Delikanlı Hüseyin

Her bölümünde farklı konuk oyuncularla farklı psikolojik hikayelere değinen Kırmızı Oda dizisi seyirciyi TV8 ekranlarına kilitliyor.

Sosyal medyanın gündeminden düşmeyen dizinin karakterleri ise bir hayli merak konusu oldu. Özellikle ünlü oyuncu Erkan Petekkaya'nın canlandırdığı Delikanlı Sadi karakteri dikkat çekiyor. Geçirdiği panik ataklarla bilinen Sadi'nin hüzünlü hayatı mercek altına alındı.

Peki Delikanlı Sadi'nin gerçek hikayesi nedir? Hangi kitapta yer alıyor? İşte detaylar...

Kırmızı Oda dizisinde Delikanlı Sadi olarak yer alan karakter, Gülseren Budayıcıoğlu'nun Madalyonun İçi kitabında "Yaşar" olarak yer alıyor.

Kitapta da Yaşar karakteri Panik Atak rahatsızlığıyla mücadele ediyor. Kitapta da orta yaşlı, iyi giyimli ve kibar biri. Diziden farklı olarak bir abisi var ve seanslara onunla geliyor.

Erken Petekkaya'nın canlandırdığı ve ilk bölümlerde kızdırsa da şimdilerde hikayesi ile üzen Sadi'nin gerçek hikayesi dizideki halinden biraz farklı.

Sadi'nin hikayesi Çöp Apartman'ın üçüncü bölümünde geçiyor

Sadi, kitaptaki Panik hikayesindeki Yaşar Bey değil. O başka bir hikayede geçiyor. Sadi'nin hikayesi Çöp Apartman'ın üçüncü bölümünde geçiyor.

Sadi'nin hikayesine kitaptaki adıyla devam edelim. Hüseyin naif, enerjik, komik bir adam. Yani seansa gelen diğer insanlardaki depresif halden ziyade o çok daha enerjik biri. Delikanlı Hüseyin'in en büyük sıkıntısı panik atak.

Öğrenci olan 3 başarılı kızı var ve Hüseyin de çocuklarına çok düşkün. Kendisi ise sokaklardan gelmiş, eğitim seviyesi düşük ve doğal bir halde eğlenceli bir yapıya sahip.

İlk seansına yalnız başına sokağa çıkamayacak kadar kötü bir panik atak geçirirken bir arkadaşı getiriyor Hüseyin'i. Doktor Hanım'la arasında abi-kardeş ilişkisi kuran ve ona çok düşkün olan Hüseyin çok kötü bir babanın evinde büyümüş.Bu yüzden de evi terk etmiş, sokaklarda da başı beladan bir türlü kurtulmamış.

Çocukluğunda babası sürekli annesine şiddet gösteriyor ve hatta babası çocuklarının gözü önünde annesini öldürüyor. Panik atağı da böyle başlıyor.

Ancak şiddeti de hayatından uzak tutamıyor ve mafyatik tavırlarla kendine bunu meslek edindiği bir hayat kuruyor. Çocukluğunda sokaklarda yaşarken, gece ışığı yanan evlere taş attığını söylüyor.

Kendi annesizliğini, sıcak bir ev özlemini ve sokaklarda yaşamanın intikamını böyle alırmış kendince. Kitapta Hüseyin hiç randevulu gelmiyor Doktor Hanım'a. Yalnızca panik atak geçirdiği anlarda ani bir şekilde, randevulu hastalardan izin alarak ve birinin yardımıyla geliyor.

Yazıyı Paylaş:

Borges, “futbol, İngilizlerin icat ettiği en berbat şeydir,” der. Bunu bir de Mustafa Aplay’a sormak gerekir. Onun öykülerinde futbol asla, sadece futbol değildir. Çünkü hayat, kimi zaman topun çizgiyi geçip geçmediğini bilmek için bile yaşamaya değerdir. Manchester United -ya da Kırmızı Şeytanlar mı demeliyiz- Fenerbahçe ile karşılaşır. Büyük Arjantin, efsane goller atar. Roa kurtarır penaltıyı ve çok asi, çok tuhaftır Maradona. Hikâyeler, soluksuz bir mücadeleye benzer. Kahramanlarının içinde çığıran, feci gürültü fazlasıyla tanıdıktır. Kalbi titreyen Keremler, büyük bir yangının müsebbibi Nergisler, sayıların içinde kaybolmuş İbrahimler… Kaybederler: Fazla aşktan, fazla inanmaktan, insan olmaktan.

Delikanlı Sadi gerçekte kim gerçek hikayesi kimin, kimdir, nedir, sorusu diziyi izleleyenler tarafından merak ediliyor. Kırmızı Oda dizisinin yeni karakterlerinden biri de Delikanlı Sadikarakteriyle diziye dahil olan Erkan Petekkaya oldu. Petekkaya'nın canlandırdığı Delikanlı Sadi Mertoğlu gerçek hikayesivar mıydı yoksa tamamen uydurma bir karakter mi? İşte detaylar: 

Dizinin senaryosuna göre Delikanlı Sadi Mertoğluİstanbul'un yer altı dünyasında tanınmış, belinde silahıyla gezen ancak psikolojik sorunları olan bir tiplemedir. Türkçe'yi Diyarbakır ağzıyla konuşuna Delikanlı Sadi, psikolojik sorunları olan ancak doktora danışmayı önceleri kabul etmeyen bir tiplemedir. 

Sadi, danışmanlık kliniğine ilk geldiğinde doktor hanımları önceleri korkutuyor; ancak daha sonra sempatik davranışları, sıcak kanlı yaklaşımı ve merhametli kişiliğiyle herkesin semtaptisini kazanıyor.  

Senaryoya göre 3 kız çocuğu babası olan Sadi Mertoğlu, yer altı dünyasında yaşıyor. Hayatını iyilik yapmaya adayan Sadi'nin hayatındaki en önemli varlıklar kızlarıdır. Hayatını onlara adamış, her şeyi onlar için yaptığını söyler. 

Sadi'nin hayatındaki sırrı ise çocukluğudur. Çocukluğunda yaşadıkları, annesiyle babasının arasında yaşananlar onun travma geçirmesine ve şu anki yaşını da olumsuz etkilemesine neden olmuş. 

Sadi, hayatında en sevdiği varlık olan annesini çocuk yaşta, babasına kurban vermiş. Annesini öldüren babası cezaevine girmiş o ise sokaklara düşmüş. Daha doğrusu ilk olarak üvey annesinin yanına sonra da sokaklara düşmüş. 

Sokaklarda tek başına hayata karşı direnmeye çalışan Sadi bir şekilde ayakta kalmayı başarmış ve şimdilerde çok zengin bir insan olmuş. 

Gayrimeşru bir hayatı olan Sadi buna rağmen kendini iyiliğe adamış, kendisi gibi sokaklarda yaşayan insanlara yardım eli uzatmış.

Ancak şu anda malı mülkü olan, her istediğine istediği zaman sahip olabilen Sadi'nin önemli psikolojik sorunları var. Sadi bu sorunların kaynağını bilmediği gibi sürekli kalp krizinden öleceği korkusu yaşamaktadır. 

Sadi'nin hikayesi gerçek hikayedir; ancak gerçek adı Sadi değil. Bildiğimiz gibi Gülseren Budayıcıoğlu'nun Camdaki Kız kitabında yer alan gerçek hikayeler Kırmızı Oda dizisine uyarlanıyor.  Sadi de yine aynı yazarın kitaplarındaki gerçek hikayelerden birinin aktörüdür.

Budayıcıoğlu'nun kitaplarından "Kral Kaybederse" kitabında da benzer bir kişilikten söz edilir. Ancak onun adı "Delikanlı Hüseyin" olarak geçiyor. 

Kitaptaki isimlerin de gerçek isimlerle aynı olmadığını malum hepimiz biliyoruz.

Delikanlı Sadi'nin gerçek olduğun biliyoruz; ancak gerçek adının ve gerçekte kim olduğunu sadece kitabın yazarı Gülseren Budayıcıoğlu biliyor.

DELİKANLI SADİYİ OYNAYAN OYUNCU

Delikanlı Sadi karakterini canlandıran oyuncu Erkan Petekkaya kimdir:

Erkan Petekkaya, 11 Aralık 1970 tarihinde Elazığ'da dünyaya geldi, İstanbul'da büyüdü. Erkan Petekkaya aslen Diyarbakırlıdır. 

İlk, orta ve lise eğitimini İstanbul'da tamamladı. Lisansını ise Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuarı'nda tamamladı.

İşte Erkan Petekkaya'nın kariyerinden kısa bir özet:

1993'te Devlet Tiyatroları'nda kadrolu olarak çalışmaya başladı. 

1994 yılında kamera şakalarıyla televizton dünyasındaki kariyerine giriş yaptı.

1998 yılında Güzel Günler dizisiyle kariyerine devam etti.

1999 yılında Aynalı Tahir adlı dizi için kamera karşısına geçti.

2003 yılında Serseri dizisinde oynadı.

2005 yılında Beyaz Gelincik oynadı. Köpek adlı dizide canlandırdığı Yılmaz karakteri ile Beyaz İnci Televizyon Ödülleri'nde En İyi Erkek Oyuncu ödülüne aday gösterildi.

2010-2013 Öyle Bir Geçer Zaman Ki dizinin başrolünde oynadı.

2012 - 2014 "Dila Hanım" dizisinde başrolde oynadı.

2014 yılında "Paramparça" adlı dizide başrolde oynadı.

Erkan Petekkaya, 2003 yılında Didem Petekkaya ile evlendi.

Erkan Petekkaya son olarak Vurgun dizisiyle ekranlara gelmişti; ancak dizi kısa sürede final yaparak yayın hayatına son vermişti. Şimdilerde ise ATV'de yayınlanan Gel Dese Aşk isimli dizide başrol oynuyor.

Delikanlı Sadi'nin sır gibi sakladığı çocukluğunda babasından çektikleri:

Magazin

Kırmızı Oda'da Erkan Petekkaya'nın Canlandırdığı ve Çocukluğuyla Üzen Delikanlı Sadi'nin Gerçek Hikayesi Ne?

Erken Petekkaya'nın canlandırdığı ve ilk bölümlerde kızdırsa da şimdilerde hikayesi ile üzen Sadi'nin gerçek hikayesi Madalyonun İçi kitabında geçiyor.

Sadi'nin hikayesine kitaptaki adıyla devam edelim. Hüseyin naif, enerjik, komik bir adam. Yani seansa gelen diğer insanlardaki depresif halden ziyade o çok daha enerjik biri.

Delikanlı Hüseyin'in en büyük sıkıntısı panik atak.

İlk seansına yalnız başına sokağa çıkamayacak kadar kötü bir panik atak geçirirken bir arkadaşı getiriyor Hüseyin'i.

Doktor Hanım'la arasında abi-kardeş ilişkisi kuran ve ona çok düşkün olan Hüseyin çok kötü bir babanın evinde büyümüş.

Çocukluğunda babası sürekli annesine şiddet gösteriyor ve hatta babası çocuklarının gözü önünde annesini öldürüyor.

Hüseyin babasının annesinin katili olmaya varan hikayesinden sonra kadınlara karşı daima kibar ve naif olmayı başarıyor.

Çocukluğunda sokaklarda yaşarken, gece ışığı yanan evlere taş attığını söylüyor.

Kitapta Hüseyin hiç randevulu gelmiyor Doktor Hanım'a. Yalnızca panik atak geçirdiği anlarda ani bir şekilde, randevulu hastalardan izin alarak ve birinin yardımıyla geliyor.

Bakalım onun panik atak problemi çözülecek mi ve çocukluk anılarının ağırlığından kurtulabilecek mi?