tunç erir türklük ebedidir / Türkçülüğün diriliş günü: 3 Mayıs. Taş kırılır, tunç erir ama Türklük ebedidir

Tunç Erir Türklük Ebedidir

tunç erir türklük ebedidir

Türkçülüğün diriliş günü: 3 Mayıs. Taş kırılır, tunç erir ama Türklük ebedidir

yıl dönümünün bugün kutlandığı 3 Mayıs Türkçülük Günü; Nihal Atsız, Zeki Velidi Togan, Nejdet Sançar, Alparslan Türkeş ve Reha Oğuz Türkkan gibi ünlü isimlerinin yargılandığı Türkçülük Turancılık davasının yıldönümü tarihi 3 Mayıs ''de Ankara Nümayişi (gösterisi)''ni anmak adına kutlanılır.

İlk defa Tophane Askerî Hapishanesi''nde Nihal Atsız, Zeki Velidi Togan, Nejdet Sançar ve Reha Oğuz Türkkan başta olmak üzere 10 siyasi mahkûm tarafından kutlandı. Bu kutlamaya Askeri Cezaevi''nde tutulan Alparslan Türkeş katılamadı. Daha sonraki senelerde de tek parti dönemine ilk olarak demokratik bir başkaldırı anlamını taşıyan bu toplantılar, zamanla milliyetçi kitleler arasında yayılarak Türkçülük Bayramı adını alıp, her yıl kutlanmaya başlandı.

3 Mayıs''ı hazırlayan olaylara baktığımızda kısaca şu görülür:

Dönemin Başbakanı Şükrü Saracoğlu 5 Ağustos ''de TBMM''de yaptığı konuşmada şunları söyler: "Biz Türk''üz, Türkçüyüz ve daima Türkçü kalacağız. Bizim için Türkçülük bir kan meselesi olduğu kadar bir vicdan ve kültür meselesidir. Biz azalan veya azaltan Türkçü değil, çoğalan ve çoğaltan Türkçüyüz. Ve her vakit bu istikamette çalışacağız."

Nihal Atsız dönemin Başbakanı Şükrü Saracoğlu''na Orhun Dergisi''nde 1 Mart ''te ve yine bir ay sonra 1 Nisan ''te olmak üzere iki açık mektup kaleme alır. Bu mektuplarda Başbakan''a komünizmle ilgili şikayet ve uyarıda bulunur. Şikayet edilenlerin arasında Ahmed Cevad Emre, Sabahattin Ali, Sadrettin Celal Antel ve Hasan Âli Yücel de vardır.

Atsız, Sabahattin Ali tarafından mahkemeye verilir. 26 Nisan ''te Ankara''da başlayan ilk mahkeme, dönemin gençleri tarafından hınca hınç doldurulur. Mahkeme, 3 Mayıs ''e ertelenir.

Tarihte 3 Mayıs Olayları adıyla anılan olaylar Nihal Atsız''ın, hakkında açılan dava için Ankara''ya geldiği sırada başlar. Mahkeme salonuna giremeyen gençler Ulus Meydanı''na doğru yürüyüşe geçerler. Burada İstiklal Marşı söyleyip, komünizm aleyhinde sloganlar atarlar. Kafile Ulus Meydanı''ndan sonra Başbakan Şükrü Saraçoğlu ile görüşmek ister. Ancak bunda başarılı olamazlar. Milliyetçi gençlerin gösterileri hükümet tarafından şiddete başvurularak önlenir. Artık ok yaydan çıkmış, tek parti iktidarına karşı gençlik demokratik direnme hakkını kullanmaya başlamıştır. Çıkan olaylarda üniversite öğrencisi genç tutuklanmıştır.

Gösterilere katılan milliyetçi gençler; birer birer tespit edilerek toplanıp hapishanelere atılmıştır.

Nihal Atsız da aynı gün duruşmadan çıktıktan sonra polis tarafından gözaltına alınır. Üsteğmen olarak gösterilere katılıp gözaltına alınan Alpaslan Türkeş, daha sonra olayı, "3 Mayıs günü heyecanla sokağa fırlayan gençler kıyasıya dövüldüler" diyecektir.

3 Mayıs''ın ilk yıldönümü senesinde o sıralarda Tophane''deki Askeri Cezaevinde tutuklu bulunan bir grup Türkçü tarafından örtüsüz bir masa etrafında yapılan bir toplantı ile anıldı. Daha sonraki yıllarda ise çeşitli törenlerle kutlanıp, Türk milliyetçilerinin bir geleneği Türkçülük Bayramı oluştu.

Aralarında Nihal Atsız ve Alparslan Türkeş''in de bulunduğu Türkçüler, tabutluklarda maruz kaldıkları işkencelerin ardından çıkarıldıkları mahkemede farklı ithamlarla suçlanmışlardı.

TURANCILIK DAVASI NASIL SONUÇLANDI?

Turancı olmakla suçlanan sanıklar, önce İstanbul''daki Sansaryan Hanı''ndaki tabutlukta, türlü işkencelerden geçirildiler. Ardından İstanbul 1 Numaralı Örfi İdare Mahkemesinde görüşülmeye başlanan ve 65 oturum süren dava kapsamında Hasan Ferit Cansever, Fethi Tevetoğlu, Alparslan Türkeş, Nurullah Barıman, Zeki Özgür Sofuoğlu, Fazıl Hisarcıklı, Hüseyin Nihal Atsız, Hüseyin Namık Orkun, Nejdet Sançar, Saim Bayrak, İsmet Rasin Tümtürk, Cihat Savaş Fer, Muzaffer Eriş, Fehiman Altan, Yusuf Kadıgil, Cebbar Şenel, Zeki Velidi Togan, Orhan Şaik Gökyay, Hikmet Tanyu, Reha Oğuz Türkkan, Hamza Sadi Özbek, Cemal Oğuz Öcal, Said Bilgiç olmak üzere toplam 23 sanık yargılandı ve 29 Mart tarihinde verilen kararla sanıklardan 13''ü beraat ederken, Prof. Dr. Zeki Velidî Togan, Hüseyin Nihal Atsız, Reha Oğuz Türkkan, Nurullah Barıman, Cihat Savaşfer, Nejdet Sançar, Dr. Fethi Tevetoğlu, Alparslan Türkeş, Cebbar Şenel ve Cemal Oğuz Öcal''a 10 yıla kadar uzanan değişik hapis ve sürgün cezaları verildi. Askeri Yargıtay''a taşınan dava hakkında kararı Yüksek Mahkeme "usul ve esas yönünden" bozdu.

Tutuklu sanıkların hemen salıverilmesini ve davanın 2. Sıkıyönetim Mahkemesi''nde görülmesini kararlaştırdı. Bu karar, tutukluların hemen salıverilmesini sağladı. Böylece, kimi Türkçüler için 1 yıl beş buçuk ay süren hapis hayatı sona erdi. Zeki Velidi Togan, Alparslan Türkeş, Nihal Atsız, Reha Oğuz Türkkan, Cihat Savaş Fer, Nurullah Barıman, Fethi Tevetoğlu, Nejdet Sançar, Cebbar Şenel ve Cemal Oğuz Öcal 26 Ekim ''e kadar tutuklu kaldı. Askerî Yargıtay''ın 87 sayfa tutan kararında, her sanığın durumu ve kendisine yöneltilen suçlamalar ayrı ayrı değerlendirilerek, onların her biri için ayrı aklama kararı verilmesi öngörülüyordu.

İlgili Haberler

Anasayfa

Taş kırılır tunç erir ama türklük ebedidir kimin sözüdür

Taş kırılır tunç erir ama türklük ebedidir kimin sözüdür konu ile ilgili detaylı bilgilere yazımızın devamından okuyabilirsiniz.



Soru : Taş kırılır tunç erir ama türklük ebedidir kimin sözüdür?

Cevap : Mustafa Kemal Atatürk
ATATÜRK'ün TÜRKLÜK ile ilgili sözüdür.
Osmanlı Devletinin yıkılmasından sonra Gazi Mustafa Kemal önderliğinde, Göktürklerden sonra tarih sahnesinde ikinci kez "Türk" adıyla bir devlet kurulmuştur. "Benim hayatta yegane servetim Türklükten başka bir şey değildir", "Ne mutlu Türküm diyene", "Taş kırılır, tunç erir; ama Türklük ebedidir". Deyişlerinde ve daha birçok kez Türklüğü öven sözleriyle Başbuğ Atatürk'ün Türklüğe verdiği önem açık ve net olmuştur.

BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER! ◁ GÜNÜN HABERLERİ İÇİN TIKLAYINIZ ▷ HABERE YORUM KATÖnemli not: Habere dosya, resim ve video ekleme özelliği geçici olarak devre dışı bırakılmıştır. Yorum ve düşüncelerinizin bizim için çok değerli olduğunu biliyor musunuz? Yorumlarınızla soru cevaplarımıza katkıda bulunabilirsiniz.
Sitemizde yer alan tüm hizmet ve içerikler eğitim ve öğretim amaçlı olarak öğrencilerin kullanımına sunulmaktadır.

▼ SIRADAKİ HABER ▼

BAKAN AKAR HALK BANKASI KAYSERİ BÖLGE KOORDİNATÖRLÜĞÜNÜN İFTARINA KATILDI

KAYSERİ KÜLTÜR VE TURİZM DERNEĞİ’NİN 3 MAYIS TÜRKÇÜLER GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASIYAPTI

 Kayseri Kültür ve Turizm Derneği Başkanı Alim GERÇEL’den “3 Mayıs Türkçüler Günü” Mesajı: yılında “Hüseyin Nihal Atsız”, Başbakan Şükrü Saraçoğlu’na hitaben 20 Şubat tarihli bir mektup yazmıştır. Eğitim kadrosunda bulunan komünistlerden ve faaliyetlerinden bahseden mektup, sonrası, dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ağır bir konuşma yapmasına ve bir müddet sonra da“Irkçılık ve Turancılık Davası” ile tutuklamaların başlamasına neden olur. Tutuklamalar sonucunda, İstanbul’da 1 No’lu Sıkıyönetim Mahkemesinde, Türkçü, Vatanperver, münevver ve entelektüel 23 kişi hakkında dava açılmıştır. Bu şahıslar; Zeki Velidî Togan, Reha Oğuz Türkkan, Hüseyin Namık Orkun, Hüseyin Nihal Atsız, Alparslan Türkeş, Hikmet Tanyu, Fazıl Hisarcıklılar, Sait Bilgiç, Nejdet Sançar, Cemal Oğuz Öcal gibi değerli şahsiyetlerdir. Türkçülerin davası, İstanbul 1 numaralı Örfi İdare mahkemesinde görüşülmeye başlanmıştır. Davada toplam 23 sanık yargılanmış; ayrıca, Almanya’da bulunmaları dolayısıyla iki sanık ile ilgili muvakkatten karar verilmiştir. Burada yargılanan dönemin Türkçü oldukları kadar dünyanın kabul ettiği bilim insanlarıdır ve Askerlerdir. Asker ve sivil sanıklar İstanbul Tophane Askeri Hapishanesi’nde dava süresince tutuklu yargılanmışlardır. 1 No’lu Sıkıyönetim Mahkemesinde, 7 Eylül ile 29 Mart tarihleri arasında 65 oturum devam eden yargılama sonunda milliyetçiler muhtelif hapis ve sürgün cezalarına mahkûm olmuşlardır. Davada on üç sanık beraat etmiştir. On sanık ise on yıla kadar çeşitli hapis cezaları almışsa da; daha sonra dâvâ Askerî Yargıtay’a taşınmı ve Yüksek Mahkeme 1. İstanbul Sıkıyönetim Mahkemesi’nin bu kararını “usul ve esas yönünden” bozmuş ve Tutuklu sanıkların hemen salıverilmesini ve davanın 2. Sıkıyönetim Mahkemesinde görülmesini kararlaştırmıştır. Bu karar, 26 Ekim günü, yıldırım telgrafı ile İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığına bildirilerek tutukluların hemen salıverilmesi sağlanmıştır. Böylece, kimi Türkçüler için 1 yıl beş buçuk ay süren hapis ve zindan hayatı sona ermiştir. Zeki Velidi Togan, Alparslan Türkeş, Nihal Atsız, Reha Oğuz Türkkan, Cihat Savaş Fer, Nurullah Barıman, Fethi Tevetoğlu, Nejdet Sançar, Cebbar Şenel ve Cemal Oğuz Öcal 26 Ekim 'e kadar tutuklu kalmıştır. Askerî Yargıtay’ın 87 sayfalık kararında, sanıkların durumu ve kendilerine yöneltilen suçlamalar ayrı ayrı şahıslara göre değerlendirilerek, her biri için ayrı aklama kararı verilmiştir. Bu olay Türkçülerin mağduriyeti ile sonuçlanmış ancak bu mağduriyet ardından Türkçüler daha da güçlenmiş ve 3 Mayıs’ın ilk yıl dönümü senesinde o sıralarda Tophane’deki Askeri Cezaevinde tutuklu bulunan bir avuç Türkçü tarafından örtüsüz bir masa etrafında yapılan bir toplantı ile anılmış, daha sonraki yıllarda ise çeşitli törenlerle kutlanmıştır. 3 Mayıs’ın mağdurlarından Alparslan Türkeş bu tarihin “Türkçüler Günü” adıyla kutlanmasına vesile olmuş ve bu geleneği hayatı boyunca devam da devam ettirmiştir. 3 Mayıs Hüseyin Nihal Atsız’a göre “Türkçülüğün gafletten ayrılışı can düşmanlarını tanıdığı dost sandığı hainleri ayırdığı” gündür. 3 Mayıs ; Türk milliyetçiliği hareketinin kendini aksiyon ve muhteva olarak ortaya koyduğu dönüm noktasıdır. 3 Mayıs, Atatürk’ün ölümünden sonra, onun Türk milliyetçiliği ölçüsünde geliştirdiği devlet politikasına dinamit koymak isteyenlerin, dinamitlerinin elinde patlatıldığı günüdür. 3 Mayıs Türk milletine sevdalı Türkçüler tarafından gayr-ı milli unsurlara dönemin iktidar sürecini elinde tutanların kendi eliyle hayat hakkı tanıması karşısında, en sert ve anlamlı duruş günüdür. 3 Mayıs başlangıçta 23 kişi çilesiyle şekillenmiştir. 3 Mayıs Çilesi bir Türklük çınarının tohumunu yeşertmiştir. Her çile sonrası olgunlaşarak büyüyen bu tohum, her 3 Mayıs’ta “3 Mayıs Türkçüler Günü”nün anlam ve önemini tüm gerçekleri ile yürek ve beyinlerimize kazıyarak sevdalarımızla, ülkülerimizle Türkçüleri aynı coşkuyla bir araya getirecektir. 3 Mayıs’ı Türk milleti ve Türkçüler unutmayacaktır, unutturmayacaktır. Bu vesile ile Türklük âleminin ve Türkçülerin, “3 Mayıs Türkçüler Gününü” bir bayram havasında kutluyor, şu anda çektiğimiz doğal virüs çilesi sonrasında da yeni bir tohumun yeşermesine vesile olmasını Yüce Allah’tan niyaz ediyorum. Başbuğ, Mustafa Kemal Atatürk’ün şu veciz ifadesinde belirttiği gibi: “ Taş kırılır, tunc erir, ama Türklük ebedidir.”

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir