havas ayetleri / SafranVeMisk ile ayetler ve Havas yazılır (@safranmisk) • Instagram photos and videos

Havas Ayetleri

havas ayetleri

Haberler

Beş Ayetler ve Sırları (Havas ilmi)

Okunuşu:

Bismillahirrahmanirrahîm

Elemtera ilel melēi mim benî isrâîle mim bağdi Mûsē iz gâlû li nebiyyil- lehümüb'as[peltek] lenē meliken nügâtil fî sebîlillēhi gâle hel aseytüm in kütibe aleykümül gıtâlü ellē tügâtilû gâlû ve mē lenē ellē nügâtile fî sebîlillēhi ve gad u[k]hricnē min diyērinē ve ebnēinē felemmē kütibe aleyhimül gitâlü tevellev illē galîlem-minhum vallâhü alîmün biz-zâlimîn. (Bakara )


Meal:

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.

Mûsâ'dan sonra İsrailoğullarının ileri gelenlerini görmedin mi (ne yaptılar)? Hani, peygamberlerinden birine, "Bize bir hükümdar gönder de Allah yolunda savaşalım" demişlerdi. O, "Ya üzerinize savaş farz kılındığı halde, savaşmayacak olursanız?" demişti. Onlar, "Yurdumuzdan çıkarılmış, çocuklarımızdan uzaklaştırılmış olduğumuz halde Allah yolunda niye savaşmayalım" diye cevap vermişlerdi. Ama onlara savaş farz kılınınca içlerinden pek azı hariç, yüz çevirdiler. Allah zalimleri hakkıyla bilendir. (Bakara )


Okunuşu:

Bismillahirrahmanirrahîm

Legad semiallâhü gavlellezîne gâlû innallâhe fakîruv-ve nahnü ağniyâ'. Senektubu mē gâlû ve gatlehumul enbiyâe biğayri haggiv-ve negûlu zûgû azēbel harîg. (Al-i İmran )


Meal:

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.

Allah; "Şüphesiz, Allah fakirdir, biz zenginiz" diyenlerin sözünü elbette duydu. Onların dediklerini ve haksız yere peygamberleri öldürmelerini yazacağız ve, "Tadın yangın azabını!" diyeceğiz.  (Al-i İmran )


Okunuşu:

Bismillahirrahmanirrahîm

Elemtera ilellezîne gîlelehüm küffû eydiyeküm ve egîmüs-salēte ve ētüz zekēte felemmē kütibe aleyhimül gitēlü izē ferîgum-minhum ya[k]hşevnennēse ke [k]haşyetillēhi ev eşedde [k]haşyetev-ve gâlû Rabbenē lime ketebte aleynel gıtēle lev lē e[k]hhartenē ilē ecelin garîbin gul metaud-dünyē galîlüv-vel ē[k]hiratü [k]hayrul-limenittegâ ve lē tuzlemûne fetîlē. (Nisa 77)


Meal:

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.

 Daha önce kendilerine, "(savaşmaktan) ellerinizi çekin, namazı kılın, zekâtı verin" denilenleri görmedin mi? Üzerlerine savaş yazılınca hemen içlerinden bir kısmı; insanlardan, Allah'tan korkar gibi, hatta daha çok korkarlar ve "Rabbimiz! Niçin bize savaş yazdın? Bizi yakın bir zamana kadar erteleseydin ya!" derler. De ki: "Dünya geçimliği azdır. Ahiret, Allah'a karşı gelmekten sakınan kimse için daha hayırlıdır. Size kıl kadar haksızlık edilmez." (Nisa 77)


Okunuşu:

Bismillahirrahmanirrahîm

Vetlü aleyhim nebeebney ēdeme bil haggi iz garrabē gurbēnen fetukubbile min ehadihimē velem yütegabbel minel ē[k]hari gâle le egtülenneke gâle yetegabbelullâhu minel müttegîn. (Maide 27)


Meal:

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.

 (Ey Muhammed!) Onlara, Adem'in iki oğlunun haberini gerçek olarak oku. Hani ikisi de birer kurban sunmuşlardı da, birinden kabul edilmiş, ötekinden kabul edilmemişti. Kurbanı kabul edilmeyen, "Andolsun seni mutlaka öldüreceğim" demişti. Öteki, "Allah ancak kendisine karşı gelmekten sakınanlardan kabul eder" demişti. (Maide 27)


Okunuşu:

Bismillahirrahmanirrahîm

Gul men Rabbüs semēvēti vel erdı gulillēh. Gul efette[k]haztüm min dûnihi evliyēe lē yemlikûne li enfüsihim nef'av-vvelē darran gul hel yestevil ağmē vel basîru em hel testeviz-zulümētü ven-nûru em cealû lillēhi şürakē [k]halagû ke [k]halgıhî fe teşēbehel [k]halku aleyhim. Gulillēhu [k]hâligu külli şey'iv-ve hüvel vâhidul kahhâr. (Rad 16)


Meal:

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.

De ki: "Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?" "Allah'tır" de. De ki, "O'nu bırakıp da kendilerine (bile) bir faydası ve zararı olmayan dostlar (mabutlar) mı edindiniz?" De ki, "Kör ile gören bir olur mu? Ya da karanlıklarla aydınlık bir olur mu? Yoksa Allah'a, O'nun yarattığı gibi yaratan ortaklar buldular da bu yaratma ile Allah'ın yaratması onlara göre birbirine mi benzedi?" De ki: "Her şeyin yaratıcısı Allah'tır. O, birdir, mutlak hakimiyet sahibidir." (Rad 16)


Beş ayet Havas ve Esrarı

İmam-ı Buni Hazretleri diyor ki:

“Kur'an-ı Kerim'de tesiri büyük öyle beş ayet vardır ki, okuyanı Allah'ın izni ile korkulan şeylerden emin kılar, bütün elem verici şeylere ve hastalıklara karşı koruyucu bir manevi kalkan vazifesi görür.”

Selman-ı Farisi'den rivayetle:

“Ya Resullah! Hayatım boyunca çok günah işledim. Neredeyse ömrüm dahi sona seafoodplus.info bir şey öğret ki, ömrüm uzun olsun, günahlarım mağfiret olsun ve muradım hasıl olsun” dediğinde Resulüllah (s.a.v.) bu beş ayeti kerimeyi öğretti ve buyurdular ki: “Bir kimse bu beş ayeti kerimeleri okursa ve üzerinde taşırsa, ömrü uzun olur, günahı mağfiret olunur ve muradı hasıl olur.” Bu ayeti yazıp da üzerinde taşıyan kimseler, insanlar arasında hürmet görür ve nazardan korunurlar.

Hazreti İbn-i Mesud'dan rivayetle:

“Allah Rasulü ayat-ı hamse'yi hazerde, seferde, gazalarda seafoodplus.infoü Teala ona her seferinde yardım etti ve fethi müyesser kıldı.”

BEŞ AYET - BEŞ AYET NEDİR - BEŞ AYETİ KERİME BEŞ AYETİN HAVAS İLMİ

Hav&#;ss&#;’l-kur’&#;n

Havâs kelimesi, "bir şeyde bulunup başkasında bulunmayan hal, kuvvet, tesir, özellik" gibi anlamlara gelen hâssanın çoğuludur. Havâssü'l-Kur'ân terkibi Kur'an'dan bazı kelime, âyet ve sûrelerin belli bir tertibe göre okunması veya yazılması halinde niyet ve maksada uygun sonuçlar veren tesir ve özelliklerinden bahseden bir disiplini ve bunun literatürünü ifade eder.

Bazı müfessirler, Kur'ân-ı Kerîm'in gönderiliş amacının sadece lafızların zâhirinden anlaşılan mânalardan ibaret olmayıp bunun ötesinde maksatların gözetildiğini düşünmüşler, zâhirî bakımdan müphem veya müteşâbih olan ifadelerin bâtınî anlamlar taşıdığını, özellikle bazı sûrelerin başındaki hurûf-ı mukattaanın yalnız birer ses sembolü olarak değil anlam birimi olarak da algılanması gerektiğini, bu sebeple Kur'ân-ı Kerîm'in hurûfîlik ve ebced hesabı çerçevesinde de tefsir edilmesine ihtiyaç bulunduğunu ileri sürmüşlerdir. Bu yaklaşım onları, ilk dönemlerden itibaren komşu kültürlerde buldukları benzer ilimlerle ve bilhassa Bâbil, Mısır, Yunan, Hint, yahudi, hıristiyan kültürleriyle ilgilenmeye sevketmiştir (bk. HAVAS İLMİ).

Muahhar devir âlimleri havas ilminin ve özellikle havâssü'l-Kur'ân meselesinin İslâm kültürüne sonradan girdiğini savunmaktadır. Nitekim İbn Haldûn kıraat, hat, tefsir gibi bölümlere ayırdığı Kur'an ilimleri içinde (Muḳaddime, III, ) havâssü'l-Kur'ân'a yer vermemiştir. Müteşâbih naslardan söz ederken hurûf-ı mukattaanın müteşâbih olduğunu, bunların mâna ve maksadının beşer tarafından bilinemeyeceğini, lugavî lafızlardan sadece Araplar tarafından vazedilen mânaların anlaşıldığını, dolayısıyla bir haberi ona konu olan şeye isnad imkânsız olduğunda söz konusu ifadenin anlaşılamayacağını, bu ifade Allah katından gelmişse onun hakiki mânasının Allah'a havale edilmesi gerektiğini söylemekte; Hz. Peygamber'den sahih bir rivayet gelmişse hurûf-ı mukattaaya hece harfleri olmanın dışında bir anlam verilebileceğini, ancak böyle bir rivayetin mevcut olmadığını kaydetmektedir (a.e., III, ). İbn Haldûn'un ifadelerinden, bedevî Araplar'ın bu tür lafızları hakiki mânaları ile anladıkları ve tefsir etmedikleri, bunları yorumlama işinin şehirlilere (hadarî) ait olduğu anlaşılmaktadır. İbn Haldûn, ilm-i hurûftan söz ederken bu ilmin başlangıçta müslümanlarda bulunmadığını, aşırılığa kaçan mutasavvıfların ortaya çıkıp ruhun beden ve maddî âlemle olan bağlarını çözerek yüce âlemlere ulaşmaya kalkışmalarından sonra görüldüğünü, bunların, kendilerinden olağan üstü haller zuhur ettiğini ve maddî âlem üzerinde tasarruf sahibi bulunduklarını anlatan eserler yazdıklarını, bu eserlerinde ilm-i hurûfun yardımıyla harfleri bütün sırları taşıyan esmâ-i hüsnâ ve bazı ilâhî kelimelerle ruhların tabiat âleminde tasarrufunun sağlanacağını iddia ettiklerini söylemiştir (a.g.e., III, ).

Kur'ân-ı Kerîm'in sûre ve âyetlerinin kendilerine özgü havassının bulunduğunu ileri süren müfessirler, bu görüşlerine delil olarak onun şifa olduğunu bildiren âyetleri göstermektedirler. Bazı âyetlerde Kur'an'ın bir şifa olduğu bildirilirse de bu âyetlerde şifa kelimesinin iman, mev'iza, rahmet ve hidayet kelimeleriyle birlikte kullanılması (bk. Yûnus 10/57; el-İsrâ 17/82; Fussılet 41/44), özellikle Yûnus sûresinin âyetinde "gönüllerdekine şifa" açıklamasının yer alması, Kur'ân-ı Kerîm'in ahlâkî ve mânevî hastalıkları tedavi edici rolünü göstermekte, ayrıca cismanî hastalıkları iyileştirici bir tesire sahip olduğuna dair bir âyet bulunmamaktadır.

Hadis literatüründe ise Kur'an'ın havassına dair rivayetlere yer verilmiştir. Bu rivayetlerde Kur'an'ın şifa olduğu (İbn Mâce, "Ṭıb", 7, 28; Süyûtî, II, ), nazara karşı okunmasının şifa sağlayacağı (Buhârî, "Feżâʾilü'l-Ḳurʾân", 10, 14; "Ṭıb", 32, , 39, 41), Hz. Peygamber'in göğüs ve boğaz ağrısından şikâyet eden birine Kur'an okumasını tavsiye ettiği (Süyûtî, II, ), Mü'min sûresinin başından üç âyeti ve Âyetü'l-kürsî'yi sabahleyin okuyan kimsenin akşama kadar, akşam okuyanın sabaha kadar korunacağı (Dârimî, "Feżâʾilü'l-Ḳurʾân", 14; Tirmizî, "Feżâʾilü'l-Ḳurʾân", 2), akşamleyin Bakara sûresinin son iki âyetini okuyanın sabaha kadar her türlü âfet ve şeytan şerrinden emin olacağı (Buhârî, "Feżâʾilü'l-Ḳurʾân", 10) bildirilir. Hz. Âişe, Resûl-i Ekrem hastalandığında İhlâs, Felak ve Nâs sûrelerini okuyup kendi kendine üflediğini, hastalığı şiddetlendiğinde ise kendisinin okuyup onun elleriyle meshettiğini belirtmiştir (Buhârî, "Feżâʾilü'l-Ḳurʾân", 14; "Ṭıb", 32, 34, 39, 41).

Havâssü'l-Kur'ân hakkında sahâbe ve tâbiînden çok sayıda rivayet nakledilmiştir (İbn Kayyim el-Cevziyye, IV, ). Süyûtî bu rivayetlerden bazısını sıraladıktan sonra, "Bunlar benim, havas konusunda uydurma denilemeyecek hadislerle sahâbe ve tâbiînin mevkuf ve maktû haberlerinden tesbit ettiklerimdir. Bu hususta anlatılan olaylara gelince bunların doğru olup olmadığını en iyi Allah bilir" diyerek kendi görüşünü açıklamaktan kaçınmıştır (el-İtḳān, II, ).

Yukarıdaki bilgilerden, Hz. Peygamber'in şifa niyetiyle Kur'an'dan bazı sûre ve âyetleri okuduğu ve okunmasını tavsiye ettiği anlaşılmaktadır. Bu rivayetlerin isnad yönünden sıhhat durumları ise incelenmeye muhtaçtır. Bir kısmının sahih olduğu tesbit edilse bile bu işlemi dua ve niyaz mânasında telakki edip onun ötesinde bir anlama yormamak gerekir. İslâm inancına göre samimiyet ve ihlâsla yapılan dua Allah katında kabul görür. Zerkeşî, bu konudaki bazı rivayetleri naklettikten sonra Kur'ân-ı Kerîm'in fazilet ve havassından faydalanmak isteyen kişinin samimiyetle Allah'a yönelip O'na yakarması, O'nun kitabı üzerinde iyice düşünerek kalbini güzelleştirmesi, gece gündüz Kur'an'la meşgul olup onunla amel etmesi ve ona bağlanması halinde maksadına ulaşabileceğini söylemektedir (el-Burhân, I, ). Hastalıktan mustarip olan bir müminin, tıbbî tedavi imkânının bulunmadığı durumlarda bazı âyetleri dua niyetiyle okuyarak Allah'tan şifa dileğinde bulunması İslâmî inanç ve edebe uygun olduğu gibi, böyle bir tutumun insana kazandıracağı yüksek moral ve ümit sayesinde bazı fizyolojik ve ruhî hastalıkların tedavisinin mümkün olabileceği çağdaş tıbbın ve psikolojinin de kabul ettiği bir husustur (bk. DUA). Ancak tılsımcılarla efsuncuların cinleri istihdam etmek veya daha başka yollara başvurmak suretiyle hastaları iyileştirdikleri, dilekleri karşıladıkları şeklindeki iddialar dinen geçersizdir. Nitekim bu işlerle uğraşanlar, Kur'ân-ı Kerîm'de şerlerinden Allah'a sığınılması gereken kimseler arasında sayılmış ve "düğümlere üfürüp büyü yapan üfürükçüler" diye tavsif edilerek (el-Felak /4) kınanmıştır (İbnü'l-Esîr, en-Nihâye, "rḳy" md.; İbn Teymiye Külliyâtı, I, ; Aynî, XVII, ; Tecrid Tercemesi, XII, 90; Taşköprizâde, I, ; ayrıca bk. RUKYE).

Kur'an'ın havassı ile ilgili rivayetlerin muteber hadis mecmualarında genellikle çeşitli başlıklar altında toplandığı görülmektedir. Buhârî'nin "Tefsîr", "Feżâʾilü'l-Ḳurʾân" ve "Ṭıb"; Müslim'in "Ṣalâtü'l-müsâfirîn ve ḳaşrihâ"; Tirmizî'nin "Ṭıb" ve "Feżâʾilü'l-Ḳurʾân"; Ebû Dâvûd ve İbn Mâce'nin "Ṭıb" ve Hâkim'in el-Müstedrek'indeki "Feżâʾilü'l-Ḳurʾân" ile "Tefsîrü'l-Ḳurʾân" başlığını taşıyan bölümler örnek olarak zikredilebilir. Ulûmü'l-Kur'ân'a dair eserlerden Zerkeşî'nin el-Burhân fî ʿulûmi'l-Ḳurʾân'ı ile (I, , ) Süyûtî'nin el-İtḳān fî ʿulûmi'l-Ḳurʾân'ında (II, , ) fezâilü'l-Kur'ân ve havâssü'l-Kur'ân birbirini takip eden iki ayrı bölüm halinde ele alınmış, bunlarla ilgili olarak çeşitli kaynaklardan derlenen rivayetlere yer verilmiştir. İbn Kayyim el-Cevziyye, Zâdü'l-meʿâd adlı beş ciltlik eserinin IV. cildini tıbb-ı nebevî konusuna ayırmış, burada havâssü'l-Kur'ân meselesini ve ilgili rivayetleri ele almıştır (meselâ bk. s. , , , , ). İlk asırlardan itibaren bu konuda müstakil eserler de yazılmıştır. Ca'fer es-Sâdık'a (ö. /) isnat edilen Ḫavâṣṣü'l-Ḳurʾâni'l-ʿaẓîm (Dârü'l-kütübi'z-Zâhiriyye, nr. , ; Süleymaniye Ktp., Tâhir Ağa Tekkesi, nr. ), Ebû Abdullah Muhammed b. Ahmed et-Temîmî'nin (ö. / [?]) Ḫavâṣṣü'l-Ḳurʾân'ı (Süleymaniye Ktp., Pertev Paşa, nr. 54; Esad Efendi, nr. 18; Reîsülküttâb Mustafa Efendi, nr. /7), Gazzâlî'ye nisbet edilen Ḫavâṣṣü'l-Ḳurʾân (Süleymaniye Ktp., Reîsülküttâb Mustafa Efendi, nr. /6) veya eẕ-Ẕehebü'l-ibrîz fî ḫavâṣṣi Kitâbillâhi'l-ʿazîz (Dârü'l-kütübi'z-Zâhiriyye, nr. ) adlı eser, İbnü'l-Cevzî (Süleymaniye Ktp., Amcazâde Hüseyin Paşa, nr. 70) ve Beyzâvî'nin (Süleymaniye Ktp., Hâlet Efendi, nr. /58) Ḫavâṣṣü'l-Ḳurʾân'ları ile İbnü'l-Haşşâb'ın ed-Dürrü'n-naẓîm fî feżâʾili'l-(ḫavâṣṣi'l-)Ḳurʾâni'l-ʿaẓîm'i (Süleymaniye Ktp., Damad İbrâhim Paşa, nr. , Ayasofya, nr. , , Hafîd Efendi, nr. 15, Hasan Hüsnü Paşa, nr. 85, Yazma Bağışlar, nr. 18; Nuruosmaniye Ktp., nr. , , ) bunlara örnek olarak gösterilebilir. Son eser, Kur'ân-ı Kerîm'in Havâs ve Esrârı adıyla Hâmi Erin tarafından Türkçe'ye çevrilmiştir (İstanbul ).

Ahmed b. Ali el-Bûnî, havassa dair yazdığı Şemsü'l-maʿârifi'l-kübrâ (Beyrut, ts.) adlı eserinde harflerle kozmos arasındaki münasebetten, felek ve burçların havassından söz ettikten sonra besmele, hurûf-ı mukattaa, Kur'an'ın fazileti ve sûrelerin havassı konularına temas etmekte, Mağribliler'in sıralamasını esas alarak yirmi dokuz harf ve doksan dokuz esmâ-i hüsnânın havassını ayrı ayrı açıklamaktadır. Son bölümde ise kabul edildiklerinin tecrübelerle sabit olduğunu söylediği bazı dualara yer vermektedir. Müellif bu bölümde ayrıca, devrinin geleneğine uyarak kendilerinden ilim aldığı âlimlerin silsilesini de kaydetmektedir. Bunlar arasında Hz. Ali, Ca'fer es-Sâdık, Mûsa Kâzım gibi Şîa'nın on iki imamdan saydığı kişiler; Ebû Medyen el-Endelüsî, Dâvûd el-Cîlî, Ma'rûf-i Kerhî, Serî es-Sakatî, Cüneyd-i Bağdâdî, Gazzâlî, Ebü'n-Necîb es-Sühreverdî, Celâleddin Abdullah el-Bistâmî, Ebû Abdullah Şemseddin el-İsfahânî, Muhyiddin İbnü'l-Arabî gibi mutasavvıflar bulunmaktadır (Şemsü'l-maʿârifi'l-kübrâ, s. ). Eser, Selâhattin Alpay tarafından Türkçe'ye çevrilerek Şemsü'l-maârif adıyla yayımlanmıştır (İstanbul ). Yine Mağribli olan İbnü'l-Hâc el-Abderî, genel havas konularını ele aldığı Şümûsü'l-envâr ve künûzü'l-esrâri'l-kübrâ adlı eserinde havâssü'l-Kur'ân'ı da işlemiştir.

Havâssü'l-Kur'ân konusunda meşhur olmuş eserlerden biri de Ebû Muhammed Abdullah b. Es'ad el-Yâfiî'nin ed-Dürrü'n-naẓîm fî ḫavaṣṣi'l-Ḳurʾâni'l-ʿaẓîm'idir (Kahire ). Müellif bu eseri, Ebû Bekir el-Gassânî'nin Kitâbü'l-Berḳi'l-lâmiʿ ve'l-ġays̱i'l-hâmiʿ adlı eseriyle Gazzâlî'ye nisbet edilen Ḫavâṣṣü'l-Ḳurʾân'ı bir araya getirerek oluşturmuştur. Risâlenin baş tarafında Kur'an'ın ve besmelenin fazileti anlatıldıktan sonra Fâtiha'dan başlayarak Nâs sûresine kadar sırasıyla bütün sûrelerin fazilet ve havassı hakkında bilgi verilmektedir. Aynı konuda bir başka eser de Seyyid Süleyman el-Hüseynî'nin Türkçe olarak kaleme aldığı Kenzü'l-havâs ve Keyfiyyet-i Celb ve Teshîr adlı kitaptır (İstanbul , ).

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

Kur'an-ı Kerim' in Havas ve Esrarı

KUR'AN-I KERİM' İN HAVAS VE ESRARI (HAVASSU'L-KUR'AN)

AYETLER VE DUALARIN SIRLARI - İmâm-ı Yâfiî - PAMUK OFSET

KORUNMA • SIRLAR • BEREKET • HACET • ŞİFA
  • Dil: TÜRKÇE - ARAPÇA
  • Sayfa
  • Karton Kapak
  • Şamua Kağıt
  • Boyut: 14 x 20 cm

Kitabın Yazarı İmâm-ı Yâfiî Hakkında

Yâfiî Hazretleri () yılları arasında yaşamış büyük mutasavvıflardandır.

Yemen’de Kur’an ve dini ilimler üstüne çalıştı. ’te hac için Mekke-i Mükerreme’ye gitti ve orada Ali Tavaşî hazretleri ile tanıştı. Bu vesile ile Mekke’ye yerleşti. Kudüs, Şam ve Mısır’a seyahatta bulundu. Eş’arî’nin dini düşüncelerini, Muhyiddin Arabi’nin tasavvuf! görüşlerini benimsedi. İbn-i Teymiyye’nin görüşlerine karşı bir risale yazdı.

Eserlerinin çoğu tasavvufla ilgilidir. Ravzu’r-Riyâhîn isimli eseri tercüme edilmiştir. Yakın bir zamanda sizlerin hizmetine sunulacaktır.

MÜELLİFİN ÖNSÖZÜ

Rahman ve Rahıym Allah’ın adı ile başlanm. Varlığın zuhûru O’nun rahmeti, varlık içerisinden insanı seçmesi de O’nun merhameti icabıdır.

Varlığa rahmetinin, insana da merhametinin icabı olarak buyuruyor ki:

"Bir Kur’an’dan öyle bir şey indiriyoruz ki o, mü'minler için şifa ve rahmettir. Zalimlerin ise yalnızca zararlarını artırır."
(İsrâ Suresi, ayet: 82)

Alimler alimi ve mürşidler imamı, ilmiyle amil ve arif, kâmil, Ebu Muhammed Abdullah b. Es’ad el-Yemenî el Yâfî el Şafii Rahimehüllâh Hazretleri "ed-Dürrü’n-Nazıym" isimli eserine başlarken şöyle diyor:

Hamd ve sena öyle Allah’a mahsustur ki, 0 Allah, yüce kitabı Kur’an-ı Kerim’in mana ufuklarında nice sırlarının parlak ışıklarını yaktı. Yine O Allah, bu sırlarını kerim olan kullarının kıymetli eserlerinde inkan mümkün olamayacak şekilde sergiledi.

Bu sergilediği sırlarını, sırların mahremiyeti icabı olarak gizli kıldı. İşte bu eser, o sırlann kaynağı durumunda olan, mübarek bir eser olarak meydana geldi.

O, eserini (Kur’an-ı Kerim’i) eşi az bulunur cevherlerin ve kıymetli mana incilerinin çıkanldığı bir deniz kıldı. Sırlannı kavramada ve eserlerini anlamada bize imdat ve inayette bulunan O’dur. O’nun hidayette bulunması ve dilemesiyle nice sırlar meydana çıkmıştır.

O’na, kendisine hakkıyla hamd ve senâ edenlerin, nimetlerine şükredenlerin, sena ve şükürleri ile sena ve şükreder, varlığın yegane efendisi ve tek ümidi olan Muhammed Mustafa (s.a.v.)’ya, onun ehli beytine, ashab ve yaranına çok çok salat ü selam ederiz.

Allah’ım! Bizleri Sana hakkıyla hamd ve şükreden, habibinin kadr ü kıymetini bilen kullanndan eyle! Amin

ESERE BAŞLARKEN

Muhakkak ki Allah Teala, Kur’an-ı Kerim’ini bütün maddi ve manevi hastalıklara şifa, paslı kalplere de cila kılmıştır. O öyle bir nurdur ki, hiçbir nur O nura benzemez. O öyle bir yol göstericidir ki, O’nun önderliği ile kalbdeki bütün nefsanilikler atılır ve insan böylece Hakk’ı bulmak üzere yola çıkan ulu bir kervana katılır.

Kur’an-ı Kerim’in oluk oluk akan şifa çağlayanı karşısında seyirci kalmak istemedim. Bu vadide bir eser meydana getirmek istediğim zaman iki mühim eserle karşılaştım. Bunlardan birisi, fakihler imamı Kadı Ebubekir el-Ğassânî’nin telif ettiği "el-Berkul lâmi vel ğaysül hâmî" isimli eseri olup, diğeri de Kur’an-ı Kerim’in Havassı ile sure başlanndaki şifrelere ait olan ve Hüccetül İslam adıyla ün yapmış Ebu Hamid Muhammed Gazali’nin telif ettiği çok mühim bir eserdir.

İşte bu kitabımı ben bu iki mühim eserden faydalanarak meydana getirdim ve adını da "ed-Dürru’n- Nazıym fi havâssıl Kur’ânil azıym" koydum.

HAVAS İLMİ HAKKINDA

Havas ilmi, Allah Teala’nın güzel isimleri ile gerek Kur’an-ı Kerim, gerekse diğer semavi kitaplardaki duaların belli bir ölçü ile tertip edilmesidir. Cenabı Hakk’ın her güzel ismi ile her duamn kendine mahsus havassı vardır. Bu ilim, her isim ve duanın miktar ve tertibatını ortaya koyar. Büyük alim Taşköprüzade’nin Miftâhu’s-Seâde adlı eserinde de Havas İlmi hakkında şu şekilde bahsedilmektedir:

- Bilmiş olalım ki, nefis, başta Kur’an-ı Kerim olmak üzere semavi kitaplardaki Cenabı Hakk’ın güzel isimleri ile ve dualarla meşgul oldukça kudsi bir cihete doğru yönelmeye başlar. Bu yöneliş, kişiyi niyet ve gayesinin dışındaki şeylerden uzaklaştırarak belli bir cihete doğru sevk eder. Bu belli bir istikamete sevk oluş ve niyetin dışında kalan her şeyden uzaklaşma neticesinde, isim ve dualarla meşgul olan kimsenin istidadı nisbetinde feyizlenme ve nurlanma meydana gelir.

İsim ve duanın neticesinden bir maksadı istemek ve beklemek de aynen böyledir. Neticeye ulaşmak için inanmak esastır. Sihir ve benzeri olan şeyler de bu esastan meydana gelmektedir.

Katip Çelebi diyor ki:
"Ben de derim ki: Her şeyin bir havassı vardır. Fakat o havassı meydana getiren sebepler gizlidir. Biliyoruz ki, mıknatıs, ancak demir cinsinden olan şeyleri kendine çeker. Demir olmayan bir cismi çekmez. Bu gerçeği bildiğimiz halde asıl çekiş sebebini bilmiyoruz.

Havas ilmi muhtelif kısımlara aynlmaktadır. Bunlardan birisi Cenabı Hakk’ın güzel isimlerinin havassıdır. Bu isimlerin hassalannın, isimleri meydana getiren harflerle ilgisi vardır. Bu noktada önce harflerle ilgisi bulunan ilmin kaidelerini iyi bilmek lazımdır. İsimleri meydana getiren harflerin hepsi bu kabildendir.

Azimetlerde kullanılan dualann havassı ile Kur’an-ı Kerim’in havassı da bu kabildendir.

Taşköprüzade diyor ki:
"Bu hususta anlatılan ve yazılan şeylerin dayanağı salih ve veli kimselerin tecrübeleridir. Bu hususa işaret eden ve hatta delil olan hadis-i şerifler de vardır. İmam-ı Süyûti’nin el-İtkân’da zikrettiği hadisler bu cümleden olan hadislerdir. Bazı kaynaklara göre Havas İlmi’nin kaynağı sahabe ve tabiine kadar uzanır.

Bu hususta belli bir kaynağı ve dayanağı bulunmayan haberler de vardır. Bunlar daha çok insanların tecrübeleri ile meydana çıkmış şeylerdir. Belli bir kaynağa ve delile dayanmayan hassalann doğruluğunu ancak Allah bilir.

Rukyenin meşruluğu Muavvizeteyn Sureleri ile sabit ve Kur’an-ı Kerim’in beyanıdır. Cenabı Hakk’ın diğer güzel isimleri ile şifa talebinde bulunmak ta böyledir. Bu yolda yapılan şey ruhâni tababettir. Eğer bu sureler ve Esma-i Hüsna salih ve veli kulların dilinden okunursa, Allah ü teala’nın izni ile şifa meydana gelir. Bu kabil tedavi usulü yaygınlaşır ve ehil ağızlarda sürdürülürse insanlar maddi tıbba karşı isyan ederler. Bu hususa Allah’ın Resulü şu hadis-i şerif ile işarette bulunmaktadır. Aynen şöyle buyuruyor:

"Bir kimse tesirine inanarak, gerek Cenabı Hakk’ın güzel isimlerini gerekse bu husustaki duaları bir dağı yok etmek için okursa, muhakkak ki dağ yok olur."

Büyük Tefsir ve Hadis alimi Kurtubî, Cenabı Hakk’ın güzel isimleri ve Kur’an-ı Kerim ile herhangi bir hasta için şifa dileğinde bulunulmasının dinen caiz olduğunu beyan etmiştir. Bu hususta şöyle demektedir:

- Eğer herhangi bir şifa için okunan şey Kur’an-ı Kerim ve hadis-i şerifle sabit olan esma, ayet ve dua ise, bunlarla şifa talebinde bulunmak müstehabtır.

Büyük alim Rebî diyor ki:

- Cenabı Hakk’ın güzel isimleri, ayet-i celileler ve Allah’ın Resulü’nün yaptığı dualan okuyarak şifa talebinde bulunmanın meşruluk durumunu İmam-ı Şafii’ye sordum. Dediler ki:

"Gerek Kur’an-ı Kerim ayetleri ile gerekse Cenabı Hakk’ın bilinen zikirleri ile şifa talebinde bulunmanın şeriat noktayı nazanndan hiçbir mahzuru yoktur."

Tabiinin en faziletlileri Hasan-ı Basri, Mücahid ve Evzaî, gerek Esma-i Hüsna ile, gerekse herhangi bir Kur’an ayeti veya bilinen dualarla şifa talebinde bulunmanın hiçbir mahzuru bulunmadığını bildirmişlerdir. Bunlan herhangi bir şeye yazıp, temiz bir su içine atarak şifa niyeti ile o sudan içmenin veya o su ile yıkanmanın dinen hiçbir mahzuru yoktur, demişlerdir. Aynı devrin büyük alimlerinden Imam-ı Nehâî, bunun mekruh olduğunu söylemiştir.

Rakamların, vefklerin ve çizgilerin de hassalar vardır. Sevgi ve nefretle ilgili sayılann havassı da bu cümledendir. Nitekim Tezkiretü'1-Ahbâb’da burçların, yıldızların, madenlerin, bitkilerin ve hayvanlann sevgi ve nefretle ilgili hassaları vardır. Mevsimlerin, belli muhitlerin şifa istenmesinde, sevgi kazanılmasında ve nefret ettirilmesinde bir takım tesir va hassalan vardır. Havas ilmi hakkında eser veren bir takım büyük alimler vardır. Ahmed el-Bûnî, Gazâlî ve Temîmî bunlardandır. Celdekî’nin yazdığı Kenzül İhtisas da bu hususta yazılan meşhur ve muteber eserlerden birisidir. Sahasında çok faydalı bir eserdir.

İÇİNDEKİLER

ve mdash; A ve mdash; ve mdash; B ve mdash;lerini haneden uzak tutmak, / Böbrek sancısından kurtulur, / Böbrek taşının düşmesi, / Böbrekteki kumun düşmesi, / Boğulmaktan korunur, , / Bol kazanç elde eder, , / Bolluk ve bereket hasıl olması, , , , , / Borçlardan kurtulmak, , , / Borçlu olmaktan muhafaza olunur, / Borçlunun borcunu kolayca ödemesi, / Bronşların açılması, / Bunalımdan kurtulur, / Bürûc suresinin sırları, / Bütün davranışlarında Allah’ın koruması altına girer, / Büyüden muhafaza, 70 / Büyünün ortaya çıkması, , / Büyünün sırrını keşfeder, / Büyünün tesiri bertaraf edilir, , , / Büyüye karşı emin olmak, / ve mdash; C ve mdash; ve mdash; Ç ve mdash; ve mdash; D ve mdash; ve mdash; E ve mdash; ve mdash; F ve mdash; / Fakir düşme endişesinden kurtulur, / Fakirlik yüzü görmemek, , / Fakirlikten korunmak, / Fakirlikten kurtulmak, 62, 91, , / Fare istilasına karşı, / Fareleri uzak tutmak, / Fasıkın helaki, / Fasitlerin fesadı sona erer, / Fatiha suresinin sırları, 58 / Fatiha-i Şerifenin özellikleri, 59 / Fâtır suresinin sırları, / Felak suresinin sırları, / Felaket ve tehlikelerden emin olmak, , , / Felaketlere siper, / Felaketlerden korunmak, , , / Felaketlerin önlenmesi, / Felç hastalığına karşı, , / Felç ve kulunç rahatsızlığı, / Fena hallerden korunmak, / Feraha erer, / Ferec duası, / Fetih suresinin sırları, / Fikirleri dağınık olan bu hastalıktan kurtulur, / Fîl suresinin sırları, / Fitne tesat sahibi toplulukları dağıtmak, / Fitneleri önlemek, / Furkan suresinin sırları, / Fussılet suresinin sırları, / ve mdash; G ve mdash; ve mdash; H ve mdash; ve mdash; I ve mdash; ve mdash; K ve mdash; ve mdash; L ve mdash; / Ledün sırrına ermek, / Leyi suresinin sırları, / Liyakat sahibi olmak, / Lokman suresinin sırları, / ve mdash; M ve mdash; ve mdash; N ve mdash; / Nahl suresinin sırları, / Namaz kılmaya üşenenler, / Namusun korunması, / Nâs suresinin sırları, / Nasibi bol olur, / Nasibin açılması, 94 / Nasr suresinin sırları, / Nazardan emin olmak, , / Nazardan korunur, / Nazarın çocuklara zarar vermesi önlenir, / Nazarın tesirinden kurtulur, / Naziât suresinin sırları, / Nebe’ suresinin sırları, / Necm suresinin sırları, / Nefes darlığı hastalığına şifa bulur, , / Nefsanî arzulardan kurtulur, / Nefsin esaretinden kurtulmak, / Nefsinin kötülüklerinden korunmak istersen, / Nemi suresinin sırları, / Nimetin şükrünü hakkıyla yerine getirir, / Nisa suresinin sırları, / Nişanlıların kötü gözlerden korunmalarıiçin, / Niyetin gerçekleşmesi, / Nûh suresinin sırları, / Nün suresinin sırları, / Nur harfleri, sırları ve tasarrufları, 79 / Nur suresinin sırları, / ve mdash; Ö ve mdash; / Öfkelinin öfkesini dindirmek, 94, , / Öğrendiğini unutmamak, , , , , / Öksürükten şifa bulur, / Okuyan gam ve kederden kurtulur, / Öldüğünde şehit olur, / Ölüm döşeğinde imanlı gitmek, / Ölümün kolay olması, / Ölünün acısı ve ızdırabı diner, / ve mdash; P ve mdash; / Parasını koyduğu yeri hatırlar, / Peltek konuşmaktan kurtulur, , / Pireleri evden uzak tutmak, / Psikolojik sıkıntılarından kurtulur, / ve mdash; R ve mdash; / Ra’d suresinin sırları, / Rahata ermek, / Rahmân suresinin sırları, / Rakibine devamlı galip gelir, / Rızık kapıları ardına kadar açılır, / Rızık kapılarının açılması, / Rızkın bollaşması, , , , , , , / Romatizma ağrısı sona erer, / Ruh bozukluklarına karşı, / Rum suresinin sırları, / Rüyada bilmediğini öğrenmek, / Rüyada ihtilam olmaktan kurtulur, / Rüyada Peygamberimizi görmek, , / Rüyanın sırrını çözmek, / Rüyasında bilgi edinmek, / Rüyasında istediğini görür, , / ve mdash; S ve mdash; ve mdash; Ş ve mdash; / Şaşılacak hadiseler duymak, / Şehevi gücün artması, / Şehit olarak ölür, , / Şehvetin azalması, / Şehvetin dizginlenmesi, / Şehvetine hakim olur, / Şems suresinin sırları, / Şerrinden korkulan zalimden korunmak, / Şeytan kendisinden hemen uzaklaşır, / Şeytanın desiselerinden emin olmak, / Şeytanın şerrine karşı koruyucudur, / Şeytanın vesveselerinden kurtulur, / Şeytanların kötülüklerinden evini koruma altına alır, / Şeytanların şerlerinden emin olmak, , , , / Şeytanların ve cinlerin şerlerinden emin olur, / Şeytanların vesveselerinden kurtulur, / Şiddetli rüzgarın yavaşlaması, / Şifa hâzineleri ardına kadar açılır, / Şirke düşmekten korunur, , / Şişliklerin inmesi, / Şuara suresinin sırları, / Şüphelerden kurtulmak, , / Şûrâ suresinin sırları, / ve mdash; T ve mdash; ve mdash; U ve mdash; / Ulaşmak istediği şeylere nail olur, / Unutkanlık hastalığından kurtulur, , , , / Uyanıkken her türlü tehlikelerden korunur, / Uyarılara kulak verir, / Uyku esnasında insanların kötülüklerinden muhafaza olunur, / Uykunun azalmasını isteyenler, , / Uykusunda cinlerin şerrinden emin olur, / Uykusunda gündüz yaptıklarını söyler, / Uyurken her türlü tehlikelerden korunur, / Uyuşukluktan kurtulur, / Uyuyan bir insanı konuşturup haber almak, / Uzun yolculuktan salimen dönmek, 91 / Üzerindeki ağırlık kalkar, Üzüntünün giderilmesi, , / ve mdash; V ve mdash; / Vahşetin sona ermesi, / Vâkıa suresinin sırları, / Vapura binen okur, / Vasıtaya binen okur, , / Vasıtaya binenler tehlikelerden korunur, / Vehhab isminin sırları, / Vehimden kurtulur, , , / Vehimlerden kurtulmak, / Verem hastalığına şifadır, / Verem hastalığından şifaya kavuşur, / Vesveseden ve her türlü kötü düşüncelerden arınır, / Vesveselerden kurtulmak, , , , / Vücuttaki çıbanların iyileşmesi, / Vücuttaki şişlikler iner, / Vücuttaki yaraların iyileşmesi, / Vurularak ölmekten korunur, / ve mdash; Y ve mdash; ve mdash; Z ve mdash;

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir