sevgisini göstermeyen erkeğe nasıl davranmalı / Bir erkek sevdiği kadınla ilişkisinde nasıl davranmalı?

Sevgisini Göstermeyen Erkeğe Nasıl Davranmalı

sevgisini göstermeyen erkeğe nasıl davranmalı

Diyalog Avrasya № 33

Page 1: Diyalog Avrasya № 33

ЕЖЕКВАРТАЛЬНЫЙ МЕЖДУНАРОДНЫЙ КУЛЬТУРНО-ИНТЕЛЛЕКТУАЛЬНЫЙ ЖУРНАЛ 3 AYLIK ULUSLARARASI DÜŞÜNCE VE KÜLTÜR DERGİSİ

ЗИМА / KIŞ

TÜRKİYE’DE FİYATI:

TL.

Кони во сне и наяву:у каждой лошади свой харак-тер, свои манеры и повадки

Düşlerdeki ve gerçek hayattaki atlar: her atın ken-dine has karakteri ve mizacı var

Цепная реакция: все началось с маленькой североафриканской страны

Zincirleme reaksiyon: herşey küçük bir Kuzey Afrika ülkesinden başladı

Бросок через Босфор: в игре главное не рост, а желание

33

Boğazdanbir atış: oyunda önemli olan boy değil, istektir

кто ты?kimsin sen?Что в имени твоем?Adının anlamı ne?

Дa на вершинах!Da zirvede!

Миграция в Евразии. Толерантность: мы разные – мы вместе! / Avrasya’da göçm

en olmak. Tolerans: farklıyız, am

a beraberiz!

Page 2: Diyalog Avrasya № 33
Page 3: Diyalog Avrasya № 33

новый идеальный комфорт от истикбальидеальный для Татьяны и Александра!

АБСОЛЮТНО

ОСОБЕННЫЙ

КОМФОРТ

В ОДНОЙ КРОВАТИ ДВОЙНОЙ КОМФОРТидеальный комфорт, матрац с двумя сторонами, одна мягкая, а другая твердая. Для тех, кто ищет настоящий seafoodplus.info парам сладких снов!

ТВЕРДЫЙ КОМФОРТ

МягкиЙ КОМФОРТ

• Идеальный комфорт, матрац с двумя сторонами, одна мягкая, а другая твердая. Для тех, кто ищет настоящий комфорт • Ткани, разработанные по специальной технологии кислородной терапии, обеспечат Вам расслабляющую атмосферу сна • Специальная двухсторонняя пружинная система поможет сохранить естественное положение тела • Покрытие, которое обеспечит комфорт и простоту использования

ЗДОРОВый образ жИзнИ

Page 4: Diyalog Avrasya № 33

содержание / içindekiler

İÇERİK

ГЛАВНАЯ ТЕМА DOSYA

Миграция в Евразии. Толерантность: мы разные – мы вместе! Avrasya’da göçmenlik. Tolerans: farklıyız, ama beraberiz!

Кто ты? Kimsin sen?

Здесь живут не местныеBurası yabancıların yaşadığı yerОлег Рогозин / Oleg Rogozin

языковой барьерDil engeliНаталья Гранина / Natalya Granina

Педагогический экспериментPedagojik deneyКирилл Артеменко / Kirill Artemenko

Храм, который построил муллаMolla’nın Yaptığı KiliseКирилл Артеменко / Kirill Artemenko

Встречали с музыкойMüzikli karşılamaНеввал Севинди / Nevval Sevindi

Оралманы озвращаются на родинуOralmanlar Memleketine dönüyorlarМайра Кабакова - Мира МаульшарифMayra Kabakova - Mira Maulşerif

За лучшей долей – на чужбинуGurbette daha iyi bir kaderi ararkenТолкунбек Турдубаев / Tolkunbek Turdubayev

Помнить свои корни украинцы в миреKöklerini hatırlamak dünyada ukraynalılarВладимир Сергейчук / Vladimir Sergeyçuk

Великое переселение молдаван:благо или беда для народа?Moldovalıların büyük göçü:Halk için fayda mı felaket mi?Борис Мариан, Феридун ТюфекчиBoris Marian, Feridun Tüfekçi

Право на въездGiriş hakkıРазиль Валеев / Razil Valeev

Богатая родословнаяZengin şecereЛениза Мухамедзянова / Leniza Muhametzyanova

Миграция в цифрахSayılarla göçСакит Гусейнов / Sakit Guseynov

Надо не перевоспитывать, а налаживать отношения с диаспорамиAzınlıkları yeniden eğitmek değil, onlarla sağlam ilişkiler kurmak gerekirОлег Белов / Oleg Belov

14

32

38

46

54

60

64

70

74

80

82

84

22

Page 5: Diyalog Avrasya № 33

KIŞ • SAYI 33 DA 3

содержание / içindekiler

ГЛАВНАЯ ТЕМА DOSYA

> 88 Два берега одного моря Bir denizin iki kıyısı С. Кормилицын / S. Kormilitsin

> 6 Цепная реакция Zincirleme reaksiyon А. Сотниченко / G. İsayev

> Платформа – Таллин Talin de platformDA Владимир Мельников V ladimir Melnikov

> 95 Музыкой завоевали сердца молодежи Gençler gönülleri müzikle fethettiler Анна Холостенко / Anna Holostenko

> Мир в нашем доме Evimizde huzur Дмитрий Шерих / Dmtriy Şerih

> Стал известен новый Председатель «П Д Е» DAP'ın yeni Dönem Başkanı belli oldu Шабан Гюль / Şaban Gül

> 92 Что в имени твоем? Adının manası ne? Т. Алекс / T. Alex

> 98 кони во сне и наяву Düşlerdeki ve gerçek hayattaki atlar Борис Мариан / Boris Marian

> Диалог без границ Diyalog Sınır Tanımaz

> 96 Место под солнцем Güneşin aydınlattığı yer Cергей Kормилицын Sergey Kormilitsin

> Бросок через Босфор Boğaz'dan bir atış Олег Рогозин / Oleg Rogozin

> Диалог Евразия на вершинах! Diyalog Avrasya zirveye çıktı! Aнна Гвантцеладзе Anna Gvantseladze

Page 6: Diyalog Avrasya № 33

4 ДА ЗИМА • 33 НОМЕР

редактор / editör

Дом открытых дверей Boris KlementyevDA Dergisi Genel Yayın Yönetmeni

Herkesin bildiği bir olan Rus masalı “Teremok” (“Köşk”) esasen uluslararası yurt konseptini kendi içerisinde ta-şır. Masalı hatırlarsanız "bir varmış bir yokmuş, yerde ne

yüksek ne alçak bir yerde bir ev varmış," diye başlar, Teremok masalı. Evin yanından geçen fare “Burada kim yaşıyor?” diye merakla sormuş. Kimse ona cevap vermemiş. Fare evin içerisi-ne girmiş, evi beğenmiş ve orada yaşamaya başlamış.Evin önünden bir kurbağa sıçraya sıçraya geçerken orada yaşamak istemiş. Arkasından bir tavşan gelmiş. Fare hepsi-ni eve almış. Daha sonra da o evde tilki ve kurt yaşamını sür-dürmek istemiş. Artık evi beş arkadaş paylaşıyormuş. Herşey ayı gelene kadar güzel ve uyum içindeymiş. Oysa koca ayı evde kalacak yer bulamamış. O zaman ayı evin çatısına çıkıp orada kalacağını söylemiş. Bir bakmışlar ayının ağırlığına da-yanamayan ev yerle bir olmuş.

Aslında, bu masalı tesadüfen dile getirmiş değilim. Bu sayıda işlenen göç konusunun dolaylı bir göstergisi olarak bize bir fikir verir. Zira dergimize farklı ülkelerden gelen yazı-larda benzer ama önemli bir ifade görülür: eve (şehre, ülke-ye) misafir almada fazla ileri gitme. Bir kere misafir çağırırken onların kalacağı yeri bulmaktan başlayarak, gereken tüm koşulları göz önüne alarak ilgi ve özen göster. Gelen misafir masaldaki ayı gibi evinin çatısına çıkıp evini yıkmasın. Aynı zamanda gelen makalelerde "bir evde (şehir, ülkede) davet-siz konuklar oluşuverince kendi kurallarını koyup geldikleri yerde hakim olan kuralları bozarlar" diye bir kaygı ve endişe var. Ortaya çıkan bu durumda göçmene nasıl davranmalı? Yasal yolla kapı ona nasıl gösterilir?

Dergimizin bu sayısında bu ve buna benzer sorulara ce-vap aradık. İnsanı memleketini, ailesini terk edip göçe iten nedenleri, gurbette ne arayıp neler bulduklarımızı öğrenme-ye çaba gösterdik.

Yaşadığım ev eski Petersburg apartmanlarındandır. Ge-çenlerde apartmanımızın ana girişinin tamiratı başladı. Anla-şılan işçiler yabancıydılar. Gittim tanıştım kendileriyle. Birisi-nin adı Ayrat, çalışma sebebiyle Kırgızistan’dan Petersburg’a gelmiş. Öbürünün ismi Şerzod, Özbekistan’dan gelmiş.

“Benim gibi Petersburg’da yüzlerce, tüm Rusya’da ise binlerce insan çalışır. Bizi buraya çalışmaya çağırırlar ama ya-şamak için gereken koşulları oluşturmazlar.” diye anlatır Ayrat.

“Rus dilini öğrenirsen ileride zorluk çekmezsin” diye ço-cukken annemler beni Rus okuluna verdiler. Haklı çıktılar. Bizim köyümüzde yapacak iş yoktu ve para kazanılmaz hale geldi. Ama sizin büyük şehirlerinizde işçilere ihtiyaç duyulur. Sokak-ları temizlemek, kışın apartmaların çatılarından kar temizlemek, binaların duvarlarını boyamak gibi işleri yapacaklara ihtiyaç du-yulur. Rusça’yı bildiğim için iş bulmakta zorlanmadım. Fakat ge-len göçmenlerden çoğu inatla Rusçayı öğrenmek istemiyorlar. Burada yasa dışı olarak kalıp hem kendi hayatlarını hem de çev-redekilerin hayatlarını zorlaştırıyorlar. Üstelik, vodka içip sarhoş oluyor, yasaları ihmal ediyorlar. Böylelikle bizim gibi “normal” göçmenlerin yüzlerini kızartıyorlar. Bu tür göçmenler yüzünden esas çalışmaya gelenleri yerli halk sevmiyor.

İtalya geçen yüzyılın 20 – 30’lu yıllarında, Türkiye 60’lı yıllarda yaşadığı gibi birçok dünya ülkeleri bu tecrübeyi ya-şadılar. Çin 50’li yıllardan itibaren bugüne kadar bu süreci ya-şamaktadır. Uluslararası göçten kaçmak mümkün değil. Zira insanları ona iten savaş, doğal afetler, ekonomik kriz gibi fak-törleri hala yaşamaktayız. Dergi yazarlarımızdan birinin söy-lediği gibi “Kırk yıl öncesi gibi dünyamız bana o kadar büyük gelmiyor. Sanki dünyamız küçülmüş da her birimiz dünyanın her noktasına eşit yakınlıktayız.”

Tek bir şart, tek bir kurala uymalıyız: “Yaşa ve diğerlerinin yaşamasına izin ver”.

Kapıları açık evБорис клементьевГлавный редактор журнала «ДА»

Всем известная русская народная сказка «Теремок», по сути, – современная концепция межнациональ-ного общежития. Стоит, если помните, в поле тере-

мок, не низок, не высок. бежит мимо мышка-норушка, увидела, заинтересовалась: – Кто в тереме живет? никто не отзывается. Вошла мышка в теремок, да так в нем и seafoodplus.infoа мимо лягушка-квакушка, захотелось и ей в доме жить. Следом зайчик-побегайчик. Всех мыш-ка пустила. Потом в постояльцы напросились лисичка-сестричка, волчок-серый бочок. И вот уже в теремке пятеро «квартиросъемщиков». Хозяйство ведут, песни поют. Все бы хорошо, да вдруг медведь решил «вписать-ся» в апартаменты. а места большому косолапому в те-ремке уже нет. Тогда залез он на крышу. бац! затрещал дом и развалился.

Вспомнил я про «Теремок» не случайно. Как по писа-ному пригодилась сказка – прямо в тему, про миграцию. Ведь в материалах, поступивших в журнал из разных стран, встречается одно и то же важное примечание – пу-скай гостя в дом (город, страну), но не переусердствуй. А если пригласил, обеспечь приезжего вниманием, заботой, а главное – жильем, чтоб тот как медведь на крышу не полез и тебе же на шею не сел. звучит в статьях и трево-га – что если в доме (городе, стране) объявится незваный, непрошеный гость. Свои порядки установит, правила об-щежития начнет нарушать. Что тогда делать с мигрантом-пришельцем и как по закону «ему на дверь показать»?

В этом выпуске журнала можно найти ответы на эти и другие вопросы. Почему, собственно, люди мигрируют из страны в страну? оставляют родину, семьи. Что все-таки ищем мы в краю далеком и что в результате нахо-дим?

В старом петербургском доме, где я живу, недавно решили отремонтировать парадные. Пришли маляры – явно не местные. Познакомились. айрат приехал на за-работки из Киргизии, Шерзод – из Узбекистана.

– Таких, как я, в Петербурге – сотни, в россии – тысячи. Приглашают работать, а условий для проживания почти никаких, – говорит айрат. – Когда я был мальчиком, роди-тели сказали: пойдешь учиться в русскую школу, будешь знать этот язык – не пропадешь. Правы были. В нашем селе денег не заработаешь, а у вас в крупных городах нужны рабочие руки. Кто будет улицы мести, снег с крыш сбрасывать, красить в домах стены? Мне с моим русским легче устроиться. но многие из приезжих не хотят учить язык, живут нелегально – себе и другим хуже делают. Да еще водку пьют, закон нарушают – нас, «нормальных», по-зорят. Из-за таких и не любят нас, гастарбайтеров.

У процесса эмиграции, помимо минусов, есть и плюсы. Покидающие, например, Киргизию трудовые мигранты поддерживают заработанными деньгами не только собственные семьи, но и экономику страны. Многие страны прошли через это: Италия – в 20–е годы минувшего столетия, Турция – в е, Китай – с х и до сих пор. благодаря, в частности, миграции оздо-ровляется экономика, появляются новые технологии. от мировой миграции никуда не деться – на земле все еще бушуют войны, случаются природные катаклизмы, трещат экономики. «Мир сегодня, – пишет один из авто-ров нашего журнала, – уже не кажется таким огромным, как сорок лет назад, и все мы одинаково близки к любо-му месту на планете».

необходимо только соблюдать одно условие: живи и дай жить другим.

Page 7: Diyalog Avrasya № 33

KIŞ • SAYI 33 DA 5

Диалог начинается с «да». Diyalog ‘evet’le başlar.

журнал «Да» – издание Платформы Диалог Евразия

DA dergisi bir Diyalog Avrasya Platformu yayınıdır.

Ежеквартальный международный культурно-интеллектуальный журнал

Üç aylık uluslararası düşünce ve kültür dergisi

Зима , 33 номер Kış , Sayı: 33Yaygın Süreli Yayın / T. C. Kültür Bakanlığı Sertifika No:

Sergey Teluşin

Учредители İmtiyaz Sahibi:В Турции: от имени АО «Фон Да Ажанс Хизм. Сан. ве Тидж.» Эркам Туфан Айтав. В РФ: НО «Фонд содействия развитию Центра восточной литературы Российской государственной библиотеки»Fon Da Ajans Hizm. San ve Tic. AŞ. adına Erkam Tufan Aytav

Ответственный редактор Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Исмаил Тас İsmail TasГлавный редактор Yazı İşleri Müdürü: Борис Клементьев Boris KlementyevРедакторы русских текстов Rusça Redaktörleri: Наталья Абельская Natalya AbelskayaАлександр Полещук Aleksandr Poleşuk Марина Меланьина Marina Melanina

Редакторы отделов Alan Editörleri:Cоциология Sosyoloji: Умит Мерич Ümit Meriç Kультура Kültür: Джемаль Ушак Cemal UşakЭкономика Ekonomi: Кадир Дикбаш Kadir Dikbaş Новости Haberler: Шабан Гюль Şaban Gül

При участии Katkıda Bulunanlar:Ольга Онар Olga Onar Анна Гвантцеладзе Anna Gvantseladze

Консультативный совет Danışma Kurulu:Анар Anar (Азербайджан Azerbaycan) Абиш Кекильбаев Abiş Kekilbayev Гарифулла Есим Garifulla Esim Нурлан Оразалин Nurlan Orazalin (Казахстан Kazakistan) Асан Ормушев Asan Ormuşev (Киргизия Kırgızistan) Ростислав Рыбаков Rostislav Rıbakov (Российская Федерация Rusya Federasyonu) Халиль Иналджик Halil İnalcık Кемаль Карпат Kemal Karpat Ильбер Ортайлы İlber Ortaylı Мете Тунчай Mete Tunçay (Турция Türkiye)

Ответственность за статьи, опубликованные в журнале, несут авторы. Yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir, dergiyi bağlamaz.

Координатор журнала в Казахстане Kazakistan Koordinatörü: Салих Акчай Salih AkçayКоординатор журнала в Анкаре Ankara Koordinatörü: Фарук Эрбильгин Faruk ErbilginУправ. информационным отделом İstihbarat ve Haber Bölüm Şefi: Салих Яйладжы Salih YaylacıДизайн Görsel Tasarım: Марина Каминская Marina KaminskayaОтдел маркетинга Abone, Reklam ve Dağıtım: Сервет Балкач Servet Balkaç ([email&#;protected])

Адрес Yönetim Yeri, İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Müdür Adresi: Tophanelioğlu Cad. Aygün Sok. Altunizade Plaza, No: 4 Altunizade-Üsküdar/İstanbul-Türkiye Тел Tel: +90 () 90 25 Факс Faks: +90 () 90 26Baskı: Avcılar-İstanbul Tel: +90 () 89 89

Представительства Temsilcilikler: Турция Türkiye +90 () 14 42Азербайджан Azerbaycan + (12) 46 40Беларусия Belarus + (17) Грузия Gürcistan + (32) 93 43 76Казахстан Kazakistan +7 () 31 60Киргизия Kırgızistan + () 59 65 30Молдавия Moldova + (79) 76 70 83Российская Федерация Rusya Federasyonu +7 () 13 83 Татарстан Tataristan +7 () 18 47Таджикистан Tacikistan + () 24 91 83Туркменистан Türkmenistan +99 () 41 14 Украина Ukrayna +38 () 66 53

Türkiye’de fiyatı: YTL. KKTC’de fiyatı: YTL. Yıllık abone bedeli: 28 YTL. Öğrenciler için: 25 YTL. Avrupa: 30 EURO ABD: 35 USDAbone hesap numaraları: Asya Katılım Bankası A.Ş. Taksim Şubesi, YTL: USD: EURO: Posta çeki no: Подписной индекс: Каталог Пресса РоссииЖурнал «ДА» зарегистрирован в Министерстве по делам печати, телерадиовещания и средств массовых коммуникаций Российской ФедерацииСвидетельство о регистрации: ПИ İ от В России и странах СНГ цена договорная

Журнал «ДА» зарегистрирован в Министерстве культуры, информации и спорта Республики Казахстан. Свидетельство о регистрации: Ж

seafoodplus.info • [email&#;protected]

Платформа Диалог ЕвразияDiyalog Avrasya Platformu

Редколлегия Yayın Kurulu

Председатель BaşkanВладимир Сергейчук Vladimir Sergeyçuk Сопредседатель EşbaşkanХарун Токак Harun TokakГенеральный секретарь Genel SekreterИсмаил Тас İsmail Tas

Азербайджан AzerbaycanНизами Джафаров Nizami CaferovИса Хабиббейли İsa HabipbeyliМустафа Саатчи Mustafa Saatçi

Беларусия BelarusИхсан Дилекчи İhsan DilekçiСергей Трахимонак Sergey TrahimonakСветлана Винокурова Svetlana Vinokurova

Эстония EstonyaАлан Алакула Allan AlakylaФатиx Гюллю Fatih Güllü

Грузия GürcistanГиули Аласания Giuli AlasaniaТамаз Гамкрелидзе Tamaz GamkrelidzeНона Гамбашидзе Nona GambaşidzeФатих Демир Fatih Demir

Казахстан KazakistanКансеит Абдезули Kanseyit AbdezulıОлжас Сулейменов Olcas SüleymenovАктолкин Кулсариева Aktolkin KulsarievaДихан Камзабекулы Dihan Kamzabekulı

Киргизия KırgızistanК. Молдокасымов K. MoldokasımovЖаkшылыk Бopoчopoв Jаhsılık Вoroçorov

Молдавия MoldovaФеридун Тюфекчи Feridun TüfekçiБорис Мариaн Boris Marian

Российская ФедерацияRusya FederasyonuМихаил Мейер Mihail MeyerЛеонид Сюкияйнен Leonid SükiyainenТатьяна Филиппова Tatyana FilippovaАлександр Ручкин Aleksandr RuçkinЕвгений Дугин Yevgeniy DuginДамир Исхаков Damir İshakovРазиль Валеев Razil ValeyevРасим Хуснутдинов Rasim HusnutdinovЭшреф Сарышахин Eşref Sarışahin

Таджикистан TacikistanМехмон Бахти Mehmon Bahti Мумин Каноат Mumin Kanoat Эмсал Коч Emsal Koç

Турция TürkiyeМехмет Алтан Mehmet AltanТоктамыш Атеш Toktamış AteşБешир Айвазоглу Beşir AyvazoğluНиязи Октем Niyazi ÖktemАвни Озгурель Avni ÖzgürelЭдибе Созен Edibe Sözen

Туркмениcтан TürkmenistanОсман Языджы Osman Yazıcı

Украина UkraynaВладимир Сергейчук Vladimir Sergeyçuk Владимир Казарин Vladimir KazarinГокхан Демир Gökhan DemirАлексей Чебукин Aleksey ÇebukinИван Драч İvan DraçСергей Телушин Sergey Teluşin

Page 8: Diyalog Avrasya № 33

6 ДА ЗИМА • 33 НОМЕР

Цепная реакция Zincirleme reaksiyon

диалог / евразия > политика

Page 9: Diyalog Avrasya № 33

KIŞ • SAYI 33 DA 7

ТунисИсходя из данных статистики, в Тунисе не могло произойти ничего по-добного. но оказалось, что накопившееся недовольство, которое не измеряется никакими цифрами, способно вывести на улицы тысячи молодых людей и привести к отставке президента. После нескольких самосожжений безработных начались стихийные народные волнения, с которыми власти не смогли справиться. Манифестантам удалось из-бавиться от ненавистной коррумпированной семьи президента, однако, если посмотреть на временный состав руководства Туниса, мы увидим там сплошь государственных деятелей эпохи бен али – ни одного ново-го лица!

революция в Тунисе так и не произошла – люди ушли с площадей, удовлетворенные тем, что бен али свергнут. однако реальных предпо-сылок изменения социально-экономической ситуации нет. Пляжи пусты, и убедить иностранцев вернуться сюда отдыхать будет нелегко. Сезон уже начинается, но испуганные событиями в африке европейцы не хо-тят отдыхать в неспокойном регионе. Потеря доходов от туризма, еще большее количество безработных на улицах – все это должно заставить новые власти предпринять шаги для того, чтобы очередная волна недо-вольства не заставила очередного лидера бежать за границу.

Tunusİstatistik verilerine göre, Tunus’ta böyle birşeyin olması mümkün değildi. An-cak durum, hiçbir şeyle ölçülemeyen birikmiş olan hoşnutsuzluğun, binlerce genç insanı sokaklara çıkarıp başkanın istifasına neden olabildiğini gösterdi. Birkaç işsizin kendini yakmasından sonra yetkililerin baş edemediği kendili-ğinden başlayan halk ayaklanmaları başladı. Göstericiler, nefret ettikleri baş-kanın ailesinden kurtulmayı başardılar. Fakat Tunus’taki geçici yönetim ekibi-ne bakarsak, içinde yeni yüzlerin olmadığını ve tamamen Ben Ali zamanların-dan kalan devlet adamlarından oluştuğunu göreceğiz!

Tunus’ta devrim bir türlü olmadı. İnsanlar, Ben Ali’nin görevinden alın-masından memnun kalıp meydanları terk ettiler. Ancak, sosyo-ekonomik durumunun değişmesi için gerçek önkoşullar oluşmadı. Plajlar boş, ve bu-rada tatil yapmak için yabancıları geri dönmeye ikna etmek zor olacaktır. Sezon artık başlıyor fakat Afrika’daki olaylardan korkan Avrupalılar, böyle huzursuz bir bölgede tatil yapmak istemiyorlar. Turizmden gelir kaybı, so-kaklarda daha fazla işsiz sayısı vb. sıradaki hoşnutsuzluk dalgasının yeni li-derin yurtdışına kaçışına sebep olmaması için yetkilileri gerekli adımları at-maya zorlamaktadır.

Dr. Aleksandr Sotniçenko Dr. Gumer İsayevYrd. Doç. Dr. TarihçiSt. Petersburg Devlet Üniversitesi

Все началось с малень-кой североафриканской страны с населением всего 10 млн человек и стабильным экономи-ческим положениемHerşey, sadece 10 milyon nüfuslu ve ekonomik durumu istikrarlı olan küçük bir Kuzey Afrika ülkesinden başladı

Александр Сотниченко гумер исаевкандидаты исторических наук,Санкт-Петербургский государственный университет

diyalog/avrasya > siyaset

ФОТО: АГЕНТСТВО ДжиХАН / FOTOĞRAF: CHA

Тунис / Tunus

Page Diyalog Avrasya № 33

8 ДА ЗИМА • 33 НОМЕР

ЕгипетКогда волнения перекинулись на Египет, стало понятно, что события в Тунисе нельзя рассматривать как случайность. И суть даже не в том, что революциями могли управлять из-вне, сколько в значимости и историчности происходящих процессов, которые следует рассматривать в глобальном контексте. бегство президента Туниса, пусть и не привед-шее к глубинным изменениям в политической системе страны, вдохновило многих недовольных в арабском мире. Молодые люди в арабских странах восприняли успехи сво-их тунисских единомышленников как призыв к действию. «Если в Тунисе получилось, почему у нас не получится?» – так рассуждали египтяне, вышедшие на главную площадь Каира мейдан Ат-Тахрир.

Египет занимает особое место в арабском мире. не зря его всегда называли «головой арабского мира», государ-ством, чья позиция оказывает большое влияние на другие страны региона. Этому отвечает стратегическое положение Египта между морями и континентами, восьмидесятимил-лионное население, авторитет в Лиге арабских государств. Серьезной демографической проблемой, с которой стол-кнулся Египет в последние десятилетия, стал высокий при-рост населения и неспособность обеспечить значительную часть людей работой. С х годов население страны уве-личилось втрое, а наиболее высокие показатели рождаемо-сти в Египте пришлись на период с по  год – имен-но эти молодые люди стали движущей силой «пальмовой революции».

Действительно, режим Мубарака прикладывал боль-шие усилия для рационального распределения трудовых ресурсов, создавал рабочие места, стимулировал разви-тие промышленности и сельского хозяйства. но этих мер оказалось недостаточно. Сыграло свою роль чудовищное расслоение общества, пропасть между узким кругом бога-тых и огромным количеством бедных. но не бедняки стали основой антимубараковского движения. Среди недоволь-ных большую часть представляли те же молодые люди, что и в Тунисе: имеющие образование, большие амбиции, но без каких-либо перспектив в жизни. В Египте много высших учебных заведений, выпускающих ежегодно десятки тысяч человек, у большей части которых мало шансов найти хоро-шую работу по специальности с перспективами карьерного роста.

В результате Мубарак был вынужден уйти с поста прези-дента. но что же произошло дальше? Власть взяли лидеры народных масс? нет, у власти оказались военные, которые все время египетских волнений никак себя не проявляли, фактически соблюдали нейтралитет в противостоянии еги-петских демонстрантов и президента Мубарака. Да, египтя-не радовались тому, что Хосни Мубарак, который больше 30 лет был президентом страны, покинул свой пост. не стал президентом и его сын Гамаль, в первые же дни волнений улетевший в Лондон, более родной для него, чем Каир. Во-енные заявили, что будут менять конституцию, готовить страну к новым выборам. Пока египтяне радуются сверже-нию президента, экономическая ситуация в стране только

MısırAyaklanma Mısır’a sıçrayınca, Tunus’taki olayların bir tesadüf olarak değerlendirilemeyeceği anlaşılmıştır. Önemli olan dev-rimlerin dışarıdan kışkırtma ihtimalinden çok, küresel bir bağ-lamda değerlendirilmesi, meydana gelen süreçlerin önemi ve tarihi oluşudur. Tunus Cumhurbaşkanının kaçması, ülkenin si-yasal sisteminde köklü değişikliklere yol açmadıysa bile Arap dünyasında hoşnutsuzların birçoğu için bir ilham kaynağı ol-muştur. Arap ülkelerindeki gençler, Tunus’lu hemfikirlerinin başarısını bir eylem çağrısı olarak algılamışlardır. Kahire'de Al-Tahrir meydanına çıkan Mısır’lılar, "Tunus’ta olduysa, neden biz-de de olmasın?" diye düşünüyorlardı.

Mısır’ın, Arap dünyasında özel bir yeri vardır. Her zaman gö-rüşünün bölgedeki diğer ülkeler üzerinde önemli etki bıraktığı bu ülkeye boş yere "Arap dünyasının başı" dememişler. Bunun sebepleri Mısır’ın denizler ve kıtalar arasındaki stratejik konu-mu, 80 milyonluk nüfusu ve Arap Ülkeleri Birliğindeki otoritesi-dir. Son altmış yıldır Mısır'ın karşılaştığı en ciddi problem, yük-

ухудшилась. Египет еще больше зависим от тури-стов, чем Тунис – и миллиардные убытки от пу-стующих гостиниц и пляжей вряд ли кто-то сможет возместить. Верхушка власти сменилась, но коренные проблемы не решены. Что будет в стране? Вопрос остается открытым.

диалог / евразия > политика

Page Diyalog Avrasya № 33

KIŞ • SAYI 33 DA 9

sek nüfus artışı ve insanların çoğuna iş sağlama imkanlarının olmamasıdır. ’li yıllardan bu yana ülke nüfusu üç kat arttı, Mısır’da en yüksek doğum oranı ise – döneminde meydana geldi ve palmiye devriminin asıl itici gücü bu gençler oldu.

Mübarek rejimi, işgücü kaynaklarının rasyonel dağıtımı için büyük çaba gösteriyordu, istihdam oluşturuyordu, sanayi ve ta-rımın gelişmesini teşvik ediyordu. Ancak bu tedbirler yetersiz kaldı. Bunda toplumun devasa tabakalaşması, az sayıdaki zen-gin ile çok sayıdaki fakir arasındaki uçurum da kendi rolünü oy-namıştı. Fakat Mübarek’e karşı harekatın temelinde sadece yok-sullar yoktu. Hoşnutsuzların çoğunu, Tunus’taki gibi eğitimli, hırslı, fakat hayatlarında perspektifleri olmayan gençler oluştur-muştu. Mısır'da, her yıl onbinlerce öğrenci mezun veren çok sa-yıda yüksek öğretim kurumları vardır fakat bu öğrencilerin ço-ğunun, kariyer perspektiflerini içeren ve mesleklerine uygun iyi bir iş bulma şansı yoktur.

Sonuç olarak Mübarek, Cumhurbaşkanlığını bırakmak zo-runda kaldı. Fakat sonra ne oldu? İktidarı, halk liderleri mi ele aldı? Hayır, iktidar, Mısır’daki karışıklıklar sırasında kendilerini hiçbir şekilde göstermeyen, Mısır’lı göstericiler ile Cumhur-başkanı Mübarek arasındaki yüzleşme sırasında tarafsız kalan askerlere geçti. Evet, Mısır’lılar, ülkenin 30 yıl dan fazla Cum-hurbaşkanlığı yapan Hüsnü Mübarek’in görevinden istifa et-mesine sevindiler. Karışıklıkların başladığı ilk günlerde kendisi için Kahire’den daha yakın olan Londra’ya giden oğlu Gamal da Cumhurbaşkanı olmadı. Askeri güçler, anayasayı değiştirece-ğini ve ülkeyi yeni seçimlere hazırlayacağını söyledi. Mısır’lılar, Cumhurbaşkanının istifasına sevinirken ülkedeki ekonomik durum daha da kötüye gitti. Tunus’a göre Mısır, turistlere daha bağlı olup, otellerin ve plajların boş olmasından dolayı oluşan milyarlık zararı hiç kimse tazmin edemez. İktidardakiler değişti fakat temel sorunlar çözülmedi. Tunus ve Mısır’daki devrimlerin devamı olacak mı? Bu soru hala cevapsız kalıyor.

diyalog/avrasya > siyaset

Египет / Mısır

Page Diyalog Avrasya № 33

10 ДА ЗИМА • 33 НОМЕР

ЛивияСтрана, находящаяся между Тунисом и Египтом, тоже оказалась вовлечена в революционные процессы (на фото). Именно под влиянием революций в Тунисе и Египте в крупных городах про-винции Киренаика 17 февраля вспыхнуло восстание против вла-сти. В отличие от многих соседей, у Ливии куда меньше социально-экономических проблем. Ливия – одна из самых благополучных стран африки, имеющая немалые доходы от продажи нефти и газа. но это не остановило восставших, требующих ухода лидера ливийской революции Муамара Каддафи и превращения Ли-вии в новый Кувейт. Когда-то летний офицер Каддафи сверг ливийского короля, провозгласив республику – теперь, спустя 42 года, восстание в бенгази раскололо страну на две части. Как это часто бывает в международных отношениях, ситуацией по-спешили воспользоваться внешние силы – СШа и их союзники, заинтересованные в том, чтобы в богатой нефтью стране смени-лась власть. Свои интересы и озабоченность ситуацией в Ливии имеет и россия. Практически каждый день в стране происходят новые события. К чему приведет противостояние повстанцев и сил Каддафи, покажет время.

LibyaTunus ile Mısır arasında bulunan bu ülke de devrimci süreç-lere dahil oldu (alltaki foto). Özellikle de Tunus ve Mısır’daki devrimlerin etkisinde Sirenayka bölgesinin büyük kentlerin-de 17 Şubat tarihinde hükümete karşı ayaklanma başladı. Birçok komşunun aksine, Libya çok daha az sosyo-ekonomik sorunlara sahiptir. Libya, petrol ve gaz satışından önemli ge-lirleri olan Afrika'nın en zengin ülkelerinden biridir. Ancak bu Libya’nın yeni bir Kuveyt’e dönüşmesini ve Libya dev-rim lideri Muammer Kaddafi’nin çekilmesini isteyen isyan-cıları durduramadı. Bir zamanlar 27 yaşındaki subay Kadda-fi Libya kralını bir Cumhuriyet ilan ederek devirmişti. Şimdi, 42 yıl sonra, Bengazi’de yükselen ayaklanma ülkeyi ikiye böl-dü. Uluslararası ilişkilerde sık sık olduğu gibi dış güçler, pet-rol bakımından zengin bir ülkede yönetimin değişmesini is-teyen ABD ve işbirlikçileri durumdan faydalanmak istediler. Rusya’nın da Libya’daki bu durumdan dolayı merak ve endi-şeleri var. Hemen hemen her gün ülkede yeni gelişmeler ol-makta. Kaddafi güçlerinin ve isyancı muhalefetinin sonunun nereye varacağını ise zaman gösterecek.

TурцияМы считаем, что причин для этого в Турции нет. Смена элит произошла в стране в  году бескровно, в результате свободных демократических выборов. Последователи устаревших светских националистических теорий в Турции находятся не у власти, как во многих стра-нах арабского мира, а в оппозиции. Многие реформы, проведения которых требуют от своих режимов арабы, уже состоялись в последние 10 лет. Конечно, оппозиция пыталась восполь-зоваться примером соседей с юга и провела 4 марта крупную акцию протеста, однако ее повторения не последовало – народ в целом поддерживает правящую партию, что показал референдум в сентябре  года, и не спешит выходить на улицы.

У экспертов возник вопрос: не перекинутся ли подобные револю-

ции на Ближнем Востоке, напри-мер, в Турцию или Россию?

Uzmanların gündemindeyeni bir soru var: Orta Doğudakidevrimler, Türkiye veyaRusya’ya da sıçrar mı?

диалог / евразия > политика

Page Diyalog Avrasya № 33

KIŞ • SAYI 33 DA 11

Россияздесь ситуация немного иная, хотя и есть много схо-жих черт. Как и во многих арабских странах, основа благосостояния российского общества – нефть и газ. В россии существуют партия власти и системная оп-позиция, однако реформистская идеология «Единой россии» вызывает непонимание большинства насе-ления. В стране высокий уровень социального рас-слоения. Средний доход на душу населения невелик, однако по количеству миллиардеров мы на третьем месте после СШа и Китая. В чем-то это напоминает ситуацию в Египте, где секулярная прозападная элита, владеющая львиной долей национальных богатств, противопоставляет себя огромной массе населения, пребывающего в бедности.

однако есть и существенные отличия. россия – все же не ближневосточная страна. Как выяснилось, бес-порядки затронули в первую очередь арабские стра-ны, обладающие собственной спецификой. В россии нет таких проблем с безработицей, как в Северной Африке.

революции всегда совершаются в столицах. Сим-волом противостояния власти и народа на Ближнем Востоке стала площадь Тахрир, на которую вышли все обездоленные Каира. В Москве такое невоз-можно в первую очередь потому, что здесь нет без-работицы и голода, нет бедняцких кварталов и тру-щоб, где проживает местное население. Средний уровень дохода на человека в Москве вполне до-стиг европейского и превышает провинциальный в 10 и более раз (именно поэтому люди стремятся сюда из вымирающих провинциальных городов). Единственное восстание, возможное в российской столице – это бунт москвичей против рабочих с Кав-каза и из Центральной азии, а единственная поли-тическая альтернатива – вульгарно понятый нацио-нализм, что показали события 11 декабря прошлого года на Манежной площади.

Существуют в Москве и сторонники либеральной оппозиции, мечтающие о повторении событий в Кие-ве. однако их слишком мало, а западническую концеп-цию развития, которую они проповедуют, общество не приветствует. несмотря на резкую критику совре-менного политического режима, их мировоззрение не так сильно отличается от взглядов Кремля: и те, и другие воспринимают современный запад в качестве примера для подражания.

Есть еще один немаловажный фактор, способству-ющий стабильности политической обстановки. Если в Египте, Иране, Тунисе, Марокко и алжире средний возраст населения немногим больше двадцати лет, то в россии он приближается к сорока. революционный запал должен поддерживаться возрастом митингую-щих, а в россии приехавшие в Москву молодые люди с окраин озабочены в первую очередь тем, как обу-строиться в столице. n

RusyaBuradaki durum biraz farklı, fakat birçok benzerlikler de vardır. Birçok Arap ülkesinde olduğu gibi Rus toplumunun da zenginli-ği gaz ve petroldür. Rusya'da iktidar partisi ve sistematik muha-lefet vardır, ancak «Birleşik Rusya Partisi’nin» reformist ideolojisi toplumun büyük çoğunluğu tarafından anlaşılmamaktadır. Ül-kede sosyal farklılıklar üst seviyededir. Kişi başına düşen milli gelir çok yüksek değil fakat milyarderler bakımından ABD ve Çin’in ardından 3. sıradayız. Bazı açılardan bu durum, ülke zen-ginliğinin aslan payını alan Batı yanlısı seküler elitlerin olduğu ve kendilerine düşman büyük fakir kitlelerin bulunduğu Mısır’ı andırmaktadır.

Ancak, önemli farklılıklar da vardır. Rusya, Orta Doğu ülkesi değildir. Anlaşıldığı gibi ayaklanmalar ilk başta spesifik özellik-lere sahip Arap ülkelerini etkilemiştir. Rusya’da Kuzey Afrika’da olduğu gibi işsizlik problemi yoktur.

Devrimler her zaman başkentlerde sahne almıştır. Kahire’nin bütün işsizlerinin çıktığı Tahrir Meydanı ayaklanmaların ve karşı çıkmaların sembolü haline gelmiştir. Moskova’da böyle birşeyin olması imkansız çünkü burada işsizlik ve açlık söz konusu de-ğildir. Yerel halkın yaşadığı varoşlar burada yoktur. Kişi başına düşen milli gelir Moskova’da Avrupa standartlarına ulaşıp kü-çük ilçelere göre 10 kat ve daha fazladır (özellikle bu sebepten dolayı fakir ilçelerden insanlar, buraya gelmektedir). Rusya’nın başkentinde isyan ancak Kafkasya’dan ve Orta Asya’dan gelen işçilere karşı olabilir. Tek politik alternatif ise geçen yılın 11 Ara-lığında kendini Manejnaya Meydanında gösteren yanlış anlaşıl-mış milliyetçiliktir.

Aynı zamanda Moskova’da Kiev’deki olayların tekrarını ha-yal eden liberalizm yanlıları da vardır. Ancak onlar oldukça azdır, Toplum onların getirmeye çalıştığı Avrupa tipi kalkınma şeklini desteklememektedir. Modern siyasi sistemin keskin eleştirileri-ne rağmen, onların görüşleri Kremlin’inkinden pek de farklı de-ğildir: her ikisi de modern Batıyı örnek olarak almaktadırlar.

Politik istikrara katkıda bulunan küçümsenmeyecek dere-cede önemli olarak bir faktör daha var. Eğer Mısır, İran, Tunus, Fas ve Cezayir’de halkın ortalama yaşı 20 den biraz fazla iken Rusya’da yaş ortalaması 40’a yaklaşmaktadır. Devrimci ateşli-lik protestocuların yaşıyla desteklenmektedir. Oysa Rusya’da Moskova’ya diğer yerlerden gelen gençler, ilk etapta başkentte nasıl tutunacaklarının hesabını yapmaktadır. n

TürkiyeBiz, Türkiye için böyle bir neden göremiyoruz. Ülkedeki elit değişimi özgür demokratik seçimlerin sonucunda yılın-da gerçekleşti. Birçok Arap ülkesinin aksine, Türkiye'deki eski laik milliyetçi taraftarları yönetimde olmayıp, muhalefettedir. Arapların kendi yönetimlerinden istemiş oldukları reformların birçoğu Türkiye'de zaten son 10 yılda yapıldı. Muhalefet gü-ney komşularının örneğini kullanmayı deneyip 4 Martta bü-yük bir protesto gösterisi yaptı fakat gerisi gelmedi. Eylül tarihindeki referandumunda gösterdiği gibi, halk yönetimde-ki partiyi desteklemektedir ve caddelere çıkmak için acele et-memektedir.

dialog/avrasya > siyaset

Page Diyalog Avrasya № 33

12 ДА ЗИМА • 33 НОМЕР

кто

ты?

Kim

sin

sen?

М

игра

ция

в Ев

рази

и. То

лера

нтно

сть:

мы

разн

ые –

мы

вмес

те! /

Avr

asya

’da g

öçm

en o

lmak

. Tol

eran

s: fa

rklıy

ız, am

a ber

aber

iz!

ФОТО: АГЕНТСТВО ДжиХАН / FOTOĞRAF: CHA

Page Diyalog Avrasya № 33

KIŞ • SAYI 33 DA 13

sözlük bilgileriсловарьМИгРАцИя населения (лат. мigratio – переселение) – пере-мещение людей из одного региона (страны, мира) в другой, в ряде случаев большими группами и на большие расстоя-ния. Люди, совершающие миграцию, называются мигранта-ми, или, в зависимости от характера миграции, эмигранта-ми, иммигрантами или поселенцами.

ИММИгРАцИя (от лат. immigro – «вселяюсь») – въезд на-селения одной страны в другую на временное или посто-янное проживание. В большинстве стран установлены специальные иммиграционные ограничения и квоты – так называемые иммиграционные законы.

ЭМИгРАцИя (от лат. emigro – «выселяюсь») – переселение из одной страны в другую по экономическим, политиче-ским, личным обстоятельствам. Причины эмиграции – вой- на, голод, бедность, политические репрессии, этнические конфликты, межконфессиональные противоречия, природ-ные и экологические катастрофы, воссоединение семьи, дис-криминация (национальная, религиозная, социальная и т. д.), невозможность получить образование, профессию, работу, трудности в реализации творческих, профессиональных, экономических и других личных и семейных планов в стра-не проживания.

ДЕпОРТАцИя (от лат. deportatio – увоз) – изгнание, ссылка, принудительная высылка лица или целой категории лиц в другое государство или другую местность.

(Migration)Migrasyon (Göç): Latince taşınma anlamındaki «migratio» kelimesinden gelen bu kavram, insan gruplarının bir yerden başka bir yere taşınması anlamına gelir. Göç eden insanlara genel olarak göçmen, veya gerçekleştirdiği göç türüne göre emigrant (ülkeden çıkan göçmen), immigrant (ülkeye gelen göçmen) veya yerleşikler denir.

(İMMigration)İMMigrasyon (Yurt dışından göç): kökü Latince «yerleşiyorum», «geliyorum» anlamına gelen «immigro» sözcüğünden gelen bu kavram, kişilerin yaşadıkları ülkeden bir başka ülkeye geçici veya kalıcı olarak gitmesidir. Çoğu ülkede imigrasyon sınırları ve kotaları belirlenmektedir. Bu kurallara imigrasyon yasaları denir.

(EMigration)EMigrasyon (Yurt dışına göç): kökü Latince «terk ediyorum», «çıkıyorum» anlamına gelen «emigro» sözcüğünden gelir. İktisadi, siyasi, sosyal ve kişinin ferdi sebeplerinden dolayı kişinin veya grubun bir ülkeden başka bir ülkeye taşınmasıdır. İnsanı bu tür göçe iten başlıca sebepler arasında: savaş, açlık, yoksulluk, siyasi baskı, dinsel sebepler, milletlerarası çatışmalar, doğal ve ekolojik felaketler, aile birleşmesi, milli, dini ve sosyal ayrımcılık, iyi eğitim alamaması, işsizlik, bireyin potansiyelini gösterememesi, kişisel veya ailevi planlarının gerçekleşememesi bulunur.

DEport: Latince «götürmek» manasına gelen «deportatio» keli-mesinden gelen bu kavram, kovulma, sürgün, bir kişi veya grubu zorunlu bir şekilde bir bölge veya ülkeden sınırdışı edilmesidir.

ФАКТ:Согласно отчету Международной организации по миграции, число международных ми-грантов в  году составило млн человек или 3,1% населения мира. Если рост этого показателя про-должится с преж-ней скоростью, то к  году он достигнет млн человек.

OLGU:IOM (Uluslarara-

sı Göçmen Teşkila-tı) istatistik bilgile-rine göre yı-

lında uluslarara-sı göç edenlerin sa-yısı milyon kişi

veya dünya nüfusu-nun %’idir. Eğer

bu göstergelerin aynı hızda artış de-

vam ederse yı-lına kadar uluslarara-sı göçmenlerin sayısı

milyon kişiye ula-şacaktır.

С КАРТиНы ФОРДА МЭДОКСА БРАУНА ()

MEDOC VA BRAUN KOLEKSiYONUNDAN

Page Diyalog Avrasya № 33

14 ДА ЗИМА • 33 НОМЕР

Кто ты?миграция в евразии. толерантность: мы разные – мы вместе!

Здесь живут не местные

Здесь живут не местные

Burası yabancıların yaşadığı yer

Burası yabancıların yaşadığı yer

ФОТО: иНТЕРПРЕСС / FOTOĞRAF: iNTERPRESS

Page Diyalog Avrasya № 33

KIŞ • SAYI 33 DA 15

миграция в евразии. толерантность: мы разные – мы вместе! avrasya’da göçmen olmak. tolerans: farklıyız ama beraberiz!Kimsin sen?

Oleg RogozinMuhabir, «İzvestiya» Gazetesi (St. Petersburg)

Alişer, Nikola yada Mahmud memle-ketinde iş bulamazlar. Rusya’da ise kendilerine geçim kaynağı sağlaya-cak ve hatta memleketlerinde ka-lan ailelerine yardım edebilecek bir

iş bulabilirler. Neredeyse göçmenlerin tamamı ka-zanılan paranın bir kısmını evlerine gönderir veya bir gün "zengin olurum" düşüncesiyle bir kısmı-nı ayırır. O yüzden de buraya gelenler, kalmak için bütün yolları kullanırlar. Ciddi hastalıkları ve teh-likeli enfeksiyonları olanlardan –kanunlara göre ülkemizi terk etmeliler– %3’ü ülkeyi terk ederler. Geri kalanlar, polis ve sağlık görevlilerinin dikkati-ni çekmemek için ortadan kaybolmaya kadar elle-rinden geleni yaparlar. Ancak, bu düzen ya da dü-zensizlik ne Rus hükümeti ne de halkın hoşuna gi-diyor. Petersburg’da "Senator-klub"un (Senatör kulübü) toplantısında yurtdışından işçileri getir-me ve Göçmenlik Kanunu gibi konular konuşulur-ken Federasyon Konseyi (Rusya Federasyonu

Олег Рогозинкорреспондент газеты «Известия» (Санкт-Петербург)

Приезжим алишеру, николе или Махмуду работу на родине не найти, а в россии можно не только заработать на жизнь, но и помочь родным. Почти каждый имми-

грант или высылает часть заработка домой, или откладывает про запас, чтобы стать «богачом». И потому всеми правдами и неправдами при-езжие остаются. Даже среди тех, кто серьезно болен, у кого выявлены особо опасные инфек-ции (по закону они обязаны покинуть страну) – уезжают три человека из ста. остальные ста-раются исчезнуть из поля зрения сотрудников милиции и органов здравоохранения. но такой порядок, точнее, беспорядок, не устраивает ни российские власти, ни население. Тема привле-чения трудовых ресурсов из-за рубежа и ми-грационного законодательства обсуждалась на заседании «Сенатор-клуба» в Петербурге.

– Эксперты прогнозируют в россии эконо-

В двадцатке самых

востребован-ных специаль-ностей – води-

тели, слесари, продавцы, ме-

ханики

seafoodplus.infoburg'ta en çok talep edi-

len mesleklerin ilk 20sine şoför, tesisatçı, esnaf, makine mühen-disi gibi meslek grupları giriyor.

ФОТО: иНТЕРПРЕСС / FOTOĞRAF: iNTERPRESS

Page Diyalog Avrasya № 33

16 ДА ЗИМА • 33 НОМЕР

мический рост, и предприятиям потребуются дополнительные трудовые ресурсы. однако демографы предупреждают о сокращении в стране трудоспособного населения. Привле-чение рабочей силы из бывших южных респу-блик – вопрос проблемный. Мигранты покры-вают дефицит кадров, но во многих регионах они вызывают раздражение. не из-за нацио-нальности, а в связи с обострением вопросов безопасности, эпидемиологической ситуации, демпинга, то есть согласия работать за неболь-шую плату – такую оценку ситуации дал член Совета Федерации Виктор Евтухов.

Вновь дефицит кадровКвота Петербурга на привлечение иностран-цев в году – тыс. работников – одна из самых больших в россии, больше, чем в Мо-скве. В северной столице на рынке труда вновь ощущается дефицит кадров, как и до кризиса. В двадцатке самых востребованных специаль-ностей – водители, слесари, продавцы, механи-ки. неудивительно, что за рулем маршруток мы видим в основном лица «южных национально-стей».

– а как может быть иначе? – комментирует руководитель одной из крупнейших городских компаний-перевозчиков Михаил богданов. – В Ленинграде готовили профессиональных водителей ежегодно, в Петербурге – около Система профтехобразования полностью раз-рушена. Поэтому мы стали одним из главных потребителей услуг миграционной службы. К нам обращаются многие желающие порабо-тать, но проходят аттестацию только двое из десяти. но и эти двое после стажировки уходят. Во-первых, у них разрешение на работу только на год, во-вторых, находят более высокоопла-чиваемую службу.

каждый пятый – иностранецИ все же на многих предприятиях рады новым работникам, независимо, петербуржцы ли они, приехали из других городов россии или ино-странцы. Сколько точно мигрантов в городе, не знает никто. более осведомлены представи-тели землячеств.

Президент узбекского землячества в Петер-бурге алиджан Хайдаров рассказал журналу «Да», что официальные разрешения на работу в северной столице в этом году оформили свы-ше тыс. узбеков. но приехали, по словам Хайдарова, в несколько раз больше: сейчас в городе проживают около тыс. узбеков. И

Трудовые мигранты, проработав в России год, возвращаться на родину не спешат. Почти все они хотят задержаться – одни на несколько лет, другие навсегда

Кто ты?миграция в евразии. толерантность: мы разные – мы вместе!

Page Diyalog Avrasya № 33

KIŞ • SAYI 33 DA 17

İş bulma amacıyla

Rusya’ya göç edenler, bura-

da bir yıl kadar çalıştıktan son-

ra memleketi-ne dönmek için acele etmiyor-

lar. Çoğu, bura-da daha uzun za-

man kalmayı arzu ediyor:

Bazıları bir yıl bazıları da bir ha-

yat boyunca

Parlamentosu) Üyesi Viktor Yevtuhov duru-mu şöyle değerlendirdi: "Uzmanlar, gelecekte Rusya’nın ekonomik gelişmesinden bahsedi-yorlar. Bu durumda şirketlerin ekstra çalışan-lara ihtiyacı ortaya çıkabilir. Oysa, demograf-lar ülkenin çalışabilir nüfusun azaldığını vur-guluyorlar. Rusya'nın güney cumhuriyetlerine işçi kaynağı olarak bakılması problemli bir du-rum meydana getirir. Göçmenler kadro sıkın-tısını çözmekle beraber ülkenin birçok bölge-lerinde yerli halkı isyan ettirebilir. Halkın öf-kelenmesi göçmenlerin kendilerinden başka millete ait olduğundan değil, güvenlik soru-nunun artması, epidemiyolojik durumun kö-tüleşmesi, göçmenlerin düşük maaşla çalış-masından kaynaklanır."

Yine bir kadro açığı yılında St. Petersburg’un yabancı işçi kota-sı ile Moskova’nınkini aşan Rusya’nın en büyük kotası oldu. Rusya’nın kuzey başkentinde işçi piyasasında kriz öncesi de olduğu gibi bir kad-ro eksikliği hissedilmektedir. En çok ihtiyaç his-sedilen mesleklerin ilk 20sine şoför, tesisatçı, es-naf, makine mühendisi gibi meslek grupları gi-riyor. Dolayısıyla dolmuş şoförü olarak "güney milletler"i görmemiz gayet doğaldır.

"Tabii ki durum böyle olacak! Başka türlü nasıl olabilir ki?" – diyen şehrin en büyük taşı-ma şirketinin müdürü Mihail Bogdanov duru-mu şöyle açıklıyor: "Leningrad’da her yıl profesyonel şöfor yetiştirilmesinin yanı sıra Petersburg’da da yaklaşık profesyonel şö-for yetiştiriliyor. Bugünlerde meslek okulları sis-teminin dağılıp çökmesi söz konusudur. Bunun doğal bir sonucu olarak, göçmenlerin hizmeti-ne en fazla ihtiyaç duyan ülke olduk. Burada ça-lışmak isteğiyle birçok yabancı uyruklu vatan-daş bize başvurur ama kontrolden sonra on ki-şiden ancak ikisi çalışma izni alır. İzni alan bu iki kişi de stajlarını geçtikten sonra bir yıllık çalış-ma izni ve daha çok para kazandıran bir iş bul-dukları için bizden ayrılırlar."

Her beş kişiden biri yabancıYine de söylememiz gerekir ki birçok şirkete Rusya'nın başka şehirlerinden yada yabancı ola-rak gelen çalışanlara seafoodplus.infoburlular iyi gözle bakıyor. Şehirde kaç göçmenin çalıştığı hakkında kimsenin kesin bir bilgisi yok. Bu konuda daha açıklayıcı bir cevabı ancak Azınlık dernekleri ve-rebilir.

Özbek Derneği Başkanı Alican Haydarov Da Dergisine verdiği röportajda bu yıl Rusya’nın ku-zey başkentinde binden fazla Özbeğin çalış-ma izni almasından söz etti. Ama Haydarov’un

миграция в евразии. толерантность: мы разные – мы вместе! avrasya’da göçmen olmak. tolerans: farklıyız ama beraberiz!Kimsin sen?

ФОТ

О: и

НТЕР

ПРЕС

С / FO

TOĞR

AF: i

NTER

PRES

S

Page Diyalog Avrasya № 33

18 ДА ЗИМА • 33 НОМЕР

очень многие оказываются нелегалами – ра-ботают без оформления или становятся без-работными. «80% и рады бы уехать, – говорит алиджан Джахангирович, – да не могут. Просто потому, что у них нет денег на дорогу». Узбек-ская диаспора в Петербурге самая большая, но много и таджиков, и украинцев, и молдаван. Всего у нас в городе не менее миллиона гастар-байтеров. Если верить словам главы диаспоры, в Петербурге сегодня каждый пятый – приез-жий. А то и нелегал.

В том, что мигранты мечтают уехать домой, сомневается начальник отдела эпидемиологиче-ского надзора роспотребнадзора по Петербур-гу олег Парков: «По нашим данным, только 3% мигрантов с выявленными особо опасными ин-фекционными заболеваниями, такими как ВИЧ, туберкулез, брюшной тиф, покидают страну, как положено по закону. остальные или «теряются», или где-то добывают справки, что они здоровы. В результате в россии половина случаев зараже-ния брюшным тифом приходится на Петербург».

Все участники заседания «Сенатор-клуба» согласились с тем, что система квот на привле-чение рабочей силы уже не работает. Требуется серьезная корректировка миграционного за-конодательства. Во-первых, мигранты должны приезжать к нам с медицинскими страховка-ми. Сейчас их здесь лечат только за их же счет, поэтому большинство просто не обращаются к

söylediğinden daha fazla Özbekistan vatandaşı gelmişti. Bugün Petersburg’da yaklaşık bin Özbek yaşıyor. Çoğu da burada kaçak veya ça-lışma izni olmadan çalışıyor yada işsiz kalıyor-lar. Alican Haydarov, "Burada kaçak yaşayan Öz-beklerin %80’i seve seve memleketine dönebi-lirlerdi ama yol parası bile olmayınca mecburen kalıyorlar. Petersburg’da en büyük diaspora öz-bek diasporasıdır. Bunun yanında şehirde Tacik-ler, Ukraynalılar, Moldovalılar yaşıyorlar." dedi. Şehrimizde en az bir milyon yabancı işçi çalış-maktadır. Özbek Derneği Başkanının söylediği-ne göre Petersburg’da her beş insandan biri ya-bancı, hem de burada kaçak çalışarak kalmak-tadırlar.

Petersburg Rospotrebnadzor (Tüketici Koru-ma ve İnsan Refahı Sağlama Federal Dairesi) Epi-demiyolojik kontrol bölümü başkanı Oleg Parkov yabancı işçilerin seve seve memleketine dönme isteğine şüphe ile bakıyor. Parkov durumu şöyle açıklıyor: "Elimizdeki verilere göre AİDS, verem, tifo gibi vahim bulaşıcı hastalıkları bulunan göçmen-lerden sadece %3’ü bu konudaki mevcut yasal dü-zenlemelere göre ülkemizi terk ederler. Diğer kalan %97’si ya ortadan kaybolur yada hasta olmadığına dair sağlık raporu alırlar. Doğal bir sonuç olarak ül-kemizdeki istatistiklere göre tifo hastalarının %50’si St. Petersburg’da bulunmaktadır."

Senator-Klub'un toplantısına katılımcıların hepsi yabancı işçilerin getirilmesine yönelik

Кто ты?миграция в евразии. толерантность: мы разные – мы вместе!

ФОТ

О: и

НТЕР

ПРЕС

С / FO

TOĞR

AF: i

NTER

PRES

S

Сейчас в городе проживают около тыс. узбеков. и очень многие оказываются нелегалами – работают без оформления или становятся безработными.

Bugün Petersburg’da yaklaşık bin Özbek yaşıyor. Çoğu da burada kaçak veya çalış-ma izni olmadan çalışıyor yada işsiz kalıyorlar.

Page Diyalog Avrasya № 33

KIŞ • SAYI 33 DA 19

Kota LİMİtİRusya, yabancı işçilerin akınını azaltmaya ça‑lışıyor. 30 Aralık yılında Sağlık ve Sosyal Gelişim Bakanlığı yılında ülkeye gelebile‑cek yabancı işçilerin sayısını bilirledi. yı‑lında 1. çalışma izni verilecek. Bu ra‑kam yılının kotası olan milyon kişiye göre azaltılmıştır. yılının planla‑rına göre Rusya’da milyon yabancıya çalış‑ma izni verilecekti. Kriz patladığı zaman bu sayı 2 milyona düştü.Yabancı işçilerin kontenjan sayısı şirketlerin ta‑leplerine göre şekillendirilmektedir. yılı için toplam talep sayısı 1 milyon bine çık‑tı. Fakat Sağlık ve Sosyal Gelişim Bakanlığı bu rakama ek olarak %30’luk bir rezerv öngördü. Bakan Yardımcısı Maksim Toçilinin söylediğine göre Moskova’nın bu yılki talebi olan bin çalışma izni müracatı geçen yılın bin kon‑tenjanına göre çok düşük çıktı. Ama Bakan Yar‑dımcısı, başkentin yıl boyunca daha çok yedek kotalara müracaat edebileceğinin gözardı edil‑memesi gerektiğin söyledi. Zaten yedek kota‑lar da bu tür durumlar için yapılır.

БАРьЕР Из КВОТ

Россия стремится уменьшить наплыв трудовых ми‑грантов. 30 декабря года Министерство здраво‑охранения и социального развития объявило, сколь‑ко иностранных работников может быть привлечено в страну в году: будут выданы 1 разре‑шения на работу. Это почти на тыс. меньше, чем в прошлом году – тогда квота составляла 1,9 млн. В ‑м поначалу предполагалось позволить при‑влечь в Россию 3,9 млн иностранцев. Впрочем, когда разразился кризис, квоту уменьшили до 2 млн чело‑seafoodplus.info на трудовых мигрантов формируется по за‑явкам предприятий. На год регионы подали заявки на 1 млн тыс. работников, но Минздрав‑соцразвития заложило 30%‑ный резерв. По словам заместителя министра Максима Точилина, Москва запросила на удивление немного – всего тыс. разрешений, тогда как прошлогодняя московская квота составила тыс. трудовых мигрантов. Но чиновник не исключает, что столица еще попросит дополнительных квот в течение года. Для таких слу‑чаев резерв и предусмотрен.

миграция в евразии. толерантность: мы разные – мы вместе! avrasya’da göçmen olmak. tolerans: farklıyız ama beraberiz!Kimsin sen?

ФОТ

О: и

НТЕР

ПРЕС

С / FO

TOĞR

AF: i

NTER

PRES

S

Page Diyalog Avrasya № 33

20 ДА ЗИМА • 33 НОМЕР

Познакомив-шись с програм-мой «Толерант-ность», местное население и приезжие сразу не возь-мутся за руки и не начнут бра-таться. Процесс сближения раз-ных культурных групп – долгий, но необходи-мый

врачам. Во-вторых, по окончании срока трудо-вого контракта иностранцы обязаны уезжать на родину. однако в то, что эти ограничения когда-нибудь заработают, верят немногие.

млн рублей на толерантностьМедицинские проблемы для мигрантов не са-мые главные. основная проблема – адаптация к стране, отношения с коренным населением российских городов, о чем говорил Виктор Евтухов. В году петербургское правитель-ство запустило рассчитанную на пять лет про-грамму «Толерантность». В ее рамках были от-крыты бесплатные курсы по изучению русского языка, напечатаны брошюры, разъясняющие правила проживания иностранцев в городе, прошли национальные фестивали и многое другое. на финансирование программы по-трачено млн рублей из бюджета северной столицы. В прошлом году подводили итоги.

– Доля школьников, не считающих русский

kota sisteminin artık çalışmadığını ve Göçmen-lik Kanununun tahsis edilmesine ciddi ihtiyaç duyulduğunu itiraf ettiler. Öncelikle, yabancı işçiler ülkemize ellerinde sağlık sigortaları ha-zırken gelmeliler. Şuanda, bir yabancı işçi has-talandığında tedavi masraflarını kendisi karşı-ladığı için çoğu rahatsızlandığı halde doktora gitmiyor. İkinci olarak, çalışma izni süresi bitti-ğinde memleketlerine dönmeleri gerekir. Fakat bu kurallara bazıları inanmamaktadır.

Tolerans programına milyon rubleGöçmenler için birinci problem sağlık prob-lemi değil Viktor Yevtuhov’un dediği gibi ül-keye alışma, bölgenin insanlarıyla anlaşma problemidir. yılında Petersburg Hukü-meti beş yıllık "Tolerans" adlı programı baş-lattı. Programda ücretsiz Rusça kursları açıldı, yabancı vatandaşların şehirde yaşama ve dav-ranış kurallarını açıklayan broşürler çıkarıldı.Azınlıkların kültürünü tanıtan festivaller ya-

Кто ты?миграция в евразии. толерантность: мы разные – мы вместе!

Page Diyalog Avrasya № 33

KIŞ • SAYI 33 DA 21

язык родным, в Петербурге увеличилась до 8%, – отметил председатель комитета по внешним связям администрации города александр Про-хоренко. – Главной целью программы было предотвращение ксенофобии по отношению к иностранцам. Это не значит, что познакомив-шись с программой «Толерантность», местное население и приезжие сразу возьмутся за руки и начнут брататься. Процесс сближения разных культурных групп – долгий, но необходимый.

руководство города признало программу полезной и решило продлить ее до года. «Мы получили высокую оценку петербургской программы «Толерантность» от ЮнЕСКо, – за-явила губернатор города Валентина Матвиен-ко. – Ксенофобия, национализм сегодня имеют широкое распространение во многих странах, мы должны этому противостоять». основная задача новой программы – гармонизация меж- этнических и межкультурных отношений. Про-грамма вновь получит финансирование из го-родского бюджета. n

pıldı. Kuzey başkentinin bütçesinden mil-yon ruble verilen programın sonuçları geçen sene değerlendirildi.

Petersburg yönetimi Dış İlişkiler Kurulu Baş-kanı Aleksandr Prohorenko: "Petersburg’da Rus Dilini ana dili olarak görmeyen öğrencilerin sayı-sı %8’e çıkmış. Gerçekleştirilen programın ama-cı yabancılara karşı zenofobiyi önlemekti. Bu, tabi ki, "Tolerans" programını tanıdıktan sonra yerli in-sanlarla gelen göçmen halkın el ele tutuşarak he-men dost olması beklenemez. Birbirinden fark-lı kültüre sahip olan insanların yakınlaşması uzun ama olması gereken bir süreçtir".

Şehir yönetimi bu programın faydalı oldu-ğunu kabuledip yılına kadar onu uzatma-ya karar verdi. Petersburg Valisi Valentina Mat-veenko "UNESCO bizim Tolerans programımıza büyük önem verdi. Bugünlerde birçok ülkede zenofobi, milliyetçilik sıkıntıları çok yaygın. Bu duruma karşı çıkmalıyız. Yeni programın amacı milletler ve kültürlerarası ilişkilerde uyum sağ-lamaktır. Bunun gerçekleşmesi için şehir bütçe-sinden yeniden para ayrılacak." diye konuştu. n

«Tolerans» prog-ramını tanıdık-tan sonra yerli

insanlarla gelen göçmen halkın el ele tutuşarak he-men dost olması

beklenemez. Birbirinden farklı

kültüre sahip olan insanların

yakınlaşması uzun, ama ol-

ması gereken bir süreçtir

миграция в евразии. толерантность: мы разные – мы вместе! avrasya’da göçmen olmak. tolerans: farklıyız ama beraberiz!Kimsin sen?

ФОТ

О: и

НТЕР

ПРЕС

С / FO

TOĞR

AF: i

NTER

PRES

S

Page Diyalog Avrasya № 33

22 ДА ЗИМА • 33 НОМЕР

Кто ты?миграция в евразии. толерантность: мы разные – мы вместе!

ФОТ

О: и

НТЕР

ПРЕС

С / FO

TOĞR

AF: i

NTER

PRES

S

Page Diyalog Avrasya № 33

KIŞ • SAYI 33 DA 23

О сложностях взаимоотношений иностранцев с коренным насе-лением города, о проблемах ми-грационного законодательства и воспитании толерантности кор-

респондент журнала «Да» олег белов беседу-ет с руководителем управления Федеральной миграционной службы по Петербургу и Ленин-градской области Еленой Дунаевой.

Елена Владимировна, как можно охарактеризовать отношение к мигран‑там в Петербурге, в других российских регионах?– отношение населения к иностранным

гражданам не будет отрицательным, если люди видят позицию, работу государствен-ных структур. Сегодня не все рабочие места востребованы российскими специалистами, в определенных сферах без привлечения ино-странной рабочей силы обойтись сложно. И потому предприятия оформляют заявку на набор мигрантов, из этих заявок формируется квота на иностранных рабочих в каждом из ре-гионов России.

но если жители видят, что мигранты живут

Da Dergisi muhabiri Oleg Belov Petersburg’un yerlileri ve yabancı-lar arasındaki ilişki zorlukları, Göç-menlik Kanunu ve hoşgörü eğitimi konularında Petersburg ve Lening-

rad Bölgesi Rusya Federal Göçmenlik Bürosu Mü-dürü Yelena Dunayeva ile röpartaj yaptı.

Yelena Vladimirovna, Petersburg’ta veya Rusya’nın diğer şehirlerinde yabancı‑lara bakış nasıldır?Eğer yabancı uyruklu vatandaşlar konusunda

devletin pozisyonu ve ilgili çalışmalara bakılırsa, yabancılara olumsuz yaklaşılamaz. Günümüzde mesleklerinde uzman Rusları ilgilendirmeyen bazı sektörler var ki yabancı işçileri kullanmamak müm-kün değil. Bu yüzden birçok şirket, yabancı işçi alma talebinde bulunuyor. Bu talepler Rusya’nın her böl-gesine has yabancı işçi kotasını oluştuyor. Ama va-tandaşlarımız yabancıların apartmanların bodrum ya da çatı katlarında yaşadıklarını, suç işlediklerini, insanları türlü sıkıntı veya rahatsızlığa uğrattıkları-nı, güvensizliğe yol açtıklarını görünce, göçmenle-re olumsuz bakıyorlar. Bu nedenle yabancılara karşı tepkileri tabii ki negatif oluyor.

Руководитель управления Федеральной миграционной службы по Петербургу и Ленобласти Елена Дунаева:

Rusya Federal Göçmenlik Bürosu Müdürü Yelena Dunaeva:

Azınlıkları yeniden eğitmek değil, onlarla sağlam ilişkiler kurmak gerekir

Надо не перевоспиты-вать, а налаживать отно-шения с диаспорами

миграция в евразии. толерантность: мы разные – мы вместе! avrasya’da göçmen olmak. tolerans: farklıyız ama beraberiz!Kimsin sen?

Page Diyalog Avrasya № 33

24 ДА ЗИМА • 33 НОМЕР

в подвалах, на чердаках, совершают правона-рушения, создают горожанам неудобства и даже угрозу безопасности, тогда реакция, ко-нечно, негативная.

количество трудовых мигрантов ре‑гулируется квотами. На год для Пе‑тербурга и Ленинградской области они сократились?Для Петербурга квота сократилась, хотя и

ненамного. В этом году петербургские пред-приятия смогут привлечь тыс. иностран-ных работников вместо тыс. в м, хотя тогда квота не была выбрана полностью. В прошлом году в Петербурге оформлены толь-ко около тыс. разрешений на работу. В Ленинградской области, напротив, в середине года пришлось делать корректировку квоты в сторону увеличения – с 18 тыс. до 22–23 тыс. на й квота составляет около 20 тыс.

Конечно, нарушения миграционного и тру-дового законодательства есть, и их немало. не все работодатели оформляют мигрантов стро-

Yabancı işçilerin sayısı kota sistemiyle kontrol ediliyor. yılında Petersburg ve Leningrad bölgesi için kotalar azaldı mı?Petersburg için kota azaldı fakat kısıtlamalar

çok fazla değil. yılının kişilik ko-tasına oranla yılında Petersburg şirketleri yabancı işçi çalıştırabilecekler. İtiraf et-mek gerekir ki yılında bize ayrılan kotayı % kullanamadık. yılında Petersburg’da sadece çalışma izni verildi. Leningrad bölgesinde ise yılın ortasında kotanın 18 binden 22–23 bin’e kadar arttırılması ihtiyacı hissedildi.

Ayrıca, Göçmenlik Kanunu ve Çalışma Mev-zuatının ihlalleri de söz konusudur. Birçok iş sahibi yabancı çalışanları Çalışma Mevzuatı-na uygun olarak işe almıyorlar. Bunu daha az vergi ödemek, işçilerin çalışma koşullarından sorumlu olmamak için yapıyorlar. Dairemizde Göçmenler Denetimi Bölümü bulunuyor. Bu tür bölümler Rusya Federal Göçmenlik Bürosunun bütün şubelerinde yer almaktadır. Petersburg ve Leningrad bölgesinde Göçmenler Denetimi

Не все работо-датели оформ-ляют приезжих строго по трудо-вому кодексу. Они избегают этого, чтобы меньше пла-тить налогов, не отвечать за условия труда иммигрантов.

Кто ты?миграция в евразии. толерантность: мы разные – мы вместе!

ФОТО: иНТЕРПРЕСС / FOTOĞRAF: iNTERPRESS

Page Diyalog Avrasya № 33

KIŞ • SAYI 33 DA 25

Bölümünde çalışanların sayısı kişiyi aşma-maktadır. Ama bilindiği gibi, etkinlik çalışan-ların sayısına değil de çalışmanın iyi organize edilmesi ve kalitesine bağlıdır. Çalışmalarımızı emniyet organları ve yerel idare organlarının desteğiyle koordine ediyoruz. Her zaman her şey istediğimiz gibi olmuyor ama yılında yasalarımızı ihlal eden göçmeni açığa çıkarttık. Bu, geçen senenin göstergelerini aşan büyük bir rakamdır.

Yasaları ihlal edenler nasıl cezalandırı‑lıyor?Yasayı ihlal edeni bulmak işin sadece bir

yönü. En önemlisi ise uygun bir cezayı vermek. İdari Kanun gereğince Göçmenlik Kanunu ihlal edildiğinde ihlal eden yabancı uyruklu vatanda-şa ile ruble arası bir ceza verilir. İşin ilginç yanı yabancılar, bu cezayı ödüyor fakat yasayı da ihlal etmeye devam ediyorlar. Çoğun-lukla burada yasadışı olarak çalışan göçmenler ortadan kaybolmuş gibi davranırlar. Bu durum-

го по Трудовому кодексу. они избегают этого, чтобы меньше платить налогов, не нести от-ветственность за условия труда иностранных рабочих.

В аппарате нашего управления работает отдел иммиграционного контроля, отделения иммиграционного контроля есть и в каждом районном подразделении ФМС, хотя числен-ность их сотрудников невелика, всего по горо-ду и области – человек. но эффективность определяется не количеством, а хорошей ор-ганизацией, качеством работы. Мы стараемся скоординировать свою деятельность с пра-воохранительными органами, местными вла-стями. не всегда это получается безупречно. Тем не менее в году выявлены около 90 тыс. нарушителей, незаконных мигрантов. Это большая цифра, она превышает показатели предыдущего года.

и как нарушителей наказывают?Выявить нарушителя – одна сторона про-

блемы. Главное – он должен понести наказа-

Zira iş verenle-rin hepsi, yaban-cı işçileri Çalışma

Mevzuatı gere-ğince işe almıyor-lar. Bunu daha az vergi ödemek, iş-

çilerin çalışma koşullarından so-

rumlu olmamak için yapıyorlar.

миграция в евразии. толерантность: мы разные – мы вместе! avrasya’da göçmen olmak. tolerans: farklıyız ama beraberiz!Kimsin sen?

ФОТО: БОРиС КЛЕМЕНТьЕВ / FOTOĞRAF: BORiS KLEMENTiEV

Page Diyalog Avrasya № 33

26 ДА ЗИМА • 33 НОМЕР

da ise ne o göçmeni, ne de ödemesi gereken ceza miktarını bulamazsınız.

En etkili ceza Rusya Federasyonu toprakla-rından yasayı ihlal edenleri sınırdışı etmektir. Bu konuda ilgili kararı mahkeme verir. Ama yine de, mahkeme kararı eline teslim edildikten sonra yasadışı olarak çalışan göçmenlerin havaalanına ya da tren istasyonuna koşup ülkemizden ayrıla-cağını düşünmek büyük bir saflık olur. Bunun bir hayal olduğu bellidir. Ülkede yasadışı olarak kalan göçmen, mahkeme kararı üzerine Yabancı Uyruk-lu Vatandaşlar Merkezine (bölgemizde böyle bir merkez Krasnoye Selo’da bulunur.) gönderildiği zaman ancak sınırdışı edilebilir. (Bu merkez sade-ce kişi alabiliyor.) Eğer ihlal eden kişi, pa-saportunun yanında olmadığını söylüyorsa onun kimliği sözleri üzerinden saptanır. Daha sonra Konsolosluk ile irtibata geçip yabancı vatandaşla alakalı elimizdeki bilgileri kontrol ettiriyoruz. Ba-zen insanlar, mahkemede soyadını, yanlış söyleye-biliyorlar. Doğru bilgileri elde edilince yeni bilgiler

ние. Кодексом об административных право-нарушениях за нарушение миграционного законодательства предусмотрено привлече-ние иностранного гражданина к ответствен-ности в виде штрафа размером от 2 до 5 тыс. рублей. В лучшем случае он этот штраф запла-тит, но нарушать закон не перестанет. а чаще нелегал просто «растворится» в городе. ни его, ни денег не увидишь.

Самый действенный способ – выдворить нарушителя с территории российской Фе-дерации. решение принимает суд. но опять же наивно думать, что, получив на руки по-становление суда, гражданин помчится в аэропорт или на вокзал и покинет россию. Все понимают, что это иллюзия. Фактически выдворение возможно, только если ино-странного гражданина по решению суда помещают в специальное учреждение – Центр для иностранных граждан (у нас есть такой в Красном Селе). но там только мест. Это очень мало – притом, что многие живут там месяцами. Если нарушитель за-являет, что у него нет документов, его лич-ность устанавливается со слов. Потом мы связываемся с консульским учреждением, проверяем данные по этому гражданину. нередко бывает, что человек называет в суде неверно, например, фамилию. а ког-да мы получаем правильную информацию, приходится снова обращаться в суд, чтобы получить новое решение по новым устано-вочным данным.

кому в итоге помогли «собрать чемо‑даны»?за весь прошлый год удалось выдворить

из Петербурга и Ленинградской области более человек, это почти на 20% больше, чем в м. Есть еще одна категория – депорти-рованные иностранные граждане. решение о депортации выносит Министерство юстиции по лицам, судимым за преступления, а также роспотребнадзор по тем гражданам, у которых выявлены особо опасные заболевания. В году мы депортировали более 80 человек. Ка-залось бы, немного, но по этому показателю мы занимаем первое место среди регионов россии.

В Петербург едут не только для того, чтобы устроиться на работу, но и тури‑сты, студенты. из каких стран больше всего приезжих?– По данным пограничного контроля, в

году в Петербург и Ленинградскую об-ласть въехали более 2 млн иностранных граж-дан. С разными целями – туризм, получение образования, трудоустройство. Из них на ми-

Кто ты?миграция в евразии. толерантность: мы разные – мы вместе!

Page Diyalog Avrasya № 33

KIŞ • SAYI 33 DA 27

üzerinden yeni bir mahkeme kararı almak için tek-rar mahkemeye başvurmak zorunda kalıyoruz.

Sonuçta kaç kişinin "valizlerini topla‑masına" yardım etmişsinizdir?Geçen sene Petersburg ve Leningrad bölge-

sinden kişi sınırdışı edildi. Bu yılının sayılarından %20 daha fazla bir rakamdır. Sınırdışı edilen yabancı vatandaşlar ayrı bir grup oluşturur. Bu konuda ilgili kararı suç işleyen ve yargılanmış ya-bancı vatandaşlar hakkında karar Adalet Bakanlığı, tehlikeli hastalıkları olan yabancı vatandaşlar hak-kında ise kararı Rospotrebnadzor (Tüketici Koruma ve İnsan Refahı Sağlama Federal Dairesi) verir. yılında 80'i aşkın kişiyi sınırdışı ettik. Aslında, büyük bir sayı değil bu, ama bu konuda Rusya’nın tüm bölgelerinde yüksek göstergelerimiz var.

Petersburg’a sadece iş bulma amacıy‑la değil gezmek, okumak niyetleriyle de insanlar geliyor. En fazla hangi ülkelerden insan geliyor?Gümrük ve Sınır Kontrolü organlarının veri-

lerine göre yılında Petersburg ve Lening-rad bölgesine okumak, gezmek, iş bulmak ama-cıyla 2 milyon yabancı uyruklu vatandaş geldi. Onlardan sadece 1 milyon bin kişi göçmen-lik bürosuna kayıt oldular. (Yedi günden daha az kalacak olan turistlerin bu kayıda geçmesi ge-rekmiyor.) Yılın sonunda 1 milyon kişi, kaydını

грационный учет встали 1 млн тыс. человек (туристы, приезжающие на срок менее сeми суток, на такой учет не ста-новятся), а снялись с учета за год около 1 млн человек. Таким образом, на закон-ных основаниях у нас находятся около тыс. граждан – это трудовые мигран-ты, студенты, туристы с гостевой визой длительного срока.

наибольшее количество гостевых приглашений в году оформлено для граждан Финляндии – 17 , затем сле-дуют Китай – , Эстония – , СШа – , на почетном пятом месте Турция – приглашений.

Из оформленного разреше-ния на работу в году граждане Узбе-кистана получили 58%, Таджикистана – 19%, Украины – 8%, Молдавии – 5%. Из стран с визовым режимом лидируют китайцы – 60,5%, далее идут финны – 13%, турки – 10%, вьетнамцы – 4%.

миграция в евразии. толерантность: мы разные – мы вместе! avrasya’da göçmen olmak. tolerans: farklıyız ama beraberiz!Kimsin sen?

ФОТ

О: и

НТЕР

ПРЕС

С / FO

TOĞR

AF: i

NTER

PRES

S

Page Diyalog Avrasya № 33

28 ДА ЗИМА • 33 НОМЕР

sildirdi. Demek oluyor ki şimdi şehrimizde ka-nunlara uygun olarak sadece bin kişi bu-lunmaktadır. Bunlar yabancı işçiler, öğrenciler ve davetiye üzerinden uzun süreli vize ile gelen turistler.

yılında davetiye alarak en fazla giriş Finlandiya’dan yapıldı: kişi. İkinci sıra-da Çin – , sonra Estonya – , daha son-ra ABD – , beşinci sırada ise Türkiye – kişi davetiye ile gelmiştir.

Ayrıca, yılında toplam çalışma izni verildi. Bunlardan %58’i Özbekistan uyruklu vatandaşlara, %19’u Tacikistan uyruklu vatan-daşlara, %8’i Ukrayna uyruklu vatandaşlara, %5’i Moldova uyruklu vatandaşlara verildi.

Vize sistemi uygulanan ülkelerden gelen iş-çilere verilen çalışma izinlerinden %’i Çin-lilere, %13’ü Finlandiyalılara, %10’u Türklere, %4’ü Vietnamlılara verildi.

Программа «Толерантность» – на‑сколько она эффективна?Первая программа была ориентирована в

основном на формирование положительного отношения россиян к иностранным гражда-нам. но практика показала, что этого недоста-точно. оказалось, надо одновременно учить толерантности и зарубежных гостей. Со своей стороны они должны понимать, что следует соблюдать законы принимающей страны, ува-жать местные традиции и культуру.

Вы полагаете, что приезжающих к нам гостей можно перевоспитывать?Перевоспитывать не надо. необходимо ве-

сти активную работу с диаспорами, и она про-водится. Считаю, что в обязательном порядке иммигрант должен хотя бы немного владеть русским языком. Еще мне нравится идея орга-низации доходных домов для их проживания. Два таких должны открыться в Петербурге бук-вально в начале нынешнего года. Если создать нормальные условия, дать возможность зара-батывать, иметь доход, человек не попадет в мир криминала.

Сейчас все чаще говорят, что в отно‑шении мигрантов, особенно нелегаль‑ных, нужно принимать более строгие меры. Причиной этого, в частности, стали декабрьские события в Москве на Манежной площади (после стычки вы‑ходцев с кавказа с болельщиками клуба «Спартак» погиб москвич, и футбольные болельщики устроили акцию устраше‑ния в центре города).

из оформленного разрешения на работу в году граждане Узбекистана получили 58%, Таджики-

стана – 19%, Украины – 8%, Молдавии – 5%. из стран с визовым режимом лидируют китайцы – 60,5%, далее

идут финны – 13%, турки – 10%, вьетнамцы – 4%

yılında çalışma izni verildi. Onlardan %58’i Özbekistan uyruklu vatandaşlara, %19’u Tacikistan uyruk-lu vatandaşlara, %8’i Ukrayna uyruklu vatandaşlara, %5’i

Moldova uyruklu vatandaşlara verildi. Vize sistemi uygula-nan ülkelerden gelen işçilere verilen çalışma izinlerinden %’i Çinlilere, %13’ü Finlandiyalılara, %10’u Türklere,

%4’ü Vietnamlılara verildi.

Кто ты?миграция в евразии. толерантность: мы разные – мы вместе!

Page Diyalog Avrasya № 33

KIŞ • SAYI 33 DA 29

"Tolerans" programı ne kadar başarılı‑oldu?Birinci program Rus halkının gelen yabancı-

lara karşı bakışını olumlu sağlamaya yönelikti. Ama pratikte bunun yeterli olmadığını gördük. Anlaşıldı ki aynı zamanda hoşgörü temelleri yabancılara da öğretilmeliydi. Zira göçmeler, geldikleri ülkenin kanun ve kurallarına uyma-ları, kültür ve geleneklerine saygı göstermeleri gerektiğini anlamalılar.

Bize gelen yabancı misafirleri bu konu‑da yeniden eğitmenin mümkün olduğunu düşünüyor musunuz?Yeniden eğitilmelerine gerek yok. Sadece di-

asporalar ile aktif bir şekilde ilgili çalışmalar ya-pılmalı, aslında bunlar yapılıyor da. Düşüncem şu ki, her gelen yabancı az da olsa Rusçayı bil-meli. Bundan başka, göçmenlere kiraya verile-

Считаете ли вы, что миграционное за‑конодательство должно ужесточаться?напомню, что события в Москве были вы-

званы конфликтом между гражданами россий-ской Федерации: одни живут в Центральной россии, другие – в южных регионах. Мигран-ты тут ни при чем. Вызваны эти события были в том числе неправильными или не слишком активными действиями правоохранительных органов. С этого, кстати, мы и начали наш раз-говор: люди должны видеть, что власти не без-действуют.

необходимость пересмотреть отдельные положения миграционного законодатель-ства активно обсуждается после заседания Государственного совета, прошедшего в ря-зани. Думаю, в первую очередь необходимо менять подходы к трудовой миграции. Если установить четкий и прозрачный механизм привлечения иностранной рабочей силы на

миграция в евразии. толерантность: мы разные – мы вместе! avrasya’da göçmen olmak. tolerans: farklıyız ama beraberiz!Kimsin sen?

ФОТ

О: и

НТЕР

ПРЕС

С / FO

TOĞR

AF: i

NTER

PRES

S

Page Diyalog Avrasya № 33

30 ДА ЗИМА • 33 НОМЕР

наши предприятия, то масса вопросов ре-шится сама собой. Когда при приеме на рабо-ту с иммигрантами заключают трудовой до-говор, обеспечивают им достойные условия проживания, социальный пакет, в который входит медицинское обслуживание, проблем не возникает. И подобные примеры есть.

недавно наша служба проверяла условия, созданные для иностранных граждан на Ки-ришском нефтеперерабатывающем заводе (мигранты привлекаются там к строительным работам). В основном там служат белорусы и строители из Волгограда. Прежде чем при-влечь их, завод перестроил несколько зданий под общежития – причем такие, что не всякая гостиница сравнится – чисто, комфортно. на работе люди одеты в спецовки с надписями, поясняющими, к какому подразделению они относятся. обеспечен социальный пакет: завод заключил договор с медицинским учреждени-ем для оказания лечебных услуг. неудивитель-но, что никаких трений ни у администрации за-вода, ни у горожан с этими мигрантами нет.

Когда же трудовой договор не оформляется, руководители предприятий сами вынуждают мигрантов нарушать закон. Считаю, что необхо-димо законодательно закрепить жесткую ответ-ственность нанимателя за выполнение трудово-го законодательства в отношении мигрантов. n

cek apartmanları kurma fikri çok hoşuma gidi-yor. Petersburg’da başında bu tarzda iki ev açılacak. Eğer uygun çalışma koşulları, para ka-zanma imkanı sağlanırsa o, yanlış yola sapmazlar.

Bugünlerde göçmenler, yabancı işçiler ve özellikle de burada kaçak olarak kalanlara karşı daha sıkı tedbirlerin alınmasından bah‑sediliyor. Aralık ayında Moskova’daki Manejnaya meydanında ortaya çıkan olaylar kısmen buna sebep olmuştur. (Maçtan son‑ra «Spartak» taraftarları ile Kafkasyalılar ara‑sında geçen kavga sırasında bir Moskovalı ço‑cuk öldürüldü. Futbol taraftarları ise buna bir karşılık olarak şehrin merkezinde, korkutma amacıyla bir protesto yaptılar). Sizce, Göç‑menlik Kanunları daha mı belirgin olmalı?

Unutmamız gerekir ki Moskova’da yaşanan bu olay Güney ve Merkez bölgelerde yaşayan Rusya Federasyonu vatandaşları arasında çıktı. Dolayı-sıyla göçmenler burada söz konusu değiller. Ola-yın ana sebebi emniyet müdürlüğünün doğru veya yeterince aktif davranmaması. Aslında, ko-nuşmamızın başında bunu bir kere daha ifade et-miştik: insanlar, hükümetin durmadığını görme-li. Ryazan’da geçen Devlet Konseyi toplantısından sonra Göçmenlik Kanununun bazı maddelerinin değişme gerekliliği konusu sık sık konuşulur oldu. Bana göre, birinci sırada yabancı işçileri kullanma ile ilgili değişiklikler yapılmalı. Eğer şirketimizde yabancı işçileri çalıştırma ile ilgili net ve kurallı bir sistem kurulsa bu birçok sorunu ortadan kaldırır. Bir yabancı işçi işe alındığı zaman onunla iş akti iz-malandığı, sağlık sigortası dahil sigorta paketi ve-rildiği, uygun yaşama koşulları verildiği zaman bir problem çıkarmaz. İnanın, böyle örnekler de var. Daha geçenlerde Kiriş petrol rafinerisinde çalı-şan yabancı işçilerin çalıştıkları koşulların uygun olup olmadığını kontrol ettik. Yabancı işçiler orada daha çok inşaatta çalışıyorlar. Genelde Belorusya ve Volgograd şehrinden işçiler çalışıyor. Onları fab-rikaya getirmeden önce yetkililer yurt olarak kul-lanma amacıyla birkaç ek bina yaptırmışlar. Yurtlar o kadar güzel, temiz, pırıl pırıl olmuş ki bazı otelle-ri bile bu seviyede yapamazlar. İnsanlar özel uni-formalar giyerek çalışıyorlar. Uniformaların üzerin-de hangi bölümde çalıştıklarını anlatan yazılar var. Ayrıca, fabrika bir sağlık kurumu ile çalışanların te-davi görebilmesi için anlaşma yaptı. Haklı olarak ne fabrika müdürünün ne de yerli insanların fab-rikada çalışan yabancı işçiler ile arasında bir sıkın-tı ve anlaşmazlık çıkmamaktadır. Şirket sahipleri, yabancıları çalışma kontratını yazdırmadan işe al-dıkları zaman işçilerine suç işlettiriyorlar. Bence bu konuda yabancı işçileri işe aldıkları zaman çalışma mevzuatının kurallarını ihmal eden iş sahiplerine ciddi ceza verme sistemi geliştirilmelidir. n

Кто ты?миграция в евразии. толерантность: мы разные – мы вместе!

ФОТ

О: и

НТЕР

ПРЕС

С / FO

TOĞR

AF: i

NTER

PRES

S

Page Diyalog Avrasya № 33

KIŞ • SAYI 33 DA 31

миграция в евразии. толерантность: мы разные – мы вместе!

Page Diyalog Avrasya № 33

32 ДА ЗИМА • 33 НОМЕР

языковой барьерDil engeli

Кто ты?миграция в евразии. толерантность: мы разные – мы вместе!

ФОТ

О: и

НТЕР

ПРЕС

С / FO

TOĞR

AF: i

NTER

PRES

S

Page Diyalog Avrasya № 33

KIŞ • SAYI 33 DA 33

Несмотря на то, что в столице созданы де-сять специальных школ для мигрантов, где

русский изучается как иностранный, попу-лярностью у приезжих они не пользуются

Başkent Moskova'da yabancılar için 10 tane okul açıldı. Bu öğretim kurumlarında Rusça

yabancı dil olarak öğretilmesine rağmen göç-menler arasında popüler olamadı.

Наталья гранина Корреспондент газеты «Известия» (Москва)

Общественный совет правитель-ства Москвы проведет монито-ринг городских школ в самых «интернациональных» столич-ных округах. Как отмечают в

московском департаменте образования, в по-следнее время в спальных районах появилось много учебных заведений, где больше полови-ны учеников – дети мигрантов. Многие из них либо с трудом говорят по-русски, либо вовсе не знают государственного языка.

Сколько именно детей мигрантов учится в московских школах – неизвестно. Единой статистики просто не существует. Сейчас при приеме в учебное заведение официально ре-гистрация ребенка в Москве не требуется. Вре-менная прописка должна быть лишь у матери или отца. По данным комиссии по делам на-циональностей общественного совета прави-тельства Москвы, ежегодно в столицу вместе с родителями приезжают не меньше 37 тыс. несовершеннолетних из стран СнГ. около тыс. иностранцев посещают гимназии и кол-леджи. И больше половины не знают русский. несколько лет назад в каждом округе Москвы открылись специальные классы для приезжих, плохо знающих русский. Предполагалось, что за два года обучения малыши и подростки под-тянут язык и успеваемость. однако многие ми-гранты не желают отдавать своих чад в «спец-заведения». родители считают, что ребенок лучше адаптируется к столичной действитель-ности в обычных учебных заведениях.

– В результате школы в самых населенных мигрантами районах на окраине Москвы пре-вращаются в национальные анклавы, – говорит председатель комиссии по делам националь-ностей общественного совета при правитель-стве Москвы Мария Котовская. – не знающие русского ребята тормозят учебный процесс. а педагоги не знают, как обращаться с такими школьниками. Ведь многие из них даже не по-нимают, как нужно вести себя на уроке, не отли-чают урока от перемены. например, не знают, что нужно поднять руку и попроситься выйти в туалет, не могут сказать по-русски – поэтому просто встают и выходят. Или надоело сидеть – тоже встал и пошел. Москвичи бегут из таких школ. И в дошкольных заведениях картина не лучше. Мы сейчас по жалобам населения про-вели выборочный мониторинг детсадов. Вы-яснилось, что многие нянечки и воспитатели с трудом общаются на русском. Чему они могут

Natalya Granina Muhabir, «İzvestiya» Gazetesi (Moskova)

Moskova Hükümeti Kamu Konse-yi, başkentin azınlık mensupla-rının en fazla bulunduğu böl-gelerdeki okulları inceleyecek. Moskova Eğitim Müdürlüğünün

kayıtlarına göre Moskova’nın birçok bölgesinde öğrencilerinin yarısını göçmenlerin çocuklarının oluşturduğu okulların sayısı arttı. Bir kısım çocuk-lar Rusça’yı ya çok az biliyorlar ya da hiç bilmiyor-lar.

Moskova okullarında tam olarak kaç ya-bancı çocuğun okuduğuna dair kimsenin elin-de net bir bilgi ya da tek bir istatistiki bilgi yok. Bugünlerde bir çocuğu okula vermek için onu Moskova’da kayıt ettirmeye gerek yok. Anne-sinin veya babasının geçici ikamet izni alma-sı yeterli. Moskova Hükümeti Kamu Konse-yi Azınlık Halkları Komitesinin verdiği verilere göre Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerinden Rusya’nın başkenti Moskova'ya her yıl velileriy-le beraber 37 bin reşit olmayan çocuk geliyor. bin civarında çocuk yabancı lise ve kolej-lerde okuyor. Bu çocuklardan yarısı Rusça’yı bil-miyor. Geçen yıllarda Moskova’nın tüm bölge-lerinde yabancılar için Rusça kursları açıldı. İki yıl içinde küçük çocuklar ve gençlerin Rusça’ya hakim olabileceğini ve dolayısıyla yabancı öğ-

rencilerin başarı oranının artması planlanılıyor-du. Fakat, göçmen ailelerin çoğu, çocuklarını bu özel kurumlara vermek istemediler. Veliler, ço-cuklarının normal okullara giderek yerel yaşam tarzına daha iyi alışacaklarını düşünüyorlar.

"Bunun bir sonucu olarak Moskova’da ya-şayan göçmenlerin en yoğun yaşadığı kenar

миграция в евразии. толерантность: мы разные – мы вместе! avrasya’da göçmen olmak. tolerans: farklıyız ama beraberiz!Kimsin sen?

Page Diyalog Avrasya № 33

34 ДА ЗИМА • 33 НОМЕР

научить малышей, какие навыки привить? Все это создает почву для ксенофобии.

Толерантность провалиласьПо заказу столичного правительства социоло-ги Российского гуманитарного университета исследовали процесс этнокультурной адап-тации детей из семей мигрантов. В соцопросе приняли участие детей в возрасте от 12 до 17  лет, половина которых – приезжие. Почти 80% гостей признались, что испытывают труд-ности в общении со сверстниками-москвичами. Друзей среди русских имеют лишь 14%. а 37% коренных горожан неприязненно относятся к мигрантам. И только 20% местных искренне рады представителям этнических меньшинств.

– Для объективной оценки мы предло-жили подросткам представить, что в их класс пришел новенький, не знающий русского, – по-ясняет автор исследования, аспирант социо-логического факультета рГГУ александр Мака-ров. – Готовность помочь выразили только 14% «немигрантов», а большинство (41%) посчита-ли дружбу с ним невозможной и неприятной. большинство негативно настроенных русских детей так и не смогли описать, представителей каких этносов и почему они не любят. ответы были маркерами негативных стереотипов: «азиаты», «кавказцы», «горцы». Это свидетель-ствует о невежестве и ксенофобии, царящих среди взрослых, нежелания и неумения при-нимать ничего и никого чужого, что передает-ся порой и детям.

Трудности общенияГлавные трудности московских школьников в общении с приезжими: проблемы с языком и коммуникацией (39%), неприятные манера по-ведения или тон «чужаков» (26%), нежелание мигрантов общаться с русскими сверстника-ми («общаются только между собой» – 22%), агрессивное поведение (11%) и непонимание местных традиций и обычаев (9%). Еще 13% школьников не могут назвать конкретных пре-пятствий, но негативно воспринимают то, что «чужие люди приехали в нашу страну». без труда межэтническое общение удается только 20% опрошенных детей.

Еще одна проблема межэтнического взаимодействия заключается в том, что дети мигрантов и местных жителей по-разному смотрят на нормы поведения людей в чужой стране. «Хозяева» в 55% случаев твердо уве-рены в том, что приезжим следует принимать традиции, уклад жизни и обычаи местного на-селения. При этом полную ассимиляцию счи-

bölgelerde bulunan okulların azınlık okullarına dönüştüğünü görüyoruz." diye açıklama ya-pan Moskova Hükümeti Kamu Konseyi Azınlık Halkları Komitesi Başkanı Mariya Kotovskaya, "Rusça’yı bilmeyen öğrenciler eğitim sürecini frenliyorlar. Öğretmenler ise bu öğrencilere na-sıl yaklaşmaları gerektiğini bilmiyorlar. Çocukla-rın çoğu ise derste nasıl davranmaları gerekti-ğini anlamıyor, dersi teneffüsle karıştırıyorlar." dedi. Mariya Kotovskaya şöyle devam etti: "Me-sela, tuvalete gitmek istedikleri zaman önce el kaldırıp öğretmenden izin alınması gerektiğini bilmedikleri için direk yerlerinden kalkıp sınıf-tan çıkıyorlar. Ya da oturmaktan sıkılınca yine yerlerinden kalkıp gidiyorlar. Moskovalılar böyle okullara çocuklarını vermek istemiyorlar. Kreş-lerde de durum farklı değil. Velilerin şikayetleri üzerine seçilmiş birkaç kreşde inceleme yaptık. Bakıcı ve öğretmenlerden bazılarının Rusça’yı tam olarak bilmedikleri ortaya çıktı. Bu tür ho-calar küçüklere ne anlatabilir, ne öğretebilirler? Bütün bu sorunlar zenofobiye yol açıyor."

Tolerans tutunamadıRusya Sosyal Bilimler Üniversitesi sosyolog-ları Moskova Hükümeti isteğiyle göçmen çocuklarının yeni topluma etnik ve kültür adaptasyonu sürecini incelediler. Araştırma, yarısı yabancı olan 12 ile 17 yaş arası ço-cuk üzerinde yapıldı. Yabancıların %80’ni aynı yaşta olan Moskovalı arkadaşları ile iletişim kurmakta zorlandığı ortaya çıktı. Rus arkadaş-ları olanlar %14 civarında. Rus çocuklardan %37’si yabancılara düşmanlık duyuyor. Yerli-lerin ancak %20’si azınlıklara olumlu ve içten bakıyorlar.

"Sonuçların objektif olması için çocuklara sınıflarında Rusça’yı bilmeyen yeni öğrencilerin olmadığını düşünmelerini söyledik." diye an-latan Rusya Devlet Sosyal Bilimler Üniversitesi Sosyoloji Fakültesi asistanı Aleksandr Makarov yaptığı araştırmanın sonucu şöyle açıkladı: "öğ-rencilerin %14'ü yeni gelen öğrenciye yardım edeceğini söyledi. Pekçok çocuk (%41) ise ya-bancıları dost edinmenin imkansız olduğunu ve hoşnut olmayacaklarını anlattılar. Negatif tepki gösteren Rus çocuklarının çoğu hangi millet-leri ve niçin sevmediklerini tam anlatamadılar. Onların kullandığı "Asyalılar", "Kafkasyalılar" gibi cevaplar önyargı kalıplarıdır. Bunlar, aslın-da büyüklerin arasında yaygın olan cahillik ve zenofobi, kendisinden farklı olan hiçbir şeyi ve hiçkimseyi kabul edememesi ve kabul etmek istememesinin göstergesidir. Sık sık büyüklerin arasına yayılmış olan bu önyargılar çocuklara aktarılıyor."

Не знающие русского ребята тормозят учеб-ный процесс. А педагоги не знают, как обра-щаться с такими школьниками

Кто ты?миграция в евразии. толерантность: мы разные – мы вместе!

Page Diyalog Avrasya № 33

KIŞ • SAYI 33 DA 35

İletişim zorlukları Moskovalı öğrencilerin gelen yabancı öğrenci-lerle münasebetini engelleyen başlıca faktörler arasında dil ve iletişim sorunları (%39), «yaban-cıların» hoşnutsuz davranışları (%26), göçmen çocukların aynı yaşta Rus çocuklarıyla arkadaşlık etmek istememesi (sadece kendi aralarında gö-rüşenler – %22), saldırgan davranışlar (%11), yerli gelenek ve adetleri anlamamaları (%9) sıralana-bilir. Okul öğrencilerinin %13’ü yabancı öğren-cilerle irtibat kurmalarına engel olan nedenleri söyleyemediler. Ama bu durumda bile "ülkemize yabancı insanların gelmelerine" olumsuz bakı-yorlar. Ankete katılan çocuklardan %20’si diğer milletlerin halklarıyla problemsiz ilişki kurabiliyor.

Farklı milletlerin çocuklarının iletişimini zor-laştıran nedenlere bir de yabancı ülkede nasıl dav-ranılması gerektiği konusunda Rus ve yabancı ço-cukların farklı görüş açıları ve kriterleri ekleniyor. Yerliler, %55 oranında yabancıların yerel ortamın geleneklerini, örf adetlerini kabullenip toplumda hakim kurallara uymaları gerektiğini düşünüyor-lar. Aynı zamanda, yabancı çocuklardan ancak %20’si asimilasyonu kabul ediyor. Yerli çocukların %30’u yabancıların kendi geleneklerinin ve yerel davranış kurallarının dengeli olarak birleşmesini gerektiğini düşünüyorlar. Göçmenler, bu seçene-ği %58 civarında kabul ediyorlar. Yabancı öğren-

тают оптимальной лишь 20% приезжих детей. 30% автохтонов голосуют за разумный баланс собственных традиций и местных норм, для мигрантов «сбалансированный» вариант опти-мален в 58% случаев. Еще 15% школьников-мигрантов считают, что в чужой стране при-езжие должны всеми способами сохранять и отстаивать свои обычаи и культурные нормы.

«культурный шок»Как показало исследование, тяжелее всего приезжим детям приходится, когда они живут в Москве от 2 до 7 лет: именно в этот период дети больше всего хотят вернуться обрат-но на родину (49% опрошенных). Это объ-ясняется тем, что первому этапу адаптации к новым условиям жизни обычно сопутству-ют энтузиазм и приподнятое настроение – у ребенка много надежд и новых впечатле-ний. а вот дальше, с запозданием, наступает «культурный шок» и, как следствие, пода-вленность. Уверенность приходит только с опытом, через некоторое время. Имеет зна-чение и возраст детей: старшеклассникам сложнее адаптироваться в чужой стране, чем младшим школьникам. Возможно, поэтому подростки интересуются родной культурой чаще, чем их маленькие земляки. но делают

Rusça’yı bilme-yen öğrenciler

eğitim sürecini frenliyorlar.

Öğretmenler ise bu öğrencilere

nasıl yaklaşma-ları gerektiğini

bilmiyorlar

миграция в евразии. толерантность: мы разные – мы вместе! avrasya’da göçmen olmak. tolerans: farklıyız ama beraberiz!Kimsin sen?

ФОТ

О: и

НТЕР

ПРЕС

С / FO

TOĞR

AF: i

NTER

PRES

S

Page Diyalog Avrasya № 33

36 ДА ЗИМА • 33 НОМЕР

это довольно вяло – только 10% мигрантов-старшеклассников регулярно читают книги и журналы о родной культуре и истории, 21% делает это время от времени. Лишь 9% на-зывают в числе любимых книг произведения национальной литературы. При этом родной язык доминирует или используется наравне с русским в трети иммигрантских семей. Однако до 80% приезжих подростков имеют высокую мотивацию овладения русским. Школьники осознают важность изучения государствен-ного языка для успешной жизни в российском обществе. Интересно, что дети мигрантов стыдятся своей этнической принадлежности: 12% опрошенных иностранцев испытывают внутренний дискомфорт, 8% предпочли бы родиться людьми другой национальности. Со-циологи делают вывод, что подростки боятся негативного отношения к ним этнического большинства.

кто виноват?Во многом в трудностях адаптации маленьких иностранцев виноваты их мамы и папы, без-различно относящиеся к успехам своих детей. родители трети опрошенных не проявляют ни-какого интереса к их успеваемости. Что еще хуже, около 40% приезжих ребят считают, что их родственникам абсолютно все равно, с кем они общаются и с кем заводят дружбу. большая ответственность за судьбу детей-мигрантов ле-жит на принимающем государстве и, в частно-сти, на учебных заведениях: система адапта-ции у нас, к сожалению, пока не разработана. но дети не смогут увидеть будущего в другой стране до тех пор, пока к этому будущему рав-нодушны их собственные семьи. n

cilerin %15’i yabancı ülkede kendi örf - adetlerini ellerinden geldiği kadar korumak, kültür ve gele-neklerine sahip çıkmak gerektiğine inanıyorlar.

Kültür ŞokuYapılan araştırmanın sonuçları en çok zorluğu Moskova’da yaşayan 2 ile 7 yaş arasındaki çocuk-ların çektiğini gösterdi. Bu yaştaki çocuklar mem-leketlerine dönmek isterler (%49). Bunun şöyle bir açıklaması var: Yeni bir ortama adaptasyonun ilk aşamasında belli bir coşkunluk yaşanır. Zira ço-cuğun birçok hayal ve heyecanı vardır. Sonra ise "kültür şoku" denen zaman gelir ve eziklik hissi or-taya çıkar. Zamanla yeni kültür ortamında çocuk, kendini yeniden emin hissetmeye başlar. Çocuk-ların yaşı da çok önemlidir. Örneğin, lise öğrenci-leri ana sınıf öğrencilerine göre yeni ortama daha zor alışırlar. Belki de buyüzden ana okul öğrencile-ri lise öğrencilerine göre kendi kültürünü daha az merak ediyor. Aslında, gençlerin ilgisi de çok değil. Yabancı lise öğrencilerinin sadece %10’u memle-ketleri hakkında tarihi – kültürel dergi ve kitap-ları takip ediyorlar. Bunlardan %21’i bunu zaman zaman yapıyorlar. Yabancı çocukların %9’u en sev-dikleri kitapları sayarken milli edebiyat kitapla-rından birkaç tanesini söylüyorlar. Aynı zaman-da, göçmen ailelerin üçte biri ana dillerini günlük konuşmalarında Rusça’dan daha fazla veya aynı oranda kullandıklarını söylüyorlar. Yabancı öğren-cilerin %80’i Rusça’yı öğrenmek için yüksek moti-vasyona sahipler. Zira Rusya’da başarılı olabilme-leri için Rus dilini iyice öğrenmek gerektiğinin far-kındalar. Göçmen çocukların farklı millet mensu-bu olmaktan çekinme durumu merak uyandırıcı-dır. Ankete katılan kişilerden %12’si rahatsız olma-larının yanı sıra %9’u başka millet mensubu olarak doğmayı arzu ediyor. Sosyologlar çıkardığı sonu-ca göre, yabancı çocuklar yerel çoğunluğun ken-dilerine olumsuz bakması ve soğuk davranmasın-dan endişe duyuyor.

Kim Suçlu?Küçük yabancıların yeni ortama alışmasında çektikleri zorlukların kısmen sorumlusu çocuk-ların başarısına ilgisiz kalan velilerdir. Anket so-rularını cevaplayan çocukların üçte birinin anne babaları çocuklarının başarılarına ilgi göstermi-yorlar. Üstelik, çocukların %40’ı kiminle arka-daşlık ettiklerinin ailelerinin umurunda olmadı-ğını düşünüyorlar. Göçmen çocukların hayatın-dan, geldikleri devlet ve bizzat eğitim kurum-ları sorumludur. Maalesef, elimizde yeni ortama adaptasyon sistemi yok. Ama kendi aileleri ço-cukların geleceğine ilgisiz olduklarından, göç-men çocuklar da yaşadıkları ülkede kendi gele-ceklerini göremiyorlar. n

До 80% приезжих подростков имеют высокую мотивацию овладения русским. Школьники осознают важность изучения

государственного языка для успешной жизни в российском обществе

Yabancı öğrencilerin %80’i Rusça’yı öğren-mek için yüksek motivasyona sahipler. Zira Rusya’da başarılı olabilmeleri için Rus dilini

iyice öğrenmek gerektiğinin farkındalar.

Кто ты?миграция в евразии. толерантность: мы разные – мы вместе!

Page Diyalog Avrasya № 33

KIŞ • SAYI 33 DA 37

миграция в евразии. толерантность: мы разные – мы вместе!

Page Diyalog Avrasya № 33

38 ДА ЗИМА • 33 НОМЕР

Впервые в России провели своеобразный педаго-гический эксперимент. Чтобы мигранты и их дети могли учиться русскому языку и осваивать азы пе-тербургской культуры, специально для них в городе на Неве изданы азбука и букварь

Rusya’da kendi alanında ilk olan pedagojik bir deney gerçekleştirildi. Göçmenlerin ve çocuklarının Rusça’yı öğrenmesi ve Petersburg kültürünü tanıması için Neva nehri üzerindeki şehirde bir alfabe kitabı çıkarıldı

Педагогический экспериментPedagojik deney

Кто ты?миграция в евразии. толерантность: мы разные – мы вместе!

Доктор филологических наук ирина Лысакова / Filolog, Dr. irina Lısakova

Проректор Педагогического университета Сергей Гончаров со студентами / Pedogoloji Üniversitesi rektör yardımcısı Sergey Gonçarov öğrencileri ile

Page Diyalog Avrasya № 33

KIŞ • SAYI 33 DA 39

Кирилл Артеменко

«русский букварь для ми-грантов» создан как допол-нение к обычному школь-ному учебнику русского языка. он помогает детям

приезжих освоиться в иноязычной среде. ав-торы учебника – сотрудники российского госу-дарственного педагогического университета имени а. И. Герцена. В этом вузе национально-му вопросу уделяют особое внимание.

– У нас обучаются студенты тридцати на-циональностей, – говорит проректор универ-ситета Сергей Гончаров. – Львиная доля ино-странцев – студенты из Китая.

Три года назад Европейский союз выде-лил грант на создание «русской азбуки для цыганских школ». Сотрудники кафедры меж-культурной коммуникации университета под руководством Ирины Лысаковой выпустили учебник. Вскоре в университет позвонили из московского издательства: педагогам предла-гали издать книгу в лучшем качестве и новом формате. они с готовностью откликнулись и решили разработать учебник русского языка

Kirill Artemenko

"Yabancılar için Rusça alfabe ki-tabı" müfredata göre Rusça ders kitabına ek olarak çıkar-tıldı. Bu ek ders kitabı yaban-cı çocukların dile hakim olma-

sına ve yabancı dil konuşulan ortama alışmasına yardım ediyor. Ek ders kitabı Rusya Devlet Hert-sen Pedagoji Üniversitesi öğretim üyeleri tarafın-dan hazırlandı. Üniversite azınlık sorunlarına bü-yük önem veriyor.

Rektör Yardımcısı Sergey Gonçarov, "Üniversi-temizde 30 milletten öğrenci okumaktadır ve bü-yük çoğunluğunu Çinliler oluşturmaktadır." diyor.

Üç yıl önce Avrupa Birliği, hazırlanan "Roman okulları için Rusça alfabe kitabı"na ödül verdi. Rus-ya Devlet Hertsen Pedagoji Üniversitesi Uluslara-sı ilişkiler bölümü öğretim üyeleri İrina Lısakova önderliğinde bir ders kitabı hazırladılar. Bir süre sonra üniversiteye özel hazırlanan bu ders kitabı-nı farklı bir format ve kalitede yeniden çıkartmak isteğiyle bir Moskova yayınevinden telefon gelir. Eğitimciler bu teklifi kabul edip ilkokulda Rusça’yı yabancı dil olarak öğrenen çocuklara özel bir ders kitabı üzerinde heyecanla çalışmaya başlarlar.

миграция в евразии. толерантность: мы разные – мы вместе! avrasya’da göçmen olmak. tolerans: farklıyız ama beraberiz!Kimsin sen?

Для начала хватит и этого / Başlangıç için bu kadar yeterli

Yazarın MESLEĞİ NE!?!?!!

Page Diyalog Avrasya № 33

40 ДА ЗИМА • 33 НОМЕР

как иностранного для младших школьников из ближнего зарубежья.

В изданном в прошлом году «русском бук-варе для мигрантов» материал подан весь-ма строго: простые диалоги, схематичные и внятные рисунки, точно расставленные над общеупотребительными словами ударения. В конце учебника – русские народные сказки, стихи Маршака и Чуковского. Словаря же нет, потому что по такому букварю русской грамоте должен выучиться и маленький таджик, и азер-байджанец, и армянин.

– Есть проблема – обучение детей, родите-ли которых сами плохо владеют русским язы-ком, – говорит Ирина Лысакова.

Поэтому для взрослых при поддержке го-родского комитета по культуре придумали свой учебник – «азбуку начинающего петер-буржца». Кроме главной задачи издания – изучения русского языка – в нем не без юмора рассказывается о достопримечательностях Пе-тербурга. Это уже для тех, кто освоит началь-ную языковую грамоту.

Пролистываю первые страницы учебника: буква «а». «аврора» – статья об истории рево-люционного крейсера. открываю один из по-следних разворотов – есть тут и о музее с ми-ровым именем «Эрмитаж».

немало места уделено заметкам о коррект-ном словоупотреблении: например, слов «бул-ка» и «хлеб». Это разные вещи, – утверждают авторы. Самая большая статья посвящена па-мятнику Чижику-Пыжику, который, как поется в народной песенке, «на Фонтанке водку пил» (Чижик-Пыжик – маленькая птичка, Фонтанка – река. – Прим. автора). Впрочем, большой во-прос, станут ли разбираться в фольклорных об-разах и традиционных обычаях петербуржцев мигранты-гастарбайтеры и сумеют ли они по-нять не самый простой язык статей «азбуки».

Проректор университета Сергей Гончаров уверен, что невозможно привить приезжим общепринятые культурные нормы эдаким учебным экспресс-курсом за короткое время, и также невозможно быстро воспитать толе-рантность у горожан.

– нельзя острейшую проблему решить «на раз», сиюминутно, можно разве что прига-сить, притупить. Есть три основных культурно-социальных сегмента, посредством которых можно предупредить ксенофобию, – это семья, воспитание и образование, – говорит Сергей александрович.

Гончаров сетует, что в Советском Союзе проблема межэтнических отношений не рас-сматривалась по политическим причинам. ны-

Профессор Гон-чаров: Дезори-ентированный человек может совершить любую глупость. Поэтому в обще-стве важно вести просве-тительскую работу. Чтобы родители пони-мали: здоровье ребенка, его безопасность за пределами квартиры связа-ны с тем, на-сколько он готов к восприятию иного.

Кто ты?миграция в евразии. толерантность: мы разные – мы вместе!

Этнокалендарь для школьников

Page Diyalog Avrasya № 33

KIŞ • SAYI 33 DA 41

Geçen yıl basılan "Yabancılar için Rusça alfabe kitabı" itina ile hazırlandı: basit diyaloglar, net re-simler, en çok kullanılan kelimeler ve üzerindeki vurgulamalar Kitabın sonuna Rus masalları, Mar-şak ve Çukovskiy’in şiirleri eklendi. Ders kitabının arkasına sözlük eklenmedi. Zira bu kitap küçük Tacik, Azeri, Ermeniler için yani Rusça’yı öğrenen bütün yabancı çocuklar için hazırlandı.

İrina Lısakova, "Rusça’yı yeterince bilmeyen anne babaların çocuklarına Rusça’yı öğretmek gibi bir sorunla karşı karşıyayız." dedi.

Dolayısıyla bu sorunu çözmeye yönelik büyük-ler için de "Petersburglu’nun Kılavuzu" isimli bir ders kitabı hazırlandı. Büyüklere Rusça öğretmek amacıyla bazen mizah yardımıyla Petersburg’un tarihi ve görülmeye değer yerleri anlatılıyor. Bu ekstra bilgiler Rus dilinin temelini öğrenenler için eklendi.

Ders kitabının sayfalarını şöyle bir karıştırdım. "A" harfi ile alakalı sayfayı açıp devrimin ünlü kru-vazörü "Avrora"nın tarihi hakkında bir makale gör-düm. Kitabın son sayfalarına göz atıp dünyaca ta-nınmış "Ermitaj" isimli müzeyi anlatan bir yazı gör-düm. Kelimelerin kullanılma biçimlerine önem ve-rildiği belliydi. Mesela, yazarlar "bulka" (beyaz ek-mek) ve "hleb" (ekmek) kelimelerinin aynı anlama gelmediğini açıklamışlar. Kitabın en büyük ma-kalesi bir şarkıda söylendiği gibi Çijık-Pıjık yazı-sı. (Çijık-Pıjık minicik kuş, Fontanka bir nehir / ya-zarın dipnotu). Çalışmak üzere buraya göç eden-ler Petersburg’un örf ve adetlerini veya "Alfabe kitabı"nın süslü dilini ne kadar anlayabilirler? Bu başlı başına bir sorudur.

Rusya Devlet Hertsen Pedagoji Üniversite-si Rektör Yardımcısı Sergey Gonçarov, çok kısa zaman içerisinde yoğunlaştırılmış program yar-dımıyla göçmenlere alışılagelmiş, genel olarak kabul edilen kültür kurallarının öğretilmesinin, seafoodplus.infoburglularda yabancılara karşı hoşgörü yaklaşımının oluşmasına katkı yapmadığını düşü-nüyor.

"Bu sorunu kısa sürede çözmek mümkün de-ğil. Oysa, durumu biraz gevşetmek mümkün. Ze-nofobi: aile, terbiye ve öğretim olmak üzere üç temel kültürel ve sosyal yoldan önlenebilir." diye açıklıyor Sergey Aleksandroviç.

Sayın Gonçarov Sovyetler Birliği zamanında milletlerarası ilişkiler sorununa siyasi nedenlerden dolayı dikkat edilmediğinden şikayetçi. Tarafsız, etnik sorunların olmadığı ortamda büyüyen bu-günkü anne babalar çocukların ve gençlerin başı-na gelen süreçlerin özünü anlayamazlar.

«Yanılgıya düşen insan her türlü yanlışı yapar. Bu açıdan toplumu aydınlatmaya yönelik etkinlik-lerin çok büyük önemi var. Ana-babalar, çocukları-nın sağlıklarının ve evin dışındaki güvenliklerinin

миграция в евразии. толерантность: мы разные – мы вместе! avrasya’da göçmen olmak. tolerans: farklıyız ama beraberiz!Kimsin sen?

Prof. seafoodplus.infoçarov:

Yanılgıya düşen insan her türlü

yanlışı yapar. Bu açıdan toplumu

aydınlatmaya yönelik etkin-

liklerin çok büyük önemi

var. Ana-babalar, çocuklarının sağ-lıklarının ve evin dışındaki güven-liklerinin onların

farklılıkları kabullenme ve

farklılıklara açık olma derecesine

bağlı olduğunu anlamalılar.

Page Diyalog Avrasya № 33

42 ДА ЗИМА • 33 НОМЕР

нешние родители, сами выросшие в нейтраль-ной, благополучной межэтнической среде, не понимают сути процессов, происходящих с детьми и молодыми людьми.

– Дезориентированный человек может со-вершить любую глупость, – продолжает про-фессор Гончаров. – Поэтому в обществе важно вести просветительскую работу. Чтобы родите-ли понимали: здоровье ребенка, его безопас-ность за пределами квартиры связаны с тем, насколько он готов к восприятию иного. Ведь азы толерантности – это способность воспри-нимать иное не как враждебное.

Тематическое образование, похоже, и впрямь важно: в ноябре   года «Левада-центр» провел опрос россиян в 46 регио-нах россии с целью выяснить их отношение к гастарбайтерам. негативно относятся к приез-жим рабочим 35% общего числа опрошенных.

onların farklılıkları kabullenme ve farklılıklara açık olma derecesine bağlı olduğunu anlamalılar. Zira hoşgörü temelleri, farklılıkları düşman unsur olarak görmemek anlayışında yatar." diye de-vam ediyor Prof. Gonçarov.

Tematik eğitim önemlidir. yılının Kasım ayında "Levada-tsentr" merkezi Rusya’nın 46 böl-gesinden kişiye yabancı işçilere bakışlarını öğrenmek amacı ile anket yaptı. Ankete katılan insanlardan %35’nin gelen yabancı işçilere olum-suz baktıkları ortaya çıktı. Genelde orta eğitim ve düşük gelire sahip olan Rusya vatandaşları böyle bir düşünceye sahipler.

Gonçarov büyük ülkenin kültür farklılığını sağ-layan, milli geleneklerin parçası olan aile gelenek-lerinin korumasından ve üniversitede öğrenciler için hazırlanmış olan birkaç "etnik takvim"den söz ediyor. "seafoodplus.infoburg bir çok milletlerin yaşadığı bir şehir" açıklamasında bulunuyor rektör yardım-cısı. Takvimin rengarenk sayfalarında milli bay-ramları anlatan resim ve kısa yazılar da seafoodplus.info Mart ayında, Japonya’da kutlanan Kukla Günü’nü Uluslararası Kadınlar Günü takip ediyor. Takvimin bir sonraki sayfasında ise Yahudilerin bayramı olan Purim Bayramı var.

"Diyaloğu insani prensiplerin yardımıyla kur-malıyız. Bu da, yaptıklarımı sizin ahlak ve değer prensiplerinize uyarak gerçekleştiriyorum demek-tir." diye vurguluyor Rusya Devlet Hertsen Peda-goji Üniversitesi rektör yardımcısı.

"Yabancılar için Rusça alfabe kitabı"nı ve "et-

Должна быть жесткая правовая реакция, вплоть до депортации. А по отношению

к националистам – преследование в рамках закона. Закон не может быть

добрым или злым. Если его нет, возникает ситуация неопределенности, которая

идеальна для манипулирования людьми

Кто ты?миграция в евразии. толерантность: мы разные – мы вместе!

ВЯЧЕ

СЛАВ

ШиЛ

ОВ. w

ww

.CAR

YOON

BANK

.RU

– Halkın sabrı sınırsızdır!!!

Page Diyalog Avrasya № 33

KIŞ • SAYI 33 DA 43

Это по большей части россияне со средним об-разованием и низкими доходам.

Гончаров говорит о сохранении се-мейных традиций, которые вписываются в национально-этнические и составляют куль-турное многообразие большой страны. он рас-сказывает о серии разработанных в универ-ситете «этнокалендарей» для дошкольников. «Петербург – город многонациональный», – объясняет проректор. на пестрых страницах настенного календаря – рисунки и корот-кие справки о разнообразных национальных праздниках. В марте за японским Днем Кукол следует Международный женский день, а на следующей странице – еврейский праздник Пурим.

– нам требуется строить диалог на основе гуманитарных технологий, – отмечает прорек-тор. – Это значит, что я стараюсь согласовать свои действия с вашей этической и ценност-ной позицией.

авторы «русского букваря для мигрантов» и этнокалендарей стараются заложить фун-дамент толерантного многонационального общества. но как быть с одним из грубых, но убедительных аргументов националистически ориентированной части общества: «зачем нам быть толерантными, если приезжие не уважа-ют наши законы и нормы поведения?»

Сергей александрович хмурится:– До тех пор, пока мигранты будут времен-

щиками психологически и юридически, нам не избежать проблем. нужны мощное законода-тельство и воля исполнительной власти: жест-кий паспортный режим, соблюдение миграци-онных требований, контроль прибывающих в страну. Давайте честно признаем, что приезжа-ет к нам, в основном, не интеллектуальная эли-та. И уж если мы пускаем людей, то они долж-ны иметь право на медобслуживание, на стра-хование – словом, все те права, которые спо-собствуют честной работе. нужно проводить семинары, сотрудничать с влиятельными диа-спорами, учить уважать местную культуру, тра-диции, законы и порядок. Пока это не выполня-ется: посмотрите на Москву с чудовищным ко-личеством нелегалов! Если приезжие не захо-тят вести себя в соответствии с местными нор-мами, должна быть жесткая правовая реакция, вплоть до депортации. а по отношению к наци-оналистам – преследование в рамках закона. закон не может быть добрым или злым. Если его нет, возникает ситуация неопределенности, ко-торая идеальна для манипулирования людьми. а когда люди еще и боятся… Ведь страх перед иным – архаическое чувство первобытного че-

nik takvimleri"ni hazırlayanlar hoşgörüyle birçok milletin bir arada yaşadığı toplumun temellerini oluşturmaya çalışıyorlar. Fakat, milliyetçiliği des-tekleyenlerin "Yabancılar, kurallarımıza ve gele-neklerimize saygı göstermemelerine rağmen on-lara karşı niye hoşgörülü olalım ki?" gibi sert ama gerçekçi sorusuna karşı nasıl bir cevap vermeliyiz.

Sergey Aleksandroviç kaşlarını çatarak şöyle devam ediyor:

"Göçmenlerin topraklarımızda kısa süreli bu-lunmalarına rağmen psikolojik ve hukuki prob-lemleri bitmiyor. Sert pasaport kontrollerine, göç-menlik kurallarına, ülkeye gelenleri kontrol altına alabilecek güçlü mevzuat ve yürütme organları-nın kuvvetli iradesine ihtiyacımız var. Açıkça iti-raf etmemiz gerekirki ülkemize gelenler kültürlü değiller. Eğer yabancılara ülkemize gelme iznini veriyorsak, onlara ülkemizin vatandaşları gibi sağ-lık, sigorta ve yasal çalışmalarını sağlayacak olan bütün hakları vermeliyiz. Diasporalar ile ortak ça-lışmalar, seminerler düzenlemeli, yabancılara yerli kültür, gelenek, örf adetlere saygılı olmayı öğret-meliyiz. Şimdilik bütün bunlar yapılmamaktadır. Üstelik, Moskova’ya bakın: kim bilir orada yasadışı kaç insan çalışıyor? Yabancılar, burada hakim olan kurallara göre hareket etmek istemedikleri taktir-de ülkeden sınırdışı edecek kadar sert hukuki yap-tırım uygulanmalı. Milliyetçilere karşı ise yasalara göre uygun ceza verilmeli. Yasalar iyi ya da kötü olamaz.

Yasalar uygulanmazsa asıl o zaman insanları kullanmaya, onlarla kukla gibi oynamaya elverişli durum ortaya çıkar. Hele de insanlar korkuyorsa… Çünkü değişik bir şeye karşı duyulan korku ilkel

Yabancılar burada hakim olan kurallara göre hareket etmek istemedikleri taktirde

ülkeden sınırdışı edilecek kadar sert hukuki yaptırım uygulanmalı. Milliyetçilere karşı ise

yasalara göre uygun ceza verilmeli. Yasalar iyi ya da kötü olamaz. Yasalar uygulanmazsa asıl

ozaman insanları kullanmaya, onlarla kukla gibi oynamaya elverişli durum ortaya çıkar.

миграция в евразии. толерантность: мы разные – мы вместе! avrasya’da göçmen olmak. tolerans: farklıyız ama beraberiz!Kimsin sen?

Page Diyalog Avrasya № 33

44 ДА ЗИМА • 33 НОМЕР

insanların arkaik duygusudur. Bu korkuyu aşabile-cek tek tedbir ise karşılıklı anlayış kültürünü oluş-turmaktır".

Sergey Gonçarov birkaç yıl Almanya’da ya-şamış. Uzun zaman et almak için hep aynı Türk esnafa gittiğini hatırlıyor. Ruslar ve Türkler ara-sında dostluk ilişkileri kurulmuş. "Her gün sağ-dan soldan konuşurduk, farklı konuları tartışır-dık, böylece "sosyal etkileşim" de bulunurduk" diye Sergey Aleksandroviç konuşmasına devam ediyor. "Bu farklı kültüre sahip olan iki insanın ilişkilerinin örneğidir. Evet, tabiki ikimizden biri devamlı müşteri, öbürü ise esnaf, ama aramız-daki ilişkili canlı ve duygu doluydu. İnsanların birbirine karşı ilgi, merakları sayesinde zincirle-me iyilik tepkisi oluşur."

İlk sonuçları on yıl sonra ortaya çıkacak olan çalışmalardan korkmamamın sebeplerini an-lamaya başladım. "Yabancılar için Rusça alfabe kitabı"na ek olarak interaktif öğretme programı da veriliyor. n

ловека. И излечение только одно – формирова-ние культуры взаимопонимания.

Сергей Гончаров несколько лет прожил в Гер-мании. он вспоминает, как ходил за мясом на ры-нок к одному и тому же турецкому продавцу. У русского и турка завязались неформальные, дру-жеские отношения. «Мы каждый день общались, обсуждали разные темы, словом, находились в «гуманитарном бульоне», – комментирует Сер-гей александрович, видимо, вспомнив вкусное турецкое угощение. – Это человеческие отноше-ния представителей разных культур: да, в пер-вую очередь постоянного покупателя и заинте-ресованного продавца, но наполненные живы-ми эмоциями. Там, где появляется интерес друг к другу, возникает цепная реакция добра.

Мне становится понятно, почему не стоит бояться работы, результат которой можно бу-дет увидеть, дай бог, через десять лет. К «рус-скому букварю для мигрантов» приложена ин-терактивная обучающая программа. n

Кто ты?миграция в евразии. толерантность: мы разные – мы вместе!

Page Diyalog Avrasya № 33

KIŞ • SAYI 33 DA 45

миграция в евразии. толерантность: мы разные – мы вместе!

YUNUS EMRE The Sufi Poet in Love

Offering an authoritative and yet accessible analysis of the poetryof Yunus Emre, this book presentsa comprehensive understanding of his poetry as well as the immense in uence this important 13 century saint-poet has had in the Su tradi-tion, from his own day until the pre-sent. The ardent, deceptively simp-le, yet powerful expressions of love and the musicality of the poetry of Yunus Emre resonate through theages and transcend the boundaries of time and place.

“The commemoration by UNESCO in of the anniversary of the birth of the Anatolian Su poet, Yunus Emre (ca. —) and in of the anni-iiversary of the birth of another Anatolian Su poet, Rumi (–), has brought incre-ased international acclaim to both of these celebrated gures…. We are fortunate to have avvailable the presentnt wworo k whwhicich h fofor the rstt t ime locates Yuununuss EmE re iin n his own hihiststororicical and cultural ccontext while provi-didid ngn aaann n ininiinfoffoformrmmmativve ee aanand d insightful analysis ofof t ttthehehheh mm mulululultitit plplp iciciity ofofof c cccomomommomomommpepepp titingng m mododeses i in n thhee e e inintteterprppprerereetatatatitionnnnnon o o ooofff f hihiiss s ppopopooetetetettryryyryy.’’’’’

x2x2x22,22,77 cmmcmcmcm 8 88 ppppppp.

th33

th00

th

Sarah GG. MMoomommMMo eent AtissProP fessoor of TTuuTuT rkrkir shUniUn ververssity y of WWWWWisiscconsin-in-n-inin MadMadMa isosoisoisonnnnn

Online OOOOrddrdrderere s:s:TUTUTUUURRRKRKRKKEYEYEYYYEYEEY OO OOOOOOOFFFFFFFFF ICICICICICCICICE:EEE AAAA AAAAAllalaalalalaykykyyyy öö kü seafoodplus.info:o Caa alaalooo luulu,, sssssstttatatataanbbnbnbbnn llulululul /// / / / TTTT URUURURRURRURURU KEEKEK YYY

PhPhPhhhPh ++ + 2 5 3 F Fax: +9+ 00 99

seafoodplus.infowwwwww.w kkkakkakaaaynynynyyny akakkakaaa pupupuupubbbbllblb seafoodplus.info www seafoodplus.infoaataaaapkpkkpkpkkaaayayayaaynanagiigigig .cccoomomomomo

Page Diyalog Avrasya № 33

46 ДА ЗИМА • 33 НОМЕР

Кирилл Артеменко

В поселке рахья под Петербургом по промыслу божьему, благодаря епархии и местным священникам, на деньги прихожан возвели пра-вославный храм святой великому-

ченицы Варвары. Его построили таджикские строители. Их бригадир мулла Гулмахмад бо-бохонов дружен с настоятелем церкви отцом Ильей – оба считают, что ничего удивительного в таком святом деле для мусульман и христиан нет.

– Господь шире всяких канонов и правил! Кто вправе проводить границы церкви? – зву-чит под сводами деревянного храма глубокий и сильный голос. отец Илья – высокий, видный мужчина – рассуждает на непростые темы. – Я не хочу, чтобы думали, что бог замкнулся на одной нации, а на остальных ему плевать! Ведь и верующие бывают паршивцами, и не-верующие порой живут по Христу. Хотя по-нимаю, что спасение – только в церкви, и только одно имя под небом, которым можно спастись, – имя божие.

Храм, который построил муллаХрам, который построил мулла

Кто ты?миграция в евразии. толерантность: мы разные – мы вместе!

Page Diyalog Avrasya № 33

KIŞ • SAYI 33 DA 47

Molla’nın Yaptığı Kilise

Kirill Artemenko

Petersburg’un yakınlarında bulunan Rahya kasabasında Tanrı’nın izni ile, eparşi ve yerli din adamlarının saye-sinde, cemaat üyelerinin de parasal desteğiyle Aziz Varvara Ortodoks Kili-

sesi inşaa edildi. Kiliseyi Tacik inşaatçılar inşaa etti-ler. Ekip başkanı Molla Gülmehmet Bobohonov ve kilisenin başrahibi Peder İlya iyi arkadaş olmuşlar. İkisi de bir ibadet yeri kurma gibi hem Hıristiyan-lar, hem de Müslümanlar için kutsal sayılan bir işte çalışmayı şaşılacak bir şey olarak görmüyorlar.

"Tanrı bütün kurallardan daha üsttedir! Kilise-ye sınırlar koymak kimin elindedir ki!" diyen Peder İlya’nın derin ve güçlü sesi ahşap kilisede duyulu-yor. Peder İlya uzun boylu, iri yapılı bir adam. De-ğindiği konular sıradan ve basit değil. "İnsanların, Tanrı’nın bir millete odaklandığından, diğerlerinin de Onun umurunda olmadığını düşünmelerini istemiyorum. Bazı inananlar var ki dinin uyulması gereken kurallarının bütününe uymazlar, iman et-meyen insanlar da var ki Hz. İsa’nın sözlerine uya-rak yaşarlar. Bununla beraber bizim kurtarıcımızın kilise ve mavi semada tek isim olduğunu anlıyo-rum. O da''Tanrı!''. diyor Peder İlya.

Molla’nın Yaptığı Kilise

миграция в евразии. толерантность: мы разные – мы вместе! avrasya’da göçmen olmak. tolerans: farklıyız ama beraberiz!Kimsin sen?

ФОТО: БОРиС КЛЕМЕНТьЕВ / FOTOĞRAF: BORiS KLEMENTiEV

Page Diyalog Avrasya № 33

48 ДА ЗИМА • 33 НОМЕР

Дорога жизни – нить, в Великую отече-ственную войну, в блокаду соединявшая Ле-нинград с большой землей, и сегодня насквозь прошивает маленький поселок рахья. здесь, в двадцати пяти километрах от большого горо-да, живут всего три тысячи человек. Вплоть до «перестройки» в этих краях гудели заводы по переработке торфа. Во время войны жители поселка спасали топливом осажденный Ленин-град. В июльский зной земля в рахье начинает дымиться, и торфяной смог туманит горизонт до середины сентября.

братская могила да обелиск в честь Героя Советского Союза алексея Севастьянова, та-ранившего фашистские самолеты, – вот и все достопримечательности рахьи, если бы не православная церковь святой великомучени-цы Варвары. Храм возвела бригада таджикских строителей-мусульман. Их бригадир Гулмахмад Чутович бобохонов – мулла, причем потом-ственный, как и Илья Дмитриевич амбарцумов – потомственный православный seafoodplus.info дружат с тех пор, как Гулмахмад, приехав из соседнего Всеволожска в рахью, с десятком то-варищей взялся за строительство деревянного храма. В родном Душанбе он построил камен-ную мечеть. Вопросу, как относятся единовер-цы к его дружбе с православными, Гулмахмад удивляется:

"Hayat yolu" denen ve İkinci Dünya Savaşı sü-resince devam eden Leningrad blokajı yıllarında, şehri dünyaya bağlayan yol bugünlerde de küçük Rahya kasabasında aşağıdan yukarıya doğru uza-nır. Büyük şehre 25 kilometre uzaklığında olan bu kasabada 3 insan yaşıyor. "Perestroyka" ("Ye-niden Yapılanma", Sovyetler Birliğinde ’li yıl-lardan itibaren gerçekleştirilen ekonomik ve siya-si sistemi yeniden yapılandırma ve reform hare-ketleri) yıllarına dek burada turba işleme fabrika-ları harıl harıl çalışıyordu. Savaş zamanında bu kü-çük kasaba Leningrad’ın yakıt kaynağı olarak, na-ziler tarafından sarılmış şehri kurtardı. Temmuz sı-caklığında Rahya topraklarında dumanlar yükse-lir. Turba dumanı gökyüzünü Eylül’ün ortasına ka-dar kaplar.

Aziz Varvara Ortodoks Kilisesi olmasaydı Rahya’nın ünlü yerleri; toplu mezarlar ve nazi uçaklarını mahmuzlayan Sovyetler Birliği Kah-ramanı Aleksey Sevastyanov’un adına yaptırılan bir anıttan ibaret olurdu. Kiliseyi müslüman Tacik ekibi inşaa etti. İlya Dmitriyeviç Ambartsumov’un atadan gelme bir papaz olması gibi, inşaatçıların başı Gülmehmet Çutoviç Bobohonov da atadan gelme bir molla. Gülmehmet, komşu Vsevolojsk şehrinden Rahya’ya on kadar arkadaşıyla geldiği ve kilise inşaa etmeye başladıkları andan itibaren Peder İlya ile dost olmuş. Memleketi Duşanbe şehrinde de bir camii inşaa etmiş. Gülmehmet

Храм возвела бригада таджикских строителей-мусульман. их бригадир Гулмахмад Чутович Бобохонов – мулла, причем потомственный, как и илья Дмитриевич Амбарцумов – потомственный православный священник.

Кто ты?миграция в евразии. толерантность: мы разные – мы вместе!

Page Diyalog Avrasya № 33

KIŞ • SAYI 33 DA 49

Kiliseyi müslüman

Tacikler inşaa etti. İlya

Dmitriyeviç Ambartsumov’un

atadan gelme papaz olduğu

gibi, inşaatçıların başı Gülmehmet

Çutoviç Bobohonov

atadan gelme molladır.

– Я в Таджикистан икону привез, она в род-ном доме висит У нас нет такого, чтобы в меня пальцем тыкали и спрашивали, мол, зачем я храм строил. Мулла сказал людям, что это большая гордость, что наш товарищ строил дом Божий.

– Митрополит Владимир наградил Гулмах-мада грамотой за работу, – добавляет отец Илья. – У него очень глубокая любовь к Иисусу. Ведь все мусульмане ждут, когда Иисус побе-дит шайтана. Гулмахмад никогда не произно-сит просто «Христос» без пожелания ему мира.

– Иссалай Салом, – кивает Гулмахмад. – Мы Иисуса почитаем как пророка. а бог – он один. Просто мусульмане молятся по-другому, пять раз в день.

Так и совершали намаз десять строителей – на ковриках в обжитом вагончике в поселке. Дисциплина у них строгая – Гулмахмад хоть и утверждает, что в бригаде все правоверные мусульмане, но следит, чтобы блюли сухой за-кон: «Должен быть направляющий человек, чтоб плохой дороги не было». Когда в году началось строительство церкви, местные жи-тели понесли таджикам хлеб, молоко, варенье,

müslüman arkadaşlarının Hristiyanlarla olan bu dostluğa nasıl baktıkları sorusuna şaşırarak:

"Tacikistan’a bir aziz tasviri götürdüm. Evimin duvarına astım… Bizde bana kimse kalkıp niçin kilise inşaa ettiğimi sormadı. Mollamız, halka arka-daşlarımızdan birinin Tanrı evini inşaa etmesinin büyük bir şeref olduğunu anlatmıştı."

Metropolit Vladimir, Gülmehmet’e yaptı-ğı iş için bir takdirname verdi. Gülmehmet’in Hz. İsa’ya sevgisi çok derin. Zira bütün müslüman-lar Hz. İsa’nın şeytanı yeneceği günü bekliyorlar. Gülmehmet, Hz. İsa’nın isminin arkasına "Aley-hisselam" ekleyerek sözlerine devam ediyor. Gül-mehmet: "Hz. İsa peygamberlerimizdendir, Tan-rı ise tektir. Müslümanlar sadece günde beş kere farklı bir şekilde dua ederler."

İşte böyle, küçük kasabadaki 10 inşaatçı yaşa-dıkları minicik evde seccadelerinde namazlarını kı-larlardı. Ekibin sıkı bir disiplini vardı. Gülmehmet, ekibindeki herkesin İslam'ın kurallarına uymasına ve içki içmemesine rağmen "kötü yola sapmayı önlemek için bir yönlendiren, yol gösteren olmalı" diyerek dikkatlerimizi çekiyor. yılında kilise-nin inşaatı başlayınca yerli halk Tacik inşaatçılara ekmek, süt, reçel ve et getirmiş.

миграция в евразии. толерантность: мы разные – мы вместе! avrasya’da göçmen olmak. tolerans: farklıyız ama beraberiz!Kimsin sen?

Page Diyalog Avrasya № 33

50 ДА ЗИМА • 33 НОМЕР

мясо. Гулмахмад, вспоминая, улыбается: «нас тут очень уважали и поддерживали. И сейчас рады видеть».

Помогали строителям, по словам священ-нослужителей, не только простые люди, но и святые силы.

– одним из великих людей нашей церкви была скимонахиня Варвара. Сама инвалид, она все свои копеечки отдавала церкви. не раз спа-сала от болезней нашу многодетную семью, – рассказывает отец Илья.

Случился трудный момент у Гулмахмада и его мусульман: у дома, где они жили, местные удалые молодцы сильно подрались. Как гово-рит отец Илья, началось «страшное побоище». И Варвара явилась им, ходила со свечой вокруг дома, предупреждая, чтобы в эту ночь не вы-ходили.

– Да-а-а, – зажмуривается на секунду Гул-махмад. – В полночь возле магазина была такая драка, что приехала милиция, и если бы мы вышли, нам бы не поздоровилось и всех бы нас забрали.

на дворе мороз под тридцать градусов; воздух густой и неподвижный. Идет воскрес-ная служба – несколько десятков прихожан причащаются. В церкви лишь немного теплее, чем на улице. В углу, между скамейками, стоит короб с горизонтальной прорезью на крышке и выписанными кириллицей словами «на ото-

Gülmehmet bunu hatırlayınca gülümsüyor. "Bize burada saygı gösterdiler ve destek verdiler. Şimdi de bizi görmekten memnunlar."

Din adamlarına göre inşaatta çalışanlara sadece insanlar değil ilahi güçler de yardım ettiler. "Kilisemi-zin en büyük kişilerinden birisi de Skinomonajinya (rahiplerin üstü ünvanı, kendilerine çile çektirerek yaşamayı seçen rahip) Varvara idi. Özürlü olmasına rağmen tüm parasını son kuruşuna kadar kiliseye verdi. Çok çocuklu ailemizi hastalıklardan birçok kez kurtardı." diye anlatıyor Peder İlya.

Kötü bir gün Gülmehmet ve onun müslüman arkadaşları bir olay atlatmışlar. Yaşadıkları evin yakınlarında yerli gençler kavgaya tutuşmuş. Pe-der İlya’nın anlattığına göre tam bir "meydan savaşı"ymış. Tacikler de, elinde bir mum tutarak evin etrafında dolaşan ve kendilerini o gece dışarı çıkmamaları için uyaran Aziz Varvara’yı görmüşler.

"Evet – diye bir an gözlerini kapıyor Gülmeh-met. – Gece yarısında dükkanın önünde öyle bir kavga çıktı ki polisler geldi. Dışarı çıksaydık polis bizi de alıp karakola götürecekti".

Dışarıda eksi otuz derece bir hava var. Hava kuru ve durgun. Pazar günü ayini yapılmakta. Cema-at Evharistya’yı (ekmek ve şarap ayini) yerine getiri-yor. Kilisenin içerisi dışarısıyla neredeyse aynı sıcak-lıkta. Köşede iskemleler arasında, üstünde delik olan bir kutu duruyor. Kutunun üzerinde "Kiliseyi ısıtmak için" diye bir yazı var. Aynen öyle, herkesten Aziz Var-vara Kilisesi’nin inşaatı için para toplanıyordu.

У обоих священ-нослужителей схожие судьбы: их прадедов расстреляли в тридцать седьмом году. Отцы, право-славный священник и мулла, с детства прививали любовь к Богу, Аллаху, и теперь мужчины говорят об исламе и христианстве практически в одних и тех же выражениях.

Кто ты?миграция в евразии. толерантность: мы разные – мы вместе!

Сами рисовали, сами строилиKendisi çizdi, kendisi inşaa etti

Page Diyalog Avrasya № 33

KIŞ • SAYI 33 DA 51

Kilisenin inşaatını devamlı bir şekilde finanse eden bir kuruluş ya da kişi yoktu. Parayı bize ce-maat getirirdi. Bir tomruk almak için bin rublelik sertifika çıkarttık. Bize yardımda bulunan herkesi her ayinde anarız. Üstelik, inşaatçılar ve tabiki Gül-mehmet için de dua ederiz.

İlya, Gülmehmet’den biraz daha uzun boylu-dur ve papaz cüppesi giyer. Avuçları yumuşak-tır. Gülmehmet’in el sıkışları zımpara gibi sıkı ve serttir. Altarın karşısında yan yana durup gülüm-süyorlar. Tacik, altarın olduğu duvara şöyle bir göz atarak:

"Burada ciddi zorluklar yaşadık… Bu kısmını nasıl yapacağız bilmiyorduk. Bir an korktuk ve vaz-geçip kaçmak istedik. İçimizden bunu yapamaya-cağımızı söylemek geliyordu. Çünkü çizimlerin ya-rısı eksikti." diye anlatıyor inşaatçı.

"Allah Gülmehmet’e kilisenin nasıl yapılması gerektiğini gösterirdi. Para yetersizliğinden dolayı mimar alamadık. Dolayısıyla tüm projeleri ken-dimiz çizdik. Gülmehmet Almanların tecrübesini kullanan yetenekli bir uzman olmasına rağmen bazı bağların nasıl bağlanması gerektiğini bilmi-yordu. O zaman Allah ona inşaatın sürdürülmesin-de doğru yolu gösterdi.» diyor Peder İlya.

"Altar kısmını rüyada gördüm. Çatı kirişlerinin şöyle ya da böyle durduğunu görünce demek ki böyle yapılırsa olabiliyormuş diyerek hatırlamaya çalıştım. Sabah da yapmaya koyulduk. Üç yılda kiliseyi inşaa ettik ve nihai biçimini verdik. Çok

пление храма». Так же, всем миром, собирали и на строительство церкви святой великомуче-ницы Варвары.

– У нас не было постоянного финансирова-ния, и деньги давали простые люди, – расска-зывает отец Илья. – Мы выпустили сертификат на покупку одного бревна за тысячу рублей. Имена всех, кто жертвовал, поминаем на каж-дой службе. Так же, как строителей и, конечно, Гулмахмада.

Илья на голову выше Гулмахмада и обла-чен в церковные одежды. У него крупные, но мягкие ладони – а рукопожатие Гулмахмада крепкое и цепкое, как наждак. Они стоят перед алтарем плечо к плечу и улыбаются. Таджик окидывает взглядом стены алтарной части церкви:

– были трудности тут не знали, как стро-ить, хотели убежать, бросить все. Сказать, что не сможем, половины чертежей ведь не было, – говорит строитель.

– аллах открывал Гулмахмаду, как строить церковь, – объясняет отец Илья. – По бедности не взяли архитектора, и мы все рисовали сами, так я сам столько косяков сделал Гулмахмад, хоть строитель опытный – у немцев учился, не знал, как некоторые узлы связывать, и аллах ему показывал, как строить.

– алтарная часть мне снилась, – кивает Гулмахмад. – Вижу, стропила так и эдак лежат,

İki din adamının kaderleri birbiri-

ne benzer. Büyük babaları yılında Stalin

baskısına kurban gitmişler. Babaları,

Ortodoks papazı ve molla,

oğullarına Tanrı’yı, Allah’ı

sevdirmişler. Şimdi de iki

adam Hıristi-yanlık ve İslam’ı

anlatırken benzer cümleleri

kullanıyorlar

миграция в евразии. толерантность: мы разные – мы вместе! avrasya’da göçmen olmak. tolerans: farklıyız ama beraberiz!Kimsin sen?

Page Diyalog Avrasya № 33

52 ДА ЗИМА • 33 НОМЕР

para kazanmadık, ama karnımız doydu, insanların sıcaklığı bizi ısıtıyordu."

Peder İlya Türkiye’ye gitmişti. Papaz cüppesi gi-yerek müslümanlarla dolu bir kafeye girdiğini hatır-ladı. Girince Kitab-ı Mukaddesi’n Eski Ahit'in azizi ve aynı zamanda müslümanların da peygemberi olan İbrahim Peygamberi’n ismini söyleyerek "Ibrahim is a father of all believers" (İbrahim bütün inananların babasıdır) diye yüksek sesle konuştu.

"Türkler yerlerinden fırlayıp bana koştular. Sarılmaya, öpmeye başladılar. Oysa ben İncil’den bir cümle söyledim. Müslüman ile Hıristiyanların %90 ortak noktaları var. Vahhabizm ve Katolik Engizisyon gibi aşırıcılığa yönelmeler Kutsal ki-tapların yanlış anlaşılmasıdır. Kuran’ın tercümeleri yapılırken en önemli olan "Allah" kelimesi neden Rusça’ya tercüme edilmemiş. Oysa, "Allah", "Tanrı" demektir." der din adamı.

Müslüman inşaatçı, papazın sözünü dikkatlice dinler. Ama İslam’daki aşırıcılıktan söz edilince kaş çatar.

"Hiçbir Kutsal kitap insana kalkıp da başkasını öldürmesini emretmez. Ben mollayım Kuran’ı bili-yorum: yazmıyor öyle bir şey. İnancı için başkaları-nı öldüren kişiler şeytan gibidir. Kötülüğü işleyen üçüncü güçtür. Asıl bunlar inancı olmayan insan-lardır." der Gülmehmet.

İki din adamının kaderleri birbirine benzer.

значит, можно построить. Проснусь, запомню. И мы взялись. за три года построили, seafoodplus.info не заработали, зато сыты были, добром согреты.

отец Илья ездил в Турцию. Вспоминает, как облаченный в одеяние священнослужителя, зашел в кафе, полное мусульман. Тогда Илья громко провозгласил: «Ibrahim is a father of all believers», назвав имя ветхозаветного святого и одновременно исламского пророка.

– Турки бросились ко мне, стали обнимать и целовать, а я ведь сказал евангельскую фразу. У мусульман и христиан 90 процентов общего, – рассказывает священник. – Есть и неправильные толкования, порождающие экстремизм – типа ваххабизма или католиче-ской инквизиции. Почему не переведено из Корана с арабского языка на русский самое главное слово: «аллах»? а ведь это значит «бог».

Строитель-мусульманин внимательно слу-шает, но при упоминании о радикальном исла-мизме хмурится:

– ни в одной божественной книге не написа-но, что нужно пойти и убить кого-то. Я – мулла, Коран знаю: не написано нигде! Те люди, кото-рые убивают будто бы за веру, подобны шайта-ну, третья плохая сила, и это люди неверующие.

Кто ты?миграция в евразии. толерантность: мы разные – мы вместе!

Ни в одной бо-жественной кни-ге не написано, что нужно пойти и убить кого-то. Я – мулла, Коран знаю: не напи-сано нигде! Те люди, которые убивают будто бы за веру.

"Hiçbir Kutsal kitap insana kalkıp da başka-sını öldürmesini emretmez. Ben mollayım Kuran’ı biliyorum: yazmı-yor öyle bir şey. İnancı için baş-kalarını öldüren kişiler şeytan gibidir.

Page Diyalog Avrasya № 33

KIŞ • SAYI 33 DA 53

У обоих священнослужителей схожие судьбы: их прадедов расстреляли в тридцать седьмом году. отцы, православный священ-ник и мулла, с детства прививали любовь к богу, аллаху, и теперь мужчины говорят об исламе и христианстве практически в одних и тех же выражениях. отец Илья – красноре-чиво, Гулмахмад – выверенно и точно. Каж-дый год он возвращается на родину. здесь – работает строителем, там – возделывает зем-лю.

– Все беды и нетерпимость от недостатка просвещения. В мозг вбит гвоздик! Да, видно, и вера слаба. Чего бояться, если у тебя есть креп-кая вера в Иисуса? И главное – нет любви! – со-крушается Илья.

– а мусульмане как считают? – спрашиваю у Гулмахмада.

– Если человек с богом, то от него не ждешь вреда, – отвечает мулла. – У нас в Душанбе есть улица – с одной стороны стоит храм, с другой – мечеть. Я там рос, и ни разу не слышал, чтобы случались какие-то ссоры. n

Büyük babaları yılında Stalin baskısına kur-ban gitmişler. Babaları, Ortodox papazı ve mol-la, oğullarına Tanrı’yı, Allah’ı sevdirmişler. Şim-di de iki adam Hıristiyanlık ve İslam’ı anlatırken benzer cümleleri kullanıyorlar. Peder İlya doku-naklı bir biçimde, Gülmehmet net ve kısa ifade-lerle Tanrı’yı anlatıyor. Gülmehmet her yıl mem-leketine gider. Burada inşaatta çalışır, orada ta-rımla meşgul olur.

"Bütün problemler ve ayrımcılığın sebebi bil-gi eksikliğinden kaynaklanır. İnsanın kafasına bir çivi sokulmuş gibi! Demek ki inancı zayıf. Zira, Hz. İsa’dan, imanı güçlü olan kişi, niçin korksun ki! Ayrıca, ayrımcılığın sebeplerinden en önemlisi ise sevgi eksikliğidir." diyerek çok üzülür Peder İlya.

Müslümanlar ne düşünüyorlar diye Gülmehmet’e soru yöneltiyorum:

"Eğer bir insanın yüreğinde Allah varsa, ondan zarar, kötülük beklenmez. Duşanbe’de bir tarafın-da kilise öbür tarafında camii olan bir sokak var. Orada büyüdüm. Halkın arasında hiçbir zaman herhangi bir anlaşmazlık veya kavganın çıktığını görmedim." der Gülmehmet. n

миграция в евразии. толерантность: мы разные – мы вместе! avrasya’da göçmen olmak. tolerans: farklıyız ama beraberiz!Kimsin sen?

Bütün problemler ve

ayrımcılığın sebebi bilgi

eksikliğinden kaynaklanır.

İnsanın kafasına bir çivi sokulmuş

gibi!

– Все беды и нетерпимость от недостатка просвещения.

В мозг вбит гвоздик!

Page Diyalog Avrasya № 33

54 ДА ЗИМА • 33 НОМЕР

Неввал Севинди,журналист, писатель

В древности у тюркских народов пе-реселение на запад считалось свя-тым делом. Мне довелось много ез-дить по свету, и я встречала турок в самых экзотических местах нашей

планеты. находясь в турецком ресторане, на-пример, в Кении, испытываешь незабываемое чувство, узнавая земляков.

В Европу турки впервые попали шестьсот лет назад. новую страницу в их передвижениях по евразийскому континенту открыл массовый исход на заработки в ХХ веке. Миллионы турец-ких рабочих стали выезжать сначала в Герма-

Встречали с музыкой 

Nevval SevindiGazeteci, yazar

Türklerde çok eski bir kültür olan Batı-ya göç etmek kutsal sayılmıştır. Dün-yanın birçok ülkesini gezdim ve eg-zotik yerlerde bile Türklere rastladım. Türklerin Avrupa’da yıldan fazla

varlığının hüküm sürmesine rağmen Avrupa’ya göçmen işçi olmaları bambaşka bir sayfa aç-mıştır. Avrupa-Türkiye ilişkilerinde bu yeni açı-lan kapıdan milyonlarca Türk işçisi sanayi-de çalışmak üzere öncelikle Almanya’ya, son-ra da Avrupa’nın diğer ülkelerine göç ettiler. Politik karışıklıklar, yasaklar da politik göçlere yön verdi.

Müzikli karşılama

Кто ты?миграция в евразии. толерантность: мы разные – мы вместе!

Page Diyalog Avrasya № 33

KIŞ • SAYI 33 DA 55

нию, а затем и в другие страны, чтобы работать на заводах и фабриках. Политические пресле-дования вызвали эмиграцию по политическим мотивам.

Требовалась рабочая силаВ сороковую годовщину начала новейшей вол-ны переселения турок в Европу я совершила путешествие длиной 27 тысяч километров, что-бы познакомиться с первым, вторым и третьим поколениями турецких эмигрантов. Во время поездки снимала документальный фильм и убедилась: многие из этих людей оставлены на произвол судьбы. несмотря на то, что Гер-мания уже давно известна как страна эмигран-тов, осознание этого факта на государственном уровне началось совсем недавно. Германия делала вид, что не замечает переселенцев. В одной из своих статей немецкий писатель Макс Фиш заявил: «нужна была рабочая сила, и люди приехали». Это высказывание еще раз подтверждает, что эмигранты в Германии не воспринимались как люди со своей культурой и своим образом жизни.

один деревенский житель, приехавший сюда в х годах, рассказал, как по прибы-тии на фабрику всю группу впихнули в комна-ту, где в качестве постели была приготовлена солома. Всю ночь он промучился, но так и не смог заснуть, а утром подошел к шефу и через переводчика сказал: «Там, откуда я приехал, люди так не спят. У нас принято спать в постели с одеялом, а солома у нас для животных».

Цель у турок, покидавших родные места и ехавших за границу, была одна: улучшить свою жизнь. основная черта, которая делает европейца «западным человеком» – умение проявить волю для улучшения своей жизни. У турок это получилось, но они не нашли ни по-нимания, ни поддержки государства.

над первыми «сумасшедшими», которые в Турции покидали свои деревни, смеялись все односельчане. однако через несколько лет эти «сумасшедшие» возвращались из Германии на автомобилях, носили шляпы с пером и имели в руках транзисторы. Под впечатлением на-глядного успеха их соседи брали паспорта и выстраивались в длинную очередь, чтобы тоже попасть в «рай». они стремились обзавестись красивой одеждой и деньгами. Что ж, желание повысить свой жизненный уровень – достой-ное уважения проявление характера турецко-го народа.

Первый турецкий народный депутат гер-манского парламента Джем оздемир, один из тех, кто когда-то приехал искать счастья в Гер-

İş gücü ihtiyacıAvrupa’da Türlerin işçi göçünün yılında bir bel-gesel çektim. Avrupa yollarında km. geze-rek Türklerin birinci, ikinci ve üçüncü kuşak sosyal, kültürel analizlerini yapmaya çalıştım. Belgeseli hazırlarken bu insanların terk edilmişliğine tanık-lık ettim. Almanya bir göç ülkesi olmasına rağmen kabullenmesi çok yeni bir olgu. Onlar göçmenle-ri görmezlikten gelirken Türk devleti de işçilerini orada unutmuş. "İşçi bekliyorduk, insanlar geldi" diyen Alman yazar Max Frisch’in itirafı göçmenle-rin "insan" olduğu ve kültürleriyle beraber gelece-ğinin hiç dikkate alınmadığını kanıtlıyor.

yılında göçen köylü bir işçimiz geldiğin-de fabrikanın onları bir odaya tıktığını ve yatmak için ot yataklar hazırladıklarını anlattı. O gece içi içini yiyerek yatmış. Gözüne uyku girmemiş. Sa-bah hemen şefin yanına gitmiş ve tercüme edil-mesini isteyerek şunları söylemiş: "Benim geldi-ğim yerde insanlar böyle yerlerde uyumazlar. Be-nim kültürümde yatak yorgan var, ot bizde hay-vanlar içindir."

Burada kültür tarifi yapan işçimiz kendilerine bakışın ne kadar önyargılı ve insanlık dışı olduğu-nu vurguluyordu.

Türkiye’nin birçok köyünden, kasabasından kalkıp göçen Türkler "kaderlerini iyileştirmek" istiyorlardı. Avrupalıyı Batılı yapan en önemli kri-ter de budur; "kaderini iyileştirme" iradesini gös-termek. Türkler bunu yapmışlar, fakat ne kendi ülkelerinin aydınları ne de devletleri tarafından sahip çıkılmamıştır onlara. Türkler köylerinden ilk gidenlere deli demişler, delilere gülüp geçmişler. Sonra Almanya’dan dönenler ellerinde transistor lü radyoları, telekli şapkaları ve arabaları ile hava atınca eline pasaportunu alan koşa koşa "cenne-te" gitmek için sıraya girmiş. Herkes güzel giyin-mek, para pul sahibi olmak için yollara düşmüş. Hayat standardını yükseltme isteği Türklerin öv-güye değer uzak görüşlülüğüdür.

Alman parlamentosunun ilk Türk asıllı millet-vekili olan Cem Özdemir kaderlerini iyileştirmek için gelenlerden olan annesi ve babası için; "Al-manya o zamanlar annemle babam gibi "yabancı-lara" ve onların kendilerine yurtdışında bir gelecek kurma konusundaki kararlılığına ve cesaretine çok muhtaçtı." dedi. Cem Özdemir bu cesareti devam ettiren ve siyasete taşıyan isim olmuştur.

Almanya gibi sanayi ülkeleri genellikle göçü teşvik eden ülkelerdir. Kendi istekleriyle göçmen talebinde bulundular. Türkleri ülkelerine çağırdılar.

Almanya’da bugün üç milyon civarında Türk ya-şamaktadır. yılında değişen vatandaşlık yasa-sı ile Türkler çifte vatandaşlığa kavuştular. Hızla Al-man vatandaşı olan Türk işçiler vatandaşlık değişti-ren göçmenler arasında en yüksek sayıya sahipler.

Цель у турок, покидавших

родные места

и ехавших за границу,

была одна: улучшить

свою жизнь

Türkiye’nin birçok köyünden,

kasabasından kalkıp göçen

Türkler «kaderle-rini iyileştirmek»

istiyorlardı

миграция в евразии. толерантность: мы разные – мы вместе! avrasya’da göçmen olmak. tolerans: farklıyız ama beraberiz!Kimsin sen?

Page Diyalog Avrasya № 33

56 ДА ЗИМА • 33 НОМЕР

мании, вспоминал: «В то время Германия нуж-далась в таких «иностранцах», какими были мои мать с отцом, имевшие храбрость и реши-мость строить свое будущее за границей».

Многие индустриальные страны, в том чис-ле и Германия, обычно поощряют миграцион-ные процессы. они открыто заявляют о спросе на эмигрантов. они же позвали к себе турок. на сегодняшний день в Германии проживает около трех миллионов выходцев из Турции. После принятия поправок к закону о граж-данстве иностранцы получили возможность иметь двойное гражданство. Первыми среди эмигрантов отреагировали на изменение зако-нодательства именно турецкие рабочие, они оказались самыми активными в этом вопросе.

«Рабочие в гостях»В первые годы немцы называли турок «гастар-байтерами» – «рабочими в гостях», подчеркивая их временный статус. Да и сами турки воспри-нимали себя так же, намереваясь уехать спустя несколько месяцев или лет. но час возвращения все откладывался. были семьи, которые десяти-летиями не ремонтировали квартир, словно вот-вот наступит день, когда они смогут вернуться на родину. Так прошло сорок лет. После принятия в х годах постановления «о содействии воз-вращению» часть рабочих-эмигрантов действи-тельно вернулась в Турцию, но сейчас о возвра-щении не задумываются даже пенсионеры.

Германия, испытавшая наплыв итальянских рабочих в году позднее раскрыла ворота рабочим из Греции и Испании. Первые турки приехали в Германию в году Это были городские жители, в основном с авантюрной жилкой. один их наших рабочих, сорок лет проживший в Мангейме, стал предпринимате-лем. он рассказал, что немцы встречали пер-вых эмигрантов с музыкой. Городские жители, выходцы из средних и низших слоев, они были окружены заботой и вниманием. В первый ра-бочий день немцы очень удивились, увидев турок, пришедших на завод в костюмах и гал-стуках, как это было принято в Турции. Их по-считали высококвалифицированными специа-листами. Совсем не похожие на рабочих, турки быстро освоили новые профессии и постепен-но стали на ноги, формируя класс предприни-мателей. Их дети получали высшее образова-ние, многие женились на местных девушках.

говорить на разных языкахВ отличие от этого слоя, выходцы из деревень, как правило, не пытались выучить язык и жили замкнутыми колониями в обособленных квар-

Yabancı işçiOysa Türklere Almanlar ilk yıllarda "konuk işçi" diyor-lardı. Bu onların kalıcı değil, gidici olduklarının altını çizen bir kimlikti. Türk işçiler de hep, bir gün döne-ceklerini düşünerek yaşadılar. Türk işçiler yıllarca ça-lıştıkları ülkelerde kendilerini geçici gördüler. 30 yıl yaşadığı ülkede kendine yeni bir ev eşyası almayan aileler gördüm. Sadece ikinci el mal alırlardı. Çünkü çadırda yaşar gibi davranıp hep gidecekleri "o gün" ü bekliyorlardı. Birinci kuşak Türkler sadece birkaç ay veya yıl çalışıp geri dönmek için göçtüler. Gitme za-manı bir türlü gelmedi, ertelendi durdu. 40 yıla da-yandı. ’li yıllarda çıkartılan geri dönüşü teşvik yasasıyla dönenler olduysa da şimdi emekliler bile artık dönmek niyetinde değil. Avrupa’nın alt yapı-sına, şartlarına ve demokratik haklarına alışan Türk-ler kendi ülkelerinde yabancı gibi davranılmasından şikayetçiler. Çocukları da kendilerini yabancı hisset-mekten yakınıyor.

İlk ’de İtalyan işçilerin akınına uğrayan Al-manya, daha sonra Yunanlı ve İspanyol işçilere ku-cak açtı. ’da ilk kez Türkler göçmeye başladı. Bu ilk Türkler kentli, biraz macera arayan tiplerdi. Mannheim’da 40 yıldır yaşayan konuştuğum bir iş-çimiz bugün işadamı. Onunla söyleşirken kendilerini Almanların davul zurna ile karşıladığını anlattı. İlk gi-den kentli,orta ve alt orta gruptan bu insanlar büyük bir ilgi görmüşler. İlk fabrikaya gittikleri gün takım el-bise ve kravat takan Türkleri gören Alman işçiler çok şaşırmışlar. Türkleri yabancı uzman sanmışlar. Sana-yi işçisine benzemeyen bu Türkler işi çabuk öğrenip daha sonra girişimci olarak yükselen bir sınıf. Çocuk-ları da yüksek eğitim yapmış. Yabancı gelin de alarak ülkeye entegre olmuşlar.

Farklı dilde konuşmakKırsal alandan gelenler ise hiç dil öğrenmeden, kapalı yaşayanları oluşturuyor. Getto diyebilece-ğimiz, sadece Türklerle bir arada oldukları yerleri tercih eden bu grup çocuklarını da işçi olsun diye zorlamış. Bunun bir nedeni de evde Almanca ko-nuşulmadığı için dili öğrenemeyen çocuğun okul-da başarısız olması ve bu nedenle "Sonderschule" denilen okullara gönderilmesi. Halk arasında bu okullara "gerizekalılar" okulu deniyor. Bu okulu bitirmek anlamlı değil, ayrıca bu okulu bitirmiş olmanız iş bulmak için inanılmaz bir engel. Bir çok Alman öğretmen hiç çaba harcamadan Türk ço-cukları "Sonderschule"lere göndermişlerdir.

Almanya göçü aileleri birbirinden ayırdı. Ka-dınlar tarlada, çapada ve çocukların başında kal-dı. Erkekler yıllarca gelmediler. Erkeklerin "gâvur" karıları, hatta çocukları oldu. Türkiye’de kalan ka-dınlar çok acı çekti, yalnız kaldı. Çocuklar baba-sız büyüdü. Kardeşleri ayırdılar, hepsini amca, hala, babaanne yanına yerleştirdiler. Hiçbir şekil-

Кто ты?миграция в евразии. толерантность: мы разные – мы вместе!

В первые годы немцы называ-ли турок «га-старбайтерами» – «рабочими в гостях», подчер-кивая их вре-менный статус. Да и сами турки воспринимали себя так же, намереваясь уехать спустя несколько меся-цев или лет. Но час возвраще-ния все откла-дывался.

Oysa Türklere Almanlar ilk yıllarda "konuk işçi" diyorlardı. Bu onların kalıcı değil, gidici olduklarının altını çizen bir kimlikti. Türk işçiler de hep, bir gün döneceklerini düşünerek yaşadılar. Türk işçiler yıllarca çalıştıkları ülkelerde kendilerini geçici gördüler.

Page Diyalog Avrasya № 33

KIŞ • SAYI 33 DA 57

талах – своего рода гетто, где преобладало ту-рецкое население. Дети из таких семей вынуж-денно повторили судьбу родителей. Поскольку в семьях старались не говорить по-немецки, они плохо знали язык, не успевали в школе и поэтому направлялись в так называемые Sonderschule. В народе эти учебные заведения называют «шко-лами для слабоумных». Выпускникам таких школ невозможно найти хорошую работу.

Семьи рабочих, уехавших в Германию, рас-падались. женщины оставались дома с детьми, работали в поле и на огороде. У мужчин за дол-гие годы жизни в Германии появлялись жены – не мусульманки, иногда и дети. женщины, оставшиеся в Турции, тяжело переживали раз-луку. Дети росли без отцов, братьев и сестер не-редко разъединяли: кто-то рос у дяди, кто-то – у тети. никто не думал о сохранении семьи, не было даже попыток.

Германия отбирала мужей у жен. Потому что

de aile bütünlüğü düşünülmedi. Bu konudaki yı-kımın sosyal sonuçlarının çalışması yapılmadı. Ruhsal dengesi bozulan, sonra şizofreni teşhisiy-le Amsterdam’da klinikte yatan bir genci gördüm. Hiçbir şeyin farkında değildi artık. Yıllarca annesi ve babası, babaanne yanındaki çocuklarını gör-meye gitmemişlerdi. Yapayalnız ve özlem dolu bu çocuk kendi kurduğu dünyada kaybolmuş.

Azınlık bir grup için de, Almanya karılarını ellerinden alan yer oldu. Çünkü işgücü olarak ka-dınları talep eden Almanya, kadınların göçmesini kolaylaştırdı. O zaman kadınlar "ben gideyim, seni aldırayım" dediler ya da buna zorlandılar. Kocası-nın işçi olması için zorladığı kadınlar sudan çıkmış balık gibi yabancı topraklara düştüklerini anlattı-lar. Yaşanan aile dramları yüzlerce kitap olur.

İkinci kuşak gençlerin aile bireyleri ile ortak dil sorunu da psikolojik tahribat yaratmış. Alman dili ve kültürü içine doğan çocuklar dil bilmeyen anne ve babalarıyla iletişim kuramamaktaydı.

Семьи рабочих, уехавших в Германию, распадались. женщины оставались дома с детьми, работали в поле и на огороде. женщины, оставшиеся в Турции, тяжело переживали разлуку. Дети росли без отцов

Almanya göçü aileleri birbirinden ayırdı. Kadınlar tarlada, çapada ve çocukların başında kaldı. Erkekler yıllarca gel-mediler. Türkiye’de kalan kadınlar çok acı çekti, yalnız kal-dı. Çocuklar babasız büyüdü.

миграция в евразии. толерантность: мы разные – мы вместе! avrasya’da göçmen olmak. tolerans: farklıyız ama beraberiz!Kimsin sen?

Page Diyalog Avrasya № 33

Kadın takımında çalışan bir erkeğe nasıl davranmalı? Bir kadın takımında başarılı bir şekilde çalışmak mümkün mü Kadın takımında nasıl erkek olunur?

Bir kadın grubundaki bir adam

Problem 1. Bir erkeğin kadın takımına uyum sağlamasına nasıl yardımcı olunur?

Problem 2. Hangi durumlarda ekibin kadın olduğunu mülakatta bildirmek gerekir?

Problem 3. Bir kadın takımında ne tür bir erkek rahat olur?

Ağırlıklı olarak kadınların çalıştığı faaliyet alanları bulunmaktadır. Bu, kural olarak, bir okul, bir anaokulu, kuaförler ve güzellik salonlarıdır ve dergi ve gazetelerin yazı işleri ofislerinde, personel departmanında, muhasebe vb. takım, uyum sorunu ve içinde konforlu bir konaklama son derece önemlidir. Ve yeni gelenin uyum sürecini denetleyen personel müdürü ona bu konuda yardımcı olmalıdır. Kadın ekibinin özelliklerine ve bir erkeğin adil cinsiyetten meslektaşları ile nasıl etkileşime girdiğine ve bir kadının rehberliğinde nasıl etkili bir şekilde çalışılacağına bakalım.

Kadın takımın özelliklerini analiz ediyoruz

İK - Uzmanın, içinde çalışacak erkeğe kadın meslektaşlarıyla nasıl daha etkili etkileşim kuracağını açıklamak için kadın ekibin özelliklerini bilmesi gerekir. Kadın takımı aşağıdakilerle karakterize edilir.

  • Aşırı duygusallık. Kadınlar erkeklerden daha alıngandır, eleştiriye, kabalığa ve kişisel hakaretlere daha acı tepki verirler. Artan duygusallık, sık sık ruh hali değişimlerine yol açar ve bunun nedeni, kırık bir çividen bir raporla ilgili zorluklara kadar her şey olabilir.
  • Dedikodu. Ofiste çalışma günü boyunca, konuşmaya dahil olmayanların çalışmalarından dikkati dağıtacak bir kişi, sonra bir diğeri hakkında bir tartışma olabilir.
  • Aileye ve ev işlerine bağımlılık. Kadınlar iş gününün bitiminden sonra nadiren işte kalırlar. Eve gitmek için aceleleri var çünkü hala temizlik yapmak, yemek pişirmek, çamaşır yıkamak, çocuklara bakmak vb. zorundalar. Bazen bu onların etkinliğini de etkiler.
  • Düzen ve organizasyon. Kadınlar düzene yatkın, daha sorumlu, çalışkan, çalışkan, çeşitli ayrıntılara dikkat ediyorlar, bir erkeğin fark edemeyeceği küçük şeylere dikkat ediyorlar.
  • Merhamet ve empati. Kadın takımı daha birleşik, zor durumlarda her zaman destek vermeye hazır.
  • Diplomasi. Kadınlar daha sabırlı oldukları için aşırı durumlarda daha uygun davranırlar. Değerlendirmelerinde ve açıklamalarında daha diplomatik, temkinli davranırlar.

Anna RYZHIK, Eşsiz Uzmanlar İşe Alım Ajansı'nın (Moskova) işe alım danışmanı:

“Bir kadın takımının kendi yasaları ve yaşam ritmi ile ayrı bir devlet gibi olduğuna inanılırken, bir erkeğin bir kadın takımında kariyer yapma fırsatı oldukça gerçekken, asıl mesele onun otoritesini kazanmaktır. meslektaşlar. Bir kadın takımında çalışmanın başlangıcında birçok erkek bir tür psikolojik "kırılma" yaşar, ancak bununla başa çıkarlarsa gelecekte kendilerini oldukça rahat hissederler. Bir kadın takımına uyum sağlamanın ve kariyer başarısı elde etmenin en kolay yolu, sosyallik, olumlu tutum, esneklik, aynı zamanda çekicilik ve özgüven ve bonus olarak iyi bir mizah anlayışı gibi niteliklere sahip dışa dönük bir erkektir. . Ve tam tersine, bir adam kendi içine kapalıysa, kısıtlı ve sessizse veya daha da kötüsü, kaba ve saldırgansa, o zaman onun için kolay olmayacaktır.

Şirkete bir erkek gelirse ve onun bir kadın takımında çalışacağını biliyorsanız, görüşme aşamasında bunu ona söylemeniz önerilir. Bu durumdan utanmadıysa ve istihdamı kabul ettiyse, işinin ilk gününde bir adaptasyon olayı gerçekleştirmesi gerekir. Acemi erkeğe daha hızlı uyum sağlamasına yardımcı olacak ve rahat çalışmasına katkıda bulunacak önerilerde bulunun.

Sayfa 89'daki şemada gösterilen basit kuralları erkeğe açıkça aktarmaya çalışın. Bunları “Kadın takımındaki bir erkek için davranış kuralları” şeklinde bir not şeklinde yapmanızı öneririz. Örneğimizde olduğu gibi meslektaşları ile iletişimde hata yapmaması için bunları yazdırın ve çalışana verin.

Yazı işleri bürosuna dizgici olarak genç bir adam kabul edildi. Takımdaki tek adamdı. Kadınların iltifatları sevdiğini bir kereden fazla duydu ve ekibe hızlı bir şekilde katılmak için bu aracı pratikte kullanmaya karar seafoodplus.info fırsatta ya bir çalışanın yeni saç stilini ya da diğerinin yeni elbisesini övmeye çalıştı. Ve her şey harika gidiyordu, bir gün olgun bir meslektaşına şöyle dedi: "Her zaman çok harika görünüyorsun, cildin tek bir kırışıksız, 50 yaşında olduğunu bile düşünmeyeceksin." Sözde iltifattan sonra, meslektaşı uzun süre genç adam tarafından rahatsız edildi, özür dileyene ve onu hiç rahatsız etmek istemediğini ve ona bir kadın olarak gerçekten hayran olduğunu açıklayana kadar.

Elizaveta ARKHIPOVA, İK Müdürü, First Satellite Company Ural LLC (Yekaterinburg):

“Bence zaten ilk görüşmede başvuru sahibine ekibin kadınlardan oluştuğunu bildirmek gerekiyor. Bu size ve adaya çok zaman kazandırır. Sonuçta, bir erkek ya bir kadın takımında çalışmak zorunda kalacağı gerçeğini hemen kabul eder ya da reddeder. Bu nüansın göz ardı edilmesi istenmeyen sonuçlara yol açabilir: işe başladıktan sonraki ilk günlerde adayın reddedilmesi, deneme süresi boyunca düşük performans veya işin ilk haftalarında gönüllü işten çıkarılma.

Bu durum hala iyi çalışanları korkutmaya devam ediyorsa ve arama süresiz olarak erteleniyorsa, başka bir adam kiralayarak kadın takımını seyreltmeyi deneyebilirsiniz. Bu mümkün değilse, adayı, işyerinde dedikodu ve kişisel sorunların tartışılması için zamanı olmayan, şirketinizde yalnızca profesyonellerin çalıştığına ikna etmeye çalışmanız gerekir. Eğer iş düzgün bir şekilde organize edilmişse ve siz onu doğru bir şekilde organize etmişseniz, o zaman cinsiyetler arasındaki farklar pratikte fark edilmez. Sadece 23 Şubat ve 8 Mart'ta mı?

Erkeklerin kadın takımına uyum sağlamasına yardımcı oluyoruz

İK - uzman, bölüm başkanıyla birlikte ekibi yeni gelen bir erkeğin görünümüne hazırlamalıdır. Kadınlardan uyum sağlamasına yardım etmelerini isteyin. Daha az dedikodu yapın ve adama kendini kanıtlaması için bir şans verin. Hiç adamı olmayan bir takımda zorluklar ortaya çıkabilir, her iki taraf için de stresli olacaktır. Takımda erkekler en azından ara sıra göründüğünde, çalışanlar onlara daha sadıktır ve eğer aslen kadınsa, o zaman onda bir şeylerin değişmesi gerekip gerekmediğini düşünmelisiniz.

Svyaznoy Şirketler Grubu (Moskova) İşe Alım Departmanı Başkanı Boris ANIKEYEV:

“Svyaznoy Şirketler Grubu'nun personeli oldukça dengeli - yaklaşık olarak eşit sayıda erkek ve kadın çalışan var. Ancak, diğer tüm şirketlerde olduğu gibi, tamamen “kadın” ve tamamen “erkek” departmanlarımız var, bu nedenle bir çalışanın karşı cinsten bir takıma adapte edilmesi konusu bizim için de geçerlidir. İlk günlerden itibaren kadınlar arasında çalışmak zorunda olan bir erkek, meslektaşlarına karşı mümkün olduğu kadar doğru, arkadaş canlısı ve ölçülü olmalıdır. Arkadaş canlısı ama aynı zamanda ticari bir pozisyon, hem en yeni çalışan hem de gelecekteki kadın meslektaşları için ciddi bir ruh haline uyum sağlamaya yardımcı olacaktır. BizimİK - yöneticiler, yeni gelenlere işlerini sakince yapmalarını ve kurumsal ilişkilerin ötesine geçmemelerini tavsiye eder. Ayrıca ofiste herhangi bir dikkat belirtisinin adil seks tarafından iki şekilde algılanabileceğini unutmayın. Terk edilmiş bir cümle, bir erkeği hem evrensel bir favori hem de dışlanmış biri haline getirebilir.

Ast bir erkek, lider bir kadın

Gelecekteki bir erkek çalışanın bir kadın yönetici ile yakın temas halinde olması gerekecekse, işe alım görevlisi, ast ve patronun etkili bir şekilde etkileşime girebilmesi için kişisel özelliklerini dikkate almalıdır.

Personelini seçeceğiniz kadın yönetici ile konuşun, tercihlerini öğrenin. Genellikle kadınlar, onların gözetimi altında çalışan erkek uzmanlarla iletişim kurmakta bazı zorluklar yaşarlar. Özellikle bir kadın yönetici esas olarak pazarlama ve yönetim sorunlarıyla uğraşıyorsa ve erkekler teknik veya üretim sorunlarını çözüyorsa. Zaten yaşlı olan eski okul insanlarıyla da zorluklar ortaya çıkabilir, bu yetiştirmeye, yerleşik ilkelere bağlıdır. Bu nedenle, daha genç uzmanları işe almaya çalışın, daha esnektirler ve farklı şekilde yetiştirilirler, onlar için bir kadının liderlik pozisyonlarına sahip olması normdur.

Anna VASENINA, Kadrovoe Delo dergisinin (Moskova) yayıncısı ve yazı işleri müdürü:

“Kadın ve erkek liderlik tarzlarının birbirinden çok farklı olduğuna dair bir görüş var. Erkekler mantıklı ve tutarlı, kadınlar duygusal ve tahmin edilemez. Uygulamada, genellikle tam tersi olduğu ortaya çıkıyor. Bir kadın lider, astları için görevleri doğru bir şekilde belirlerse, yetkiyi nasıl devredeceğini bilirse, çalışanların motivasyonuna (zor bir anda destek sağlama yeteneği dahil) yeterince dikkat ederse ve ayrıca uygun kontrol biçimlerini seçerse, o zaman orada olduğuna inanıyorum. Erkek astların yönetiminde özel sorunlar olacak (ancak, ve kadın astlar gibi) olmamalıdır. Ancak, tüm insanlar çok farklıdır ve bir ekibin yönetiminde hiçbir durum yoktur. Bu nedenle, genellikle otorite kazanmak ve bireysel yaklaşımlar aramak gerekir. Ama sonuçta bir kadın lider alanında profesyonelse ve ekibiyle sonuç alıyorsa erkekler ona saygı duyar. Değilse, bu onun takımı değil ve insanları bir araya getirmenin, ortak hedeflere ulaşmaları için onlara ilham vermenin yollarını aramanız gerekiyor.

Her erkek bir kadının rehberliğinde etkili bir şekilde çalışamaz, kadınların yetkinliğinden her zaman şüphe duyan ve takımı iki kampa bölebilen bir erkek tipi vardır. Takımda böyle bir adam varsa, kadın liderin onunla iş ve sakin bir şekilde davranması gerekir. Bir kadının iyi bir lider olup olamayacağı konusunda asla tartışmalara girmeyin, kadın cazibesine başvurmayın, zayıflık göstermeyin.

Temsilcileri, erkeksi karşı konulmazlıklarına ve çekiciliklerinin kariyerlerinde onlara yardımcı olacağına ikna olan bir tip var. Bu, ilk başta patronun, profesyonellik için değil, artan ilgisi için minnettarlıkla çalışana taviz vermeye başlamasıyla tehdit ediyor. Ancak daha sonra, diğer astlar, liderlerinin bu tür davranışlarının haksız olduğuna inanacağından, ekipteki atmosfer daha da kötüleşebilir.

Bir kadının rehberliğinde ne tür erkekler etkili bir şekilde çalışabilir?

ANCOR holdinginin (Moskova) şube ağının direktörü Boris VORONKOV:

“Bir erkek kariyeristin kadın takımında çalışması daha kolay. Adil cinsiyetin çoğu kendilerini ailede gerçekleştirir, bu nedenle en yüksek pozisyonu almak ve en yüksek maaşı almak gibi bir hedefleri yoktur. Bir erkek bir erkek takımda çalıştığında, daha zorlu bir rekabetle karşı karşıya kaldığı için bir şeyi başarmak için daha fazla çaba sarf etmesi gerekir.

Erkeklerin belirli bir yaşam pozisyonu vardır. Hayatını çok ileriye planlayan ve bugünün tüm eylemlerini kendisi için önemli olan hedeflere ulaşmak için yönlendiren bir kişi için, güncel olayların varoluşsal önemi çok daha azdır. Sonuç odaklı bir erkek, iletişimdeki mevcut sorunlardan ve ilgi alanlarındaki farklılıktan utanmayacağından, bir kadın takımında çalışmaktan rahat olacaktır. Erkekler, mevcut ortaklığın geçici olduğunu düşünerek iş arkadaşlarıyla ilişkilerine daha az değer verir.

Uygulamanın gösterdiği gibi, böyle bir takımda profesyonel seviyenizi de geliştirebilir, faydalı bağlantılar kurabilir ve kariyer basamaklarını tırmanabilirsiniz. Bir erkeğin makul olması gerekir - ancak o zaman adil seksle çevrili tanınmış bir lider olur ve temsilcileri ona yardım eder.

Karma takımlar oldukça yaygın bir fenomendir. Ancak, bir veya iki erkeğin kadınlar arasında çalıştığı sık durumlar da vardır. Doğal olarak, bu erkeklerin eşleri bu durumdan pek hoşlanmazlar. Bununla birlikte, sırf kıskançlık yüzünden yeni bir iş aramak pek mantıklı değil, çünkü daha fazla erkekten oluşan başka bir takımda evlilik sadakati için potansiyel bir tehdit olmayacağının garantisi nerede. Ek olarak, bir erkek çekici bir kadınla sadece işte değil, aynı zamanda toplu taşıma araçlarında, bir mağazada, sokakta da tanışabilir. Ve o kadınlar arasında çalışırken ruhunu endişelendirmeye değer mi?

Sadakatinin garantisi

tabii ki ne zaman günlükKocanız uzun zamandır tanıdığı güzel kadınlarla birlikte ve onlar da ona yöneliyor, düşünülmesi gereken bir şey var. Bir çocuğun önünde dondurma sallamak gibi. Sadece tatlılarla dolu olanlar, ayartmaya direnme gücüne sahiptir. Ancak oburlar ve tatlı diş daha az şansa sahiptir. Bu nedenle, kocanız için en sevgili kadın siz olmalısınız.

Bu demektir ki sen meli formda kalın, şık ve zevkli giyinin, bakımlı olun. Sizinki ilginç olmalı: hem yatakta hem de sohbet sırasında. Bu yüzden kendiniz ve ilişkileriniz üzerinde çalışın.

Başka bir garanti evlilik sadakat, eşinizin mizacı ve karakteridir. Ne de olsa, evli yaşamlarında yeterince varsa, zevkten yana gitmeyen erkekler var. Eşlerine duydukları sevgi, iğrenme ve sadakatsizliğin evliliği açıp yok edebileceği ve itibarı mahvedebileceği korkusu da onları geri tutabilir.

şüpheli sadakat

Diğer erkek kategorisimizacına bakılırsa karısının huzuru için büyük bir tehlike arz etmektedir. Bu erkeklerin gözlerini başka kadınlara çevirmeleri daha olasıdır ve uygun koşullar altında eşlerine sadakatsiz olma eğilimindedirler.

Ayrıca böyle erkekler yine eşinin çabalarıyla anlamsız bir davranıştan korunabilir. Bir eş, samimi yaşamını pozlarla olmasa da dekor, güzel iç çamaşırı ve beklenmedik seks yerleri ile çeşitlendirebilir. Yatakta ne kadar ilginç ve çeşitli olursanız, kocanız o kadar az kenara çekilir. Sonuçta, böyle erkekler için seks bir fantezidir. Ve yeni bir şey olmadan fantezi imkansızdır.

Birinin gücünün gösterilmesi

Ancak aslına uygunluk konusunda şüphe olması durumunda Muhtemel rakiplerinize karşı üstünlüğünüzü gösterebilirsiniz. Ve burada asıl mesele ihanetten korktuğunuzu göstermemek. Sonuçta, bunu yaparak kendinize ve kocanıza, daha doğrusu size olan sevgisine güvenmediğinizi göstereceksiniz.

Doğal olarak, sen ve kocanız iyi olanlarÇöpü atmadığın için ona nasıl azarlar atarak işkence ettiğini ya da fazladan bir kilo bile almaktan korktuğun diyette olduğunu sevgili meslektaşlarına arkandan anlatmasın diye sıcak bir ilişki.


senin olduğundan eminsen koca yapamıyorsanız harekete geçin. Her şeyde daha iyi olmaya çalışın - her zaman iş arkadaşlarınızın önünde size hayran olmasına izin verin. Orijinal sandviçler - ellerinizin işi. Şık kravat - seçiminiz. İyi geçirilmiş bir tatil sizin değerinizdir. En göz alıcı veya romantik fotoğrafınız, telefonunun veya masaüstü bilgisayarındaki ekran koruyucudur.

hiç koymadın garipİşten sonra bir arkadaşıyla bilardoya gitmek için telefonla izin istemek zorunda kaldığı bir durum ve meslektaşları bu konuşmayı duyuyor. Onu hiç arama ve sms ile rahatsız etmiyorsunuz. Sizi arayıp nasıl olduğunuzu ve akşam yemeği için ne almanız gerektiğini soran odur.

Bazen onu ziyaret edersin ofis, sadece ziyaret etmek, şehrin bu bölümünde olmak. Ya da akşam onun için gelin çünkü bir kafede yemek yiyorsunuz. Bu ziyaretler sırasında, iş arkadaşlarınız yanınızda bile durmadıklarını hatırlamaları için elinizden gelenin en iyisini yapmanız gerektiği açıktır.

Bazen yakınlaşabilirsin познакомиться meslektaşlarından biriyle. Bu insanlar sizin muhbirleriniz olabilir, onlara ihtiyacınız olmasa da, çünkü kocanıza güveniyorsunuz, ancak hanımlardan en az biri durumu size bildirmeye başlasa bile, diğerleri tetikte olacak ve seve seve atlayacaklar. senin kocan.
Olmak kendinden emin kendi içinizde - kocanızı gerçekten mutlu olduğu tek kadın olduğunuza inandırmanın tek yolu.

Erkeklerin kadın takımında ve kadınların erkek takımında nasıl "hayatta kaldığını" öğrenelim:

Bir kadın grubundaki bir adam

İş yerinde ilk hafta.

Eh, sadece israf! Başarılı bir şekilde vurduğum şey bu - her zevke göre odadaki sekiz kadın! Yine de kadınlarla çalışmak ne kadar harika - temiz, rahat, kaktüs çiçekleri! Ev yapımı akşam yemekleri beslenir - zarafet! Sağa bakıyorsun - birinin kıçı, sola - bir bacak ve yanımda böyle bir sandık oturuyor! Herkes sessizce bir şeyler yapıyor, fısıltıda çalışma anlarını tartışıyor, kimse seafoodplus.info ile müstehcen bağırmıyor ve şakalara gülmüyor. Gözleriyle ateş ediyorlar, çoraplarıyla parlıyorlar: Peki, Otpad, beyler, cennetteyim!

ay işte.

Yanındaki memeler evli, odadaki en güzel bacaklar lezbiyen olanlardır. Ama genel olarak - hiçbir şey! Üç yönde çalışıyorum - pencerede yaşlı bir dul, kapıda genç bir stajyer, göğüslerimi yakınlarda bırakmam (en azından bir şansın varsa, almalısın!). Dul yemek giyiyor, stajyer onu metroya getiriyor, göğüsleri ilham veriyor. Dün kızlara kaba bir fıkra anlattım, kızardılar ama kıkırdadılar - normal teyzeler! Sır saklamayı severler - birinin bilgisayarında toplanacaklar ve kendilerine fısıldayacaklar, yukarı çıkıyorum - dağılıyorlar. Eğlenceli!..

Üç ay işte.

Sandık çıktı, stajyer kayboldu, dul yeni bir nesneye geçti. Teyzeleri seafoodplus.info'a bağladı, "Tüm güç piçlere" girişinin üzerine bir poster astı. Beslemeyi, resim yapmayı ve fısıldaşmayı bıraktılar - pedleri yüksek sesle tartışıyorlar: annem, orada ne kadar yığılmışlar! Şimdi “aptallar için kadın orgazmı” ana sınıfından geçiyorum - ilk elden bilgi alıyorum: Sahte ile gerçeği ayırt etmeyi öğrendim. Eh, birdenbire şanslısın ve sıra antrenmana mı geldi? Çay böreği alırım, ağır klasörler taşırım, masaları taşırım. Genel olarak tahammül edilebilir, ancak buraya sadece bir köylü daha gelse daha eğlenceli olurdu.

Altı ay işte.

Her şeyi biliyorum. Sigortalı bir jinekolog bir erkek, Leonid Arkadevich, her gün için pedler zararlıdır, hamilelik sırasında sık sık işemek istersiniz, dört saatte bir tampon değiştirmeniz gerekir, adet sırasında noshpa içiyorlar, sutyen ve külot aynı renkte olmalı , kol ve bacaklarda vernik - çok . Loreal ve Bourgeois - rulolar, Garnier - kahretsin, erkekler keçidir (asıl temel ifadenin altında özetlenmiştir), George Clooney tatlıdır, prezervatifler genellikle ovuşturulur, Zavallı Nastya bir dizidir, soyut bir kaybeden kadın değil. Teyzeler genellikle kendi aralarında tartışırlar, ama sonunda her zaman alırım - bir skandalın ilk işaretinde bir koltuğa sıkışırım ve klavyenin altında taklit ederim. Kahretsin, onlarla ne kadar zor - en az bir normal adam daha alırlardı !!!

Yedi ay işte.

PMS ve 8 Mart'tan daha kötü ne olabilir? Sekizinci Mart arifesinde bir odada sekiz teyzede sadece PMS. Sessizim. ben şeffafım Ben yokum, bu bir illüzyon. Ana şey hareket etmemek - kafasına bir yumruk atmak için bir labirent var: Onlara bir pasta aldım ve odanın her yerinde diyet yapıyorlar - tökezledim. Siktirin gidin çocuklar, cehennemdeyim!

Yıl işte.

Dün bölüm başkanlığına atandım. Bugün işe almak için bir göğüslü ve bacaklı bir tane aldım, tüm kaktüsleri ve delgeçleri cehenneme attım. Yine beslenmeye, susmaya ve gülümsemeye başladılar: Göğsünü yanına dikti. Yine de, bir kadın takımında çalışmanın bir vızıltısı var, erkekler, cevap veriyorum!


Erkek takımındaki kadın

Birinci ay. Merhaba.

Bu korku - her yerde erkekler var! Yalnızım ve onlardan on tane var (ve bazıları çok tatlı)! Çıldırabilirsin: etek giymemek (çıplak ile aynı), kimseden bir şey istememek (veya bir saat daha çevrende gürültülü adamlar olacak), işemeye gitmemek daha iyidir. (Tuvaletin karton kapısının önünde her zaman bir grup sigara içen çalışan vardır (ve tabii ki, hepsi sevimlidir. Herkes çok çalışıyor, ekrana deli gibi bakıyor. Kız arkadaşınla konuşamazsın, tüm erkekler telefonda 5 dakikayı geçmez ve sadece iş için konuşur, siteye taytla gidemezsin, Jennifer Lopez'i tartışamazsın. Çıldırabilirsin!

Ay iki. Pekala, hiçbir şeye benzemiyor.

Komşulara yazabilirsiniz (ayrı bir bayanlar tuvaleti vardır), tuğla surat yaparsanız tayt ile sitede oturabilirsiniz. Jennifer Lopez burada yuvarlanmıyor, bir çeşit Anita Blond burada yuvarlanıyor. Kış lastikleri, motor yağı ve bilgisayar beyinleri hakkındaki tüm konuşmalar, Peugeot 'm onları küçümseyici kasılmalar haline getiriyor. Herkes isteklerime çok daha sakin davranıyor, her gün daha az yakışıklı erkek var.

Üçüncü ay. Yaşayabilirsin.

Anita Blond, 10 numaralı göğüslü bir Alman kadın, Jennifer Lopez gerçekten ona karşı gelmiyor. Çivili lastikler berbat, artık kimse onları sürmüyor, en iyi sentetik yağ, külotlu çorap sitesi onaylandı, kız arkadaşı gönderildi ve ayrıca onaylandı. Etek onaylandı, yakışıklı erkek sayısı bire düştü. Tubzik erkekleri telefonda geçen 'Erkekler çiş yapmak istiyorum' cümlesinden sonra yok oluyor, 'Başka bir seviyedeyim' ibaresi sıkı çalışmayı değil, online nişancıyı ifade ediyor.

Altıncı ay. Hepsi onların.

Peugeot'yu dokuza değiştirdim, saçmalıklara binmek için bir incir değil, Lopez'in şişman bir kıçı var - yuvarlanmıyor, dün Doom'daki lojistik departmanını bir kasa birayla yaptıkları adamlarla. Sitede fahişeler sipariş ettik ve erkek arkadaşlarına yerli göğüsleri silikondan nasıl ayırt edecekleri konusunda tavsiyelerde bulunduk. Tamam beyler, tek bir güzel surat yok, en azından işini değiştir!

Yıl. kardeşler

Cuma günü bilgisayarda beyin değiştirdim, yürüteçle adam öldürdüm, sistem yöneticisi içtim. Dün yeni bir kız geldi, bunun gibisi yok, güçlü kıçıyla. Tuvalete gitmeye ve kadın sitelerinde oturmaya utanıyor. Salaga.

chshchhul 5

'DTBCHUFCHHKFE, HCHBTsBENSCHK RPDRYUYUYL!

vPMSHYOUFCHP VKhIZBMFETCH, LBL Y'CHEUFOP, TsEOEYOSCH. th TBVPFBAF POY YUBUFP FPTS CH TSEOULYI LPMMELFYCHBI. b LBL PVUFPSF DEMB X hBU? obdeaush, UFP LFB UFBFSHS VKhDEF chbn RPMEOB Y YOFETEUOB, CHPNPTsOP, chshch RPUNPFTYFE UP UFPTPOSCH HAKKINDA UCHPA TBVPFH Y CHPOYLBAEYE CHTENS PF OKUMA UIFKHBGYY.

rTEDMBZBA chBYENKH CHOYNBOYA UFBFSHA, PRHVMYLPCHBOOKHA CH ZPDKh Ch TSKHTOBME "zhuvp" - zhYOBUPCHSHCHK urtbchpyuoil vadtsefopk pTZBOYBGYY".

Eumi IPFIFA MYUOOP RPPVEBFSHUS NOPK ITOPZIN NOPZIN Okmeshchnin, RTIMBIBA NEPRESFYEI, LPFPPPPPPPPTPP - Chutpuyikulka UML RPPP SPPPDEF 9. SPPDDEF'de. rPDTPVOPUFY - UBKFE HAKKINDA seafoodplus.info vKhDEF NOPZP TBOBOSHI FTEOETCH, CH RTPZTBNNE: FTEOYOZY RP UENEKOSCHN PFOPIEOYSN, LPHYUYOZKH, NPFICHBGYY F.D.

nHTSYUYOB-THLPCHPDYFEMSH H TSEOUULPN LPMMELFYCHE

оБ ПДОПК РТПЖЕУУЙПОБМШОПК ЛПОЖЕТЕОГЙЙ НПЕ ЧОЙНБОЙЕ РТЙЧМЕЛМБ ЖТБЪБ: «ч УМХЮБЕ РТБЧЙМШОП ПТЗБОЙЪПЧБООПК ТБВПФЩ ТБЪОЙГЩ НЕЦДХ ЦЕОУЛЙН Й НХЦУЛЙН ЛПММЕЛФЙЧБНЙ ОЕ ОБВМАДБЕФУС».ьФБ УФБФШС РПУЧСЭЕОБ ЧЕЮОПНХ, Й, ФЕН ОЕ НЕОЕЕ, ЮТЕЪЧЩЮБКОП БЛФХБМШОПНХ ЧПРТПУХ - ЛБЛ НХЦЮЙОЕ-ТХЛПЧПДЙФЕМА ОБМБДЙФШ ПФОПЫЕОЙС У РТЕЙНХЭЕУФЧЕООП ЦЕОУЛЙН ЛПММЕЛФЙЧПН Y UDEMBFSH PTZBOYBGYA TBVPFSCH CH OEN "RTBCHIMSHOPK"? NPCEF, NPTsOP RTPUFP RTYKFY Y OBYUBFSH LPNBODPCHBFSH? ChPF PV FFPN Y IPYUEFUS RPZPCHPTYFSH rTPVMENSCH U THLPCHPDUFCHPN PTZBOYBGEYEK, ZDE TSEOEYO VPMEE YUEN %, ChPOYLBAF OE FPMSHLP H NKhTsyuyo, OP Y H TsEOEYO.

DMS OBYUBMB PFCHEFYN CHPRTPU HAKKINDA: "rPYUENKh LPMMELFYCH VKHIZBMFETCH CH VADCEFOPC PTZBOYBGYY RTEINKHEEUFCHEOOP TSEOULYK?" еУФШ ОЕУЛПМШЛП РТЙЮЙО: ЦЕОЭЙОЩ ВПМЕЕ ХУЙДЮЙЧЩ Й МЕЗЮЕ УРТБЧМСАФУС У ТХФЙООПК ТБВПФПК, НХЦЮЙОЩ ПВЩЮОП УФТЕНСФУСЛБЛ НПЦОП ВЩУФТЕЕ ЪБТБВПФБФШ ВПМШЫЕ ДЕОЕЗ Й УДЕМБФШ ЗПМПЧПЛТХЦЙФЕМШОХА ЛБТШЕТХ, ЦЕОЭЙОЩ ЦЕ, ОБПВПТПФ - ГЕОСФ УФБВЙМШОПУФШ Й ОБДЕЦОПУФШ ВПМШЫЕ, ЮЕН РТЙЪТБЮОЩЕ НЙТБЦЙ (ПУПВЕООП, ЕУМЙ Х ОЙИ ЕУФШ ДЕФЙ) .

h OBYEN PVEEUFCHE EUFSH ZMHVPLP (HTPCHOE RPDUPOBOYS HAKKINDA) HLPTEOYCHYYEUS UFETEPYRSCH P FPN, UFP FBLPE FYRYUOSCHE TSEOEYOB Y NKHTSYYUYOB. h YUEN POY RPIPTSY, B YUEN PFMYUBAFUS. obyuyobs PF DEFULYI REUEOPL Y BLBOYUYCHBS IHDPTSEUFCHEOOOSCHNY ZHYMSHNBNY Y TBOPPPVTBOBOSCHNY LOIZBNY, FSHCHUSYU MADEK CHELBNY RSHCHFBMYUSH TBZBDBFSH FFH ЪBZBDLH.

фЙРЙЮОБС ЦЕОЭЙОБ: УМБВЩК РПМ, ВЩЧБЕФ ЙЪМЙЫОЕ ЬНПГЙПОБМШОБ (НПЦЕФ ТБЪТЩДБФШУС Ч УМПЦОПК УЙФХБГЙЙ), ЙОПЗДБ РМПИП УЕВС ЮХЧУФЧХЕФ,ТБОЙНБ, МАВЙФ ЧОЙНБОЙЕ, ПВЭЙФЕМШОБ, УФТЕНЙФУС ИПТПЫП ЧЩЗМСДЕФШ Ч МАВЩИ ПВУФПСФЕМШУФЧБИ.

фЙРЙЮОЩК НХЦЮЙОБ: УЙМШОЩК РПМ (ЬФП ЧЩТБЦБЕФУС Ч УХЭЕУФЧПЧБОЙЙ ТСДБ РТПЖЕУУЙК, Ч ЛПФПТЩИ ДП УЙИ РПТ ЦЕОЭЙО МЙВП УПЧУЕН ОЕФ, МЙВП ЛТБКОЕ НБМП, ОБРТЙНЕТ, МЈФЮЙЛ, НПТСЛ, ЧПДЙФЕМШ-ДБМШОПВПКЭЙЛ Й Ф.Д.), ЬНПГЙЙ ДПМЦЕО УДЕТЦЙЧБФШ, ОЕ ЙНЕЕФ РТБЧБ TsBMPCHBFSHUS FSZPFSCH HAKKINDA, NPTsEF VSCFSh YURPMOYFEMEO Y OENOPSPUMPCHEO, YUBUFP VSCCHBEF RPMOPUFSHHA TBCHOPDHYEO L UCHPENKH CHOEYOYENH CHYDH (U TBDPUFSHA ODHPUIF ZHYTNEOOHA).

TSEOEYOSCH PVSCHYuOP MEZYUE, YUEN NKHTSYUOSCH, RETEOPUSF NPOPFPOOSCHK FTHD, KhChShch, SCHMSAEIKUS OEPFYAENMENKUS YUBUFSHHA TBVPPFSH VKhIZBMFETB. pDOBLP OEEPVIPDYNP RPNOYFSH, YuFP YЪ CHUSLPZP RTBCHYMB EUFSH YULMAYUEOYS. vshchchbaf nkhtsyuyoshch -vkhizbmfetb ve zhyobouyufshch, lpfptshche khreyop tbvpfbaf OE IKhtse, b rptpk ve mkhyuye tseoeyo. MAVPE RTBCHYMP RTEDRPMBZBEF, UFP RTY PRTEDEMEOOOSCHI HUMPCHYSI YOZP VSCCHBAF YULMAYUEOYS.

пДОБ ЦЕОЭЙОБ, ТХЛПЧПДСЭБС ЛПОУБМФЙОЗПЧПК ЛПНРБОЙЕК, ТБУУЛБЪЩЧБМБ, ЮФП ВЕЪХУРЕЫОП РЩФБМБУШ ЧОЕДТЙФШ Ч УЧПК ЛПММЕЛФЙЧ ИПФС ВЩ ПДОПЗП НХЦЮЙОХ, ЮФПВЩ РПЧЩУЙФШ РТПЙЪЧПДЙФЕМШОПУФШ ФТХДБ Й РТЙЪЧБФШ ДБН Л РПТСДЛХ… хЧЩ, ЕУМЙ ЦЕОЭЙОЩ ПВЯЕДЙОСАФУС Й ОБЮЙОБАФ «ДТХЦЙФШ РТПФЙЧ…», ФП У ЬФЙН ВЩЧБЕФ ЛТБКОЕ ОЕМЕЗЛП URTBCHIFSHUS. юФП ФПМШЛП ОЕ ДЕМБМЙ ДБНЩ, ЮФПВЩ НХЦЮЙОБ-ВХИЗБМФЕТ ОБРЙУБМ ЪБСЧМЕОЙЕ ПВ ХИПДЕ РП УПВУФЧЕООПНХ ЦЕМБОЙА - ТБУУЛБЪЩЧБМЙ ЕНХ ВЕУЛПОЕЮОЩЕ ЙУФПТЙЙ П ФПН, ЛБЛ ПОЙ РПЛХРБМЙ УЕВЕ ЛПМЗПФЛЙ, ЛТБУЙМЙ ЧПМПУЩ, ОПЗФЙ, ИПДЙМЙ Л НБОЙЛАТЫЕ Й Ф.Д. h TEEKHMSHFBFE NHTSYUYOBOE CHSHCHDETSBM Y CHUE-FBLY RPLYOHM LFH LPNRBOYA.

pUPVEOOPUFY ZEOULYI LPMELFYCHCHCH:

  1. TSEOEYOSCH ULMPOOSCH NOPZP OKUMA HDEMSFSH PVEEOIA. yN YOPZDB LBCEFUS, UFP TBZPCHPTSC NETsDH UPVPK - EFP OEPFYAENMENBS YUBUFSH TBVPFSCH. rTYNET: DCHB KHUREYOSCHI ATYUFB PVYAEDOYOYMYUSH Y TEYYMY UPDBFSH LBDTPCHPE BZEOFUFCHP. obvtbmy tseoeyo, dp ffpzp uzaklaş ve dpnb U Nbmeoshlyny defeshny. pVHUFTPYMY PZHYU, YUFPVSCH UPFTKHDOYGBN VSCHMP HDPVOP Y LPNZHPTFOP. YuBKOIL, LPNRSHAFETSCH, YOFETEOEF - CHUYE, UFP OKHTSOP DMS TBVPFSH pDOBLP UBNB TBVPFB "OE BMBDYMBUSH" - CHNEUFP DEMB DBNSCH KİMYA UVS FBL, LBL VHDFP POY RTYYMPY HBB ZPUFY - пВЩЮОП Ч РПДПВОЩИ УМХЮБСИ ЙЪНЕОЙФШ ХЦЕ УМПЦЙЧЫХАУС УЙФХБГЙА ЛТБКОЕ ФСЦЕМП, МХЮЫЕ ОЕ ДПРХУЛБФШ ЕЕ ЧПЪОЙЛОПЧЕОЙС - У УБНПЗП ОБЮБМБ УФБЧЙФШ РЕТЕД ЛБЦДПК УПФТХДОЙГЕК ЮЕФЛЙЕ ГЕМЙ Й ЪБДБЮЙ Й ТЕЗХМСТОП ЛПОФТПМЙТПЧБФШ ЙИ ЙУРПМОЕОЙЕ.
  2. « ZEOUPCHEF"- FBL OBSHCHCHBMBUSH ZTHRRB UPFTKHDOIG CH RPRHMSTOPN UETYBME "OE TPDYUSH LTBUYCHPK", LPFPTBS RPUFPSOOP RMEMMB YOFTYZY. l UPTSBMEOYA, TSEOEYOSCH DEKUFCHYFEMSHOP ULMPOOSCH UPDBCHBFSH ZTHRRSHCH CHOHFTY LPNRBOY Y RMEUFY YOFTYZY RTPFICH FEI, LFP CH FFY ZTHRRSHCH OE CHIPDYF. RTPFYCHPDEKUFCHYS YOK: OE DPRHUBLFSH CHPOYOLOPCHEOYS ZHBCHPTYFPCH CHOHFTY LPMELFYCHB. OE UMHYBFSH URMEFOY YOE TBURTPUFTBOSFSH YI. L UPCBMOOOIA, Yubufp VSHCHCHBEF FBI, YuFP Ch. дБ, ТХЛПЧПДЙФЕМШ ОЕ НПЦЕФ ЙЗОПТЙТПЧБФШ РТПГЕУУЩ, РТПЙУИПДСЭЙЕ ЧОХФТЙ ПТЗБОЙЪБГЙЙ, ОП ЙНЕООП ОБЮБМШОЙЛ ПРТЕДЕМСЕФ, ЛБЛБС, Ч ЛПОЕЮОПН УЮЕФЕ, УМПЦЙФУС БФНПУЖЕТБ Ч ЛПММЕЛФЙЧЕ - ДТХЦЕУЛБС, ЛПЗДБ МАДЙ РПДДЕТЦЙЧБАФ ДТХЗ ДТХЗБ, ЙМЙ ЧТБЦДЕВОБС - ЛПЗДБ ЙОФТЙЗЙ УФБОПЧСФУС ЧБЦОЕЕ, ЮЕН УБНП ДЕМП. RPMOPUFSHA RTEUEYUSH UMHIY Y URMEFOY, LPOEYUOP TSE, CHTSD MY HDBUFUS, OP PUMBVYFSH FSZH L OIN - NPTsOP.
  3. oEPVIPDYNPUFSH CH RTYOBOYY. TSEOEYOE LTBKOE CHBTSOP IPTPYP CHSCHZMSDEFSH, Y YUFPVSCH FFYN CHPUYEBMYUSH PLTHTSBAEYE. LPOEYUOP, VSCCHBAF FBLIE TSEOULYE LPMMELFYCHSC, LPZDB RP TPDH UMHTsVSC TSEOEYOSCH OPUSF ZHPTNKH, OP LFP ULPTEE YULMAYUEOYE. vPMSHYOUFCHP ZEOEYO UFTENYFUS CHSHTBYFSH UCHPA YODYCHYDKHBMSHOPUFSH FBN, ZDE NPTsOP Y FBN, ZDE OEMSHSH - U RPNPESH RTYUEULY, NBLYSTSB, PDETSDSCH Y BLUEUUHBTCH. PDOPC UFPTPOSCH şirketinde, CEMBFEMSHOP CHUE-FBLY HUFBOPCHYFSH TBNLY DPЪCHPMEOOPZP Y NSZLP HLBSCHCHBFSH UPFTHDOYGBN, EUMY POY YI RETEIPDSF, FP HAKKINDA, ZDE FFY TBNLY LBIPDSFUS. DTKhZPK UFPTPOSCH şirketinde, TsEOEYOSCH PYUEOSH GEOSF, EUMY NKHTSYUYOB-THLPCHPDYFEMSH PVTBEBEF CHOYNBOYE YЪNEOEOYS HAKKINDA CH YI CHOEYOPUFY - CHPCHTENS HAKKINDA ULBBOOSCHK LPNRMMYPCO.P. FP NPCEF VSHFSH FBL CE RTYSFOP, LBL RTENYS YMY RPCHSHCHIEOYE PLMBDB (RP UHVYAELFICHOSCHN PEKHEEOISN TSEOEIOSHCHN). rPFPPNKh, EUMY OEF ChPNPTSOPUFY RPCHSHCHYBFSH RPUFPSOOP BTRMMBFKh, UFPYF PVTBFYFSH CHOYNBOYE HAKKINDA OEENBFETYIBMSHOSHCHE URPUPVSH NPFICHBGYY RETUPOBMB.
  4. TECHOPUFSH. TSEOEYOSCH PYUEOSH TECHOYCHP PFOPUSFUS L MAVPCHOSCHN PFOPEOYSN CHOKHFTY LPMELFYCHB. Eumi nkhseyo TBVPFBEF PDYO Nopzeufchb Tsooeyo, FP, Oybchyuinp PF Yi Chi - Choyoyoi DBOOSHYA, HPMSHYOUKYUBCHECHESHBUBUBUBUSPOPZP. dBCE EUMY TSEOEYOSCH Y OE NEYUFBAF P FPN, YuFPVSCH UPVMBIOYFSH OBYUBMSHOILB, FP POY CHUE TBCHOP VHDHF DEKUFCHPCHBFSH FBL, LBL VHDFP IPFSF ENH RPOTBCHYFSHUS. ьФП РТПСЧМСЕФУС Ч СЪЩЛЕ ЦЕУФПЧ - ЦЕОЭЙОБ Ч РТЙУХФУФЧЙЙ ОБЮБМШОЙЛБ-НХЦЮЙОЩ ОБЮЙОБЕФ РПРТБЧМСФШ РТЙЮЕУЛХ, «УФТЕМСЕФ» ЗМБЪБНЙ, ЪБЛЙДЩЧБЕФ ОПЗХ ОБ ОПЗХ, ОБЛМПОСЕФУС ЧРЕТЕД, ПВМЙЪЩЧБЕФ ЗХВЩ Й ДЕМБЕФ НОПЗП ДТХЗЙИ ОЕПУПЪОБООЩИ ЪОБЛПЧ, РТЙЪЧБООЩИ РТЙЧМЕЮШ Л УЕВЕ ЧОЙНБОЙЕ. lBLHA FBLFILH CHSCVTBFSH, LPOEYUOP, NHTSUYOB TEYBEF UBN. LFP-FP VTPUBEFUS CH PNHF UMHTSEVOSCHI TPNBOPC, LFP-FP CHSHVYTBEF RPYGYA VHDDYKULPZP NPOBIB YMY CHETOPZP WENSHSOYOB. pDOBLP OBDP YNEFSH CH CHYDH - EUMY NHTSYUYOB CHSHVETEF UEVE PDOH Y RPFEOGYBMSHOSHCHI LBOYDBFPL - PUFBMSHOSHCHE LFPZP OE RTPUFSF. лБЛ Ч ЗБТЕНЕ ВХЫХАФ ОЕЫХФПЮОЩЕ УФТБУФЙ, ФБЛ Й ОБ ТБВПФЕ Ч ЦЕОУЛПН ЛПММЕЛФЙЧЕ - ЛПММЕЗЙ ФХФ ЦЕ ОБКДХФ ФЩУСЮХ ПЫЙВПЛ Ч ФПН, ЮФП ДЕМБЕФ «ЙЪВТБООЙГБ», ВХДХФ ОЕРТЕТЩЧОП ЫЕРФБФШУС ПВП ЧУЕИ «ОПЧПУФСИ У ЖТПОФБ», Ч ПВЭЕН, ЬЖЖЕЛФЙЧОПУФШ ТБВПФЩ ЪОБЮЙФЕМШОП ХРБДЕФ.
  5. YUFETYLY. TSEOULYK RMBYU DP UYI RPT SCHMSEFUS PTHTSYEN, LPFPTPE DEKUFCHHEF NHTSYUYO HAKKINDA. eUMMY NHTSYUYOB IPFS VSC PYO TB "RPCHIMUS" RTPUSHVSCH HAKKINDA RMBYUKHEEK TSEOEYOSCH - ULPTEE CHUEZP, ENH UMEDHEF ZPFPCHIFSHUS L RPCHFPTEOYA LFPZP OERTYSFOPZP YOGYDEOFB. uFP DEMBFS? BRBUFYUSH UFTTBFEZYUEULYN BRBUPN PDOPTBBPCHSHI OPUPCHSCHI RMBFLPC Y OBUFPKLPK CHBMETYBOSHCH. rTEDMPTCYFSH DBNE UOBYUBMB HURPLPIIFSHUS, B RPFPN RTYKFY Y PVUKHDYFSH CHUE YNEAEIEUS X OEE RTPVMENSCH. h LFPN UMHYUBE RMBYU CHTSD MY VKhDEF RPCHFPTSFShUS. nBMP LFP NPTSEF RTEDUFBCHYFSH UEVE RMBYUKHEEZP TBVPFE HAKKINDA NHTSYUYOH - LFP PDOP Y PUOPCHOSHI PFMYYUYK NETSDH TSEOULYNY LPMELFYCHBNY Y NHTSULYNY. IPFS TEBZYTPCHBFSH AYNI OE OBDP, FEN OE NEOEE, OEPVIPDYNP, YUFPVSCH H LBTsDPK UPFTKHDOIGSHCH VSCHMB ChPNPTSOPUFSH PVUHDYFSH CHPMOKHAEKHA EE RTPVMENKH U THLPCHPDYFEMEN HAKKINDA. yOBYUE TSEOEYOB VHDEF OBLBRMYCHBFSH PVIDH CHOKHFTY Y YUETE LBLPE-FP CHTENS HCHPMYFUS. yOPZDB LFP NPTCEF RTPYUIPDYFSH BVUPMAFOP OEPTSYDBOOP. nKHTSYuYOE-THLPCHPDYFEMA OEMSHЪS DBCHBFSH ChPMA UCHPYN YNPGYSN. eUMMY UFTPCLE, OBRTYNET, OEULPMSHLP HAKKINDA LTERLYI CHSHBTSEOIK CH BDTEU UFTPIFEMEK VHDHF CHPURTYOSFSCH BVUPMAFOP BDELCBFOP, FP CH VKHIZBMFETYY FBLPK ZHPLKHU OE RTPKDEF. eUMMY LPMELFYCH URMPFIFUUS Y OBYUOEF DTHTSYFSH RTPFICH THLPCHPDYFEMS, FP YURTBCHYFSH RPDPVOHA UYFHBGYA VHDEF LTBKOE UMPTsOP, MHYUYE RTYDETTSYCHBFSHUS CHETZOY LFICHPZP.
  6. CEOULIE YFHYULY yuEZP FPMSHLP OE DEMBAF TSEOEYOSCH! POI NPZHF RPMYCHBFSHUS FPOOBNY DHIPCH U UBNSCHNY TBOBOSCHNY BLBIBNY, UOYNBFSH NBLYST'ler, OBOPUYFSH EZP, ZPFPCHYFSHUS L UCHYDBOYA CHEYUETPN Y F.D. Y CHUE FFP - RTSNP UCHPEN TBVPYUEN NEUFE HAKKINDA! DMS NHTSUOYOSCH-THLPCHPDYFEMS CHBTsOP HUFBOPCHYFSH CH LPMMELFYCHE FBLIE RTBCHYMB YZTSCH, LPFPTSHCHE YuEFLP PYUETYUYCHBAF ZTBOYGSCH DPCHPMEOOPZP. yOBYUE UPFTHDOYGSCH NPZKhF UEUFSH NHTSYUYOE-THLPCHPDYFEMA HAKKINDA YEA Y CHPURTYOYNBFSH EZP LBL RPDTHTSLH - DEMYFSHUS U OIN UPCHEFBNY ​​​​RP CHSCHVPTH LPUNEFILY, URPUPVBN BYDTFUL. лПОЕЮОП, НХЦЮЙОБ НПЦЕФ ЪБЧБТЙФШ ЦЕОЭЙОЕ ЮБЫЛХ ЮБА, ПФЛТЩФШ РЕТЕД ОЕК ДЧЕТШ Й ПЛБЪБФШ ДТХЗЙЕ ЪОБЛЙ ЧОЙНБОЙС, ПДОБЛП ОБДП ХЮЙФЩЧБФШ, ЮФП ЮЕН ВПМШЫЕ НХЦЮЙОБ УФБОПЧЙФУС «УЧПЙН», ФЕН ОЙЦЕ НПЦЕФ ХРБУФШ ЕЗП ЙНЙДЦ Ч ЗМБЪБИ РПДЮЙОЕООЩИ. rPFPPNKh YOPZDB OHTSOP FBLFYUOP UFBCHYUOP UFBCHYFSH ZEOEYO NEUFP HAKKINDA - PF LFPZP PFOPIEOYS "OBYUBMSHOYL" - "RPDYUOYEOOSCHK" RTYPVTEFBAF TBHNOSCHE ZTBOYGSC Y UVBOEMSPO.
  7. uEZP OEMSHЪS U ZEOEYOBNY uHEEUFCHHAF YUYUFP NHTSULYE URPUPVSHCH TEYOYS RTPVMEN, OBRTYNET, RPKFY H VBOA Y FBN BL LTHTSLPK RYCHB (YMY YUEZP-OYVHDSH RPLTERYUE) CHUE CHSCHSUOYFSH. h TSEOUULPN LPMMELFYCHE LFP OECHPЪNPTSOP. TSEOEYOSCHOE ULMPOOSCH UNEYYCHBFSH TBURIFYE URYTFOSCHI OBRYFLPC Y TEOYOYE RTPVMEN. l FPNKh TSE NPTBMShOP-FYYUEULIE OPTNSCH OE RPCHPMSAF NKHTSYUYOBN Y TSEOEEYOBN RPKFY H PDOH VBOA (IPFS RTY LFPN NPTsOP PTZBOY'PCHBFSH UPCHNEUFOPE RPUEEELBYE BLCH). TSEOEYOSCHOE RTYENMAF UYMPCHSHI URUUPUPVPCH TEOYOYS RTPVMEN. x NHTSYUYO YOPZDB CH LBYUEUFCHE BTZHNEOFBGYY UMHTSYF ZHYYYYUEULBS UYMB (LFP UYMSHOEE - FPF Y RTBC). юФП НПЦОП ДЕМБФШ ЧНЕУФП ЬФПЗП: ПТЗБОЙЪПЧЩЧБФШ УПЧНЕУФОПЕ ТЕЫЕОЙЕ РТПВМЕН (ЕУМЙ ЬФП ХНЕУФОП Й ГЕМЕУППВТБЪОП), УПЪДБЧБФШ Ч ЛПММЕЛФЙЧЕ НБМЕОШЛЙЕ РТЙСФОЩЕ ФТБДЙГЙЙ (ОБРТЙНЕТ, РПЪДТБЧМСФШ У дОЕН тПЦДЕОЙС), РТПЧПДЙФШ УПЧНЕУФОП РТБЪДОЙЛЙ (ЬФП ЧПЪНПЦОП ДБЦЕ РТЙ НЙОЙНБМШОПН ВАДЦЕФЕ, ЗМБЧОПЕ - ВЩМП ВЩ ЦЕМБОЙЕ) . еУМЙ ​​​​ЦЕОЭЙОЕ ОТБЧЙФУС БФНПУЖЕТБ Ч ПТЗБОЙЪБГЙЙ, ФП ПОБ ВХДЕФ ЗПДБНЙ Ч ОЕК ТБВПФБФШ, ДБЦЕ ЕУМЙ ЬФП ЕК ОЕ УПЧУЕН ЧЩЗПДОП (ЕУФШ ЧПЪНПЦОПУФШ РЕТЕКФЙ ОБ ЮХФШ ВПМЕЕ ЧЩУПЛХА ЪБТРМБФХ, ОП Ч ДТХЗПК, ОЕ ЪОБЛПНЩК ЛПММЕЛФЙЧ).
  8. lTHZPCHBS RPTHLB. eUMMY PDOB Y UPFTKHDOYG HCHPMYMBUSH Y OBYMB "FЈRMPE" NEUFP - EUFSH TYUL, YUFP POB NPTSEF "KHCHMEYUSH" ЪB UPVPK Y UCHPYI RPDTHZ. rPFPNH THLPCHPDYFEMA OEPVIPDYNP PFUMETSYCHBFSH HTPCHEOSH HDPCHMEFCHPTEOOPUFY UPFTHDOYLPCH. ceMBFEMSHOP UFTPYFSH TBVPFKh FBL, YuFPVSHCH Ch. şirketinde FENY, LFP HCHPMSHOSEFUS Y PTZBOYBGYY, PVSBFEMSHOP OBDP RTPCHPDYFSH VEUEDSCH, CHSCSUOSFSH, RPYUENKH POI TEYMYMY HKFY, CH UMHYUBE, EUMY UPFTKHDOIL CHBTSEO DMS - RTZBOTEDBBY PTZBOTEDBBYYY лТХЗПЧБС РПТХЛБ, ЛПЗДБ ЧУЕ ПФЧЕЮБАФ ЪБ ЧУЕИ - СЧМЕОЙЕ У ПДОПК УФПТПОЩ, РПЪЙФЙЧОПЕ (ПОП ПЪОБЮБЕФ ЧЪБЙНПЧЩТХЮЛХ Й ЧЪБЙНПЪБНЕОСЕНПУФШ), Б У ДТХЗПК - ОЕЗБФЙЧОПЕ (ПВЩЮОП ЬФП ЧЩТБЦЕОЙЕ ЙНЕЕФ ОЕЗБФЙЧОПЕ ЪОБЮЕОЙЕ - ЮБУФШ ЙОЖПТНБГЙЙ ОЕ ДПИПДЙФ ДП ТХЛПЧПДЙФЕМС). nKHTSYuOE-THLPCHPDYFEMA OHTSOP OBKFY VBMBOU NET'leriDH FEN, UFPVSCH UFBFSH "UCHPYN", U PDOK UFPTPOSCH, Y UPITBOYFSH RTECHPUIPDUFCHP THLPCHPDYFEMS (CHPNPTSOPUFSHBSH LPODPC). DMS VKhIZBMFETB YMY ZHJOBOUYUFB IPTPYBS TELPNEODBGYS U RTEDSCHDHEEZP NEUFB TBVPFSCH - FFP PUOPCHB CHSHTSYCHBOYS. eUMMY chsch DBMY LPNH-FP YHCHPMYCHYIUS UPFTKHDOYG OEPVPUOPCHBOOP RMPIHA TELPNEODBGYA - FEN UBNSCHN chsch HNEOSHYMY LTHZ PTZBOYBGIK, LHDB LFB UPFTKHDOYHD UNPHPTUFSHFT. lPOEYUOP, RTY TSEMBOY NPTsOP RTPVYFSH MAVKHA UFEOKH, OP BYUEN YULKHUUFCHEOOP UPDBCHBFSH RTPVMENSCH FEN MADSN, LPFPTSCHE TBVPFBMY U chBNY? pVYTSEOOBS UPFTKHDOYGB U VPMSHYPK DPMEK CHETPSFOPUFY OBKDEF URPUPVSHCH PFPNUFYFSH chbn Y, CHPNPTSOP, PTZBOYBGYY, RPFPPNKh TBUUFBCHBFSHUS OKHTSOP RPMAVPCHOP. FP RTYDBUF HCHETEOOPUFY FEN, LFP PUFBMUS CH FPN, UFP H OII OE ChPOYLOEF RTPVMEN, EUMY POY LPZDB-OYVHDSH VHDHF CHSCHOKHTSDEOSCH UNEOIFSH TBVPFH. MADY PVSCHUOP RTYOYNBAF UETSHEOSCHE TEOYOYS DPMZP, Y LBRMS b LBRMEK OERTBCHYMSHOSHCHE DEKUFCHYS THLPCHPDYFEMS NPZKhF MYVP HLTERMSFSH PFOPYEOIS U LPMMELFYCHPN, MYBF -, BYPTPFYCHPN.
  9. UENEKOSCHE COĞRAFİ BİLGİSİ. DMS VPMSHYOUFCHB TsEOEYO WENSHS CHUEZDB VKhDEF UFPSFSH RETCHPN NEUFE HAKKINDA. eumy h wenshe eufsh nkhtsyuyob-dpvshchfyuyl, FP tseoeyob-vkhizbmfet h vadtsefopk ptzboybgyy nptsef rpchpmyfsh ueve hkfy u TBVPfshch, eumyb tbkhdefvpytbfy tbkhdefvpytsf. RPFPPNKh, EUMY X TSEOEYOSCH CHPOYLMY LBLIE-FP UENEKOSCHE RTPVMENSCH, OBRTYNET, GBVPMEM TEVEOPL, FP OHTSOP PTZBOIJPCHCHCHBFSH TBVPFH FBL, YUFPVSC CH RPDPVOSCHI UITBFKBPUGBYOBYSI. eUMY LFP UDEMBFSH OECHPJNTSOP, FP FPZDB NPTSOP TBTEYYFSH TSEOEOYOE VTBFSH TBVPFKh DPN HAKKINDA - LFP CHSHCHZPDOP Y EK, Y PTZBOYBGYY. eUMMY TSEOEYOB MEF CHPURYFSHCHCHBEF TEVEOLB PDOB, FP HKFY U TBVPFSCH EK HCE OBNOPZP UMPTSOEE - X OEE OEF ЪBEEYEEOOPZP FSHMB. pDOBLP UMPHRPFTEVMSFSH FFYN FPCE OE UMEDHEF. TSEOEYOSCH PYUEOSH GEOSF DPVTPFKH YULTEOOOE TSEMBOYE RPNPYUSH YN. еУМЙ ​​​​НХЦЮЙОБ-ТХЛПЧПДЙФЕМШ РПДИПДЙФ Л ДЕМХ ЙЪМЙЫОЕ РТБЗНБФЙЮОП, УФБТБСУШ ЙЪВБЧЙФШУС ПФ «ВБММБУФБ» МАВПК ГЕОПК, ФП Ч УМХЮБЕ ЧПЪОЙЛОПЧЕОЙС ЛТЙЪЙУБ Ч ЛПНРБОЙЙ ЧТСД МЙ ЛФП-ФП ЙЪ УПФТХДОЙЛПЧ ВХДЕФ УФТЕНЙФШУС РПНПЮШ ФБЛПНХ ТХЛПЧПДЙФЕМА. CHUEZDB RPNOYFE, YUFP DEFI DMS TsEOEYOSCH - LFP UCHSFPE, Y MAVSHCHE YKHFLY OBUYUEF DEFEK, DBTSE EUMY DMS OII EUFSH CHUE PUOPCHBOYS - OEHNEUFOSHCH. eUMMY EUFSH ChPЪNPTSOPUFSH RPTBDPCHBFSH LPMMELFYCH, OBRTYNET, FBLYNY RTPUFSHCHNY CHEEBNY, LBL RPDBTLY L OPCHPNH ZPDKh DMS DEFEK YMY VYMEFSHCH HAKKINDA ЈMLH - FP RMAUSCHpOYPEU ff. FPYuOP FBL TSE YNEEF UNSCHUM HYUIFSHCHBFSH, UFP 8 NBTFB CH TSEOUULPN LPMMELFYCHE - LFP PUPVEOOOSCHK RTBDOIL, YZOPTYTPCHBFSH LPFPTSCHK NHTSYUOYOE-THLPCHPDYFEMA OE HDBUFUS.
  10. zhZhZHELFYCHOPUFSH TBVPFSCH. IPFS NOPZYN NKhTSYuYOBN LBTSEFUS, UFP TsEOEYOSCH TBVPFBAF BVUPMAFOP OEIZHZHELFYCHOP Y FPMSHLP Y DEMBAF, YuFP VPMFBAF, OEVPVIPDYNP PFDEMSFSH NOYNPE PF TEBMSHOPZP. ZhZHELFYCHOPUFSH TBVPFSH ЪBCHYUYF, RTETSDE CHUEZP, PF RTBCHIMSHOPK PTZBOYIBGYY VYJOEU-RTPGEUUPCH. hcheyuyuyuyuyufsh RTPPYCHPDIMHOPHOPFSH FTHDB RPNPZBEF Yueflpe Tburtdymoye PVSBOBOBOBEL NECDH UPFTHDEGBNYA, SUPUFSH ChybinPffopyyoyy, Iptpybs BFNPUSTEB, UPCHTENOOSOTESTRYAST. obkhlpk HUFBOCHMEOP, YuFP NYOHFOSHCHK RETETSHCHCH PYO TBb Bölüm 2 YUBUB RPCHPMSEF OBBYUYFEMSHOP RPCHSHCHUIFSH TEHMSHFBF TBVPFSCH RP UTBCHOEOYA U TBVPFPK VE RETETSHCHCHCHCHCH. ChP CHTENS LFYI RBKh UPFTKHDOYGSCH NPZKhF URPLPKOP PVUHTsDBFSH MAVSHE YOFETEUKHAEYE YI RTPVMENSCH, EUMY YFP OE NEYBEF TBVPYuENKh RTPGEUUH. CHBTsOP FPMSHLP UDEMBFSH FBL, YuFPVSH RETETSHCHSHCH CHNEUFP 10 NYOHF OE ЪBFSZYCHBMYUSH DP OEULPMSHLYI YUBUPCH, F.L. H RTYSFOPK VEUEDE CHTENS MEFIYF OEEBNEFOP… THLPCHPDYFEMA UMEDHEF UFTENIFSHUS L FPNKH, UFPVSCH TBVPYUK DEOSH BLBOYUYCHBMUS CHPCHTENS, BCHTBMPCH RP CHPNPTSOPUFY CHPPVEE OE VSHMP. Eumi Nshumsh P FPN, YuFP Bchtbmsh ChBTFBBBBMB CHOSKHASH IT RPFATSNEY HEEEEE TBVPUPUP DOS, HDBUFUS DPOEUPY DP UPFTHDAG, FP SHOSP, ULPTEKHF VPTPFSHUSHOPHOPHEMENE RPDICHOPHENOPHENEPHERPHOPHENEPHOPHOPHERPHERPHOPHOPPHENEPHOPHOPPHENEPE еУМЙ ​​​​ЦЕОЭЙОБ ОЕ ИПЮЕФ ВЩФШ ДПНБ ЧПЧТЕНС - ЬФП УЙЗОБМ П ОЕВМБЗПРПМХЮЙЙ, УЛПТЕЕ ЧУЕЗП, ПОБ МЙВП УФТЕНЙФУС ХКФЙ ПФ ТЕЫЕОЙС ЛБЛЙИ-МЙВП ДПНБЫОЙИ РТПВМЕН, МЙВП ВПЙФУС, ЮФП ТХЛПЧПДЙФЕМШ РМПИП ПФОПУЙФУС Л ФЕН, ЛФП ТБОП ХИПДЙФ. цЕОЭЙОЩ ЧППВЭЕ ПВЩЮОП РПЛМБДЙУФЩ Й ПФЧЕФУФЧЕООЩ, РПЬФПНХ ДМС ТХЛПЧПДЙФЕМС ЧБЦОП ХУФБОПЧЙФШ ФБЛПК ТЙФН ТБВПФЩ, ЛПЗДБ Х ЦЕОЭЙО ЕУФШ ЧТЕНС ОБ ФП, ЮФПВЩ ЧПУУФБОБЧМЙЧБФШ УЧПЙ УЙМЩ, Й ЛПЗДБ РЕТЙПДЩ РПЧЩЫЕООПЗП ОБРТСЦЕОЙС РП ЧПЪНПЦОПУФЙ УЗМБЦЕОЩ. eUMMY CHUS VKHIZBMFETYS RETED UDBYUK VBMBOUB BUYTSYCHBEFUUS TBVPFE DP RPMHOPUY HAKKINDA - LFP RMPIPK OBBL, OEPVIPDYNP UFP-FP NEOSFSH. yOPZDB RTPUFEKIYE IDEY FBKN-NEOEDTSNEOFB SCHMSAFUS DMS VKHIZBMFETCH PFLTPCHEOYEN Y URBUEOYEN, RPFPNKH CHBTsOP RPUFPSOOP YULBFSH URPUPVSHCH KHURECHBFSH DEMBFSH CHOP YBYEUFCHT.

LPZDB-FP SWORD FPMUFPK OBYUBM UCHPK TPNBO "BOOB LBTEOYOB" UP UFTPL P FPN, YUFP CHUE UYBUFMICHSCHE ROPIPTSY DTKhZ HAKKINDA DTHZB, B OYUYBUFMYCHSCH LBTsDBS RP-UCHPENKH. FPYuOP FBL TSE CH TSEOULYI LPMMELFYCHBI. eUMMY LPMMELFICH IPTPYK, FP CH OEN GBTYF URPLPKOBS, DPVTPCEMBFEMSHOBS BFNPUZHETB. eumy tse eufsh ultshchfshche rtpvmenshch, FP pvshchyuop poi fbl ymy yobyuye rtpschmsafus. yOPZDB RPUFPTPOOENH RPUEFYFEMA CHYDOP UP UFPTPOSCH FP, UFP OE CHYDOP MADSN, TBVPFBAEIN CH PTZBOYBGYY. VSCCHBEF RPMEOP CHTENS PF OKUYUN UNPFTEFSH HAKKINDA UCHPA TBVPFH FBL, LBL VHDFP chsch RPRBMY H FFP NEUFP RETCHSHCHK TB H TSOYOY. UMHYBKFE, YuFP ZPCHPTSF MADY P CHBYEK PTZBOYBGYY, UPVYTBKFE PRSHHF RETEDPCHSCHI LPMMELFYCHPCH, MHYUYE IDEY CHOEDTSKFE, FPMSHLP OE CHUE UTBYKH.

рТЙЪОБЛЙ ИПТПЫЕК БФНПУЖЕТЩ Ч ЛПММЕЛФЙЧЕ: ПТЗБОЙЪБГЙС ЧЩРПМОСЕФ РПУФБЧМЕООЩЕ РМБОЩ ЧПЧТЕНС, ОЕФ ФЕЛХЮЛЙ ЛБДТПЧ, ОБУФТПЕОЙЕ Х МАДЕК ИПТПЫЕЕ, УПФТХДОЙГЩ ДПВТПЦЕМБФЕМШОЩ, Ч УМХЮБЕ ОЕПВИПДЙНПУФЙ ЗПФПЧЩ РТЙКФЙ ОБ РПНПЭШ ЛБЛ ЧОХФТЙ ЛПММЕЛФЙЧБ, ФБЛ Й РП ПФОПЫЕОЙА Л ФЕН, ЛФП Ч ЛПММЕЛФЙЧ ОЕ ЧИПДЙФ.

TSEOULIK LPMMELFYCH - FFP LBL BCHFPNPVYMSH. х IPTPYEZP CHMBDEMSHGB PO CHUEZDB CH PFMYUOPN TBVPYUEN UPUFPSOYY, LBCDSCHK CHIOFIYL UCHPEN NEUFE, OILBLPZP HAKKINDA YЪMYYOYOEZP YKHNB RTY EDE OE CHPOYLBEF. x RMPIPZP BCHFPMAVYFEMS FP Y DEMP PFLBSCCHCHBEF FP PDOB DEFBMSh, FP DTHZBS, Y RTYIPDYFUS RTYOYNBFSH NET. LPOEYUOP, TJOYOSH CH TSEOUULPN PLTHTSEOYY OBNOPZP UMPTSOEE, YUEN NEFBZHPTTB U NBYOPK Y CHPDYFEMEN. uFPVSC HUREYOP TBVPFBFSH U TsEOEIOBNY, NBMP RTPUFP OBSCCHBFSHUS THLPCHPDYFEMEN, OBDP VSHCHFSH YN. obhyuyfshus hrtbchmsfsh tseoeyobny nptsop, OELPFPTSCHN NHTSYUYOBN FFP DPUFBCHMSEF HDPCHPMSHUFCHYE, B

yOOB yZPMLJOB

VJOEU-FTEOET

Feminizm geleneklerini sürdürmeye devam eden kadınlar, profesyonel alan da dahil olmak üzere hiçbir konuda erkeklere boyun eğmek istemiyor, bu nedenle birçok takımda kadınlar baskın. Bazı kuruluşlarda (anaokulu, okul, kuaför, güzellik salonu) personel % kadındır. Kadın takımın iş başında çok zor ve kötü olduğuna dair bir görüş var. Özelliklerini bilerek, sadece başarılı bir şekilde çalışamaz, aynı zamanda içinde iyi ilişkiler kurabilirsiniz.

Kadın takımı bir erkek için gerçek bir sınav olabilir

farklılıklar

Kadınların hakim olduğu bir takımın özelliklerini anlamak için ayırt edici özelliklerini vurgulamak gerekir:

  • duygusal gerilimin derecesi her zaman yükselir;
  • kadınlar her zaman yakından gözlemler, bir değerlendirme yapar; bir erkek, birinin tutkusunun nesnesi değilse, bu kadar artan ilgiden kaçınmayı başarır;
  • yer işaretlerinin hızlı değişimi, kadınlar her gün dostane ekleri değiştirebilir;
  • kariyer gelişimi için belirgin bir arzu yoktur.

Nasıl hazırlanır

Bir kadın takımında çalışmak zorundaysanız, sağlığı ve sinirleri korumak için bir dizi önlem alınmalıdır.

  1. Karışık bir kompozisyonun olduğu veya erkeklerin büyük çoğunluğunun olduğu bir iş bulmaya çalışın.
  2. Görünümü, tahrişe neden olmayacak kıyafetleri düşünün.
  3. İlk gün, net sınırlar belirleyin.
  4. Neye hazırlanacağınızı bilmek için tüm çalışanlar hakkında bilgi edinin.
  5. Kadın takımında ilk gün, kendinizle ilgili her şeyi anlatamazsınız.
  6. Çay için ikramlar getirin, bu meslektaşlarınızı kazanacaktır.

Bir uzlaşma nasıl bulunur

  • tüm kadın meslektaşlarına eşit davranmaya çalışın, aşinalık ve yaltaklanmaya izin vermeyin; kadın emeği kolektifinde her şey değişebilir;
  • görevlerinizin yerine getirilmesinden sorumlu olun, çalışmak için burada olduğunuzu unutmayın;
  • kişisel hayatınızın ayrıntılarını kimseyle tartışmayın, çalışanlardan gelen soruları kısaca yanıtlayın;
  • arkandan hoş olmayan şeyler söyleme;
  • bir kadın takımında iyi geçinmek için genel konulardaki konuşmalara katılmanız gerekir;
  • gerekirse kadın meslektaşlarınıza yardım edin, ancak kendinizi boynunuzun üstüne oturtmayın.

erkek ne yapsın

Kendini böyle bir takımda bulan bir adam için kolay olmayacak ama bu durumu kendi lehine kullanabilir. Erkek psikolojisi, kadın psikolojisinden farklıdır. Davranışın özelliklerini bilerek, böyle bir toplumda kendinizi rahat hissedebilir, saygı duyabilir, güven uyandırabilirsiniz.

Bir erkek skandalları kışkırtmamalı, kasıtlı olarak çatışmaya girmemeli, kadın meslektaşlarıyla yakın ilişkilerden kaçınmalısınız.

Liderlik pozisyonlarındaki çalışanlarla arkadaş olmak, diğerleriyle tarafsız konularda iletişimden uzaklaşmamak en iyisidir.

Bir erkek, kadın meslektaşlarıyla dostane ilişkiler sürdürmelidir.

Kadın takımın eksileri ve artıları

Belirgin dezavantajlar şunlardır:

  • genellikle entrika ve dedikodu vardır;
  • belirgin bir kişiliğe sahip kadınlar için çalışmak zordur;
  • erkeklerin dikkatini çekmek için olası rekabet;
  • Anneler, çocuklarıyla birlikte hastalık iznine çıktıklarında değiştirilmelidir.

Bazı avantajlar da vardır:

  • acil bir ihtiyaç varsa, bir kadın meslektaş işyerinde değiştirecektir;
  • çalışanlar, faydalı ipuçlarını ve gerekli bağlantıları birbirleriyle paylaşmaktan mutluluk duyar;
  • Bir yelek içinde ağlamak istiyorsanız, sempati ve anlayış bekleyebilirsiniz.
Arkadaşlarınızla paylaşmak için:

tartışmaya katıl

Arkadaşlarınızla paylaşmak için:

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir