gece yükselen ateş nedenleri yetişkinlerde / Çocuklarda Ateş Tekrarlaması Neden Olur? | Yeditepe Üniversitesi Hastanesi

Gece Yükselen Ateş Nedenleri Yetişkinlerde

gece yükselen ateş nedenleri yetişkinlerde

3 bilinen en güçlü EP dirler. TNF IL-1 ile benzer özel-liklere sahiptir. Ayrıca IL-1 üretimini indükleyerek ateşin devamına, saat sonra ikinci ateş pikine neden olur. TNF ve IL-1, IL-6 üzerinden etkilerini gös-terirler. En güçlü pirojenik IFN IFN-a dır. Hayvan çalışmalarında uygulama-dan dk sonra monofazik ateşe neden olmaktadır. Diğer potansiyel EP olarak düşünülen maddeler IL-2, GM-CSF, immün kompleksler, ürik asid kristalleri, C3a ve C5a dır.

Açığa çıkan bu sitokinler tam olarak aydınlatılmamış yol veya yollarla beynin AH/PO bölgesine gelerek 3. ventrikülün anteroventral ucunda lokali-ze olan özelleşmiş damar ağına sahip “Organum Vasculosum Lamina Termi-nalis (OVLT)” bölgesindeki perivasküler fagositlere etki ederek PGE2 sentezini artırırlar. Bazı araştırıcılar sitokinlerin kan-beyin engelini etkin olarak geç-tiklerini ileri sürmelerine karşın, diğerleri bu geçişin miktar olarak çok az ve zaman olarak çok yavaş olduğunu ve sitokinlerin muhtemelen daha değişik yollarla AH/PO bölgeye ulaştığını düşünmektedirler. Belki de sitokinler veya PGE2 veya her ikisi OVLT veya AH/PO bölgede üretilmektedirler. Bugün için ateş oluşumundaki uyarıların yapısı tam olarak bilinmemektedir. Son olarak kan ve beyin engeli arasında stratejik bir yerde bulunan serebromikrovaskü-ler endoteliyal hücrelerin ve perivasküler mikroglial ve meningiyal makrofaj-ların dolaşan ekzojen ve endojen pirojenlerin hedeşeri oldukları ileri sürül-müştür. Son olarak düşünülen mekanizma ekzojen pirojenlerin dolaşım yo-luyla karaciğerdeki Kupffer hücrelerini (Kh) etkilemesi ve bu hücrelerden sa-lınan sitokinlerin (periferik pirojenik uyarıların) duysal vagal afferent sinirler yoluyla beyindeki ilgili merkeze ulaşmasıdır.

PGE2 nin sentezi ateş oluşumunda kritik bir rol oynamaktadır. Bu sentez sadece beyinde olmayıp, ekzojen pirojenlere yanıt olarak başta karaciğerdeki Kh leri olmak üzere tüm makrofajlardır. Bu açıdan PGE2 periferal pirojenik mediatörlere alternatif bir adaydır. PGE2reseptörleri başta hepatik ve abdominal vagal afferentler olmak üzere tüm duysal nöronlara dağılmış durumdadır. PGE2 sentezi araşidonik asit üzerinden olmayıp, lipopolisakkaridlerin uyardı-ğı makrofajlardan seçici siklooksijenaz-2 (COX-2) ekspresyonu sonucudur. PGE2ateşin proksimal mediatörüdür. AH/PO bölgedeki termoregülator nöronlarda etkisini gösteren güçlü bir hipertermik ajandır. Bu yüzden COX in-hibitörleri (indometasin) PGE2 sentezini durdurarak ateş oluşumunu inhibe ederler. Bugün için aksi görüşler olmasına karşın ana görüş PGE2 nin doğru-dan beyinde üretildiği yönündedir. Beyindeki endoteliyal hücreler PGE2 nin major kaynağıdır. COX-2 ateş oluşumunda beyinde major bir role sahiptir. Ek-zojen ve endojen pirojenler COX-2 yi aktive ederler. PGE2 AH/PO bölgeye et-ki ederek ısı düzeyinin yeni sınırlara çekilmesine neden olur. Sonuç olarak, ısı üretimini ve periferal vasküler tonusu kontrol eden beyin merkezleri tetikle-nir. Nöronal ileti ile bu bilgi perifere aktarılır ve ateş yükselmeye başlar. Kas kasılmaları, titreme ile bir taraftan ısı üretilirken, sempatik sinir sistemi ile da-marların daralması yoluyla ısı depolanması sağlanır. Üretimi artan ısının hi-potalamusça ayarlanmış yeni sınırlar içerisinde tutulması sağlanmış olur.

Tablo 1. Endojen pirojenleri uyaran etkenler.

Mikroorganizmlar(Virüsler, Bakteriler, Mantarlar)

Peptidoglikanlar (bakteri duvarları)

Muramil peptidler (peptidoglikanların parçalanma ürünleri)

Endotoksinler (lipopolisakkaritler)

Enterotoksinler (stafilokok kaynaklı A, B, C, D)

Toksik fiok Sendromu Toksin-1

Grup A streptokok kaynaklı eritrojenik toksin

Kapsüler polisakkaritler

Tüberkülin

Antijen-antikor kompleksleri

Komplemanlar (C5a-C3a)

Lenfosit salgıları (iL-2, Interferon-γ)

Pirojenik steroidler (etiokolanolon, safra tuzları)

ilaçlar (penisilin, bleomisin)

Pirojenik sitokinler (IL-1, IL-2, TNF, interferon)

Son yıllarda etkisini PGE2 dışı bir yolla gösteren, doğrudan termosensitif ve pirojen sensitif nöronları uyaran Makrofaj inşamatuar Protein-1 (MiP-1) adı verilen çok güçlü bir endojen pirojen de bulunmuştur.

Vücutta bir taraftan ısı oluşurken diğer yandan “Endojen kriyojen” adı ve-rilen Arginin-Vazopressin, ACTH, a-MSH ve Kortikotropin Releasing Faktör (CRF) gibi hormonlar da devreye girerek ateşin aşırı yükselmesini önlerler. Ateş genellikle 41°C i geçmez. Ateşin üst sınırını düzenleyen mekanizmalar tam anlaşılmamakla beraber nöronların intrinsik özelliklerine veya termosen-sitif nöronlar üzerinde pirojenlerin etkilerini antagonize eden endojen antipi-retik maddelerin salınımına bağlıdır.

Yukarıda ateş patogenezinde ağırlıklı olarak klasik model üzerinde durul-muştur (fiekil 1). Klasik model dışında, onunla açıklanamayan noktaları da ta-mamlayıcı olarak değişik alternatif modeller de ileri sürülmüştür. Bu alterna-tif modeller de şunlardır:

 

1-Lokal EP oluşumu: Deneysel çalışmalarda LPS injeksiyonu sonrası dolaşımda sitokinler görülmeden önce ateşin ortaya çıktığı gözlemlenmiştir.

 

Ayrı-ca tifo, NBA, monash.pwi pnömonisi gibi bazı hasta gruplarında kanda EP sapta-namamaktadır. Septik şoklu hastalarda sitokinler dolaşımda çok kısa bir süre bulunabilmektedir. Ayrıca EP lerin dolaşıma çıkmasını izleyerek yüksek mik-tarlarda anti-inşamatuvar sitokinler dolaşıma çıkmaktadır. Bu gözlemlerin sonucu olarak infekte dokularda lokal olarak üretilen proinşamatuvar sitokin-lerin pirojenik özellikleri olan tip II fosfolipaz A2(PLA2) gibi sekonder medi-atörlerin salınımını indüklediği, PLA2 nin de OVLT seviyesinde PG sentezini uyardığı ileri sürülmüştür. Diğer bir mekanizma da lokal olarak üretilen sito-kinlerin karaciğerdeki vagal sinir terminallerinin uyarılması yoluyla ateşin in-düklenmesidir. Bu uyarılar vagal afferent lişer yoluyla beyin sistemindeki OVLT e ulaşarak noradrenerjik nöronlardan salınan noradrenalinin PG salını-mını indüklemesi yoluyladır.

2-MSS seviyesinde EP salınımı: Proinşamatuvar sitokinler periferal doku-larda üretilmesinin yanısıra OVLT endotelyumunda da üretilebilmektedir. Bu da aktive monositlerin kan yoluyla gelerek endotel hücrelerine yapışması ve-ya ekzojen pirojenlerin doğrudan endoteli uyarması sonucu olmaktadır.

3-Membrana bağlı sitokinlerin endoteli uyarması: Aktive monositlerin yü-zeyinde membrana bağlı olarak IL-1a ve TNF bulunabilmektedir. Membrana bağlı bu sitokinler OVLT deki endotelyal hücreleri aktive ederek sitokin sen-tezine neden olabilirler.

Ateş patogenezini yukarıda anlatılan klasik model veya alternatif model-lerinin sadece birisi ile açıklamak mümkün değildir. Muhtemelen etkene ve oluşan enfeksiyon hastalığına bağlı olarak bu modeller değişik oranlarda pa-togeneze katkıda bulunmaktadır.

Ateşin tanısal yararları

a. Ateş seyrine bakarak değişik ateş şekilleri ve bunların değişik hastalık-ları ilişkileri tanımlanmıştır:

•       Sürekli ateş (Febris continua): Sabah ve akşam farkı 1°C tan daha az olan ateş şekli. Günlerce, haftalarca sürebilir. Tifo, paratifo, bruselloz, infektif endokardit, tularemi, psittakoz, Kawasaki hastalığında görülebilmektedir.

•       Oynak ateş (Febris remittens): Sabah ve akşam farkı 1°C tan fazla olup, gün içerisinde 37°C ın altına inmeyen ateş şekli. Tüberküloz, kızamık, tifo, bruselloz, falsiparum sıtması, lejyoner hastalığı, mikoplazma pnömonisi ve grip gibi enfeksiyon hastalıklarında görülebilmektedir.

•       Aralıklı ateş (Febris intermittens): Sabah ve akşam farkı 1°C tan fazla olup, gün içerisinde 37°C ın da altına inebilen ateş şekli. Sıtma, Kala-azar, bru-selloz, romatizmal ateş, infektif endokardit, sepsis, pyojenik apseler gibi hastalık hallerinde görülebilmektedir. Diürnal ritm çok abartılı bir şekilde olursa hektik (septik) ateş olarak adlandırılır. Günde iki zirve yapan ara-lıklı ateş ise Kala-azar, erişkinin Still hastalığı, miliyer tüberküloz, mikst sıtma enfeksiyonlarında görülebilir.

•       Dönek ateş (Febris recurrens): Birdenbire yükselip birkaç gün süren, bir-denbire düşerek ateşsiz dönemlerin ardından birkaç günlük ateşli dönem-lerin görüldüğü ateş şekli. Sıtma, dönek humma, Kala-azar, bruselloz da görülebilmektedir.

•       Dalgalı ateş (Febris undulans): Ateş yavaş yavaş yükselerek günde zir-veyi bulduktan sonra birkaç gün yüksek olarak devam edip yavaş yavaş azalarak normale dönen, izleyerek yeniden yükselerek dalgalanmalar gös-teren ateş şeklidir. Tipik örnekleri bruselloz ve Hodgkin hastalığında gö-rülen Pel-Ebstein tipi ateştir.

•       Subfebril ateş: °C arasında seyreden ateş şekli. Tüberküloz ve bazı neoplastik hastalıkların seyrinde görülebilir.

Klinik uygulamalarda ateş şekilleri nadiren yardımcı olmaktadır. Klasik ateş şekilleri uygulanan antibiyotik ve antipiretiklere bağlı olarak da değiş-mektedir. Sıtmada iki veya üç günde bir gözlenen nöbet şekli hastalığın erken dönemlerinde görülmeyebilir. Bu yüzden endemik alanlarda tüm ateşli olgu-larda sıtma mutlak dışlanmalıdır.

b. Diürnal ritmin tersine dönmesi: Tüberküloz, Tifo

c.  Sıtmada ateş nöbetlerinin günaşırı (monash.pw, monash.pw) ve üç günde bir gelişi (monash.pwarum)

d. Relatif bradikardi: Özellikle hücre içi organizmalara bağlı enfeksiyonların seyrinde görülebilir. Tipik örneği tifo olmakla beraber bruselloz, lejyoner hastalığı, tüberkülozda da görülebilir.

Ateşin yararları

Ateş organizmayı korumaya yönelik olarak oluşmaktadır. Sayılamayacak kadar fazla yararı vardır. Yararları şunlardır:

•       Fagositozu ve nötrofil migrasyonunu arttırarak mikroorganizmaların öl-dürülmesinde artışa yol açar,

•       T hücre proliferasyonunda artışa neden olur,

•       IL-1 in immün düzenleyici etkilerini arttırır,

•       interferon aktivitesinde artışa neden olur,

•       B hücrelerinin antikor üretimini artırır,

•       Hipotermi sepsisli hastalarda kötü bir prognostik faktördür,

•       Yüksek ateş sırasında antibiyotikler daha etkindir

Ateşi ne zaman düşürmeli?

Organizmayı temelde koruyucu olarak çalışan ateş 40°C ı aşmış ise antipi-retikler ile müdahele edilerek düşürülmeye çalışılır. Eğer °C arasında ise hastanın durumuna göre karar verilir. Febril konvülziyona eğilimli çocuklar, gebeler, yaşlılar ile kardiak, pulmoner, renal ve serebral hastalığı olanlarda mutlaka düşürülmeye çalışılmalıdır.

Antipiretikler

Sıklıkla kullandığımız antipiretikler şunlardır:

•       Asetaminofen (COX-3 inhibitörü)

•       Nonsteroid anti-inşamatuvar ilaçalar(NSAİİ)

•       Asetil salisilik asit(ASA)

•       Dipiron (metamizol)

•       COX-2 inhibitörleri (celecoxib, rofecoxib)

Antipiretik kullanımı ile ateşe ait semptomlar azalır, kardiyopulmoner hastalığı bulunan yaşlılarda metabolik gereksinimleri azalır, yaşlılarda toksik ensefalopati azalır ve çocuklarda febril nöbet riski azalır. Ateşin yararlı etkile-rini ortadan kaldırması, titreme ve terlemeye neden olması ve antipiretik ilaç-lara bağlı yan etkiler de antipiretiklerin arzu edilmeyen etkileridir.

Özel gruplarda antipiretik seçimi yaparken konak faktörlerine dikkat et-mek gerekir. Çocuklarda, hipertansiyon ve DM u olan yetişkinlerde, azalmış IV volüm olanlarda, renal hastalığı bulunanlarda parasetamol, karaciğer has-talığı bulunanlarda ise NSAİİ‘lar seçilir.

Islak uygulamanın ise yararı tartışmalıdır. Hipertermide uygulanmalıdır. Suyun ısısı °C olmalıdır. Alkol, buz ve soğuk su karıştırılmamalıdır. An-tipiretiklerle birlikte yapılmalıdımonash.pwon

KAYNAKLAR

1.               Banks WA, Kastin AJ, Broadwell RD. Passage of cytokines across the blood-brain barrier. Neuroimmuno-modulation ;2:

2.               Blatteis CM, Sehic E, Li S. Pyrogen sensing and signaling: old views and new concepts. Clin Infect Dis ; S

3.               Blatteis CM, Sehic E. Fever: how many circulating pyrogens signal the brain? News Physiol Sci ; 1 9.

4.      Boulant JA. Role of the pre-optic-anterior hypothalamus in thermoregulation and fever. Clin Infect Dis ; S

5.      Cao C, Matsumura K, Yamagata K, Watanabe Y. Involvement of cyclooxygenase-2 in LPS-induced fever and regulation of its mRNA by LPS in the rat brain. Am J Physiol ; R

6.      Davatelis G, Wolpe SD, et al. Macrophage Inşammatory Protein A prostoglandin-independent endogeno-us pyrogen. Science ;

7.      Dinarello CA, Cannon JG, Wolff SM. New concepts on the pathogenesis of fever. Rev Infect Dis ;

8.      De Vries HE, Moor AC, Blom-Roosemalen MC, et al. Lymphocyte adhesion to brain capillary endothelial cells in vitro. J Neuroimmunol ; 1 8.

9.      Dinarello CA. Cytokines as endogenous pyrogens. J Infect Dis ; (Suppl 2): S

         Dinarello CA, Cannon JG, Wolff SM. Tumor necrosis factor (cachectin) is an endogenous pyrogen and in-duces production of interleukin J Exp Med ;

         Ek M, Kurosawa M, Lundeberg T, Ericsson A. Activation of vagal afferents after intravenous injection of in-terleukin-1b: role of endogenous prostaglandins. J Neurosci ; 9.

         Givalois L, Dornand J, Mekaouche M, et al. Temporal cascade of plasma levels surges in ACTH, corticoste-rone, and cytokines in endotoxin-challenged rats. Am J Physiol ; R

         Grace CJ. Fever. In: Medical Management of Infectious Disease. Eds: Grace monash.pw Dekker, Inc. New York, , p

         Inoue W, Matsumura K, Yamagata K, Takemiya T, Shiraki T, Kobayashi S. Brain-spesific endothelial induc-tion of prostoglandin E2 synthesis enzymes and its temporal relation to fever. Neuroscience Research ;

         Li S, Goorha S, Balou LR, Blatteis CM. Intracerebroventricular interleukin-6, macrophage inşammatory pro-tein-1b and IL pyrogenic and PGE2–mediated? Brain Research ;

         MacKowiak PA. Temperature regulation and the pathogenesis of fever. In: Mandell GL, Bennett JE, Dolin R (eds). Principles and Practice of Infectious Diseases. 5th edition, New York, Churchill Livingstone, ;

         Maier SF, Goehler LE, Şeshner M, Watkins LR. The role of the vagus nerve in cytokine-to-brain communi-cation. Ann N Y Acad Sci ;

         Netea MG, Kullberg BJ, Van der Meer JWM. Circulating cytokines as mediators of fever. Clin Infect Dis ; SS

         O'Banion MK. Cyclooxygenase 2: molecular biology, pharmacology, and neurobiology. Crit Rev Neurobiol ; 45

         Pittman QJ, Poulin P, Wilkinson, MF. Role of neurohypophysial hormones in temperature regulation. Ann N Y Acad Sci. ; –

         Rintala EM, Nevalainen TJ. Group-II phospholipase-A2 in sera of febrile patients with microbiologically or clinically documented infections. Clin Infect Dis ;

         Romanovsky AA, Ivanov AI, Szekely M. Neural route of pyrogen signaling to the brain. Clin Infect Dis ; S

         Romanovsky AA, Ivanov AI, Karman EK. Blood-borne, albumin-bound prostaglandin E2 may be involved in fever. Am J Physiol ; R 4.

         Schic E, Blatteis CM. Blockade of lipopolysaccharide-induced fever by subdiaphragmatic vagotomy in guine pigs. Brain Res ;

         Stitt JT. Prostoglandin E as the neural mediator of the febrile response. Yale J Biol Med ;

         Tabak F, Öztürk R. Ateş patogenezi ve tedavisi üzerine yeni yaklaşımlar. Bilim Dialog ;6:

         Tabak F, Mert A, Çelik AD, Özaras R, Altıparmak R, Öztürk R, Aktuğlu Y. Fever of unknown origin in Turkey. Infection ;31(6):

         Tabak F. Enfeksiyon hastalıklarına klinik yaklaşım. Ed: Tabak F. Enfeksiyon Hastalıkları Kitabı, Nobel Tıp Ki-tabevleri, monash.pwı, istanbul, , s

 

Kaynak:monash.pw

 


KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU

Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.

1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları

Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:

Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:

İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.

2. Kişisel Verilerin Aktarılması

Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.

3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi

Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi;

Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.

4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız

Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;

Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.

5. Veri Güvenliği

Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.

6. Şikayet ve İletişim

Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “monash.pw” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;

Kanun kapsamındaki taleplerinizi, monash.pw web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.

YUKARI


 

Ateşi Çıkan Çocuğu Susuz Bırakmayın

Yüksek ateş sırasında vücudun susuz kalması ateşi kontrolden çıkarır ve enfeksiyonun daha hızlı ilerlemesine yol açar. Bu nedenle ateşli çocuğa bol su ve sıvı vermeyi ihmal etmeyin. Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Çocuk Sağlığı Hastalıkları ve Çocuk Alerji ve İmmünoloji Uzmanı Prof. Dr. Hülya Ercan Sarıçoban ateşli çocuğa yaklaşımda dikkat edilmesi gerekenleri anlatıyor. 





Çocuklarda Ateşin Çıkması Ne Anlama Gelir?

Normal sınırların üstüne çıkan bir vücut ısısını (38,3derece) ateş olarak adlandırıyoruz. Ortamın çok sıcak olması ya da çocuğun kalın giysilerle giydirilmesi ateşini çıkarabilir. Ancak sıcaklık düşürüldüğünde ya da çocuğun giysileri hafifletildiğinde ateş düşmüyorsa bu durum enfeksiyondan ya da başka bir hastalıktan kaynaklanabilir. Ateş dirençliyse, saat önce düştüğü halde tekrar yükseliyorsa, beraberinde kusma, baş ağrısı, ishal, öksürük, nefes darlığı, eklemlerde şişlik ve bilinç kaybı varsa ebeveynler çocuğu acil olarak hastaneye götürmeli. 

 

Ateşe Hangi Belirtiler Eşlik Eder?

Enfeksiyonun çeşidine göre değişir. Mide-bağırsak sistemi sorunlarında ishal, kusma, mide bulantısı görülebilir. Çocuk zatürre veya bronşiolit olmuşsa öksürük, balgam eşlik edebilir. Sebep boğaz enfeksiyonuysa boğaz ağrısı; menenjit ise mide bulantısı, baş ağrısı, kusma, nöbet geçirme ortaya çıkabilir. Elbette ateşin tek nedeni enfeksiyonlar değil. Romatizmal hastalıklarda, kanserlerde, zehirlenmelerde de ateş görülebilir. Romatizmada eklem şişliği, vücutta döküntüler, karın ağrıları gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Kimi zaman ateşin neden yükseldiği anlaşılmaz. Bu sebebi bilinmeyen ateştir ve detaylı araştırılması gerekir.

 

Ateş Çıktığında Ne Yapılmalı?

Çocuğu öncelikle serin bir yere alın. Kıyafetleri kalınsa çıkarıp ince giydirin. Titreme görülse dahi üzerine battaniye, yorgan örtmeyin. Ateşin yüksekliğine göre gerekirse sadece iç çamaşırıyla bile durabilir. Ilık duş aldırın ya da yüzünü, kollarını, bacaklarını ve gövdesini ıslak bir bezle serinletin. Bol su ve sıvı içirin. Yaşına uygun, hekimin önerdiği ateş düşürücü verin. Hekimler bu amaçla en sık parasetamol ve ibuprofen grubu ilaçları kullanır. 

 

Ateş Sırasında Su Kaybı Nasıl Önlenir?

Dehidrasyon(sukaybı) çok tehlikelidir, tek başına bile hastayı şoka sokabilir. Bu nedenle ateş sırasında çocukların susuz kalmalarını önlemek gerekir. Özellikle bebekler vücuttaki sıvı dengesini çok kolay sağlayamaz. Ateşle birlikte nefes alıp vermeleri hızlanabilir, solunumdan ve deriden su  buharı kaybı yaşanabilir. Vücuttan sıvı azaldıkça ateşde yükselir. Çocuk ne kadar küçükse veya ateşe karşı müdahalede ne kadar geç kalınırsa dehidratasyon o kadar daha sık görülür. Vücudumuzun yüzde 70’i sudan oluşur, su oranı azaldıkça tüm hücre ve organların sağlıklı çalışması bozulur. Bu durumda ateş kontrolden çıkabilir, enfeksiyon daha hızlı ilerleyebilir, ateş çok yüksekse özellikle 5 yaşın altındaki çocuklarda havale görülebilir.

 

Alerjik Çocuklarda Özel Önlem Gerekir mi?

Alerjik çocukta ateş varsa bunun nedeni tek başına alerji değil, enfeksiyondur. Alerjik hastalık iyi tedavi edilmemişse, örneğin alerjik nezlesi olan çocuğun burnu iyi temizlenmemişse bu bir süre sonra kulak iltihabı ya da sinüzite yol açabilir. Yine bronşlardaki balgam kontrol altına alınamazsa zatürreye neden olabilir. Bu gibi durumlarda ateş görülebilir.

 

İlaç Alerjilerine Dikkat!

Alerjik çocuklarda ateş düşürücülere karşı alerji görülebilir. Kullanılan ateş düşürücülerin istenmeyen yan etkileri olabilir. Bu durumda tedavi planı için bir alerji uzmanı hekime başvurulmasında yarar var. Tüm bunlara ek olarak kimi zaman ateşle birlikte vücutta kurdeşen ya da ürtiker denilen kaşıntılı, kırmızı döküntüler ortaya çıkabilir. Bunlar, enfeksiyonla birlikte görülebilir fakat normalin üzerindeyse yine bir uzman hekime başvurulmalı.

Basın Yansımaları: posta


Kullanıcılar bunları da aradı:

 

Yayın Tarihi : 03/01/

Yüksek ateş nasıl düşürülür?

Çocuklarda görülen ateş vakaları haliyle ebeveynleri endişelendiriyor. Vücut ısısının normalin üzerinde olması olarak tanımlanan ateş, çocuğunuzun yaş, genel sağlık durumu, hareketlilik seviyesi ve gün içindeki zaman ve giysileriyle şekilleniyor. Genel olarak, 38 derece üzerine çıkan vücut ısısı ateş olarak kabul edilirken bu eşik değer, ateş ölçümünde kullanılan yönteme göre de değişiklik gösteriyor. Koltuk altı ölçümlerinde eşik olarak kabul edilirken rektal veya oral ölçümlerde ise derece eşik değer olarak alınıyor.  
 

Aynı anda birkaç hastalık olabilir  

Ateşin çocukluk çağı enfeksiyonlarında en sık görülen semptom. Özellikle viral enfeksiyonlar sırasında ateş, sıklıkla ilk semptom olarak ortaya çıkıyor. Virüs kaynaklı enfeksiyonlarda, ilk gün ateş derece arasında seyredebiliyor. Ateş düşürücülere fayda etmeyebilir. Ateş dışında burun akıntısı, boğaz ağrısı, halsizlik, kas ağrıları, karın ağrısı, bulantı ve kusma yapabiliyor. İlkbahar aylarında yüksek ateşle seyreden adenovirüs, enterovirüslere sık rastlanıyor. (ADENOVİRUS), solunum yolu sekresyonları, yakın temas ve eşyalar ile kolayca bulaşabiliyor. Üst solunum yolu yakınmalarına ek olarak ishal de görülebiliyor. Aynı etkiyi enterovirüsler de yapabiliyor. Ateşin birkaç gün yüksek seyretmesi, eşlik eden hem üst solunum yolu bulguları hem de ishal ve döküntü virüs enfeksiyonu olduğunun göstergesi olabilir. Bu durumda destek tedavisiyle semptomlarının kontrol altına alınması gerekiyor. Her boğaz ağrısı ve boğaz kızarıklığında antibiyotik kullanımı doğru değil. Daha nadir olarak görülse de uzun süren ateş durumlarında enfeksiyon dışı hastalıkları ortaya çıkarmak için, eşlik eden yakınmalar ve yeni ortaya çıkan semptomlar yakından takip edilerek, gerekirse laboratuvar testleri ile kontrol edilmesi gerekiyor.  


Ateş neden olur?  

Ateşin neden yükseldiğini tespit etmek önem taşıyor. Kulak enfeksiyonu, soğuk algınlığı, üst solunum yolu enfeksiyonu, idrar yolları enfeksiyonu, zatürre, bazı durumlarda bir ilaç, yaralanma, zehirlenme ateşe neden olabiliyor. Çok sıcak ortamlar da sıcak çarpmasına yol açabiliyor. Çocuğun ateşi yükselince kalp atışları hızlanıyor. Çocuğun yanakları kızarabilir veya normalden daha fazla terleyebilir. Bazı çocuklar ateşliyken de kendilerini iyi hissedebiliyor, ancak çoğunda ateşe neden olan hastalığın belirtileri de görülüyor. Çocuğun kulağı veya boğazı ağrıyor olabilir, cilt döküntüsü veya karın ağrısı olabilir. Tüm bu belirtiler, ateşin nedeninin anlaşılması için önemli ipuçları veriyor. 6 ay-6 yaş arsındaki bazı çocuklarda yüksek ateş ile birlikte havale görülebilir; bu yaş grubunda daha dikkatli olmakta fayda var.  

 

Çocuğunuz 6 aylıktan büyükse bunlara dikkat edin 

6 aylıktan büyük çocuklarda hafif yüksek ateş görüldüyse, yani derece altında ise, hasta veya düşkün görünmüyorsa, uykulu veya huzursuz değilse, süregelen başka bir rahatsızlığı veya ateşli havale öyküsü yoksa, yemesi, uykusu, oyun oynaması olumsuz etkilenmediyse doktora götürme öncesinde şunlar yapılabilir:

 

Ateş için hangi ilaçlar kullanılabilir?  

 

Su ve bez ile ateş nasıl düşürülür?  

 

Çocuğunuz 6 aylıktan küçükse bunlara dikkat edin  

Çocuğunuz 6 aylıktan küçükse ve ateşi derecenin üzerindeyse, hasta veya düşkün görünüyorsa, uykulu veya huzursuz ise, süregelen başka bir rahatsızlığı veya ateşli havale öyküsü varsa, yemesi, uykusu, oyun oynaması olumsuz etkilendiyse hemen doktora götürmek gerekiyor. Bu sırada da ılık su uygulaması yapılabilir ve ateş düşürücü verilebilir.

 

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır