Sağlıklı Yaşam Cümleleri
Bir cümlede Sağlıklı yaşam kullanım örnekleri ve çevirileri
Hesaplamalarına göre gürültü kirliliği yüzünden Avrupada her yıl 1.6 milyon yıllık sağlıklı yaşam kaybediliyor.
Darin schätzen sie, dass 1,6 Millionen Jahre gesunden Lebens jedes Jahr in Europa verloren gehen aufgrund von Lärmverschmutzung.
Sigarayı bırakmak sizi ve vücudunuzu sağlıklı yaşam yoluna tekrar ilettiği için, bu iyi haber.
Das sind gute Neuigkeiten, denn das Aufhören führt Sie und Ihren Körper zurück zur Gesundheit.
De Dünya Örgütü, yalnızca üye Batı Avrupa
devletlerinde her yıl 1,6 milyon sağlıklı yaşam yılının çevresel gürültüye maruz kalmaktan
ötürü kaybedildiğini ortaya koymuştur.
Die WHO schätzte 2011, dass 1,6 Millionen gesunde Lebensjahre jährlich verloren gehen,
weil man Umweltlärm ausgesetzt ist, und das allein in den westlichen EU Mitgliedsstaaten.
Yaşına kadar yaşayabildikleri için dev midyeler koral resif sağlığının yaşamsal göstergeleri.
Weil Riesenmuscheln bis zu 100 Jahre werden können, sind sie wichtige Indikatoren für die Gesundheit eines Korallenriffs.
Bu konu beni rahatsız ediyor çünkü bu konudaki gerçeği biliyorum. bu benim yaşam kalitemi ve sağlığımı etkiliyor.
Bu sefer, bıraktığımda sağlıklı bir edineceğim.
Dieses Mal will ich hinterher meinen gesunden Lebensstil fortführen.
Ve her şeye kadir Tanrıdan ona, uzun ve sağlıklı bir yaşam dilerim.
Und fleht zum Allmächtigen… ihm langes Leben und gute Gesundheit zu gewähren.
Daha mutlu ve sağlıklı bir yaşam için geri dönüştürülmüş besin yiyin.
Esst recycelte Nahrung. Für ein schöneres, gesünderes Leben.
Talep, basit haliyle, insanların sağlıklı olmak ve yüksek kalitesi için ihtiyaç duyduklarıdır.
Nachfrage ist einfach das, was die Menschen für ihre Gesundheit und eine hohe Lebensqualität benötigen.
Sana uzun ve sağlıklı bir yaşam diliyoruz Frankie, birandan zevk al, ama çok fazla değil.
Çevreyi temizlemek adına büyük çalışmalar yaptık. Sağlıklı ve ahlaklı bir benimsedik.
Wir haben große Fortschritte gemacht mit der Säuberung der Umwelt, und der Wiederherstellung einer gesunden und moralischen Lebensart.
Ve şimdi anlıyorum ki, çocuklara gezegen,
gıda ve sağlıklı çocuklar arasındaki ortak ilişkisini öğretmeliydik.
Ich habe inzwischen erkannt, was wir die Kinder lehren müssen: dass ein gesunder Planet, gesundes Essen und gesunde Kinder eine Symbiose bilden.
Ve tahmin edeceğiniz gibi, çalışma süresince kişilerin tarzı ne kadar sağlıklı ise ölüm riskleri o kadar düşük olmuştur.
Und wie Sie es erwarten würden, je gesünder der Lebensstil umso weniger häufig starben die Menschen im Laufe der Studie.
Tickle Heade'' evim'' demek, yeni doktorunuz olarak bebeklerinizi doğurtmak, yaralarınızı dikmek, uzun ve sağlıklı bir yaşam için… size yardım etmek benim için büyük bir onur olur.
Es wäre mir eine Ehre, Tickle Head mein Zuhause zu nennen und Ihr neuer Doktor zu sein. Ihre Babys zur Welt zu bringen, Ihre Schnittverletzungen zu versorgen, Ihnen allen zu helfen,
lange und bei guter Gesundheit zu leben.
Anne ve bebeğin sağlıklı ve başarılı bir sürmeleri… için gelecekteki sağlık sorunları… ile ilgileniriz.
Wir kümmern uns weiterhin um die Gesundheit von Mutter und Kind. Wir stellen sicher, beide gesund und gut leben.
Bakım, bebek doğduğunda kesilmez. Anne ve bebeğin sağlıklı ve başarılı bir sürmeleri… …için gelecekteki sağlık sorunları… ile ilgileniriz.
Behandlung hört nach Geburt nicht auf. Wir kümmern uns weiterhin um die Gesundheit von Mutter und Kind. Wir stellen sicher, beide gesund und gut leben.
Büyüleyici bir şekilde, bir çocuğa hayatının ilk 6 ayında antibiyotik verirseniz obez olma olasılığı, antibiyotiği hiç almamış veya sonradan almış olanlara oranla
daha yüksektir. Erkenden yaptığımız şeylerin bağırsak mikrobik topluluğunda ve sonraki yaşamındaki sağlığında derin etkileri olduğunu yeni yeni anlamaya başlıyoruz.
Behandelt man Babys in den ersten 6 Monaten mit Antibiotika, neigen sie später wahrscheinlicher zu Fettleibigkeit, als ohne oder nach späterer Behandlung.
Die Wirkung von frühen Behandlungen auf die Darmflora und spätere Gesundheit ist vermutlich enorm und wird noch kaum verstanden.
Kilo veremiyor veya kilonuzu koruyamıyor olsanız da tarzınızı düzenleyerek sağlığınızın kontrolünü ele geçirebilirsiniz.
Sie können Ihre Gesundheit in den Griff bekommen, indem Sie Ihren Lebensstil in den Griff bekommen, selbst wenn Sie kein Gewicht verlieren und es dann halten können.
Artık biliyoruz ki, insansız hava araçları inanılmaz bir potansiyele sahip, sadece yabani hayat suçları ile savaşmak için değil,
aynı zamanda bu vahşi popülasyonunun sağlığını gözlemlemek için.
Dass Drohnen ein enormes Potential haben, nicht nur im Kampf gegen Wilderei,
Sonuçlar: 69, Zaman: 0.015
![]()
Yaşam İle İlgili Cümleler Nelerdir? İçinde Yaşam Kelimesi Geçen Örnek Cümleler
Haberin Devamı
Yaşam kelimesi Türkçede sıklıkla kullanılır. Bununla birlikte bu kelimeyi birçok birleşik kelime içinde de görmek mümkündür. Yaşam biçimi, yaşam boyu, yaşam felsefesi, yaşam dolu, yaşam düzeyi, yaşam güvencesi, yaşam koçu, yaşam kavgası, yaşam koşulları, yaşam öyküsü, yaşam savaşı, yaşam standardı gibi sıralanabilir. Bunun dışında faturalı yaşam, özel yaşam, öz yaşam, sağlıklı yaşam, mesleki yaşam, sosyal yaşam gibi de gidebilir. Yaşam ile ilgili cümleler şu şekilde sıralanabilir;
- Öğretmen yaşamın zıt anlamlısını bulmamızı istedi.
- Yaşam şeklini neden bozdun?
- Annem yaşamayı çok severdi.
- Yaşamı boyunca hep iyi insan olmayı tercih etti.
- İnsan elbette her zaman en iyisini yaşamak ister.
- Yaşamın eş anlamlısını bugün öğrendik.
- Yaşamak ile ilgili en iyi film buydu.
- Yaşamayı kim sevmez ki?
İçinde Yaşam Kelimesi Geçen Örnek Cümleler
Yaşam ve hayat kelimeleri aynı anlama gelen iki kelimedir. Yaşam ile ilgili Cümleler ise aşağıdaki gibidir;
- Yaşamı boyu sağlıklı yaşamak için organik beslendi.
- İnsanoğlunun yaşamında en önemli olan şey sağlıklı olmaktır.
- Yaşamı boyunca yanlış tercihler yapmak için çabaladı durdu.
- Marsta yaşam bulgularına rastlandığı gerçekten doğru mu?
- Köy yaşamı insanın ömrünü uzatır.
- Şehir yaşamı neden bu kadar çok stresli?
- Bu şehirde herkes yaşamak ister.
- Üniversiteden mezun olduğu gün yaşamının dönüm noktası oldu.
- Tüm yaşamım o küçücük kasabada geçti.
