basur öldürürmü / Hemoroid (Basur) Nedir ve Neden Olur? Hemoroid Belirtileri Nelerdir ve Tedavisi Nasıl Olur?

Basur Öldürürmü

basur öldürürmü

RÖPORTAJ - SIKÇA SORULAN SORULAR

-Soru: Anüsteki veya alt taraftaki ağrılı ağrısız her şişliğe hemoroid veya fistül deniyor, hemen herkeste bir alt taraf şikayeti var. Neden bu kadar sık? İhmal, suistimal mi var? İşin doğrusu ne?

-Cevap: "Birbiri ile en çok karışan sindirim sistemi hastalığı nedir?" diye sorsalar, proktoloji ile ilgilenen bir hekim olarak, hemen: "Anorektal hastalıklar veya tabir yerinde ise alt taraf hastalıklardır" derim. Nedeni şu ki, başta rektum kanserleri, hemoroidler, fissürler ve fistüller olmak üzere, nerde ise bütün anüs ve rektum hastalıklarında, bir şekilde kanama, akıntı, kaşıntı, ağrı, şişlik, kabızlık veya sık tuvalete çıkıp da rahatlayamama gibi müşterek şikayet ve semptomlar vardır. Oysa muayene ve bulgular belki 20 çeşit farklı hatalığa işaret eder. Rektum kanserinden kolite kadar geniş bir hastalık grubunun semptom ve belirtileri yekün tutuyor elbet. Hemoroid bu hastalıkların sadece birisidir, ancak en sık rastlananıdır. Bir rakam vermek gerekirse toplumun %50 si günün birinde hemoroide yakalanıyor. Bunun birinci sebebi ihmallerdir. Düzensiz ve yanlış beslenme, düzensiz ve sağlıksız tuvalet alışkanlıkları, kabızlık, tuvalette ve günlük hayatta lüzumsuz uzun oturmalar, aşırı miktarlarda çay ve kola tüketimi gibi. Tabii ihmal olan yerde suistimal de olabilir bu şimdilik konumuz dışında.

Önemli bir ihmal şekli : “Bir şey olmaz canım, hele dur bakalım geçer belki, geçmez ise o zaman düşünürüz” .Veya suistimal edilme korkusu, veya klasik doktor korkusu , “Ama acırsa?” korkusu.

Bir de, yaşanmış tecrübeler : Örneğin bir iki kez bir şekilde atlatılmış basit bir hemoroid veya küçük bir anal fissür (çatlak) tecrübesi. Lakin bu defa ki belirtiler kalıcı bir hemoroid, kronikleşmiş bir fissür veya daha vahimi, kanser, ülseratif kolit, venereal (zührevi) hastalıklar veya bir başka ilerleyici hastalıkla ilgili olabilir.

Utanma da olunca, hasta çekinir. Bazen da doktor çekinir. Belki yeterli donanımı yoktur? Sonuçta alt taraf hastalıkları beklemeye ve kronikleşmeyealınır veya kocakarı ilaçları ile zaman kaybedilir. Biri olmazsa öteki, maydonoz püresi olmazsa, sülük deneyelim vesaire. Suistimal işte böyle başlıyor. Bilen bilmeyen proktolog kesiliyor.

-Soru: Proktolog nedir, kimdir?

-Cevap: Kalın barsak, rektum, anüs ve o bölge hastalıkları ile ilgilenen, bunun özel eğitimini almış, anoskopundan kolonoskopuna kadar özel araç ve gerecini tedarik etmiş genel cerrahi uzmanı.

-Soru: Anal bölgedeki her kanama ve şişliğin veya ağrı ve kabızlığın hemoroid olmadığı anlaşıldı. Peki kanserin hemoroidten ayırt edilmesi nasıl mümkün olabilir?

-Cevap: Rektum veya anüs kanserlerinin ve diğer hastalıkların , özellikle erken dönemde , hasta veya ailesi tarafından ayırt edilebilmesi neredeyse imkansız gibidir. Şikayet ve belirtilerin doğru yorumu ancak özel araç gereçle ve bazı tahlil ve tetkiklerden sonra ; bir proktoloji veya genel cerahi veya bir gastroenteroloji uzmanı doktor tarafından yapılabilir. Teşhiste benzer yöntemler olabilir tabii , ama tedavide spesifik ve uzmanlık gerektiren farklılıklar çoktur.

-Soru: Hemoroidleri LASER ile yakma işi çok konuşuluyor. Her derde deva gibi…Olayın aslı nedir?.

-Cevap: LASER ile monash.pwında İNFRARED ışık ile koagülasyon demek daha doğru olur ; birinci ve ikinci derece ; yani henüz dışa taşmamış veya tromboze olmamış, erken dönem iç hemoroidlerde etkilidir . Özellikle kanayan iç hemoroidler birkaç dakikalık işlem ile tamamen giderilir. Ancak monash.pwye ulaşmış, yani gecikmiş hemoroidlerde başarısınırlıdır.

-Soru: Peki, hastalarınız , böyle erken dönemde iken geliyor mu? Hani , meşhur laftır ; “ Yumurta kapıya gelmeden “ doktora gitmeyiz , yapmayız , etmeyiz “ gibi.

-Cevap: Maalesef öyle … hemoroidlerde tabir yerine iyi oturuyor:İnsnımız,”Yumurta kapıya dayanmayınca” , kolay kolay gelmiyor . Diyebilirim ki ancak ½ sine infrared ışın veya küçük müdahaleler uygulayabiliyoruz. Normal şartlarda erken teşhis edildiğinde çoğu küçük müdahalelerle tedavi edilebilir. Ameliyat son tercihimizdir.

-Soru: Hemoroid tedavisinde ameliyat riskli mi? Neden son tercih?

-Cevap: Aslında önemsenecek bir riski yok. Ancak psikolojik yönü, fiyatı , ağrısı ve nadiren ameliyat kanaması monash.pwçi sonuçları itibarı ile ,garanti isteniyorsa,en etkili ve uzun vadeli başarılı tedavi hemoroid ve diğer cerrahi anorektal hastalıklarda, cerrahlar ve proktologlar olarak ameliyat ömonash.pw doktor tarafından uygun reçete yazılır ve hasta, iyi yönlendirilir,eğitilir ve iyi takip edilir ise; ağrı da,kanama da sorun olmaz . Ölümden gayri her şeyin bir çaresi vardımonash.pwa beraber lastik band ile bağlama , sklerozan iğne ile büzüştürme , merhem ve fitiller , sıcak suya oturma , diyet ve en önemlisi ; sebebe yönelik tedaviyi öne almalı ; iyileşmiyorsa o zaman ameliyat önermeli. Hastalar,kendi açılarından bunun gibi konservatif yöntemleri daha kolay kabulleniyor.

-Soru: Ameliyat şart olduğu halde kaçınılırsa ne olur ?

-Cevap: Bu gibi durumlarda büyük olasılıkla şikayetler devam eder .Örneğin hemoroid kanamaları devam ederse ağır kansızlık , iş yapamayacak kadar halsizlik ve onun getireceği sorunlar olur. En azından uzun süre , belki ömür boyu kişi hemoroidi ile uğraşmak zorunda kalır. Ağrı , çamaşır kirletme , kaşıntı ve depresyon eksik olmaz . Performansı düşürür. Can sıkar.

-Soru: Hemoroid öldürür mü ? Kanser yapar mı?

-Cevap: Bu çok monash.pwır, öldürmez ; ama üzer; belki de süründürür ; oysa hemoroid ve fissür ve diğer bütün anorektal hastalıklar ve kıl dönmesi ile ilgili hastalılar,ehil ellerde, tedavi şansı çok yüksek olan hastalıklardımonash.pwid kanser yapmaz,ama , kanser ve diğer hastalıklarla çok karışır.Zührevi bir hastalık olan ,Human papilloma virüsünün yaptığı Condyloma accuminatun ,kanser yapabilir.

-Soru: Son günlerde hemoroid ve LASER ile tedavisi hayli gündemde. Hemoroid çok mu sık görülüyor? LASER her derde deva mı?

-Cevap: Öncelikle hemoroidi doğru tarif monash.pwid,anüs içindeki toplar damar yastıkçıklarının;kabızlık,tuvalette çok beklemek ve ıkınmak,hamilelik veya ailevi yatkınlık gibi bir nedenle,torbalanarak anüs çıkışında meme yapması;delinerek veya ülsere olarak sık sık kanama yapmasıdımonash.pw kansızlık, akıntı, kaşıntı, yanma, ağrı, dışkılama zorluğu gibi başka sıkıntılar da olabilir. Benzer şikayetler anal fissür ve fistül,polip,kolit,kanser,zührevi hastalıklarda da olabilir ve hayli karışıklıklara yol açabilir.

-Soru: Ama neden pek çok kimsede, nerdeyse herkeste bu gibi şikayetler veya hemoroid olabiliyor? Bu doğal mı?

-Cevap: Doğal değil tabii. Toplumun %50’sinde hemoroid, bir o kadarında da diğer proktolojik, yani alt taraf hastalığı var. Az bir kısmı ailevi yatkınlıktan olmakla beraber, toplum kendi hastalığını kendi üretiyor. Uygarlaşma arttıkça beslenme şekli rafineleşiyor, düzensiz veya abur cubur beslenme, yanlış yönelişler, yetersiz hijyen ve en önemlisi stres artıyor. Ayrıca hemoroidler fissür, abse, fistül ve diğer hastalıklarla çok karıştırılıyor.

-Soru: Peki ne yapmalı? Hemoroid için ne tedbir önerirsiniz? Kime gitmeli? İnsan sıkılıyor, ürküyor da.

-Cevap: Öncelikle bol meyve, bol sebze, bol su öneririm. Düzenli yeme içme ve tuvalet alışkanlığı. Sonra da, her ne iş olursa, sistemli olmalı, aşırıya kaçmamalı. Stresten uzaklaşmalı, aşırı çay, kahve, koladan, aşırı rafine gıdadan kaçınmalı monash.pw rağmen bir alt taraf sorunu varsa, bir proktoloji veya genel cerrahi kliniğine veya uzmanına görünereken doğru teşhisi koydurmalı. Kocakarı usulleri yanlış olur derim.

-Soru: Ama doktorlar da hemen ameliyat deyiveriyorlar.

-Cevap: Demezler, dememeleri gerekir. Hemoroidlerin sadece %10’u yani ilerlemiş veya komplike olanları ameliyat gerektirir. Ne var ki halkımız hastalık 3. veya 4. dereceye varmadan yani yumurta kapıya dayanmadan doktora gelmez.

-Soru: Bir de son zamanlarda LASER ile 10 dk’da hemoroidleri hallediveriyorlarmış? Bütün hemoroidler LASER ile halledilebilir mi?

-Cevap: Hayır her hemoroide LASER uygulanamaz. Ancak erken dönem yani 1. ve 2. derece hemoroidlerde LASER geçerlidir ve fevkalade kolay, çabuk, ağrısız ve başarılı bir yöntemdir. Yalnız burada küçük bir düzeltme yapalım. LASER değil de, sıcak İNFRARED IŞIN demek daha doğrudur. İnfrared ışın, LASER ışınına çok yakın dalga boyu olan bir ışıktır. Altın kaplama lambadan yansıtılan Halojen ışıktır aslı. İlerlemiş yani 3. ve monash.pwye gelmiş hemoroidlerde illa da kalıcı bir tedavi isteniyorsa, bu hemorodlerin alınması gerekir. İşi ehli biri yaparsa, lokal anestezi ile, oldukça ağrısız bir şekilde operasyon mümkündür. Sonrasında da hasta iyi yönlendirilirse ciddi sıkıntı ve ağrı olmaz.

Ameliyat Yarası Enfeksiyon Kaparsa, Ameliyatı da Tehlikeye Atar

Ameliyat yaraları hekim tarafından oluşturulan, temiz cerrahi kesi sonrası dikilmek suretiyle oluşturulan yaralardır. Bu yaraların primer yara kapanması denilen şekilde kendiliğinden, kısa sürede iyileşmesi beklenir ve özel bakım gerekmez. Ancak kesiyi yapan hekimin ya da ameliyat ekibinin hataları, ameliyat sonrası hijyen koşullarına dikkat edilmemesi gibi birçok nedenle ameliyat yaralarında da önemli sorunlar yaşanabilir.


Ameliyat Yarası Bakımı Nasıl Yapılır?

Ameliyat yaralarının bakımı, ameliyatı yapan hekimin tarif ettiği şekilde yapılır. Hekim, yaraya ne zaman, nasıl pansuman yapılacağı ve ne zaman pansumanın sonlandırılıp su değebileceği konularında hastaya bilgi verir. Bu bilgiler doğrultusunda pansuman yapılmalıdır. Bazı yaralarda ve bir takım yara örtülerinin kullanılması halinde her gün pansuman yapılması gerekmez. Bazı pansumanlar özellik arz ettiğinden, hekim kendisi veya kendi bilgisi doğrultusunda çalışan ekip arkadaşı tarafından bu pansumanların yapılmasını isteyebilir. Eğer hekim tarafından herhangi bir pansuman önerilmediyse, hastalar en basit şekilde günde 1 defa yarayı batikon (povidon iyot solüsyon) ile ıslatılmış gazlı bez ile silip, kuru bir gazlı bez ile kapatmak suretiyle pansuman yapabilirler.

Ameliyat kesisi kimi zaman ameliyat bölgesine ulaşımı sağlayan bir kapı iken, plastik cerrahi operasyonlarında olduğu gibi kimi zaman da rekontrüksiyon (tekrar şekillendirme) işleminin ta kendisidir. Her iki durumda da dikişlerde yaşanacak bir kaynamama veya enfeksiyon tüm cerrahi sahayı ve yapılan cerrahi işlemi tehlikeye atabilir. Bu durum ihmal edilirse hastanın hastane yatışı uzayabilir, hayatını riske sokabilecek kan zehirlenmesine varabilecek genel bir enfeksiyona, uzun ve zorlu bir pansuman sürecine, birbirini takip eden seri ameliyatlara,  estetik ve fonksiyonel olarak kusurlu yara iyileşmesine yol açabilir.

Pansuman Bandajını Islatarak Çıkartın

Pansuman bandajının, bandaj yapışkanın cilde ve cerrahi kesiye yapışmış olma ihtimali yüzünden serum veya antiseptik solüsyonla ıslatarak ve yavaşça açılması gerekir. Bu şekilde hastaya da daha az acı verilmiş olur. Özellikle bebek, yaşlı ve kortizon kullanan hastaların ciltleri daha kırılgan olduğu için bu işlemin daha nazikçe yapılması gerekir.

Yaranızda Bu Belirtiler Varsa Hekime Başvurun

Ameliyat sonrasında ilk 4 gün ameliyat yerinde ısı, kızarıklık, renk değişiklikleri, ağrı ve ödem görülmesi normaldir. Bu değişiklikler yara iyileşmesinin inflamasyon (yangı) fazına denk gelir. Kesi üzerinde yeni epidermis denilen cilt üst tabakasının oluşumu operasyon sonrası 72’nci saatte tamamlanır. Bu epidermis tabakası bakteriyel organizmaların yara içine girişini engelleyen ve dıştan gelebilecek bir travmayı karşılayan bir bariyer görevi görür. Yara yerinde uzamış ısı artışı, ağrı, akıntı, kırmızdan siyaha kadar değişen renk değişiklikleri, dikişlerin yer değiştirmesi, gevşemesi durumunda vakit geçirmeden cerrahiyi yapan hekime başvurmak gerekir.

Bazı hastalarda gerek kan sulandırıcı ilaç kullanımına, gerek kanamaya yol açabilecek faktörlerin eksikliğine gerek ise cerrahi kesideki problemlere bağlı taburculuk sonrasında kanama gelişebilir. Böyle bir kanama halinde temiz bir gazlı bezle kanama olan bölgeye en az 10 dakika bası uygulanmalı ve hekim ile temasa geçilmelidir. Hekimin uyarıları doğrultusunda hareket edilmelidir.

Ameliyat Yarası Neden Kaşınır?

Vücutta cerrahi kesi gibi herhangi bir yaralanma sonrası vücudumuz tarafından bir takım hücreler yara bölgesine doğru yönlendirilirler. Bu hücreler belli bir sıralama ile yara bölgesine gelirler ve yara iyileşmesinde hayati bir takım aşamaları gerçekleştirirler. Bu hücrelerden olan mast hücreleri yaradaki yabancı cisim ve bakterileri yok etmekten ve diğer görev yapacak hücrelerin yara bölgesine çağırılmalarından sorumludur. Bu amaç doğrultusunda bir takım maddeler salgılarlar. Bu maddelerden biri olan histamin yarada kızarıklık, ısı artışı ve kaşıntı yapar. İlk günlerde yaşanan bu kaşıntı normal bir bulgudur. İlerleyen günlerde olan kaşıntı yine benzer hücrelerin salgılarına, kuruyan yara ve çevre deriye, kullanılan antiseptik ve yara bakım örtülerine karşı gelişen hassasiyete bağlı olabilir. Bunun için hekime danışılması gerekir. Hekim gerekli görür ise pansumanda kullanılan malzemeleri değiştirebilir; kaşıntıyı gidermeye yönelik hap ve krem verebilir.

Operasyon Sonrası 1 ila 4. Gün

Yara çevresinde inflamasyonun (yangı) belirtileri olur. Bunlar; kızarıklık, deri renginde pembe-kırmızı renk değişiklikleri, yara çevresinde ödem, ağrı ve artmış deri ısısıdır. Bunların olmaması yara iyileşmesi açısından olumsuz göstergelerdir. İlk 2 gün yaradan kanlı az miktarda akıntı olması normaldir. 3 ve 4. güne doğru akıntı rengi kirli sarı-kırmızı renge döner ve miktarı azalır. 4. günden sonra akıntı iyice azalır, hatta kesilir. Akıntının rengi de seröz denilen renksiz vasıfa dönmüş olur. 4. günden sonra akıntının renginin sarıya dönmesi ve miktarında artış normal değildir ve yara iyileşmesinde sıkıntı yaşandığını göstermesi açısından önemlidir.

Epitelizasyon (yeni cilt üst tabakasının oluşması) 4. gün itibariyle biter. Bu aşamada cilt açık pembe renkte görünür. Eğer yarada kan toplanması mevcut ise yara kenarı yumuşak, ödemli ve morarmayı andıran koyu renk oluşabilir.

Operasyon Sonrası 5 ila 9. Gün

Bu günler arasında yara iyileşmesinde en belirgin özellik yara kenarları boyunca iyileşme hattını gösteren yeni kollajen yapımı ve birikimine bağlı olarak yara kenarlarının sert vasıfta olmasıdır. Bu hat boyunca yumuşak alanların olması bu bölgelerde yara iyileşmesinin tam olmadığına işaret edebilir. Yaradan gelen akıntı rengi seröz olmalı ve 4 ila 6. gün akıntı kesilir. Aksi mevcut ise yara iyileşmesinde problem veya gecikme olduğu anlamına gelebilir.

Yaranın İyileşme Sürecini Etkileyen Faktörler

Primer yara kapanması süreci ile iyileşmekte olan cerrahi yaralar, yara iyileşmesi ideal olan yaralardır. Ama doğru yara iyileşmesi izin bir takım faktörler önemli rol oynar. Öncelikle cerrahi ile ilgili faktörler yara iyileşmesini etkiler. Cerrahi uygulanacak bölgenin ameliyat öncesi hazırlığı (kılların ve bölgenin temizliği), banyo, antibiyotik profilaksisi, hastanın ASA skoru denilen ameliyat riskini gösteren skor, cerrahi öncesinde-cerrahi süresince ve bitiminde ameliyathane personeli dahil steriliteye dikkat edilmesi, yapılan cerrahinin tipi ve büyüklüğü, ameliyat süresince hastanın vücut ısısının düşük veya normal tutulması, cerrahi kesinin tipi (temiz; kontamine-temiz; kontamine; kirli cerrahi), cerrahi süre, düzgün kesi yapılması, kesinin büyüklüğü, dokulara saygılı biçimde yara dudaklarının tutulması, tüm enfekte ve iyi kanlanmayan dokuların temizlenmesi sonrası yara dudaklarının gergin olmayacak ve tüm anatomik katlar düzgün şekilde karşı karşıya getirilmesi, yara dudaklarının dolaşımını bozmayacak şekilde ve sıkılıkta yara dudaklarının dikilmesi gibi faktörler önemlidir. Bunlar cerrahi ile ilişkili ve sıklıkla kontrol edile bilinir faktörlerdir.

Bunların dışında hastanın yaşı (yaşlı hastalarda yara iyileşme mekanizmaları daha yavaştır), yaranın yeri (iyi kanlanmayan, temizliği zor, deri katlantı bölgeleri veya deri-derialtı dokunun gergin olduğu vücut bölgeleri), obezite, şeker hastalığı, kalp ve akciğer yetersizliği, atar damar tıkanıklığı, venöz yetersizlik, lenfödem, malnütrisyon, kanser, yara iyileşmesini geciktiren bir takım kronik hastalıklar ve bu hastalıklarda kullanılan ve yara iyileşmesini geciktiren ilaç kullanımı (kortizon gibi) hasta ile ilişkili kontrol edilemeyen veya kontrolü zor olan faktörler cerrahi sonrası yara iyileşmesini etkileyebilir. Bu iki ana faktör dışında yara bakımında yapılan eksiklik ve yanlışlar da yaranın iyileşme süresini uzatabilir.

Operasyon Sonrası Günden Yıla Kadar Olan Dönem

Yapılanma fazı (proliferasyon dönemi) bitmiş, yeniden şekillenme (remodelling ) fazı başlamıştır. Bu dönemde yara görsel ve fonksiyonel olarak orijinale en uygun şekli alır. Yara izi pembeden beyaz veya gümüşi renge döner. Kabarık olan kesi izi küçülür ve normal deri ile aynı seviyeye iner. Yara yerinin anatomik olarak lokasyonu, yapılan ameliyat, hastanın genetik yapısı, yaşı gibi bir takım etkenlere bağlı olarak yara skarı değişiklik arz edebilir.

*Bu içeriğin geliştirilmesinde Tıbbi Direktörlük katkı sağlamıştır.
*Web sitemizdeki bilgiler kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız. İçeriklerde Acıbadem Sağlık Grubu'nun tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelik bilgiler yer almamaktadır.

RANDEVU AL  

Hemoroid kansere d&#;n&#;ş&#;r m&#;?

Haberin Devamı

Genel Cerrahi Uzmanı, Op. Dr. Kadir Uskuay, hemoroid hastalığının kansere dönüşüp dönüşmeyeceği hakkında önemli bilgiler verdi.

hemoroid asla kansere dönüşmez, ancak belirtileri kanserle karıştırılabilir. Genelde hemoroid hastalığı olan kişi bu hastalığı kanıksar ve şikayetlerini hemoroide yorumlar. Her kişiden birinde hemoroid görülür, yani bağırsak kanseri olan her kişiden birinde hemoroid de vardır. Şikayetlerin hemoroide bağlanması, doktora başvurulmaması kanser teşhisini engeller, geciktirir. Ancak bağırsak daralacak, kapanacak kadar olduğunda farkına varılır.

Hemoroid kansere dönüşür mü

Hemoroidin başta kanser olmak üzere birçok hastalıkla karıştırılması çok olasıdır. Bu nedenle bu bölgeden en ufak şikayeti olan, ailesinde bağırsak kanseri olan herkes mutlaka bu konuda uzman, bu hastalığın tanı ve tedavisinin yapılabileceği teçhizatı olan bir hekime, kliniğe başvurmalıdır. Muayene hayat kurtarıcıdır. Kanser henüz başlamadan bağırsakta oluşturduğu polip dediğimiz yapının teşhis edilmesi ve alınması ameliyata gerek kalmadan, başlamadan kanseri önler. Hemoroidin de ameliyata gerek kalmaksızın 10 dakikada tedavisine olanak sağlar.

Haberin Devamı
Hemoroid kansere dönüşür mü

BÖLGEDE HEMOROİDLE KARIŞABİLECEK DİĞER HASTALIKLAR: 

Fissür: Makat halkasının yırtığıdır. Çok ciddi ağrı yapar, tuvalete girmek eziyet olur. Doğru tanı ve tedaviyle 10 dakikada kurtulmak mümkündür.

Fistül : Makat kenarında iltihap akan deliktir, farklı ameliyat yöntemleriyle tedavisi mümkündür.

Siğil: Çok bulaşıcı, tekrarlayan, tedavi edilmez ise kansere yol açabilen bir hastalıktır.

Kalın barsak kanseri : En sık görülen kanserler sıralamasında üçüncü sıradadır. Muayene olmadan anlayabilmek mümkün değildir.

BAĞIRSAK İLTİHABI HASTALIKLARI 

Makat bölgesi şikayetleri mutlaka ihmal edilmeden ilgili uzman hekim muayenesini gerekli kılar. Şikayeti olanlar, ailesinde kalın barsak kanseri veya polibi olanlar, 50 yaş üzerindekiler mutlaka konunun uzmanı, uygun ekipmana sahip doktora muayene olmalıdır.

Haberin Devamı

monash.pw Katkılarıyla hazırlanmıştır.

Kolon Kanseri ve Hemoroid Hakkında Merak Edilenler

* Kolon kanserinin belirtileri nelerdir?
* Her dışkılama sırasında kan görüldüğünde bu kanser belirtisi midir?
* Kolonoskopi kimlere yapılmalıdır?
* Hemoroid kansere yol açar mı?
* Kolon polipleri kansere dönüşür mü?
* Kolon kanseri tedavisinde hangi yöntemler kullanılır?
* Kolon kanseri tedavisinde bağırsak dışarı alınır mı?

Kolon Kanseri CerrahisiKolon Kanseri; tüm kanserlerde erkeklerde 3. ve kadınlarda ise 2. sıklıkta görülen kanserlerdir.

Genellikle sinsi bir seyri vardır. Özellikle rektal kanama şikayetinin hemoroide bağlanıp endoskopik muayenenin ihmal edilmesi durumunda hastalık ancak ileri evrelerinde tanınabilmektedir.

En çok yaşları arasında görülür.

Kanser en çok sol kolonda yerleşir.

 

Kolon Kanseri Neden Olarak:

Ailevi faktörler (kalıtım).

İltihabi bağırsak hastalıkları (ülseratif kolit ve crohn).

Çevresel ve beslenmeye ait faktörler (yağ, posadan fakir beslenme… vb.).

 

Kolon Kanseri Belirtiler:

Sol kolon tutulumunda ileus bulguları (bağırsak tıkanması) gelişebilir.

Her düzeyde tümörlerde makattan kanama ve kansızlık (anemi) şikayeti olabilir.

 

Kolon Kanseri TanıKolon Kanseri Tanı:

Erken tanı ile sağ kalım oranı artırılmıştır.

Özellikle 40 yaş üzeri makattan kanama şikayeti olanların öncelikle kanser olmadığı kanıtlanmalıdır. Bu hastalara kalın bağırsak grafileri ve/veya kolonoskopi yapılmalıdır (kalın bağırsağın kamera ile izlenmesi).

Kanser tarayan laboratuvar testlerinden (ca, cea) yararlanılabilir.

Hastanın ve hastalığın durumuna göre tomografi ve ultrasonografi tanı için kullanılabilir.

Tedavisi yapılırken hastalığın yerleşimine göre kalın bağırsağın bir bölümü geride tümör dokusu kalmayacak şekilde çıkartılır.

Kolon kanseri tedavisi yapılırken hastalığın yerleşimine göre kalın bağırsağın bir bölümü geride tümör dokusu kalmayacak şekilde çıkartılır.

 

Kolon Kanseri Tedavisi…

Kolon kanseri hastalığının erken evrede (polip evresinde) endoskopik olarak tanınması durumunda ameliyat gerekmeksizin endoskopik olarak sağlanabilir.

Kalın bağırsak kanserleri en çok karaciğere yayılır, karaciğerdeki yayılım sınırlı ise (karaciğerin bir lobunu tutmuş ve 5 den az ise) ameliyata karaciğer rezeksiyonu da eklenir (hastalıklı kısmın çıkarılması).

Hastalığın durumuna göre hastaya ameliyat sonrası kemoterapi gerekebilir.

 

Kolon Kanseri Tedavisi için Uygulanan Yöntemler:

Senede kadar KRK vakası tedavi edilmektedir.

Rektum Kanserlerinde uyguladığımız ameliyat öncesi radyoterapi ile hem ameliyat sonrası tam tedavi (kür) oranı artmakta hem de stoma (bağırsağın karına ağızlaştırılması) gereksinimi çok azalmaktadır.

Rektum kanserlerinde uyguladığımız total mezorektal eksizyon (bağırsak lenfatiklerinin tümüyle ve sistematik bir tarzda eksizyonu) yöntemi ile uzun vadede tümör eradikasyonu ve uzun yaşam sürelerine ulaşılabilmektedir.

Robotik cerrahi kolon kanseri tedavisinde uygulama olarak tercih edilebilir ve bu konuda deneyim çok önemlidir. yılından itibaren kolon ve rektum kanserini uygun hastalarda robotik cerrahi ile kolon kanseri tedavisi yapmaktayım.

 

Kolon Kanseri HastalığıKolon Kanseri Hastalığı

Tüm kanserlerde erkeklerde 3., kadınlarda ise 2. sıklıkta görülen kanserlerdir.

Genellikle sinsi bir seyri vardır. Özellikle rektal kanama şikayetinin hemoroide bağlanıp endoskopik muayenenin ihmal edilmesi durumunda hastalık ancak ileri evrelerinde tanınabilmektedir.

En çok yaşları arasında görülür.

Kanser en çok sol kolonda yerleşir.

 

Prof. Dr. Bahadır Ege’nin Google Scholar üzerinden tüm bilimsel araştırma yazılarına ulaşmak için tıklayınız.

 

 

 

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır