Makatta Kıl Kökü Iltihabı

Makatta akıntı ve kötü koku hangi rahatsızlıkların belirtisidir?

Makatta akıntı ve kötü kokunun birden fazla nedeni olabileceği gibi tek bir rahatsızlık da buna yol açabilir. Makatta kötü koku ve akıntı anal fistül, kıl dönmesi, hemoroid gibi rahatsızlıkların sebep olabileceği bir durumdur.

Anal Fistül: Bağırsağın son kısmında enfeksiyona bağlı olarak gelişen iltihaplanma durumudur. Odacık dışına çıktığında akıntı ve kötü koku yayar ve kişiyi rahatsız eder.

Anal fistül, bağırsağın son düğümünde ortaya çıkan ve bulunduğu yerde oluşturduğu odacık içerisine iltihaplı sıvı biriktiren bir rahatsızlıktır. Genellikle bölgede oluşan enfeksiyon sonucunda gelişir ve büyür.

Anal fistül tedavisi yapılmazsa ilerler ve zamanla bölgede başka odacıklı yapılar oluşturmaya başlar. Böylece bir süre sonra patlayan odacık içerisindeki iltihaplı sıvıyı dışarı atar. Bu da hem kötü koku yayar hem de kişiyi ciddi anlamda rahatsız eder. Ayrıca sürekli olarak büyüyen fistüller tedaviyi de zorlaştırır. Bunun yanı sıra bölgede kanser tehlikesi de söz konusu olabilir.

Anal fistül tedavisinde ameliyattan başka bir çözüm yolu yoktur. Gelişen teknoloji ile birlikte kısa sürelerde istenilen sonuç elde edilir. Tıp dünyasında fistül traktı olarak bilinen odacığa müdahale eden uzman doktor, fistülün içerisindeki iltihap yolu yakılarak kapatılır ve yeniden oluşmaması için gerekli önlem alınır. Ayrıca hekim ameliyat sırasında fistülün içerisini de kazır ve tamamen yapıyı yok eder. Ameliyat sonrasında 3 ila 4 hafta sonra fistül yolu kapanır ve hasta normal hayatına geri döner.

Kıl Dönmesi: Hastalığın gelişmesi ile birlikte apse oluşumu ve sonunda bu iltihapların akıntı şeklinde gelmesi makatta kötü koku yayar.

Hemoroid: Basur hastalığı anal bölgede damarların gelişmesine bağlı olarak meme yapar. Bu memeler içerisinde iltihaplanma gözlenir. Dolayısıyla bunlar da makatta akıntı ve kötü kokuya dönüşür.

Makatta akıntı nasıl tedavi edilir?

Makatta akıntının tedavi edilebilmesi için öncelikle altında yatan rahatsızlığın açığa çıkartılması gerekmektedir. Bu bağlamda fistüle bağlı olarak geliştiyse lazer, fistülektomi, seton gibi tedavi yöntemleri denenebilir. Ancak daha farklı bir rahatsızlık söz konusuysa tedavi yöntemi buna bağlı olarak değişiklik gösterecektir.

Makatta akıntı tedavi edilmezse ne olur?

Makatta akıntı çok ciddiye alınması gereken bir rahatsızlıktır. Hangi hastalık belirtisi olduğuna bakılmaksızın mutlaka uzman doktordan yardım almalıyız. Bu bağlamda sebebi ve sonucu ortaya çıkmamış makat akıntısı tedavi edilmezse akıntı ve koku devam edeceği gibi daha farklı rahatsızlıkları da ortaya çıkartabilir. Bunun için mutlak suretle doktora gitmeli ve hastalığımızın tedavisini yaptırmalıyız.

Hastalığın ilerlemesine müsaade etmemiz kansere de davetiye çıkartabilir. Dolayısıyla daha acı sonuçlarla uğraşmak istemiyorsak doktor gözetimine girmemiz gerekir. Ayrıca zamanında tedavisine başlanmayan rahatsızlıklar için iyileştirecek süre de artabilir. Kısa sürede sağlığımıza kavuşmak yerine daha uzun sürelerde bu amacımıza ulaşabiliriz.

Kıl Dönmesi Nedir?

Kıl dönmesi, kılların kuyruk sokumu, kasık bölgesi, genital bölge, koltukaltı ve nadiren göbekte cilt altına geçip yara, apse ve fistül (tünel) veya bir kıl keseciği oluşturmasıdır.

Diğer adları ‘dermoid kist’, ‘pilonidal sinüs’ veya ‘sinüs pilonidalis’yani cilt altı kıl yuvasıdır.

Sırt ve baştan dökülen kılların kuyruk sokumundaki iki kaba et arasındaki olukta (intergluteal sulkus), kıllı ve terli oluğa takılıp sürtünmelerle oluğun en dibindeki ter bezi deliklerinden vida ya matkap gibi dönerek cilt altı yağ dokusu içine hissettirmeden girmesi, delikler açması ve bu deliklere giren bakterinin de katkısı ile etrafının iltihaplanmasıdır.

Kıl dönmesi (pilonidal sinüs, sinüs pilonidalis, pilonidal kist) ilk olarak 1833 yılında tanımlanmıştır. 1950’li yıllarda kıl dönmesi hastalığının doğuştan olan kuyruk sokumundaki deri, yağ ve kıl hücrelerinin etkinliklerini kişi doğduktan sonra da devam ettirmeleri ile oluştuğu düşünülmüştür. Ancak, günümüzde bu hastalığın doğuştan gelmediği ve sonradan oluştuğu bilinmektedir, zira doğuştan olan fistüller kıl içermektedir. Nadiren omurilikteki sinir köklerine dek ilerlediği bilinmektedir.

Kıl Dönmesi Kimlerde Olur?

16 ila 30 yaş arası kıllı ve hafif kilolu, genç erkeklerde cinsiyet hormonlarının kıl ve yağ bezlerini etkilemesi ile oluşur.
Batı toplumlarında kıl dönmesi görülme sıklığı erkeklerde % 1 ve kadınlarda ise % 0.1 sıklıkta görülür. Ülkemizde yapılan araştırmalarda genç erkeklerde kıl dönmesi görülme sıklığının % 10 civarında olduğu, yani batı toplumunun yaklaşık 10 katı olduğu belirlenmiştir. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, ülkemiz nüfusu 2010 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi Sonuçları’nda, 72,5 milyon olarak belirlenmiştir. 15-30 yaş grubundaki erkeklerin, 9.4 milyon kişi ile tüm nüfusun yaklaşık % 13’ünü oluşturduğu görülmektedir ve bu yaş grubu erkeklerin ortalama % 10’unda kıl dönmesi olduğu düşünülürse, 1 milyon’a yakın sayıda, 15-30 yaş grubu erkekte bu sorunun görüleceği hesaplanabilir.
40 yaş üzerindeki kişilerde nadiren görülür.
Beyazlarda görülür, siyahlarda ve Asya kıtasında nadirdir.
Kıl dönmesinde (sinüs pilonidalis) fistül ağızlarının yaklaşık % 80’i oluğun sol kenarında ve % 90’ı ise kıl giriş deliklerinin yukarı tarafında yer alır.

Kıl Dönmesi İçin Risk Faktörleri Nelerdir?

• İşi gereği uzun süreli oturması gereken kişiler (şöför, sekreter, bankacı, mimar mühendis, vb.)
• Kalça bölümünde fazla sürtünme olması
• Fazla terleme
• Şişmanlık
• Hijyen eksikliği
• Bölgesel travma
• Vücudunun diğer bölgelerinde çıban sorunu olan kişiler

Kıl Dönmesi Neden Olur?

Kıl dönmesi, sıklıkla bir kıl kökünün iltihaplanması ve çıban (follikülit veya fronkül) oluşturması ile kıl kökü etrafında şişme ya da ödem yaratır ve kıl kökü tıkanır. Bu tıkanmış olan iltihaplı kıl kökü deri altı yağlı doku içine doğru patlar (rüptür) ve kıl kökü apsesi (pilonidal apse) oluşturur. Bu kıl kökü apsesi zaman içinde deri içinden bir tünel (sinüs) oluşturarak klasik kıl dönmesi (sinüs pilonidalis) sorununu oluşturur. Olguların yaklaşık % 90’ında bu tünelin (pilonidal sinüs), kılların ilerleme doğrultusu olan hastanın başı yönünde, gittiği bilinmektedir. Bu nedenle sıklıkla delik ağzı makattan 5-8 cm uzaklıktadır, çok ender vakalarda tünel (pilonidal sinüs) yukarı değil de aşağıya doru büyür ve makattan 4-5 cm mesafede olabilir. Kıl dönmesi apsesi (pilonidal apse) cilde doğru kendiliğinden açıldığında kuyruk sokumu üzerinde tünel (sinüs pilonidalis) oluşmuş demektir. Böylelikle iki kaba et arasındaki oluktan (intergluteal sulkus) yanlara doğru tünel (sinüs pilonidalis) ilerler ve derideki ağzını yapar. Gevşek ve yumuşak kıllar kalçanın hareketleri ile sürtünme sonucunda bu tünel (pilonidal sinüs) içine çekilir veya emilir. Kıllar ucundan içeri girerler ve kök kısmı onların dışarı atılmalarını engeller ve böylelikle içeride hapis kalarak adeta bir ‘kıl kesesi’ oluştururlar. Muayenede sıklıkla kuyruk sokumunda orta hattan dışarıya doğru çıkan bir kıl tanesi veya demeti izlenir. Bu içeride hapis kalan kıllar vücutta bir reaksiyon ve daha sonra enfeksiyon yaratırlar. Nadir olarak bu boşluklar içine kıl dışında kuş tüyü gibi yabancı cisimler girdiği de görülür. Günümüzde en yaygın olarak kabul edilen görüş Karydakis tarafından 1992 yılında tanımlanan teoridir, bu da etken (kıllar), itici güç (fazla sürtünme), cildin yatkınlığı (orta hattaki derinin derinliği) şeklindeki üçlüdür.

Kıl Dönmesi Neden En Sık Kuyruk Sokumunda Olur?

Kıl dönmesi kapalı ortam nedeni ile iki kaba et arasındaki oluktaki (intergluteal sulkus) cildin incelmesi ve kolay delinip tahriş olması ve sert kuyruk kemiğinin baskısı nedeni kılların daha da kolay ilerlemesi ile oluşur. Ayrıca, eski bir inanışa göre doğuştan bu hastalığa yatkınlık olabilir, ancak bu teoriye birçok cerrah günümüzde karşı çıkmaktadır.

Kıl Dönmesinin Belirtileri Nelerdir?

• Kuyruk sokumunda veya makatın arka yukarı tarafında küçük şişlikler
• Kaşıntı
• Kıllı veya kılsız milimetrik delikler (kıl kesesinin derideki açıklığı)
• Bu deliklerden akıntı veya kan gelmesi

Kıl Dönmesi ile Hangi Hastalıklar Karışabilir?

Kıl dönmesi ayırıcı tanısında aşağıdaki hastalıklar dışlanmalıdır;

• Makat fistülü (perianal fistül)
• Cilt çıbanları
• Frengi çıbanları (granülom)
• Kemik iltihabı (osteomyelit)

Makatta Olan Kıl Dönmesi Ne Demektir?

Makatta olan kıl dönmesi veya ‘endoanal’ veya ‘perianal pilonidal sinüs’ kıl dönmesinin makat kenarına (anal verge) açıldığı çok nadir bir durumdur. Makatta olan kıl dönmesinin başlıca üç nedeni vardır: 1. Kıl dönmesi aşağı yöne doğru ilerleyip bir makat çatlağı (anal fissür) veya makat fistülü oluşturabilir, 2. Mevcut olan bir makat fistülü (perianal fistül) içine kıl dolabilir, 3. Sağlıklı makat derisi içine kıl girebilir ve kuyruk sokumunda olduğu gibi makat derisinde yabancı cisim reaksiyonu oluşturur.

Kıl Dönmesi Tedavi Edilmezse Sorun Olur mu?

Kuyruk sokumunda apse ve akıntılar sürekli bir hal alır.
Yıllarca süren kronik ve iltihabi akıntılar sonrasında düşük bir oranda da olsa kıl dönmesinden (pilonidal sinüs) epidermoid kanser gelişebilir. Kıl dönmesi zemininde ortalama 23 yıl sonunda, 50 yaş civarında ve dört erkeğe karşı bir kadında pilonidal kanser geliştiği belirlenmiştir. 1900-1994 yılları arasında tüm dünyada kıl dönmesi sorunu sonrasında gelişen sadece 44 adet kanser olgusu bildirilmiştir.

Kıl kökü iltihabı bazı belirtiler ile ortaya çıkmaktadır. Bakteriyel bir enfeksiyon olan kıl kökü iltihabı folikülit olarak da adlandırılmaktadır. Kıl kökü iltihabı saç köklerinin de iltihaplandığı bir çeşit enfeksiyon çeşidi olarak bilinmektedir. Kıl kökü iltihabı toplumda görülme olasılığı artmış olan bir iltihaptır.

KIL KÖKÜ İLTİHABI NEDİR?

Saç köklerinin iltihaplanmasına kıl kökü iltihabı denmektedir. Genel bir cilt hastalığı olarak bilinen kıl kökü iltihabı bakteriyel ve fungal enfeksiyonu nedeni ile kaynaklanan bir iltihaptır. Folikülit vücudun pek çok bölgesinde ortaya çıkabilir. Kıl kökü iltihabı tıp dilinde folikülit olarak adlandırılmaktadır. Bacak, kalça ve genital bölge de kıl kökü iltihabı sürekli olarak ortaya çıkabilmektedir. Sırt kafa ve yüzü etkileyen kıl kökü iltihabının bir takım nedenleri vardır.

Kıl kökü iltihabı mantar enfeksiyonlarından kaynaklanabilir.

KIL KÖKÜ İLTİHABI NEDEN OLUR?

1) Mantar Enfeksiyonları

Kıl kökü iltihabının en büyük nedenleri arasında mantar enfeksiyonları gelmektedir. Mantar enfeksiyonları vücudun çeşitli yerlerinde olumsuz etkilere sebep olmaktadır. Bunun sonucunda da mantar enfeksiyonları bir takım olumsuz faktörleri geliştirir. Bunun başında da kıl kökü iltihabı yer alır. Mantar enfeksiyonları ile birlikte saç köklerinde iltihaplanmalar ve hatta saç köklerinde dökülmeler ortaya çıkmaktadır.

2) Fiziksel Travma

Kıl kökü iltihabının bir diğer nedeni de fiziksel travmadır. Fiziksel travma sonucunda kıl kökü iltihabı gelişebilir. Kıl kökü iltihabı için en büyük nedenler arasında fiziksel travma görülür. Baş bölgesine alınan fiziksel travmalar ve darbeler sonucunda kıl kökü iltihabı yer almaktadır.

3) Tıraş Olmak

Özellikle erkeklerde sık sık tıraş olmak saç köklerinin iltihaplanmasına neden olmaktadır. Kıl kökü iltihabının tıraş olmak ile sıkı bir bağlantısı olduğu bilinmektedir.

4) Sıkı Saç Örgüsü

Kadınlarda da sürekli olarak ortaya çıkabilen bir takım kıl kökü iltihabı saç örgülerinden kaynaklanabilir. Sıkı bir şekilde saç örgüsü yapılması sonucunda kıl kökü iltihabı gelişmektedir. Kıl kökü iltihabı saçların aynı zamanda dökülmesine neden olur. Bundan dolayı kadınların saç örgüsü yaparken sıkı yapmaması önerilmektedir.

5) Akne

Akne en sık görülen cilt hastalıkları arasında yer almaktadır. Aknenin bir yan etkisi olarak da kıl kökü iltihabı ortaya çıkmaktadır. Akne vücut derisini önemli ölçüde etkiler. Bunun sonucunda da kıl kökü iltihabı yani folikülit ortaya çıkar.

6) Aşırı Kilo

Kıl kökü iltihapları arasında aşırı kilo gelmektedir. Obezite seviyesinde ki aşırı kilo almak kıl köküne neden olabilir. Bundan dolayı kıl kökü iltihabının en büyük nedenleri arasında obezite gelmektedir.

7) Temiz Olmayan Yüzme Havuzu

Yüzme havuzlarında sıklıkla cilt hastalıkları bulaşabilmektedir. Temiz olmayan bir yüzme havuzunda yüzmeniz sonucunda da kıl kökü iltihabı gibi cilt hastalıkları ortaya çıkmaktadır. Bundan dolayı temiz olmayan yüzme havuzları yerine daha temiz havuzlarda yüzmek bu konuda önemlidir.

KIL KÖKÜ İLTİHABI İÇİN HANGİ DOKTORA GİDİLİR?

Kıl kökü iltihabı için deri hastalıkları ile ilgilenen cildiye doktoruna gitmek gerekiyor.

KIL KÖKÜ İLTİHABI İÇİN TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR?

1) Kilo Vermek

Aşırı bir şekilde kilolu olmak kıl kökü iltihabına neden olmaktadır. Bundan dolayı kilo vererek kıl kökü iltihabı için iyi bir tedavi seçeneği geliştirilmiş olur. Bunun için ilk olarak diyetisyen tarafından bir diyet listesi hazırlanması gerekir. Diyet ve spor ile birlikte kıl kökü iltihabı geçmektedir.

2) Cerrahi Tedavi

Cerrahi tedavi yöntemi de kıl kökü iltihabı için önemlidir. İlerlemiş olan kıl kökü iltihabı vakalarında cerahatin akıtılması son derecede önemlidir. Bunun için de ufak bir cerrahi operasyon yapılarak cerahatin akıtılır. Bu şekilde hasta sağlığına kavuşur.

3) Antibiyotik Tedavisi

Reçete ile birlikte verilen antibiyotik ilaçları ile kıl kökü iltihabı olan bölgeye sürülür. Bu şekilde antibiyotik içeren kremler iltihaplı olan bölgeye sürülerek iyi bir tedavi geliştirilmiş olur.

4) Sıcak Kompres Uygulaması

Doğal tedavi yöntemleri arasında gösterilen kıl kökü iltihabı için de sıcak kompres uygulaması yapılır. Sıcak kompres uygulaması ile birlikte iltihaplı olan bölgeden iltihabın sökülüp atılması amaçlanır. Bu şekilde düzenli olarak sıcak kompres uygulamasının ardından da hızlı bir iyileşme görülür.