cenk çelik sedat pekere küfür / Sedat Peker videoları ile bilinen Cenk Çelik vuruldu - Sedat Peker son dakika haberleri

Cenk Çelik Sedat Pekere Küfür

cenk çelik sedat pekere küfür

Sedat Peker videoları yayınlayan Cenk Çelik’e silahlı saldırı

İstanbul Ümraniye'de Cenk Çelik sokak ortasında uğradığı silahlı saldırı sonucu ağır yaralandı. Çelik, sosyal medyada Sedat Peker aleyhine yayınladığı videolar ile biliniyordu. Öte yandan olayla ilgili Sedat Peker'den de ilk açıklama geldi.

Yayınlanma: 17:47 - 17 Eylül 2022 Güncellenme:

Olay saat 14.30 sıralarında Atatürk Mahallesi Çavuşbaşı Caddesinde meydana geldi.

İddiaya göre Cenk Çelik (48) sokakta yürüdüğü sırada arkasından yaklaşan silahlı saldırgan peş peşe ateş etmeye başladı.

KANLAR İÇİNDE YERDE KALDI

Çelik başına isabet eden kurşunlarla kanlar içinde yere yığılırken silahlı saldırgan yaya olarak kaçtı.

Olayı görenler hemen polis ve sağlık ekiplerine haber verdi. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri yaralıyı ambulansla Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırdı.

Polis ekipleri güvenlik şeridi çekerek çevredeki güvenlik kameralarını inceledi .Olay yeri inceleme ekipleri de boş kovan ve delil çalışması yaptı.

DURUMU AĞIR

Silahlı saldırıya uğrayan Çelik’in durumunun ağır olduğu öğrenilirken polis kaçan saldırganı yakalamak için çalışma başlattı.

PEKER ALEYHİNE YAYINLADIĞI VİDEOLARLA BİLİNİYORDU

Cenk Çelik, sosyal medyada Sedat Peker aleyhine yayınladığı videolar ile biliniyordu.

SEDAT PEKER’İN AVUKATINDAN AÇIKLAMA

Sedat Peker'in avukatı Ersan Barkın, sosyal medya hesabından Cenk Çelik silahlı saldırıya uğrayan hakkında açıklama yaptı. Barkın, Peker'le FaceTime üzerinden görüştüğünü belirterek, Peker’in şunları söylediğini aktardı:

*Bugüne kadar sosyal medyada çoluk-çocuk, genç-yaşlı birçok kişi şahsıma hakaret videoları yayımlamaktaydı. Hiçbirine karşı tek karşı eylemde bulunmamışken, bıçak sırtında yaşadığım bu anda, böyle bir cinayeti işlettiğimi düşünmek en basit tanımıyla safdillik olur.

*Bazı güçler tarafından öldürülmem amaçlanırken, yakınlarıma saldırılar düzenlenirken, bana hiçbir fayda sağlamayacak bu tip bir cinayetle ilişkilendirilmem asla mümkün değildir.

*Bugün, yakınımda olduğu bilinen Seyfi Gedikli isimli arkadaşın ana-babasının ve kızlarının kaldığı evin kapısına silahla ateş edildi.

*Bana sevgi besleyen insanları yıldırma amacıyla yapılan kriminal çalışmalar devam etmektedir. Dijital tecrit altında iken bu yönde komplolara başvurmak asla onurlu bir davranış değildir.

Sedat Peker'in evine silahlı saldırıda tutuklamaİlginizi ÇekebilirSedat Peker'in evine silahlı saldırıda tutuklamaSedat Peker'in evinin önündeki saldırının şüphelisi yakalandıİlginizi ÇekebilirSedat Peker'in evinin önündeki saldırının şüphelisi yakalandı

AdanaAnkaraAtatürkDenizliistanbulPolisSağlıksaldırısilahlı saldırı

Ümraniye'de 48 yaşında olan Cenk Çelik sokakta yürüdüğü sırada arkasından gelen bir şahıs silahını çıkarıp ateş etmeye başladı. Kurşunların hedefi olan Çelik kanlar içerisinde yere yığılırken, şüpheli olay yerinden hızla kaçtı.

KAFASINA 2 KURŞUN İSABET ETTİ
Kafasına isabet eden 2 kurşunla ağır yaralanan şahsa, ilk müdahaleyi çevredeki vatandaşlar yaptı. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Ağır yaralanan şahıs, sağlık ekiplerince hastaneye kaldırıldı. Polis ekipleri şüpheliyi yakalamak için çalışma başlattı. Öte yandan, yaralının yerde yattığı ve çevredeki vatandaşların müdahale etmeye çalıştığı anlar bir vatandaşın cep telefonu kamerasına yansıdı.

SEDAT PEKER'İ TEHDİT ETTİĞİ VİDEOLARLA TANINIYORDU
Suç örgütü liderliğinden hüküm giyen Sedat Peker'e yönelik tehdit videolarıyla tanınan Cenk Çelik'in 2020'de çektiği bir video sosyal medyada yeniden gündem oldu. Görüntülerde Çelik, "Merhaba ben yine Cenk Çelik. Bu benim son videom olacak. Bir daha video çekmeyeceğim. Bu Sedoş'un... Küfür de etmeyeceğim. Burası Ümraniye'nin meydanı. Tam burası. Sabaha kadar biz bunları kovalıyoruz. Eninde sonunda Peker'e sırtını dayayan tayfadan 3-5 kişiyi ezeceğim. Akılları başlarına gelecek" dedi.

AVUKATINDAN AÇIKLAMA GELDİ
Sedat Peker'in avukatı Ersan Barkın, sosyal medya hesabından konuyla ilgili açıklama yaptı. Barkın, Peker'le FaceTime üzerinden yaptığı görüşmeyi aktararak, Peker'in bugün yaşanan olaya dair söylediklerini aktardı.

Barkın'ın aktardığına göre Peker, şunları söyledi:

"Bugüne kadar sosyal medyada çoluk -çocuk, genç-yaşlı birçok kişi şahsıma hakaret videoları yayımlamaktaydı. Hiçbirine karşı tek karşı eylemde bulunmamışken, bıçak sırtında yaşadığım bu anda, böyle bir cinayeti işlettiğimi düşünmek en basit tanımıyla safdillik olur.

Bazı güçler tarafından öldürülmem amaçlanırken, yakınlarıma saldırılar düzenlenirken, bana hiçbir fayda sağlamayacak bu tip bir cinayetle ilişkilendirilmem asla mümkün değildir. Bugün, yakınımda olduğu bilinen Seyfi Gedikli isimli arkadaşın ana-babasının ve kızlarının kaldığı evin kapısına silahla ateş edildi .Bana sevgi besleyen insanları yıldırma amacıyla yapılan kriminal çalışmalar devam etmektedir. Dijital tecrit altında iken bu yönde komplolara başvurmak asla onurlu bir davranış değildir."

Cenk Çelik Kimdir? Sedat Peker ile nereden tanışıyor? İki kişinin mazisi ne?

Sedat Peker’e yönelik yayınladığı nefret videoları nedeniyle kamuoyunda bir dönem gündeme gelen Cenk Çelik, Ümraniye’de uğradığı silahlı saldırı sonucunda öldürüldü. Peki herkesin merak ettiği Cenk Çelik kimdir?  Sedat Peker ile nereden tanışıyor? İki kişinin mazisi ne?

Ümraniye’de video çekiyordu

Ümraniye’de çektiği videoları sosyal medya hesabından paylaşan Cenk Çelik, Sedat Peker’e yönelik sözleri ile gündem olmuştu. Kişisel sosyal medya hesabından silahlı ve kamuflajlı fotoğrafları paylaşması ile gündeme gelen Cenk Çelik aslen Siirtli’dir. 1972 doğumlu Çelik 2020’de düzenlenen “Hijyen Operasyonu” kapsamında,‘Hanımağa’ lakaplı Güniz Akkuş ve kardeşi Zafer Çelik’in de bulunduğu 10 şüpheliyle birlikte gözaltına alınmıştı.

Cenk Çelik, İstanbul Ümraniye’de silahlı saldırıda öldürüldü

Cenk Çelik, İstanbul Ümraniye’de silahlı saldırıya uğradı. Atatürk Mahallesi Çavuşbaşı Caddesi’nde kimliği henüz belirlenemeyen kişi, Cenk Çelik ateş edip olay yerinden kaçtı. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekiplerince ilk müdahalesi yapılan Cenk Çelik, Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Olay yerinde inceleme yapan polis, şüphelinin yakalanması için çalışma başlattı.

Cenk Çelik mafya mı?

Mafya (İtalyanca: Mafia), yasa dışı işlerle uğraşan, zor kullanarak birtakım gizli çıkarlar sağlayan, çoğunlukla gizli ve hiyerarşik bir teşkilatlanmaya dayalı örgüt ya da bu örgütün mensubu kişiler anlamına gelir. Kumar, uyuşturucu, finans, inşaat, kaçakçılık, insan/kadın ticareti, fuhuş, tefecilik, karaborsacılık, gasp, adam kaçırma/öldürme, fidyecilik, çek ve senet tahsilatı gibi yüzlerce legal ve illegal sektörde faaliyet gösterebilir. Peki Cenk Çelik mafya mı?

Cenk Çelik Sedat Peker’i nereden tanıyor?

1860’ta Sicilya’ya gelen Napoli Kralı IV. Ferdinand, Fransız Devrimi’nden sonra olası bir Fransız işgaline karşı 1283’lerdeki bir savaş çağrısından esinlenerek MAFIA’yı (Morte alla Francia İtalia anela: İtalya, Fransa’ya ölüm diye bağırıyor) kurdu. Bunlar akla Cenk Çelik Sedat Peker’i nereden tanıyor? sorusunu getirdi.

Cenk Çelik ve Sedat Peker gizli teşkilat mı?

Fransızcada gizli teşkilat anlamına gelen mafia veya maffia kelimeleri Sicilya lehçesinde de aynı şeyi ifade etmektedir. Mafya şeklinde de söylenen bu kelime, orta çağ sonlarında kullanılmaya başladı. Orta çağ sonlarında Müslüman ve İspanyol idarelerini devirmeye yönelik bir teşkilat olarak ortaya çıkan mafyanın kökü, mafie denen küçük silahlı gruplara dayanır. Bu gruplar Sicilya’daki toprak sahiplerinden ürünlerini koruma karşılığında haraç almaya başladılar. İdarecilerin keyfî tutum ve davranışlarından yılmış olan halk da mafyaya sığınmaya başladı. Sicilya’nın batısındaki köylerde yerleşik çeşitli mafya aileleri ve aile grupları bir konfederasyon altında birleştiler. 1900’lü yıllarda kendi yörelerinde ekonomik faaliyetlerin hemen hepsini denetim altına aldılar. Cenk Çelik ve Sedat Peker gizli teşkilat mı? Mafya, Sicilya’daki büyük toprakların idaresini hızla ele geçirdi. Mafya üyeleri Benito Mussolini’nin baskıcı idaresi zamanında geniş çapta tutuklandılar. pek çok mafya üyesi uzun süreli hapis cezasına çarptırıldı. Ağır bir darbe indirilen mafya mensupları II. Dünya Savaşı’ndan sonra serbest bırakıldılar. Yeniden toparlanan mafya, Sicilya’nın orta ve batı kesimlerindeki kırsal alanlarda tutunamayarak Palermo’ya yöneldi ve burayı kendine merkez üssü olarak seçti.

Cenk Çelik Sedat Peker ticaret mi yapıyor?

Sanayi, ticaret ve inşaat sektörlerine, ayrıca rüşvet, şantaj, haraç ve kaçakçılık işlerine girdi. İtalya’dan ABD’ye olan göç hareketi sırasında Amerikan Suç Teşkilatlarıyla yakın münasebet kuran mafya, ABD’ye gönderilen eroinin işlenmesi ve taşınması işiyle uğraşmaya başladı. Bu işten elde edilen yüksek miktarda para, mafya içindeki çeşitli gruplar arasında şiddetli bir rekabet doğurdu. Bunun neticesinde cinayetler arttı. Resmi makamlar mafya üyelerinin üzerine yeniden gittiler. Sicilya ve İtalya’dan göç eden gruplar içindeki mafya üyeleri, ABD ve Güney Amerika ülkelerinde benzer bir teşkilatlanmaya girdiler. Cenk Çelik Sedat Peker ticaret mi yapıyor? Bu ülkelerde meydana gelen kanundışı faaliyetler, mafya tarafından yürütüldü. İçki yasağının kaldırılmasından sonra Amerikan mafyası; kumar, sarı sendikacılık, dolandırıcılık, tefecilik, uyuşturucu kaçakçılığı ve fuhuş gibi işlere girdi. ABD’deki en büyük ve en güçlü suç teşkilatı durumuna gelen mafya, kanundışı yollarla kazanılan paraları otel, lokanta ve eğlence yeri gibi yerlere yatırdı.

Cenk Çelik ve Sedat Peker’in ABD ile ilişkisi var mı?

ABD idaresi mafya hakkında yaptığı takibat ve soruşturma neticesinde, ülkenin dört bir yanına dağılmış pek çok bağımsız grup veya aile tarafından mafya faaliyetlerinin yürütüldüğünü tespit etti. Cenk Çelik ve Sedat Peker’in ABD ile ilişkisi var mı? Buna göre her şehirde bir veya birkaç aile hakimdir. Her ailenin başında bulunan don adı verilen patronlar ve her patronun altında yardımcılık vazifesini yürüten bir ikinci don ile kurmay olarak güçlü ve nüfuzlu konumu olan bir consigliere (danışman) bulunur. Patron yardımcısına bağlı olarak çalışan coporegimeler (teğmen), patronun teşkilatın kanundışı işleriyle doğrudan ilişkiye girmemesini sağlar. Ailenin kanuni olan işleri, otomatik satış makineleri (marketler, lokantalar vb.) ile fuhuş, kumar ve uyuşturucu kaçakçılığı gibi kanundışı işleri caporegimelere bağlı askerler tarafından yürütülür. Bugün çeşitli ülkelerde faaliyet gösteren mafyanın ABD’deki ağırlığı giderek azalmaktadır. İtalyan ve Sicilyalı azınlıkların ABD toplumuyla kaynaşması ve mafyanın kolayca eleman bulamaması bu neticeyi doğurmuştur.

 

Cenk Çelik’i vuran yakalandı mı?

MERAK ETTİĞİM ŞEYLER

Cenk Çelik’i vuran yakalandı mı?

Geçen haftanın en önemli olaylarından biri Ümraniye’de Cenk Çelik isimli kişinin başından vurulmasıydı.

Cenk Çelik suç dünyasının isimlerinden biri olarak tanınıyormuş.

Gerçi ben adını ilk kez duydum ama meğer bu kişi “Akıncılar” lakabını kullanarak çok sert milliyetçi açıklamalar yaparmış.

Ama en önemli özelliği Sedat Peker’e yönelik videolar çekmesiymiş.

Cenk Çelik bu videolarda Sedat Peker’e hem sinkaflı küfürler ediyormuş hem de öldürmekle tehdit ediyormuş.

Bu kişi 2020’de düzenlenen “Hijyen Operasyonu” kapsamında İstanbul başta olmak üzere 7 ayrı ilde gerçekleştirilen çalışmalarda Sedat Peker’i sosyal medya hesaplarından tehdit eden ve ona meydan okuyan ‘Hanımağa’ lakaplı Güniz Akkuş ve Zafer Çelik’in de bulunduğu 10 şüpheliyle birlikte gözaltına alınmış.

Olayın üzerinden neredeyse bir hafta geçti.

Önce “Öldü” denilen Cenk Çelik’in ağır yaralı olduğu ve hastanede henüz tedavi edildiğini öğrendim.

Ama sağlık durumu ile ilgili bir bilgi yok.

Ama bana göre daha önemlisi şu;

Cenk Çelik’i kim vurdu?

Bu konuda hiç bir bilgi yok.

İki gündür saldırganın yakalanıp yakalanmadığına dair bir bilgi arıyorum, o da yok.

Yani anlaşılan Cenk Çelik’i vuran kişi henüz yakalanmamış.

Peki, bu nasıl olur?

Gün ortasında, üstelik de pek çok kişinin gelip geçtiği bir sokakta silahlı saldırı oluyor ve bunu yapan hala bulunamıyor.

Öyle mi?

Bu bana hiç inandırıcı gelmiyor.

Artık neredeyse içimiz dışımız kamera ile doldu, o saldırgan yüzlerce kişi önünde silahlı saldırıda bulunuyor, ortada ne bir görgü tanığı ne kamera görüntüsü var.

En basit trafik kazalarında bile kamera görüntüleri yayınlanırken bu olayla ilgili hiçbir kamera görüntüsü sızmadı medyaya.

İlk başlarda sanki “olağan şüpheli” gibi hemen Sedat Peker hedef gösterildi.

Ancak şu sıralar zaten kendi derdiyle uğraşan Sedat Peker’in bu kadar aptalca bir cinayete kalkışacağına kimse inanmadı.

Bana sanki bir oyun bozuldu gibi geliyor.

Belki bu olay üzerinden çeteler arası bir savaş çıkarıp, ardından Peker’i böyle karalayacaklar ve yaptığı önemli açıklamaları değersiz hale getireceklerdi.

Ama bir şey tutmadı, bir şey yolunda gitmedi.

Peker’in evine yapılan saldırıyı bir iç çekişme gibi göstermek istemişlerdi.

O tutmadı; şimdi bu olay, sanki bu da tutmadı.

Yoksa güpegündüz yapılan bir silahlı saldırının faili hala yakalanmaz mı, en azından kim olduğu bilinmez mi?

Bir şeyler oluyor ya haydi hayırlısı bakalım.

BAŞIMDAN GEÇENLER

30 yıllık bankamla sonunda ilişkimi kestim

Yazılarımı sürekli okuyanlar hatırlayacaktır, Garanti Bankası’nın kredi kartlarına uyguladığı garip yöntem nedeniyle neredeyse dağ başındaki bir benzincide rehin kalıyordum.

Sorun şuydu: Tatile çıkınca ister istemez üst üste masraflar oluyor. Araç kirası, otel parası, sıklıkla alınan benzin, bunlar için nakit para taşınmaz, bu nedenle kredi kartından harcadıkça hesabımdaki paradan buraya aktarıyor ve ödemeleri yapıyordum. Ancak banka “Fazla mil kazanmak için böyle bir numara yapılıyor” mantığı ile para aktarımını durdurdu. Kartta para kalmadığı halde para yatıramadım.

Tatil dönüşü bunu yazdım. Cevap bile vermediler.

Birkaç gün sona bir başka bankanın yaptığı bir hata ile birlikte konuyu tekrar yazdım.

Diğer banka (Akbank) hemen aradı, hatanın bilgisayar sisteminden kaynaklandığını anlattı, uyarım için de teşekkür etti.

Garanti Bankası ise yine cevap bile vermedi.

Sanıyorum İspanyol patronlar, Türkiye’yi küçük gördükleri için şikayet ve uyarılara aldırmıyorlar bile.

Ben de Garanti Bankası ile ilişiği kestim.

Bütün hesaplarımı, bu hesaplara bağlı otomatik ödemelerimi İş Bankası’na aktardım, kredi kartımı da bu bankadan aldım.

Garanti Bankası’na ait kredi kartı ise duruyor, şimdi borcumu asgari ödeme miktarlarını yatırarak azar azar kapatacağım.

Garanti Bankası’nda sadece vergi hesabımın göründüğü ve maliyenin onayı ile açılan hesabım duruyor artık, bu hesabı kapatamıyorum çünkü kapatırsam bürokrasisi uzun sürecek.

Sonuçta artık demektir ki; İsponyolların terbiyesizliğine ve onlara uyan Türk müdürlerinin aymazlığına artık öfkelenmeyeceğim.

Bu bile iyi hissettiriyor inanı.

SORDUM ÖĞRENDİM

Kıbrıs’ta Türkmenistan vatandaşına yapılan eziyet

Türkmenistan vatandaşlarının Kıbrıs’a girmesinin yasak olduğunu bir aile yakınımızın başına gelen olayla öğrendiğimi iki gün önce yazmıştım.

Tatil amacıyla pazar gecesi Kıbrıs’a giden bir Türkmenistan vatandaşı kadın kapıdan çevrilmişti.

O yazımda Türkmen kadının ertesi sabah ilk uçakla Türkiye’ye gönderildiğini belirtmiştim.

İşte o kadınla konuştum.

Yaşadığı kabusu anlattı.

Gece havaalanındaki polis merkezine almışlar.

Penceresi bile olmayan loş bir odada 7-8 kişi ile birlikte oturtmuşlar.

Hücredeki diğer kişiler de yabancı uyrukluymuş ve Kıbrıs’a kaçak girmeye çalışmışlar.

Hepsi aşırı sigara içiyormuş.

Havaalanı polisi, Türkmen kadına ne yemek ne su bile vermemiş.

Sabah ilk kalkan uçağa bindirip göndermişler.

İki gündür Kıbrıs’ı arayıp tanıdığım gazetecilere ve yetkililere soruyorum hiçbiri bu yasağın neden konduğunu bilmiyor, söyleyemiyor.

Öğrendiğim tek şey bu yasanın çıkmasını bizzat Erdoğan iktidarının istediği.

Şaşırtıcı değil mi?

KAFAMI BOZAN ŞEYLER

Bu ne korkudur böyle

Ekrem İmamoğlu’nun davası vardı dün.

Aslına bakarsanız iddianamesi hiç de güçlü olmayan bir dava bu.

Soylu’nun hakaret dolu sözlerine İmamoğlu’nun verdiği cevaptan Yüksek Seçim Kurulu üyelerine hakaret çıkarmışlar.

İmamoğlu’na 4 yıl ceza verip siyasetten men edecekler.

Hesapta plan bu ama tutması pek mümkün değil.

Bu nedenle davayı uzattıkça uzatacaklarını söylemiştim Salı akşamı Flash Haber yayınında.

Tam beklediğim gibi oldu.

Duruşmaya bile geçmeden “erteleme kararı” verdi hakim.

Görünen o ki, iktidar tam bir korku ve panik çemberine girmiş, sıkıştıkça sıkışıyor.

Neydi o adliyenin hali öyle?

Tüm giriş çıkışlar tutulmuş, İmamoğlu’na destek vermek için gelecekler engellenmiş, sanki sıkıyönetim ilan edilmiş gibi kapkara bir hava oluşturulmuş.

Kartal kaymakamı almış yasak kararını, daha doğrusu ona ihale etmişler bu işi.

Hakim de alel acele erteleme kararı vererek durumu kurtarmaya çalışmış.

Yazık, devletin bütün birimlerini bir kişi uğruna bu kadar zorlamak doğru bir şey değil.

Gün gelir hesap döner.

BUNU YAZMAK GEREK

İnanmayanların gözüne sokayım bari

Sarayın gazetecilerini yazıyorum sıklıkla.

Artık hiç birinin soru soramadığını, her şeyin ellerine yazılı olarak verildiğini anlatıyorum.

Kimi okurlar, “Yok canım daha neler, o kadarı da olmaz” diyorlar.

İyi niyetli okur ve izleyicilerim haklı olarak gazeteci sıfatı taşıyanların bu kadar alçalabileceğine inanamıyorlar.

Saray trolleri ise yazdıklarımı yalanlamıyorlar, aşağılık biçimde bana saldırıyorlar.

Bugün size bu rezilliğin kanıtını sunayım.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ bir toplantıda.

FOX TV muhabiri de orada ve soru sormak istiyor.

Ama FOX TV, saray denetimi içinde olan bir kanal değil.

Soruları önceden veremiyorsunuz FOX TV muhabirine, tabii öyle olunca ne soracağı belli olmaz, bakanı zora sokabilir.

İşte bu nedenle Bozdağ’ın basın danışmanı Bilal Çetin, FOX TV muhabirinin yanına gidiyor ve “Hanımefendi bak rica ediyorum soru sormayın bak rica ediyorum. Bak normalde ben sizi buraya almayacaktım… Normalde buraya sizi almayacaktım. FOX TV’yi almayacaktım. Biliyorsunuz Cumhurbaşkanlığı İletişim Dairesi’nden şeyi var” diyor

İnanmayan videosunu izlesin internette.

Neymiş; “İletişim Dairesi’nden şey varmış.”

Neymiş o?

Bİ SORALIM BAKALIM

Dünyada kaç ülke Erdoğan’ı ciddiye alacak?

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na katılan AKP Genel Başkanı Erdoğan, yaptığı konuşmada “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınması gerek” dedi.

İddialı bir çıkış.

Ancak en azından birkaç ülke ile ön anlaşma yapılmadı ise, yine rezilolacağız demektir.

Şimdi günün sorusu bence şu;

Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler konuşmasını dinleyip, etkilenen ve hak veren kaç ülke önümüzdeki günlerde KKTC’yi tanıdığını ilan edecek?

En azından Azerbaycan, Pakistan, Libya ve Somali’den bunu beklemek hakkımız değil mi?

Göreceğiz.

Yazarlar


nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır