mehmet göktaş iran / Paralel Yapı Mehmet Göktaş'ı tehdit etmiş

Mehmet Göktaş Iran

mehmet göktaş iran

Göktaş Hoca Gözaltı Sürecini Anlattı

Gittiği İran ziyareti dönüşü Yüksekova`da trajikomik gerekçelerle gözaltına alınan Mehmet Göktaş hoca, Çağrı TV canlı yayınında büyük tepkilere neden olan gözaltına alınmalarıyla ilgili sorulara yanıt verdi.

HEDEFLERİ 12`DEN VURDUK

Haklarında ortaya atılan akıl dışı iddialara tebessüm ederek yanıt veren Göktaş hoca, "İran`a gittik ve orada güzel bir askeri eğitim aldık. Halimizden de belli oluyor zaten! 11 torunu olan Abdurrahim hoca, 9 torunu olan Cemal Çınar hocamız ve ben özel bir askeri eğitim aldık. Kamplarda bizi bir görecektiniz. İranlı subaylar parmaklarını ısırdılar bizim her attığımızı vurduğumuzu görünce. Hatta onların iddiasından başka orada başka şeylerde yaptık, onu da söyleyeyim. Sayın Ahmedinejad`la görüştük, Velayeti ile görüştük, Hamaneyle görüştük, nükleer başlıklar hususunda da anlaştık. Yani anlayacağınız onların zannettiği gibi sadece silahlı eğitimi anmaya gitmedik." diyerek gözaltına alınmalarına gerekçe gösterilen trajikomik süreci anlatırken ekranları başındaki izleyicileri de tebessüm ettirdi.

Gözaltına nasıl alındıklarını anlatırken ses tonu değişen Göktaş hoca, olayı kısa bir şekilde anlatacağını belirterek şunları kaydetti: "İran dönüşünde içinde kozmopolit insanların olduğu bir minibüste 3 sakallı hoca idik, kalaşnikovlarla çevrildik ve içeriden sadece biz indirildik. Tabi minibüstekiler bizden sonra ne konuştular onu bilmiyorum. Yani bu (şekilde gözaltına alınışımız) İslami hayata vurulmak istenen büyük bir darbemiydi acaba…

İsterseniz neden böyle bir şey yaptıklarını hususunda tahminlerimi söyleyeyim. Özellikle bir kısım camiaları “terörist” göstermek, İran İslam Cumhuriyetini gözden düşürmek (diye düşünüyorum). Şunu da belirtmek isterim. ‘İran’a silahlı eğitim almaya gittiler iddiası şu yönüyle gülünç; bir örgütün silahlı eğitime gönderecek delikanlıları, yiğitleri yok mu da 60 yaşındaki insanları gönderiyor. Ben bunu bir camiaya yönelik bir olay olarak değerlendiriyorum. Bundan hareketle bu camia yerüstündeki çalışmalarından randıman alamamışta mı yer altına girmek istiyor? Şu anda yüzlerce dernekle milyonlarca insana hizmet götüren bir örgüt, niçin yer altına girecek? Veya bir yazar ki yazdıklarıyla, konuşmalarıyla İslama hizmet ediyor, neden bunlar terk ederek silahlı eğitim almak isteyecek? İran hususunda da şunu belirteyim. İran İslam Cumhuriyet ki etrafında Türkiye’den başka dostu yok. Bu dostluğu bırakıp da kendi içinde birkaç insana silahlı eğitim yaptırıp Türkiye’ye geri gönderecek. Bununla şunu demek istiyorum. Bu iftiraya hangi açıdan bakarsanız bakın, -iftiraya uğrayan şahıslar, camia ve karşı taraf- her açıdan gerçekten gülünç bir şey. Bilmiyorum bununla neyi hedefliyorlar. Ama bildiğim bir şey var ki; Türkiye ile İran arası açılsın ve İran kötü gözüksün. Tabi ki birde bu camia kötü gözüksün.

Özellikle haberlerde gördüğüm için şunu da ekleyeyim. Şu anda Türkiye’de başta Aczimendiler olmak üzere, El Kaide adına, Hizb-uTahrir adına defalarca yapılan –terörist- ithamıyla operasyonlar ve yapıldı. Bazı şahısların kilo patlayıcıyla yakalandıkları ileri sürüldü. Peki, bu şahıslar neden bırakıldı, o kilo patlayıcı yalan mıydı, yoksa onlara torpil mi geçildi? kilo patlayıcı ne demek biliyor musunuz, o patlayıcıyla başkenti havaya uçurulur. Bu patlayıcıyla adamları yakaladıklarını söylediler, sonrada bıraktılar. Milletimizin bunları çözmesini istiyorum."

Daha önce benzer bir yöntemle Mustazaf-Der’e bir komplo kurulduğu, keza Yüksekova’da Şehid edilen Mustazaf-Der başkan yardımcısı Ubeydullah Durna cinayetinin aydınlatılmadığı ve kendilerinin Yüksekova’da gözaltına alınmalarıyla ilgili değerlendirmelerinin ne olacağı sorusu üzere Göktaş hoca, gözaltına alınma olayını küçük görmediğinin altını çizerek şöyle devam etti: "Görünürde küçük bir olaymış gibi gözüküyor. Ama ben bunun küçük bir olay olduğunu düşünmüyorum. Arkasını biraz irdelediğinizde koskoca iki ülkeyi bozmaya çalışmak küçük bir olay mı?

Yüz binleri, milyonları bir araya getirerek etkinlik düzenleyen bir camiayı yeraltına itmek için verilen uğraş, istemek küçük bir olay mı? Ben bunun orta doğunun tamamını ilgilendiren bir meselenin ucu olarak görüyorum. Başta Yüksekova’da olmak üzere bir çok yerde bu camianın dernekler saldırıya uğruyor. Bu saldırıların hiç birisi aydınlatılmış da değil. Emniyet yetkilileri görüntülere rağmen ‘şahid yok’ diyerek saldırıların üzerini kapatıyor. Mesele ‘Ubeydullah’ın katili kim?’ denildiğinde bilemiyoruz diyorlar. Peki bizim silahlı eğitim aldığımızı nasıl bile biliyorsunuz?

Açık konuşayım. Hakkımızda İhbar falan yok. Kalıbımı basarım; bu ihbar da kendilerine ait. Her şey de kendilerine ait. Tamamen çekememezlik. Benim anladığım bir şey var. İstiyorlar ki Türkiye’de bir cemaat olsun. Ötekilerine de tahammülleri yok. Yani başka seslere, muhaliflere seslere tahammülleri yok. Neden derseniz. Ben emniyete ifade vermek için oturduğumda, bilgisayardan benim yazılarımı okumaya başladılar. Dikkat edin! Benim bir takım yazılarımı bir yerlere dokunan yazılarımı bana okumaya başladılar. Yani ‘Ey Mehmet Göktaş, anladın değil mi niçin gözaltına alındığını?’ dercesine yazı ve sohbetlerimi bana okumaya başladılar. Ve bu yazılar bilinçli olarak seçilmiş yazılarım, konuşmalarım bana okundu ve aynen şu söylendi, ‘Sayın Mehmet Göktaş anladın değil mi niçin gözaltına alındığını?”

Hürseda Haber

“Daha Niye İran'a Savaş A&#;mıyoruz” Dercesine Yazıp &#;izenlere Rağmen İmam Humeyni'yi Rahmetle Anıyoruz

- İran haber -

Tesnim Haber Ajansı - Doğruhaber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Göktaş, vefat yıldönümünde İran İslam İnkılabı lideri İmam Humeyni’yi yazdı.

İşte o yazı:

Dünya ağır sıklet boks şampiyonu Muhammed Ali Clay vefat ettiğinde çok üzülmüştüm. Onu niçin bu kadar sevmiştik acaba diye düşünmüştüm de İslam ümmetinin kaç yüz yıldan beri zaferlere, fetihlere hasret kaldığı bir çağda sadece bir spor dalında da olsa bizlere defalarca zafer yaşattığı için çok sevmiştik onu.

Ümmet olarak yenilgiden, işgalden, sömürülmekten başka bir şeye şahitlik etmediğimiz bir günde bir adam, bir ihtiyar adam çıktı orta yere. Akranlarının koltuk değneğiyle torunlarının yardımıyla yürüdüğü, bir kısmının bunaklık dönemine girdiği bir günde bir ihtiyar çıktı dünyanın orta yerine. Elinde bir Kitaptan başka hiç bir şey yoktu.

Dünyaya kan kusturan Amerikan emperyalizminin karşısına dikildi, bir balkondan halı silkeler gibi öyle bir silkeledi, öyle bir salladı ki gerçekten neye uğradıklarını şaşırdılar. Bugün kırkıncı yılına yaklaşılmasına rağmen hâlâ bu şaşkınlıklarını atabilmiş değiller.

Başta Amerika olmak üzere batı emperyalizmi için İmam Humeyni asla unutulmayacak bir şahsiyettir. Onu kendilerinin en büyük düşmanı olarak görmelerine rağmen yaşantısına asla dil uzatamadılar.

İran sefalet içinde kıvranırken tuvalet taşlarını altından yaptıran Şah, onunla yarışa giren çağdaş Arap krallarının yaşantılarıyla İmam Humeyni'nin zahidçe yaşantısı kıyaslandığında zaten bu inkılab çok daha iyi anlaşılacaktır.

Fetihleri, zaferleri ancak tarihin sayfalarından okuyan Müslümanların bütün düşünceleri değişmişti. O günleri yaşayanlar bunun ne anlama geldiğini çok daha iyi bilirler.

Emperyalizme karşı Müslümanlara zafer yaşatan İmam Humeyni'yi biz sevdik.

Sevmeyenler de vardı, özellikle İslami camiadan oldukları halde o gün bizim gibi düşünmeyenler, bu inkılabı benimsemeyenler de vardı. İmam Humeyni ve inkılabının şiî olduğu gerekçesiyle medyalarıyla şiddetle karşı çıkmışlardı.

Anlayamadığımız bir şeyler vardı. İran Sünni bir ülkeydi de İmam Humeyni mi İran'ı Şii yapmıştı? İmam Humeyni Şii'ydi de karşısındaki Şah Rıza ehli sünnet miydi?

Ne acıdır ki bunlar açık açık o gün Amerika'yı destekliyorlardı. Zannedersiniz ki Amerika ehli Sünnetti.

Bu arada yaşadığımız ülke Kenan Evren'in darbe Türkiye'siydi, her gün bir yerde heykel açılışı yapılıyor, bir türlü kabul görmeyen Kemalizm dipçiklerle bir daha dayatılıyordu. Yani Türkiye'deki rejimin hedefindeki bir numaralı şahıs İmam Humeyni idi.

Rejimi ayakta tutmaya çalışanları anlıyoruz da, İslami cenahı anlayamıyoruz.

Bugün “Daha niye İran'a savaş açmıyoruz” dercesine yazıp çizenlere rağmen biz İmam Humeyni'yi vefat yıl dönümünde rahmetle anıyoruz.

İslami Analiz

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir