tek kişilik tay tüyü baza papatya pudra başlik / Ayba Yatak Baza Tek Kişilik 90x cm Tay Tüyü+ Başlık Papatya Pudra Fiyatı - Trendyol

Tek Kişilik Tay Tüyü Baza Papatya Pudra Başlik

tek kişilik tay tüyü baza papatya pudra başlik

Songulasvili D K Art Ul T Urk Uli Lek Sikoni Gurcuce Turkce

0 ratings0% found this document useful (0 votes)
views pages

Original Title

Songulasvili d k Art Ul t Urk Uli Lek Sikoni Gurcuce Turkce

Copyright

Available Formats

PDF, TXT or read online from Scribd

Share this document

Share or Embed Document

Did you find this document useful?

0 ratings0% found this document useful (0 votes)
views pages

Original Title:

Songulasvili d k Art Ul t Urk Uli Lek Sikoni Gurcuce Turkce

!
!
!
rbsUvm!.!Uvsrvmj!
!
!mfrtjlpoj!
!
!

GÜRCÜCE - TÜRKÇE

SÖZLÜK
İNDEX

Gürcüce Türkçe Sayfa no.


a A 1
b B 19
g G 27
d D 53
e E 77
v V 83
z Z 87
T T 91
i İ 93
k K. 99
l L
m M
n N
o O
p P.
J J
r R
s S
t T.
u U
f P
q K
R Ğ
y K-
S Ş
C Ç
c TS
Z DZ
w TS-
W C.
x H.
j C
h H
Sözlükte geçen kısaltmalar

(B) Bağlaç (ASK) Askeri
(E) Edat (BOT) Botanik
(İ) İsim (GEO) Geometri
(F) Fiil (KİM) Kimya
(S) Sıfat (MAT) Matematik
(Z) Zarf (MİT) Mitoloji
(EK) Ek (SAY) Sayı
(GR) Gramer (TIP) Tıp
(ZM) Zamir
(ÜN) Ünlem
abstraqtuli ganyenebuli (s) soyut,

a
kuramsar, güç anlaşılır
abstraqcia (i) ayırma, soyutlama
aburZgnili (s) mat, donuk, karma
karışıklık
abuCad agdeba (i) ihmal, boşlama ,
aaleba (f) tutuşturmak, tahrik etmek, değer vermeme, savsaklama (f) ihmal
(i) ateşleme,tutuşturma, kontak, marş etmek, değer vermemek, savsaklamak
aba (ün) öyleyse, pekala, haydi abjari (i) zırh, zırhlı araç
abazana (i) banyo agaraki (i)yazlık , villa türü ev
abaznis miReba (f) banyo yapmak agdeba (f) yukarıya atıvermek, fırlatmak,
zRvis abazana (i) deniz banyosu ageba (f) dizmek, diklemek, kurmak, inşa
abazi (i)20 kapiklik para birimi etmek , yapı oluşturmak
abano (i) hamam meabanoe hamamcı agebuli (s) dizilmiş, dikili, kurulu, inşa
abanozi (i) abanoz ağacı edilmiş, yapılmış
abargeba (f) toparlamak, alderman, agegmva (f) planlamak (i) plan
taşınma hazırlığı agenti (i) acente, vekil
abaJuri, Sugfari (i) abajur agentura (i) acenta, büro, ajans, aracı
abga (i) heybe ager (z) işte burada
abdaubda (i) abuksabuk agvisto (i) ağustos
abedi (i) 1. kav, çürük tahta 2. zırva, agzneba (i) heyecan, telaş, kışkırtma (f)
kopuk, (genç gangaster) telaşlan(dır)mak, heyecanlan(dır)mak,
abezari (s) yorucu, sıkıcı, usandırıcı kışkırtmak
(i) kızgın, yorgun, bezgin agleja (f) sökmek, kökünü kazımak
abzaci (i) paragraf agoreba (f) yuvarla(n)mak
abzeka (f) burnu havada olmak, birşeyi agraruli (s) zirai, tarımsal
diklemek agre (z) şöyle, böyle
abi (i) hap agreTve (z) de, dahi, da, hemde, üstelik,
ablabuda (i) örgü, dokunmuş kumaş, ağ agresia (i) tecavüz, saldırı
abneulad (z) şaşkınca agresiuli (s) kavgacı, saldırgan
abneuli (s) şaşkın agresori (i) saldırgan, mütecaviz
abonementi (i) sezonluk bilet, abone agrileba (f) serinle(t)mek
bileti agronomi (i) ziraat uzmanı
abonenti (i) abone agronomia (i) ziraat
abra (i) levha, tabela agronomiuli (s) zirai
abreSumi (i) ipek meabreSume (i) ipekçi aguri (i) tuğla
meabreSumeoba (i) ipekçilik aguris qarxana (i) tuğla fabrikası
abreSumis Wia (i) ipek böceği adaTi (i) adet, töre, anane, örf, görenek
abreSumsaqsovi qarxana (i) ipek adamiani (i) insan, adam, kul
fabrikası adamianuri (s) insani
absolituri (s) tam, bütün, eksizsiz,
adamianoba (i) insanlık, insancıllık
kesin, kati, mutlak
adamis droindeli (s) insanlık aeroplanidan gadmosxma (f)
tarihindeki, insanliğa ait, eski tarzda havaalanından çıkmak (yanlışlıkla)
adgil-adgil (z) yer yer, şurda burda aerostati (i) balon
adgili (i) yer dabadebis adgili aerostatebis Robura balonların
doğum yeri önlüğü
adgilze nın yerine, yerinde avad hasta
adgilkomi (öz.i) bölgesel sendika avad gaxdom (f) hasta olmak
komitesi avadmyofi (s) hasta
adgil-mamuli (i) baba ocağı, mal- avadmyofoba (i) hastalik
mülk, arsa avadmyofuri (s) hastalık ile ilgili
adgilmdebareoba (i) durum, konum, avaza (i) pars, panter
yer, mevki avazaki (i) haydut, eşkiya
adgilobrivi (s) yerli, yerel avazakoba (i) hırsızlık, soygun, eşkiyalık
adgilobrivi mcxovrebi (i) yerli halk avazakuri (s) korsanca
adgilobrivi jarebi (i) yerleşik avangardi (i) elebaşı, öncü, öncü kolu
ordular, yer değiştirmeyen askerler avansi (i) avans, depozit
adgilobrivi dro (I) yerel saat avardna (f) yukarıya fırlamak, aniden
adgoma (f) kalkmak, (i) kalkma çıkmak
adevneba (f) takip etmek, izlemek, riayet avaria (i) kaza, bozulma, kırılma,
etmek parçalanma
advilad (z) kolayca, kolaylıkla avguli (s) kötü, hınzır, hain, günahkar,
advilad gasagebi (s) kolay anlaşılır kötü kalpli
advili (s) kolay avguloba (i) kötülük, hınzırlık, hainlik,
adideba (i) nehrin kabarması, taşması (f) kötü kalplilik
kabarma, taşma avdari kötü hava durumu
adiutanti (i) emir subayı aveji (i) mobilya
administratori (i) yönetici idareci avejeuloba (i) mobilya
administraciuli (s) yönetim ile ilgili, avzniani (s) sara hastalığına yakalanmış
yönetimsel, idari avTvisebiani (s) kötü niyetli, kötü kalpli
admirali (i) amiral avi (s) çok kötü, hain, günahkar, fena,
adre (z) erken, eskiden, önceleri kinli
adrianad erkenden aviatori (i) pilot, havacı
adresati (i) adres aviacia (i) havacılık
adreuli (s) erken, eskiye ait, ilk avi zne (i) hastalık, bulantı, kusma, kötü
adrindeli (s) erken olan, önceki, ilki hissetme,sara
aduReba (f) kaynatmak, kaynamak (i) aviamzidi uçak, hava taşıyıcısı
kaynama avianaRmi (i) havadan denize atılan
aduRebuli (s) kaynatılmış torpido, havadan denize atılan mayın
aerodromi (i) hava meydanı avla-dideba (i) mal, mülk, arazi, servet
aeronvati (i) havacı,pilot avseba (f) doldurmak, dolmak (i)
aeroplani (i) havaalanı dolma,doldurma
avto, avtomobili (i) otomobil, aTeuli (i) onlu,on
motorlu araç aTvalwuneba (f) sevmemek,
avtobiografia (i) hoşlanmamak
otobiyografi,özgeçmiş aTviseba (i) algı (psikolojik)
avtobusi (i) otobüs aTi sayı, on meaTe onuncu
avtografi (i) imza aTisTavi (i) ustabaşı
avtomati (i) otomatik telefon, aTleTiva hafıf atletizm
otomasyon aTmaneTiani on manetlik, on rublelik
avtomaturi (s) otomatik aTwiladi (s) ondalık kesir, çok küçük
avtomaturi Tofi (i) makinalı tüfek, parça, kırık
otomatik tüfek ai işte
avtomaturi iaraRi otomatik silah aivani (i) balkon
avtnomiuri (s) otonomik airadi (s) gaz gibi, gaz şeklinde
avtori (i) yazar, müellif airi (i) gaz
avtoriteti (i) otorite, eleştirmen airTavdasxema ansızın bulutlanmak
avtoritetuli (s) otoriteli, eleştirsel airiani (s) gaz gibi, gaza benzer, gazlı
avtoroba (i) yazarlık airwinaRi (i) gaz maskesi
avSara (i) yular, idam ipi airmetri (i) gaz saati
azerbaijaneli (i) azeri airzomi (i) gaz saati
azerbaijanuli azerice airqarxana (i) gaz üretim fabrikası
azerbaijani (i) azerbaycan aisi (i) gün doğumu, gün ağarması,
azerbaijanis azerbaycana ait şafak
azia (i) asya mcire azia küçük asya akademia (i) akademi
wina azia ön asya akademikosi (i) akademi üyesi,
azizi (s) lezzetli, nefis, ince, zarif akademisyen
aziuri (s) asyalı, asyaya ait, doğulu akademiuri (s) akademik
aznauri (i) soylu, asilzade akankaleba (f) titremek
aznauroba (i) asillik, kibarlık akacia (i) akasya
aznauruli (s) soyluca, asilce akenkva (f) (pamuğu) didmek, gagalamak
azoti (i) azot, nitrojen akvani (i) beşik
azri (i) düşünce fikir akviateba (f) tesbit etmek, saptamak,
azriani (s) zeki, akıllı, akla uygun sabitlemek
azris gamoTqma (f) fikrini söylemek akviatebul (s) sabit, oynamaz
düşüncesini dışa vurmak akviatebuli azri sabit fikir
azrovneba (i) düşünce akvra (f) yapıştırmak, marizlemek,
aTaseuli (i) tabur dövmek
aTasi (s) bin aki (b) oysa, fakat, ama, hani
aTasnairi (s) binlerce, çok çeşitli akideba (f) yüklemek
aTaswlovani (s) binlerce yıllık akinZva (f) bağlamak, sargı sarmak,
aTdRiuri (i) on günlük ciltlemek
aTeizmi (i) ateizm, tanrı tanımazlık akldama (i) mezar, türbe, kabir
aTeisti (i) ateist, tanrı tanımaz
akleba (f) yıkmak, harap etmek, alegoria (i) içinde karekterin
mahvetmek anlatıldığı öykü
aklebuli (s) yıkılmış, mahvedilmiş, alegoriuli (s) karakteristik, mecazi,
harap hikaye yoluyla anlatım
akonva (f) bağlamak, demetlemek, alersi (f) okşamak, öpmek (i) okşayış,
sarmak öpüş
akrefa (f) toplamak, biriktirmek, bir alersiani (s) okşayıcı, tatlı,duygulu
araya getirmek alvis xe (i) kavak ağacı
akri (i) dönüm, ing.dönümü ( ali (i) 1-alev, 2-denizkızı cecxlis
hektar) ali ateş alevi
akrZalva (f) yasaklamak (i) yasak,veto aliaqoTi (i) karışıklık, telaş
akrZaluli (s) yasaklı, yasaklanmış alioni (i) tan, gün ağarması
akuzativi-braldebiTi brunva (gr) -i alisferi (s) al, kırmızı
hali alkk genç koministler derneği
akumulatori (i) akümülatör, güç alkoholi (i) alkol
kaynağı almanaxi (i) almanak
akustikuri (s) akustik, ses düzeni, almasi (i) elmas
yankılanım alokva (f) yalamak
akuwva (f) doğramak, kıymak alpuri (s) alp dağlarına ait ve dair
akuwuli (s) doğranmış, kıyılmış alubali (i) vişne
alag-alag yer yer, şurda burda alublis xe (i) vişne ağacı
alageba (f) yerleştirmek, yerli yerine aluCa (i) erik, kuru üzüm
koymak alRo (i) güzel koku, parfüm
alagi (i) yer alRos aReb (f) güzel koku duymak
alagmva (f) dizgin geçirmek, zaptetmek, alya (i) kuşatma garSemortyma (f)
tutmak, bastırmak (i) sınırlılık kuşatmak
alalbedze rastgele alyis Smortyma (f) kuşatmak
alali alal marTali (s) doğru, am (z) bu
gerçek, haklı, insaflı, adil amagi (i) endişe, merak
alami (i) sancak, bayrak amave (s) işte bu, aynı
alafi (i) yem amaze bunun üzerine, bunun hakkında,
alayafis karebi, kiSkari (i) büyük bununla ilgili
kapı, bahçe kapısı, ana giriş amaT bunlara
albaT (z) belki, herhalde amala (i) amele, hizmetçi, muhafız,
albaToba (i) olasılık, ihtimal maiyet
albaneTi (i) arnavutluk aman bu
albaneli (i) arnavut amanaTi (i) emanet, paket, koli
albanuri ena (i) arnavutca amao (s) boş, faydasız, maalesef
albaTobis Teoria varsayım teorisi amaod (z) boşuna, faydasızca
albomi (i) albüm, not defteri amaoeba (i) nafilelik, kendini
algebra (i) cebir beğenmişlik, kibir
algebruli (s) cebirsel amas buna
amas garda bundan başka amasTanave amnairi (s) bu türde, bu şekilde
bununla amobugva (f) yanmak, yakmak
amas winaT bundan önce amagdeba (f) dışarı fırlatmak (yukarıya)
amasobaSi bu arada amodeba (f) alttan tutmak, alttan
amaRam (z) bu gece kavramak
amaRelvebeli (s) heyecanlı, heyecan amodena bu kadarlık
verici amovardna (f) sıçramak, fırlamak,
amaRelvebeli SemTxveva harekete çıkmak
geçiren olay amovleba (f) kalan pisliği çalkalayıp
amaRleba (f) yükselmek, yükseltmek, atmak
kaldırma (i) yükselme, takva amovseba (f) doldurmak
amayad (z) gururla amozneqili (s) dış bükey
amayi (s) gurur amoTreva (f) yukarıya sürütmek
amaSi bunun içinde, bunda amoTxra (f) kazımak (i) kazıma
ambavi (i) haber, olay ambis miReba haber amokrefa (f) toplamak, toparlamak (i)
almak kitaptan alıntılar yapmak
amboxeba ayaklanma, isyan amolageba (f) dışa almak
amboxebis Caqroba (f) ayaklanmayı amomavali (s) (güneş, ay) doğan
bastırmak yükselen,yükseliş
ambulatoria dispanser (amerika tipi) amomrTveli (i) anahtar
amgvarad (z) bu şekilde, bu yolla amomrCevel (i) seçici, seçmen
amgvari (s) bu şekil, bu gibi, örneğin amomRebi (i) sökücü, çıkarıcı (alet)
amdenad (s) bu kadar amomSrali (s) kurumuş, kurutulmuş,
am dros o zamanda,bu zamanda kuru
amerika (i) amerika amomwvari (s) yanmış, yakılmış, yanık
amerikis SeerTebuli Statebi amomwovi (s) emici, emilmiş
amerika birleşik devletleri amomwuravi (s) süzücü (i) süzgeç, filtre
amdeni bu kadar amomWreli (i) kesici
amieridan (z) bundan sonra, bundan amonabeWdi (i) baskı,etki, izlenim, kanı,
böyle fikir,
amierkavkasia (i) transkafkasya amonaweri (i) yazılmış, özet, alıntı
amiT bununla yapılmış yazı
amindi (i) iklim amonaWeri (i) parça, kırıntı
amis bunun amonTxeva (f) fışkırmak (jeolojik),
amis gamo bu nedenle kusmak
amisTana (s) bunun gibi, buna benzer amooxvra (f) iç çekmek (i) iç çekme
amisi bunun amoJleta (f) katletmek (i) katliam
amitom bu nedenle, çünkü amorecxva (f) yıkamak (dışa doğru)
amkinZveli (i) ciltçi amorTva (f) kontak çevirmek
amkrefi (i) toplayıcı, alıcı (borç) amorCeva (f) seçmek (i) seçim
amnairad (z) bu türden, bu yoldan, bu amorCeuli (s) seçilmiş
şekilde
amosvla (f) yaylaya çıkmak, gün amwe (i) kaldıraç, yük asansörü
doğması amwyobi (i) müzik aleti ayarlayıcısı
amosunTqva (f) son nefesini vermek, amwvanebuli yeşillenmiş
ölmek, (i) son nefes amxanagi (i) arkadaş, yoldaş, meslektaş,
amotana (f) yukarıya getirmek kuma, ortak, eş
amotivtiveba (f) yüzeye gelmek, yüzeye amxanagoba (i) arkadaşlık, yoldaşlık,
çıkmak kumalık, ortaklık
amofareba (f) gizlemek, siper etmek, amxanaguri (s) arkadaşca
barındırmak amxedreba (f) kışkırtmak,
amofxeka (f) (kaşıkla) kazımak, sıyırmak heyecanlandırmak, provake etmek
amoqargva (f) nakış işlemek (i) nakış an (b) veya, yahut
amoReba (f) çıkarmak (birşeyi) anabeWdi (s) basılı, ciltli
amoyvana (f) birini yukarıya çıkarmak anazdeuli (s) ansızın, aniden, birden
amoyra (f) boşaltmak (yukarıya) anazRaureb (f) telafi etmek, tazmin
amoSeneba (f) duvar örmek, bina etmek etmek (i) tazmin,telafi
amoSifrva (f) bir şeyin şifresini çözmek analizi (i) analiz (kimya), bir cümle
amoSla (f) çözmek, listeden çıkartmak, veya kelimeyi gramere göre tahlil etmek
silip yok etmek analizuri (s) analizle ilgili
amoSroba (f) kurumak, kurutmak (i) analogia (i) benzerlik, örnekleme, kıyas
kuruma kurutma analogiuri,Tanagvari (s) benzer, aynı
amocana (f) bilmeceyi bilmek, bilmece olan
çözmek analebi (i) sicil, kayıt
amoZraveba (f) hareket ettirmek, anarekli (i) tepki, yansı, yansıma
oynatmak anaricxi gadaricxva (i) hesap etmek,
amoZroba (f) sökmek, yolmak, çekip saymak
çıkartmak anatomia (i) anatomi
amoweva (f) yukarıya çekmek anatomiuri (s) anatomi ile ilgili
amowera (f) kopya etmek, aynını yazmak anawyobi (i) kompoziyon, beste, eser,
amowva (f) yakmak bileşim
ampartavan (s) mağrur, gururlu, kibirli anbani (i) alfabe
amJamad (z) şimdi, şu anda, bu anda, anbanuri (s) alfabetik
şimdilik, halen angareba (i) kazanç, kar sağlamak
amrigad (z) böylece, bu şekilde angariSi (f) hesaplamak, hesap etmek
amtani (s) dayanan (acıya), dayanıklı, angariSi (i) hesap, hesaplaşma, fatura,
sert, katı masraf, gider
amtanianob (i) dayanıklılık, sertlik, angariSian (s) ekonomik, iktisadi, sağ
katılık görülü, tedbirli, tutumlu, idareli
amfiTeatri (i) amfi-tiyatro angariSianoba (i) iktisat, ekonomi,
amRvreva (f) bulanmak tutum
amRvreuli (s) bulanmış, bulanık angelozi (i) melek
amSenebeli (i) inşa eden, inşaatçı angina (i) anjin
amwvanebul (s) yeşillenmiş, yeşil anglo-saqsonuri (s) anglo sakson
angreva (f) bozmak, tahrip etmek arabunebrivi (s) doğal olmayan, yapay
andaza (i) atasözü aragonieri (s) makul olmayan, akılsız
andamati (i) mıknatıs aragulwrfeli (s) samimi olmayan,
anderZi (f) vasiyet etmek (i) riyakar, iki yüzlü
vasiyetname aradamakmayofilebeli (s) memnunluk
anekdoti (i) fıkra vermeyen, kafi olmayan, sudan
anTeba (f) yakmak (lambayı) (i) yakma araviTari hiçbirşey
anTebuli (s) yakılmış (lamba) aravin hiçkimse
anTologia (i) seçme yazılar, dermece araTiTi (i) yüzük parmağı
ankara, sufTa (s) temiz, taze, yeni, araki (i) hikaye, masal,efsane
dinç aralegalur (s) yasa dışı
ankesi (i) olta aramarTali yanlış,doğru değil
anketa (i) anket aramed (b) ama, fakat, aksine, bilakis
anomalia (i) kural dışılık, sapkınlık, seafoodplus.info değseafoodplus.info
anormallik aramc bu değil
anonimuri (s) anonim, isimsiz, ortak aranormaluri (s) normal olmayan
antikuri (s) antik, çok eski araorganuli (s) organik olmayan,
antireligiuri (s) din dışı inorganik
antisanitaruli (s) delice, akıl dışı araoficialuri(s) resmi olmayan
anu (b) yada, veya, yoksa arapirdapiri (s) dosdoğru olmayan,
anugeSeba umutlandırmak dolaylı, indirekt
anCxli (s) karaciğerden hasta olan, araproporciuli (s) oransız,
safralı, huysuz, titiz nisbetsiz
anZa (i) direk, gemi direği, anten direği araJani (i) süt başı, yoğurt kaymağı
anwli (i) yıldın otu, mürver ağacı araraoba (i) hiçlik, yokluk
aorTqleba (f) buharlaşmak (i) arasapatio saygı değer olmayan
buharlaşma arasasurveli (s) istenmeyen, arzu
aoxreba (f) yıkımak, mahvetmek tahrip edilmeyen
etmek (i) yıkma, mahvetme, tahrip arasgziT, araviTar SemTxvevaSi
apaTia (i) duygusuzluk, ilgisizlik hiçbir şekilde
aparati (i) alet, aygıt arasdros,arasod es (s) hiçbir zaman,
apki (i) zar asla
aplodismenti (i) alkış arasruli (s) eksik, bitmemiş
apologia (i) özür araswori (s) doğru olmayan, yanlış
apostrofi (i) apostrof, virgül, kesme araferi (z) hiç, hiçbirşey
işareti araqaTgamoleuli (s) bitmiş, tükenmiş,
aprili (i) nisan bitkin
ar (ek) yok, değil arayi (i) rakı, votka, brandi
ar aris yoktur, değildir arCveulebrivi (s) olağan olmayan,
ara hayır, yok alışılmamış, yadırganan
arabi (i) arap araxelsayreli (s) başkalarına oranla
arabuli (s) arapça avantajlı olmayan, uygunsuz, elverişsiz
arbena (f) koşarak yukarı çıkmak arqeologia (i) arkeoloji
ardadegebi (i) tatil, dinlence arqeologiuri (s) arkeolojik
are (i) alan, saha, yer, bölge arqivi (i) arşiv
areva (f) karıştırmak, karmak sahelmwife arqivi (i) devlet arşivi
arev-dareva (f) karıştırmak, karışıklık arqiteqtur (i) mimar
yaratmak (i) karışıklık arqiteqtura (i) mimarlık
arekvla (f) yansıtmak, düşünmek (i) arqtikuli (s) kuzey kutbuna ait bölg
yansıtma aryisxe (i) huş ağacı
aremare (i) çevre, yöre, mahalle, konu arSia (i) kenar, sınır, bordür
komşu arCeva (f) seçmek (i) seçme,seçim
areul-dareuli (s) arCevani seçenek
karıştırılmış,karışık,dağınık arCvi (i) dağ keçisi
areul-dareuloba (i) karışıklık arc-arc ne-nede
areuli karışık,dağınık arc erTi hiçbiri
areuloba karışıklık,dağınık arwivi (i) kartal
ariergardi (i) artcı, muhafız, bekçi, arxeinad (s) sessizce, korkusuzca,
koruma serbestçe
ariTmetika (i) aritmetik arxi (i) ark, kanal, hendek
ariTmetikuli (s) aritmetiksel asaki (i) yaş, çağ
aris vardır asanTi (i) kibrit
armia (i) ordu wiTeli armia kızıl ordu asaxva (f) resmetmek, resmini yapmak,
armiis biujeti askeri bütçe göstermek, temsiletmek, tasavvur etmek
arnaxuli (s) duyulmamış, görülmemiş (i) resim,tasvir
arsad (z) hiçbir yerde, hiç bir yere ase (z) böyle
arseba (i) varlık, yaratık, olmak aseTi (z) böylesi, bunun gibisi
arsebiTi (s) esaslı, gerçek, önemli, aseuli (i) (askeri) bölük
gerekli asvla (f) yukarı çıkmak, tırmanmak, (i)
arsebiTi saxeli (i) isim yukarı çıkış, tırmanış
arseboba (f) var olmak, yaşamak (i) asi (sayı) yüz mease yüzüncü
varoluş askili (i) yabani gül
arsebuli (s) var olan, mevcut asli (i) kopyası
arsenali (i) arsenal, silah ve cephane aso (i) 1-harf 2-uzuv,dal
deposu asoTamwyobi (i) dizgici, mürettip
arsi (i) varlık, yaratık asomTavruli ana harfler
arteli (i) genel iş kurulu asparezi (i) faaliyet alanı, meslek hayatı
artikli (i) makale, madde aspeqti (i) görünüş, bakım, yön
artileria (i) topçu sınıfı aspiranti (i) istekli aday
artilerist (i) topçu asruleba (f) yapmak, yerine getirmek,
artisti (i) artist, aktör ifa etmek (i) ifa gerçekleştirme
arqaizmi (i) arkaizm akımı astronomi (i) astronomi
arqauli (s) eski, eskimiş,modası astronomiuli (s) astronomik
geçmiş asuli (i) kız evlat, kız
aswlovani (s) yüz yıllık, asırlık aq (z) burada, buraya
atami (i) şeftali aq ar yofna burda olmamak
atana (f) 1-kaldırmak, yükselmek aq yofna burada olmak
tutmak, yüseafoodplus.infoşımak 2-katlanmak, aqedan buradan
tahammül etmek aqa-iq şurda, burda
atestati (i) bonservis, belge aqamde buraya dek, buraya kadar
atestacia (i) tasdik, nitelendirme aqauri (s) yerel, yöresel,buralı
atireba (f) ağlatmak, ağlamaya aqedan (z) buradan
başlamak aqeT (z) buraya, bu tarafa
atlasi (i) 1-saten kumaş, ipek kumaş aqlemi (i) deve
2-harita, atlas aqsioma (i) belit, aksiyom, tarife
atmosfero (i) atmosfer aqti (i) anlaşma, belge
atmosferul(s) atmosfere ait aqtivi (i) aktif, aktifler
atonuri (s) gönül alıcı aqtivoba,aqtiuroba (i) aktivite, aktif
atuzva (f) yapışmak, takılmak olmak
auarebeli (s) çokluk, bolluk, zenginlik aqtiuri (s) aktif olarak
auzi (i) havuz aqtualoba (i) aktüalite, güncellik
auditoria (i) dershane aqtualuri (s) aktüel
aurzauri (i) karışıklık, şaşkınlık, aRar,aRara hiç yok, hiç değil
mahcupluk aRaravin hiç kimse
autaneli (s) çekilmez, dayanılmaz aRarasodes hiçbir zaman,asla
automatiuri otomatik aRgva (f) yaşamı silip süpürmek,
auCqarebeli (s) yavaş, acelesiz varlıkları yok etmek
aucilebeli acil,önemli aRgzneba (f) heyecanlandırmak, telaşa
aucileblad acilen, mutlaka düşürmek, kışkırtmak (i) heyecan telaş
auwereli (s) anlatılmaz, tanımlanamaz, aRdgena (f) yeniden kurmak,
yazılamaz iyileştirmek
auxsneli (s) anlaşılmaz, esrarengiz, aReb-micem (i) alışveriş
açıklanamaz aReba (f) (elle) almak (i) alım
afeTqeba (f) patlatmak, çürütmek, aRebuli (s) alınmış
patlamak (i) patlama infilak aRelveba (f) heyecanlanmak, rahatsız
afTari (i) sırtlan etmek, tahrik etmek (i) heyecan, tahrik
afTiaqi (i) eczane meafTiaqe eczacı aRviraxsnili (s) idaresi zor, afacan,
aforiaqeba (f) karıştırmak, dağıtmak, azgın
rahatsız etmek aRviri (i) gem, yular
aforizmi (i) aforizm aRzrda (f) büyümek, büyütmek,
afra (i) yelken yetiştirmek (i) büyüme, büyütme,
afrena (f) uçmak yetiştirme
afrialeba (f) telaşla işe girişmek aRTqma (f) söz vermek (i) söz, vaat
afrika (i) afrika aRiareba (f) itiraf etmek, kabul etmek,
afxazeTi (i) abhazya günah çıkartmak, itiraf (i) itiraf, kabul
afxazi, afxazuri (i) abaza, abazaca
aRkveTa (f) bastırmak, zorla tutmak, aRorZinebis xana (i) yeniden doğuş,
zaptetmek (i) bastırma, zapt, örtbas etme rönesans
aRlumi (i) gösteriş, gösteriş, alay, geçit aRrialeba (f) kükremek,gürlemek
töreni, gezinti yeri aRricxva (f) hesaplamak (i) hesaplama,
aRma yukarıya (yokuş) hesap, sayma
aRma-daRma yukarı-aşağı aRsavse (s) dolu
aRmavali (s) doğan, artan, yükselen aRsareba (i) itiraf, kabul, günah
aRmavloba (i) yükselme, doğma çıkartma
aRmarTva (f) dikilmek, kalkmak (i) aRsasruli (i) 1-son, 2-ölüm
kalkma, dikilme aRsaniSnavi kayda değer
aRmarTi (i) yokuş, tırmanma, çıkış aRtaceba (f) sevinmek, zevk almak,
aRmatebiTi xarisxi eşsiz derece coşmak (i) sevindirme, takdir
aRmaSenebeli (i) yapıcı, kalkındırıcı aRtacebuli (s) heyecanlı,coşkun
aRmafrena zeSTagoneba (i) esin, ilham, aRfrTovaneba (f) ilhametmek,
telkin, ilham kaynağı esinlenmek, canlandırma (i) ilham, esin,
aRmaSfoTebeli (s) korkunç, iğrenç, canlandırma
şaşırtıcı aRfrTovanebuli (i) ilham, esin
aRmgznebi,amgznebi (s) uyarıcı, tahrik kaynağı, canlandırma
edici (i) uyaran, kışkırtan aRqma (f) görmek, anlamak, algı, seziş
aRmzrdeli (i) büyüten, yetiştiren, aRSfoTeba (f) hiddetlenmek,
eğiten öfkelenmek (i) hiddet, öfke
aRmzrdelobiTi (s) eğitici, eğitsel aRSfoTebuli (s) hiddetli, öfkeli, dargın
aRmosavleTi (i) doğu, şark aRZvra (f) soruyu ileri sürmek
axlo aRmosavleTi (i) yakın dogu aRwera (f) 1-tanımlamak,
Soreuli aRmosavleTi (i) uzak doğu vasıflandırmak, 2-nüfus saymak, tarif
aRmofxvra (f) oynaşmak, oynayıp etmek (i) 1-tanımlama,
sıçramak vasıflandırma, 2-nüfus sayımı,
aRmoCena (f) bulmak, keşfetmek (i) buluş tarif
aRmoceneba (f) filizlenmek, çimlenmek aRWurva (f) silahlanmak, silahlandırmak
(i) filizlenme, çimlenme (i) silahlanma, silahlandırma
aRmricxvel (i) kayıt memuru,teyp ayeneba (f) bir yerden kimseyi kaldırmak
yargıç, hakim ayvaveba (f) çiçeklenmek, çiçek açması
aRmSenebel (i) yapıcı, inşa edici, (i) çiçeklenme, çiçek açma
kalkındıran ayvavebuli (s) çiçeklenmiş, çiçek
aRmSenebloba (f) yapıcı olmak, yapıcılık açmış
aRmZvreli (i) kışkırtıcı, heyecan verici ayvana (f) birini yukarı bir yere
aRnagoba (i) dokuma, örgü, yapı, götürmek, benimsemek kabul etmek (i)
kuruluş benimseme, kabul
aRniSvna (f) göstermek, anlamına Svilad ayvana (f) evlatlığa kabul
gelmek, -in belirtisi olmak, belirtmek (i) etmek
belirtme ayvireba (f) bağırarak ağlamak, feryat
aRorZineba (f) yeniden hayat vermek, etmek (i) feryat
canlandırmak (i) canlandırma
ayudeba (f) bir şeyi karşıya diklemek, awyoba (f) 1-dizmek, 2-akort etmek 3-
dikiltmek arabayı toplamak
aSeneba (f) inşa etmek, kurmak aWara (i) acaristan
aSkara (s) aşikar aWaris avtonomiuri respublika (i)
aSkarad (s) aşikare acara otonom-muhtar cumhuriyeti
aSenebuli (s) inşa aWareli (i) acara insanı
edilmiş,dikiltilmiş,kurulmuş aWaruli (i) acara dili
aSveba (f) çözmek, koyvermek, aWra (f) 1-(süt) kesilmek, 2-(bir şeyi)
bırakmak, serbest bırakmak kesmek
aSvera (f) elini, parmağını uzatmak, oy aWreleba (f) alacalanmak
kullanmak aWrelebuli (s) alacalanmış, alacalı,
aSla (f) karışıklık yaratmak, karıştırmak benekli, rengarenk
(i) midede hazımsızlık axalgazrda (s) genç
aSmorebuli (s) küflü, bayat, havasız, axalgazrdoba (i) gençlik
küf kokulu axalgazrdobis saerTo Soriso dRe
aCrdili (i) hayalet, hortlak, gölge uluslar arası gençlik günü
aCqareba (f) süratlenmek, hızlanmak (i) axalTaoba (i) yeni akım, yeni nesil
acele axalTaxali (i) yepyeni, yenilik
aCqarebuli (s) süratlenmiş, hızlanmış, axali (s) 1-yeni 2-taze siaxle ;yenilik
acele axaluxi elbise eteğinin kenarlarının
acaxcaxeba (f) titremek, (i) titreme geçilmesi
acdena (f) kötü bir atış yapmak, hedefi axalSeni (i) sömürge, koloni
vuramamak (i) kötü atış, hedef şaşırma axalSobili (s) yeni doğmuş (bebek)
acileba (i) meydan okuma, davet yeni doğan
acma (f) dizmek, ipliğe dizmek axalwveuli (i) acemi er
acoceba (f) tırmanmak axalwveulTa swavleba (i) acemi er
acra (f) aşı vurmak, aşılamak (i) aşı eğitimi
acrili (s) aşılı axela (f) gözleri fal taşı gibi açılmak,
acremleba (f) gözleri yaşarmak gözlerini açmak
aZgereba (f) kalp atışı, kalp vuruşu axveva (f) sarmak, bağlamak (i) sarma,
olmak bağlama
aweva (f) yukarıya çekmek, kaldırmak axia onun hizmetkarıdır, emrindedir
yuris aweva (f) kulak kabartmak axirebuli (s) hayalperest, kaprisli,
aweuli (s) 1-kaldırılmış 2-terfi tuhaf
ettirilmiş axla (z) şimdi
awewili (s) karıştırılmış, güçleştirilmiş axlad henüz,henüz şimdi,daha yeni
awmyo (gr) şimdiki zaman axlave şimdiden, hemen şimdilik
awona (f) tartmak axlamdeli (s) şimdiki, modern
awonil-dawonili 1-inceden tartılmış 2- axlave şimdilik
üzerinde uzun uzun düşünülmüş axlo, axlos (z) yakın
awyveta (f) kaymak, kaçmak, axlo-maxlo bu yakınlarda, yakın
kaydırmak, kaçırmak axlobeli (s) yakın, akraba
axmaxi (s) ahmak, uzun boylu, beceriksiz
axovani (s) iri yapılı, heybetli
axsna (i) 1-izah, açıklama 2-çözme (f) 1-
açıklamak, izah etmek 2.çözmek
axsnili (s) 1-çözülmüş (ip) 2-
çözümlenmiş, izah edilmiş
axtoma (f) hoplamak, zıplamak
ajanyeba (i) isyan, ayaklanma (f) isyan
etmek, ayaklanmak
ajanyebuli (s) ayaklanmış
aha (ün) işte bu, haydi
balaxi (i) ot sabalaxo otlak balax-

b
bulaxi ot
baleti bale
bali (i) kiraz
baliSi (i) yastık
baliSispiri (i) yastık yüzü
balkoni balkon
baasi (f) ile konuşmak, sohbet etmek
balniani (i) tüylü, kıllı
görüşmek (i) konuşma görüşme
balRami (i) irin
babua (i) dede, büyükbaba
balRi (i) bebek, çocuk; çocukça hareket
baga (i) yemlik (ahırda) sabavSvo baga
eden kimse
(i) kreş
balRoba (i) bebeklik devresi, çocukluk,
bagaJi (i) bagaj
çocukça davranmak
bage (i) dudak, kenar, uç
balRuri (s) çocukça, çocuğa ait
bagiri (i) ip, halat, kablo
bamba (i) pamuk
bagismieri (s) labial
bambuki (i) hint kamışı, bambu
badali (i) bedel, benzer, eşit, aynı
bana (f) yıkamak, yıkanmak (i) yıkama,
badagi üzüm pekmezi, marmelat
yıkanma
bade (i) ağ, tor, file
banaki (i) kamp (f) kamp kurmak
badragi (i) konvoy, muhafız, maiyet
banaoba (f) yıkamak, yıkanmak (i)
badrijani (i) patlıcan
yıkama, yıkanma
badura (i) retina (anot.) bangi (i) afyon
bavSvi (i) çocuk banda (i) takım, zümre, bando, şerit,
bavSvoba (i) çocukluk, çocukluk çağı bant, kordele, sargı,
bavSvuri (s) çocukça bandi (i) sargı, bağ, bandaj
baza (i) kaide, temel, esas, dip, baza banditi (i) eşkiya, gangster
bazari (i) çarşı, market, alışveriş bani (i) mani (cevap), bas
merkezi banki (i) banka, bank, kenar, kıyı
bazisi (i) kaide, temel, ana prensip, baJi (i) vergi, resim, külfet, gümrük
baza baraTi (i) harf, mektup, not, işaret,
bazroba (i) panayır, pazar yeri
ferman
baTqa buTqi gıcırdamak baraki (i) kulübe, asker barakası
baTqi (i) ateş, alev, kıvılcım (f) yaylım baraqa (i) bereket, bolluk
ateşi etmek baraqala (i) ünlem, aferin! bravo!
bairaRi (i) bayrak
baraqiani (s) bereketli, bol, verimli
bairaRebiT signilisicia (i) bayrakla
barbarosi (i) barbar, vahşi, yabani
işaret vermek
barbarosoba (i) barbarlık, vahşilik,
baiyuSi (i) baykuş
yabanilik
baki yayla ahırı
barbarosuli (s) barbarca, vahşice,
bakuni (f) ayağını yere vurmak, basmak
yabanice, insanlık dışı
(i) ayak sesi, yürüme sesi barbaci (i) sendeleme, baş dönmesi
balani (i) vücutdaki tüy, saç tüyü, kıl,
tel
bargi (i) eşya, bagaj, her türlü menkul begara (i) hizmet, vazife samxedro
eşya begara askeri görev
barem bari, hiç değilse bedi (i) talih, baht, şans, kısmet
barva; dabarva (f) (belle) bellemek bediswera (i) yazgı
bari (i) 1.(alet) bel 2.düzlük, vadi bedkruli (s) mutsuz, üzüntülü
barikadi (i) barikat, siper bednierad (z) mutlulukla
barkali (i) kalça (sığır vs.) bedniereba (i) talih, şans, mutluluk
barometri (i) barometre, hava basınç bednieri (s) bahtiyar, bahtlı, mutlu
ölçüsü bedSavi (s) kadersiz, yoksul, biçare, sefil
bartyi (i) yavru (küçük hayvanların ses bevri (s) çok
çıkaranı, fare vs.) bevrjer çok kere
barZayi (i) but, oyluk beiTali (i) baytar, veteriner
basri (s) keskin, sivri, zeki, açıkgöz, bela bela, felaket
istekli, çok dikkatli beladi (i) önder, lider
bataria (i) batarya, pil, akümülatör belorusi belorusyalı
bati (i) kaz belorusia belorusya
batkani (i) kuzu belorusiis belorusyanın
batoni (i) ağa, bay, bey, efendi benzini (i) benzin, petrol
batonkacuri (s) derebeyine ait, berva (f) şişirmek
derebeyi gibi beri (i) ihtiyar (erkek), rahip
batonoba (i) sahiplik, sahip olma (f) berketi (i) manivela, manivela kolu
sahip olmak bertyva (f) silkmek, silkelemek
batonymoba (i) kölelik berZeni (i) rum, yunan
baqani (i) platform, yüksekce yer berZnuli (s) rumca, yunanca
baqia (i) övünen kimse berwi (s) kısır hayvan
baqiaoba (f) övünmek, kendini metetmek beReli (i) ambar
baqteria (i) bakteri, mikrop beRura (i) serçe
baqteriologi (i) bakteriyolog beCavi (s) merhamet uyandıran, acınacak
baqteriologia (i) bakteriyoloji halde olan
baqteriologiuri (s) bakteriyolojik beci (s) ileriyi göremeyen, miyop
baWia tavşan yavrusu bewveuli (i) kıl cinsi, kürk çeşidi
baRi (i) bahçe (büyük) bewvi (i) kıl, tüy
baRlinjo (i) tahtakurusu, tahta biti bewviani (s) kıllı ubewvo; (s) kılsız
baRCa (i) bahçe, bostan beWdva, dabeWdva (i) basma, tabetme (f)
bayayi (i) kurbağa basmak, tabetmek
baZva (f) taklit etmek (i) taklit beWedi (i) yüzük, mühür, damga
bawari (i) ip, halat beWi (i) omuz, destek olan şey
bgera (i) hece, ses (anatomik)
be (i) emanet, depozito bejiTi (s) çalışkan, gayretli
bebera (s) eski, ihtiyar, yaşlı bejiToba (i) çalışkanlık, gayretlilik
bebia (i) nine, büyük anne behemoTi (i) timsah
bebia qali (i) ebe bza (i) kutu
bze (i) saman biZa (i) amca (mamiT); dayı (dediT)
bzeka (f) burnu dik olmak, dik tutmak biZaSvili (i) amcazade, amcaoğlu,
bzinva (f) parıldamak, parlamak, göze amca kızı, dayı kızı, dayı oğlu kuzen
çarpmak (i) parlama, parıldama biZgi (f) itmek, dürtmek, sürmek, sevk
bziki (i) eşek arısı etmek
bzriala (i) üst, tepe, zirve, doruk, baş biZia (i) amca
bia (i) ayva biWi (i) oğlan
bibilo (i) horoz ibiği biWgi (i) direk, dayanak
bibini (f) salmak, meylettirmek blagvi (s) (aletlerde) kör, kesici
bibliografi (i) bibliografyacı olmayan
bibliografia (i) bibliografi blindaJi (i) (askeriyede) siperlerde zırh
bibliografiuli (s) bibliografik levhası
biblioTeka (i) kitaplık, kütüphane blokada (i) abluka
biblioTekari (i) kütüphane müdürü, blokadis garRvev (f) ablukayı yarmak
kütüphane memuru bloknoti (i) bloknot, not defteri
biTumad (s) toptan, tamamı, hepsi, blomad (z) bolca
bileTi (i) bilet, giriş kartı laTariis blu (i) kekeme, kekeleyen kimse, pepe
bileTi; piyango bileti kimse
biliki (i) çığır, patika, keçi yolu bluza (i) bluz
bina (i) bina, daire, ev blukuni (f) pepelemek, kekelemek (i)
binadari (i) kiracı, misafir, pansiyoner kekeleme
binadroba (i) oturma, ikamet, ev, bneda (f) bayılmak, sara tutarak düşmek
mesken bnediani (i) baygın, saralı
bindi (i) alacakaranlık, başarının bnela karanlık var
sönmesi bneli (s) karanlık
bind bundi karanlık boboqroba (i) fırtına, bora, şiddetli öfke
biografia (i) biyografi (f) fırtına patlamak
biologi (i) biyolog bogano (s) evsiz, barksız
biologia (i) biyoloji bodva (f) çıldırmak, sayıklamak (i)
biologiuri (s) biyolojik sayıklama, çıldırma
birTvi (i) tahıl tanesi, çekirdek içi, iç, bodiSi (i) özür, pardon bodiSs vixdi
atom taneciği özür dilerim
biuro (i) büro, yazıhane, acenta bodiSis moxda (f) özür dilemek
biurokrati (i) kırtasiyeci, devlet boTli (i) şişe
dairesinde memur olan kimse, bolva (i) dumanlama, tüttürme (f)
biurokratia (i) bürokrasi, devlet sigara içmek
dairelerine mahsus, formaliteler boli (i) duman
biurokratiuli (s) bürokrasiye ait, bolo (i) son, nihayet, kuyruk (kuşun)
bürokratik, devlet dairesine ait bolos sonunda bolosda bolos en
biusti (i) büst, heykel sonunda
biujeti (i) bütçe, stok boloki (i) turp
bicola (i) yenge (amca hanımı) bolosarTi (i) son ek
bolqvi (i) çiçeksoğanı, soğan, ampul, boxoxi (i) kafkasyalılara özgü deri
elektrik lambası kasket
bolqvovani (s) soğan gibi köklü olan, bJutva (i) loş kızıllık
soğanı olan brazi (i) öfke, hiddet
bolSevizacia (i) bolşevikleştirme braziani (s) öfkeli, hiddetli
bolSevizmi (i) bolşevizm braldeba (f) iftira etmek, (i) iftira
bolSeviki (i) bolşevik braldebiTi brunva -i hali
bolSevikuri (s) bolşevikçe braldebuli (s) iftiraya uğrayan
bombi (i) bomba bombva (f) bombalamak brali (i) kusur, kabahat, es Cemi
bombis CamoRdeba (f) bomba atmak bralia bu benim suçum
bombva (f) bombalamak bralmdebeli (s) iftiracı
borani (i) kayık, sandal geçiş yeri brbo (i) kalabalık, izdiham, insan yığını
borbali (i) tekerlek brendi (i) viski
borboti kızgın brewauli (i) nar
borkili (i) pranga brigada (i) tugay, liva
borkilis dadeba (f) prangaya vurmak brigadiri (i) tuğbay; albayla
boroteba (i) kalleşlik, kötülük, fenalık, tuğgeneral arasında bir rütbe
fesatlık brinjao (i) bronz, tunç
borotad gamoyeneba (i) suistimal, brinji (i) pirinç
kötüye kullanma briyvi (i) kaba adam
boroti (s) kalleş, kötü, fesat, garezkar brma (s) kör sibrmave; körlük
borotmoqmedeba (s) alçaklık, çapkınlık, broli (i) billur
serserilik brtyeli (s) ince, yassı ve ince
borotmoqmedi (i) alçak adam, çapkın brtylad (z) incelmiş, inceltilmiş
adam, serseri olarak
borcvi (i) tepe, tepecik bruneba (gr) seafoodplus.info hali
borcviani (s) tepeli, yokuş brunva (f) 1.dönme, döndürme, çevirme,
borZiki (i) düşecek gibi olma, çevrim, 2.(gr) -nin hali
tökezleme, dil sürçmesi, yanlışlık, hata, bruciani axlomxedveli (s) gözlerini
yanılgı kısarak bakan, yan bakan, şaşı olan,
boseli (i) ahır yakın gören
bostani (i) bostan mebostne bostancı brZaneba (i) buyruk, emir, buyurma,
bostneuli (i) sebze bostneuleba emretme (f) buyurmak, emretmek
sebzegiller brZanebis gacema (f) emir vermek
boqauli (i) polis memuru brZanebiTi kilo emirvaki olarak,
boqlomi (i) asma kilit (dilbilgisinde) emir tonu
boZeba (i) bağış, teberru brZanebuleba (i) buyuru, emir, talimat
boZebuli (s) bağışlanmış, verilmiş, brZeni (i) hikmet sahibi olan kişi, (s)
teberru edilmiş ağırbaşlı, akıllı
boZi (i) direk, sütun brZola (i) cenk, savaş, savaşma,
boWko (i) tel, iplik, lif mücadele (f) savaşmak, mücadele etmek
brZolisunariani (i) savaş kabiliyeti bumberazi (i) dev, dev gibi insan
xelCartuli brZola yakın çarpışma bumbuli (i) ince tüy
brZolis msvleloba savaşın gidişatı bunagi (i) in, mağara, sığınak, küçük oda
brZolebSi gamobrZmedili jarebi bundovani (s) loş, donuk, sönük, bulanık,
savaş tecrübeli yetişmiş askerler belirsiz
brZolis unarianoba sınırlı hareket buneba (i) tabiat, doğa
etme ehliyeti bunebismetyveleba (i) doğa bilimi,
brZolis yaimiT damTavreba (s) tabiat tarihi
berabere bitmiş oyun veya savaş bunebismetyveli (i) doğa bilimcisi
brZolisunarianoba (i) kavga, dövüş, bunebrivad (z) tabii, doğal olarak
savaş ehliyeti, müdahale kabiliyeti, bunebrivi (s) tabii, doğal
savaşın önemi buraxi (i) bir tür içki
brZolis raioni savaş bölgesi burbuSela (i) yontu, çenti, budanmış,
brZolis veli savaş alanı şekil verilmiş
brZolisvelze napovni qoneba savaş burTaoba (f) top oynamak
alanında elde edilen ganimet burJua (i) burjuva murJuasia (i)
brZolaSi miRebuli warmatebis burjuvazi
niSnebi savaşlarda kazanılan başarı burTi (i) top burTis TamaSi (f) top
nişanları oynamak
brZolis mogeba (f) savaş kazanmak burTula (i) küçük yuvarlak kürecik,
brZolidan gamosvla (f) savaştan (kanda) alyuvarlar, akyuvarlar
çıkmak, geri çekilmek burusi (i) sis, duman, pus
brwyinva (f) parlamak, (i) parlama burRva (f) (matkapla) delmek, (i) delme
mbrwyinavi (s) parlayan, ışıldayan burRi (i) matkap
brwyinvale (s) parlak brwyinvaleba burRuli (i) bulgur
parlaklık burji (i) burç, inşaat iskeletinde direk,
brWyali (gr) tırnak işareti, pençe sütun
bu (i) baykuş (s) baykuş gibi butbuti (f) lakırdıyı gevelemek,
bugva (f) yanmak, yakmak,yanıyor gibi mırıldanmak (i) mırıldanma
olmak bufeti (i) büfe, bar
bude (i) seafoodplus.info (kuş), seafoodplus.info, 3.gözlük buqi (i) kar, kar gibi bir şey, kar yağışı
v.s. çantası buqsiri (i) çekme halatı
budobi (i) kat, tabaka, daldırma buRalteri (i) muhasip, defter tutan
buzi (i) sinek buRraoba boğanın ayakları ve boynuzu
buzankali büyük ısırgan sinek ile eşelenmesi
buzRuna (i) homurdanma, halinden buCqi (i) çalı buCknari; (i) çalılık
şikayet, söylenme buSti (i) hava kabarcığı, köpük
buzRuni (i) söylenme, şikayet etme (f) buxari (i) şömine, ocak, baca
söylenmek, homurdanmak bRavili (f) bağırmak (sığır), (i) sığırın
buki (i) seafoodplus.info, seafoodplus.info bağırtısı
bulbuli (i) bülbül bRvera (f) ters ters bakmak, parıldamak
bulvari (i) bulvar, cadde
bulioni (i) et veya balık suyu
bWoba (f) düşünmek; ölçülmek, üzerinde
durmak (i) istişare, şura, müzakere
gabolili (s) dumanlı, tüten, duman

g
dolu
gaborotebuli (s) gücendirilmiş,
sinirlendirilmiş
gabrazeba (f) kızmak, öfkelenmek (i)
kızma, öfkelenme
gabrazebuli (s) kızgın, öfkeli
gaazrianebuli (s) akıllı, zeki, bilinçli gabrueba (f) şaşırtmak, afallatmak,
gaaTkeceba (f) on katına çıkarmak sersemletmek, uyuşturmak
arttırmak gabruebuli (s) şaşkın, sersem, uyuşuk
gaaTkecebuli (s) on kat, on misli fazla gabruneba (f) çevirmek, döndürmek
gaafTreba (f) fevkalade sinirlenmek, gaazrianebuli (s) ışık saçan, parlak
çok sinirlenmek (i) sinirlenme, öfke gaganiereba (f) genişlemek, genişletmek
gaafTrebuli (s) gazaba gelmiş, gaganierebuli (s) genişlemiş,
fevkalade sinirli genişletilmiş
gaaxalgazrdaveba (f) gençleşmek (i) gagdeba (f) kovmak, savmak, (okuldan)
gençleşme atmak
gaaxleba,banaxleba (f) yenilemek, gageba (f) anlamak, bilmek,öğrenmek
onarmak restore etmek (i) yenileme, gagebineba anlatmak, bildirmek,
onarma,
(i)anlama, bilme, öğrenme
restorasyon
gagebuli (s) anlaşılan,anlaşılmış olan
gabaaseba (f) sohbet, havadan sudan
gagzavna (i) gönderme, yollama (f)
konuşmak
göndermek, yollamak
gabaTileba (f) feshetmek, kaldırmak,
gagzavnili (s) gönderilmiş
iptal etmek (i) iptal, fesih
gagiJebuli (s) şaşkın, şaşırmış
gabatoneba (f) sahiplenmek, egemen
gagleja (f) sökmek (i) sökme
olmak
gagoneba (f) 1. işitmek, 2. itaat etmek,
gabatonebuli (s) sahiplenilmiş, hüküm
duymak, söz dinlemek
süren
gagoreba (f) yuvarlamak, yuvarlanmak
gabedva (f) cesaret etmek (i) cesaret
gagrZeleba (i) devam, devam etme,
gabedniereba (f) mutlu etmek
uzatma (mecazi) (f) devam etmek,
gabeduli (s) cesaretlı
uzatmak
gabeduloba (i) cesaret
gaguliseba (f) sinirlenmek, kızmak,
gaberva (f) şişirmek (i) şişirme
hiddetlenmek
gaberili (s) şişirilmiş, şişmiş
gadabeWdva (f) (matbaa) yeniden
gabertyva (f) silkeleyerek boşaltmak
basmak, yeniden tab etmek
gabzarva (f) yarmak, çatlatmak, kırmak gadabireba (f) ayartmak, kandırmak,
gabzaruli (s) yarık, çatlak yoldan çıkarmak
gabinZureba (f) pisletmek, kirletmek gadabijeba (f) adım atmak
gabma (f) tuzağa düşürerek bağlamak gadabma (f) bağlamak, birleştirmek (i)
gabneva (f) dağıtmak, saçmak, yaymak kavrama (tek.)
(i) dağılım, yayma gadabruneba (f) (öbür tarafa) çevirmek
(i)çevirme
gadabuguli (s) örtülmüş gadakiTxva (f) tekrar okumak (i)
gadagdeba (f) buradan o tarafa atmak okumanın tekrarlanması
gadagvareba (f) bozulmak, dejenere gadalaxva (f) yenmek, hakaret etmek (i)
olmak, (i) neslin bozulması hakaret
gadagvarebuli (s) bozuk, dejenere, gadamdebi (s) bulaşıcı
olmuş olan gadamdebi (i) bulaşıcı, enfeksiyon
gadagzavna (f) göndermek,havale etmek, gadamzadeba (f) yeniden nitelendirmek,
nakletmek (para) (i) gönderim, havale, sınırlamak (i) yeniden nitelik kazandırma
nakil gadamuSaveba (f) yeniden üzerinde
gadadgma (f) sırasını yada yerini çalışmak, yeniden yapmak
değiştirmek,bir pozısyonda yeri almak (i) gadamcemi (s) veren, yayınlayan (i)
yer değiştirme, göndermeç, radyo vericisi
yer alma gadamweri (i) bir yerden alıntı yaparak
gadadeba (f) 1. tehir etmek (süre) 2. yazan, kopya eden
bulaştırmak gadamwyveti (s) karar vermede etkili
gadadnoba (f) eritmek, erimek olan, nihai
gadavardna (f) düşmek gadanacvleba (f) yerini değiştirmek,
gadazidva (f) taşımak, nakletmek (i) nakletmek (s) çok fazla harcanmış (i)
taşıma, nakil aşırı masraf,
gadaTargmna (f) tercüme etmek sarfiyat
gadaTargmnili (s) tercüme edilmiş gadarbena (f) koşmak (i) koşu
gadaTvaliereba (f) gözden geçirmek, gadargva (f) (fidanı) dikmek (i) dikim
elden geçirmek (i) gözden geçirme, elden gadareva (f) karıştırmak, çıldırmak
geçirme gadareuli (s) çılgın, mecnun, deli
gadaTvalierebuli (s) gözden gadarecxva (f) yıkamak (bir şeyi) (i) bir
geçirilmiş, elden geçirilmiş olan şeyi dışardan yıkayış
gadaTqma (f) inkar etmek, yalanlamak gadarqmeva (f) isim vermek,
gadaTxra (f) (toprağı) kazmak isimlendirmek
gadaTxrili (s) kazınmış gadarCeva (f) seçmek, ayıklamak
gadakeTeba (f) yeniden yapmak (yeniden)
gadakeTebuli (s) yeniden yapılmış gadarCena (f) kurtarmak, kurtulmak (i)
gadakecva (f) katlamak (i) katlama kurtuluş
gadakveTa (f) kesişmek, geçit yapmak (i) gadarCenili (s) kurtarılmış, kurtulmuş
kesişme, kavşak, geçit gadasaxadi (i) 1. vergi, borç 2. başından
gadakvra (f) 1. kaplamak 2. kamçılamak geçecek olay
3. sert içki içmek gadasaxleba (f) göçmek, göçürmek,
gadakvriT laparaki (f) imalı sürmek
konuşmak, üstü kapalı konuşmak gadasaxlebuli (s) göçmüş, yerleşmiş,
gadakvrili (s) kaplanmış, kaplı sürgün edilmiş
gadakideba (f) 1. (bir şeyi) asmak, 2. gadasvla (f) geçmek (i) geçiş
üzülmek, üzmek, telaşa kapılmak, telaş gadasvla akrZalulia (i) geçiş yasaktır
etmek gadasinjva (f) tekrar gözden geçirip
düzeltmek
gadasma (f) yerini yada sırasını gadaSeneba (f) yıkıp-yokedip yeniden
değiştirmek (i) yer değişimi inşa etmek
gadasrola (f) terk etmek, vaz geçmek, gadaSla (f) (kitabı) açmak (i) açış
üzerine atılmak gadaCveva (f) alıştırmak, alışkanlık
gadasxma (f) 1. dokmek, akıtmak, 2. kazandırmak
karaya çıkarmak, çıkış gadacema (f) 1. yayınlamak 2. vermek,
gadatana (f) 1. (birşeyi) o tarafa iletmek (i) 1. yayın seafoodplus.info, nakil
geçirmek, taşımak, nakletmek seafoodplus.infoığa gadacvla (f) değiştirmek (i) değişim,
dayanmak değiştirme
gadataniTi mniSvnelobiT (s) mecazi, gadacileba (f) geç kalmak, vadesi
simgesel geçmek (i) vadesi geçmiş
gadataniTi mniSvnelobiT (s) mecazi, gadacma (f) giydirmek, giysisini
simgesel değiştirmek, giymek
gadatrialeba (f) devirmek, devrilmek gadaweva (f) hafifçe yatırmak,durumu
(i) devirme, devrilme değiştirmek
gadaudebeli (s) ivedi, acil, çok önemli gadawera (f) (bir yerden) yazmak, alıntı
gadafareba (f) örtmek, siper etmek, yapmak, kopya etmek
siper olmak, korumak (i) örtme, siper gadawyveta (f) karar vermek, halletmek
olma gadawyvetileba (i) karar
gadafaseba (f) fiyat koymak, değer gadaWarbeba (f) bir şeyi gereğinden fazla
biçmek (yeniden) (i) değer biçme yapmak, haddini aşmak (i) haddi aşma
gadafentva (f)beyazlatmak gadaWra (f) 1. kesmek, 2. sorunu
gadafiqreba (f) düşünmek, tereddüt halletmek
etmek, duraklamak (i) tereddüt gadaxarjva (f) harcamak,
gadafrena (f) karşıya uçmak (i) uçuş harcayıvermek, israf etmek
gadafxeka (f) (camdaki boyayı) gadaxatva (f) (resim) çizmek (i) çizim
kazımak, sıyırmak gadaxda (f) ödemek (i) ödeme
gadaqceva (f) 1. dökmek 2. değiştirmek, gadaxdili (s) ödenmiş
dönüştürmek (i) 1. dönüşüm, değişim 2. gadaxedva (f) bir yerden aşağıya
dökme bakmak, gözden geçirmek (metni) (i)
gadaReba suraTis gadaReba (f) resim gözden geçirme
çekmek aslis gadaReba (f) fotokopi gadaxveva (f) yoldan bir tarafa dönmek
çekmek (i) dönemeç, yol ayrımı
gadaRvra (f) dökmek, boca etmek gadaxveva (f) kucaklaşmak (i)
gadaRma (s) karşı, karşıda kucaklaşma
gadayeneba (f) 1. işinden, görevinden gadaxra (f) saptırmak, çevirmek,
çıkarmak, azletmek 2 -in yerini almak, - çelmek, sapmak, ayrılmak (i) sapma,
in yerine ayrılık
geçmek, geçirmek gadaxurva (f) örtmek, kapatmak (i)
gadayvana (f) (canlı hakkında) o tarafa örtme , kapatma
geçirmek, bir yere geçirmek, nakletmek gadajgufeba (f) guruplamak (i)
gadayra (f) dökmek (taneli), saçmak guruplama
yaymak gadia (i) hemşire, dadı
gadideba (f) artmak, çoğalmak (i) artış, gaziareba (f) paylaşmak (fikri,eşyayı)
çoğalma gazidva (f) taşımak, nakletmek (i)
gadmocema (i) bize doğru yayınlamak, taşıma, nakil
ecdattan naklolunan, hikaye etme gazomva (f) ölçmek (i) ölçüm
gadnoba (f) erimek, eritmek (i) erime, gazrda (f) büyümek, büyütmek,
eritme yetiştirmek, eğitmek
gaelveba (f) şimşek çakmak (i) şimşek gaTaveba (f) bitirmek, tamamlamak (i)
çakması bitirme, tamamlama
gaerTianeba (f) birleşmek, birleştirmek gaTavebuli (s) bitmiş, tamamlanmış
(i) birleşme, birleşttirme gaTamaSeba (f) oynaşmak, oynamak
gaerTianebuli (i) birleşmiş, birleşik (lotarya v.s.)
gaerianebuli erebi birleşmiş milletler gaTanabreba,gaTanasworeba (f)
gava (i) ata ait eşya düzeltmek, düzenlemek, denkleştirmek,
gavardna (i) 1. elden düşürmek 2. silah aynı seviyeye
patlamak 3. gök gürlemesi çıkarmak
gavarjiSeba (f) alıştırma tekrarı yapmak gaTboba (f) ısınmak, ısıtmak (i)
(i) alıştırma tekrarı ısınma,ısıtma
gavla (f) geçmek gaTelva (f) ayakla çiğnemek
gavla,gaseirneba (f) bir yerden geçmek gaTelili (s) ayakla çiğnenmiş
gavleba (f) 1. çizmek 2. niyet etmek, gaTeTreba (i) ağarma, ağartma (f)
niyetinde olmak 3. yok etmek ağarmak, ağartmak
gavlena (i) tesir, nüfuz (f) tesir etmek, gaTeTrebuli (s) ağarmış, ağartılmış,
nüfuz etmek beyazlatılmış
gavleniani (s) etkili, nüfuzlu gaTeneba (f) gün ağarmak, sabah olmak
gavliT (z) çizerek, niyet ederek, (i) gün doğumu
geçerek gavlenis moxdena (f) tesir gaTvaliswineba (f) sezmek, önceden
altında bırakmak görmek, tedbirli olmak (i) ön sezi
gavrceleba (f) yaymak, sermek (i) gaTvaliswinebuli (s) sezilmiş, tedbir
yayma alınmış
gavrcelebuli (s) yayılmış, serilmiş, gaTiSva (f) (radyoyu) kapatmak,
yayınlanmış (radyo, televizyon) ayırmak (i) kapatma, ayrım
gavrcobili winadadeba (s) karmaşık, gaTla (f) soymak, yontmak
birleşik, girift cümle gaTxoveba (f) (kız) evlenmek, kocaya
gavseba (f) doldurmak (i) dolum gitmek
gavsebuli (s) doldurulmuş,dolu gaTxovili (s) evlenmiş, kocaya gitmiş
gazafxuli (i) ilkbahar, bahar gaTxra (f) (toprağı) kazmak (i) kazı,
gazafxulze baharda harfiyat
gazeTi (i) gazete gaiafeba (f) ucuzlamak, ucuzlatmak
gazepireba (f) ezberlemek (i) ezber gaisad gelecek yıl
gazviadeba (f) abartmak, mübağala gaiZvera (mecazi) ihtiyar tilki, kurnaz
etmek (i) abartma, mübağala herif
gazviadebuli (s) abartılmış, mübağalalı gakafva (f) budamak, yol açmak
gazi (i) 1. gaz (bütan) 2. maşa, kerpeten gakeTeba (f) yapmak
gakeTebuli (s) yapılmış, yapılı gamanadgurebeli omi bitmeyen savaş
gakveTa (f) teşrih etmek (i) teşrih gamanadgurebeli (i) muharip, takip
gakveTili (i) ders, konu aracı, takip uçağı (s) takipçi
gakvirveba (f) şaşırmak, hayret etmek (i) gamanadgurebeli razmi (i) muharip
şaşırma, hayret bölük, filo
gakvirvebis niSani şaşkınlık ifadesi gamanadgurebeli TvTmfrinavi (i) takip
gakvra (f) dikilmek, durmak, destekle uçağı
durmak, direkte durmak gamargvla (f) yabani otları temizlemek,
gakvriT (s) dikkate alınmaya değmez, yararsızları ayıklayıp atmak (i) ayıklama,
hafif temizleme
gakicxva (i) ayıplama, kınama (f) gamarTva (f) düzeltmek, doğrultmak
ayıplamak, kınamak gamarTleba (f) haklı çıkartmak,
gakritikeba (f) durum isbatlamak, mazur göstermek (i) haklı
değerlendirmesi yapmak, eleştirmek çıkarma,
galavani (i) çit, bahçe duva haklı çıkma
galamazeba (f) güzelleştirmek, gamarTlebuli (s) haklı, isbatlanmış
güzelleşmek gamartiveba (f) basitleştirmek,
galanZRva (f) sövmek, küfür etmek, kolaylaştırmak (i) basitleştirme,
azarlamak (i) sövme, sövgü, küfretme, kolaylaştırma
küfür, azar gamartivebuli (s) basit, sade
galaxva (f) vurmak, dövmek, çırpmak gamarjveba (i) galebe, zafer, yengi (f)
galerea (i) galeri yenmek, galebe çalmak
galesva (f) 1. bilemek 2. çırpmak gamarjvebiT mSvidobiT hoşçakal,
(ayranı) (i) bileme, çırpma allahaısmarladık
galewva (f) harman etmek, dövmek (i) gamarjvebuli (s) muzaffer, galip
harman, harmanlama gamarjoba merhaba, nehaber, iyi günler
galia (i) kafes, hücre gamaspinZleba (f) ev sahipliği yapmak,
galoba (f) ötmek (i) ötüş ağırlamak, ikramda bulunmak (i) ev
galurjeba (f) mavileşmek sahipliği,
gamagreba (f) sağlamlaştırmak, ağırlama, ikram
sağlamlaşmak, tahkim etmek, takviye gamasworebeli (s) düzelten,
etmek, doğrultan,doğrulayan
kuvvetlendirmek gamasworebeli saxli (i) islah evi
gamagrebuli (s) sağlamlaştırılmış, gamaxvileba (f) bilemek
muhkim, kuvvetlendirilmiş, takviyeli gamaxvilebuli (s) bilenmiş, keskin
gamagrilebeli (s) serinletici gambedavi (s) cesur, atılgan, küstah
gamagrilebeli sasmeli serinletici gambedaoba (i) cesaret, küstahlık
içecek gabeduli (s) cesaretli, cesur
gamadidebeli (s) büyütücü, mübalağacı, gaubedavi (s) cesaretsiz
partavsız gamge (i) müdür, yönetmen
gamaerTianebeli (s) birleştirici, gamgeoba (i) yönetim, idare
birleştiren
gamalebiT (z) aceleyle, acele ederek
gamgzavreba (f) hareket etmek, gitmek gamovardna (f) 1. dışarıya fırlamak 2.
ayrılmak (i) hareket ediş, kalkış ayrılış, dışarı düşmek
gidiş gamovla (f) yanına uğramak
gamgoni (s) acemi, çömez, çırak gamovleba (f) yıkamak, durulamak
gamdidreba (f) zenginleşmek, gamovlena (f) göstermek, sergilemek,
zenginleştirmek (i) zenginleşme açıklamak
gamdidrebuli (s) zenginleşmiş, zengin gamozrda (f) büyütmek, yetiştirmek
gameoreba,ganmeoreba (f) tekrarlamak (i) gamoTqma (i) söyleme biçimi, tabir, ifade,
tekrar deyim (f) ifade etmek, söylemek
gamefeba (f) kral olmak, krallık haline gamoTqmuli (s) söylenmiş, söylence
gelmek gamoTxoveba (f) kocaya gelmek,
gamvleli (i) geçen, geçip giden ayrılmak
gamzeureba (f) havalandırmak (i) gamoketva (f) kilitlemek
havalandırma gamokveba (f) beslemek, destek olmak,
gamziri (i) geniş cadde, bulvar bakıp büyütmek
gamzrdeli (i) büyüten (çocuğu), dadı gamokvleva (f) araştırmak, soruşturmak
gamTbari (s) ısınmış, ısıtılmış (i) araştırma, soruşturma
gamijvna (f) sınırlandırmak, sınır gamokideba (f) 1. asmak (dışarı) 2.
çekmek (i) sınırlandırma, sınır çekme peşine takılmak
gamo sebep, neden, den dolayı, nin gamokiTxva (f) sormak, soruşturmak
yüzünden gamokleba (f) hesaptan çıkarmak (i)
gamoangariSeba (f) hesaplamak (i) çıkarılan miktar, sonuç
hesap, hesaplama gamoklebiT kısaltarak, kısaca,bazı
gamoaSkaraveba (f) açığa vurmak, şeyleri hariç tutarak
meydana vermek, göstermek gamolaparakeba (f) konuşmak, tartışmak,
gamobrZmeda (i) sertleştirme, pekiştirme karara varmak, başlamak
gamobrZmedili (s) sert, sertleştirilmiş, gamoleva (f) bitirmek, boşaltmak,
pekişmiş, pekiştirilmiş tüketmek
gamogdeba (f) (bize doğru) dışarıya gamomgonebeli (s) uyduran, mucit, kaşif
atmak (okuldan) gamometyveleba (f) kaydadeğer bulmak,
gamogzavna (f) (bize doğru) göndermek kati olmak
(i) gönderme gamometyvelebiTi (s) etkileyici, göze
gamogzavnili (s) (bize doğru) çarpan, manalı,ehemmiyetli
gönderilmiş, havale gamomkvlevi (i) müfettiş, denetimci
gamodareba (s) havanın açması, gamomJRavneba (f) açığa vurmak,
berraklaşması (i) açık hava, berraklaşma meydana vermek,ortaya koymak, teşhir
gamogoneba (f) uydurmak, icat etmek etmek (i) teşhir
gamogonili (s) uyduruk, icat edilmiş gamomuSaveba (f) çalışmak, üretmek,
gamodgoma (f) 1. yararlı olmak, kullanışlı kazanmak
olmak 2. peşinden gitmek, peşinden gamomSvidobeba (f) vedalaşmak (i) veda
koşmak gamomcdeli (i) 1. sınava giren kişi 2.
gamodevneba (f) takip etmek araştırmacı
gamomcemeli (i) yayınlayan
gamomcemloba (i) yayın, yayınevi gamotana (f) (cansızlar hakkında) den
gamomcxvari (s) pişmiş (ekmek) getirmek
gamomwvevi (s) kışkırtıcı, muhalif, karşı gamotaceba (f) (kız) kaçırmak,kapmak
gamomxatveli (i) resim yapan, ifade (i) kapma, kaçırma
eden, açıklayan, ortaya koyan, meydana gamotexa (f) (dal) 1. kırmak 2. zorla
veren alma, gasbetmek
gamonaklisi (i) istisna gamotoveba (f) kaçırmak, atlamak,
gamonaxva (f) aramak, bulmak, yeni bir bırakmak, yapmamak, ihmal etmek
yol bulmak gamotydoma (f) itiraf etmek, (i) itiraf,
gamoricxva (i) hariç tutma, çıkarma (f) günah çıkarma
hariç tutmak, çıkarmak gamotyueba (f) kandırmak, dolandırmak
gamorkveva (f) incelemek, araştırmak (i) gamouvali (s) umutsuz, deliye dönmüş
araştırma, inceleme gamouTqmeli (s) söylenemeyen,
gamorCeva (f) seçmek, ayıklamak açıklanamayan
gamorCena (f) 1. idareli kullanmak, 2. gamoukvleveli (s) keşfedilmeyen,
atlamak, ihmal etmek, kaçırmak araştırılmayan
gamorCenili (s) atlanan, ihmal edilen, gamourkveveli (s) kesin olmayan,
kaçırılmış, unutulan belirsiz
gamosadegi (s) uygun gamousadegari (s) yararsız, ıskarta,
gamosaTxovari (s) veda kabilinden kullanışsız
gamosarCleba (f) araya girmek, aracılık gamoucdeli (s) tecrübesiz
etmek gamoucxadebloba (i) açığa vurulmama
gamosasvleli (i) çıkış, çıkış yeri,çıkış gamofena (i) sergi, teşhir salonu (f)
noktası sermek, teşhir etmek
gamosasvleli dRe çıkış günü, tatil gamofitva (f) bitirmek, tüketmek (i)
günü, dinlenme günü bitkinlik
gamosaxva (f) resmetmek (i) resim, imaj gamofxizleba (f) ayrılmak,
gamosaxleba (f) yerleşmek,yerleştirmek, sarhoşluktan çıkmak
göç etmek (i) yerleşme yerleştirme, göç gamoqandakeba (f) heykel yapmak (i)
etme, heykeltraşlık
göç ettirme gamoqvabuli (i) mağara
gamosveneba cenaze alayı, tören alayı gamoqveyneba (f) yayınlamak, (i) yayın
gamosvla, gasvla (f) 1. çıkmak (dışarı) gamoqomageba (f) aracılık etmek, araya
2. ortaya çıkmak seafoodplus.infoşmaya çıkmak girmek
(i) kendini kabul ettirme, gamoRviZeba (f) uyanmak
görünme,ortaya çıkma gamoyeneba (i) kullanış, kullanma, tatbik
gamosyidva (f) bize satılmak, rehinden (f) kullanmak, tatbik etmek, uygun
geriye almak düşmek
gamosworeba (f) düzeltmek, gamoyenebiTi (s) kullanışlı, uygulamak,
doğrulamak, doğrultmak (i) düzeltme uygun düşürerek
gamosworebuli (s) düzeltilmiş, gamoyvana (f) 1. (canlılar hakkında)
doğrulanmış, düzgün çıkarmak 2. çözmek (bilmece)
gamoyofa (f) 1. bölmek, bölünmek 2. gamowyoba (f) ayarlamak, uymak, uygun
ayrılmak, kopmak olmak, uydurmak
gamoyra (f) (bir şeyleri) dışarı atmak, gamoWra (f) kesmek (kumaş)
kovmak gamoxarSva (f) haşlamak, pişirmek (i)
gamoSveba (f) 1. (hayvanı) çözmek 2. haşlama, pişirme
salmak, serbest bırakmak 3. üretmek 4. gamoxatva (f) resim çizmek, belli etmek,
çıkarmak tasvir etmek
(i) çıkarma, ihtihsal salma gamoxda (f) distile etmek, imbihten
gamoCeka (f) yumurtadan çıkarmak, geçirek arıtmak (rakıyı)
çıkmak gamoxmaureba (f) ses vermek, cevap
gamoCena (f) görünmek (i) görünüş vermek, karşılık vermek
gamoCenili (s) görünen, meşhur, iyi gamoxtoma (f) (bize doğru) hoplamak
bilinen gamoRavneba sırrı açığa vurmak
gamocana (i) bilmece, bulmaca gamravleba (i) 1. çoğalma,artma 2.
gamocda (i) imtihan, sınav, sınama (f) çarpma (f) 1. çoğalmak,artmak 2.
imtihan etmek, sınamak çarpmak
gamocdileba (i) 1. görgü 2. tecrübe gamravlebuli (s) 1.çarpılmış 2.
gamocdili (s) 1. görgülü 2. tecrübeli çoğalmış
gamoucdeli (s) 1. görgüsüz 2. gamrudeba (f) eğrilmek, eğmek,
tecrübesiz bükmek, bükülmek
gamocema (i) neşir, yayın, baskı, gamudmebuli (s) devamlı, sürekli, sabit
yayınlama, neşretme (f) yayımlamak, gamflangveli (i) savurgan
neşretmek gamyidveli (i) satıcı
gamocemuli (s) yayınlanan, gamyoli (i) refakat eden, rehber
yayınlanmış gamyofi (i) bölen (mat.) mezhepci (din)
gamocvla (f) değiştirmek (i) değiştirme, gamcemloba (s) hainlik
değişme gamcemi (i) hain
gamocvlili (s) değiştirilmiş, değişmiş gamcilebeli (i) uğurlayan, rehber,
gamocla (f) boşaltmak refakatçi
gamocnoba (f) bilmeceyi çözmek, gamZle (s) dayanıklı, güçlü
keşfetmek (i) ip ucu, cevap,karşılık gamZleoba (i) dayanıklılık, güçlülük
gamococxleba (f) dirilmek, diriltmek, gamZRoli (i) lider, idareci
canlandırmak (i) diriltme, canlandırma gamwvaveba (f) ağırlaştırmak,
gamocxadeba (f) ilan etmek,bildirmek (i) kötüleştirmek, şiddetlendirmek (i)
ilan, bildiri, beyanname ağırlaştırma, şiddetlendirme
gamocxoba (f) pişirmek gamwvavebuli (s) ağırlaştırılmış,
gamoZaxeba (f) çağırmak (i) çağrı abartılmış, kötüleştirilmiş
gamoZaxili (s) çağrılmış, yankı, çağrılı gamwvaneba (f) yeşilleşmek (ağaç, çim )
gamoZieba (f) incelemek, araştırmak (i) gamWvirvale (s) şeffaf, saydam
inceleme, araştırma gamWriaxi (i) medyum, falcı
gamowera (f) abone olmak, kayıt olmak gamWriaxoba (i) sızma, nüfuz etme
gamowveva (f) 1. davet etmek 2. gamxdari (s) soyulmuş, zayıf
kışkırtmak gamxela bir sırrı ifşa etmek
gamxiaruleba (f) eğlenmek, ganzrax (s) kasıtlı, bilerek, mahsus
neşelenmek,eğlendirmek, güldürmek ganzraxva (f) planlamak, düzenlemek (i)
gamxmari (s) kuru, kurutulmuş plan, proje
gamxneveba (f) cesaretlendirmek, teşvik ganTavisufleba (f) bağımsızlaştırmak,
etmek (i) teşvik,cesaret verme özgürleşmek, (i) özgürlük, bağımsızlık,
gan tarafından, sebepten kurtarış
gana yahu ganTesva (f) kalburdan geçirmek, elemek
ganadgureba (f) tahrip etmek (i) tahrip (i) eleme
etme, tahrip ganTiadi (i) tan, gün ağarması, şafak
ganazebuli (s) nazik, narin, ince yapılı, ganTqmuli (s) söylenmiş, rivayet
hassas, nefis, leziz, kibar edilmiş, tanınmış, bilinen
ganaTeba (f) aydınlanmak, aydınlatmak gani (i) en ugano ensiz
(i) gün ağarması, aydınlanma ganiaveba (f) harmanlamak (tahıl vs),
ganaTleba (i) öğrenim, tahsil ayırmak, ayrıştırmak
ganaTlebis ministri eğitim bakanlığı ganiaraReba (f) silahsızlanmak (i)
ganaTlebuli (s) eğitim görmüş, aydın silahsızlanma
ganakveTi (i) ücret (maaş), maaş miktarı ganieri (s) enli, geniş
ganapira (i) hudut dışı, kenar mahalle gankarguleba (i) emir, buyruk, ferman
ganaCeni (i) hüküm, yargı, karar, gankerZoeba (f) özelleştirmek, ayırma,
mahkumiyet izole etme
ganawesi (i) sıralı, intizam, nizam gankveTa (i) otopsi
ganawileba (f) dağıtmak, yaymak (i) gankicxuli (s) kovulmuş, serseri,
dağıtma, yayma kanunsuz
ganawilebuli (s) paylaştırılmış, gankurneba (f) tedavi etmek, iyileştirmek
dağıtılmış, yayılmış (i) tedavi, iyileştirme
ganaxleba (f) yenilemek, restore etmek gankurnebuli (s) tedavi edilmiş,
(i) yenileme, restorasyon iyileştirilmiş
ganaxlebuli (s) yenilenmiş, restoreli ganmavlobaSi (ed)esnasında, zarfında,
gangaSi (i) alarm süresince, boyunca
gangeb (z) kasıtlı, bilerek, mahsus ganmanaTlebeli (i) eğitimci, öğretici
gandevna (f) sürgün etmek, sürmek (i) ganmanawilebeli (s) paylaştıran,
sürgün dağıtan
gandevnili (s) sürülmüş, sürgün edilmiş ganmarteba (i) açıklama, izahat
ganebivreba (f) bozmak, berbat etmek ganmartebiTi (s) açıklanmış, izah
ganebivrebuli (s) bozulmuş, berbat edilmiş
edilmiş ganmartoeba (f) inzivaya çekilmek,
ganedi (i) genişlik, serbestlik emekli olmak (i) yalnızlığa çekilme
ganviTareba (i) inkişaf, gelişme, ganmartoebuli (s) inzivaya çekilmiş
kalkınma (f) inkişaf etmek, gelişmek, ganmasxvavebeli (s) başkalaştıran,
kalkınmak değiştiren, ayıran, karakteristik özellik
ganviTarebuli (s) gelişmiş, kalkınmış ganmeoreba (f) tekrarlamak (i) tekrar
ganzogadeba (f) genelleştirmek (i) ganmeorebiTi (s) tekrarlayarak, tekrar ile
genelleştirme
gantkiceba (f) sağlamlaştırmak, ganurCevlad (s) aldırışsız, ilgisiz,
kesinleştirmek, pekiştirmek (i) kayıtsız, tarafsız, önemsiz, vasat, şöyle,
kesinleştirme, böyle
sağlamlaştırma, pekiştirme ganusazRvreli (s) sınırsız
ganrisxeba (f) kızmak, kızmış olmak ganuyofeli (s) bölünemez
ganrisxebuli (s) kızgın ganuwyveteli (s) devamlı
ganoyiereba (f) gübrelemek ganuwyvetliv (z) kopmadan, devamlı
gansazRvreba (f) toplumlaşmak (i) olarak, sürekli
toplumlaşma ganuxorcielebeli
gansazogadoebuli toplumlaşmış, (s)gerçekleştirilemez, imkansız
sosyalleşmiş ganyenebuli (s) soyut, kuramsar, güç
gansazRvra (f) 1. sınırlamak 2. anlaşılır
tanımlamak ganStoeba (i) dallanma, kollara ayrılma,
gansazRrvreba (i) tanımlama branşlaşma
gansazRvrebiTi (s) sınırlayarak, gancalkveveba (f) yalnızlaşmak, yalnız
tanımlayarak bırakmak (i) yalnızlaşma
gansazRvruli (s) 1. sınırlanmış 2. gancalkevebuli (s) yalnız kalan, yalnız
tanımlamış bırakılan
gansakuTrebiT (z) özellıkle gancda kötü bir şey hissetmek
gansakuTrebuli (s) özel gancvifreba (f) sürpriz yapmak,
gansacdeli (i) tehlike, tehlikeli şaşırtmak (i) şaşkınlık
gansacvifrebeli (s) şaşırtıcı, hayret gancvifrebuli (s) şaşırtıcı, sürpriz
verici gancxadeba (i) ilan, demeç, rapor, (f)
gansaxiereba (f) kişileştirmek, ilan etmek
şahıslaştırmak (i) kişileştirme gancxromiT mutlulukla,memnuniyetle
gansaxierebuli (s) kişileştirilmiş, ganZi (i) define
şahıslaştırılmış ganZreva (f) ortalığı hareketlendirmek,
gansvenebuli (s) ölü (i) rahmetli, canlılık getirmek, ortalığı telaşa vermek
cenaze ganwiruli (s) hükümlü
gansxvaveba (f) başkalaşmak, değişmek, ganwyobileba (i) olumsuz düşünme,
ayırmak, ayırt etmek (i) değişme, kötümser düşünme, ruhsal gerginlik
farklılaşma ganxeTqileba (i) bölünme, ihtilaf, ayrılık
gansxvavebuli (s) başkalaşmış, ayrılmış, ganxilva (f) alıştırma yapmak, çalışmak
ayırt edilmiş (i) alıştırma, çalışma
gantvirTva (f) yüklemek (i) yükleme anxorcieleba (f) gerçekleştirmek,
gantoleba (f) eşleşmek, eşleştirmek, hayata geçirmek (i) gerçekleşme
düzeltmek, tesviye etmek ganxra (i) 1. eğilim, yönelim 2. eğilme
ganuviTarebeli (s) gelişmemiş, geri ganjina (i) 1. raf 2. kütüphane 3. kapaklı
ganuzomeli (s) ölçüsüz dolap,gardrop
ganukurnebeli (s) tedavi olmaz, iflah gaorkeceba (f) iki katına çıkarmak,
olmaz katlamak (i) çiftleme, ikileme
gaorkecebuli (s) iki katına çıkarılmış,
çiftleşmiş
gaoflianeba (f) terlemek garedan (z) dışardan
gaoceba (f) hayret etmek, şaşırmak, gareT (z) dışarı, dışarda, dışarıya
hayrette bırakmak, şaşırtmak garekani (i) kitap kapağı, kitap kabı
gaocebuli (s) hayret eden, şaşıran, garekva (f) 1. silkelemek 2. araç sürmek
şaşkın garemo (i) etraf, çevre
gaoxreba (f) bozmak, yıkmak, harap garemoeba (i) ahval, durum, koşul,
etmek,tahrip etmek (i) bozma, yıkma, şartlar
tahrip garemoebiTi (s) çevresel, etrafın
gaparva (f) 1. çalmak 2. kaçırmak, yarattığı koşul
kaçmak, kurtulmak (i) çalma,kaçış garemocva (i) etrafı kuşatma, kuşatma
gaparsva (f) traş etmek (i) traş garemoculi (s) çevrelenmiş, kuşatılmış
gaparsuli (s) traş edilmiş (kişi), gareubani (i) kenar mahalle, dış semt
kırpılmış (koyun) gareuli (i) yabani, vahşi
gapartaxebuli (s) terk edilmiş, ıssız, gareSe (s) dışında
virane garecxva (f) yıkamak (i) yıkama
gapoba (f) (ağacı) yarmak garecxili (s) yıkanmış
gaJleta (f) katliam yapmak, katletmek, garToba (i) eğlence, eğlenme,
imha etmek, yok etmek (i) katliam,imha eğlendirme (f) eğlenmek, eğlendirmek
gaJRenTa (f) doyurmak, doyum garTuleba (f) karıştırmak,
noktasına getirmek, doldurmak (i) güçleştirmek (i) karıştırma, güçleştirme
aktarma, doldurma garigeba (f) bahsetmek, müzakere
gaJRenTili (s) doyurulmuş, doymuş, etmek
doyum noktasına gelmiş (çözeltinin) gariJraJi (i) tan, gün ağarması, şafak
doyum gariyva (f) karaya çıkmak
noktasına gelmesi gariyuli (s) dışarı atılmış, dışarı
garaJi garaj çıkartılmış
garbena (f) gözünün önünden kaçmak, garicxva (f) hariç tutmak, kovmak (i)
gözünün önünden geçmek (i) koşarak hariç tutma, kovma
geçme garicxuli (s) kovulmuş, hariç
gargari (i) kayısı tutulmuş
garda dışında, başka garkveva (f) araştırmak, incelemek,
garamavali (s) geçişli fiil soruşturmak (i) araştırma, inceleme,
gardatexa ani değişim soruşturma
gardauvali (s) geçişsiz fiil garkveviT (z) araştırarak, inceleyerek,
garaqmna (f) yenilik yapmak, yeniden soruşturarak, açığa çıkararak
düzenlemek (i) reform garkveuli (s) araştırılmış, incelenmiş,
gardacvaleba (i) ölme, vefat (f) ölmek, ayrılmış
vefat etmek garnizoni (i) garnizon
gardacvalebuli (i) ölü garsi (i) sarma, örtme, sargı
gardigardmo (s) çaprazlama, çapraz gartyma (f) darbe vurmak (i) darbe
gare,garegani (s) dış garRveva (f) atılım yapmak, ilerlemek (i)
garegani (s) dış taraf atılım, başarı (teknolojik)
garegnoba (i) dış taraflılık
garSemo (z) aşağı yukarı, yaklaşık, gaseirneba (f) gezinmek, gezinti yapmak
etrafında, civarında, çevresinde (i) gezinti, gezinme
garSemortyma (f) kuşatmak, kuşatılmak gasesxeba (f) ödünç vermek-almak (i)
(i) kuşatma, kuşatılma ödünç alış-veriş
garSemortymuli (s) kuşatılmış gasveneba (i) cenaze töreni, cenaze alayı
garCeva (f) seçmek, ayıklamak, analiz gasvla (f) 1. (bir yerden) geçmek 2.
etmek, sınıflandırmak (i) analiz, dışarı çıkmak
sınıflandırma, gasvrili (s) çamurlu, kirli
seçme gasiveba (f) şişmek, kabarmak, şişirmek
garja (f) zahmet çekmek, didinmek (i) (i) şişme , şişirme
didinme, emek, zahmet gasinjva (f) 1. denemek 2. muayene
gasagebi (i) anlaşılır, açık ve net etmek 3. yemeği tatmak
gasavali (i) masraf, gider, sarfiyat gasisxlianebuli (s) kanlanmış,kanlı
gasamarTleba (f) yargılamak, hakkında gaskdoma (f) çatlamak, patlamak,
karar vermek çatlatmak, patlatmak
gasamarTlebuli (s) yargılanmış, gasma (f) altını çizmek, belirtmek,
karara varılmış vurgulamak (i) belirti, vurgu, işaret
gasamrjelo (i) ödül, mükafat, karşılık, gasresa (f) ezmek, sıkıştırmak (i) ezme,
bedel, tazminat (olumlu ve olumsuz) sıkıştırma
gasamxedroeba (f) ordulaştırmak, askeri gasresili (s) ezilmiş (i) ezik
kuvvet oluşturmak (i) ordulaşma gasrola (f) 1. (top, tüfek) atmak, ateş
gasaocari (s) şaşılacak, hayret edilecek etmek 2.çok ani dışarı fırlamak (i) atış
şey, şaşırtıcı gastumreba (f) 1. borç ödemek, 2.
gasarTobi (s) eğlencelik, eğlendirici göndermek, yolcu etmek
gasarjeba emek sarfetmek gasuli (s) geçmiş, gitmiş, geçen
gasasvleli (s) geçecek yer, geçit, yol, gasufTaveba (f)
çıkış yolu temizlemek,temizlenmek (i) temizlik
gasaqani (s) 1. salıncak 2. saha, alan, gasuqeba (f) şişmanlamak (i) şişmanlama
faaliyet alanı gasuqebuli (s) şişmanlamış
gasaRebi (i) anahtar gaswvriv (z) boyunca
gasaweba (f) satmak, (i) satış, market, gasworeba (f) düzeltmek (i) düzeltme
bakkal gasworebuli (s) düzelmiş, doğrulmuş
gasayidi satılacak şey, satılık gaswreba (f) geride bırakmak, önüne
gasayofi (i) (mat.) bölünen (s) geçmek (yürürken)
bölünebilen gasxvla (f) budamak, filizlemek
gasacvleli değiştirilecek şey gatana (f) bir şeyi kaldırıp bir yere
gasawvevi wvevandeli askerlik götürmek, yurt dışı nakliyatı (i) taşıma,
hizmetine çağrılma, askerliğe uygun nakliyat
olma, askerlik gatareba (f) geçirmek dros gaTareba
yaşında olma vakit geçirmek
gasawvevi asaki (f) askerlik çağında gataceba (f) 1. alevlenmek 2.
olmak coşkunluk, can atmak 3. aşka gelmek 4.
gasaWiri (i) lazım olan, istenen taşımak, kaçırmak
gatena (f) taşımak, top silahını taşımak, gautaneli (s) güvenilmez , hilekar
doldurmak (i) taşıma, doldurma gauformebeli (s) resmi olmayan
gatenili (s) doldurulmuş, şarj edilmiş gaufrTxilebeli (s) tedbirsiz
gatexa (f) kırmak gaufrTxilebloba (i) tedbirsizlik
gatexili (s) kırılmış, kırık gauqmeba (f) iptal etmek, kaldırmak (i)
gatitvleba (f) soyunmak, çıplak iptal
olmak, soyulmak çıplak bırakmak gauqmebuli (s) iptal edilmiş
gatitvlebuli (s) soyunmuş, çıplak gauqrobeli (s) söndürülemez, sönmez,
gatrialeba (f) geriye dönmek, fırıldak yatıştırılamaz, giderilemez
gibi dönmek, ani dönüş gauyofeli (s) bölünmez (fiz, mat)
gatyaveba (f) deri yüzmek gafantva (f) dağıtmak, dağılmak,
gauareseba (f) bozmak, kötüleştirmek, saçmak,dağılmak, yayılmak
değerden düşürmek (i) bozulma, gafantuli (s) dağınık, saçılmış,
değerden, yayılı,saçılı
düşürme, düşme gafarToeba (f) genişlemek, genişletmek
gaubedavad (s) cesaretsizce, yüreksizce (i) genişleme
gaubedavi (s) kararsız, tereddütlü, gafarToebuli (s) genişlemiş,
cesaretsiz, yüreksiz genişletilmiş
gaugebari (i) anlaşılmaz, karışık, açık gafiTreba (f) yüzünün rengi uçmak,
ve net olmayan sararmak, rengi atmak, solmak
gaugebroba (s) gaficva (i) grev, grev yapma (f) grev
anlaşılmazlık,anlaşmazlık, anlamazlık yapmak
gaugonari (s) 1. söz dinlemez, itaatsiz gaflangva (f) zimmetine para geçirmek,
2. işitilmemiş,duyulmamış çalmak, israf etmek (i) zimmete para
gauvali (s) geçilmez, geçit vermez geçirme,
gauTvaliswinebeli (s) beklenmedik, israf
unulmadık, gayri melhuz gaflanguli (s) zimmete geçirilmiş,
gauTleli yetişme tarzı olarak kötü israf edilmiş
terbiye almış, kaba, yontulmamış gaformeba (f) 1. biçim vermek
gauToeba (f) ütülemek şekillendirmek 2. resmileştirmek
gauTxovari (s) bekar, bayan, kız gafrena (f) uçmak (bir tarafa)
gaumarjos (s) yaşasın, çok yaşa! gafrTxileba (f) uyarmak, ikaz etmek,
gaumaZRari (s) doymaz, aç gözlü, tembih etmek (i) uyarı, ikaz, nasihat
doyumsuz gafurCqvna (f) çiçek açmak (i) çiçek
gaumjobeseba (f) geliştirmek, açımı
düzeltmek, ıslah etmek (i) iyileşme, gafuWeba (f) bozmak, ihlal etmek (i)
düzelme bozma, ihlal
gaunaTlebeli (s) eğitimsiz, cahil gafuWebuli (s) bozulmuş, bozuk
gaupirovneba (s) kişiliksiz (i) gafcqvna (f) kabuğunu soymak, derisini
kişiliksizleşme, kişiliksizlik yüzmek (i) soyma, yüzme
gaurkveveli (s) okunaksız, gafxviereba (f) çapalamak (i)
araştırılamaz, incelenemez olgunlaşma , olgunlaştırma
gausworebeli (s) düzelmez
gaqaneba (f) 1. ansızın harekete geçmek gayola (f) arkadaşlık etmek, yolcu
2. sallamak, salınmak (i) sallama salınma etmek, uğurlamak
gaqarveba (f) yok etmek, yok olmak, gayofa (f) bölmek, taksim etmek (i)
dertlerden kurtulmak bölme, taksim etme
gaqvaveba (f) taşlaşmak, taşa gayofili (s) bölünmüş
dönüşmek, taş haline koymak (i) taşa gayofiTi (s) bölü, taksim (bağ.)
dönüşme, sertleşme gayra (f) dışarı atmak, kapı dışarı etmek,
gaqvavebuli (s) taşlaşmış boşamak, (i) başama, kapı dışarı etme
gaqiraveba (f) kiralamak, kiraya vermek gayuCeba (f) sakin durmak (i) sakin
gaqroba (f) 1. söndürmek 2. yok etmek, huzurlu
bitirmek, yok olmak gaSaveba (f) 1. kararmak 2. karşı oy
gaqurdva (f) soygun yapmak, soymak vermek
gaqurduli (s) soyulmuş, soyguna gaSalaSineba (f) rendelemek
uğramış gaSeneba (f) bahçe inşa etmek, bitkiyi
gaReba (f) (kapı vb) açmak, açılmak canlandırmak
gaRebuli (s) açılmış gamRebi açan gaSeSeba (f) şaşırtmak, şaşırmak,
gaRviveba (f) kavgaya tutuşmak,darbe afallatmak (i) şaşırtma, afallatma,
vurmak (i) kavga, döğüş, darbe şaşırma
gaRviZeba (f) uyanmak, uyandırmak (i) gaSeSebuli (s) şaşkın, afallamış
uyanma, uyandırma gaSveba (f) çözmek, boşamak, yol
gaRizianeba (f) gücendirmek, vermek
sinirlendirmek (i) gücendirme, gaSveleba (f) kavgacıları ayırmak
isimlendirme gaSvera (f) çıkıntı çıkarmak, bir şeyi
gaRimeba (f) gülümsemek (i) gülümseme uzatmak, burun yapmak
gaRma karşıda, karşı, nehrin karşısı gaSiSvleba (f) açmak, soymak,
gaRmerTeba (f) ilahlaştırmak, tapınmak, çıkarmak, çıplak bırakmak, soyunmak (i)
ilahlaşmak (i)tapma, ilahlaşma, soyma çıplak
ilahlaştırma bırakma, soyunma
gaRrmaveba (f) derinleştirmek (i) gaSiSvlebuli (s) açık, çıplak
derinleştirme gaSla (f) açmak (kitabı) (i) açış
gaRrmavebuli (s) derinleştirilmiş gaSlili (s) açık (kitap)
gayvana (f) 1. biryere götürmek (birini), gaSmagebuli (s) öfkeli, şiddetli, kızgın,
yürütmek, rehberlik etmek azgın, kudurmuş
gayviTleba (f) sararmak gaSoltva (f) kırbaçlamak, kamçılamak,
gayvlefa (f) soymak, çalmak, yolmak, şiddetle çarpmak, dövmek, hicvetmek,
kendi menfaatleri doğrultusunda yermek,
kullanmak azarlamak
gayidva (f) satmak, satılmak (i) satış, gaSoreba (f) ayırmak, ayrılmak,
satma uzaklaşmak, uzaklaştırmak (i)
gayinva (f) donmak, dondurmak (i) ayırma,ayrılma
donma, dondurma gaSroba (f) kurumak, kurutmak (i)
gayinuli (s) donmuş, donuk kuruma, kurutma
gaSxlarTva (f) düşmek
gaCanageba (f) yıkmak, harap etmek, gacrili (s) elenmiş
mahvetmek, yoketmek (i) yıkım gacxeleba (f) ısıtmak, ısınmak (i)
gaCarxva (f) 1. çark etmek 2. bilemek ısınma, ısıtma
(çarkta) gacxovelebuli (s) hayata
gaCaReba (f) yakmak, tutuşturmak, döndürülmüş, canlandırılmış, canlanmış
yanmak, tutuşmak, parlamak (i) gaZarcva (f) soygun yapmak (i)
yakma,yanma hırsızlık, soygun
gaCena (f) yaratmak, meydana getirmek, gaZeveba (f) sürmek, sürgün etmek,
oluşturmak (i) yaradılış kovmak, defetmek (i) sürgün, kovma
gaCereba (f) durmak, durdurmak (i) 1. gaZevebuli (s) sürgün, kovulmuş
durak 2. durma, durdurma gaZvireba (f) pahalanmak, pahalılaşmak
gaCxera (f) saplamak, saplanmak, (i) pahalanma,pahalılık
koymak (dibine) gaZleba (f) dayanmak tahammül etmek
gaCxreka (f) kurcalamak, aramak, (i) tahammül gamZle dayanıklı
araştırmak, didik didik aramak (i) gaZliereba (f) kuvvetlenmek (i)
kurcalama, araştırma, kuvvetlenme, takviye
didik didik etme gazlierebuli (s) kuvvetlenmiş,
gancalkeveba (f) ayırmak, izole etmek takviyeli
(i) ayırma, izole etme gaZneleba (f) zorlaşmak, zorlaştırmak,
gacamtvereba (f) paramparça etmek sıkıntı çekmek
gacdena (f) dersi asmak, çalışmaktan gaZroba (f) 1. -in derisini, kabuğunu
kaçmak (i) kaçınma yüzmek,-in kabuğunu soymak 2.
gacema (f) 1. dağıtmak, tasnif etmek, elbiselerini
sıralamak 2. ihanet etmek (i) dağıtım , çıkarmak, soyunmak
hıyanet gaZRola (f) kılavuzluk etmek, yol
gacemuli (s) armağan edilmiş, verilmiş göstermek
gacveTa (f) aşınmak, aşındırmak, gaZRoma (f) doymak, doyurmak (i)
eskitmek (i) aşınma, aşındırma doyma, doygunluk
gacveTili (s) aşınmış, yıpranmış, gawamebuli (s) eziyetli, işkence edici
eskimiş gawafva eline çabuk, tez olma
gacvla (f) değiştirmek (i) değişim gawafuli (s) tezcanlı, eline çabuk,
gacieba (f) soğuk almak (i) soğuk becerikli
algınlığı gawbileba (f) reddetmek, kabul
gaciebuli (s) soğuk almış, üşütmüş, etmemek (i) red, inkar
soğumuş, soğuk gaweva (f) 1. çekmek 2. taşımak
gacileba (f) yolcu etmek (sürüyerek)
gacineba (f) gülmek gawera (f) 1. kaydetmek, kaydolmak 2.
gacnoba (f) seafoodplus.infoışmak, tanıtmak 2. hastaneden çıkmak
bildirmek, haber vermek (i) tanışma, gawewili (s) karmaşık, karışık
haberleşme gawvaleba (f) işkence etmek,
gacofeba (f) şiddetli öfkeye kapılmak uğraştırmak (i) işkence
gacofebuli (s) çok kızgın, çıldırmış gawvalebuli (s) işkenceli, uğraşılı,
gacra (f) elemek (i) eleme zahmetli
gawveva (f) 1. dışarı cağırmak 2. orduya gaWyletili (s) ezilmiş
çağrılmak (vatani görev) gaxazva (f) çizmek, altını çizmek (i)
gawvrTnili (s) eğitilmiş, terbiye çizim
edilmiş, evcil gaxareba (f) seafoodplus.infoek seafoodplus.info tutmuş
gawiTleba (f) kızarmış, kızıl renk almak olmak (i) seafoodplus.infoe seafoodplus.infoın tutması
gawiTlebuli (s) kızarık, kızarmış, gaxdoma (f) 1. bir aşama sonucu olmak
kızıl 2. yakışmak, yaraşmak, açmak, zayıf
gawiwmateba kızmak, öfkelenmek yetişmek
gawmenda (f) silmek, temizlemek wmenda gaxedva (f) bakmak (dışarı)
(f) silmek, silip temizlemek gaxednili (s) evcil, ehil, uysal
gawmendili (s) silinmiş, temizlenmiş gaxeva (f) yırtmak, yırtılmak
gawodeba (f) el uzatmak, el vermek gaxeTqa (f) 1. yarmak, doğramak,
gawurva (f) süzmek, (i) süzme bölmek, ayırmak, yarılmak 2. ödü
gawyveta (f) 1. koparmak (bağı) 2. halkı kopmak
katletmek gaxeuli (s) yırtılmış, yırtık
gawyroma (f) kızmak, azarlamak, gaxveva (f) sarmak
öfkelenmek, darılmak gamwyrali dargın gaxvretili (s) delinmiş, delik
gaWaRaraveba (f) bozlaşmak, gaxizvna (f) kaldırmak, alıp götürmek,
bozlaştırmak, kırlaşmak (engel, şüphe etmek vs.) ortadan
gaWaRarebuli (s) bozlaşmış, kırlaşmış, kaldırmak,
kır, boz bertaraf etmek
gaWedva (f) tıka basa dolmak, tıka basa gaxmaureba (f) ses vermek, sesini
doluluk, dolma hali duyurmak, yayınlamak, (i) yayın, tanıtım
gaWedili (s) tıka basa dolmuş, tıklım gaxmoba (f) kurutmak, kurumak (i)
tıklım kuruma, kurutma
gaWeneba (f) dört nala koşmak gaxrwna (f) ayrıştırmak, çürütmek,
gaWvartluli (s) duman kokusu bozmak (i) çürümüş, bozuk, kokuşmuş
sinmiş gaxrwnili (i) hovarda, çapkın
gaWianureba (f) güçleşmek, gaxseneba (f) hatırlamak, anmak (i)
güçleştırmek, karıştırmak, karma karışık hatırlayıp anma
hale getirmek gaxsna (f) 1. açmak 2. çözmek(problemi)
gaWimva (f) uzatmak, sürdürmek 3. çözmek (çözeltiyi)
büyütmek, genişletmek (i) uzatma, gaxumreba (f) şakalaşmak, (i) şaka
genişletme gaxuneba (f) rengi uçmak, solmak (i)
gaWirveba (f) zorlanmak, sıkıntılı olmak, renk uçması, solma
istemek, ihtiyaç duymak gaxunebuli (s) 1. cansız, canlılığını
gaWirvebuli (s) zorlanmış, sıkıntılı, yitirmiş 2. solgun,soluk
ihtiyaçlı gaxureba (f) kızdermak (yüksek ısı) (i)
gaWra (f) kesmek (i) kesme kızdırma, kızgınlaştırma
gaWuWyianeba (f) kirletmek, kirlenmek (i) gaxurebuli (s) kızdırılmış (yüksek ısı),
kirlilik, pislik hararetli
gaWyleta (f) ezmek, üzerinden geçmek gajavreba (f) kızdırmak, sinirlendirmek,
(i) ezme kızmak, sinirlenmek
gajiuteba (f) inat etmek, ısrar etmek geri (i) üvey, öz olmayan
gajoxva (f) dövmek, kırbaçlamak (i) germania (i) almanya
dövme, kırbaçlama germaneli (i) alman
gdeba (f) -in üzerine yuvarlanmak, germanofili (s) alman taraftarı,
atılmak almancı, alman düşkünü, alman fanatiği
gegma (i) plan (alman olmayanlar için
gegmiani (s) planlı, sistematik kullanılır)
gegmianoba (s) planlılık germanuli (s) almanca
gedi (i) kuğu germanuli ena alman dili, almanca
gezi (i) doğrultu, yön gerundi (i) fiilden türetilmiş isim
gemi (i) gemi, vapur gesli (i) zehir
gemis tgirTi (i) gemi yükü kargo gesliani (s) zehirli
mebadrage gemi (i) konvoy gemisi gvalva (i) kuraklık, susuzluk
gemo, gemovneba (i) tat gvalviani (s) kurak, susuz
gemrieli (s) tatlı, lezzetli, nefis gvami (i) ceset
genezisi (i) orjin, kaynak, çıkış noktası gvardia (i) koruma, muhafız (mecazi,
generali (i) general armiis kapı kulu)
generali orgeneral gvardiis kavaleria (i) ev bekcisi
general leitenanti (i) tüm general gvari (i) 1. soyadı 2. fiilin etken yada
general maiori (i) tuğ general edilgen şekli
generalisimusi (i) baş komutan gvarjila (i) (kimya) güherçile, bir azot
generaluri (s) genel türevi
generaluri Stabi (i) genel kurmay gveleSapi (i) ejder, ejderha
generloba (s) generallik gveli (i) yılan
genetika (i) genetik gverdi (i) 1. sayfa 2. taraf, yan,
genetikuri (s) genetik bitişiklik, yanıbaşı
genialuri (s) üstün kabiliyetli, gverdiTi, gverdisa (s) yanı başında,
fevkalade yetenekli yanında olarak
geniosi (i) gen gverdis wavla (f) yokuş çıkmak
genetivi, naTesavobiTi brunva genetif, gvian (s) geç
yakınlık hali (ismin) gviani (s) geç kalmış
geografi (i) coğrafyacı, coğrafya gvimra (i) eğrelti otu, büyük serhas
bilimcisi gvirabi (i) tünel, metro
geografia (i) coğrafya gvirgvini (i) 1. taç 2. çelenk
geografiuli (s) cağrafik gvirila (i) papatya
geodezia (i) jeodezi, yeryüzünu ölçme gvriti (i) kaplumbağa
bilgisi gza (i) yol
geologi (i) jeolog, ilgili bilim adamı gzadagza (z) yol boyunca
geologia (i) jeoloji gzavna (f) göndermek
geologiuri (s) jeolojik gzaTa saministro ulaştırma bakanlığı
geometria (i) geometri gzatkecili oto yol, transit yol
geometriuli (s) geometrik gzajvaredini (i) kavşak, dört yol ağzı
gzisgakafva (f) yol açmak gonebamaxvili (s) nükteli, zarif,
gidi rehber nüktedan, hazırcevap, espirili
gizgizi kuvvetli ateşin çıkardığı ses ginieruli (s) zihinsel, zekice
gineba (f) sövmek, küfretmek, gonieri zihinli, zeki
aşağılamak (i) küfür, sövme, aşağılama gons mosvla (f) aklı başına gelmek
giJi (i) deli sigiJe delilik gonji (i) çirkin, kötü
girao (i) rehin, teminat gora (i) dağ
girvanqa (i) ingiliz para birimi (paund) goraki (i) tepecik, tümsek
giSeri (i) kehribar rengi goreba (f) yuvarlamak (i) yuvarlama
glaxa,glaxaki (s)değersiz, noksan, goWi (i) burtlak, domuz yavrusu
silik, bakımsız gradacia (i) derece, ölçek, skala,
glexi,glexkaci (i) köylü gösterge
glexoba (i) köylülük, cahillik gramatika (i) gramer, dil bilimi
glexuri (s) köylü biçimi, cahilce gramatikuli (s) gramatik, dil bilimsel
gleja (f) sökmek, kökünü kazımak grami (i) gram
gliseri (i) kevgir granati (i) el bombası
globusi (i) küre, dünya grafi (i) kont (asalet ünvanı)
glova (f) müteessir etmek, üzmek, grafika (i) grafik sanatı
müteessir olmak, üzülmek grafikuli (s) grafik olarak, grafik
gluvi (s) düz, düzgün, pürüzsüz, sakin gragvinva (i) gök gürültüsu, gümbürtü
gmiri (i) kahraman, batır, alp Sromis grdemli (i) örs
gmiri (i) iş kahramanı grexa (f) bükmek, burmak
gmiroba (i) kahramanlık grexili (s) bükülmüş, burulmuş,
gmiruli (s) kahramanca sarılmış, dolanmış,bükük
gmoba (f) ayıplamak, kınamak, suçlamak griali (i) çatırtı, şangırtı, gürültü
(i) suçlama, ayıplama, kınama grigala (i) yelkovan kuşuna benzer bir
gobi (i) tekne çeşit deniz kuşu
gogirdi (i) (kimya) kükürt grigali (i) kasırga, hortum
gogirdmJava (i) (kimya) sülfirik asit grila hava, serın
gogo (i) kız grili (i) gölge, serinlik
gogona (i) küçük kız (şımartarak, grova (i) yığın, küme, topluluk
okşayarak) groveba (f) toplamak, biriktirmek,
gogra (i) kabak kolleksiyon yapmak
godeba (i) ağlama, sızlama, feryat figan groSi (i) eski ingiliz gümüş parası (4
goliaTi (i) dev gemlik)
goliaTuri (i) devasa, çok büyük grZedi (i) uzunluk, mesafe (coğrafi)
gombeSo (i) kara kurbağası grZelvadiani (s) uzun vadeli
gomuri (i) ahır grZelTmiani (s) uzun saçlı
gonze moyvana (f) aklı başına gelmek, grZeli (s) uzun
kendini toparlamak, kendine gelmek grZelkuda grZelkudiani (s) uzun
goneba (i) zihin, zeka kuyruklu
grZneuli (i) sihirbaz, büyücü
grZnoba (f) duymak, hissetmek (i) gulis gatexa (f) kalp kırmak, hayal
duygu, duyma, his ugrZnobeli kırıklığına uğratmak (i) kalp kırma
duygusuz, hissiz gulis gawyaleba (f) taciz etmek,
grZnobiereba (i) duygusallık, hissiyat kızdırmak
grZnobieri (s) duygulu, hisli gulisTvis, gulisaTvis nin hatırı
gube (i) su birikintisi, gölcük için, nin için
guguli (i) guguk kuşu gulis manki kalbin organik hastalığı
guguni (i) gürültü gulis mogeba (f) gönül almak,
guda (i) şarap tulumu, hayvan kandırmak
derisinden yapılmış tulum şeklinde şarap gulis mosvla (f) sinirlenmek, kızmak
kabı gulispiri (i) 1.çocuk önlüğü seafoodplus.infon
gudanabadi (i) alet edevat çantası kalkanı
guTani (i) kutan, saban, pulluk gulisreva (f) mide bulanmak (i)
guTnisdeda (i) çiftçi, köylü bulanma, bulantı
guladi (s) yürekli, cesur, korkusuz, gulistkena (f) kederlenmek, üzülmek
atılgan gulistkivili (s) yürek sancısı, keder,
guladoba (i) yüreklilik, cesaret, üzüntü, acı
korkusuzluk gulis fancqaliT (z) kalp atışıyla,
gulaRma bir yere, bir şeye sırtını dönme sabırsızca, heyecanla
gulaxdili (s) dürüst, saf, samimi, açık gulisficari
sözlü gulis Sewuxeba (i) kalbin sıkışması
gulgamgmiravi (s) yürek parçalayıcı, gulis wasvla (i) baygınlık
üzücü gulis cema,gulis Zgera (i) çarpıntı,
gulgatexili (s) kalbi kırık, hayal kalp atışının sıklaşması
kırıklığına uğramış guliswyroma (i) öfke, hiddet
gulgrili (s) kalbi soğuk, serin kanlı, gulkeTili (i) iyi kalpli, centilmen,
soğuk kanlı sevimli, kibar
gulgriloba (i) kalpten soğuma, serin gulkeTiloba (i) iyi kalplilik,
kanlılık, soğuk kanlılık centilmenlik, sevimlilik, kibarlık
guldadebiT (z) samimi olarak, gayretle gulmaviwyi (s) unutkan
guldasmiT (z) dikkatle gulmaviwyoba (i) ununtkanlık
guldaudebeli (s) yerinde durmayan gulmarTali (s) doğru kalpli, doğru
gulTbili (s) sıcak kanlı, sıcak kalpli, gulmkerdi (i) seafoodplus.infoık, kutu, dolap,
samimi, candan, nazik, lutufkar 2.göğüs kafesi
gulTmisani (i) sihirbaz, falcı, medyum gulmodgine (i) gayretli, çaba
guli (i) seafoodplus.info, yürek seafoodplus.info, orta gulmokluli (s) umutsuz, bezgin
ugulo kalpsiz gulmosuli (s) kızgın, öfkeli
guliTadi (s) kalpten, yürekten, gulmtkivneuli (s) duyarlı, hassas,
samimiyetle halden anlar, sevimli
gulisamrevi (s) yürek bulandıran, ulmtkivneuloba (i) hassasiyet,
iğrenç duyarlılık, sevimlilik
gulis gamwyalebeli (s) zahmetli, gulnakluli (s) dargın,
usandırıcı, sıkıntılı memnuniyetsiz
gulnatkeni (s)yürekten acılı, üzüntülü,
kırgın, üzgün
gulubryvilo (i) saf, toy
gulubryviloba (i) saflık, toyluk
guluxvi (s) cömert, yüce gönüllü
gulficxi (s) ihtiraslı, tutkulu, şiddetli,
ateşli, çabuk kızan
gulqva (s) vahşi, gaddar, kalpsiz, taş
kalpli
gulRia (s) açık kalpli, açık sözlü,
samimi
gulSematkivari (s) gönülden
yaralayan, merhametli, müşfik
gulSematkivroba (i) merhamet, acıma,
şefkat, kalp kırma
gulSemzaravi (s) korkunç, dehşetli
gulSemoyrili (s) istekli, arzulu (f)
kendinden geçmek (i) baygınlık, bayılma
gulCaxveuli (s) içine kapanık
gulcivi (s) aldırışsız, ilgisiz, tarafsız,
soğuk yaradılışlı
gulwiTela (i) şakrak kuşu (zoolojik)
gulwrfeli (s) samimi, işten, candan,
açık sözlü
gulwrfeloba (i) samimiyet, içtenlik,
candanlık, açık sözlülük
gulxeldakrefili (s) işsiz, avare,
aylak, haylaz
gumbaTi (i) kubbe
gunda (i) seafoodplus.info, yumru, seafoodplus.info topu
guneba (i) tabiat, mizaç, huy, keyif, hal
guria (i) hristiyan gürcistan, gurya
guruli (s) guria dili
guSagi (i) gözcü, nöbetçi, bekçi,
muhafız
guSin (z) dün guSiRam dün akşam
guSindeli dünkü
guSinwin evvelki gün, önceki gün
_
dabezReba (f) haber vermek, ihbar

d
etmek, bilgi vermek (i) malumat, bilgi,
haber, mesaj
dabereba (f) ihtiyarlamak, ihtiyarlatmak,
yaşlanmak.
daberebuli (s) ihtiyarlamış,
ihtiyarlatılmış
da (i) kız kardeş uprosi da abla daberva (f) esmek, üflemek
da ve (bağlaç olarak) dabertyva (f) düşürmek, silkmek,
daavadeba (f) hastalanmak (i) hastalanma silkelemek
daavadebul (s) hasta, rahatsız, keyifsiz, dabeWdva (f) basmak (matbaa), tab
bulantılı, hastalanmış etmek, (i) basım, baskı
daavadmyofeba (f) hastalanmak, hasta dabeWdili (s) basılmış (matbaada),
olmak basılı
daarseba (f) kurmak, tesis etmek, dabejiTebiT (z) ikna ederek, kandırarak
temelini atmak dabinaveba (f) yerleşmek,yerleştirmek
daaxloeba (f) yakınlaşmak, iskan etmek
yaklaştırmak, yaklasmak dabla (z) aşağı, aşağıya, aşağıda
daaxloebiT (z) yaklaşık olarak dablobi (i) düz arazi, alcak ova
daaxloebuli (s) yakınlaşmış olan, dabma (f) bağlamak, bağ ile tutturmak
yakın, bitişik dabmuli (s) bağlanmış, bağlı,tutulu
daba (i) kasaba, ilçe dabneva (f) saçmak, dağıtmak, dağılmak,
dabadeba (i) doğum, doğma, doğurma yayılmak, sıkıntıda olmak
dabadebiT (z) doğurarak, doğumla dabneleba (f) karanlık basmak (i)
dabali (s) alçak sidable (i) alçaklık karanlık basma, kararma
dabana (f) yıkamak (i) yıkama dabnelebuli (s) karanlık, kararmış
dabanakeba (f) kamp kurmak, daboloeba (f) sona ermek, son bulmak
konaklamak (i) sona erme, son bulma
dabanakebuli konaklamış, konaklanmış daboloebuli (s) sona ermiş, sona
dabandeba (f) para yatırmak (i) yatırım erdirilmiş, sonuç
dabareba (f) tembihlemek, emniyet dabraleba (f) suçlamak, itham etmek (i)
etmek, tevdı etmek (i) tevdı, emniyet iftira, itham
etme dabrkoleba (f) engellemek, mani
dabaRi (i) işlenmiş deri olmak (i) mani olma, engelleme
dabaRxana (i) tabakhane, deri fabrikası dabrmaveba (f) gözünü almak,
dabarva (f) topragı kazmak, kazı kamaştırmak, (i) kamaştırma, kamaşmaç
yapmak (i) harfiyat, kazı dabruneba (f) avdet etmek, dönmek,
daegvra (f) vergi koymak, iade etmek, geri vermek (i) avdet, dönme
vergilendirmek (i) vergi, vergilendirme dabrunebuli (s) dönmüş olan, dönük
dabegrili (s) vergiye tabi, vergiye tabi dabrZaneba (f) oturmak, yerini almak
tutulmuş olan. dabudeba (f) yuva yapmak (i) yuva,
yuvalanmak
daburuli (s) örtülmüş orman, sık dadgoma (f) durmak
orman dadeba (f) koymak
dagdeba (f) yere atmak (i) yere atış dadebiTad (z) olumlu olarak, olumlu
dageba (f) sermek, yaymak, yayılmak dadebiTi (s) olumlu
dagegmva (f) planlamak (i) plan dadebuli (s) koyulmuş, yerleştirilmiş,
dagva (f) süpürmek koyulu
dagvianeba (f) gecikmek, geç kalmak, dadevneba (f) takip etmek, izlemek,
geciktirmek kovalamak
dagvianebuli geç kalınmış olan, geç dadeq dur!
dagbirgvineba (f) taç giymek, taç dadnoba (f) erimek, eritmek (i) erime
giydirmek (i) taç giyme, hükümdarlık dadumeba (f) sır saklamak (i) sessizlik,
dagzavna (f) göndermek (i) gönderme sukut, zikretmeyiş, ketumiyet
dagiraveba (f) rehine koymak, malını dae (f) izin vermek, müsaade etmek,
veya canını tehlikeye atmak izin, müsade
dagleja (f) sökmek, kökünü kazımak dava (i) dava, münakaşa, tartışma
daglejili (s) sökülmüş, kökü davaleba (f) mecbur bırakmak, zorunlu
kazınmış kılmak (i) yükümlülük, ödev, görev
dagmoba (f) suçlamak, azarlamak, davalebuli (s) minnettar, mecbur,
sorumlu tutmak (i) ayıplama, suclama, yükümlü, mükellef
azar davalianeba (i) sorumluluk, mesuliyet,
dagrexa (f) burmak, bükmek, burulmak, taahhüt, borç, yüklemek, isnat etmek
bükülmek davardna (f) düşmek, dökülmek,
dagroveba (f) toplamak, toparlamak, (i) çökmek, kapanmak (i) düşüş, düşme,
toplama, toparlama sukut, çökme
dagrovili (s) toplu davarcxna (f) saç taramak (ı) tarama
dagrZeleba (f) uzatmak (i) uzatma davTari (i) not defteri, muhtıra defteri
dagubeba (f) set yapmak, baraj yapmak daviwroeba (f) daralmak, daraltmak (i)
kapamak (i) baraj yapma, çekme daralma, daraltma
dadableba (f) alçalmak, alçaltmak (i) daviwroebuli (s) daralmış, daraltılmış,
alçaltma, alçalma dar
dadablebuli (s) alçaltılmış, alçalmış, daviwyeba (f) unutmak (i) unutulma,
alçak unutma
dadastureba (f) tasdik etmek, teyit daviwyebuli (s) unutulmuş, kaybolmuş
etmek, doğrulamak, (i) tasdik teyid davla (i) hatıra, yadigar, begüzar
dadaRva (f) işaretlemek, belirlemek davleba (f) tutmak, yakalamak
dadgenileba (i) resmi emir, irade, karar, dazamTreba (f) kışlamak, kışı geçirmek
hüküm, kararname dazareleba (f) zarar vermek, zarar
dadgenili (s) kurulmuş, görmek
konumlandırılmış dazareba (f) tembelce vakit geçirmek,
dadgma (f) kurmak (sofrayı), sahneye tembelleşmek
koymak (oyunu) dazga (i) tezgah
dadgmuli (s) kurulmuş, oturtulmuş, dazela (f) oğusturmak, sürtmek,
yerleştirilmiş aşındırmak
dazepireba (f) öğrenmek, ezberlemek dakavSireba (f) bağlantılı olmak,
(i) ezber bağlantıya geçmek, bağlanmak,
dazverva (f) pusuya yatmak, bağlamak
gözetlemek (i) istihbarat, haber, malumat dakakuneba (f) tıklatmak (kapıyı) (i)
dazianeba (f) ziyan etmek, zarar vermek, tıklama
sakat etmek (i) zarar, ziyan verme dakanoneba (f) kanunlaştırmak,
dazogva (f) biriktirmek, tasarruf etmek yasallaştırmak (i) yasallaşma,
(i) tasarruf yasallaştırma
dazusteba (f) kesinleştirmek dakargva (f) kaybetmek, yitmek,
dazRveva (f) sigortalamak (i) kaybolmak (i) kayboluş, kaybetme
sigortalama, taahüt etme, taahüt dakarguli (s) kayıp, yitik
dazRveuli (s) sigortalı dakepva (f) kıymak (et ve benzeri),
daTanxmeba (f) anlaşmak, anlaşmaya dogramak küçük parcalara ayırmak
varmak (ı) antlaşma dakepili (s) küçük parçalara bölünmüş,
daTariReba (f) tarih koymak kıyılmış,doğranmış
daTariRebuli (s) tarih koyulmuş dakereba (f) üzerine dikmek, yamamak
daTesva (f) ekmek (tohum) (i) yamama
daTesili (s) ekilmiş, ekili dakerebuli (s) üzerine dikilmiş,
daTvaliereba (f) gözlemek, teftiş yamanmış, yamalı
etmek, muayene etmek (i) gözleme, teftiş daketva (f) kilitlemek, kapatmak (i)
daTvi (i) ayı kilitleme, kapatma
daTvla (f) saymak (i) sayma daketili (s) kilitli, kapalı
daTvuri (s) ayı cinsinden, ayı gibi dakveTa (f) teklif etmek, sipariş etmek,
daTla (f) dilmek (i) dilme emir vermek (i) düzen, nizam, sıra, emir,
daTmoba (f) vermek, teslim etmek yönerge
(toprağı), vazgeçmek dakvirveba (f) yerine getirmek,
daTroba (f) sarhoş olmak, çok içmek gözlemek, teftiş etmek (i) teftiş, gözden
daTuTqva (f) haşlamak, kaynar su veya geçirme
dakvirvebuli (s) gözetlenmiş,
buhardan geçirmek (i) sıcak suda yada
buharda gözlenmiş, teftiş edilmiş
haşlama dakvla (f) boğazdan kesmek, (hayvanı)
daTqma söz vermek. boğazlayarak öldürmek, gırtlaklamak
daTxovna (f) işten çıkarmak, yol dakvneseba (f) inlemek
vermek, azletmek (i) yol verme, işten dakvra (f) müzık aleti çalmak, çarpmak,
cıkarma vurmak maTraxis dakvra kamçı çalmak
daTxra (f) gözünü oymak salamuris dakvra kaval çalmak
daimedeba (f) umutlandırmak, umut damkvreli (i) çalan, çalgıcı
vermek dakideba (f) asmak
daintereseba ilgi duymak, ilgilenmek dakidebuli (s) asılmış,asılı
(birisine) dakiTxva (f) sorgulamak (i) sorgu,
dakaveba (f) işgal etmek, meşgul etmek, sorgulama
tutuklamak, tevkif etmek tutmak dakiTxuli (s) sorgulanmış
dakisreba (f) üzerine atılmak, sağlamlaştırma, takviye
yüklenmek damadasturebeli (s) tanıklık eden,
daklaknili (s) yılankavi, dalgalı, tanık, tastik eden
dolambaçlı damadleba (f) iftira etmek, sitem etmek,
dakleba (f) eksilmek, eksiltmek, ayıplamak, kınamak
azaltmak damakavSirebeli (s) bağlantı kurduran,
daklebuli (s) eksilen, eksik, azalmış, bağlayıcı, birleştirici
az damakmayofilebeli (s) memnuniyet
dakluli (s) kesilmiş, boğazlanmış, verici, hoşnut edici, tatminkar
öldürülmüş damakmayofileblad (z) memnuniyetle
dakmayofileba (f) memnun kalmak, damalva (f) gizlemek, gizlenmek (i)
memnun etmek, tatmin etmek, doyurmak gizleme, gizlenme
(i) memnun kalma, tatmin olma, damaluli (s) gizli, gizlenmiş, saklı
doyma damamtkicebeli (s) inandırıcı, tastık
dakmayofilebuli (s) memnun ettıren.
dakuntruSeba hoplamak, zıplamak damamSvidebeli (s) sakinleştirici,
dakoJrili (s) yer altında ve yatıştırıcı
bombalara karşı takviye edilmiş, tuzak, damamcirebeli (s) rezil eden, rezil,
ağ rezalet, küçük düşmüş
dakocna (f) öpmek damamZimebeli (s) ağırlık koyan, ağırlıklı
dakoWleba (f) topallamak, aksamak damarTeba (f) başına gelmek, bulaşmak,
dakrZalva (f) gömmek, defnetmek (i) bulaştırmak, başına getırmek
gömme, degin damarileba (f) tuzlamak
dakrZaluli (s) gömülmüş, damarilebuli (s) tuzlanmış, tuzlu.
defnedilmiş damarcxeba (f) yenilmek, mağlup olmak
dakuntuli ağır yavaş, aheste (i) yenilgi, mağlubıyet, yenilme
dalageba (f) herşeyi yerli yerine damarcxebuli (s) yenilen, yenilmiş,
koymak, yerleştirmek mağlup
dalaqi (i) berber dalakoba(i) berberlik damarwmunebeli (s) inandıran,
daleva (f) içmek inandırıcı, ikna eden, ikna edici
dalewva (f) kırmak, parçalamak, damarxva (f) gömmek (i) gömme
uymamak damateba (f) ilave olmak, artmak,
dalewili (s) kırılmış, parçalanmış, toplamak (mat.) (i) toplama(mat.)
yarık, kırık damatebiTi (z) ilave olarak, artı, toplam
dalocva (f) dua etmek (birine), olarak
kutsamak (i) dua damatebiTad (s) ilaveli, artılı, toplam
dalpoba (f) çürümek, çürütmek (i) damatkbobeli (s) çok sevindirici,
çürüme kendinden giçirici
damaarsebeli (i) kurucu, yapıcı, ortaya damatyvevebeli (s) cezbedici, çekici,
koyan. hoş
damagreba (f) sertleştirmek, damaxasiaTebeli (s) karakteristik,
sağlamlaştırmak, takviye etmek (i) diğerlerinden ayırtedici özelliği olan
sertleştirme,
damaxinjeba (f) çarpıtmak, kırmak, damkvreloba (f) çalgıcılık yapmak,
eğmek, bükmek (i) çarpıtma, kırma, çarpma, çalma işlevi
eğme damkrZalavi (s) hazin, kasvetli, cenaze
damaxinjebuli (s) çarpık, bükük, eğri alayı, cenaze töreni
damaxsovreba (f) hatırlamak,anmak (i) damxreZalavi biuro (i) cenaze işleri
anma bürosu
damajerebeli (s) inandıran, inandırıcı, damlagebeli (i) hizmetçi, hizmetkar
kna edici damnaSave (s) kabahatli, suçlu
dambaCa (i) tabanca damokidebuli winadadeba bağımlı
dambla (i) felç, inme, nüzül cümlecik
dambladacenuli (s) felçli damnaSauloba suçluluk
damblis dasema (f)felç inmek damokidebuleba (i) bağımlılık, bağlılık
damdableba (f) alçaltmak, alçalmak, damokidebuliSc bağlı, bağımlı
azaltmak (i) alçalış, azaltma damokleba (f) kısalmak, kısaltmak
damdureba (f) kavga etmek, çekişmek damoneba (f) esir olmak, esir almak (i)
(i) yanlış anlama, anlaşmazlık esaret, kölelik
damduRvra (f) kaynar su ile haşlamak, damonebuli (s) esir, köle
kaynatmak damorCileba (f) gem vurmak,
damegobreba (f) arkadaş olmak, dizginlemek (i) gemleme, dizginleme
arkadaşlık kurmak damorCilebuli (s) fethedilmiş,
damzadeba (f) hazırlamak, hazırlanmak zaptedılmiş
(i) hazırlık damoukidebeli (s) bağımsız, müstakil
damzadebuli (s) hazırlanmış, hazır damoukidebloba (i) bağımsızlık,
damzogveli (s) idareli, tutumlu, verimli istiklal
damzogveloba (i) idare, tasarruf, damoyvreba ilgi kurma, alakalandırma
ekonomi dampali (s) çürük sidample (i)
damzRvevi salaro (i) sosyal sigorta çürüklük
bürosu dampyrobeli dampyrobi fatih, galip
damTavreba (f) bitmek, bitirmek, damJaveba (f) ekşimek, surat asmak,
tamamlamak gevşemek
damTavrebuli (s) bitmiş, tamamlanmış damrbevi (i) sinsi sinsi dolaşan (f) sinsi
damTvrali (s) sarhoş, içkili damrgvaleba (f) yuvarlaklaştırmak (i)
damTqnareba (f) esnemek yuvarlak hale getirme
damTxveva (f) tesadüf etmek, denk damrgvalebuli (s) yuvarlaklaştırılmış,
gelmek (i) tesadüf, rastlantı yuvarlak
damizneba (f) hedeflemek, nişan almak damrigebeli (i) öğretmen, hoca, okul
(i) hedef, nişan müdürü
damiznebis wertili nişan noktası, damrigeblobiTi (s) ahlaka ait, ahlaki
hedef (i) birleşme, takviye damsaxureba (f) hak etmek, layık olmak,
damkvidreba (f) birleştirmek, birleşmek, (i) haketme, layık olma
takviye etmek damsaxurebuli (s) hak eden, layık olan
damkvreli (i) çalgıcı, sarsıcı damsgavseba (f) benzemek, andırmak (i)
mekanizma benzeyiş, andırma
damswre (f) şahitlik, tanıklık etmek (i) damSeva (f) açlıktan ölmek veya
şahit, tanık öldürmek, çok açlık çekmek, yoksulluk
damsxvreva (f) ezmek, parçalamak, çekmek
kırmak damSveneba (f) düzenlemek, dekore
damsxvreuli (s) kırık, ezik, etmek, süslemek, donatmak
parçalanmış damSvideba (f) teskin etmek, yatıştırmak,
damtarebeli (i) seyyar satıcı, gezginci yatışmak (i) teskin yatışma
damsjeli (s) haklı veya haksız çıkartan, damSvidebuli (s) sakin, durgun
cezalandıran, cezai damCagvreli (i) zulmeden, ezen, zalim
damsjeli eqpedicia ceza heyeti damcveli (i) bekçi, koruyucu
damowmeba (f) şahitlik etmek damcireba (f) utandırmak, küçük
damtvreva (f) yıkmak, kırmak düşürmek, rezil etmek, hakaret etmek (i)
damtvreuli (s) yıkılmış, kırık, yıkık, utandırma,
kırılmış rezil etme
damtkiceba (f) ispat etmek, damcirebuli (s) rezil olmuş, hakaret
doğruluğunu tastik etmek (i) münakaşa, edilmiş, küçük düşürülmüş
muhakeme, delil, tez damZimeba (f) ağırlaşmak, hamile kalmak
damkicebuli (s) ispat edilmiş, damZimebuli (s) ağırlaşmış, hamile
kanıtlanmış damzrali (s) buz tutmuş, donmuş
damunjeba (i) dilsizlik, dilin tutulması damwerloba (i) yazım, edebiyat
damuqreba (f) azarlamak, tehdit etmek damwvari (s) yanık, yanmış
(i) tehdit, azar damwifeba (f) (meyva) olgunlaşmak
damuSaveba (f) toprağı işlemek, incelikle damwifebuli (s) olgunlaşmış, olgun
işlemek, özenle işlemek (i) işleme (meyva)
damuSavebuliSc üzerinde çalışılmış, damwyebi (i) başlayan, başlangıç
işlenmiş damwyvdeva (f) hapsetmek, zindana
dafrTxoba (f) korkutmak, dehşete atmak (i) hapıs etme
düşürmek, dehşete düşmek damwyvdeuli (s) mahpus
damfrTxali (s) korkmuş, ürkmüş, damWknari (s) soluk
dehşet içinde damWleveba (f) zayıflamak, zayıflatmak
damfuZnebeli kurucu, tesis edici, (beden)
oluşturucu, tayin edici damWlevebuli (s) zayıflamış,
damqancveli (s) yorucu, sıkıcı,bezdirici zayıflatılmış, zayıf
damRupveli (s) boğan, boğucu, yıkıcı, damxmare (i) yardımcı, asistan
imha edici, tahrip edici (i) tahrip, yıkım damxmare zmna (i) yardımcı fiil
damyareba (f) kurmak, tesis etmek (i) damxoba (f) yıkmak, düşürmek, yere
kurma tesis etme devirmek (i)yıkmak, harap etme
damyarebuli (s) kurulmuş, tesis, tesis damxrCvali (s) boğulmuş
edilmiş. damjerebeli, damjere (s) itaatli
damynoba (f) aşı yapmak, aşılamak dana (i) bıçak
damynili aşı yapılmış, aşılmış, aşılı danadgari (i) bitki, ot
danazogi (i) biriktirilen para, tasarruf,
birikinti
danakargi (i) ziyan, zarar, hasar, kayıp danebeba (f) teslim etmek veya olmak (i)
danaklisi (i) yokluk, kıtlık, kayıp, teslimiyet
zarar danergva (f) (fideyi) dikmek, gömmek,
danaleqi (i) kar ve yağmurun yere bir fikri yerleştirmek (i) dikim,
düşmesi, yağış, yağış miktarı propaganda
danamati (i) ilave kısım, ek, ilave, tali danTeba (f) yakmak, ateşlemek,
danamdvilebit (z) gerçek olarak, tutuşturmak
gerçekleştirerek, doğrulayarak daniSvna (f) nişanlamak, yavuklamak,
danamva (f) nemlenmek, rutubetlenmek, tayin etmek, belirlemek (i) nişan,
ıslanmak, hafifce ıslatmak belırleme
dananeba (f) teessüf etmek, acımak, daniSnuleba (f) tayin, seafoodplus.info
elemlenmek, pişmanlık duymak daniSnuli (s) nişanlanmış,
danaoWebuli (s) buruşuk, kırışık işaretlenmiş, belirlenmiş
danapirebi (s) söz verilmiş, vaat daobeba (f) küflenmek, kokuşmak
edilmiş, söz, vaat daobebuli (s) küflü, kokuşmuş
danarTi (i) ilave, ek daobleba (f) yetim kalmak, öksüz
danarCeni (i) geriye kalan, kalıntı kalmak
danarcxeba (f) aşağı atmak daoblebuli (s) yetim, öksüz, kimsesiz
danaRvlianeba (f) gamlanmak, dapataraveba (f) küçül(t)mek,
tasalanmak ufal(t)mak, azal(t)mak (i) küçül(t)me,
danaRvlianebuli (s) gamlı, kederli ufal(t)ma
danaRmva (i) mayınlamak dapatarabebuli (s) küçül(tül)müş,
danaRmuli (i) mayınlı ufal(tıl)mış, azal(tıl)mış
danayva (f) dövmek, havanda ufalama dapatimreba (f) tevkif etmek,
danayili (s) dövülmüş, ufalanmış tutuklamak, hapis etmek (i) tevkif, tevkif
danayreba (f) bir şeye alışmış olmak etme,
danaSauli (s) kabahat, suç tutuklama, hapıs etme
udanaSauloa kabahatsiz, suçsuz dapatimrebuli (s) tevkif edilmiş,
danaZleveba (f) bahse girmek tutuklanmış, hapis edilmiş
dapatiJeba (f) davet etmek, (i) davet,
danawevreba (f) parçalamak, uzuvlara
davetiye, çağrı
ayırmak, analiz etmek (i) analiz
dapatiJebuli (s) davetli
danaSileba (f) paylaşmak, dağıtmak,
dapirdapireba (f) karşılaştırmak
parçalara ayırmak (i) paylaşma
danaxva (f) görmek dapireba (f) söz vermek, niyet etmek,
danaxveba (f) göstermek, gösterilmek sözleşmek (i) söz, sözleşme,.niyet
dapirebuli (s) sözlü
daingra yıkıldı (duvar vb)
dapirobebuli (s) uygun bir duruma
dangreva (f) yıkmak, yıkılmak, tahrip
getirilmiş, şarta bağlı
etmek (i) yıkım, tahrip
dapirispireba (f) mukayese etmek,
dangreuli (s) yıkık, harap
karşılaştırmak
dandoba (f) güvenmek, itimat, etmek,
dapirispirebuli (s) karşılıklı,
esirgemek, vazgeçmek
karşılaştırılmış, mukayeseli
dapoba (f) yarmak, doğramak
daproeqteba (f) tasarlamak (i) plan, darTva (f) katmak, ilave etmek, ip
proje, taslak çalışması, model, tasarı eğirmek
dapyroba (f) fethetmek, zaptetmek (i) dari (i) hava
fetih, fethetme, zaptetme darigeba (f) öğüt vermek, dağıtmak,
dapyrobili (s) fethedilmiş, zaptedilmiş paylaştırmak, yaymak (i) öğüt, nasihat,
daJangva (f) paslanmak, paslatmak dağıtım
daJanguli (s) paslı, paslatılmış dariSxana (i) arsenik, sıçan otu
daJeJili (s) dövülmüş, mağlup, dariCini (i) tarçın, tarçın ağacı
kullanılmış, hırpalanmış dartyma, gartyma (f) vurmak
daJineba (f) ısrar etmek, sebat etmek darqmeva (f) isim vermek
daJinebiT (z) ısrarla, üzerinde durarak, darRveva (f) kırmak, parçalamak,
inatla, devamlı olarak yıkmak, imha etmek
daJinebuli (s) ısrar eden, inatçı darCena (f) kalmak
darazmva (f) birleştirmek, ittifak darwmuneba (f) kabüllenmek, ikna
ettirmek, (i) birleşme, ittifak olmak, ikna edilmek, inanmak, ikna
darazmuli (s) birleşmiş, birleşik etmek
daraxuneba (f) gümbürtüyle kapıyı (i) inanma, inandırma
vurmak darwmunebuli (s) ikna olmuş,
daraji (i) bekçi, muhafız, koruma, kabüllenmiş, ikna edilmiş, inanmış,
muhafaza inandırılmış
darajis movalobani muhafaza dasabami (i) başlangıç noktası, kaynak,
görevi orjin
darajoba (i) bekçilik, bekçilik etme, (f) dasabuTeba (f) kanıtlamak, göstermek,
bekçilik etmek, muhafızlık yapmak delillendirmek (i) kanıt, delil
darbazi (i) koridor, hol, dehliz, salon dasabuTebuli (s) ispatlanmış,
darbazoba (i) ziyaret, görüşme doğruluğu tesbit edilmiş
darbeva (f) harap olmak, harap etmek (i) dasagmobi (s) ayıplamaya layık,
harabiyet kabahatli, mesul
darbileba (f) yumuşatmak, gevşetmek, dasavleTi (i) batı, garp
teskinetmek (i) yumuşatma, dasavluri dasavleTisa (s) batılı,
sakınleştirme, teskin garplı,batıya ait
dargva (f) (fidan) dikmek dasavleTidan (z) batıdan
darguli (s) (fidan) dikilmiş dasavluri (s) batıya göre
dargi (i) dal, kol, şube dasaTaureba (f) hak kazandırmak, yetki
dardi (i) dert, keder, acı vermek
dardiani (s) dertli, kederli, acılı dasaTaurebuli (s) haklı, yetkili
dardimandi cömert, gamsız dasakeci (s) katlanacak şey
darekva (f) telefon etmek, zil çalmak, dasakuTreba (f) almak, kendine mal
çan çalmak (i) telefon etmek, zil çalma, etmek, tahsis etmek, ayırmak (i) tahsis,
çan çalma alma
daretianeba (f) hissizleştirmek, dasalevi (i) içki, içecek, meşrubat
uyuşturmak (i) hissizleştirme, uyuşturma dasanaxavi (s) görülür, görünür, açık-
seçik
dasamareba (f) bozmak, yıkmak, dasizmreba (f) rüyalanmak, rüye
bozulmak görmek
dasasvenebeli saxli (i) dinlenme evi, dasisxlianebuli (s) kanlanmış, kanlı
dasasrul (z) sonunda, sonda, nihayet daskvna (i) son, sonuç, netice, karar, son
dasasruli (i) bitiş, son, sıfır noktası, kısım
netice daskvnis gamotana (f) bitirmek, son
dasaflaveba (f) (ölüyü) gömmek, vermek, bir karara varmak
defnetmek dasma (f) koymak, yerleştirmek
dasaflavebuli (s) gömülmüş, dasruleba (f) bitirmek, sonuca varmak,
defnedilmiş bitmek, tamamlamak
dasayrdeni (i) destek, dayanak dasrulebuli (s) tamamlanmış, bitmiş
dasayrdeni punqti destek noktası dasta (i) deste, paket, koli
dasaSvebi moedani topraklama, arazi, dasuraTvba (f) resimlemek, resimle
kurmaya elverişli alan açıklamak, resim etmek
dasaSleli (s) açılacak şey, açılır- dasuraTebuli (s) resimlenmiş,
kapanır resimlendirilmiş, resimlerle açıklanmış
dasaCuqreba (f) ödüllendirmek (i) dasusteba (f) zayıflamak, zayıflatmak
mükafat, ödül (i) zayıflama
dasaCuqrebuli (s) ödüllü dasustebuli (s) zayıflatılmış,
dasaZraxi (s) ayıplamaya layık, zayıflamış
kabahatli, özürlü, kusurlu dasufTaveba (f) temizlemek,
dasawyisi (i) başlangıç, başlangıç temizletmek
noktası daswreba (f) şimdi olmak, yetişmek,
dasxelebuli (s) adlandırılmış, isim hazır bulunmak, yardım etmek iştırak
verilmiş etmek
dasaxiCreba (f) bir tarafını kesip sakat dasxma (f) (sıvı) dökmek, akıtmak,
etmek (i) sakat etme topluca oturmak
dasaxleba (f) yerleşmek (i) yerleşme, dasxmuli (s) dökülmüş, akıtılmış
iskan etme dasja (f) cezalandırmak (i) ceza,
dasaxlebuli (s) göçmüş, yerleşmiş, cezalandırma sikvdiliT dasja idam
yerleştirilmiş, iskan edilmis etmek
dasajerebeli (s) inanılacak şey, olası, dasjili (s) cezalandırılmış
muhtemel datanjva (f) işkence, eziyet etmek (i)
dasetyva (i) zarar, ziyan, hasar, dolu işkence
yağması (f)dolu yağmak datanjuli eziyetli
dasveleba (f) ıslanmak, ıslatmak dataceba (f) yağma, talan etmek (i)
dasveneba (f) dinlenmek, dinlendirmek yağma,talan
(i) ara, fasıla, süre, dinlence, tatil dateva (f) içermek, içine almak,
dasvra (f) sıvamak, bulaştırmak (i) kapsamak
sıvama, bulaştırma datena (f) şarj, dolmak, doldurmak
dasi (i) örgüt, takım datvirTva (f) yüklemek (i) yükleme
dasiveba (f) şişmek, şişirmek (i) şişme, datvirTuli (s) yüklenmiş, yüklü
şişirme dativi datif
dativi,micemiTi brunva ismin -e hali daumuSavebeli (s) üzerinde
datkboba (f) zevk almak, beğenmek, çalışılmayan, işlenmemiş
hoşlanmak, mest olmak (i) zevk daumWknari (s) solmayan
alma,beğenme, daundobeli (s) güvenilir olmayan,
hoşlanma, mest olma güvensiz, güvenilmez
datoveba (f) bırakmak, terk etmek daupatiJebeli (s) davetli olmayan,
datovebuli (s) terk edilmiş, bırakılmış davetsiz
datrabaxeba (f) övülmek, kendini dausrulebeli (s) sonsuz, ebedi,
methetmek ölümsüz
datrialeba (f) ansızın dönmek dausruleblad (z) durmadan, bitmek
datusaReba (i) tutuklama, tevkif, hapis tükenmek, bilmeden
(f) tutuklamak, hapis etmek dauswrebelikswavlebac öğrenim
datuqsva (f) azarlamak, görmemiş
datyveveba (f) cezbetmek, büyülemek, dausjelad (z) cezasını çekmeden
esir almak, hapis, tutukluluk yakalamak, dausjeli (s) cezalandırılmamış
esir almak (i) hapsetme, esir daufasebeli (s) değer verilmeyen,
alma değersiz
datyvevebuli (s) büyülü, cezbedilmiş, daufasebloba (i) değer vermeme,
esir, tutuklu degersizlik
dauboloebeli (s) bitmez, tükenmez daufleba (i) üstünlük, maharet,
daubrkolebeli (s) engellenemez hakimiyet (f) itaat ettirmek, hakim olmak
daubrkolebliv (s) engellemeden dauRala,vi (s) yorulmaz, yorulmak
daugvianeblad (s) geç olmadan, hemen bilmez
daudegari (s) kararsız, sebatsız, dönek, dauyovnebeli (s) derhal olan, elde
vefasız mevcut, vasıtasız, durmayan
daudevari (s) dikkatsiz, ilgisiz, kayıtsız dauyovnebliv (z) durmadan
daudevroba (i) ihmal, gaflet, dauSvebeli (s) kabul olunmaz, uygun
ihmalkarlık görülmez
dauviwyari (s) unutulmaz dauSnoeba (f) çirkinleşmek
dauzogveli (s) ihtiyatsız, tedbirsiz, dauSreteli (s) tükenmez, tüketilmez,
basiretsiz, tasarruf etmeyen arkası alınmaz
dauToeba (f) ütülemek daucavi (s) gizlenemez, beklenemez,
daukiTxavad (s) izinsiz, ruhsatsız, korunamaz
icazetsiz, sormadan daucveli (z) korunmadan, muhafızsız,
daukmayofilebeli (s) memnuniyetsız beklemeden, müdafaasız
daumarcxebeli (s) yenilgisiz,yenilmez daucxromeli (s) devamlı, aralıksız,
daumTavrebeli (s) bitirilemeyen, fasılasız, sonsuz, ebedi
tamamlanamayan, bitmez-tükenmez dauZinebeli (s) uykusuz, uyanık,
daumorCilebeli (i) itaatsiz, asi, tetikte
başkaldıran dauZleveli (s) yenilmez, mağlup
daumsaxurebeli (s) haksız, layık olmaz, yılmaz
olmayan dauZlureba (f) zayıf düşürmek,
zayıflatmak, takatını kesmek
dauZlurebuli (s) zayıf düşmüş, cılız, dafurTxeba (f) tükürmek
takatsız dafuSva (f) düzülü bir şeyi bozmak
dauwmendeli (s) temizlenmeyen, dafqva (f) öğütmek, ezmek, bilemek
silinmeyen, kirli, pis dafquli (s) öğütülmüş, ezilmiş
dauwynarebeli (s) istikrarsız, dafSvna (f) ufalamak (mısırı),
sükunetsiz, huzursuz ufalanmak, parçala(n)mak
dauWknobeli (s) solmayan dafxaWna (f) kaşımak, tırmalamak,
dauxuravi (s) örtüsüz, çatısız cızmek
daujerebeli (s) seafoodplus.infoırıcı olmayan, daqadneba (f) tehdit etmek
samimiyetsiz, 2. itaatsiz daqaneba (i) iniş
dafa (i) kara tahta (sınıfta), levha daqancva (f) yorulmak, bitkin düşmek
dafantva (f) dağılmak, dağıtmak daqanculi (s) bitkin
dafantuli (s) dağılmış daqvemdebareba tabii bir hale koymak (i)
dafareba (f) gizlemek, gizletmek, siper doğallaştırma
etmek, korumak daqvemdebarebuli winadadeba bağımlı
dafarva (f) gizlemek, gizletmek, borç cümlecik
ödemek daqvriveba (f) dul kalmak
dafaruli (s) gizlenmiş, gizletilmiş, daqiraveba (f) kiralamak, kiraya vermek
ödenmiş borç (i) kiralama
dafarcxva (f) tırmık çekmek, daqiravebuli (s) kiralanmış
hırpalamak, eziyet etmek daqneva (f) (elini) sallamak
dafaseba (f) değer vermek, paha biçmek daqorwineba (f) evlenmek, evlendirmek
(i) deger biçme daqorwinebuli (s) evli
dafacureba (f) acele etmek-ettirmek, daqroba (f) sönmek, söndürmek (i)
sıkıştırmak, hızlandırmak, harekete sönme, söndürme
gecirmek daqsaqsuli (s) dağılmış, ayrılmış
dafeTeba (f) korkutmak, dehşete daqucmaceba (f) parçalamak (i)
düşürmek parçalama
dafena (f) döşemek, sermek, yaymak daqceva (f) (sıvı) dökmek, göz yaşı
dafenili (s) döşeli, serili, yayılı dökmek, yuvanın bozulması, ailevi
daferfvla (f) yakıp kül etmek felaket
dafiqreba (f) düşünmek, fikir yürütmek daqceuli (s) yıkık, perişan, tahrip
dafiqrebuli (s) düşünceli, dikkatli, edilmiş, harap
üzerinde düşünülmüş olan daRameba (f) akşam olmak, karanlık
daficeba (f) and içmek, and içirmek, basmak
yemin etmek daRaribeba (f) fakirleşmek,
dafleTa (f) yırtmak, yarmak, yırtılmak, fakirleştirmek
yarılmak daRvra (f) dökmek, boşaltmak (kan, göz
dafleTili (s) yırtık, yarık yaşı)
dafna (i) defne ağacı dafnis foToli daRvremili (s) karanlık, kasvetli,
defne yaprağı sıkıcı
dafrTxoba (f) korkutmak, dehşete daRvrili (s) dökülmüş (kan, göz yaşı)
düşürmek daReWva (f) çiğnemek
daRi (i) yanık, yanma daSaveba (f) suç işlemek, incitmek,
daRla (f) yormak, yorulmak canını yakmak, acıtmak
daRlili (s) yorgun, yorulmuş daSena (f) bombalanma, bombalanmak
daRliloba (i) yorgunluk (i) bombalanma
daRma (s) aşağıya, aşağıda daSeneba (f) süper bina inşa etmek (i)
daRmarTi (i) iniş aşağı, aşağı yokuş süper yapı, çok iyi yapı
daRoneba (f) üzmek, müteessir etmek, daSveba (f) inmek, alçalmak, çökmek,
elem vermek, üzülmek, kederlenmek kabul etmek, itiraf etmek
daRonebuli (s) kederli, üzgün, mahsun daSineba (f) korkmak, korkutmak
daRrialeba (f) gümbürdemek, daSinebuli (s) korkmuş, korkutulmus
kükremek daSla (f) açmak,analiz etmek,
daRunva (f) bükülmek, eğilmek ayrıştırmak, vazgeçirmek, caydırmak (i)
daRupva (f) boğmak, boğulmak, analız
batırmak caydırma, ayrıstırma
daRupuli (s) boğulmuş, batırılmış daSoreba (f) ayrılmak, ayırmak (i)
daRweva (f) başından savmak ayrılıs, ayrılık
dayabuleba (f) razı olmak, kabul etmek daSoSmineba (f) yatışmak, yatıştırmak,
dayeneba (f) durmak, durdurmak sakinleş(tir)mek
dayvaveba (f) sevimlileşmek, daSxamva (f) zehirlemek, zehirlenmek
nazikleşmek daCagvra (f) sıkmak, sıkıştırmak, baskı
dayvana (f) azaltmak, indirmek, yapmak, eziyet etmek, zulmetmek
küçültmek, kırmak daCagruli (s) bastırılmış, sıkıştırılmış,
dayvanili (s) azaltılmış zulmedilmıs, eziyet edilmis
dayvedreba (f) azarlamak, ayıplamak (i) daCaCanakeba dermansız düşmek
azar, sitem daCena (f) izlemek, izini araştırıp bulmak
dayvireba (f) bağırmak daCexva (f) doğramak (odun)
dayivleba (f) ötmek daCveva (f) alışmak, alıştırmak
dayovneba (f) geciktirmek, tehir etmek, daCirqeba (f) cerahat toplamak (i) irin,
yavaşlamak cerahat
dayolieba (f) kabul etmek, razı olmak daCirqebuli (s) yaralanmış, cerahat
(i) ahenk, uyum toplamış
dayofa (f) bölmek (i) bölme daCioqeba (f) diz çökmek, diz üstü
dayofili (s) bölünmüş oturmak (i) diz çökme
dayra (f) dökmek (birşeyin üzerine) daCrdilva (f) gölgelemek,
(taneli) gölgelenmek
dayrdnoba (f) dayanmak, kendini daCrdiluli (s) gölgelenmiş
dayamak, karşı durmak daCumeba (f) sessiz olmak
dayrili (s) dökülmüş (taneli) daCqareba (f) acele etmek (i) acele
dayrueba (f) sağırlaşmak, daCxavleba (f) miyavlamak
sağırlaştırmak, sağır etmek (i) sağırlaşma daCxvleta (f) hafifçe delmek, iğne
dayuCeba (f) yatışmak, yatıştırmak, veya diken sokmak
sakinleşmek dacarieleba (f) boşaltmak, boşalmak
dacda (i) bekle(t)me (f) bekle(t)mek
dacema (i) düşme, saldırı, çökme (f) daZleva (f) galip gelmek, yenmek, alt
düşmek, hücum, saldırmak, çökmek etmek
dacva (f) müdafaa etmek, savunmak, daZleuli (s) üstün gelen, galip
korumak da-Zma (i) kız ve erkek kardeş
dacveTa (f) aşındırmak, yıpratmak, daZmareba (f) ters dönmek
aşınmak daZmobileba (f) kardeşlik olmak (i)
dacveTili (s) aşınmış, yıpranmış, kardeşlik oluş
pejmurde, kılıksız daZraxva (f) iftira atmak veya namusuna
dacvena (f) (yaprak) dökülmek leke sürmek (i) iftira, lekeleme
dacileba (f) uğurlamak, ayırmak, daZroba (f) diş çıkarmak
ayrılmak (i) ayrılık daZroma (f) dolaşmak, gezinmek,
dacinva (i) gülüş, alay (f) gülmek, alay gayesizce
etmek daZruli (s) hareket ettirılmiş, hareket
dacla (f) boşalmak, boşaltmak, içmek, halinde, hareketli
kan kaybetmek dawebeba (f) yapıştırmak (i) yapıştırma
daclili (s) boşaltılmış, boş daweva (f) indirmek, azaltmak,
dacoba (f) tıkamak, tıkama eksiltmek, yetişmek (hareket halinde)
dacotaveba (f) azalmak, azaltmak dawera (f) yazmak (i) yazım
daculi (s) korunmuş, muhafaza dawerili (s) yazılmış, yazı
edilmiş, tıkanmış, tıkanılmış daweseba (f) gelenekleştirmek,
dacxuneba (f) ısıtmak, kızdırmak, yasallaştırmak (i) yasallaşma,
ısınmak, sıcağa maruz kalmak yasallaştırma
dacxeba (f) dövmek, vurmak, yenmek dawesebuleba (i) müessese, daire
dacxroma ansızın üzerine çullanmak dawesebuli (s) gelenekleşmiş,
daZabuli (s) gergin yasallaştırılmış, yasal
daZabuloba (i) gerilim, gerginlik, daseuli (s) indirilmiş, eksilmiş, düşük,
tansiyon yetişmiş, yetişilmiş
daZabuneba (i) zulüm, baskı (f) baskı dawva (f) yakmak, yanmak
yapmak, zulm etmek, eza yapmak dawvena,dawola (f) yatırmak, yatmak
daZaleba (f) zorlamak, zorunlu kılmak dawvrilebiT dawvrilebiTi cnogebi
(i) zorlama, zorunluluk ayrıntılar, tafsilatıyla, ayrıntısıyla,
daZaxeba (f) çağırmak mufassalan
daZgereba (f) çatmak, uğraşmak, karşı dawinaureba (f) ilerlemek, terfi ettirmek
durmak (i) terfi, ilerleme
daZena (f) katmak, ilave etmek, eklemek dawinaurebuli (s) ilerlemiş, terfi etmiş
daZveleba (f) eskimek, eksitmek dawmenda (f) silmek, temizlemek
daZvelebuli (s) eskimiş, eskitilmiş, dawuneba (f) reddetmek, kabul etmemek,
eski seçip bir tarafa atıvermek (i) red
daZvra (f) hareket ettirmek, hareket dawunebuli (s) reddedilmiş, atılmış
etmek dawurva (f) süzmek, sıkmak (i) sıkma,
daZineba (f) uyumak, uyutmak, uykuya süzme
dalmak dawuruli (s) süzülmüş, sıkılmış
dawyeba (f) başlamak, başlatmak (i) daxasiaTeba (f) karakteristik özellik
başlangıç göstermek (i) karakter, özellik
dawyebiTi skola ilkokul daxatva (f) resim çizmek (i) resim
dawyebiTi (s) başlangıç, ilk, temel çizimi
dawyebuli (s) başlanmış daxatuli (s) çizilmiş resim
dawyevla (i) beddua, lanetleme (f) daxedva (f) bakmak (üstte)
beddua etmek, ilenmek, lanetlemek daxeva (f) yırtmak, geri çekilmek (i)
dawyevlili beddualı, ilençli, lanetli yırtma, geri çekilme
dawyluleba (f) cerahat toplamak (i) daxeTqeba (f) yarmak, yarılmak
cerahat toplama, irin toplama daxelovneba (f) beceri kazanmak
dawynareba (f) istikrarlı olmak, daxelovnebuli (s) becerikli
sakinleşmek, yatışmak daxerxva (f) testere ile biçmek
dawynarebuli (s) istikrarlı, huzurlu, daxerxili (i) biçilmiş
sakin, sessiz daxveuli (s) sargıya sarılmış
dawyoba (f) yerleştirmek, düzmek daxvdoma daxvedra (f) karşılamak (i)
dawyobili (s) yerleşik, düzenli karşılama
daWedva (f) çakmak, nallamak, çakılı daxveva (f) sarmak (saçı), makaraya
daWedili (s) çakılmış, nallanmış, çakılı sarmak (i) sarma
daWera (f) tutmak, yakalamak daxveleba (f) öksürmek
daWerili (s) yakalanmış daxvewili (s) parlatılmış, cilalanmış,
daWimva (f) germek (i) gerginlik, perdalılanmış
tansiyon daxvna (f) (toprağı) sürmek
daWimuli (s) gergin, tansiyonlu daxvra (f) kemirmek, ısıra ısıra yemek
daWimuloba gerginlik, tansiyon daxvreta (f) delmek, silahla vurmak,
daWkvianeba (f) akıllanmak, tecrübe kurşunlamak (i) delme, silahla vurma
kazanmak daxvretili (s) delinmiş, delik, silahla
daWkvianebuli (s) akıllanmış, tecrübeli vurulmuş, kurşunlanmış
daWknoba (i) solma, (f) solmak daxizvna (f) uzaklaşmak, çekilmek
daWmuWna (f) buruşturmak, karıştırmak, daxlarTva (f) dolaştırmak,
örselemek karmakarışık etmek (i) mania, engel
daWmuWnuli (s) buruşuk, karışık daxli (i) sayıcı, sayaç
daWra (f) kesmek, yaralamak, daxmareba (f) yardım etmek,
yaralanmak (i) kesme, yaralama yardımlaşmak (i) yardım damxmare
daWrili (s) kesilmiş, yaralı yardımcı
daWyletili (s) ezilmiş daxmarebiT (z) yardımlaşarak
daxazva (f) çizmek daxocva (f) silinmek, yok olmak, yok
daxamxameba (f) göz kırpmak, göz etmek, öldürmek, katletmek
kırparak işaret etmek daxra (f) eğmek, eğilmek, bükmek,
daxarisxeba (f) ayırmak, ayıklamak, bükülmek
sınıflandırmak daxrCoba (f) boğmak, boğulmak
daxarjva-xarjva (f) harcamak, sarf daxsna (f) çözmek, kurtarmak, fidye ile
etmek kurtarmak, günahını bağışlatmak
daxsomeba (f) hatırlamak
daxunZluli bol verimli,çok vermiş dedani (i) temel, ana, esas
meyva dedaqalaqi (i) başkent
daxurdaveba (f) parayı bozmak (i) para dedi,! dediko! dedilo! (i) anne!,
bozma anneciğim!
daxurva (f) kapamak, örtmek, örtünmek dedinacvali (i) analık, üvey ana
(başlık) giymek ded-mama (i) ana baba, ebeveyn
daxuruli (s) kapalı, başlıklı dedoba (i) annelik, anne olmak
daxuWva (f) gözleri yummak dedobili (i) analık dedasamSoblo
daxuWuWeba (f) kıvırmak,bukle bukle anayurt
yapmak, dedobrivi anne olarak annelikle ilgili,
daxuWuWebuli (s) kıvırcık, kıvrımlı, anneye özgü
kıvrık dedofala (i) oyuncak bebek, kukla
dajavSna (f) ihtiyaten saklamak, dedofali (i) çariçe, (duvaklı) gelin
depolamak devi (i) dev, dev gibi, iri
dajavSnuli (s) saklanmış, depolanmış devna (f) zulm etmek, baskı yapmak,
dajarimeba (i) para cezası, cezalanma, sıkıştırmak (i) zulüm, baskı
penaltı (f) para cezasına mahkum etmek, devneba (f) bakmak, gözetlemek,
cezalandırmak, penaltı vermek izlemek, takip etmek
dajarimebuli (s) cezalandırılmış, cezalı dezertiri (i) asker kaçağı
dajaxeba (f) çarpmak, tokuşmak dazerteroba (f)askerden kaçmak, asker
dajgufeba (f) gruplamak (i) gruplama kaçağı olmak
dajdoma (f) oturmak dezi (i) mahmuz
dajereba (f) inanmak, inandırmak, ikna deida (i) teyze
etmek (i) ikna deidaSvili (i) teyzezade, kuzen
dajildoeba (f) ödüllendirmek (i) dekemberi (i) aralık ayı
ödüllendirme, ödüllü, ödüllendirilmiş dekeuli (i) dişi dana, düve
dajildoebuli (s) cilveleşmiş olan, dekoracia (i) dekorasyon
cilveli dekoratiuli (s) dekoratif
dgami (i) eşya, mefruşat, mobilya delegati (i) temsilci, delege, murahhas
dgoma (f) ayakta durmak (i) ayakta duruş delegacia (i) delegasyon
dguSi (i) piston demobilizacia (i) seferberliğin
deba (f) koymak bitmesi, asker terhisi
debuleba (i) nizam, kanun, yasa demokratia (i) demokrasi
deda (i) anne, ana, yoğurt mayası demokrati (i) demokrat
dedaazri (i) ana fikir demokratiuli (s) demokratik
dedaberi (i) ihtiyar kadın demonstracia (i) nümayiş, gösteri
dedakaci (i) kadın, evin reisi veya demonstraciuli (s) gösteri
büyüğü olan kadın, hanım mahiyetinde
dedakacuri dişil dena (f) akmak (i) akım
dedali (i) ferik, henüz yetişmiş tavuk, denadi (i) akıcı,akışkan
dişi, kadın denadoba (s) akıcılık, seyyal oluş
dedamTili (i) (gelin için) kaynana deni (i) akım
dedamiwa (i) yeryüzü
denTi (i) toz, pudra, barut didsulovani (s) cömert, eli açık
depeSa (i) telgraf didsulovneba (i) cömertlik, eli
deputati (i) milletvekili, parlamenter açıklılık
derefani (i) koridor didZali çok fazla, pek çok
despani (i) büyükelçi didxans uzun süre
desanti (i) karaya çıkma, çıkarma divani (i) divan, kanepe, sedir
detaluri (s) detaylı, ayrıntılı divizia (i) bölme, taksim, ayırma
deteqtivi (i) dedektif, arama cihazı, dizeli dizel
dedektör dilas sabahları
defeqtiani (s) eksik, noksan, kusurlu dila (i) sabah
defeqturi (s) kusurlu, sakat, eksik dilaadrian sabah erken
deficiti (i) hesap açığı, zarar,ek dilandeli (s) sabahki
deficituri (s) eksik, hesap açığı dilaobiT sabahleyin, sabahtan,
diagrama (i) diyagram sabahları
diadi (s) büyük, kocaman dinamikuri (s) dinamik
dialeqti (i) diyalekt, şive, lehçe, ağız dinastia (i) hükümdar sülalesi, hanedan
dialeqtikuri (i) diyalektik, şivesel, dinastiuri (s) hükümranca
yöresel dingi (i) hayvanın uzun burnu,
dialeqtologia (i) diyalektoloji böceklerde hortum
dialeqtologiuri (i) diyalektolojik dineba (f) akmak (i) akım
dialogi (i) diyalog dinjad (z) sakince, heyacan
diamati diyalektik materyalizm göstermeden, sessizce
aiametraluri (i) diyametrik dinji (s) sakin, durgun, sessiz
diasaxlisi (i) ev kadını diplomati (i) diplomat
diaci (i) kadın diplomatia (i) diplomasi
diacuri (s) kadınsı, kadın gibi diplomatiuri (s) diplomatik
diax (z) evet diplomi (i) diploma
didad (z) büyükçe direqtori (i) direktör, müdür
didaqtika (i) didaktik diriJabli (i) idare edilebilen, güdümlü
didaqtikuri (s) didaktikçe disimilacia (s) iki yüzlülük
didgula (s) gururlu, kıvançlı disko (i) plak, disk
didguloba (i) gururluluk, kıvanç disputi (i) kavga, tartışma, münakaşa
duyma (f) tartışmak
dideba (i) büyüklük, şan, şöhret, ün disciplina (i) disiplin
didebulad (z) büyükce, muhteşem, disciplinis darRveva disiplini
görkemli bozmak
didebuli (s) büyük, muhteşem, disciplinis damrRvevi disiplini
görkemli bozan
dideda (i) büyük ana, büyük anne, nine diswuli (i) kız kardeşten yeğen
didi (s) büyük, iri, geniş disSvili kız kardeşten yeğen
didmpyrobeluri (s) emperyalizme ait, difTongi (i) iki seslinin bir hece
sömürgeci halinde kaynaşması
dnoba (f) erimek duma bazı koyunlarda görülen tok
dnobadi (s) eriyen, eriyik kuyruk
do (i) yayık ayranı dumili (i) sessizlik, sükut, konuşmayış,
dogmati (i) doğma sükunet
dovlaTi (i) bolluk, servet, zenginlik dune (s) yumuşak, eğilip bükülen,
dovlaTiani (s) servetli, zengin gevşek, yavaş
dokumendaluri (s) dökümantal, duned (z) yavaşça
belgesel, yazılı durbindi (i) dürbün
dokumenti (i) döküman, belge durgali (i) marangoz, doğramacı,
doli (i) davul dülger
medole (i) davulcu duqani (i) dükkan meduqane dükancı
done (i) seviye, hiza, standart duReba (f) kaynamak, kaynar gibi
dorbli (i) salya, tükrük köpürmek
dorbliani (s) ağızından salya akıtan, dulili (i) kaynama, kaynar
salyalı duSmani (i) düşman
doqi (i) testi dRe (i) gün
doqtori (i) doktor dRegamoSvebiT (z) her günden sonra,
doylapia (i) ahmak veya budala kimse günlük
drama (i) drama dRegrZeli (s) uzun gün, uzun süredir
dramatuli (s) dramatik, heyecanlı duran, uzun
dramaturgi (i) dramatist - oyun veya dRegrZeloba (i) uzun ömürlülük
piyes yazarı dRevandeli (s) bugünkü
dramaturgia (i) tiyatro eseri yazma dReidan bugünden itibaren
sanatı dRemde bugüne kadar
drednouti (i) (ask.) ağır kruvazör dRemokle (s) kısa gün, kısa ömürlü,
dreka (f) bükmek, kıvırmak, eğmek günü az, kısa
drekadi (s) elastiki, eğilebilen, dReoba, dabadebis dRe (i) doğum günü
bükülebilen dRes (z) bugün
drekadoba (i) elastiklik dResaswauli (i) bayram
dro (i) zaman, çağ, vakit dRe da Rame (i) gündüz ve gece,gün
drogadasuloba (f) zamanı geçmek dRveba (f) (sütü) dövmek, çalkalamak
drodadro (z) zaman zaman dRiTi dRe her gün
droeba kısıtlı zaman dRisiT (z) gündüz, gündüzleyin
droebiTad (z) zamanla dRis wusrigi günlük düzen
droebiTi (s) geçici, iğreti dRiurad (z) günlük olarak
droebiTi zavi (i) geçici antlaşma dRiuri hatıra defteri, günlük, yevmiye,
droze (z) zamanında günlük ücret, günlük harçlık
drouli (s) sürekli
droSa (i) bayrak, alem
duduki (i) düdük, boru, çubuk
duduni (i) mırıldanma, mırıltı,
söylenme (f) söylenmek
ezo (i) avlu
eTeri (i) eter
eTerovani (s) eterik, eterli
eTika (i) ahlak
eTikuri (s) ahlaki
eTnografia (i) etnografya
ekali (i) diken
ekvatori (i) ekvator
ekvatoruli s) ekvatorik

e ekvivalenti (i) karşılık, bedel


ekvivalenturi (s) bir bedele karşılık
eklesia (i) kilise
ekliani (s) dikenli
ekonomia (i) iktisat, tutum
ebraeli (i) israilli, yahudi, musevi. ekonomisti (i) ekonomist, iktisatçı
ebraeloba (i) yahudilik, musevilik. ekonomiis gaweva f) ekonomik
ebrauli (s) ibranice, yahudice, davranmak, tasarruf etmek, biriktirmek
musevice ekonomiuri (s) ekonomik
eg (zm) şu, bu ekrani (i) ekran, perde (sınema)
egeb egebis (z) belki, olabilirki elami (s) eğri gözlü
egeTi (s) böyle, öyle, bu gibi elastikuri (s) elastik
eger (s) orada eger-eger şurda, burda elda (i) dehşet, korku
egvipte (i) mısır (ülke) eldanakravi (s) korkmuş, ürkmüş olan
egvipteli (i) mısırlı elegia (i) mersıye
egzemplari (i) kopya, suret, örnek elegiuri (s) mersiye türünden
egzom (z) bu kadar, çok fazla eleT meleT orda burda, yer yer
egzotikuri (s) egzotik elementaruli (s) ilk, temel, basit, sade
egoizmi (i) bencillik elementi (i) element
egoisti (i) bencil elenTa (i) dalak
egoisturi (s) egoistik, bencilce eleqtrizacia elektrizasyon
egre (z) bu şekilde, bu yolda, böylece eleqtriuli elektrikli
egreT Sodebuli böyle bilinen, böyle eleqtrofikacia (i) elektrikleme
tanınan eleqtroba (i) elektriklilik
edemi (i) hz. adem as, cennet eleqtrogadacema elektrik verilişi
evakuacia (i) boşaltma, tahliye etme (f) eleqtrogaTboba elektrikli ısıtma
boşaltmak, tahliye etmek eleqtroganaTeba elektrikli aydınlatma
evkalipti (i) okaliptüs ağacı eleqtrogayvanileba elektrik servisi
evolucia (i) gelişme eleqtrodeni elektrik akımı, elektrik
evoluciuri (s) gelişmeyle ilgili enerjisi
evropa (i) avrupa eleqtromavali elektrikli lokomotif
evropuli (i) avrupalı eleqtromatarebeli (i) elektrikli tren
evfonia (i) ses ahangi. eleqtronaTura (i) elektrik lambası
eleqtroni (i) elektron enkenisTve (i) eylül
eleqtrosadguri (i) elektrik santralı enciklopedia (i) ansiklopedi
eleqtroteqnika (i) elektroteknik enciklopediuri ansiklopedik
elektrik mühendisliği. enZela (i) kardelen
eleqtroteqnikosi (i) elektrik eparqia (i) rum ortodoks kilisesinde
mühendisi piskoposluk bölgesi
eleqtroteqnikuri (i) elektroteknik epigrama (i) nükteli kısa şiir, hicviye
eleqtroRumeli (i) elektrikli soba epizodi (i) hadise, olay, vaka, fıkra
elva (i) şimşek, yıldırım epizoduri (s) ayrı ayrı olaylardan
elvare (s) parlak, açık, berrak meydana gelmiş, fıkra kabilinden
elvareba (f) parlamak, ışık saçmak, (i) epiTeti (i) lakap, hakaret veya
parlak, seçkin hoşnutsuzluk belirten söz
elvisebri ışık gibi hızlı epikuri (i) epik, destan, destansı
elifsi (i) elips epilogi (i) son söz, hatime, son, nutkun
elifsuri (s) elips şeklinde son kısmı
elferi (i) hafif renk, renk çeşidi episkoposi (i) piskopos
elCi (i) elçi epistole (i) mektup, nağme, risale
empiriuli (s) deneysel, tecrübeye epitafia (i) mezar kitabesi, bu tarzda
dayanan yazılan manzum veya düz parça
emiri (i) emir (hükümdar) epoleti (i) apolet
ena (i) 1. dil, 2. lisan epopea (i) destan şeklinde yazılmış şiir,
enablu (i) kekeme kimse, pepe kimse epik şiir
enaTmecniereba (i) dil bilimi eposi (i) destan, manzum hikaye
enaTmecnieri (i) dil bilimci epoqa (i) devir, çağ, çığır, tarih, zaman
enamWevri (s) etkili konuşan, dokunaklı eJvani (i) çan
enamWevroba (i) etkileyicilik, era (i) tarih, devir, çağ
dokunaklılık erbo (i) yağ
enaClungoba (i) dilin tutulması erbo-kvercxi (i) yağda yumurta (omlet)
enaClungi (s) dili tutulmuş erdo topraktan yapılmış ev
energetikuli (s) faal, enerjik, eretikosi (i) sapık
çalışkan, kuvvetli, yorulmaz eretikosoba (i) sapık düşünce, sapıklık
energia (i) enerji erTad (z) birlikte, beraber
energiuloba (i) enerjiklik erTadgiliani (s) aynı yer
energiulad (z) enerjik olarak erTaderTi (s) sadece yalnız, tek
energiuli (s) enerjik, faal, gayretli, erTbaSad (z) birden bire, ansızın
dinç, kuvvetli ergTvari (s)1. aynı tip, benzer 2.
enTuziazmi (i) şevk, gayret, istek, monoton, tek düze
heves, sanat aşkı erTgvaroba (i)1. aynı tiplik 2.
enTuziasti (i) şevkli, taşkın ve monotonluk
hararetli kimse, aşırı taraftar erTgzis (z) bir defa, bir zamanlar
enis amodgma (f) dillenmek, konuşmaya erTgulad (z) vefalı, sadık, güvenilir
başlamak
erTguleba (i) vefalılık, sadıklık, erTferovani (s) tekdüze, monoton,
güvenirlilik sıkıcı
erTguli (s) sadık, sadakatli, güvenilir erTferovneba (i) monotonluk,
erTdroulad (z) aynı zamanda, anında tekdüzelik
erTdrouli (s) aynı zamanın erT wams bir saniyede, bir anda
erTdrouloba (s) aynı zamanlılık erTwliani yaşıt
erT-erTi onlardan biri erTxel (z) bir kez, bir zamanlar
erTeuli (i) birlik, ünite, birim (masallarda)
erTi (say) bir erTjer bir kez
erTianoba (i) birlik, teklik erTxel da samudamod bir kez ve
erTi da igive aynısı, aynı, tıpkısı daima
erTiorad (z) ikiye katlı, çiftleyerek erTxmad (s) tek seslilik, aynı fikirlilik
erTisamad (z) üçleme, üçleyerek eri (i) millet, ulus
erTixnisa (s) aynı çağda, yaşıt erovneba (i) millet, milliyet, vatandaşlık,
erTliandagiani (s) tek hatlı, tek yönlü; milli özellikler
tek açıdan değerlendiren erovnuli ulusal, milli
erTluliani Tofi (i) tek namlulu erovnuli himni ulusal marş
tüfek erovnuli droSa (i) ulusal bayrak
erTmaneTi birbirini, birbirlerini erotizmi erotizm, aşk
erTmmarTveli tek kişilik yönetici erotika erotik, aşka dair
eTmmarTveloba tek kişilik idare erudicia (i) çok geniş ve çeşitli bilgi,
erTmarcvlovani (s) tek heceli okuma ve araştırma ile edilen bilgi
erTmniSvnelovani (s) anlamdaş, aynı es (zm) bu
anlamlı ese igi (zm) demek oluyorki, örnek
erTnairad (z) aynı şekilde, aynı olarak
biçimde, eşit eseni (zm) bunlar
erTnairi (s) aynı şekilde, eşit, aynı esTetika (i) estetik
erTnaxevari bir buçuk esTetikuri (i) estetistik
erToba (i) birlik, birleşme eskadroni (i) takım, sürü, bölük, tabur,
erToblioba (i) karıştırma, birleştirme, alay,
bileşim, uyuşma, kaynaşma eskizi (i) taslak
erTpirovnulad (z) kişisel olarak espaneTi (i) ispanya espaneli (i)
erTpirovnul (s) tek yanlız, ayrı, başlı ispanyalı
başına (i) fert, kimse, şahıs, tane esperanto (i) esperant
erTsa da imave dros aynı zamanda espanuri (s) ispanyolca
erTsarTuliani (s) tek katlı (bina) estoneTi (i) estonya
erTsaxeoba (s) tek düzelilik, estoneli (i) estonyalı
monotonluk estonuri (i) estonca, eston dili
erTsulovani (s) aynı fikirde estrada (i) düz catı sahanlık
erTsulovnad (z) aynı fikirle etapi mesafe, aşama, derece
erTsulovneba (i) aynı fikir olmak etiketi (i) etiket
erTferi (s) tek renk, tek renkli etimologia (i) etimoloji
etimologiuri (s) etimolojik eqspresionizmi (i) ekspresionizm (sanat)
etiudi (i) etüt çalışması, taslak ifadecilik akımı
etli (i) 1. kep, takke, kasket, başlık 2. eqspresiuli (s) anlamlı, manalı,
kale, şato, hisar, (satranç kale) dokunaklı, etkileyici, tesir edici
euli (i) fakir, yoksul, muhtaç, zayıf, eqspromtad (z) irticalen, hazırlıksız
zavallı, biçare olarak, ani olarak
efeqti (i) efekt, sonuç, etki, gösteriş eqspromti (s) hazırlıksız
efeqtiani (s) efektli, etkili, gösterişli eqstazi (i) dalınç, esrime, vecit hali,
efeqturi (s) efektif, etkili ruhun yücelmesi, kendinden geçme
eqvsdRiuri altı günlük eqsterni (i) ekstern, dışardan gelen
eqvsTiTa (s) altı parmak öğrenci
eqvsi (sayı) altı eqstraqti (i) çıkarma, çekme,
eqvsmuxliani (s) bir mısra beyit söyletme, itiraf ettirme, seçme
eqvstomeuli (s) altı ciltli eqstraqtuli (s) çıkarılabilir, çıkarıcı,
eqimbaSi (i) doktor taslağı, şarlatan çıkarsamalı
eqimi (i) hekim, doktor eqscesi (i) aşırılık, ifrat, fazlalık
eqimoba (i) hekimlik, muayene, tedavi eSeloni (i) (ask) kademe, diziliş
eqskursanti (i) gezgin eSelonis ufrosi (ask) takım
eqskursia (i) gezınti, seyahat komutanı
eqspeditori (i) belge, vesika, senet, eSvi (i) fil dişi
delil, eSmaki (i) 1. şeytan, iblis 2. kurnaz insan
eqspedicia (i) 1. acele 2. sefer, gezi eSmakuri 1. şeytani, şeytanca 2.
heyeti kurnazca
eqsperimentatori (i) deneyimli, eSmakoba (i) 1. şeytanlık 2. kurnazlık
tecrübeli eSxiani (s) çekici, alımlı
eqsperimenti (i) deney, tecrübe, deneme eSxianoba (i) çekme gücü, çekicilik,
eqsperimentuli (s) deneysel, tecrübeye alımlılık, cazibe
dayanan eWvi (i) şüphe, kuşku, zan
eqsperti (i) eksper, usta uzman eWviani (s) 1. şüpheci 2. kıskanç
eqspertiza (i) ekspertiz, tahmin, fikir, eWvianoba (i) kıskançlık, güvensizlik
muayene, yoklama, taktir şüphecilik (f) kıskanmak, şüphelenmek
eqsploatacia (i) isletme istismar etme eWvis mitana (f) şüphelenmek
eqsploatatori (i) işleten, istifade eh (ün) öyle mi? ya! eh!
eden
eqsploatatoruli (i) işletme
kabilinden
eqsponati (i) sergi (hukuk) mahkemeye
veya hakimlere ibraz olunan vesika veya
delil
eqsporti (i) eksport, nakliyat
eqspresi (i) ekspres, tren
varaudiT (z) farz olunduğu gibi, güya
vargisi, vargebuli (s) uygun,
münasip, yerinde
vargisoba (i) liyakat, uygun ve yerinde
oluş, uygunluk
vardi (i) gül vardnari güllük
vardisferi vardiani (i) gül gibi
pembe

v vardna (i) düşüş, düşme, sükut, iniş,


yıkılma, çökme (f) düşmek,dökülmek,
yağmak
varia (i) piliç
varskvlavi (i) yıldız
va (ün) ey, oh, ah, of, vah, ya, acayip! varcli (i) hamur teknesi, yalak, derin
hayret! yer
vagoni (i) vagon varcxna (f) saç taramak
vada (i) süre, müddet, vade varjiSi (i) alıştırma
vadagasuli (s) vadesi geçmiş varjiSoba (i) beden eğitimi çalışması,
vadagadacilebuli (s) vadesi geçmiş (f) cimnastik yapmak
vasali (i) vasal, biat eden kimse, tebaa,
vazi (i) üzüm kütüğü, asma çubuğu,
kul, hizmetli, köle
asma
vasaluri (s) derebeyine tabi kimse,
vazna (i) fişek, foto, film kutusu
derebeyine ait
vai! vaime vay bana, vay anasına, vah vah
vaqsi (i) ayakkabı, soba vb boyası
vaiTu eğer, yoksa
vaSa (ünlem) yaşa! diye bağırmak
vake (i) ova, düz alan
vaSli (i) elma
valdebuleba (i) ödev, görev
vaci (i) keçi, teke (astr) oğlak burcu
valdebuli (s) minnettar, mecbur
vaWari (ı) tüccar
vali (i) borç, mecburiyet, ödev, görev
vaWroba (i) ticaret
valuta (i) nakit para, revaç, geçerlik,
vaWrobis saministro ticaret bakanlığı
sürüm
vaWruli (s) ticarete ait, ticari
vaJi (i) 1. oğlan 2. oğul vaJiƒSvili
vaxSami (i) akşam yemeği
oğul
vaJkaci (i) yiğit, mert, er vaxSmoba (f) akşam yemeği yemek
vaJkacoba (i) delikanlılık, yiğitlik, vedreba (f) dua etmek, niyaz etmek,
mertlik yalvarmak (i) dua, niyaz, rica, ibadet
vaJkacurad (z) delikanlıca, yiğitce, yakarış
vedro (i) ağaç kova
mertce
vaJkacuri (s) cesur, yürekli, yiğit veeberTela (s) kocaman, iri yarı
varami (i) talihsizlik, bedbahlık, kaza, veziri (i) vezir
bela, felaket veli (i) çayır, kır, otlak, mera, tarla,
varaudi (i) zan, tahmin, kıyas, oyun sahası
varsayım, hipotez, faraziye
velodromi (i) bisiklet yolu, bisiklet vidre (zm) (e) (b) önde, önden, önce,
pisti evvel, daha önce, daha, kadar, kıyas
velosipedi (i) bisiklet içinde
veluri (s) vahşi, yabani, medeniyet viza vize
görmemiş viTareba (i) hal, durum, husus
veluroba (i) yabanilik, vahşilik, vahşet viTom sanki
venaxi (i) bağ, üzümlük vin (zm) kim
ventilatori (i) vantilatör vinaidan (b) çünkü
ventilacia (i) havalandırma vinaoba (i) kimlik bilgileri
ver, vera (z) yapabilememe yardımcı vinicobaa (i) durum, vaziyet, hal,
fiili mesele, problem
veragi (s) vefasız, sadakatsiz, hain vinme (zm) kimse, hiç kimse, her hangi
veragoba (i) vefasızlık, hıyanet biri
veraviTari (zm)hiç, asla, hiçbir suretle vinc kimki, ki o
veravin (zm) hiç kimse violino (i) violin
verasodes (z) hiçbir zaman, asla virTagva,virTxa (i) iri fare, sıçan
veraferi (zm) hiçbir şey viri (i) eşek viroba eşeklik
verbali, zmnisebri (s) söze ait, sözlü, vis (zm) kime, kimi, kim
şifahi, kelimesi kelimesine, aynen, visi (zm)kimin
versad (z) hiçbir yerdeö hiç bir yere vitrina (i) camekan, vitrin

Ayba Tek Kişilik Tay Tüyü Baza+Papatya Pudra Başlık AD03

Ayba Tek Kişilik Tay Tüyü Baza+Papatya Pudra Başlık

KARGO BEDAVA

Kurumsal Fatura

Satıcı : AYBA UYKU DÜNYASI

Peşin Fiyatına 6 Taksit!

Koleksiyona Ekle

Tahmini Kargoya Teslim: 9 gün içinde

favori

  • Boyut:Tek Kişilik
  • Materyal:Kumaş
  • Set Tipi:Baza + Başlık
  • Garanti Süresi:3 Yıl
  • Boyut/Ebat:90 x 90

  • 15 gün içinde ücretsiz iade. Detaylı bilgi için tıklayın.
  • Bu ürün AYBA UYKU DÜNYASI tarafından gönderilecektir.
  • Ürün özellikleri Baza özellikleri *Ürünümüz birinci sınıf tay tüyü kumaşlardan olup silinebilir özelliktedir. *Ana iskelet ve kapak 1mm et kalınlığındaki çelik profilden imal edilmektedir. *Kapaklar elektrostatik fırın boyalı olup çizilmelere karşı korumalıdır. *Alt taban suntası E-1 kalitesinde1.sınıf 8mm Üst kapak suntası E-1kalitesinde 1.sınıf 8mm suntalam kullanılmaktadır. *Yanlar duralit ve sünger kauçuk ile izoleli olup kasa ve kumaş arasında yumuşak bir blok oluşturulmuş olup darbelere karşı dayanıklılığı artırılmıştır. *Yatak kaymasını önlemek için bazanın üç tarafına da denge kançası takılmış olup yataklarınızın sabit durması sağlanmıştır. *Bazanıza 4 Adet 10 cm yüksekliğinde Taşıyıcı krom paslanmaz ve kararmaz ayak takılarak özellikle bazanızın alt temizliğini kolaylaştırmak ve şık bir görünüm sağlamak için düşünülmüş bir özelliktir. * Ürünümüzün taşınmasının kolaylığı düşünülerek iki parça halinde üretilmiş olup parçaların birbirleri ile dengede durmasını sağlamak için "Sınır Armadası" takılmıştır. *Makas mekanizması ve amortsorlere kendinden kilit sistemi monte edilerek güvenlik ön plana çıkarılmıştır. *Üst kapakta taşıyıcı 5 adet kayıt, Alt kasada 4 adet taşıyıcı kayıt bulunmaktadır. Başlık özellikleri * 5 cm 24 danste sünger *18 mm E-1 kalitesinde ham sunta *Yıkanıp silinebilen dayanıklı kumaş Neden AUD pazarlama: Adınıza düzenlenmiş faturası ve sıfır paket ve ambalajında ücretsiz olarak kargolanır. Tüm ürünlerimiz üretici firma garantisindedir .Tüm ürünlerimiz birinici sınıf malzemeden olup uzman kadromuz tarafından özenli bir şekilde yapılmaktadır. NOT : Kargolarımız tamamen ücretsiz olup bina önü teslim edilmektedir. Almış olduğunuz ürünü teslim alırken lütfen ürünü kontrol ediniz.Eğer herhangi bir kırılma veya yırtılma söz konusu ise kargo yetkilisi ayrılmadan tutanak yazdırınıseafoodplus.info hanği bir sorunla karşılaşırsanız bizimle iletişime geçiniz.
  • Bu üründen en fazla 3 adet sipariş verilebilir. 3 adetin üzerindeki siparişleri Trendyol iptal etme hakkını saklı tutar.
  • Kampanya fiyatından satılmak üzere adetten fazla stok sunulmuştur.
  • İncelemiş olduğunuz ürünün satış fiyatını satıcı belirlemektedir.
  • Bir ürün, birden fazla satıcı tarafından satılabilir. Birden fazla satıcı tarafından satışa sunulan ürünlerin satıcıları ürün için belirledikleri fiyata, satıcı puanlarına, teslimat statülerine, ürünlerdeki promosyonlara, kargonun bedava olup olmamasına ve ürünlerin hızlı teslimat ile teslim edilip edilememesine, ürünlerin stok ve kategorileri bilgilerine göre sıralanmaktadır.
  • Ahşap ve metal mobilyaların Garanti Belgesi Yönetmeliği uyarınca garanti belgesi ile satılması zorunludur ve satıcılar tarafından uygulanması gereken asgari garanti süresi 2 yıldır.

ÜRÜNÜN TÜM ÖZELLİKLERİ

Ürün Değerlendirmeleri

Henüz Yorum Yazılmamış.

Ürün Bilgileri

Ayba Tek Kişilik Tay Tüyü Baza+Papatya Pudra Başlık

  • Ürün özellikleri Baza özellikleri *Ürünümüz birinci sınıf tay tüyü kumaşlardan olup silinebilir özelliktedir. *Ana iskelet ve kapak 1mm et kalınlığındaki çelik profilden imal edilmektedir. *Kapaklar elektrostatik fırın boyalı olup çizilmelere karşı korumalıdır. *Alt taban suntası E-1 kalitesinde1.sınıf 8mm Üst kapak suntası E-1kalitesinde 1.sınıf 8mm suntalam kullanılmaktadır. *Yanlar duralit ve sünger kauçuk ile izoleli olup kasa ve kumaş arasında yumuşak bir blok oluşturulmuş olup darbelere karşı dayanıklılığı artırılmıştır. *Yatak kaymasını önlemek için bazanın üç tarafına da denge kançası takılmış olup yataklarınızın sabit durması sağlanmıştır. *Bazanıza 4 Adet 10 cm yüksekliğinde Taşıyıcı krom paslanmaz ve kararmaz ayak takılarak özellikle bazanızın alt temizliğini kolaylaştırmak ve şık bir görünüm sağlamak için düşünülmüş bir özelliktir. * Ürünümüzün taşınmasının kolaylığı düşünülerek iki parça halinde üretilmiş olup parçaların birbirleri ile dengede durmasını sağlamak için "Sınır Armadası" takılmıştır. *Makas mekanizması ve amortsorlere kendinden kilit sistemi monte edilerek güvenlik ön plana çıkarılmıştır. *Üst kapakta taşıyıcı 5 adet kayıt, Alt kasada 4 adet taşıyıcı kayıt bulunmaktadır. Başlık özellikleri * 5 cm 24 danste sünger *18 mm E-1 kalitesinde ham sunta *Yıkanıp silinebilen dayanıklı kumaş Neden AUD pazarlama: Adınıza düzenlenmiş faturası ve sıfır paket ve ambalajında ücretsiz olarak kargolanır. Tüm ürünlerimiz üretici firma garantisindedir .Tüm ürünlerimiz birinici sınıf malzemeden olup uzman kadromuz tarafından özenli bir şekilde yapılmaktadır. NOT : Kargolarımız tamamen ücretsiz olup bina önü teslim edilmektedir. Almış olduğunuz ürünü teslim alırken lütfen ürünü kontrol ediniz.Eğer herhangi bir kırılma veya yırtılma söz konusu ise kargo yetkilisi ayrılmadan tutanak yazdırınıseafoodplus.info hanği bir sorunla karşılaşırsanız bizimle iletişime geçiniz.
  • Bu üründen en fazla 3 adet sipariş verilebilir. 3 adetin üzerindeki siparişleri Trendyol iptal etme hakkını saklı tutar.
  • Kampanya fiyatından satılmak üzere adetten fazla stok sunulmuştur.
  • İncelemiş olduğunuz ürünün satış fiyatını satıcı belirlemektedir.
  • Bir ürün, birden fazla satıcı tarafından satılabilir. Birden fazla satıcı tarafından satışa sunulan ürünlerin satıcıları ürün için belirledikleri fiyata, satıcı puanlarına, teslimat statülerine, ürünlerdeki promosyonlara, kargonun bedava olup olmamasına ve ürünlerin hızlı teslimat ile teslim edilip edilememesine, ürünlerin stok ve kategorileri bilgilerine göre sıralanmaktadır.
  • Ahşap ve metal mobilyaların Garanti Belgesi Yönetmeliği uyarınca garanti belgesi ile satılması zorunludur ve satıcılar tarafından uygulanması gereken asgari garanti süresi 2 yıldır.

Ürün Özellikleri

  • BoyutTek Kişilik
  • MateryalKumaş
  • Set TipiBaza + Başlık
  • Garanti Süresi3 Yıl
  • Boyut/Ebat90 x 90

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir