Manavgat Büyük Şelale

Antalya’nın en bilinen, en çok ziyaret edilen yerlerinden Manavgat Şelalesi hakkında bilmek istediğiniz her şey yazımızda. İşte Antalya’nın en popüler şelalesi Manavgat Şelalesi ve Oymapınar Barajı (Yeşil Kanyon)

Antalya’ya gelen ziyaretçilerin not defterinde ilk sıralarda yer alan Manavgat Şelalesi ülkemizin de en turistik rotalarından biri. Akdeniz Bölgesi’nin en popüler şelalesi Manavgat Şelalesi yerli-yabancı turist için olmazsa olmaz gezi duraklarından.

Siz olsanız Antalya’ya gittiğinizde ilk nerelere uğrardınız? Cevabınızı duyar gibiyim. Öyleyse Manavgat Şelalesi’ni birlikte keşfedelim.

Manavgat Şelalesi Nerede?

Manavgat, Antalya’nın 19 ilçesinden 2. en büyük yüzölçümüne sahip ilçesidir. İl merkezinin doğusunda kalan Manavgat ilçesi, kendi sınırlarında yer alan Manavgat Nehri ve Manavgat Şelalesi ile büyük ün kazanmıştır.

İlçe ile aynı ismi taşıyan Manavgat Şelalesi, Antalya merkeze yaklaşık 80 km mesafededir. Alanya merkeze 60 km, Gazipaşa ilçesine ise yaklaşık km mesafededir. Şelaleye en yakın konumdaki Side ve Side Antik Kenti’ne ise 10 km uzaklıktadır.

Manavgat’ın merkezine ise sadece 4 km mesafede yer alan Manavgat Şelalesi ulaşımı kolay bir noktada olup Belek gibi tatil beldelerine de yakın konumdadır. O yüzden Antalya’ya gelen yerli-yabancı turist kaldığı otellerden günübirlik Manavgat Şelalesi’ne gelip burada keyifli zaman geçirmektedir.

Manavgat Şelalesi Konum için Tıklayınız

Manavgat Nehri Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Manavgat ilçesinin kuzey kesimi Toroslar ile çevrilidir. İşte Manavgat Çayı da Toroslar’dan doğarak ilçenin topraklarından geçer ve Akdeniz’e ulaşır. Aslında Manavgat Çayı’nın ilk doğduğu yer bugünki Beyşehir Gölü’nün yaklaşık 30 km güney kesiminde bulunan Akdağ’dır (Şeytan Dağı).

Manavgat Çayı çıktığı ilk nokta ve sonrasında çok güçlü akmaz, hatta bazı noktalarda su iyice azalır. Fakat ilerleyen aşamalarında çay güçlü kaynaklarla beslenmeye başlar, su miktarı artar. Böylece Manavgat Çayı ırmak görüntüsü alır ve Manavgat Nehri diye anılır.

Manavgat Nehri 93 kilometre uzunluğundadır. Ülkemizin en düzenli rejimi olan ırmağı olarak bilinir. Geçtiği kanyonlardaki yer altı suları Manavgat Nehri’ni beslemektedir. 93 km boyunca ilerleyen su Manavgat ilçe merkezinin  doğusundan Akdeniz’e dökülür. Tabiki dökülmeden önce ilçenin 4 km kadar kuzeyindeki alanda şelaleyi oluşturur ve enfes bir manzara ortaya çıkartır.

Manavgat Nehri’nin üzerinde iki tane baraj bulunmaktadır: Oymapınar Barajı ve Manavgat Barajı. Bu iki baraj da sahip oldukları baraj göletleri ile ziyaretçi çekmektedir.

Manavgat Nehri’nin antik dönemdeki ismi “Melas” idi. Yine o dönemde Side Antik Kenti’nin su ihtiyacı buradan karşılanmaktaydı. Side gibi zengin ve gelişmiş bir kentin civarındaki su kemerleri (aqueduct) şehre su getirmede kullanılıyordu.

Günümüzde Manavgat Nehri’nin üzerinde çeşitli aktiviteler yapılmaktadır. Rafting ve kano, macera severler için denenmesi gerekenlerden. Fakat özellikle rafting açısından zorluk derecesinin yüksek olduğunu söylemekte fayda var. Acemi raftingciler için sıkıntı olabilir Manavgat Çayı.

Ayrıca ülkemizde çok az bulunan, üzerinde taşımacılık yapılan nehirlerden biridir Manavgat. Akdeniz’e ulaşmadan evvel yaklaşık 4 km kıyıya paralel bir şekilde akan nehrin o kısmında teknelerle gezintiler yapılıyor. Burada yer alan plajda ise yüzmek farklı ve güzel. Çünkü bir tarafınızda tuzlu suyu ile Akdeniz, bir tarafınızda tatlı suyu ile Manavgat Nehri yer alıyor. “Manavgat Boğazı” olarak da adlandırılan bu bölgede yüzmek tercihi size kalıyor.

Manavgat Nehri’nin dökülme noktasına yakın konumda ise Alabalık Çiftliği yer alıyor. Mineraller bakımından zengin nehir bir çok balık türüne aynı zamanda kuş türüne de kucak açıyor.

Manavgat Şelalesi Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Manavgat Nehri üzerinde yer alan şelalemizdir. Manavgat Şelalesi sadece Türkiye’de değil dünya çapında da adı duyulan turistik değerlerimizdendir.

Manavgat Şelalesi yaklaşık 5 metrelik falezlerden dökülür. Aslında yükseklik olarak çok büyük bir potansiyelde değildir. Fakat şelalenin aktığı alan geniştir. Bu genişlik ise şelaleye ayrı bir görsellik katar. Debisinin yüksek oluşu, aktığı yerin alçak oluşunun önüne geçer. Ve siz izlemeye doyamazsınız suyun akışını.

Manavgat Nehri’nin suyu sizi büyüler adeta. Rengi ve akışı ile dikkatleri üzerine çeken şelale, dört mevsim ziyaret edilebilecek yerlerin başında geliyor. Ama özellikle ilkbahar ve sonbahar, Manavgat Şelalesi’nin ziyaret edilebileceği en ideal mevsimler. Kış dönemi suyun miktarı arttığı için bazen taşmalar meydana gelebiliyor.

Manavgat Şelalesi’ne geldiğinizde aracınızı ön tarafta yer alan araç otoparkına park edebilirsiniz. Gişeye gelip biletinizi aldıktan sonra içeriye girebilirsiniz. yılı giriş ücreti 10 tl olup, müzekart geçerli değildir.

İçeriye girdiğinizde bir çok kafe, restoran ve dükkan göreceksiniz. Öncelikle şelalenin aktığı yere doğru yürüyüp manzaranın tadını çıkartabilirsiniz.

Şelaleyi bir kaç noktadan fotoğraflamak mümkün. Özellikle aşağı noktada bulunan çınarın altından fotoğraflarken asılan kilitler gözlerden kaçmıyor.

Buraya gelen sevgililer aşklarını ve bağlılıklarını göstermek için asma kilitleri asıp anahtarlarını ise suya atmışlar. Bir çok ülkede ve şehirde görebileceğiniz bu yaygın inanış genellikle köprü üzerlerinde, nehir kenarlarında karşımıza çıkıyor. Manavgat Şelalesi’nde de asma kilitler yerini almış.

Manavgat Şelalesi’nde Ne Yenir? Neler Yapılır?

Yeşilin ve mavinin tonlarına bürünmüş doğanın, su ile bütünleşmiş hali Manavgat Şelalesi. Ağaçlar yemyeşil, suyun rengi büyüleyici, etraf cıvıl cıvıl. Öyleyse size kalan burada hayata biraz mola

Ağaçların suya gölge olduğu, suyun da ağaçlara hayat verdiği şelale etrafında hareketlilik söz konusu. İnsan burada tüm gün geçirse bile sıkılmaz ama en azından bir kaç saat geçirmek lazım.

Şelalenin etrafında yer alan bir çok işletme size alternatifler sunuyor. Şöyle “doğa ile baş başayım madem, bulunduğum yerin anlamına uygun olsun” derseniz gözleme yemeden dönmeyin. Buradaki hanımların el açması gözlemesi, içine konan çeşitli malzemelerle sunuluyor. Otlu, kıymalı, peynirli gözleme ve yanında nefis bir ayran.

Büyük Şelale Restoran’da farklı seçeneklerden de menünüzü seçebilirsiniz. Taze Alabalık yemek de bulunduğunuz yerin anlamına çok uygun olabilir.

Tava Dondurmacı ise farklı dondurma arayanlar için bire bir. Klasik olsun diyenler için Maraş dondurması tabiki de var.

Şelalenin yanı başındaki masalarda sıcacık bir çay ya da mis kokulu bir Türk kahvesi ise en doğru tercih.

İçeride kurulu olan tezgahlarda ise onlarca hediyelik eşya ve süs eşyası satılıyor. Ülkemize özgü geleneksel ürünler, nazar boncukları,el işleri ve dahası var. Özellikle yabancı turistlerin akın ettiği şelalede her türlü imkan mevcut.

Oymapınar Barajı ve Yeşil Kanyon

Buraya kadar gelmişken, 20 km mesafede yer alan Oymapınar Barajı ve Yeşil Kanyon’a da uğranılabilir. Oymapınar Barajı, Manavgat Nehri üzerinde kurulu iki barajdan biridir. Heybetli bir baraj ve Manavgat Çayı’nın enfes görüntüsü yine doğayla iç içe kalma imkanı sunuyor size.

Barajın sağ tarafındaki yoldan yukarı ilerliyorsunuz ve dağa oyulmuş bir tünelden geçerek baraj gölüne ulaşıyorsunuz. Öncelikle seyir terası çıkıyor karşınıza. Buradan baraj gölünü seyre dalabilirsiniz. Geldiğiniz bu yer Yeşil Kanyon diye bilinir.

Dünyada çok az baraj gölünün üzerinde tekne turu yapılıyor. Oymapınar baraj gölü de bunlardan biri. Burada yer alan tekne turlarına katılıp keyif yapabilirsiniz. Yeşil rengin en nefis halidir kanyon. Yeşil Kanyon tekne turu keyifli bir alternatif olabilir burası için.

Evet, Manavgat Şelalesi kesinlikle ülkemizin en çok turist ağırlayan yerlerinden biri. Sizin de yolunuz Antalya’ya düşerse şelaleye uğramadan dönmeyin. Antalya’yı tam olarak gördüm demek için Manavgat Şelalesi’ni görmek şart. Doğanın sunduğu bu zenginlik yaşamaya değer.

Seyahatleriniz RehberName tadında olsun