Abdulkadir Düşkün

Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi, bugünkü köşesinde ABD Başkanı Biden ile görüşmesine ilişkin Cumhurbaşkan Erdoğan'ın Ermeni olaylarına ilişkin "Hamdolsun gündeme gelmedi" sözlerini değerlendirdi.

Yazının ardından sosyal medyada "Düşkün Abdülkadir" etkiketi açıldı, ve ablasının 2015 yılındaki röportajı yeniden dolaşıma girdi. 

O dönem Yeni Şafak yazarı olan Abdülkadir Selvi'nin ablası, “Onu gördüğümde televizyonu kapatıyorum” demişti.

Yıllar önce ailesiyle bütün bağlarını koparan Selvi’yi İleri Haber’den Rıfat Doğan’a anlatan 66 yaşındaki abla Fatma Kaya, “Keşke simit satıp onurlu yaşasaydı… Bu saatten sonra da konuşmak ve yüzüne bakmak istemiyorum. Biz Aleviyiz. Değerlerimize bağlıyız” ifadelerini kullanmıştı.

DEĞİŞİM ÜNİVERSİTE YILLARINDA BAŞLADI

Kaya, Selvi’nin değişim yıllarını ve bugün onun hakkında neler düşündüğünü anlatmıştı.

İstanbul’a taşınmadan önce Sivas Yıldızeli ilçesinde yaşadıklarını, Alevi oldukları için büyük baskı gördüklerini belirten Kaya, Selvi’nin o yıllarda üniversiteye gittiğini ve değişimin bu süreçte başladığını kaydetti. Abla Kaya, Selvi’nin o yıllarda cemaatçilerle ilişki kurmaya başladığını dile getirerek, sonraki dönemlerde Selvi’nin aileyle bağını tamamen kopardığını söyledi.

BU SAATTEN SONRA KONUŞMAK İSTEMİYORUM

Kardeşinin sağcı olmasının ardından bir daha yıllarca görüşmediklerini ve konuşmadıklarını belirten abla Kaya, “Bu saatten sonra da konuşmak ve yüzüne bakmak istemiyorum. Biz Aleviyiz. Değerlerimize bağlıyız” dedi. Selvi’ye sert sözlerle yüklenen Kaya, kardeşindeki bu değişime inanamadıklarını belirterek, bugün bu kadar iktidarı savunmasının kabul edilemez olduğunu söyledi.

DENİZ GEZMİŞ BABAMIN EVİNDE KALDI

Kaya, kardeşi Selvi’yi televizyonda gördüğünde televizyonu kapattığını belirterek “Abdülkadir’e sevgimiz saygımız kalmadı. Dedem devrimci bir adamdı. Deniz Gezmiş, Sivas’ta babamın evinde kaldı. Bizim soyumuz bellidir. Böyle bir evde yetişip böyle olunur mu?” dedi.

“KEŞKE SİMİT SATIP ONURLU YAŞASAYDI”

Gezi eylemleri sırasında polisler için söylenen “polis simit sat onurlu yaşa” sözünü kardeşi Selvi için kullanan Kaya, “Keşke simit satıp onurlu yaşasaydı” ifadelerini kullanmıştı

Organize suç örgütü lideri Sedat Peker Youtube'da yayınladığı 5. video Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi'ye yönelik ağır hakaretlerde bulunmuştu.

Peki Abdulkadir Selvi, Sedat Peker hakkında ne yazmıştı?

Sedat Peker'den Abdulkadir Selvi'ye ağır hakaret

Selvi yazısının "Peker'i kim koruyor, kim konuşturuyor?" başlıklı bölümünde şunları yazmıştı:

Mafya denilince akla gelen her şey var Sedat Peker’de. Bir mafya liderinin iddialarını doğru kabul edip, mafya ile mücadele edenleri mi suçlayacağız? Sedat Peker orada bir gün dahi kendi imkânlarıyla bulunamaz. Tutunamaz.

Daha da önemlisi Sedat Peker orada kendi adına iktidara bu savaşı açamaz. Orada bir istihbarat servisinin desteğiyle korunur ve bir istihbarat servisinin planları doğrultusunda konuşur.

Peker’i orada koruyup konuşturan 15 Temmuz gecesi Erdoğan için ha düştü ha düşecek diye takip eden Birleşik Arap Emirlikleri’nin veliaht prensi olmasın? Yapılacak olan şu, Sedat Peker paketlenip Türkiye’ye getirilmeli ve yargıda hesabı sorulmalı. AK Parti, Sedat Peker’le başlatılan yeni kaset sürecini ciddiye almalı.

Yazıyı Paylaş:

Düşkün Abdülkadir, 18. yüzyıl Osmanlı döneminde yaşamış bir şahsiyettir. Asıl adı Abdülkadir'dir ancak halk arasında "Düşkün Abdülkadir" olarak anılmaktadır. Düşkün Abdülkadir'in neden bu şekilde anıldığına dair kesin bir bilgi yoktur ancak çeşitli rivayetler bulunmaktadır.

Rivayetlere göre, Düşkün Abdülkadir'in ailesi zengin bir aileydi ancak hayatının bir döneminde mal varlığını kaybederek fakirleşti. Kendisi de bu dönemde çeşitli işler yaparak hayatını sürdürmeye çalıştı. Ancak hayatının ilerleyen dönemlerinde Akşehir yakınlarındaki bir köyde yaşamaya başladı ve burada insanlara yardım etmeye başladı. Bu nedenle "Düşkün" lakabını almış olabilir.

Düşkün Abdülkadir'in diğer bir rivayete göre ise çevresindeki insanların kendisi hakkında konuşurken "Düşkün" kelimesini sık sık kullanmaları nedeniyle bu lakabı kazandığı söylenmektedir.

Düşkün Abdülkadir'in ölüm tarihi ve nerede öldüğü hakkında kesin bir bilgi yoktur ancak öldüğü yerin Akşehir yakınları olduğu düşünülmektedir. Günümüzde Akşehir'de Düşkün Abdülkadir Türbesi bulunmaktadır ve Türbe ziyaretçiler tarafından sık sık ziyaret edilmektedir.