kayseri de görülecek yerler / Kayseri’de Gezilecek Yerler

Kayseri De Görülecek Yerler

kayseri de görülecek yerler

Kayseri Gezilecek Yerler

Makedonya Tatil

Kayseri, 6 bin yıl öncesine dayanan köklü geçmişiyle Türkiye‘nin tarihi yapılar bakımından en zengin ve korunmuş yerleşim yerlerinden biri. Anadolu’nun kuzeyden güneye, doğudan batıya tam ortasında yer alan şehir, antik çağdan beri ticaret yollarının uğrak yeri olunca kültürel doku olarak oldukça zenginleşmiş. Turistik açıdan doğru düzgün tanıtılmadığından çoğumuzun haberi dahi olmadığı tarihi ve doğal zenginliklere sahip. Selçuklu’dan kalan çok önemli tarihi yapılar var.

Anadolu’nun en önemli kavşak noktalarından biri olan Kayseri, savaşlar, doğa olayları ve çevresel faktörlere rağmen ayakta kalmayı başaran müze gibi bir kent aslında. Kültürü, tarihi çok zengin. Şehrin yüzü çok çekici olmasa da Kayseri’de gezilip görülecek çok şey var. Biraz bilgiyle şehrin gezilmesi şart, yoksa çok katlı binaları, geniş bulvarlarıyla Kayseri sıradan bir şehir gibi gelir size.

kayseri gezilecek yerler

Anadolu’nun tarihi, sanatı, kültürüyle örnek şehirlerinden Kayseri’nin bilinen tarihi MÖ 4500’lere kadar uzanıyor. En az 1500 yıldır yerleşimin olduğu köklü bir şehir. Helenistik dönemde Kapadokya‘ya başkentlik yapan Kayseri’nin o zamanki adı Mazaka.

Efes ile Orta Asya’yı birbirine bağlayan kervan yoluyla Pontus ile Kilikya’yı birbirine bağlayan yollar bu coğrafyada kesiştiğinden uzun yıllar Anadolu’da ticaretin kalbi olmuş. MS 250’de 400 bin nüfusa ulaşmış. Çok kültürlülüğün olduğu yerde gezilecek yerler de çoktur genellikle.

Evliya Çelebi Seyahatnamesi‘nde Kayseri’den şöyle söz etmiş; “Kayseri’nin pastırması ve sucuğu padişahlara hediye gider. Erciyes Dağı eteğinde olduğundan havası soğukçadır. Bütün halkı zinde ve yiğittir. Şehrin Zarifleri Farsça ve Arapça konuşurlar ama halkın dili Etrak (Türkçe) dilidir. Genellikle reayalarıyla Ermeni dilini konuşurlar ama Kürt ve Rum lisanını konuşmazlar. Boyacıoğlu kapısında zımmi Karakaş Ermeni gayet usta cerrahtır. Cerrahlık ilmini tamamlamak için Frengistan’ın İspanya ülkesine gitmiştir. Hatta bir adamın dişi ağrısa mavi su sürer dişinin ağrısı diner, eğer o dişi çıkartmak istersen kırmızı renkli su sürer kerpetene muhtaç eylemeyip elinle çıkartırsın.”

Kayseri Gezilecek Yerler📌

Erciyes’ten kopup gelen soğuk rüzgarların olduğu bir mevsimde gitmediyseniz, hemen her köşesinde tarihi bir mekânla karşılaşabileceğiniz Kayseri’yi yürüyerek gezmek en güzeli. Şehri keşfetmek için uzun ve kısa olmak üzere iki yürüyüş turu rotası var.

Kayseri Büyükşehir Belediyesinin hazırladığı ‘Kısa Tur’ bir kültür rotası olarak kale surları etrafında yer alan, daha çok Selçuklu ve Osmanlı miraslarını göreceğiniz tarihi yapıları içerisine alıyor. Vakti olanların ise 6 km uzunluğundaki ‘Uzun Tur’ rotasını tercih etmeleri tavsiyem.

1. Kayseri Cumhuriyet Meydanı

kayseri cumhuriyet meydani

Kayseri Cumhuriyet Meydanı, şehri keşfetmeye başlamak için iyi bir başlangıç noktası. Şehrin kalbi Cumhuriyet Meydanı’nda durup da çepeçevre etrafınızı incelediğinizde 5 bin yılın izlerini görebiliyorsunuz. Romalılardan kalma kaleden Bizans, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyeti dönemi tarihi miraslarını olduğunuz yerden görebiliyorsunuz. Eski Kayseri ile yeni Kayseri bu meydanda iç içe geçmiş durumda karşınızda.

Kayseri Kalesi: Kayseri’deki tarihi yapılar arasında en haşmetlisi. Tarihi milattan önce 3. yüzyıla kadar gidiyor. Bizans, Selçuklu, Osmanlı dönemlerinde kullanılmış. Kalenin 2 kapısı ve 18 burcu var, daha sonraları 1 kapı daha açılmış. Genelde kaleler tepelere, yüksek noktalara yapılırken, Kayseri Kalesi düz bir alana kurulmuş nadir örneklerden. Ben oradayken restorasyonu yapıldığından gezemedim. Kültür ve sanat merkezi olarak hizmet vermek üzere düzenleniyordu.

Kayseri Saat Kulesi: Sultan II. Abdülhamit zamanında tüm büyük şehirlerde birer saat kulesi ve muvakkithane (Camilerin yanına kurulan ve güneşin hareketlerine göre namaz saatlerini ayarlamak işiyle uğraşılan yerler) yapılması için ferman yayınlanmış. 10 metre yüksekliğindeki Kayseri Saat Kulesi de bu fermanın sonucu olarak 1906’da kesme taştan inşa edilmiş.

Bürüngüz Camii: Refik Bürüngüz tarafından 1977’de klasik Osmanlı mimari tarzında inşa ettirilmiş bir cami. Cumhuriyet Meydanına hakim bir nokta da yer alıyor. Cami 6. yüzyılda yapılmış, tek kubbeli, tek minareli.

Kurşunlu Camii: Kayseri Kapalı Çarşı ile Hilton Kayseri arasında yer alıyor. Mimar Sinan tarafından Kayseri’de inşa edilen iki camiden biri olduğu rivayet ediliyor. Mimar Sinan o dönemde 97 yaşında olduğundan iddia hakkında şüpheler var. Kalem nakışları ve süslemeleri görmeye değer.

2. Hunat Hatun Camii ve Külliyesi

Selçuklu Hükümdarı I. Alaeddin Keykubat’ın eşi ve II. Gıyaseddin Keyhüsrev’in annesi Mahperi Hatun tarafından inşa ettirilen Hunat Hatun Külliyesi, cami, kümbet, hamam ve medrese gibi bölümlere sahip.

Hunat Hatun Alanya’nın Rum Kralı Kir Fard’ın kızı aslında. Alaeddin Keykubad, 1220’de Alanya Kalesi’ne kuşatınca Kral Fard Alaeddin Keykubad’a barış teklif eder ve 2 şart sunar. Ömrünün kalanını Kırşehir’de emir olarak devam etmeyi ve kızı Prenses Destina’yı da eş olarak kabul etmesini ister. Alaeddin Keykubad da bu teklifi kabul eder.

1238’de yapılan külliye, taş oymaları ve heybetli görünümü ile Selçuklu mimarisinin en iyi örneklerinden. 800 yıllık bina çürümeye yüz tutmuşken Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından restore edilerek hayata kavuşturulmuş. İçeride Türk-İslam Sanatlarını icra eden 22 adet atölye var. Külliye, haftanın 7 günü 08.30-18.00 saatleri arasında ücretsiz ziyaret edilebiliyor.

3. Alaca Kümbet

alaca kümbet

Şehrin simgelerinden biri. Hunat Medresesinin 300 metre kadar ilerisinde yolun ortasında yer alıyor. Kitabesindeki bilgiye göre 1280’de Emir Cemaleddin bin Muhammed tarafından kesme taştan yaptırılmış. Kümbetin üzerinde piramit şeklinde bir külah bulunuyor. Alaca Kümbet ziyarete kapalı, yalnızca dışarıdan görülebiliyor.

4. Zeynel Abidin Türbesi

Zeynel Abidin Türbesi

Kayseri’de İmam Sultan adı ile anılan Zeynel Abidin, 1414’te Kayseri’de vefat etmiş ve mezarı üzerine bugünkü yerde mütevazı bir türbe yapılmış. Şimdiki türbe Sultan II. Abdülhamit zamanında yapılmış. Türbenin ortasında Zeynel Abidin’in sandukası var.

Türbenin girişinde ll. Abdülhamit’in tuğrası yer alıyor. Hemen karşısında yer alan Türbedar Evi ise Zeynel Abidin Türbesi’nin bakımı ve korunmasından sorumlu türbe görevlisi için yaptırılmış. Şimdilerde Turizm Danışma Merkezi olarak kullanılıyor.

Zeynel Abidin Türbesi’nin yakınında da Ok Burcu var. Anadolu Selçuklu Devleti Sultanı I. Alâeddin Keykubad tarafından 1224’te inşa ettirilmiş. Restore edildikten sonra günümüzde Kayseri Büyükşehir Belediyesince kültür amaçlı kullanılıyor. Yorulduysanız oturun çayınızı için, dinlenin. Zeynel Abidin Türbesi 08.30-17.30 saatleri arasında ücretsiz ziyaret edilebiliyor.

5. Gevher Nesibe Hatun Medresesi ve Şifahane

kayseride gezilecek yerler

Mimar Sinan Parkı içinde yer alan ve Anadolu’nun ilk Türk tıp merkezlerinden Gevher Nesibe Hatun Medresesi ve Şifahanesi üstü açık avlulu, dörder eyvanlı mimariye sahip. Medrese Selçuklu hükümdarlarından II. Kılıçarslan’ın kızı, Gevher Nesibe Sultan’ın vasiyeti üzerine, kardeşi I. Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından 1205-1206 yıllarında yaptırılmış.

Medrese günümüzde Selçuklu Uygarlığı Müzesi olarak kullanılıyor. Anadolu’daki Türk tarihinin başlangıcından Selçuklu’nun yıkılışına kadarki dönem teknoloji kullanılarak interaktif olarak sunulmuş. Selçuklu mimarisi, sanatı, bilimi, giysileri ile ilgili bilgiler sunuluyor.

Çifte Medrese olarak da adlandırılan yer 800 yıl önce sağlık arayanların uğradığı yermiş. Akıl hastalarının su ve müzikle tedavi edildiği Şifahiye ile ilgili bölümde ise o dönemde hastalıklar ve uygulanan tedavi yöntemleri ve aletleri ile ilgili bilgiler paylaşılmış. Medresede Gevher Nesibe’nin türbesi yer alıyor. Hemen yanındaki Gevher Nesibe Sultan Çeşmesi ve Avgunlu Medresesi de görülebilir.

Selçuklu Uygarlığı Müzesi ziyaret saatleri yaz dönemi (Haziran – Eylül) 09.00-19.00, kış dönemi (Ekim – Mayıs) 09.00-17.00. Haftanın 7 günü ziyarete açık. Selçuklu Uygarlığı Müzesi giriş ücreti 2TL, öğrenci bileti 1TL. Müze Kart geçerli değil.

6. Kapalıçarşı ve Kazancılar Çarşısı

Kayseri demek ticaret demek. Osmanlı zamanından kalan çarşı İstanbul Kapalıçarşıdan sonra Türkiye’nin en büyük ikinci kapalı çarşısı konumunda. Kuyumculardan baharatçılara, urgancılardan giyim eşyası satan dükkanlara kadar çarşıda yok yok. Bugün Kayseri kapalı çarşısında 500 esnaf bulunuyor.

Hitap ettiği kesimin sadece Kayseri değil bölge şehirleri olmasından dolayı komşu illerden gelen müşteriler de var. Çevresinde yer alan Pastırmacılar Çarşısı ve kuyumcuların mesken tuttuğu Kazancılar Çarşısı‘yla da ilgi gören bir yer. Alışveriş meraklısı olmasanız dahi havasını solumak için gidilebilir.

1252’de yapılan Gön Han, 1723’te Sadrazım Nevşehirli İbrahim Paşa’nın yaptırdığı Vezir Han Kayseri gezilecek yerler arasında. Yine o civardaki Ulu Camii ve Çeşmesi, Pamuk Han ile Bedesten‘i de görülecek yerler listenize ekleyin.

7. Kayseri Lisesi Milli Mücadele Müzesi

kayseri gezilecek yerler blog

Kayseri’nin ilk modern eğitim yapısı Tarihi Kayseri Lisesi, 1904’te Abdülhamid dönemi Neoklasik mimarlık üslubuna uygun olarak yapılmış kesme taştan etkileyici bir bina. GünümüzdeKayseri Lisesi Milli Mücadele Müzesi ismiyle anılıyor.

Kayseri Lisesi, Milli Mücadele tarihi açısından önemli bir yere sahip. Kurtuluş Savaşı döneminde Ankara’nın işgal edilme riski olduğundan bir dönem Millet Meclisi Kayseri’ye taşınmış. “İkinci Başşehir” ünvanını taşıdığı bu kısa dönemde tarihi bina bir süre Millet Meclisi olarak kullanılmış. Sakarya Meydan Muhaberesine Kayseri Lisesi son sınıf öğrencisi 62 genç gönüllü olarak katılmış ve hepsi cephede şehit düşmüş.

Lise aynı zamanda Atatürk’ün harf devrimi ile özdeşleşmiş resminin de çekildiği yer. Okul 2 Cumhurbaşkanı çıkarmış. Turgut Özal ve Abdullah Gül buradan mezun.

Kayseri Lisesi Milli Mücadele Müzesi ziyaret saatleri yaz dönemi (Haziran – Eylül) 09.00-19.00, kış dönemi (Ekim-Mayıs) 09.00-17.00. Haftanın 7 günü ziyarete açık. Kayseri Lisesi Milli Mücadele Müzesi giriş ücreti 2TL, öğrenci bileti 1TL. Müze Kart geçerli değil.

8. Meryem Ana Kilisesi

kayseri gezilecek yerler blog

Surp Astvadzadzin (Meryem Ana) Kilisesi 19. yüzyılda yapılmış, Cumhuriyet Dönemine kadar kilise, 1961’e kadar da değşik amaçlarla kullanılmış ve sonra beden terbiyesine devredilip spor salonu olarak kullanılmış. Sakarya Savaşı öncesi, Türk Ordusunun galip gelmesi için ayinler yapılmış. Meryem Ana Kilisesi ziyarete kapalı.

9. Kayseri Atatürk Evi

Günümüze gelebilmiş klasik Kayseri evlerinin birkaç tanesinden biri. 19. yüzyılda inşa edilmiş İmamzade Raşit Ağa Konağı, dışı kesme taşlarla kaplı, ahşap malzemeden inşa edilmiş. Konak günümüzde Atatürk Evi ve Müzesi olarak hizmet veriyor. Sivas Kongresinin ardından 19 Aralık 1919’da Kayseri’ye gelen Atatürk burada kalmış.

Atatürk’ün kentte çekilmiş fotoğrafları ve Kayseri’de yayınladığı beyannameyi içeren 41 eser sergileniyor. Kayseri Atatürk Evi ziyaret saatleri yaz dönemi (1 Nisan – 31 Ekim) 08.00-19.00, kış dönemi (31 Ekim – 1 Nisan) 08.00-17.00. Pazartesi günleri ziyarete kapalı. Kayseri Atatürk Evi giriş ücreti: Ücretsiz.

10. Talas

kayseride gorulecek yerler

Talas, doku ve atmosfer olarak Kayseri’nin en güzel yeri galiba. Tarih kokan sokakları, taş binaları, eski evleri, cami ve kilisesiyle görülesi bir yer. Erciyes Dağının eteklerindeki Talas, eski kültürel dokusunu halen koruyan önemli bir yerleşim yeri. Tarihi MÖ 1500’lere kadar uzanan Talas’ta zaman içerisinde Mazaklar, Kapadokyalılar, Romalılar yaşamış.

Aşağı Talas ve Yukarı Talas olarak iki ayrı bölümden oluşuyor. Yukarı Talas’ta ağırlıklı olarak Gayri Müslimler (Ermeniler ve Rumlar), Aşağı Talas’ta ise Müslümanlar yaşamış. Bağlar, bahçeler, meyvelikler arasına gömülü malikaneleri göre Avrupalı gezginlerden biri hatıratında Talas’tan ‘Kapadokya’nın Versailles’i’ olarak bahsetmiş.

Gayrimüslimlerin yaşadı­ğı dönemde Kayseri’nin ticaret merkezi olan Talas, Ermenilerin ve Rumların kentten ayrılması sonucu ticari önemini yitirmiş mütevazı bir yerleşim birimine dönüşmüş. Benim ziyaret ettiğim dönemde Eski Talas binalarını kent yaşamına dâhil etmeye yönelik çalışmalar sürüyordu.

Harman Meydanında yer alan Harman Camii, Ali Saip Paşa Camii, Yukarı Talas’ta yer alan Amerikan Koleji görülmesi gereken yerlerden. Talas’ın en güzel yapılarından 1886’da inşa edilmiş Andronike Kilisesi 1925’te camiye çevrilmiş. Çok şirin mekanlar var.

11. Tarihi Kayseri Mahallesi

Setenönü’nde, Kayseri geleneklerinin ve eski yaşam tarzının yansıtıldığı cezbedici bölge TarihiKayseri Mahallesi, restore edilerek turizme kazandırılan tarihi konakları ve yapılarıyla ünlü. 88 dönüm arazi üzerine kurulan bu eski Ermeni mahallesi; bakkal, berber, fırın gibi küçük esnafın yeniden canlandırılmaya çalışıldığı, özel bir turistik adres. Şimdilik biraz teha olsa da zaman içerisinde cazip bir yere dönüşeceğini düşünüyorum.

12. Erciyes Dağı

kayseri erciyes

Kayseri’nin neresinden bakarsanız bakın, zirvesi her zaman karlı yüce Erciyes Dağı mutlaka karşınıza çıkıyor. Bazen kalın bir sis perdesinin arkasına saklandığı da oluyor. Bozkır düzlüğünde yükselen 3916 metrelik Erciyes Dağı, şehir merkezine 25 kilometre uzaklıkta, görkemli görünümü ile pek bir güzel.

Kayseri Erciyes aynı zamanda memleketimizin önemli kayak merkezlerinden biri. 275 milyon Euro’luk projeyle son 5 yılda hızlı bir değişim geçiren, İç Anadolu Bölgesinin iki önemli kayak yeri Erciyes Kayak Merkezi artan pist ve mekanik tesis sayısıyla Mini Davos olma yolunda ilerliyor.

13. Mimar Sinan Evi

Mimarideki eşsiz yeteneği ülke sınırlarını aşan Mimar Sinan, kentin yetiştirdiği en önemli isimlerden. Kayseri’nin Ağırnas kasabasında doğan ve 22 yaşına kadar burada yaşayan Mimar Sinan’ın doğup büyüdüğü ev, günümüzde müzeye dönüştürülerek ziyarete açılmış.

Kesme taştan yapılan Mimar Sinan Evi, içerisindeki taş oymalar, kemerler ve nişlerin yanı sıra tüf zeminin oyulması ile oluşturulan alt bölümüyle de göz alıyor. Mimar Sinan Evi ziyaret saatleri 08.00-17.00. Haftanın 7 günü ziyarete açık. Mimar Sinan Evi giriş ücreti: Ücretsiz.

14. Ağırnas Yeraltı Şehirleri

Agirnas Yeralti Sehri Kayseri

Nevşehir’de olduğu gibi, Kayseri civarında da kazılmış, kayaların içine meskenler, kiliseler ve korunma amaçlı yeraltı şehirleri çok. Kayseri’de yirmiden fazla yeraltı şehri var. Bölgedeki kaya ve yeraltı yerleşimlerinin büyük bir kısmı mimari açıdan Kapadokya’nın diğer kısımlarıyla rekabet edebilecek güzellikte. Ağırnas’ın altında, köyün tümünü kapsayan çok büyük bir yeraltı şehri var.

Ağırnas kasabasının girişinde, Aşağı Pınar mevkiinde bulunan Ağırnas Yeraltı Şehri, milattan önceki yıllara uzanan geçmişe sahip. Kayseri’nin gezilecek önemli yerlerinden biri. Ağırnas Yeraltı Şehri’nin tam uzunluğu tam bilinmiyor. Kapadokya’ya kadar uzadığını söyleyenler dahi var. Ağırnas Yeraltı Şehri, güvenlik nedeniyle ziyarete kapalı.

15. Kapuzbaşı Şelalesi

kayseri nereler gezilir

Yahyalı ilçesi sınırlarındaki Kapuzbaşı Şelalesi, Kayseri merkeze 165 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Kayseri ve Niğde arasında uzanan Aladağlar’daki kar sularının Zamantı Irmağı’na döküldüğü noktadaki Kapuzbaşı Şelalesi gerçekten görülmeye değer bir manzara.

Yörede 5 tanesi büyük, iki tanesi küçük olmak üzere yükseklikleri 30 ile 76 metre arasında değişen, kayalar arasından fışkıran 7 şelale var. Özellikle yaz aylarında turistlerin ve yerel halkın uğrak adreslerinden biri haline gelen bu doğa harikası, piknik ve doğa yürüyüşleri için de oldukça uygun.

Şehrin cennet köşelerinden biri olan bu şelalelere arabayla iki buçuk saatte gidiliyor. Zamantı Irmağı’nda yetiştirilen alabalıklar da ünlü. Bahar sonunda yolunuz düşerse Yahyalı kirazının da tadına bakın. Kapuzbaşı Şelalesi ziyaret saatleri haftanın 7 günü 24 saat. Kapuzbaşı Şelalesi giriş ücreti araç başına 15TL.

16. Sultansazlığı

kayseri sultansazligi

Develi ve Yeşilhisar ilçeleri sınırlarında yer alan Sultansazlığı, Kayseri gezilecek yerler arasında. Osmanlı döneminde sultanların avlak yeri olmasından dolayı böyle adlandırılmış. Bir dönem yanlış ıslah politikalarıyla kurutulan sazlık yağan yağmurlar ve Erciyes’in eriyen kar suları sayesinde yavaş yavaş hayata dönmüş.

Sazlıkların arkasında görülen başı karlı Erciyes Dağı manzarası fotoğrafçılar için enfes kareler sunuyor. Göç yollarının kesiştiği noktada olduğundan göçmen kuşlar için bir yaşam alanı. Burada şimdiye kadar 300’den fazla kuş türü tespit edilmiş.

17. Soğanlı Vadisi

kayseride nereler gezilir

Kayseri gezilecek yerler listesinde üst sıralarda yer alması gereken bir yer. Peri bacaları ve doğal güzelliği ile görmeye değer. 4. yüzyılda Hıristiyanlar için bir kaçış noktası olmuş ve burada onlarca farklı kilise inşa edilmiş.

850 yıllarında vadide 200 kadar kilise ve manastırın bulunduğu söyleniyor. Halen bazı kiliseler içerisinde Hıristiyanlığın ilk yıllarından kalma freskler var. Kapadokya’nın ünü dünyaya yayılmış otantik bez bebeklerinin kaynağı da Soğanlı.

Yeşilhisar Soğanlı Örenyeri ziyaret saatleri yaz dönemi (1 Nisan – 31 Ekim) 08.00-19.00, kış dönemi (31 Ekim – 1 Nisan) 08.00-17.00. Haftanın 7 günü ziyarete açık. Yeşilhisar Soğanlı Örenyeri giriş ücreti 10TL. Müze Kart geçerli.

18. Mix Kayseri Yaşam Merkezi

kayseri gezi blog

Kayseri’nin yerel lezzetlerini ve dünya mutfaklarından enfes tatları bulabileceğiniz restoranları, tasarım ürünler satan mağazaları, atölye çalışmaları ve fitness merkeziyle şehrin buluşma noktası haline gelen Mix Kayseri Yaşam Merkezi, şehrin en hareketli ve kalabalık noktalarından. Kayseri gezisine kısa bir mola vermek isteyenler için Mix yaşam merkezi kesinlikle nefis bir adres.

Çemen’s Mutfak: Kayseri yemekleri geleneksel pişirme yöntemleriyle kaliteli ve hijyenik ortamlarda hazırlanıyor. Klasik mantı, yağ mantısı, yağlama mantı, tepsi mantısı, patatesli mantı ve pekmez, ceviz, un, tereyağıyla yapılan aside tatlısı ve dahası… Hepsi de mis gibi. önümüzdeki yıllarda İstanbul, İzmir, Ankara gibi illerde şube açmayı planlıyorlar. İzmir’e bekliyoruz.

Çemen’s Gurme: Mağazada yerel ve yöresel ürünler satılıyor. Hepsi markalı ve ambalajlı, standardize edilmiş. 1953’te bu yana, 35 yıllık ustalarıyla geleneksel Kayseri lezzetinin korunmasına titizlik göstererek çalışıyorlar.

Vanilin Chocolate: Mix Kayseri Yaşam Merkezi’nde yer alan Vanilin Chocolate dükkanında “Büyük markalar küçük hayallerden doğar” sloganıyla Hasan Ayata, İbrahim Özlütürk ve Tolga Gözüpek el yapımı, artizan çikolatalar üretiyor.

Lunch Box: Fransız, İtalyan, Amerikan ve Meksika mutfaklarının kendine özgü lezzetlerini Türk damak tadına uyarlayan LunchBox’ın Mix Kayseri Yaşam Merkezinde de yeri var. Mekan çok ferah ve rahat. Çorba, pizza, sandviç, burger, salata, makarna ve fajita deneyebileceğiniz bazı seçenekler.

kayseri blog

Şehirde Kayseri Arkeoloji Müzesi, Güpgüpoğlu Konağı Etnografya Müzesi, Ahi Evran Sanatkârlar Müzesi ve Kadir Has Kent ve Mimar Sinan Müzesi gibi birçok müze var. Meşhur ‘Gesi bağları’ türküsüne konu olan Kayseri Gesi beldesi ve Erkilet Bağları görülecek yerler arasında.

Kayseri’yi keşfetmek isteyenler için en cazip konaklama seçeneği Radisson Blu Kayseri. Kayseri’nin muhteşem şehir ve Erciyes Dağı manzarası ile konforlu bir konaklama deneyimi sunuyor.

Kayseri şehir merkezine 5 km uzaklıkta bulunan Kayseri Havalimanına İstanbul Atatürk ve Sabiha Gökçen havalimanları, İzmir Adnan Menderes Havalimanı, Diyarbakır Havalimanı, Samsun Havalimanı ve Antalya Havalimanından Kayseri’ye ulaşım mümkün.

Sezona göre bazı dönemlerde ise Trabzon, Bodrum, Dalaman ve Van’dan da direkt seferler düzenleniyor. Havalimanından şehir merkezine gitmek için Havaş, taksi, araç kiralama ve otobüs seçeneklerinden birini tercih edebilirsiniz. Uygun uçak bileti için fırsatı yakaladığınızda Kayseri’yi seyahat planlarınıza ekleyin. Kapadokya ile birlikte nefis bir tatil olur, hem de her mevsim.

MaltaFlyista
Seyahat Yazarı, Blogger. “Yolda olmak” duygusuna âşığım Aslında veteriner hekimim, ayrıca bilgi yönetimi okudum, marka yönetimi üzerine MBA yaptım. 14 yıl çalıştığım şirketimle yolum 2009'da ayrılınca, tekrar bir işe girmek yerine hayallerinin peşine düşüp, uzak masal ülkesi Yeni Zelanda’ya gittim. 22 ay boyunca ülkeye dönmeden Okyanusya ve egzotik Asya ülkelerinde seyahat ettim. O zamandan bu yana tam zamanlı seyahat edip gezi rehberleri hazırlıyorum.

Kayseri Gezilecek Yerler


Sizin için de Kayseri demek mantı, pastırma ve Erciyes Dağı Kayak Merkezi demek ise bu güzel şehri daha detaylı keşfetmeye hazır olun derim. Kayseri’ye ilk defa gidecek biri iseniz Kayseri deyince aklınıza ilk gelenlerin pastırma-sucuk ve Erciyes Kayak Merkezi olması gayet normal; ancak bu şehir sadece bunlardan ibaret değil elbet.

Yazıyı okumadan kısa bir Kayseri turu yapmak ister misiniz ?

Kayseri Tarihi

Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ve tarihi neredeyse 5000 yıl öncesine uzanan bu güzel şehir; Hitit, Roma ve Bizans gibi büyük uygarlıklara da topraklarını açmış. Anadolu Selçuklu Devleti’nin Konya’dan sonra ikinci önemli şehri ve Mimar Sinan’ın doğduğu şehir olan Kayseri; aynı zamanda mübadele dönemi öncesinde burada yaşayan Ermeni ve Rumlar’ın bıraktığı taş yapıların ve zenginliklerin de şehri.

Kısacası; tarihi ve kültürel zenginlikleri, kervansarayları, gezilmesi gereken doğal güzellikleri ve lezzetli mutfağı ile Kayseri adeta bir derya deniz. Eğer Kayseri’ye gidecekseniz ve nerede ne yenilir, neresi gezilir, nasıl gidilir gibi sorular ile haşır neşirseniz; müjdemizi isteriz, sizin için harika bir gezi programı hazırladım.


Peki, Kayseri nerededir? Kayseri’de gezilecek yerler nereleridir? Kayseri’ye gidildiğinde ne yenilir, ne içilir? Kayseri seyahatine kaç gün ayırmak gerekir? İşte tüm bu soruların yanıtı sizin için detaylı bir şekilde hazırladığım Kayseri gezi rehberinde saklı. Hadi, Kayseri’yi keşfetmeye başlayalım mı?


Kayseri Nerededir ?

Türkiye’nin en kalabalık on beşinci şehri olan Kayseri; Erciyes Dağı eteklerine kurulmuş. Yozgat, Sivas, Kahramanmaraş, Adana, Niğde ve Nevşehir illeri ile çevrilidir. Aynı zamanda dünyanın en eski şehirlerinden birisi olan ve eski ismi ile Mazaka, Kaisareia olarak bilinen bu şehir; klasik çağlarda günümüzde de bilinen adı ile anılır; Kapadokya. Kızılırmak’ın güneyinde bulunan ve zamanında İpek Yolu’nun da geçtiği Kapadokya Bölgesi, bu konumu sebebi ile pek çok uygarlığa ev sahipliği yapmış ve ticari bakımdan öne çıkan şehirlerden birisi olmuştur.

2019 yılı nüfusu 1.407.409 kişi olan Kayseri; aynı zamanda Anadolu’nun sanayi merkezlerinden birisidir.


Kayseri İl’inin Tarihi

Kayseri İl’inin tarihi neredeyse 6000 bin yıl gerisine dayanır. MÖ 2000 yıllarında Anadolu’ya gelen Hititler, ilk olarak Kültepe (Kaniş) şehrini kurmuşlar ve buraya yerleşmişler. Kültepe, o dönemde Kayseri ovasının en büyük şehri olduğu gibi aynı zamanda Anadolu’nun da en büyük höyüklerinden birisi olmuş. Bölgede yapılan kazılarda; Hititler dönemine ait çivi yazısı bulunmuş ve bulunan bu yazılar aracılığı ile Hititli yerliler ile Asurlu tüccarlar arasında ticari ilişkilerin varlığı da ortaya çıkarılmış. Kültepe şehri, Roma devri sonuna kadar yerleşim yeri olarak kullanılmış.
Daha sonrasında Bizans döneminde de bölgenin önemli şehirlerinden birisi haline gelen bu şehir; Anadolu Selçuklu Devleti döneminde de Konya’dan sonra en önemli şehirlerden birisi olmuş.


Kayseri İsminin Tarihi Yolculuğu

Kayseri kentinin ismi nereden geliyor diye soracak olursanız; bizi yine uzun bir tarihi yolculuk beklemekte. Kayseri şehrinin adı Latince Caesarea olarak geçer. Yunanca ‘kaysaria’ olan adı Arapça biçiminden Türkçeleştirilmiş. Eski isimleri ‘Mazaka’ ve ‘Kaisareia’ olan bu şehir; İslam uygarlıkları döneminde “Kayser” veya “kaysar” adı ile anılmış. Hatta Osmanlı sultanları II. Mehmed döneminde resmî sıfatlar arasına Kayser-i Rum unvanı da dâhil edilmiş.


Kayseri Gezilecek Yerler


Kayseri denildiğinde akla gelen ilk yer Erciyes Dağı olsa da; bu şehir binlerce yıllık tarihi ile birçok kültürel mirası sınırlarında barındırır. Hem kent merkezinde hem de civar bölgelerde gezilecek yerler sizi plan yapmakta zorlasa da aslında 2-3 günlük bir seyahat programı ile çok rahat gezilecek bir şehirdir. Eğer 2 gününüz var ise tavsiyem ilk gün genelde kent merkezi ve etrafındaki yapıları gezmenizden yana olacaktır. Devamında ikinci gün ise; Erciyes Dağı’na çıkıp kayak yapabilir, ya da Sultan Sazlığı ya da Kapuzbaşı gibi çevresinde bulunan doğal güzelliklere doğru sakin bir rota planlayabilirsiniz. Eğer Kapadokya’yı bu plana dâhil etmek isterseniz; üçüncü gün Kapadokya’ya da geçebilirsiniz.


Osmanlı Sokağı/ Talas

Kayseri Gezilecek Yerler


Talas bölgesi Kayseri rotasının en güzel duraklarından birisi olabilir. Tehcir ve mübadele dönemlerine kadar Ermeni, Rum ve Türkler’in birlikte yaşadığı bu bölge; zengin bir kültürel mirası da barındırıyor. Ermenilerin taş işçiliğinde usta olduklarını düşünürsek bu bölgeyi gezerken bol bol taş yapı göreceksiniz, bu bile burayı gezmek için en güzel sebeplerden birisi olabilir. Taş evlerin, taş cami ve kiliseden camiye çevrilmiş yapıların yoğun olduğu bu bölgede; çoğu eski ve taş yapının kafe olarak dönüştürüldüğünü ve bu tarihi sokaklarda yer aldığını da söylememiz gerek.
Talas, Kayseri’nin bir ilçesi olsa da merkeze oldukça yakın. Bu rotaya Kayseri merkezden 8 kilometre yani ortalama 15 dakika gibi bir sürede ulaşabiliyorsunuz. Dolayısı ile Kayseri merkezi gezdiğiniz gün burayı da plana dâhil edebilirsiniz.


Yaman Dede Kültür ve Sanat Evi & Panaya Kilisesi

Kayseri Gezilecek Yerler


Talas’a geldiğinizde görmeniz gereken bir diğer duraklardan birisi de bu taş konak olmalıdır. Talaslı tüccar ve Rum bir ailenin avukat oğlu olan ve asıl adı Diyamandi olan 1887 doğumlu Yaman Dede’nin, restore edilmiş ve kültür evi olarak ziyarete açılmış konağını gezerken çok keyif alacağınızı söyleyebilirim.
Peki, kimdir bu Yaman Dede derseniz; zamanında eğitim için gittiği İstanbul’a gitmiş ve İmam Hatip ve Yüksek İslam Enstütüsü’nde Farsça öğrenmiş. Yaman Dede Mesnevi öğretisini burada benimsemiş. Yaman Dede 50’li yıllara geldiğinde kendi isteği ile Müslüman olmuş ve okullarda Farsça eğitimi vermeye başlamış. Yaman Dede zamanla Talas halkı tarafından çok sevilen biri haline gelmiş. Öldükten sonra da anısını yaşatmak için bu konak restore edilerek kültür evine çevrilmiş.

Sarnıçlı Yeraltı Şehri

Kayseri Gezilecek Yerler


Yer altı şehirlerini gezmek size de çok gizemli gelmiyor mu? Kayseri’ye geldiğinizde bu konuda şanslısınız çünkü yer altı şehirleri bakımından zengin bir bölgedesiniz. İşte onlardan bir tanesi de Ali Dağı’nın derinliklerinde bulunan Sarnıçlı Yeraltı Şehri.


Bu yeraltı şehri 3500 senelik geçmişe sahip. Birçok yeri halen ziyarete kapalı olan ve gizemini sürdüren Sarnıçlı Yer altı Şehri; 2010 yılından itibaren ziyarete açılmış. Hem çökme tehlikesinden hem de araştırmalar ve kazı çalışmaları halen devam ettiğinden bazı bölgeleri kapalı olsa da; açık olan yerleri bile sizi heyecanlandırmaya yetecektir.

Bölge yer altı şehirleri bakımından zengin bir bölge demiştik. Özellikle Kapadokya Bölgesi’ndeki yer altı şehirleri her yıl binlerce turisti ağırlıyor. Sarnıçlı Yeraltı Şehri de tıpkı Kapadokya’daki yeraltı şehirlerindeki gibi volkanik kayaların insanlar tarafından oyulması ve kendilerine yaşam alanları yaratması ile ortaya çıkmış. Sarnıçlı Yeraltı Şehri’ni gezerken ziyarete açık olan alanda şırahaneyi, mutfağı, güvercinlikleri ve şapeli görebiliyorsunuz.


Sarnıçlı yeraltı şehrinin en ilginç yerlerinden birisi de hiç şüphesiz daracık geçitleri ve tünelleri. Bunların bu kadar dar olmasının sebebi ise herhangi bir savaş anında düşmanın içeri tek kişi olarak girmesini sağlamakmış.
Yeraltı şehrinin isminde bulunan sarnıcı ise, 200 metrelik tünelden geçip sonuna vardığınızda görüyorsunuz. Burada şunu belirtmek lazım ki sarnıca ulaşana kadar gideceğiniz yol oldukça dar ve karanlık. Bu sebeple klostrofobisi olanlar buraya inmeyi bir kez daha düşünebilir. Burası hakkında ilginç bir bilgi daha; içerisi yaz kış fark etmeksizin hep 8 derece.


Meryem Ana Kilisesi (Kütüphane)

Kayseri Gezilecek Yerler


Bu yapı eski bir kilise aslında. Yapım tarihi olarak 19. yüzyılda inşa edilmiş olduğu düşünülen bu kilise restore edildikten sonra dev bir kütüphane ve araştırma merkezi olarak hizmet vermeye başladı. Üç bölümden oluşan bu kütüphane 24 saat açık ve öğrenciler araştırmalarını yapıp ücretsiz olarak çıktısını alabiliyorlar.

Gevher Nesibe Medresesi Selçuklu Uygarlığı Müzesi

Kayseri Gezilecek Yerler


Kayseri, birçok kültür ve uygarlığa ev sahipliği yapmış tarihi bir kent olduğu için günümüze ulaşan kültürel mirası da bir o kadar fazla.

Bunlardan birisi de hiç şüphesiz ki Anadolu’nun ilk uygulamalı tıp medresesi ve akıl hastalıkları hastanesi olan Gevher Nesibe Medresesi’dir.
Anadolu Selçuklu Devleti Sultanı 1. Gıyaseddin Keyhüsrev, bu medreseyi kız kardeşinin vasiyeti üzerine 1204 yılında inşa ettirmiş. Bu yapının bir de halk arasında anlatılan dokunaklı bir hikâyesi vardır.

Hikayeye göre; Anadolu Selçuklu Devleti Sultanı 1. Gıyaseddin Keyhüsrev’in kız kardeşi olan Gevher Nesibe, o zamanlarda başkomutana âşık olur. Sultan bu gizli aşkı öğrendiğine engel olmak ister ve başkomutanı savaştan savaşa gönderir ve şehit düşmesine neden olur. Gevher Nesibe ise bunun üzerine vereme yakalanır. Sultan bu durumdan dolayı çok pişman olur ve bir an önce af dilemek için kız kardeşini ziyarete gider. Gevher Nesibe’nin vasiyeti de tam bu sırada olur; abisine kendisi adına bir şifahane yaptırarak, insanları ücretsiz bir şekilde tedavi etmesini ister. Bu şifahane yapıldığında Gevher Nesibe’nin mezarı da buraya alınır.


Bu şifahane; aynı zamanda Anadolu’nun ilk uygulamalı tıp medresesidir. Tıp medresesi, darüşşifa ve akıl hastanesi olmak üzere üç bölümden oluşan bu yapı bugün Selçuklu Uygarlığı Müzesi haline getirilmiş. Müzeyi gezerken o dönemde hastalara uygulanan su ve ses terapisinin ışık ve ses efektleriyle yeniden canlandırılmasına da şahit oluyorsunuz.


Avgunlu Medresesi ve Türbesi (Kıvılcım Cafe)

Kayseri Gezilecek Yerler


Gevher Nesibe Medresesi’ni ziyaret ettikten sonra hemen yanında kalan ve uzun süre atıl durumda kaldıktan sonra Kıvılcım adlı bir kitap kafe olarak hizmet vermeye başlayan tarihi yapıda da bir kahve molası verebilirsiniz. 13. Yüzyıldan kalma bir Selçuklu yapısı olan ve yer olarak sizi tarihi bir atmosferde hissettirecek bu güzel yer, kahve molası ya da biraz dinlenmek için rotanıza dâhil olabilir.


Kayseri Kalesi

Kayseri Gezilecek Yerler


Kayseri gezinizin kent merkezinde bulunan duraklarından birisi Kayseri Kalesi olabilir. Roma Dönemi’ne ait olan ve 3. Yüzyılda inşa edilen Kayseri Kalesi, altıncı yüzyıla gelindiğinde daraltılmış. Bugünkü şeklini Selçuklu Sultanı I. Alaeddin Keykubat zamanında alan Kayseri Kalesi; Karamanoğulları ve Osmanoğulları dönemlerinde ise iki kez onarımdan geçmiş. Çeşitli eklemeler ve onarımlar yapılsa da; 3. Yüzyıldan günümüze ulaşmayı başarmış bir ortaçağ kalesi olan Kayseri Kalesi; dış ve iç olmak üzere iki bölümden oluşur.

Dış kale en klasik manada kaleyi dışarıdan gelecek olan saldırılara karşı korumak amacıyla inşa edilmiş. İç Kale ise; özellikle Türkler Dönemi’nde değişimlere uğramış, çevre surları ve burçları ile kapı kuleleri yükseltilmiş, kullanım şeklinde de değişiklikler yapılmış. Osmanlı zamanında Kayseri şehrinin herhangi bir savunmaya ihtiyacı olmaması yüzünden yapılan değişimler ile iç kaleye de mahalleler kurulmuş, Fatih Cami Şerifi de bu dönemde yapılmış.


Kayseri Saat Kulesi

Kayseri Gezilecek Yerler

Kayseri şehir merkezinde yer alan saat Kulesi II. Abdülhamit zamanında 1906 senesinde inşa edilmiş. Mustafa Kemal Atatürk’ün de Kayseri’yi ziyaret ettiğinde halka seslenmek için kullandığı bu bina, Milli Mücadele döneminde de Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin Kayseri şubesi olarak kullanılmış.
Kare olarak inşa edilen kulenin yüksekliği 10 metre ve kule üç kattan meydana gelmekte. İnşasında kesme taşlar kullanılmış ve üzeri piramidal çinko külah ile örtülmüş.


Hunat Hatun Külliyesi

Kayseri Gezilecek Yerler


Saat Kulesi’ni gezdikten sonra 300 metre kadar ileride bulunan Hunat Hatun Külliyesi’ni de rotanıza ekleyebilirsiniz. Selçuklu mimarisinin en güzel örnekleri arasında gösterilen bu külliye, 1238’de 1. Alaeddin Keykubad’ın eşi Mahperi Hunat tarafından yaptırılmış ve içerisinde cami, medrese, hamam, kümbet ve çeşmeden oluşan birimleri var. Kayseri merkezdeki kültür rotanızda olması gereken yerlerden.


Mimar Sinan’ın Eseri Kurşunlu Cami

Kayseri Gezilecek Yerler


Kayseri merkezindeki gezinize bence buradaki en önemli camilerden birisi ile devam edebilirsiniz. Kurşunlu Cami; memleketi Kayseri olan Mimar Sinan’ın kendi memleketi için yaptığı iki camiden birisi ve bence en güzeli.
Bu caminin hikâyesi kısaca şöyle; zamanının Konya Valisi Ahmed Paşa; 16. yüzyıl’da bu caminin yaptırılmasını istiyor. Tek minareli ve revaklı yapının asıl ismi Hacı Ahmed Paşa Camii. Ancak camii kurşun kaplama kubbesinden dolayı Kurşunlu Cami olarak anılmakta. Ayrıca bu caminin yapılışı esnasında Mimar Sinan 97 yaşındaymış. O sırada halen Osmanlı’nın baş mimarlık görevini yürütüyormuş.

Milli Mücadele Müzesi ( Eski Kayseri Lisesi)


Kayseri gezinize merkezden devam etmek isterseniz uğramanız gereken yerlerden birisi de Kayseri Lisesi yani güncel hali ile Milli Mücadele Müzesi. Burası şu ana kadar gördüğünüz en güzel lise binalarından birisi olabilir. Neo-klasik bir tarzda inşa edilen ve zarif taş işçilikleri ile dikkat çeken bu lisede kimler kimler eğitim görmemiş ki… Şair Faruk Nafiz edebiyat öğretmenliği yapmış; Turgut Özal, Şair Behçet Kemal Çağlar ve Abdullah Gül ise bu tarihi Kayseri Lisesi’nde eğitim görmüş.

Hadi gelin bu tarihi lisenin yapılışından bahsedelim biraz. 1893 yılında açılan bu tarihi lise, Kurtuluş Savaşı zamanında tüm son sınıf öğrencilerini cepheye gönderdiği için hiç mezun vermemiş. 1922 yılında ise ünlü şair Faruk Nafiz Çamlıbel, bu liseye edebiyat öğretmeni olarak atanmış. Göreve başladıktan sonra savaşta şehit düşen öğrencilerin anısına “Kayseri Lisesi Marşı”’nı yazmış. Faruk Nafiz, aynı zamanda ileride adından söz ettirecek bir şair olacak olan Behçet Kemal Çağlar’ın da öğretmenliğini yapmış.

Yıllar içinde arasında ünlü isimlerin de olduğu birçok öğrenciyi mezun eden bu tarihi lise; 2016 yılında Milli Mücadele Müzesi olarak düzenlenmiş. Bu müzede Milli Mücadele dönemi zamanında Kayseri şehrinin hali, lise son sınıf öğrencilerinin cepheye gitmesi, Milli Mücadele döneminde yaşanan diğer olaylar çok güzel işlenmiş. Bu sebeple Kayseri’ye yolunuz düştüğünde görmeniz gereken yerler arasında.


Kayseri Mahallesi


Kayseri merkez ve civarındaki tarihi ve kültürel mirası keşfetmeye devam ediyoruz. Şimdiki durağımız ise Setenönü yani Kayseri Mahallesi. Peki, nedir bu mahalleyi gezmeye değer kılacak şey derseniz; bu mahallede taş işçiliğinin en güzel örneklerini, tarihi Kayseri evlerini kısacası Kayseri’ye ait ne varsa hepsini görebilirsiniz.


Burasının şöyle bir hikayesi var aslında; zamanında burası yıkık dökük harabe halindeyken belediyenin restorasyon çalışmalarıyla yeniden hayata döndü diyebiliriz.


Halen daha tüm proje tamamlanmış olmasa da bu kadarı bile mahalleyi yeniden canlandırmaya yetti diyebiliriz. Mesela Tarihi Avlu Restaurant burada güzel bir mola vermek için en iyi seçimlerden birisi. Eğer Kayseri’ye yolunuz soğuk havalarda ve kışın düşerse Avlu Restaurant’ın karşısındaki salepçiden salep içebilirsiniz.


Kayseri Kapalı Çarşı ve Hanlar


Kayseri merkezinde gezilecek en önemli yerlerden birisi de Kayseri Kapalıçarşı’sıdır. Osmanlı Dönemi Kapalıçarşıları arasında İstanbul’dan sonra en büyük kapalıçarşı olarak sayılan Kayseri Kapalıçarşı’sının; çıkan yangınlarla birlikte neredeyse ahşap olan tüm bölümleri yok olmuş. Ancak daha sonra tamamen taş bir şekilde ve orijinal haline sadık kalınarak yeniden yapılmış.


Kayseri’de geçmişten itibaren devam eden bir ticari hayat var ve bu hayat günümüzde de varlığını sürdürmekte. Kayserinin yerlisi olanlar halen kuyumculuk, giyim, gıda gibi alışverişlerini buradan yapmakta.


Döner Kümbet

Kayseri’de özellikle Selçuklu Dönemi’ne ait birçok eser görmek mümkün. İşte bunlardan birisi de kümbet şeklinde anıt mezar yapma geleneğinden doğan kümbet mezarlar. Selçuklular’dan başlayan ve Beylikler Dönemi’nde de örnekleri çokça gördüğümüz kümbet mezarlardan en önemlisi Kayseri merkezde görebileceğiniz bu Döner Kümbet’tir. Üzerindeki tuğla süslemeleri ile ön plana çıkan ve 1276 yılında Anadolu Selçuklu Sultanı I. Alaeddin Keykubad’ın kızı Şah Cihan Hatun için yaptırdığı bu kümbet mezarın ismi zamanında kümbetin döndüğü efsanesinin yayılması ile birlikte Döner Kümbet olarak kalmış.


Mevlana’nın Hocası Seyid Burhanettin’in Türbesi /Kayseri Merkez

Kayseri merkez geziniz esnasında uğrayabileceğiniz yerlerden birisi de Seyid Burhanettin Türbesi. Mevlana Celâlettin Rumi’nin dokuz sene boyunca hocası olan Seyid Burhanettin; 1235 ile 1244 yılları arasında Kayseri’de yaşamış.. Vefat ettikten sonra da buradaki Selçuklu mezarlığına gömülmüş. Seyid Burhanettin’in Mevlana ile olan hikayesi ise kısaca şu şekilde; Seyid Burhanettin zamanında gördüğü bir rüya üzerine Konya’ya gitmiş ve Mevlana’yı bulmuş. Seyid Burhanettin Mevlana’ya dersler de vererek hocalığını yapmış. Bir yıl sonra Kayseri’ye geri dönse de Mevlana hocasına gelmeye devam etmiş.


Mimar Sinan’ın Evi / Ağırnas

Kayseri gezilecek yerler planına merkezdeki noktalar bittikten sonra çevresindeki önemli duraklar ile devam edebilirsiniz. Bunlardan şüphesiz ki en önemlisi; Osmanlı’nın baş mimari olan ve eserleri günümüzde de büyük bir hayranlık uyandıran ve bazılarının gizemlerinin halen çözülemediği Mimar Sinan’ın evidir.

Bence sadece mimar kimliği ile değil; her yönden bu coğrafyadan çıkan en önemli dehalardan birisi olan Mimar Sinan; 21 yaşına kadar Kayseri Ağırnas’taki bu evde yaşamış. Burada doğan ve burada devşirilen Mimar Sinan; 1511’de Osmanlı tarafından devşirilip İstanbul’a getirilmiş.


Ağırnas, zamanında Ermeni ve Rum nüfusunun yoğun bir şekilde yaşadığı bir yer olduğu için taş işçiliğinin en güzel örneklerine de ev sahipliği yapar. Tıpkı Kapadokya gibi volkanik bir arazi üzerine kurulu olduğu için hem taş işçiliği hem de taşa şekil verme konusu oldukça önemlidir ve bu konularda yüzyılların tecrübesi vardır.

Ağırnas’ta doğan ve burada büyüyen Mimar Sinan da kasabanın bu mimari güzelliğinden ve taş işçiliğinin yoğun bir şekilde yer almasından elbet etkilenmiş. İleride meslek hayatında ustalıkla kullanacağı taş yapılara ve binalara dair ilk izlenimlerini doğup büyüdüğü bu köyde edinmiş. Hatta Mimar Sinan’ın bir sözünde bunun ne kadar doğru bir tespit olduğunu da görmekteyiz. Mimar Sinan, doğup büyüdüğü yer Ağırnas için “Ağırnas olmasaydı ben de olmayacaktım, köyüm beni yetiştirdi” diyerek bunu kanıtlamış.

Ağırnas kasabasında Mimar Sinan’ın evini ilk olarak 1950’lerde, Prof.Dr. Afet İnan tespit etmiş. Bugünkü ziyaret edilen iki katlı versiyonu ise Mimar Sinan’ın doğduğu zamanki hali üzerine eklemelerle değişmiş şeklidir. Ancak evin en alt katı nerdeyse hiçbir değişime uğramamış. Mimar Sinan’ın bu evini ziyaret ettiğinizde alt katta taş odaları ve yeraltı şehirlerini andıran kısımları bugün bile net bir şekilde göreceksiniz. Hatta evin bu bölümünün, yeraltı dehlizleri ile yeraltı şehirlerine bağlandığı da burası hakkında söylenen en yaygın rivayetlerden birisi.


Dahi denilebilecek kadar yüksek bir mimari zekaya sahip olan Mimar Sinan, orduya destek için su yolları, kemerler ve köprüler gibi yapılar ile mimarlık kariyerine başlamış ama yüksek başarılarından ötürü kariyeri devlet mimarisi ve sivil mimariye doğru evrilmiş. Böylece Osmanlı topraklarında çoğu günümüze kadar ulaşan medreseler, camiler, mescitler, hamamlar, türbeler, çeşmelere ve saraylar da dâhil olmak üzere 365 eser bırakmış.


Mimar Sinan doğup büyüdüğü yer olan Ağırnas’a sadece iki çeşme yaptırabilmiş. Kayseri merkezde ise ünlü mimarın inşa ettiği iki büyük camisi var. Ayrıca Ağırnas’a gittiğinizde Mimar Sinan’ın evini ziyaret etmek istiyorsanız evin sorumlusu olan kişinin bilgilerini edinip, telefonda kendisi ile iletişime geçerseniz size rehberlik de yapabiliyor, bu da ek bir bilgi olarak aklınızda kalsın.

Agios Prokopios Kilisesi


Zamanında birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış bu topraklarda farklı inanışlara ait yapıları bugün halen görebilmek mümkündür. İşte bunlardan birisi de 1857 tarihinde yapılan ve bir Ortodoks Kilisesi olan Agios Prokopios Kilisesi. Kilise mübadele sonrası kapatılınca depo olarak kullanılmaya başlanmış olsa da daha sonra restorasyon çalışmaları tamamlanıp; ziyarete açılmış. Aktif olarak ibadete açık olmasa da içine girip gezilebilecek ve incelenecek güzel detayları halen mevcut.


Bezirhaneler

Kayseri şehrinin çevresinde çokça görülen bir yapı bezirhaneler. Bezirhaneler; içerisinde “zeyrek” denen yabani keten tohumunun yağını çıkarmak için kullanılan devasa değirmen taşlarının olduğu ve konum olarak yer altında kalan üretim haneler. Osmanlı Dönemi’nde sanayi bitkisi olarak çokça ekimi yapılan zeyrek bitkisi; özellikle sabun ve boya sanayisinde kullanılmış.
Ağırnas’a geldiğinizde de bu bezirhaneyi görmeden gitmeyin deriz.


Ağırnas Yeraltı Şehri

Ağırnas’a yolunuz düştüyse görmeniz gereken yerlerden birisi de burada bulunan yer altı şehirlerinden birisi. Ağırnas Yer Altı Şehri; 3000 yıl öncesinde insanların yaşam alanlarından birisi olmuş. Derinliklerine inilmesi pek mümkün olmasa da özellikle Hristyanlığın yasaklandığı dönemlerde bu yeraltı şehirlerinde gizlice ibadet eden insanların ibadethanelerini görmek, onların uyudukları bölümleri keşfetmek ve güvercinlikleri, tünelleri ve mezarlarını görmek oldukça etkileyici. Siz de bu yer altı şehrini rotanıza eklemelisiniz.


Erciyes Kayak Merkezi / Melikgazi


Şimdiki önerimiz Kayseri çevresinde en önemli kış turizmi rotalarından birisi olan ve yerli yabancı birçok turisti de ağırlayan Erciyes Kayak Merkezi. Eğer iki günlük plana ek bir gün daha ekleme gibi şansınız varsa; geleceğiniz rotalardan birisi mutlaka burası olmalı. Günübirlik bir gezi için de uygun olsa da; vakti olanlara en az bir gece konaklamalı şekilde plan yapmalarını tavsiye ediyoruz.

Erciyes Dağı; İç Anadolu Bölgesi’nin en yüksek dağlarından birisi. Bu dağ ile şehir merkezinden de bol bol göz göze geliyorsunuz zaten, manzarası neredeyse Kayseri’nin her yerinden gözüküyor. Burası hiç şüphesiz ki aynı zamanda Kayseri’nin en büyük turizm gücü. Üstelik şehir merkezine 25 kilometre uzakta yer alması da büyük bir artı.


Aralık – Nisan ayları arasında kar kalınlığı 100 santime kadar varıyor ve bu seviye kayak ile ilgilenenler için harika bir seviye. Kayak merkezinde aynı zamanda kayak / snowboard ekipmanları ve kıyafetler de kiralanabiliyor, ayrıca isterseniz özel hocalardan ders de alabiliyorsunuz. Erciyes Kayak Merkezi’nde toplam 31 tane farklı uzunlukta ve zorluk seviyesinde pist olduğu için başlangıç seviyesinde olan birisine de; profesyonel olan birisine de bu pist oldukça yeterli. Ayrıca Kayak Merkezi’nde 2’si gondol olmak üzere lift ağı oldukça gelişmiş ve bu da büyük bir artı sağlıyor.
Buraya geldiğinizde eğer konaklama yapmayı düşünüyorsanız Erciyes Kayak Merkezi’nin etrafında konaklama için birçok alternatif de mevcut. Eğer isterseniz burada kalabilir isterseniz ise Kayseri merkezde kalıp buraya transfer araçlarıyla veya kiralayacağınız araç ile de gelebilirsiniz. Ayrıca burada hizmet veren çoğu otel; havaalanından kayak merkezine transferi de kapsayan paketler sunarak ulaşım konusunu hızlı ve konforlu bir şekilde çözebiliyor.


Sultan Sazlığı Milli Parkı, Develi


Kayseri merkez ve çevresinde gezilecek yerleri gezdikten sonra ekstra zamanı olanlar için alternatif rotalar önermeye devam ediyoruz. Bunlardan birisi de Kayseri merkeze uzaklığı yaklaşık olarak 70 kilometre olan Sultan Sazlığı. Burası; Manyas Kuş Cenneti gibi Türkiye’nin sayılı kuş cennetlerinden birisi olması açısından önemli.


Doğası ve kuş sürülerinin göç güzergahında olması açısından Sultan Sazlığı aynı zamanda kuş gözlemcilerinin uğrak yerlerinden birisi. İçerisinde flamingoların da olduğu yaklaşık 301 kuş türüne ev sahipliği yapan Sultan Sazlığı; bu çevrede görebileceğiniz en güzel doğal alanlardan birisi, vaktiniz varsa rotanıza eklemelisiniz.


Buraya gelirseniz eğer yakınlarındaki Ovaçiftlik Köyü’nde veya Sindelhöyük Kasabası’nda yer alan ziyaretçi bilgilendirme merkezlerine uğrayıp; alan hakkında bilgi alabilirsiniz.
Fotoğraf severler ve farklı kareler yakalamak isteyenler için de ekstra bir bilgi; Sultan Sazlığı’nın hemen yakınındaki Yeni Hayat Köyü, harmanlanan kamış balyaları ile sizin için harika bir doğal stüdyo olabilir.


Kapuzbaşı Şelaleleri/Yahyalı


Burası Kayseri merkeze 140 km uzaklıkta olan ve Aladağlar Milli Parkı içerisinde kalan doğa bir yer. Ancak mesafesi biraz uzak olduğu için; Kayseri ve çevresine bahar ya da yaz aylarında geldiyseniz rotanıza eklemek daha mantıklı olabilir. Burası özellikle bahar ve yaz aylarında hem serinliği hem de doğal güzelliği ile trekking/ bisiklet gibi bir aktiviteler için oldukça uygun.


Soğanlı Köyü, Yeşilhisar


Soğanlı Köyü tam sınırda kalan bir yer aslında. Kapadokya ile Kayseri arasında kalan hatta Kapadokya Bölgesi’ne çok benzediği için çoğu kişinin Nevşehir’e bile dâhil ettiği küçük bir köy. Peki, nedir bu köyü görmeye değer yapan şey derseniz; öncelikle karakteristik yer şekilleri ve vadisi ile güzel bir manzara size sunacağını söyleyebiliriz. Zaten doğal oluşum bakımında da Kapadokya’ya çok benzediğini söylemiştik. Aynı zamanda harabeleri ve kaya kiliseleri ile de keşfedilmesi gereken yerlerden birisi bizce. Soğanlı Köyü’nün doğal güzelliklerinin yanı sıra kültürel bir mirası da var; folklorik elbiseli, el yapımı bez bebekleri. Bu bebekler çok ünlü olduğu için sadece bu bebeklerden üreterek geçimini sağlayan onlarca aile var bu köyde yaşayan.


Kapadokya/Nevşehir

Burası Güzel Atlar Diyarı, masal gibi bir yer. Atmosferi ile sizi içerisine alıyor, bambaşka âlemlere götürüyor. İster Kayseri planı ile bir arada isterseniz sadece burayı ziyaret etmek için bile gelebilirsiniz. Kayseri’den yaklaşık olarak 2 saatlik bir mesafede bulunan Avanos Bölgesi; aslında Kayseri rotasına günübirlik bile eklenebilecek bir yer. Sabah yola çıkıp Kapadokya’ya geçebilir, gezilecek önemli yerleri gezip Kızılçukur Vadisi’nde güneşi batırıp akşam yemeğinizi yiyip tekrar Kayseri’ye dönebilirsiniz. Ama buranın tadını doyasıya çıkarmak, gezilecek yerleri rahatlıkla gezmek, şu ana kadar gördüğünüz en güzel manzaralardan birisi olduğunu iddia edebileceğimiz güneşin doğuşunu izlemek istiyorsanız burada mutlaka konaklama yapmanızı tavsiye ederiz.

Kapadokya başlı başlına ayrı bir başlık olduğu için detaylı bir şekilde gezilecek yerler ve yapılacak aktiviteleri anlattığım yazı ayrı bir sayfada. Eğer Kapadokya’ya gitme planınız var ise mutlaka ön araştırma yapıp yapmak istediklerinizi aklınızda belirlemeniz güzel bir gezi planı ortaya çıkması açısından önemli bir adımdır. Kapadokya yazımda da bu konuda elimden geldiğince size yardımcı olmaya çalıştım.


Kayseri’de ne yenilir?


Peki, Kayseri’ye geldiniz, gezdiniz gördünüz, doğal güzelliklerine ve yer altı şehirlerine hayran kaldınız. Peki, ne yiyeceksiniz? Özellikle sucuk ve pastırma denildiğinde ilk akla gelen şehirlerden birisi olan Kayseri elbet ki sadece bunlar ile ünlü değil. Mantısı, yağlama, Develi cıvıklısı gibi yemeden dönmemeniz gereken yöresel yemekler de bu şehrimizin gizli hazinelerinden. Öyleyse hadi gelin sizin için hazırladığımız Kayseri’de ne yenilir listesine birlikte göz atalım.

Kayseri Mantısı


Mantı vardır bir de Kayseri mantısı vardır. Bilindiği gibi Kayseri mantısı ile meşhur olmuş şehirlerimizden birisi. Bir kaşığa 40 tane mantı sığması ile ünlenen Kayseri mantısı; buraya geldiğinizde ilk denemeniz gereken lezzetler listesinde ilk sıralarda yer alıyor. Bir kaşığa 40 tane sığar mı onu deneyip görmekte fayda olsa da; lezzet konusunda kendisine hayran bırakacağı kesin. Buradaki mantının sunum ile ilgili farkları da var; mesela sarımsaklı yoğurt yanında geliyor ve mantının üzerine tereyağında yakılmış kırmızıbiber dökülmüyor. Bu sebeple mantıyı bol soslu sevenler için bu biraz farklı gelebilir, gitmeden küçük bir bilgi olsun.

Peki, Kayseri mantısı en iyi nerede yenilir diye soracak olursanız; genel olarak Kayseri’ye ait yöresel bütün lezzetleri Elmacıoğlu isimli restaurantta yiyebilirsiniz. Kayseri Mantısı için de en çok tercih edilen yerlerden birisi burası. Burası haricinde Kaşık-La da mantı denildiğinde ilk akla gelen yerlerden birisidir. Bu marka size isim olarak tanıdık gelmiş olabilir çünkü ülke çapında bir zincir haline gelmiş. Bunlar haricinde Sultan Sofrası isimli restaurant da en çok önerilen yerler arasında.


Develi Cıvıklısı

Kayseri denildiğinde akla ilk gelen lezzetlerden birisi olmadığını kabul ediyoruz ancak yöresel lezzetler arasında en meşhuru olduğunu biliyor musunuz? Ayrıca tadı da ismine aldanmadan deneyebileceğiniz en güzel lezzetler arasında yer alıyor, bize göre. Bu yemek ismini Kayseri’nin Develi ilçesinden alıyor ve görünüş olarak Konya’nın etli ekmeğine benziyor. Genel olarak, çıtır çıtır kuşbaşı etli pide diyebileceğimiz bu lezzet bizce Kayseri yöresel mutfağındaki en güzel lezzetlerden birisi.


Peki, Develi cıvıklısını en iyi nerede yiyebiliriz derseniz; sizin için en çok önerilen yerleri listeledik. Bunlardan en çok önerilen ve en popüler yer Bereket Develi Cıvıklısı. Pidesi incecik olması ve çıtır çıtırlığı ile eminim sizden de geçer not alacaktır. Develi cıvıklısını yiyebileceğiniz bir diğer tavsiye edilen adres ise Lezzet Develi Cıvıklısı isimli restaurant. Burası Bereket kadar isim yapmamış olsa da lezzet olarak eksik kalan bir yanı yoktur.


Yağlama


Kayseri denildiğinde akla gelen bir diğer yöresel lezzet yağlamadır. Kabaca lahmacunun kat kat kesilip üst üste dizilmiş hali diyebiliriz, sadece daha ıslak ve yumuşak hali. Yağlama yiyecekseniz eğer kendine özgü bir yeme şekli olduğunu söylemeliyiz. Önce yoğurdu dilimin ortasına sürüp daha sonra yağlamanın o katını lahmacun gibi sarıp ısırmanız yeterli.
Yağlama yemek için en çok tavsiye edilen yerler arasında yine Elmacıoğlu ilk sıralarda. Dediğimiz gibi burada Kayseri mutfağına özgü tüm lezzetleri bulabilirsiniz. Ayrıca mantı konusunda olduğu gibi yağlama konusunda da Kaşık-La isimli restaurant bir diğer tavsiye edilen yerlerden.


Etli Yaprak Sarma

Kayseri yemekleri denildiğinde adı ilk aklınıza gelenlerden biri olmasa bile eminiz ki tadına baktıktan sonra sadece bunun için bile Kayseri’ye gidebilirsiniz. Etli yaprak sarma belki birçok yörede yiyebileceğiniz ancak burada da kendine özgü yöntemler ile yapılan lezzetlerden birisi. Her biri incecik ve uzun, düzgün sarılmış yaprak sarmaların üzerine sos ve yoğurt ile birlikte servis yapılıyor.
Etli yaprak sarmayı en iyi yiyebileceğiniz yerler arasında Elmacıoğlu yine ilk sıralarda.


Pöç

Adını şimdiye kadar hiç duymamış olabilirsiniz ancak Pöç Kayseri mutfağının en önemli lezzetlerinden birisi. Irak ve Suriye mutfağında da yer alan bu lezzet; öküzün kuyruk sokumu kemiğinin çevresindeki etin 14 ile 18 saat arasında tandırda pişirilmesi ile yapılıyor ve lezzeti de bu tandırda ağır pişirme ile birlikte geliyor. Yanında iç pilav ile birlikte servis yapılıyor ve baharatlı, yoğun et tadı alabileceğiniz tam bir Ortadoğu mutfağı lezzeti aslında. Eğer et ile aranız pek yoksa bu lezzeti size öneremeyiz ancak eti seviyorsanız mutlaka denenecekler listenizde olsun.

Pöç yemeği nerede yenir diye soracak olursanız bunun için meşhur iki yer var. Birisi Altınsaray Pöç – Tandır isimli lokanta. Lokanta diyoruz çünkü mekan oldukça samimi ve küçük bir işletme. Ancak porsiyon büyüklüğü, lezzeti ve hizmeti ile tam puan alan yerlerden birisi. Özellikle yerel halkının da çok fazla tercih ettiği bir adres olduğuu söylemekte fayda var. Burası hakkında size küçük bir bilgi de verelim; eğer buraya gidecekseniz gitmeden önce mutlaka aramalısınız çünkü saat 4 gibi yeme bitebiliyor.
Burası haricinde diğer bir önerilen yer ise Bağdat Pöç – Tandır isimli restaurant. Burası tam şehrin merkezinde ve lezzet olarak da servis olarak da gayet iyi bir işletme. Buraya da gitmeden önce arayıp teyit etmekte fayda var, çünkü et bazen erken bitebiliyor.

Kayseri Sucuğu


Gelelim Kayseri denildiğinde akıllarda beliren en önemli lezzetlerden birisine. Sucuk demek ülkemizde neredeyse Kayseri ile bir arada kullanılan bir lezzet demek. Temel mantık olarak etin kıyma haline gelmesi ve ardından baharatlarla harmanlanması ile yapılan sucuk; coğrafi koşullar açısında da etin saklanması için bulunmuş en akıllıca yöntemlerden birisi aynı zamanda. İç Anadolu karasal bir iklime sahip olduğu için gece ve gündüz arasında sıcaklık farkları oldukça fazla. Bu yüzden eti korumak ve saklamak için sucuk yapmak güzel bir yöntem.

Peki Kayseri sucuğunu marketten aldığınız normal bir sucuktan ayıran özellikler neler derseniz; öncelikle üretim aşamaları daha sonra da kurutma ve renk verme aşamalarından bahsetmek gerekli. Bu aşamalardaki tüm teknik detaylar ortaya Kayseri sucuğunun çıkmasına sebep oluyor. Kayseri sucuğunun pazardaki en büyük rakibi ise Afyon sucuğu. İkisi arasındaki en büyük fark ise Kayseri sucuğunun daha baharatlı ve daha küçük oluşu. Dolayısıyla eğer baharatlı tatları seven bir damak tadınız varsa Kayseri sucuğu tam size göre.

Kayseri’de bu işin piri olmuş, iki büyük sucuk üreticisi vardır. İsimlerini muhakkak duyduğunuz bu iki sucuk üreticisi; ülkemizin neredeyse her bir bölgesine sucuk gönderimi yapmakta. Bunlardan ilki Şahin Sucukları. Diğeri ise Şahin Sucukları kadar tanınmasa da özellikle yerel halkın daha çok tercih ettiği Başyazıcı. Kayseri’de neredeyse her şarküteri ya da irilü ufaklı işletmede bu iki markayı görüyorsunuz. Eğer ürünlerinden almak isterseniz size kargo yolu ile mi istediğinizi yoksa yanınızda mı götüreceğinizi soruyorlar. İstediğiniz her yere kargo yapabildikleri gibi; yanınıza almak isterseniz de vakumlama yapıp o şekilde veriyorlar.


Pastırma


Gelelim sucuk kadar popüler olan bir diğer Kayseri lezzetine: pastırma. Kayseri için pastırmanın anavatanı desek yanlış olmaz herhalde. Bu sebeple pastırmacıları gezerken daha önce hiç bilmediğiniz bilgileri öğrenmeniz an meselesi. Mesela en pahalı pastırmaların hayvanın sırt kısmından çok az miktarda çıkan bonfile etten yapıldığını ve buna kuşgömü denildiğini biliyor muydunuz? Genelde yağsız ve yumuşak bir dokusu olduğu için kuşgömü pastırma tercih edilse de; en lezzetlisinin bu olduğu konusunda özellikle yerel halk tarafından itirazlar var. Kayserililer pastırmanın daha lezzetli olan çeşidinin daha yağlı ve daha sert olan kontrafile pastırma olduğunu söylüyorlar.

Bir de tütünlük diye bir çeşidi var; bu da antrikottan yapılan orta yağlı ve sinirsiz bir pastırma çeşididir.
Kayseri’de sizi şaşırtacak şeylerden birisi şüphesiz ki pastırmanın ana vatanı olmasına rağmen pastırmalı tatları burada bulamayacak oluşunuzdur. Mesela pastırmalı yumurta ya da paçanga böreği burada yok maalesef. Ancak denemek isterseniz kağıtta pastırma diye lezzetli bir yemek var. Kabaca; pastırmanın yeşil ve kırmızı biber ile domatesle fırın kağıdı üzerine yayılıp fırına verilmesiyle yapılan lezzetli bir yemek.
Pastırma alışverişi yapmak istiyorsanız karşınıza yine sucukta çıkan markalar çıkacak. Şahin ve Başyazıcı sucuk üretiminde olduğu gibi pastırma üretiminde de en ünlü işletmelerdir.


Kelle ve Kelle Paça

Eğer sakatat seviyorsanız Kayseri’ye geldiğinizde denemenizi önerebileceğimiz lezzetlerden birisi de kuzu kelle ve kelle paça olacak.

Nevzine Tatlısı


Hem yemeklerden bahsettik ancak Kayseri mutfağının elbet ki meşhur bir tatlısı da var. İsmi Nevzine olan ve kabaca irmik ve pekmezin buluşmasından ortaya çıkan pratik ve enerji bombası yöresel bir tatlı; Kayseri yemek turunuzda size eşlik edebilir. İçine ceviz ya da Antep fıstığı da konulabiliyor ve isteğe göre üzerine tahin dökülerek servis ediliyor.

Su Böreği


Kayseri hamur işi konusunda gerçekten bir derya deniz. İşte onlardan birisi de buraya geldiğinizde özellikle kahvaltıda yenilen su böreği. İsterseniz kıymalı isterseniz peynirli olarak tercih edebilirsiniz. Bildiğimiz su böreğine oranla daha yağlı ve daha çıtır çıtır bir lezzet olduğunu söylememiz gerekiyor.

Tahinli Pide ve Katmer


Kayseri’de yiyebileceğiniz en güzel lezzetlerden birisi de tahinli pide ve katmer. Develi cıvıklısı kadar ünlü olan ve pide üstüne tahin karışımı sürülen ve bir nevi tatlı pide olan bu yöresel lezzet; denemeden gidilmemesi gerekenlerden.

Kavurma


Kayseri mutfağının etli yemekler konusunda iddialı olduğu bir gerçek. Eğer et yemeyi seviyorsanız ekmek arası kavurma veya sac kebabı; Kayseri’de yenilmesi gereken lezzetler listenizde mutlaka olsun.


Gilaburu Suyu


Yöresel tatlar arasında deneyebileceğiniz en farklı tatlardan birisi Gilaburu Suyu. Kayseri ve çevresine özel endemik bir bitkinin kırmızı meyvelerinden yapılan bu içecek; tat olarak kızılcık suyunu andırır. Alışık olmayanlar için farklı gelebilir ancak yöresel şeyleri denemeyi sevenler mutlaka şans vermelidir.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir