Develer Neden Yağ Depolar

Yazının altında acelesi olanlar için özet bilgi mevcut, ama biz yine de hepsini okumanızı öneriyoruz :)

Çöllerdeki ulaşım aracı ve dost canlısı yaratıklar olan develerin hörgüçleri hep dikkatimizi çekip odak noktamız olmuştur. Peki nedir bu hörgüçler ve ne işe yarıyorlar? 

Develer Susuzluğa Nasıl Dayanıyor?

Develer boynuzu olmayan, midesi 4 yüzden oluşmuş, köpek dişleri olan ve sindirim sistemi son derece güçlü olup geviş getiren hayvanlardır. Standart şartlarda yetişmiş bir devenin ortalama ömrü yıl arasında değişkenlik gösterir. Son derece inanılmaz olan bu canlılar %90 oranla böbreklerinde biriken ve amonyağın suyla seyreltilmesiyle oluşan ürenin birikip kana karıştığında zehir etkisi yapması sonucu ölürler. Birçok mezopotamya uygarlığı ve Afrika ülkesi zamanında deveyi askeriye, ticaret ve ulaşım gibi birçok alanda kullanmışlardır. Develere bulundukları yaşlara göre isim takılır.












Develerin üst dudakları yarıktır ve ağız yapıları öyle sağlamdır ki son derece dayanıklı bir kumaşı delebilecek keskinlikte olan dikenli bir bitkiyi ağzından bir damla kan akmadan çiğneyip yutabilirler. Ölümcül kıtlıklara düştüklerinde yiyecek olmayan granit, lastik kap ve daha farklı maddeleri yiyebilecek ağız ve çene yapısına sahiptirler.

Konuyu daha fazla dağıtmadan, develerin suya olan ihtiyacı yok denecek kadar azdır. Suyu kendilerine özel su depolama kesecikleri ve kan dolaşım sistemlerinde depolarlar. Bu nedenle de dokularında su bulunmaz yani terlemezler ve kanlarından su kaybı olmaz. İşte develerin ününe ün katan aylarca susuzluğa dayanmaları bu yüzdendir. Ayrıca hayvana gece beden sıcaklığını düşürme ( dereceye kadar) ve gündüz yükseltme ( dereceye kadar) imkanı veren vücut sıcaklığını değiştirip ayarlayabilme kabiliyeti, terlemeyle ısı taşınımı, idrar hacminin büyük ölçüde düşmesi de susuzlukla başa çıkmasındaki unsurlar arasında gösterilebilir.  

Develerin Hörgüçlerinin İçerisinde Ne Var?

"Deve" adı verilen bu hayvanların sırtlarında bulunan kambura da "hörgüç" denir. Fakat bilinen bir yanlış var. O da devenin susuzluğa dayanıklılığnın su hücreleriyle kaplanmış olan işkembenin yapısından veya hörgücünde su depolamasından kaynaklandığı düşünceleridir. Develerin hörgücünün suyla dolu olduğunu farz edelim. İşte o zaman bu kadar büyük bir su kütlesini taşıyamaycaklarını ve sürekli denge kaybı yaşayıp yürüme konusunda zorluk çekeceklerini görürüz. Aslında develerin sırtlarında yer alan hörgüçler, bu hayvanların otlanamayacakları bitki örtüsü son derece fakir olan alanlarda ve çorak iklimlerde yaşamasına imkan veren yağ depolarıdır. Zaten bu küçümsenmeyecek bir özelliktir ki develer, zor şartlar altında bir günde 2 kilogram kuru otla bir ay canlı kalabilmektedir. Develer, hörgüçlerinde kilogram arasında yağ taşır. Taşıdıkları bu dev yağ stoğu, daha önce de söylediğimiz gibi belirli aralıklarla beslenmelerini sağlarken aynı zamanda onları çölün kavurucu kuru sıcaklarından da korur. Genellikle tek hörgüçlü develerin susuzluğa karşı rahatça direnebildiği söylenir. Uzun tüylü ve çift hörgüçlü olan deve büyük soğuklara karşı çok daha dayanıklıdır. Hatta bu biyolojik olay, günümüzde fazla kilolu insanlara acıktıklarında kilo vermeleri için "hörgücünden harca" denilmesine sebep olmuştur.

Özet

Develer, çok zor koşullara dayanabilecek tarzda canlılardır. Uzun süren kıtlıklarda hörgüçlerinde depoladıkları yağları kullanırlar ve ortama uyum sağlarlar. Develerin susuzluğa karşı koymasının nedeni, suları kendilerine özel su depo ceplerinde ve dolaşım sistemlerinde depolamalarıdır. Bu yüzden hiçbir yerden su kaybı yaşanmaz. 

Yorum Bırakmayı Unutma Lütfen :)

Yorumların bizim için değerli. Yazıyı okuduktan sonra yorum yaparak Bilim Ayısı'nın içerik kalitesine katkıda bulunabilirsin. Bu sayede biz de daha kaliteli içerikleri seninle daha hızlı paylaşabiliriz.

Sol üst köşedeki oka tıklayarak Anasayfa üzerindeki sosyal medya ikonlarından sosyal medyada bizi bulabilir ve ilgi çekici paylaşımlarımızı takip edebilirsin.

E-posta ile abone olarak yayınladığımız yeni içeriklerden ücretsiz haberdar olabilirsin.

Kaynak:
seafoodplus.info
seafoodplus.info
seafoodplus.info