n harfi ile imza / Gökhan Şeker | Signature Designer (@imzatasarimi) | Instagram

N Harfi Ile Imza

n harfi ile imza

ЯЗЫКОЗНАНИЕ №2 (10) Филология / Philology Научное обозрение Саяно-Алтая № 2(10) 1 НАУЧНОЕ ОБОЗРЕНИЕ САЯНО-АЛТАЯ Рецензируемый Научный журнал Номер 2(10), Серия: Филология Выпуск 2 РЕДАКЦИОННАЯ КОЛЛЕГИЯ: Главный редактор д-р ист. наук Тугужекова В. Н. РЕДАКЦИОННЫЙ СОВЕТ: Зам. главного редактора канд. филол. наук Чебочакова И. М. Смолина И. Г. (председатель) (Абакан) канд. юр. наук (Абакан) Ответственный секретарь Анжиганова Л. В. канд. ист. наук Данькина Н. А. д-р филос. наук (Абакан) (Абакан) Базаров Б. В. доцент кафедры современных тюркских член-корр. РАН (Улан-Удэ) диалектов и литературы Йылмаз Г. К. Бичелдей К. А. (Турция, Анкара) д-р филол. наук (Кызыл) Екеева Н. М. УЧРЕДИТЕЛИ: канд. ист. наук (Горно-Алтайск) Министерство образования и науки Салата Г. А. Республики Хакасия канд. пед. наук (Абакан) ГБНИУ РХ «Хакасский Худяков Ю. С. научно-исследовательский институт языка, д-р ист. наук (Новосибирск) литературы и истории» (ГБНИУ РХ «ХакНИИЯЛИ») АДРЕС РЕДАКЦИИ: , г. Абакан, ул. Щетинкина, 23, НАШ АДРЕС В ИНТЕРНЕТЕ: ГБНИУ РХ «ХакНИИЯЛИ». seafoodplus.info Телефон: 8 () e-mail: [email protected] Зав. редакцией: © Министерство образования и науки Данькина Надежда Анатольевна Республики Хакасия, © ГБНИУ РХ «ХакНИИЯЛИ», ISSN Журнал зарегистрирован в ФС по надзору в сфере связи, информационных технологий и массовых коммуникаций Свидетельство о регистрации СМИ ПИ № ФС 77 – Подписной индекс в каталоге агентства «Роспечать» СОДЕРЖАНИЕ Боргоякова Т. Н. Глагольное аналитическое сказуемое с формантом =п тур= в хакасском языке 2 Белоглазов П. Е. Односложные корни-основы в хакасском языке 6 Гюзел С. Переводческая деятельность в процессе формирования современного чувашского письменного языка 11 Жумакунова Г. Кыргызо-монгольские лексические паралелли в эпосе «Манас» по отношению к их общности и заимствованности 20 Йылмаз Г. К. Классификация тюркских языков Сибири согласно уровням угрозы их исчезновения 25 Каскаракова З. Е. Родовидовые разновидности фитонимов в хакасском языке 31 Кызласов А. С. О влиянии заимствованной лексики русского языка на разговорный язык хакасов (по диалектным материалам) 34 Тугужекова Т. Н. Морфологические особенности прилагательного хызыл в хакасском языке 37 Сунчугашев Р. Д. Об итогах качинской лингвистической экспедиции ХакНИИЯЛИ 41 Чебочакова И. М. О тюркских заимствованиях в русском языке: на примере некоторых групп лексики 46 Чертыкова М. Д. Вариантные отношения глаголов психической деятельности в хакасском языке: функциональная эквивалентность 53 Эрдем М. Желательное наклонение в туркменском языке 57 ПЕРСОНАЛИИ Кызласов А. С. Петр Егорович Белоглазов – исследователь современного хакасского языка 64 Чебочакова И. М. Радион Дмитриевич Сунчугашев – исследователь хакасской топонимии 68 АННОТАЦИИ К СТАТЬЯМ (на английском языке) 72 СВЕДЕНИЯ ОБ АВТОРАХ 74 ИНФОРМАЦИЯ ДЛЯ АВТОРОВ ПРАВИЛА РЕЦЕНЗИРОВАНИЯ И ОФОРМЛЕНИЯ РУКОПИСИ 75 ЯЗЫКОЗНАНИЕ ПЕРЕВОДЧЕСКАЯ ДЕЯТЕЛЬНОСТЬ В ПРОЦЕССЕ ФОРМИРОВАНИЯ СОВРЕМЕННОГО ЧУВАШСКОГО ПИСЬМЕННОГО ЯЗЫКА С. Гюзел УДК Благодаря вкладу исследований в сфере перевода, которые были систематизированы во второй половине ХIX века, мы доказываем, что создание чувашского литературного языка связано с его собственными письменными работами в конце того же века. В данной статье исследуются и ин- терпретируются такие темы, как использование языка в переводах, диалектная база переводов, трудности, возникавшие в процессе перевода, их вклад в развитие чувашскогоязыка до года. Ключевые слова: чувашский язык, деятельность в сфере перевода на чувашский язык, алфавит, чувашский письменный язык, чувашская историческая лексикология 1. Giriş bizzat dâhil olduğu bir sürecin ürünü olan ilk Çu- Her medeniyet gelişip yükselmek için diğer vaşça çevirilerin büyük bir kısmının Hristiyan din medeniyetlerin birikimlerine gereksinim duyar. adamlarınca gerçekleştirilmesi ve çevirilere konu Bu söz konusu birikim üzerinde gelişen yeni me- olan malzemenin dinî içerik taşıyan metinlerden deniyet ise kendisinden sonra ortaya çıkacak ardı- oluşması dikkat çeken önemli bir ayrıntıdır. Bu du- lına kaynaklık eder. Bütün kültürlerden süzülmüş rum Çarlık yönetiminin uzun asırlar boyu denediği insanlık tecrübesinin ortak birikimi olarak tanım- ancak kayda değer bir başarı sağlayamadığı azınlık layabileceğimiz medeniyetin yaygınlaşması nok- halkların Hristiyanlaştırılması çalışmalarında geli- tasında ise çeviri faaliyetleri tarih boyunca önemli nen yeni bir aşamayı da ortaya koymaktadır. Çeviri bir görev üstlenmiştir. Antik Yunan medeniyetinin etkinliklerini üstlenen din adamları, temel anlamda oluşum sürecine Sümer, Mısır ve Fenike medeni- dinî bir bütünleştirme amacı taşımış olsalar da, ça- yetleri, yüzyıl İslam medeniyetinin ortaya çıkı- lışmaları birtakım farklı sonuçların ortaya çıkışına şına ise Yunan, Hint, Fars medeniyetleri yapılan çe- da zemin hazırlamıştır. viriler aracılığıyla kaynaklık etmişlerdir [1, s. 52]. Çalışmamız, yüzyılın ilk yarısından Avrupa’da yüzyıl ile birlikte milletlerin siya- Bolşevik İhtilaline kadarki zaman diliminde ger- sal ve kültürel birlikler hâlinde ortaya çıkmasının, çekleştirilen çeviri faaliyetleri üzerinde yoğunlaş- Orta Çağ boyunca bütün milletlerin ortak malı olan maktadır. Bu yazıda, söz konusu çeviri etkinlikle- Arap ve Latin edebiyatları yerine müstakil edebiyat rinin kimlerce gerçekleştirildiği, çeviriler sırasında dillerinin tesis edilmesi düşüncesini ortaya çıkardı- ne tür güçlüklerle karşılaşıldığı, çevirilerdeki dil ğını görüyoruz. Fransa, İngiltere, Almanya, Rusya kullanımı, çevirilerin Çuvaş yazı dilinin temellen- ve diğer Batı ülkelerinin kendi medeni uyanışlarını dirilmesi sürecinde hangi alanlara nasıl katkılar gerçekleştirmek için hararetli bir çeviri işine baş- sağladığı gibi konuların aydınlatılması amaçlan- lamaları da söz konusu fikrin bir yansımasıdır [2, maktadır. s. ]. Medeniyetin taşıyıcısı olan bu çevirilere 2) Çeviri Faaliyetlerine Genel Bir Bakış konu olan kaynak dil, Eski Yunan’dan yüzyıla Çuvaşçanın telif edebî ürünlere sahip, olgun bir kadar önce Yunanca sonra Latince iken, tarihî ve yazı dili hâline gelmesini hazırlayan gelişmeler, siyasi koşulların da etkisiyle yerini sırasıyla Fran- yüzyıldan yüzyıl başına uzanan bir süreçte ger- sızcaya ve İngilizceye bırakmıştır [3, s. 73]. Bu çekleşmiştir. İlgili zaman diliminde beliren çalışma nedenle yüzyıl Avrupası’nda çevirilerin büyük ve denemelerin tekâmülü noktasında ise, çeviri fa- oranda Fransızcadan yapılmasını, Tanzimat aydın- aliyetlerini üstlenen kişi ya da okulların/ekollerin larının da aynı yolu izlemesini olağan karşılamak katkıları son derece önemli olmuştur. gerekir [4, s. ; 2, s. ]. Çeviri etkinliklerine ait ilk tecrübeler övgü Yazımızı ilgilendiren yönüyle, Çuvaş Türkle- içerikli dizeler ile birtakım dinî metin parçalarının rinin medeni uyanışlarına büyük bir hız katan ilk çevirisinden oluşurken, sonraki yıllarda farklı ko- çevirileri Rusça üzerinden yapmaları da yine anılan nulara ilişkin metinlerin çevirileri de yapılır hâle tarihî ve siyasi koşullarla ilgilidir. Çarlık rejiminin gelmiştir. Söz konusu övgü dizelerinin büyük bir Научное обозрение Саяно-Алтая № 2(10) 11 ЯЗЫКОЗНАНИЕ kısmının beraberinde Rusça tercümelerinin de ve- zılı kültürüne ait çalışmaların tamamında adı bulu- rilmesi, bunların Çuvaşça bilmeyenler için düşü- nan Rojanskiy’in bu çalışması, Çuvaş Türklerinin nülmüş olması ihtimalini de doğurduğu için ilgili dillerinde basılan ilk kitap olması yönüyle oldukça metinlerin çeviri olup olmadıkları konusu tartışma- önem taşımaktadır. Yazarın ayrıca, aynı yıl çeviri- lıdır. Bu belirsizlik nedeniyle Oğuzhan Durmuş sini tamamladığı Otçe Naş [Rabbin Duası] metni Yüzyıl Çuvaşçasının Söz Varlığı adlı kitabında, bu ile yılları arasında Çulhula piskoposlu- metinleri “Övgü Sözleri ve Çeviri Metinler” başlığı ğunda eğitim gören öğrencilere Çuvaş Türkçesini altında değerlendirmiştir [5, s. 42]. Biz de söz ko- öğretmek amacıyla hazırladığı, Bakmeister’den nusu metinlere ihtiyat kaydı ile çeviri yayınlar ara- tercüme edilen cümle örneklerinden oluşan Su- sında yer verdiğimizi belirtmeliyiz. yüzyıldaki mahzam /Reçi dlya perevodu na çuvaşskiy yazık çevirilerin önemli bir kısmını oluşturan bu övgü [Çuvaşça Çeviriler İçin Sözler] adlı iki yayını daha sözleri muhtelif tarihlerde yazılmış altı adet metin bulunmaktadır [9, s. 68; 10, s. ]. Çulhula Çeviri parçasından oluşmaktadır. yılında yazılan altı Okulunun faaliyetleri yalnızca Y. Rojanskiy’in ça- dizelik ilk şiir parçasının yılında basılması- lışmaları ile sınırlı kalmamıştır. Grigoriy Rojanskiy nın ardından, sırasıyla , , , ve ve İvan Rusanovskiy gibi isimlerce gerçekleştirilen yıllarında beş adet övgü sözünün daha çeşitli bazı dua çevirilerini de söz konusu okulun faaliyet- kitapların içinde yayımlandığına tanık oluyoruz [6, leri arasında anmak gerekir. s. ]. Bu metinler hacim bakımından oldukça yüzyılın sonunda Çulhula’daki Çuvaş yer- kısa olsalar da, Çuvaşçanın yazı tarihi için büyük leşimlerinin Kazan ve Simbirsk’e bağlanmasının önem taşımaktadırlar. ardından Çulhula’daki piskoposluk için Çuvaşça yüzyıla ait çeviri etkinliklerinde dinî metin- önemini kaybetmiş, Çuvaşçaya ilişkin çeviri çalış- lere ilişkin yayınlara gelindiğinde ise birkaç ismin maları da yapılamaz duruma gelmiştir. Böylelikle öne çıktığını görüyoruz. Bunlardan ilki yı- ilk çevirilerin büyük bir kısmına imza atan Çulhu- lında Otçe Naş [Rabbin Duası] duasını Çuvaşçaya la Çeviri Okulu, dolayısıyla da Yermey Rojanskiy çevirtmiş ya da kaydettirmiş olan Gerhard Fried- faaliyetlerine son vermiş, Kazan, Çuvaşça çeviri rich Müller’dir. Araştırmacının II. Kamçatka Eks- etkinliklerinin yeni merkezi olmuştur. Çalışmala- pedisyonu sırasında gerçekleştirdiği düşünülen bu rında Çulhula Çeviri Okulu’nun geleneklerini sür- çalışma, ilerleyen yıllarda farklı isimlerce yeniden dürecek olan bu merkez için ise Kazan Akademisi neşredilecektir. mezunlarından oldukça zeki bir genç olan Petr Ta- G. Müller ile başlayan dinî metin çevirilerinin liyev görevlendirilmiştir [11, s. 79]. Çuvaş çocuk- sonraki yıllarda Çulhula Çeviri Okulunca sürdürül- larının I. Aleksandır için okudukları şiirin de ya- düğünü görüyoruz. Bünyesinde birçok önemli is- zarı olduğu düşünülen Taliyev, Pĩçĩkĩ Katehizis / min faaliyet gösterdiği bu okulun tesisine önayak Sokraşçennıy katehizis [Kısaltılmış İlmihal] () olan çalışma dönemin Çulhula piskoposu Dmitriy adlı dinî metin ile Otçe Naş [Rabbin Duası] () Semenov Rudnev (Damaskin)’in hazırladığı Rus- duasını Çuvaşçaya çevirmiş [7, s. ], ayrıca ça-Tatarca-Çuvaşça-Mordvaca-Marice sözlük ’de kurulan İncil Toplumu’nun yılında olarak kabul edilmektedir. Okulun kurucusu ise kardeşlik üyeleri ile gerçekleştirdiği dört İncil çe- sözlüğün Çuvaşça ve Tatarca kısımlarının redaktör- virisinin redaksiyonunu üstlenmiştir. lüğünü yapan, ayrıca sözlerin Rusçadan Çuvaşçaya yüzyılın ilk yarısında P. Taliyev gibi Çulhu- çevriminde Grigoriy Rojanskiy, İvan Rusanovskiy, la Çeviri Okulu’nun geleneklerini devam ettiren bir İvan Tatinskiy gibi isimlerle görev alan Yermey diğer isim ise Aleksey Mihayloviç Almazov’dur. Rojanskiy’dir [7, s. 62; 8, s. 83]. Kiliselerde vaazların Çuvaşça verilmesi gerektiğini İlgili sözlükte yer alan dört adet Çuvaşça dua düşünen ve bu doğrultuda Kazan Piskoposluğuna metnini çevirdiği de düşünülen Rojanskiy’i Çu- mektuplar yazan Almazov, gerekli izinleri alma- vaş dili ve edebiyatı için unutulmaz yapan çalış- sının ardından, ’de içinde Çuvaşça dinî nasi- ması ise Damaskin’in isteği üzerine tercüme ettiği hatlerin bulunduğu Slovo o hristianskom vospitanii Kĩske Katehizis [Kısa İlmihal] adlı dinî metindir. detey adlı kitabı yayımlamıştır [8, s. ]. Ayrıca, Hristiyanlığın dinî prensiplerinin öğretilmeye ça- Almazov’un, Kazan başpiskoposu Serapion’un is- lışıldığı 33 soru ve 33 cevaptan oluşan bu metnin teği üzerine Çuvaşçaya çevrilen kilise dualarının, Çuvaşça çevirisi yılında 34 sayfa hâlinde ta- on öğüt ve katehizis (ilmihal) metinlerinin çevir- mamlanmış olmasına rağmen, ancak 12 yıl sonra meni olduğu da düşünülmektedir. [11, s. 80]. ’de kitap olarak yayımlanabilmiştir [9, s. 89]. A. M. Almazov gibi, dinî nasihat türünde öne yüzyılın ikinci yarısında şekillenen Çuvaş ya- çıkan bir başka isim ise Tĭnlantarsa kĭtartmal- 12 Научное обозрение Саяно-Алтая № 2(10) ЯЗЫКОЗНАНИЕ li bibleyskoy pohhiyĩn şohĭşĩ inçen [Açıklamalı şımayı başaran Zolotnitskiy’in faaliyetlerini İncil Kitabı Tasarısı Hakkında] adlı kitabı ile N. yılına değin sürdürebildiğini görüyoruz. Zira kendi Bazilevskiy’dir. Y. Rojanskiy ve H. Rusanovskiy tasarladığı sistem çerçevesinde bir eğitim anlayışı- gibi Çulhula Seminaryasında eğitim almış olan din nın gayri Rus okullarında uygulanması gerektiğini adamı, İncil’in Çuvaşçaya çevrilmesi gerektiğini düşünen N. İlminskiy, Zolotnitskiy’i Çuvaş okulla- savunmuş [8, s. ], bu doğrultuda da P. Yalblons- rının müfettişliği görevinden almış, yerine ise İ. Ya. kiy, Y. Berezin, Y. Federov, S. Dobrosmıslov, M. Yakovlev’i getirmiştir. Voznesenskiy ve İ. Lebedev gibi isimler ile Rus- Kurucusu olduğu Simbirsk Çuvaş Okulundan ya’daki İncil Toplumu bünyesinde gerçekleştirilen yetişen öğrencileri ile birlikte gerçekleştirdiği ça- çeviri faaliyetlerine katılım göstermiştir [7, s. 74]. lışmalarla kendisine kadarki çeviri anlayışını tama- Dinî çeviriler söz konusu olduğunda, Almazov men değiştiren İ. Ya. Yakovlev, yalnızca dinî metin- ve Bazilevskiy gibi Kĭrmĭş yöresinde faaliyet gös- lerin değil, farklı yazın türlerine ait birçok kitabın teren V. Vişnevskiy’i de anmak gerekir. Makale, yayınını da yapmıştır. Yazarın imzasını taşıyan dinî sözlük, gramer gibi pek çok türde eser veren ya- çevirilerin adları ve yayın yılları şöyledir: Çĭn Tn zarın Hotla vĩrenesşĩn çĭvaş çĩlhipe [Çuvaş Dili Kneki [Gerçek Din Kitabı] (), Matfey ırnĭ ile Okuma-Yazma Öğrenmek İstiyorum] (), Evangeli [Matta’nın Yazdığı İncil] (), Mĭn Kĩske svyatoy yumahĩ [Kısa Aziz Masalı], Kĩske Kun Kllisem [Büyük Gün Duaları] (), Çĭn Katehizis [Kısa İlmihal] gibi çeviri kitapları bulun- Tn Kneki [Gerçek Din Kitabı] (), Markpa maktadır [7, s. 78]. Luka ırnĭ Evangelisem [Markos ve Luka’nın Yaz- Ayrıca, Stefan Elpidin’in yılında çevirisi- dığı İnciller] (), Aval Hunĭ Sĭmahĭn tata n ni tamamladığı Kniga hvaleniy ili psaltir’ adlı ya- Sĭmahĭn Sĭvaplĭ İstori [Eski Ahit’in ve Yeni Ahit’in yın da, yüzyıl içerisinde gerçekleştirilen önemli Faydalı Tarihi] (), ülti Turrĭmĭrpa Turĭ Amĭ- tecrübelerden biri olarak dikkat çekmektedir. şiyn Tp Çirkü Uyavsem [Yukarıdaki Tanrımızla * Tanrının Annesinin Başlıca Kilise Kutlamaları], Buraya dek andığımız isimler, faaliyetleri ile İoann ırnĭ Tasa Evangeli [Yuhanna’nın Yazdığı Çuvaş yazı dilinin temellendirilmesi sürecinde Kutsal İncil] (), Matfey, Mark, Luka, İoann kuşkusuz önemli katkılarda bulundular. Ancak ya- ırnĭ Tĭvatĭ Evangeli’yi [Matta, Markos, Luka, pılan çevirilerin kalitesi ve metinlerin anlaşılırlığı Yuhanna’nın Yazdığı Dört İncil] (), Psaltir göz önünde bulundurulduğunda, bunların gelişti- [Zebur] (), Apostolsen ırĭvsempe Apokalip- rilmesi ve yenilenmesi gereken çok da başarılı ol- sis [Havarilerin Mektupları ile Vahiyler] (), mayan çalışmalar oldukları ortaya çıkmaktadır. Bu Pirn Turrĭmĭr İisus Hristos Huni n Sĭmah [Bi- yönüyle, çeviri dilinin mükemmelleşerek edebî di- zim Tanrımız Hazreti İsa’nın Bıraktığı Yeni Ahit] lin tesis edilmesi sürecinde iki önemli ismin, çalış- () [12, s. ]. malarında geçmiş tecrübelerle kıyaslanamayacak Öğrencilerinin de katkı verdiği bu dinî çevirile- bir düzey tutturdukları görülmektedir. Bunlar N. İ. ri dışında çok sayıda alfabe kitabının yayımını ya- Zolotnitskiy ve İ. Ya. Yakovlev’dir. pan, D. Filimonov ve A. Petruşevskiy’in Rasskazı yılında Çarlık Rusya topraklarında Rus iz Russkoy istorii adlı tarih kitabı () ile M. Y. olmayan halklar için açılan okullara ilk kez olarak Lermontov’un şiirlerini () Çuvaşçaya çeviren müfettiş görevlendirilmeye başlanması N. İ. Zo- Yakovlev [6, s. 44], Çuvaş kültür hayatının pek çok lotnitskiy’in eğitim çalışmaları için bir başlangıç alanı için oldukça önem atfeden birtakım çevirile- olmuştur. Çuvaş okullarının müfettişlik görevine rin Simbirsk Çuvaş Okulu bünyesinde basılmasına getirilen Zolotnitskiy ’da önce ultalĭh Kĩnekĩ da imkân tanımıştır. Bunlar arasında P. Vasilyev ta- [Almanak] adlı takvimi, daha sonra ise yılın- rafından gerçekleştirilen, içinde L. N. Tolstoy’a ait da Çĭvaş Kĩnekĩ [Çuvaş Kitabı] adlı alfabe kitabını eğitim yazılarının ve çocuk hikâyelerinin yer aldığı yayımlamıştır [8, s. 23]. Rusçadan çevrilen dualar çeviriler ile İ. Stepanov’un imzasını taşıyan A. S. ve metin parçalarının yer aldığı bu kitapların yanı Puşkin, Lermontov, V. A. Jukovskiy, İ. S. Nikitin, sıra, Zolotnitskiy’in G. Filippov, V. Vasilyev ve M. A. V. Koltsov, K. F. Rıleyev, İ. A. Krılov, N. V. Go- Dimitriyev adlı öğrencilerince Tatarca ve Rusçadan gol gibi Rus klasiklerine ait eserlerin yer aldığı A. bazı din kitapları da Çuvaşçaya tercüme edilmiştir. Baranov’un Kniga Dlya Klassnogo Çteniya adlı Söz konusu yayınlarla Çuvaş çocuklarının yalnız- kitabının çevirisi ayrıca dikkat çekmektedir [13, s. ca okuma-yazma öğrenmesi değil, Hristiyanlık ile ]. tanışması da amaçlanmıştır. Çalışmaları ile kendi- Faaliyette kaldığı yılları arasında, sinden önceki tecrübeleri daha ileri bir noktaya ta- Simbirsk Çuvaş Okulunda ’ye yakın kitap ba- Научное обозрение Саяно-Алтая № 2(10) 13 ЯЗЫКОЗНАНИЕ sılmıştır. Söz konusu rakamın yaklaşık yüzde yet- denemelerinden daha iyi bir metin olarak dikkat mişi ise çeviri yayınlardan oluşmaktadır. çekmektedir. Zira diğer Otçe Naş [Rabbin Duası] çevirileri Çuvaşça sözdiziminin özelliklerini yan- 3. Çevirilerde Yöntem ve Alfabe Sorunu sıtmıyorlardı. Yöntem Sorunu İlk çevirilerdeki başarısızlığın temel sebeplerin- Modern Çuvaş yazı dilinin tesisi sürecinde den birisi de bunların büyük bir kısmının gerekli dil açıklamaya çalıştığımız üzere, birçok isim çeviri- bilim altyapısına sahip olmayan, çeviri konusunda leri ile katkıda bulunmuştur. Ancak söz konusu çe- kuramsal ve pratik bilgileri bulunmayan misyoner virmenlerin büyük bir kısmının izledikleri yöntem- din adamlarınca gerçekleştirilmiş olmasıydı. Ayrı- lerin yanlışlığı ya da yetersizliği nedeniyle başarılı ca söz konusu din adamlarının dinî kitapları kutsal olamadıklarını görüyoruz. Çuvaşçanın dil özellik- görmeleri, metinlerdeki cümle yapılarını hatta kimi leri ile çelişen bir çeviri anlayışıyla gerçekleştirilen Rusça kelimeleri değiştirme konusunda büyük ilk çalışmaların önemli bir kısmında metinlerdeki korku yaşamalarına neden oluyordu. Çuvaşçanın kelimelerin çevirileri, bağlam içindeki manalarına sözdizimi özelliklerinin gözetilmediği, teknik ku- bakılmaksızın yapılmış, bu da anlam yönünden ko- surları bulunan çevirilere kaynaklık eden de buydu. puklukları olan, birbiri ile bağlantısız cümle par- Örneğin Stefan Elpidin yılında çevirdiği Kni- çalarının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Anlam ga hvaleniy ili psaltir’ kitabının önsözünde çtobı çevirisinin başarılamadığı bu yöntemin ürünü olan ve potomu çto gibi bağlaçları, metnin bütünlüğünü çeviriler Çuvaş okuyucusunca anlaşılamamış, top- bozmalarına rağmen, çevirinin orijinal biçiminden lumda da beklenilen düzeyde bir ilgi görmemiştir uzaklaşacağı korkusuyla kullanmak durumunda [14, s. 9]. Ancak her bir yeni çeviri, yıllar içinde kaldığını belirtmiştir [11, s. ]. daha başarılı çevirilerin yapılmasının önünü açmış, N. İ. Zolotnitskiy de önceki çevirilerin Çuvaş- yüzyılın başlarına gelindiğinde ise son derece çanın sözdizimine bağlı kalınmadan gerçekleştiril- olgun bir çeviri kültürü ve yazı dili geleneği ortaya diği, kelime çevrimi yapılması nedeniyle de Çu- çıkmıştır. vaşların düşünce dünyası ile bağlantısız metinlerin Bu genel tabloyu biraz özelleştirerek kişiler ve ortaya çıktığı fikrindeydi. Bu nedenle çevirilerin benimsedikleri çeviri anlayışları düzeyinde konuyu gündelik dile uygun bir şekilde yapılması gerek- ele aldığımızda söz konusu gelişimin aşamalarını tiğini düşünüyordu. Ancak bir din adamı olması çok daha açık bir biçimde izleyebiliyoruz. Örneğin nedeniyle belki de, bu düşüncelerini tıpkı Stefan Y. Rojanskiy, kendisinden önce yapılmış olan dinî Elpidin gibi çalışmalarına tam olarak yansıtamadı. çeviri denemelerini birçok kez inceleyerek başarı- Zolotnitskiy kendisine kadarki çevirilerle kıyaslan- sız gördüğü noktaların tespitini yapmış, çevirile- dığında, kullandığı dil ve alfabe ile fark yaratıyor- rinde de söz konusu belirlemelerden yararlanarak du. Ne var ki, birçok uzmana göre Çĭvaş Kĩnekĩnde okuyucunun anlamada zorlanmayacağı, açık bir dil yer alan dualar doğru biçimde aktarılmamıştı ve kullanmaya çalışmıştır. Ancak bu yaklaşımını her bunlarda Hristiyanlığa ilişkin bir şey görmek müm- zaman çalışmalarına taşıyamamış, özellikle soyut kün değildi [14, s. 13]. anlamlar içeren Rusça sözlerin çevirisinde büyük Nihayet, İ. Ya. Yakovlev ve Simbirsk Çuvaş zorluklar yaşamıştır [7, s. 63]. Rojanskiy ayrıca, Okulunda yetişen öğrencileri, andığımız tecrübele- orijinal metinlerin dil özelliklerinden kurtulama- rin ardından söz konusu yöntem sorununu aşan çe- mış, bu nedenle de Rusçanın dilbilgisi anlayışına virilere imza attılar. Çuvaşçaya en uygun alfabeyi göre şekillenen çok da başarılı olmayan çeviriler belirlemekle işe başlayan Simbirsk Okulunun üye- gerçekleştirmiştir. P. Taliyev ise okuyana karmaşık leri, Çuvaşçanın cümle yapısını yansıtan, okuyanın gelebilecek kavram ve bilgileri anlaşılır bir dil ve rahatlıkla anlayabileceği çevirileri gerçekleştirme- sade bir anlatım ile kolaylaştırmaya çalışmış, Ro- yi başardılar. janskiy gibi meslektaşlarından farklı olarak kelime Alfabe Sorunu çevirisi yerine anlamı ön plana çıkaran bir çeviri İlk çeviri metinlerin anlaşılabilmesinin önün- anlayışıyla çalışmalarını sürdürmüştür. Gerekli deki belki de en büyük güçlük bunların doğru gra- olduğunu düşündüğü durumlarda, yeni Çuvaşça fik ile kaydedilememiş olmalarıydı. Bu durum terimler yapma yoluna da giden Taliyev’in kendi- yüzyılın başından yüzyılın sonuna değin kale- sinden önceki çevirmenlere göre daha başarılı bir me alınan çeviri ya da telif tüm yayınlar için önem- çeviri tekniğine sahip olduğu görüyoruz [11, s. 76; li bir sorundu. İlgili sorunun çözüme kavuşturul- 7, s. 71]. Öyle ki, onun Otçe Naş [Rabbin Duası] ması noktasında gerçekleştirilen ilk çalışmalar ise çevirisi hem G. Müller’in hem de Rojanskiy’in sonuç verici değillerdi. Ancak bunlar, Çuvaşçanın 14 Научное обозрение Саяно-Алтая № 2(10) ЯЗЫКОЗНАНИЕ ses özelliklerini yansıtan isabetli çalışmaların ger- sında, arka damak ünsüzü /ġ/ için гֹişaretinin kulla- çekleştirilebilmesi için gereken deneme-yanılma nılması, ю ˆ, гг, , harf birlikleri yerine de sırasıyla ö, süreçlerini kısaltan önemli katkılardı. Çuvaşçanın г, ӯ harflerinin dâhil edilmesi gibi birtakım düzen- ilk dilbilgisi kitabı olan tarihli Soçineniya pri- lemelerde bulunmuş olsa da, bunlar mevcut eksik- nadlejaşçiye k grammatike çuvaşskogo yazıka’da likleri gidermekten uzak adımlardı. Bu nedenle de kullanılan Kiril esaslı yazının hız kazandırdığı bu kendisine ait Çĭvaş Kĩnekĩ () ve ultalĭh Kĩ- çalışmalar, Hristiyanlığa ilişkin dinî metin çevirile- nekĩ () gibi yayınlarının okunuşlarında ciddi rinin daha anlaşılır olmasını isteyen din adamların- sıkıntılar söz konusuydu. Zolotnitskiy’in Kornevoy ca ilerletilmişti. çuvaşsko-russkiy slovar’da () /s/ ve // ünsüz- V. Putsek-Grigoroviç imzası taşıyan ilk dilbil- lerini ayırt etmek için miyakiznak (ь) kullanması gisi kitabında kullanılan yazı sisteminde a, б, в, г, oldukça önemli bir gelişmeydi, ancak o da selefleri д, e, ж, з, и, i, к, л, м, н, o, п, p, c, т, у, x, ч, ш, ъ, ы, gibi /ĭ/ ve /ĩ/ ünlülerini belirleyememişti. ь, юˆ, й, э, ю, я, g, дч, ьo, io şeklinde 35 harf bulunu- Neredeyse iki asır süren Çuvaşçayı yazıya ge- yordu. Bu alfabe üzerinde gerçekleştirilen birtakım çirme çalışmaları içinde müstesna bir yere sahip düzenlemeler ile başlayan Çuvaş yazısının mü- olan Zolotnitskiy’in bu eksikliklerinin ise İ. Ya. kemmelleştirilmesine yönelik çalışmaların ilki ise Yakovlev tarafından tamamlandığını görüyoruz. Y. Rojanskiy’e aitti. Rojanskiy, tarihli Kĩske tarihli Çĭvaş açisene ırĭva vĩrenmelli kĩne- Katehizis [Kısa İlmihal] çevirisinde, Putsek’in ьо ke [Çuvaş Çocukları İçin Okuma Yazma Öğrenme ve дч harflerini kullanmamış g’yi ise г ile değiştir- Kitabı] adlı yayınında /ĭ/, /ĩ/ ve // sesleri için Ъ, miştir [11, s. 88]. Ь ve C’ işaretlerini tayin ederek Çuvaşçanın ana Soçineniya’daki yazı sistemi üzerinden yeni seslerini yazıda göstermeyi başaran Yakovlev’in, bir alfabe yapma girişiminde bulunan bir diğer sonraki yıllarda da mucidi olduğu bu alfabeyi mü- isim olan P. Taliyev, Pĩçĩkĩ Katehizis () çevi- kemmelleştirme uğraşısı içinde olduğuna tanık risinde ьо ligatürü yerine g harfini tercih etmiş, /ü/ oluyoruz [12, s. 51]. Bu kapsamda yazar, öncelikle sesinin yazıdaki temsilini ise söz başında , söz or- ırĭva Vrenme Tıtĭnmallı Kneke [Okuma Yazma tasında da ю işareti ile sağlamıştır. Ayrıca bu alfabe Öğrenmeye Başlama Kitabı] () adlı kitabında denemesinde yı, yi ve yĩ ses birlikleri ьи işareti ile ön damak ünsüzlerini diyakritik imi almış harflerle karşılanmıştır. P. Taliyev’in redaksiyonunu üstlen- göstermekten vazgeçmiş, ardından da Bukvar’ dlya diği tarihli Çuvaşça İncil çevirisinde de bir- çuvaş s prisoedineniem russkoy azbuki () adlı takım düzenlemelerde bulunulduğunu görüyoruz. yayınında /ĭ/, // seslerini belirtmek için yararlan- Buna göre, Soçineniya’daki g harfi için гг harfleri dığı Ъ, Ь harflerinin yerine Ă, Ĕ işaretlerini kul- kullanılmış, гֹ ise tek başına /ġ/ sesini belirtmiştir lanmıştır. Söz konusu çalışmaların ardından başka [15, s. ]. V. P. Vişnevskiy’in Kĩske Katehizis birtakım düzenleme ve denemeler gerçekleştirilmiş () çevirisi de söz konusu alfabe temelinde ya- olsa da, temel olarak bunlar Yakovlev’in geliştirdi- zıya geçirilmiştir [11, s. 89]. ği alfabedeki harflere yapılan ilavelerden ibaretti- S. Elpidin’in tarihli Zebur (Kniga hvale- ler. Bu yönüyle, Çuvaşçanın doğru bir biçimde ya- niy ili psaltir’) çevirisinde kullandığı harfler temel zıda temsil edilmesinin İ. Ya. Yakovlev tarafından olarak Bukvare dlya obuçeniya çteniyu po-çuvaş- gerçekleştirildiğini söyleyebiliriz. skiy () adlı yayınındaki yazı sistemine da- yanıyordu. Kendisinden önceki çalışmalarındaki 4. Çevirilerin Diyalekt Temeli Üzerine yeniliklerin tamamını yansıtan bu denemede, Soçi- Çuvaşçanın ilk çevirileri gerçekleştirilirken neniya’dan farklı olarak yalnızca й harfi bulunmu- çevirmenlerin hangi diyalekti, niçin temel aldığı yordu. Buna karşın, S. Elpidin’in й harfinden al- sorusunun tek bir cevabı olduğunu düşünmüyoruz. fabe metinlerinde sık sık yararlandığını görüyoruz Ancak, tarihli altı dizelik ilk şiir ile başlayıp İ. [15, s. ]. Ya. Yakovlev’in çalışmalarına kadar uzanan süreç- Söz konusu çalışmalar önemli birer tecrübe ol- te, çeviri olsun ya da olmasın tüm yayınlarda yazar salar da, Çuvaşçayı isabetli bir biçimde yazıda tem- ve çevirmen tercihlerinin belirleyiciyi olduğunu sil edebilme noktasında istenen başarıyı yakalaya- görüyoruz. A. A. Alekseyev’in tespitlerine göre ilk mamışlardı. Bilimsel ölçütlere göre hazırlanmamış çevirilerde her bir çevirmen kendi doğup büyüdü- olan bu yazı sistemlerinde büyük bir harf kalabalığı ğü yörenin Çuvaşçasının dil özelliklerini dikkate olmasına karşın Çuvaşça /ĩ/, /ĭ/, // sesleri için her- almış, kendi alıştığı konuşma dili ile çevirilerini hangi bir işaret bulunmuyordu. N. İ. Zolotnitskiy gerçekleştirmiştir [14, s. ]. Öyle ki, Viryal di- sorunun çözümü için geliştirdiği Çuvaş-Kiril yazı- yalektinin temel alındığı metinlerde, söz konusu Научное обозрение Саяно-Алтая № 2(10) 15 ЯЗЫКОЗНАНИЕ diyalektin bölgelere göre değişiklik gösterebilmesi dim. Onların dillerindeki farklılıklar yalnızca bazı nedeniyle birtakım yerel kullanımlara bağlı olarak ünlülerin değişiminden ibaret. Örneğin Yephü şeh- gelişen dil farklılıklarına da tanık olunabilmektedir. rindeki Çuvaşlar Torĭ yerine Turĭ, po yerine pu İ. Ya. Yakovlev’in geliştirdiği çeviri sistemi diyorlar. Kazan şehrindeki Çikme yerleşimindeki dışarıda tutulduğunda, ilk çevirilerde belirgin bir Çuvaşlar geçmiş zaman eki yerine zarf-fiil ekini Viryal etkisi söz konusudur. Çuvaş yazı dilinin ilk kullanıyorlar. kalarĩ yerine kalasa, kayrĩ yerine örnekleri arasında yer alan övgü sözleri ile dinî me- kaysa diyorlar. Farklılıklar az olsa da bazı temel tinlerdeki ünlü tercihleri de bu durumu açık bir bi- sözler Kĭrmĭş köyündeki Çuvaşların dillerindeki çimde ortaya koymaktadır. Viryal diyalektine özgü sözler ile değiştirilebilir. Buradaki Çuvaşlar çok /o/ ünlüsünün hâkim olduğu bu metinlerde, söz eskiden bu yana ormanda yaşıyorlar. Bu nedenle varlığı düzeyinde birtakım Anatri unsurları tanık- de onların dili Rus, Tatar, Mari ve Mordva dilleri lansa da, bunların çeviri diline esas oluşturacak bir ile karışmamış. Buradaki Çuvaşların dili diğer böl- etkileri bulunmamaktadır. Örneğin tarihli beş gelerdeki Çuvaşların dilleri ile karşılaştırıldığında dizelik övgü şiirinde çeçen “iyi” şeklinde Anatri di- hiçbir şekilde değişmeyen saf bir dil. Bu Zebur’u yalektine özgü olan bir biçim yer almaktadır. L. P. buradaki saf Çuvaşların dili ile çevirdim” [14, s. Sergeyev bu durumu, şiirin yazımında Anatri Çu- ]. vaşlarından bir kişinin katkı vermesi ile açıklamak- Açıklamadan da anlaşılacağı üzere, S. Elpidin tadır [9, s. 18]. Şiirdeki /o/ ünlülü torĭ, poltĩr, çon gerçekleştirdiği Zebur çevirisinde Anatri etkileri biçimleri göz önüne alındığında ise bunun Viryal sezilen Yephü Çuvaşlarının dillerinden yararlanmış diyalektine ait bir metin olduğu kesinleşmektedir. olsa da, esas olarak Kĭrmĭş yöresine özgü Viryal G. Müller, T. G. Milkoviç, Y. Rojanskiy, P. Ta- diyalektini kullanmıştır. Psaltir’deki /o/ ünlüsünün liyev, V. P. Vişnevskiy, S. Elpidin, N. İ. Zolotnits- kullanımı da bunu ortaya koymaktadır. kiy gibi isimlerin de çalışmalarında /o/ ünlüsünü, N. İ. Zolotnitskiy ise ilk çeviri denemelerini dolayısıyla da Viryal diyalektini temel aldıklarını Hĩrlĭ Çutay, Yetĩrne, Murkaş gibi yerleşimlerdeki görüyoruz. Ancak daha önce belirttiğimiz üzere Çuvaşların konuşma dili temelinde gerçekleştir- her bir araştırmacı Viryal diyalektinin aynı biçi- miştir. Ancak daha sonra gerçekleştirdiği gezilerde mi ile çeviri etkinliğinde bulunmamıştır. Örneğin Çuvaşların konuşma dilinin 20 kilometrelik aralık- G. Müller Otçe Naş [Rabbin Duası] çevirisini Çe- lar ile çeşitlendiğini fark etmiş, söz konusu Çuvaş boksarı ve Kazan’daki Çuvaşların konuşma dili ile nüfusunu birbirine yakınlaştırmadan ortak bir yazı kaydederken T. G. Milkoviç dua metinlerini Sim- dili oluşturmanın son derece güç olduğunu tespit birsk’te yaşayan Çuvaşların dili ile oluşturmuştur. etmiştir. Anatri ve Viryal Çuvaşlarının her ikisinin Y. Rojanskiy de yine Kĩske Katehizis [Kısa İlmi- de anlayabileceği metinler oluşturabilme kaygısı hal], Otçe Naş [Rabbin Duası], Sumahzam [Sözler] ile daha sonra Çuvaşların kalabalık yaşadığı Şĩrpü, çevirilerini doğup büyüdüğü Kĭrmĭş köyündeki Çikme, Pĭva yerleşimlerine geziler düzenleyen Zo- yerel ağıza göre şekillendirmiştir. Çevirilerini bağ- lotnitskiy, Şĩrpü’de yaşayan Çuvaşların konuşma lamdaki anlamı gözeterek gerçekleştiren P. Taliyev dilinin sesletim yönünden temiz, söz varlığı bakı- ise tarihli Pĩçĩkĩ Katehizis’ [Küçük İlmihal] mından arı olduğu kanaatine varmış, yazı dilinin adlı yayınını Murkaş, Yedirne, Hĩrlĭ Çutay, Elik temeline yerleştirmek için ilgili diyalektin uygun yerleşimlerindeki Çuvaşça temelinde hazırlamıştır. olduğuna karar vermiştir [14, s. 12; 11, s. ]. Buraya kadar andığımız isimlerin çalışmalarını doğup büyüdükleri ya da araştırmada bulundukları Görüldüğü gibi şimdiye dek üzerinde durdu- bölgelerdeki Çuvaşçayı temel alarak gerçekleştir- ğumuz isimler, tasarladıkları ve hayata geçirdikleri diklerini görüyoruz. S. Elpidin, N. İ. Zolotnitskiy çeviri sistemlerini Viryal diyalekti esasında şekil- gibi isimler ise çevirilerinde kullanacakları dilin lendirmeye çalışmışlardı. Daha önce belirtildiği nasıl olması gerektiği hususunda ayrıca mesai har- üzere Viryal diyalektinin bölgelere göre değişen bir camışlardır. Bu nedenle de çeşitli araştırma gezi- diyalekt yapısına sahip olması, metinlerin anlaşılır- lerinde bulunarak hangi yöresel ağzın çeviri diline lığı konusunda ciddi sıkıntılar yaratmaktaydı. Hâ- uygun olduğunu belirlemeye çalışmışlardır. S. El- lihazırda da Zolotnitskiy’in kurguladığı ancak ba- pidin Kniga hvaleniy ili psaltir’ () adlı yayını- şaramadığı Viryal ve Anatri Çuvaşlarının rahatlıkla nın önsözünde söz konusu arayışını şöyle kaydet- anlayabilecekleri ortak bir yazı dilinin eksikliği söz miştir: konusuydu. Bu sorunun çözüme kavuşturulması “Bu Zebur’u Kazan, Simbirsk, Yephü ve Vyat- noktasında ise, içinde çeşitli alfabe yayınları, çeviri ka şehirlerinde yaşayan Çuvaşların dili ile çevir- ders kitapları ve ilk Çuvaşça din kitaplarının yer al- 16 Научное обозрение Саяно-Алтая № 2(10) ЯЗЫКОЗНАНИЕ dığı öncesi çalışmalarını Pĭva yerleşimindeki virileri de yapılır hâle gelmiştir. Bu çeviriler, bir Anatri diyalektine temellendiren İ. Ya. Yakovlev’in yandan Çuvaşçanın okuyucu kitlesini arttırırken, çözüm arayışına girdiğini görüyoruz. Tüm Çuvaş diğer yandan bazı yetenekli yazar adaylarını ede- halkının anlayabileceği ortak metinlerin tek bir di- bî faaliyetlere katılma konusunda teşvik etmiştir. yalektten oluşamayacağını anlayan Yakovlev, her Özellikle, Çarlık rejiminin ilkokullarda ana dil ile iki diyalektten de yararlanacağı bir metot tasarla- eğitim yapılabilmesine izin vermesinin ardından, mıştı. Buna göre: daha küçük yaşlarda pek çok alana ilişkin yayını a) Anatri diyalekti Viryal diyalektinden söz- Çuvaşça ile takip edebilme imkânına kavuşan Çu- lerle zenginleştirilmiş, Anatri diyalektinde yaygın vaş çocukları arasından birçok yazar, şair ve eği- olan ancak diğer Çuvaş bölgelerinde kullanılmayan timcinin yetiştiğine tanık oluyoruz. İlk zamanların Tatarca sözler ayıklamıştır. Yakovlev’in ilk yayın- teknik kusurlarla dolu çevirilerinin yerini alacak larındaki kürşĩ “komşu”, uyla- “düşünmek”, yavlĭk olan olgun çeviri dilinin de yine anılan kuşağa ait “başlık”, yeşil “yeşil”, minter “minder” gibi Tatar- olduğu görülmektedir. Büyük bölümü, Simbirsk cadan kopyalanmış sözlerin söz konusu uygulama Çuvaş Okulundan yetişen bu kuşağın çeviriden çok sonrasında yerlerini puskil “komşu”, şuhĭşla- “dü- bir yeniden yazmayı andıran çalışmaları, Çuvaş şünmek”, tutĭr “başlık”, simĩs “yeşil”, ıtar “min- yazı dilinin ilk çevirilerinden ilk telif ürünlerine der” gibi Çuvaşça sözlere bıraktığını görüyoruz uzanan süreci kısaltan önemli adımlar olarak dik- [16, s. ]. kat çekmektedir. Yapılan başarılı çeviriler sayesinde yeni tür- b) Çuvaş ağızlarındaki bazı sözlerin sinonim ler hakkında bilgi sahibi olan ve edebî ustalıkları- olarak kullanılabileceğini düşünmüş, bunlara aynı nı geliştirme fırsatı bulan genç yazar ve şairlerin metinde yer vererek okurun ilgili sözler arasında [13, s. 22]. Çĭvaş Halĭh Yumahsempe Halapsem anlamsal ilişkiler kurabilmesini sağlamıştır: hir / (Çuvaş Halk Masalları ile Hikâyeleri) adlı kitapta uy “kır”; een hir / puĩ uy “bozkır”; hĭpar / ulĭh ilk denemelerini yayımlanma fırsatı bulduklarını “haber”; çikmek /pusma “merdiven” vb. [17, s. 70]. görüyoruz. Çuvaş edebiyatı için birer klasik olan K. V. İvanov’un Narspi manzum hikâyesi, M. F. c) Halk dilinde yaygın olmayan sözleri edebî Fedorov’un Aruri baladı ve N. V. Şuppuın’ın metinlerde kullanırken, bunların anlamlarını ay- şiirlerinin yer aldığı bu yayın, Çuvaş edebiyatının raç içine aldığı diğer diyalektteki ya da tüm hal- Yakovlev sonrasında gelişen yeni edebiyat dili ile kın bildiği aynı anlamlı kelimelerle açıklamıştır. kaleme alınan ilk başarılı örnekleri bir araya getir- O. R. Studentsov, Yakovlev’in yayımladığı 50’nin mesi bakımından önem taşımaktadır. Yine, Y. V. üzerindeki yayında yaptığı incelemede bu türden Turhan’ın şiirleri, İ. N. Yurkin’in Etem Pırĩ Tutĭ ta ’ye yakın örnek belirlemiştir: suhĭrlı (sĭmalallĭ) Kuĩ Vıĭ [İnsanın Boğazı Tok da Gözü Aç] ve Mul “şekerli”; şutlama (hisepleme) “hesaplama”; puhnĭ [Mal] hikâyeleri ile G. T. Timofeyev’in Tĭhĭryal (putarnĭ) “toplamış”; kürenter- (hurlantar-) “üz- [Dokuz Köy] adlı denemesini de öncesi yazın mek”; mĩskĩn (naçar) “sefil”; yurlĭ (çuhĭn) “fakir”; dilinin öne çıkan ürünleri olarak anmak gerekir. ilem (hühĩm) “güzellik”; ĩmĩrlĩk asap (tamĭk) “ce- Okullarda Çuvaşça eğitime geçilmesinin yanı hennem”; hurĭltĭ (urt) “ev” vb. [17, s. ]. sıra Çuvaşça gazete ve dergilerin yaygınlaşması da, . çeşitli edebî türlerin gelişimine imkân vermiş, çok İ. Ya. Yakovlev, bu yeni metot sayesinde Anat- sayıda yazar ve şairin yazın eseri yayımlanma fırsa- ri diyalektine temellenen, Viryal diyalektinden de tı bulmuştur. Örneğin yılında yayın hayatına katkıların bulunduğu bir ortak yazı dilini tesis et- başlayan Hıpar [Haber] gazetesi o döneme kadar meyi başarmıştır. sonrasında, Simbirsk Çuvaş herhangi bir yerde yazmayan T. Semenov (Tayĭr Okulu bünyesinde gerçekleştirilen tüm çeviriler bu Timkki), N. Polorussov (Şelepi), M. Akimov, F. yeni diyalekt temelinde gerçekleştirilmiştir. Nikolayey, S. Sorokin, G. Korenkov, D. Demidov, A. Vasilyeva, Ya. Turhan, T. Kirillov, G. Komissa- 5. Çeviri Faaliyetlerinin Getirdikleri rov gibi isimlerin edebiyat dünyasına adım atma- Çeviriden Telife: İlk Edebî Ürünlerin larına yardımcı olmuştur. Söz konusu gazete yıllar Ortaya Çıkışı içinde Çuvaş ediplerinin eserlerinin yayımlandığı Çuvaşçanın ilk yazılı ürünlerinin büyük bö- en önemli yayın organı hâline gelmiş, K. İvanov, lümünü oluşturan çeviriler, başlarda ağırlıklı ola- N. Vasilyev (Şuppuın), İ. Yefimov (Tĭhti), F. Pav- rak dinî yayınlardan ibaret olsa da, ilerleyen yıllar lov gibi isimler de burada yazın faaliyetinde bu- içerisinde farklı türlere ait metin örneklerinin çe- lunmuşlardır [18, s. 16]. Böylelikle ilk örnekleri Y. Научное обозрение Саяно-Алтая № 2(10) 17 ЯЗЫКОЗНАНИЕ Rojanskiy ve N. Biçurin tarafından kaleme alınan deneme (Rus. oçerk) ve kaside (Rus. ode) türleri kitabından fal açan”, ĭltĭrĭ “müneccim”, çirküĩ dışında, Yakovlev sonrası yeni edebiyat diliyle şiir, “kilise cemaatinden olan”, çülmekĩ “çömlekçi”, hikâye, uzun hikâye gibi farklı türlere ait eserlerin emelĩ “üfürükçü” vb. yazımına başlanmıştır. ç) [-u] / [-ü] Ekli Sözler: üsĩrĩlü “sarhoşluk”, askĭnlanu “hovardalık”, vĭru “savaşma”, kaartta- Çuvaşçanın Söz Varlığının Zenginleş- ru “af”, lĭplanu “rahatlama”, lĭplantaru “rahatlat- mesi ma”, unu “yanma”, ıtlaşşi ĩyü “çok yeme, obur- Rusçadan yapılan çeviriler sırasında yaşanan luk”, tirkü “fark”, hĭru “çekinme”, huşĭlu-amanu en önemli sorunlardan birisi de bazı kavram ya “pişmanlık”, üpkelü “sitem”, yun tĭku “kan dök- da terimlerin Çuvaşçada karşılıklarının bulunma- me”, yasarlanu “zina” vb. yışıydı. Kimi çevirmenler bu sorunun çözümü- d) [-kan] / [-ken] Ekli Sözler: ĩleken “işçi”; nü kaynak dildeki biçimi olduğu gibi bırakmakta suylakan “seçmen”; pĭlhanakan “asi”; vĩreneken görürken, kimileri de Çuvaşçanın dil olanaklarını “öğrenci”; vĩrenteken “öğretmen” vb. kullanarak yeni birtakım sözler yapma yoluna git- Türetme yolu dışında, mevcut sözlere yeni an- mişlerdi. Önemli bir kısmının İ. Ya. Yakovlev ve lamlar yüklenmesi ile de pek çok yeni kavram Çu- öğrencilerince kullanıldığını bildiğimiz bu sözleri vaş söz varlığına katılmıştır [22, s. ]. dinî metinler başta olmak üzere roman, hikâye, şiir, çaplĭlĭh “kibir”; çĭnlĭh “teşhir”; çĭnlĭh-tĩrĩslĩh gazete gibi pek çok yazın türünün Çuvaşça çeviri- “mahkeme”; hastarlĭh “emek”; ırĭlĭh (I) “tatlılık”, sinde tanıklayabiliyoruz. (II) “iyi niyet”, (III) “hediye”, (IV) “haysiyet”, (V) Bolşevik İhtilaline kadarki çeviri eserler- “iktidar”, (VI) “şöhret”; ırĭlĭh-sĩplĩh “ebedî esen- de yeni sözlerin büyük oranda [+lĭk] / [+lĩk], [+lĭ] lik”; ĭslĭlĭh “ihtiyatlı”; ĭslĭlĭhlĭ “esrarengiz”; kirev- / [+lĩ], [+ĭ] / [ĩ], [-u] / [-ü], [-kan] / [-ken] gibi sĩr “alaycı”; kirevsĩrlĩh (I) “ayıp”, (II) “cehalet”, ekler ile türetildikleri görülmektedir. Söz konusu (III) “iğrenç”; mul usravlĭh(ĩ) “hazine”; pĩlĩmlĩh örnekler incelendiğinde, bunların özellikle soyut “öğretim”; pĩlĩmĩ “kâhin”; sĭtĭrlĭh I “intikam”, (II) birtakım kavramlara karşılık bulma düşüncesi ile “saldırı”; taravatlĭh “ihtiyatlı” vb. oluşturuldukları anlaşılmaktadır [19, s. 14; 20, s. Bu örneklerin büyük bir bölümü Çuvaşçanın ; 21, s. ]. söz varlığında kalıcı biçimde yer bulurken bir bö- lümünün ise bu şansa sahip olamadığını görüyoruz. Örneğin askĭnlanu, kaarttaru, lĭplanu, lĭplantaru, a) [+lĭk] / [+lĩk] Ekli Sözler: ayĭpsĭrlĭh “gü- tirkü, hĭru, huşĭlu-amanu, üpkelü, yun tĭku, yasar- nahsızlık”, asĭmlĭh “bellek”, askĭnlĭh “öfke, kudur- lanu sözleri kullanıldıkları dönemde önemli bir ih- ma”, vatĭmlĭh “yaşlılık”, viĩlĩh “üç rublelik bank- tiyacı karşılamalarına rağmen bugün Çuvaşçanın not”, vielĩh “oran”, yevĩrlĩh “benzerlik”, yeşĩrlĩh sözlük çalışmalarında tanıklanamamaktadırlar. “yeşillik”, ĩmĩtsĩrlĩh “açgözlülük”, ĩsĩrlĩh “işsiz- Ayrıca, Rusçadan alıntılanan kimi sözler, fo- lik”, ĩlĩh “emek”, kilĩşülĩh “uygunluk”, lĭpkĭlĭh netik birtakım değişimlerle ilk Çuvaşça metinler- “sessizlik”, muhtavlĭh “gurur”, namĭslĭh “mahcu- de kullanılır hâle gelmiştir: Rus. udel’naya > Çuv. biyet”, naçarlĭh “zayıflık”, pĩlĩmlĩh “gözlemelik util “özel”; Rus. kontora > Çuv. kantur “ofis” ; un”, pĩlmenlĩh “cehalet”, sĭmsalĭh “yem torbası”, Rus. glava > Çuv. klava “başkan”; Rus. burmistr sĭvaplĭh “dindarlık”, sukkĭrlĭh “cehalet”, savĭnĭlĭh > Çuv. purmis “kamarot”; Rus. volost’ > Çuv. “mutluluk”, sıvmarlĭh “hastalık”, salhulĭh “hüzün”, vulĭs “kasaba”; Rus. guberniya > Çuv. kĩpĩrne “il” suyalĭh “aldatma”, teleylĩh “mutluluk”, tutlĭh “tat”, vb. Son olarak, bazı Rusça kavramların birebir çe- tutlĭlĭh “lezzet”, tĩreklĩh “sağlamlık”, tulĭh “rahat”, virisi yapılarak metinlerde yeni sözlük ögelerinin tutĭlĭh “zevkli”, tĩttĩmlĩh “cehalet”, usĭlĭh “yararlı- varlık kazandıklarını görüyoruz: Rus. nezakonnoe lık”, üsĩmlĩh “başarı”, hıtĭlĭh “titizlik”, hıtlĭh “ha- deystvie > Rus. zakonsĭr ĩ “kanunsuz iş”; Rus. sislik”, hĭvatlĭh “kudret”, hĩnlĩh “engel”, hitrelĩh doljnostnıe litsa > Çuv. vĭrĭnlĭ ınsem “yetkililer”; “güzellik”, çarulĭh “sabır”, çarusĭrlĭh “sabırsızlık”, Rus. raboçaya sila > Çuv. ĩ vıyĩ “iş gücü”; Rus. ılhanlĭh “lanet” vb. gostinıy dvor > Çuv. hĭna kilĩ “konuk evi” [19, s. b) [+lĭ] / [lĩ] siplĩhlĩ “şifa”; tĩrĩslĩhlĩ “adil” vb. ]. c) [+ĭ] / [ĩ] Ekli Sözler: kĩmĩlĩ “gümüşçü”, 6. Sonuç ve Değerlendirmeler kĩnekeĩ “kâtip”, pahçaĭ “bahçıvan”, pulĭşuĭ • Çuvaşçanın tarihî söz varlığı ve gramerine “yardımcı”, solomonĭ “Süleyman peygamberin ışık tutan kayıtların çoğaltılması noktasında, 18 Научное обозрение Саяно-Алтая № 2(10) ЯЗЫКОЗНАНИЕ yüzyılın ilk yarısı itibariyle başlayan, yüzyılda dıran çeviri çalışmalarının, Çuvaş halkının kendi ise büyük hız kazanan çeviri etkinlikleri önemli bir medeni uyanışını gerçekleştirmek amacıyla toplum etkiye sahiptir. içi dinamiklerini harekete geçirmesi neticesinde • Çeviri çalışmaları sırasında Çuvaşçanın yazı- ortaya çıkmadığı görülmektedir. Çuvaş yazı dilinin da nasıl bir grafik ile temsil edileceği konusu çokça oluşumu, misyonerlik tabanlı çeviri çalışmalarının tartışılmış, neredeyse iki asırlık deneme-yanılma bir amacı değil, sonucudur. tecrübelerini içine alan bir sürecin ardından bu- günkü Çuvaş yazısını oluşturan fonetik alfabenin Kaynaklar temelleri atılmıştır. 1. Yıldız Ş. Endülüs Yahudileri ve İslam Kültür • Çuvaşçanın ilk çevirilerinin büyük bir kıs- ve Biliminin Avrupa’ya Geçişinde Oynadıkları Rol mında kullanılan dil Viryal diyalekti esasında bi- // İstem. Yıl: 7. Sayı: – S. çimlenirken, İ. Ya. Yakovlev ve Simbirsk Çuvaş 2. Ülken H. Z. Uyanış Devirlerinde Tercümenin Okulundan yetişen çevirmenler ise Anatri diyalek- Rolü. – İstanbul, tine temellenen, Viryal diyalektinden de katkıların 3. Kızıltan R. Tarihte Çeviri -Antik Çağdan bulunduğu bir dil anlayışını benimsenmişlerdir. Yüzyıl Sonuna Kadar Edebi Çeviri Kuramları • İlk çevirilerin Rusçanın etkisi altında kalan -1 Antik Çağdan Barok Çağın Sonuna Kadar- bir anlayışla gerçekleştirilmesi, bağlamdaki an- // Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya lamların doğru bir biçimde aktarılamadığı metin- Fakültesi Dergisi. Cilt: 40, Sayı:   – s. lerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. yüzyılın   ikinci yarısının ortalarına değin tam anlamıyla aşı- 4. Tanpınar A. H. 19uncu asır Türk Edebiyatı lamayan bu sorun, İ. Ya. Yakovlev’in Çuvaşçanın Tarihi. – İstanbul, dil özelliklerini dikkate aldığı ve metinlerin anlaşı- 5. Durmuş O. Yüzyıl Çuvaşçasının Söz lırlığını öne çıkaran çeviri anlayışı ile çözüme ka- Varlığı. – Edirne, vuşturulmuştur. 6. Petrov M. P. Çĩmpĩrti çĭvaş şkulĩpe İvan • İlk çeviriler dil ve anlatım kusurlarının çokça Yĭkkĭlç Yakkĭvlĩv inçen. – Şupaşkar, tanıklandığı metinlerden oluşuyordu. Ancak zaman- 7. Rodionov V. Revolyutsiççenhi çĭvaş literaturi. la çeviriden çok yeniden yazmayı andıran başarılı – Şupaşkar, çalışmalara imza atan kuşaklar yetiştiler ve bunlar 8. Rodionov V. Çĭvaş literaturi, XVIII-XIX Çuvaşçanın ilk telif yazın ürünlerini kaleme aldılar. ῐmῐrsem. – Şupaşkar, Çeviriler sayesinde farklı yazın türleri hakkında bil- 9. Sergeyev L. P. XVIII. Ĩmĩrti Çĭvaş ırulĭhĩn gi edinen andığımız kuşağa mensup yazar ve şairler palĭkĩsem. – Şupaşkar, telif eserlerde tür çeşitlenmesini sağladılar. Arıkan İ. Çuvaş Türkçesinin Kurucularından • İlk çevirilerin yapılabilmesinin önündeki en Ermey İvanoviç Rojanskiy // IV. Uluslararası Türk önemli sorunlardan birisi terminolojik kavramlara Dili ve Edebiyatı Öğrenci Kongresi ( Ağustos Çuvaşça karşılıklar bulmaktı. Söz konusu durumun ), Bildiriler. – S. çözümüne ilişkin gerçekleştirilen çalışmalar neti- Petrov N. P. Çĭvaş literatura çĩlhin istoriyĩ. – cesinde, büyük bir kısmı bugün canlı bir biçimde Şupaşkar, kullanılmakta olan yüzlerce yeni kelime Çuvaşça- Mukina İ. V. İ. Ya. Yakovlev inçen hunĭ çn ya kazandırılmıştır. sĭmah. – Şupaşkar, • Dinî çevirilerde kullanılan dilin ortak yazı di- Vasilyev A. V. İ. Ya. Yakovlev tata lini belirlediğine ilişkin görüş, Çuvaş yazı dilinin unĭn literatura nçi pultaruluh // Çvaş tesis edilmesi süreci için de söz konusu edilebi- literaturovedeniyn ıytĭvsem. – Şupaşkar, lir. Almancanın Luther’in İncil’i çevirdiği Sakson Alekseyev A. A. Çĭvaş literatura çĩlhin diyalekti esasında oluşması gibi, Çuvaşçanın da umistoriyĩpe maltanhi utĭmĩsem // Çĭvaş ilemlĩ İncil’in ve Hristiyanlığa ilişkin yayınların çevril- literatura çĩlhi IV. – Şupaşkar, S. mesine yönelik çalışmalar neticesinde bir yazı dili Vinogradov Yu. seafoodplus.infoĭpa orfograf // hâline gelebildiğini görüyoruz. Hal’hi Çĭvaş çĩlhin fonetiki, grafiki tata orfografiyĩ. • Çeviri faaliyetleri ile koşut ilerleyen yazı di- – Şupaşkar, linin şekillenmesi sürecinde din adamlarının son Petrov N. P. İ. Ya. Yakovlev literatura çlhin lek- derece etkin bir rol üstlenmesi, Çarlık yönetiminin sikine normĭlani // Çĭvaş çlhe plv. Şupaşkar, bir hedef olarak gördüğü azınlık halkların Hristi- Studentsov O. R. Tĩn çĩlhinçi sĭmah tata sĭ- yanlaştırılması düşüncesi ile ilgilidir. Bu yönüyle mah maylaşĭvĩn sononimlĭhĩ pirki // Voprosı istorii Çuvaşçanın yazı dilinin oluşum sürecini hızlan- çuvaşskogo literaturnogo yazıka i ego stiley. Mate- Научное обозрение Саяно-Алтая № 2(10) 19 ЯЗЫКОЗНАНИЕ rialı nauçnoy konferentsii, posvyaşçennoy letiyu Kısaltmalar ve İşaretler so dnya rojdeniya akademika N. P. Petrova. – Çe- bk. bakınız boksarı, Çuv. Çuvaş Türkçesi Çĭvaş Sovyet Literaturı. – Şupaşkar, Rus. Rusça Petrov N. P. Çuvaşskaya terminologiya. – vb. ve benzerleri Çeboksarı, // Seslerin gösterilmesinde kullanılır Studentsov O. R. İ. Ya. Yakovlev kuarnĭ [ ] Biçim birimlerin gösterilmesinde kullanılır. tĩn literaturĩnçi ĩnĩ sĭmahsem // İ. Ya. Yakovlev i - Fiillere gelen eklerin önünde kullanılır. duhovnıy mir sovremennogo mnogonatsional’no- + Adlara gelen eklerin önünde kullanılır. go obşçestva. Tezisı dokladov Mejdunarodnoy na- > Bir dilden başka bir dile geçişi gösterir. uçnoy konferentsii. 24 aprel’ g. – Çeboksarı, Studentsov O. R. ulsençe kuarnĭ tĩn literaturinçi ĩnĩ sĭmahsem // Çĭvaş çl- he plv. – Şupaşkar, Studentsov O. R. Aslĭ vĩrentekenĩmĩr kuar- nĭ tata redaktsilenĩ tĩn literaturinçi ĩnĩ sĭmahsem // Tĭvan Atĭl. № 2. – – S. КЫРГЫЗО-МОНГОЛЬСКИЕ ЛЕКСИЧЕСКИЕ ПАРАЛЕЛЛИ В ЭПОСЕ «МАНАС» ПО ОТНОШЕНИЮ К ИХ ОБЩНОСТИ И ЗАИМСТВОВАННОСТИ Г. Жумакунова УДК В языке эпоса Манас, который развивался устно и имеет летнее прошлое, имеются сотни тюрко-монгольских параллелей, не встречающихся в современном кыргызском языке. Эти слова принадлежат к таким тематическим группам лексики, как наименования одежды и снаряжений, ювелирные изделия и ткани, административные и военные термины. В докладе эти слова будут освещены в свете данных истории тюркских и монгольских народов, а также древних и современ- ных письменных источников. Ключевые слова: тюрко-монгольские лексические параллели, кыргызский язык, сибирские тюрк- ские языки, эпос “Манас”. Etnik kökenleri, siyasi ve sosyal yaşantılarındaki maddi ve manevi kültürlerindeki alakalar dillerinde farklılıklara rağmen Merkezi Asya’nın geniş de önemli iz bırakmıştır. topraklarında at koşturan göçebe halkların Türk ve Moğol dilleri, bir taraftan meşhur Altay kültürlerinde sürekli etkileşimler yaşandığı teorisinin çekirdeğini oluşturmaları, diğer yandan malum. Göçebe hayat tarzlarının getirdiği aktif da dillerinin bugünkü durumu ile ilgili birçok yaşantıları, göçleri, savaşları ile Merkezi Asya konunun cevabının aranması gayesiyle birçok tarihinin en önemli aktörlerinden olan Türk ve yabancı ve yerli araştırmaların ilgi odağı olmuştur. Moğol halklarının bilinmeyen tarihlerde başlayan Bu araştırmaların çoğu Moğol kökenli halklar ile ilişkileri günümüze kadar sürüp gelmektedir. son zamanlara kadar iç içe yaşayan ve dolayısıyla Onların hayatlarının tüm alanlarını kapsayan daha çok etkileşim alanına sahip Sibirya Türk dilleri 20 Научное обозрение Саяно-Алтая № 2(10)

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir