insanın içine cin girerse ne olur / cinler nasıl musallat olur

Insanın Içine Cin Girerse Ne Olur

insanın içine cin girerse ne olur

İnsanın içine cin girip zarar verebilir mi?

Değerli kardeşimiz,

Cin çarpması, toplumda oldukça yaygın olan bir anlayıştır. Hemen herkesin, cin çarpmasıyla ilgili anlatacağı birden fazla olay vardır. Ancak, bu sadece bizde değil, hemen bütün toplumlarda böyledir.

Şibli, cinlerin insan bedenine girip zarar verebileceğine, aralarında Ebu'l-Hasan el-Eş'ari'nin de bulunduğu Ehl-i Sünnet alimlerinin inandıklarını, makalelerinde bunu açıkladıklarını ve Bakara suresinde bulunan ve faiz yiyenlerin durumunu bildiren ayette;

"Riba (faiz) yiyenler kendilerini şeytan çarpmış birer deliden başka bir halde (kabirlerinden) kalkamazlar."(1)

buyurulmasını buna delil gösterdiklerini kaydetmektedir. Ahmet b. Hanbel'in oğlu Abdullah kendisine "Bazı kimseler, cinin insan bedenine giremeyeceğini söylüyorlar. Sizin bu konuda ne dersiniz?" diye sorduğunda, Ahmet b. Hanbel, "Onlar yalan söylemişlerdir." diye cevap vermiştir. (2)

Cinler genellikle tek başına kalan ve bünyesi uygun olan, vücudunda açık menfez bulunan insanları korkuturlar. İnsanlara ürperti, vesvese, heyecan, asabiyet, telaş gibi hisler verirler.

Asr-ı saadette cinler maddi olarak da saldırı yapabiliyordu. Hz. Ali (r.a.) Celcelutiye'de kendine hüddam olan ifritler vasıtasıyla, namaz kılarken kafir cinlerin veya düşmanlarının taarruzundan korunuyordu. Veya Hz. Peygamber, beyt-ül maldan hırsızlık yapan bir cini direğe bağlıyordu. Günümüzde böyle maddi görüntü ile karşımıza çıkmıyorlar.

Asr-ı saadette meydana gelen hadiseleri ve rivayetleri iyi anlamalı, iyi tabir etmeliyiz. Yoksa bir çok konuda yanılabilir, hatalı bilgilere sahip oluruz. Olayın meydana gelişi ile şahıslar arasında iyi bir irtibat kurmalıyız. Hadiselerin hikmetini ve mahiyetini iyi kavramalıyız. Hangi söz, nerede, hangi olay neticesinde söylenmiş, bunu idrak etmeliyiz.

Cinler, insanları korkutmayı, vesvese ve şüpheye düşürmeyi, aciz ve çaresiz bırakmayı severler, kendilerine yalvarılmasından hoşlanırlar. Halef, selef meselesi bu konuda tesirli bir sebeptir. Yani, insan yaratılmadan evvel yeryüzünde cinlerin hakimiyeti vardı. Mantık, muhakeme, iz'andan uzak cin toplulukları yeryüzünü fesat ve savaşa boğdular. Sonra üzerlerine halife olarak insan geldi. Kafir cinler insanlara rahatsızlık verirken bu zarar insanın bünyesine, yapısına göre değişir. Yoksa cinler, her insana gidip zarar veremez.

Cin, insana tasallut edince, onu korku, ürperti hisleriyle sefahat ve kötü alışkanlıklara sevk eder. Yani, sıkıntı ve korku, endişe ve ürperti ile insan ibadeti terk eder; içkiye, kötü alışkanlıklara, intihar etme duygusuna müptela olur.

Böyle bir cin tasallutuna maruz kalan kişiler, eğer iyi niyetli, ihlaslı ve metafizik aleme kabiliyeti olan kişilere rast gelirse, Allah'ın (c.c.) izniyle şifa bulabilir. Sadece dindar olmak yeterli değildir; bazı medyumluk kabiliyetlerinin de olması gerekir. Bu olayların hepsi ilmidir. Ayrıca tılsımat-ı Kur'aniye, ehil kimseler vasıtasıyla cinlerin tasallutuna uğramış insanlara yardımcı olabilir.

Cinin zararsız hale getirilmesi mümkün müdür?

Evet mümkündür. Zira cinin başka yere kaçmaması, medyumluk kabiliyeti olan kişinin gözlerinin hüneriyle sağlanır. Ancak buradaki maddi gözümüz değildir.

Çünkü biz cinleri, beş duyu organımızdan biri olan göz ile göremeyiz. Manyetik akım, el, göz ve nefesten farklı farklı frekansta çıkar. Gözden çıkan bir şua, cini olduğu yerde sabitler, kımıldayamaz hale getirir; cini bulunduğu yere adeta mıhlar. Belki cin çeşitli kılıklara girebilir, korku ve ürperti veren görüntü gösterebilir, ama insanın bu konudaki üstünlüğü tartışılmaz. İnsanlar arasında meşhur "göz hapsi" deyimi tam bu hadise için geçerlidir.

Nazar devam ederken cin bir yere kaçamaz. Bu arada okunacak olan tılsımat-ı Kur'aniye dediğimiz ayet ve dualarla cinin üzerine gönderilen manyetik nefes onu nötr hale getirir, yani öldürür. Ama gönderilen akıma göre bu yaralanma ve çeşitli zarar verme şeklinde de olabilir. Özellikle Ayet -el Kürsi, Felak ve Nas sürelerinin okunmasını tavsiye edebiliriz.

Kaynaklar:

(1) Şiblî, Cinlerin Esrarı, s.
(2) Şibli, A.g.e., s.

Selam ve dua ile
Sorularla İslamiyet

Ana Sayfa1 milyon Türkiye fotoğrafı

Giriş Yap

Şizofreni mi yoksa Cin çarpması mı?
« önceki   12   sonraki »

ANA SAYFA -> HABERLER ve SOHBET
cevap yaz

sayfa 2
Muhiddin77

5 yıl önce - Cum 03 Ksm ,

Bence bu çağda bilimi ve gerçekleri inkar etmek küfre girer. Boş tartışmalar.

 mesajı beğendiniz mi?

yusufyuşa
5 yıl önce - Cum 03 Ksm ,

Alıntı:
Bence bu çağda bilimi ve gerçekleri inkar etmek küfre girer. Boş tartışmalar.

Allah’ın ayetleri bilimle çelişmez.

 mesajı beğendiniz mi?

Saffet

5 yıl önce - Cum 03 Ksm ,

Boyle seyler sizofroni felan bulnari Amarikali pisikiyatrisler uydurdular pisikolocik hastalik diye Hasta gelsin bisuru Tedavi parasi alalim para kazanalim diye.
Terapi diye milleti soyup sogana cevieiyorlar.
Ilac yaziyorlar Komisyon aliyorlar inanmayin bole seylere
en iyi Ilac Duadir Cinlerden kendinizi koruyunuz bu is Istiraca kadar gider Allah C.c. korusun
Bulnarin varligni reddetmek Kufre girer Allah C.c. Kelami Kur'an i Kerimde Cinlerin Varligi bildirilmistir.
Muminin Silahi Duasidir

 mesajı beğendiniz mi?

Muhiddin77

5 yıl önce - Cum 03 Ksm ,

Varlığı reddeden yok, ayeti redden yok. Şizofreni'ye cin çarpması demek bilimi yani gerçeği reddedmektir. Ruhsal hastalıkların birçoğunun mekanizması aydınlatılıyor ve zamanla daha da iyi anlaşılacak. Bunları reddetmek küfrün daniskasıdır.

 mesajı beğendiniz mi?

Faruk k

5 yıl önce - Cum 03 Ksm ,

Şizofreni ayrı şey,cin çarpması ayrı bir şseafoodplus.infoa aynı şeyler demek bilip bilmeden konuşmak faydalı olmaz zarar verir



 mesajı beğendiniz mi?

76Furkan07

5 yıl önce - Cum 03 Ksm ,

Bilim herşeyi çözer diyorsunuz ama ruhsal hastalıkların çoğu ilaçla tedavi edilemiyor. Zaten şizofrense ilaç almış almamış çok farketmiyor. Iyileşeceği varsa kendiliğinden iyileşiyor iyilesmezse ilaçların tek islevi hastayi uyutup kendine ve etrafına zarar vermesini önlemek. Etrafınızda vardır mutlaka

 mesajı beğendiniz mi?

Muhiddin77

5 yıl önce - Cum 03 Ksm ,

Bilmediğinizi cinle açıklama gayreti niye. Elbette bütün rahatsızlıklar ilaçla düzelmez. Hangi kanıtla, hangi teşhisle cin çarptı dersiniz? Tek yol aklın yoludur. İslam'da bunu emreder.

 mesajı beğendiniz mi?

Tolga Dt

5 yıl önce - Cum 03 Ksm ,

Önemli olan sorunun tespitidir. Çarpılma durumu mevcutsa bununda tespiti mümkündür.

 mesajı beğendiniz mi?

Muhiddin77

5 yıl önce - Cum 03 Ksm ,

Tolga Bey,

Nasıl mümkündür anlatın o zaman herkes öğrensin.

 mesajı beğendiniz mi?

Saffet

5 yıl önce - Cmt 04 Ksm ,

CIN CARPMASI



Cin Çarpması Nedir ve Cin Nasıl Çıkarılır?

cin çarpmasıCin ve şeytan çarpmasının bariz belirtisi, kişinin hareketlerinde gözle görülür bir bozulma olması ve rahat yürüyememesidir. Adımlarında ve konuşmalarında dengesizlik olur. Söyleyeceklerini birbirine bağlamada güçlük çeker. Sözlerinin arasında mantıklı bir anlam ilişkisi kuramaz.

Çarpılma, insanın yapmak istediği veya düşündüğü bir hususu sağlıklı bir şekilde idrak edememesidir. Bunların bazıları başka hastalıklarla benzer belirtiler gösterebileceği gibi bazıları da kendine özgü çok farklı belirtiler gösterir.

Cinlerin insanları çarparak sara nöbetine sokmaları çoğunlukla öfke ve cezalandırma gayesiyle olur. İnsanlardan bazıları cinlere eziyet edebilir veya cinler onların kasten eziyet ettiklerini düşünürler. Kişi farkında olmadan cinlerin üzerine küçük su dökebilir veya kaynar su boşaltabilir. Ya da farkında olmadan cini öldürebilir. Bu da bilmeden cinin bulunduğu yere ağır eşya koymak, taş koymak veya yüksekten düşmek gibi nedenlerle olur. Özellikle kırlarda deliklere tuvalet yapmamak gerekir. Tuvalete, hamama ve benzeri yerlere girerken besmele çekmek; yılan, akrep, siyah kedi ve köpeğe zarar vermemek gerekir. Yılan, akrep, siyah köpek öldürülebilir ancak yaralı bırakılmamalıdır.

Büyüklerimiz, bu tür olayların yaşandığını bildikleri için çöplük kenarından geçerken, açığa tuvalet yaparken, sıcak su dökerken "Destur" denmesini hep tembih ederlerdi.

Cin çarpmasıyla ilgili yaşanmış bir örnek
Şeyh Ebu Bekir Cabir'in anlattığı yaşanmış bir olayda: Şadiye isminde bir ablam vardı. Çocukluğumuzda bir gün evin alt tarafından çatıya, ucunda sepet takılı iple eşya taşıyorduk. Sepeti yukarıya çekerken ablam da çekmek istedi fakat ağırlığına dayanamayıp çatıdan düştü. Düştüğü yerde bir cin bulunuyormuş. Cinin canı yanmış. Cin ablamdan intikam almaya başladı. Her hafta kez uykuda geliyor ve onun boğazını sıkıyordu. Zavallı ablam bu acıya dayanamayıp havalara zıplıyordu. Cin ancak ölü gibi nefessiz kaldığında bırakıyordu. Bir keresinde ablamın ağzından bu işkenceyi niye yaptığını söyledi. Ablamın kendisinin canını yaktığı için yaptığını söylüyordu. Cin sadece uykuda geliyordu. Yıllar geçiyor ve cin ablamın yakasını bir turlu bırakmıyordu. Zavallı ablam bu acıları yaşayarak 10 yıl sonra yine cinin boğazını daha fazla sıkmasıyla çırpınarak son nefesini verdi. Bu olayı bizzat gözlerimle görerek yaşadım.

Cinler kimlere daha çok musallat olurlar?
Cinler her insana musallat olabilir. Ancak daha çok bebeklere, küçük çocuklara, genç kızlara, hamile ve loğusalı hanımlara, yalnız yaşayan yaşlı kişilere, ruhsal ve bedensel yönden aşırı rahatsızlıkları olanlara, gerek evde gerekse dışarıda aşırı dekolte giyinen bayanlara, kahve, tarot vb. fallara sıklıkla bakan ve baktıranlara, fincanla ruh (!) çağıranlara ve kontrolsüz, bilinçsizce aşırı zikir çekenlere, bu varlıklardan sıklıkla bahsedenlere ve çok sigara içenlere musallat olurlar.

Cinler en çok insanlara nerede musallat olurlar?
Cinler insanlara en çok tuvalet, banyo ve yatak odasında musallat olurlar. Bu yüzden tuvalete ve banyoya girerken ve yatmadan önce kişinin şeytanın şerrinden Allah'a sığınması sünnettir. Habibullah efendimiz bir hadisinde şöyle demektedir:

Biriniz tuvalete girmeden önce şöyle desin: Erkek ve dişi şeytanlardan Allah'a sığınırım. (Ebu Davut'un süneni Zeyd b. Erkam (ra))

Aynı şekilde yatmadan öncede mutlaka dua ederek yatmalı ve Allaha (cc) sığınılmalıdır. Amr b. Şuayb, babası dedesinden rivayet etmiştir: "Allah Resulü (sav) bize yatarken şu kelimeleri öğretirdi: Bismillah. Euzu bi kelimatillâhit'tâmmeti min gadabihi ve ikabihi ve min hemezsatiş'şeyâtîni ve en yahdurunî: Allah'ın adıyla, O'nun gazabından, cezasından, şeytanların vesveselerinden ve yanımda bulunmalarından Allah'ın tastamam kelimelerine sığınırım."

Cinlerin musallat oldukları kişide görülen emareler nelerdir?
Aşırı unutkanlık, dalgınlık, kararsızlık, geleceğe ait ümitsizlik duygusu hissetme, basit sebeplerle yakınlarına karşı agresif davranışlar (anne, baba, eş, arkadaş vs.), işlerinde anlaşılmaz aşırı kısmetsizlik ve irade dışı aksiliklerle karşılaşma, sevdiklerinin her hareketinin kendisine ters gelmesi, sonra bundan pişman olması, bir türlü evlenememe, sıklıkla nişandan dönme, basit sebeplerden boşanma, yalnızken yanından bir karartının geçtiğini hissetmesi, banyo yaparken korkması ve gözü açık sabunlanması, rüyalarında sıklıkla kedi, köpek, yılan görmesi, sabahları çok yorgun kalkması, bazen uyku-uyanıklık arasında parmağını dahi kımıldatamayacak ağırlık hissetmesi.

Cinin gelişi nasıl anlaşılır?
Cin çarpması denilen durumun aslında çok somut göstergeleri vardır. Her şehirde buna benzer şeyler yaşanır. Bir kişiye o noktaya gelince şu şekilde fark edilir; hipnotize olmuş gibi bir noktaya bakar, kardeşlerini bile tanımaz, kendi kendine konuşur. Frekans uymuştur, onlarla konuşuyordur. Her türlü iletişim kanalları açılmıştır. Ve artık çok zorlarlar ise (onunla konuşup, isteklerini yaptırmaya çalışmaları gibi) kişi bedenen de farklı tepkiler verebilir. İşte buna halk arasında cin çarpması denir.

Cin eğer hastanın içinde ise şu alametler zuhur eder:

- Cin bağırmaya başlar, sızlanır, çığlık atar, acı çeker ve kişinin ağzından konuşur.
- Hasta sağa-sola sert bir şekilde bakmaya baslar ya da ellerini gözlerine kapatır. Bakışları donar yahut şiddetli bir şekilde açıp-kapar.
- Vücudu titremeye başlar, sağa sola döner.
- Hasta bayılır ve cin hastanın dilinden konuşur. Bazen de cin adını söyler.

Cinler fiziki hastalıklara sebep olabiliyorlar mı?
İbn-i Sina "sara" hastalığını anlatırken cinlerden bahsetmektedir. Diyor ki:

Hastalıklara birçok maddeler sebep olduğu gibi, cinin hâsıl ettiği hastalıklarda vardır ve meşhurdur. Cin insan vücuduna girerek sara hastalığına sebep olmaktadır. (Yeni Rehber Ansiklopedisi, c. 6, s. )

Aynı şekilde cinler damar tıkanıklığına, çocuk düşmesine, şiddetli baş ağrılarına vb. rahatsızlıklara sebep olabilmektedirler.

Cinlerin insanlara verdikleri psikolojik rahatsızlıklar nelerdir?
Kişinin yaşının üzerinde aşırı dalgınlık, unutkanlık, kararsızlık, geleceğe ait ümitsizlik, sevdiklerine karşı sebepsiz agresif davranışlar ve intihar duyguları başlıcalarıdır. Bu rahatsızlıklar fizyolojik ve psikolojik olduğu gibi cinlerden de kaynaklanabilmektedir.

Cinler özellikle beynin bazı noktalarına rahatlıkla nüfuz ederek o kişiyi moral değerler ötesinde düşünceye sevk edebilmektedirler. Çok inançlı bir kişiyi agnostisizme (şüpheci düşünce) sürükleyebilmekte, ibadetlerini sürekli ertelete bilmektedirler.

Eğer musallat oldukları kişiye âşık olmuşlarsa, bedenine girdikleri kişi evli ise eşinden boşandırmaya, nişanlı ise nişanı atmaya, bekârsa da karşı cinsten uzak tutmaya çalışırlar. Çoğunlukla da, o kişinin aurası zayıfsa yani halk dili ile yıldızı düşük ise bu işlevlerinde başarılı olurlar. Dünya dans şampiyonu tanınmış bir manken bana bu durumunu itiraf etmiş, hatta onlardan 4 ve 6 yaşınca iki kız çocuğu sahibi olduğunu da belirtmişti.

Cinin çıkışında gözetilmesi gerekenler nelerdir?
Cin el veya ayak parmağından, ağızdan veya burundan çıkmalıdır. Göz, karın ve benzeri noktalardan çıkmasına izin verilmez. Bedenden çıkmadan önce "Esselamu Aleykum" demesi talep edilir. Hasta okunan ayetlerden etkilenir, sağa sola titrerse cinin hala bedende olduğu bilinmelidir.

Cin bedenden çıkmakta direnirse ne yapılmalıdır?
Ayet'el Kursi, Yasin Suresi, Saffat Suresi, Duhan Suresi, Cin Suresi, Humeze Suresi, A'la Suresi, Kafirun Suresi, gibi cinleri rahatsız ettiği bilinen Kur'an Sureleri okunur.

Kuran-ı Kerim'de cinlerin insana çarpma olayına delil var mıdır?
Daha önceki maddelerde de bahsettiğimiz gibi cinler insanı şehvet, aşk, kin ve nefret gibi çeşitli sebeplerden dolayı insanların bedenine girer. Cinin insan bedenine girmesi İbn-i Teymiyye'nin dediği gibi ehl-i Sünnet ve el-Cemaat'in ittifakıyla sabittir.

(Ey Muhammed!) De ki: "Bana cinlerden bir topluluğun (Kur'an'ı) dinleyip şöyle dedikleri vahyedildi: Şüphesiz biz doğruya ileten hayranlık verici bir Kur'an dinledik de ona inandık. Artık Rabbimize hiç kimseyi asla ortak koşmayacağız." (Cin Sûresi )

Şüphesiz biz, insanların ve cinlerin Allah hakkında asla yalan söylemeyeceklerini sanıyorduk. (Cin Sûresi 5)

Doğrusu insanlardan bazı kimseler, cinlerden bazılarına sığınırlardı da, cinler onların taşkınlıklarını artırırlardı. (Cin Sûresi 6)

Faiz yiyenler, mahşerde ancak şeytanın çarptığı kimsenin kalktığı gibi kalkarlar (Bakara Sûresi )

Cinler insanlara nasıl vesvese verir?
Cinlerin konuşması mümkündür. Çünkü o konuşma büyülenmiş kişiye sihirbazın telkin ettiği gibi ruhun meyil ettiği bir şey olabilir. O bir ses değil ama büyülenmiş kimsede bir etki meydana getirmektedir. Cinler yakıcı ateş değildir, sadece ilk baştaki yaratışları yani maddeyi asliyeleri ateştir. Dolayısıyla Âdemoğlunun cesedine girer. Şeytan latif bir cisim olup insana vesvese verir. Kişiye kötü düşünceler fısıldar yani Rabbimizin buyurduğu gibi (cc) insanların gönüllerine vesvese verir. "Cisimler birbirlerine giremez. Cisimler birbirlerine girerse o ateş olduğu için insan yanar" sözü yanlıştır. Çünkü ruh ve cisimlere giren hava gibi latif cisimler kesif (yoğun) cisimlere rahatlıkla girebilirler. Cinde latif bir cisim olduğuna göre onun da insan bedenine girmesi mümkündür. (İbn-i Akil). Sorunun cevabının iki ayetle sonlandırayım:

Ki o, insanların göğüslerine vesvese verir (İçlerine kuşku, kuruntu fısıldar). Gerek cinlerden, gerekse insanlardan (olan her hannas'tan Allah'a sığınırım). (Cin Sûresi )

Cinler insanların mesleklerine de etki yapmakta mıdır?
İnsan beynine giren cinler kişiyi dolayısıyla mesleklerinde de etik değerlere uymayan davranışlara sürükleyebilir. Bir örnek verecek olursak; adaletsiz zalim bir hâkim kesinlikle Allah ile beraber olamaz. Ancak şeytanla beraber olur. Halillullah (sav) efendimiz şöyle buyurmaktadır:

Hâkim zulmetmedikçe Allah onunla beraber olur, ama haksızlık ederse Allah onu bırakır, şeytan gelip onunla beraber olur ve ondan hiç ayrılmaz. (Tirmizi Abdullah b. Ebû Evfa)

Cinler aşırı uykuya sebep olmakta mıdır?
Nuru Arşillah (sav) efendimiz buyurmuştur ki:

Şeytan biriniz uyuduğu zaman gelip başının uç kısmına 3 düğüm atar. Her düğüm atarken şöyle der: "Uyu yat daha uzun gecen var…" Uyuyan kişi, uyandığı zaman Allah'ı zikrederse düğümlerden biri çözülür. Abdest alırsa düğümlerden ikincisi çözülür. Namaz kılarsa öteki üçüncüsü de çözülür ve sabahleyin gönlü hoş dinç olarak kalkar. Aksi halde tembel ve canı sıkılmış bir halde kalkar. (Sahih-i Buhari)

Aşırı uyku kişiyi gaflete sokup, gerek dünyevi, gerek uhrevi işlerini aksatacağı ve insanoğlunu pasifize edeceği için cinlerin baş hedeflerinden biridir. Ya tam uykusuzluk, korku, vesvese verip bünyeyi sarsmaya çalışırlar veya aşırı uyku vererek pasifleştirmeye… Cinnî hastaların tamamında bu iki durumdan biri mutlaka görülür.



 mesajı beğendiniz mi?

sayfa 2

cevap yaz

« önceki   12   sonraki »

ANA SAYFA -> HABERLER ve SOHBET
 

. İnsanlar arasında meşhur “göz hapsi” deyimi, tam bu hadise için geçerlidir. Ancak doğru önlemler alındığı takdirde bu etkilerden korunabiliriz. Şansın Açılması İçin Edilecek Dualar Nelerdir? Gündüzleri uyurlar Tedirgin bir halleri olur. Örneğin, evde garip sesler duymak veya garip olaylar yaşamak gibi şeyler musallat olma belirtileri olabilir. Cinlerin varlığına dair insanların kafasında birçok farklı teori olmasına rağmen, cinlerin neden var olduğuna dair kesin bir cevap yoktur. Cinlerin insanların kendilerine yalvarmasından oldukça hoşlanmalarının yanı sıra insanların üzerinde hakimiyet kurma düşünceleri her daim ağır basmaktadır. Cinler, bir insandan başka bir insana, çamaşırını giyme, vs. yollarla geçer mi? Cin musallatı olan kişiler, genellikle maddi zorluklarla karşı karşıya kalırlar. Ruhi baskı altında kalmak: Güçsüz ve zayıf olduğunuzda cinler muhtemelen sizi seçebilirler. Özellikle insanların; aşırı korku, nefsin aşırı isteklerine olan düşkünlük, aşırı gaflet, aşırı öfke gibi hisleri cinlerin keyif aldığı hislerdir. Yani, sıkıntı ve korku, endişe ve ürperti ile insan ibadeti terk eder; içkiye, kötü alışkanlıklara, intihar etme duygusuna müptela olur. Çoğu kişi, cinlerin insanları musallat ederek fiziksel, zihinsel ve ruhsal sağlıklarını etkilediğine inanır. Bu sorunun cevabını araştırmadan önce, cinlerin ne olduğunu, kimlere musallat olduklarını, belirtilerini ve insanlar üzerindeki etkilerini öğrenmek gerekir. Cinin zararsız hale getirilmesi mümkün müdür? Cinlerin musallat olması durumundan sonra da musallat olunan kişi banyo ve tuvalette sık sık ve uzun süreli yalnız kalmaya devam eder, hatta kendi kendisine konuşur. Çünkü biz cinleri, beş duyu organımızdan biri olan göz ile göremeyiz. İyi İnsan Olmak: Cinlerin, insanların olumsuz duygu ve davranışlarından etkilendiği düşünülür. Cinler için isim olarak farklı tanımlamalar yapılsa da tüm dinlerde varlıkları kabul edilen varlıklardır. Fakat, elinde olmayan nedenler ile musallat durumu yaşaması halinde abdest ve namazdan, dualardan uzaklaşma arzusu da doğar. Uyuduğumda rüyamda cinlerin musallat olduğunu görüyorum ve uyandığımda bir yerlerim ağırıyor. Cinler Sayesinde Yapılan Büyüler Aşk büyüsü, bağlama büyüsü, ölüm büyüsü gibi bu tarz büyüleri cinler sayesinde yapabilirsiniz. Cinler bir insandan başka bir insana geçebilir mi? Bu konuda bilinen en büyük gerçek cinlerin insanların içine girebildikleri gibi çıkmalarının da mümkün olduğudur. Risale-i Nurlarda ne manalarda kullanılmıştır? Çocuk daha anne karnındayken veya doğduktan sonra cin musallat olmuş olabilir. Sonuç olarak, cinlerin insanların hayatına etkileri oldukça büyüktür. Ancak, yukarıda belirttiğimiz durumlar, cinlerin musallatı için uygun zemini hazırlayabilir. Cinler Nasıl Musallat Olur, Cinlerin Çıkarılabilmesi Mümkün Mü? Cinler, insanların bu hislerinden soyut anlamda beslenir ve kişiye musallat olmak için açık kapı bulmuş olur. Kulak hırsızlığı yapan cinlerin taşlanması ve cinlerin mahiyeti hakkında bilgi verir misiniz? İman gücümüzü arttırmak, dua ederek kendimizi korumaya almak, kötü alışkanlıklarımızdan kurtulmak cinlerin olumsuz etkilerine karşı en etkili koruyucu tedbirlerden biridir. Birçok insan bunları yaşar ancak bu tür durumların çoğu tamamen tesadüfen meydana gelir ve cinlerle hiçbir ilgisi olmaz. Peki, cinler ne zaman musallat olur? Birinin işlerinin kötü gitmesi, sürekli şanssızlık yaşaması da cinlerin musallat olma sebeplerinden biridir. Kur’an’ı Kerim tilavetinden rahatsız olma ve ibadetle meşgul olan insanlardan kaçma, odaya kapanma, istemsiz söz söyleyip pişman olma belirtileri görülür. Eylemleri sınırlandırmak, sıradan işlere ilgi kaybı. Geceleri uyuyamazlar, uyuduklarında sürekli olarak kabus görürler. Kişinin özellikle namaz, oruç ve Allah’ın anma, zikir gibi ibadetlere yüz çevirmesi, Zihinsel dağınıklığın oldukça artması, ne yaptığını bilememe, dışarıdan kolayca görülen dağılma durumu, Uzun süreli ve daimi tembellik, kişinin hiçbir anlamda hiçbir şey yapmak istememesi. Cinlerle başa çıkmak, insanların yaşamlarında sıklıkla karşılaştıkları bir konudur.

Signalqualität Plötzlich Weg, Pandinus Cavimanus Haltung, Peter Zintner Hinter Gittern, How To Access Azure Blob Storage, Articles C

Categor&#;as how to text your ex girlfriend after a long time

Cinlerin Fark Ettirmeden İnsanları Yönetmeleri

Daha önce de kısaca belirttiğimiz gibi; cinlerin kendilerini açıklamadan insanlarla ilişki kurmaları ve onları kendilerine bağlamaları iki şekilde olmaktadır:

a) İslâm Dini’ni istismar ederek

b) Hümanist (insancıl) gayelere insanları yönlendirir bir yapıda görünerek

Bunlardan birincisi ile ikincisi arasındaki en açık görünen fark ise, birincisinin REENKARNASYON yani TENASÜHÜ (yani birkaç defa çeşitli yapılarda dünya’ya gelme) kabul etmemesi, ikincisinin ise kabul etmesidir

Reenkarnasyon yani tenasüh konusunu daha ileride detaylı bir şekilde göreceğimizden burada üzerinde durmayarak esas “aldatma metodları üzerinde” duracağım

Önce İslâmî gayeyi istismar ederek insanları aldatma ve kendilerine bağlama şekillerini görelim

Bu tip olaylarda Cin - İnsan ilişkileri gene iki şekilde görülmektedir:

1. Kendi varlıklarını hiç bildirmeden;

2. Varlıklarını başka bir yapı ve isim altında bildirerek.

Şimdi önce kendi varlıklarını hiç bildirmeden ve fark ettirmeden insanları kendilerine bağlama, kendi kayıtları altına alma metodları üzerinde duralım

Bu şıkka giren kişilerin en büyük özellikleri kendilerinin bir cinle bağlantıda olduklarını kesinlikle bilmemeleri, fark etmemeleri; oluşan hâllerin, kendi üstün özelliklerinden ileri geldiğini sanmaları; bu yüzden de herkese tepeden bakar bir şekilde yaşayıp, yerine göre de sunî tevazu gösterilerine kalkmalarıdır

Nitekim Muhyiddini Arabî Hazretleri bir eserinde, bu tip kişilerin en büyük özelliklerinin hiçbir eserleri, ilimleri olmadığı hâlde kimseyi beğenmeme, kendilerinin en üstün olduğu fikrini etrafa yayma olduğunu yazmaktadır

Ayrıca gene bu çeşit cinle bağlantısı olan kişilerin ikinci en büyük özellikleri de cinleri kabul etmemeleridir!..

Cin diye bir şey yoktur, Cinler mikroplardır” şeklinde veya buna benzer tanımlamalar ile cinlerin varlığını inkâr anlamı taşıyan açıklamalara saparlar

Onlar, kendileri bu şekilde inandıklarını sanırlarken, gerçekte tamamıyla cinlerin verdikleri fikirlerle, cinleri kabul etmemektedirler Çünkü, cinler bu gibi kişilere bu çeşit fikirlerle kendilerini inkâr ettirmeseler, bir gün o kişinin kendi durumundan şüphelenip, cinlerin varlığını anlamaları mümkün olabilecektir ki, bu da asla cinlerin işine gelmez!..

İşte bu sebepledir ki, cinlerle bağlantılı olan kişiler, kesinlikle cinlerin varlığını kabul etmezler veya bu yönde açıklamalara girerler.

Oluşan hâllerin, kendi üstün özelliklerinden ileri geldiğini sanırlar

Peki, cinler bu kişileri ne şekilde ele geçirirler?..

Cinlerden, insanları kendi hükmüne alanlar, bazen sıradan, normal bir cin olabileceği gibi; bazen de onların ileri gelenlerinden, onların yönetici durumunda olanlarından olabilir

Bir cin, genellikle, daha gençlik yaşından itibaren, beyin kapasitesi iletişime istidatlı gördüğü bir insanı seçer ve kendine bağlı olanların arasına sokar!.. Bu yaş genellikle 13 ile 22 yaşları arasında olmaktadır Ancak bazen daha aşağı yaşlarda da bu seçim yapılmaktadır

Bu seçim yapıldıktan ve kendisine bağlayacağı kişi belli olduktan sonra sıra gelir onu tamamıyla kendisine bağlamaya

Bunun için de, o cin, bir veya birkaç din büyüğünün şekline girerek önce rüyasında ona görünmeye ve onun çok büyük bir insan olacağı yolunda fikirler vermeye başlar

Bu hüviyetine bürünülen kişi İstanbul’da Eyüp semtinde türbesi bulunan Hz. Rasûlullâh’ın ashabından “Eyyüp Sultan ismiyle bilinen Hz. Halid” veya “Mevlâna Celâleddin Rûmî” veya “Muhyiddini Arabî” gibi şahsiyetler veya falanca, filanca “ baba” olabilir

Artık, yavaş yavaş gösterilen görüntüler sonucunda, o genç kimse, kız veya erkek gerçekten büyük bir insan olacağına inanmaya başlar Bazen canı bir şey ister, derhâl ocin tarafından isteği yerine getirilir

O bu durumu, büyük bir insan olması sebebiyle, isteği Allâh tarafından yerine getirildi diye düşünür; hâlbuki cini tarafından yerine getirilmiştir

Bir imtihana girecektir, o imtihanda kendisine yardım edilir

Birisiyle konuşurken, karşısındaki şahıs üzerine cin tarafından yapılan baskıyla, üstün duruma geçer, âdeta, karşısındakiler kendisine karşı konuşamaz duruma düşerler

Ve bu şekilde günden güne gelişmeye başlar

Geçen zaman zarfında, yavaş yavaş içine birçok şeyler gelmeye başlar Yakın gelecekte olacak bazı ufak tefek olaylar kendisine bildirilir Eğer cinlerle ilişkide olduğunun farkında değilse,önceleri, bunları altıncı his diye değerlendirir Aynı anda başka bir yerde olan olaydan anında haberi olabilir

Birisinin bir işinin hâllolması için talepte bulunur, derhâl o işin olması cini tarafından sağlanır; ve o da büyük bir insan olduğu için bu isteği Allâh tarafından yerine getirildi sanır

Sonunda, herhangi bir sahada büyük âlim olduğunu iddia etmeye başlar; artık kimseye ihtiyaç duymaz hâle geldiğini sanır!.. Ve kendisini herkesten büyük görür!.. İçine doğanlarla hareket etmeye koyulmuştur böylece bu kişi

Kendisine hocalık, din adamlığı mesleğini seçmişse, gelmiş geçmiş en büyük din adamı olduğunu iddia eder

Yok eğer bir serbest meslek çalışanı ise kendisini zamanının en büyük velîsi, “Kutb-ul Aktabı” olduğunu etrafa yaymaya başlar

Veya son derece basit ilaçlarla olmayacak hastalıkları tedavi eder; bir anda konulmadık teşhisleri koyabilir ve bazı felçlileri yürütmeye, hareket ettirmeye başlar!..

Veya diğer mesleklerde ise, ona göre birtakım olağanüstü hâller meydana getirebilir!.. Bütün bunlar onun şanını daha çok arttırır ve etrafında binlerce insanı toplayabilir

Bu konuları bilenler onun durumunu derhâl tespit edebilirken, böyle durumlara inanmayanlar onu şarlatanlıkla, sihirbazlıkla, büyücülükle suçlamaya; buna karşılık ona inananlar ise onu en büyük evliya(!) ve hatta MEHDİ(!) veya İsa(!) (aleyhisselâm) derecesine çıkarmaya başlarlar

Burada en büyük zevk ise, onu kendine bağlayan cine aittir

Çünkü, cini ya da cinleri o kişi sayesinde artık binlerce kişiyi kendisine bağlamış ve onlara istediklerini yaptırtmaya başlamıştır Bu yüzden icabında o kişinin durumunu kuvvetlendirmek amacıyla, bazı kişilerin rüyalarına dahi girip, gidip o kişiye bağlanmalarını veya ona yardım etmelerini telkin eder

Bu arada, o kişiye din hakkında bilgiler vererek onu büyük bir din adamıymış gibi de gösterir Bilmeyenler onu kendilerine dinî lider seçerler

Artık o kişi bilir bilmez kendinden birtakım fetvalar verip, bazı helalleri haram veya bazı haramları helalmiş gibi anlatır; ve bunları da çevresine kendisinin bir lider olduğuna inandırarak, zamana göre yeni hükümler getiriyormuş gibi empoze etmeye başlar

Sonuç olarak hem o kişi etrafına birçok insan toplamış, bir müceddid (yenileyici), bir müctehid (yeni hükümler koyucu) edâsıyla yaşamaya başlamış olur Hem de onu kendi kaydına alıp kendine bağlamış bulunan cin bir saltanat kurar!.. Ve bunu başaran cin, kendi akranları arasında bu durumla öğünüp, âdeta bu işi yapan diğer hemcinsleriyle bir yarışmaya girer

Bu anlattığımız durumun Dünya üzerindeki en büyük örneği; KADYANİLİK mezhebini kuran MİRZA GÜLAM AHMED KADYANİ’dir

Hâlen Türkiye’de bu çeşit kimseler varsa da, biz onların üzerinde durmayarak; burada Ahmed Kadyani’nin hayatından bazı alıntılar yapıp, anlattıklarımızı bir örnek üzerinde de göstermek istiyoruz

AHMED HULÛSİ

Bu yazı Ruh İnsan Cin kitabından alıntıdır. Online okumak için tıklayınız!

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir