bırakmak ne demek / Aklı bırakmak ne demek? - Dinimiz İslam

Bırakmak Ne Demek

bırakmak ne demek

1. Anlamı (eş anlamlısı):

Elde bulunan bir şeyi tutmaz olmak

Özelliği / Tipi / Türü; "-i"

2. Anlamı (eş anlamlısı):

Koymak

Özelliği / Tipi / Türü; "nesnesiz"

3. Anlamı (eş anlamlısı):

Bir işi başka bir zamana ertelemek

Özelliği / Tipi / Türü; "-i"

4. Anlamı (eş anlamlısı):

Unutmak

Özelliği / Tipi / Türü; "-i"

5. Anlamı (eş anlamlısı):

Bulunduğu yeri veya durumu değiştirmemek.

Özelliği / Tipi / Türü; "-i"

6. Anlamı (eş anlamlısı):

Saklamak, artırmak

7. Anlamı (eş anlamlısı):

Bir işin sorumluluğunu, yükümlülüğünü başkasına vermek, görevlendirmek

8. Anlamı (eş anlamlısı):

Engel olmamak.

Özelliği / Tipi / Türü; "nesnesiz"

9. Anlamı (eş anlamlısı):

Sarkıtmak.

Özelliği / Tipi / Türü; "-i"

Anlamı (eş anlamlısı):

Ölen, ayrılan birinden iş, kişi, nesne vb. şeyler kalmak

Özelliği / Tipi / Türü; "nesnesiz"

Anlamı (eş anlamlısı):

Bir alışkanlıktan veya bir işten vazgeçmek

Özelliği / Tipi / Türü; "-i"

Anlamı (eş anlamlısı):

Uğraşmaz olmak, artık uğraşmamak

Özelliği / Tipi / Türü; "nesnesiz"

Anlamı (eş anlamlısı):

Özgürlük vermek, hürriyetine kavuşmasını sağlamak

Özelliği / Tipi / Türü; "nesnesiz"

Anlamı (eş anlamlısı):

Ayrılmak, terk etmek.

Özelliği / Tipi / Türü; "-i"

Anlamı (eş anlamlısı):

Bir pazarlıkta, belli bir fiyata vermeyi kabul etmek

Özelliği / Tipi / Türü; "-e"

Anlamı (eş anlamlısı):

Bakılmak, korunmak için vermek

Özelliği / Tipi / Türü; "-e, -i"

Anlamı (eş anlamlısı):

Yanına almamak, yanında götürmemek

Özelliği / Tipi / Türü; "nesnesiz"

Anlamı (eş anlamlısı):

Sahiplik hakkını başkasına vermek

Özelliği / Tipi / Türü; "-e, -i"

Anlamı (eş anlamlısı):

Yapışık olan bir şey yapışıklıktan kurtulmak.

Özelliği / Tipi / Türü; "nesnesiz"

Anlamı (eş anlamlısı):

Bulunduğu veya dokunduğu yerde bir şey oluşturmak, meydana getirmek

Özelliği / Tipi / Türü; "nesnesiz"

Anlamı (eş anlamlısı):

Sınıf geçirmemek, döndürmek.

Özelliği / Tipi / Türü; "-i"

Anlamı (eş anlamlısı):

Bıyık veya sakal uzatmak.

Özelliği / Tipi / Türü; "nesnesiz"

Anlamı (eş anlamlısı):

Boşamak.

Özelliği / Tipi / Türü; "-i"

Anlamı (eş anlamlısı):

Kötü bir durumda terk etmek.

Özelliği / Tipi / Türü; "-i"

İlişkili Atasözleri/Deyimler; "bırak Allah'ını seversen""bıraktığı veya bağladığı yerde veya çayırda otlamak"


Hecelenişi / Hecelemesi;

bı-rak-mak

bırakmak

teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

leave

-

-

give up

-

-

quit

-

-

drop

-

-

expose

-

release

-

-

leave off
drop out

-

-

desist
stop

-

-

let in
concede
park
cut
laisser
abondon
part company
give in
lay down
set free
give over
let out
void
grow
part with
let somebody have it
give off
walk out on
hand down
desist from
jack in
lay off
break oneself of a habit
scuttle
withdraw from
let loose
deliver
make over
acquit
deselect
bequeath
forsake
forgo
desert
recant
abdicate
cease
devolve
allow
to let (someone, an animal) go to or into (a place): O gün beni okula bırakmadılar. That day they didn't let me go to school. Beni içeriye bırakmadı. He didn't let me go in
to set (a captive person or animal) free
to let (someone) have the use of (something), let (someone) have (something), let (someone) borrow (something)
to leave; to stop, to give up, to quit, to drop out, to cut sth out, to cease, to discontinue, to desist, to renounce; to stop going out (with), to ditch; to let, to allow, to permit; to let go; to let sb out; to drop; to set free, to release; to forgo, t
take one's farewell of
to give up (a habit): Sigarayı bıraktı. He's given up smoking
let go

-

-

dispose of
dismiss
(for something) to come unglued. Bıraktığım çayırda/yerde otluyorsun. (Konuşma Dili) You're still doing what you've always done. Bırak ki and even if I did O işi yapmak istemiyorum, bırak ki vaktim de yok. I don't want to do that job; and even if I did, I don't have the time
to entrust (a job) to (someone); to hand over, turn over, relinquish (a job, a responsibility) to (someone)
let

-

-

to grow (a beard, a mustache)
(for a teacher) to make (a student) repeat a grade, fail, flunk (a student)
discontinue
drop in
fail

-

-

go without
to leave (someone, something) (in an undesirable state): Köpeği bütün gün aç bıraktılar. They let the dog go hungry all day. Çocuğu öksüz bıraktılar. They left the child an orphan. Evi darmadağınık bıraktı. He left the house in a real mess
let smb. have it
to leave (a spouse)

İlgili Terimler

hayran bırakmak
impress

-

-

devre dışı bırakmak
deactivate
zorunda bırakmak
oblige
maruz bırakmak
expose

-

bırakma
renunciation
bırakma
release

-

-

bırakmak (okulu)
drop out
bırakmak fare
drop
bırakmak, vazgeçmek
To leave, to abandon
bırakmak (el)
unclasp
bıyık bırakmak
grow mustache
bıyık bırakmak
to grow a moustache
bıyık bırakmak
to grow a mustache
serbest bırakmak
release

-

maruz bırakmak
subject
etki bırakmak
strike
aç bırakmak
starve
gölgede bırakmak
overshadow
iz bırakmak
scar
zorunda bırakmak
compel
iz bırakmak
etch
iz bırakmak
track
yoksun bırakmak
deprive
sürüncemede bırakmak
impede
akışına bırakmak
let things slide
aralık bırakmak
space
aç bırakmak
famish
başkasına bırakmak
relinquish
boşluk bırakmak
space
bırak
drop out

-

-

bırak
forgone
bırakma
withdrawal
dışarıda bırakmak
shut out
genel afla serbest bırakmak
amnesty
gölgede bırakmak
eclipse
haber bırakmak
leave word
hayran bırakmak
to strike with admiration, to charm, to impress
işi oluruna bırakmak
let sleeping dogs lie
kimsesiz bırakmak
desolate
okulu bırakmak
drop out

-

-

serbest bırakmak
set free
serbest bırakmak
emancipate
bir kenara bırakmak
put away
izlenim bırakmak
register
arada mesafe bırakmak
hold at bay
bırak
cheese it
bırak
drop

-

-

bırak
dismiss
bırak
let him have his say
bırak
let it be
bırakma
letting
bırakma
demise
bırakma
relinquishing
ellerine bırakmak
give up to
etkisinde bırakmak
expose
evine bırakmak
take somebody to one's house
evine bırakmak
take somebody to one's home
gebe bırakmak
make pregnant
geride bırakmak
outstrip
geride bırakmak
walk away
geride bırakmak
set back
geride bırakmak
surpass
geride bırakmak
overtake
geride bırakmak
pass
hayran bırakmak
strike with admiration
izlenim bırakmak
make an impression on
merak içinde bırakmak
worry
mülahaza hanesini açık bırakmak
I reserve my judgment
mülahazat hanesini açık bırakmak
I reserve my judgment
nefes nefese bırakmak
wind
nefessiz bırakmak
wind
rehin bırakmak
hock
rehine bırakmak
submit
sakal bırakmak
grow beard
sigara bırakmak
quit smoking
sigara bırakmak
stop smoking
yerini bırakmak
give way to
yoksun bırakmak
divest of
yoksun bırakmak
deprive of
yoksun bırakmak
count out
yoksun bırakmak
debar (from)
yoksun bırakmak
deny
zorunlu bırakmak
bind
özgür bırakmak
release
özgür bırakmak
break out of
özgür bırakmak
free
özgür bırakmak
set free
özgür bırakmak
break out
bakımsız bırakmak
dilapidate
bırak
releasing

-

-

bırak
quitted
bırak
relinquish
bırak
relinquishing
bırak
quit

-

-

bırak
let out
bırak
let alone

-

-

bırakma
cession
bırakma
dismissal
bırakma
disengagement
gölgede bırakmak
excel
evine bırakmak
to drop sb home
hamile bırakmak
Impregnate
işi bırakmak
Knock off, go out of business
mecbur bırakmak
forced to
pabuç bırakmak
Leaving shoes
sigarayı bırakmak
Quit smoking
sözü birine bırakmak
Leave the floor to
sözü bırakmak
Leave the floor to
yer bırakmak
place to leave
zorunda bırakmak
obligate
özgür bırakmak
Unchain
bırak
let alone şöyle dursun
bırak
chuck it!
bırak
stop it

-

bırak
cut it out!
bırak
drop it!

-

bırak
unhand
bırak
forgo

-

-

bırak
cut it out
bırak
forwent
bırak
maroon
bırak
chuck it
bırak
foregoing
bırak
drop it

-

bırakma
relinquishment
bırakma
leaving

-

-

bırakma
never say die
bırakma
never give up hope
bırakma
surrender
bırakma
disuse
bırakma
resignation
bırakma
never be willing to quit
bırakma
persevere to the end
bırakma
abandonment
bırakma
cessation
bırakma
exposure
bırakma
quit

-

-

bırakma
omission
bırakma
allowance

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir