biyogaz vikipedi / Biogaz (Biyogaz) Nedir? Nerelerde Kullanılır?

Biyogaz Vikipedi

biyogaz vikipedi

kaynağı değiştir]

kaynağı değiştir]
Kompleks organik maddenin basit maddeye dönüşümü

Biyogaz üç evrede oluşur[1] Bunlar,

  1. Hidroliz
  2. Asit oluşturma
  3. Metan oluşumu dur.

Birinci aşama atığın mikroorganizmaların salgıladıkları enzimler ile çözünür hale dönüştürülmesidir.[1] Bu aşamada polisakkaritlermonosakkaritlere, proteinlerpeptidlere ve aminoasitlere dönüşür. Bundan sonraki aşamada asit oluşturucu bakteriler devreye girerek bu maddeleri asetik asit gibi küçük yapılı maddelere dönüştürürler. Asit oluşumu üretim esnasında pH'nın düşmesine neden olabilir bu durum metan oluşumunu sağlayacak bakteriler üzerinde olumsuz etki yaratabilir. Son aşamada ise bu maddeleri metan oluşturucu bakteriler biyogaza dönüştürürler. Görüldüğü gibi biyogaz oluşumu mikrobiyolojik etmenler ile gerçekleşmekte ve doğal olarak bu mikrobiyolojik organizmaların etkileneceği her türlü koşul biyogaz üretimini de etkilemektedir.

Hidroliz aşaması: İlk aşamada mikroorganizmaların salgıladıkları selular enzimler ile çözünür halde bulunmayan maddeler çamur içerisinde çözünür hale dönüşürler. Uzun zincirli kompleks karbonhidratları, proteinleriyağları ve lipidleri kısa zincirli yapılara dönüştürürler. Bu basit organiklere dönüşüm sonucunda birinci aşama olan hidroliz tamamlanmış olur.

Asit oluşturma aşaması: Çözünür hale dönüşmüş organik maddeleri asetik asit, uçucu yağ asitleri, hidrojen ve karbondioksit gibi küçük yapılı maddelere dönüşür. Bu aşama anaerobik bakteriler ile gerçekleştirilir. Bu bakteriler metan oluşturucu bakterilere uygun ortam oluştururlar.

Metan oluşumu: Bakterilerin asetik asidi parçalayarak veya hidrojen ile karbondioksit sentezi sonucunda biyogaza dönüştürülmesi işlemdir. Metan üretimi diğer süreçlere göre daha yavaş bir süreçtir. Metan oluşumundaki etkili bakteriler çevre koşullarından oldukça fazla etkilenirler.

Biyogaz üretiminde kullanılan materyaller[değiştir

I) Tarihçesi

Ceylanpınar Tarım İşletmesi, Osmanlı İmparatorluğunun İbrahim Paşa’ya verdiği “Has” araziler üzerinde 12/2/1937 tarihli ve 3130 sayılı Kanun ile kurulan Zirai Kombinalara bağlı “Şanlıurfa Grup Amirliği” olarak 1943 yılında kurulmuştur. 1950 yılında Devlet Üretme Çiftliği adını alan İşletme, 1984 yılından buyana TİGEM bünyesinde faaliyetlerini sürdürmektedir.

II) Varlıkları

Arazi Varlığı

İşletme arazisi, Güney Doğu Anadolu Bölgesi, Şanlıurfa İli, Ceylanpınar İlçesi içerisinde, Suriye sınırı boyunca uzanan toplam 1.635.928 dekar arazi varlığıyla, Genel Müdürlüğümüzün kullanımındaki toplam arazi varlığının %50’sini oluşturmaktadır. İşletme arazisinin %62’sini tarla, %28’ini mera, %4’ünü bahçe, %4’ünü yem bitkileri ve %12’sini kültürdışı araziler oluşturmaktadır.

III) Coğrafi Konumu

Ceylanpınar Tarım İşletmesi Güneydoğu Anadolu Bölgesinde, Şanlıurfa İli Ceylanpınar İlçesi sınırları içindedir. İşletme arazileri doğuda Ceylanpınar ve Kızıltepe arazileri, batıda Akçakale ve Harran ilçeleri, güneyde Suriye Devleti ve kuzeyde Viranşehir İlçesi arazileri komşudur.

IV) İklimi

20 yıllık ekiliş üzerine yağış ortalaması 262,9 mm’dir.

Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında hemen hemen hiç yağmur almayan İşletmenin yıllık ortalama yağışı 252,7 mm’dir. Yıllık ortalama en yüksek nispi nem % 82.8, ortalama en düşük nispi nem % 28’dir.

V) Personel Durumu

Ceylanpınar Tarım İşletmesi, büyüklüğü nedeni ile diğer işletmelerden farklı olarak Gümüşsu, Gökçayır, Karataş ve Beyazkule olmak üzere beş ana birimden oluşmaktadır. İşlerin etkin ve süratli yürütülmesi amacı ile İşletme Müdürüne bağlı 9 adet müdür yardımcısı bulunmaktadır.

İşletmede 31/01/2016 tarihi itibariyle 234 memur, 1.092 işçi ve 1.767 taşeron eleman olmak üzere toplam 3.093 kişi istihdam edilmektedir.

VI) Geçmişten Günümüze İşletme Faaliyetlerinin Değerlendirilmesi

Şanlıurfa Grup Amirliği döneminde İşletmede, ordunun ve gerektiğinde halkın gıda ihtiyacının karşılanması amacıyla, özellikle o yıllarda ülkemizin önemli ölçüde açığı bulunan buğday tarımı yapılmıştır.

Devlet Üretme Çiftliği döneminde modern tarım tekniklerinin uygulanması, tarım sanayinin geliştirilmesi ve bu konularda çiftçilere önderlik ve öğreticilik görevi yapılması amacıyla, önemli yatırımlar yapılarak;

-Dönemin en modern tarım alet ve makineleri kullanılmaya başlanmış, en ileri tarım teknikleri ile bitkisel üretim yapılmış,

-1960’larda ilk olarak açılan derinkuyulardan yine ülkemizde bir ilk olarak yarı sabit yağmurlama sistemi ile sulu tarıma geçiş başlatılmış,

-Büyük kapasiteli tohum hazırlama tesisleri kurularak ülkemiz tarım sektörünün en önemli girdilerinden olan hububat ve yem bitkileri tohumlarının üretimi ve ülkemiz çiftçilerine dağımı yapılmış,

-Örnek sebze ve meyve tesislerinin kurulmasının yanında çiftçilere fide ve fidan üretimi ve dağıtımı gerçekleştirilmiş,

-Yerli ırk ile başlatılan damızlık sığır yetiştiriciliği faaliyeti daha sonra süt verimi ile öne çıkan Siyah-Alaca (Holstein) ırkı sığır ithal edilerek kurulan modern tesislerde sürdürülmüş ve bölgeye adapte olmuş hastalıklardan ari ve üstün vasıflı damızlık sığırların ülkemiz yetiştiricilerine dağıtımı yapılmış,

-Süt yönüyle öne çıkan İvesi ırkı koyun yetiştiriciliğine başlanarak, yapılan seleksiyon çalışmalarıyla dünyanın en büyük İvesi ırkı koyun popülasyonu oluşturulmuş ve ülkemiz yetiştiricilerine damızlık dağıtımları yapılmış,

-Damızlık hayvancılık faaliyetleri sonucu elde edilen sütten o dönemin en modern imalat tesisleri kurularak peynir, tereyağ ve yoğurt üretimlerine başlanılmış ve ülkemiz tüketicilerine arz edilmiş,

-Diğer ziraat sanatları oluşturularak üretilen tarımsal hammaddenin mamül maddeye dönüştürülmesinde öğreticilik yapılmış,

-İlmi zeminde sürdürülen tüm bu tarımsal faaliyetlerin tanıtılmasının yanında modern tarım tekniklerinin uygulaması ve tarımsal teknolojinin kullanılmasına yönelik çiftçi günleri düzenlenmiş,

-Daha sonra ülkemizin her bölgesinde önemli hizmetler vermiş pek çok sayıdaki ziraat teknisyenlerinin uygulamalı eğitimlerini aldığı ziraat meslek liselerine ev sahipliği yapılmış,

-Ülkemiz gen kaynaklarının korunması ve yaşatılması adına bölgede yetişen ve nesli tükenmek üzere olan ceylanlar koruma altına alınmıştır.
 

İşletmede, 1984’te TİGEM bünyesine dahil olduktan sonra da Devlet Üretme Çiftliği dönemindeki bu faaliyetler aynı şekilde sürdürülmeye devam edilmiştir. Ancak, bir İktisadi Devlet Teşekkülü olmanın gerekliliğine uygun olarak, ekonomik olmayan bir kısım faaliyetler sonlandırılmış, ülkemiz özel sektör tohumculuk firmalarının gelişmesi sonucu sebze, meyve, fide ve fidan üretiminden vazgeçilmiş, ülkemizde çok sayıda açılan ziraat fakülteleri nedeniyle İşletme bünyesinde faaliyet gösteren tarım meslek lisesi kapatılmıştır.

İşletmenin kuruluşundan 2009 yılına kadar toplam sulu tarıma açılan arazi miktarı 109 bin dekardır. Bu sulu tarım arazilerinde tohumluk amaçlı buğday, pamuk ve yem bitkileri üretimi ile İşletme hayvancılığının ihtiyacı kaba yem üretimi yapılmıştır. Sulu tarım arazilerinde her yıl 2 ürün alınabilirken, nadas nedeniyle 2 yılda bir ürün alınabilen kuru tarım arazilerinde ağırlıklı olarak buğday ve az miktarda mercimek üretimi yapılmıştır.

2009 yılına gelindiğinde, tarım sektöründeki teknik ve teknolojik ilerlemelere paralel olarak, ülkemiz genelinde olduğu gibi İşletmenin bulunduğu bölgedeki çiftçi arazilerinin tamamına yakınında sulu ziraatın yaygınlaşması neticesinde mono-kültür tarım uygulamasından poli-kültür uygulamaya geçilmiştir. Bitkisel üretimde sağlanan bu gelişmelere ve özel sektör tohumculuk firmalarının yaygınlaşan faaliyetlerine bağlı olarak özellikle hibrit çeşitlerdeki tohum üretimleri artmış, büyük ölçekli süt ve kasaplık büyükbaş hayvancılık tesisleri kurulmuştur.

Ceylanpınar İşletmesinin sahip olduğu arazi büyüklüğü, toprak yapısı ve ekolojisi itibariyle çok önemli bir bitkisel üretim potansiyeline sahip olmasına rağmen, 2009 yılına kadar kullanılan traktör ve bağlı ekipmanlarının çoğunluğunun Devlet Üretme Çiftliği döneminden kalması ve ekonomik ömrünü tamamlamış olması, mevcut tarımsal tesislerde gerekli modernizasyonun yapılamaması, yer altı su potansiyeli bulunmasına rağmen sulu tarım arazi miktarında artış sağlanamaması ve en önemlisi hak ettiği yatırımı zamanında alamaması nedeniyle üretim potansiyeli sürekli düşer hale gelmiştir. Özellikle 2008, 2009 ve 2010 yıllarında üst üste yaşanan kuraklıklar neticesinde pek çok arazide hiç hasat yapılamamış, yapılan kısımlarında ise verim ortalaması oldukça düşük seviyelerde seyretmiştir.

Bitkisel üretimde verimliliği, ürün çeşidini ve kalitesini artırabilmek için sulu tarım yapılan alanların artırılması gerekliliğinden hareketle, Ceylanpınar Tarım İşletmesinde 2009 yılında TİGEM tarihinin en büyüğü olan “Ceylanpınar Sulama Projesi” başlatılmış ve 2011 yılında tamamlanmıştır.

Ceylanpınar Sulama Projesi kapsamında, 2009-2014 yılları arasında 1.598 adet derin kuyu açılarak 268.992 dekar (%44) center–pivot, 299.710 dekar (%49) yarı sabit yağmurlama ve 43.713 dekar (%7) damla sulama sistemi tesis edilmiş, toplam 612.415 dekar arazi sulanır hale getirilmiştir.
 

VII) Üretim Faaliyetleri

a) Bitkisel Üretim Faaliyetleri

İşletmede, sertifikalı hububat, yem bitkileri ve mercimek sertifikalı tohumluklarının üretimi ve dağıtımı yapılmaktadır.

Son yıllarda gerçekleştirilen önemli yatırımlar sayesinde sulu alanlar 6 kat artırılmış ve buna paralel olarak hububat üretimi de artmıştır. Tohum hazırlama tesislerinin kapasitesi 191 ton/saat’e çıkarılmış, %99,8 oranında saf tohum sağlayan ve lazer teknolojisi ile çalışan renk ayırıcılı sistem ilave edilmiştir.

Yeraltı su kaynağına dayalı olarak 503 bin dekar tarım arazisi modern basınçlı sulama sistemleri ile sulamaya açılmış, mevcut 41 bin dekar klasik yüzey sulama basınçlı sulama sistemlerine dönüştürülmüştür.

İşletmenin 2009 yılı öncesi 109 bin dekar olan sulu tarım arazisi 2015 yılında 612 bin dekara çıkarılmış, 268.992 dekarı center pivot, 43.713 dekarı damla ve 299.710 dekarı yarı sabit yağmurlama sulama sistemleri ile sulanabilir duruma getirilmiştir.

Devam eden DSİ yatırımları sonucunda hizmete açılacak sulama kanallarından temin edilecek sulama suyu ile 2016-2019 döneminde ilave 210 bin dekar arazinin daha sulamaya açılması planlanmıştır.

İşletmede sulu tarım alanlarında sertifikalı tohum üretimi amaçlı buğday, arpa, soya, kanola, pamuk, mercimek, yonca ve fiğ üretimleri, münavebe bitkisi olarak yağlık ayçiçeği, kırmızı mercimek, ikinci ürün dane mısır ve işletme hayvancılığının kaba yem ihtiyacının karşılanması amacıyla ikinci ürün silaj mısır, yonca ve fiğ üretimleri yapılmaktadır.

İşletmenin kuru tarım alanlarında ise sertifikalı tohumluk amaçlı nadas sistemi ile buğday üretimi yapılmaktadır.

İşletmede geçmiş yıllarda kurulmuş olan ve kuru şartlarda üretimi yapılan, üçüncü ve dördüncü sınıf 42.738 dekar verimsiz arazi üzerine tesis edilen ve büyük bir kısmını Antep fıstığının oluşturduğu bahçe alanlarının tamamı, 2015 yılından itibaren damla sulama sistemi ile sulanabilir duruma getirilmiştir.

İşletmede 2009-2014 döneminde gerçekleştirilen sulama, mekanizasyon ve tarımsal tesis yatırımları sonucunda 2009 yılına göre 2015 yılında;

-Buğday üretimi 30 bin tondan %627artışla 218 bin tona,

-Dane mısır üretimi 28 bin tondan %336 artışla 122 bin tona,

-Mercimek üretimi 1,4 bin tondan %371 artışla 6,6 bin tona,

-Ayçiçeği üretimi 1,1 bin tondan %1.336 artışla 15,8 bin tona,

-Sertifikalı buğday tohumu dağıtımı 21,8 bin tondan %161 artışla 56,8 bin tona çıkarılmıştır.

Kapasite artışı yapılan damızlık hayvancılığın ihtiyacı olan kaba yemin tamamı üretilmiştir.

Sulanan alanların artışına paralel olarak değişen bitki üretim desenine ikinci ürün dane mısır, ayçiçeği, soya, muhtelif yem bitkileri, kanola ve soya dahil edilmiştir. İkinci ürün dane mısır ve ayçiçeği ekilişlerinin tümü (yaklaşık 184.000 dekar) toprak işlemesiz olarak doğrudan ekim yöntemiyle gerçekleştirilmiş ve bu sayede işçilikten, akaryakıttan, makine iş gücünden ve en önemlisi zamandan çok önemli tasarruflar sağlanmıştır.

İşletmede yıllık ortalama 650 ton civarında Antep fıstığı üretimi yapılmaktadır. Meyve ve aşı kalemi temini amaçlı kurulan bu tesislerde kuru şartlarda yılda 1.6 kg/ağaç verim alınırken, damla sulamaya geçilmesiyle birlikte 4.5 kg/ağaç verim alınması hedeflenmiştir. Ayrıca, her yıl yaklaşık 40.000 adet aşılı tüplü Antep fıstığı fidanı üretilerek, dağıtımı sağlanmaktadır.

b) Hayvancılık Faaliyetleri

1) Büyükbaş Hayvancılık

Damızlık Sığır Yetiştiriciliği

Siyah Alaca ve Simental ırkı ile damızlık sığır yetiştiriciliği yapılan işletmede 2010 yılında 2.000 ana başlık damızlık sığırcılık tesisi faaliyete girmiştir. Buna ek olarak, 2012 yılında yapımına başlanan bünyesinde 1MW/yıl kapasiteli biyogaz tesisinin de bulunduğu 3.000 ana baş kapasiteli, Türkiye’nin en büyük döner sağım sistemine (70 baş) sahip, tamamı otomasyonla yönetilen yeni sığırcılık sitesi de 2015 yılında hizmete girmiştir. Damızlık sığır yetiştiriciliğinde ana kapasitenin 2017 yılında 5.000 başa çıkarılması ve her yıl bölge yetiştiricilerine 1.000 baş damızlık gebe düve dağıtımı hedeflenmiştir.

Büyükbaş Besicilik Faaliyeti

Sürdürülen damızlık sığır yetiştiriciliğinden elde edilen erkek materyallerin 500 kg canlı ağırlığa ulaşıncaya kadar yaklaşık 15 ay süre ile besiye alındıktan sonra pazarlanması için 2.000 baş kapasite ile büyükbaş besicilik faaliyeti yapılmaktadır.

2) Küçükbaş Hayvancılık

Damızlık Koyun Yetiştiriciliği

İşletmede koyunculuk faaliyeti İvesi ırkı ile ve 11 ayrı mevkide sürdürülmektedir. İvesi koyunu sıcak ve kurak iklim koşullarınaçok iyi uyum sağlayan, yağlı kuyruklu, uzun mesafeler yürüyebilen, analık içgüdüsü kuvvetli, yetersiz mera, barınak ve bakım besleme koşullarında yetiştirilebilen, süt verimi öncelikli kombine bir ırktır.

Damızlık Keçi Yetiştiriciliği:

İşletmede Halep ırkı damızlık keçi yetiştiriciliği yapılmaktadır.
 

VIII) 2009-2015 Yılı Projeli Yatırımlar

Yatırımlar kapsamında:

5.000 (2.000+3.000) ana başlık damızlık sığır tesisi yapımı,

9.200 ana başlık damızlık koyun tesisi, 25 bin ana başlık koyun sağım tesisi yapımı,

Koyun barınaklarının modernizasyonu,

63 adet büyük güçlü, 68 adet orta güçlü, 152 adet küçük güçlü traktör alımı,

7 adet kendi yürür yemleme vagonu, 7 adet kendi yürür ilaçlama makinesi, 47 adet doğrudan ekim makinesi alımı,

52 adet iş makinesi, 8 adet itfaiye aracı, 1 adet hasta nakil aracı alımı,

191 bin ton kapasiteli mahsul muhafaza silosu ve 8 adet 243 ton/saat kapasiteli kurutma tesisi yapımı,

3 adet toplam 60 ton/saat kapasiteli tohum hazırlama tesisi kurulması,

Mevcut tohum hazırlama tesislerinde renk ayırıcı sistem, paketleme, paletleme ve foklift ile istifleme sistemlerinin kurulması,

Kameralı güvenlik, araç ve akaryakıt takip sistemleri,

İşletme merkez binalarının bakım ve onarımı, çevre düzenlemeleri ve 128 adet lojman yapımı işleri gerçekleştirilmiştir.

Bu yatırımlar sonucu: 

Nadasta birim akaryakıt tüketimi % 38 azalmış, iş başarısı % 153 artmıştır.

İkilemede birim akaryakıt tüketimi % 21 azalmış, iş başarısı % 107 artmıştır.

Hububat ekiminde birim akaryakıt tüketimi % 18 azalmış, iş başarısı % 96 artmıştır.

İlaçlamada birim akaryakıt tüketimi % 47 azalmış, iş başarısı % 650 artmıştır.

Gübrelemede birim akaryakıt tüketimi % 22 azalmış, iş başarısı % 187 artmıştır.
 

IX) Yenilenebilir Enerji Kaynakları

a) Biyogaz Tesisleri

İşletmede 3.000 Ana Başlık Sığırcılık Tesisi Projesi kapsamında kurulan biyogaz tesisi 2014 yılında hizmete açılmıştır.

Tesisin özellikleri:

Üretilen günlük yaklaşık hayvansal atık miktarı       : 150 ton

Üretilen saatlik minimum elektrik enerjisi miktarı     : 350 KW

Üretilen günlük yaklaşık organik gübre miktarı        : 12 ton

b) Milli Güneş Santrali

TUBİTAK- Enerji Bakanlığı ve TİGEM ortak girişimiyle Ceylanpınar İşletmesinde 10 MW kapasitede Pilot Güneş Enerjisi Santrali kurulması çalışmaları başlatılmış, MİLGES (Milli Güneş Enerjisi Santrali) Projesi Bilim Teknoloji Kurulunda değerlendirilerek onaylanmıştır.

Pilot Güneş Enerjisi Santralinin çalışmalarına TUBİTAK tarafından başlanmış olup, 3 yıl içerisinde tamamlanması ve hizmete alınması hedeflenmektedir.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır