safra kesesinde ekojenite nedir / Safra Taşları ve Safra Çamuru - Hisar Hospital Intercontinental

Safra Kesesinde Ekojenite Nedir

safra kesesinde ekojenite nedir

Safrada Ekojenite nedir?

Ekojenite; ultransonda dokuların ses dalgalarını yansıtma (yankı-eko yapma) özelliği. Ekojen ya da hiperekojen dokular ses dalgalarının çarpıp geri döndüğü yapılardır (genellikle daha sert), ultrasonda beyaz görünürler (safra taşı gibi).

Safra kesesinde et neden olur?

Safra kesesi polipleri safra kesesinde biriken aşırı miktarda lipid ve yağ üretimi nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Safra kesesi polipleri safra kesesinde biriken aşırı miktarda lipid ve yağ üretimi nedeniyle ortaya çıkmaktadır.

Safra kesesi enfeksiyonu neden olur?

Safra Kesesi İltihabı Nedenleri Nelerdir? Taş oluşumu ve devamında safra kesesi iltihabının oluşmasının en yaygın nedeni, safra taşlarının veya topaklarının ince bağırsağa giden yolu tıkamasıdır.

Safra kesesini ne temizler?

Epsom tuzu, yayınlanan bir araştırmaya göre safra kesesinin orijinal boyutunun üçte birine kadar büzülmesine neden oluyormuş. Bu büzülme, safra kesesinden taşların atılmasına büyük ölçüde yardımcı olur. Ayrıca Epsom tuzu, taşların salınmasını engelleyebilecek atıkları da temizler.

Ekojenite artışı ne demek?

Ekojenite sözcüğünün Türkçe anlamı "artmış yoğunluk"tur. Tıp Dilinde Ekojenite Ne Anlama Gelir? Tıp dünyasına özgü ekojenite kelimesi ile anlatılan şey şudur: Röntgen ya da ultrason grafisinde görülen ve bir bölgede oluşan yoğunluk artışının tespiti halinde ekojenite artışından söz edilir.

Internal ekojenite ne demek?

Bu ne demek acaba? İdrar kesesinde internal ekojenite olması idrar yolu enfeksiyonunuz olduğu anlamına gelir. Bazen de az su içen insanlarda da benzer şeyler çıkabilir. Eğer idrar kesenizde idrar yaptıktan sonra idrar kalıyor ve bunu boşaltamıyorsanız da mesanede iltihap olabilir.

Safra kesesinde et parçası ne demek?

Safra kesesinin çeperinde oluşan et beni şeklinde oluşumlara polip adı verilir. Herhangi bir şikâyete sebep olmadıklarından dolayı ancak ultrasonla muayene esnasında tespit edilebilir. Ultrasonla incelendikten sonra safradan örnek alınarak poliplerin kanserin riski taşıyıp taşımadığı ortaya çıkar.

Safra Kesesi Polipleri Ve Tedavisi

Safra Kesesi Polipleri Ve Tedavisi

Safra Kesesi Polipleri Ve Tedavisi

Safra Kesesi karaciğerden salgılanan safranın toplandığı, karaciğerin alt kısmında bulunan torba şeklinde bir organdır. Ortalama uzunluğu 10 cm. genişliği 3 cm. olan küçük, kese biçiminde bir organdır. Karaciğerin alt yüzünde, karaciğerle temas edecek biçimde bulunur. Görevi; safra sıvısını depolamak, konsantre etmek ve yemekler mideden incebağırsağa geçtiğinde kasılarak içinde biriktirdiği safrayı barsağa akıtmaktır. Böylece yediklerimizin sindirilmesine yardımcı olur. Safra kesesinde; taşlar, polipler, fonksiyon bozuklukları ve safra kesesi kanserleri gibi çeşitli hastalıklar görülebilir.

Polip Nedir? Safra Kesesinde Görülme Sıklığı Ne Kadardır?

Sindirim sisteminin iç yüzünü döşeyen mukoza tabakasındaki hücrelerin bulunduğu yerde büyüyüp minik bir yumru oluşturmasına polip adı verilir. Polipler sindirim sisteminin tümünde değişik oranlarda görülebilir. Polikliniklerde ultrasonografi (USG) yapılan tüm hastaların %’inde safra kesesi polibi tespit edilir. Hastalık 40 yaşlarında ve kadınlarda daha sık olarak görülür. Çocukluk çağında çok nadir görülmekle birlikte tespit edildiğinde ek inceleme gerektirir.

Belirtileri Nelerdir?

Bulantı, kusma, karın ağrısı (üst karın bölgesinden başlayıp sırta sağ kürek kemiğinin altına vuran şekilde bir karın ağrısı), sarılık görülebilir. Fakat genellikle safra kesesi polibi olan kişilerde herhangi bir belirti yoktur ve polipler başka bir nedenle yapılan karın USG’si sayesinde tesadüfen saptanırlar.

Safra Kesesi Polipleri Neden ve Ne Kadar Önemlidir?

Safra kesesi içinde gerçek polipler (adenomatöz polip) çok nadiren görülür. Safra kesesindeki poliplerin çoğu; kanser riski içermeyen kolesterol polipleri (%60’ı), adenomyomlar (%25’i) ve inflamatuar poliplerdir (%10’u). Safra kesesindeki gerçek polipler olan adenomlar ise tüm safra kesesi poliplerinin sadece %’ini oluşturur. Fakat kanserleşme riski taşıdıkları için asıl önemli olan bu gruptur. Adenomların %25’i kanserleşir ve 12 mm.’den daha büyük tüm adenomlar kanser hücresi taşır. Başka bir deyişle tüm safra kesesi poliplerinin %1’i kanserleşme riski taşır. Olguların kanserleşme riskini tespit etmede USG’deki polip boyutu ve görünümü fikir verebilmektedir. Geniş tabanlı ve 10mm’den büyük lezyonlarda kanserleşme riski %37 iken, saplı ve 10 mm’den küçük poliplerde malignite riski ihmal edilebilecek kadar düşüktür. USG bulgularının şüpheli olması durumunda bilgisayarlı tomografi ve endoskopik ultrasonografi kullanılabilir.

Safra Kesesi Taşlarının Tedavisi

Şikayetlere neden olan safra kesesi taşlarında cerrahi uygulanır. Şikayetler safra kesesinin iltihaplanmasına bağlı ise genellikle ilk üç gün içerisinde acil ameliyat ağırlık kazanırken, hasta üç gün içerisinde başvurmamışsa yatırılarak ilaç tedavisi ve ataktan yaklaşık 6 hafta sonrasında cerrahi uygulanması önerilmektedir. Bu uygulama ve öneriler hastanın karın bulguları, yaşı, ek hastalıkları ve safra kesesi iltihabının durumuna göre değişiklik göstermektedir. Asıl tartışma belirti oluşturmamış, tesadüfi olarak saptanmış olan safra taşlarındadır. Bu taşların tümüne cerrahi uygulanmalı mıdır? Bu konudaki çalışmalarda belirti vermemiş olan taşların 20 yıl içerisinde %20 oranında safra kesesi iltihabı, tıkanma sarılığı, safra yolu iltihabı ya da pankreas iltihabı oluşturabileceği öngörülmektedir. Bu nedenle pratikte tesadüfi olarak saptanan safra kesesi taşlarında hastanın ek hastalıkları ve yaşı ile birlikte değerlendirilerek takip ya da ameliyat kararı alınmalıdır.

Safra Kesesi Polibi Olan Herkes Ameliyat Edilmeli midir?

Polip saptandığında karar verilmesi gereken en önemli husus; hangi grup hastaların ameliyat edileceği, hangilerinin ise sadece takip edilmesi gerektiğidir. Çünkü; tüm polipleri ameliyat edecek olursak bu olguların sadece %1’inde kanserleşme riski olduğu için geri kalan %99’u gereksiz yere ameliyat olmuş olacaktır. Bu yüzden bu konudaki risk faktörlerini iyi bilip ameliyat kararını bu risk faktörlerine göre belirlemek gerekir. Polipin 1cm.’den büyük olması, geniş tabanlı olması, hızlı büyüme göstermesi, kişinin 50 yaşından büyük olması polipteki kanserleşme riskini arttıran faktörlerdir. Bu bilgiler eşliğinde; polip semptomatikse (ağrı, bulantı, kusma varsa) veya ek sorunlara neden olmuşsa (safra kesesi iltihabı, pankreas iltihabı gibi) çapına veya görünüm gibi diğer faktörlere bakılmaksızın ameliyat edilmelidir. Semptomatik olmayan polip mevcutsa ve 1 seafoodplus.info büyükse opere edilir. Semptomatik olmayan polip 1 cm’den küçük olmasına rağmen; takiplerde hızlı büyüme gösteriyorsa veya solid ve geniş tabanlı yapıda ise veya milimetrik boyutta üç veya daha fazla polip varsa veya beraberinde safra kesesi taşı varsa veya kişi 50 yaşın üzerinde ise ameliyat önerilmelidir. Bu olgularda safra kesesinin laparoskopik (kapalı) ameliyatı altın standarttır. Fakat çok nadir olmak üzere kanser riski çok yüksek olan ve ameliyat öncesi yapılan tetkiklerinde kese duvarını aşmış lezyon mevcut olan olgularda duruma göre açık ameliyat yapılabilir. (Laparoskopik ameliyatlar ve avantajlarından ayrı bir yazıda bahsedeceğim.) Bunun dışında kalan vakalarda (ki poliplerin çoğu bu kategoridedir) polipin yapısına göre, üç veya altı ayda bir USG kontrolü yeterlidir.

Safra Kesesi Polipleri Ve Tedavisi
Safra Kesesi Polipleri Ve Tedavisi

 

 

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir