insan vücudunun günlük protein ihtiyacı / Protein Tüketimi Günlük Ne Kadar Olmalı? | Yeditepe Üniversitesi Hastanesi

Insan Vücudunun Günlük Protein Ihtiyacı

insan vücudunun günlük protein ihtiyacı

Proteinler insan vücudunun bir numaralı yapı taşlarıdır. Saç, cilt, tırnak, kas, tendom ve daha fazlasını yapabilmek için kullanırlar. Proteinler, tüm hücrelerin ve dokuların fonksiyonu için hayati olan, büyük karmaşık moleküllerdir.
Vücudun ihtiyacı olan protein miktarı kiloya, boya, yaşam tarzına ve vücudunuz için hedefinize bağlı olarak değişir. Dünya sağlık örgütü ortalama ve altı hareketli bir kişi için güvenilir protein alımını günde kilogram başına 0,8-1gr olarak belirtmektedir. Yoğun antenman yapanlar, dayanıklılık sporları ile uğraşanlar, yaşlılar gibi bir çok kişi ise daha fazla proteine ihtiyaç duyar. ADA (American Dietetic Association) ise özel beslenme planları ve spor yardımı ile yağ oranlarını radikal şekilde düşürmek veya kas kütlesini arttırmak gibi özel hedefleri olmayan kişiler için günlük net protein alım ihtiyacını günde kilogram başına 1-1,8 gr olarak belirlemiştir. Bu ihtiyaç aktif sporcular için günde kilogram başına 2,5-3 gr’a kadar çıkabilir.

Bu sayfada yer alan araç, protein gereksinimlerinizi hesaplayabilmek için vücut kompozisyonunuz ve aktivite düzeyiniz üzerinden size yön göstermeyi hedefleyen bir hesaplama yapmaktadır. Her bireyin vücudunun farklı çalıştığını göz önünde bulunduracak olursak hesaplama aracı tarafından verilen sayı ile protein alımınızı başlatabilirsiniz ancak spordaki performansınız ve kas kütlenize göre protein alım düzeyinizi yukarıya çekebilirsiniz.

Proteinin kaynakları nelerdir?

Proteinler, amino asitler denilen daha küçük yapı taşlarından oluşur. İnsan vücudunda 20 amino asit vardır. Bunla elzem ve elzem olmayan aminoasitler olarak ikiye ayrılır ve elzem olan aminoasitler vücutta sentezlenemediklerinden dolayı diyette alınmaları zorunludur.

Yeterli protein alımı, yağ kaybına yardımcı olur, kasların kaybını önler ve artışını sağlar, egzersiz performansını artırır. Proteinin yeterli alımı kadar kaliteli protein alımı da oldukça önemlidir. Proteinin biyolojik değeri, aminoasit örüntüsüne bağlı olarak değişmektedir. Hayvansal besin kaynakları bitkisel besin kaynaklarına göre protein yönünden daha kaliteli protein içerirler. Bitkisel kaynaklı proteinler, hayvansal proteinlerde olduğu gibi her zaman tam bir amino asit profiline sahip değildir. Öğünlerimizin aminoasit kalitesi yönünden dengelemek istiyorsanız, besin çeşitliliği sağlamanız oldukça önemlidir. Kurubaklagil tüketirken içerisine et eklemek veya yanında yoğurt tüketmek aldığınız proteinin kalitesini artırmanıza yardımcı olacaktır.

Et ve et ürünleri, balık, tavuk, yumurta, süt ve süt ürünleri en kaliteli hayvansal kaynaklı protein kaynaklarını oluşturuken soya fasulyesi, kuru baklagiller ve yağlı tohumlar başlıca bitkisel protein içeren besinlerdir.

Gün boyunca yeterli protein alımının önemli olmasının yanı sıra kuvvet antremanı yapıyorsanız antrenman öncesi veya sonrasından dengeli protein alımı kas hacmini ve gücünü artırmaya yardımcı olacaktır.

Yüksek proteinli gıdaların lif içeriği az olduğu için sindirim sisteminizde problemlere neden olabilir. Protein ağırlıklı beslenirken yeşil sebze tüketiminizi sıklaştırarak lif alımınızı artırabilirsiniz.

Rafinera Protein Plus beslenme planımız işte tam bu beslenme dinamiklerine cevap vermek için hazırlanmış bir beslenme planıdır.

milliyet.com


 Kullanıcılar bunları da aradı:


 

 

Yayın Tarihi : 01/08/2022

Günlük Protein İhtiyacı Hesaplama

S: Günlük protein ihtiyacımız ne kadar?

C: Günlük alınması gereken protein miktarı üzerine farklı görüşler mevcuttur. Bazı uzmanlar yüksek protein tüketimini desteklese de ana akım beslenme uzmanları çok fazla protein tüketmenin sağlık üzerindeki etkileri konusunda endişe etmektedirler.

Günlük protein hesaplama kafa karıştırıcı olabileceği için sizi detaylarla uğraştırmadan sadece tavsiye edilen günlük protein ihtiyacı (RDA) hakkında bilgi verelim. Kişinin vücut ağırlığının her bir kilosu başına 0.8 gr. Size de çok düşük geldi. Öyle değil mi?

Günümüzde spor yapan pek çok kişi ise, vücut ağırlığının her bir kilosu başına 1.5-2.0 gram arasında tüketmektedir. Daha gerçekçi olan bu rakamın kaynağı Dr. Peter Lemon’dır. Dr. Lemon, protein tüketimi ve sporcuların beslenme ihtiyaçları üzerine yapılan araştırmaları incelemiş ve bunları 1998 yılında International Journal of Sports Nutrition and Exercise Metabolism’de yayınlamıştır. Bu belgeye göre “protein ihtiyacı, ağır fiziki çalışmalar sonucunda artmaktadır.” American College of Sports Medicine da bu tavsiyeyi desteklemektedir.

S: Peki, öyleyse beslenme uzmanları neden böyle söylüyor?

Öncelikle onların sizden, yani düzenli spor yapan bilinçli kişilerden bahsetmediğini unutmayın; onlar bütün günlerini oturarak geçiren sıradan vatandaşlardan bahsediyorlar. Bu insanlar için fazla protein tüketmek demek zaten ihtiyaçları olmayan fazla bir şeyi tüketmek demektir. 1 gram proteinde 4 kalori bulunur. Eğer çok fazla kalori tüketirseniz kilo alırsınız ve beslenme uzmanlarının aşırı protein yağlanmaya neden olur demelerinin nedeni de budur.

S: O zaman egzersize bir hafta ara verirsem kilo almaktan mı korkmam gerekecek?

Pek sayılmaz. Ne kadar çok kasınız varsa o kadar proteine ihtiyaç duyar ve o kadar çok kalori yakarsınız.

Ayrıca protein ağırlıklı beslenmenin tek faydası elbette yeni kas oluşumu değildir.Protein tüketmenin vücut yağ oranınızı düşük tuttuğu ispatlanmıştır. Protein, vücudunuzun sindirmekte en çok zorlandığı makro besinlerden biridir yani vücudunuz onu parçalamak için daha fazla enerji (kalori) kullanmak zorundadır. Protein ayrıca kandaki PYY adındaki iştah azaltan peptid sayısını da artırır. Yani bol proteinli bir öğünden sonra karnınız uzun süre acıkmaz.

S: Fazla miktarda proteinin böbrek hasarına neden olduğu doğru mu?

C: “Amino asitlerin parçalanması sonucunda amonyak ortaya çıkar,” diyor Elliot. “Amonyak daha sonra karaciğerde daha az zararlı olan üreye çevrilir ve sonra da böbreklerden geçerek idrarla dışarı atılır.” Vücudun kullanmadığı aşırı proteini atmak böbreklerin görevi olduğu için ana akım beslenme uzmanları aşırı protein tüketmenin böbrekleri zorlayacağı görüşündedirler.

Fakat yapılan araştırmalar durumun böyle olmadığını göstermiştir. International Society of Sports Nutrition’ın 2005 tarihindeki yıllık konferansında yayınlanan bir araştırmada, 77 antrenmanlı erkeğin beslenmesi incelenmiş ve daha sonra kan tahlillerinde böbrekle ilgili verilere bakılmıştır. Denekler her gün vücut ağırlıklarının her bir kilosu başına 1.8 gram protein tüketmiş oldukları halde böbrekleri gayet iyi durumdadır. Brüksel’deki (Belçika) Free Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada, vücut ağırlığının her bir kilosu başına 2.8 gram protein tüketen kişilerde de benzer sonuçları görmüşlerdir. Yüksek miktarda protein tüketen sporcuların bu proteini kas yapmak ya da yakıt olarak yakmak için kullandığını gösteren çok güçlü kanıtlar bulunmaktadır.

Vücudumuzun yapı taşlarından olan protein özellikle son yıllarda protein ağırlıklı diyetlerin gündeme gelmesiyle daha çok merak edilir hale geldi. Bu tür diyetlerin bazı hastalıkların tedavisinde ihtiyaç üzerine ortaya çıktığını söyleyen Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Beslenme ve Diyet Uzmanı “Sanılanın aksine protein, vücutta karbonhidrat ve yağlar gibi depolanmaz ve fazla tüketildiğinde yağa çevrilir, yağ olarak depolanır” diyor. Günlük protein tüketiminin ne kadar olması gerektiği, sağlıklı protein kavramı gibi birçok konuda önemli bilgiler veriyor.

Ne Kadar Protein Tüketmeliyiz?

Günlük alınması gereken proteinin gün içinde tüketilen öğün sayısına göre dengeli bir dağılım göstermesi gerekiyor. Dolayısıyla her öğünde protein tüketmeye çalışmak önem taşıyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün önerisiyle sağlıklı bireylerde günlük protein ihtiyacı kabaca kilo başına 0,8–1 gram olarak hesaplanıyor. Yani 70 kg bir kişi için günlük protein ihtiyacı ortalama 56–70 gram olması gerekiyor.  Bu katsayının sağlıklı ve hareketsiz bir yaşam süren kişiler için geçerli olduğunu söyleyen Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı, bu oranın kişinin kilosu ve yaşam tarzıyla bağlantılı olarak değişebileceğini söyledi. Örneğin sporcularda günlük alınması gereken protein miktarı artış gösterebilirken, bazı hastalıklarda bu miktarın kısıtlanması gerekiyor. Dolayısıyla günlük protein ihtiyacı yaş, vücudun kas oranı, fizyolojik durum, fiziksel aktivite gibi faktörlere göre farklılıklar gösteriyor.

 

Cinsiyet Protein İhtiyacında Belirleyici Değil

Protein ihtiyacı kadınlarda gebelik ve emzirme döneminde artıyor. Çocukluk döneminde ise yetişkinlik dönemine göre nispeten biraz daha fazla oluyor. Ancak sadece cinsiyet protein ihtiyacı bakımından bir farklılık oluşturmuyor. Bununla birlikte erkeklerin genellikle kas oranının yüksek olması nedeniyle ihtiyaçları daha fazla oluyor. Spor yapan kişilerde ise ihtiyacın yapılan spor dalı ve yapılma süresiyle bağlantılı olduğunu söyleyen Beslenme ve Diyet Uzmanı “Normal bireylerde protein ihtiyacını için kilo başına 0,8 gram dedik ama bu durum dayanıklılık sporu yapan bireylerde kilo başına 1,2 -1,4 g olabilmektedir. Direnç egzersizleri yapan sporcularda ise kilo başına 1,7 – 1,8 gram olabilir. Ancak bu katsayılar günde 1,5 – 3 saat arası antrenman yapan sporcular için belirlenen miktarlardır” diyor.

 

Protein Takviyesi Güç ve Kas Kütlesine Ek Kazanç Sağlamaz

Sporcuların da protein ihtiyaçlarını öncelikle besinlerden elde etmeleri gerektiğini belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı, sözlerine şöyle devam ediyor:  “Bununla birlikte protein takviyeleri sporcuların diyetine kaliteli protein sağlamak ve onların protein ihtiyaçlarını karşılamak için uygun bir yol sunar. Ancak protein ihtiyacını karşılamak için gerekli olanların ötesinde ek protein alarak güç ve kas kütlesi üzerine ek kazanç sağlaması yönünde olumlu bir etki görülmüyor.”

 

Fazla Protein de Yağ Olarak Depolanır

Son zamanlarda atkins diyeti, protein diyeti, ketojenik diyet gibi protein ve yağ oranı çok yüksek ve karbonhidrat oranı çok düşürülmüş diyetlerin aslında bazı hastalıkların tedavisinde kullanıldığını ve ihtiyaç üzerine ortaya çıktığını hatırlatan Beslenme ve Diyet Uzmanı konuyla ilgili şu bilgileri veriyor: “Birçok kişi bu tür diyetlerin tokluğu arttıran mekanizmaları etkileyerek vücut ağırlığı kontrolünü sağladığını düşünüyor. Yüksek proteinli diyetlerin kullanılmasında ki mantık, bu tür diyetlerin karbonhidrat ve yağlarla karşılaştırıldığında daha uzun süre tokluk sağlamaları ve bunun sonucunda uzun vadede enerji alımını azaltmasıdır. Ancak bu tür diyetler bazı hastalıkların tedavisinde kullanılır ve ihtiyaç üzerine ortaya çıkmıştır. Genelde hastalarda / danışanlarda ne kadar çok protein tüketirsem o kadar çok kas kazanırım gibi yanlış bir algı görüyoruz. Oysaki sanılanın aksine protein, vücutta karbonhidrat ve yağlar gibi depolanmaz ve fazla tüketildiğinde yağa çevrilir, yağ olarak depolanır. Dolayısıyla her besin grubunda olduğu gibi proteinlerinde vücuda yeteri kadar alınması gereklidir.”

 

Protein Ağırlıklı Diyetler Uzun Süre Uygulanamaz

Herhangi bir hastalığa bağlı olarak hekim ve diyetisyen eşliğinde yüksek protein içerikli bir diyet yapılıyorsa bu durumda bir sorun oluşturmuyor. Kontrol altında ve kısa süreli uygulanabiliyor. Ancak kontrolsüz bir şekilde yapılan yüksek proteinli diyetlerin olası bazı etkilerinin olabileceğine işaret eden Beslenme ve Diyet Uzmanı, “Hayvansal kaynaklı proteinlerin yapılarında katı yağ ve kolesterol bulunur, bu da kanda kolesterol seviyelerinin normalden daha çok yükselmesi anlamına gelir. Proteinlerin parçalanması sonucu oluşan artık maddelerin atımı (üre ve ürik asit) böbrekler ve idrar yolu ile olur. Bu da sporcularda sıvı kaybına neden olur. Ayrıca fazla protein alımı, böbreklerin üzerine aşırı yük binmesine ve bu organın erken yaşlanmasına zemin hazırlar. Fazla protein alımı idrarla kalsiyum atımını artırır ve bunun da kemik sağlığı üzerinde olumsuz etkisi olabilir. Aşırı protein tüketimi sanılanın aksine kas gelişimini olumsuz yönde etkiler” diye konuşuyor.



Bitkisel Proteinler mi Hayvansal Proteinler mi?

Protein kaynağının vücutta sindirim yönünden bir etkisi bulunuyor. Yani, bitkisel kaynaklı proteinlerin vücutta biyoyararlanımı (vücutta kullanımı) ortalama yüzde 40-70 iken, hayvansal kaynaklı proteinlerin vücutta biyoyararlanımı yaklaşık yüzde 70-90 arasında değişiyor. Sadece yumurta proteinin biyoyararlanımı yüzde 100 olarak gerçekleşiyor. Bu yüzden en kıymetli protein kaynaklarından birinin yumurta olduğunu hatırlatan Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı sözlerine şöyle devam ediyor: “Bazı bitkisel kaynaklı besinler protein oranının çok yüksek olduğu gerekçesiyle, popüler diyetlere bağlı kalarak gereğinden fazla tüketilebiliyor. Ancak bu noktada tüketilen besinlerin biyoyararlanımı da son derece önem taşıyor. Dolayısıyla, popüler diyet akımlarına kapılıp bazen bir şeylere tek yönlü bakılabiliyor. Beslenmenin en önemli ayağının denge olduğu unutulmadan her türlü besin yeterli ve dengeli bir şekilde alınmalı. “

 

Dünyada ve Ülkemizde Protein Tüketimi

Dünyada özellikle gelişmiş ülkelerde protein tüketimi yüksekken, gelişmemiş veya gelişmekte olan ülkelerde bu oranın azaldığı görülüyor. 2015 FAO verilerine göre Kanada’da günlük protein tüketimi ortalama 90 gramken, Avrupa’da 85 gram ve Çin’de 75 gram civarı. Gelişmekte olan ülkeler ve gelişmemiş ülkelerde protein tüketimi genellikle 50 gramın altındadır.  Türkiye’de ise bu miktarın ortalama 35-40 gram civarı olduğunu görüyoruz.

 

Sağlıklı Protein Kaynakları Nelerdir?

Bazı besinlerle ilgili tanımlama yaparken tam protein kaynağı gibi ibareler kullanılıyor. Peki bu ne anlama geliyor? Beslenme ve Diyet Uzmanı  soruyu şöyle yanıtlıyor: “Proteinler amino asitlerden oluşur. 8 çeşit amino asit hariç, diğerleri vücutta kendiliğinden sentezlenirler. Ancak 8 çeşit amino asit vücutta sentezlenemez ve dışarıdan beslenme yoluyla alınmalıdır. Bazı besinler 8 amino asidin tamamını barındırır ve bu besinlere tam protein ya da kaliteli protein denir. Tam proteinler kırmızı et, kümes hayvanları, balık, yumurta, süt ve süt ürünleri gibi hayvansal kaynaklı proteinler olurken bazı bitkisel ürünler de tam protein olarak sayılabilir. Bunlara örnek olarak kinoa ve soyayı gösterebiliriz. Genellikle bitkisel proteinler hayvansal proteinler gibi vücutta üretilmeyen 8 çeşit amino asidin hepsini içermezler, genelde eksik ya da yetersiz olur. Bu bitkisel proteinlere kurubaklagiller(bezelye, fasulye, nohut, börülce, mercimek gibi), yağlı tohumlar (badem, fındık, kabak çekirdeği gibi), mısır, buğday, yulaf gibi tahıllar da örnek verilebilir. Sağlıklı bir beslenme planında bitkisel ve hayvansal proteinler bir arada tüketilmelidir”

Basın Yansımaları:  hurriyetaile.com

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır