Karada'n ailesi Türk konsolosluundan gelen ac haberle adeta ykld. Anne Karada, "Çocuumu ölüme terk ettiler" derken sorumlularn en ar ekilde cezalandrlmasn istedi. Baba Karada ise yaananlar "Olum Srbistan’da otele geçtiinde bizimle görütü ve 'Baba ben iyiyim. Sabah 4’te yola çkacaz telefonlar kapatmamz söylediler' dedi ve ondan sonra olumdan haber alamadk" sözleriyle anlatrken aradklarnda oullarnn yakalanp cezaevine konduunu, bu yüzden kendileriyle görüemediini söylediklerini ifade etti. Karada'n kuaförde orta olarak çalan ahin Turan ise nianllk sürecinden sonra Karada'n Almanya'ya gitmek istediini anlatt. te kahreden ölüm haberinin tüm ayrntlar
Gaziantep’te yaayan erkek kuaförü ii yapan 28 yandaki Hasan Hüseyin Karada, organizatörlerin kendisini belirli bir ücret karlnda Almanya’ya götürecei vaadi üzerine 20 Kasm günü Gaziantep’ten Srbistan’a gitti. 23 Kasm Çaramba günü ailesi ile konuan Karada’dan bir daha haber alnamad. 25 gün boyunca ailesinin ulamaya çalt Hasan Hüseyin Karada, Srbistan Belgrad ormannda donarak ölmü halde bulundu.
Srbistan’dan Gaziantep’e getirilen Karada’n ailesi, çocuklarn yasa d yollarla götürmek isteyen organizatörlerin ormanda yalnz braktn iddia ederek, sorumlularn bir an önce yakalanarak en ar ekilde cezalandrlmasn istedi.
Kimlik tespitinin ardndan Hasan Hüseyin Karada’n ailesini Srbistan’daki Türk konsolosluu arad. Çocuklarnn ac haberi ile yasa boulan Karada ailesi, cuma akam saatlerinde Gaziantep Havalimanndan cenazelerini teslim ald. Karada’n cansz bedeni otopsi ilemleri yaplmak üzere Gaziantep Adli Tp Kurumu Morguna getirildi.
Olunun ac haberiyle yasa boulan anne Aye Karada, “Olumu ölüme terk ettiler, ben bunlardan ikayetçiyim hepsi cezasn bulsun. Beni bir ay boyunca oyaladlar kampta olduunu ve hiçbir ey olmadn söylediler” dedi.
“Bizim canmz yand, baka anne babalarn canlar yanmasn” diyen baba Fadl Karada u ifadeleri kulland:
“Olum Bosna Hersek’e gitti, yurtdna gidecekti. 7 bin Euro bizden para aldlar ve ebeke olumun biletini falan kesmiler. Olum Srbistan’da otele geçtiinde bizimle görütü ve 'Baba ben iyiyim. Sabah 4’te yola çkacaz telefonlar kapatmamz söylediler' dedi ve ondan sonra olumdan haber alamadk. Onlar aradk, onlar da bize 'Yakalanmlar, u an kapal cezaevindeler. Pasaportlar olmad için telefonlarn ellerinden almlar, o yüzden sizinle görüemiyorlar' dedi.
" gün içerisinde brakacaklarn söylediler. Bizi hep oyaladlar her zaman 15 gün derlerdi, daha sonra 1 ay söylemeye baladlar. Daha sonra Belgrad Konsolosluu aradlar, Hasan Hüseyin Karada souktan donarak ölü olarak bulunmu, üzerinde kimlii çkm.
"Canmzdan can gitti sonuna kadar ikayetçiyiz. Bizim canmz yand baka anne ve babalarn canlar yanmasn devletimiz büyüktür inallah onlara gerekli cezalarn verirler. Baka yürekler yanmasn bizim umudumu sadece budur. Benim çocuum 28 yanda. Bakmaya kyamazsnz, insan evladn ölüme gönderir mi ite ksmet. Olum Almanya’ya sürekli gitmek istiyordu. Ne kadar engel olmaya çaltysak bo, gitmek istedi ve gitti."
Ayn erkek kuaförde orta olarak çalan ahin Turan, öyle konutu:
“Akrabalar tarafndan yurtdna götürelim vaatlerinde bulundular. Hasan Hüseyin bir nianllk süreci atlatmt, o süreçten sonra psikolojisi bozulmutu. Buralardan uzaklamak istediini söylüyordu. O ebekelerle tantktan sonra -bir ksm Elaz’da, dier ksm da Gaziantep’tedir- buradan benim ortam alp götürdüler, 4 gün sonrasnda ben ortama hiçbir ekilde ulaamadm. Bir ay sonrasnda Srbistan Konsolosluundan bizi aradlar, 'Hasan Hüseyin Karada burada donarak vefat etmi' diye bilgi verildi. Ama biz bunun nerede, ne zaman, nasl ve ne ekilde olduunu bilmiyoruz. Bununla beraber giden birkaç aile daha var, onlardan da halen haber yok. Bizim devletimizden isteimiz bu iin içerisinde kimin parma varsa bulunsun, cezalandrlsn ve en ar ekilde yarglansnlar. Kendisinin ormanda donarak öldüüne dair bir bilgi var, ama biz bilmiyoruz nerede, ne zaman, nasl, ne ekilde, hiçbir ey bilmiyoruz. Bu olayn bir an önce aydnlatlmasn istiyoruz."
Öte yandan, Hasan Hüseyin Karada’n cansz bedeni Gaziantep Adli Tp Kurumunda yaplan otopsi ilemlerinin ardndan defnedilmek üzere ailesine teslim edildi.
(DHA)
ANASAYFAYA DÖNMEK ÇN TIKLAYINIZ
Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden ABD'ye kaçak göçmen götüren şebekenin videosuna Odatv ulaştı. Mülteciler önce Meksika'ya, oradan da ABD sınırına götürülerek bırakılıyor.
Türkiye’de işsiz kaldığı için Avrupa’ya gitmek isteyen Mehmet Aydın, vize alamadığı için kaçak yollarla ulaşmak istediği Almanya yolunda 12 ülke sınırını yürüyerek geçti
İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi Başkanı Metin Çorabatır, göç trafiğindeki artışın altında Trump dönemindeki sert politikaların yumuşatılmasının yattığını belirtiyor. Biden’la birlikte sınır politikasının değiştiğini söyleyen Çorabatır şöyle devam ediyor: “Geçişler eskisi kadar önlenmediği gibi geçen kişilere ülkede kalmaları konusunda göz de yumuluyor. Bu da son birkaç yılda geçişlerin artmasını tetikledi.
Annem ve küçük kardeşim dışında ailemle görüşmüyordum. Onlar da maddi destekte bulunamıyordu. Aren Saroyan adlı yola beraber başladığım arkadaşımın finansal desteği sağlamasıyla yola devam edebildim. Ayrıca Orhan Bey, Ali, Kerem, İbrahim Halil, Bilge Hanım, Serdar, Ahmet, Lucy ve Angela hanımlara teşekkürler.
Kanada’ya yasal yollardan gitmek için yaptığı başvuru reddedilen başka bir kadın yurttaş ise “Merhaba, sağlıkçıyım, eşim kanadalı,1,5 ay önce visit vize başvurdum, dün ret yedim itiraz edeyim ya da dava açarsam olumlu cevap gelir mi?” diye yasal yollardan gitmenin yolunu aradı.
December 27, -
Türkiye’den gelenler ise çoğunlukla ekonomik kaygılar ve para kazanmak için sınırı kaçak geçtiğinden sığınma talebinde bulunmuyor. Mahkemede yargılanıyor ve ülkeyi terk etmesi için belli bir süre tanınarak serbest bırakılıyor. Ama bundan sonrasını ABD takip etmiyor çünkü bu kişiler aynı zamanda ucuz iş gücü. Serbest kalanlar da farklı yöntemler deneyerek düzensiz göçmen olarak ABD’de uzun süre kalmanın yollarını arıyor. Hatta bazen kiliseler ile iş birliğine giden bile oluyor.”
DW Türkçe, sosyal medya aracılığıyla müşteri bularak Türkiye ve Avrupa’ya göçmen kaçakçılığı yapanlarla konuştu. Kaçakçılar, "Polisler cebimizde, stressiz geçiş garanti ediyorum" diyor
Bu konuyla ilgili videolar o kadar arttı ki önüme reels olarak sürekli bu videolar geliyor, adını da "Umuda Yolculuk" olarak koymuşlar.
şansını bir kaç adımla zorlamanın yolu,meraklısına seafoodplus.infodan biri: efendim her nereden gelirseniz gelin amerikan gümrük kapısına gelindiğinde kapıdaki polislere " ben ülkenizden sığınma hakkı…
İkinci problem eğitim. Eğer eğitim seviyeniz iyi değilse -ki bu şart değildir- çalışacağınız yerlerde alacağınız paralar da ona göre azalacaktır. Üniversite mezunu olmanız bile yeterli değildir. Diplomanızın burada işe yarıyor olması gerekiyor. Yoksa lise mezunundan farkınız kalmıyor.
Esnaf Masası heyetinde yer alan CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, yurttaşların hayat pahalılığı ve işsizliğe karşı çözümü yurt dışına gitmekte bulduğunu belirterek, “Bir köyde onlarca kişinin tefecilerden borç alarak, yurt dışına giderek, özellikle Kanada’da hayata tutunmaya çalıştıklarına şahitlik ettik. Ülkemizi bu hale getirenler bunların sorumlusu. Gördüğümüz manzara, okumuş sağlıkçı, avukat, hemşirelerin yurt dışında ayakta durmaya çalıştığı” dedi.
Veya siz Türkiye’de yaşarken internetten bulacağınız biriyle evlenerek -nasıl olacağını bilmiyorum ama yapanlar var- Nişanlılık Vizesi alarak gelebilirsiniz. 3 yıl içinde ABD vatandaşı olabilir, hayatınızı normal bir şekilde yaşayabilirsiniz.
ÇETİN: Üç senedir gitmeyi planlıyordum. Tahmini 9 bin dolar filan gitti. Biriktirdim, borç yaptım. Yurt dışına çıkacak bile param yoktu.
Siz hapishanedeyken neden kacak geldiginizi iltica etmek isteyip istemediginizi ve iltica sebebinizin gecerliligini sorgularlar, eger gecerli ise deport edilmezsiniz ve normal hayata devam edersiniz hapishaneden sonra. Fakat iltica sebebiniz yok ya da iltica etmezseniz deport ediliyorsunuz. Bundan sonrasini bilmiyorum fakat bir ton islem var sanirim ilticayla alakali, mahkemedir gorusmedir sudur budur, yani kacak girerseniz iltica etmek zorudnasiniz deport edilmemek icin. Benim tum bildigim bu kadar.
Sonra bi bakmışsın ki elinde binlerce oyro ile yeniden karşına çıkıp aynı soruyu soryo: "Ya ne yapayım abi?"
Göç konusunda öne çıkan bir diğer şehir olan Ağrı’da ise son iki yılda yaklaşık 5 bin kişinin ABD ve Kanada’ya göç ettiği öne sürülüyor. Ağrı’nın Yukarı Ağadeve köyü muhtarı Dilaver Aslankılıç şöyle konuşuyor: “Köyümüzde yaklaşık kişi yaşıyordu ve son iki yılda kişi ABD ve Kanada’ya göç etti. Köyde artık genç kalmadı. Ekonomik nedenler yatıyor bunun altında. İş yok, Türkiye’nin ekonomik durumu belli. İnsanların başka çaresi kalmadı.”
ABD’ye gidiş için “tanıdık” desteği şart çünkü dünyanın öbür ucundaki bir ülkeye vardıkları zaman içeriden destek olmadığında iş bulmak adeta imkansız. Ülkeye giriş ise ya yine içeriden destekle oluyor ya da insan kaçakçılarıyla anlaşmaları gerekiyor. İnsan kaçakçılarıyla anlaşanlar genellikle Avrupa aktarmalı olarak gidiyor Meksika’ya. Ülkeye vardıklarında ABD sınırına dek götürülüyorlar. Yola tek başlarına çıkanlar ise doğrudan Meksika’ya uçuyor.
Mehmet Aydın 30 yaşında lise mezunu yıllarca işsiz kalan bir genç. En son çareyi Avrupa’ya gitmekte buldu. Oraya gidebilmek için vize şartlarını sağlayamadı, kaçak yollarla gitmeye karar verdi. Yunanistan’a gider gitmez yakalandı ve 40 gün cezaevinde kaldı. Serbest bırakıldıktan sonra iş arayışına girdi ama şansı yaver gitmedi. Kaçakçılarla anlaşıp Almanya’ya gitmek istedi, bu sefer de kaçakçıların istediği 4 bin Avro’yu sağlamayamadı. Aydın maddi imkânsızlıklardan dolayı 12 ülke sınırını genellikle yürüyerek geçti. 8’inci ayın sonunda Almanya’ya ulaştı. Tabii bu zaman diliminde başına gelmeyen kalmadı. Hastalandı, aylarca duş alamadı, dağlarda aç ve susuz kaldı, sokakta yattı, dolandırıldı ve defalarca yakalandı. Aydın, çoğunlukla yürüyerek Yunanistan, Arnavutluk, Karadağ, Bosna Hersek, Hırvatistan, Slovenya, İtalya, İsviçre, Fransa, Belçika, Hollanda sınırını geçerek Almanya’ya ulaştı. Aydın ile 8 aylık yolculuk süreci konuştuk.
Ben Kanada'da yasiyorum ve ABD'ye kacak giren tanidigim var, ABD'ye kacak girdiginizde kacak gocmenler hapishanesine atiyorlar sizi, bunlar genellikle Florida, Alabama ya da Texas eyaletlerinde oluyor sinira yakinligindan dolayi. Kacak gocmen diye belirttim cunku hapishane yazarsam bir cok insan o katil, tecavuzcu insanlarin yattigi hapishaneye gonderildigini dusunur ama oyle degil.
Düzensiz göçmen sorunu ABD’de de tartışılan bir konu ve hatta Teksas’ın Cumhuriyetçi valisi yaşanan son facianın sorumlusu olarak Biden’i ilan etti. Türklerin ABD’ye geçişi açısından değerlendirdiğimizde, başka ülkeye giden kişilerin sınırı geçtikten sonra sığınma talebinde bulunması gerekiyor. Çünkü kişi sınırı kaçak geçmesini ancak bu şekilde açıklayabilir.
AZİZAĞAOĞLU: Ben eğitim sisteminin içindeydim. Gençlerle çalışıyordum. Çok güzel zamanlarım oldu. Güzel şeyler öğrendim ve öğrettim ama bir süre sonra baktım ki artık bana her gelen öğrenciden zihinsel olarak çok uzağım. Onlara bir şey veremiyorum. Çalıştığım yerlerde sürekli bir gün içerisinde üç kere bir olayda taraf tutmak zorunda kalıyorsun. Gündem artık işyerindeki arkadaşlık ilişkilerini belirliyor… Eğitimle alakalı Türkiye’den umudum bitti. Bunun içinde olmak istemedim. Faydalı olamayacağımı fark ettim. Bütün ay çalışıyorum. Ayda 50 saat çalışıyorum, ayın yarısında param bitiyor. Ailem ev almış Ankara’da, kira ödemiyorum. Buna rağmen 15’inde param bitiyor. Bu benim problemim değil Türkiye’nin problemi. Ekonomik olarak ciddi sıkıntı yaşadım. Onun dışında Gezi sürecinden sonra benim Türkiye ilgili umudumu götürdü. İfade özgürlüğümüz elimizden alındı ve ben çocuklara ifade özgürlüğünün ne kadar değerli bir şey olduğunu anlatıyorum. Ben onlara neler anlatıyorum, karşımdan gelen çocuk çok daha ırkçı geliyor. Ermeni, Rum düşmanı geliyor. Bu şekilde tarihimize sahip çıkıyoruz ama düşmanlık besleyerek Türkiye nasıl büyüyecek?
Başka bir Türk kadını da yaptığı paylaşımda, 1,5 yıl Türkiye’de mühendislik yaptığını ve Kanada’ya eşiyle beraber gittiğini aktararak, “Merhaba. Ben Şeyma Kanada’ya yeni geldim. Ilac dil okulu öğrencisiyim. Türkiye’de mühendisim yıl kadar çalıştım. Bebek bakımı, ev temizliği, garsonluk vs. gibi isler arıyorum. Aciliyetim var geri dönüşlerinizi bekliyorum. Victoria Park’ta yaşıyorum ama mesafe önemli değil beni için” dedi.
Sorularınızı yanıtlamaktan memnuniyet duyacağımı belirterek, sözlerimi noktalamak istiyorum.
Öncelikle vize ile gitmeyi isterdim ama son yıllarda gerekli koşulları sağlayamadığım için bu mümkün değildi. Taşerona vasıfsız işçi başvurusu yaptım, ancak bunun için dahi torpili olanlar işe alındı. Oradan da eli boş dönünce alternatif yol aradım ve Edirne İpsala üzerinden Yunanistan’a geçmeye karar verdim. Yunanistan’a giriş kolay oldu ama içerde yakalandım ve 40 gün yarı hapishane yarı kamp tarzı çok kötü yerlerde kaldım, sonrasında Yunanistan geneli serbest kâğıdı aldım ve Atina’ya gittim. Almanya’ya geçmeye karar verdim. Sonrasında 3 Cezayirli, 4 Kürt arkadaş ve ben yürüyerek yola çıktık. Sınırı yürüyerek geçtik. Otobüsle Tiran’a girdik ve oradan da sınıra yakın belirlediğimiz bir şehre gittik. Arabadan inip tekrar yürüdük Karadağ sınırını geçtik. Yarım saat uzaktaki başkent Podgorica otogarında polise yakalandık. Ofisten bir aylık terk kâğıdı verdiler. Tabii onlarca kez Bosna’ya geçmeye çalıştık ama her defasında yakalandık. En sonuncusunda sınır bölgesine, dağın başına bırakıldık. Sonunda Saraybosna’daydık çok sevinmiştik. Birkaç gün dinlendik ve Hırvatistan’a geçmek için otobüse bindik. 7 saat sonra Bihaç şehrindeydik. Karadağ’da Bosna’ya geçiş döneminde rahatsızlık yaşamıştım.
Yazarlar Şemsa Denizsel Ada köftesi, İstanbul köftesine karşı Defne Akman Gençlik romanı artık Netflix karakteri Ayşegül Çoruhlu Yavaş yiyerek diyet yapmadan kilo verebilirsiniz Çağrı Mert Bakırcı NASA ‘uzaylılar’ için ne dedi, dünya ne anladı? Özge Sarıkadılar Topluma değer katan kadın girişimcilere lüks moda desteği Çok Okunanlar Berlusconi'ye son veda Doğduğu şehre övgü niteliğindeki Bulgari Hotel Roma açıldı Eski kabinedeki isimlerin yeni görevleri belli oldu Ankara'da kritik görüşme Mehmet Şimşek'in atacağı adımları kabullendik İyi gazetecilik, okuma keyfi verir!
Güneş serbest bırakıldıktan sonra bileğine takılan elektronik kelepçeyle takip edildiğini aktarıyor. “62 gün boyunca bileğimde elektronik kelepçeyle gezmek zorunda kaldım. Kelepçe çıkarıldığından beri ise yalnızca ayda bir cep telefonumla çalıştığım yerden çekmem gereken bir selfie’yi talep ediyorlar. Bunun haricinde hiçbir denetim yok.” Güneş’in yılında gerçekleşecek bir duruşması var. “Bu işlemin biraz tanışma gibi olduğunu söylüyorlar. Eğer olumlu sonuçlanırsa Green Card alabileceğim. 6 ayı doldurduğum için zaten çalışma iznim var burada ama oturma iznini ne zaman alabilirim bilmiyorum.”
Fatih Aytekin de Çorum’dan Juarez’e uzanan binlerce kilometrelik yolu katedenlerden bir diğeri. Aytekin ABD topraklarına nisan ayında giriş yapmış. Ekonomik açıdan zorlanmaya başlayınca bu fikre sarıldığını söyleyen Aytekin “ABD’deki arkadaşlarım yanımıza gel biz destek oluruz dediler, işimden istifa ederek bu yolculuğa koyuldum” diyor.
November 28, -
Türkiye’de inşaat mühendisliği okurken, ülkeden umudunu kesip Meksika üzerinden ABD’ye giden Ağrılı Harun Çetin, şimdi iyi bir para karşılığında bir lokantanın mutfağında çalışıyor. Öğretmenliği bırakıp ABD’ye yerleşen Selen Azizağaoğlu ise markette
Şu anda haftanın beş günü bir markette çalışıyorum. Manager gibi orayı idare ediyorum, aynı zamanda kasaya bakıyorum. Kalan günlerde taksicilik yapıyorum, hatta birazdan yolcu alacağım. Okulum bitip İngilizcem okey olduktan sonra daha iyi işlere bakacağım.
November 29, -
ekşi sözlüğe başlık açarak gidilebilir edit: başlık sahibi arkadaşın kutusu mesaj alımına kapalıymış. ulaşmak isteyip ulaşamayan biri benden editlememi rica etti. galiba başlık sahibi arkadaşı ame…
Eğer kaçak yollarla girip iltica etmezseniz er ya da geç bir yerde yakalanacak, deport edileceksinizdir. İltica ettiniz diyelim. Bunun kabül edilmesi ve size oturum ve çalışma hakkı verilmesi garanti değildir. Olsa bile şanslıysanız green card alırsınız. Değilseniz ülkenize bir daha gidemez, gitseniz geri dönemezsiniz.
September 13, -
May 27, -
Bambaşka bir ülkede sıfırdan yeni bir hayata başlamak, yepyeni ufuklara yelken açmak. Aslında insanlık tarihi kadar eski bir kavram: Göç etmek. Ancak gönüllü göç başka, göç etmek zorunda hissetmek bambaşka şeyler elbette. Kişi bunu kendi iradesi dışındaki etkenlerden ötürü yapıyor ve kendini göç etmeye mecbur bırakılmış hissediyorsa bunun bambaşka bir adı var: İltica! Almanyaya iltica etmek de Türkiye kökenli kişilerin tercih ettiği yollardan olabiliyor.
Sığınma hakkı ya da iltica hakkı; ırk, din, uyruk, politik görüş ve belirli bir sosyal gruba dâhil olunması gibi nedenlerle hayatı ya da özgürlüğü tehdit altında olan kişilere kimi ülkelerce verilmiş hukuki ve politik bir hak. İltica talep eden mülteci ya da sığınmacı, diğer göçmenlerden farklı bir şekilde değerlendiriliyor. Göçmenler malvarlıkları, sosyal statüleri, vatandaşlık hakları gibi önceki yaşamlarına dair pek çok şeyi beraberlerinde götürme şansına sahipken, mülteciler çoğunlukla böyle bir şansa sahip değil. Bir mülteci için başka bir ülkeye sığınmaktaki amaç; insan onuruna en uygun şekilde yaşamak, zulme uğrama korkusu ve hayatı tehdit eden unsurlardan korunmak.
Avrupa Birliği İstatistik Ofisi (Eurostat) verilerine göre yılında en çok iltica başvurusunda bulunan ülkeler arasında Türkiye 6. sırada geliyor. Türklerin en çok iltica talep ettiği ülkelerin başında ise Almanya yer alıyor. yılının ikinci çeyreğinde korona virüsün etkisiyle AB ülkelerine ilk kez başvuranların sayısında düşüş gözlenirken, Almanya yüzde 31 oranıyla aynı çeyrekte en fazla iltica talebinde bulunulan ülkeler arasında zirvede. Peki, Almanya’ya iltica başvurusunda bulunmak için hangi yolların izlenmesi gerekiyor? Almanya hangi koşullar altında iltica taleplerine olumlu yanıt veriyor? Gelin oldukça meşakkatli olan bu sürecin detaylarına göz atalım.
Almanyaya İltica isimli Facebook grubumuz ile diğer kişilerle iltica ile ilgili fikir alışverişi yapabilir ve Vasistdasdan iltica konusunda son gelişmeleri takip edebilirsiniz. İltica işlemlerini sadece yasal yollarla ilerletin, yasal olmayan kurum ve yollara itibar etmeyin.
Belirli nedenlerle baskıya, zulme ve kovuşturmaya maruz kalan bireyler Almanya’dan iltica talep etme hakkına sahip. Lakin Dublin III yönetmeliğine göre, yönetmeliğin geçerli olduğu Avrupa Birliği ülkeleri, Norveç, İzlanda, İsviçre ya da Lihtenştayn üzerinden Almanya’ya gelinmesi halinde Almanya’da sığınma hakkı tanınmayabiliyor.Anayasaya göre ırk, din, uyruk, politik görüş ve belirli bir sosyal gruba dâhil olunması gibi nedenlerle hayatı ya da özgürlüğü tehdit altında olan bireyler Almanya’da korunma hakkına sahip. Devlet tarafından kişinin hukuki değerini ve haklarını sistematik olarak ihlal eden, kişiyi sosyal çevresinden soyutlamaya yönelik ve insan onuruna zarar verecek yaptırımlar uygulanması halinde de iltica hakkı tanınıyor.
Söz konusu tehdit yalnızca devlet özneleri değil, terör örgütleri, klanlar, karteller aile üyeleri gibi unsurlardan da kaynaklı olabiliyor. Zulüm; aile, terör örgütleri, milis vb. devlet dışı unsurlar tarafından yapılıyor ve devletin de bu konuda koruma sağlamıyor ya da koruma sağlamaya yanaşmıyor oluşu iltica nedeni olarak görülüyor. Bireylere aileleri tarafından uygulanan zulmün iltica açısından temel teşkil etmesi için; ülkenin başka bir bölgesine kaçmanın ya da güvenlik güçlerine sığınmanın koruma sağlayamayacağının kesinleşmesi gerekiyor.
Lezbiyen, gey, biseksüel, trans+ ya da inter+ bireylerin cinsel kimlikleri ya da cinsel yönelimlerinden ötürü ana vatanlarında insanlık dışı muamele tehdidi altında olmaları Almanya’dan iltica talep etmeleri için geçerli bir dayanak olarak kabul ediliyor. Söz konusu tehdit ve ayrımcılık eylemlerinin devlet ya da devlet dışı kurum veya kişi-kişiler tarafından uygulanıyor olması durumu değiştirmiyor. Ancak eşcinsel eylemlerin cezalandırmaya tabi olması tek başına takip eylemi olarak yeterli sayılmazken, fiili olarak bir cezanın uygulanıyor olması durumu takip eylemi haline getiriyor. Bunun yanı sıra bazı az gelişmiş ülkelerde uygulanan kadın sünneti gibi uygulamalar da Almanya tarafından insan hakları ihmali sayıldığı için, bu tehlikeye maruz kalan kadınlara Almanya’ya iltica hakkı tanınıyor.
Öncelikli olarak şunu unutmayın: İltica başvurusu yapabilmek için Almanyada fiziksel olarak bulunmanız gerekir. Türkiyeden Almanya için iltica başvurusu yapamazsınız. Yani, Almanya dışından sığınma başvurusu yapmak mümkün değildir. Prensip olarak, Almanyaya seyahat etmek isteyen herkesin vize alması gerekir. Bu vize, ülkeye girmeden önce bir Alman diplomatik temsilciliğine başvurulmalıdır. Almanyada iltica başvurusu yapmak için turist vizesi ile de giriş yapabilirsiniz. Yani Schengen vizesi ile Almanyaya giriş yaparak iltica başvuru sürecini başlatabilirsiniz.
Almanyadaki Federal Göç ve Mülteciler Dairesi (BAMF), kimlerin mülteci koruması elde edeceğine karar verirken, kişilerin kendi vatanlarında güvenli bir çevreye taşınmak ya da benzeri bir koruma elde edip edemeyeceğini de göz önünde bulunduruyor. İltica başvurusunda bulunan kişi ana vatanında yani örnek olarak Türkiyede idam cezası, işkence, insanlık dışı ya da aşağılayıcı muamele veya ceza gibi nedenlerden ötürü tehlike altındaysa Almanya sınırları içerisinde geçici koruma verilebiliyor. Bununla birlikte ana vatanında yani örnek olarak Türkiyede silahlı çatışmalar çerçevesinde gelişigüzel şiddet eylemleri nedeniyle ciddi tehlike altında olan siviller için de Almanyada geçici koruma geçerli olabiliyor. Almanyaya sığınma hakkı, mülteci koruması ya da geçici koruma koşullarını yerine getiremeyenlerin korunabilmesi amacıyla ulusal sınır dışı etme yasağı konulabiliyor. Kişinin sınır dışı edilmesinin insan hakkı ihlallerine sebebiyet vermesi ya da kişinin hayatını ya da özgürlüğünü ciddi ve somut olarak tehlikeye atması halleri söz konusuysa çoğunlukla bu karar veriliyor. Bunun yanı sıra kişinin ana vatanında tedavisi mümkün olmayan bir hastalığa sahip olması ve ana vatanına dönmesinin sağılığında ağır hasarlara yol açabilme ihtimali gibi hallerde de ulusal sınır dışı yasağı konulabiliyor.
Almanyada iltica süreci yıllarca sürebilir. Bu yüzden iltica ile Almanyada kalmayı ve yaşamayı düşünüyorsanız, süreci ve gerekenleri çok iyi anlamanız gerekir. Ayrıca, iltica başvurusu ile ilgili değişiklikleri de her zaman Handbook Germany ya da Asylindeutschland gibi resmi makamlardan da kontrol etmeniz gerekir. Almanyaya iltica başvurusu 5 adımda tamamlanıyor.
Almanyaya İltica isimli Facebook grubumuz ile diğer kişilerle iltica ile ilgili fikir alışverişi yapabilir ve Vasistdasdan iltica konusunda son gelişmeleri takip edebilirsiniz. İltica işlemlerini sadece yasal yollarla ilerletin, yasal olmayan kurum ve yollara itibar etmeyin.
Almanya’ya sığınma amacıyla geldiyseniz iltica prosedürünün başlayabilmesi için ilk olarak sınır otoritesi, polis, yabancılar dairesi, mülteci kabul merkezi veya varış merkezi gibi bir Alman otoritesiyle iletişime geçerek kayıt Aslygesuch yaptırmanız gerekiyor. İlk kaydın yapılmasından sonra prosedürün ilk adımı olarak BAMF’a resmi iltica başvurusu yapılıyor. Bunun için Almanya’da konaklıyor olmanız yani Almanya Federal Cumhuriyeti sınırlarında olmanız gerek. Başvurunun yapılmasıyla BAMF, iltica prosedürünü işleme alıyor. Daire, her bir mültecinin sığınma hakkı, mülteci koruması, geçici koruma ve ulusal sınır dışı etme koruma biçimlerinden hangisini alacağına iltica prosedürü sırasında karar veriyor.
Resmi başvurunun ardından size bir randevu verilmesiyle prosedür işlemeye başlıyor. Bu randevu esnasında sağlıklı iletişim kurulabilmesi amacıyla bir tercümanın hazır bulunacağını belirtelim. Görüşme esnasında size aileniz, okulunuz, mesleğiniz, inancınız, ülkeniz, şehriniz, Almanya’ya nasıl ve hangi yollarla geldiğiniz hakkında sorular yöneltiliyor. Bunların yanı sıra haklarınız ve yükümlülükleriniz ile ilgili bilgiler de veriliyor. Kayıt işlemlerinden sonra Aufenthaltsgestattung adı verilen; oturma izni ve iltica prosedürü esnasında Almanya’da gidebileceğiniz makamları içeren bir belge alıyorsunuz. Bu belge aynı zamanda Almanya’daki kimlik kartınız sayılıyor.
Duruşmaya davet edilmeden evvel BAMF tarafından iltica başvurunuzu hangi Avrupa ülkesinde yapmanız gerektiğiniz kontrol ediliyor. Dublin prosedürüne göre; AB ülkeleri, Norveç, İzlanda, Lihtenştayn veya İsviçre üzerinden Almanya’ya gelmeniz halinde ilke olarak iltica başvurunuzdan ilk geldiğiniz ya da size ilk giriş vizesi veren devlet sorumlu tutuluyor. Bu durumda Almanya bu ülkenin kabul etmesi halinde sizi oraya geri gönderebiliyor. İltica prosedürünüzden Almanya’nın sorumlu olması halinde ise duruşmaya çağırıldığınızı bildiren bir davetiye size iletiliyor. Bu davetin gelmesi uzun zaman alabileceği için sabırlı olmanız gerek.
Duruşmada BAMF tarafından görevlendirilmiş bir personelin yanı sıra bir de tercüman bulunuyor. Dilerseniz siz de avukatınızı ve önceden bildirmek koşuluyla sığınmacı olmayan bir arkadaşınızı yanınızda götürme hakkına sahipsiniz. Duruşma esnasında size Almanya’ya gelme nedeniniz ve geldiğiniz ülkedeki yaşantınız hakkında pek çok soru soruluyor. Her şeyi doğru ve düzgün şekilde anlatmanız Almanya’ya geliş nedeninizin anlaşılması açısından fazlaca önemli. Bunun için duruşmaya gelmeden önce karşınıza çıkabilecek sorulara karşı hazırlıklı olabilmek adına bir avukat ya da danışma merkezlerinden yardım almanızı tavsiye ederiz.
Duruşmadan sonraki birkaç gün içerisinde size ya da avukatınıza duruşmada yazılan protokol posta yoluyla iletiliyor. Protokolde bir hata görmeniz halinde BAMF’a durumu yazılı olarak bildirmeniz gerekiyor. Duruşmanın üzerinden birkaç ay geçtikten sonra BAMF tarafından iltica başvurunuz hakkındaki kararın bildirildiği bir mektup gönderiliyor. Verilebilecek karara dair 5 farklı ihtimal var. Buna göre iltica başvurunuz sonucunda;
Sığınmacı ya da mülteci olarak tanınan kişiler; sınırsız iş piyasası girişi içeren üç yıllık oturum iznine ve aile birleşimi hakkına sahip oluyor. Üç ila beş yıl içerisinde de belirli seviyede Almanca bilgisi gibi bazı ön koşulların sağlaması halinde yerleşme izni veriliyor. Geçici koruma verilen kişiler ise mülteci ve sığınmacılara da verilen sınırsız iş piyasasına giriş hakkının yanı sıra bir yıllık oturum iznine sahip oluyor. Sürenin bitiminde geçici korumaya neden olan tehlikelerin devam etmesi halinde bu süre iki yıl uzatılabiliyor. Beş yılın ardından eğer belirli koşullar sağlanabiliyorsa süresiz yerleşme iznine dönüştürülebiliyor. Ulusal sınır dışı etme yasağı verilen kişiler ise yeniden uzatabilen bir yıllık oturum izninin yanı sıra sınırlı olarak iş piyasasına giriş hakkına ve sınırlanmış aile birleşişimi hakkına sahip oluyor. Belirli koşulların sağlanması halinde oturum izni yerleşme iznine dönüşebiliyor.
İltica talebinizin reddedilmesi halinde; basit ret aldıysanız 30 gün, temelsiz olduğu açık olan olarak ret aldıysanız bir hafta içinde ülkeyi terk etmeniz bekleniyor. Elbette ki karara itiraz hakkınız da var. Bunun yanı sıra ülkenizde uğradığınız zulüm ile ilgili yeni kanıtların olması, devletin durumunun değişmesi, daha önce fark edilmemiş ciddi bir savaş travmasından mustarip olmanız ya da ülkenizde tedavi edilemeyen ciddi bir hastalığınızı olması halinde müteakip iltica başvurusunda bulunabiliyorsunuz. Verilen ret kararına rağmen sınır dışı edilmenizin önünde engeller bulunuyorsa Dulgung adı verilen bir müsamaha belgesi alabiliyorsunuz. Bu belge ile Almanya’da yasal olarak ikamet edebilmenize karşın ülkeden ayrılma yükümlülüğünüz geçerliliğini koruyor. Almanya’da kaldığınız süre boyunca ülkeye iyi bir şekilde uyum sağladıysanız ve sınır dışı edilme durumunuz çeşitli nedenlerle sizi zor bir duruma sokuyorsa mağduriyet başvurusu yaparak oturum izni almayı deneyebiliyorsunuz.
Almanya İçişleri Bakanlığı verileri Almanya’ya iltica başvurularının yılında bir önceki yıla göre yüzde 31,5 azaldığını belirtiyor. yılında Almanya’ya iltica talebinde bulunan ülkeler arasında 25 bin başvuruyla Suriye ilk sırada yer alıyor. Suriye’yi 8 bin 51 başvuruyla Afganistan, 7 bin başvuruyla Irak ve 5 bin başvuru ile Türkiye takip ediyor. Eurostat yılı verilerine göre Türkiye yüzde 4 ile AB ülkelerine iltica talep eden ülkeler arasında 6. Sırada yer alıyor. Türkiye vatandaşlarının en çok iltica başvurusunda bulunduğu ülke ise yüzde 53 ile Almanya.
BAMF verilerine göre Türkiye’den iltica başvurusunda bulunanlar arasında çok sayıda diplomat ve devlet memuru bulunuyor. Veriler, Türkiye’den gelenlerin Almanya’ya iltica başvurusunda bulunanlar içinde en yüksek eğitimli kesimi oluşturduğunu gösteriyor. Üstelik bu oranın önceki yıllara göre artış gösterdiği de kaydedilenler arasında. ’de Almanya’ya iltica başvurusunda bulunan Türkler içinde yükseköğrenim görenlerin oranı yüzde 46 iken, ’de bu oranın yüzde 59,3’e yükseldiği görülüyor. Türklerden sonra en yüksek eğitim düzeyine sahip sığınmacılar ise İranlılar. ’de İran’dan Almanya’ya iltica başvurusunda bulunanlar içinde yükseköğrenim görmüş kişilerin oranı ise yüzde 47,5 düzeyinde.
Türkiyeden Almanyaya iltica başvurusu sayılarına baktığımızda, yılında adet ilk başvuru yapılırken, bu sayı da e, de e, de a, da e yükseldi. Almanyaya iltica sayılarında, toplam başvuru içerisinde Türkiyeden yapılan başvuruların oranı da dan bu yana arttı. da yüzde 1den az olan bu oran, de yüzde 4, de yüzde 6,2 ve da yüzde 7,6 oldu. de de bu oran yüzde 5,6ya geriledi.
Asyl in Deutschland, Almanya’daki iltica başvurusu ile ilgili ön bilgi almak isteyen göçmenlere Göçmenler ve Mülteciler Bürosunda yapılan duruşmalar hakkında bilgi vermek amacıyla bir video hazırladı. Bizlere de bu videoyu sizlere ulaştırmak düşer.
İltica ve sığınma süreci, seafoodplus.info sitemizi ziyaret eden kişilerin en çok ilgi gösterdiğini konulardan bir tanesi. Bu yazının yorumlarına da baktığınızda, en çok yorum ve soru alan konu olduğunu göreceksiniz. Bu yüzden, bu konuya özel Sık Sorulan Sorular bölümünü oluşturarak, sizlerin sorularına daha hızlı cevap vermeye çaba harcadık.
Evet, turist vizesi ile iltica başvurusunu Almanyada yapabilirsiniz.
Schengen vizesi ve turist vizesi aynı vize türleridir. Dolayısıyla, Schengen vizesi ile iltica başvurusunu Almanyada yapabilirsiniz.
Türkiyedeki yargılanma süreciniz, Almanyadaki iltica başvurunuzu engellemez. Dolayısıyla, Türkiyede yargılanan kişiler Almanyada iltica başvurusu yapabilir. Ancak unutmayın: Almanyada iltica başvurusu için fiziksel olarak Almanyada bulunmanız ve başvuruyu Almanyada yapmanız gerekir.
Almanyaya sığınma talebi için Türkiyede yaşamak istememek tek başına bir neden olamaz. İltica ve sığınma talebi gerekliliklerini yukarıda belirttik.
Almanyaya kaçak gelenler iltica başvurusunda bulunabilir. Almanyaya kaçak gelmek kabul edilebilir ancak kaçak gelen kişinin hemen iltica başvurusu yapması beklenir. Eğer Almanyada uzun bir süre kaçak olarak yaşıyorsanız, iltica başvurunuzu olumsuz etkileyecektir. Bu yüzden Almanyada kaçak iseniz ve iltica başvurusu yapmak isterseniz, bunu hemen yapmalısınız. İltica başvurunuz sonuçlanana kadar Almanyaya kalmanıza izin verilir.
Bu sorunun cevabı için Dublin III Regülasyonu detaylı olarak incelenmelidir. Dublin Regülasyonu ya da Dublin Yönetmeliği, iltica başvurusunun hangi ülke tarafından kabul edilmesi gerektiğini belirten bir yönetmeliktir. Temmuz yılında yürürlüğe giren Dublin Yönetmeliğine göre, iltica başvurusunun hangi ülkeden yapılabileceğini öncelik sırasına göre üç madde ile belirlenir:
Bu durumda, örnek olarak Polonyada oturma izniniz ya da çalışma izniniz varsa, Almanyada iltica başvurunuzun onaylanma olasığını düşük olacaktır. Çünkü Dublin Yönetmeliğine göre sizin öncelikli olarak Polonyada iltica başvuru yapmanız gerekir ki zaten bu ülkede oturma izniniz varsa böyle bir sürece de gerek kalmaz.
Almanyaya iltica etmenizin bir neden var: Türkiyede can güvenliğiniz var ve Türk devleti de bu konuda koruma sağlamıyor ya da koruma sağlamaya yanaşmıyor. Böyle bir durum varsa neden Türkiyeye gideceksiniz? Dolayısıyla Almanyada mülteci olan kişilerin Türkiyeye gidişi önerilmemektedir. Almanyada ilticacı iken Türkiyeye gittiğinizde, Almanyaya geri dönüşünüzde iltica başvurunuz yeniden değerlendirilir. Ancak, Almanyada iltica sürecinden sonra oturum ve sonrasında da Alman vatandaşlığına geçme durumunda, Türkiyeye gidebilirsiniz.
Kendi durumunuzun değerlendirilmesi için bir avukata başvurmanızı öneririz.
İltica başvurunuz hakkında bir karar verilene kadar ilk kabul merkezinde yaşamanız gerekmektedir. Burada yaşayacağınız süre 18 aydan uzun olmayacaktır, aileler için bu süre 6 aydır.
Yani, Almanyada iltica süreciniz devam ederken bir akrabanızda ya da tanıdığınızda kalmak mümkün değildir.
Bu süreden sonra sığınmacılar genellikle toplu konaklama yerlerinde (pansiyonlar) barındırılırlar. Birkaç Alman eyaletinde ve bazı şehirlerde, bir apartman dairesinde kalmak da mümkündür.
Almanyaya İltica isimli Facebook grubumuz ile diğer kişilerle iltica ile ilgili fikir alışverişi yapabilir ve Vasistdasdan iltica konusunda son gelişmeleri takip edebilirsiniz. İltica işlemlerini sadece yasal yollarla ilerletin, yasal olmayan kurum ve yollara itibar etmeyin.