rakunların savaşı / Büyük Rakun Savaşı a.k.a Pom Poko () - Türkçe Fragman

Rakunların Savaşı

rakunların savaşı

Gökdelene tırmanan rakun internet yıldızı oldu

Rakun

Kaynak, Twitter

ABD'de Minnesota eyaletinin St Paul kentinde bir gökdelene tırmanan rakun ulusal ve sosyal medyanın gündemine oturdu.

Pazartesi günü 23 katlı UBS binasına tırmanmaya başlayan rakunun yere düşmesini önlemek için yerel medya ve yetkililer seferber oldu.

Rakun yakındaki daha alçak bir binadan işçiler tarafından uzaklaştırıldıktan sonra kentin en yüksek yapılarından UBS binasına tırmanmaya başladı.

Yerel radyo kanalı MPR News olayı haberleştirdiğinden beri tüm dünya sosyal medya üzerinden rakunun gökdelene tırmanışını izledi.

Rakun bugün çatıya çıkmayı başardı.

Yetkililer rakunu kurtarmak için çatıda kapanlarla bekliyordu.

Rakun iki gündür binanın katları arasında geziyor, yorulduğunda da pencerelerin önünde uyuyordu.

Rakun için Twitter hesabı ve etiket de açıldı.

Rakunun tırmanışını pek çok kişi sokaktan izledi.

MPR radyo kanalında çalışan gazeteci Tim Nelson rakunun macerasını an be an Twitter üzerinden yayınladı.

Kimi girişimciler ise rakunun tırmanışından esinlenerek tişört satışına başladı.

heisei tanuki gassen pom poko*

  • spoiler
    taşaklarından paraşüt yapma yetisine sahiptir bu tanukiler.. akıllara ziyan..
    spoiler

  • pompoko: tanukilerin -filmdeki rakunlar yani- karınlarına vurunca çıkardıkları ses. miyazaki filmi olduğu bizzat japonlar tarafından doğrulanmıştır

  • boyle sevimli bir film seyredeceginizi dusunurken uzerine bol kirmizi biber serpistirilip yanina bir de sogan dograndigini kesfediyorsunuz. eglencem sanip seyretmeye baslamayin yanilirsiniz.
    filmdeki bazi tipler muhtemelen daha once izleyenlere spirited away'den tanidik gelebilir.

  • hayao miyazaki'nin yapımcılığını yaptığı, isao takahata filmi.

  • ingilizce adi "the raccoon war" yani "rakunlar savasi" olan yapimi film neden bizim kanallarimizda gosterilmez de cocuklar ufakliktan cevre bilincine erisip buyuyunce tayyip amcalari gibi ege - akdeniz kiyilarini imara acmazlar, bunu anlamis degilim.

    seafoodplus.info

  • japon mitlerine göndermelerle dolu, doğa-şehir ve hayvan-insan ikilemelerini, aralarındaki çatışma ve uyum sağlama süreçlerini sevimli bir dille anlatan animasyon. büyü ve dönüşüm yeteneğine sahip tanukilerin yaptıkları her eylemin sonrasında bunu kutluyor olmaları ile "eğlence" anlayışlarının altı çizilmiş.

    dreams filminde de değinilen "tilkilerin fener alayı" miti ve canlandırması burada da görülmektedir. benzer bir sahne the cat returns'te vardır.

    insana dönüştükleri anlarda insanın görünüş olarak ne kadar estetik yaratıklar olduğunu gark ettiriyor aynı zamanda -tabi animasyon olmasının da etkisi var bu estetik algıda-.

  • mononoke hime'nin rakunlu versiyonu denilebilir bence bu güzel anime için. isao takahata` : grave of the firefliesvestudio ghibli` adı zaten bir animenin izlenmesi için yeterli bir sebepken, bir de baş karakterleri sevimli rakunlar olunca tadından yenmiyor. ancak kapağı, adı* ve baş karakterlerin rakunlar olması aldatıcı bir ilk izlenim veriyor. bir çocuk animesi gibi görünmesine karşın, ilk yirmi dakikadan sonra aslında yetişkin izleyicileri hedef alan bir anime izlemekte olduğunuzu anlıyorsunuz. film doğanın insanlar tarafından nasıl katledildiğini esprili ve fantastik anlatımı ile seyirciye aktarıyor ve güzel bir dakika geçirtiyor.

  • spoiler

    taşaklarını çok fonksiyonlu olarak kullanabilen rakunların öyküsü.

    spoiler

    çok garip bir anime.

  • trt çocuk kanalında yayınlanmıştır bugun öğlen.
    oturdum izledim.

  • benim nazarımda gelmiş geçmiş en iyi iki anime üstadının birlikte olduğu müthiş anime. isao takahata yönetmen, hayao miyazaki ise senaryonun sahibi. bir studio ghibli klasiği.

    anlatılanın rakunların yaşam alanlarının kısıtlanmasıyla ilgili çevreci bir öyküden çok daha ötesi olduğunu henüz ilk dakikalarda anlıyorsunuz. filmde anlatılan her öyküde, her karakterde, her grupta bir sembolleştirme söz konusu. insanlaşan rakunları anlatırken aslında modernize edilmiş toplum içinde varlığının özünü kaybeden insana değiniyor. bir nevi animal farm* tadı yakalamak mümkün.

    daha filmin başında vuruyor rakunun ağzından ilk darbeyi film: "arkadaşımın rakun kalmak istediğini fark etmemiştim."

    insan ırkının mekanikleşmiş yaşantısının baskısıyla rakunluklarını kaybetme tehlikesi ile yüz yüze gelen rakunların kimisi savaşı savunuyor. bu şekilde kurtulabileceklerinden eminler. dağa çıkıp faaliyetleri ile insanları öldürüyorlar. çarpışmalarda ölüler veriyorlar. bir kısmı uzlaşma yanlısı, medya aracılığı ile sesini duyurmak istiyor. kimisi ise diğerleri gibi değişmekten çekiniyor. değişemiyor. yalnızca rakun olarak doğup büyümek ve ölmek istiyor. ruhani bir liderin, dinin peşinde yollarına gidiyorlar. bu manzara elbette dünyada ötekileşme sonucu yok oluş ya da benzeme arasında tercih yapmaya zorlanan toplumların durumunun bir kopyası.

    "insanlar da eskiden rakundu. biri neden bunu yapar anlamıyorum. tüm bunların amacı ne? çayırlarımızı bize geri verin. yuvalarımızı bize geri verin. ağaçlarımızı bize geri verin."

    en sonunda rakunların aynı tilkiler gibi insan mevcudiyetinde bir parça olmaya mahkum olması, bazılarının uzaklarda rakunluklarını sürdürmekte direnmesi hele ki insan şeklindeki rakun shôkichi'nin yoldan karşıya geçen rakunları gördüğü sahne.

    bu film 94 yapımı. ancak anlatılanlar belki şu an 94'ten çok daha netleşebilecek algılanma uygunluğuna sahip. her gün metrolarda, asfalt yollarda işe gidip eve dönen insanlar için şöyle diyor shôkichi biraz şaşkın biraz da acıyarak:

    "insanların böyle bir hayatı yaşayabilmelerine aslında saygı duyuyorum."

    ve rakunlar eğlenceyi sevmekten öte eğlence ile yaşarlar. olmayan bir sistemde olmayan kurallara uyarak olmayan statüleri taşıyıp arada bir eğlenceye de zaman ayırmak insanın, rakun olmayanın işidir. "eğlenmezsek rakunluğumuzu kaybederiz." rakun mizahla yaşar, filmde sıkça görebileceğiniz gibi hayalarıyla bir orduyu bile kucaklar.

    muhteşem "dönüşüm" gösterisi sırasında insanların hayret içinde etkilenmesinin ardından, bu "dönüşüm"ün mimarı olan ustanın hayatını kaybetmesi ve kendisinin anısını yaşatmak için fotoğrafının asılması. fikirlerinin takip edileceğine ant içilmesi. sonrasında insan ırkının bu "dönüşüm"ü sahiplenmesi ve değişime, güzel bir değişim arzusuna dair olan tüm ilineklerini yok gösterip onu meşru ve olağan olarak topluma yansıtması. "rakunlar bir şeyleri değiştirmek istemediler. sadece biz bir gösteri yaptık o kadar."

    ve esas olan gibi gösterilen, doğrusuymuş gibi dayatılan insan yaşamının kıyısında, köşeye sıkışmış, her adımda ezilme tehlikesiyle karşılaşan rakunların sessizleştirilmiş ayak sesleri. elbette hiç olmadığını düşündüğünüz, doğasını tamamen kaybetmiş yerlerde bile hala rakunlar var. hala birbirlerini bulup sarılarak gülebiliyorlar.

    gösteri sırasında usta(üç büyük rakundan biri) haykırıyor: "madde gerçek değildir."

    kesinlikle ama kesinlikle saf bir çocuk filmi değil. takahata her zaman yaptığı gibi beni mahvetmiştir ve sonlara doğru gözlerim yaşlı izlememe sebep olmuştur. dünyada yürüyebilmek, düşünebilmek üzerine doğanın içinden bir film.

ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.

kaynağı değiştir]
Karakter Seslendiren
Shoukichi (正吉)Makoto Nonomura
Gonta (権太)Shigeru Izumiya
Oroku (おろく婆, Oroku-baba)Nijiko Kiyokawa
Tsurukame Oshō (鶴亀 和尚)Kosan Yanagiya
Seizaemon (青左衛門)Norihei Miki
Ponkichi (ぽん吉)Hayashiya Shōzō IX
Tamasaburo (玉三郎)Akira Kamiya
Bunta (文太)Takehiro Murata
Sasuke (佐助)Megumi Hayashibara
Ryutaro (竜太郎)Akira Fukuzawa
Okiyo (おキヨ)Yuriko Ishida
Kinchō Daimyōjin VIBeichō Katsura
Yashimano Hage
Inugami GyōbuGannosuke Ashiya
Otama (お玉)Yorie Yamashita
Hayashi (林)Osamu Katō
Koharu (小春)Yumi Kuroda
Anlatıcı (語り, Katari)Kokontei Shinchō
Muhabir (アナウンサー, Anaunsā)Makiko Ishikawa
Masanobu Iwakuma
Toshimi Ashizawa
Minako Nagai
Masahiro Hosaka
Katsuhiro Masukata
Sunucu (キャスター, Kyasutā)Sawako Agawa
Naruhito Iguchi

Kaynakça[değiştir

Alper TURGUT

  • Hayat dağınıktır çoğu zaman
    “Güzel Bir Sabah” (Un beau matin), kentlere gönüllü sıkışan ve modern hayatın azimli tutsağına dönüşen zavallı bizlere, sonumuzun ne olacağını, bu işin nereye varacağını sakince anlatmayı deneyen bir film. Günlük trajedilerimizin sıradanlığında, sessiz yıkımların varlığında buluyor kendini yapıt, yaralara merhem olmak gibi derdi yok. Çatışma yaratmak, aksiyon katmak, hesaplaşmaya çağırmak veya suçlu aramak ile de uğraşmıyor. Birçok kez anlatılmış
  • Baskıdan kaçış yok, mahşerde bile!
    Filmler ve televizyon serileri, hayli zamandır benzer estetikle çekilir oldular. Hani neredeyse her bölüm başı, hali vakti yerinde uzun metraj kurmaca bir yapıt kadar, para ve emek dökülüyor dizilere. İşte tam da bu sebeple, arada sırada dizileri de kurcalamak isterim, izninizle. Dijital platformların, klasik anlayışı bile isteye yıkma gayretine girmesi gerekiyor, çünkü seyirci bayatlamış bir çayı, tekrar ısıtıp içmek istemiyor. Platformlar naz e
  • Böyle gelmiş, böyle gitmesin
    Sinemada, elbette havadan sudan işlere de ihtiyaç var. Eğlenmek, ürkmek, üzülmek, gülmek, gerilmek, iyi hissetmek ve dahası, şüphesiz modern toplumun, tüketim talebidir. Ancak kalıcı ve asıl olan, mağdur edilenlerle empati kuran, meselesi bulunan ve içinde kocaman dertler taşıyan filmlerdir, kanımca. Evet, mevzusu olan yapıtlar, kendi adıma önceliğimdir. Çünkü çoğunluktan, güçlüden, erkten yana kolay yolu seçmeyip, gerekirse bedel öderim diyen ve
  • Seri katil, sosyal tarih!
    Tam tekmil devletten onaylı kadın düşmanlığı ve cehaletin korkunç sıradanlığı diyebileceğim “Kutsal Örümcek” (Holy Spider) filmini nihayet seyredebildim. Nitelikli ve incelikli İran sineması, gerçek acılardan damıtılmış bu polisiye gerilim öyküsüyle, sert ve lanet bir film yaratabilmiş, seyircisini sarsmayı görev sayarak. Hele ki final, fanatikliğin, nefretin ve suçlu üretme şeklinin, bir aktarım meselesi olduğunu haykırıyor, duymaktan kaçmak içi
  • İlle de menfaat günümüz mottosudur
    İlk gösterimi İstanbul Film Festivali’nde gerçekleşen ulusal yarışma filmi “Boğa Boğa”, toplamda sıfır ödülle ayrıldı, rakipleri başyapıt değildi oysa. Boğa Boğa, festivalin hemen ardından dijital platformun (Netflix), bayram hediyesi olarak yayınlandı, zaten sinemada eli yüzü düzgün film peşine düşmek, artık neredeyse imkânsız. Beyazperde resmen korku istilası altında, ürkütme girişiminden kaçabilirseniz, direkt komediye yakalanıyorsunuz, gü
  • Aile, bir ülkenin özetidir
    İran sineması, yaşamla mistisizmi harmanlayan ve incelikli bir dili sürekli geliştiren bir yol izliyor, senelerdir. Zorda, darda ve acılarda yaşıyor bir halk, İran’ın en önemli kadın başrollerinden Taraneh Alidoosti de daha birkaç ay önce, kadınların 44 yıllık meşru isyanına verdiği destek yüzünden cezaevinde yattı ve kefaletle çıkabildi. Leyla’nın Kardeşleri filminde, müthiş bir performans sergileyen Taraneh, yoksullukla şekillendirilmiş ataerki
  • Kimse savaştan sağ çıkamaz!
    Sınırın ötesindeki İlk Körfez Savaşı () sırasında okumuştum “Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok” (Im Westen nichts Neues) adlı barış yanlısı ölümsüz romanı, savaşın nasıl bir yara, nasıl bir bela olduğunu iliklerime denk hissettiğimi dün gibi hatırlarım hala. Kabul buyurun, çoksatar kitapların (bugüne dek 50 dile çevrildi, 20 milyon sattı) genellikle yüzeysel ve hafif olma eğilimleri vardır. Belki de popülerlik denen çekim gücü, hemen herk
  • Zihin kontrol eden rakunların zaferi!
    “Her Şey Her Yerde Aynı Anda” (Everything Everywhere All At Once), kez yapılan Akademi Ödülleri’nde kazanan film oldu ve yedi Oscar heykelciğini ellerinde buldu. Aslında milenyumdan beri, destansı sinema çağının ışığının giderek söndüğünü biliyor, görüyoruz. Siyasi hesapların, estetik kaygılara, sanatın varlığına, ortak duygulara üstün geldiği bu tuhaf dönemde, harbiden Eurovision benzeri bir şeye dönüştü Oscar törenleri. Politik doğruculuk a
  • “Şimdi bana kaybolan yıllarımı verseler”
    Tam “Balina” (The Whale) adlı filmi yazmak isterken, hepimizi derinden sarsan, canımızı yakan, yaralayan ve haklı bir endişeye savuran büyük bir depreme yakalandık. Elbette, yine ve yeniden gündelik yaşamımıza, rutinlerimize ve hayata tutunma çabamıza döneceğiz, dönmek de zorundayız. Ancak bu kez panik hali, benzer bir trajedi ve travmayla yüzleşme ihtimalimizin yüksekliği yüzünden yatışmaya pek meyilli de değil! Deprem zaten biricik gerçeğimiz,
  • Zaman değişti, acı asla değişmedi!
    17 Ağustos depremi sonrasında, onca insanın can verdiği Avcılar’a ulaşmam bir saatimi almıştı. Her yer zifiri karanlıktı, çakarları ve sirenleriyle tam gaz ilerleyen ambulanslar ve itfaiye araçları dışında yollar bomboştu. Gün henüz aydınlanmamıştı, sadece telsizler çalışıyordu, iletişim hem zordu hem de sorunluydu. İlk etapta yıkımın boyutunu kavrayamamamız, Avcılar’ı depremin merkez üssü sanmamız da bundandı. Şafak sökene dek, göçüklerin a
  • Yitirilen dostluğun absürt öyküsü
    The Banshees of Inisherin, komediyi trajediyle harmanlayan, mizahla hüznü birlikte dokuyan kalburüstü ve eksantrik bir film. Orantısız tepkiler, meçhul insan doğası, gitmek-kalmak ikilemi, reddedilme sancısı, tolere etmek, kontrol bende diyebilmek, yaşama tutunmaya sebep aramak. Zaten kaygılarla, memnuniyetsizliklerle geçiyor hayat dediğin, kantar hassas olsa ne yazar, gümbür gümbür hata yapmak, mayamızda var. Deyiverin hele, sınırlı bir zamana h
  • Taht ile baht arasında
    Döneminde en az Prenses Diana kadar meşhur ve halkının biricik sevgilisi olan Avusturya İmparatoriçesi Elisabeth’in, kendisini salt süs olan gören, şovenist bir yurda, krala ve saraya, küçük isyanlarını ve kararlı karşı çıkışlarını anlatıyor “Korsaj” (Corsage) filmi, kısaca. Biyografiyi kendince bükerek konumlandıran filmi, dört ay önce Uluslararası Adana Film Festivali’nde seyretmiş ve sevmiştim. Resmi tarihe ya da vikipedyaya sıkı sıkıya ba
  • Melankoli, sinemanın sihridir!
    Kadıköy Yoğurtçu Parkı’nın tam karşısında, eski karakolun (şimdilerde çocuk büro amirliği) yanı başında, hayli zaman önce yıpranmış tahta sandalyeleriyle güzelim bir yazlık sinema vardı. Pek meşhur Yıldız Savaşları’nı orada izledim, yeniyetme aklımla boşanma temalı filmde maile ne aradığımızı çözmeye çabaladığım Kramer Kramer’e Karşı’yı da. Kadıköy Ocak, As, Moda, Süreyya, Broadway, Hollywood, Reks (Rexx) ve diğer sokağa açılan sinemalar, zamanın

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir