atatürk ve bediüzzaman / Bediüzzaman ve Mustafa Kemal Hiç Karşılaştılar Mı ? | İlim Cephesi

Atatürk Ve Bediüzzaman

atatürk ve bediüzzaman

Kayyımdan Atatürk'e 'deccal' diyen Said Nursi'ye resmi anma töreni!

Siyasal islamın fikir babalarından, Nur cemaatinin kurucu ismi Said Nursi için kayyım yönetimindeki Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından anma töreni düzenlendi.

Said Nursi, ölümünün 61'inci yıl dönümünde "Üstada Saygı" temasıyla Sezai Karakoç Kültür ve Kongre Merkezi konferans salonunda düzenlenen etkinlikle anıldı.

Nur cemaatine yakın İstanbul İlim ve Kültür Vakfı'nın Said Nursi'nin yaşamının anlatıldığı ve 29 dakika süren sinevizyon gösterimiyle başlayan etkinlik, Kuran tilavetiyle devam etti. Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesinden Doç. Dr. Hatip Yıldız da Said Nursi'nin "eser"leri ve yaşamı hakkında katılımcılara bilgi verdi. Programda Eymen Said ve ekibi de ilahiler seslendirdi.

"İSLAM DECCALİ ATATÜRK"

23 Mart tarihinde 82 yaşında Şanlıurfa'da ölen Said Nursi, bazı yazılarında Atatürk için İslami literatüre göre en ağır ithamlardan biri olan "deccal" ifadesini kullanıyordu.

Nursi'ye ait o satırlardan bazıları:

“Ben bir manevi alemde, İslam Deccalini gördüm. Yalnız bir tek gözünde teshirce bir manyetizma gözümle müşahade ettim ve onu bütün bir münkir bildim. İşte bu inkarı mutlaktan çıkan bir cüret ve cesaretle mukaddesata hücum eder.() Fakat kahraman ve mücahit ordunun ve dindar milletin ruhundaki nur–u iman ve Kur’an ışığıyla hakikat–i hal–i göreceği ve o kumandanın çok dehşetli tahribatını tamire çalışacağı rivayetlerden anlaşılıyor.” (Şualar–,Siracun Nur )

"Ölmüş gitmiş dünyadan ve hükümetten alakası kesilmiş bir adam hakkında otuz sene evvel  bir Hadisi Şerif'in ihbarıyla Kur'an'a zararlı bir adam çıkacak demiştim. Sonra Mustafa Kemal'in o adam olduğunu zaman gösterdi." (Emirdağ Lahikası I/, Yirmi Yedinci Mektuptan Sabık Reis-i Cumhura ve üç makama gönderilen istida.)

"Lozan Muahedesi'nde söz veren ve pek şiddetli ve dehşetli hücumlarına rağmen hiçbir hakiki Müslüman Türk'ü Protestan yapamayan ve millet-i İslam için pek zararlı olduğunu efaliyle ispat eden ve Hadis-i Şerif'in haber verdiği o müthiş şahıs kendisi olduğunu (yani Deccal, y.n) hayat ve mematiyle gösteren Mustafa Kemal'e bir mahrem eserde  "din yıkıcı, Süfyan" dediğimizi ()" (Emirdağ Lahikası I,50?51;Yirmiyedinci Mektuptan Mahkeme-i Kübraya Şekva ve Müdafaatın Bir Haşiyesi olan Parçanın Hülasasıdır, Ayrıca Müdafaalar, )


Said-i Nursi'nin Atatürk'e yazdığı mektup

Giriş Tarihi:

Said-i Nursi’nin Atatürk’e yazdığı mektup
Said-i Nursi’nin Atatürk’e yazdığı mektup
Said-i Nursi’nin Atatürk’e yazdığı mektup
Said-i Nursi’nin Atatürk’e yazdığı mektup
Said-i Nursi’nin Atatürk’e yazdığı mektup
SON DAKİKA

SAİD-İ NURSİ ATATÜRK İÇİN NE DEMİŞTİ

Başbakan Erdoğan, AKP 3. Olağan Kongresi’nde AKP’nin manevi tavrını şu cümleler ile çizdi : ''Seversiniz sevmezseniz, beğenirsiniz beğenmezsiniz, görüşlerini kabul edersiniz etmezsiniz Ama Ahmedi Hani'siz, Bitlisli Said-i Nursi'siz bir Türkiye'nin maneviyatı noksan kalır''

Ahmedi Hani, Ahmet Kaya, Nazım Hikmet gibi Başbakan’ın adını andığı isimler bir yana Saidi-Nursi’nin adını anması Atatürkçü çevreleri kızdırdı. Bunun nedeni Said-i Nursi’nin eserlerinde sıklıkla bahsettiği “Deccal” kavramı ile Atatürk’ü işaret ettiği iddiası.

İslami literatürde “Deccal” en ağır hakaret sayılan ifadelerden biri. Deccal; yalan söyleyen, aldatan, karıştıran kişi anlamına gelir. İslami fikriyata göre Deccal’in ortaya çıkması kıyamet alametlerinden biri olarak da görülüyor.

Said-i Nursi’nin Deccal teorisini oluşturan satırlar şöyle sıralanabilir:

Ben bir manevi alemde, İslam Deccalini gördüm. Yalnız bir tek gözünde teshirce bir manyetizma gözümle müşahade ettim ve onu bütün bir münkir bildim. İşte bu inkarı mutlaktan çıkan bir cüret ve cesaretle mukaddesata hücum eder.() Fakat kahraman ve mücahit ordunun ve dindar milletin ruhundaki nur–u iman ve Kur’an ışığıyla hakikat–i hal–i göreceği ve o kumandanın çok dehşetli tahribatını tamire çalışacağı rivayetlerden anlaşılıyor.” (Şualar–,Siracun Nur )

Saidi Nursi, başlangıçta şifreli olarak işaret ettiği Deccal’in kim olduğunu daha sonra şöyle anlatıyor:
“Ölmüş gitmiş dünyadan ve hükümetten alakası kesilmiş bir adam hakkında otuz sene evvel  bir Hadis–i Şerif’in ihbariyle Kur’an’a zararlı bir adam çıkacak demişseafoodplus.info Mustafa Kemal’in o adam olduğunu zaman gösterdi. (Emirdağ Lahikası I/,Yirmiyedinci mektuptan  Sabık Reis–i Cumhur’a ve üç makama gönderilen istida) 

Saidi Nursi, Mustafa Kemal’e yönelik Deccal suçlamasında daha da ileri  giderek şunları yazar:
“Lozan Muahedesinde söz veren ve pek şiddetli ve dehşetli hücumlarına rağmen hiçbir hakiki Müslüman Türk’ü Protestan yapamayan ve Millet–i İslam için pek zararlı olduğunu ef’aliyle ispat eden ve Hadis– Şerif’in haber verdiği o müthiş şahıs kendisi olduğunu(yani Deccal, y.n) hayat ve mematiyle gösteren Mustafa Kemal’e bir mahrem eserde  ‘din yıkıcı Süfyan’ dediğimizi ()” (Emirdağ Lahikası I,50–51;Yirmiyedinci Mektuptan Mahkeme–i Kübra’ya Şekva ve Müdafaatın Bir Haşiyesi olan Parçanın Hülasasıdır, Ayrıca Müdafaalar, –)

 

İşte Başbakan’ın Said-i Nursi’ye yönelik atıfları bu nedenle Atatürkçüler’i kızdırdı.

 

seafoodplus.info

 

Not: Haberimizin hazırlanmasında değerli araştırmaları ile katkıda bulunan Ahmet Oğuz’a teşekkür ederiz.

 

 

 

 

Ali Erbaş’tan Atatürk’e ‘deccal’ diyen Said Nursi’ye övgü

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Bediüzzaman Sempozyumu’nda yaptığı konuşmada Cumhuriyet düşmanı, Mustafa Kemal Atatürk için &#;deccal&#; diyen, Nur cemaatinin kurucu ismi Said Nursi’yi övdü. Erbaş, FETÖ’nün de fikir babası olan Said Nursi için ‘Hakiki imanın gönüllerde yerleşmesi için çaba sarf etti’ ifadesini kullandı.

İstanbul İlim ve Kültür Vakfı tarafından &#;Fert ve Toplum Hayatında İman&#; başlığıyla çevrim içi düzenlenen Uluslararası Bediüzzaman Sempozyumu’nun açılış konuşmasını Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş yaptı.

Konuşmasında insanlığın güven bunalımı yaşadığını belirten Erbaş, şunları söyledi:

&#;Emanet, gözetilmesi ve korunması istenen maddi ve manevi tüm değerlerdir. İçinde yaşadığımız âlem ve ondaki tüm varlıklar Allah’ın kullarına birer emanetidir. İman, bu değerlere sahip çıkmak adına Allah ile yapılmış bir ahittir. Mümin ise bu ahde sadakat gösteren ve ahdin gereklerini hakkıyla yerine getiren kişidir. Dolayısıyla bugün, iman ve emanet bilincini taşıyan müminlere düşen görev; içinde yaşadığımız bunalımlar çağında güzel ahlakı, merhameti ve adaleti insanlıkla yeniden buluşturmaktır. Bu doğrultuda en önemli husus ise bireyleri ve toplumları esir alan, onları atalete sevk eden ve bulaşıcı bir hastalık olan yeisten sakınmaktır. Gerek İslam dünyasının gerekse insanlığın içinde bulunduğu zor durumlardan dolayı asla ümitsizliğe kapılmaksızın, daha güzel bir gelecek için imanla, sabırla ve sebatla çalışabilmektir&#; dedi.

‘SAİD NURSİ HAKİKİ İMANIN GÖNÜLLERDE YERLEŞMESİ İÇİN ÇABA SARF ETTİ’

Erbaş konuşmasında, FETÖ&#;nün fikir babası olan, Atatürk&#;e ve silah arkadaşlarına “deccal süfyan, mülhid, mürted, habis, firavun, zındık, mason, münafık” diye saldıran Said Nursi’ye övgüler dizdi. İmanın önemsenmediği, ilmin ötelendiği ve taklitçiliğin egemen olduğu toplumlarda ilerlemenin mümkün olmayacağını söyleyen Erbaş &#;Bu gerçeği çok iyi gören Saidi Nursi, bütüncül bir eğitim anlayışı ile dini ilimlerle pozitif ilimlerin birlikteliğine vurgu yapmıştır. O, tabiatı ve eşyayı anlamaya sevk eden ayetleri tefsir etmek suretiyle tahkiki imanın gönüllerde yerleşmesi için çaba sarf etmiştir. Bununla beraber geri kalmışlığın asıl sebebinin hakikatten uzaklaşmak olduğu üzerinde durmuştur.&#; ifadelerini kullandı.

‘GENÇ KUŞAKLARIN İHTİYAÇ VE BEKLENTİLERİNE CEVAP VERECEK BİR YÖNTEM GELİŞTİRİLMELİ’

Erbaş, dünyada hızlı bir değişim ve dönüşümün olduğuna işaret ederek, şunları söyledi:

&#;Bu değişimin insanlar ve özellikle gençler üzerindeki tesirini doğru tespit etmek son derece önemlidir. Genç kuşakların zihin ve gönül dünyasındaki sorulara ve karşılaştıkları sorunlarına çare olacak, ihtiyaç ve beklentilerine cevap verecek bir yöntem ve sistem geliştirmek için hep birlikte özveriyle çalışmak zorundayız. Bu noktada İslam’ın temel değeri olan iman kavramı, ihmal edilemez öneme sahiptir. Sağlam bir kişiliğin oluşumunda, güzel ahlakın yaşanmasında, insani ilişkilerin güçlü kılınmasında, güven toplumunun tesisinde, barış ve adaletin egemen olmasında en güçlü etken imandır. Dolayısıyla bugün gençliğin iman bilincini güçlendirmek ve inanç dünyasını doğru bilgiyle donatmak ve bu hususta onları zaafa sürükleyen etkenlere karşı önlemler almak, hepimizin ideali olmalıdır.&#;

Çocuklara ve gençlere bir şeyi anlatmanın ve onlara rehberlik etmenin en etkili yolunun yaşayarak örnek olmak olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Erbaş, sözlerini şöyle tamamladı:

&#;Bu noktada Allah Resulü bizler için en güzel örnek ve en büyük rehberdir. Onun rehberliği, imanından neşet eden güzellikleri yaşanan hayata dönüştürerek insanlara göstermesidir. O (s.a.s.), muhtaç olana ikram ve ihsanda bulunmuş, yetimi himaye etmiş, mazluma sahip çıkmış, imkânı olmayana kol kanat germiştir. Bizler de Allah resulünün hayatından aldığımız ilhamla iman toplumunun tesisi ve tahkimi adına tüm imkanlarımızla çalışmalı, paylaşmalı ve dayanışma ahlakımızı güçlendirmeliyiz. Zira bu yöntem imanı insanla buluşturmada en samimi ve etkili yöntemdir. Medeniyetimizin ve tarihimizin aksiyon insanlarına baktığımızda da bu gerçeği merkeze alan bir iman mücadelesi verdiklerini görmekteyiz. Bu duygu ve düşüncelerle, sempozyumun istifadeye medar olmasını temenni ediyorum. En kıymetli sermayemiz olan imanımızı hayatımıza hâkim kılmamızı sağlayacak bir irade bahşetmesini ve bizleri her yönüyle rızasına uygun bir hayat yaşamaya muvaffak kılmasını Cenab-ı Hakk’tan niyaz ediyorum.&#;

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir