ensede kaşıntı kızarıklık / Boyunda ve ensede egzama | Ducray

Ensede Kaşıntı Kızarıklık

ensede kaşıntı kızarıklık

Vücutta kaşıntı, kızarıklık ve kabarcıklar neden olur, nasıl geçer? Vücutta, ellerde kaşıntı ve kabarma için hangi doktora gidilir?

Bu açıdan bu gibi durumların gözlenmesiyle birlikte tıbbi müdahale konusunda ihmalkar davranılmamalı, bir uzman doktorun görüşü alınarak uygun tedavi yöntemi planlanmalıdır. Uzman doktor önce hastaya özel durumları gözlemleyerek söz konusu hasta özelinde vücutta kaşıntı ve kabarma neden olur sorusuna yanıt arayacak ve yaptığı tetkikler neticesinde elde ettiği veriler doğrultusunda uygun bir tedavi programını planlayacaktır.

Cilt kaynaklı problemlerin çözümü için bir dermatoloğa ihtiyaç duyulur. Bununla birlikte kaşıntı ve kabarmaların herhangi bir enfeksiyondan ötürü ortaya çıkmaması durumunda doktor bilgisi dahilinde evde uygulanması mümkün doğal tedavi yöntemlerinden de söz edilebilir. Ancak tedaviye geçmeden önce mutlak suretle bu semptomlarının kaynağının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekir. Bilinçsizce yapılan yanlış bir uygulama problemin çözümü daha zor bir hal almasına sebep olabilir. Bu açıdan önce doktor görüşüne başvurulması oldukça önemlidir.

Kaşıntı ve kızarıklığa evde doğal ve bitkisel çözüm yöntemleri: Ciltteki alerjik kaşıntıya ne iyi gelir, nasıl geçer?

KAŞINTI VE KABARMA NEDEN OLUR?

Vücudun çeşitli yerlerinde ortaya çıkması muhtemel kaşıntı ve kabartı sorununa aşağıdaki durumlar öncülük edebilir.

  • Sedef, uyuz ve egzama gibi cilt hastalıkları
  • Demir eksikliğine bağlı olarak meydana gelen anemi hastalığı
  • Tiroit bezinin gereğinden fazla ya da az çalışıyor olması
  • Bazı karaciğer hastalıkları
  • Kullanılan ilaçların yan etkileri
  • Ciltte gelişen bir enfeksiyon
  • Tüketilen gıdaların alerjiye sebep olması
  • Tahtakurusu ısırığı
  • Cildin kuruması
  • Bazı böbrek hastalıkları
  • Gebelik
  • Çölyak hastalığı (Hastalar özellikle glüten içeren bir gıda tükettiklerinde bu sorunlarla karşı karşıya kalırlar.)
  • Huzursuz bacak sendromu
  • Kurdeşen
  • Cilt kanseri

KAŞINTI VE KABARMA SORUNLARI İÇİN HANGİ DOKTORA GİDİLİR?

Bu sorunların çözümü için öncelikle hastanelerin cildiye servislerine başvurulur. Burada yapılan tetkikler sonucunda bu sorunların kaynağının saptanması halinde hasta kaynak hastalığın tedavisi için hastayı ilgili bölüme yönlendirebilir. Örneğin; aneminin söz konusu olması halinde hasta iç hastalıkları servisine yönlendirilecek, anemi sorununu burada demir takviyesi gibi yöntemlerle çözülmesiyle birlikte kaşıntı ve kabarma problemleri sona erecektir.

Uyuz hastalığı nedir? Uyuz hastalığı belirtileri nelerdir?

KAŞINTIYA NE İYİ GELİR VEKAŞINTI NASIL GEÇER?

  • Kaşııntıya karşı uygulanan yöntemler arasında en geleneksel olanlardan bir tanesi bölgeye buz ile kompres yapmaktır. Özellikle haşere ısırığı gibi derinin akut reaksiyonuna karşı görülen kaşıntılarda buz ile kompres oldukça etkili olabilmektedir.
  • Aloe vera kaşıntıya karşı uzun yıllardır kullanılan bir bitkisel çözümdür. Özellikle aloe vera özlü kozmetik ve sağlık ürünleri de bu nedenle oldukça popülerdir.
  • Avokadonun kabuğunun kaynatılıp kaşınan bölgeye sürülmesi ile, özellikle tahriş olmuş bölgelerde görülen kaşıntıya karşı oldukça hızlı ve bir o kadar da etkili sonuç alınabilmektedir. Ayrıca avakadonun cilt üzerindeki onarıcı etkisi dolasıyla da kaşıntı sorunu görülen kişilerde kullanılması uzmanlarca da önerilen bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır.

CİLTTEKİ KIZARIKLIKLAR VE KABARMALAR NASIL GEÇİRİLİR?

Ciltteki kızarıklık ve kabarıklığın uzun süre ciltten geçmemesi sonucu tedavi yöntemlerine başvurulmalıdır. Deri hastalığı için tedavi uygulamak kaşıntının ortadan kaldırılmasına yardımcı olmaktadır. Tedavi için öncelikle gerekli tespitler yapılmalı ve cilt tedavileri uygulanmaya başlanmalıdır.

Bunun yanında kaşıntıyı engellemek için cilt bakımına dikkat edilmelidir. Cilt bakımı için kuruluğun oluşmasını engelleyen krem ve cildi nemlendiren losyon ürünleri kullanılmalıdır. Ayrıca duş alırken cilt için kullanılan sabunlar cildi daha fazla tahriş edebileceğinden dolayı, mutlaka cildi tahriş etmeyen sabunların kullanılması ve ılık suyla duş alınması gerekir. Özellikle kızarıklık ve kabarmaların oluşmaması için kaşıntı yapan her türlü sentetik kumaşların kullanılmaması gerekir.

CİLTTEKİ KIZARIK VE KABARMAYI ÖNLEMEK İÇİN NE YAPILMALI?

Ciltte oluşan kızarıklık ve kabarıklık sonrası insanlar psikolojik açıdan kendilerini huzursuz hissetmeye başlar. Bu yüzden insanların günlük işleri aksamaya başlar. Ciltteki kızarıklık ve kabarmayı önlemek için öncelikle alerjinin sebep verdiği durumlar öğrenilmelidir. Daha sonra mantar enfeksiyonu, egzama, karaciğer hastalığı gibi nedenlerden dolayı oluşan ciltte kızarıklık ve kaşıntı sonrası mutlaka doktor kontrolü altında tedavinin yapılması gerekir. Ayrıca cildin nemli kalması sağlanarak kızarıklık ve kabarma önlenebilir. Bunun yanında cilt rahatsızlığının ve kaşıntının giderek artması sonucu uzman doktora başvurulmalıdır. Özellikle hiçbir şekilde stres ve endişeye kapılmadan ciltte kızarıklık ve kabarmanın oluşması önlenebilir.

Egzama Nedir ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Egzama, diğer bir adıyla atopik dermatit, çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilen ve kızarıklık, kaşıntı, şişlik, veziküller gibi belirtilerle kendini gösteren bir cilt hastalığıdır. Toplumda sık rastlanan cilt hastalıklarından biridir. Kesin olarak sebebi bilinmese de alerji ve stresle tetiklendiği düşünülmektedir. Egzamanın belirtileri, türüne göre değişiklikler gösterebilir.

Egzamanın en temel belirtileri kızarıklık ve yoğunluğu değişen kaşıntıdır. Kuruluğa bağlı olarak pullanma, döküntü ve çatlak da görülebilir. Bu sebeple, tahrişe neden olmamak için cildin kaşınmaması ve yeteri kadar nemlendirilmesi gerekir.

Yaş ve cinsiyetten bağımsız gelişen egzamanın, genellikle çocukluk çağında başladığı gözlemlendiği gibi yetişkinlik döneminde başlayan vakalar da mevcuttur. Genellikle el ve ayaklarda görülen egzama, cildin başka bölümlerinde de görülebilmektedir. Egzama, tedavisi mümkün ve kolay olan bir hastalıktır. Ancak tedaviyi geciktirmemek gerekir; çünkü egzama belirtileri gösteren ciltte cilt bütünlüğünü bozan çatlaklar oluşabilir ve akabinde bakteriler cilde girip enfeksiyon oluşmasına sebep olabilir.

Cevabı en çok merak edilen sorulardan biri "Egzama bulaşıcı mıdır?" sorusudur. Ancak bu noktada korkulmasına gerek yoktur. Cilt yüzeyinde oluşan ve görünümü rahatsız edici olabilen bu hastalık bulaşıcı değildir.

Egzama Belirtileri Nelerdir?

Genellikle el, ayak, bacak, yüz ve saç derisi gibi cilt yüzeylerinde görülebilen egzamanın belirtileri kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Genel belirtiler olarak kızarıklık, kaşıntı, vezikül oluşması, pullanma ve yanma hissi sayılabilir. Özellikle kaşıntı, gece artabilir ve hastalar için rahatsızlık verici boyuta gelebilir. Böyle durumlarda kaşımaya bağlı olarak ciltte tahrişler ve yaralanmalar oluşabilir.

Hasta, hastalığın başlangıç evresinde cildinde içinde su bulunan küçük kabarcıklardan şikâyet eder. Akut egzamada buna akıntı eşlik ederken, kronik egzamada daha çok pullanmalar görülür. Egzama, ciltte oluşturduğu kabarcıklarla sedef hastalığı gibi diğer cilt hastalıklarından kolaylıkla ayırt edilebilir.

Egzamaya Neden Olur?

Egzamanın sebepleri arasında, genetik faktörler ve cildin duyarlı olduğu alerjik maddelere maruz kalması en çok gözlemlenen durumlardır. Kimyasal maddelere maruz kalınan iş alanlarında ve tozlu ortamlarda çalışan kişiler, egzama için risk grupları arasında yer almaktadır.

Egzama alerjik sebeplerden dolayı gelişme göstermişse, hasta bu maddelere maruz kalmaya devam ettiği müddetçe iyileşme görülmez. Bu sebeple hastanın alerjen maddeyi tespit edip bununla kısa bir temastan bile kaçınması gerekir.

Stresin cilt üzerine olumsuz etkileri vardır. Egzamaya etkisi ise hastalığın şiddetini artırdığı yönündedir; stres, semptomların kötüleşmesine neden olur. Böyle durumlarda günlük yaşamdaki stresi azaltmaya çabalamak, semptomları kontrol altında tutmaya yardımcı olacaktır.

Egzama Nasıl Olur?

Egzama, bazı dönemlerde hafif ya da şiddetli semptomlarla seyreder ancak bu semptomlar zamanla geçer. Hassas ve kurumuş bir cilde neden olan hastalık, tozlar ve evcil hayvan tüyleri gibi alerjenler nedeniyle tetiklenebilir. Bu alerjen maddeler, semptomların daha da kötüleşmesine neden olabilir.

Tetikleyiciler arasında kozmetikler, sabunlar, deterjanlar ve ağır kokulu losyonlar da bulunur. Parfüm ve temizlik ürünlerine maruz kalmak cildin tahriş olmasına neden olabilir. Bazı kişilerde hava değişiklikleri, soğuk algınlığı gibi hastalıklar ve stres egzamayı daha da kötüleştirebilir.

Bebeklerde ve Çocuklarda Egzama

Egzama, özellikle bebeklerde yaygın olarak görülür. Bulaşıcı değildir ve genellikle kalıtsaldır. Egzaması olan bebeklerin çoğu 1 yaşına kadar semptomlar gösterir ve bazıları 5 yaşına kadar semptomlar yaşamaya devam eder. 1 yaşından küçük bebeklerin yanaklarında, alnında ya da kafa derisinde genellikle egzama döküntüsü bulunur. Döküntü; dizlere, dirseklere ve gövdeye yayılabilir. Kaşıntılar şiddetli olabilir ve sıklıkla uykuyu bölebilir. Ailede astım gibi alerjik hastalık öyküsü bulunuyorsa, çocuklarda egzama gelişme riski yüksektir.

Egzama nedeniyle çocukların kollarında, bacaklarında, ellerinde ya da yüzünde kızarıklık görülebilir. Daha büyük çocuklar ve gençler genellikle dirseklerin kıvrımlarında, dizlerin arkasında, boyunda, iç bileklerde ve ayak bileklerinde döküntü yaşar. Deri, genellikle egzamanın ilk başladığı zamana göre daha pul pul ve kurudur. Çocuklar derilerini kaşıdıklarında enfeksiyon kapabilir. Egzaması olan bebekler, kaşıntıyı gidermek için yatak takımlarına ya da diğer eşyalara sürtünebilir.

Atopik marş ya da atopik yürüyüş, bebeklik döneminde egzama teşhisini içerir. Egzamayı sırayla gıda alerjisi, saman nezlesi olarak da bilinen alerjik rinit ve astım izler. Çalışmalar, egzamalı çocukların büyük çoğunluğunun çocukluk döneminde astım ve/veya alerjik rinit geliştirdiğini göstermektedir.

Şiddetli egzaması olan bazı çocuklar için gıda alerjisi testlerinden yararlanılabilir. Belirli gıdaların günlük beslenmeden çıkarılması gerekebilir. Yer fıstığı, yumurta ve süt, bu çocuklarda tanımlanan ve en yaygın olarak görülen alerjen gıdalar arasında bulunur. Yüksek yanlış pozitif sonuç oranı nedeniyle egzamalı tüm çocukların gıda alerjisi için test edilmesi önerilmez. Bu, yanlış tanıya ve gereksiz gıdalardan kaçınmaya yol açar.

Egzama Vücutta Nerelerde Görülür?

Egzama vücudun her bölgesinde görülebilir ancak bazı bölgelerde daha sık görüldüğü ortaya çıkmıştır. Bu bölgeler arasında ilk dikkati çeken eldir.

Sabun gibi cildi kurutan maddelere en çok maruz kalan ve tozlu yüzeylerle en çok temas eden organ eldir. Bu nedenle egzama ellerde çok sık görülür. Egzama, bir elde başlasa da diğer ele veya başka bölgelere yayılma eğilimi gösterebilir. Sürekli kullanılan bir cilt yüzeyi olduğundan daha çok rahatsızlık verebilir.

Egzamanın sık görüldüğü bir diğer organ ayaktır. Ayakta da vücudun diğer bölgelerindeki egzamayla aynı belirtiler görülür. Ancak diğer bölgelerden farklı olarak, ayaklar uzun süre hava almadan kalabileceğinden, egzamanın semptomlarının geçmesi uzun sürebilir. Bu nedenle ayağın hava almasına ve terli olmamasına dikkat edilmelidir. Hava almayı sağlayacak çorapların ve ayakkabıların tercih edilmesi önerilir.

Yüz de egzamanın görülebildiği bir bölgedir. Egzama yüzün sadece bir bölümünde görülebileceği gibi, tüm yüze de yayılabilir. Yüzde egzama oluşmuşsa, hasta öyküsü alınırken kullanılan kozmetik ve kremlerin neden olabileceği akılda tutulmalı ve hastanın cilde zarar vermeyecek kremler kullanması sağlanmalıdır.

Saçlı deride de kronik şekilde görülebilen egzama, egzamanın "seboreik dermatit" olarak adlandırılan bir çeşididir. Bu tür egzama saç derisinde döküntüler oluştursa da bu döküntüler kepekle karıştırılmamalıdır. Diğer egzamalarda olduğu gibi stresle ve kış aylarında soğuk havanın oluşturduğu cilt yüzeyindeki kurulukla ilişkisi vardır. Doktor tarafından özel şampuanlar ve saç kremleri önerilebilir.

Egzamanın görüldüğü bir diğer bölge kulaktır. Genellikle kızarıklık, kaşıntı ve kulak hassasiyeti şikâyetleri ile ortaya çıkmaktadır. Çoğunlukla bölgenin tahriş olmasından kaynaklanır. Yağlı bir cilt yüzeyinde olmasıyla diğer bölgelerde görülen egzama çeşitlerinden farklılaşır. Cilt hekiminin önereceği bir egzama kremi ile kolaylıkla tedavi edilebilir.

Egzama Çeşitleri Nelerdir?

Egzama, tıbbi olarak farklı sınıflandırmalarla ele alınır. Buna göre egzama çeşitleri şunlardır:

Asteatotik Egzama

Ciltteki yağ miktarının çeşitli sebeplerle azalmasına bağlı olarak ortaya çıkar. Bu sebepler arasında yaşın ilerlemesi ve mevsimsel değişiklikler sayılabilir. İlerleyen yaşla birlikte ciltte yağ oranı azaldığından görülme sıklığı artar. Ayrıca kış aylarında da havadaki kuruluğun artmasına bağlı olarak hastalığın görülme sıklığının arttığı tespit edilmiştir. Bu tip egzamada, yağ tabakasının azalmasıyla ciltte kuruluk, pullanma gözlemlenir ve ciltte çatlaklar oluşabilir.

Atopik Egzama

Kaşıntı, kızarıklık ve pullanma, atopik egzamanın belirtileri arasında yer alır. Yüzde başlayıp el, kol, bacak ve gövdeye yayılabilir. Daha çok bebeklik ve çocukluk döneminde görüldüğü için bebek egzaması olarak da bilinir. Bebeklerde tedavi uygulansa da tekrarlayabilen bu hastalık, ilerleyen yaşlarda kendiliğinden ortadan kaybolabilir.

Gravitasyonel Egzama

Genellikle varisle beraber seyreden bir hastalıktır. Varis çıkma riski yüksek, ayakta çalışan kişilerde görülebileceği gibi ileri yaşlarda da görülme sıklığı artar. Hastalık, varis oluşan bölgede kan basıncının artmasıyla deri üzerindeki baskının da artması ve derinin tahriş olmasıyla kendini gösterir.

Başlıca belirtileri arasında uyurken kaybolan ve gün içerisinde ortaya çıkan, bacakların alt kısmında veya ayak bileklerinde şişlik, varis, bacakta ağrı, kaşıntı, kızarıklık, pullanma ve kuruluk sayılabilir. Tedavi edilmezse kronik hale gelme riski ortaya çıkar.

Kontakt Egzama

Egzamanın bu çeşidi, genellikle sadece alerjen maddenin temas ettiği bölgeyi etkilemektedir. Alerjen maddelere örnek olarak kozmetik ürünleri, boyalar, temizlik maddeleri, çeşitli endüstriyel maddeler ve zehirli bitkiler gösterilebilir. Bu tip egzamayı önlemek için alerjen maddenin tespit edilmesi ve bununla temasın kesilmesi gerekmektedir. Kontakt egzama, kısa süreli ve geçici olabileceği gibi uzun süreli ve tekrarlayan şekilde de görülebilir.

Numuler Egzama

Ciltte daire şeklinde ve birden çok sayıda görülen lezyonla belirlenen kronik bir hastalıktır. Bu lekeler kaşıntılı ve içi sıvı dolu kabarcıklar şeklindedir. Kabarcıkların içindeki sıvının boşalmasıyla cilt kuru hale gelebilir ve ciltte kabuklanma oluşabilir. Genellikle el, kol ve bacaklarda görülür.

Seboreik Dermatit

Kronik bir egzama çeşidi olan seboreik dermatitin nedenleri tam olarak bilinmemektedir. Kulak egzaması olarak da bilinen bu egzama çeşidi daha çok yağlı deride görülür. Ancak görüldüğü yer sadece kulakla sınırlı olmayıp, vücuttaki başka yağlı cilt bölümleri üzerinde de rastlanabilir. Örnek olarak kulak, saç derisi, göğüs bölgesi, burun kenarları gösterilebilir. Hastalığın ortaya çıkmasında özellikle stresin etkili olduğu bilinmektedir.

Stres Egzaması

Stres, egzama oluşmasına sebep olan önemli faktörlerden biridir. Strese bağlı oluşan egzamanın önüne geçmek için stresli ortamlardan ve durumlardan uzak durulmalıdır.

Egzama Tanı Yöntemleri Nelerdir?

Egzama, belirtileri bakımdan teşhisi zor olmayan bir hastalıktır. Egzama tanısı anamnez (hasta öyküsü), fiziki muayene, deri prick testi ve yama testi yapılarak konulur.

Anamnez

Hasta öyküsü olarak bilinen anamnez alınırken, özellikle kişinin kullandığı kişisel bakım ürünleri, kozmetik ürünleri, kullandığı sabun, deterjan veya cildine temas eden diğer kimyasal maddeler hakkında bilgi alınmalıdır. Tanı için, hasta öyküsü kaşıntı, kızarıklık, içi sıvı dolu kabarcık gibi fiziki muayene bulgularıyla desteklenmelidir.

Yama Testi

Egzamanın sebebinin alerjen bir madde olduğu hakkında şüphe duyulması durumunda yama testi uygulanır. Hastanın sırtına, birden fazla alerjen madde içeren yamalar yapıştırılır. 2-3 gün sonrasında çıkarılan yamalara, cildin alerjik reaksiyon gösterip göstermediği kontrol edilir.

Yama testinde, şeritler halinde bir dizi ince metal ya da esnek plastik hazne kullanılır. Her bölme az miktarda herhangi bir alerjen içerir. Testte kullanılacak olan alerjenler, egzamanın dağılımına, büyüklüğüne ve hastanın günlük olarak maruz kaldığı maddelere bağlı olarak doktor tarafından seçilir.

Test panelleri sırta uygulanır ve bantla kapatılır. Ardından her bir alerjenin yerinin kaydı tutulur. Bantlanmış paneller, vücudun olası alerjenleri tanıması ve bunlara tepki vermesi için yaklaşık iki gün yerinde bırakılır. Hastalar, panelleri takarken günlük rutininin çoğunu gerçekleştirebilir. Bununla birlikte kişilerin egzersiz yapmaktan, duş almaktan ve bantları ıslatabilecek diğer etkinliklerden kaçınması gerekir.

İki gün sonra paneller çıkarılır ve tahriş olan alanlar not edilir. Gecikmiş reaksiyonların da gözlenebilmesi için nihai sonuçlar dört güne kadar kaydedilmeyebilir. Son okumada, ciltteki reaksiyon belirtilerinin ilgili maddelerle eşleştirilmesi için bir inceleme yapılır. Test edilen alerjenlerden herhangi birinin bulunduğu yerde kızarıklık ya da döküntü meydana gelebilir. Bu durum, alerjik reaksiyonun kaynağının belirlenmesine ve alerjik dermatit tanısının doğrulanmasına yardımcı olabilir.

Deri Prick Testi (SPT)

Alerjik hastalıkların çoğunda ve IgE aracılı alerjilerin tanısında birincil yöntem olarak SPT önerilir. Bu yöntem; göreceli duyarlılık, hızlı sonuç, iyi tolere edilebilirlik ve hastalara alerjilerini net bir şekilde gösterme avantajlarına sahiptir. SPT, yalnızca sistemik alerjik reaksiyonları (anafilaksi) tedavi etmek için uygun tesislere sahip merkezlerde, eğitimli ve deneyimli tıbbi personel tarafından yapılmalıdır. Sorumlu tıp doktoru reaksiyonu gözlemlemeli ve test sonuçlarını hastanın öyküsü ve fiziki muayenesi ile birlikte yorumlamalıdır.

Egzama tanısı için bu yöntem ön kolun iç yüzeyine uygulanmaktadır. Deri üzerine belirli alerjen maddeler damlatılır ve steril bir lanset yardımıyla bir çizik oluşturulur. Bir süre bekledikten sonra kızarıklık ve kabarcık oluşturan maddeler alerjen olarak tanımlanır.

Cilt Biyopsisi

Bazı durumlarda laboratuvar testleri için küçük bir deri parçasının alınması gerekir. Biyopsi adı verilen bu prosedür, genellikle yalnızca doktorların fiziki muayene veya yama testi sırasında hastalığı teşhis edememesi durumunda gereklidir.

Cilt biyopsisi, bir doktorun ofisinde gerçekleştirilen küçük bir prosedürdür. Doktor, cildi uyuşturmak için bir lokal anestezik enjekte eder. Kızarıklığın küçük bir bölümünü çıkarmak için bir neşter, keskin bir bıçak veya zımba aleti kullanılır. Biyopsi yapılan bölge bandajla kapatılır ve bir hafta içinde iyileşir.

Deri hücreleri üzerinde uzmanlaşmış dermapatologlar numuneyi laboratuvarda mikroskop altında inceler. Kızarıklığın egzama veya dermatit olup olmadığını ya da döküntüden farklı bir cilt durumu olasılığı bu inceleme sonucunda belirlenir. Biyopsi sonuçlarının çıkması, genellikle üç ila yedi gün sürer.

Egzama Tedavisi Nasıldır?

Egzama hastalarının aklına gelen soruların başında "Egzama nasıl tedavi edilir?" gelmektedir. Egzamayı ortaya çıkaran alerjen madde, stres gibi net bir sorun varsa öncelikle bunlar ortadan kaldırılmalıdır. Kimyasal maddeleri, kozmetik ürünlerini ve ciltle teması olan her türlü temizlik ürününü dikkatli kullanmak gerekmektedir. Günlük hayatta kullanılacak ürünlerin egzama için uygun olmasına dikkat edilmelidir. Bunların dışında egzamanın oluşmasını engelleyen ya da oluştuktan sonra hastalığı tamamen yok etmeye yönelik bir tedavi bulunmamaktadır. Bunun yerine semptomatik tedavi uygulanır. Çeşitli kremlerle ve ilaçlarla kaşıntı, kızarıklık, kabarcıklar gibi semptomların azaltılmasına yönelik tedaviler uygulanarak hastanın yaşam kalitesi arttırılabilir ve enfeksiyon gibi durumların önüne geçilebilir.

Cildin kuruyup çatlamasını önlemek ve hasar görmesini engellemek için cilt nemlendirici kremler ya da cildi güçlendirecek krem ve losyonlar uygulanabilir. Cilt yüzeyindeki kaşıntı ve kızarıklığa yönelik olarak steroid içeren bazı kremler kullanılabilir. Lokal olarak uygulanan kremlerden verim alınamadığı durumlarda ise oral yolla veya damar yoluyla kortikosteroid uygulanması ve fototerapi gibi yöntemler kullanılmaktadır. Çatlağa bağlı enfeksiyon oluşmuşsa antibiyotik, kaşıntı içinse antihistaminik kullanılarak tedavi sağlanabilir.

Egzama Nasıl Geçer?

Egzama, basit bir hastalık gibi görünse de oluşturduğu kaşıntılarla hastaya rahatsızlık veren ve yaşam kalitesini düşürebilen bir hastalıktır.

Cildi kurutabilecek soğuk havalarda, dışarı çıkmadan önce cildin nemlendirilmesi özellikle kış aylarında ortaya çıkan egzamanın önüne geçmede etkili olabilir. Bununla beraber yalnızca kış aylarında değil, cildin nem dengesinin her zaman korunması gereklidir. Örneğin, banyo sonrasında sabun ve duş jellerinin oluşturabileceği kuruluğu engellemek için cilt nemlendirilmelidir.

Cildin nem dengesini koruması için su tüketimi de önemlidir. Yeterince su içilmesi ve sağlıklı bir beslenme düzeninin korunması birçok hastalığın önlenmesine katkı sağladığı gibi egzamayı kontrol altında tutmaya da yardımcı olur.

Egzamayı önlemek için tozlu yüzeylerle ya da zararlı kimyasallarla temasın minimuma indirilmesi tavsiye edilir. Bunun için işi gereği ya da çeşitli sebeplerle bu tür maddelerle sıkça temas eden kişilerin eldiven takması gerekir.

Egzama oluşmuşsa, hastaların yukarıdaki önlemlere uymaya devam etmesinin yanında bazı ek tavsiyelere uyması da gerekebilir. Örneğin, ciltte tahrişten kaçınmak ve çatlak oluşmasını engellemek adına, egzama görülen bölgeler kesinlikle kaşınmamalıdır.

Doktorun önerilerine titizlikle uyulmalıdır. Oral yolla alınması gereken ilaçlar ya da cilde sürülmesi gereken kremler, doktorun tavsiye ettiği miktar ve sıklıkta kullanılmalıdır.

Erken teşhis için hastalık yayılmadan ve ilerlemeden doktora gidilmelidir.

Strese Bağlı Egzama Nasıl Geçer?

Stres, en yaygın görülen egzama tetikleyicilerinden biridir. İş, aile veya kişilerin kontrolü dışındaymış gibi hissettiren diğer günlük durumlardan kaynaklanabilir. Stresin nedenini ve egzama ile ilişkisini anlamak, hastaların bu durumu nasıl yöneteceğini ve önleyeceğini öğrenmesine yardımcı olabilir.

Egzaması olan kişiler, stres seviyesini azaltmak ve egzama semptomlarını önlemek için yaşam tarzında bazı değişiklikler yapabilir. Düzenli uyumak, rahatlatıcı egzersizler yapmak, doğru beslenme düzenini oluşturmak, hobilere zaman ayırmak gibi pek çok değişiklikle strese bağlı egzama belirtileri azaltılabilir.

Yeterli uyku, stresin azalmasına yardımcı olsa da cilt kaşındığında uyumak zor olabilir. Bu durumda hastalar, doktor kontrolünde yatmadan önce bir antihistamin alabilir. Bu tür ilaçlar kaşıntıyı hafifletebilir.

Yürüme, yüzme, tenis gibi spor aktiviteleri ve egzersizler, genel olarak stresin azalmasını ve kişilerin iyi hissetmesini sağlayabilir. Bununla birlikte ter, egzama için bir tetikleyici olabilir. Bu nedenle antrenmandan hemen sonra soğuk veya ılık duş alınması faydalı olabilir.

Saçtaki Egzama Nasıl Geçer?

Kafa derisi egzaması ya da seboreik dermatit için bir tedavi yoktur ancak ilaçlar semptomları azaltmaya ve önlemeye yardımcı olabilir. Tedavi için öncelikle egzama tipinin belirlenmesi gerekir. Tahriş olmuş kaşıntılı saç derisi semptomları genellikle ilaçlı kepek şampuanı ile azaltılabilir. Bu şampuanlardaki kimyasal içerikler, haftada iki veya üç kez kullanıldığında iltihabı hafifletmeye ve pul pul dökülen deriden kurtulmaya yardımcı olabilir. Tahrişi yatıştırmaya ve pullanmayı durdurmaya yardımcı olmak için salisilik asit, çinko, resorsinol, ketokonazol, selenyum sülfür gibi bileşenleri içeren topikal kremler, merhemler veya spreyler de uygulanabilir.

Şiddetli kafa derisi egzaması varsa, bu ilaçlardan daha güçlü dozlar içeren ürünler veya kortikosteroidler, siklopiroks, sulfasetamid sodyum gibi diğer bileşenleri içeren ilaçlar da reçete edebilir.

Saç derisinin nemli tutulması da önem taşır. Saç derisindeki cilt de tıpkı vücut gibi neme ihtiyaç duyar. Nemlendirici ürünler, saçlar ayrılarak ve cilde masaj yapılarak kafa derisine uygulanabilir.

Egzamaya Ne İyi Gelir?

İlaçlara ek olarak belirli yiyecekler egzama semptomlarının hafiflemesine yardımcı olabilir:

  • Omega 3 yağ asitleri: Somon, ton balığı, uskumru, sardalya ve ringa balığı gibi balıklar, egzama alevlenmesiyle birlikte gelen kuruluğu hafifletmeye yardımcı olabilir.
  • Yüksek düzeyde probiyotik içeren besinler: Canlı ve aktif kültürlü yoğurt, kefir ve lahana turşusu gibi fermente yiyecek ve içecekler probiyotik içerebilir. Bu probiyotik gıdaların günlük beslenmeye eklenmesi sayesinde alevlenme sayısında azalma görülebilir.
  • Enflamasyonla savaşan flavonoidler bakımından zengin sebze ve meyveler: Elma, brokoli, kiraz, yaban mersini, ıspanak, lahana gibi flavonoid içerikli yiyecekler, cildin genel sağlığının iyileştirilmesine ve egzama ile ilişkili iltihaplanma sorunlarının giderilmesine yardımcı olabilir.
  • C vitamini içeren sebze ve meyveler: Biber, portakal, çilek, karnabahar, ananas ve mango gibi antioksidan ve C vitamini içeren gıdalar, vücudu alerjik tepkilerden korumaya yardımcı olabilir.
  • Potasyum açısından zengin besinler: Potasyum, egzama semptomlarını azaltmaya yardımcı olabilecek başka bir iltihapla savaşan bileşendir. Muz, avokado, kabak, tatlı patates, beyaz fasulye ve somon gibi besinlerde yüksek oranda bulunur.
  • Cildi koruyan ve yapılandırıcı değeri yüksek besinler: Yeşil soğan (C vitamini açısından yüksek), karabuğday, sığır eti veya tavuk suyu ve yulaf (E Vitamini ve silika içerir).

Egzama Kaşıntısına Ne İyi Gelir?

Egzama nedeniyle meydana gelen kaşıntı için soğuk kompres uygulaması yapılabilir. Temiz bir havlu ya da el bezi soğuk suya batırıldıktan sonra nemli kalana kadar sıkılır. Bez, kaşıntılı cilde uygulanır. Kompresin ardından cilde nemlendirici kremler uygulanabilir.

Bunun dışında kaşıntı için aşağıdakiler yapılabilir:

  • Düşük pH'lı cilt temizleyicileri kullanmak
  • Kaşıntı tetikleyicilerini belirlemek ve bunlardan kaçınmak
  • Cildi kaşımak yerine sıkıştırmak ve deriye hafifçe vurmak
  • Yumuşak, nefes alabilen, doğal giysiler kullanmak
  • Çıplak ayakla çimlere basmaktan, plastik sandalyelere veya sert halı ve döşemelere oturmaktan kaçınmak
  • Seramid içeren bir merhem veya kremle gün boyunca sık sık cildi nemlendirmek
  • Islak sargı tedavisi

Egzama Olanlar Ne Yememeli?

Gıdalar, egzama ile doğrudan ilişkili olmasa da hastalığın semptomlarını tetikleyebilir. Hastalar, özellikle alerjisi olan ya da hassas olduğu bir gıdayı tükettiğinde daha şiddetli semptomlarla karşılaşabilir.

Alerjiye en yaygın neden olan bazı gıdalar şu şekildedir:

  • Süt ürünleri
  • Yumurta
  • Soya
  • Fındık

Koruyucular ve suni bileşenler içeren yiyecekler de semptomları şiddetlendirebilir. Margarin, işlenmiş gıdalar ve fast food gibi trans yağ oranı yüksek besinler, bu yiyeceklerden bazılarıdır.

Şeker oranı yüksek yiyecekler de egzama alevlenmelerini tetikleyebilir. Şeker, iltihaplanmaya neden olabilen insülin seviyelerinin yükselmesine neden olur. Tipik olarak şeker oranı yüksek olan ürünler şunları içerir:

  • Kekler
  • Bazı kahve içecekleri
  • Gazlı içecekler
  • Tatlılar
  • Hamburger gibi fast food ürünleri

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir