“Metabolik sendrom” son yıllarda en çok gündemde olan hareketsiz yaşam, stres ve sağlıksız beslenme sonucu gelişen, özellikle modern kent yaşamının yol açtığı sağlık sorunlarından biri. Aslında bir seri bozuklukların tümü olarak nitelendirilebilir; yüksek serum lipit değerleri, diyabet, yüksek tansiyon, insülin direnci ve karın bölgesinde şişmanlık ve bunların sonucu koroner kalp hastalığı, inme ve kalp-damar sorunlarına bağlı artan yaşam riski.
Hiç şüphesiz, önlenmesi ya da tedavisinde ilk basamak yaşam şekli değişikliği olmalı; düzenli egzersiz, dengeli beslenme, kilo kaybı, stresle başa çıkma, vd. Ancak sadece yaşam şekli değişikliklerine bağlı uygulamalar genellikle yeterli olamıyor. Diğer taraftan, etkenlerin çeşitliliği nedeniyle uygulanacak tek bir ilaç seçeneği de bulunmuyor. Kullanılan ilaç seçeneklerinin çeşitliliği ise yüksek tedavi harcamalarının yanı sıra ilaç etkileşmeleri gibi başka riskleri gündeme getiriyor.
Çörekotu tohumu ve zerdeçal rizomu yüzyıllar boyunca özellikle Asya toplumlarının mutfaklarında birer lezzet öğesinin çok daha ötesinde çeşitli hastalıkların tedavisinde önemli birer sağlık savaşçısı olarak rol oynamıştır. Son yıllık dönemde yürütülen çok sayıda bilimsel araştırma her ikisinin etkinliklerini kanıtlamaktadır. Her ikisi de özellikle bağışıklık sisteminin desteklenmesinde başarı ile uygulanmaktadır. Çörekotu ve zerdeçalın yangı giderici ve kan şekerini düşürücü etkilerinin yanı sıra çörekotunun yüksek tansiyonu düşürücü, kan lipit değerlerini düzenleyici etkileri; zerdeçalın ise demans (bunama), kansere kaşı vb. etkileri yapılan çalışmalar ile ortaya konulmuştur.
Çok yeni yayımlanan bir çalışmada, früktoz (meyve şekeri) yüklenen deney hayvanlarına 6 hafta süresince her gün ayrı ayrı, iki farklı miktarda, çörekotu (0,3 ve 0,6 g/kg) veya zerdeçal (1,5 ve 3,0 g/kg) ya da her ikisinin karışımı (zerdeçal ile çörekotu) (0,15 + 0,75 g/kg ve 0,3 + 1,5 g/kg) uygulanmış. Deneylerin başlangıcında, 3 hafta sonra ve süre sonunda yapılan biyokimyasal analiz (açlık kan şekeri, kolesterol, trigliserit, düşük yoğunluklu lipoprotein “LDL”, yüksek yoğunluklu lipoprotein “HDL”, C-reaktif protein, serum insülin) ve klinik (kan basıncı) bulguların sonuçları, metabolik sendrom tedavisinde kullanılan ilaçların (etkili maddeleri atorvastatin+metformin ve captopril olan ilaçlar) uygulandığı deney hayvanlarının bulguları ile karşılaştırılmış.
Sonuç olarak, çörekotu+zerdeçal karışımının etkisinin her ikisinin ayrı ayrı uygulanmasından daha kuvvetli olduğu gözlemlenmiş. Çörekotu+zerdeçal karışımının daha düşük dozlarda daha yüksek etki göstermesi aralarında muhtemel olumlu bir etkileşme olabileceğini düşündürüyor. Diğer taraftan, yapılan değerlendirmede çörekotu+zerdeçal karışımının atorvastatin+metformin karışımı kadar etkili olduğu ve buna karşılık captoprilden çok daha yüksek etkiye sahip olduğu bildiriliyor. Özellikle çörekotu+zerdeçal karışımının insülin seviyesinde sağladığı azalma çok dikkat çekici.
Bu çalışma deney hayvanlarında yürütülmüş olmasına karşılık her iki bitkinin de tüm dünya mutfaklarında yaygın kullanıldığını göz önüne aldığımızda, miktarı abartılmadığı sürece güvenilir olduğu kabul edilebilir. Kanımca denemeye değer!
Amin F, et al., Co-administration of black seeds and turmeric shows enhances efficaxcy in preventing metabolic syndrome in fructose-fed rats. Journal of Cardiovascular Pharmacology.
Siz halâ mide asidinizi kontrol altına almak için ilaç mı kullanıyorsunuz? Hâlbuki azaltmaya çalıştığınız midedeki asidik ortam sağlıklı bir yaşamın vazgeçilmez bir parçası. Mide asidini azaltmak için leblebi gibi ilaç ya da alkali besleneceğim diye ‘bikarbonat’ yutuyorsanız bir de konuya şu açıdan bakıp düşünün!
Midenin asitliği pH ile arasında değişir. Yemek yendiğinde proteinleri parçalamak üzere salgılanan enzimlerin (pepsin) yanı sıra asit (hidroklorik asit) salgılanarak sindirim işlemine başlanır. Ancak hızla tamponlanarak asitlik önce pH ’e ve sindirim işlemi tamamlandığında ise pH yükselir. Öncelikle mide asidi yediğimiz besinlerin mikropsuzlaştırılması için önemli. Besinlerle vücudumuza giren mikroplar öldürülemediğinden vücutta iltihap tepkimelerini tetikleyerek birçok hastalığın oluşumuna zemin hazırlayabilir. Diğer taraftan, mide asidi yeterince olmadığında proteinleri parçalayacak enzimler görevlerini yapamayacağından günlük beslenmenin temel elemanlarından biri olan proteinlerden yararlanamayız. Çünkü amino asitler ve iki amino asit taşıyan peptitlerden büyük proteik yapılar vücudumuzda emilemez, dolayısıyla özellikle bağışıklık sistemimiz yeterince sağlam olamaz. Dolayısıyla midemizdeki mikropların tetiklediği tepkimelere direnç gösteremez.
Doğada tüm hastalıkların dermanı bulunduğuna yürekten inanan biri olarak bu konuda dikkatimi çeken bir bilimsel klinik (çift körlü, randomize, plasebo kontrollü) araştırmanın sonuçlarını paylaşmak istiyorum.
Fonksiyonel dispepsi hastası yetmiş gönüllü iki gruba ayrılarak sekiz hafta süresince H2 reseptör antagonisti ilaç (famotidin) yanı sıra bir gruba boş ilaç (plasebo) [eşit oranlarda mineral yağ, bal ve su], diğer gruba ise her gün Çörek otu yağı (5 mililitre) ile bir tatlı kaşığı bal karışımı [, eşit oranlarda çörek otu yağı, bal ve su karışımı] veriliyor. Başlangıçta ve süre sonunda uluslararası fonksiyonel dispepsi indeksi (Hong Kong İndeksi), endoskopi, üreaz testi (Helicobacter pylori) ve SF anketi uygulanıyor. Sonuç olarak fonksiyonel dispepsi şikâyetlerinde ve ülser oluşumunda başlıca etkenlerden bir olarak kabul edilen Helikobakter mikroorganizmasının midedeki varlığında belirgin bir azalma görüldüğü bildiriliyor.
Bu çalışmada famotidin ile birlikte yağ/bal karışımının verilmesinin nedeni uluslararası geçerli etik kurallar gereği. Aksi takdirde bu çalışmayı yayımlamaları mümkün olamazdı. Ancak Çörek otu ve bal karışımı İbni Sina’nın ünlü kitabında yer alan bir formül. Yani yağ/bal karışımının famotidin olmadan da etkili olması beklenir. Nitekim çörek otu yağı/bal karışımı+famotidin verilen gruptaki ölçülen değerler boş ilaç+famotidin verilen gruba göre etkinliğini belirgin bir şekilde ortaya koyuyor. Gerek balın ve gerekse Çörek otu tohumunun ortaya konulan birçok biyolojik etkinliğinin yanı sıra Helikobakter ve diğer mikroplar üzerinde öldürücü etkisinin bulunduğu ve mide mukozasında iltihap tepkimelerini giderdiği (nitrik oksit ve prostaglandin E2 baskılayarak) bilimsel araştırmalar ile kanıtlanmıştır.
Sonuç olarak, çörek otu yağı/bal karışımının hazımsızlık şikâyetlerini ilaç kullanmadan giderebileceği öngörülebilir. Çörek otu /bal karışımının bir başka önemli yararı ise bağışıklık sistemimizi güçlendirmesi. Tabii ‘Gerçek Balı’
kullanmanız koşulu ile.
M. D. Anderson Kanser Merkezi(Houston,TX,USA)
Peygamber efendimiz;
"Şu çörek otunu kullanmaya devam edin, çünkü onda ölümden başka her hastalığa şifa vardır"
"Muhakkak ki kara habbede samdan başka her derde bir şifa vardır. Sam, ölümdür. Kara habbe ise kendisine şuniz denilen çörek otudur"
Hadis-i şerifleriyle çörek otunun önemine 14 asır önce dikkat çekmiş ve günümüz bilimine ışık tutmuştur.
Peygamber Efendimiz (s.a.v), çörek otunu bizzat kendisi kullanmış ve Ashab-ı Kiram'ına da değişik vesilelerle tavsiye etmişlerdir. Hz. Enes (r.a.),
"Allah'ın Elçisi (s.a.v), hastalandığı zaman, bir avuç çörek otu alıp, onu su ve bal ile karıştırıp içerdi"
şeklinde rivayet etmiştir. Yine başka bir Hadis-i Şeriflerinde Resulullah Efendimiz (s.a.v),
Hz. Ali (r.a.) ye "Yâ Alî! Yemeklere çörek otu koy. O, ölüm hâriç her derde devâdır"
buyurmuşlardır. Alemlere rahmet olarak gönderilmiş olan Peygamber Efendimiz (s.a.v), bütün insanlığı her konuda aydınlatmış ve yol göstermiştir. Çörek otunun insan sağlığı için olan önemini de günümüzdeki bilimsel imkan ve araştırmaların olmadığı bir dönemde belirtmesi ve insanlara tavsiye etmiş olması bunun sadece çok küçük bir örneğidir.
Çörek otu, latincede Nigella sativa olarak bilinen, Akdeniz ülkelerinde, Suudi Arabistan, Afrika ve Asya nın bir bölümünde yetişen bir bitkidir. Çörek otu, içerisinde insan vücudu için gerekli olan protein, karbonhidrat, yağ asitleri, kalsiyum, potasyum, çinko, demir, magnezyum, selenyum, A, B ve C vitaminleri gibi birçok temel besin elamanlarını içermektedir. Ayrıca, bileşiminde bulunan Thymoquinone ve Nigellone maddeleri şu ana kadar tespit edilmiş ve çörek otunun tedavi edici etkilerinden sorumlu olduğu belirlenen maddelerden bazılarıdır.
Çörek otunun değişik hastalıklarda tedavi edici etkileri dünyanın her yerinde bilim adamlarının ilgisini çekmiş ve bu konuyla ilgili birçok araştırma yapılmıştır. Bu çalışmalardan sadece bazılarını değişik hastalık gruplarını göz önünde bulundurarak anlatmaya çalışacağız. Buna dünyadaki en önemli sağlık sorunlarından birisi olan kanser ve kanser tedavisi ile başlayacağız.
Kanser, dünyanın her yerinde en önemli sağlık sorunlarından birisidir. Amerikan Kanser Cemiyeti'nin (American Cancer Society) resmi yayın organı olan CA: A Cancer Journal for Clinicians dergisinin yılı Kasım ayında yayınlanan makalede , yapılan istatistikler sonucunda yılında Amerika Birleşik Devletlerinde 1,5 milyon yeni kanser vakası; kanser nedeniyle ölüm, yani başka bir deyişle günde den fazla ölüm beklendiği ifade edilmektedir.
Bilim camiasının en saygın dergilerinden biri olan Moleclar Cancer Therapeutics'de yayınlanan bir makalede ,çörek otundan elde edilen Thymoquinone isimli maddenin tümör hücrelerinin çoğalmasını, çevre dokulara yayılmasını ve diğer organlara metastaz (başka organlara yayılması) yapmasını engellediği tespit edilmiştir. Daha detaylı bir şekilde açıklayacak olursak, çalışmada deney farelerinde insan prostat kanseri hücreleri verilmek suretiyle prostat kanseri oluşturulmuş ve yapmış oldukları deneylerle bu kanser hücrelerinin Thymoquinone tarafından tedavi edildiği ve ayrıca kanser hücrelerinin çoğalmasının ve yayılmasının engellendiği tespit edilmiş; bu etkilerin mekanizmaları açıklanmıştır. Ayrıca, çalışmada bu maddenin hiç bir yan etkisine rastlanmamıştır.
Prostat kanseri ile ilgili yapılan laboratuvar ve hayvan deneylerini içeren başka bir çalışmada ,Bir diğer çalışmada, Doxorobucin ve Etoposide gibi standart kemoterapilere dirençli olan kanser hücrelerine çörek otundan elde edilen thymoquinone ve dithymoquinone maddelerinin etkileri araştırılmış ve bu maddelerin kemoterapiden daha etkili olduğu gösterilmiştir.
yılında Banerjee ve arkadaşları ,Cancer Research adlı bilimsel dergide yayınlanan makalelerinde çörek otu ekstresinden elde ettikleri Thymoquinone'un pankreas kanseri üzerine olan etkilerini araştırmışlar ve bu çalışmada Thymoquinone'un pankreas kanser hücrelerini moleküler düzeyde etkileyerek nuclear factor-kappaB (NF-kappaB), Bcl-2 gibi tümorden sorumlu maddelerin oluşumunu önlediği gösterilmiştir.
Buna ilave olarak, Thymoquinone'un pankreas kanseri tedavisinde kullanılan Gemcitabine ve Oxaliplatin isimli kemoterapetik ilaçların etkilerini önemli derecede arttırdıklarını göstermişlerdir.
Deney hayvanlarında Azoxymethane ile oluşturulan kolon (kalın barsak) tümörü modellerinde, ratlar (deney fareleri) çörek otu, değişik vitamin ve ilaçlarla 5 hafta boyunca beslenmiş ve bu süre sonunda bütün hayvanların kalın barsakları incelenmiş ve sonuç olarak da çörek otunun DNA hasarını ve kolon kanseri oluşumunu önlediği tespit edilmiştir .
M. D. Anderson Kanser Merkezi'nde yapılan ve çörek otundan elde edilen Thymoquinone'un kanser hücreleri üzerine olan etki mekanizmalarını araştıran bir çalışmada , Thymoquinone'un NF-kappaB'nin (NF-kappaB, değişik kanserojen, inflamatuar ve enfeksiyöz etkenler tarafından uyarılan ve kanser gelişiminde önemli rolü olan bir madde) aktivasyonunu engelleyerek etkisini gösterdiği bulunmuştur.
Buna ilave olarak, NF-kappaB aracılığıyla oluşan ve kanser oluşumuna etki eden antiapoptotik (IAP1, IAP2, XIAP Bcl-2, Bcl-xL, ve survivin), proliferarif (cyclin D1, cyclooxygenase-2, ve c-Myc), and anjiogenik (matrix metalloproteinase-9 ve vascular endothelial growth factor) maddelerin etkilerinin hücre içerisinde Thymoquinone tarafından yok edildiği gösterilmiştir. Makalede sonuç olarak da Thymoquinone'un özellikle lösemi ve diğer kanser türlerinde etkili bir tedavi yöntemi olabileceği belirtilmiştir.
Çörek otu ve balın kanser tedavisindeki yerini araştıran bir çalışmada kanserojen bir madde olan Metilnitrozüre, kanser oluşturmak üzere deney farelerine verilmiş ve 1. grup çörek otu, 2. Grup çörek otu ve bal ile, 3. grup ise normal diyet (çörek otu veya bal verilmeden) ile 6 ay beslenmişler. 6 ay sonunda hayvanlar patolojik olarak incelendiğinde 3. grupta yer alan, yani bal veya çörek otu verilmeyen deney hayvanlarında akciğer ve ciltlerinde inflamatuar lezyonların, kalın barsaklarında ise kanser oluştuğu ve kanlarında toksik maddelerin artmış olduğu gözlemlenmiştir.
Buna karşılık, bu lezyonların ve belirtilen kanserin oluşumunun, yalnız çörek otu ile beslenen grupta %80 oranında, çörek otu ve bal ile beslenen grupta ise 0 oranında önlendiği görülmüştür. Ayrıca, 1. ve 2. gruplarda kandaki toksin madde düzeylerinin çok ciddi derecede düştüğü gözlemlenmiştir. Makalede sonuç olarak, çörek otunun ve özellikle bal ile birlikte kullanıldığında inflamatuar olayların ve kanser oluşumunun önlenmesinde çok etkin olduğu vurgulanmıştır.
Son zamanlarda çörek otuna olan ilginin artması sonucu etken maddelerinden birisi olan Thymoquinone'un toksik etkilerinin araştırılması ihtiyacı ortaya çıkmış ve bu etken madde yapılan bir çalışmada test edilmiştir. Bu çalışmaya göre deneysel hayvan modellerine Thymoquinone değişik yollarla (ağız ve enjeksiyon yoluyla) verilmiş ve hayvanların karaciğer, kalp, böbrek ve akciğerleri histopatolojik olarak incelenmiş; sonuç olarak herhangi bir toksik etkiye rastlanmamıştır.
Ayrıca ağız yoluyla alınan Thymoquinone'un toksisitesinin olmadığı ve kanda yeterli düzeye ulaştığı gösterilmiş, bu yolun en etkin ve güvenli olduğu belirtilmiştir.
Sonuç olarak çörek otunun, yapılan bilimsel çalışmalar sonucu elde edilen ön verilerle kanser tedavisinde ne kadar önemli olduğu tespit edilmiş, daha da önemlisi çörek otunun kanser oluşumunu da önlediğine dair bilimsel veriler çalışmalarda gösterilmiştir.
Bunun yanında herhangi bir toksik etkiye de rastlanmamıştır. Bütün bu gelişmeler, bilim camiasının dikkatini çekmiş ve bu konuyla ilgili çalışmalara da hız verilmiştir. Yapılan yeni çalışmalar, literatürdeki bilgiler dışındaki hangi hastalıklarda da etkili olduğunu tespit konusunda ve çörek otunun hücresel düzeyde hangi mekanizmalarla tümör hücrelerini yok ettiği ve kanser oluşumunu önlediğini tespit etmeye yönelik olmaktadır.
Bilimin günümüzde uzun araştırmalar sonucunda farkına vardığı çörek otunun tedavi edici etkisini, Âlemlerin Efendisi (s.a.v)
"Ölümden başka her hastalığa şifadır." diyerek 14 asır önce belirtmişti. Yalnızca bu örnek bile insanların Peygamber Efendimizin (s.a.v)'in sünnetine uymasıyla hem maddi hem de manevi sağlık ve huzura varacakları gerçeğini çok açık bir şekilde göstermektedir.
Not: Çörek otunun diabet, astım, allerji, akciğer hastalıkları, immün sistem (bağışıklık sistemi) ve başka diğer hastalıklar üzerine olan etkilerini de gelecek bölümlerde ele alacağız.
Giriş Tarihi: Son Güncelleme:
Binlerce yıldır hastalıkları tedavi etmek amacıyla kullanılan çörek otu, bereket tanesi olarak da anılan çok özel bir bitki.
Tarih boyunca önemli kişiler tarafından kullanılmış ve halka da kullanmaları öğütlenmiş. Çörek otunun sağlığa yararının ilk savunucularından olan tıbbın babası Hipokrat, bu otu karaciğeri güçlendirmenin yanı sıra akrep ve yılan sokmaları, cilt yaraları, enfeksiyon ve soğuk algınlığını tedavi etmek için kullanmış.
Yıllar sonra İbni Sina da çörek otunun yorgunluk ve uyuşukluğu önlediğinden, metabolizmayı hızlandırdığından bahsetmiş. Kleopatra da doğal saflık ve güzelliğe kavuşmak için kullanmış.
Anavatanı Asya'nın güneybatısı olsa da çörek otu günümüzde Hindistan, Pakistan, Suudi Arabistan ve Türkiye gibi birçok ülkede yetiştirilmekte ve sıklıkla kullanılmakta.
Büyüklerimizin 'ölüm dışında her derde deva' diye andıkları çörek otunun öksürük, baş ağrısı, sindirim sistemi rahatsızlıkları, astım, romatizma, bağışıklık kaybının neden olduğu hastalıklar ve kanser tedavisinde etkin olduğu bilinmekte.
Emziren anneler tarafından da anne sütünü artırmak, bu hassas dönemde vücudun dirençli olmasını sağlamak ve lohusalık depresyonunu önlemek için kullanılıyor.
Bu bilinen sağlık yararlarının ötesinde özellikle son yıllarda çörek otu ile ilgili yapılan bilimsel çalışmaların sayısı arttı ve kan şekeri ile kan yağları üzerinde oluşturduğu olumlu etkiler kanıtlandı. Bu etkilerle de birçok kronik hastalığı önlemeye yardımcı olabilmekte.
YAĞ ASİDİ DENGESİ
Çörek otunda bulunan, sağlıklı doymamış yağ asitleri olan omega 3 ve omega 6'lar mükemmel bir dengeye sahip. Bu denge sayesinde prostaglandin E1 adı verilen yağ bileşenleri üretilir. Bu bileşen bağışıklık sistemini güçlendirir, kan damarlarını genişleterek yüksek tansiyonu önler, bronşları açarak alerjiyi engeller. Bunun yanında kilo vermekte ciddi güçlük çeken insülin direncine sahip bireyler ve hipotiroid hastalarında kilo kaybını sağlamak için birebirdir. Çünkü prostaglandin E1, tiroid hormon salınımını artırarak metabolizmayı ateşler.
ARKADAŞINA GÖNDER
Balla birlikte tüketilen mucizevi besin çörek otunun faydaları şaşırtıyor!
Bal Zencefil Çörek Otu Karışımı, Bal zencefil ve çörek otunun vücuda kuvvet verici, iştah açıcı, idrar söktürücü ve süt arttırıcı etkileri olmaktadır. Bal zencefil ve çörek otu mide yanmalarını giderir, alerjik durumlara oldukça faydalıdır, gözleri güneşe ve güçlü ışınlara karşı koruyarak katarakt oluşumunu engellemeyi sağlar. Ağrılarda, sancılarda, soğuk algınlıklarda, kronik bronşit ve üst solunum yolları, nefes darlığı, astım ve öksürüğe oldukça faydalıdır. Zekâ geriliğinde oldukça faydalı olup kanın temizlenmesinde ve işeme de kolaylık sağlar. Bal zencefil çörek otu karışımı hazırlamak oldukça kolaydır. Fakat bu karışımı yapmaya başlamadan önce bir öğütücüden çörek otunun öğütülmesi gerekmektedir. Bu karışımı yapmak için kesinlikle öğütülmüş çörek otu almayın kendiniz öğütün. Çünkü çörek otunun muhteviyatında bulunan uçucu yağlar ve diğer kıymetli bileşimler eğer öğütme işlemi uzun sürer ve bekleme söz konusu olur ise niteliğini yitirebiliyor. Bunun için öğütme işlemini çok hızlı yapıp öğütülmüş çörek otunu bir an evvel süzme bal ve zencefil ile karıştırmaya özen gösterilmelidir. 1kg bal ile gr. Çörek otu öğütülüp karıştırılır. İçerisine zencefil eklenir. Elde edilen bal- çörek otu ve zencefil karışımı bir kaba konulur, üstü tülbentle örtülür. 3 gün bekletilir. Daha sonra bu macundan 1 tatlı kaşığı günde 3 kere aç karnına yenilmelidir. Bu karşımın faydaları ise saymakla bitmez, bunlardan birkaç tanesi ise şöyledir:
Son Güncelleme : Bal Zencefil Çörek Otu Karışımı ile ilgili bu madde bir taslaktır. Madde içeriğini geliştirerek Herkese açık dizin kaynağımıza katkıda bulunabilirsiniz. |
4 Yorum Yapılmış "Bal Zencefil Çörek Otu Karışımı" 8 ylık hamileyim ve çok kotu oksuruyorum zencefili çörek otu macunu kulnarırsam zarar olurmu açil cevap bekliyorum lutfen Ayşe Sami. 2 YANITI GÖRÜNTÜLE Semra : Ayşe hanım hamileliğiniz son dönemine gelmiş durumdasınız. Bu dönemde ilaç kullanılması ve bitkisel ürün kullanımı bebeğin sağlığını olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle uzman hekimin belirttiği tedavi sürecine uyarak bilgisi dahilinde ilaç ve bitkisel ürün kullanılması gerekir. Bilinçsiz ilaç kullanımı bebekte olumsuz etkiler oluşturabilir. Doğumunuz yakın olduğundan dolayı elden geldiğince dikkatli olmalısınız. İzzet : Hamile bayanlara önerilebilecek olan şey kara turp suyu. Kara turp alıp güzelce yıkayın kök kısmını oyarak çukur hale getirin. Alt kısmını da ufakdan oyun bir su bardağının üstüne kök kısmı üste gelecek şekilde yerleştirin içine 2 yemek kaşığı balı koyun sabaha kadar alttaki bardağa süzülmüş olacak. Rahatlıkla tüketebilirsiniz bu karışımda toz zencefilmi yoksa taze zencefilm mikullanılacak mikktarı ne kadar olacak Recep. 1 YANITI GÖRÜNTÜLE Yetiş : Merhaba, püf noktası çörek otunun ögütülme aşaması onu kendiniz ögütüp balla karistirip üstüne göz kararı zencefilin toz olanini eklerseniz sifa olacaktır adeta. mrhabalar bu karisimin senede bir kere tuketilebeilecegini duymustum bu dogru mu? Ayca Kaya. 1 YANITI GÖRÜNTÜLE Ayilkin : Merhaba Ayça hanım senede 1 kere kullanılacak diye bir durum yok soğuk algınlığı geçirdiğiniz dönemlerde günde 1 kaşık tüketebilirsiniz farklı sebepler için kullanıyorsanız daha az kullanabilirsiniz ancak alerjik bir bünyeniz var ise doktorunuza danışmadan kullanmayın ya da her hangi bir rahatsızlığınız var ise yine doktora danışın öyle kullanın Recep bey büyük ihtimal ile toz zencefil kullanılacak. Diğer türlü zencefili tam olarak karışıma yediremezsiniz. Burcin. CEVAP YAZ |
Emziren Anneler Zencefil Kullanabilirmi |
Emziren anneler zencefil kullanabilir mi, emziren anneler her zaman yediklerine dikkat etmelidir. Çünkü bebeklerini beslediklerinden her yediğinin anne sütü aracılığıyla bebeğe geçeceğini bilmeleri gerekir. Bu derece hassas bir dönemde beslenme olduk |
Zencefilin Zararları |
Zencefilin zararları, birçok faydası olduğu gibi zencefilin aşırı kullanılmasında da zarar vardır. Zencefil son zamanlarda tıp ve ilaç sektöründe en önde ismi geçen şifalı bitkiler arasındadır. Zencefilin birçok faydası olduğu gibi çok aşırı kullanıl |
Toz Zencefil |
Toz zencefil, kök halindeki zencefil kurutularak toz haline getirilir. Toz zencefil tazesinden daha yoğun aromalı olur. Taze zencefilin tüm yararlı etkilerinden, kurutularak toz haline getirilmiş zencefilden yararlanabilirsiniz. Kökleri toprak içinde |
Yoğurt Zencefil Zerdeçal Tarçın |
Yoğurt zencefil zerdeçal tarçın, basen ve göbek bölgesinden şikayetçi olanlar yoğurt, zencefil, zerdeçal ve tarçın ile kür hazırlayarak fazlalıklarından kolaylıkla kurtulabilir. Kür için hazırlanacak her bir ürün zayıflamanın yanı sıra sağlık açısınd |
Toz Zencefil Çayı Nasıl Yapılır |
Toz zencefil çayı nasıl yapılır, zencefil çayı şifalı etkilerinden dolayı herkesin rağbet ettiği içeceklerden biridir. Zencefil çay tazesinden yapılabileceği gibi, toz zencefille de hazırlanabilir. Ancak zencefili kendiniz taze olarak öğütürseniz, da |
Bal Zencefil Zerdeçal |
Bal zencefil zerdeçal, kış geldiğinde hemen herkesin en önemli sorunu haline gelen soğuk algınlığı ve gripte oldukça etkili bir karışımdır. Genellikle antibiyotiklere yüklenmek istemeyen kişiler doğal yollardan bu rahatsızlıklardan kurtulmayı isterle |
Zencefil Bal Karışımı Nasıl Yapılır |
Zencefil bal karışımı nasıl yapılır, zencefil bal karışımı çoğu evde özellikle çocuklar için kullandığımız doğal bir ilaç gibidir. Kış geldiğinde soğuklar bastırdığı zaman sıkça soğuk algınlığı, grip, nezle gibi rahatsızlıklar insanları etkiler. Boğa |
Bebeklere Zencefil Verilirmi |
Bebeklere zencefil verilir mi, zencefil sağlık açısından çok sayıda yararı olan şifalı bir bitkidir. Fakat bu derece faydalı olmasına rağmen, 2 yaşın altındaki bebeklere verilmesi sakıncalıdır. Bu yüzden bebeklere verilirken çok dikkatli olunmalıdır |
Zencefil Macunu |
Zencefil Macunu, Zencefilin mucizevi etkileri ile insan vücuduna sağladığı faydalar, bu bitkinin kullanımına göre değişiklikler gösterebilmektedir. Bu nedenle insanlar bu bitkiyi farklı türlerde işleyerek tüketmektedir. Bu işlemlerden biri de zencefi |
Kuru Zencefil Çayı Nasıl Yapılır |
Kuru Zencefil Çayı Nasıl Yapılır, zencefil alternatif tıp olarak adlandırılan alanda en fazla kullanılan bitkiler arasındadır. Bu özelliği şüphesiz ki çok faydalı olmasından kaynaklanmaktadır. Zencefilden yapılan belki onlarca çay tarifi vardır ama b |
Öksürük İçin Zencefil |
Öksürük için zencefil, Öksürük her insanın başına gelen bir hastalıktır. Öksürük tedavisi içinde birçok ilaç ve aktarlarda olan bitkisel ürünler ile yapılacak olan tedavi önerilmektedir. Tabi bunlardan önce yapılması gereken en önemli şey hastaney |
Tarçın Zencefil Çayı |
Tarçın zencefil çayı, genellikle kadınlar tarafından kullanılan bir bitkisel üründür. Tarçın ilave edilmiş zencefil suyunun kadınlar tarafından kullanılmasındaki en büyük neden tabi ki bu doğal ilacın zayıflatıcı etkisidir. Elbette ki bu ürün erkekle |
Emziren Anneler Zencefil Kullanabilirmi |
Zencefilin Zararları |
Toz Zencefil |
Yoğurt Zencefil Zerdeçal Tarçın |
Toz Zencefil Çayı Nasıl Yapılır |
Bal Zencefil Zerdeçal |
Zencefil Bal Karışımı Nasıl Yapılır |
Bebeklere Zencefil Verilirmi |
Zencefil Macunu |
Kuru Zencefil Çayı Nasıl Yapılır |
Öksürük İçin Zencefil |
Tarçın Zencefil Çayı |
Kök Zencefil Çayı Nasıl Yapılır |
Zencefil Zerdeçal Faydaları |
Taze Zencefil Nasıl Saklanır |
Zencefil Maskesi |
Kök Zencefil Nasıl Kullanılır |
Kuru Zencefil Nasıl Kullanılır |
Bal Zencefil Çörek Otu Karışımı |
Zencefil Zayıflatırmı |
Gebelikte Zencefil |
Kök Zencefil |
Zencefil Suyu |
Zencefil Nasıl Yetiştirilir |
Zencefil Yağ Yakar Mı |
Zencefil Tansiyonu Yükseltirmi |
Taze Zencefil Nerede Bulunur |
Zencefil Nerede Yetişir |
Hamilelikte Zencefilin Zararları |
Zencefil Yağı |
Popüler İçerik |
Kök Zencefil Çayı Nasıl Yapılır Kök zencefil çayı nasıl yapılır, Kök zencefil çayı özellikle sindirim sıkıntısı yaşayanlara çok iyi gelir. Bu çay yapılır ve içilirse içerisindeki bil |
Zencefil Zerdeçal Faydaları Zencefil Zerdeçal Faydaları, zencefil ve zerdeçal, havlıcan ve kakule ile aynı familyadandır. Birçok ülkede yemeklere tat vermek amacı ile kullanıla |
Taze Zencefil Nasıl Saklanır Taze zencefil nasıl saklanır, ülkemizde iklim koşulları nedeniyle yetişmeyen zencefil sağladığı yararlı etkiler nedeniyle yetiştiği ülkelerden ithal e |
Zencefil Maskesi Zencefil Maskesi, günümüzde en çok kadınlar olmak üzere birçok kişi tarafından severek kullanılmaktadır. Bu maske kişinin cildinde gösterdiği etkilerl |
Kök Zencefil Nasıl Kullanılır Kök Zencefili Nasıl Kullanılır, Bir çok hastalıklara şifa olan zencefilin farklı kullanım şekli vardır. Zencefiller kendi içinde de farklı şekillerde |
Kuru Zencefil Nasıl Kullanılır Kuru zencefil nasıl kullanılır, Zencefil pek çok hastalığa iyi gelmekle beraber hemen hemen tüm baharatçılarda bulabileceğiniz bir üründür. Zencefil, |
Susamın siyahı gibi görünen çörek otunun insan sağlığına birçok faydası vardır. Uzmanlar özellikle bal ile karıştırılıp tüketilen çörek otunun faydalı olduğunu vurguluyor. İçeriğinde güçlü antioksidan özellik gösteren mineral içeren çörek otu hakkında bilmeniz gerekenleri sizler için araştırdık. Çörek otunun faydaları nelerdir? Çörek otu yağı ne işe yarar?
Eski çağlardan beri doğal tıbbi tedavide kullanılan çörek otunun insan sağlığına birçok faydası vardır. Özellikle eski çağlarda yaraları iyileştirdiği için askerlerin çantalarına konulurmuş. Yıllık otsu bitkisi olan çörek otu, bitkinin kozalağında büyür. Olgunlaştıktan sonra kozalağı inceltir. Yağ oranı yüzde 18 olan bu ot 14 türü olan düğün çiçeği ailesinden gelir. Yapılan bazı araştırmalarda çörek otunun astım hastalığının bitirici olduğu gözlemlenmiştir. Amerika'da özel bir araştırmada kullanılan çörek otunun meme kanserine neden olduğu hücreleri yok ettiği ortaya çıkmıştır. Daha sonra modern tıp bu otun üzerine yoğunlaşıp birçok araştırma yapmıştır. Laboratuvar araştırmalarında çörek otunun kan şekerini düşürerek kanı dengelediği tespit edilmiştir. İçeriğinde yüksek miktarda; conjuge linoleik asit, thymoquinone, nigellone, melanthin, nigilline, damascenine ve tannin maddeler içermektedir.
İLİŞKİLİ HABERÇörek otu ve elma sirkesi ile zayıflama yöntemi! Doğal elma sirkesi tarifi
ÇÖREK OTU YAĞI NE İŞE YARAR?
Yapılan araştırmalarda çörek otu yağının kilo vermede oldukça etkili olduğu ortaya konulmuştur. Özellikle diyabet tedavisinde doğal ilaç olan çörek otu, anti-inflamatuar bakımından zengindir. Vücuttaki yağ yakımını hızlandırdığı gibi toksinleri söküp atmada da etkilidir. Mide ülserinin hızla iyileşmesini sağlar. Aynı zamanda sindirimi kontrol ederek kabızlık gibi rahatsızlıkları engeller. İltihabı azaltarak üst solunum yolları hastalıklarının da önüne geçer. Adet döngüsünde artan meme ağrılarını dindirmek için sürülür. Çörek otuyla hazırlanan losyonlar cildin hızla akne ve sivilcilerden arındırır. Cilt hücrelerini yeniler.
çörek otu besin değeri
ÇÖREK OTUNUN FAYDALARI NELERDİR?
Çörek otunun faydaları
çörek otunun faydaları
BAL VE ÇÖREK OTU TOZUNU KARIŞTIRIP HER SABAH
Çörek otundan elde edilen tozu her sabah kahvaltısında bal ile karıştırıp tüketildiğinde gün boyu enerji ve konsantre seviyenizi artırır. Ayrıca hastalıklara karşı direnç oluşturur. Ayrıca salatalara omletinize ve peyniriniz üzerine serpiştirdiğinizde de aynı etkiyi alabilirsiniz.
ÇÖREK OTUNUN ZARARLARI NELERDİR?
Melanthin büyük dozlarda alındığında zehirlidir ve nigelline ise felç yapıcıdır. Bundan dolayı çörek otu yeterli miktarlarda ara verilerek kullanılmalıdır.
Çok merkezli randomize kontrollü araştırmada KOVİD teşhisi konan hastanın bir grubuna 13 güne kadar günde kilo başına 1 gram bal ve kilo başına 80 miligram çörek otu (Nigella sativa), bir grubuna ise plasebo verildi.
Orta derecede ağır tablo gösteren KOVİD hastasından ’ si tedavi ’ ü ise plasebo grubuna, ağır bir tablo gösteren hastadan 50’ si tedavi 53’ ü plasebo grubuna randomize edildi.
Hastalar semptomların hafiflemesi, viral klirensi (virüsten arınma) ve 30 günlük mortalite (ölüm oranı) bakımından değerlendirildi.
Bal ve çörek otu, orta ağırlıktaki vakalarda 3 günde ağır vakalarda 7 günde belirtilerin azalmasını sağladı.
Virüs, bal ve çörek otu alan orta ve ağır vakalarda 4 gün erken temizlendi.
Bal ve çörek otu alan orta ağırlıktaki vakaların %’ sında ve ağır vakaların %28’ inde 6. günde daha iyi klinik skorlar elde edildi.
Ağır hastalarda 30 günlük mortalite tedavi grubunda %4 iken plasebo alanlarda yüzde olarak bulundu.
Bal ve çörek otu ile ilgili aksi tesir görülmedi.
Araştırmanın sonucu
KOVİD’ de hastalık belirtilerini, virüsün temizlenmesini ve ölüm oranlarını azaltan, hiçbir aksi tesire yol açmayan bal ve çörek otunun maliyeti de çok düşüktür.
Bal ve çörek otu KOVİD’ de tek başına veya diğer tedavilere ilave olarak kullanılabilir.
Balın da çörek otunun da anti-viral, anti-mikrobiyal, anti-enflamatuar ve immun-modülatör etkileri vardır.
Daha önce balın herpes simplex, hepatit ve varicella zoster virüslerine karşı faydalı etkileri olduğu gösterilmiştir.
Baldan elde edilen altı flavonoid bileşiğin, viral 3-kimotripsin benzeri sistein proteazına bağlanarak SARS-CoV-2 replikasyonunu inhibe edebildikleri de bilinmektedir.
Balın ayrıca çok ilaca dirençli bakterilere ve bilhassa da antibiyotiklerle beraber sinerjik tesiri bulunmaktadır.
Balda hem hazır (innate) hem öğrenilen (adaptive) bağışıklık tepkilerini artıran fenolik bileşikler de bulunur.
Bal, üst solunum yolları enfeksiyonlarında da faydalıdır.
Ranunculaceae ailesinden yaygın olarak kullanılan tıbbi bir bitki olan çörek otunun fare sitomegalovirüsü ve HCV gibi çeşitli virüslere karşı antiviral etkileri gösterdiği gösterilmiştir.
Çörek otu, laboratuar deneylerinde SARS-CoV virüsünün replikasyonunu da azaltır.
Çörek otu bileşenlerinden olan nigelledine, α-hederin ve timokinon, vb. çeşitli SARS-CoV-2 enzim ve proteinleri ile yüksek afiniteye sahiptir.
Aslında, anti-SARS-CoV-2 etkileri gösteren ilaçlar olan klorokin, hidroksiklorokin ve favipiravirinkinden daha iyi bir enerji kompleksi skoru gösterirler.
Bileşenlerinin çeşitli mikroplara karşı antimikrobiyal özelliklerinin yanı sıra anti-enflamatuar ve immün-modülatör etkileri de vardır.
Tıbbın altın standart olarak kabul edilen randomize-kontrollü metodu ile yapılan bu araştırmadan elde edilen neticelerin çok azı ilaç şirketlerinin bir ilacı ile edilmiş olsaydı, inanın dünyayı ayağa kaldırırlardı.
Bu ilaç, Dünya Sağlık Teşkilatı (WHO) tarafından KOVİD hastalarına verilmesi uygun bulunmayan 3 bin dolarlık remdesivirden bile daha yüksek fiyata hem de kapış kapış satılırdı.
Başkan Trump bile koltuğunu kaybetmezdi diyeyim, daha iyi anlayın.
NOT 1: Tabii ki bal da çörek otu da “hakiki” olacak!
NOT 2: Bal ve çörek otunun bu tesirlerine ait kaynaklara makaleden erişilebilir.
NOT 3: Araştırmanın hakemli bir dergide yayınlanmadığının ve tenkit edilecek tarafları olduğunun elbette farkındayım.
Kaynak: webgrid.co.uk
#korona, Ahmet Rasim Küçükusta, Tedavi, bal, çörek otu, hakemli dergi, Dünya Sağlık Teşkilatı, remdesivir, kovid, viral
Çörek Otu Bal Karışımı Kanserle Savaşıyor, Kansere Karşı Koruyor. Sebebi ise kanserden alerjiye, tansiyondan kolesterole kadar bir çok hastalığı tedavi edici özelliğine sahip olmasıdır. Yapılan araştırmalara göre bu kürün faydaları bilimsel olarak da kanıtlanmıştır. Özellikle kalp rahatsızlıkları ve adet söktürücü olan bu karışımı, hemen hemen herkes kullanabilir. Kanser hastalıklarında bile çok büyük etkileri olan çörek otu balın daha sayılamayacak kadar çok faydası bulunmaktadır. Bu karışım içerisinde bulunan çörek otu içerisindeki yağlar, çok ciddi oranda mineral ve vitamin barındırmaktadır.
Çörek otu ve bal, adından da anlaşılabileceği gibi iki şifalı maddenin karışımı ile elde edilen bir karışımdır. Günümüzde birçok insan tarafından kullanılan bu maddelerden çok büyük faydalar görebilirsiniz. Bunun için çörek otu bal karışımını sürekli bir şekilde düzenli olarak tüketmeniz yeterli olacaktır. Bu iki maddenin karıştırılarak özlerinin birleştirilmesi ile çok şifalı bir kür ortaya çıkmaktadır. Çörek otu bal karışımının insanlara faydası, islam aleminin rehberi olan Kuranda da açık açık belirtilmiştir. Peygamber efendimiz (S.A.V) bu mükemmel maddeyi sözleri ile met etmiştir.
Nahl suresi, ayet
Rabbin bal arısına şöyle vahyetti Dağlardan, ağaçlardan ve kurdukları çardaklardan evler edin. Sonra meyvelerin her türünden ye ve Rabbinin yollarında boyun eğerek yürü!.. Onların karınlarından türlü renklerde şerbetler çıkar, ondan insanlar İçin şifa vardır. Elbette bunda düşünen bir kavim için büyük bir ibret vardır.
İki şifa veren maddeye gerekli olun (yararlanın) Bal ve Kuran. (İbn Mâce, Tıb 7)
Biri bedene, diğeri ruha, kalp ve kafaya şifa verir.
Kim her ay üç sabah yalamak suretiyle bal yerse, birçok belâ (hastalık) ona dokunmaz.(İbn Mâce, Tıb 8)
Sina (sinameki veya ona benzer bir ot) ve baldan yararlanın. Çünkü bu ikisinde ölümden başka her derde şifa vardır. (İbn Mâce, Tıb 7)
1 Kg süzme bal ile gr. Çörek otu öğütülüp karıştırılır. Elde edilen bal çörek otu karışımı bir kaba konulur, üstü tülbentle örtülür. Üç gün üç gece bekletilir. Sonra bu macundan 3 çay veya 1 tatlı kaşığı günde 3 kere aç karnına yenir.
Yıllardır sofralarımızdan eksik etmediğimiz bal, içerisinde binbir derde deva olan vitaminleri barındırıyor. Sofraların lezzetlenmesine ve ağızların tatlanmasına olanak sağlayan bal, kış hastalıklarıyla da mücadele ediyor.
Ocak ayını her yıl olandan daha sıcak yaşıyoruz ve bu hastalıkların da artmasına neden oluyor. Yağmur ve kar yağmadığı için mikroplar temizlenemiyor.
Bu nedenle sıcak hava hoşumuza gitmesine rağmen, hastalıklara davetiye çıkarıwebgrid.co.uk ise burada devreye giriyor. Hastalıkların kolayca iyileşmesine fayda veriyor.
Gribal enfeksiyıonlar nedeniyle nefes alamayanlara kolaylık sağlıyor ve solunum yolu enfeksiyonlarının hepsini "şıp" diye geçiriyor.
Boğazı yumuştan bal, geçmeyen inatçı öksürüğün de kesilmesine yol açıyor. Cildi iyileştiren bal, kozmetik ürünlerde de kullanıyor.
Faydaları saymakla bitmeyen balı, diğer bir faydalı besin olan çörek otu ile birleştirmeyi deneyin. Bu iki mucizevi ürün sayesinde, daha sağlıklı ve sağlam hissedeceksiniz.
Binlerce yıldır hastalıkları tedavi etmek amacıyla kullanılan çörek otu, bereket tanesi olarak da anılan çok özel bir bitki
Bu nedenle bal ile birlikte karıştırmanız büyük bir katkı verecektir. Ancak elerjik reaksiyonlara karşı da dikkatli olmanız gerekiyor.
Bazı karışımlar, her bünyeye iyi gelmeyebilir ve alerjik bir takım reaksiyonlara neden olabiliyor.
Peki, Bal ve çörek otu karışımı nasıl olur?
Bal ve çörek otu karışımı
Çörek otundan elde edilen tozu her sabah kahvaltısında bal ile karıştırıp tüketildiğinde gün boyu enerji ve konsantre seviyenizi artırır.
Ayrıca hastalıklara karşı direnç oluşturur. Ayrıca salatalara omletinize ve peyniriniz üzerine serpiştirdiğinizde de aynı etkiyi alabilirsiniz.
Çörek otunun zarar var mı?
Melanthin büyük dozlarda alındığında zehirlidir ve nigelline ise felç yapıcıdır. Bundan dolayı çörek otu yeterli miktarlarda ara verilerek kullanılmalıdır.
SağlıkhastalıkbalocakKanser
gelişim planı örnekleri 2022 doğum borçlanmasi ne kadar uzaktaki birini kendine aşık etme duası 2021 hac son dakika allahümme salli allahümme barik duası caycuma hava durumu elle kuyu açma burgusu dinimizde sünnet düğünü nasil olmali başak ikizler aşk uyumu yht öğrenci bilet fiyatları antalya inşaat mühendisliği puanları malta adası haritada nerede