paxera yan etkileri nasıl geçer / Paxil (PAXERA) ilaç nedir, ne için kullanılır, yan etkileri nelerdir?

Paxera Yan Etkileri Nasıl Geçer

paxera yan etkileri nasıl geçer

Paroksetin (Paxera, Paxil) nedir? Nasıl kullanılır? Yan etkileri

Paxera, seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI&#;lar) adı verilen ilaç grubuna ait reçeteli bir antidepresandır. Etkin maddesi paroksetin olan ve eczanelerde ayrıca Paxil, As-paroks, Nokturn, ya da Paxotin gibi farklı marka isimlerle bulunur. İlaç, beyinde doğal olarak üretilen ve zihinsel dengeyi korumaya yardımcı olan serotonin hormonunun üretimini arttırarak etki eder. Özellikle depresyon, panik bozukluğu, obsesif-kompulsif bozukluk, anksiyetebozuklukları ve travma sonrası stres bozukluğu tedavisinde kullanılır. Yaygın görülen yan etkileri arasında mide bulantısı, cinsel isteksizlik, uyku sorunları, halsizlik, terleme, baş dönmesi ve baş ağrısı sayılabilir. Doktorunuz reçete etmeden kullanmayınız.

Paxera (paroksetin) nedir?

Paxera, seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI&#;lar) adı verilen ilaç grubuna ait reçeteli bir antidepresandır. Etkin maddesi paroksetin olan ilaç, blister ambalajlarda satılmaktadır. Her kutuda 28 ya da 56 adet tablet bulunur. 10 mg, 20 mg, 30 mg ve 40 mg’lık formları vardır ve her tablet 10 mg paroksetine eşdeğer mg paroksetin hidroklorür içerir. (1)

Serotonin nedir? Ne işe yarar? Serotonin eksikliği ve arttıran gıdalar

Paxera ne için kullanılır?

Paxera ne işe yarar? Hangi hastalıkların tedavisinde kullanılır?

  • Depresyon,
  • Panik atak: Ani ve beklenmedik aşırı korku atakları ve bu ataklar konusunda aşırı endişe hissetme durumu. (2)
  • Sosyal anksiyete bozukluğu: Normal yaşamı aksatacak düzeyde diğer insanlarla iletişime girme ve başkalarının önünde performans gösterme korkusu
  • Obsesif-kompulsif bozukluk: Kişinin rahatsız edici bazı düşüncelerden kurtulamaması ve belirli eylemleri tekrar tekrar yapma ihtiyacı hissetmesi.
  • Yaygın anksiyete bozukluğu (YAB): Kontrolü zor olan aşırı endişe durumu
  • Travma sonrası stres bozukluğu: Kişinin korkutucu bir deneyimin ardından (fiziksel saldırı, trafik kazası, terör saldırısı, savaş, sel, deprem vb.) rahatsız edici ve günlük hayatı aksatabilen belirtiler yaşaması.

Anksiyete nedir? Kaygı neden olur? Belirtileri ve tedavi yöntemleri

Paxera nasıl etki eder?

Mutluluk hormonu da denilen serotonin, zihinsel dengeyi korumaya yardımcı olan doğal bir hormondur. Eksikliği depresyon ve diğer zihinsel hastalıklara neden olabilir. Paxera’nın da dahil olduğu, seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI&#;ler) grubundan ilaçlar, beyindeki serotonin miktarını artırarak tedavi ederler. (3)

Paxera (Paxil) nasıl kullanılır?

Paxera doğru kullanımı nasıl olmalı?

  • Mide rahatsızlığına engel olmak için ilacı yemeklerle birlikte kullanın.
  • Bol su ile alın, çiğnemeyin veya ezmeyin.
  • Paxera kullandığınız süre içinde alkol almayın.
  • İlacın yan etkisi olarak kendinizi yorgun ya da uykulu hissediyorsanız araç ya da makine kullanmayın.
  • Paxera laktoz içerir. Eğer laktoz intoleransınız varsa doktorunuza danışın.
  • İlacın faydasını görmeniz uzun zaman alabilir. Kendinizi daha iyi hissetseniz bile doktorunuza danışmadan bırakmayın. Tedavi tamamlanmadığında semptomlar geri dönebilir.
  • Paxera kullanımı, intihar düşünce ve eylem riskini arttırdığı için 18 yaş altındaki çocuk ve ergenlerde önerilmemektedir.
  • İlacı almayı unutursanız dengelemek için çift doz almayın. Bir sonraki dozunuzu almanız gereken zamanı bekleyin ve o zaman alın.
  • Doktorunuza danışmadan kullandığınız dozu azaltmayın ya da arttırmayın.

Depresyon tedavisi: Hangi yöntem etkili? Psikoterapi mi, ilaç tedavisi mi?

Paxera dozları ve kullanılacak doz hesabı

Depresyon &#; Yaygın anksiyete bozukluğu &#; Travma sonrası stres bozukluğu tedavisi

  • Başlangıç dozu: Günde bir kez 20 mg
  • Devam dozu: günde bir kez 20 ila 50 mg
  • Maksimum doz: Günde bir kez 50 mg

Sosyal anksiyete bozukluğu &#; Obsesif kompulsif bozukluk tedavisi

  • Başlangıç dozu: Günde bir kez 20 mg
  • Devam dozu: günde bir kez 20 ila 60 mg
  • Maksimum doz: Günde bir kez 60 mg

Selectra (sertralin) nedir? Ne için nasıl kullanılır? Yan etkileri

Panik bozukluğu tedavisi

  • Başlangıç dozu: Günde bir kez 10 mg
  • Devam dozu: günde bir kez 10 ila 40 mg
  • Maksimum doz: Günde bir kez 60 mg

Yaşlılar için önerilen başlangıç dozu genellikle günlük 10 mg’dır. Hastanın durumuna göre tedavinin devamında yavaş yavaş maksimum 40 mg’a kadar yükseltilebilir.

Paxera ne yoğunlukta ve süre ile kullanılmalı?

Tedavinin süresi hastalığın türüne ve düzeyine bağlıdır. Hastalar genellikle 2 haftalık tedavi sonunda kendilerini daha iyi hissetmeye başlarlar ancak ilacın gerçekten işe yaraması daha uzun sürebilir. Örneğin depresyon tedavisi için birkaç ay Paxera kullanmak gerekebilir. Anksiyete, panik bozukluk ve travma sonrası stres bozukluğu tedavisi için genel önerilen tedavi 12 haftadır. Ancak doktorun ihtiyaç görmesi durumunda bu süreler biraz daha uzatılabilir.

Paxera doz aşımı

Önerilen dozun üzerinde paroksetin kullanmak bazı yan etkilere neden olabilir. Bu etkilerden bazıları:

  • Kan basıncı değişiklikleri
  • Halsizlik, bayılma ya da koma hali
  • Kafa karışıklığı
  • Mide ağrısı, mide bulantısı veya kusma
  • Bulanık görme
  • Sinirlilik ve saldırgan davranışlar
  • Kontrol edilemeyen ani kas seğirmeleri
  • Ateş
  • Kalp atışında hızlanma, yavaşlama veya düzensizlik

Eğer yüksek doz paroksetin aldıysanız bu yan etkileri yaşamıyor olsanız bile doktorunuza veya eczacınıza danışın.

Cipralex (essitalopram) nedir? Ne için kullanılır? Yan etkileri nelerdir?

Paxera kullananlar nelere dikkat etmeli?

Paxera ilaç etkileşimleri

Paroksetin, kullandığınız diğer ilaçlar, vitaminler veya şifalı bitkiler ile etkileşime girebilir. Bu etkileşim sonunda ağır yan etkiler yaşanabilir ya da tedavi istenilen sonucu vermez. Bu sorunları yaşamamak için tedaviye başlamadan önce doktorunuza kullandığınız her türlü ilaç ve takviye hakkında bilgi verin.

Paxera ile kullanmamanız gereken ilaçlar

Aşağıdaki ilaçların paroksetin ile birlikte kullanımı tehlikeli hatta ölümcül yan etkilere neden olabilir:

  • Tiyoridazin ve Pimozid (Şizofreni tedavisinde kullanılırlar): Ciddi kalp ritmi sorunlarına veya ani ölüme neden olabilir.
  • Monoamin oksidaz (MAO) inhibitörleri (izokarboksazid, fenelzin, tranilcypromine vb. antidepresan ilaçlar), Triptofan, Linezolid (antibiyotik) ve intravenöz metilen mavisi serotonin sendromu riskini tehlikeli düzeyde arttırır.

Citoles nedir? Ne için kullanılır? Dozu ve yan etkileri

Serotonin sendromu, eğer zamanında teşhis ve tedavi edilmezse ölümcül olabilen son derece tehlikeli bir durumdur. Beyindeki serotonin fazlalığı sonucu gelişir. Bu yüzden paroksetin içeren ilaçların diğer seratonin arttırıcı ilaçlarla kullanılmaması gerekir.

Serotonin sendromu riskini arttırabilecek diğer ilaçlar:

  • Serotonerjik ilaçlar: Fentanil (Kronik ağrılarda veya anestezide), tramadol (Ağrı tedavisinde) sarı kantaron (depresyon tedavisinde) vb.
  • Triptanlar (migren tedavisi): Sumatripan vb.
  • Depresyon tedavisinde kullanılan diğer SSRI’lar
  • Lityum (psikiyatrik bir ilaç)
  • Amfetaminler: Lisdexamfetamin, metamfetamin vb.

Paxera ile etkileşime giren diğer ilaçlar

  • Steroid olmayan anti-enflamatuar ilaçlar (NSAID&#;ler):İbuprofen, naproksen, aspirin, varfarin vb.
  • Astım ilacı: Teofilin
  • Antipsikotik ilaçlar: Perfenazin ve Risperidon
  • Mide ilacı: Simetidin
  • Antiaritmikler: Flecainide, propafenone vb.
  • Fenotiyazinler: Klorpromazin, fenofazin vb.
  • Trisiklik antidepresanlar (TCA&#;lar): Amitriptilin, imipramin ve desipramin
  • Kinidin
  • Epilepsi ilaçları: Karbamazepin, fenobarbital ve fenitoin
  • Rifampisin
  • Dikkat yetersizliği hiperaktivite ilacı: Atomoksetin
  • HIV ilaçları: Fosamprenavir ve ritonavir (4)
  • Parkinson ilacı: Prosiklidin
  • Hipertansiyon ilacı: Metoprolol
  • Meme kanseri tedavisinde kullanılan; Tamoksifen

Paxera ile alkol alınır mı?

Paxera tedavisi sırasında alkol kullanılmaması gerekmektedir.

Panik atak nedir? Nedenleri, belirtileri, testi ve tedavisi

Paxera formları ve muadili

Paxera piyasada, 10 mg, 20 mg, 30 mg ve 40 mg’lık film tablet formlarında bulunmaktadır.

Paroksetin içeren (eşdeğer) ilaçlar

  • As-paroks 20 mg film tablet
  • Nokturn 10 mg, 20 mg, 30 mg ve 40 mg’lık film tablet
  • Paxil 20 mg tablet
  • Paxotin 20 mg film kaplı tablet
  • Xetanor 20 mg ve 30 mg’lık tablet
  • Zoxapar 20 mg film tablet

Kimler Paxera kullanmamalı?

  • 18 yaşından küçükler
  • Paroksetin’e ya da ilacın herhangi bir bileşimine alerjisi olanlar
  • Tedaviye başlamadan önceki 2 hafta içerisinde yukarıda bahsedilen “serotonin sendromu”nu tetikleme riski olan ilaçlardan kullanmış olanlar

Paxera hangi durumlarda sakıncalıdır?

  • Glokom: Paroksetin, göz bebeğini genişleterek glokom atağını tetikleyebilir.
  • Bipolar bozukluk: İlaç kafa karışıklığını ve manik atakları tetikleyebilir.
  • Nöbet geçmişi: İlacı kullanırken nöbet geçirirseni derhal almayı bırakın ve doktorunuza başvurun.
  • Böbrek hastalığı: Böbrek hastalarında paroksetin böbreklerden tam olarak atılamayabilir. Bu da ilacın vücutta birikmesine ve daha fazla yan etki yaşanmasına neden olur.
  • Karaciğer hastalığı: Karaciğer hastalığında da vücut bu ilacı gerektiği gibi işleyemeyebilir. İlaç vücutta birikebilir ve daha fazla yan etki yaşanabilir.

Emzirme ve hamilelik döneminde Paxera kullanımı

Hamilelikte Paxera kullanımı

Paxera, D kategorisindeki bir ilaçtır. Bu da ilacın hamilelikte kullanılmaması gerektiği anlamına gelir. Bazı araştırmalara göre hamileliğin ilk aylarında paroksetin kullanmak bebekte, 50’de 1 oranında doğum kusurları ve özellikle kalp sorunları riskinde artışa neden olabilmektedir. Ayrıca erken doğumu tetikleyebileceğine dair şüpheler vardır. (5)

Bu ilaç sadece ciddi vakalarda, annede tedavi edilmesi gereken tehlikeli bir durum varsa kullanılabilir. Bu nedenle gebelikte Paxera kullanmadan önce doktorla birlikte ilacın faydaları ve risklerinin değerlendirilmesi gerekir.

İlacı kullanırken hamile kalırsanız hemen doktorunuza danışın.

Emzirirken Paxera kullanımı

Paxera anne sütüne geçer ve emzirilen bebekte yan etkilere neden olabilir. Anne üzerindeki faydası bebeğe vereceği zarardan daha az ise kullanmamak gerekir.

Lustral (sertralin) nedir? Ne için kullanılır? Yan etkileri nelerdir?

Paxera yan etkileri ve zararları

Çok yaygın görülen yan etkiler

  • Kendini kötü hissetme ve mide bulantısı
  • Cinsel istekte veya fonksiyonda değişiklik

Yaygın yan etkiler

  • Uyuklama ya da uyuyamama, esneme, anormal rüyalar
  • Halsizlik
  • Baş dönmesi veya baş ağrısı
  • Kaygılı hissetme
  • Geç boşalma, cinsel istekte azalma, iktidarsızlık
  • Terlemek
  • Titreme
  • Ağız kuruluğu
  • Kabızlık veya ishal,
  • İştahsızlık
  • Bulanık görme
  • Kusma
  • Kilo alma
  • Kolesterolde artış

Yaygın olmayan yan etkiler

  • Alışılmadık çürükler ve kanamalar
  • Zihin bulanıklığı ve halüsinasyonlar
  • Kaslarda kontrol dışı kasılmalar ve titreme
  • Göz bebeğinde büyüme
  • Nabzın hızlanması
  • Düşük tansiyon (aniden kalkınca baş dönmesi veya bayılma vb.)
  • Ciltte döküntü ve kızarıklık
  • İdrara çıkamama veya idrar kaçırma

Seyrek görülen yan etkiler

  • Akatizi: Huzursuzluk hissi ve yerinde duramama
  • Manik atak: Artan enerji, uyku problemleri ve kontrol edilemeyen nöbetler
  • Huzursuz bacak sendromu
  • Yaşlılarda sodyum eksikliği
  • Karaciğer enzimlerinde ve prolaktin hormonunda artış
  • Serotonin Sendromu
  • Kurdeşen (ürtiker) ve anjiyoödem
  • Eritema multiforme
  • Stevens Johnson sendromu: Ağız, burun, göz ve genital bölgede döküntü ve deride soyulma
  • Toksik epidermal nekroliz
  • Ödem
  • Glokom
  • Dışkıda kan
  • Hepatit veya sarılık
  • Ciltte güneşe karşı hassasiyet artışı
  • Kanda pıhtılaşma zorluğu

Paxera yan etkileri ne zaman geçer?

Eğer yan etkiler ılımlı seyrediyorsa birkaç gün veya birkaç hafta içerisinde kendiliğinden kaybolur. Ancak çok şiddetli ve geçmeyen yan etkiler yaşıyorsanız mutlaka doktorunuza danışın.

Paxera nasıl bırakılır?

Paxera, hastalığınızın semptomlarını kontrol altına almaya ve azaltmaya yardımcı olur, ancak tam olarak iyileştirmez. İlacın faydasını hissedebilmeniz için birkaç hafta veya daha uzun bir süre kullanmanız gerekebilir. Paxera kademeli olarak bırakılması gereken bir ilaçtır. Kendinizi iyi hissetseniz bile doktorunuza danışmadan birden bırakmayın.

İlacı aniden kesmenin bazı yan etkileri olabilir;  depresyon, anksiyete, ruh hali değişiklikleri, aşırı heyecan, sinirlilik, kafa karışıklığı, baş dönmesi, baş ağrısı, halsizlik, kollarda, bacaklarda, ellerde veya ayaklarda uyuşma veya karıncalanma, sıradışı rüyalar, uyku sorunları, mide bulantısı veya terleme. İlacı bırakırken bu etkilerden birini yaşarsanız doktorunuza bilgi verin.

Antidepresan nedir? Ne işe yarar? Yan etkileri ve depresyon tedavisi

Doktorunuzu ne zaman aramalısınız?

Eğer aşağıdaki belirtilerden birini veya birkaçını yaşarsanız derhal doktorunuz arayın ya da acil servise başvurun:

  • Depresyon, anksiyete veya panik atak belirtilerinin kötüye gitmesi
  • İntihar düşüncesi
  • Saldırganlaşma
  • Serotonin sendromu veya nöroleptik malign sendrom belirtileri: Halüsinasyonlar, koma, kafa karışıklığı, kas sertliği, kalp atışında artış, yüksek veya düşük tansiyon, terlemek, ateş, mide bulantısı, kusma veya ishal
  • Göz sorunları: Göz ağrısı, görüş bozuklukları, gözlerde şişme veya kızarıklık
  • Şiddetli alerjik reaksiyonlar:Nefes darlığı, yüz, dil, gözler veya ağızda şişme, kurdeşen, ateş, eklem ağrısı
  • Anormal kanama
  • Nöbetler veya kasılmalar
  • Manik dönem: Artan enerji, uyku sorunları, aşırı mutluluk veya sinirlilik, normalden fazla ve hızlı konuşma, iştah veya kiloda değişiklikler
  • Kemik kırığı

Paxera (paroksetin) reçetesi ve fiyatı

Paxera (paroksetin) ile ilgili daha fazla bilgiye ulaşmak için reçetesine bu linki tıklayarak erişebilirsiniz: >>>

Paxera ve Paxil fiyatı 

Paxera (paroksetin)’in 40 mg &#; 28 tablet kutusunun Kasım tarihi itibari ile fiyatı 40 TL civarındadır. Paxil 20 mg &#; 56 tablet kutusunun fiyatı ise yine 40 TL civarındadır.

Depresyonda Antidepresan İlaçlar ve Sık Görülen Yan Etkileri

Antidepresan ilaçlar; bazıları tarafından kullanılması gerektiğine rağmen kaçınılan, bazıları tarafından ise bilinçsizce kullanılan ilaçlar olmuştur. Her iki duruma da antidepresanlar ile ilgili bilgi kirlilikleri neden olmaktadır.

Antidepresan ilaçların en sık kullanıldığı hastalıklardan biri major depresyondur. Orta ve ağır şiddetteki major depresyonda antidepresanlar sıklıkla kullanılmaktadır.

Antidepresanların sık kullanıldığı diğer durumlar ise anksiyete bozuklukları, OKB (takıntı bozukluğu), demans gibi psikiyatrik hastalıklardır.

Antidepresan kullanımının gerekliliği klinikten kliniğe ve hastanın özelliklerine göre değişiklik gösterebilir. Örneğin, hafif şiddette depresyonu olan bir kişiye ilaç başlamak doğru olabildiği gibi elzem değildir. Kişi ilaç kullanmak istemiyorsa bu durumda psikoterapiye ulaşabiliyor mu veya bundan fayda görecek midir bunlar değerlendirilir. Kişinin geçmiş psikiyatrik durumu, aile öyküsü, sosyal çevresi gibi etmenler göz önüne alınarak değerlendirme yapılır.

Ancak orta veya ağır şiddetteki depresyonda ilaç tedavisi genellikle gereklidir. Bu tablolarda antidepresan tedavinin başarısı % oranındadır.
Özellikle ağır tablolarda hemen her zaman antidepresan başlanması gerekmektedir.

Orta şiddetteki vakalarda ise, hastanın psikoterapiye ulaşımı mümkün olmayacaksa veya tekrarlayan depresif dönemleri mevcutsa, ek psikiyatrik hastalıkları varsa (anksiyete bozuklukları gibi), erken yanıt gerekmekte ise antidepresan kullanımı daha akılcı olabilir.

Hafif ve orta şiddetteki depresyonda ilaç tedavisi olmadan sadece psikoterapinin de ilaç tedavisi kadar etkinliği bulunmaktadır. Hatta iyileşme görülen hastalarda hastalığın yineleme sıklığının psikoterapi görenlerde sadece ilaç kullananlara göre daha az olduğu bilinmektedir.

Tabi ki hem ağır hem orta şiddetteki tablolarda antidepresan tedavi ve hastanın durumuna göre psikoterapinin birlikteliği en istenilen tedavidir. Ancak terapiye ulaşılabilirlik anlamında bu her zaman mümkün olamamaktadır.

Sık kullanılan antidepresanlar ve yan etkileri


Fluoksetin, essitolapram, sertralin, paroksetin, sitalopram, venlefaksin tedavide en sık kullanılan antidepresanlardandır

SSRI lar (seçici serotonin geri alım inhibitörleri)

  • Sitalopram (cipram, citol..)

  • Essitalopram (cipralex, secita, citoles..)

  • Sertralin (lustral, selectra, misol..)

  • Fluoksetin (prozac, zedprex, depreks..)

  • Paroksetin (paxil, paxera..)

  • Fluvoksamin (faverin)

SSRI'lar depresyon tedavisinde en sık kullanılan ilaçlardır. Uzun vadede kullanımının önemli yan etkilere neden olmaması nedeniyle daha güvenle tercih edilirler. Genellikle günlük işlevselliği bozacak yan etkiler görülmez. Tedavinin ilk bir haftasında iç huzursuzluğu nispeten sık görülebilir. SSRI'ların etkinliği genellikle bir haftadan sonra başlar. Kimi zaman dört-altı haftadan önce ilacın etkinliği görülmeyebilir. Cinsel isteksizlik en sık yan etkisi olmakla birlikte ilacın bırakılmasından sonra yan etki tamamen kaybolur.

SNRI lar (serotonin ve noradrenalin geri alım inhibitörleri)

  • Duloksetin (cymbalta, duxet, duloxx..)

  • Venlefaksin (efexor, venegis, sulinex..) en sık kullanılan SNRI'lardır.

SNRI'lar da SSRI'lar gibi güvenle kullanabilen ilaçlardandır. Depresyon dışında yaygın olarak anksiyete bozuklukları ve ağrı bozukluklarında da kullanılmaktadırlar. Tedavi başlangıcında baş ağrısı, huzursuzluk, ishal, tansiyon yüksekliği gibi yan etkiler görülebilmektedir. Genellikle yan etkiler geçicidir. Kimi zaman tansiyon yüksekliği ve baş ağrısı aylarca sürebilir ve bu durumda başka ilaca geçiş düşünülebilir.

Trisiklik antidepresanlar:

  • Amitriptitlin (laroxyl)

  • Klomipramin (anafranil) en sık kullanılan trisikliklerdir.

Trisiklikler günümüzde daha az kullanılmakla birlikte depresyon tedavisinde en etkili ilaçlardandır. Yüksek dozlarda ağız kuruluğu, baş dönmesi gibi yan etkiler yapabildikleri için tedavi konforunu bozabilirler. Genellikle SSRI ve SNRIlar ile yeterli etkinlik sağlanamazsa tercih edilirler.

Diğer sık kullanılan antidepresanları;

  • Vortioksetin

  • Bupropion (wellbutrin)

  • Mirtazapin (redepra, remeron, zestat..)

  • Trazadon (desyrel) olarak sayabiliriz.

Mirtazapin ve trazadon düşük dozlarda başka bir antidepresana eklemede sık kullanılırken, özellikle mirtazapin yüksek dozlarda depresyonda tek başına da kullanılabilir.

Antidepresanların kullanımında hastanın çekinceleri

Geçmişte daha sık kullanılan trsiklik antidepresanların yan etkileri şiddetli olabilirken, günümüzde sık tercih edilen SSRI ve SNRI grubu (seçici serotonin geri alım inhibitörleri) ilaçların yan etkileri görece hafif düzeydedir veya hiç görülmez.

Tabi ki her antidepresanın etkisi ve yan etkisi birbirinden farklı olabilmektedir.

Hekim ise ilacı hastalığın şiddetine, özelliklerine ve hastanın durumuna göre (kilo, yaş, ek hastalık, gebelik gibi) kar zarar hesabını gözeterek antidepresanın seçimini yapar. Bazı durumlarda hasta ve hekim tedavi konusunda anlaşırken bazen de hasta ilaç kullanmak istemeyebilir.

Hekimin önermesine rağmen hastanın ilaç kullanmak istememesindeki etkenler ise;

  • Hastanın antidepresanların bağımlılık yaptığını düşünmesi

  • Hastanın kilo alma endişesi

  • İlaçların olası sersemletici veya uyku getirici etkileridir

Antidepresanlar bağımlılık yapar mı?

Antidepresanların bağımlılık yapıcı etkisi yoktur. Bağımlılık yapıcı etkisi olan ilaçlar, ilaç alındıktan kısa bir süre sonra keyif verme, öfori gibi etkilere neden olur (benzodiazepinler gibi). Antidepresanlar ise hasta olmayan bir kişide bu etkiye neden olmaz. Depresyonu olan kişide ise antidepresanlar; kişinin duygudurum çökkünlüğünü haftalar içinde azaltır.

Peki hastalar bu fikri neden benimsemişler?

En sık sebebi; tedavi devam ederken bazı antidepresanların (paroksetin, venelefaksin gibi) bir gün dahi alınmadığında ortaya çıkan etkilerdir. Bu etkilere geri çekilme belirtileri denir. Geri çekilme belirtileri; ilacın vücuttaki metabolizma süresinin tamamlanması ile görülür.

Bu etkiler ilaçlar arası farklılıklar gösterebilmekle birlikte genellikle;

  • Huzursuzluk, Sinirlilik

  • Baş ağrısı, baş dönmesi veya yüzde karıncalanma hissi

  • Ellerde uyuşma, karıncalanma

  • Uykuya dalmada güçlük ve canlı rüyalar

  • Denge bozukluğudur.

Metabolizma ömrü her hastaya ve her antidepresana göre değişebilir. Örneğin; fluoksetinle sıklıkla böyle bir durum yaşanmazken, paroksetinin bir gün dahi alınmaması bu belirtilerin görülmesine neden olacaktır. Bu nedenle ilaçların düzenli kullanılması, kesileceği zaman ise doz azaltılarak hekim kontrolünde kesilmesi gerekmektedir.

Geri çekilme etkileri dışında bağımlılık yaptığına dair düşüncelerin ortaya çıkmasına neden olan diğer bir durum ise; ilaç tedavisinin belirlenen sürede düzgün olarak kullanılmasına rağmen ilaç kesildikten sonra depresif belirtilerin tekrarlamasıdır. Burada depresyonun yineleyebilen veya kronikleşebilen bir hastalık olduğu gözardı edilmektedir.

Hastaların bir kısmında (yaklaşık %30'unda) belirtiler düzeldikten sonraki altı aylık tedavi sonrası ilacın azaltılarak kesilmesiyle major depresyon tablosu bir daha görülmez.

İlk kez major depresyon tanısı almış birinde uygun tedaviye rağmen % 70 ihtimalle ikinci bir depresyon dönemi görülmektedir. Bu kimi zaman tedaviden birkaç ay sonra kimi zaman da yıllar sonra görülebilir. Her depresyon döneminin görülmesi ise bu durumun tekrarlama ve kronikleşme riskinin artması anlamına gelir.

Antidepresan kullanımını ve depresyonubaşka bir hastalık üzerinden örnekleyecek olursak;

Kırk beş yaşında diyabet teşhisi koyulan bir kişiye ilaç başlandığını düşünün. Bu kişinin açlık kan şekeri sınırın hemen üzerinde ve diyabete bağlı belirgin yan etkiler henüz gözlenmemiş olsun. Kişinin rejim uygulaması, egzersiz yapması ve düzenli ilaç kullanması ile kan şekeri normal düzeyde seyredip kişi hekim kontrolünde bazen ilacı bırakabilmektedir. Ancak hem genetik hem de çevresel etmenler dahilinde hasta daha ileri düzeyde bir tablodaysa ilacı ömür boyu kullanması gerekebilmektedir. Hatta ikili ilaç kullanması veya insülin dahi kullanması gerekebilir.

Depresyonda da buna benzer şekilde hafif tablolarla daha ağır seyreden tablolar arasında tedavide büyük farklılıklar bulunabilir.

Depresyonun da diyabet gibi çevresel ve genetik etmenler ile oluşan bir hastalık olduğunu, kimi zaman süreğen ilaç kullanımı gerektiğini unutmamak gerekir.

Antidepresanlar ve kilo alımı

Antidepresanların iştah açıcı etkileri görülebilmektedir. Bu; doğrudan değil yeme miktarının denetlenememesi sonucu kilo alımına neden olur. Hastanın iştah kontrolünü sağlaması genellikle kilo alımıyla baş etmesinde yeterli olur.

Hasta kilo alımının önüne geçemediğinde hekim ilaç değişimi veya doz azaltmayı düşünebilir. Ancak bazen hastada iştah artışı yapmayan ilaçlarla tedavide yeterli düzelme sağlanmazsa kar zarar hesabı gözeterek iştah artışı yan etkisi olabilen ilaçlar kullanılabilmektedir.

Paroksetin, mirtazapin gibi ilaçlarla daha sık iştah artışı görülürken; bupropion, fluoksetin gibi ilaçlarla iştahta azalma görülebilir.

Bazı hastalarda iştahta azalma ve kilo verme depresyonda önemli sorun oluşturur. Bu durumlarda ilaçların yan etkisi gibi görülen iştah artışı tedavide olumlu sonuç doğurur.

Uyku hali ve sersemlik hissi


Antidepresanların sersemlik etkisi yarattığına dair deneyimler ise genellikle tedavinin başlangıçtaki bir iki haftalık dönemi için geçerlidir. Kimi zaman da doz atlandığında geri çekilme belirtisi olarak da sersemlik görülebilir.

Antidepresanların çoğu uyku yapmaz ve sabah alınır. Essitalopram, sertralin gibi sık reçete edilen ilaçlar genellikle uyku yapmasa da bir kısım hasta gün içinde uyku hali tarifleyebilir. Bu hastalarda hekime danışılarak ilacın akşama çekilmesi yan etkilerin kaybolması için genellikle yeterli olur.

Az sayıda antidepresan uyku halini sıklıkla yapar (mirtazapin, trazadon). Bunların da uykuya dalamayan hastalarda akşam saatlerinde kullanılmasıyla tedaviye katkısı sağlanır.

Antidepresan ilaçlar depresyonda ne kadar süre kullanılmalı?

Antidepresanların depresyonda kullanım süresi değişkenlik gösterebilmektedir.

İlk kez major depresyon tedavisi gören bir kişide temel yaklaşımilaç ile belirtilerde tam düzelme görüldükten sonra en az altı ay daha tedaviye devam edilmesi gerekliliğidir.

İkinci kez depresyon dönemi geçirenlerde ise belirtilerin düzelmesinden sonra bir yıl daha tedavinin sürdürülmesi gerekebilir.

Tedavi kesilmesiyle sıklıkla major depresyonun tekrarladığı hastalarda ise sürekli antidepresan kullanımı gerekebilmektedir.

Tedavi süresi ile ilgili en sık yapılan hata ise; antidepresan tedaviyle belirtilerinde iyileşme olan hastaların bir kaç ay sonra hekim kontrollerine gelmeyip ilacı bırakmasıdır. Bu durumda sıklıkla bir kaç ay içinde belirtiler tekrarlayacaktır. Bu durum hem tedavinin uzamasına neden olurken hem de antidepresan tedavinin etkinliğini bozabilmektedir.

Sonuç olarak; antidepresan tedavileri hastalığın getirmiş olduğu etkilerin giderilmesinde etkili tedaviler olup, kullanımı hekim gözetiminde yapılmalıdır. Antidepresanların bazı yan etkileri olabilmekle birlikte SSRI ve SNRI grubu ilaçların yan etkileri genellikle tolere edilebilir. Antidepresanlar bağımlılık yapan ilaçlar olmamakla birlikte kronik nitelikte depresyonu olanların bu ilaçları süreğen olarak kullanması gerekebilir.

Uzm. Dr. Berkay Vahapoğlu

Antidepresan bıraktıktan sonra yan etkileri nasıl ge&#;er? Bu yan etkiler nelerdir?

Nörotransmitter adıyla da bilinen bu ilaçlar birçok kimyasal bileşenden oluşur. Kullanan kişilerin fiziksel ve ruhsal durumu baz alındığında ilacın etkileri herkeste aynı olmayabilir Bununla birlikte antidepresan kullanmayı bıraktıktan sonra görülen yan etkiler de kişiden kişiye farklılık gösterebilir.

Antidepresan hangi hastalıklarda kullanılır?

Antidepresan yazma yetkisi yalnızca uzman psikiyatristlere aittir. Psikologlar gerçekleştirdiği seanslar sonunda gerekli gördüğü takdirde hastasını bir psikiyatriste yönlendirebilir.

Antidepresanların yaygın olarak kullanıldığı hastalıklar şu şekilde sıralanabilir:

-Psikotik majör depresif bozukluk
-Panik atak
-İki uçlu bipolar bozukluk
-Travma sonrası stres
-Melankolik özellikli majör depresyon

Antidepresan bıraktıktan sonra görülen yan etkiler nelerdir?

1-Odaklanma sorunu 

En sık görülen yan etkilerden biri odaklanma sorunu ve dikkat eksikliğidir. Bu belirti ortaya çıktığında kişi okuduğu kitaba ya da izlediği filme odaklanmakta dahi zorluk çekebilir.

2-Unutkanlık ve dalgınlık

Antidepresanı bırakanların yaklaşık %60'ında unutkanlık ve dalgınlık belirtileri aynı anda görülür.

3-Asabiyet

Birçok kişide, yoksunluk sendromu olarak adlandırılan bulgular ortaya çıkabilir. Kişi duygularını kontrol etmekte güçlük çekebilir, fevri davranışlar sergileyebilir. Bu süreç genelde bir hafta on gün sürer. Devam ettiği takdirde uzman hekime mutlaka danışılması gerekir.

4-İştahsızlık

Antidepresanı bıraktıktan sonra iştahsızlık ve halsizlik baş gösterebilir. Birey sıkıntılı bir ruh haline bürünür ve çevresine karşı ilgisiz davranır.

5-Baş ağrısı 

Yan etkiler sadece psikolojik değildir. En sık gözlemlenen yan etkilerden biri baş ağrısıdır.

Antidepresan bıraktıktan sonra yan etkileri nasıl geçer?

Yan etkileri en aza indirmek için günlük doz yavaş yavaş azaltılarak bırakılmalıdır. Öncesinde mutlaka doktorun görüşünü almakta da fayda var. Bu süreçte onun fikirleri ve yönlendirmeleri son derece yararlı olacaktır.

Sıkıntılı ruh halinden çıkmak için spor ve egzersiz yapılabilir. Bisiklete binmek, yürümek ve koşma kişinin rahatlamasına yardımcı olur. Yeni hobiler edinen kişiler bu süreci çok daha çabuk atlatır.

Psikiyatri uzmanlarına göre antidepresanı bırakan bireyler aile üyeleriyle daha çok vakit geçirmeli ve yakın arkadaşlarla sanatsal etkinliklere katılmalı. Ek olarak beslenme ve uyku düzenine dikkat edilmeli.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır