d çocuğun çizgi filmleri / D Çocuk Çizgi Filmi izle

D Çocuğun Çizgi Filmleri

d çocuğun çizgi filmleri

D Çocuk Çizgi Filmleri

 
İçerik: çizgi film izle, çizgi film oyunları, çizgi film resimleri ve çizgi film kahramanları
Sitemizde yayınlanan D Çocuk çizgi filmleri ile ilgili diğer çizgi filmler listeleniyor. İzlemek için listeye göz atın.
» Türkiye'nin online bedava seçme çizgi film sitesine hoşgeldiniz.
25 Haziran , Pazar
Kapat Arama

: , , , ,
Flash ve 3D Oyunlar

'D Çocuk' ile ilişkilendirilmiş 1 adet video bulundu
D Çocuk çizgi filmleri, D Çocuk etiketi ile ilgili çizgi filmler.

Sevimli Kediler
Sevimli Kediler
Casper
defa izlendi
  
 
Sinema Bülteni:
Paul Tibbitt'in yönetmenliğini üstlendiği Sünger Bob Kare Pantolon 3D - The SpongeBob Movie: Sponge Out of Water () çizgi filmi Şubat de sinemalarda yerini alıyor. Sinema filmi çeşitli sinema salonlarında 3d gözlük ile 3 boyutlu olarak izlenebilecek. 2d gözlüksüz seyir imkanıda sunulacak.
Sünger Bob çizgi filmi hakkında kısa bilgi: Sünger bob çizgi film karakteri; Squidward Dokunaç: Sıkıcı,sessiz,uyumlu,sanatkar,müzisyen,mimari ve servet için yaşayan biridir. Her zaman Sünger Bob ve Patrick'ten uzak kalır ve nefret eder. Yengeç Restorant'ta kasiyer olarak çalışır. Klarnet çalmaktan,resim yapmaktan ve güneşlenmekten hoşlanır.

İletişimGizlilik PolitikasıYardım

 
Çocukların televizyonla ve bilgisayarla tanışmaları maalesef çok erken yaşlara hatta aylara düştü. Doğar doğmaz televizyonla tanışan çocuklar,maalesef zaman zaman kontrolsüz olarak olumsuz görüntülere tanık olabiliyorlar. Özellikle yaşamının ilk aylarında televizyon karşısına oturttuğumuz çocuklar, algılayabileceklerinden daha ağır görüntüleri izlediklerinde sonraki yıllar içinde ciddi anlamda sorunlar yaşabiliyorlar.


Bir çok annenin yemek yedirmek için ya da oyalamak için çocukları ekranlarla baş başa bıraktıklarını biliyoruz. Üstelik bu durum tamamen normal karşılanabiliyor. Oysa çocuklar açısından ilk tehlike burada başlıyor, çünkü televizyonla bu kadar erken tanışan çocuklarda ‘Bakıcı Kadın Sendromu’ olarak tanımlanan bir sorun ortaya çıkıyor. Annesi ya da bakıcısı tarafından oyalanması amacıyla televizyonun karşısına oturtulan çocuk, özellikle reklamlar ve kliplerde, hızla akıp giden görüntüleri algılamakta yetersiz kalıyor ve pasif bir izleyici olarak kendisini dış dünyaya kapatıyor. Sosyal bir birey olmakta gerilikler başlıyor, bu da yaklaşık olarak iki yaşına gelmesine rağmen kelime haznesi hala kelime ile sınırlı kaldığında ve otistik belirtiler göstermeye başladığında aileler tarafından fark edilebiliyor. Bazen tanı koymakta gecikmeler oluyor, hatta çocuk otistik olarak düşünülüyor. Eğer sorun erken fark edilirse, bazı eğitimler ve destek çalışmalarıyla durum düzeltilebiliyor. Sorunun tamamı sadece televizyon görüntülerinden kaynaklanıyor. 
Çocuk için televizyonun, eğitim ve eğlence olmak üzere iki amacı olmalı ve her iki durumda da sınırları net çizilmeli. Saatlerce televizyon seyretmesine izin vermek demek pimi çekilmiş bir bombayla çocuğu aynı odada bırakmaktan farksız.
Televizyondaki görüntülerden henüz anlamayan bir çocuğun bilişsel ve sosyal gelişimini bu derece olumsuz etkileyen televizyon eğer doğru kullanılmazsa, aslında pek çok başka olumsuzluğun da sebebi.
Televizyonlarda neredeyse gün boyu birbiri peşi sıra yayınlanan çizgi filmlerin kahramanları da çocuklar için olumsuzluklara yol açıyor. Bizim çocukluklarımızda yayınlanan çizgi filmlerde, sosyal bir öğeyi vurgulayan, olumlu davranışlar kazandırmayı amaçlayan, paylaşım, saygı, sevgi, aile kavramı, şefkat, doğruluk, dürüstlük, toplum bilinci gibi insani ve ahlaki değerler tanımlanırken, şimdiki filmler ve kahramanları çok farklı şeylere vurgu yapıyorlar. Öncelikle şu an yayınlanan çizgi filmlerin bir çoğunda kahramanların gerçekle, gerçek hayatla hiçbir ilgileri yok. Verdikleri mesajların da gerçekle alakası yok. Hatta bir mesaj verme kaygıları bile yok. Durum o kadar ciddi ki, film kahramanları adına üretilen ürünler inanılmaz büyük ticari pazarlar oluşturuyor ve her çocuk en azından birkaç kahramanın hayranı. Bu ticari pazarı destekleyen firmalar ve elde edilen karlar arasında biz çocuklarımızı koruyamıyoruz. İşin sadece çocukların istedikleri kahraman için ödememiz gereken bedellerden oluştuğunu sanıyoruz ama,arka planda, bu kahramanların çocukların gelişimine verdikleri zararın boyutlarını tahmin bile edemiyoruz.
Oysa asıl konuşulması gereken taraf bu, çocuklarımız son derece savunmasız biçimde, bu kahramanların oyuncağı haline geliyorlar. Mesele oyun ve oyuncak olmaktan öteye gidiyor. Çocuklar, psikolojik anlamda inanılmaz büyük risk altındalar.
Sıklıkla, kendisini Süpermen zannedip, çatılardan aşağıya atlayan çocukların haberlerini okuyoruz. Bunlar basın yayın kuruluşlarına yansıyanlar, bir de yansımayanlar var. Son olaylarından birinde 5 yaşlarında bir çocuk çizgi filmdeki kahraman gibi uçmaya kalkmış, yaralı olarak hastaneye kaldırılmış ve hastanede kendisini görüntüleyen gazetecilere,’ şimdi uçamadım ama sonraki atlayışımda uçmayı başaracağım’ demişti. Sadece bu olay ve bu söz bile konunun ciddiyetini göstermeye yeter aslında ancak nedense biz hala durumun bilincinde değiliz.
Bir çocuk yaklaşık olarak iki yaş civarında taklitlere başlar ve oyunlarında kişiselleştirmelere yer verir. Özellikle yaşlarında –miş gibi davranmaya başlar. Yani doktor-muş gibi, anney-miş gibi sembolik oyunlar oynadığı görülür. Çizgi filmlerdeki gerçeküstü kahramanlar da çocuğun işte bu –miş gibi yaptığı yaşlarda son derece tehlikeli olabilir. Bu tehlike de gerçek anlamda soyut kavramların oluştuğu yaşlara kadar sürebilir. Çünkü özellikle yaşlara kadar olan çocuklar ölüm, yaşam, doğum, hayal, gerçek, varlık, yokluk ve gelecek, geçmiş gibi soyut kavramların bilincinde değildirler. Üstelik kişilerle özdeşleştikleri, bir yere ait olma, bir kişiyi ya da grubu model alma dönemlerinde çocuklara bir insanın neden uçamayacağını anlatmak mümkün değildir. Hayran olduğu, örnek aldığı kahraman neyi yapıyorsa, kendisinin de aynı şeyi yapabileceğini düşünür. Kendisini bir kahramanın yerine koyan çocuk, ebeveynlerinden bağımsız olarak kendi hayal alemini yaratıp kontrol etmeye başlar. Kahramanın bakış açısını anlamaya çalışır, onunla empati kurar. Bu kahramanlar hep en güçlü, en başarılı, en hızlı, en güzel, en yakışıklı gibi çocuk açısından önemli ve özel karakteristik özellikleri temsil ederler. Bu temsil özellikleri bir anlamda çocuğun gerçek hayattaki korku, kaygı, yetersizlik gibi duygularının perdelenmesine, bastırılmasına yardımcı olarak onu rahatlatır. Küçük yaş çocukları için bu karakterlerin önemi bu noktada ortaya çıkar, çocuklar kahramanlarını ve rollerini çok ciddiye alarak onlarla özdeşleşirler. Bu özdeşlemenin sonucu ise kahraman eğer uçma, duvarlara tırmanma, görünmeyeni görme ya da anlama gibi gerçeküstü özellikler taşıyorsa çocuğun da bu hareketleri yapmak için denemelere başvurması olacaktır. O nedenle çocuğun kendisine rol model olarak aldığı, özdeşleştiği kahramanlara çok dikkat etmek gerekiyor. Her şeyin ötesinde kahramanın özelliklerinin ne olduğu ve bu özelliklerin çocukta yarattığı etkiyi iyi gözlemlemek şart. Henüz gerçeklik algısı oluşmamış çocuklarda televizyonda izlediği çizgi filmin kahramanının yaptığı her şey çocuk açısından son derece doğru ve uygulanabilir olarak görülecektir.
Çocuklar altı yaşından daha küçüklerse televizyonda izlediklerinin gerçek mi hayal mi olduğunun bilincinde olamazlar, henüz olaylar arasında neden sonuç ilişkisi kuramazlar, izledikleri her şey onlar için gerçektir ve filmlerde hayran oldukları karakterlere benzemeye çalışırlar. Hatta onlara benzediklerinden emindirler.
Çizgi filmlerdeki kahramanların olumsuz etkileri arasında, şiddet eğiliminde artış, başkalarının duygularına ve düşüncelerine karşı duyarsızlık yani empati yoksunluğu, ilgisizlik ve umursamazlık, çevresindeki şiddet olaylarına karşı tepkisizlik hatta doğal karşılama gibi çok belirgin olumsuzluklar görülebiliyor. Bunların dışında çizgi filmlerdeki kahramanların ve şiddet görüntülerinin, çocukların çevreleriyle olan ilişkilerinde daha saldırgan, gergin ve çatışmacı olmalarıyla bağlantısı olduğu görülmüş.
Üstelik son yapılan araştırmalar başka olumsuzluklara da işaret ediyor. Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından yapılan bir araştırma, çizgi filmler ve kahramanlarının çocuklarda kötü beslenmeye yol açan nedenler arasında olduğunu gösteriyor. Araştırmaya göre, çocuklar çizgi film kahramanlarının bulunduğu gıda maddelerine yöneliyorlar ve bu yönelim onların sağlıklı beslenmelerinin önüne geçebiliyor. Çünkü çocuklar tükettikleri ürün üzerinde kahramanların resmi yoksa almıyorlar ve bu nedenle fast food olarak bilinen gıda maddelerine yöneliyorlar. Sonuç olarak araştırmacılar özellikle bu tip ürünlerde ve çocuklara uygun olmayan ürünlerde film kahramanlarının resimlerine yer verilmemesini istiyorlar. Benzer çalışma bizim ülkemiz için de geçerlidir ve aynı titizliği biz de göstermek zorundayız.
Bu konuda hepimize görev düşüyor. Öncelikle anne babalar, eğitimciler ve elbette ki yetkililer konuyu ciddiye almak zorundalar. Özellikle yetkililer tarafından televizyonlar çocukların izlediği saate uygun olarak yeniden programlanmalı ve çocuklar için hazırlanan ve yayınlanan filmler mutlaka gözden geçirilmeli. Bir devlet politikası olarak çocuklarımızın da izlediği televizyonlarda gerçekten onlara değer kazandıracak, eğitici ve öğretici programlar hazırlarken, kahramanların yapısının çocukların kişiliğini, psikolojisini ve gelişimlerini doğrudan doğruya etkilediğini göz önünde bulundurmak zorundayız.
Anne baba olarak bizim dikkat edeceğimiz ilk nokta, ilköğretim çağındaki çocukların odalarında televizyon olmamasıdır. Bu aynı zamanda okul başarısını da doğrudan etkileyen bir unsur olarak görülmelidir.
Televizyon karşısında kontrolsüz olarak çocuklar bırakılmamalı, neyi izlediği ve ne kadar süre ile izlediği mutlaka bizim kontrolümüzde olmalıdır. Ne kadar sevimli ve popüler olursa olsun, hayali kahramanlar çok küçük yaştaki çocuklara uzun sürelerle izletilmemelidir.
Çocuğun izlediği çizgi filme zaman zaman eşlik ederek film ve kahramanlar hakkında karşılıklı sohbet etmek önemlidir. Çocuğun hangi davranışların gerçek, hangisinin gerçek dışı olduğunu anlamasını sağlar.
Çizgi filmlerin karakterlerinin etkisinde kaldığını gördüğünüz çocuğu farklı uğraşlara yöneltmek gerekir. Özellikle uzun süre tatil olan yaz aylarında çocukların mutlaka bir yaz okuluna, ya da spor klüplerine yönlendirilmesi son derece yararlı olur.
Teknolojinin hayatımıza bu kadar yoğun olarak yerleştiği son yıllarda artık yararlarından çok zararlarını konuşuyoruz ve bu zararlardan özellikle çocuklarımızı korumak zorundayız.

[]

Gizlilik Tercihi Merkezi

Herhangi bir web sitesini ziyaret ettiğinizde site, tarayıcınızdan genellikle tanımlama bilgileri biçiminde olmak üzere bilgiler alabilir veya depolayabilir. Bu bilgiler; siz, tercihleriniz ya da cihazınız hakkında olabilir veya siteyi beklediğiniz şekilde çalıştırmak üzere kullanılabilir. Bilgiler çoğunlukla sizi doğrudan tanımlamaz ancak size daha kişiselleştirilmiş bir web deneyimi sunabilir. Çerez yönetim aracı ile aşağıda detayları açıklanan çerez türlerine izin verebilirsiniz. Daha fazla bilgi edinmek için farklı kategori başlıklarına tıklayın. Bununla birlikte, bazı tanımlama bilgisi türlerini engellediğinizde site deneyiminiz ve sunabildiğimiz hizmetler bu durumdan etkilenebilir.
Çerez Aydınlatma Metni

Onay Tercihlerini Yönet

Bu tanımlama bilgileri, web sitesinin çalışması için gereklidir ve sistemlerimizde kapatılamaz. Bunlar genellikle yalnızca sizin işlemlerinizi gerçekleştirmek için ayarlanmıştır. Bu işlemler, gizlilik tercihlerinizi belirlemek, oturum açmak veya form doldurmak gibi hizmet taleplerinizi içerir. Tarayıcınızı, bu tanımlama bilgilerini engelleyecek veya bunlar hakkında sizi uyaracak şekilde ayarlayabilirsiniz ancak bu durumda sitenin bazı bölümleri çalışmayabilir.

Bu tanımlama bilgileri, sitemizin performansını ölçebilmemiz ve iyileştirebilmemiz için sitenin ziyaret edilme sayısını ve trafik kaynaklarını sayabilmemizi sağlar. Hangi sayfaların en fazla ve en az ziyaret edildiğini ve ziyaretçilerin sitede nasıl gezindiklerini öğrenmemize yardımcı olurlar. Bu tanımlama bilgilerinin topladığı tüm bilgiler derlenir ve bu nedenle anonimdir. Bu tanımlama bilgilerine izin vermezseniz sitemizi ne zaman ziyaret ettiğinizi bilemeyiz.

Bu tanımlama bilgileri, sitemizde reklam ortaklarımız tarafından ayarlanır. Bunlar, ilgili şirketler tarafından ilgi alanları profilinizi oluşturmak ve diğer sitelerde alakalı reklamlar göstermek için kullanılabilir. Benzersiz olarak tarayıcınızı ve cihazınızı belirleyerek çalışırlar. Bu tanımlama bilgilerine izin vermezseniz farklı sitelerde size özel reklam deneyimi sunamayız.


Benim için özel olan kahramanlardan birisidir JANA. Orjinal adı ''Jana of the Jungle'' olan çizgi film, bir Hanna-Barbera yapımıdır.. yıllarında Star tv'de, 92 yılında da Teleon kanalında yayınlanmıştır. Fakat 13 bölümden oluştuğu ve sabahın 7'sinde yayınlandığı için maalesef pek fazla kimse tarafından bilinmez. Konusuna gelince; Jana ve babası Amazon ormanlarında birlikte nehir turu yaparken, tekneden düşerler. Jana'nın babası ölür, Jana'yı ise Montaro adında bir yerli kurtarır ve onu büyütür. Jana artık ormanın kızı olmuştur. Jana'nın yanından hiç ayrılmayan küçük bir sincabı ve beyaz bir kaplanı vardır. 

Bir de boynunda, babasının verdiği ve başı her sıkıştığında kullandığı bumerang kolyesi vardır. (seafoodplus.infoot)


nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir