sosyapot / Sosyopat nedir? Sosyopat kime denir? Sosyopat belirtileri - Molatik Hayat

Sosyapot

sosyapot

Sosyopat nedir? Ne değildir?

Fikir Turu · Sosyopat nedir? Ne değildir?

Sosyopati, psikopati, antisosyal kişilik bozukluğu, günümüzde artık pek kullanılmayan “Moral Insanity ” ve “Manie Sans Delire” terimleri; ’lü yıllardan beri suçluluk duyguları yok gibi görünen, korkusuz, iç dünyalarını önemsemeksizin sağladıkları fayda üzerinden ötekilerle ilişkiler kuran, usta manipülatörler olan; bazen dürtüsel bazen çok planlı şekilde adi suçlardan ağır cinayetlere uzanan şiddet davranışı gösteren bir grup insan için kullanılan terimler olmuştur.

Günümüzde klinisyenlerin sık şekilde kullandığı terimler ise daha çok psikopati, sosyopati ve daha sık olarak da antisosyal kişilik bozukluğudur. Antisosyal kişilik bozukluğu, psikiyatrik bir tanı sistemi kitabı olan DSM-5’te (Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders, Fifth Edition) tanımlanmış bir terimdir. Türkçe çevirisinde ise “toplumdışı kişilik bozukluğu” olarak çevrilmiş olsa da yaygın kullanımı yoktur.

Sosyopatik kişilik bozukluğu

DSM’nin ilk versiyonunda ise aynı grup belirtileri gösteren kişiler “sosyopatik kişilik bozukluğu” olarak adlandırılmaktaydı. Bu kavramlar şimdilerde çoğunlukla birbirinin yerine kullanılıyor ve aralarında bir ayrım yapılmasının gerekliliği tartışılıyor olsa da nedensellik, sosyalleşme, kaygı ve suçluluk duyma kapasiteleri ve birtakım nörolojik açılardan farklılaşmaları bu ayrımı gerekli kılıyor.

DSM-5’te antisosyal kişilik bozukluğu daha çok davranışsal tanımlamalarını içerirken, psikopati ve sosyopati kavramları bu kişilerin duygulanım, düşünce, savunma mekanizmaları, nesne ilişkilerindeki konumlanmaları gibi içsel süreçler ile tanımlamalar yapar ve bu kişiliklerin oluşumuyla ilgili mekanizmaları da farklı perspektiflerden açıklamaya yönelir.

Popüler kültür içerisinde psikopatik karakterler

Popüler kültürde, filmlerde, dizilerde, romanlarda azımsanamayacak sıklıkta psikopatik karakter karşımıza çıkar. Bu soğuk ve sıradan bir insan için dehşete sürükleyici eylemlerde bulunan karakterlerin çocukluk çağı travmalarına da hikâyelerinde sıklıkla yer verilir.

Psikopati literatüründe odaklanılan birincil ve ikincil psikopati ayrımında da birincil psikopati, doğuştan getirilen genetik yatkınlıkların baskınlığı ile birlikte öteki kişilere yönelik suç içeren davranışlarıyla ilgili bir kaygı veya suçluluk hissetmeyen ya da bunlarda ciddi eksikliği olan, vicdanı ve duyguları yokmuş gibi davranan kişileri tanımlar.

İkincil psikopati, antisosyal davranışlar sergileyen, yani yıkıcı saldırgan davranışları olan, ancak oldukça kusurlu da olsa bir vicdanı olan ve suçluluk duygusu ile kaygı hissetme kapasitesi olan kimseleri tanımlar. İkincil psikopatide genetik özelliklerin getirdiği mizaç özelliklerindense daha belirgin olanın travmalar, yetiştirme tutumları gibi çevresel faktörler olduğu düşünülür.

Birincil psikopati psikopat, ikincil psikopati ise sosyopat kişilik özelliklerine karşılık gelir. Bir üçüncüsü ise “edinilmiş sosyopati” (acquired sociopathy) terimidir. Edinilmiş sosyopati, kişinin bir beyin hasarı sonrası geliştirdiği antisosyal özellikleri tanımlamak için kullanılır.

Bunların yanı sıra psikopatları tanımlamak için de çeşitli kategoriler oluşturan araştırmacılar vardır. Ne var ki tüm bu terimlerle ilgili literatürde net bir uzlaşı yoktur. Ancak hepsi oldukça fazla ortak özelliğe sahiptir.

Vicdanla ilgili ortak şiddetli sorunlar

Bu kişilerin vicdanları, yani süperegoları ile ilgili şiddetli bir sorun vardır. Psikopatların vicdana ilişkin, yani suçluluk, utanç, pişmanlık gibi duygularının olmadığı, sosyopatların ise az çok bulunduğu görülür.

Sosyopatların kendilerince bir değer sistemi vardır. Örneğin bir tarikat ya da terör örgütü adına katliam yapan kişiler gibi. Bu kişiler yine de görece bir grup içerisinde sosyalleşmiş kişilerdir.

Psikopatların ise toplumsal aidiyetleri çok zayıftır, hatta yoktur. Sosyalleşememe ve bu sosyal normları içselleştirememe ya da çok az içselleştirebilme temel sorunlardan biridir. Psikopat kişi için ötekiler yoktur. Öteki insanlar bir bardağın, bir arabanın sağlayacağı değer ve hissedeceği duygu kadar umurlarındadır.

Empati yapma becerileri var, ancak empatiyi kullanma biçimleri farklı

Her iki grup için de esasında empati yapabilmekle ilgili bir güçlükten ziyade, yaptıkları empatiyi kullanma biçimleriyle ilgili farklılık söz konusudur. Ötekinin nasıl hissedeceği, ne düşüneceği ile ilgili farkındalığın olması manipülasyon becerisi için temel bir gerekliliktir.

İnsanların duygu, düşünce ve eylemlerini kendi çıkarları için yönlendirme becerisi oldukça üst düzeyde olan her iki gruptaki bu kişiler için kendi hissettikleri üstünlük ve güç duygusu önemlidir. Karşı tarafı dolandırma, atlatma bir anlamda aşağılama kendilerini üstün hissettirir.

Bu kişilerin duygularının çok çeşitli olmadığı, daha doğrusu spesifik ayrımlardan ziyade, daha ham veriler şeklinde duygu hissettikleri, bunları adlandıramadıkları ve kaygı ya da suçluluk gibi duyguları hissetmeye izin vermeden yansıtarak (iç dünyadaki katlanılamaz düşünce, duygu, dürtü seafoodplus.info bir öteki nesneye yüklemek), dissosiyatif mekanizmaları kullanarak (bilincin, belleğin ya da benliğin katlanılamaz kısımlarının ayrılması şeklindeki bilinçdışı savunma mekanizması) ve eyleme geçerek (baş edilemeyen duygu ve dürtülerin kontrolsüzce gerçekleştirilme hali) kendi duygularını da manipüle ettikleri görülür. Bu olumsuz duyguları sosyopatikler ya da ikincil psikopatlar diye adlandırılan gruptakiler, yıkıcı davranışlar sergiledikten sonra başkasına zarar vermekten ötürü suçluluk duygusu ya da pişmanlık bildirebilirler.

Sosyopatlar, psikopatlar kadar soğukkanlı değiller

Kaygı, utanç, suçluluk gibi nevrotik özellikler kısmi bir şekilde sosyopatik kişiliklerde görülür. Sosyopatlar, psikopatlar kadar soğukkanlı değildirler. Psikopatlar gibi dürtüsel düzenlemede zorlanan, daha plansız suçlar işleme eğilimindedirler. Dar bir alan içerisinde aile, bir zümre gibi sosyalleşmiş olduklarından kimi insani duyguları deneyimleme kapasitesine sahiptirler kısmen de olsa. Kendilerini ait hissettikleri aile, değerler, grup ve diğerleri vardır. Diğerlerinin ne hissettiği, ne düşündüğü önemli olmayan oyuncaklar gibidir.

Sosyopatlar sosyalleşme ve bu sosyalleşmeye sebep olan çevresel ve genetik faktörler sebebiyle psikopatlar gibi tümden hissiz ve korkusuz değillerdir. Hatta kimileri yanlış davranışın muhtemel sonuçlarından korksa da çoğunlukla yetersiz dürtü kontrolü ve duygusal değişkenlik yüzünden antisosyal şekilde davranmayı sürdürür. Hapishane veya akıl hastanesinde bulunan suçlular içerisinde sosyopatik kişiliklere göre oldukça düşük anksiyete düzeyi olan psikopatların daha sık ve şiddetli saldırganlık sergilediği görülür.

Psikopatların utanç duyguları yoktur

Psikopatlar kendi olumsuz duygusal tepkileri üzerinde büyük bir kontrole sahip oldukları için genel uyarılmışlık durumlarını arttıran yaşantılar ararlar.

Psikopatların olumlu ve olumsuz duyguları fakirdir. Utanç duyguları yoktur. Sahte bir etkileyicilikleri vardır ve diğer insanlar üzerinde çıkarları için kullanırlar. Suçluluk duygularının ve olumsuz duyguların yetersizliği, utanç ve pişmanlığın olmayışı hatalardan ders çıkarmayı olanaksız kılar.

Olumlu duyguların olmayışı da başkalarına karşı sorumsuz kılar.

Okuldan kaçma, hayvanlara zarar verme

Alkol ve madde kullanımı her iki grupta da sık görülür ve her iki kişilikte de çocukluk ve ergenlikte bazı işaretler vardır. Özellikle hayvanlara zarar verme geçmişi önemlidir.

Antisosyal kişilik bozukluğu için 15 yaşından önce bir davranım bozukluğunun olması gerekir. Okuldan ve evden kaçma, hayvanlara zarar verme, hırsızlık, sık sık yalan söyleme, eşyaya ciddi düzeyde zarar verme davranım bozukluğu belirtileridir. Tabii bu davranış örüntüsünün yetişkinlikte de devam etmesi gerekir.

Yüzeysel ve çıkar odaklı ilişki kurma

Her iki kişilik de diğer insanların ne hissedeceği ya da ne düşünecekleriyle pek ilgilenmezler. Yüzeysel ve çıkar odaklı ilişki kurarlar. Karşı tarafın değeri sağladığı fayda kadardır.

Sorumluluk duyguları yoktur veya zayıftır. Esasında kendileri duygularını yeterli düzeyde anlama kapasitesine de sahip değillerdir. Ancak çok güçlü duygular kendi varlıklarını ve ötekilerin varlıklarını hissettirebilir. Canlılığı duyumsamanın bir yolu olarak hatta gerçekliği deneyimlemenin bir yolu olarak şiddeti yüksek davranışlarda bulunuyor gibidirler. Korku ve kaygı duyguları ise ya çok azdır ya da yoktur. Pişmanlık, utanç ve suçluluk duyguları da yoktur ya da çok azdır.

Deneyimden ders almazlar, ceza ya da ödül davranış düzenlemede etkili değildir. Süperego ya da vicdan diyebileceğimiz toplumsal kuralların ve yasakların içselleştirilememesini getiren sosyalleşmeme ya da buna dair ciddi eksiklikleri en büyük sorunsallardandır.

Zayıflık olarak addedilen duygulara tahammülleri yoktur. Her şeye hakim hissetme derecesinde güçlü hissetme, yani tümgüçlülük duyguları vardır ve buna ihtiyaç duyarlar. Bir ilişki içerisinde ancak kendisinin yönlendirip hükmettiği konumda kalabilirler.

Üstünlük ve güç duygusu en önemli duygulardır

Kendilerine yapılan empatiyi karşı tarafın zayıflığı olarak algılama ihtimalleri yüksektir, bunu kendi çıkarları için kullanma fırsatına çevirerek zayıflık olarak algıladıkları yönlere saldırırlar. Kendileri zaten manipülasyon amacı taşımıyorsa empatik davranmazlar.

Öteki insanları dolandırmak, manipüle etmek, öldürmek, yaralamak, hırsızlık, dolandırıcılık gibi davranışların hepsinde diğer insanlardan üstün olma ve onları kontrol etme duygusu vardır. Bundan keyif alırlar ve bunlarla caka satmaktan hoşlanırlar.

Sosyopatlar ve psikopatlarda suç işleme farklılık gösterebilir

Karşı taraf üzerinde korku ve endişe yaratmaktan zevk alırlar. Ancak sosyopatlar daha plansız ve dürtüsel davransalar da her iki grup da öteki kişilerin sınırlarını aşma ve fayda sağlamayla ilgili çok çeşitli suçlar işleyebilirler.

Hırsızlık, dolandırıcılık, cinsel suçlar, cinayet gibi suçların yanı sıra bunların içinde yüksek işlevsellik gösteren iyi eğitimli ve toplum içinde saygı gören (daha sıklıkla psikopat olmak üzere) suç işleyeceği asla tahmin edilemeyen kişiler vardır. Çok titizlikle planlanmış ve yakalanmayacak şeklide üstü örtülmüş suçlar işleyebilirler. Bir bankayı hortumlamak için psikopatik kişi uzun yıllar rolünü usulünce oynayabilir ya da son derece sıradan bir hayat sürerken cinayetler işleyen bir seri katil olabilir. Dürtü kontrolü bu anlamda özellikle iki grup arasında değişkendir, psikopatik kişiler kaygı ve stres altında hiç etkilenmeden hareket edebildikleri, hiçbir vicdani duygu hissetmedikleri için istediğini elde etmek için plan yapabilir ve bekleyebilir ya da sonucu hiç düşünmeden hemen eyleme geçerek istediğini yapabilirler.

Sosyopatik kişiler ise tereddütte kalma, sonrasına biraz da olsa düşünme ve umursama gibi duyguları sıradan bir insanın yaşadığı derecenin oldukça altında bir düzeyde olsa da yaşarlar.

Etkili bir tedavi yöntemi yok

Her iki grubu da tedavi eden etkili bir yöntem ise yoktur. Suçlarının ortaya çıkmasıyla birlikte rehabilite edilmek üzere tedaviye yöneldirilen psikopatlar cezalarını hafifletici bir etki yaratabilmesi motivasyonuyla psikoterapistte iyi bir izlenim bırakma, tedaviden fayda görmüş zannı yaratmayla ilgili son derece başarılı olabilir. Sosyopatların ise daha dürtüsel ve duygusal davranma eğilimlerinin güçlü oluşu sebebiyle tedavi sürecinde uyumsuz olma olasılıkları oldukça yüksektir.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Fikir Turu’nun editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Bu yazı ilk kez 17 Kasım ’de yayımlanmıştır.

Özelliklerini Okuduğunuz Zaman Size &#;Joker&#; Karakterini Hatırlatacak ‘Sosyopat Kişilik’ Aslında Nedir?

İnternet ve teknolojinin kullanımının yaygınlaşması ile birlikte özellikle son yıllarda bilgiye kolayca ulaşır hale geldik ancak bu bilgiyi işleyecek ve düşünceye çevirecek altyapımız çoğu zaman olmadığı için ister istemez pek çok yanlışa da imza atıyoruz. Bu durumu özellikle birbirine ya da kendisine şizofren, bipolar, sosyopat diyen insanlarda görüyoruz. Toplumsal kurallara uyum sağlamayan birine sosyopat demek aslında tam olarak kavramın karşılığını vermiyor.

Sosyopat ne demek diye sorulduğu zaman pek çok kişi Batman filmindeki Joker karakteri gibi kötü ama havalı birini gözünde canlandıracaktır. Ancak sosyopati aslında son derece ciddi bir kişilik bozukluğudur ve tedavi edilmediği takdirde evet, gerçek bir Joker’e dönüşmesi işten bile değildir. Gelin sosyopat nedir, kişisel özellikleri nelerdir yakından bakalım ve en önemlisi, psikopat ile sosyopat arasındaki farkı görelim.

sosyopat

Temelden başlayalım: sosyopat ne demek, tam olarak nedir?

Klinik psikolojideki temel tanımından bahsetmek gerekirse sosyopat, antisosyal kişilik bozukluğu teşhisi konulmuş kişileri tanımlayan bir ifadedir. Sosyopati olarak da anılan bu kişilik bozukluğuna sahip olan kişiler toplumun normlarına uymuyor ve diğer insanların haklarını tekrar tekrar ihlal edebiliyorlar.

Popüler kültürde de kendine yer bulduğu için zaman zaman havalı görünen sosyopat karakterler kuralları ve hatta yasaları çiğnerler, dürtülerine göre agresif davranırlar, başkalarına zarar verdikleri zaman gerektiği kadar suçlu hissetmezler ve en kötüsü karşılarındaki insanı manipüle eder, aldatır, davranışlarını kontrol altında tutmaya çalışırlar.

Detaylara geçmeden önce bir parantez açmakta yarar var. Toplumsal kurallara uyum sağlayamayan, şiddet eğilimi gösteren ya da manipülatif davranışlar sergileyen kişileri herhangi bir tanı konulmadan psikopat ya da sosyopat olarak tanımlamak son derece yanlış. Çevrenizde bu tür biri varsa ya da birazdan anlatacağımız belirtileri kendinizde görüyorsanız çözümün uzman bir psikologda olduğunu unutmayın.

Bir sosyopatı tanımak: sosyopatlık belirtileri nelerdir?

  • Toplumsal kuraları görmezden gelirler.
  • Bencildirler.
  • Dürtülerini kontrol edemezler.
  • Şiddete eğilimlidirler.
  • Güvenlik konusunda endişeleri yoktur.
  • Sorumluluktan kaçarlar.
  • Kolay kolay pişman olmazlar.

sosyopat

Toplumsal kuraları görmezden gelirler:

Elbette hiç kimse toplumun dayattığı tüm normlara uyum göstermek zorunda değil ancak birlikte güven içinde var olmayı sürdürebilmemiz için okulda, işte ve sosyal hayatta bazı temel kurallar vardır. Sosyopat kişiler bu kuralları umursamadan sosyal sınırları aşabilirler., birini takip edebilirler, tacize varacak ısrarlarda bulunabilirler ve hatta kamu ya da özel mülke zarar verebilirler.

Bencildirler:

Sosyopatiye sahip kişilerin bencilliği bildiğimizden biraz daha farklı çünkü onlar tamamen kendi kazançlarını ön planda tuttukları için bencildirler ve sırf kendilerini haklı çıkmak ya da kazanç sağlamak için sahte kimlik kullanmak, manipüle etmek, sahtekarlık yapmak, aldatmak gibi yöntemlere başvurabilirler.

Dürtülerini kontrol edemezler:

Hepimiz pek çok farklı konuda doğal dürtülere sahibiz ancak medeni bir insan olmanın temelinde bu dürtüleri kontrol etmek yatar. Sosyopatlar bu tür dürtüleri engellemekte zorluk çekerler ve bu nedenle sık sık sonuçlarını düşünmeden hareket ederler. Diğer belirtileri göz önüne aldığımız zaman bu durumun tehlikeli olabileceği açıktır.

Şiddete eğilimlidirler:

Sinirlenmek ve zaman zaman bu nedenle sözlü ya da fiziksel kavgalar yaşamak bir noktaya kadar anlaşılabilir ancak sosyopatların bu eğilimi endişe verici düzeyde olabilir. Ortada elle tutulur kesin bir neden olmasa bile saldırgan davranışları nedeniyle sık sık fiziksel kavgaların içine girebilirler. 

Güvenlik konusunda endişeleri yoktur:

Ne yaparsak yapalım önce kendimizin, sonrasında da çevremizdekilerin güvenliğini düşünürüz. Toplumsal yapının bu en temel kuralını uygulamak bile sosyopatiye sahip kişiler için zaman zaman zor olabilir. Yaptıkları eylemler hem kendilerinin hem de başkalarının güvenliğini tehdit edebilir.

Sorumluluktan kaçarlar:

Aile kurup çocuk yapmak gibi bir sorumluluktan bahsetmiyoruz. Sosyopatlar en temel sorumlulukları bile yerine getirmekte zorlanırlar. İşe zamanında gelmek, okula devam etmek ve hatta fatura ödemek gibi basit sorumluluklar bile sosyopatları zorlayabilir.

Kolay kolay pişman olmazlar:

Sosyopat cinayet işler ve arkasını dönüp bakmaz bile gibi ağır bir durum söz konusu değil ancak yaptığı şey bir başkasına zarar verdiği zaman, bir sosyopat kolay kolay bu durumdan pişman olmaz ve daha da kötüsü kendini haklı çıkarmak için sayısız bahane sunarak manipülasyon yöntemini uygular.

sosyopat

Sosyopatların kişilik özellikleri nelerdir?

  • Sabit fikirlidir.
  • Kibirlidir.
  • Kendini üstün görür ve insanların da ona bu şekilde davranmasını bekler.
  • Karşısındakini manipüle etmek için zekasını ve karizmasını kullanır.
  • Çıkarı olduğu sürece çekici görünür ancak istediğini alamayınca çirkin yüzünü gösterir.
  • Empati kuramaz.
  • Duygusal zekası düşüktür.
  • Hatalarından ders almaz.
  • Başkalarının güvenliğinden endişe duymaz.
  • Karşı taraf üzerinde kontrol sağlamak için korkutmaktan ve tehdit etmekten çekinmez.

Antisosyal kişilik bozukluğuna sahip sosyopat kişilerin temel kişilik özelliklerinden bazıları bu şekilde. Özelliklere baktığımız zaman bu tür bir kişilik bozukluğuna sahip kişileri ilk bakışta kolay kolay anlayamayacağımız ortaya çıkıyor. Ancak hem belirtileri hem de bu özellikleri göz önünde bulundurarak analizler yapmak mümkün.

sosyopat

Bir insan neden ve nasıl sosyopat olur?

Antisosyal kişilik bozukluğuna sahip sosyopat kişiler üzerinde yapılan araştırmalara baktığımız zaman bu duruma beyin kimyası ve genetik faktörlerin çok az katkısı olduğu görülüyor. Yani sosyopatlık çoğu zaman kalıtsal bir durum olarak değil, çevresel faktörlerin etkisi ile oluşan bir durumdur.

Çocukluğunda yeterli ilgi görmeyen kişiler, kendi kendilerine yetmek zorunda olduklarını hissetikleri için sosyopatinin temellerini daha o dönemde atarlar. Yine küçük yaşta şiddet gören çocuklarda, istismara uğrayanlarda ve manipüle edilenlerde de sosyopati görülmektedir. Çocuklukta yaşananların dışında sonradan yaşanan bir kafa travması ya da ileri yaşlardaki bunama sonucunda da sosyopati belirtileri ortaya çıkabilir.

sosyopat

Sosyopat ve psikopat farkı nedir?

Gelelim en sık karıştırılan iki kavram arasındaki farka; sosyopat nedir, psikopat nedir? Klinik bir ortamda incelendiği zaman uzman bir psikolog bile bu iki durum arasındaki farkı kolay kolay tespit edemeyebilir. Yapılan araştırmalara göre aralarındaki en temel fark, psikopatların yaptıkları olumsuz eylemlerin planlı olmasıdır. 

Aralarındaki diğer önemli bir fark ise psikopatinin kalıtsal etkisinin yüksek olmasıdır. Psikolog Robert Hare’ye göre söz konusu olan vicdan ve ahlak duygusudur. Hem psikopatın hem de sosyopatın bu duygusu toplumla uyumlu değildir. Psikopat için bu normlar önemsizdir ancak sosyopat, yanlış olduğunu bildiği halde yaptığı eylemi haklı çıkarmaya çalışır. Yani aralarındaki fark son derece ince bir çizgi üzerinde durmaktadır.

İlk bakışta çekici görünen ancak zaman geçtikçe tehlikeli olabilen bir kişilik bozukluğuna sahip kişileri tanımlayan sosyopat nedir, kişilik özellikleri nelerdir gibi merak edilen soruları yanıtlayarak konu hakkında bilmeniz gerekenlerden bahsettik. Anlattıklarımız yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. En doğru ve size özel bilgiyi uzman bir psikolog ya psikiyatrdan almanız gerektiğini unutmayın. 

Emoji İle Tepki Ver

9

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir