mehir ne / Mehir - Vikipedi

Mehir Ne

mehir ne

kaynağı değiştir]

Dış bağlantılar[değiştir

Boşanmada Mehir Alacağı Talep Edilebilir Mi?

Mehir Ne Demek?

Ä°slami doktrinde mehir, eÅŸ ile bir ömür birliktelik niyetinin göstergesi ve Allah’tan kadına bir bağış demektir.

Ä°slam hukukundan bu yana kadını koruma amacıyla halen kullanılan bir yöntem olan mehir Kur’an’da emredilmektedir ve mehrin ödenmesi zorunludur. Mehir, evliliÄŸin bir neticesi olarak kocanın, genellikle kadının evlenme sırasında belirlediÄŸi bir ÅŸeyi, kadına armaÄŸan etmesidir.

Mehir, Roma hukukunda “donatio ante/propter nuptias”, Yahudi hukukunda “kettuba (mohar)” ve “mattan”, OrtaçaÄŸ Alman hukukunda “wittum” olarak karşılık bulur.

Mehir Nedir

Mehir Ne Zaman Verilir?

Mehir olarak isimlendirilen armağan, evlenme anında ya da devamında, ya da evliliğin sona ermesi halinde kadına verilebilir.

Mehr-i muaccel (nikah sırasında ödeme) veya mehr-i müeccel (sonraki bir tarihte ödeme) olarak mehir kararlaÅŸtırılabilir. Ä°slam hukukuna göre mehir kararlaÅŸtırılmasa dahi kadının hakkı bakidir ve lehine mehr-i misil doÄŸmaktadır.

Mehir Ve Başlık Parası

Türk örf ve adetlerinde kalın ve baÅŸlık parası mehirin karşılığı olarak kabul edilebilir. Ancak mehrin evliliÄŸin neticesi olması, baÅŸlık parasından ayrıştığı noktadır; baÅŸlık parası evlenmenin ÅŸartı olarak kabul edilir, mehir ise evliliÄŸin bir neticesidir. Ayrıca baÅŸlık parası kızın ailesine verilirken, mehir kadına verilmektedir.

Mehre Ä°liÅŸkin AnlaÅŸmaların Türk Hukukundaki Yeri

Türk hukukunda müspet hukuk açısından mehir ile ilgili düzenleme bulunmamaktadır. Yargıtay, mehir anlaÅŸmalarının hukuki niteliÄŸi konusunda tam bir görüÅŸ birliÄŸinde olmasa da, mehir senedini ispat vasıtası olarak geçerli bir delil olarak kabul edilmektedir. Yazılı bir mehir sözleşmesi bağışlama vaadi olarak nitelendirilebilir.

BoÅŸanmada Mehir Talep Edilebilir Mi?

Esasen boÅŸanmanın fer’i sonuçlarına iliÅŸkin sözleÅŸmeler hakim tarafından onaylanmadıkça geçerli sayılmasa da, boÅŸanmanın sonuçlarına iliÅŸkin tali (ikincil) konularda tarafların karşılıklı olarak anlaÅŸmaları hukuken mümkündür. Dolayısıyla, sözleÅŸme serbestisi ve ahde vefa ilkesi çerçevesinde hakim taraflar arasındaki anlaÅŸmayı onaylayabilir. Buna göre, mehir senedi olması halinde hakim, mehre iliÅŸkin bir borcun varlığına kanaat getirerek boÅŸanma kararında borcun ödenmesine karar verebilir. 

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu bir olayda mehir olarak evlenene verileceği vaad edilen taşınmazın, mehir senedinin hukuki yapısı gereği, bağışlama vaadi olduğunu kabul edip taşınmazın devrinin resmi şekle tabi olması gerektiğini belirtmiÅŸtir.

Ancak mehir, bazı hallerde mahkemece, kocanın boÅŸanma hakkının kullanılmasının engellendiÄŸi veya kadının bu ÅŸekilde boÅŸanmaya ikna edildiÄŸi benimsenerek kamu düzenine aykırılık teÅŸkil etmesi sebebiyle onaylanmamaktadır.

Mehir alacağına iliÅŸkin taleplerin boÅŸanma avukatı tarafından ispat edilmesi mehir alacağının mahkemece kabul edilmesi bakımından son derece önemlidir. Nitekim genellikle ispata iliÅŸkin olarak ihtilaflar çıkmaktadır. Senede baÄŸlı taleplerin senetle ispat edilmesi, karşı tarafça senet ile karşılık verilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla mehir alacağının tanıklar ile ispat edilip tahsil edilmesi hukuken mümkün deÄŸildir.

Mehir Alacağı Ä°çin Dava Nasıl Açılır?

Mehir alacağı asliye hukuk mahkemesinde alacak davası olarak açılır. Mehir senedi varsa doÄŸrudan icra takibi baÅŸlatılabilir. BoÅŸanma davası açarken de mehir alacağı talebinde bulunulabilir. Nasıl bir yasal iÅŸlem açılacağı mehir senedine baÄŸlı olarak deÄŸiÅŸir. BoÅŸanma avukatı bu davalarda aktif rol alabilir.BoÅŸanma davası nasıl açılır yazımızdan mehir alacağının boÅŸanmada nasıl talep edileceÄŸi öÄŸrenilebilir. 

Mehir Alacağının Zamanaşımı Süresi

Mehir alacağı Türk Borçlar Kanunu kapsamında bağışlama sözleÅŸmesi olarak deÄŸerlendirileceÄŸinden, anılan Kanunun genel zamanaşımı süresi olan 10 yıllık süre mehir alacakları bakımından da uygulama alanı bulacaktır. Söz konusu 10 yıllık zamanaşımı süresi, boÅŸanma ile veya ölüm ile evliliÄŸin bittiÄŸi tarihten itibaren baÅŸlar. Mehrin borçlusu olan erkek eÅŸin ölümü halinde, mehir borcunun erkeÄŸin mirasçıları tarafından terekeden ödeme yapmak ÅŸeklinde yerine getirilmesi gerekir.

Boşanmada Mehir Alacağının İspatı

Mehir alacağı senetle ispat hükümlerine tabi olup, mehir borçlusu tarafından imzalanan yazılı bir senet, borcun varlığını ispat için yeterlidir. Tanıkla ispat mehir alacaklarında hukuken mümkün deÄŸildir. Mehir bir miktar para deÄŸil de bir malın devrine iliÅŸkin verilmiÅŸ ise, tapu iÅŸlemlerinin yapılmış olması icap eder. 

Sıkça Sorulan Sorular

Mehir nedir?

Mehir, evliliğin bir neticesi olarak kocanın, genellikle kadının evlenme sırasında belirlediği bir şeyi, kadına armağan etmesidir. Mehir senedi imzalanmışsa vadesi nedir bakılır ve evlenme anında ya da devamında, ya da evliliğin sona ermesi halinde kadına verilmesi zorunludur.

Mehir ne istenir?

Evlenirken kadın mehir olarak ne isteyeceÄŸine kendisi karar verir. ÖrneÄŸin 50 gr. altın mehir, 130 gr. altın mehir isteyebilir. Kadın mehir olarak ev, araba veya diÄŸer maddi her ÅŸeyi isteyebilir. Mehir ne isteniyorsa mutlaka senede baÄŸlamak gerekir. Çünkü mehir tanıkla ispatlanmaz.

Mehir verilmezse ne olur?

Mehir verilmezse mehir alacaklısı kadının alacağını tahsil etme hakkı olur. Bunun için icra takibi veya alacak davası baÅŸlatılabilir. Ancak mehir sadece mehir senedi mevcutsa alınabilir, yoksa verilmediÄŸinde hiçbir ÅŸey yapılamaz. Mehir senedinin bir avukatla hazırlanması saÄŸlıklı olur.

Mehir zorunlu mu?

Mehir Türk hukukunda verilmesi zorunlu bir hediye deÄŸildir. Mehir bir armaÄŸandır ve verilmezse de evlilik geçerli olur. Ancak Ä°slam hukukuna göre mehir verilmesi zorunludur. Mehir verildikten sonra geri alınması da caiz deÄŸildir. Mehiri güvenceye almak isteyen mutlaka mehir senedi almalıdır.

Mehir Alacağına İlişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararları

davacı kadın 08.08.2000 tarihinde evlenmeden önce davalı eÅŸinin 02.08.2000 tarihli mehir senedini imzaladığını, ancak eÅŸinin kusurlu hareketleri ile ayrılmalarına raÄŸmen mehir senedinde belirtilen ziynet eÅŸyalarının kendisine hiç teslim edilmediÄŸini ileri sürmüÅŸ; davalı ise mehir senedinde belirtilen ziynet eÅŸyalarının düÄŸünde davacıya takıldığını ve teslim edildiÄŸini, ayrılık sırasında da davacının hakimiyetinde kaldığını savunmuÅŸtur. 
27. Hemen belirtmek gerekirse, davacının dava ettiÄŸi ziynet eÅŸyalarının, düÄŸünde takılan altınlar deÄŸil, evlenmeden önce mehir senediyle verildiÄŸi belirtilen ziynet eÅŸyaları olduÄŸu açıktır.  
28. Ä°spat külfetinin hangi tarafta olduÄŸu hususunun, yukarıda bahsedilen hukuki düzenleme çerçevesinde çözümlenmesi gerekmektedir. Ziynetin kadına ait olduÄŸu ve kadının yanından ayırmayacağı karine olmakla birlikte somut olayda, mehir senedinde verileceÄŸi belirtilen ziynet eÅŸyalarının davacıya teslim edildiÄŸi hususunun davalı tarafından yazılı delille ispatı gerekir. Her ne kadar taraflar arasındaki mehir senedinin evlilikten altı gün önce düzenlenmiÅŸ olması nedeniyle evliliÄŸe yönelik olduÄŸu bu nedenle tarafların iddialarını tanıkla ispatlayabilecekleri düÅŸünülebilirse de, HMK’nın 203/1-a maddesinde sayılan yakın hısımlar arasında dahi, eÄŸer ortada yazılı bir delil varsa, aksi savunmaların ispatı ancak aynı yazılı delille mümkündür (HMK md. 201).  Hukuk Genel Kurulu, 30.06.2020, 2017/1538 E.,  2020/485 K.

 

Mehrin sözlük anlamı; “Ä°slam hukukunda evlenme ile erkeÄŸin, kadın üzerinde elde ettiÄŸi haklara karşılık kadına verdiÄŸi deÄŸerli ÅŸey”dir. Mehri muaccel; “Ä°slam hukukunda erkeÄŸin, nikâhtan önce kadına verdiÄŸi mehr” ve mehri müeccel ise; “Ä°slam hukukunda erkeÄŸin, nikâhtan (ve hatta evlilik sona erdikten) sonra kadına verdiÄŸi mehr” olarak tanımlanmaktadır (Yılmaz, E.: Hukuk SözlüÄŸü, Ankara, 1996, s:529). 
Yukarıdaki tanımlardan da anlaşılacağı gibi mehir, kocanın evlenme sözleÅŸmesi anında veya devamı sırasında ya da evliliÄŸin sonra ermesi hâlinde kadına verdiÄŸi belirli bir mal, para veya ekonomik deÄŸeri olan armaÄŸandır. 

Medeni Kanun, evlenme sözleÅŸmesi sırasında karı kocadan birinin diÄŸerine bir mal veya para vermesini ya da vermeyi vaat edip bir süre ertelemesini yasaklamamıştır. Bu nedenle, eski hükümlere göre kurulmuÅŸ mehr, Medeni Kanun tarafından yasaklanmış bir hukuki iliÅŸki olarak kabul edilemez (2.12.1959 tarihli, 14/30 Sayılı Ä°çtihadı BirleÅŸtirme Kararı gerekçesi). Hukukumuzdaki sözleÅŸme serbestisi ilkesi gereÄŸince de kocanın yüklenmiÅŸ olduÄŸu edimini yahut bağışlama yönündeki vaadini koca dışında bir üçüncü kiÅŸinin de üstlenmesine engel bulunmamaktadır. Ancak mehri müeccel, ileriye yönelik bağışlama vaadi niteliÄŸinde olduÄŸundan, koca dışında üçüncü kiÅŸinin durumu 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 128. maddesinde (818 sayılı Borçlar Kanunu’nun BK 110. maddesi) yazılı üçüncü kiÅŸi yararına borç altına girme olmayıp, TBK'nın 288. (BK’nın 238.) maddesinde düzenlenmiÅŸ bağışlama vaadidir.
Mehrin tanımına yer verildikten sonra 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) uyuÅŸmazlık ile ilgili maddeleri de incelenmelidir. 
TMK’nın “Ä°spat Yükü” baÅŸlıklı 6. maddesinde; “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” ifadesine yer verilmiÅŸtir.
Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluÅŸturan vakıaya iliÅŸkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.
Kanun’un 185. maddesinde;“Evlenmeyle eÅŸler arasında evlilik birliÄŸi kurulmuÅŸ olur. EÅŸler, bu birliÄŸin mutluluÄŸunu elbirliÄŸiyle saÄŸlamak ve çocukların bakımına, eÄŸitim ve gözetimine beraberce özen göstermekle yükümlüdürler. EÅŸler birlikte yaÅŸamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar.” hükmüne yer verilmiÅŸ iken; 186. maddesinde ise; “ EÅŸler oturacakları konutu birlikte seçerler. BirliÄŸi eÅŸler beraberce yönetirler. EÅŸler birliÄŸin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katılırlar.” ÅŸeklinde düzenleme yapılmıştır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olay deÄŸerlendirildiÄŸinde; 
Davacı ile davalı ...'ın 29.07.2004 tarihinde evlendikleri, diÄŸer davalı ...'ın davacının kayınbabası olduÄŸu, taraflar arasında düzenlenen 01.08.2004 tarihli "Mihr Senedi" baÅŸlıklı belge ile davalılar tarafından davacıya altın ve ev eÅŸyalarının verileceÄŸinin kararlaÅŸtırıldığı, sonrasında senette belirtilen 150 gram altın ile bir takım yatak odasının alındığı, davalı eÅŸin Danimarka’da çalıştığı, davacı eÅŸin Danimarka’ya gidene kadar davalı kayınbabası ...'ın evinde yaÅŸayacağının kararlaÅŸtırıldığı, ancak eÅŸlerin Konya 2. Aile Mahkemesinin 2011/23 Esas ve 2012/59 Karar sayılı kararı ile boÅŸandıkları ve boÅŸanma hükmünün 11.03.2013 tarihinde kesinleÅŸtiÄŸi anlaşılmıştır.
Taraflar arasında davacı eÅŸin Danimarka’ya davalı ...'ın evinde yaÅŸadığı dönemde mehir senedi ile kendisine verilen 150 gram altını saklaması için davalı ...'a teslim ettiÄŸi, bu altınların davacının Danimarka'da olduÄŸu dönemde 04.10.2005 tarihinde meydana gelen hırsızlık olayı ile evden çalındığı konularında bir uyuÅŸmazlık bulunmamaktadır. 
"Mihr Senedi" baÅŸlıklı belgede yazılı 150 gram altına yönelik olarak yapılan bağışlama taahhüdünün yerine getirdiÄŸi hususu tartışmazsızdır. Davalı eÅŸ Güven senette vaat ettiÄŸi 150 gram altına yönelik taahhüdünü yerine getirdiÄŸine göre, bağışlanan bu altınlar davacı kadının kiÅŸisel malı olduÄŸundan ve davacının elinden zorla alındığına dair bir iddia da bulunmadığından bu talep yönünden yerel mahkemece davalı ... bakımından verilen davanın reddi kararı doÄŸru bulunmuÅŸtur. 
4787 sayılı Aile Mahkemelerinin KuruluÅŸ, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 4/1. maddesi, Türk Medeni Kanunu'nun üçüncü kısmı hariç ikinci kitabından (TMK m. 118-395) kaynaklanan bütün davaların aile mahkemesinde bakılacağını belirtmiÅŸtir. 150 gram altın davacıya teslim edildikten sonra, davalı ...’e saklanmak üzere verilmiÅŸtir. Saklama sözleÅŸmesi, saklayanın, saklatan tarafından verilen ÅŸeyi kabul ve onu güvenli bir yerde saklatan yararına saklayıp korumak ve sözleÅŸme sonunda saklatana geri vermekle yükümlü olduÄŸu bir sözleÅŸmedir. Saklama borcu doÄŸuran sözleÅŸmeler davanın açıldığı tarihe göre yürürlükte bulunan TBK’nın 561 ila 580 maddeleri arasında düzenlenmiÅŸtir. Mehir senedinde belirtilen ve çalınan 150 gram altına yönelik davalı ... aleyhine açılan dava aile mahkemelerinin görevine girmeyip uyuÅŸmazlık Kadir bakımından genel mahkemelerde çözümlenmelidir. Bu nedenle de yerel mahkemece tefrik yönünde verilen karar da yerindedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 26.03.2019, 2017/451 E., 2019/355 K.

 

Mehir Alacağına Ä°liÅŸkin Yargıtay Ä°çtihatları

Mehir senedinden dolayı alacaklı olduÄŸunu, bu nedenlerle davalılarca yapılan haksız itirazın iptali ile takibin devamına, %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiÅŸtir. Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6, HMK m. 190/1). Davacı kadın, dava dilekçesinde talep ettiÄŸi mehir alacağının 1 kilo iken 100 gr altının ödendiÄŸini ve 900 gr altının istendiÄŸinde kendisine ödenmesinin kararlaÅŸtırıldığı halde ödenmediÄŸini iddia etmiÅŸ ve mehir senedi sunmuÅŸtur. Davalılar ise senet altındaki imzaya itiraz etmedikleri gibi evliliÄŸin devam ettiÄŸini muaccel hale gelmeyeceÄŸini, 900 gr altın bedeline tekabül eden meblağın davacının abisine ödendiÄŸini ve bunun bu taahhüde karşılık olmasının kararlaÅŸtırıldığını ileri sürmüÅŸtür. Ä°lk derece mahkemesi tarafından davanın kabulü ile itirazın iptaline karar verilmiÅŸ, icra inkar tazminat talebinin ise reddine karar verilmiÅŸtir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 06.07.2021, 2021/4195 E., 2021/5838 K.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 28.04.2021, 2020/3104 E., 2021/4194 K.

Eldeki davada davacı kadın dava dilekçesinde mehir senedinde yazılı bulunan (muhtelif altın yüzük, bilezik) 1 kg altın, 10.00 Euro ve ev eÅŸyalarının payına düÅŸen bedeli 65.000,00 TL'yi talep etmiÅŸtir. Ne var ki, davacı dava dilekçesinde ziynetlerin ayarı, cins ve miktarını açıkça belirtmediÄŸi gibi, hüküm yerinde esas alınan raporda da talep edilen ziynetler konusunda net bir belirleme yapılamamıştır. Hal böyle olunca, mahkemece HMK 31. maddesi gereÄŸince hakimin davayı aydınlatma yükümlülüÄŸü kapsamında davacıya dava konusu ettiÄŸi ziynetler hakkındaki talebi açıklattırılarak, buna göre usulüne uygun olarak seçilmiÅŸ uzman bilirkiÅŸiden yeniden ev eÅŸyaları ve ziynetlerin cins, nitelik, miktar (ayar ve gram) ve deÄŸerlerinin açık açık gösterilmesi suretiyle rapor alınması, hasıl olacak sonuca göre de taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerekirken yazılı ÅŸekilde hüküm tesisi doÄŸru görülmemiÅŸ, bu husus bozmayı gerektirmiÅŸtir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 10.06.2020, 2020/958 E., 2020/2825 K.

Davacı-karşı davalı kadın tarafından boÅŸanma davası ile birlikte evlenirken düzenlenen mehir senedi nedeniyle 101 adet cumhuriyet altınının aynen olmadığı taktirde bedelinin iadesi talep edilmiÅŸ, davalı-karşı davacı erkek tarafından evlenirken taraflar arasında mehir senedi düzenlenmediÄŸi iddia edilmiÅŸ olup, Küçükçekmece 6. aile mahkemesinin 2016/224 esas, 2017/408 karar, 07/06/2017 tarihli kararı ile tanık anlatımlarından bu ÅŸekilde bir mehir belgesi düzenlendiÄŸi ve 101 altın olarak belirlendiÄŸi gerekçesi ile mehiralacağı davasının kabulüne karar verildiÄŸi, davalı-karşı davacı erkeÄŸin istinaf etmesi üzerine Ä°stanbul Bölge Adliye mahkemesi 38. Hukuk Dairesinin 2018/397 esas, 2020/768 karar sayılı ilamı ile " dava konusu mehireÅŸyalarının taraflar arasında senede baÄŸlanmış olduÄŸu öne sürülmesine karşın delil olarak sunulan senet imzalı deÄŸildir. Dolayısıyla kadın, erkeÄŸin senette belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiÄŸini ve senede baÄŸlı bir ziynet eÅŸyası alacağı olduÄŸunu ispatlamak zorundadır. Evlenme sırasında mehir senedi düzenlendiÄŸi konusunda kadının soyut tanık beyanlarının hükme esas alınması tek başına iddiayı ispata yeterli görülmemiÅŸtir" ÅŸeklindeki gerekçe ile mehir alacağı davasının reddine karar verilmiÅŸ, bu karar davacı-karşı davalı kadın tarafından temyiz edilmiÅŸtir.
Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” ifadesine yer verilmiÅŸtir.
Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluÅŸturan vakıaya iliÅŸkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir. Davacı kadın tarafından dava konusu mehir eÅŸyalarının taraflar arasında senede baÄŸlanmış olduÄŸu öne sürülmesine karşın delil olarak sunulan senet imzalı deÄŸildir. 
Dolayısıyla kadın, erkeÄŸin senette belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiÄŸini ve senede baÄŸlı bir ziynet eÅŸyası alacağı olduÄŸunu ispatlamak zorundadır. Davacı kadın mehir senedine dayalı alacak davasını gösterdiÄŸi diÄŸer delillerle kanıtlayamamıştır. Ancak, davacı dava dilekçesinde açıkça yemin deliline de dayanmıştır. Ä°spat yükü kendisine düÅŸen ve davasını diÄŸer delillerle kanıtlayamayan davacı tarafa, diÄŸer tarafa yemin teklif etme hakkı hatırlatılıp, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 225 ve devamı maddelerindeki yeminle ilgili usul iÅŸlemleri yerine getirilip, gerçekleÅŸecek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiÅŸtir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 05.11.2020, 2020/4902 E., 2020/5437 K.

Kaynak: Yargıtay BaÅŸkanlığı 

İletişime Geç

Mehir

Mehir, mehr veya mihrİslam hukukunda erkeğin evlenirken kadına verdiği veya vermeyi taahhüt ettiği para, mal veya menfaat hediyesidir. Mehir, kadının mal varlığına dâhil olur ve üzerinde dilediği tasarrufta bulunabilir. Ehl-i Sünnet'in ameldeki dört mezhebinde de kabul edilmiştir.

Türleri[değiştir

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır

© 2024 Toko Cleax. Seluruh hak cipta.