ceyhun irgil kuzey kore / Ceyhun İrgil 5 Kitap Bir Arada - Halkkitabevi

Ceyhun Irgil Kuzey Kore

ceyhun irgil kuzey kore

Ceyhun İrgil 5 Kitap Bir Arada

ASLINDA NE OLDU?

Ön ve son yargısız okuyunuz. Bu kitap dahil, okuduğunuz ve duyduğunuz her şeyi araştırıp, sorgulayıp son kararı kendiniz veriniz.

*

Olayları toplumsal bir psikoz gibi yaşıyoruz

Masaldan masala koşan cüceler gibiyiz

Ne hakikate yetiyor boyumuz

Ne de hakikat cüce

Herkes kendi masalını yaşıyor

Herkes kendi zehirli elmasını ısırıyor

C. İrgil / Likya Notları / 2020

*

“Bir görüşe ve bir inanca (aşırı) bağlılık ve taraftarlık insanın ruhuna işledi mi, tarihçi (insan) nefsine uygun düşen haberleri işitir işitmez hemen kabul eder.”

İbn Haldun – Mukaddime

DÖNEM ÖDEVİ

Bu kitap, yazarın 40 Yaş “Kızıma Mektuplar” kitabının devamı olarak 50’li yaşlarında dünyada ve Türkiye’deki olan bitenler için duygu ve görüşlerini kapsıyor.

Kitap 2020 yılında tamamlandığı için doğal olarak bu “lanetli yıl” 2020’deki Koronavirüs (Covid-19) Salgını geniş olarak yer alıyor.

Salgın nasıl başladı?

İlk aylarda neler oldu?

Bu soruların yanıtını kitabın “Korona Günleri” bölümünde bulacaksınız. Kitabın 2.bölümü ise, “elveda X kuşağı” (yani günümüzün ana ve babaları) ve “merhaba yeni kuşaklar” (Y-Z kuşağı) içerikli yazıları kapsıyor.

*

“Tek dileğim, hayalim...

Bu güzelim ülkedeki insanlarımız,imrendiğimiz ülkelerin insanları gibi aileleriylehuzur, refah ve güvenlik içinde yaşasın.

Hiç kimsenin kimliği, inancı sorgulanmasın,Düşüncelerinden dolayı kimseye hesap sorulmasın.

İktidar, güç ve sermaye sahibi olanlarinsana hayatı dayatmasın, daraltmasın.

Tek kaygı ölüm olsun.”

Dr.Ceyhun İRGİL

40 YAŞ

Kitap okumayı çok sevdiğimiz söylenemez. Dilerim, merak eder okursunuz.Bu kitapta hayatın sırrı yok.

Her anne-babanın ve çocuğun yaşamına bir parça dokunabilecekbelki bir iki cümle size yararlı olursa bu kitap amacına ulaşmış olur.

Kitabın son baskısı için 50'li yaşlar notu;40 yaşlarında kızım için yazdığım -şimdi dönüp baktığımda bir dolu eksik ve tuhaflık bulduğum - notlar.

Şimdi düşününce; aslında “kızım sana söylüyorum, ama içimdeki “ben” sen anla” yazıları…
40'lı yaşlar, kendini bulma çabalarının, buhranların, çelişkilerin zirveye çıktığı yaşlar.

Erken yaşlarda baba olmuş bir insanın daha iyi bir “baba” ve daha “insan” olma çabasıyla yazdığı samimi denemeler, alıntılar, öyküler…

Bir anne-baba için gerçek okul çocuklarıdır.Çocuklar çok şey öğretiyorlar ve halen bizleri eğitmeye devam ediyorlar.

Bu arka kapak yazısını yazarken,emin olduğum tek gerçek; daha öğrenecek çok şey var.
İşte bu durumda kitap, “Kızıma Mektuplar” olmaktan çıkıp evladına “günce” ve sadece bir anı haline dönüşüyor.

O nedenle büyük başlık “40 Yaş…”

Dr. Ceyhun İrgil

BURSA'DAN KORE'YE 80 YILLIK ÖYKÜ

Bu kitap, Bursa'dan başlayan ve Kore'de biten bir insan öyküsü. 1930-50 yılları arasındaki Bursa'daki yaşamı, Türk Otomotiv Sanayi'nin gelişimi, Kore Savaşı ve günümüzdeki Güney ve Kuzey Kore'nin ilk elden tanıklığı.

Yazıcıoğlu'nun Güney Kore ve İrgil'in Kuzey Kore anıları tarihe not düşüyor.

BİR DÖNEMİN ANATOMİSİ: FETRET

İnsanların çoğu sevmekten, düşünmekten, konuşmaktan, yaşlanmaktan, unutulmaktan ve ölmekten korkar.

Bu Fetret Devri'nde korkularımız iktidar eliyle “acılarımız” oldu.

Cumhuriyet'in hiçbir döneminde böylesi bir korku ve hukuksuzluk dönemi yaşanmadı.

Haksızlık, hukuksuzluk ve adaletsizliğin ötesinde “kötülüğün toplumsallaşması” asıl sorun…

Hiçbir dönem karşılıklı vicdana, hoşgörüye, diyaloğa böylesi ihtiyaç olmadı.

Cehaletin, nezaketsizliğin ve görgüsüzlüğün bu denli toplumsallaştığı günümüzdeki bu kutuplaşma ve bölünmüşlük artık tehdit olmaktan öte, varlığımız için de büyük bir tehlike…

Birlikte “biz” olarak güzel günler için daha az hamaset ve daha az nefret ve öfkeye, daha çok hoşgörü ve vicdana ihtiyacımız var.

Bursa'dan Kore'ye 809 yıllık öykü

“…ulusun hayatı tehlikeye girmedikçe, savaş bir cinayettir.(Mustafa Kemâl Atatürk)
Dr. Ceyhun İrgil, yaşadığı Bursa’da 90 yaşındaki Kore Savaşı muharip gazisi Necdet Yazıcıoğlu ile, bir 29 Ekim günü Cumhuriyet Bayramı vesilesi ile tanışır.
Gazi; Eski Bursa ve Kore Savaşı anılarını anlatır o tanışmada İrgil’e.
Dr. İrgil’in “Neden bunları yazmıyorsun?” sorusu, “Bursa’dan Kore’ye 80 Yıllık Öykü” kitabını oluşturur.
1930-60 arası Bursa manzarasının ve Kore Savaşı’nın ilk elden tanıklığının tarihe not düşülmesinin değerli bir tarihi belge olacağını düşünmüştür Ceyhun İrgil dostumuz.
O; “sübjektif de olsa herkesin anılarını yazması gerektiğine inanandır.”
****
İki bölümdür kitap; ilk bölümde Yazıcıoğlu’nun Bursa yılları, savaştan  ve savaş sonrası  Güney Kore anıları yer alır.
Kitapta, Türk Otomotiv Sanayi’nin de ilk yerli otomobil "Anadol'’un maceralarını "bir teknisyen gözünden" okuma olanağı bulabiliyoruz. 
Yazıcıoğlu’nun teknik konulardaki detaycı anlatımı, o yılların bakış açısını yansıtır.
Yine Yazıcıoğlu’nun detaylı Kore Savaşı anılarında Marilyn Monroe konseri de vardır.
Bölükten 3 kişi konseri izleyecektir.
Biri de Yazıcıoğlu’dur. 
Her ülkeden 500-600 asker vardır. Coşku, alkış ve ıslıklarla askerler şapkalarını havaya atarken sanatçı sahneye çıkar.
Bir binbaşı sarkı arasinda Monroe'nun yanına gider elindeki makası gösterir, saçından bir tutam ister. 
Askerlerin tezahüratı altında isteği yerine getirir Monroe.
İmjin nehrinde kayboluşunu, mucize kabilinden kurtuluşunu da anlatır Yazıcıoğlu.
Türk birliklerinin 3 yıl içinde katıldığı savaşların hepsinden başarıyla çıktığını da(Wawon, Simninni, Kunu-ri, Büyük Vegas, Küçük Vegas, Karson muarebeleri, vb.)
Kore’deki  kayıplarımız, Türk esirlerinin öyküleri, ateşkese de yer verilmiştir.
****
Yazıcıoğlu 2000’li yıllarda tam 58 yıl sonra Güney Kore’ye tekrar gitmiştir.
Dr. İrgil de aynı yıllarda Kuzey Kore’ye gitme fırsatı bulmuştur.
Kuzey Kore’nin günümüzdeki durumunun daha iyi anlaşılabilmesi için Cumhuriyet Gazetesi’nde yazı dizisi yayınlamıştır.
Bu dizi de,  
“Bursa’dan Kore’ye 80 Yıllık Öykü” kitabının 2.bölümü olarak anılarla birleştirilir.
Güney Kore ve Kuzey Kore’nin ilk elden tanıklığı amaçlanmıştır böylelikle.
Dr.Ceyhun İrgil’in Kuzey Kore tespitleri de -özetle- şöyle;
“Kuzey Kore ile Güney Kore’nin en ortak yanı ne derseniz yanıtım; ‘Japonya düşmanlığı’ derim. 1925 ile 1945 arasında her iki tarafın da mağdur olduğu Japon işgali sırasında çok acılar çekilmiş.
Çok can kaybı olmuş.
Koreliler bunu asla unutmuyorlar. 
Bize ziyaret boyunca hissettirdikleri ve anlattıkları bu!
(…)
Kuzey Kore, otorite ve itaatin bir bütün olarak devlet eliyle yaşandığı belki de en keskin son ülke.
Herşeye karşın değişim kaçınılmaz. Değişim zorlayıcı. Ülke ne zaman, 
ne kadar nasıl değişir bilinmez.
Ancak Kuzey Kore değişmeden hâlâ gitmek ve görmek için, globolizmin ve neo-liberal ekonominin giremediği ‘kendi özgün rejimi’ ile kalan son ülke olarak ilginç ve çekici.
‘Az’ın, sadeliğin, düzenin, tertibin, terbiyenin, temizliğin, yegane ideoloji ve politik turizmin gizemli sessizliği içinde keşfedilmeyi bekliyor 
Kuzey Kore.”
****
Necdet Yazıcıoğlu ve Ceyhun İrgil, 
iki Kore’de gördüklerini, izlenimlerini, yaşadıklarını okurla paylaşmış. Ne iyi de etmişler.
Dün,119. Doğum Günü’nü kutladığımız “Dünya Şairimiz” Nâzım Hikmet dizelerindeki gibi;
“Yaşamak ne güzel şey/ Anlayarak, bir usta, kitap gibi/ Bir sevda şarkısı gibi şaşarak  yaşamak…”
Doğru kitaptır “Bursa’dan Kore’ye 80 Yıllık Öykü”.l
bize her zaman eşlik edecek.
Okuyun, okutun...

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır