkisi ve etki etme süresi kişiden kişiye değişebilir. Terapinin etkisi kişinin genel sağlık durumuna, alınan doza ve terapinin uygulama süresine göre de farklılıklar gösterebilir. Uygulamanın etkileri yavaş yavaş ortaya çıkabilir ve uzun süreli kullanım gerektirebilir. Doktorunuzun önerileriyle Myers kokteyli terapisinin etkisini destekleyici uygulamalar yapabilir ve daha verimli sonuçlar alabilirsiniz.

Myers Kokteyli Fiyatları

Myers kokteyli fiyatları, kişinin yaşı, sağlık durumu, vitamin ve mineral ihtiyacı gibi faktörlere göre değişebilir. Ayrıca bu durum terapi sıklığı, dozajı ve terapiyi yürüten kliniğin sunmuş olduğu avantajlarla da orantılıdır. Myers kokteyli fiyat tahmininde bulunmak için kişinin sağlık durumunun detaylı bir şekilde incelenmesi ve ihtiyaçlarının belirlenmesi gerekir.

Siz de Myers kokteyli terapisi ile daha zinde ve sağlıklı bir vücuda sahip olmak için hemen form doldurarak başvuru yapabilir ve ücretsiz ilk muayene sayesinde uzman doktorlarımızdan bilgi alabilirsiniz.

Bağışıklık sistemi nasıl güçlendirilir sorusuna alternatif cevaplar arıyorsanız Glutatyon ve ozon terapi uygulamalarımıza da göz atabilir, size uygun çözümler geliştirerek vücut direncinizi arttıran kombin işlem seçeneklerimiz hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz.

Hemşire kendine hazırladığı serumla hayatını kaybetti

Haberin Devamı

İddiaya göre, Adana’nın Seyhan ilçesinde özel bir hastanenin ameliyathanesinde 10 yıldır hemşire olarak görev yapan Zeliha Taştan (30), soğuk algınlığı şikayetiyle hastanenin doktoruna muayene oldu. Doktor, Zeliha Taştan'ın grip olduğunu belirterek, serum takılmasını istedi. Serumu hastanede almak istemeyen hemşire Taştan, serumu evde kullanacağını, kendisine sadece damar yolu açılmasını istedi. Koluna damar yolu açılan hemşire, ilaçların bulunduğu kısımdan serum ile birlikte serumun sıvılaşmasını ve kanda pıhtılaşma olmasını önleyen saf su (distile su) yerine, narkozda kullanılan (cetokain) ilacını aldı.

ASLA YAPMAMASI GEREKEN BİR ŞEY YAPTI

Eve gittiğinde komşularıyla bir süre sohbet eden Zeliha Taştan, serum ve ilacı damar yolundan almaya başladı. Narkozda kullanılan ve kesinlikle damar yolundan alınmaması gereken cetokaini son anda fark eden Taştan, durumu komşularına bildirdi. Zeliha Taştan daha sonra evde bayıldı. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, Taştan'ın kalbinin durduğunu belirledi.

Haberin Devamı

9 GÜN YAŞAM MÜCADELESİ VERDİ

Taştan, olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla Adana Başkent Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Zeliha Taştan, sağlık durumunun ciddiyetini koruması üzerine yoğun bakım ünitesine alındı. Yoğun bakımda 9 gün yaşam mücadelesi veren hemşire hayatını kaybetti.

AİLE SİNİR KRİZİ GEÇİRDİ

Hemşirenin Adana'dan geniş bir araç konvoyuyla alınan cenazesi, Adıyaman merkez Dardağan köyüne getirildi. Cenazenin gelmesiyle köyde ağıt sesleri yükseldi. Genç hemşirenin sinir krizleri geçiren yakınları, güçlükle ayakta durdu. Zeliha Taştan, Dardağan köyü mezarlığında toprağa verildi.

Taştan'ın halasının oğlu Aziz Akdağ, "Yanlış bir iğne yapması sonucu genç yaşta hayatını kaybetti. Ailesi ve biz perişan durumdayız. Hepimizin başı sağolsun” dedi.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir