Sünneti Müekkede Ve Sünneti Gayrı Müekkede Ne Demektir

Müekked sünnet birçok kişinin anlamını merak ettiği konulardan biridir. Kelime anlamı olarak kuvvetli sünnet anlamına gelir. Fıkıh ilmi içerisinde sıklıkla kullanılır. Müekked sünnet örnekleri ve Sünneti Müekkede anlamı konusunda tüm detaylar yazımızda.

Müekked Sünnet Nedir?

Müekked sünnet Hz. Muhammed (SAV)'in devamlı olarak yaptığı fakat nadiren terk ettiği farz olmayan amelleridir. Bu tarz sünnetler farz olan ibadetlerde ortaya çıkabilecek kusurların telafisi için yerine getirilmektedir. Müekked sünnet yapılması zorunlu olmayan ancak yapıldığında da kişilere sevap kazandıran sünnetlerdir.

Müekked Sünnet Ne Demek?

Müekked sünnet kuvvetli sünnet demektir. Hz. Peygamber tarafından yapılan davranışlardır. İbadet sırasında yapıldığında kişilere sevap kazandıran davranışlar ve ibadetlerdir. Bu sünnetlerin herhangi bir zorunluluğu yoktur.

Müekked Sünnet Örnekleri

Müekked sünnete örnek olabilecek birçok davranış şekli vardır. Örneğin cemaat ile namaz kılmak müekked sünnete örnektir. Yatsı namazı farzından sonra kılınan iki rekatlık namazlar da yine en güzel örnekler arasındadır.

Sünneti Müekkede Nedir?

Hz. Peygamberin devamlı olarak yaptığı fakat zaman zaman terk eylediği davranışlar ve ibadetler sünneti müekkede olarak adlandırılır. Bu sünnet yapıldığında kişilere sevap kazandırırken yapılmadığında herhangi bir günahı yoktur.

Müekked Sünnet Örnekleri ve Sünneti Müekkede Anlamı

Sünneti müekkede kişilerin ibadet sırasında dikkat ettiği davranış şekilleridir. Bu davranış şekilleri Hz. Peygambere aittir. Zorunlu olmamakla birlikte yapılması zorunlu ibadetteki kusurların kapatılmasında önemlidir.

Değerli kardeşimiz,

Sünnet-i gayri müekkede, Hz. Peygamber Efendimiz (asm)'in bazen yapıp bazen de terkettiği amellerdir. Bu gruba giren sünnetleri yerine getirmek sevap kazandırır. Terkeden ise ceza, kınama ve azarlamaya müstahak olmaz (Seyyid Şerif el-Cürcânî, et-Ta'rifât, Beyrut /, s. ; İbn Nüceym, el-Bahru'r-Râik, Kahire , I, ).

Yatsı namazı ve ikindi namazlarının ilk sünnetleri sünnet-i gayri müekkededir. Hz. Peygamber (asm)'in giyinişi, oturup kalkması, taranması ve ayakkabı giymesi vb. hareket ve tavırlarını ifade eden sünnet-i zevaidler de bu gruba girer (İbn Âbidin, Reddül-Muhtâr, Kahire , I/).

Gayri müekked sünnetleri kılmak sünnettir, ancak terki sünnet olamz.

İlave bilgi için tıklayınız:

Sünnet namazların önemi nedir? Sadece farzları kılmak yeterli midir? İkindi ve yatsı namazlarının ilk sünnetleri bidat mıdır?

Selam ve dua ile
Sorularla İslamiyet

Sünnet-i gayr-i müekked, Hz. Muhammed'in sadece bazı zamanlarda yaptığı şeyler için kullanılan bir terimdir. Sünnet-i hüda adıyla da bilinen bu ameller, Müslümanlar için zorunlu değildir. Ancak diğer sünnetler gibi yapılmasında fayda vardır.

Sünnet-i Müekkede Nedir?

Her Müslümanın Allah'ın emir ve yasaklarına uyup salih ameller işlemesi için faydalanabileceği üç temel kaynak vardır. Bu kaynaklardan ilki Kuran'ı Kerim'dir. Tırmızi ve Buhari gibi büyük İslam alimleri tarafından aktarılan peygamber efendimizin sözlerine hadis denir. Hadisler de, her müminin mutlaka faydalanması gereken temel kaynaklar arasında yer alır.

Üçüncü ve son kaynak ise sünnettir. Peygamber efendimizin yaşam biçimine, davranışlarına ve amellerine sünnet denir.

Peygamber efendimizin, savaşta olmadığı zamanlarda, sürekli yaptığı şeylere Sünnet-i Müekkede denir. Diğer sünnetler gibi sünnet-i müekkede de farz veya vacip değildir. Ancak bu sünnetlerin yapılması, kulun haram şeylerden kaçınmasına ve imanının tazelenmesine vesile olur. Bu nedenle imkanlar elverdiğince, Hz. Muhammed'in sık sık yaptığı amelleri yapmalıyız.

Sünnet-i Müekked Örnekleri Nelerdir?

1- Yatsı Namazının Son Sünneti

Yatsı namazı 13 rekattır. İlk sünnetlerden sonra 4 rekat farz kılınır. Daha sonra gelen 2 rekat sünnet ise sünnet-i müekkeddir.

2- Misvak Kullanmak:

Başta misvak kullanmak üzere temizlik ile ilgili tüm ameller sünnet-i müekkedler arasında yer alır. Çünkü temizlik imanın şartlarından biridir.

3- Cemaatle Namaz Kılmak:

Cemaatle birlikte namaz kılmak Müslümanların arasındaki birlik beraberliği güçlendirir.

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır.Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.