Çocuklarda üst solunum yolu hastalıkları; genellikle kış aylarında daha sık rastlanan hastalıklardır. Hava kirliliğinin artması, havaların soğuması ve kapalı alanlarda daha fazla vakit geçirilmesi gibi nedenlere bağlı olarak; soğuk algınlığı gibi durumlarla gelişen üst solunum yolu hastalıkları çocuklarda daha sık görülür. Üst solunum yolu hastalıkları; genel olarak boğaz, burun, orta kulak ve sinüs enfeksiyonları olarak bilinmektedir.
Bağışıklık sisteminin düşmesi ile ortaya çıkan ve genellikle çocuklarda sıklıkla görülen üst solunum yolu hastalıklarını aşağıdaki şekilde sıralamak mümkündür.
Nezle (Rinit)
Çocuklarda nezle, en sık görülen üst solunum yolu hastalıklarından birisidir. Özellikle de burunu tıkaması ile bilinen bir hastalıktır. Okul çağında bulunan çocukların her sene 4 – 5 defa bu hastalığa yakalanması normal olarak kabul edilmektedir. Nezle ya da diğer ismiyle rinit, genellikle viral kaynaklıdır. Hapşırma ya da öksürükten dolayı dış ortamlara yayılan parçacıklarla bulaş gerçekleşir. Söz konusu damlacıklar hem kişilere doğrudan ulaşabilir hem de yüzeylere tutunarak dolaylı yoldan bulaş gösterebilir. Nezle hastalığında belirtiler, virüsün vücuda girmesinin ardından yaklaşık olarak 1 gün sonra ortaya çıkmaktadır. Nezle belirtileri şu şekilde sıralanabilir;
Influenza virüs olarak tanımlanan virüslere bağlı olarak ortaya çıkması ile bilinen bir hastalıktır. Grip mikropları da tıpkı nezledeki gibi damlacık yoluyla bulaşır. Bu nedenle öksürük, hapşırık gibi anlarda dikkatli davranmakta fayda vardır. Grip belirtileri genel olarak virüsün çeşidine göre farklılık gösterir. Bu nedenle her gripte aynı belirtilerin görüldüğünü söylemek pek mümkün değildir. Grip belirtileri genelde kas ağrısı, eklem ağrıları, çocuklarda titreme, baş ağrısı ve yüksek ateş olarak öne çıkar. Vücut ısısının yaklaşık olarak üç gün boyunca 38.5 derece ve üstünde seyretmesi normal olarak kabul edilmektedir. Hatta bazı çocuklarda bu durumun 8 güne kadar uzadığını dahi söylemek mümkündür. Gribe bağlı olarak mide bulantısı, kusma ya da göğüste ağrı gibi semptomların da görüldüğü söylenebilir.
Burundaki tıkanıklıklar ve üst solunum yolu rahatsızlıkları zamanla orta kulağı da etkileyebilir. Bu duruma bağlı olarak çocuklarda orta kulak iltihabı durumu gelişebilmektedir. Orta kulak iltihabı ağrı ve ateşe neden olup, hayat kalitesini ciddi anlamda düşüren bir rahatsızlıktır. Çocuklarda grip ve nezlenin ardından en sık görülen rahatsızlık olarak bilinir. 3 yaşına kadar olan çocukların en az üçte ikisi en az bir defa olmak üzere orta kulak enfeksiyonu yaşamaktadır. Çocukların 10 yaşını geçmeleriyle birlikte enfeksiyon riski zamanla azalmaya başlar. Orta kulak iltihabı özellikle de çocuklarda okula devam edememe gibi nedenlerden dolayı, çocukların yaşamını etkileyen bir hastalıktır. Genellikle grip ve nezle enfeksiyonlarına bağlı olarak gelişmekte olan orta kulak iltihabı; geniz etinin normalden daha büyük olması, östaki borusunun kısa, geniş ya da düz olmasından kaynaklanmaktadır. Orta kulak iltihabı çoğunlukla başarılı bir şekilde tedavi ediliyor olsa da işitme kaybı durumları görülmesi de mümkündür. Bu nedenle orta kulak iltihabı geçiren çocuklarda dikkatli davranılması tavsiye edilir.
Alın kemiği, üst çene kemiği ve burun çevresindeki kemiklerin içerisinde yer almakta olan hava boşluklarının çeşitli sebeplere bağlı olarak iltihaba dönüşmesi, sinüzit olarak adlandırılmaktadır. Üç yaşına kadar olan çocukların ortalama olarak %15’i sinüzit geçirmektedir. Üst solunum yolları ile ilgili hastalıklar yaşayan çocuklarda direncin düşmesi ile birlikte enfeksiyonlar, ağız içerisindeki havalanmayı sağlamakta olan kanalları tıkar. Ek olarak bademciklerin şişmesi, burun akıntısı, faranjit ya da burun tıkanıklığı gibi durumlarda sinüslerin havalanmasına engel olmaktadır. Bu da söz konusu alanlarda enfeksiyon gelişimi için son derece uygun bir ortam yaratıyor ve sinüslerde iltihaplanma görülüyor. Sinüzit belirtilerine bakacak olursak; iltihap görülen sinüzitin yerine göre farklılık olduğunu söyleyebiliriz. Fakat en çok bilinen sinüzit belirtisi burun çevresinde, göz altlarında ya da göz çevresinde ağrılar görülmesidir. Baş ağrısı, öksürük, burun tıkanıklığı, ateş ve geniz akıntısı da sıkça görülür.
Faranjit, kış aylarında çocuklarda en çok gördüğümüz enfeksiyonlardan birisi olarak dikkat çekiyor. Genellikle viral kaynaklı olmakla birlikte bakteri kaynaklı da olabilmektedir. Çocukların vücut dirençleri gereken tepkiyi gösteremeyip, soğuk algınlığının üstesinden gelemediği durumlarda faranjit oluşumu görülebilir. Faranjit belirtileri kuru öksürük, boğaz ağrısı, ateş ve boğazda yanma hissiyatı (özellikle de yutkunurken) şeklinde görülür. Eğer şikayetler 3 gün geçmesine rağmen devam ediyorsa doktora başvurulması tavsiye edilir.
Halk arasında kuşpalazı hastalığı olarak bilinir. Boğazın üst kısmında yer alan, larenks adı verilen organda iltihaplanma görülmesi sonucunda oluşur. Aniden görülen çatallı ve boğuk öksürük ve sesin kalınlaşması en çok görülen belirtilerdir.
Bronşit, hastalıkların ana bronşlarda tutunmasıyla ortaya çıkar. Bu sebeple basit bir grip dahi bronşite çevirebilir. Koyu balgam, öksürük nöbetleri ve solunumda güçlük çekmek bronşit rahatsızlığının en sık karşılaşılan belirtileri arasında yer almaktadır.
Eğer çocuğunuzun sıralanan üst solunum yolları hastalıklarından birini geçirdiğinden şüphe ediyorsanız, çocuğunuzu Üsküdar Özel Hürrem Sultan Hastanesi hekimlerine muayene ettirebilir ve gerekli tedavinin uygulanmasını sağlayabilirsiniz.
Üst solunum yolu rahatsızlığı yaşayan çocuklarda bazı şeylere dikkat edilerek hastalık sürecini hafifletmek, tedaviyi desteklemek mümkündür. Ayrıca hastalığa yakalanılmaması açısından da yapılabilecek bir takım şeyler mevcuttur. Üst solunum yolu hastalıklardan dikkat edilmesi gerekenler şu şekildedir;
Üst solunum yolu rahatsızlıkları, hastalığa neden olan faktörlere göre farklı yöntemlerle tedavi edilmekle birlikte ortak tedavi yöntemleri de mevcuttur. Genel olarak antiviral ve antibiyotik ilaçlar, üst solunum yolu hastalıklarının tedavisinde temel yöntemler olarak bilinmektedir. Doktor, hastalığın net tanısını koyduktan sonra en uygun tedavi yöntemini belirleyecektir.
Aslına bakarsak soğuk havalar, doğrudan üst solunum yolu hastalıklarına neden olmaz. Fakat soğuk hava ile birlikte zayıflayan bağışıklık sistemi, bakteri ve virüslere karşı daha etkisiz hale gelir. Bu da dolaylı yoldan soğuk havalarda hastalığa yakalanma ihtimalini arttırır. Ayrıca kapalı ve kalabalık ortamlarda bulunmak, hastalık açısından çok daha risklidir.
5 yaşın altındaki çocuklar; üst solunun yolu hastalıkları risk grubu içerisinde yer almaktadır. Çocuklarda bağışıklık sisteminin daha az gelişmiş olması nedeniyle hastalıklar daha şiddetli seyredebilir.
Çocukluk çağında en sık görülen enfeksiyonlar üst solunum yolu enfeksiyonlarıdır. Soğuk algınlığı, viral veya bakteriyel tonsillofarenjit, akut otitis media, akut rinosinüzit ve krup olmak üzere alt başlıklar altında incelenir.
Soğuk Algınlığı / Nazofarenjit
Boğaz ağrısı, öksürük, ateş, hapşırık, nasal konjesyon, burun akıntısı ve baş ağrısı ile karekterize kendi kendini sınırlayan bir klinik durumdur. En sık görülen etkenler rinoviruslar, RSV, parainfluenza virus ve coronavirus’ dur. Sıklıkla sonbahar ve kış aylarında görülür. 6 yaşın altındaki çocuklarda yılda 6-8 kez soğuk algınlığı görülebilir ve genellikle semptomların süresi 14 gündür. Daha büyük çocuklarda ise yılda 2-4 atak görülür, semptomların süresi 5-7 gündür.
Akut Tonsillofarenjit
Tonsillerin ve farenksin akut enfeksiyonudur. Tonsillofarenjitin en sık etkeni virüslerdir. Patojenlerin sıklığı çocuğun yaşına, mevsimsel özelliklere ve coğrafik alanlara bağlı olarak değişmektedir.
Üç yaş altındaki çocuklarda sıklıkla viral tonsillofarenjit görülür. Olgularda birkaç gündür devam eden subfebril ateş, burun akıntısı, göz yaşarması gibi bulgular vardır.
Çocuk ve adolesanlardaki bakteriyel tonsillofarenjitin en önemli etkeni Streptococcus pyogenes (Grup A streptococcus, GAS)’dir. Özellikle kış ve bahar dönemlerinde okul çağı çocuklarında görülür. Ani başlangıçlı boğaz ağrısı, tonsillerde eksudasyon, boyunda ağrılı lenf bezi büyümesi ve ateşle karekterizedir.
Akut Otitis Media
Akut otitis media (AOM) çocukluk çağının sık görülen enfeksiyonlarındandır. Bir yaşına kadar olan çocukların %60’ı en az bir, %20’si ise en az üç kez AOM atağı geçirirler. Sıklıkla 6-13 ay arasındaki bebeklerde görülür. AOM ataklarının yaklaşık %50’si geçirilmiş veya halen devam etmekte olan viral üst solunum yolu enfeksiyonu ile birliktedir.
Klinik bulgular
Klinik bulgular çocuğun yaşına göre değişir. Küçük çocuklarda huzursuzluk, ateş ve iştahsızlık gibi bulgular görülürken daha büyük yaşlarda kulak ağrısı ve ateş önemli bulgulardandır.
Akut Rinosinüzit
Akut sinüzit; bir veya daha fazla sayıdaki paranasal sinüslerin inflamasyonu olarak tanımlanır. Paranasal sinüs mukozası nasal mukosa ile birliktelik gösterdiği için sıklıkla akut rinosinüzit olarak adlandırılır.
Klinik bulgular
Viral rinosinüzitteki klinik bulgular viral üst solunum yolu enfeksiyonuna benzer bulgulardır. Sıklıkla öksürük, nasal semptomlar, ateş, baş ağrısı, yüzde ağrı, ağız kokusu ve boğaz ağrısı vardır. Bu bulgular genellikle 10 gün içinde düzelir. Eğer ki bu bulgular 10 günden daha uzun sürerse akut bakteriyel rinosinüzit düşünülür. Ateş genellikle yoktur veya düşük düzeydedir.
Tanı
Komplike olmayan akut bakteriyel rinosinüzitte tanı klinik bulgular ile konur. Sinüs grafisine gerek yoktur. Çünkü radyolojik olarak görülen mukozal kalınlaşma, hava-sıvı seviyesi ve opaklaşma viral üst solunum yolu enfeksiyonları sırasında da görülür. Bu görüntüler ile viral ve bakteriyel ayrımı yapılamaz. Bilgisayarlı tomografi veya manyetik rezonans rutin olarak önerilmez, ancak orbital ve/veya kranial komplikasyonların varlığında, tedaviye yanıt alınamadığında veya cerrahi düşünülen olgularda önerilir.
Krup Sendromları
Çocukluk çağında yaygın olarak görülen krup sendromları; akut larinjit, akut laringotrakeit, akut laringotrakeobronşit ve akut laringotrakeobronkopnömoni olmak üzere alt başlıklar altında incelenir. Sıklıkla larenjit ve laringotrakeit görülür. İnspiratuar stridor, ses kısıklığı ve havlar tarzında öksürük ile karekterizedir.
Akut laringotrakeit
Larinks ve trakeanın inflamasyonudur. Alt hava yollarına ait bulgu yoktur. Havlar tazında öksürük tipik bulgusudur.
Akut laringotrakeobronşit
İnflamasyonun alt hava yollarına ilerlemesi ile ortaya çıkar. Hastalarda hışıltı, ral, takipne vardır.
Üst solunum yolu enfeksiyonları(ÜSYE) grubuna solunum yollarının ağız burun bölgesinden, bronşların başlangıcına kadar olan bölümünün enfeksiyonları girer. ÜSYE çocukluk çağının en yaygın bulaşıcı enfeksiyonlarındandır. Doktora başvuran çocukların ortalama %70’i ÜSYE’dır. Çocuklar ortalama yılda bebek ve çocuklarda 3 ile 8 arası, okul çağı çocuklarda da 2-6 arası ÜSYE geçirirler.
Yaş arttıkça görülme sıklığı azalır. Amerika’da yapılan bir çalışmada çocuklarda ÜSYE’na her yıl 2 milyar$ harcandığı bulunmuştur.
ÜSYE’nın sıklığı ve şiddetini neler değiştirir?
Cinsiyet, ırk, coğrafi bölge, bakım, çevresel faktörler, aktif veya pasif sigara içimi, sosyoekonomik durum, kalabalık ortamda yaşama, psikolojik stres ÜSYE sıklığında değişikliğe yol açmaktadır. Enfeksiyonun şiddeti, enfeksiyona neden olan mikroba, çocuğun yaşına, daha önce aynı mikropla karşılaşıp karşılaşmadığına, alerji ve beslenme durumuna göre değişir. Aynı mikrop aile bireyleri arasında farklı hastalıklara yol açabilir. Hastalıkların şiddeti de farklı olabilir.
ÜSYE niye kış aylarında fazladır?
ÜSYE kış aylarında fazla olmasına rağmen düşük sıcaklığın veya soğuk havanın mikrop yayılımında veya direncimizin düşmesinde belli bir rolü olduğuna dair bir kanıt bulunamamıştır. Ancak kış aylarında toplu yaşanılan yerlerde fazla bulunulması insandan insana mikropların geçişini kolaylaştırır. Bunun da kış aylarında enfeksiyonları arttırdığı düşünülebilir.
Çocuklar niye ÜSYE olurlar?
ÜSYE’nın %90-95 sebebi virüslerdir. İkiyüzden daha fazla farklı virüs türünün ÜSYE’na neden olduğu bilinmektedir. En sık (%30-35) RHİNOVIRUS’lerdir. Bu virüsün de yüzden fazla farklı türü vardır. Bu virüsten başka şu virüsler vardır: Respiratuar Sinsityal Virüs, Parainfluenzavirüs, Adenovirüs, Coronavirüs, İnfluenzavirüs, Enterovirüsler ve diğerleri...
Virüsler üç yolla bulaşır:
Virüslerin kuluçka süresi 12 saat ile 3 gün arasındadır bazen 1 haftayı bulabilir. 2-7 günler arasında en şiddetli seviyeye ulaşır. İyileşme 2 haftada olabilir.
Bakteriler ÜSYE’nın ancak %5-10’unun sebebidirler. Bu nedenle her ÜSYE bulgusu olan çocuğa antibiyotik kullanmaya başlanmamalıdır. ÜSYE’na neden olan bakteriler: S. Pneumoniae, H. İnfluenzae, M. Catarrhalis, S.aureus, S.pyogenes, M. Pneumoniae, B. Pertussis ve diğerleri...
ÜSYE terimi içerisine hangi hastalıklar girer?
ÜSYE terimi içerisine, akut nazofarenjit(burun arkası ve nefes borusu üstünün enfeksiyonu), farenjit(nefes borusu üstünün enfeksiyonu), uvulit(küçül dilin enfeksiyonu), rinit(burunu enfeksiyonu), sinuzit(sinuslerin enfeksiyonu), otit(kulağın dışının, zarının, içinin enfeksiyonu), tonsillit(bademcik enfeksiyonu), epiglottit(Nefes borusunun üstünü kapatan yumuşak dokunun enfeksiyonu), boğazın bir çok yerinde olan abseler, gibi birçok hastalık girmektedir. En sık olanlardan birisi akut nazofarenjittir(soğuk algınlığı). Bu dokular birbiriyle komşu olduğundan sıklıkla, birçoğu birlikte olabilir. Örneğin nazofarenjit olan çocuğun aynı zamanda sinusleri ve kulakları da enfeksiyona katılmış olabilir.
ÜSYE’da hangi şikayetler olur?
Aslında ÜSYE’nın bir çok bulgusu bir çok hastalığa benzemektedir. Ancak genel olarak ateş, ürperme hissi, halsizlik, huzursuzluk, iştahsızlık, burun akıntısı(önce sulu sonra koyu), burun tıkanıklığı, hapşırık, öksürük, balgam, kusma, burun ve boğazda kuruluk, baş ağrısı, boğaz ağrısı, karın ağrısı, kas ağrısı gibi şikayetler görülebilir.
Bu şikayetler niçin olur?
Mikropla vücut karşılaştıktan sonra, vücut çeşitli maddeler salgılar. Bu maddeler başta akyuvarlar olmak üzere çeşitli hücreleri etkiler. Bu salgılanan maddeler vasıtası ile ateş reaksiyonu ortaya çıkar. Bu salgılanma ve hücre artışı sonucu mukozalar ve yumuşak dokular şişer, salgıları artar ve burun tıkanıklığı, akıntısı ve ağrılar ortaya çıkar. Vücut enfeksiyonla mücadelede olduğunda halsizlik ve yorgunluk olur. Salgıların artıp genize gitmesi sonucu iştahsızlık, öksürük ve balgam olur.
ÜSYE nasıl teşhis edilir?
ÜSYE öykü, muayene, klinik durum, ve tetkik ile teşhis edilir. Hiç birisi tek başına yeterli değildir.
ÜSYE düşünülen tüm çocuklar niye antibiyotik kullanılmamalıdır?
Ateşli dönem eğer sebep virüsse birkaç saat bazen yüksek derecelerde olmamakla birlikte 3 gün sürebilir. Ateşin uzun sürmesi, düşmüşken tekrar yükselmesi, yüksek olmakta ısrar etmesi enfeksiyonun sebebinin bakteri olduğunu düşündürür. ÜSYE’nın virüs nedenli olanları antibiyotikle tedavi olmaz. Bu hastalara, şikayetlerini iyileştirici ve destek tedavisi uygulanır. Antibiyotikler bakterilere etkilidir. Virüslere etkisi yoktur. Ancak bazı durumlarda kişi virüs sebepli ÜSYE geçirirken enfeksiyona bakteri eklenip çocuğun durumunu daha kötüleştirebilir. Yaşamın ilk 12 ayında, sık solunum sistemi enfeksiyonu geçirenlerde, doğumsal yada sonradan edinilmiş bağışıklık sistemi bozukluğu olanlarda, ciddi müzmin hastalığı ve daha önce zatürre geçirmiş olanlarda bakterinin enfeksiyona katılımı kolaylaşır.
Bu hastalara ne tedaviler verilir?
Virüs sebepli ÜSYE’na, şikayetlere yönelik tedavi ve destek tedavisi verilir. Ateşi varsa ateş düşürücü, burun tıkanıklığı varsa tıkanıklığı açıcı, öksürük varsa öksürük kesici, ağrı varsa ağrı kesici verilir. Ateşi olan çocuklara ateş yüksekliğine yönelik olarak sadece ateş dürücü vermek yetmez. Ilık su ile duş yada fizik soğutma uygulanır. Fizik soğutma koltuk altına boynuna kasıklarına ılık su ile ıslatılmış bez konulurken eller ve ayaklar çorap veya eldiven benzeri bir giyecekle sıcak tutulmaya çalışılır. Eğer enfeksiyon sebebi çocuk hekimi tarafından bakteri olduğuna karar verilirse antibiyotik başlanır.
ÜSYE’ndan çocuklarımızı nasıl koruyabiliriz?
Çocukları ÜSYE’ndan koruyabilmek için öncelikle beslenmelerine dikkat etmelidir. Her türlü meyve ve sebzeyi yemesini sağlamalıdır. C vitamini ve vitaminlerin yararlı olduğu belirtilmektedir. Aynı evde yaşayan veya aynı ortamda bulunan çocukların ve insanların hasta olsun olmasın sabunla veya dezenfektanla ellerini ve yüzlerini yıkaması sağlanmalıdır. Ayrıca mümkünse hasta kişilerin kullandığı ev eşyaları (havlu gibi) diğer ev fertleri veya aynı ortamın insanları tarafından kullanılmamalıdır. Hasta olan çocuklarla mümkün olduğu kadar iletişimini kesmelidir. Kapalı, pis, kalabalık, sigara içilen ortamlardan mümkün olduğunca çocuklar uzak tutulmalıdır. Kış aylarına girmeden önce aşı yaptırılabilir. Ancak şu da bilinmelidir ki Grip aşısı ÜSYE’ndan %100 korumaz.
Eğer çocuğunuzun ÜSYE şikayetleri varsa, bir çocuk doktoruna başvurmanız faydalı olacaktır. Bu şikayetler başka bir hastalığın habercisi olabileceği gibi zamanında tedavi olmazsa ilerleyebilir ayrıca enfeksiyon anında olan ateş, nöbet gibi geri dönüşü olmayan sonuçları karşımıza çıkarabilir.
Tüm çocukların sağlıklı olması dileğiyle...
KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU
Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.
1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları
Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:
Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:
İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.
2. Kişisel Verilerin Aktarılması
Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.
3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi
Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi;
Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.
4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız
Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;
Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.
5. Veri Güvenliği
Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.
6. Şikayet ve İletişim
Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;
Kanun kapsamındaki taleplerinizi, https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.
Sıcak havaların yerini soğuğa geçiş dönemi olan sonbahar mevsimi alınca salgın hastalıklar baş gösteriyor. Okulların açılmasıyla birlikte sınıf ortamında bir çocuktan diğerine bulaşan bu hastalıklar ile baş etmek ebeveynler için oldukça zor oluyor.
Avrasya Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Koray Cengiz çocuklarda üst solunum yolu hastalıklarının tedavi yöntemleri ve koruma yollarını Sağlık Notları okuyucuları için anlatıyor.
İşte Hastalık Belirtileri!
Üst solunum yolu enfeksiyonu çocukların okulu kırmalarına en sık neden olan hastalıklardan biridir. 200’den fazla virüs bu hastalıklara yol açıyor. Çocukların birçoğu yılda 7-8 kez üst solunum yolu enfeksiyonu geçiriyorlar. Çocuklar erişkinlere göre daha sık üst solunum yolu enfeksiyonu olurlar.
Üst solunum yolu enfeksiyonları semptomları çocuk virüsü aldıktan 1-3 gün sonra başlar ve genellikle 1 hafta sürer. Bu süre çocuktan çocuğa değişkenlik gösterir. (1-2 haftaya kadar sürebilir)
Bebeklerde, huzursuzluk, hafif ateş, burun tıkanıklığı, uyku sorunları, bazen kusma, ishal olabilir.
Daha büyük çocuklarda burun akıntısı, burun tıkanıklığı, boğazda kaşıntı, boğaz ağrısı, halsizlik, hapşırık, geniz akıntısının yol açtığı hafif öksürük vardır.
Çocuklar Hastayken Dinlenmelerine İzin Verin
Aileler çocuklarının derslerden geri kalmaması için hastayken de okula devam etmesini isteyebiliyor. Bu diğer öğrenciler için de riskli bir durum. Çünkü soğuk havalar nedeniyle sınıflar yeterince havalandırılamıyor ve kişi başına düşen temiz hava hacmi yetersiz kalıyor ve hastalıklar daha çabuk yayılabiliyor. Ayrıca hasta çocuk okula devam ettiğinde, iyileşme süreci uzayabilir. Bu nedenle öncelikle hasta çocuğun bir sağlık kuruluşuna götürülmesi ve evde dinlendirilmesi, tedavi edilmesi gerekiyor. Velilerin, öğrencinin dengeli ve sağlıklı beslenmesine özen göstermesi lazım. Çocuklar her gün süt, yumurta, sebze, meyve yemeli. Her gün et ya da kuru baklagillerden yeterli miktarda yiyerek protein ihtiyacı karşılanabilir. Ancak velilerin yanı sıra okullar da önlem almalı. Okulda gıda hizmetlerinde çalışan personelin sağlıklı olması, hijyen kurallarına uyması, sınıflarda ise yeterli havalandırmanın sağlanması gerekiyor.
Gereksiz ve Bilinçsiz Antibiyotik Kullanımından Kaçının!
Antibiyotikler bakterilere karşı etkili ilaçlardır. Ancak üst solunum yolu enfeksiyonların çoğunluğu viral olduğu için antibiyotik almak gereksizdir. Enfeksiyonların uzun sürmesi ve sinüzit, orta kulak iltihabı veya akciğer hastalığına yol açması durumunda antibiyotiklerden yardım alınır. Akut rinosinüzitte semptom ve bulgular ile bakteriyel-viral enfeksiyon ayrımı yapmak her zaman mümkün olmayabilir. Akut orta kulak iltihabında yakın izlem mümkünse, antibiyotik hemen başlanmayabilir. Ancak, yakın izlemde yaşanabilecek sorunlar nedeniyle genellikle tanı alan çocuklarda antibiyotik tedavisine başlanması gereklidir. Yine, akut boğaz enfeksiyonlarında ateşin 38 dereceden fazla olması ve boyunda ağrılı lenf bezi bulunması antibiyotik kullanımını gerektirir.
Çocuklarımızı Enfeksiyonlardan Korumak İstiyorsak Bunları Yapın!
• İlk anlarından itibaren tüm aşılarını yaptırın
• Ellerini düzgün ve sık yıkamasını sağlayın.
• Düzenli ve sık beslenmesini sağlayın.
• Yeterli miktarda sıvı tüketmesini sağlayın.
• Uyku alışkanlığının düzgün olmasını sağlayın.
• Mevsimine uygun kıyafetler seçmesini sağlayın.
• Düzenli spor yapmasına yardımcı olun.
Üst solunum yolu enfeksiyonu, burnu, boğazı ve sinüsleri etkileyebilen viral bir enfeksiyondur. Son derece yaygındır ve bu duruma sebep olan çok sayıda virüs vardır. Küçük çocuklar bu virüslerde daha duyarlıdırlar ve yılda birkaç kez üst solunum yolu enfeksiyonu geçirebilirler. Bu sıklık çocuk büyüdükçe düşme eğilimi gösterir.
Belirtiler çocuktan çocuğa değişiklik gösterebilir ve bazı durumlarda şiddetli olabilir. Üst solunum yolu enfeksiyonlarının tipik belirtileri şunlardır:
Belirtiler genellikle burundan gelen berrak mukus ile başlar. Daha sonra bu mukus kalınlaşır ve sarı-yeşil bir renge bürünür. Tıkalı burun nedeniyle çocuğunuz uyku problemleri yaşayabilir. Belirtiler genellikle birkaç gün sürer ve daha sonra iyileşmeye başlar. Öksürük, ortadan kaybolan son belirti olur genellikle ve iki ile üç hafta devam edebilir.
Üst solunum yolu için özel bir tedavi gerekmez ancak enfeksiyonu azaltmak için yapılabilecek birtakım şeyler vardır. Çocuğunuzun ateşi varsa, ateş düşürücü ilaçlar verilebilir ve ateşi takip etmeniz önemlidir. Bazı ağrı kesiciler de belirtilerin hafiflemesine yardımcı olabilir. Antibiyotikler üst solunum yolu enfeksiyonlarının tedavisine yardımcı olmaz. Çocuğunuzun belirtileri şiddetliyse bir çocuk doktoruna başvurmanız gerekir. Doktorunuz, çocuğunuzun mevcut belirtilerine, genel sağlık durumuna göre uygun tedavi yöntemlerini önerecektir. Eczacınıza ya da doktorunuza danışmadan çocuğunuza ilaç vermemeye çalışın.
Çocuğunuza bol sıvı verin ve çocuğunuzun bol bol dinlenmesini sağlayın.
Burun tıkanıklığını hafifletmek için tuzlu burun spreylerini deneyin. Hangi burun spreyini kullanmanız gerektiği konusunda doktorunuza danışabilirsiniz.
Çocuğunuzu tütün dumanından uzak tutun. Duman, burun ve boğazdaki tahrişini daha da kötüleştirecektir.
Soğuk algınlığı veya grip olan 18 yaşında veya daha küçük bir çocuğa asla aspirin vermeyin.
Doktorunuza danışmadan çocuğunuza ilaç vermeyin. Bazı yaygın kullanılan ilaçlar birtakım olumsuz durumları da beraberinde getirebilir.
Nefes almayı kolaylaştırmak için geceleri çocuğunuzun odasında serin sisli bir nemlendirici kullanın.
Çocukların çoğu, üst solunum yolu enfeksiyonlarını kendi kendine atlatır ve ilaç tedavisine ihtiyaç duymayabilir. Ancak bazı çocuklarda ise belirtiler daha şiddetli olabilir ve uzun süre devam edebilir. Aşağıdaki belirtiler çocuğunuzda mevcutsa bir doktorla görüşmeniz yararlı olacaktır:
Dikkat edeceğiniz birtakım durumlarla çocuğunuzun üst solunum enfeksiyonu geçirme riskini azaltabilirsiniz.
Çocuğunuzu, üst solunum yolu enfeksiyonu olan diğer çocuklardan ve kişilerden uzak tutmaya çalışın.
Çocuklara ellerini sık sık yıkamayı öğretin. Yemekten önce ve tuvaleti kullandıktan, hayvanlarla oynadıktan, öksürdükten veya hapşırdıktan sonra ellerini yıkamasını sağlayın. Sabun ve suyun bulunmadığı zamanlar için alkol bazlı bir el jeli taşıyın. Jel en az %60 alkol içermelidir.
Çocuklara gözlerine, burunlarına ve ağızlarına dokunmamalarını hatırlatın.
Özellikle birkaç çocuk birlikte oynuyorsa, oyuncakların ve oyun alanlarının uygun şekilde temizlendiğinden emin olun.
Bebek ve çocuklarda solunum yolu hastalıkları sonbahar ve kışla birlikte sık görülmeye başlanır.
Bunun nedenleri,
Bu kış bir de daha farklı bir süreçten geçiyoruz. Covid 19 nedeniyle evlerimize kapanmak durumundayız. Hareketimiz azaldı.
Bu da demektir ki çocuklar da daha az hareket alanı buluyor, park ve bahçelerden normal süreçlerimizde olduğu gibi yararlanmamız çok da mümkün görünmüyor.
Bu durumda solunum yolu hastalıklarından korunmak, olası bir hastalık durumunda ne ile karşı karşıya olduğumuzu bilmek önemli.
Solunum sistemi akciğerler ile havayı dışarıdan alıp akciğerlere taşıyan ağız, burun, yutak, gırtlak ve soluk borusundan oluşur.
Solunum sistemi, havayı içeri alıp karbon dioksiti dışarı vermemizi sağlayan bir sistem.
Dış dünyaya açılan kapı. Bu da onu çeşitli hastalıklara neden olabilen virüs ve bakteriler açısından kolay bir giriş noktası haline getirir.
Ve bu nedenle solunum yolu hastalıkları sonbahar ve kış aylarında yaygın görülür.
Özellikle de henüz solunum yolu hastalıklarına yol açan virüs ve bakterilere karşı bağışıklık kazanmamış bebek ve çocuklarda.
Kış mevsiminde bebek ve çocuklarda nezle, farenjit, orta kulak iltihabı gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarının yanı sıra yanı sıra zatürre, bronşit ve larenjit gibi alt solunum yolu enfeksiyonlarında artış olur.
Bu yazıda Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doktor Alper Soysal, bebek ve çocukları nasıl koruyabileceğimizi anlatıyor.
Soysal, ayrıca bebek ve çocuklarda en sık karşılaşılan üst ve alt solunum yolu hastalıklarının belirtileri, teşhis ve tedavilerinin yanı sıra yerinde antibiyotik kullanımıyla ilgili bilgiler de veriyor.
Yalnız şunu lütfen unutmayın: Her çocuk ve durumu özel. Bebeğiniz, çocuğunuz özelindeki en doğru bilgiyi daima onu takip eden ve muayene eden doktoru verebilir.
Solunum yolu hastalıklarının sebebi virüs veya bakterilerdir.
Virüsler direkt temasla ya da havadaki damlacıklar yoluyla bulaşır.
Enfekte kişinin hapşırması, öksürmesi hatta sadece nefes alıp vermesiyle virüs içeren damlacıklar havada asılı kalır.
Solunum yolu enfeksiyonlarının sık yaşandığı kış aylarında beş yaşındaki bir çocuk basit bir üst solunum yolu enfeksiyonu geçirirken bir bebek daha ağır bir tabloyla baş başa kalabilir. Çünkü bağışıklık sistemi henüz gelişmemiş durumdadır.
İşte bu nedenle bebekleri korumak için bazı kurallara uymak önemlidir.
Çocuklarda en sık karşılaşılan üst solunum yolu enfeksiyonları
• Tonsillofarenjit (bademcik ve boğaz iltihabı),
• Rinosinüzit (nezle) ve
• Akut otitis media (ortakulak iltihabı) denilen enfeksiyonlardır.
Bademcik ve boğaz iltihabıdır.
Çocuklarda sebebi, % 90’dan fazla viral enfeksiyonlardır ve antibiyotik verilmesi gerekmez.
Doktora gittiğinizde boğaz enfeksiyonu teşhisinin ardından antibiyotik verildiyse, gereksiz verilmiş demektir.
5-15 yaş çocuklarda bakteriyel enfeksiyon sıklığı artar.
Bu nedenle mutlaka beta testi ve boğaz kültürü alınmalı, beta bakterisi saptanırsa antibiyotik verilmelidir.
Rinosinüzit, burun ve yüz kemiklerinin arasındaki paranazal sinüslerin iltihabıdır.
Nezle olarak da adlandırabiliriz.
Çocuklarda sebebi, % 98 virüslerdir ve antibiyotik ile tedavi edilmesine gerek yoktur.
Aslında boğaz enfeksiyonları sırasında rinosinüzit de tabloya sıklıkla eşlik eder.
Koyu renk burun akıntısı çocukta rinosinüzit olduğu anlamına gelir.
Beraberinde 3 günden uzun süren ateş varsa ve belirtiler 10 gündür azalmadan devam ediyorsa mutlaka doktora tekrar görünmeli. Antibiyotik kullanımı gerekebilir.
Antibiyotik gerektiren bakteriyel sinüzit en sık 2-6 yaş aralığında görülür.
Viral hastalıklarda anitibiyotik tedavisi uygulanmaz.
Akut otit orta kulağın ani başlayan birikimli iltihabıdır.
Diğer üst solunum yolu enfeksiyonlarından farklı olarak genellikle sebebi bakteriyeldir.
Özellikle 2 yaşın altında otit saptandıysa mutlaka antibiyotik ile tedavi edilmelidir.
Otit, ilk 2 yaşta sık görülür.
En sık 6-18 ay aralığındaki bebekler otit olurlar.
5 yaşın altında her çocuk, genellikle en az 1 kez otit geçirir.
Çocuklarda en sık karşılaşılan alt solunum yolu enfeksiyonları,
• Pnömoni,
• Bronşiolit ve
• Larenjit denilen enfeksiyonlardır.
Pnömoni, daha çok zatürre adıyla bilinir.
• Akciğer dokusunun iltihabıdır.
• En sık ilk 5 yaşta görülür.
• 2 yaş altında % 85 sıklıkta virüsler sebep olur.
• Pnömoni durumunda yaşa ve muayene bulgularına bağlı olarak çocuğa ayakta veya hastaneye yatarak antibiyotik tedavisi verilebilir.
Akciğerdeki küçük bronşların viral iltihabıdır.
• Beraberinde hırıltı, öksürük, nefes sıkışıklığı da olur.
• Bronşiyolitin sebebi viral enfeksiyonlardır.
• Tedavisinde antibiyotikler verilmemelidir.
Larenjit, ses tellerinin iltihabıdır.
• Bazen soluk borusu da iltihaba eşlik ederse laringotrakeit olarak adlandırılır.
• Genellikle sebebi viral enfeksiyonlardır.
• Antibiyotik verilmesine gerek yoktur.
• Çocukta genellikle ses kısıklığı ve boğuk öksürük görülür.
Genel olarak,
• 6 aydan küçük
• Yaşadığı evde sigara içilen
• Anne sütünden erken kesilmiş
• Ciddi beslenme bozukluğu olan ve
• Bağışıklığının düşük olduğu bilinen çocuklar risk altında denilebilir.
Solunum yolu hastalıklarında en sık belirti öksürüktür.
• Ateş,
• Burun akıntısı,
• Tıkanıklık,
• Baş ağrısı,
• Kulak ağrısı,
• Boğaz ağrısı,
• Ses kısıklığı,
• Hırıltı,
• Nefes sıkışıklığı solunum yolu hastalıklarının genel belirtileri arasındadır.
Üst solunum solu enfeksiyonları ortalama 3-7 gün devam edebilir.
İyileşme sonrası öksürük 3-4 hafta devam edebilir.
Alt solunum yolu enfeksiyonları ise biraz daha uzun sürebilir.
Üst ve alt solunum yolu enfeksiyonlarında ateş sıklıkla görülür.
• Vücut ısısının 38 derece üzerinde olmasına ateş diyoruz.
• 41 derecenin üzerindeki ateş tehlikelidirve hemen hastaneye gidilmelidir.
• Özellikle 40 derece altındaki ateş, ateş düşürücüler ile izlenmelidir.
• Ailelerin en çok korktukları ateşli havale, ateşin yüksekliği ile ilişkili değildir. Ateş ne kadar yüksekse havale riski artmaz. Ateş düşürücü kullanmak da havale olmasını engellemez.
• Bu nedenle ateş yükselir yükselmez hemen hastaneye gitmek doğru olmaz, çünkü hastaneye gitmeniz gereksiz tedavi ve tetkik ihtimalini artırır.
• Bu durumlarda güvendiğiniz doktorunuz ile iletişim kurmanız daha sağlıklı olacaktır.
• Tek istisna 3 aydan küçük bebeklerdir. Eğer bebeğiniz 3 ayın altında ise ve ateşi yükseldiyse evde düşürmeye çalışmamalı, hemen hastaneye gitmelisiniz.
Solunum yolu enfeksiyonlarının tanısı kan tahlilleri ile değil, genellikle muayene ile konulur.
Bebeklerde solunum yolu hastalıklarının tedavisinde aşağıdaki yöntemler izlenmelidir.
• Viral solunum solu enfeksiyonlarında bol su içilmelidir.
• Ateş varsa ateş düşürücüler ile izlenebilir.
• Şiddetli öksürük ve nefes darlığı varsa mutlaka doktorunuza muayene olmalısınız.
• Boğaz enfeksiyonu, nezle, bronşiolit, larenjit sıklıkla viral enfeksiyonlardır ve antibiyotik verilmemelidir. Bol su ve burnun açık tutulması genellikle yeterli olacaktır.
Sağlıklı bir çocuk, yılda 6-8 kez üst solunum yolu enfeksiyonu geçirebilir.
Yılda 10-14 kez hasta olan sağlıklı çocuklar bile vardır.
Her sağlıklı çocuk ilk 3 yaşta 1 kez zatürre, 2 kez orta kulak iltihabı geçirebilir.
Aşağıdaki durumlar acil müdahale gerektiren durumlardır.
• Ateş 3 günden uzun sürdüyse,
• Ateş 40 derecenin üzerine çıkıyorsa,
• Şiddetli ve sürekli kusma varsa,
• Nefes sıkışıklığı varsa,
• Çocuk boğulur gibi öksürüyorsa,
• Morarma varsa,
• Çocuk baygın gibiyse,
• Çocuğun çok ağrısı varsa mutlaka doktor muayenesi gerekir. Çocuk acilen en yakın sağlık kurumuna götürülmelidir.
Bebeği solunum yolu hastalıklarından korumanın en önemli yolu hijyen kurallarına dikkat etmektir.
• Bebeklere dokunmadan önce eller mutlaka yıkanmalıdır.
• Annesi, babası, anneannesi, babaannesi, dedesi dahil herkes bebeğe dokunmadan önce mutlaka ellerini yıkamalıdır.
• Bir başkasının bebeğimize dokunmasına izin vermemeliyiz.
• Evde, hatta balkonda bile sigara içilmesine izin vermemeliyiz.
• Evimiz çok sıcak olmamalı, ideal derece 22-24 arasıdır.
• Evimiz her gün havalandırılmalı. Evimize günlük temiz hava aldırmalıyız.
• Unutmayın, çocuklarımız üşümekten değil, virüs veya bakteri bulaşmasından hasta olurlar.
ÖNEMLİ NOT: Dikkatimizi aman üşümesin yerine, nasıl daha az virüs bulaşmasını engelleyebilirim konusuna yöneltmeliyiz.
Umarım size fayda sağlayan bir içerik okuduğunuzu düşünüyorsunuzdur ve yorumlarınızla katkıda bulunursunuz. Deneyimlerinizden faydalanmak bizi mutlu edecek ve kendimizi geliştirmemizi sağlayacaktır. Teşekkürler.
gelişim planı örnekleri 2022 doğum borçlanmasi ne kadar uzaktaki birini kendine aşık etme duası 2021 hac son dakika allahümme salli allahümme barik duası caycuma hava durumu elle kuyu açma burgusu dinimizde sünnet düğünü nasil olmali başak ikizler aşk uyumu yht öğrenci bilet fiyatları antalya inşaat mühendisliği puanları malta adası haritada nerede