kast sistemi hinduizmin hangi dönemde ortaya çıkmıştır / HİNDİSTAN'DA DİN - HİNDUİZM NEDİR, NEYE İNANIRLAR | Biz Evde Yokuz

Kast Sistemi Hinduizmin Hangi Dönemde Ortaya Çıkmıştır

kast sistemi hinduizmin hangi dönemde ortaya çıkmıştır

HİNDİSTAN&#;DA DİN &#; HİNDUİZM NEDİR, NEYE İNANIRLAR

Hindistan birçok dine ev sahipliği yapıyor, aralarında en yaygın olanı nüfusunun %80&#;i ile Hinduizm. Hinduizm İslam ve Hrıstiyanlık&#;tan sonra dünyanın en yaygın 3. dini. Bazı yöntem ve gelenekler bölgesel değişiklikler gösterebiliyor. Nepal ve Bangladeş de yoğun Hindu nüfusuna sahip diğer ülkeler.

Hinduizm&#;in dünyanın en eski dini olduğu düşünülüyor. En az yıllık bir tarihi bulunduğu biliniyor. Daha da eski bile olabileceği düşünülüyor ama kesin kanıtı yok.

Bu yazımızda çok detaya boğmadan, özet bir şekilde Hinduizm&#;e dair temel bilgileri anlatacağız.

Hindistan&#;da Dinler

&#; %80 Hinduizm&#;e inanıyor. Hinduizm&#;den yukarıda bahsetmiştik. Diğer dinler ise; (Yüzdeleri yuvarlanmıştır)
&#; %13 İslam (Ülkeye yayılmış bir müslüman nüfusu var)
&#; %2 Hristiyanlık (Kerala, Goa, Tamil Nadu ve Meghalaya bölgelerinde)
&#;  %2 Sihist, (Punjab bölgesinde)
&#; %1 Buddist (Maharashtra bölgesinde)
&#; % Caynacılık (Janizm) (Maharashtra, Rajasthan, Gujarat bölgelerinde ve büyük şehirlerde)
&#; % Diğer (Musevilik, Zerdüştlük, Bahailik, kabile dinleri).

Caynacılık ve Buddizm Hinduizm&#;e tepki olarak gelişmiş ama benzer öğretiler içeren dinler. Bu arada, &#;% azmış&#; deyip geçmeyin, ülke milyar nüfuslu olunca, o küçücük yüzde bile milyon kişi ediyor. 🙂

Hinduizm Nedir

Hinduizm mistik bir din olarak geçiyor, kitabı yok, peygamberi yok, Brahman olarak bilinen yüce bir yaratıcı güce inanıyorlar. Her şey Brahman&#;dan geliyor ve ona dönüyor.

Hinduizm&#;de Tanrı

Çok fazla tanrı ve tanrıça geçtiği için çoktanrılı bir din olarak algılanabiliyor ama aslında Brahman&#;ın tek olduğuna ve diğer tüm tanrıların da onun farklı manifestasyonları olduğuna inanıyorlar. İsmini sıkça duyacağınız tanrılar da:
&#; Brahman &#; Evrenin yaratıcısı
&#; Vişnu &#; Evreni dengede ve harmoni içinde tutuan tanrı. Vişnu duruma göre farklı şekillerde kendini gösterir. Rama, Krişna, Lakşimi, Sarasvati gibi bir sürü farklı avatarı vardır.
&#; Şiva &#; Yıkım tanrısı. Evrenin arada bir Şiva tarafından yok edilip, yeniden Brahman tarafından yaratıldığına inanıyorlar. Döngüsellik Hinduizm&#;de çok önemli bir imge.
&#; Ganeşa &#; Engelleri ortadan kaldıran, şans getiren, yolu açan tanrı. Fil suratı bir insan vücudu ile tasvir ediliyor.

Hinduizmde Temel İnançlar


Kitabı yok ama  yıl boyunca nesilden nesile sözlü olarak aktarılarak gelmiş Kutsal Vedalar olarak bilinen bir öğretisi var. Kutsal Vedalar&#;ın vahiy ile gelmiş Tanrıların sözü olduğuna inanırlar. Vedalar&#;ın farklı yorumlamaları bulunsa da tüm Hinduların birleştiği bir kaç önemli inanç var:

&#; Hakikat zamansızdır, sonsuzdur ve tektir ama farklı yollarla ifade edilmesi mümkündür ve farklı yöntemlerle ona ulaşılabilir. Bu inanç Hinduizm&#;i kapsayıcı ve toleransı yüksek bir din olarak algılanmasındaki temel faktörden biridir. Çünkü bu perspektiften bakıldığında ibadet etmenin sonsuz yolu vardır, hepsi geçerlidir ve önemli olan niyettir. Bu bağlamda tüm dinleri Tanrı&#;ya ulaşmanın geçerli yolları olarak görür ve kabul eder.

Not: Daha önce Hindular kendi içlerine çok ihtilaflara düşseler de güncel Hinduizm&#;de “Çeşitlilik içinde birlik” sıklıkla kullanılan bir kavram haline geldi.

&#; Brahman&#;ın şekli, limiti yoktur, sonsuzdur ve kapsayıcıdır. Brahman bu tarifte soyut bir kavram gibi görülse de değildir, evrende gözle görülen ve görülemeyen her şeyi kapsayan bir vücuddur.

&#; Herkesin hayatta &#;drahma&#; olarak bilinen bir vazifesi vardır ve bunu gerçekleştirmesi gerekir.

&#; Drahma insanı yüksek hakikate ulaştırır ve buraya varan insan &#;mokşa&#;ya ulaşır, yani erer, ya da nirvanaya ulaşmak gibi düşünebilirsiniz.

&#; &#;Atman&#; yani ruh ölümsüzdür. Ruh yaratılmamıştır ve yok edilemezdir.

&#; Bir ruhun olgunlaşana kadar (mokşaya ulaşana kadar) dünyaya tekrar tekrar geldiğine, yani reenkarnasyona inanırlar.

Reenkarne olmak yani bu dünyaya tekrar tekrar gelmek aslında istenilen bir durum değil. Bir ruhun yeterince olgunlaştığında reenkarnasyon döngüsünden kurtulup Brahman ile bir olduğuna inanırlar. Yani arzulanan şey aslında reenkarnasyon döngüsünden kurtulup Brahman ile bütünleşmek.

Varanasi isimli kutsal şehirlerinde ölürlerse reenkarnasyondan kurtulup Brahman ile bir olacaklara inanıyorlar. Bu sebeple bir sürü yaşlı insan Varanasi&#;ye gelip ölümlerini bekliyor. Hindistan&#;da mutlaka görülmesi gereken çok enteresan bir yer.

&#; Hangi bedende ve hangi hayata geleceklerinin geçmiş hayatlarındaki karmalarının sonucu olduğunu düşünürler. Yani herkes kendi kaderini yaratır.

&#; Bütün hayatın ve canlıların kutsal olduğuna inanırlar. Hinduizm&#;in batıda en hayranlık uyandıran ilkelerinden biri de bundan doğan zararsızlık (ahimsa) ilkesidir. Bütün canlılar sevgi ve saygıyı hak eder. Caynacılık&#;ta ahimsa o kadar önemli bir ilkedir ki mikroorganizmaları bile öldürmemek için onlara ev sahipliği yapan kök sebze ve lahana, marul gibi bitkileri yemezler.

Hinduizm&#;e Göre Peygemberlik


&#;Rişi&#;ler tanrısal hakikatlere erişebilen, tanrı ve insanlar arasında köprü kuran peygamberlerdir. Ancak peygamberlik anlayışı Hinduizm&#;de farklıdır; peygamberler tanrı tarafından seçilmiş özel kişiler değildir, peygamberlik &#;erilen&#; bir tecrübedir. Pek çok kez reenkarne olarak olgunlaşmış, tecrübeli kişiler tanrı ile iletişime geçebilir,  tanrısal hakikatleri insanlara ulaştırabilirler.

Topluma Yön Veren Bazı Hindu Uygulamaları

Kast Sistemi

Bu konuyu detaylı olarak Hindistan yazımızda anlattığımız için burada kısaca bahsedeceğiz.
Hinduizm&#;in en çok bilinen ve eleştirilen meyvesi olan kast sistemi mesleklerine toplumu hiyerarşik 4 sınıfa böler. Herkesin doğduğu andan itibaren toplumdaki yeri, mesleği, yapması gerekenler, sosyal alanları, kimle evlenip, kimin ile evlenemeyeceği onun için belirlenmiştir. Kişilerden onlar için belirlenmiş olan hayat itaat etmeleri ve sınıflarına göre verilen görevlere itaat etmesi beklenir. Sınıfına uygun hareket etmemek ahlaksızlık olarak damgalanır.

1. kastBrahmanlar. Din adamlarından oluşuyor. Bu hiyararşinin en üstününde bulunuyorlar.
2. kast Kshatriya’lar; savaşçıların ve yöneticilerin (krallar, prensler) sınıfı. Görevleri din adamlarını korumak, dine hizmet etmek.
3. kastVaishya’lar tüccarlardan oluşan kast. Ekonomiyi döndürmek onların görevi. Modern devirde iş adamları, Sanayi patronları bu gruba giriyor.
4. kastShudra&#;lar &#; İşçi & hizmetkar sınıfı. Görevleri diğer 3 sınıfa hizmet etmek.

Bir de kast sistemine dahil bile olmaya layık bulunmayan dokunulmazlar var. &#;Pis&#; olarak görülen işleri onlar yapıyorlar.

Daha fazla bilgi için tıklayın: Hindistan

Karma

Hayatta yaptığın şeylerin dönüp dolaşıp senin hayatında olumlu ya da olumsuz etkiler yarattığı inancı. Hindu inancında karma seni sadece bu hayatında takip etmiyor, yeniden reenkarne olduğun zaman da dünyaya ne olarak geldiğini de belirliyor. Hindistan&#;da gezerken yan yana gördüğünüz sefalet ve zenginlik sizi bile isyan ettirebilir seviyede. Bir yanda kemikleri sayılan, hayattaki tüm varlığı sokakta üzerinde yatıp kalktığı battaniyesi olan insanlar, diğer tarafta 27 katlı evinde 6 kişilik ailesi ve 60 hizmetlisi ile yaşan multi-milyonerleri görünce insanlar nasıl ayaklanmıyorlar diye düşünebilirsiniz. Bunun en önemli sebebi karma inancı olarak gösteriliyor. Herkesin daha önce hayatlarında yaptıklarından ötürü şu anki hayatlarını yaşadıkları inancı bir hak ediliş algısı ve kabullenme yaratıyormuş. Yani &#;Kendim ettim, kendim buldum&#;&#;

Et ve Alkol

Hinduizm&#;de yasak ya da haram anlayışı yok. Onun yerine karmanı yükseltmek için öneriler ve karmanı düşürecek şeyler hakkında uyarılar var. Alkol ve et tüketimi de yasak değil ama önerilmeyen şeyler arasında. &#;Zararsızlık&#; ilkesi sebebiyle bazı Hindular vejetaryen besleniyorlar.

Kutsal İnek

Aslında Hinduizm&#;de tüm hayvanlar kutsal ama ineğin yeri bir başka. Bunun sebebi de inek ve insan hayatının birbirine çok daha yakından bağlı olması. İneğin tezeğinden evlere sıva yapılıyor, çatıda izolasyon, mutfakta yakacak olarak kullanılıyor. Sütü ve sür ürünleri Hint beslenmesinin çok önemli bir parçası olunca &#;inek mübarek hayvan&#; inancı yerleşmiş. Tavuk, kuzu, balık gibi et tüketimleri yaygın olsa da bugün hala dana eti pek yenmiyor. Ama enteresansdır ki tarla da çalıştırılıyor, sütü alınıyor, vs&#;

Hint Astrolojisi (Vedik Astroloji)

Hintlilerin hayatndaki önemli bir inanç olduğu için Hint astrolojisinden de biraz bahsetmek istedik.  Batı astrolojisi gibi gezegen ve yıldızları konu alan bir astroloji türü ama hesap ve analiz yöntemleri farklılık gösteriyor. Batı astrolojisinde kişinin doğasına ve karakterine dair analizlerde bulunurken, Hint astrolojisi aynı zamanda hayatında önemli olaylara dair kahinlik yapar, yani biraz fal boyutu da vardır.

Enteresan olan astrolojinin bugün bile Hinduların hayatının neredeyse her alanını yönetmesi. Evlenmeden önce çiftin astrolojik uyumuna bakılıyor, uyumsuz görünüyorsa başka adaylara bakılıyor, otellerde ertesi günün hava durumu ile birlikte giyilmesi uygun olan renk panosu asılıyor, hatta Hindistan&#;ın bağımsızlık gününün ne olması gerektiğini bile astrolojiye göre belirlemişler. İngilizlerden bağımsızlıklarını Pakistan ile aynı gün almalarına rağmen Pakistan&#;ınki 14 Ağustos, Hindistan&#;ınki astrolojik olarak daha iyi diye 15 Ağustos olarak kabul edilmiş.

Takriben MÖ yılının ortalarında Hint alt kıtasına gelen Ariler ile bu bölgede yaşayan yerli Dravidyen halkın inanç ve geleneklerinin kaynaşması sonucu ortaya çıkan kadim dinî gelenektir.&#;

Günümüzde Hindistan başta olmak üzere Nepal, Bangladeş, Endonezya, Malezya, ABD ve Kanada gibi dünyanın farklı ülkelerinde yaklaşık 1,3 milyar takipçisi olan Hinduizm, Hristiyanlık ve İslâm’dan sonra en fazla mensubu bulunan üçüncü büyük dindir. Hindu kelimesi, Sanskritçede “nehir, derya” anlamlarına gelen sindhu kelimesinin farklı telaffuz edilmesiyle ortaya çıkmış bir söylemdir. Buradan türetilmiş olan Hinduizm tabiri, Hint alt kıtasında yaşayan insanlarındinî inançlarını tanımlamak üzere Batılılarca kullanılmış bir isimlendirmedir. Kaynaklarda budinî yapı için Berahime, Brahmanizm ve Vedizm gibi isimlendirmelere de yer verildiği görülmektedir. Hindular ise kendi inançlarını “ezelî ve ebedî yol/şeriat” anlamında “sanatana dharma” olarak adlandırmaktadırlar.

Hinduizm’in belli bir kurucusu olmadığı gibi sistematize edilmiş açık bir amentüsü de bulunmamaktadır. Budinî yapı, kutsal metinleri sayesinde asırlardır varlığını koruyarak günümüze kadar ulaşmıştır. Bu metinlerin teşekkül süreci Vedalar Dönemi (MÖ MÖ ) ile başlamış ve Puranalar Dönemi (MS MS ) ile tamamlanmıştır. Bunlar, yüzyıllar boyunca nesilden nesile şifahi olarak aktarılmış ve daha sonradan yazıya geçirilmiştir. Hinduizm’in kutsal metinleri ilahi (şruti) ve beşerî (smriti) kaynaklı olmak üzere iki ana başlık altında sınıflandırılmaktadır. Vahiy mahsulü kabul edilen şruti metinlerinin, “basiret sahibi” anlamına gelen “rişi”ler tarafından işitilip gün yüzüne çıkartıldığına inanılmaktadır. Vedalar, Brahmanalar, Aranyakalar ve Upanişadlar bu grupta yer alan metinlerdir. Veda “kutsal bilgi” anlamına gelmektedir. Bu metinlerde tabiatüstü güçlere sunulan çeşitli ilahilerin yanı sıra ölüm ötesi hayat, tanrı inancı, kast sistemi ve kurban gibi konular yer almaktadır. Upanişadlar ise muhtevası itibarıyla Hint dinî düşüncesinde derin izler bırakmıştır. Tanrı (Brahman) ile bireysel ruhun (atman) mahiyet itibarıyla özdeş olduğuna vurgu yapması, ruhun nihai kurtuluşa ulaşana kadar farklı varlık formlarında yeniden beden alacağı inancını işlemesi ve somut söylemler yerine soyut düşünce ve felsefeye ağırlık vermesi, söz konusu metinlerin dikkat çekici yönleridir.&#;

Smriti grubunda değerlendirilen başlıca metinler İtihasalar (Ramayana ve Mahabharata Destanları), Dharmaşastralar ve Puranalardır. Bu metinlerde dinî ve içtimai vecibeler, kastların görevleri, geçiş törenleri, eski dönemlerde kurulan hanedanlıklara ait bilgiler, zengin mitolojik anlatılar ve apokaliptik söylemler dikkat çekmektedir.

Hinduizm, zengin kutsal metin külliyatının yanı sıra kendine özgü inanç ve uygulamalarıyla da dikkat çekmektedir. Bunların başında Sanskritçede “renk” anlamındaki “varna” terimi ile ifade edilen kast anlayışı gelmektedir. Buna göre toplum Brahminler (din adamları), Kşatriyalar (yönetici ve asker), Vaisyalar (tüccar, esnaf ve çiftçi) ve Sudralar (hizmetçiler) olmak üzere dört sınıfa ayrılmaktadır. Hint toplumunda çeşitli nedenlerle kast dışına itilmiş ve bugün sayıları bir hayli fazla olan Paryalar (dokunulmazlar) da bulunmaktadır. Her bir kastın kendine özgü görev ve sorumlulukları vardır. İnanca göre ancak amellerin neticesine bağlı olarak bir sonraki yaşamda farkı bir kastta yeniden doğmak mümkündür.

Hinduizm’de tanrı tasavvuru da oldukça önemli bir husustur. Erken dönem Veda metinlerinde Varuna, İndra, Agni gibi tabiat güçlerini simgeleyen çeşitli tanrısal varlıklar ön plana çıkmıştır. Bu metinlerde politeist anlayış hâkim unsur olmakla birlikte “hakikat tektir, fakat bilginler onu farklı isimlerle çağırmaktadır.” (Rigveda, ) gibi ifadelerde monoteist düşünceyi yansıtan anlatımlar da zaman zaman yer almaktadır. Upanişad metinlerinde ise Brahman adı verilen yüce bir varlıktan söz edilmektedir. “Atman” adı verilen insandaki ruhun, Brahman’ın bir parçası olduğu ve her şeyin Brahman’dan sudur ettiği fikri işlenmektedir. “Smriti” türü metinlerde ise Brahma (yaratıcı), Vişnu (koruyucu) ve Şiva (yok edici) olmak üzere üç tanrı ön plana çıkmıştır. Tanrı Vişnu’nun dinî ve ahlâki değerleri korumak, tüm varlıkların fıtratlarına uygun olarak hareket etmelerini sağlamak ve hakiki dindarlara ebedî kurtuluş yolunu göstermek gibi (Bhagavadgita, ) birtakım amaçları gerçekleştirmek için farklı varlık formlarına bürünerek yeryüzünde zaman zaman ortaya çıktığı şeklinde bir inanış (avatara) gelişmiştir. Gerek üçlü tanrı tasavvuru gerekse “avatara” doktrini günümüze kadar Hindular nezdindeki önemini sürdürmüştür.

Hinduizm’in dikkat çeken öğretilerinden bir diğeri de “karma-samsara” ve bununla ilişkili olan “mokşa” inancıdır. “Samsara” inancına göre ölümle birlikte bedenden ayrılan ruh, nihai kurtuluşunu gerçekleştirene kadar bu dünyada farklı varlık formlarında yeniden beden alarak varlığını sürdürmektedir. Onun hangi koşullarda doğacağını belirleyen ilkeye ise “karma” (amel, eylem) adı verilmektedir. Bu anlamda “karma” iradî fiiller ile sonuçları arasındaki ilişkiyi düzenleyen bir tür yasadır. Kutsal metinde geçen “Kişinin durumu yaptıklarına ve davranışlarına göre belirlenir. İyilik yapan iyi, kötülük yapan kötü olur. Temiz davranış kişiyi temiz, kirli davranış kirli yapar.” (Brihadaranyaka Upanişad, IV) şeklindeki ifadeler bu duruma işaret etmektedir.

Hinduizm’e göre kişinin doğum-ölüm döngüsüne maruz kalmasının temel sebebi, Tanrı’yı gerçek manada idrak edememesidir. Bu durum “cehalet, “bilgisizlik” manasına gelen avidya terimi ile ifade edilmektedir. İhtiras, arzu ve öfke buna yol açan başlıca amillerdir. Bunlar insanın yanılgıya kapılarak hayalî olanı gerçek; fani olanı ise bâki zannetmesine (maya) sebep olmaktadır. Kutsal metinlerde bireyin doğum-ölüm döngüsünden sıyrılarak ebedî mutluluğa ulaşması (mokşa) için bilgi, amel, tanrıya gönülden bağlılık gibi çeşitli yolların önerildiği görülmektedir. Riyazet, çilecilik ve meditasyon usullerini içeren yoga uygulaması da kurtuluşa ulaşmada önemli bir araç olarak değerlendirilmektedir. Yoganın, zihinsel ve fiziksel bağlardan kurtulmaya ve çokluğun ardındaki tekliği görmeye yardımcı olduğuna inanılmaktadır. İbadet niyetiyle gerçekleştiren eylemlerin sadece tanrı rızası gözetilerek icra edilmesi gerektiği üzerinde durulmaktadır. Öne çıkan ibadetlerin başında kurban gelmektedir. Erken dönmelerde kanlı kurban törenleri yaygın olarak uygulanmışken ahimsa (hiçbir canlıya zarar vermeme) prensibini temel ilke edinen Budizm’in ve Caynizm gibidinî yapıların etkisiyle bu uygulamalar zamanla devre dışı kalmış; bunun yerini su, çiçek ve tütsü gibi sunular almıştır. Hinduizm’de mokşaya ulaşabilmek için hayatın dört safhaya bölünerek buna uygun bir yaşam şekli benimsenmesi de salık verilmektedir. Bunlar öğrencilik, aile hayatı, inziva ve her şeyin terk edilip yalnızca Yüce Varlığa ulaşmanın hedeflendiği çilecilik dönemlerinden oluşmaktadır. Erken dönemlerde bu uygulamaya özen gösterilmişken modern dönemin getirdiği zorluklara bağlı olarak bunun uygulanabilirliği önemli ölçüde azalmıştır.

Hinduizm’de Vişnu’yu üstün tanrı konumuna çıkartan Vişnuculuk, Şiva’yı merkeze alan Şivacılık ve tanrıların dişil gücüne tapınmayı esas alan Şaktacılık olmak üzere üç temel mezhebi oluşum ön plana çıkmıştır. Mezhepsel çeşitliğe bağlı olarak çok sayıdadinî bayram bulunmaktadır. Tanrısal varlıkların doğum günleri ve kutsal kişilerin aydınlanmaya kavuştuğu anlar kutsal zaman dilimi olarak kabul edilmektedir. Öne çıkan bayramlardan biri “ışık bayramı” olarak bilinen divali, diğeri ise baharın gelişini simgeleyen holi’dir. Hinduizm’de doğum, evlilik ve ölüm gibi insan hayatının değişik safhalarında icra edilen geçiş törenleri (samskara) de önemli bir yer tutmaktadır. Ruhun bir sonraki bedene daha çabuk geçiş yapmasını sağlamak maksadıyla son geçiş töreninde cenazeler yakılmakta ve külleri nehirlere atılmaktadır. Geçiş törenlerinin amacı bireylere yeni rollerindeki sorumluluklarını hatırlatmak ve onları Hindu toplumunun bilinçli ve donanımlı birer ferdi hâline getirmektir.

Hinduizm’e mensup bireylerin diğer dinlere bakışı da süreç içerisinde değişkenlik göstermiştir. Kökleri Veda metinlerine dayanmayandinî ve felsefî sitemler, Caynizm ve Budizm örneğinde olduğu gibi “sapkın görüşler/ekoller” manasında nastika olarak nitelendirilmiştir. Bu bakış açısı diğerdinî sistemlerin ancak Vedalar’a uyduğu ölçüde geçerli olabileceği şeklinde bir algıyı da beraberinde getirmiştir. Müslümanlarla karşılıklı temasın yaşandığı ilk dönemlerde Hindu din adamları kendidinî geleneklerini üstün tuttukları için İslâm ve müntesipleri hakkında genelde sessiz kalmıştır.. Müslüman Türklerin ve onlar eliyle İslâm kültürünün gittikçe güçlenmesi, Hindu toplumuna yön veren belli bir kesimi rahatsız etmiştir. Müslümanlardan bahsederken “öteki, cahil, şeriat dışında kalan” anlamlarına gelen yavana, mleççha ve aviddhan gibi isimlendirmeler kullanmışlardır. İslâm’dan bahsederken de “yabancılarındinî sistemi, cahillerin takip ettiği yol” manasında yavana/mleççha dharma gibi terkiplere yer vermişlerdir. Fakat ana kaynaklar incelendiğinde Müslümanlara yönelik ötekileştirici tavrın, genel geçer olmadığı anlaşılmaktadır. Zira pek çok Hindu düşünür, Müslümanların adil, hoşgörülü, temiz ve bilge kimseler olduklarını belirtmişlerdir.

Cemil Kutlutürk

Kaynakça

Abtay, Shivram. Sanskrit Hindi Şabdakoş. Aşok Prakaşan,

Basent, Annie ve Bhagavan Das. Sanatana Dharma. Chennai: Vasanta Press, &#;

Dabistan-i Mazahib. School of Manners (I-III). Çev. D. Shea ve A. Troyer. Paris, &#;

El-Bîrûnî. Ebû Reyhân Muhammed b. Ahmed, Tahkîku mâ lil-Hind min Makûletin Makbûletin fi’l Akl ev Merzûle. thk. Arif Ahmed .Abd’il Meani: Dâru’l-Arab,

El-Bîrûnî. Ebu Reyhan Muhammed b. Ahmed, Tahkiku Ma’li’l-Hind: Biruni’nin Gözüyle Hindistan. Ankara: TTK Türk Tarih Kurumu, Gandhi, Mahatma. Hindu Dharma Kya Hai. Bharatiya Itihasa Anusandhana Parishad,

Hiriyanna, Mysore. Essentials of Indian Philosophy. London: George Allen and Unwin,

Kane, P. Vaman. History of Dharmasastra: Ancient and Medieval Religious and Civil Law in India I-V. Pune:Bhandarkar Oriental Research Institute, &#;

Kutlutürk, Cemil. Hindu Kutsal Metinleri: Upanişadlar. İstanbul: Dergâh Yayınları,

Kutlutürk, Cemil. Hinduizm’de Avatar İnancı. Ankara: Otto Yayınları,

Ramçhandra Şukla. Hindi Sahitya ka Itihas, Delhi: Mokbharti Prakaşan,

The Upanishads. (SBE, Vol. 1,15). Çev. M. Müller. Delhi: Motilal Banarsidass Publishers,

Yitik, Ali İhsan. Doğu Dinleri. İstanbul: İSAM Yayınları,

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir