istanbul akvaryum dalış eğitimi / İstanbul Akvaryum Florya 2023 Fiyatları

Istanbul Akvaryum Dalış Eğitimi

istanbul akvaryum dalış eğitimi

Sualtı Dalış İşaretleri : Ne yazık ki sualtında iletişim kurabilmenin en kolay yolu, su üzerinde olduğu gibi konuşmak değildir. Sualtında konuşarak anlaşmak, özelleşmiş bir takım donanımlara sahip olmaksızın mümkün değildir. Dalıcılar güvenliklerini sağlamak, dalış planını eksiksiz gerçekleştirebilmek için iletişime gereksinim duyarlar; işte bunun için dalış süresince anlamı her dilde aynı olan, özelleşmiş bir takım el ve vücut işaretleri kullanılır. Donanımlı dalış, idaresi ve koordinasyonu ile güvenlik kazanır. Bunları sağlamanın yolu da haberleşmeden geçer.

 

Zorunlu İşaretler: Sualtında sesimizi kullanamıyor olsak da işaretleri kullanarak dalışın idaresi ve güvenliğimiz ile ilgili temel iletişimi kurabilmeyi sağlamış oluruz. Dalış işaretlerini doğru ve anlaşılır bir şekilde kullanmak ise en az onların anlamlarını biliyor olmak kadar önemlidir.

Tamam/Okey / Okeyim/Herşey Yolunda

Tamam/Okey / Okeyim/Herşey Yolunda

Aşağıya İn / Aşağıaya İniyorum

Yukarı Çık / Yuları Çıkıyorum

Problem Var

Rezervdeyim

Alfa Bayrağı

Havam Bitti

Sportif Dalış Var Bayrağı 

SCUBA İngilizce Self Contained Underwater Breathing Aparatus kelimelerinin baş harflerinin birleşmesiyle oluşan bir kısaltmadır. Türkçe karşılığı ise; "Sualtında kendi kendine yetebilen soluma donanımı" olarak kabul edilebilir. Yani, dalıcı kendi hava kaynağını yanında taşıyabilmektedir.

1943 yılında biri deniz subayı, diğeri de mühendis olan iki Fransız, Alman işgalindeki küçük bir kasabada zor şartlar altında çalışmalarını sürdürüyordu. Bu iki kişi kaptan Yves COUSTEAU ve Emile GAGNAN dan başkası değildi. Bunlar basınca dayanıklı tüpler ve demand(isteğe bağlı) valfli regülatörler geliştirerek ilk kez açık devre SCUBA sistemine adapte ettiler. Bu iki bilim adamının başarıları yüzlerce yıllık birikimin sonucuydu. Bu cihazla yaklaşık 60m derinlere kadar başarılı dalışlar gerçekleştirdiler.

Her zaman tüplü dalış (scuba) veya serbest dalışı öğrenmek istemişimdir. Bunlara nasıl başlayabilirim?

En iyi yol bölgenizdeki bir Dalış Merkezine gitmektir. Bu dalış merkezlerinden dünya çapında 3000 den fazla bulunmaktadır. Mutlaka size yakın bir dalış merkezi bulabilirsiniz.

 

Tüplü dalışı öğrenmek zor mudur?

Hayır, açıkçası düşündüğünüzden daha kolaydır, özellikle de suyun içindeyken rahatsanız. Eğitim PADI veya CMAS'ın standartlarında verilen teorik eğitim, sığ su çalışması ve dört tüplü eğitim dalışından oluşur. Bu eğitimlerde,öğrendiklerinizi uygulama fırsatı bulacaksınız.

 

Sertifikalı dalıcı olmak ne kadar zamanımı alır?

Hafta içi akşamları düzenlenen kurslara katılarak, sırasıyla teorik eğitim ve su uygulamasını 12 saat süren eğitimle 2 haftada tamamlayabilirsiniz. Kursun gereği olan ve hafta sonu düzenlenen dalış gezisine katılarak 4 deniz dalışını da başarı ile bitirdikten sonra sertifikalı dalıcı olabilirsiniz.

 

Sertifikalı dalıcı olmak için kaç yaşında olmak gerekiyor?

Bunun için en az 14 yaşında olmanız gerekiyor. 18 yaşından küçükler için "Veli Muvafakat Belgesi" alınmaktadır.

 

Tüplü dalış eğitimine katılabilmek için özel nitelik/becerilere sahip olmam gerekiyor mu?

Hayır. Genel sağlık açısından iyi durumda olmak ve en az 12 yaşında olmak yeterlidir. Önlem olarak sağlığınızla ilgili bir anket dolduracaksınız. Eğer cevapladığınız ankette üstünde durulması gereken bir şey olursa dalmanızın uygun olup olmadığını anlamak için bir doktora danışınız.

 

"1 Yıdız Balıkadam" alabilmek için çok iyi bir yüzücü olmam gerekiyor mu?

Hayır. Sizden beklenen normal derecede yüzme bilmeniz ve suda kendinizi rahat hissedebilmenizdir. Sertifikanızı alabilmek için 183 metre durmaksızın herhangi bir stilde ve hızda yüzebilmeli ve ardından 10 dakika su yüzeyinde kalabilmelisiniz.

 

Tüplü dalış pahalımıdır?

Aslında değildir. Birçok dalış merkezinde malzemeler uygun fiyatlarla kiralanmaktadır. Sonuç olarak dalış normal bir bütçeye uygundur. Pahalı hâle getiren, otobüs ile uzun yolculuk yaparak dalış merkezine gidiş-dönüş, otel ve yeme içme masraflarınızdır. Deniz kenarında veya yakın iseniz daha şanslısınız.

Dalışa başlamadan önce hangi malzemelere ihtiyacımız var?

 

Bu dalış merkezinin sağlayabileceği malzemeye göre değişir. Bu yüzden en iyisi bunu eğitmeninizle konuşmaktır. Muhtemelen başlangıçta kendi özel maske, palet ve şnorkelinizi isteyeceksiniz. Dalış merkeziniz veya Eğitmeniniz size ihtiyacınız olan kaliteli ve size uygun malzemeleri sağlayacaktır.

 

Serbest dalış kolay gibi gözüküyor. Bunun için kursa ihtiyacımız var mı?

Suyun içinde rahatsanız muhtemelen ihtiyacınız olmayacaktır. Yine de bir rehberlik isterseniz, Eğitmeninize veya bir Dalış Merkezine başvurabilirsiniz.

 

Tüpteki hava suyun altında ne kadar yeter?

Bu çok sorulan bir sorudur ancak belirli bir cevabı yoktur. İnsanlar farklı sıklıkta nefes alıp verirler. Ayrıca bu; derinliğe, havanızı ne kadar hızlı kullandığınıza ve tüpünüzün büyüklüğüne bağlıdır. Bütün bunlar bağlı olarak sorunuzun kesin bir cevabı yoktur. Bu yüzden dalgıçlar tüpte ne kadar hava kaldığını gösteren bir gösterge kullanırlar.Ortalama alırsak 5-10 metre derinlikleri arasında, ılık suda ve sakin bir dalış yapan dalıcının havasının 1 saat civarında yetmesi beklenir.

 

Havuz daldığımda kulaklarım acıyor. Dalış yaptığımda bu ağrıyı hissetmeyecek miyim?

Kulaklarınızda ağrı hissetmenizin nedeni su basıncının kulak zarını içeri doğru zorlamasıdır. Kursunuzda kulaklarınızı ortam basıncına eşitleyebilmek için kolay bir teknik öğreneceksiniz.

 

Filmlerde dalgıçları köpekbalığı/müren gibi tehlikeli hayvanların arasında görüyoruz. Bu hayvanlara çok dikkat etmeli miyiz?

Sudaki hayvanları taciz etmediğiniz sürece size zarar vermezler. Size zarar vermelerini engellemek için basit olarak sualtında dokunduğunuz ve bastığınız yerlere dikkat etmeniz yeterlidir. Dalıcılar köpekbalıkları için doğal besin değillerdir. İstatistiklere göre dünyada yılda ortalama 1 dalıcı bu yüzden hayatını kaybederken arı sokmasından ölenler binlercedir.

 

Tüplü dalış tehlikeli midir?

Hayır. İstatistikler, tüplü dalışın yüzme kadar güvenli olduğunu ortaya koymuştur. Ama tabi ki dikkatli olunması gereken noktalar vardır. Zaten eğitimle sertifikalandırma bu yüzdendir. Ancak kurallara uyulduğunda son derece güvenlidir.

 

Gözlerim bozuk. Bu bir sorun yaratır mı?

Kesinlikle yaratmaz. Yumuşak lens kullanarak dalabilirsiniz. Bunun yanında, sert lens kullanıyorsanız da dalışa uygun olanını tercih etmelisiniz. Bu konuyu göz doktorunuzla görüşmeniz gerekir. Ayrıca isterseniz, maskenizi özel numaralı lensle imal ettirebilirsiniz. Bunun için eğitmeninize başvurunuz.

 

CMAS-TSSF brövemi kaybettim. Yenisini nasıl alabilirim? Bu ne kadar sürer?

Dalış merkezinize gittiğinizde, size yeni bir kimlik kartı çıkartmada yardımcı olacaklardır. Bu işlem ortalama olarak iki hafta sürer. Bu süreden daha kısa bir süre içinde dalışa gitmeyi düşünüyorsanız, TSSF (Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu)'den size kart bilgilerinizi fakslamasını isteyebilirsiniz. Bu sayede dalışa daha kısa bir zaman diliminde gidebilirsiniz.

 

Dalış ilgimi çekiyor ancak bana uygun olup olmadığını bilemiyorum. Kursa kayıt yaptırmadan dalış denemesi yapabilir miyim?

Elbette. "Discover Scuba" programıyla size bir takım basit ve temel bilgiler öğretilecek bir eğitmen nezaretinde maksimum 6m derinliğe (havuz,deniz) deneme dalışı yapmanız sağlanacaktır. Bu en fazla bir iki saatinizi alacaktır.

 

Dalış tüpleri neyle doldurulmaktadır? Oksijenle mi?

Sportif dalışta dalgıçlar oksijen değil hava solurlar. Bu hava normalde soluduğumuz hava gibidir ve karada soluduğunuz karbon monoksit, ağır metaller ve tozlardan arındırılmıştır.

 

Tüplü dalış ve serbest dalış hakkında daha fazla bilgiyi nereden edinebilirim?

Dalış merkezini veya Eğitmenini aradığınızda, size dalış programları ve bunlara nasıl başlayacağınız hakkında ayrıntılı bilgiyi verecektir.

 

CMAS nedir? ve TSSF nedir?

CMAS (Dünya Sualtı Federasyonları Birliği), Dünyadaki sualtı federasyonlarının bağımlı olduğu bir Konfederasyondur. Bizim federasyonumuz TSSF (Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu) olduğu gibi dünyadaki diğer federasyonlarda CMAS'a bağımlıdır. Aldığınız veya alacağınız brövenin bir yüzü CMAS diğer yüzü TSSF'dir, yani TSSFdalıcısı olan aynı zamanda CMAS'ın uluslar arası sertifikasına da sahiptir. CMAS'ın Dünyada on binlerce eğitmeni milyonlarca dalıcısı vardır.

 

 MASKE: Maske, su altında gözler önünde bir hava hacmi meydana getirerek görmemizi sağlar. Bu hava boşluğu dalış esnasında mutlaka dengelenmelidir. Bu sebepten burnunuz maske boşluğu içinde olmalıdır. Bir maske, maske camı, maske eteği ve maske kayışından oluşur. Bugün piyasada muhtelif renk ve stilde pek çok maske bulunmaktadır. Ancak dalma sporu büyük ölçüde görmeye bağlı olduğu için iyi bir maske seçimi çok önemlidir. Maske seçiminde; camın sertleştirilmiş ve darbeye dayanıklı olması, rahat ve yüze oturan bir eteği olması (sızdırmazlık için çok önemlidir), burnu kapayan ve dışarıdan burnun yan kısımlarını parmakla bastırmaya imkan bırakacak bir yapıya sahip olması, mümkün olduğunca küçük iç hacme sahip olması ( maskenin içine sızan suyu rahat boşaltabilmek için ) ve mümkün olduğunca geniş bir görüş açısının olmasına dikkat edilmelidir.


ŞNORKEL: Snorkel su üstünde yüzen bir dalgıçınbaşını sudan çıkarmadan hava almasını sağlar. Serbest dalıcılar snorkeli su altını devamlı görebilmek için kullanırlar. Tüplü dalışlarda ise snorkel su üstünde yüzerken tüpteki havayı harcamamak için kullanılır. Şnorkel sitilleri çeşitlidir, dalışta kullanılan snorkeller nefes almayı engelleyici ve zorlayıcı özelliğe sahip olmamalıdır. Özellik olarak geniş  boru çaplı olması, 42 cm?den daha uzun olmaması ve yuvarlatılmış keskin olmayan dönüşlerle ortaya çıkmış olmaması lazımdır. Şnorkel seçiminde en önemli faktör rahatlık ve uyumdur. Neopren plastik ve silikondan yapılmış olanlar en makbülleridir.. 

 

PALETLER: Sıvı içinde ellerin ve bacakların hareketi ilerleme ve hareket edebilmek için yeterli değildir. Bu bakımdan paletler ayaklara takılan ve suyu itici yüzeyi artıran bir takım ilave parçadır. Modern paletler topuğu kapalı ve atkılı tip  paletler olmak üzere  2 çeşittir. Topuğu kapalı paletler genelde serbest dalıcılar tarafından kullanılır. Paletlerin bilhassa atkılı tip olanlarının seçimine özen göstermek lazımdır. Bir kere atkılar kolay, çabuk ve az gayretle ayarlanabilir olmalıdır. Paletlerin oldukça kozmopit bir yapısı vardır. Ayak cepleri ve atkıları neopren lastiği veya benzer bir lastikten yapılır. Palet Bıçağı ise termoplastik malzemeden yapılır, bunun sebebi hafif olması, daha iyi itme sağlaması ve çeşit ve renklerinin çok olması. Palet seçiminde en önemli faktörler paletin boyu, sizin bacaklarınızdaki fiziksel güç ve daldığınız coğrafi bölgedir.   Geniş ve sert bıçaklı paletler en çok güç isteyen paletlerdir.

 

PATİK : Arkası açık veya atkılı diye adlandırdığımız paletlerin kullanılabilmesi için gereklidir. Aynı zamanda kıyıdan suya girişlerde dalıcının ayaklarını batmalara karşı korur. Dalış teknesinde ise ayakların kaymasını önler. Tabanı plastik-kauçuk, üst kısmı ise neoprenden imal edilir. 


AĞIRLIK KEMERİ: Aletli veya aletsiz dalışlarda dibe daha rahat varmaya yarayan ve kendi ağırlığınıza göre ayarlanan ağırlıklardır. İki yana hatta biraz ön tarafa gelecek şekilde ortalanarak takılır. Kemerin ucu 10-15 cm kadar olmalıdır, bunun nedeni, derinde bir yere takılma riskini azaltmak ve derinde iken acil çıkış gerekirse ağırlıkları daha kolay çıkartabilmektir. 

   

ELBİSE: Genelde dalış için hazırlanmış ıslak elbiseler ısı yalıtım özelliği yüksek olan köpük neoprenden imal edilmiştir. 

Dalış elbiseleri vücut ile elbise arasında ince bir katman suyu muhafaza eder. Vücut tarafından ısıtılan bu su tabakası sayesinde ısı kaybı önlenmiş olur. Sıcak denebilecek bir suda bile vücut havaya oranla 25 kez daha fazla ısı kaybeder. Bu durumdan korunmak için elbise kullanılmalıdır. Kullanılacak elbise dalış şartlarına bağlıdır. Dalış elbisesi vücuda tam oturmalı ancak hareketi ve nefes alıp vermeyi zorlaştırmamalıdır. Koltuk altlarında kollarda boyunda ve sırtta boşluk meydana getiren elbiselerden kaçınılmalıdır çünkü bu boşluklarda su hareket edecek ve ısı kaybına yol açabilecektir. Mümkün olduğunca az dikişli ve ileride de yapılacak dalış türleri göz önüne alınarak elbise seçmekte fayda vardır. 

Türkiye' de  dalış yapacak ve kuzey denizlerinde dalmayı düşünmeyen bir sportif dalıcı için iki parçalı 5mm - 7.5 mm lik başlıklı bir elbise uygundur.  Gerekirse yaz ayında güney sahillerinde yapılacak dalışlar için elbisenin tek parçası kullanılabilir. Kuru (hiç su geçirmeyen) elbiseyi ise profesyonellere ve kış mevsiminde sık ve aynı günde tekrarlayan dalış yapacaklara önerebiliriz. 


DENGE YELEĞİ (Bouyancy Control Device) (BC): Denge yeleği şişirilerek genişleyebilen veya söndürülerek küçülebilen ve plastik torbaya benzeyen bir can yeleğidir. Hacminin genişleyebilmesi veya azabilmesi sayesinde bir dalgıcın ihtiyacı olan yüzerlik ayarlamalarını sağlar. Modern denge yelekleri istenildiğinde direk tüpten gelen hava ile şişirilebilirler. Söndürmek için de ya hava tahliye düğmeleri veya tahliye valfleri kullanılır. BC?ler kullanılması mecburi olan dalış malzemelerindendir. Su üstünde dinlenmek, yani pozitif yüzerlilik veya dalış esnasında herhangi bir derinlikte dalgıcın nötr yüzerliğini elde etmesine yardımcı olur. Üç tip denge yeleği vardır. Boyundan geçen tip, sırtlık altı tip ve ceket tipidir. 

 

DALIŞ ELDİVENİ: Elbise ile bir takım olan ve dalış esnasında bir yerlere tutunurken ola bilecek kaya ve kabuk çizilmeleri, diken batmaları gibi ve de en önemlisi soğuk su dalışlarında ellerin üşümesini engelleyen bir malzemedir.


SCUBA TÜPLERİ: Scuba tüpleri su altında soluyacağımız basınçlı havayı taşımaya yarayan metal kaplardır. Değişik ebat ve kapasitede yapılırlar. En çok kullanılan tüp kapasiteleri 10, 12, 15 ve 18 L.?lik tüplerdir. Bazı dalışlarda çiftli tüpler de kullanılabilir (Mağara Dalışları).  Hava tüplere yaklaşık 200 Atm. basınç altında  doldurulur. Çelikten veya alüminyumdan yapılırlar. Kullanacağınız tüp seçimi kullanıcının cüssesine, kullanma şekline ve biçimine bağlıdır.  

 

REGÜLATÖR: Tüpte yüksek basınçta bulunan havayı düşürerek çevremizdeki basınca uygun hale getiren aletlerdir. Modern regülatörler çok az hareketli parçası olan basit ve güvenilir aletlerdir. Üç parçadan oluşur; birinci kademe, toz kapağı ve ikinci kademedir. Regülatörler dalışın en önemli ve en can alıcısı parçasındandır. Regülatör yedek bir ikinci kademeyi ve BC şişirme hortumunu da içerir. Ahtapot havasız kalma durumlarında iki dalgıcın aynı regülatörden nefeslenmelerini sağlar. Ahtapot uzun hortumu ve parlak rengi ile kolayca ayırt edilebilir. 


SUALTI BASINÇ GÖSTERGESİ: Su altı tüp basınç göstergesi, tüpteki hava basıncının devamlı izlenmesini sağlar. Bu alet yardımıyla su altında havasız kalma tehlikesi olmaksızın dalışı planlayabilir ve çıkış noktasına dönebilirsiniz. Kullanılması mecburi olan malzemelerdendir. Pasif bir cihazdır. Yani sizi kendi kendine uyarmaz. Basınç göstergenizi sık sık kontrol etmeyi alışkanlık haline getirmelisiniz. Piyasada pek çok tipi vardır; analog, digital, üzerinde derinlik ve pusula göstergeleri olan tipleri vardır.  

 

DALIŞ BİLGİSAYARI: Profesyonel dalışlarda ve hatta her dalışta olması gereken bir malzemedir. Dalış bilgisayarı bizim ne kadar derine daldığımızı, dalış zamanını ,su sıcaklığını, vs. gibi şeyleri gösterdiği gibi ayrıca dalışta girdiğimiz degerlere göre  sınır dalış metrelerinde bizi uyarır. Çıkış esnasında bekleme süresini dahi kendi size bildirir. Çok çeşitli dalış bilgisayarları vardır.


BIÇAK: Su altında yaşanabilecek bir takım tehlikelerden korunmak için veya dalış esnasında balık ağı ve benzeri şeylere takıldığımızda kullanılan bir dalış ekipmanıdır.  

 

DALIŞ ÇANTASI: Dalış esnasında tün malzememizi yanımızda kolay taşımaya yarayan ekipmandır.

Zannedilenin aksine, dalış eğitimine başlayanların ya da dalış yapacak olanların kendileri istemedikleri sürece herhangi bir malzemeyi satın almalarına gerek yoktur. Eğitim sırasında tüm malzemeler dalış 

merkezi tarafından sağlanır. Dalış merkezi ile dalışa gidecek olan sertifikalı dalıcılara da ekipman dalış merkezi tarafından verilir. 

 

Yine de dalıcının, aşina olduğu kendi malzemelerini kullanması dalışın daha  keyifli olmasını sağlamaktadır. Dalış merkezlerinde kullanılan malzemeler ortak kullanımdadır ve genellikle eğitimlerde 

kullanıldığı için çabuk yıpranmaktadır ve ayrıca kişiye özel ekipman ayarlama imkanı da olmamaktadır. Dalıcı eğer kendi malzemeleri varsa hem dalış öncesinde kendine uygun malzeme bulmak için 

uğraşmamakta hem de kendi malzemelerine sualtında iyice alışmış olduğu için ekipmanı tanımak için sualtında vakit kaybetmemektedir.

 Dalış malzemeleri kişiye özel kullanılması halinde yıllarca kullanılabilir. Ayrıca dalış eğitimine başlarken malzeme alımına özellikle maske ve palet ile başlamak, daha sonra becerilerimizi ilerletip tecrübe kazandıkça diğer malzemeleri edinmek daha mantıklı ve ekonomik olacaktır. Malzeme satın alırken olabildiğince fazla araştırmak ve bilgi edinmek hem doğru malzeme seçimini sağlayacak hem de gereksiz-pahalı malzeme alımını ve fazla masrafı önleyecektir.

Dalış malzemelerinin tamamını birden satın almanız gerekmediğini ve  bu ürünlerin satın alındıktan sonra çok uzun bir süre kullanılabildiğini, kolay kolay arıza yapmadığını ve masraflı bakım gerektirmediğini düşünürsek, Dalış'ın ve kullanılan malzemelerin pahalı olduğu imajının çok da doğru olmadığı sonucuna varabiliriz.

AMAÇ        

 

Kursiyer olarak yapacağımız ilk dalışlar, dalış yaşamımız boyunca ihtiyaç duyacağımız ve dalış esnasında yapmamız gereken hareketleri ilk öğreneceğimiz dalışlardır. Bu dalışlardan önce alacağımız teorik bilgiler, eğitim dalışlarının hem daha verimli ve güvenli, hem de daha zevkli geçmesini sağlayacaktır. 

Scuba ekipmanları dersinde her bir ekipmanın ne işe yaradığı ve nasıl kullanıldığı, nasıl takılıp söküldüğü anlatılmıştı. Şimdi de bunları kuşanarak dalışa nasıl geçeceğimizi, dalış öncesinde (teknede/karada ve su yüzeyinde), dalış esnasında ve dalışın bitiminde (tekneye/karaya çıkana kadar) neler yapmamız ve ekipmanlarımızı nasıl kullanmamız gerektiğinden bahsedeceğiz.

 

MALZEME BAĞLANMASI

 Tüpü kendinizden dışarı doğru çeviriniz.

BC?yi tüpe yerleştirerek arka kayışlarından sıkıştırınız. Sıkılığını kontrol etmek için taşıma kayışından kaldırarak tüpün kayıp kaymadığına bakınız.

Regülatörü yerleştirmeden önce tüpün valfinde O ring olup olmadığını kontrol ediniz. O ring tüp ve regülatörün birinci kademesi arasındaki hava akışını sağlar. 

Regülatörü; ikinci kademesi sağa, BC kamçısı sola gelecek şekilde tüpe yerleştiriniz. Arkadan vidasını sonuna kadar çok sıkmadan kapatınız. DIN regülatör kullanıyorsanız tüpün valfine regülatörü vidalayarak yerleştiriniz. Alçak basınç hortumunu BC?nize takınız.

Regülatörü tüpe yerleştirdikten sonra tüpün vanasını saat ibresi yönünde yavaş yavaş açınız, sona ulaştıktan sonra yarım tur geri çeviriniz. Bu işlemi yaparken basınç göstergesini yüzünüzden uzak tutunuz.

Tüpü açtıktan sonra basınç göstergesinden ve regülatörden nefes alıp vererek kontrol ediniz.

Tüpü hazırladıktan sonra hiçbir zaman dik bırakmayınız, dikkatlice yere yatırınız. 

 

KUŞANMA VE SUYA GİRİŞ

 

  A) Tekneden Suya Giriş

 Kuşanma: Elbise ve patikler giyilir, ağırlık kemeri ve daha sonra da tüp takılmış ve regülatör tüpe bağlanmış olarak BC kuşanılır. Kuşanma esnasında BC boş olmalı, velcro ve tokalı kemerler vücudu iyice kavrayacak ancak nefes almayı engellemeyecek şekilde bağlanmalıdır. Paletler hariç tüm ekipman kuşanılınca teknede buddy-check yapılmalıdır. Paletler tekneden suya girilecek noktaya (dalış platformu, merdiven sahanlığı veya küpeşte) 1 adım kala giyilmelidir. Paletleri teknenin ortasında giyerek suya girilecek noktaya kadar paletlerle yürümek özellikle dalgalı havalarda veya kalabalık ortamlarda tehlikeli olabilir. Özellikle yeni başlayanlar paletlerini giyerken oturmalı veya destek almalıdırlar. Paletlerinizi tek başınıza ve ayakta giymeniz şart ise bir elle sağlam bir yere tutunurken paletin palası diğer elle yandan tutulmalı, paleti giyeceğiniz ayağınızı öbür bacağınızın üzerine 4 şeklinde atarak palet ayağa giydirilmeli, kayışları yerleştirilip ayarlanmalı ve diğer ayak için de aynı işlem tekrarlanmalıdır veya paletler yerde dururken bir ayağımızla paletin ön tarafına basarken öbür ayağımızı paletin içine iterek yerleştirmeli sonra diz çökerek kayışları ayarlanmalıdır(kolayınıza giden yöntem tercih edilebilir). En son olarak maske takılır, maske lastiği ile yüz arasında başlığın kenarı veya saç sıkışıp sıkışmadığı kontrol edilerek dalışa hazır hale gelinir.

 Suya giriş: Atlama noktasının iyice kenarına yaklaşılmalı, platforma veya zemine sadece topuklarla basılmalıdır. Regülatör takılır, BC 1/3 oranında şişirilir (daha fazla değil, sonra soluk alamazsınız). Atlayacağınız noktada aşağıda kimsenin olmadığından emin olduktan sonra bir elle maske ve regülatör, diğer elle de BC?nin önü tutulur, ileriye bakarak büyük bir adım atılır. Zıplama gibi bir hareket yapılmamalıdır. İlk batıştan sonra BC bizi su yüzüne çıkartacaktır. Ayrıca stand-by veya dalış eğitmeni de gerektiği anda yardım etmek üzere hemen yanımızda olacaktır. Su yüzüne çıkınca tekneye O.K. işareti vermek ve hemen 2-3 metre açılarak bizden sonra suya girecek dalgıca yer açmak gerekmektedir. Daha sonra stand-by?ın veya dalış eğitmeninin yardımıyla ilk çalışmaları yapacağımız sahile yakın sığ bölgeye yüzülür.

 B) Karadan Suya Giriş

 Kuşanma: Karadan suya girişte kuşanma şekli tekneden suya girişle hemen hemen aynıdır. Ancak paletlerin kıyıda giyilmemesi, paletler elde olarak suyun dizlere kadar yükseldiği yere gelene dek yürünmesi gerekir. Burada dalış eğitmeni veya stand-by?dan destek alarak paletler giyilir. Yöntem, tekneden suya giriş bölümünde paletlerin ayakta tek başına giyilmesi yöntemi(4 harfi oluşturacak şekilde) ile aynıdır. 

 Suya giriş: Su dalgalı ise dalgalara mümkün olduğu kadar az darbe yüzeyi göstermek için suya yan yan girilmelidir. Dalganın şiddetine göre paletlerin kıyıda giyilmesi ve denize kadar yan yan yürünmesi de gerekebilir. Bu konuda dalış eğitmeninin  talimatına uyulmalıdır. 

 

 DALMADAN ÖNCEKİ SON KONTROL (BUDDY CHECK)

 

 BC?nin basma ve boşaltma butonları, kamçısının bağlı olup olmadığı kontrol edilir.

Ağırlık kemerinin bağlı olduğu, açma tokasının doğru yönde olduğu kontrol edilir.

BC?nin ve tüpün bütün bağlama kayışları kontrol edilir 

Tüpün açık olup olmadığı önce vanasından, sonra ikinci kademeden nefes alıp vererek kontrol edilir. 

Son olarak herşey tamamsa OK verilir. 

 

ŞNORKEL VE REGÜLATÖR DEĞİŞTİRME

 

 Dalış noktasına ulaşınca başınızı yüzeye çıkarmadan şnorkeli çıkarıp sağ elinizde hazırladığınız regülatörü ağzınıza yerleştiriniz ve regülatörü temizleyiniz.

Dalıştan çıkışta regülatörden bir nefes aldıktan sonra çıkarıp yerine şnorkeli yerleştiriniz. Nefes vererek şnorkeldeki suyu boşaltınız.

 

DALIŞTAN ÖNCE

 

 Dalıştan önce dalış eğitmeni kursiyerle 30 sn ? 1 dk. süren bir su üstü brifingi yapar. Bunun amacı hem kursiyerin biraz rahatlaması, hem de dalışla ilgili ön bilgilerin kendisine aktarılmasıdır. Bu bilgileri sıralayalım :

a) Suyun içinde olduğun süre içinde derinlik ne olursa olsun hiç soluk tutma, sürekli soluk alıp ver. Yavaş ve derin solumalı, soluk verdikten sonra boş ciğerle bir an durup tekrar soluk almalısın. Bu, bütün dalış yaşamın boyunca hiç unutmaman ve hep uygulaman gereken en temel kuraldır.

b) Dalışta yapacağın tüm çalışmaları ilk önce dalış eğitmeni yapacak, daha sonra sana yapmanı işaret edecek.

 Kulak Eşitlemesi:  Dibe dalarken 2-3m.den sonra basınçtan dolayı kulaklarımız acıyabilir. Bu nedenle basıncı hissettiğimizde baş ve işaret parmaklarımızla maskemizin üzerinden burun deliklerimizi kapatarak burnumuza nefes vermeliyiz. Buna kulak eşitlemesi denir. Bu işlemi kulaklarımız acımaya başlamadan yapmalıyız. Bazı insanlar kulak eşitlemesini yutkunarak veya çenelerini oynatarak da yapabilmektedirler. 

Maske Eşitlemesi: Yine dalarken basınçtan dolayı maske yüzümüze yapışabilir ve gözlerimiz kanlanabilir. Bunu önlemek için suda alçaldıkça zaman zaman maskenin içine burundan hava üflenmelidir.

 Dalmak için: BC inflatörünün hortumunu sol elinle başının üstüne kaldır ve boşaltma butonuna bas (dalış eğitmeni BC boşaltma ve şişirme butonlarını bir kere daha gösterecektir). Havanın boşalabilmesi için hortumun hava çıkışının, BC?ye bağlantı yerine göre daha yüksekte olması gereklidir. Sadece BC?mizi boşaltmak dalmak için yeterli değildir. Aynı zamanda yavaş yavaş nefes de vermeliyiz. Böylece ciğerlerimizin hacmi küçülür ve batarız. BC?yi boşaltmanın ve nefes vermenin etkileri 1-2 saniye sonra görüleceğinden bunları yavaş yavaş yapmalıyız.

 

DALIŞ ESNASINDA YAPILACAK EĞİTİM ÇALIŞMALARI

 

 A. Adaptasyon

Yukarıda anlatılan şekilde dalışa geçilir. 1-2 metre derinlikte kursiyer ve dalış eğitmeni karşılıklı diz çöker, 3-5 dk. boyunca karşılıklı durarak soluk alınıp verilir ve böylece solumanın belli bir ritme girmesi, yavaş ve derin düzenli soluk alıp vermenin başlaması ve ilk heyecanın yatışması sağlanır. Kursiyer için en önemli aşamalardan biri bu aşamadır. Su altında regülatör ile soluk alıp vermenin ne kadar kolay olduğunu bu sayede anlayan kursiyer bundan sonraki çalışmalara daha rahat geçer.

B. Nötr Yüzerlilik Ayarlaması

Dalışta soluma tekniği kadar önemli ikinci bir konu da yüzerlik ayarıdır. Giydiğimiz neopren dalış elbiselerinin yüzdürücü etkisi nedeniyle ağırlığımız genelde batmamıza olanak vermeyecek kadar azdır, bu nedenle ağırlık kemeri takarız. Kursiyerlerin genelde normalden 1-2 kg. fazla ağırlık almaları problemsiz olarak dalmalarına yardımcı olur. Ancak dipte gereğinden ağır olan dalıcı gereksiz yere yorulacak, bu yüzden fazla hava harcayacak, dibi bulandırarak dalışı diğerleri için keyifsiz hale getirecek ve dipte sağa sola çarparak ortama zarar verecektir. Bu yüzden yüzerliğimizi ayarlamayı öğrenmemiz çok önemlidir. Bunun için de ilk olarak yüzerliğimizi kontrol etmemiz gereklidir.

             BC kullanmadan: Paletlerin ucu yere değecek şekilde yüzükoyun uzanılır, eller vücudun iki yanına yapışıktır. Soluk verilerek ciğerler tamamen boşaltılır, ciğerlerimiz de BC gibi çalıştığı için paletlerin ucu kuma değerken vücudun ön kısmı yere yaklaşır. Bu esnada tekrar soluk alınarak vücudun ön kısmının yükselmesi sağlanır ve bu birkaç kez tekrar edilir. Alınan soluğun yarattığı kaldırma kuvveti gecikmeli olarak etki ettiğinden yükselmeye başlayınca soluk verilmeli, alçalmaya başlayınca soluk alınmalıdır. Bunu başarıyorsak ağırlığımız dengede demektir. Eğer iyice derin soluk alınca dahi vücut yerden hiç yükselmiyorsa fazla ağırlık alınmış demektir.

             BC kullanılarak: Soluk alınıp verilerek yapılan bu çalışma başarı ile tamamlanınca, aynı uygulama BC kullanılarak yani BC şişirilip boşaltılarak yapılır. Burada dikkat edilecek husus BC?ye aniden çok miktarda hava basmamak, kesik kesik az miktarlarda hava basmak ve kaldırma etkisi hissedilince BC?yi boşaltmaktır. Kaldırma etkisi BC ile yapılan çalışmada da 1-2sn. gecikmeli olarak hissedilecektir.

           Suda Askıda Kalma:  BC ile de yüzerlik kontrolü sağlandıktan sonra, BC?mizin şişirme düğmesine kesik kesik basarak yükselip paletlerimiz yere değmeyecek pozisyonda suda asılı kalmayı denemeliyiz.

 C) Regülatör Çalışmaları 

Dipte regülatör çıkartma ve takma: Dipte regülatör ağızdan çıkarılır, 10?a kadar sayılır, yine takılır. Regülatör ağızda değilken ağız açık tutulur, böylece bu durumda dahi ağza su girmediği görülmüş olur. Regülatör takılınca tutulmuş olan soluk regülatörün içine verilerek regülatörün içine girmiş olan su tahliye edilir. Sonra nefes alınır.

 Regülatör bulma: Dalış esnasında birinin çarpması, hortumun bir yere takılması vb. sebeplerle regülatör ağızdan çıkabilir. Bu nedenle regülatörün bulunarak yeniden takılmasını önceden öğrenmek şarttır. Bu çalışma için regülatör ağızdan çıkarılarak atılır. Sonra sağ yana eğilerek regülatörün aşağıya sarkması sağlanır. Sağ kol ile kalçadan itibaren arkadan öne doğru geniş bir kavis çizilir, regülatör hortumu kola takılacak ve elimize gelecektir. Eğer hortum bir yere sıkışmış ise ve yukarıda açıklanan şekilde yakalanamıyorsa sağ el ile sağ omzun arkasına uzanılır, bulunan ilk hortum çekilerek regülatör veya oktopus yakalanır. Regülatörü tahliye etmek için yeterli nefesimiz kalmamışsa, regülatör ağzın hemen yanında tutulur ve mapsa basılarak tüpteki hava ile içindeki su tahliye edilir ve hemen ağza takılır. Regülatör ağızda iken asla mapsa basılmamalıdır, aksi takdirde ciğerlere aşırı basınçlı hava giderek yaralanmalara sebep olabilir.

 

HAVANIN BİTMESİ 

 

Normal koşullarda sualtında basınç göstergesini kontrol ettiğiniz için havanızın bitmemesi gerekir.

Eğitmeniniz tüpünüzü yavaşça kapatır, havanın gelmediğini anlayınca havam bitti işareti verilir.

Eğitmen tekrar tüpü açar ve normal soluk alıp vermeye devam edersiniz. 

Oktopus kullanımı: Dalıcı havasının bittiğini gösteren işareti yapar, okey işaretinden sonra diğer dalıcının oktopusunu kendi alarak nefes alır, sağ eller birbirini tutar.

  Çimlenme: Birden fazla kişinin aynı regülatörü kullanmasıdır. Dalış esnasında bir dalgıcın birinin havası biterse veya bir arıza nedeniyle regülatöründen soluk alamıyorsa, dalış arkadaşına (buddy) ?havam bitti? işareti verir. Dalış arkadaşı bu durumda havası biten dalgıca oktopusunu verecektir. Eğer oktopusu yoksa (böyle bir durum olmamalıdır) veya arızalıysa, bu durumda dalgıçların çimlenme yöntemiyle mevcut havayı paylaşmaları gerekmektedir. 

 Bunun için dalıcılar yüz yüze gelecek şekilde birbirlerine dönerler, havayı veren sağ eliyle regülatörünü tutar. Diğer dalıcı da sol eliyle havayı verenin regülatörü tutan elini     tutar. Bilekten veya regülatörün hortumundan tutulmaz!  Her iki dalgıç da boş elleriyle diğerinin BC?sinin omuz kayışından tutar. Havayı veren iki kez soluk alır, ikinci soluğunu tutar ve regülatörü bırakmadan diğerine uzatır. İkinci dalıcı ilk önce tuttuğu soluğu vererek regülatörü tahliye eder, iki soluk alır, ikinciyi tutarak havayı veren dalgıcın regülatörü tekrar almasını ve solumasını bekler. Dalışa bu şekilde devam edilmemeli, soluma düzene girdikten sonra derhal çıkışa geçilmelidir. Eğer yükselirken aynı zamanda ilerlenmesi de gerekiyorsa dalıcılar kol kola girmelidir. Ayrıca yükselme esnasında nefes alma sırasını bekleyen dalıcı ağzından az miktarda kabarcık vermelidir. Çünkü yükselirken nefes tutmak ileriki derslerde göreceğimiz akciğer barotravmaları  hastalığına neden olabilir.

 Regülatörün serbest akışa geçmesi

Serbest akışa geçmiş bir regülatörü ağzınızda tutmayınız.

Regülatörü elinizle tutarak ağzınızın dışına doğru bastırınız

Dışa doğru kaçan havadan istediğiniz kadar soluyabilirsiniz.

Bu durumda hemen yükselmeye başlamalısınız. Yüzeye çıktıktan sonra tüpünüzü kapatınız ve regülatörünüzü en kısa zamanda profesyonel bir tamirciye götürünüz.

 Alternatif hava kaynağı ile çıkış

Buddynize alternatif hava kaynağını verdikten sonra fiziksel ve gözle kontak kurunuz. 

Buddynizi tüp valfinden, kolundan veya omuzundan tutunuz.

Tuttuktan sonra rahat nefes alıp verebiliyorsanız yükselmeye başlayınız.

Siz ve buddyniz sephiyenizi ayarlayınız. Çıkış hava verenin kontrolünde olmalıdır

 D) Maske Çalışmaları

          Birinin çarpması, takılma, kayışlarının gevşekliği veya aşırı sıkılığı, maske lastiği ile deri arasında saç, başlığın kenarı vb. kalması durumunda maske kısmen veya tamamen su alabilir veya yüzümüzden çıkabilir. Bu durumlarda gerekiyorsa maskeyi düzeltmek veya tekrar takmak  ve içeri giren suyu boşaltmak gereklidir.

Yarıya kadar dolu maskenin boşaltılması: Bunun için maske alttan hafifçe kaldırılarak içine yarı hizaya kadar su girmesi sağlanır. Daha sonra baş 45° yukarı kaldırılır, maskenin çerçevesinin üst kısmının ortasına bastırılır. Burundan yavaşça soluk verilir. Burundan maskenin içine dolan hava, suyu dışarı itecektir. Eğer bir kerede maske boşalmadıysa regülatörden soluk alınır ve yine yavaşça burundan verilerek kalan suyun tahliye edilmesi sağlanır. Bu uygulama birkaç kez yapılarak alışkanlık edinilmesi sağlanır. 

 Not: Su altında asla burundan nefes alınmaz! Bu alıştırma sırasında burundan nefes almak su yutmaya ve paniğe neden olur.

 Tamamen dolu maskenin boşaltılması: Aynı alıştırma bu sefer maske tamamen su ile doldurulduktan sonra yapılır.

 Maskenin tamamen çıkarılması, takılması ve boşaltılması:  Bundan sonra sıra maskenin tamamen çıkarılması, sonra tekrar takılması ve boşaltılmasındadır. Uygulama aynı şekilde yürütülür. Burada dikkat edilecek husus maske yeniden takılırken acele edilmemesi ve telaşa kapılınmamasıdır. Maske takıldıktan sonra el yordamıyla lastiğin altında başlığın kenarı, saç vb şeylerin sıkışıp sıkışmadığını kontrol etmelidir. Su bir defada boşalmadıysa kesinlikle burundan soluk alınmamalı, soluk ağızdan alınıp maskenin üst kenarına elle bastırılırken yavaşça burundan verilerek maskenin boşalması sağlanmalıdır.

 Sualtında maskesiz yüzme

Sualtında maskeniz çıkarsa yüzeye maskesiz çıkmak zorunda kalabilirsiniz. Burnunuzda nefes almadan regülatörden nefes alıp veriniz.

Gözlerinizi açınız, maskesiz de gölgeleri ve objeleri seçebilirsiniz. 

Kontak lens kullanıyorsanız gözlerinizi kapatınız ve buddyniz size yol göstersin.

 Yüzeye çıkış

Önce çıkış işaretleri verilir (çıkıyoruz ve OK işaretleri)

Çıkış saatine bakılır

Bir el, başı korumak için yukarıya doğru kaldırılır, diğer elle BC?nin kamçısı tutulur

Yukarıya doğru etraf kontrol edilerek yükselinir

Yavaş yavaş normal nefes alıp vererek yüzeye çıkılır. Çıktıktan sonra BC şişirilerek yüzer durumda kalınır.

 E) Yan Yüzüş Alıştırmaları:

 Denge ve yüzerlik kontrolü sağlandıktan sonra yapılması gereken bir çalışma da, sağa ve sola yan yatarak en az 30-40 metre etrafa sürtünmeden ve denge kaybolmadan yüzme çalışmasıdır. 

 F) Kontrollü İniş ve Çıkış:

 4 ve 5. Eğitim dalışlarında kıyıdan değil, direk teknenin altından BC?yi kendimiz kullanarak 8-10m.ye dik olarak inmeli ve palet gücü ile yükselmeliyiz. Bu durumda inerken çok hızlı inmemeli (max 25 metre/dakika), buddy ile yüz yüze ve aynı hızla inilmeli, inerken denge korunmalı ve kolların ve bacakların sağa sola savrulmamasına dikkat edilmelidir. 

 Çıkış esnasında dikkat edilecek en önemli noktalardan biri sürekli, derin ve yavaş soluk alıp vermek, asla nefes tutmamaktır. Aynı derecede önemli diğer bir konu da çıkışın kontrollü ve yavaş yapılmasıdır (max. 10 metre/dakika). Çıkardığımız hava kabarcıklarının en küçükleri izlenmeli ve asla bu kabarcıklardan hızlı çıkılmamalıdır. Yükselirken yukarı ve çevreye bakılmalı ve çıkış esnasında tehlike yaratabilecek kayık, duba vb. önceden fark edilmeye çalışılmalıdır. Su yüzüne çıkınca BC  şişirilmeli ve buddy ile birlikte sudan çıkış noktasına gidilmelidir.

 G) Ağırlık kemeri çıkarıp takma:

            Sualtında dibe diz çökülür ve BC içindeki bütün hava tahliye edilir, iki el ile ağırlık kemerinin iki ucundan tutularak parmak hareketi ile kemer tokası çözülür. Ağırlık kemeri elden bırakılmadan bacaklarımızın dizden aşağı arka tarafına bırakılır ve sonra hafif öne doğru eğilerek tekrar belimize kuşanılır.

 H) Sualtında tüp ve BC çıkarıp giyme: 

            Sualtında dibe diz çökülür ve BC içindeki bütün hava tahliye edilir, göğüs kolonları gevşetildikten sonra bel kayışı açılır, sol kolumuz göğüs kolonu içinden geçirildikten sonra, sağ bel kayışını öne doğru çekerek tüp sırtımızdan çıkarılıp öne alınır. Tekrar kuşanmak için sağ kolumuz sağ göğüs kolonundan geçirilerek tüp dibinden iterek sırtımıza yerleştirilir, sol kolumuz göğüs kolonundan geçirildikten sonra bel kayışı takılır ve göğüs kolonları sıkılır.

Dikkat edilecek nokta ağırlık entegreli BC veya aluminyum tüp kullanımı halinde tüpün elden bırakılmamasıdır.

 I) Su üstünde tüp, BC giyme:

            BC havası bir miktar indirilir, tüpün dip kısmı bacaklarımızın arasına gelecek şekilde tüpün üzerine oturlur ve ellerimiz göğüs kolonlarından geçirilir. Tüp bacaklarımız arasından bırakıldığında BC?deki hava sayesinde direk sırtımıza oturacaktır, gerekirse hafif geri yüzme pozisyonunda BC sırtımıza tam olarak yerleştirilir ve tüm kolon ve kayışlar sıkılır.

 

SUDAN ÇIKIŞ

 

 Tekneye çıkış:Teknenin dalış platformu varsa ve sudan doğrudan platforma çıkılması gerekiyorsa, platformun kenarına gelinir. Kuvvetli bir makas hareketiyle palet vurularak sudan yükselinir ve kollardan kuvvet alınarak dizlerden biri platforma konur. O diz üzerinde yükselinir, diğer diz de platforma konur. Bir diz yerdeyken diğer ayak platforma basılarak ayağa kalkılır, kenardan uzaklaşılarak uygun bir yerde BC ve paletler çıkarılır. 

 Tekneye merdivenle çıkılacaksa ve istavroz merdiven varsa paletlerle çıkılabilir. Merdiven normal bir merdivense çıkmadan hemen önce paletler sıra ile çıkarılarak kayışlarından bileklere takılır, sonra merdivenden çıkılır. Su ile temas garantili olarak kesilene kadar paletlerden ve maskeden ayrılmamalıdır. Kursiyerler başta BC?lerini ve ağırlıklarını sudan çıkmadan önce tekneye verebilirler, böylece çıkışı daha emniyetli gerçekleştirmeleri sağlanmış olur.

 Kıyıya çıkış:Yaklaşık bel hizasına kadar yüzerek gelinir, burada dalış eğitmeni veya stand-by ile yardımlaşarak paletler çıkarılıp ele alınır ve kıyıya çıkılır. Eğer dalga fazlaysa yan yürüyerek çıkılır. 

 

 

Sportif Dalış Cetveli dekompresyonsuz dalışlar için hazırlanmıştır. 

 

Dekompresyonsuz dalış, cetvel limitleri dahilinde dalış yaparken istenen herhangi bir anda hiçbir vurgun tehlikesi olmaksızın yüzeye geri dönülebilen dalışlardır.

 

Dekompresyonlu dalışlar, dikkatli ve uzun bir planlama ile yapılması gereken, bunun dışında ek techizat ve personel gerektiren dalışlardır ve sportif konunun dışında kalırlar.

 

Dekompresyonlu dalışlar, tehlikeli olabileceği için sportif amaçlı dalıcılara kesinlikle tavsiye edilmez.

 

Askeri ve profesyonel amaçlı (sanayi-teknik vs.) dalış cetvelleri sportif dalış cetvelinden çok farklıdır. Askeri ve profesyonel dalgıçlar, genellikle belirli bir derinlikte sportif dalış limitlerinin çok üzerinde kalırlar ve hiçbir zaman direkt yüzeye çıkmazlar. Vurgun yememek için dekompresyon denilen belirli derinliklerdeki belirli süreli beklemeleri yapmak zorundadırlar.

 

 

         1 yıldız dalgıç adayının bröveye hak kazanabilmek için en az 5 adet eğitim dalışı yapması gerekmektedir, ancak bu 5 dalışı tamamlayan her adayın bröveyi alabileceği anlamına gelmez. Yukarıda anlatılan bütün çalışmaların eksiksiz ve kusursuz olarak yapılabildiği konusunda dalış eğitmeninin ikna olması esastır.  

  1.      1 ve 2. dalışlarda maksimum derinlik 8 metredir. İdeal olan bütün alıştırmaları yapmaktır ama regülatör ve maske alıştırmaları kursiyerin isteğiyle pas geçilebilir.

  2.      Dalış maksimum 12 metreye yapılır. Diğer alıştırmalara ek olarak regülatör ve maske çalışması  da yapılır. 

  3.    4.   Ve 5. Dalışlarda maksimum derinlik 18 metredir. Maske ve regülatör çalışmaları kesinlikle tamamlanmalı, BC ile dik iniş ve palet ile dik çıkış çalışılmalıdır.

  4.    Dalış eğitmeni 5. Dalışın sonunda kursiyerin açık deniz dalışa hazır olmadığını düşünüyor ise gerekli  konuda çalışmak üzere 6, 7,8?nci eğitim  dalışları  yapılır.

         Yukarıda açıklanan tüm çalışmalar dalış öncesinde dalış eğitmeni tarafından kursiyere anlatılır, dalış esnasında da uygulamayı ilk olarak dalış eğitmeni yapar ve kursiyerin her şeyi pratikte görmesini sağlar. Daha sonra dalış eğitmeninin işareti ile kursiyer çalışmaları tekrarlar.

         Kursiyer dalış esnasında dalış eğitmenini sürekli görecek pozisyonda olmalı, onu hiç gözden kaçırmamalıdır. İlk dalışlarda elele tutuşmak doğru ve faydalı bir davranış olur. 

         Dipte palet vuruşları yavaş ve düzgün bir ritimle kalçadan yapılmalıdır. Hızlı palet vurmak çabuk yorulmaya ve aşırı hava tüketmeye neden olur, bu nedenle kaçınılması gereken bir davranıştır.

          Herhangi bir nedenle dalış eğitmenini gözden kaybeden kursiyer, etrafına bir bakındıktan sonra hemen kontrollü bir şekilde yükselerek yüzeye çıkmalı ve BC?sini şişirerek dalış eğitmeni beklemelidir. Dalış eğitmenini aramaya veya dalışa kendi başına devam etmeye kalkmamalıdır. Dalgalı denizde yüzeye çıktıktan sonra seslenerek haberleşmeye çalışılmalıdır.

Geoff Hide'ın yüzerlilik için verdiği ipuçları :

 

Yüzerliliğiniz mükemmel olana kadar pratik yapın.

 

Dalışlarınızda; ileriyi düşünerek derinlik değişimlerinin ve kullandığımız ekipmanın yüzerliliğimize etkilerini tahmin etmeye çalışın.

 

Yüzerlilik kontrolü yeteneklerinizi geliştirecek ve onlara meydan okuyacak maceralı ( Riskli anlamında DEĞİL) dalışlar yapın.

 

Gavin Newman'ın yüzerlilik için verdiği ipuçları : 

Ellerinizi içgüdüsel olarak hava boşaltma ve doldurma noktalarına koyabilmelisiniz.

 

Eğer kendinizi batarken bulduysanız; kaçınılmazla dövüşmeyin ve sakin bir şekilde reaksiyon gösterin.

 

Mağradayken batmanıza izin verip yere konmak ve sonra yüzerlilik dengeleyicinizi kullanarak sephiyenizi ayarlayın ve böylece zemindeki balçığı tekmeleyerek görüşü azaltma olsasılığını ortadan kaldırın.

 

Richard Bull'ın yüzerlilik için verdiği ipuçları :

Eğer suya girdiğinizde ağırlıklarınız bariz bir şekilde yanlışsa, sudan çıkın ve bununla ilgili bir şeyler yapın.

 

Aksesuarlarınızdaki hangi değişimlerin yüzerliliğinizi nasıl etkileyeceğini anlamaya çalışın.

 

Ağırlığınızın dağılımı için çok fazla kafa patlatın.

 

Ne Kadar Ağırlığa İhtiyacım Var ? 

Hide: Bu en önemli ilk adımdır. Debelenmeden batabilmek ve sığ sularda yükselişinizi kontrol edebilmeniz için yeterli ağırlığa ihtiyacınız var. Dalış boyunca tüpünüzün ağırlığının değişeceğini hatırlayın, 10 ve 12 litrelik tüpler dalış sonunda kabaca 2-3 kg daha hafifler. Bu sizi kolay bir alçalma yapabilmek için aşırı ağırlık almaya davet eder. Her halükarda;bu sizin derinde yüzerlilik cihazlarında ve kuru elbisenizde bir çok havayı boşa tüketeceğiniz anlamına gelir. Bu aynı zamanda sizin yüzeyde daha fazla ağırlık taşıyacağınız anlamına gelir.

 

Vücudunuzun niteliği/yapılı olmanız yüzerliliği nasıl etkiler?

Newman : Vücudunuzun yapısı yüzerliliğinizi oldukça etkileyecektir, fakat iyi haber olarak bu etki çok fazla değildir.

 

Hide: Bu sizin nasıl daldığınıza bağlıdır; kuru elbise ile mi ince ıslak elbise ile mi? Diğerinin kritik bir etkisi yoktur. 

 

Ancak,bedeninizin etkisi vardır. Ne kadar Ağırsanız ( kendi vücut ağırlığınız) o kadar zor batarsınız.

 

Bull: Kuralların istisnalarına dikkat edin ; ayakta duramayacak kadar çok kurşun taşıyıp batamayan birçok sıska genç gördüm.

 

Ağırlığımızı test etmenin en iyi yolu nedir?

Newman: Yüzeyde yüzün; BC'nizdeki havayı tamamen boşaltın ve nefes verdiğinizde nazikçe battığınızı görün. Eğer kuru bir elbise giyiyorsanız bütün havayı boşaltmamalısınız, çünkü sıcak kalmak için havaya ihtiyacınız var.

Yukarı

Evreşe Altı  denilen bu sığ ovada durup denizi tam karşınıza aldığınızda, sağınıza doğru Keşan kıyılarından başayarak uzanan körfez, Enez' de Meriç nehrinin denize döküldüğü Yunanistan sınırına değin körfezin kuzey kıyılarını çizer. Solumuzda ise, Gelibolu yarımadasının Ege' deki kıyıları boyunca uzanan ve Eceabat ilçesinin Suvla koyunun bittiği Küçük Kemikli burnunda nihayetlenen bu körfez, Saros Körfezi' dir.

Ege' Denizi'nin en kuzeyinde, Trakya kıyılarınında yer alan Saros, soğuk ama dingin suları, temiz kalmayı şimdilik başarabilmiş uzun kumsalları ile tatilcilerin ve doğaya kaçmak isteyenlerin gözdesi olmaya başlamıştır. Saroz' un zengin su altı güzellikleri ise son yıllarda dalış meraklılarını mıknatıs gibi yöreye çekmektedir. Derinlik sarhoşluğunun müptelaları için, denizinin mavisine vurgun oldukları Saros dalıcıların mutlak kutbudur.

 

 

 

 

Saros dünyanın en temiz 3 denizinden biri olarak gösteriliyor. Daha doğrusu belli dönemlerde denizin kendi kendini temizleme yeteneği ile bu ünvanı alıyor. Şubat, Nisan ve temmuz aylarının ikinci yarısında oluşan ve yaklaşık 2 hafta süren güçlü yüzey ve dip akıntıları denizin her daim temiz kalmasını sağlıyor ve su altı zenginliğini besleyen suyun oksijen zenginliğini sağlıyor.

Saros 144 çeşit balık, 34 çeşit sünger ve 78 çeşit deniz bitkisine ev sahipliği yapan zengin sulara sahip bir denizdir. Geniş kumsallar daha çok kuzey kıyılarında bulunmaktadır. Keşan ve Enez kıyılarında yer alan, Enez, Mecidiye ve Erikli kumsalları özellikle tatilcilerin denize girmeyi tercih ettikleri yerlerin başında gelmektedir. Bu yörede konaklama imkanları daha fazladır. Saroz' un Gelibolu kıyıları ise daha çok falezli bir yapı göstermektedir. Birbirine yakın girintili çıkıntılı burunların arasında birden karşınıza çıkan bir çok koya raslarsınız. Daha çok Gelibolu' nun Güneyli limanı çevresinde yoğunlaşan konaklama imkanları mevcuttur.

Şimdi dalış ile ilgili bilgiler ışığında, Saros körfezi kıyılarına bir göz atalım.

İbrice Limanı;

Sarp kayaların deniz ile birleştiği yere gizlenmiş bir limandır. Arabanızı kıyıya çekip istediğiniz her dalışı yapabileceğiniz bir dalış noktasıdır. Genellikle bu bölgeye dalışa gelenler Keşan`daki otellerde ya da doğada çadırda kalmaktadırlar. Liman özellikle hafta sonu için Istanbul`dan gelen en az 10 dalış merkezini aynı anda ağırlar. Bu da en az 100 dalgıç demektir. Bireysel olarak gelenleri de düşünürseniz her köşe dalgıçlar ile dolup taşar. Fenerin bulunduğu yerden suya girebileceğiniz gibi hemen yanındaki kumsalı da dalış için kullanabilirsiniz. Sudaki deniz kestanelerinin bolluğundan patik ya da patikli palet kullanmanızı öneririm. Bu bölgede onlarca dalgıç eğitim aldığından sualtı kalabalık gibi görülebilir. Ancak hiç düşündüğünüz gibi değildir. Eğitimler genelde 9 ila 25 metreler arasında yapılmaktadır. Dolayısı ile koyun doğusuna doğru 50 metre kadar yüzüp dalmanızı öneririm. 3 metrede başlayan görkemli sualtı renkleri ve canlıları sizi beklemektedir. Her mevsim ayrı bir coşkuyu ve yaşamı barındıran bu sulardaki derinliğin 45 metrelere kadar gitmesinden dolayı derin dalış olanağı bulunmaktadır. Bu konuda eğitimliler derin dalış yapabilir. İlk metrelerden sonra balık çeşitleri ile ünlü Saros`da her canlıyı her an görebilirsiniz. Fotoğrafçılara özellikle sığdaki kovuklarda gece dalışı öneririm. Limandaki lokantanın ucundan suya girenler de karadaki dağların yapısını sualtında bulacaklardır. Kovuklar arasına gizlenmiş ahtapotlar, açıkta dolaşan akyalar ya da sazlıklar arasındaki sübyeler size hoş geldin diyeceklerdir. Not: Bu yazılar sayın Fehmi Şenok tarafından hazırlanan `Türkiye Dalış Rehberi` adlı kitaptan alınmıştır.

 

 

 

 

Kendi arabanizla veya grup olarak gelip istediginiz türden dalis yapmaniza imkan sagliyan, tüm Istanbul dalicilarin yakindan tanidigi popüler bir dalis bölgesidir. Limanin solunda bulunan sarp kayaliklardan inilen dalis noktasinin ismi "Cehenem koyu"dur. Burasi hem nomal dalisa hem de egitime uygun bir yerdir.

Koyun saginda ve solunda dik inen duvarlar 25 metrede egimli kayalik bir zeminle bulusur, duvarlarin kovuklarini icinde böcek ve istakozlara, migri ve müren baliklarina rastlamak mümkündür. Dikkatli olarak bakan dalicilar cok güzel mercan formasyonlari görebilir.

Çok tecrübeli dalgiclar koyun sag tarafinda üstü 36 metrelerde baslayan 42m tasina inebilirler.

Akinti genellikle bu noktalarda cok yogun degildir ,var ise de bati dan doğu ya dogru hareket eder.

Toplar Burnu Tünel Mevkii

Burası, İbrice limanının sağ tarafında, 500-600 mt. ilerisinde yer alan burundur. Burunu dönünce sırasıyla, İncekum ( halk arasında denizara koyu diye bilinir ) ve Uzunkum sahillerinin olduğu kıyılar sizi karşılar. Bu burun İbrikbaba burnu diye de balıkçılar arasında bilinir.

Toplar burnu duvar dalışına oldukça müsaittir. Dalıcılar genellikle tekne ile bu bölgeye taşınır, suya tekneden girerler. Bu dalış kıyıları İbrice liman bölgesine doğru, Tünel ve Kiremitlik dalış noktalarına uzanan dalıcılar için oldukça beğenilen bir dalış noktasıdır.

Derin dalıcılar için dipte, kaya oluşumların büyüleyici güzelliklerini görmek mümkündür. Sünger ve mercan kaplı birçok mağracık bu civarda gözlemleyebilecekleriniz arasında yer alır. Kovuklarda birçok böceğe raslayabilirsiniz. Saros' un denizaltı canlılarını birarada göreceğiniz önemli noktalardan bir diğeri ise, Toplar burnundan liman yönüne doğru az ilerisinde, Tünel diye bilinen adeta bir doğal akvaryum özelliği taşıyan dalış noktasıdır. Aslında burası da Toplar burnu ile aynı sistem içinde görülmelidir.

Saros' un bütün denizaltı yaşamını bu bölgede görmek mümkündür. Mığrılar, böcekler, kalamar ve mürenler size şaşırtıcı deneyimler yaşatabilir. Bu tüneller Toplar burnunu bir uçtan bir uca diklemesine 15 metre boyunca, yaklaşık 3 metre derinlikte geçerler. Dalıcıların oldukça sevdiği bir bölgedir. Turkuaz rengi, berrak bir suyu vardır.

 

 

Göbek Taşı :

Toplar burnuna çok yakın, Tünel bölgesini geçtikten hemen sonra bir başka dalış noktası ise, şekli itibariyle bu ismi alan Göbektaşı mevkiidir. Bu kayalıkların 25 metre derinliğinde mağra diye bilinen bir bölümü vardır ki, dalıcılar için merak uyandırıcıdır. Bu mağra bölgesindeki kayalıkların oyuklarında da deniz canlıları çeşitliliğiyle hayranlık uyandırıcıdır. 

 

 

 

 

Kiremitlik:

Kiremitlik, Toplar Burnu ile İbrice liman bölgesi arasında yer alan, oldukça güzel bir dalış noktasıdır. Burası kumluk bir bölgeyle başlar. Kıyıdan 40-45 metre açıkta, kumluk bölgeyi geçtikten sonra yer alan 25 metrelerde derinliği olan kayalık bir bölgedir. Bu kayalıkları denizden etrafını dolaşarak izlerken, turkuaza çalan tertemiz bir deniz sizi çevreliyor olacak. Denizaltı yaşamı için de kayalıklardaki kovuklar zenginlikler içerir.

Asker Taşı :

Asker taşı, Uzunkum bölgesinde yer alan bir dalış noktasıdır. Burası Toplar burnunu, Mecidiye-Erikli sahili yönüne döndüğünüzde burunun 150-200 mt. ötesinde yer alır. Burnu dönünce önce tepelerin arasına sıkışmış İncekum plajı ( Denizara ), hemen ardındaki tepede ise 1600 mt.ye varan uzunluğuyla Uzunkum plajı karşılar sizi. Asker Taşı, kıyıdan neredeyse 1 mil açıkta yer alır. 12 metre derinlikte başlayan bir resif olan Asker Taşı, 33 metre derinliğe kadar iner ve çapı 250 metre civarındadır. Deniz altı varlığı oldukça zengin bir resiftir burası. Profesyonel dalıcıların sevdiği bir nokta olmasına karşılıki akıntılara daha açık olduğunu da söylemek gerekir. Burada özellikle iri istakozlara raslanmktadır. Deniztavşanları için de çoğalmalarını sağlayacakları zengin bir resiftir Asker Taşı. Uzunca yıllar askeri bölge lan Saroz' un bu kesiminde, askeri tatbikatlarda atışların yapıldığı bir bölge olduğu için bu ismi aldığı söylenmektedir.

 

Harmankaya :

Harmankaya, İbrice limanına nisbeten uzak oluşu sebebiyle pek değerlendirilememiş bir bölgedir. Bu kayalık, denizin 7 metresinden 33 metre derinliğine değin ulaşarak kum zeminle buluşur. Erikli köynün batı kıyılarından yaklaşık 1 mil açıkta bulunan, resif özelliği gösteren bu oluşum tekne dalışı için idealdir. Özellikle son dönemlerde İbrice' de belli dönemlerde artan dalıcı nüfusundan uzaklaşıp, daha sakin bir bölge tercih etmek isteyenlerin uğrak yeri olmaya başlamıştır.

Üç Adalar :

Koru Dağlarının denize kavuştuğu noktada, Adilhan ve Sazlıdere köylerinin kıyılarının karşısında yer alan 3 küçük adacıktır. Buraya tekne ile ulaşılabilmektedir. Bu adalardan en büyüğü Hedef adası, askeri tatbikatlarda atış için kullanılan bir bölge olduğu için uzun süre giriş yasaktı. Bu adaların üzerinde yerleşim yoktur. Hedef adasında kamp yapacak küçük boş alanlar bulabilirsiniz. Sığ kayalıklarla dipten birbirine bağlı adaların etrafında dalış eğitimleri için uygun yerler bulmak mümkündür. Yine de çok değerlendirilmeyen bir bölgedir.

 

Despot Kayalıkları:

Despot kayalıkları dalıcıların son zamanlarda dikkatini çeken bir dalış bölgesidir. Gelibolu yarımadasının kıyılarında yer alan bu kayalıklara, Güneyli köyünden kalkan dalış tekneleriyle ulaşmak mümkündür. Güneyli'den itibaren, Fatma Kadın Koyu, Mahmutpaşa İskelesi Koyu, Mavi Saros Koyu, Emel Sayın Koyu gibi bir çok koy, Saros' un falezli kıyıları boyunca Despot kayalıklarına değin sizi süprizler yaparak karşılar. Despot kayalıkları, Minnoş adası dalış noktasına yakınlığı sebebiyle, Saros' un kuzey kıyılarında yer alan İbrice limanından kalkan dalış teknelerin de uğrak yerlerindendir. Falezli kıyı yapısı ile, denizaltı canlı varlığını gözlemleyeceğiniz, dalıcıların araştırmasına ihtiyacı olan bir bölgedir.

Kömür Koyu:

Kömür koyu, son yıllarda dalış tutkunlarının sıklıkla uğradığı, kamp yapmaya müsait dalış noktalarından birisidir. Karadan ulaşım için, Gelibolu' nun Fındıklı köyü sapağındaki yol tabelalarını iyi takip etmeniz gerekmektedir. Güneyli limanından kalkan tekneler de Kömür limanına muhakkak uğramaktadırlar. Sağlı sollu yüksekçe tepelerin arasında yer alan koyda dalıcıları, denizin içinde derine inen kayalıklar çekmektedir. Turkuaz rengi sularıyla, deniz yaşamının tüm canlılarına ev sahipliği yapan Saros' un son yıllardaki en gözde dalış alanlarından birisidir Kömür koyu.

 

Büyük ve Küçük Kemikli Burnu :

Kömür koyundan Saros' un Gelibolu yarımadasında sona erdiği farzedilen Kemikli koyu doğru, Sazlı, Karaağaç koyu, İncirli koyu, Koyunyeri limanı, Ece koyu gibi yer yer deniz içine de inen dik, falezli kıyı yapıları arasındaki koylardan geçersiniz. Özellikle İncirli Koyu çevresinde, dalıcılarca araştırılmaya muhtaç kıyı oluşumları ve kayalıklar mevcuttur. Bu civarda yer alan kayalıklar balıkçılarca Bebek Kayalıkları diye isimlendirilir ve özellikle sualtı varlığı açısından oldukça zengin bir bölgedir. Fakat ulaşım zorluğu sebebiyle bu bölge dalış için çok değerlendirilememiştir. Bebek kayalıkları reef, duvar ve akıntı dalışları için ve su altı zenginliği ile son zamanlarda dalış programlarına dahil edilen bir bölgedir.

Buna karşılık Ece koyu karadan daha rahat bir ulaşıma sahiptir. Koyun hemen yanından devam eden kayalık kıyı hattı denizaltı yaşamının izlenebileceği önemli yerlerdendir. Yeni yeni kamp konaklamalı dalıcılar tarafından ilgi görmeye başlamıştır.

Büyük Kemikli koyu içerisinde denizden 20-30 mt açıkta iki metre derinlikte bir kıyı çöküntüsüyle kıyıya bağlı adacık etrafında dalış yapılabilir.

Büyük ve Küçük Kemikli burnu arasında yay gibi uzanan Suvla koyu yer alır. Güzel bir kumsala da ev sahipliği yapan bu koy, Çanakale Savaşları sırasında İngiliz ve Anzak askerlerinin çıkartma yaptıkları koylardandır. Büyük ve Küçük Anafartalar' a yakınlığıyla da, gelir-geçer ziyaretçilerin manzarasını seyretmeye doyamadıkları bir manzarası vardır.

Küçük Kemikli burnunu dönünce artık Saros körfezi Ege Denizi' nin açık sularına kavuşmuş olur.

 

 

Minnoş Adası:

Gelibolu yarim adasi tarafinda bulunan bu adacik ibrice limanina 45 dk lik mesafededir. Adanin etrafinda tam bir tur atarak dalmaniz mümkündür. Oldukca derin noktalara kadar deva eden bu kayalik, mercan ve gorgon olusumlari ile dikkat ceker.

Bu noktada kayalarin bitip kumlugun basladigi noktada büyük vatoslara ve deniz kaplumbagalarina rastlamak mümkündür. Etrafta dolasan orkinoslarin ve yunuslarin yaniniza ugram ihtimali de mevcuttur.

 

 

Minnoş Resifi:

Minnoş adasinin hemen güneyinde yer alir. Ada ile kara parcasi arasinda kalan resif, 7 metreden sonra görünmeye baslayip, kayalik yapisi 30 metrelerde son bulur. Dalisiniza baslar baslamaz etrafinizi saran sarpalar size derinlere dogru eşlik ederler.

Kayalarin bitip kumun basladigi alanlarda ise kedi köpekbaligi ve vatoslarla karsilasilir. Şanslı olan dalgiclarin yaninda agustos aylarinda kaplumbagalar gecer.

Arıtma Gemisi Suvla Koyu: 

Çanakkale Savaşları sırasında, İngilizlere su arıtmak için kullanılan geminin batığı da bu isimle anılmaktadır. Arıtma batığı... Batık konum olarak Suvla koyunda, kıyıya yakın ve korunaklı bir mevkide yer alır. Bu korunaklı yönüyle dalışını daha sıkıntısız gören dalıcılar tarafından, ikinci dalış noktası veya kötü havalarda dalınacak yerler arasında değerlendirilir. Zira, koyda dalış yapılacak Lundy batığı ile Anzak ve İngiliz flikaları da bulunmaktadır.

Arıtma batığı her seviyeden dalıcı için uygun bir dalış bölgesidir. Genel hatlarıyla korunabilmiş bir batıktır. Deniz suyunu arıtmak için kullanılan 3 adet kazanı ve serpantileri ile deniz seviyesinin 14 metre derinliğinde görülebilmektedir.

Lundy Batığı Suvla Koyu:

 

Lundy 1908 yılında İngiltere' de üretilmiş bir trol gemisiydi. 1. Dünya Savaşı' nın başlamasıyla mayın tarama göreviyle Çanakkale kıyılarına, İngiliz donanması emrine verilmiştir. 16 Ağustos 1915 yılında, Suvla koyunda batan geminin mayına çarpmış olabileceği veya düşman eline gemesini istemedikleri geri götüremeyecekleri eşyalar arasında görüldüğü için İngilizlerin kendisi tarafından batırıldıığı gibi görüşler vardır. Bu bölgenin çıkarma bölgelerinden biri olduğu düşünülürse, mayınla batmış olması muhtemeldir.

Batık 1987 yılında balıkçılar tarafından keşfedilmiştir. Lundy batığı, bu bölgede en sağlam ve tek parça olarak bize ulaşan popüler bir dalış bölgesidir. Lundy 28 metre derinlikte tamamen kum bir zemin üzerinde ve neredeyse deniz üzerinde yüzdüğü hali gibi düz bir şekilde durmaktadır. Kıç tarafında batığın birşeye çarpmış olabileceğini doğrulayan bir ezilme dışında sağlamdır. Batığın yüzeyinde, korezyon etkisiyle açılmış bölümlerden girilen ambarlarının yüzeyinde birçok deniz canlısı artık kendi yaşam alanlarını oluşturmuş durumdadır. Mavi, mor ve turuncu süngerler, anemonlar, deniz tavşanları, küçük yengeçler, kuma oturduğu yerde büyük kollu istakozlar, küçük karagözler, kendilerini saklayabilecekleri her açıklıkta ise Saros' un dikkatle yaklaşılması gereken balıkları müren ve orfozlara raslarsınız.

Batık dalışı için çok önemli olan Lundy batığı sualtı fotoğrafçılarının da en gözde dalış bölgelerindendir.

 

Keşan?ı Çanakkale yolu ile 8 km geçip Çamlıca tabelasından sapılarak küçük bir köy olan Bahçeköy?ün içinden sola doğru girildikten sonra yaklaşık 15 km gidilir. Çamlıca Beldesi?nin içinden geçildikten 15 km sonra Gökçetepe köyüne varılır. Ancak sahil kesimine varmak için yaklaşık 5 km daha gitmek gerekir. Yol tüm ulaşım boyunca asfalt kaplıdır. Gökçetepe, Saros Körfezinin korudağı etekleri ile buluştuğu nokta da yer alır. Mavinin ve yeşilin birleştiği güzel ve şirin bir sahil yerleşimidir. Otel mevcut değildir. Pansiyonlar bulunur. Ayrıca deniz kenarında çam ormanları içinde Orman Bölge Müdürlüğüne ait bir dinlenme kampı bulunur. 

 

 

50 hektarlık alan günübirlik, çadırlı Kamp ve karavan kampı olarak planlanmıştır. 24.0 Hektarlık kısmının gelişim planı yapılmıştır. Çadırlık ve karavanların alanı 228 birim olarak planlanmıştır. Kapasitesi 1140 kişi /gün dür. Günübirlik alan 1150 kişi/gün kapasitelidir. Böylece aynı gün içinde 2290 kişiye hizmet verebilmektedir. 

 

Gökçeada Sualtı Parkı Türkiye'nin ilk sualtı parkı olma ünvanına sahip. Türkiye Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) tarafından 1999 yılında park ilan edilen alan, adanın kuzeydoğusunda, Kaleköy ve Kuzulimanı arasında yer alıyor. Kıyıdan 1 deniz mili uzunluğunda, denizden 200 metre açıklığında bir alanı kapsıyor. 

Araba ile ulaşılabilen Yıldızkoy, parkın orta kısmına denk düşüyor.

Kirlenmemiş ve bozulmamış doğasıyla Gökçeada bir deniz müzesi gibi. Akdeniz ve Karadeniz arasındaki deniz canlılarının geçiş yolu üzerinde olduğu için ada civarında zengin balık yatakları bulunuyor. Birçok deniz canlısı bu bölgede üreme ve yumurtlama dönemlerini geçiriyor. 

Gökçeada civarında  koruma altına alınmış şu türlere de rastlanıyor:

Akdeniz Foku Deniz Çayırları, Triton, Böcek, Pina, Yunuslar, İspermeçet Balinası, Deniz Kaplumbağası

 

Gökçeada sualtı parkında çekirdek bölge ve bunu saran tampon bölge olmak üzere iki bölge bulunuyor. Bu bölgelerdeki aktivitelere bazı sınırlamalar getirilmiş. Tampon bölge olan Yıldızkoy'da yüzme ve balık tutmaya izin verilmiş. 

 

Park, aradan geçen neredeyse 10 seneye rağmen planlanan boyuta ulaşmamış. Rehberli dalış ve eğitim gezileri düzenlenmiyor. Başıboş halde ve ziyaretçilerin koruması altına bırakılmış ! 

Yapabileceğiniz en güzel aktivite kendinizi akvaryum gibi sulara bırakıp yüzmek, şnorkelle denizaltını seyretmek.

Profesyonel dalış yapmak için ilgili kurumlardan izin almak gerekiyor.

Diğer Yakın Dalış Noktaları;

Sivri Ada:

İstanbul' da dalış eğitimi veren birçok kuruluşun uğrak yeri olan Sivri Ada, yerleşim olmaması ve güçlü akıntıların bulunmaması nedeniyle dalış yapmaya oldukça uygundur.

Büyük Ada: 

Ansızın derinleşen kayalıkları, kumluk alanlardaki türlü kabukluları, iri ve çeşitli deniz yıldızları ile, bu alan çok ilgini çekecektir.

Sedef Adası ve Tavşan Adası:

Bu bölgede dalış yaptığında, değişik renkli deniz anaları, seni ürkütebilir. Türleri ile ilgili bilgin yoksa, pek yaklaşmamaya özen göstermelisin.

Marmara Adası:

Dalışa açık bölgeleri pek fazla ilgi çekmemektedir.

Avşa Adası:

Adada bulunan Çınar Burnu, gece dalışları için uygundur. Kabuklu canlılar ve vatozlara rastlaman mümkündür.

Maden Adaları:

Ayvalık yarımadasının ucunda bulunan adanın birçok alanı, dalışa kapalıdır. Ancak, özel izinle dalış yapılmaktadır.

Kocaburun: 

Batısında 12 metreye 40-45 dakikalık, doğusunda 17 metreye 45 dakikalık dalış yapılabilir. Dalışın en ilgi çeken yanı, bölgeyi mesken edinmiş karagöz sürüleridir.

 

 

Yukarı

İstanbul'un Jaws'ları ile dalış keyfi

Limon, hemşire, gitar, kum kaplanı, vatoz ve zebra köpek balığı. Okyanusun derinliklerinde görülebilecek bu canlılarla birlikte yüzmek mümkün. Dünyanın dört bir yanında yaşayan deniz canlılarının bir arada görülebildiği Florya’da bulunan İstanbul Akvaryum, köpek balıklarıyla dalış yaparak, 20 farklı türden 70 köpek balığını yakından görme keyfini yaşatıyor. Uzman ekipler eşliğinde gerçekleştirilen köpek balığı dalış aktivitesine, 14 yaş ve üzerinde dalışa engel herhangi bir rahatsızlığı bulunmayan herkes katılabiliyor. Dalış sonrasında, katılan kişilere özel 'İstanbul Akvaryum Dalış Sertifikası' veriliyor.

OKYANUSTA BU KADAR CANLIYI BİR ARADA GÖREMEZSİNİZ

Yeni Zelanda, Maldivler ya da Güney Afrika'ya gitmeden birçok canlının tematik akvaryumda görülebileceğini anlatan İstanbul Akvaryum Genel Müdürü Dilek Çapanoğlu, "Tematik akvaryumlar dalış ve macera turizmine alternatif olarak değerlendirilmesi gereken bir noktada. Ziyaretçiler burada dünyanın dört bir yanından gelen köpek balıklarıyla yüzme fırsatı yakalıyor. Yeni Zelanda, Maldivler ve Güney Afrika'ya gittiğinizde bu kadar çok canlı türüyle karşılaşmanız şansınıza kalıyor. Burada ise planlı bir dalış gerçekleştirerek hangi canlıları göreceğinizi bilerek akvaryuma giriyorsunuz. 4 milyon litrelik akvaryum tankında 20 türden 70 köpek balığı bulunuyor. Bu türler arasında Avrupa'da sadece İstanbul Akvaryum’da bulunan limon köpek balığı var. Bunun yanı sıra kum kaplanı köpek balığı ve vatoz köpekbalığını da burada görmek mümkün" dedi.

"DALIŞ TURİZMİNE KATKI SAĞLIYOR"

Hobi olarak dalış yapan yabancı ziyaretçilerin akvaryumu ziyaret ettiğini belirten Dilek Çapanoğlu, "Dalış turizmine katkılarına baktığımızda bu işi hobi olarak gerçekleştiren dalgıçlar da yurt dışından bize planlamalar dahilinde geliyorlar. Dolayısıyla turizme katkısı oldukça yüksek. Burada dalış yapmak isteyen ziyaretçiler 48 saat öncesinden rezervasyon yaptırıyor. Uygunluğa göre sizleri kabul ediyoruz. Buradaki dalışlarımız keşif dalışları kapsamında yapıldığından 2 eğitmen dalış yapacak kişiye eşlik ediyor. İçerde hangi canlıların olduğunun bilgisi de uzman ekip tarafından veriliyor" diye konuştu.

YILDA 25 TON BALIK TÜKETİLİYOR

Haftanın 2 günü köpekbalıklarını besleme etkinliği gerçekleştirdiklerini söyleyen Çapanoğlu, taze ve yağlı balıkları seven köpek balıklarının uzman ekipler tarafından çubuklu besleme yöntemiyle beslendiklerini belirtti. Çapanoğlu, akvaryumda bulunan canlıların yılda 25 ton taze besin tükettiğine de dikkat çekti.

14 YAŞ ÜSTÜ HERKES DALIŞ YAPABİLİYOR

Dalış etkinliğinin Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu Başkanlığı yönetmeliği çerçevesinde gerçekleştirildiğini ifade eden Dalış Amiri Abdullah Vice ise "Yönetmeliğe göre 14 yaş altındaki kişiler dalış yapamıyor. 14-18 arasındaki kişiler ailesinin izniyle dalış yapabiliyor. Yaşta üst sınırımız yok, herkese dalış yaptırıyoruz. Burada sportif ve eğlence amaçlı bir dalış gerçekleştiriliyor. Sualtında dalış yapacak kişiden sorumlu olan bir dalış liderimiz bulunuyor ve dalışı kişi yönetiyor. Onun yanında biz akvaryumda dalış yaptığımız için emniyeti sağlamak açısından bir dalış eğitmenimiz daha oluyor. Bu kişi dalış yapan kişinin sualtı videolarını çekiyor. Bir ekip olarak sualtında yaklaşık yarım saatlik bir dalışımız oluyor. Su tankında her alanı dolaşıyoruz. Kişiyi köpekbalıklarına fazla yaklaştırmıyoruz. Güvenlik dalış eğitmenleri tarafından sağlanıyor. Herhangi bir güvenlik riski olmuyor" ifadelerini kullandı.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir