çile kimin / Çile - Necip Fazıl Kısakürek

Çile Kimin

çile kimin

Çile - Necip Fazıl Kısakürek Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Çile kimin eseri? Çile kitabının yazarı kimdir? Çile konusu ve anafikri nedir? Çile kitabı ne anlatıyor? Çile PDF indirme linki var mı? Çile kitabının yazarı Necip Fazıl Kısakürek kimdir? İşte Çile kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar:Necip Fazıl Kısakürek

Yayın Evi: Büyük Doğu Yayınları

İSBN:

Sayfa Sayısı:

Çile Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Şairliğim on iki yaşımda başladı.

Bahanesi tuhaftır:

Annem hastahanedeydi. Ziyaretine gitmiştim Beyaz yatak örtüsünde, siyah kaplı, küçük ve eski bir defter.. Bitişikte yatan veremli genç kızın şiirleri varmış defterde.. Haberi veren annem, bir an gözlerimin içini tarayıp:

- Senin dedi; şair olmanı ne kadar isterdim!

Annemin dileği bana, içimde besleyip de on iki yaşıma kadar farkında olmadığım bir şey gibi göründü. Varlık hikmetimin ta kendisi Gözlerim, hastahane odasının penceresinde, savrulan kar ve uluyan rüzgara karşı, içimden kararımı verdim:

- Şair olacağım!

Ve oldum.

'de "Örümcek Ağı", 'de "Kaldırımlar", 'de "Ben ve Ötesi", 'de "Sonsuzluk Kervanı" ve 'da "Şiirlerim" ismiyle yayınlanmış şiir kitaplarının bir çok bakımdan kendini ifadelendiremediğini söyleyen Necip Fazıl Kısakürek'in, 'de Yeni Mecmua'da yayınlanmış ilk şiirinden başlayarak bizzat kendisi tarafından süzülen, ayıklanan, düzeltilen ve bir araya getirilen bütün şiirleri

Ve Poetikası

Bir yanda belli başlı bir sanat anlayışından tüten şiirler, diğer yanda, bu sanat anlayışının tüttürdüğü şiir mefkûresi

Çile Alıntıları - Sözleri

  • Dün hâtıra, yarın hayal, bugün ne?
  • Gönül gönlü bulsaydı bozkırlar gül olurdu.
  • " Söylenmedik cümlenin hasreti dudağımda "
  • İnsandan kaçmak kolay; kendimden kaçabilsem.
  • İnsanlar arasında en yalnızdır insan.
  • ☀❄ Gönlüm uçmak dilerken semavî ülkelere; Ayağım takılıyor yerdeki gölgelere
  • “Güzel Allah’ım, senden ne gelecekse gelsin; Sen ki, rahmetinle de kahrınla da güzelsin
  • Büyük randevu, nerede, saat kaçta? Tabutumun tahtası bilsem hangi ağaçta?
  • Düşün mü, konuş mu, sus mu, unut mu? Buradan insan mı çıkar, tabut mu?
  • Dün hâtıra, yarın hayal, bugün ne?

Çile İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Ben şiir yazdığımı zannediyordum ta ki Necip Fazıl okuyana kadar Üstad Necip Fazıl'ı bilmeyen yoktur. Kendisinin çoğu şiirini ve sözünü ilkokuldan itibaren öğreniyor, ezberliyoruz. Benim de hayatımda ilk ezberlediğim şiirler Üstad'ın şiirleriydi. Lakin bu kitabı okuduktan sonra Üstad'ın çok bilinen şiirlerinin yanı sıra daha az bilinen şiirlerinin de inanılmaz derecede kaliteli olduğunu fark ettim. Kaleme yön, nizam, şekil vermek kalemi hakkıyla kullanmak bu olsa gerek. Benim şahsi fikrimce kitaptaki hiçbir şiir kötü değildi. Hepsi inanılmaz güzeldi ve çok derin manalara sahipti. Normalde bu kitabı rahatlıkla bir günde bitirirdim ama okuduğum her cümlede anlatılmak istenenin üzerinde o kadar çok kafa yordum ki bitmesi birkaç gün sürdü. Böyle hemen bitirmemekte bence en iyisi oldu çünkü kitabı sindirerek okumuş oldum. Bence şiirle ilgilenen, şiir seven, şiir yazan ya da yazmak isteyen herkesin okuması gereken bir eser. Kitapta beni şiirlerin yanı sıra kitabın sonunda bulunan Poetika da çok etkiledi. Sonda Üstad şiirin nasıl yazılması ve niçin yazılması gerektiğini başlıklar altında maddeler halinde sıralamış. Kitapta bulunan şiirlerin içinden en çok Allah ve Peygamber sevgisini işleyenleri beğendim. Gerçekten aşkın, sevginin fani bedenlere ait olmadığını, gerçek aşkın ancak ve ancak Allah ve Rasulüne ait olabileceğini birkez daha anladım. Kitaptaki şiirler çok çeşitli: ölüm, insan, Allah, şehir, Tabiat, korku vb. birçok konuda şiir mevcut. Hepsi harika. Herkese okumasını tavsiye ederim. Keyifli okumalar (Oğuzhan Güneş)

Necip Fazıl Kısakürek bu kitabında şiirlerini Allah, aşk, tabiat, kadın vs gibi konulara ayırarak yazmıştır. Kitabı okurken üstadın edebi kişiliğindeki değişimleri fark ediliyor. Her satırı ayrı bir zevkle okunan bu şiirlerini okumanız dileğiyle… (seafoodplus.info)

Çile PDF indirme linki var mı?

Necip Fazıl Kısakürek - Çile kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Çile PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Necip Fazıl Kısakürek Kimdir?

Ahmet Necip Fazıl Kısakürek, (d. 26 Mayıs , İstanbul - ö. 25 Mayıs , İstanbul) Türk ve İslamcı şair, yazar ve fikir adamıdır.

Necip Fazıl, 21 yaşında yayımladığı Örümcek Ağı adlı şiir kitabının ardından, 24 yaşındayken yayımladığı Kaldırımlar adlı şiir kitabıyla tanınmıştır.[2] yılına kadar sadece şair olarak tanınmış ve meşhur Bâb-ı Âli'nin önde gelen isimleri arasında yer almıştır. yılında Abdülhakîm Arvâsî ile tanıştıktan sonra büyük bir değişim yaşamış ve bu değişimi kendisi "içimi öylesine bir sosyal mücadele ve cemiyeti yorma hamlesi kapladı ki, artık çalışamaz oldum." şeklinde tanımlar.

Bu tarihten sonra Türkiye'nin bir çok şehrinde konferanslar düzenlemiş, düzenlemiş olduğu konferanslarda ki sözlerinden dolayı hakkında dâvâlar açılmış ve bu dâvâlar neticesinde öncülük ettiği Büyük Doğu Hareketi'ne dair yayın yapan Büyük Doğu Dergisi yayın hayatı boyunca 16 kez kapatılmış, Necip Fazıl'ın eserleri toplanmış ve basımı yasaklanmıştır.

Necip Fazıl Kısakürek Kitapları - Eserleri

  • Çile
  • Çöle İnen Nur
  • Bir Adam Yaratmak
  • O ve Ben
  • Reis Bey
  • Aynadaki Yalan
  • İmân ve Aksiyon
  • Son Devrin Din Mazlumları
  • Kafa Kağıdı
  • Hikayelerim
  • Tohum
  • İdeolocya Örgüsü
  • Sabır Taşı
  • Batı Tefekkürü ve İslam Tasavvufu
  • Doğru Yolun Sapık Kolları
  • Yunus Emre
  • Cinnet Mustatili
  • Ahşap Konak
  • Mümin - Kâfir
  • Dünya Bir İnkılap Bekliyor
  • Sahte Kahramanlar
  • Hazreti Ali
  • Abdülhamid Han
  • Bâbıâli
  • Sosyalizm, Komünizm ve İnsanlık
  • İbrahim Ethem
  • Ulu Hakan
  • Esselam
  • Peygamber Halkası
  • Para
  • Siyah Pelerinli Adam
  • Tasavvuf Bahçeleri
  • Kanlı Sarık
  • Canım İstanbul
  • Parmaksız Salih
  • Mukaddes Emanet
  • İman ve İslâm Atlası
  • Püf Noktası
  • Hesaplaşma
  • Müdafaalarım
  • Yeniçeri
  • Bediüzzaman Said Nursi
  • Künye
  • Nur Harmanı
  • Tanrı Kulundan Dinlediklerim
  • Tarih Boyunca Büyük Mazlumlar
  • İstanbula Hasret
  • Vatan Dostu Sultan Vahidüddin
  • Türkiye'nin Manzarası
  • Öfke ve Hiciv
  • Deprem
  • Veliler Ordusundan
  • Rabıta-i Şerife
  • At'a Senfoni
  • Ufuk çizgisi
  • Başbuğ Velilerden 33
  • Dininizi Öğreniniz
  • Hac
  • Reşahat
  • İhtilal
  • Benim Gözümde Menderes
  • Moskof
  • Mektubat
  • Hitabeler
  • Konuşmalar
  • Vatan Şairi Namık Kemal
  • Katibim
  • En Kötü Patron
  • Yahudilik - Masonluk - Dönmelik
  • Gönül Nimetleri
  • Edebiyat Mahkemeleri
  • Villa Semer
  • Hücum ve Polemik
  • Rapor 1/2
  • Nasreddin Hoca
  • Çerçeve 1
  • Şiirlerim
  • Namık Kemal
  • Başmakalelerim 1
  • Cinnet Mustatili
  • Tiyatro ve Tesiri
  • Büyük Doğu Cemiyeti
  • Rapor 5/6
  • Çerçeve 2
  • Rapor 3/4
  • Rapor 11/13
  • Rapor 7/8
  • Dil ve Edebiyat
  • Rapor 9/10
  • Çerçeve 3
  • Vesikalar Konuşuyor
  • Hadiselerin Muhasebesi 1
  • Başmakalelerim 2
  • Senaryo Romanlarım (kod38)
  • Büyük Kapı
  • Necip Fazıl Bibliyografyası
  • Savaş Yazıları 1
  • Rapor 7/9
  • Çerçeve 4
  • Başmakalelerim 3
  • Rapor 4/6
  • Savaş Yazıları 2
  • Çerçeve 6
  • Hadiselerin Muhasebesi 3
  • Hadiselerin Muhasebesi 2
  • Rapor 1/3
  • Çerçeve 5
  • Ruh Burkuntularından Hikayeler
  • Hadis
  • Aynadaki Yalan
  • Para
  • İki Hitabe
  • Rapor Aylık Dergi-Kitap Sayı 7
  • Ben ve Ötesi
  • Necip Fazıl Kısakürek
  • Altun Halka
  • Tiyatro Eserleri
  • Yolumuz Halimiz Çaremiz
  • Hikayelerim
  • Tanrı Kulundan Dinlediklerim
  • Büyük Doğu Dergisi Sayı
  • Yunus Emre - Kanlı Sarık - Para - Mukaddes Emanet
  • Seçilmiş Əsərləri
  • Büyük Kapı - Ek -

Necip Fazıl Kısakürek Alıntıları - Sözleri

  • Bir saniyeden fazla yaşamaya hakkı olmayan sevinç!.. (Ruh Burkuntularından Hikayeler)
  • Ölü müyüm, diri miyim diye haber salmışsın İki gözün iki çeşmeymiş Saçına ak düşmüş, Kahırdan elin yüzün buruşmuş, Gözlerin yolda kalmış Şimdilik ne ölüyüm, ne diriyim, Bugün yaşıyanlardanım, Yarın öleceklerden biriyim (Büyük Doğu Dergisi Sayı)
  • Odama kapandım, 7 günlük bir çalışma sonunda "Tohum"u bitirdim. (Konuşmalar)
  • Bu nasıl bir dünya, hikayesi zor; Mekanı bir satıh, zamanı vehim. Bütün bir kainat muşamba dekor Bütün bir insanlık yalana teslim. (İmân ve Aksiyon)
  • Demokrasi dediler, yalnız Allah’a ve Resûlü’ne sımsıkı kapattıkları kapı ve pencereleri başkalarına açık bıraktılar. Giren de girdi! Ve başımızdaki belâ dâsitâni, efsanevî bir başsızlık, sahipsizlik halinde tecelli etti. (Rapor 1/2)
  • İslamî nizamı propaganda ettiğimizi söylüyorlar. Şüphe mi var? Biz yalnız bu işi yapmıyor, bu işi yapmak için yaşıyoruz!.. (Müdafaalarım)
  • Umumiyetle içinin zindanında yaşayan bir insan olduğum için, hiçbir dekor kaygısına düşmeden yazarım. (Konuşmalar)
  • "Eğer bu eseri sahneye vaz ederseniz, Türkiye bütün İslam ülkeleriyle beraber son damla kanına kadar harb ilan edecektir." Ve Fransa demokrasi memleketi, hususi bir tiyatronun perdesini kapatamayacağı halde, kanun çıkartıp kapatmıştır, korkusundan. İşte adam böyle olur, hareket böyle olur. (Tiyatro ve Tesiri)
  • Bazıları "ben Allah'ı severim, ondan korkmam" der. Bilmez ki, korku sevginin ta merkezine yerleştirilmiştir. Sevgi korkunçtur; dağın tepesini seven, uçurumdan nasıl korkmaz? (Mümin - Kâfir)
  • İslam, Türkiye'de bozuldu ve her yerde bozuldu; Türkiye'de düzelmelidir ki, her yerde düzelsin!.. (Dünya Bir İnkılap Bekliyor)
  • Hamlet, bence en büyük eseridir; bir melankoli eseri Ruhu içinde derinleşe derinleşe bütün cemiyet alakalarını kaybeder hale gelen ve ruhunun ısdırap kutbundan en mahrem iklimine geçen bir tipin hikayesi.. (Tiyatro ve Tesiri)
  • İnsanoğluna en çok dokunan sevmediğini sevmeye davet edilmesi değil de, sevdiğini sevmekten vazgeçmeye zorlanmasıdır. (Hazreti Ali)
  • “Japonları zafere eriştiren, ruh, disiplin ve bilgidir.” (Künye)
  • Sizə, universitetli hörmətli xanım, içində yaşadığınız dünya, fikrə fikirlə cavab verməyi öyrətmir, amma birkəlməlik qəlibləri yadda saxladır. Qutudan fiş çıxaran kimi, hər fikrin bircə kəlməlik mənasını çıxarırsınız, vəssəlam Sonra da "axmaqlıq" yerinə "paradoks" özünüzü xəstəliyi sağaltmış həkim hesab eləyirsiniz. (Seçilmiş Əsərləri)
  • Beyaz perdede hissizlik, aşk ve alaka levhaları neden mi en haşmetli ilim kitaplarından daha fazla müşteri buluyor? (Çerçeve 2)
  • “Hiçbir sahtekarlık, hakikatin yüzünü boyayamaz.” (Para)
  • - Ne o Selma, ağlıyor musun? - Çok basit Ben her zaman ağlarımHer şeye ağlarım (Deprem)
  • Hapishaneleri kaldırmak, kökünden kazımak ve cezalıları devlet emrindeki iş tesislerinde, şu veya bu suretle çalışmağa mahkûm etmek lâzımdır. Meselâ beş sene filân maden ocağında, üç ay falan yük taşıma işinde vesaire vesaire. (Vesikalar Konuşuyor)
  • - Sen şapkasız geziyorsun! Şapka giymen lâzım! Gel bizimle karakola! Zulmün bu kadarı olur. (Son Devrin Din Mazlumları)
  • Bana, temiz bir müminin anlattığına göre, asıldığı günün gecesi, saf ve dünyadan geçmiş bir İslam kadını, rüyada, Allah'ın Resülünü görmüş Kâinatın Efendisi, kadına sol elini uzatmış Kadın, acaba niçin Âlemin Fahri bana sağ elini uzatması diye düşünürken cevap gelmiş: Sağ elimde Adnan var!.. Bu bir rüyadır, hiçbir bakımdan şer'î huccet değildir ve yalnız görüldüğüyle hakikattir; öz hakikatiyse Allah'a malum Fakat her şeye rağmen, ötelere ve esrar âlemine inananlar için güzel bir ümit vaadı Eğer Allah, Islâmiyeti koruduğun yalanını, sana, o beyin yırtıcı ve yürek delici yalnızlığın içinde doğrulttuysa, sen bir şehitsin ve Allah Resulü'nün ilyltifatına layıksın Elveda Adnan Bey! İnşallah yeni yetişeceklere ders olsun!.. Elveda!.. (Benim Gözümde Menderes)

© Tüm Hakları Saklıdır.
Sitedeki içerikler izinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Yayınlanan yazı ve yorumlardan yazarları sorumludur. seafoodplus.info ile bir bağlantı kurulamaz, site sorumlu değildir.

Necip Fazıl Kısak&#;rek &#;ile

Bilinen yayımlanmış ilk şiiri Yeni Mecmua'da ("Örümcek Ağı", 15 Haziran ) çıkan Necip Fazıl şiirlerinden yaptığı seçmeleri zaman zaman kitap haline getirmiştir. Örümcek Ağı (İstanbul ), Kaldırımlar (İstanbul ), Ben ve Ötesi (İstanbul ) bu seçme şiirlerden oluşan kitaplardır. Bundan sonraki şiir kitabının yayımlanması için yirmi üç yıl gibi uzun bir süre geçer. Şairin hayatına ve fikirlerine yeni bir yön verecek olan Nakşî şeyhi Abdülhakim Arvâsî'yi tanıması, Ağaç ve Büyük Doğu dergilerini çıkarması bu devreye rastlar. Sonsuzluk Kervanı (Ankara ) Necip Fazıl'ın yeni görüşlerini yansıtan ve özel bir dikkatle derlenmiş şiirlerinin yer aldığı kitaptır. Bu şiirler, daha sonra yenileri de eklenerek Çile (İstanbul ) ve Şiirlerim (İstanbul ) adıyla tekrar yayımlanmıştır. 'te tekrar Çile adı altında, şairin ölümüne kadar da altı defa daha basılmıştır. Necip Fazıl'ın, ilk defa Büyük Doğu dergisinde (Eylül-Aralık ) İdeolocya Örgüsü bahisleri arasında parça parça çıkan "Poetika"sı da Sonsuzluk Kervanı'ndan itibaren şiir kitaplarına girmiştir.

Necip Fazıl, "Şiirlerim ve Şairliğim" başlıklı önsözünde Çile'yi ana kitabı olarak takdim eder ve onda bütün şiirleri arasından bir "süzme ve bütünleştirme" yaptığını söyleyerek bu kitabın dışındaki şiirlerinin artık kendisine mal edilmemesini ister. Gerçekten de bazı dergilerde kalmış olanlarla önceki kitaplarına giren şiirlerinden kırk kadarı Çile'ye alınmamıştır. Bu seçimde, şairin birtakım estetik düşüncelerinin yanı sıra daha çok onun 'lardan sonraki din, toplum ve ahlâk konusundaki görüşlerinin etkisi olduğu anlaşılmaktadır. Son yıllarında yazdığı ve ölümünden sonra kitabına ilâve edilenlerle birlikte Çile'de şiir, ayrıca kendisinin "noktalama" adını verdiği beyit bulunmaktadır. Bir çeşit na't karakterinde olan Esselâm -Mukaddes Hayattan Levhalar- ile (İstanbul ) hiciv manzumeleri ayrı kitaplarda yayımlanmıştır.

Kitaba adını veren ve eserin başında yer alan "Çile", şairin sanat hayatının dönüm noktalarından birini teşkil eden uzun bir şiirdir. İlk defa "Senfonya" adıyla 'da yayımlanan bu şiir, o tarihten birkaç yıl önce tanıdığı Abdülhakim Arvâsî'nin şair üzerindeki derin etkisinin ve bu etki vasıtasıyla esasen bazı mistik temayüllere açık olan Necip Fazıl'da uyanan dinî-tasavvufî duyguların işaretlerini taşır. Şiir, her biri yedişer dörtlükten meydana gelen dört ana bölümden oluşmuştur. Dinî ve metafizik fikirlerle yüklü olmakla beraber kuvvetli bir lirizmi, coşkun ve heyecanlı bir ifadesi vardır. Şiirin bütününde insanoğlunun kâinat ve kader karşısındaki şaşkınlık, isyan ve tevekkül duyguları dile getirilmiştir. İlk bölümde parlak, şaşaalı ve trajik bir ifadeyle kader karşısındaki ezilme ve teslimiyet, ikinci bölümde yumuşak ve şaşkın sorulara dönüşür. Üçüncü bölümde insanın, meselelerinin çözümünü rabbinin yardımıyla kendi iç dünyasında bulacağı vurgulanmaktadır. Son bölüm ise şairin kendisini sonsuzluk duygusunun kucağına terketmesiyle biter: İnsan, aklı ve iradesiyle rabbini bulmak zorundadır. Şairin eserine isim olarak seçtiği ve tasavvufî bir terim olarak da kullandığı "çile"yi hayatının belli bir safhasından itibaren görülen metafizik ıstırabının remzi kabul etmek gerekir. Bu şiir esas itibariyle kitapta yer alan diğer şiirlerle beraber şairin "Poetika"sında belirttiği "mutlak hakikat"i arama yolundaki heyecanların toplu bir ifadesidir.

Necip Fazıl'ın sanat hayatının önemli dönüm noktalarını gösteren diğer iki şiirinden ilki, şairi bir anda şöhretinin zirvesine çıkaran ve ona "Kaldırımlar şairi" unvanını kazandıran "Kaldırımlar" () Çile'nin "Şehir" bölümünde onun bugün en çok sevilen ve okunan şiirlerinden biri olan "Sakarya Türküsü" ise () "Dava ve Cemiyet" bölümünde yer almıştır. Böylece "Kaldırımlar" şairin ferdiyetçiliğinin, "Çile" mistik ve metafizik devresinin, "Sakarya Türküsü" ise millet, tarih, siyaset gibi problemleri ele aldığı cemiyetçiliğinin belirgin nirengi noktalarının dile getirildiği şiirleridir.

Çile'de yer alan şiirlerin çoğu Türkiye'de 'den sonra görülen sosyal-ideolojik edebiyata bir reaksiyon gibidir. Dışa çevrili olan gözleri âdeta insanın iç dünyasına çeviren bu şiirlerin yeni ve orijinal görünen bir psikolojik derinliği vardır. Şairin bunlar dışındaki nisbî bir neşve ve coşkunluğun hâkim olduğu "Dalgalar" (), "Şehirlerin Dışından" (), "Ses" () gibi şiirlerinde bile daima patetik-trajik bir hava okuyucuyu sarar. Bölüm başlıklarından da anlaşıldığı gibi Çile'de yer alan şiirler fertten cemiyete kadar uzanan birçok meseleyi kapsamaktadır. Ancak esere hâkim olan tavır, daha çok şairin kendi "ben"i ile olan mücadelesi veya kaynağı meçhul bir korkudur.

Necip Fazıl, şiirlerinin ilk neşirlerinden çeşitli kitaplarına girmelerine kadar pek çoğunda birçok defa başlıkları, kıta düzenlerini, ithafları ve kelimeleri değiştiren nâdir şairlerdendir. Sonsuzluk Kervanı'ndan itibaren bir araya topladığı şiirlerini değişik başlıklar altında gruplandırmıştır. Bu gruplandırmada da zaman zaman değişiklikler görülmektedir. Çile'nin son baskılarında on dört ana başlık vardır. Bunlar sırayla "Allah, İnsan, Ölüm, Şehir, Tabiat, Kadın, Korku, Dâüssıla, Ukde, Hafakan, Dekor, Tecrit, Kahramanlar, Dava ve Cemiyet" adlarını taşımaktadır. Eylül 'de baskısı yapılan Çile'nin son bölümüne "Poetika -İdeolocya Örgüsü'nün Şiir ve Sanat Bölümü-" başlığını taşıyan bir yazı, şairin on bir maddelik "Vasiyet"i, "Yayınevinin Eki" olan fotoğraf ve el yazısı örnekleri konulmuştur.

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

ÇİLE Gaiblerden bir ses geldi: Bu adam, Gezdirsin boşluğu ense kökünde! Ve uçtu tepemden birdenbire dam; Gök devrildi, künde üstüne künde Pencereye koştum: Kızıl kıyâmet! Dediklerin çıktı ihtiyar bacı! Sonsuzluk, elinde bir mâvi tülbent, Ok çekti yukardan, üstüme avcı. Ateşten zehrini tattım bu okun, Bir anda kül etti can elmasımı. Sanki burnum, değdi burnuna "yok"un, Kustum öz ağzımdan kafatasımı. Bir bardak su gibi çalkandı dünyâ; Söndü istikamet, yıkıldı boşluk. Al sana hakikât, al sana rûyâ! İşte akıllılık, işte sarhoşluk! Ensemin örsünde bir demir balyoz, Kapandım yatağa son çâre diye. Bir kanlı şafakta, bana çil horoz, Yepyeni bir dünyâ etti hediye. Bu nasıl bir dünyâ, hikâyesi zor; Mekânı bir satıh, zamânı vehim. Bütün bir kâinat muşamba dekor, Bütün bir insanlık yalana teslim. Nesin sen, hakîkat olsan da çekil! Yetiş körlük, yetiş, takma gözde cam! Otursun yerine bende her şekil; Vatanım, sevgilim, dostum ve hocam! . . . . Aylarca gezindim, yıkık ve şaşkın, Benliğim bir kazan ve aklım kepçe. Deliler köyünden bir menzil aşkın, Her fikir içimde bir çift kelepçe. Niçin küçülüyor eşyâ uzakta? Gözsüz görüyorum rûyâda, nasıl? Zamânın raksı ne, bir yuvarlakta? Sonum varmış, onu öğrensem asıl? Bir fikir ki, sıcak yarada kezzab, Bir fikir ki, beyin zarında sülük. Selâm, selâm sana haşmetli azâb; Yandıkça gelişen tılsımlı kütük. Yalvardım: Gösterin bilmeceme yol! Ey yedinci kat gök, esrârını aç! Annemin duâsı, düş de perde ol! Bir asâ kes bana, ihtiyar ağaç! Uyku kaatillerin bile çeşmesi; Yorgan, Allahsıza kadar sığınak. Tesellî pınarı, sabır memesi; Size şerbet, bana kum dolu çanak. Bu mu, rûyâlarda içtiğim cinnet, Sırrını ararken patlayan gülle? Yeşil asmalarda depreniş, şehvet; Karınca sarayı, kupkuru kelle Akrep, nokta nokta rûhumu sokmuş, Mevsimden mevsime girdim böylece. Gördüm ki, ateşte, cımbızda yokmuş, Fikir çilesinden büyük işkence. . . . . Evet, her şey bende bir gizli düğüm; Ne ölüm terleri döktüm, nelerden! Dibi yok göklerden yeter ürktüğüm, Yetişir çektiğim mesâfelerden! Ufuk bir tilkidir, kaçak ve kurnaz; Yollar bir yumaktır, uzun, dolaşık. Her gece rûyâmı yazan sihirbaz, Tutuyor önümde bir mavi ışık. Büyücü, büyücü, ne bana hıncın? Bu kükürtlü duman, nedir inimde? Camdan keskin, kıldan ince kılıcın, Bir zehirli kıymık gibi, beynimde. Lûgat, bir isim ver bana halimden; Herkesin bildiği dilden bir isim! Eski esvablarım, tutun elimden; Aynalar, söyleyin bana, ben kimim? Söyleyin, söyleyin, ben miyim yoksa, Arzı boynuzunda taşıyan öküz? Belâ mîmârının seçtiği arsa; Hayattan muhâcir; eşyâdan öksüz? Ben ki, toz kanatlı bir kelebeğim, Minicik gövdeme yüklü Kafdağı, Bir zerreciğim ki, Arş'a gebeyim, Dev sancılarımın budur kaynağı! Ne yalanlarda var, ne hakîkatta, Gözümü yumdukça gördüğüm nakış. Boşuna gezmişim, yok tabîatta, İçimdeki kadar iniş ve çıkış. . . . . Gece bir hendeğe düşercesine, Birden kucağına düştüm gerçeğin. Sanki erdim çetin bilmecesine, Hem geçmiş zamânın, hem geleceğin. Açıl susam, açıl! Açıldı kapı; Atlas sedirinde Mâverâ Dede. Yandı sırça saray, İlâhî Yapı, Binbir âvizeyle uçsuz maddede. Atomlarda cümbüş, donanma, şenlik; Ve çevre çevre nûr, çevre çevre nûr. İçiçe mîmârî, içiçe benlik; Bildim seni ey Râb, bilinmez meşhûr! Nizâm köpürüyor, med vakti deniz; Nizâm köpürüyor, tâ çenemde su. Suda bir gizli yol, pırıltılı iz; Suda ezel fikri, ebed duygusu. Kaçır beni âheng, al beni birlik! Artık barınamam gölge varlıkta. Ver cüceye, onun olsun şâirlik, Şimdi gözüm, büyük sanatkârlıkta! Öteler, öteler, gayemin malı; Mesâfe ekinim, zaman mâdenim. Gökte saman-yolu benim olmalı! Dipsizlik gölünde, inciler benim. Diz çök ey zorlu nefs, önümde diz çök! Heybem hayat dolu, deste ve yumak. Sen, bütün dalların birleştiği kök; Biricik meselem, Sonsuz'a varmak Necip Fazıl KISAKÜREK

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir