au pair türkiye / Au Pair nedir, ne demek? - Son Dakika Flaş Haberler

Au Pair Türkiye

au pair türkiye

kaynağı değiştir]

Au-pair sisteminin en önemli avantajlarından birisi maliyetlerin oldukça düşük olmasıdır. Sadece danışmanlık ücreti, uçak bileti ve vize ücreti ödenmektedir ve bu ücretler gidilecek olan ülkeye göre farklılık göstermektedirler. Au-Pair olarak birlikte yaşanılan aile, mutfak masraflarını ve temel ihtiyaçları karşılar ve buna ek olarak az miktarda harçlık verir. Au Pair deneyimi, yurt dışında uzun bir süre yaşama, arkadaşlıklar kurma ve yabancı bir kültürü öğrenme deneyimidir.

Öte yandan programa katılanlar, kendi ülkeleri döndüklerinde edindikleri yabancı dil sayesinde iş dünyasında da tercih edilecek adaylar konumuna gelmektedirler.

Au-pair'in görev ve sorumlulukları[değiştir

Au pair

Au Pair; kelime anlamı ile anne yardımcılığıdır. Bir uluslararası kültürel değişim programıdır. Au Pair programında amaç; gençlerin farklı ülkelerdeki bir aile yanında kalarak, o ülkenin dilini ve kültürünü öğrenmesidir.[1]

Tüm Avrupa, Amerika ve Avustralya kıtalarında vatandaş olan gençler Au-Pair programına katılabilmektedir.[2]Türkiye, Avrupa Birliği'ne üye başvurusunda bulunduğu ve bir NATO Ülkesi olduğu için AuPair programına dahil edilen ülkeler arasında yer almaktadır.

Au Pair ailenin bir üyesi olarak kabul edilir ve genel olarak günde 5, haftada 25 saat anneye yardım eder. Aynı zamanda 2 akşam babysit (çocuklarla akşam/gece birlikte evde kalmak) olur. Genellikle evi ve kendi odasını temiz, düzenli tutması için hafif ev işleri yapması ve çocuklarla ilgilenmesi beklenir. Au Pair, genelde bebek bakımından sorumlu değildir ve en az anaokulu ve üzeri yaş grubu çocuklarla ilgilenir. Bebek bakımı için ise konusunda eğitim almış adaylar istenmektedir.

Au Pair'lik, haklarınızı biliyorsanız ve tüm yabancı olduğunuz konularda bilgili olarak gidiyorsanız sizin için çok faydalı ve kariyeriniz için önemli bir dönem olacaktır. Hatta adaylar, gidecekleri ülkeyi iyice tanıdıktan sonra vizelerini öğrenim vizesine çevirebilir ve meslek okullarında, halkla ilişkiler, yönetim, muhasebe, bankacılık, turizm vb. birçok konuda devlet okullarında eğitim alabilir.

Yurt dışında eğitim görmek ve bir süre yaşamak herkes için en büyük rüyalardan birisidir fakat oldukça da pahalı ve zahmetlidir. Türkiye'deki ailelerin ekonomik durumu Batı ülkeleri standartlarına oranla düşük olduğu için her aile çocuğunu yurt dışı eğitime gönderememektedir. Günümüzde 3 aylık bir eğitiminin toplam maliyeti (okul, konaklama, yemekler, uçak bileti ve cep harçlığı dahil) en az 5, Amerikan dolarını bulmaktadır. Bu kadar yüksek bir maliyeti yeni mezun ve ailesi orta gelir düzeyine sahip bir gencin karşılaması gerçekten güçtür ve 3 aylık bir sürede ne kadar yabancı bir dilin öğrenilebileceği ise belirsizdir. Tüm bu nedenlerle, Au-Pair'lik çok sayıda gence ve ailesine cazip gelmektedir. Güvenli bir ortamda 2 yıla kadar, hiçbir şey harcamadan kalıp, iyi düzeyde bir yabancı dil öğrenmek veya mesleki konuda bir sertifika veya diploma programına katılmak en mantıklı ve pratik çözüm olarak görünmektedir.[kaynak belirtilmeli]

Avantajları[değiştir

au pair

  • lan çok afedersiniz ama deli mi sikti sizi? çocuğa bakmayı falan fistanı geçtim, ananız babanız su istese sizden of pof çeken tipler, elin evinde milletin bokunu temizleyip piçine bakacak. argüman olarakta ay ben dil öğreniyoruummm, yeni insanlar, kültürler şekeriiimm. ya bsg * bir tanesi de toplamda ailenin bunun için yaptığı 2k$ harcamaya tav olmuş. ablacım gel sen benim yemeğimi yap ve evimi süpür yeter lan, ben senle evde ingilizce'de ispanyolca'da konuşurum.

  • katılmış olduğum program
    program diyorum çünkü ülkemde bu şekilde lanse ediliyor gerçekte modern kölelik
    ingiltere olayı zaten aşmış hizmetçiliğe dökmüş
    çocuk bakarsın, haftada bir gün evi hafif bir şekilde temizlersin ( bakmışsın temizlik sende), çocuklara yemek yaparsın vs. vs.
    ama olabilecek tüm olumsuzluklara rağmen en ucuz yabancı dil öğrenme yoludur,
    tavsiye edilir..

  • bir arkadaşım istanbul'da ünlü bir üniversitenin güzel bir bölümünden mezun olduktan sonra ingiltere'ye au pair olarak gitmişti. ben kendisini çok eleştirmiştim. herkes iş hayatına atılmış sen ne diye gidersin elin memleketinde bok temizlemeye demiştim. sonra nasıl ettiyse bir adam buldu, evlendiler. şimdi çocukları var, ofiste bir işi var ve de ingiliz vatandaşı oldu. ben mi? üniversiteden sonra güzel bir ofiste işe başladım. neredeyse 10 sene oluyor. her gün sıkış fıkış metrobüse binip 1,5 saat yol çekiyorum. eve gelip yemek yapıyorum, ev işleri yapıyorum. yurtdışına çıkmak istersem her yer vize istiyor. 3. sınıf vatandaş gibi dünyada görünüyorum. bok gibi yaşıyorum.

  • 3 aydır içinde bulunduğum durum.

    neden ve nasıl?

    hollanda'ya önce erasmusla geldim. geldiğim günden beri de "ulan nasıl kalırım ben burda" diye kafa patlattım. zaten yıllaaar öncesinden bildiğim "au pair" olmak geldi aklıma. aile bulmak için hollanda'daki au pair şirketleriyle iletişime geçtim, aynı zamandan da online arayışa başladım. tesadüfen bir facebook paylaşımına denk geldim. au pairliği biten bir kız kalacak yer bakıyordu. ben de öğrenciliğimi bitirmek üzereydim ve aile bakıyordum. kıza özelden au pair olmak istediğimi, eğer aile hala au pair bakıyorsa aday olmak istediğimi söyledim. kız da sağolsun acayip yardım etti numaramı verdi, aileyle randevulaştık, ufaklıklarla tanıştım vs birkaç gün sonra da iki taraf kararımızı bildirdik. aile de ben de okeydik.

    avantajları:

    kira vermiyorsun, yemek satın almıyorsun. harçlığın sana kalıyor. üstüne dil kursuna gidiyorsun. aile bisiklet veriyor(benim geçen seneden olduğu için çok da fifi), müze kartı, sigorta, varış ve dönüş biletin onlardan. kısacası euro senin. istediğin avrupa şehrine git gez, iç sıç vs. eğer benim gibi ufaklıklar okula gidiyorsa, çoook fazla boş vakit demek. göt büyütmekle de geçirebilirsiniz, kendinizi geliştirmekle de. karar sana kalmış. sonracığıma, hollanda'da çooook büyük bir çoğunluk ingilizce konuşuyor ve baya uluslararası bir ülke. ingilizceni geliştirmemek mümkün değil adeta. eğer "amerika çok uzak, ingiltere de türkiye'den au pair almıyor napçam yaaa" diyorsan hollanda tam da yeri. ama işte, kişiye kalmış. onun dışında, hollandalılar farklı kültürlere alışık ve genel olarak saygılılar. domuz eti yemek istemezsen sana başka yemek yapıverirler vs vs.

    dezavantajları:

    tek başına hiç bilmediğin bir ülkeye, tanımadığın insanların evinde yaşamaya gidiyorsun. ürkütücü duruyor kabul ediyorum. benim için değildi, çünkü hali hazırda 1 yıldır hollada'daydım. ama korkmayınız. eğer iyi bir şirketle anlaşırsanız, aktivitelerine katılır diğer au pairlerle tanışırsınız, değişik milletlerden arkadaşlarınız olur.

    günlük rutinim;

    sabah 7'de kahvaltı hazırlıyorum, 'e kadar 9 yaşındaki ufaklığı hazırlayıp bisiklet tepesine paketliyorum. sonra bisikletle okula gidiyoruz, yavaş yavaş yalnız gitmeye alışmaya başladı. sonra eve dönüp kalvaltıyı topluyorum, çocukların yataklarını düzeltiyorum. vee free time! öğlen yemeği için 12'de okuldan alıyorum. 1'de okula dönüyor. free time! 3'te geliyor. çarşamba günü yarım gün, 12'de geliyoruz. seafoodplus.infori at binmeye, çarşamba hokeye, perşembeleri de dansa gidiyor. cuma, seafoodplus.info ve pazar boşum.

    ev işlerine gelince, çamaşır ve bulaşık dışında bir iş yapmıyorum. kendi temizlikçileri var, haftada 2 gün geliyor.

    öf ne yazdım be. bence ben çok şanslıyım. internette baya kötü hikayeler de okumadım değil.
    hollanda'da au pair olacaklara tavsiyelerim
    -hobiniz yoksa acilen hobi bulun.
    -bisiklet sürmeyi bilmiyorsanız acilen öğrenin!
    -çatal bıçakla yemek yeme konusunda biraz pratik yapın.

    ay aklıma geldikçe eklerim.

  • (sevgili dostlar!! ozellikle ulkenin son senelerde cilginca, insanin aklinin alamadigi bir sekilde kotuye gitmesi ve bunun herkes uzerindeki kotu etkisi yuzunden yurt disina kacma isteginizi cok iyi anliyorum. ben de o yuzden burada kendi tecrubemi paylastim ornek olsun diye cunku bu baslik altinda konu hakkinda bilgi veya tecrube sahibi olmamasina ragmen sacma sapan konusan cok kisi var. ancak ben bu islere bakan bir kisi degilim. lutfen bana mesaj atip neler gerektigini, sartlarinizin uyup uymadigini, nasil basvuracaginizi sormayin. elimden geldigince herkese kibarca cevap vermek istiyorum ama sonucta ben au pair ajansi degilim. hepimizin elinin altinda internet var. lutfen bir zahmet arastirin. ben bu programi bitireli neredeyse on sene oldu. benim tecrubem guzel oldu diye herkesinki ayni olacak diye bir gercek yok. kimseye istemeden yanlis bilgi vermek ve kararlarini etkilemek istemem. lutfen konuyu guzelce arastirip, kararlarinizi kendi hislerinize dayanarak verin. bu saydiklarim disinda bir sey ogrenmek isterseniz lutfen cekinmeden sorun; elimden geldigince cevap vermeye calisirim. hepinize bol sans!! )

    bana yurtdisinin kapilarini acan program. biraz sans biraz da azim sayesinde tam 7 yildir abd'de yasiyorum. hayatimdan fazlasiyla memnunum.

    liseden sora universiteye gidemedim. istedigim bolum olmadi. ben de zaten olmayan paramizi istemedigim bir bolume sirf universiteye gidiyorum demek icin harcamak istemedim. o siralarda yakin bir akrabamizin kizi aradi beni, bu programdan bahsetti. kendisi yapmadigi icin cok pismanmis, arkadaslarindan guzel seyler duymus falan. benim de asiri aklima yatti. zaten kendi ulkemde bir gelecegimin olmadigini bilmek beni yavas yavas depresyona sokmustu.

    duzgun bir ajans bulmak cok onemli. malesef ajans sadece sizden alacagi paraya bakiyor. ayrintilara hic kafa yormuyorlar o yuzden benim buraya gelmem basvurduktan sonra tam iki sene tuttu. 'de san francisco'da bir ailenin yaninda geldim. sansliydim cunku aile gercekten cok iyiydi. cocuklar asiri sorunluydu, evlilikleri de yolunda degildi (ki bosandilar zaten ay sonra) ama bana kendimi ne yabanci ne de hizmetci gibi hissettirdiler. tabi ben de uzerime duseni fazlasiyla ve duzgunce yerine getirdim. 2 sene au pair olduktan sonra kalip universiteye basvurmak istedim. evin annesi (host mom) bana sponsor oldu. ogrenci vizesi aldim sonra da community college'a basladim. sene onlarla san francisco'da kendi ailemmis gibi yasadim ki hala duzenli olarak gorusuyoruz. hatta cocuklardan birini yanima gonderdiler bir haftasonu. *

    tabi benimki cok nadir bir durum. cok kotu tecrubeler edinen au pairlerle de tanistim. kole gibi calistirlan mi dersin, evin babasinin tacizine ugrayan mi ya da neredeyse yedigi yemegin parasinin istenecegi mi anlat anlat bitmez. tabi ayni sekilde kotu au pairlere denk gelmis aileler de var. bazilari sadece abd'ye adim atmak icin basvuruyor. ucaktan inip kaybolan cok (belki de gercekten kaybolan da olmustur).

    diyecegim odur ki eger benim gibi yurtdisina cikacak durumunuz yoksa kesinlikle bir dusunun. en kotu ihtimal kisa sureligine de olsa baska bir ulke, kultur gormus olursunuz.

  • bu program ile amerika'ya gelip kariyer sahibi oldugunu sanan arkadaslar var. sayin genc arkadas, henuz hayatinin baharindasin ve dil ogrenmek icin bir ailenin yaninda kaba tabirle kolelik yapiyorsun. yasadigin sehirde is, guc, kariyer sahibi turklerle karsilastiginiz zaman en son akil verecek kisiler sizlersiniz. "yok abi turkiye'de durulmaz", " bir yolunu bulup kacmak lazim", "turkiye'de yasanir mi abi" vb ifadelerle agzinizi yaya yaya konustugunuzda cok itici oluyorsunuz. bir hayata atil, bir kariyer sahibi ol, oturma/calisma iznini al, egitimini bitir sonra cik milletin karsisina agzini yaya yaya anlat, akil ver.

  • ıngilizceyi doğal ortamında öğrenmek için dil okuluna göre en ucuz yol. haftada 45 saat çalışıyorsunuz ve aile bunun için size dolar ödeme yapıyor. bazı aileler araba verebiliyor. araba veren aileler, araba kullanımı ile ilgili kısıtlama yapabilir. programa kayıt için şirkete dolar ödeme yapıyorsunuz ve süreç başlıyor. ben truva yurtdışı eğitim ile çalıştım bastan sona kadar da memnun kaldım. deneyimim truva ile olduğu için diğer şirketlerin işleyişini bilemeyeceğim. şirket ailelerle görüşmeden önce (online olmadan önce) sizi 1 aylık ingilizce telefonla görüşme şeklinde kursuna tabii tutuyor. bu görüşmelerde ailelerin sorabilecegi soruları ve vereceğiniz cevapları öğreniyorsunuz. 1 aylık sürenin sonunda videonuzu sisteme eklediyseniz ve şirketin yaptığı interview den geçerseniz online oluyorsunuz.

    profilinizi oluştururken kullandığınız fotoğrafların içten ve doğal olmasına özen gösterin. hazırladığınız video da yaşadığınız şehrin nüfusu vb. gereksiz ayrıntılara değinmeyin. kendinizi kısaca tanıtın, geçmiş çocuk bakım tecrübenizden bahsedin, gideceginiz ailenin cocuklarina ne katabilirsinizden bahsedin. videoyu telefonla cekecekseniz telefonu yan çevirin. arka plana müzik koyacaksiniz cok yüksek sesli olmamasına özen gösterin. kızılay, sosyal hizmetler, afad gibi kurumlarda gönüllü olarak çalıştıysanız bu sizin için avantaj. gönüllü hizmetlerde çalışmış adaylar ailelerin daha çok dikkatini çekiyor. gönüllü kan bağışı yapiyorsaniz bundan da bahsedebilirsiniz.

    online olduktan sonra ailelerin filtrelerine uyuyorsanız ve ilgilerini çektiyseniz size görüşme talebinde bulunuyorlar ve mailler aracılığıyla uygun bir gün saat belirliyorsunuz. genelde birden fazla görüşme yapıyor aileler. bu görüşmelerde aklınıza takılan herşeyi sorun ve içinize sinmeyen aileye tamam demeyin. aile konusunda sınırlama yok. ıster 1 aileyle görüşüp eşleşin ister 20 aileyle görüşün.

    eşleştiğinizde kalan dolar ödemeyi ve j-1 vize için dolar vize ücretini ödüyorsunuz ve vize süreci başlıyor. şirket sizi vize görüşmesine de hazırlıyor. vizeyi aldığınızda da gidiş hazırlıklarına başlıyorsunuz ve uçağa biniyorsunuz. new yorkda 4 günlük oryantasyon sürecinden sonra aileye gidiyorsunuz. ve artık au pairsiniz. ailenizden memnunsaniz ve aile de sizden memnunsa 2. yıla uzatabilirsiniz. ya da 2. yıla uzatmak istersiniz başka bir aileyle yolunuza devam edebilirsiniz.

    toplam 4 defa vize görüşme hakkınız var. ılk görüşmede alamazsınız üzülmeyin. 4. görüşmede de red alırsanız dosyanız yanıyor. ben 4 defa red aldım ve malesef dosyam yandı.

    oldu ki aileyle bir sebepten sorun yaşıyorsunuz ve bunu çözemiyorsunuz. bu durumda da bölgenizdeki area director ile iletişime geçiliyor ve sorun çözülmezse re-match yapıyorsunuz. re-match de 14 gün süreniz oluyor ve bu 14 günde aile bulamazsanız türkiye'ye gonderiliyorsunuz.

  • yorumlara baktığımda nedense herkes au pair&#x;e outgoing gözüyle bakmış. kimse türkiye&#x;ye gelen ve de burada kalan au pair arkadaşlardan ya da onların bize kattıklarından bahsetmemiş. dil öğrenimine erken yaşta başlamak telaffuz açısından çok önemli. bir grup çocuğa yabancı tv izletiyorlar, bir kısmına ise yabancı dadı bakıyor. elbette yabancı dadı ile olanlarda dil gelişimi daha iyi seyrediyor gibi bir araştırma vardı. dil karşılıklı etkileşimle öğrenilen bir şey. au pair bu açıdan çok avantajlı.
    açıkçası çocuk için ileride dil kurslarına para vermektense evinde oda varsa au pair ile büyütmek daha mantıklı geliyor bana.
    bir de aile ferdi gibi oluyor, belki ileride yurtdışında da ziyaret edebileceğin birisi olur hayatında. türkiye'de bu işi kurumsal yapan var mı bilmiyorum ama veli tavsiyesi bu oldu
    1 sene fransız kalsa böyle ayda tl versem ben çocuğum eşim 1 yılda öğreniriz sanırım fransızcayı. tl her gün pratikli fransızca, iyi gibi be.

  • gelişmişlik göstergesi.
    bir ülkenin vatandaşı geleceği/dil öğrenmek için başka ülkedeki insanın bokunu temizlemeye gidiyorsa bunun adı medeniyettir. gidilen ülkeyi ve gidilen ülkeyi siz tahayyül edin.

  • trump hukumetinin son aldigi karar ile tekrar bir uzatma olmazsa 31 aralik'a kadar abd vizesi alamayacak olan j1 vizesine ve statusune tabii kulturel degisim program ogrencisidir. gocmenlik program olarak bakanlar da cok tabii.

ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir

© 2024 Toko Cleax. Seluruh hak cipta.