değersiz hissettiren erkek / UZUN KONUŞMALARDAN KAÇININ – Kim Psikoloji

Değersiz Hissettiren Erkek

değersiz hissettiren erkek

Kendini Değersiz Hissetmek &#;ocukluk Kodlarında Gizli

Kişisel Gelişim

Kendini Değersiz Hissetmek &#;ocukluk Kodlarında Gizli

"Değersizlik hissi yaşayan kişiler kendilerini suçlama ve beğenmeme eğilimi içinde olurlar. Bu kişiler hayata karşı isteksiz davranırlar. Herhangi bir şeye bağımlılık (insan, hayvan, alkol vb.) duyabilirler. Bu kişilerde sevgisizlik, özgüven eksikliği ve yetersizlik duygusu ağır basar. Depresyon ve öfke patlamaları yaşarlar. Bu tür hisleri yaşamamak için öncelikle kişinin kendisini sevmeyi öğrenmesi ve hayatının merkezine kendisini koyması gerekir. Sorunun tekrar etmesi ve kişinin yaşam kalitesini bozması durumunda mutlaka bir uzmandan destek almalıdır" diyen Enerji Terapisti Zehra Köse ile Oyuncu ve Yaşam Koçu Seçkin Zenginler 'kendini değersiz hissetme' konusu hakkında önemli bilgiler verdiler. "

Kendini ‘değersiz’ hissetme her dönemin en büyük sorunlarından biri. Kişi, ister kalabalık bir metropolde isterse de bir sahil kasabasında yaşamını sürdürsün yine de bu duygudan çıkamıyor olabilir. Kendini, yaptıklarını değersiz hissedebilir ve işe yaramaz olduğuna inanabilir. Bu duygunun sebeplerinin başında anne ile kurulan enerji bağının sağlıklı olmaması, yani emzirme döneminin tam olarak tamamlanamaması ve çocukluk döneminde yaşanan duygusal travmalar olabilir. Bu travmalar arasında taciz veya tecavüzleri, çok kardeşli aile ortamını, terk edilmişliği, yenilmişliği, yetersizliği, boşanmış bir ailede büyümeyi, anne – baba kaybını, fiziksel eksiklikleri, özgüven eksikliğini, anne – baba yerine başkasının yanında büyümeyi sayabiliriz.

‘Hayır’ diyemezler

Bu duyguyu taşıyanlar kendilerine kötü hatta bazen de acımasız davranırlar. Kolay kolay ‘Hayır’ diyemezler, başkalarına çok vererek değer görme çabası içindedirler. Başkaları ile kıyas halindedirler ve kendilerini diğerlerinden aşağıda görürler. Bu duyguya girilen her bir durumda mevcut enerji yarıya düşer. Bu enerji seviyesinde ne kadar uzun süre kalınırsa, değersizlik hissi yaratan durumlar ve kişiler daha çok o kişinin hayatına çekilmiş olur. Kısır bir döngüdür bu. Değersiz hissettikçe de enerji kaybeder sonra daha fazla değersiz hisseder, dipsiz bir kuyuya doğru yol alırız. Bu döngüyü kırmak için, ilk adım ne hissettiğimizin farkında olmak ve kendimiz ile yüzleşmektir.

Bağımlılık nedenidir

Değersizlik hissinin kolayca fark edilebilecek belirtileri vardır. Öncelikle bu his içinde olanlar kendilerini suçlama ve beğenmeme eğilimi içindedirler. İsteksiz davranırlar ve kendilerini sürekli ertelerler. Başkalarına kendilerinden daha fazla değer verirler. Onlardan sevgi ve değer görmeyi beklerler. Herhangi bir şeye bağımlılık (insan, hayvan, alkol vb.) duyabilirler. Geçmişe takılı kalırlar ve bir kurtarıcı beklerler. Sık sık kurban psikolojisine girer ve acıdan beslenirler. Sevgisizlik, özgüven eksikliği ve yetersizlik duygusu ağır basar. Depresyon ve öfke patlamaları yaşarlar. Anne – babayı affedemezler.

Kendini Değersiz Hissetmek Çocukluk Kodlarında Gizli

İçimizdeki çocuk iyileştirilmeli

Bu tür hisleri yaşamamak için öncelikle kişinin kendisini sevmeyi öğrenmesi ve hayatının merkezine kendisini koyması gerekir. Kendimizle bolca baş başa vakit geçirmeli ve iç dünyamıza yönelmeliyiz. Kendimizi her halimizle kabul etmeli, barışmalıyız. Özgüvenimizi artırabilecek yeteneklerimize odaklanmalı ve geliştirmeliyiz. Yeni bir saç, kıyafet ve imaj değişikliği yaratabiliriz. Keyif aldığımız ve bizi mutlu eden uğraşlarla ilgilenebiliriz. Çok vermekten ziyade almayı da öğrenebiliriz. Ebeveynlerimizle -özellikle anne- ile olan ilişkileri gözden geçirmeliyiz. Bizi bu duyguya sokanın egomuz ve acı yumağımız olduğunun farkına varabiliriz. Çocukluk dönemi travmalarımız ile yüzleşebiliriz.

Değersizlik duygusu bazen farklı kimliklerde de kendini gösterebilir. Örnek olarak; aile ortamında kendini çok iyi hisseden biri iş yerinde iş kimliği ile değersiz hissedebilir. Bu durum kişiyi pasif, özgüvensiz, içine kapanık ve her şeye ‘Evet’ diyen kurban bir çalışan pozisyonuna sokabilir.

Hangi durumda ve hangi kimlikte bu duyguya girildiği çok önemli. O durum ve kişinin, geçmiş ile bağlantısı ve bilinçaltı kayıtları ile eşleşen kısımları nelerdir? Çünkü mevcut durum, geçmişten gelen bir olayın yansıması olabilir. Acaba içimizdeki hangi çocuk bu duyguyu deneyimledi ve etkisi halen devam ediyor? Bu soruların cevaplarını bulabildiğimizde bugünkü bizler ve dolayısıyla gelecekteki bizler iyileşmiş oluruz.

Kayıtlar incelenmeli

Sorunun haddinden fazla tekrar etmesi, yaşam kalitesini bozması ve kişinin enerjisini düşürmesi durumunda bir uzmandan destek alınması, bu duyguya ait bilinçaltı kayıtlarına bakılması gerekir.

False

Değersiz Hissettiren KAÇINGAN BARIŞÇI Bir Partnerin Mi Var? Öyleyse&#;

Kaçıngan barışçı profildeki bir partnerin varsa onu nasıl tanıyabilirsin ve ona nasıl yaklaşabilirsin?

Eşin ya da sevgilin seni anlamıyor,

Sorunları konuşmaktan kaçınıyor,

Seni değersiz mi hissettiriyor?

Öyleyse belki de kaçıngan barışçı olan bir partnerle karşı karşıya olabilirsin.

Kaçıngan barışçı bir partnere sahip olmak seni çileden çıkarıyor, deliye döndürüyor olabilir.

Bu durumda ne yapacağını da bilmiyor olabilirsin.

Bu yazıda seninle, ilişkideki önemli iki pozisyondan biri olan kaçıngan barışçı profilinin ne olduğunu, bu profilin özelliklerini ve böyle bir profilde partnerin varsa ona nasıl yaklaşacabileceğinle alakalı önemli ipuçlarını paylaştım.

Seninle paylaştığım bu önemli bilgiler duygu odaklı çift terapisi denilen bir yaklaşıma dayanıyor.

Bu yaklaşım şu anda dünyada en etkili çift terapisi yaklaşımlarından biri olarak kabul ediliyor.

Ben de duygu odaklı çift terapisi uzmanıyım.

Kendi uygulamalarımda, çalışmalarımda da oldukça iyi sonuçlar verdiğini gördüğüm için bu yaklaşımla alakalı bilgilerin bir kısmını seninle severek paylaştım.

Çünkü bu bilgileri aldığında ilişkine farklı bir bakış açısıyla bakabileceğini inanıyorum.

Bu yüzden de umarım bu videoyu sonuna kadar izleyip, bilgileri sindirmeye çalışırsın.

Kaçıngan Barışçı Profilin Özellikleri Nelerdir?

Bildiğin gibi ilişkide önemli belli konular var;

Değer verilmek, ilgilenilmek, çocuklarla zaman geçirilmesi ve onların bakımı, boş zamanda neler yapılacağı, finansal konular, düzenlilik, ailelerle ilgili ilişkiler gibi.

Bu gibi noktalarda belli sorunlar ya da geçmişten gelen beli kırgınlıklar varsa bu konuları açmaya çalıştığında partnerinin konuyu kapatmaya çalıştığını ve bu konuları konuşurken de seni anlar gibi hareket etmediğini, böyle bir çabası da yokmuş gibi hissedersin.

Eğer bu gibi duygu ve düşünceler içindeysen partnerin muhtemelen kaçıngan barışçı profilde olabilir.

Partnerinin senden uzak ve kopuk olduğunu, o bağı kurmak için pek de niyetli olmadığını, daha bireysel hareket ettiğini hissediyor olabilirsin.

Sanki sana pek ihtiyacı yokmuş gibi davranır ve bu da seni iyice değersiz gibi hissettirir.

Sorunları sahiplenme, konuşma, sorumluluk alma konuları sanki onları pek ilgilendirmiyor gibidir.

Partnerinde bu gibi özellikler görebilirsin.

Bu da seni iyice sıkışmış ve çaresiz hissettiriyor olabilir.

Belli konuları sanki sen açmasan o hiç açmayacakmış gibi hissedersin.

Aradaki o kopukluğun, uzaklığın sadece sana rahatsızlık verdiğini, ona rahatsızlık vermediğini hissedersin.

Dolayısıyla da bir fırsatını bulduğunda da hemen konuları açmaya çalışırsın. 

Çünkü anlatmaya ve onun görmesine ihtiyaç duyduğun o kadar çok konu vardır ki bununla alakalı bir savaşa girmeye niyetlenirsin.

“Belli sorunlar için ben gerekirse savaşacağım, onun titreyip kendine gelmesini sağlayacağım. İlişkinin önemli olduğunu, ilişkideki bağın her ikimize de iyi geleceğini ona göstermeye ve hissettirmeye çalışacağım.” düşüncesine niyetlenirsin.

Böyle bir fırsatı bulduğunda da çok dolmuş olabileceğin için belki biraz daha yargılayıcı, daha yüksek bir tonda konuşuyor olabilirsin.

Çünkü partnerin seni anlamıyor gibidir.

O an konuştuğunda da sanki orada değil, sanki senin duyguların orada geçmiyor, sanki başka bir şeyle ilgileniyor gibi hissedersin.

Onunla yeterince temas kuramadığını fark edersin.

Bunları fark ettikçe daha da sesini yükseltmeye başlarsın.

Sanki partnerin uzakta bir tepedeymiş ancak sen bağırınca duyabilirmiş gibi hissedersin.

Bu nedenle kendin de rahatsızlık duysan da yüksek perdeden, rahatsız edici tondan konuşmaya başlarsın.

Seni anlamadığını görünce başka başka argümanlar getirip onu ikna etmeye çalışırsın.

Dolayısıyla da zihnin konudan konuya geçer.

Bunu yaptıkça da partnerinin daha da uzaklaşıp kendini geriye çektiğini fark edersin.

Bu da kaçıngan barışçının önemli işaretlerinden biridir.

Sen tonu yükselttikçe o daha da kendini geriye çeker.

Seni özellikle rahatsız eden bir şey de kaçıngan barışçı olan partnerin seni yeterince mantıklı olmayan, duygusal bakan, daha sorunlu biri olarak görüyor olabilir.

Belli konuları açtığında da sana çözüm odaklı yaklaşmaya çalışır.

“Böyleyse o zaman şöyle yap. Bunun çözümü budur. Hadi böyle düşün.” gibi yaklaşır.

O zaman da sen kendini yargılanıyor, hatta eziliyor gibi hissedersin.

Çünkü sana yukarıdan bakıyor gibidir.
Akıl vermesine ihtiyaç duymuyorsun o anda, seni anlamasına ihtiyaç duyuyorsundur.

Dolayısıyla partnerin çözüm odaklı yaklaşıyorsa kaçıngan barışçı profilde olabilir.

Bu konuşmaları aslında devam ettirmeye ihtiyaç duymana rağmen partnerin zamanla araya duvar örmeye başlar, geçiştirir, konuyu kapatmaya çalışır.

Sanki bu şekilde barışı sağlayabileceğini zanneder ama bu sana iyi gelmiyordur.

Seni rahatlatacak şey anlaşıldığını hissetmek, konuları konuşmak ve bir noktaya varmaktır ama partnerin duruma aynı perspektifle bakmıyordur.

Konu bu şekilde kapandığında da kendini sakinleştirmek zor olabilir.

Biraz zamana ihtiyaç duyabilirsin o anda.

Konu böyle kapandığında da aslında her iki taraf da içten içe pek huzurlu hissetmez.

Çünkü ileride de aynı şekilde yükseleceğini, konunun henüz çözülmediğini ve anlaşılmadığını bilirsin.

Ne yazık ki bu durum da her iki tarafın arasına mesafe girmesine neden olur.

Kaçıngan Barışçılar Neden Böyle Davranıyorlar?

Kendini daha etkili şekilde ortaya koyabilmen ve rahatlatabilmen için bunu anlaman çok önemli.

Bunu anlamak için öncelikle bağlanma teorisi üzerinden küçük bir bilgi paylaşayım.

Bağlanma teorisine göre bağ ve yakınlık kurma ihtiyacı kadın ya da erkek hangi yaşta olursa 

her insanın en doğal ihtiyaçlarından biridir.

Bu açıdan baktığımızda kaçıngan barışçı olan partnerinizin de aslında yakınlık kurma, bağ kurma ihtiyacı vardır.

Sadece bu ihtiyacının arkasında durma şekli ve bu ihtiyacını karşılama şekli belki senden biraz farklı olabilir.

Burada farklı olan şey, bu ihtiyaç karşılanmadığında nasıl hareket edeceği ve nasıl talep edeceği ile alakalı olabilir.

Gergin bir tonla karşılaştığında o an aslında kaçıngan barışçı partnerinin beyninde bir tehdit algısı oluşur.

O tehdit algısı sadece bireysel bir tehdit değildir.

O an kendi egosunu tamir etmeye ya da korumaya çalışıyor gibi düşünme.

Kaçıngan barışçılarda özellikle ilişki içinde bir tehdit algısı oluştuğunda aradaki bağın, yakınlığın bozulacağı endişesi görüyoruz.

Bu endişeyle birlikte sen de ona yargılayıcı ve yüksek perdeyle yaklaştığında ilişkiyle alakalı bir tehdit hisseder.

Kaçıngan barışçı partnerin, “Olduğu haliyle eğer kendi duygularımı açarsam, kızgınlık duygumu ben de eğer yüksek tondan ifade edersem o zaman partnerim daha da yükselecek, agresifleşecek.” gibi bir kaygısı vardır.

Çünkü kaçıngan barışçı partnerin sana baktığında konuşmanın saatlerce devam edeceği ve giderek hararetleneceği düşünceleri içine girmiştir.

Bu da onu korkutur.

Konuşmanın iyi bir yere varmayacağı, belki kendisinin de patlayıp kırıcı sözler söyleyeceği, ilişkinin kopma noktasına geleceği yönünde kaygıları vardır.

Bu kaygıyı da hissettiği için ilişkiyi korumak adına bir şekilde barış sağlamaya çalışır.

Bunu bir nevi ateşkes gibi düşünebiliriz.

Ama bunu tek taraflı yapar ve bildiği yol, konuyu kapatmaktır.

Kendi içinde sana daha çok malzeme vermemeye çalışır.

“Sorunu çözemiyorum, anlayamıyorum. Kendimi anlatamıyorum.” ya da “Anlıyorum ama anladığımı hissettiremiyorum.” gibi düşünür.

O çaresizlik içinde belki geçmişinden getirdiği bir yol olarak duygularından kaçınır, onları bastırır.

Sonrasında da belki kendi başına kalarak sakinleşmeye, toparlanmaya çalışıyordur.

Ama bu tam da senin hiç hoşuna gitmeyecek bir şeydir.

Onun yakın olmadığını, sana uzak olduğunu hissediyorsun ve bunun için savaşıyorsun.

O araya daha da kalın duvarlar örüyor.

Bu kısır döngü katmerlenerek ve daha da derinleşerek devam eden bir konu oluyor.

Dolayısıyla bu kendi içinde üzücü bir durum.

Sen yakın olmak istiyorsun, o yakın olmak istiyor ama birbirinize yaklaşma şekilleriniz birbirinizin arasında çok daha kalın duvarlar örmenize neden oluyor.

Kaçıngan barışçı partnerin aslında sakin, huzurlu ve yakın bir ilişki ister.

Aslında o yakınlığından huzurlu ve sakin bir ortamda ancak mümkün olduğunu hisseder.

Geçmişten getirdiği böyle belli kalıplar vardır.

Alışık olduğu şey böyledir.

Bir huzursuzluk, gerginlik olduğunda arada bir mesafe ve kopma olacağını düşünür.

Böyle olduğu için de ilişkideki huzuru sağlayacak ne varsa o anda yapmaya çalışır.

Ama tabii ki senin huzurlu hissetmen için anlaşıldığını görmen ve bu konularda belli adımların atılması gerekiyordur.

Bu konuları da oturup konuşmak, bir orta yolu bulmak zordur.

Çünkü hararetli bir ton vardır, o hararetli konuşmayı geçip daha derinlikli konuşmayı her ikiniz de yapmakta zorlanıyorsunuzdur.

Eğer Kaçıngan Davranışçı Bir Partnerin Varsa Ona Nasıl Daha Farklı Şekilde Yaklaşabilirsin?

Çünkü belki de aklına şu geliyordur; “Ben daha önce sakin bir şekilde de düşüncelerimi paylaştım ama yine olmadı. Belki de benim yapabileceğim bir şey yok.” 

Durum aslında böyle değil.

Öncelikle biraz daha sakinleşebiliyor olmak önemli.

İlişkide belli sorunlar olabilir,

Aradaki bağla, yakınlıkla ilgili belli kırgınlıkların olabilir.

Bunlari kesinlikle ele alıp, işleyip, çözümlemek ve tamir etmek gerekiyor.

Ama bunun belli bir stabil ortamda olması önemli.

Arada yükselmeler ve dalgalanmalar olsa da bunun agresif savaşçı profilinde olmaması gerekiyor.

Bu yüzden de öncelikle o tonu yumuşatabilmek açısından kaçıngan partnerin aslında ilişkiyi önemsediğini, seni arzuladığını, seninle daha yakın olmak istediğini ve bağları daha kuvvetlendirmek istediğini, bunun da ona iyi geleceğini bilmen ve kendine telkin etmen gerekiyor.

Sadece bunu uygulamaya dökme konusunda adım atmakta zorlanıyor.

Desteğe ihtiyacı var.

Bunu kendine hatırlatman faydalı olabilir.

İlişkide gerçekten sorunlar görüyorsan, yakınlıkla alakalı belli problemler varsa bununla alakalı duygularına odaklanarak paylaşman daha iyi olabilir.

Karşı tarafı eleştirmeden “Ben üzgün hissediyorum, şuna daha çok ihtiyacım var. Böyle yaptığında daha iyi geliyor.” gibi bir tonda kendini ortaya koyabilirsin.

Mesela belki kendi içinde kaçıngan partnerin sanki sana yukarıdan bakıyormuş gibi hissettiğinde, daha çözüm odaklı yaklaşmaya çalışıyor gibi olduğunda kendini yetersiz gibi hissediyorsan yine kendi duyguna odaklanarak bunu paylaşabilirsin.

Çünkü o an hissetmeyebilir.

Sana mantıklı açıklamalar yaparak aslında kendini rahatlatacağını, daha mantıksal bakmanı ilişkiye huzur getireceğini zannediyordur.

Bunun yolu böyle değil tabii ki.

Öncelikle anlaşılman gerekiyor.

Anlaşıldığını görmen için de sakin bir tonda, alıcı pozisyonda olman ve karşı tarafa biraz daha meraklı bir şekilde bakman gerekiyor.

Aradaki alışverişi daha sağlıklı bir evreye çekmek lazım.

Aslında işin özü, partnerinin kaçıngan tarafına malzeme vermemek gerekiyor.

Onu ittirmeden konuşmaya davet edebilmek ve onu açmak gerekiyor.

Partnerini açabilmek için de ona sorularla yaklaşman gerekiyor.

Yargılayıcı bir şekilde “Açık olmuyorsun.” diye tepki verdiğinde partnerin daha açık olmayacak çünkü kolay değil.

Onun pozisyonunda, geçmişten getirdiği kalıp içinde, kaçıngan barışçı pozisyon içinde yargılanıldığında açık olmak kolay olmuyor.

Dolayısıyla onu desteklemek senin de işine yarayabilir.

Sorularla gidebilirsin.

Mesela şöyle bir şey diyebilirsin;

“Bu konuyla alakalı belli çözüm önerilerin var bunu görüyorum ama bana daha iyi gelecek şey öncelikle beni anladığını hissetmek ve seni anladığımı görmen. Bunun için öncelikle senin duygularını fark ediyorum. Ben sana böyle yükseldiğimde ne hissediyorsun? Bu konuyu dillendirdiğimde aklından neler geçiyor? İlişkimizdeki yakınlıkla alakalı sen nasıl hissediyorsun? Senin benden beklediğin, ihtiyaç duyduğun neler var? Sence sorun nerede çıkıyor? Senin düşüncelerini duymak istiyorum.” 

Burada biraz daha kalıp oradaki duygular üzerinden belki onun kendini ifade etmesine alan açman faydalı olabilir.

Özellikle de belki orada alacağın bilgiler senin farklı açılardan bakabilmeni ve daha sakinleşebilmeni sağlayacak.

Sakinleşme ortamında da bir şekilde kendini açman daha etkili olabilir.

Ama bu soruları yüklü bir şekilde sormamak gerekeiyor.

Cevabını zaten ben biliyorum gibi değil de gerçekten ondan gelecek cevabı can kulağıyla dinleyip “Benim göremediğim ne hissediyor olabilir acaba?” sorusunu meraklı bir şekilde sorman faydalı olacak

Özelikle de eğer partneri iletişim, dinleme becerileri anlamında pek de iyi değilse, kendi kişisel ya da aile hayatında zorlandığı bir alansa bu şekilde sorular sorarak ona belki model olabilirsin.

O da aynısını sana yapabilir ve kendini daha anlaşılmış hissedebilirsin.

Kendini daha uzun uzun anlatma şansın olabilir o zaman da.

Bu kaçıngan barışçının karşısında madalyonun diğer bir yüzü yok mu?

Tabii ki var. Bunu diğer yazıda anlattım.

Agresif savaşçı dediğimiz bir pozisyon var, bu pozisyonda olduğunda genelde partnerin de kaçıngan barışçı pozisyona geçer.

Bu iki pozisyon birbirini bir şekilde çeker.

Tamamlar da diyebiliriz ama bu tamamlama ideal değildir.

İdeal bir eşleşme değildir.

Burada her iki tarafın da daha da yakınlaşabilmesi için kendinde güncellemesi gereken noktalar vardır.

Bu açıdan baktığımızda diğer pozisyonu da anlamak, fark etmek önemli.

Belki de sen muhtemelen partnerine baktığında onun kaçıngan barışçı olduğunu görüyorsan sen de agresif savaşçı olabilirsin.

Eğer agresif savaşçı olarak bu yazıyı okuduysan diğer yazıyı da okumanı öneririm.

Orada belki kendinle alakalı bazı noktaları keşfetme fırsatın olabilir.

Bu konuyla ilgili görüş ve düşüncelerini aşağıdaki yorumlarda paylaşabilirsin.

Tekrar görüşmek üzere

Uzm. Psk. Cem Gümüş

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir