iş için yurtdışına nasıl gidilir / Yurtdışına Çalışmaya Nasıl Gidilir? { 5 Önemli İpucu }

Iş Için Yurtdışına Nasıl Gidilir

iş için yurtdışına nasıl gidilir

Yurtdışında Çalışmak için Bilmeniz Gerekenler

Yurtdışında çalışmak size sadece güzel hatıralar bırakmakla kalmaz, uluslararası iş hayatının ve pek çok yeni kariyer fırsatının da kapısını açar. Bu macerayla birlikte dil yetenekleriniz inanılmaz gelişecek ve kültürler arasında hareket ve rekabet etme şansınız, yeni yeteneklerinizle çok daha güçlenecek. Kısacası, yurtdışında çalışma şansınız varsa mutlaka kullanın ve yurtdışında yaşamak için ortam hazırlayın. Bu radikal değişikliğe daha hazır hissetmeniz için mutlaka dikkate almanız ve araştırmanız gereken 12 şeyi listeledik. Karşınızda yurtdışında iş bulmak için bilmeniz gerekenler:

Bütün vize koşullarını ve çalışma izinlerini öğrenin.

Ne kadar hazırlanırsanız hazırlanın, yurtdışında çalışabilmek, işin sonunda vize alıp alamadığınıza bağlı olacaktır. Bu sebeple, başka bir ülkede çalışmak için gereken belgeleri bulmak ve onları hazırlamak atacağınız ilk adım olmalı. Ayrıca, vize veya çalışma izni almanın size biraz masrafı olabileceğini de aklınızda tutun. Son olarak, aldığınız kâğıtlarla yurtdışında en fazla ne kadar kalabileceğinizden emin olmalı ve “Vizeniz sadece işinizle mi alakalı yoksa aldığınız süre boyunca ne olursa olsun o ülkede kalmaya devam edebilir misiniz?” sorusunun cevabını mutlaka bulmalısınız.

Tahmini gelirinizle yaşam maliyetlerinizi mutlaka karşılaştırın.

Hesabını yapmanız gereken en önemli ikinci şey: Para. Her ay tam olarak ne kadar para kazanacağınızı tam olarak bilmiyor olabilirsiniz, ama sektörün ortalamasını bilmeli, bunu da ortalama yaşam masrafınızla karşılaştırmalısınız. Basitçe, bütün fatura, kira ve yemekleri çıkardıktan sonra cebinize tam olarak ne kadar kalıyor şeklinde bir hesapla yere çok daha sağlam basabilirsiniz.

Nasıl iş ve ev bulabileceğinizi öğrenin.

Eğer çalışmak için gönlünüzden sadece bir şehir geçiyorsa, orada iş ve ev bulmanın zorluklarını da mutlaka araştırmalısınız. İnsanların bu işi nasıl yaptıklarını mutlaka öğrenin ve bunların sizin bütçenize etkisini de göz ardı etmeyin.

Ne kadar boş zamanınız olacağını düşünün.

Yurtdışında çalışmak istemenizin bir sebebi de yeni ülkeler keşfetmektir muhtemelen. Yani, bunu yapabilecek zamanınızın kalacağından emin olun. İlk başlarda boş vakit size pek önemli gelmeyebilir. Ancak, toplam kaç gün izniniz olduğu (hastalık izinleri dahil) gideceğiniz ülkeye göre büyük değişkenlik gösterecektir. Sürekli çalışıp tatil yapamamak bütün macera planlarınızı mahvedebilir. Bu sebeple, gideceğiniz ülkede gezmeye vaktiniz kalacağından ve arada sırada ülkenize geri dönüp ailenizi ziyaret edebileceğinizden emin olun.

YURT DIŞI EĞİTİM İÇİN ÜCRETSİZ FİYAT KATALOĞU

Network kurmaya başlayın.

Çağımızın sihirli sözcüğü: Network. Başka ülkelerde bağlantılarınızın olması sizin için çok değerli.  Şanslısınız ki, artık bütün o yolu gidip insanlarla geyik yapmak zorunda değilsiniz. Sosyal medyayı kullanıp, sektörünüzde çalışan insanlarla tanışıp bağlantılar kurabilirsiniz.  İnsanlardan yardım ve tavsiye istemek, kapıdan içeri adım atmak için her zaman iyi bir başlangıçtır. Yani, Twitter ve LinkedIn’de daha aktif olun. Expatlarla ve yerlilerle konuşmaya çalışın.

Gideceğiniz ülke hakkında bilgi edinin ve oranın kültürünü öğrenin.

Tatile gittiğinizde her şey gerçekte olduğundan çok daha muhteşem gözükür. Mutluluğunuzu baltalamak istemeyiz ama o ülkede yaşamak çok daha farklı olacaktır. Faturalar, vergiler ve geç kalan otobüsler… Bunun yanında, o hayalini kurduğunuz parlak güneşli ve sıcak kumlu sahillerden uzakta yaşama ihtimaliniz de yüksek. Tabii ki, her şey kötü gidecek demiyorum. Ancak biraz daha gerçekçi olmakta da fayda görüyorum. Tamamen taşınmadan önce yerleşmek istediğiniz ülkeyi ziyaret edip kendi gözlerinizle incelemek sizin yararınıza olacaktır. Ayrıca bu, işverenlerle tanışmak için iyi bir fırsat da olabilir. Mahalleye ve çevreye bakın, ayrıca yerlilerle piyasa, yurtdışında çalışmak ve iş dünyası hakkında konuşmayı unutmayın.

Yerlilerin nasıl iş bulduğunu öğrenin.

Farklı kültürlerin iş bulma konusunda farklı yaklaşımları olabilir. Bazıları pek çok evrak işi gerektiren resmi başvuruları severken, diğerleri yüz yüze mülakatlardan hoşlanır. Yerlilerin bunlardan hangilerini kullandığını öğrenin. İkinci olarak, işinizi kendi kendinize mi bulmanız gerektiğini yoksa bir iş kurumu veya aracı kuruluşla mı bulmanın daha rahat olacağınızı anlamaya çalışın.

CV’nizi ve niyet mektubunuzu geliştirmeye çalışın.

Nasıl iş bulacağınızı öğrendiğinize göre, işe başlamak için gereken bütün belgeleri hazırlamaya hazırsınız. Sektörünüzün kullandığı bütün sayfa düzeni ve içerik formalitelerini öğrenin. Ayrıca kişisel bilgilerinizin ne kadarını paylaşmanız gerektiğinden ve hangi belge/referansları eklemeniz gerektiğinden emin olun.

Gerekli olabilecek diploma ve sertifikalar hakkında bilgi edinin.

Gideceğiniz yeni ülke, eğitiminiz, iş deneyimleriniz ve yetenekleriniz hakkında diplomalar ve sertifikalar talep edebilir. İşe başvuru koşullarını ve gerekliyse bu belgeleri nerelerden temin edebileceğinizi öğrenmelisiniz. (Bu, istediğiniz ülkeye gidebilmek için daha fazla para ve zaman ayırmanız gerektiği anlamına gelebilir.) Eğer İngilizce seviyenizi belgelemeniz gerekiyorsa, EF’in ücretsiz EF SET sınavı başlangıç için iyi bir nokta olabilir.

Kendinizi farklı şeylere hazırlayın.

Yeni şeyler keşfetmek, hayatınızda yeni bir sayfa açmak ve vizyonunuzu geliştirmek yurtdışında çalışma sebepleriniz arasındadır muhtemelen. Ancak, şunu da buraya bırakalım. Kültür şoku yaşama ihtimalinizle ev özleminiz ve “neden burdayım?” sorularıyla, “bütün hayatım böyle geçecek.” cevapları el ele gider. En hazırlıklımız bile bunu yaşayacaktır. O zaman, bu krizleri büyüdüğünüzün ve unutamayacağınız anılar yaşayacağınızın bir kanıtı olarak görebilirsiniz.

Her zaman bir B planınız olsun.

Hevesinizi kırmak istemiyoruz ama işlerin istediğiniz gibi gitmeme ihtimaline karşı her zaman bir B planını cebinizde bulundurmalısınız. Örneğin, yurtdışı iş bulamadan ne kadar uzun süre o ülkede yaşayabileceğinizi öğrenin. Ayrıca, acil durumlar ve kötü günler için ne kadar para ayırmanız gerektiğini de mutlaka hesap etmelisiniz.

Hayallerinizin peşinden gidin.

Şimdi yapmayacaksanız, ne zaman yapabilirsiniz ki? Yurtdışında çalışmak için ilk adımı şimdi atın!

Etiketler: Kariyer tavsiyeleri, İş, Yurtdışı

Yabancı dilinizi geliştirerek iş hayatına hazırlanın.Detaylı bilgi alın.

EF GO blog bülteni ile seyahat, dil ve kültür hakkında en son haberleri alın.Beni kaydet

Dünyayı keşfedin ve yurt dışında bir dil öğrenin

Detaylı bilgi

Yurtdışında Yaşam

Herkese merhabalar! Bu haftaki yazımızda sizler için Almanya’ya işçi olarak nasıl gidilir, istenilen belgeler nelerdir onlardan bahsedeceğiz. İlk olarak Almanya’ya işçi olarak gitme olayı nasıl başladı biraz onun tarihine bakalım.

Türkiye-Almanya İşgücü Anlaşması

İkinci Dünya Savaşı sonrasında Almanya'nın istihdam ihtiyacını karşılamak amacıyla hazırlanmış olan Türkiye-Almanya İşgücü Anlaşması, 30 Ekim 1961 tarihinde Almanya ile Türkiye arasında imzalanmıştır. 1961 tarihinde İstanbul’da bulunan Alman İrtibat Bürosu aracılığı ile Türkiye'den işçi seçim işlemleri başlamıştır. Almanya’da çalışmak isteyen işçiler, büroya gelerek başvuru yapıyorlar ve daha sonra büronun vereceği onay kağıdını bekliyorlardı.

Almanya'nın İkinci Dünya Savaşı sonrası kalkınmasına katkı yapan Türkler, 61 yıl içinde Almanya'da ortalama 3 buçuk milyonluk nüfusa ulaştı. Uğur Şahin ve Özlem Türeci de Almanya’ya göç eden ailelerin çocuklarından. Göçmen kökenli ailelerin ülkeye yaptıkları en iyi katkıyı anlatan bir örnek!

Ayrıca ‘Dünyanın En Güçlü 100 Kadınından Biri Olan Özlem Türeci Kimdir?’ yazımıza da göz atabilirsiniz :)

1973 yılında ortaya çıkan Petrol Krizi'nin Almanya’yı da etkilemesi üzerine, Almanya iş gücü alımını resmi olarak durdurma kararı almıştı. Fakat Almanya'daki işçiler ailelerini yanlarına alarak misafir işçi statüsünden çıkmak için yavaş yavaş yerleşik hayata geçiş yapmaya başlamışlardı. Sonrasında ekonomisini işçiler sayesinde toparlayan Alman Hükümeti, Türkiye’den Almanya’ya akın eden onların tabiri ile ‘ekonomik sığınmacılar’ sebebiyle 1980 yılında tek taraflı olarak Türk vatandaşlarına vize uygulaması başlatmıştı. Bunun yanı sıra 1981 yılında ise Türkiye'de yeni evlenen gençlerin eşlerini 3 yıl sonra yanlarına alabilme zorunluluğu getirildi.

Kısaca tarihinden de bahsettiğimize göre günümüzde Almanya’ya işçi olarak nasıl gidilir biraz da onu inceleyelim.

Almanya Yeni Göç Yasası

Almanya'ya işçi olarak gitme ile ilgili geçmiş tarihe baktığımızda Almanya ve Türkiye arasında ekonomik işbirliği açısından önemli olan Türk vatandaşlarının, Almanya'da işçi olarak çalışma şartları günümüzde bazı değişikliklere uğramıştır.

1 Mart 2021 tarihinde resmi olarak Almanya Federal Hükümeti tarafından kabul edilen ve yürürlüğe giren Almanya Yeni Göç Yasası, nitelikli yabancı işçilerin ülkeye gelip çalışmasını kolaylaştıracak bir yasadır. Bu yasa birçok hukuki değişikliği de beraberinde getirmiştir. Yasadan önce Alman şirketlerinin öncelikli olarak kendi vatandaşlarını işe alma zorunluluğu vardı. Yani Avrupa Birliği dışında yaşayan işçiler, sadece Almanlar ya da Avrupa Birliği vatandaşı olan kişiler tarafından doldurulamayan yerlere yerleştirilmekteydi. Yeni yasa ile birlikte bu tamamen değişti. Buna göre sığınma talebinde bulunanlar da bu yasadan faydalanabilecekler. Yeni Göç Yasası'na göre Avrupa Birliği'ne üye olmayan ülkelerin vatandaşları da iş bulduğu takdirde Almanya'ya çalışmak amacıyla gidebilmek için vize başvurusunda bulunabilecekler.

Almanya’ya İşçi Olarak Nasıl Gidilir?

Almanya göçmenlik yasasına bağlı olarak Almanya'ya çalışmak amacıyla gitmek için istenen bazı nitelikler ve belgeler bulunmaktadır. Şimdi detaylı olarak bunları inceleyelim.

Almanya'da çalışma izni alabilmek için Türk vatandaşlarının ulusal vize başvurusu yapması gerekmektedir. Almanya Çalışma Vizesi başvuruları Almanya Konsolosluklarına veya Almanya Büyükelçiliğine yapılmaktadır.

Vize başvurusu için ise Almanya’da bulunan bir iş yerinden bir teklif almanız ya da kendi bulduğunuz bir iş yeriyle anlaşmanız gerekmektedir. Avrupa Birliği'ne üye herhangi bir ülkede vatandaşlığınız yok ise Almanya Federal Cumhuriyeti'nde üçüncü ülke vatandaşı sayılırsınız. Üçünü ülke vatandaşları Almanya'da kendi buldukları işte çalışabilmek için oradaki şartları sağlamak zorundadır. Bunun yanı sıra bulunan işin de Almanya kriterlerine uygun olması gerekmektedir.

Almanya’da Çalışma İzni Nasıl Alınır?

En az 2 yıllık bir üniversite bitirdiyseniz ya da en az 2 yıl nitelikli meslek eğitimini tamamladıysanız kalifiye eleman olarak ulusal vizeye başvuruda bulunabilirsiniz. Burada bakılan koşul, kazandığınız belgenin Almanya'da denkliğinin bulunmasıdır. Eğer nitelikli iş gücü olarak bir şirketten teklif aldıysanız Mavi Kart başvurusunda bulunabilirsiniz.

Almanya’da Çalışma Vizesi Almak İçin Gereken Belgeler

  • Almanca olarak doldurulan ve başvuru sahibi tarafından imzalanacak olan 2 adet başvuru formu
  • Başvuru sahibinin ıslak imzasıyla imzalanmış açıklama yazısı
  • Pasaport
  • Vesikalık fotoğraf
  • Mesleki gelişimi kanıtlayan belgeler
  • Mezun olduğunuz bölümün diploması
  • Diplomanın eş değer kategorisinde yer aldığını gösterir belge
  • İş teklifi aldığınızı ispatlayan belgeler (işverenin adı, adresi, posta kodu, iş ilanı ve görev tanımı, çalışma biçimi, yıllık brüt maaş)
  • Sağlık sigortası
  • Sicil kaydı
  • Evli olanlar için evlilik cüzdanı fotokopisi
  • Çocuğu olanlar için çocukların kimlik bilgileri
  • İkametgâh belgesi

Almanya Çalışma Vizesi İçin Dil Şartı 

Çalışma vizesi alabilmek için A1 seviyesinde Almanca bilmek gerekmektedir. Bunun için belirtilen kurslardan A1 Almanca Sertifikası almak yeterlidir.

Geçerli sayılan sertifikalar;

  • Goethe Institut
  • Dil Testleri Birliği (ALTE)
  • TestDAF-Institut;
  • Österreichisches Sprachendiplom (ÖSD),
  • DSH
  • Deutsches Sprachdiplom der KMK (DSD-1, DSD-II),
  • Telc BmbH,
  • Alman lise mezunu diploma (Abitur)

Mavi Kart Nedir?

Mavi kart; Avrupa Birliği dışındaki nitelikli elemanların Avrupa Birliği üyesi olan ülkelerde çalışmasına imkân sağlayan bir karttır. Maksimum 4 yıl süre ile verilmektedir. Bu kart sayesinde çalışma iznine sahip olunmaktadır.

Almanya için Mavi Kart uygulamasının şartlarını sıralayacak olursak;

  • Mavi kart başvurusu yapacak olan kişi üniversite mezunu olmalıdır. Bunun yanı sıra mezun olunan üniversitenin Almanya’daki öğrenim standartlarına denk olması gerekmektedir.
  • Başvuracak olan kişinin Almanya’daki bir firmadan iş teklifi almış olması ve bunu ispat etmesi gerekmektedir.
  • Kontratta belirtilen maaş miktarı, yıllık minimum maaş seviyesinin üzerinde olmalıdır.

Mavi Kart almak için Almanca bilme zorunluluğu bulunmamaktadır. Eğer B1 seviyesinde Almancaya sahipseniz normalde 33 ay sonunda verilen oturum izni, bu sayede 21 aya kadar düşmektedir.

Yapılan incelemelerin ardından eğer tüm bu şartlar sağlanıyor ise vizeyi rahatlıkla alabilirsiniz. İlk etapta 3 ay geçerliliği bulunan vize ile Almanya'ya giden kişiler en kısa zamanda oturma izni almak için mutlaka Yabancılar Dairesi'ne gidip başvuru yapmaları gerekmektedir.

Umarız sizler için yararlı bir yazı olmuştur. Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere! Eğer Almanya’ya işçi olarak gittiyseniz deneyimlerinizi bizlerle paylaşabilirsiniz. Hoşça kalın :)


almanyaya işçi olarak gitmekalmanya yeni göç yasasıalmanya çalışma vizesimavi kartTürkiye-Almanya İşgücü Anlaşması

Yurt Dışında İş Bulma Garantili 10 Yöntem

Kariyerinizin her aşamasında yurt dışından hayalinizdeki teklifi alabilmeniz için, denenmiş ve başarılı olmuş 10 yöntemin neler olduğunu bilmek ister misiniz? Experis’in anketine göre  Birleşik Krallık’taki her 4 firmadan 1’i, özellikle bilişim alanında, ülke dışındaki adaylarla ilgileniyor. Silikon Vadisi Bölgesel Çalışmalar Enstitüsü’nün hazırladığı rapora göre ise  Silikon Vadisi’ndeki bilişim, matematik, mühendislik ve mimarlık çalışanlarının yaklaşık yüzde 60’ı yurt dışı doğumlu. Uluslar arası ve kültürler arası kapsayıcılığın entegre olduğu  işe alım süreçleri global bir trend halini aldı bile. Bu trend bir yandan ülke içerisinde yurt dışı deneyimini zorunlu kılarken diğer yandan da yurt dışında iş bulmayı kolaylaştırıyor. 

Türkiye’deki Firmaların Bakış Açısı

Mercer Türkiye İnsan Kaynakları Danışmanlığı ve Araştırmaları Direktörü Işın Mengenli Türkiye’den yurt dışına giden expat sayısının son 10 yılda arttığını vurguluyor ve “Kariyer yolunda tepe pozisyonlara çıkmak isteyen çalışanlar bu yoldan geçmek zorunda.” diyerek bunu destekliyor.

Global 50 Türk Lider Anketine (2018) katılanların profili de bunu doğrular nitelikte. Üniversite eğitimini yurt dışında tamamlayan global liderlerin mezun oldukları okullar arasında Columbia, Princeton, Cornell, Harvard Business School, California Berkeley ile Almanya, Fransa, Avusturya ve İsviçre’deki okullar ilk sıralarda yer alıyor. Liderlerin yüzde 31’i 7-10 yıllık global deneyime sahip. Yüzde 28,6’sı 15 ve daha fazla süredir yurt dışında kariyerlerini sürdürüyor. Yüzde 19’u ise 5-7 yıldır yurt dışı kariyeri deneyimliyor.

Yurt Dışındaki Firmaların Bakış Açısı

McKinsey Global Institute raporunda, 2030 yılında global işgücünün 3.5 milyara çıkacağı öngörülüyor. Yetenek havuzlarını genişletmek isteyen firmalar global çalışanları istihdam etmede oldukça istekli. 

Linkedin’in hazırladığı 2015 Global Recruiting Trends raporundaysa firmaların organizasyonel öncelikleri incelendiğinde hem büyük hem küçük çaplı firmalarda hâlâ en önemli konunun kaynak bulmak olduğu göze çarpıyor. Ancak büyük firmalar işe alımlarda çeşitliliği artırma hedefleri noktasında farklılaşıyor. Bu firmalar özellikle, 0-3 yıl deneyime sahip genç profesyonelleri istihdam etmeyi hedefliyor.

Michael Page’in İngiltere, Kuzey Amerika ve Orta Doğu Yönetim Müdürü Oliver Watson’ın “Pek çok ülkede faaliyet gösteren global firmalar için; çalışan, firmaya ne kadar çok dil ve kültür tecrübesi getirirse firmanın global erişimini genişletmesine o kadar yardımcı olur.” sözleri de bu araştırmayı destekler nitelikte.

Çalışanların Bakış Açışı

2014 yılında Amerika’da yapılan bir araştırma uluslar arası tecrübeye sahip yeni mezunların yıllık ortalama maaşlarının 7.000 dolar daha fazla olduğunu ortaya çıkardı. Bu farkın nedeni işe alımcıların yüzde 80’inin yurt dışı tecrübesine sahip adayların farklılıklara saygı gösterme, belirsizlikle başa çıkma, iletişim becerileri ve adaptasyon konularında daha tecrübeli olduklarına dair ortak inancı. Fakat yabancı çalışan açısından tek fark ücret değil. Sosyal bilim çalışmaları gösteriyor ki uluslarası deneyimler yaratıcılığı zenginleştiriyor, gruplar arası ön yargıları azaltıyor ve kariyer başarısını destekliyor; dahası kişinin benliğine dair olan farkındalığını artırıyor.

Yurt Dışında İş Bulmak İçin 10 Sihirli İpucu

Türkiye’den yapılan başvurularda en önemli zorluk olarak çalışma vizesi öne çıkıyor. Ancak bu ve buna benzer tüm engelleri aşağıdaki yöntemler sayesinde adım adım aşabilir, firmaları size sponsor olmaya ikna edebilirsiniz. 

1. İdeal adayın siz olduğunuzu söylemeyin, gösterin

HR Dive’dan Tess Taylor yurt dışından işe alım yapılacak ideal adaylarda olması gerekenleri şöyle sıralıyor:

  • Zihinsel ve duygusal olarak stabil olmak, değişime istekli ve farklı kültürlere karşı hassas olmak.
  • Güçlü sosyal becerilere sahip ve farklı fikirlere saygılı olmak.
  • İyi bir espri anlayışına sahip olmak. 

Bu beklentiler aslında hemen hemen tüm firmaların ortak beklentileri. Bunların hepsi sizde olabilir. Ancak, görüşmeye davet edilebilmeniz için işe alımcının bunlara sahip olduğunuzu anlaması gerekior. Bunun için, sizin hakkınızda bir fikir sahibi olabileceği özgeçmişinizi, ön yazınızı ve sosyal medya profilinizi somut örneklerle bu doğrultuda düzenlemelisiniz.

2. Özgeçmişinizi ve ön yazınızı firmaya göre özelleştirin.

Özgeçmişinizi ve ön yazınızı hazırlarken en temelde dikkat etmeniz gereken iki kriter; başvuracağınız pozisyon için aranan özellikler ve firmanın sahip olduğu vizyon. Bu ikisini bir araya getirerek elinizdekileri yeniden yazmalısınız. 

İşe alımcılar, toplamda birkaç sayfa olan özgeçmişinizde ve ön yazınızda gramer ya da yazım hatası görmeyi hoş karşılamayacaktır. Bunun yanı sıra, daha sofistike kelimeler seçmeli ve aynı kelimeleri çok kez tekrarlamak yerine başvurunuza göre anahtar kelimeler kullanmalısınız. Çünkü iş verenlerin yüzde 40’ı ATS (Applicant Tracking System) denen ve iş ilanındaki anahtar kelimelerle sizin özgeçmişinizi eşleştiren bir yazılım kullanıyorlar ve özgeçmişlerin yüzde 75’i hiçbir zaman gerçek bir insan tarafından görülmüyor.

Eğer daha önce hiç bu şekilde bir özgeçmiş ve ön yazı hazırlamadıysanız ya da kontrol ettirmediyseniz profesyonel bir destek almanızı öneririm. Çünkü, görüşmeye davet edilebilmeniz için elinizdeki en sağlam araçlar bunlar olacak. 

3. Bağlantılarınızı harekete geçirin.

Yapılan yeni bir araştırma pozisyonların yüzde 85’inin bağlantılar yoluyla kapandığını gösteriyor. Fakat şunu anlamak gerekiyor: Bağlantı kurmak çok insanla tanışmak anlamına gelmez. Bağlantı kurmak, çok iyi bağlantıları olan ve sizi çok iyi bağlantıları olan diğer kişilere referans göstermeye istekli kişilerle tanışık olmak demektir.

Şu an firmaların yüzde 63’ü Çalışan Referans Sistemi kullanıyor. İşe alımcılar bu sistem üzerinden gelen başvurular sayesinde işe alım süresini yüzde 50 oranında azaltıyor. Ayrıca, çalışmalar referans sistemi üzerinden işe alınan adayların istifa etme oranının yüzde 23 daha az olduğunu gösteriyor (“4 Reasons Why an Employee Referral Program May be Your Best Recruiting Tool”). Bu sebeplerle firmalar çalışanlarını bu sistemi kullanmaları için teşvik ediyor hatta ödüllendirmeye bile gidiyor. Tüm bunlardan ötürü, eğer özgeçmişiniz referans yoluyla firmaya ulaşırsa dikkat çekme ihtimaliniz çok daha yüksek.

Şu an dünya üzerindeki işlerin yüzde 77’si Linkedin üzerinden ilan ediliyor. İş başvurusu yaptıktan sonra işe alımcıya mesaj göndererek başvurunuz hakkında kısaca bilgi vermek de sizin başvurunuzu daha görünür kılacaktır.

4. Firmaların Global Yeni Mezun Programlarına katılın.

Pek çok global firma, çalışanlarını lider olarak yetiştirmek ve onlara daha geniş bir bakış açısı sunmak için birkaç yıllık yeni mezun programları oluşturmuş durumda. Bu program dahilinde çalışanlar, çalışmanın bir kısmını Türkiye’de bir kısmını firmanın başka bir ülkedeki ofisinde tamamlıyorlar. Şu an Daikin’in Belçika ofisinde Ürün Sorumlusu olarak çalışmakta olan Ömer Adışen kariyer yolculuğuna bu tür bir programla başlamış:

“Daikin Türkiye, Daikin Avrupa genel merkezine gönderip yetiştirmek üzere management trainee programı başlatmıştı. 4 ay süren sürecin son aşamasında Daikin Avrupa, Daikin Türkiye ve bazı diğer şirketlerin üst düzey yöneticilerinin oluşturduğu jüri karşısında sunum ve mülakattan sonra yurt dışına gönderilecek 2 kişiden biri olarak seçildim.”

Adışen, programı tamamladıktan sonra da oradaki pozisyonları değerlendirmiş ve Belçika’da çalışmaya devam etmiş. 

5. İngilizceniz akıcı olmazsa olmaz.

Adışen  “Çok iyi derecede İngilizce olmazsa olmaz, çoğu zaman yerel dili bilmek işe alınmanızda avantaj sağlayabilir, bazen de bu zorunlu olabilir. Brüksel’de 2 resmi dil konuşulduğu için, AB kurumları ile çalışan şirketler veya Avrupa genel merkezi olan şirketler dışında, İngilizce’nin yanında Fransızca ve Felemenkçe’den en az birini bilmeden işe girebilmek çok zor.” diyor. 

“Programın ilk etabında Belçika’nın küçük bir şehri olan Ostend’deki fabrikada çalışırken Felemenkçe bilmediğim için biraz sıkıntı çektiğimi söyleyebilirim. Çünkü çalışanların yüzde 90’ı yerel halktandı. Şu an Brüksel ofisinde 30’dan fazla milletten insanın çalıştığı bir ortamda bulunduğumdan problem yaşamıyorum. Farklı kültürlerden insanlarla çalışmak eğlenceli ve ufuk açıcı.”

Eğer farklı diller biliyorsanız iş arayışınızı bu diller üzerinden özelleştirerek yaparak şansınızı artırabilirsiniz. Linkedin’e alternatif olarak https://www.toplanguagejobs.co.uk/  özellikle farklı diller arayışında olan firmaların ilanlarının yayınlandığı bir web sitesi. Buradan arama tercihleri oluşturup uygun ilanlar çıktığında mail üzerinden bildirim alabilirsiniz.

6. Yurt dışında eğitim alın.

QS Global Employer Survey Report’a göre, dünyada her 10 işverenden 6’sı uluslarası öğrencilik deneyimine ekstra önem veriyor ve yüzde 80’i özellikle yurt dışında okumuş olan aday aradıklarını söylüyor.

H&M’in İsveç ofisinde Proje Kontrolörü olarak çalışan Fahri Burak Aydın öğrenciyken Uppsala Üniversitesi’nde Erasmus programına katılmış. Lisanstan sonra ise Uppsala Üniversitesi’nde İş ve Yönetim yüksek lisansına kabul almış. “Mezun olduktan sonra iş bulmak için yüksek lisans yeterli oldu.” diyor. “Okul bittikten hemen sonra iş buldum. Fakat iş aramaya okul bitmeden önce başladım. 4 ay boyunca belki 100 şirkete başvurdum.”  

Google’ın New York ofisinde Kıdemli Yazılım Mühendisi olarak çalışmakta olan Alper Güngörmüşler, Trinity College’da Bilgisayar Bilimi üzerine yüksek lisans yapmış. Tezini yazarken danışmanı aracılığıyla küçük bir start-up firmasında çalışmaya başlamış. Güngörmüşler “Bu işte çalışmamı sağlayan, yüksek lisans sayesinde hak kazandığım bir yıllık ekstra vize oldu.” diyor. Kısa bir süre sonra Google bu start-up firmasını satın almış ve o da Amerika ofisinde çalışmak üzere Google’da işe alınmış. 

“İş bulmanın en sıkıntılı kısmı çalışma vizesi mevzusu. Transfer vizesi alana kadar 1 yıl İrlanda’daki Google ofisinden çalışmaya devam ettim.” diyor.

7. Nokta atışı: Niş alanlarda uzmanlaşın.

Güngörmüşler, 3D ses üzerine çalışıyor ve firmaların vize ve çalışma izni konusunda sponsor olmaları için adaylara niş bir alanda uzmanlaşmayı öneriyor:

“Google’da işe alınmamda yeterince niş bir markette olmamın etkisi olmuş olabilir. 3D ses yapan sayılı yer vardı o zamanlar, hâlâ öyle. Spesifik skillset olduğu için çok fazla ilgilenen kişi de yok bu alanla. Klasik işlerle uğraşanların hepsi özellikle başlangıçta aynı oluyor. Öyle olunca, yurt dışından bir firmanın seni getirmesi için özel bir nedeni olmuyor.”

Groupon’un İrlanda ofisinde Veri Analisti olarak çalışan Eda Emeklioğlu adaylara benzer bir tavsiyede bulunuyor: “Birkaç farklı sektörde iş deneyimindense tek bir şey üzerinde uzmanlaşın. Hatta mümkün olduğunca niş bir alan seçin. İnternet sektöründe veri analizi, ilaç sektöründe pazarlama gibi.” 

“İrlanda’da yaşayan birini değil de beni tercih etmelerini başvurduğum alanla ilgili olan deneyimime ve yüksek lisansıma bağlıyorum. Başvurduğunuz ülkede kolay bulamadıkları bir yeteneğin olmalı. Örneğin Türkçe isteyen ilanlar yurt dışında niş bir alana giriyor. Adaylara Türkçe bilgilerini kullanacakları, Türk pazarında çalışılan işlere başvurmalarını tavsiye ediyorum.”diye ekliyor. 

8. Reddedilmeye alışın.

Mümkün olduğunca çok ilana başvuru yapmanız gerekeceği için çok sayıda “We regret to inform you that…” ile başlayan mail alacaksınız. Bu moralinizi bozmasın çünkü kesinlikle yetersiz olduğunuz anlamına gelmez. Belki o pozisyon için o ülkede yaşayan ya da şirket içinden birini düşünüyorlardır. Emeklioğlu “Mezun olduğumdan beri düzenli olarak yurt dışı iş imkânlarına bakıyordum fakat ilk birkaç sene başarılı olamadım çünkü yeni mezun olarak beni almaları için yeterince ikna edici olamıyordum.” diyor. “Benzer sektörde 3-4 senelik deneyim ve yine aynı alanda yüksek lisanstan sonra buldum. Başlardaki reddedilmeler can sıkıcı olabiliyor ancak onlar da mülakat deneyimi sağladı.” 

Groupon’dan önce Almanya’dan da bir teklif almış ve teklifi kabul etmesine rağmen firma çalışma izni çıkarmayı başaramadığı için iptal olmuş. Sabırlı olmak ve motivasyonunuzu yitirmemek bu süreçte çok önemli. Emeklioğlu adaylara şunu tavsiye ediyor: “İlanlara başvurmaktan ve mülakatlardan korkmayın. Birçok insan yetersizim diye başvurmuyor, çok seçici oluyorlar. O ilana başvuran insanların çoğunun yetenekleri sizden eksik olabilir, mümkün oldukça çok başvuru yapmaktan çekinirseniz iş bulamazsınız, bırakın onlar sizi elesin, siz kendinizi elemeyin.” 

9. Global firmalarda çalışın.

PwC’nin “Global Mobility 2020” raporuna göre, yıllık uluslarası görevlendirmeler 2020’ye dek yüzde 50 artacak. Son 10 yıldaysa yüzde 25 artmış durumda.

SONY firmasının EMEA Ücret ve Ödüllendirme Müdürü olarak eş zamanlı İsveç ve İspanya ofislerinde çalışan Hakan Şahin, Türkiye ofisinden 2015’te transfer olmuş. Transfer olmayı düşünenler için öncelikle global bir firmada ve mümkünse direkt yöneticilerinin yabancı olduğu bir organizasyonda çalışmalarını öneriyor ve “Sonrası network.” diyor: 

“Daha önce Kanada’da Exchange programına katılmıştım. Türkiye’deki aşırı stresli iş hayatı ve İstanbul trafiği zamanla tekrar yurt dışını düşünmeye yönlendirdi. Karar verdikten sonra tavsiyelere uyup global bir firmada iş aramaya başladım ve Sony İstanbul ofisinde iş buldum. Herkesin dediği şey aslında çok doğru, yurt dışında çalışmak istiyorsanız en kısa yol aynı şirket içinde yurt dışına transfer.”

Transfer için beklemeniz gerekebilir. Bu süreçte uygun pozisyonun açılmasını beklemek yetmiyor. İletişim ağınızı genişletmeli, yurt dışı süreçlerinde de aktif rol oynamalı ve görünür olmalısınız. Şahin, yaklaşık 2,5 yılın sonunda transfer olmuş:“ Benim pozisyonumun neredeyse aynısı yurt dışında açıldı. Transfer olurken aynı zamanda yurt dışında bir ekip de kurdum. Bu sebeple henüz çalışma iznim tam çıkmamışken bile İspanya’ya gidip ekip için adayları mülakata aldım.”

Şahin, transfer konusunda yaşadığı zorluklardan bahsederken, en zor olanın eşyaları taşıma konusundaki bürokratik işlemler olduğunu söylüyor. Ayrıca İspanyolca bilmemekten kaynaklı vergi dairesinde vücut dili ile bazı doküman işlerini halletmesi gerekmiş.  

10. Mülakata çok iyi hazırlanın.

Adışen “Türk vatandaşı olarak yurt dışında çalışmak için çalışma izini almamız gerektiğinden CV’nizin ve mülakat performansınızın üst düzey olması gerekiyor ki sizi işe almak isteyen şirket çalışma izni sürecini göze alıp sizi diğer adayların arasından seçsin.” diyor. 

Mülakat teklifi aldığınızda öncelikle yapmanız gereken şirket kültürüne dair sosyal medya üzerinden iyi bir araştırma yapmanız ve buna hazırlıklı olmanız.

Call to Carrer’ın kurucusu ve kariyer koçu Cherly Palmer, asıl mülakattan önce arkadaşınızla pratik yapmanızı ve bunu kayda almanızı öneriyor (“7 Tips To Nail A Skype Interview” son güncelleme 9 Nisan, 2013). Ben bu mülakat simülasyonunu bir kariyer danışmanı ya da İK profesyoneliyle yapmanızı öneriyorum, en azından bir kez. 

Teknik aksaklık yaşamamak için ekipmanlarınızı birkaç saat önceden kontrol edin ve görüşme esnasında bir sorun olursa bunu hemen belirtin. Özgeçmişiniz, sormak ve söylemek istedikleriniz önünüzde açık olsun. Tabii olduğu gibi kağıttan okumayın.

Arka planınızın sade olmasına dikkat edin. Giyim konusundaysa tıpkı yüz yüze bir mülakata hazırlanır gibi hazırlanın. 

Mülakat sonrası 24 saat içinde işe alımcıya kendinizi hatırlatmak için mail atın ve görüşmede söz ettiği hangi noktalarda kendinizi pozisyona uygun gördüğünüzü yazın ve teşekkür edin.

BONUS: Yurt Dışından Gelen Bir Teklifi Kabul Etmeden Önce İşverene Sormanız Gerekenler:

  1. Maaş beklentiniz sorulduğunda öncelikle yaşam giderlerini gösteren bir tablo isteyin.
  2. Brüt maaş üzerinden teklif alıyorsanız vergi oranını sorun.
  3. Taşınma yan hakkı olup olmadığını sorun. Yoksa bu süreçte destek rica edin.
  4. Çalışma vizesi sponsorluğu konusunda bilmeniz gerekenlerin neler olduğunu sorun.
  5. Sağlık sigortanızın kapsamını ve ne zaman aktif olacağını öğrenin.

Hayatınızın bir noktasında yurt dışı tecrübesi edinip geri dönmek istiyorsanız bu tavsiyerin işinize yarayacağına inanıyorum. İyi Şanslar!

Yurtdışına nasıl gidilir? sorusu en çok aldığımız sorulardan biri! Yurtdışına çıkmak isteyen kişilerin sayısı her yıl artıyor ama buna karşın yurtdışına çıkış fırsatlarının sayısı ve alımları da düşmekte! Özellikle tüm dünyada yükselmeye başlayan yabancı karşıtlığı, sert göçmenlik politikaları ve son dönemde ortaya çıkan pandemi ile birlikte bir çok ülke sınırlarını geçici veya kalıcı olarak yabancı kişilere kapattılar. Bu yazımızda yurtdışına nasıl çıkılır, hangi yollar denenebilir, yurtdışında kalıcı olarak yerleşme nasıl sağlanabilir, bu sorulara cevap arayacağız.

Erasmus+ Programları

Yurtdışına nasıl gidilir? sorusuna en önce gelen cevaplardan biri Erasmus programları! Erasmus+ programlarını üniversitede okuyorsanız mutlaka duymuşsunuzdur, birçok üniversite anlaşmalı olduğu üniversitelerle öğrenci değişim programı gerçekleştiriyorlar. Özellikle üniversite hayatınızın 2. ve 3. yılında Erasmus fırsatlarından yararlanabilirsiniz. Erasmus+ programı sadece üniversite öğrencilerine değil 18-30 yaş arası katılımcılara da açık. Özellikle Erasmus+ Eğitim kursları ve European Solidarity Corps ( Avrupa Dayanışma Programı) birçok gencin hayallerini süslüyor. Üniversite dışı bireysel başvuruya açık bu programların başvuru şartları için aşağıdaki linklerden bilgi alabilirsiniz. Erasmus+ programında önemli olan nokta sosyal sorumluluk projelerine katılımınız, daha önce gerçekleştirdiğiniz gönüllü faaliyetler ve İngilizce bilginiz. İngilizce dil belgesi şart olmasa da İngilizce dil yeterliliğinizi gösteren bir belgeyle başvurmanız şansınızı çok arttıracaktır. Peki Erasmus+ programı sonrası yurtdışında kalabilir miyim? Resmi cevap: Hayır! Ama şansınızı zorlarsanız ilerisi için kendinize fırsat oluşturabilirsiniz. Erasmus fırsatları ile yurtdışına çıktığınızda gittiğiniz ülkede network edinerek Erasmus sonrası kendinize staj veya iş fırsatı yaratabilirsiniz. Tavsiyem; gittiğiniz ülkede kaliteli bir network kurarak az ama kaliteli bir akademik-iş çevresi edinmeniz ve ülkeye döndüğünüzde bu ilişkileri devam ettirmeniz.

European Solidarity Corps Nedir?

Erasmus+ Staj Nedir? Başvuru Şartları Nelerdir?

Salto Youth Programları Eğitim Başvuru Formu Doldurma İşlemleri

Work and Travel

Yurtdışına nasıl gidilir? sorusunun bir diğer cevabı da Work and Travel! Amerika Dışişleri Bakanlığının tarafından yürütülen; A.B.D. haricinde bir ülkeden üniversite okuyan öğrencilerin, Amerika’da geçici işlerle ve seyahat imkanları ile; kültür ve fikirlerini Amerika’lı insanlarla paylaşabildiği bir değişim programıdır. Çevrenizde mutlaka Work and Travel programına katılmış birileri vardır, gerçekten yaygın bir program. Google aramasına Work and Travel yazınca başvuru şartları ve aracı şirketlerin listesi zaten önünüze geliyor, bu konulara çok girmeyeceğim. Peki Work and Travel sonrası Amerika’da kalabilir miyim? Resmi cevap: Hayır! Work and Travel hizmet süreniz bittiğinde Amerika’dan mutlaka çıkış yaparak ülkenize dönmelisiniz. Dönüş tarihi yaklaşınca izini kaybettirip kaçak bir şekilde kalmaya çalışanlar var mı? Evet ama bu pek sürdürülebilir bir durum değil. Eğer hayatta kaybedecek pek bir şeyiniz kalmadıysa bu durum kulağa hoş gelebilir ama sağlık ve güvenlik açısından büyük riskler barındırıyor. Work and Travel yaparken çalıştığınız kurumla iyi ilişkiler geliştirmeniz, uslu bir çocuk olmanız :) ve iyi bir referans sağlamanız daha sonra yapacağınız vize ve yerleşim başvuruları için lehinize delil olarak kullanılacaktır :)

WorkAway

Workaway, üyelerin aile yanında konaklama ve kültürel değişim düzenlemeleri için birbirleriyle iletişim kurmalarını sağlayan uluslararası bir konaklama hizmetidir. Bu hizmette hostelden tutunda at bakıcılığına kadar bir çok gönüllü iş mevcuttur. Workaway’de bulunan ev sahipleri, gönüllülerle önceden konuşarak ne kadar kalacakları konusunda anlaşır ve konaklama ve yemeği kalacakları süre boyunca katkı sağlamaları beklenir. Hatta bazen gideceğiniz yerlerde para bile kazanabilirsiniz.

Eğer yurtdışına bir geziye çıktıysanız ve bu gezinizi daha ucuz bir şekilde tamamlamak istiyorsanız. Workaway size uygun bir seçenek olacaktır. Hatta sadece daha ucuz yolla gezmek için değil, gideceğiniz ülkede yerli gibi yaşayıp, kültürlerini daha yakından tanımanız için çok güzel bir fırsat sunmaktadır.

Workaway’e kendi sitesinden kayıt olabilirsiniz. Yalnız bu siteye kaydolmak için, tek kişi yıllık 36 euro ( aylık 3 euro ) , çift kişi için ise, 48 euro ( kişi başı aylık 2 euro) bir ücreti vardır.

https://www.workaway.info/

Workaway benzeri sitelerden de bu tür işler bulabilirsiniz;

https://www.helpx.net/ : HelpX, organik çiftliklerin ve  tarlaların, gönüllüleri kısa süreli olarak yemek ve konaklama karşılığında kalmaya davet eden çevrimiçi bir platformdur. https://www.trustedhousesitters.com/: Trusted Housesitters, dünyanın her yerinden ev bakıcılarına ve evcil hayvan bakıcılarına ihtiyaç duyan ev sahiplerini bulabileceğiniz ve karşılığında ücretsiz konaklama alabileceğiniz bir web sitesidir.
http://wwoof.net/ : WWOOF, gönüllüleri güven ve parasal olmayan değişime dayalı kültürel ve eğitsel deneyimleri teşvik etmek için organik çiftçiler ve yetiştiricilerle birleştirir. Bir gönüllü olarak, günlük işlerde yardımcı olarak ev sahibinizin yanında yaşıyorsunuz. Ev sahibi bir çiftlik olarak, toprakla bağlantı kurmak ve organik hareketi desteklemek isteyen ziyaretçileri almak için evinizi açabilirsiniz.
https://globalworkandtravel.com/  Bazıları tatilinizi çalışarak geçirdiğinizi söyleyebilir, ama gerçek şu ki tatil karşılığında çalışacaksınız. Global Work & Travel Co, size yaşamı değiştiren bir deneyim yaşamak için çok çeşitli imkanlar sunuyor.

Çalışırken Dünyayı Gezmenizi Sağlayacak En İyi 38 İş

Au Pair

Au Pair; kelime anlamı ile anne yardımcılığıdır. Bir uluslararası kültürel değişim programıdır. Au Pair programında amaç; gençlerin farklı ülkelerdeki bir aile yanında kalarak, o ülkenin dilini ve kültürünü öğrenmesidir.

Au Pair olmak için aranan nitelikler; 18 yaşından küçük, 30 yaşından büyük olmamak, gideceğiniz ülkenin diline biraz da olsa hakim olmak, sağlıklı olmak, genellikle sigara kullanmıyor olmak ve bazen ise çocuk bakmakla ilgili deneyimleriniz olması gerekiyor.

Au Pair programında Avusturya, Avusturalya, İngiltere, Finlandiya, Belçika, Kanada, Çin, Danimarka, Fransa, İrlanda, Almanya, İzlanda, Hollanda gibi ülke seçenekleri mevcut. Fakat oturum izni almak için gerekli anlaşmayı sağlayıp sağlamadığını bu ülkelerdeki program düzenlemelerine bakarak öğrenebilirsiniz.

Au Pair’e kaybolmak için aupair.com üzerinden siteye kayıt olmalı, Au Pair profili oluşturmalı, ev sahibi aile bulmalı, onlarla tanışmalı ve anlaşma imzalamasınız.

Aupair bulma konusunda size yardımcı olabilecek linkler;

https://www.aupair.com/en/p-au-pair.php
https://www.greataupairusa.com/
https://www.greataupair.com/
https://www.findaupair.com/

AIESEC-Küresel Gönüllülük-

AIESEC- Global Volunteering ( Küresel Gönüllülük) 6-8 hafta süren projelere katılım göstererek, kişisel gelişimine katkıda sağlayacağın, farklı kültürleri tanıyacağın ve konfor alanının dışına çıkacağın bir programdır.

Bu projelere başvurmak için ilk yapman gereken; Aiesec’in sitesinden başvuru formunu tamamlayarak kaydını bırakmak. Sonrasında ise “AIESEC Opportunities Portal”a yönlendirileceksin.
AIESEC Opportunities Portal’a kayıt olduktan sonra, profilini tamamlayıp, tüm staj imkanlarını ve Sosyal Sorumluluk Projeleri için “Volunteering Experiences” kısmını seçerek gönüllülük projelerini görebilirsin.

Tüm bunları yaptıktan sonra, deneyimlerine ve yeteneklerine uygun staj ve projeleri bulmak için filtreleme seçeneği ile istediğin tarih aralığını girerek sana uygun projelere bakabilirsin. Aynı anda en fazla 15 projeye başvuru yapabilirsin.

Başvurduğun projeler için sorulacak sorulara yönelik videonu hazırlayabilirsin. Online gerçekleştirecek mülakatlarda kendini ve tecrübelerini iyi bir şekilde ifade etmen gerekiyor.

Bir projeye kabul aldıktan sonra, artık eşleşme ücreti olan 550 TL’yi yatırıp, davet mektubun ile vizeye başvurup, uçak biletini alabilirsin.

Konaklama seçenekleri projeden projeye değişkenlik göstermektedir. Aile yanı, yurt veya AIESEC tarafından projeniz süresince tahsis edilen bir evde, proje arkadaşlarınızla veya yalnız olarak kalabilirsiniz.

https://aiesec.org.tr/global-volunteer/#gvbasvuru

Green Card Başvurusu ile Amerika’ya Yerleşmek

Green Card, sizin Amerika’ya göçmen olarak gitmenizi sağlar. Başvurunuz sonucu, kabul edilirseniz gerekli vize işlemleri başlar ve Amerika’da kendinize yeni bir hayat kurarsınız.

Green Card hakkında bilinmesi gereken en önemli şeyleri size sıralayacağım.

  • Green Card başvurusu yapmak tamamen ÜCRETSİZDİR.
  • Kişilerde aranan tek şart en az lise mezunu olmasıdır.
  • Aracı firmalar sizin zaten kolaylıkla yapabileceğiniz başvuru süreci dışında bir işlevleri yoktur.
  • Green Card kazandınız diyip sizi arayan firmalara kesinlikle güvenmeyin.
  • Başvurular SADECE www.dvlottery.state.gov adresinden yapılır.
  • Başvuru sonuçları tekrar, SADECE www.dvlottery.state.gov adresinden görülebilir.
  • Green Card başvurusu yaptınız zaman 2 yıl sonrası için katılım hakkı kazanıyorsunuz.
  • Başvurular her yıl ekim-kasım ayları civarında açılır.

Green Card çekilişi tamamen kura usulüne göre yapılır. Yani size avantaj sağlayacak bir şey bulunmamaktadır. Başvuru sonrasında size verilecek olan başvuru numaranızı kaybetmemeniz tavsiye edilir.

Her sene düzenlenen DV programından, basit ama katı bazı kurallarla sınırlandırılmış yeterlilik şartlarına uyan kişiler yararlanabilmektedir.  DV programını kazananlar, bilgisayar tarafından rastgele yapılan bir çekiliş neticesinde belirlenmektedir. Vizeler, altı coğrafi bölge arasında paylaştırılır ve bu bölgelerde bulunan hiçbir ülke, ilgili sene içinde verilecek olan vizelerin toplamının yüzde yedisini aşamaz.

Amerika’ya göçmen olarak giderek yerleşmeyi düşünüyorsanız mutlaka başvurmalısınız!

Almanya Mavi Kart Başvurusu

Mavi Kart AB/AEA ülke vatandaşı olmayan nitelikli insanlar için çalışma ve oturma izni programıdır. Avrupa Birliği Mavi kart kapsayıcı sosyal ve ekonomik imkânlarla beraber Avrupa’da süresiz ikamet imkânı sağlar. Avrupa Birliği dışında kalan yüksek eğitimli ve nitelikli insanları Avrupa’ya çekmek için dizayn edilmiştir. Birleşik Krallık, İrlanda ve Danimarka hariç tüm AB ülkeleri Mavi Kart programı dâhilindedir. Almanya Mavi Kart almak için Almanca dil şartı yoktur. Almanca dilini bilenler için 21 ay olan kalıcı oturma süresi Almanca bilmeyenler için 33 ay aylık süreyi kapsamaktadır. Mavi Kart’ın sağladığı imkânlardan bazıları şunlardır:

  • Yıllık minimum 50.000 Euro brüt maaş geliri
  • Sosyo-ekonomik haklar
  • Kalıcı ikamet imkânı
  • Almanya Vatandaşları ile seçme ve seçilme hakkı dışında eşit haklar
  • Aynı anda tüm aile bireylerine oturma izni alabilme imkanı

Yüksek eğitimli insanları hedef alan ve onlar için Avrupa’ya yerleşmeyi kolaylaştıran özelliklere sahip olan Mavi Kart 2012 yılından bu yana yürürlüktedir. Almanya Mavi kart sunduğu imkânlarla bireylere özel haklar vermektedir. Bu haklar:

  • 33 ay boyunca yüksek nitelikli işte sigortalı şekilde çalıştıktan sonra daimi oturma izni alabilirler. Eğer birey Almanca dil yeterliliğini B1 seviyesinde olduğunu kanıtlarsa 33 aylık süre 21 aya inmektedir.
  • 18 ay boyunca yüksek nitelikli bir işte çalışmak koşuluyla başka bir AB ülkesine giriş yapabilir ve bir aylık süreç sonrasında o ülkede Mavi kart başvurusunda bulunabilirler.
  • Aile bireylerini de kapsayan Mavi Kart, eşler için de dil şartı aranmaksızın çalışma izni sağlamaktadır.

12 ay boyunca Almanya oturma izni iptal olmadan başka bir AB ülkesinde bulunabilirler. Bu hak diğer aile bireyleri için de geçerlidir.