füruğ ferruhzad ekşi / Furuğ’u usta işi bir çeviriyle okuyun | Doğan HIZLAN Köşe Yazısı - Hürriyet Haberler

Füruğ Ferruhzad Ekşi

füruğ ferruhzad ekşi

Furuğ’u usta işi bir çeviriyle okuyun

Haberin Devamı

Bazı adlar vardır ki, hem edebiyatta hem de yaşadıkları toplumda öncü bir kimlik taşır. Şair Furuğ Ferruhzad da toplum içindeki kadının yerini edebiyatına yansıtmış, kendi dramıyla inandırıcı bir örnek olmuşturmuştur. 32 yaşında bir trafik kazasında dünyadan ayrıldı. Çevirmen Makbule Aras Eivazi, Farsça aslından usta işi bir çeviri yapmış.
Çevirmen şöyle anlatıyor: “İran edebiyatında klasiklerden sonra beni en çok etkileyen ve çeviri maceramın başlamasına neden olan şairdir Furuğ. Onun İstanbul’a mektuplar gönderdiğini öğrendiğimde garip bir heyecan uyanmıştı içimde. Sevgili Onat Kutlar’la beraber Furuğ şiirlerini ilk kez Türkçeye çeviren Celâl Hosrovşahi’ye yazılmış mektuplar... Tanımsız geçmiş zamanlardan çıkıp gelen bir tanıdık rüzgâr kokusuyla sarsılmıştım. “Rüzgâr Bizi Götürecek” diyordu Furuğ. Rüzgâr beni hayatımın değişik dönemlerinde Furuğ’a, İran’a savurdu durdu. Ve nihayetinde Furuğ’un bütün şiirlerini çevirmiş olmanın mutluluğu içinde bu önsözü yazarken buldum kendimi.”
‘Furuğ’un Öyküsü’ adlı o güzel kitabında Celâl Hosrovşahi ise Furuğ’u şöyle anlatır: “Furuğ hayat doluydu, ondaki canlılıktan keyiflenirdim. Çevresindeki her şey onda merak duygusu uyandırırdı. İnsanları ve doğayı severdi, denize ise âşıktı... Gülerken tüm yüzü ve gövdesiyle gülerdi. Gülüşü içten, yürektendi. Ağlaması da. Hep aynanın önünde ağlardı. Bir şeye üzüldüğünde, bunaldığında gider aynasını alır ve ona bakarak ağlardı.”
Furuğ’u usta işi bir çeviriyle okuyun
RÜZGÂR BİZİ GÖTÜRECEK- Furuğ Ferruhzad Çeviren: Makbule Aras Eivazi Yapı Kredi Yayınları (5 üzerinden 4 yıldız)

Yeni bir gökyüzü bulmak kolay mı?
Çeşitli nedenler ve gerekçelerle kendi doğduğu yerden başka ülkelere göç edip orada yaşayanlar gittikçe çoğalıyor. Ünlü bir sözü burada tekrarlamalı: İnsan doğduğu değil, doyduğu yerde yaşar! Sanırım ekonomik, siyasal nedenlerle göçün başladığı yer Almanya’dır. Günümüzde de dört bir yanına göç ediyor vatandaşlarımız. Bahar Çuhadar, ‘Yeni Ülke Yeni Hayat: Türkiye’den Gidenlerin Hikâyeleri’nde bu durumu anlatıyor. Önsöz de şöyle başlıyor: “Başlıktaki cümleyi, bir tiyatro oyunundan ödünç aldım. Ceren Ercan’ın, Türkiye’den gönüllü olarak göç ederek Berlin’de var olmaya çalışan üç gencin hikâyesini anlattığı oyunu, ‘Berlin Zamanı’ndan... Çok basit ve bir o kadar karmaşık bir soru bu. Geçmişi ve bugünü bırakıp geleceği başka bir ülkede inşa etmek mümkün mü? Yeni bir ülke, yeni bir şehir, yeni bir dil, yeni insanlar, yeni ağaçlar, yeni bir gökyüzü bulmak; yeniden köklenmek mümkün ve kolay mı?”
Furuğ’u usta işi bir çeviriyle okuyun
Bahar Çuhadar- Yeni Ülke Yeni Hayat: Türkiye’den Gidenlerin Hikâyeleri Artemis Yayınları (5 üzerinden 4 yıldız)

Ölümsüz bir aşkı anlatıyor
Yazar kitabını şöyle tanıtıyor: “Afife Jale’nin Selahattin Pınar’la aşkını ilk defa Üsküdar Musiki Cemiyeti’nde katıldığım bir konserde öğrenmiştim ve çok duygulanmıştım. Daha sonra izlediğim bir tiyatroda ve gene bir balede tesadüf olarak aynı konu işlenmişti. Beni çok etkileyen bu aşkı kaleme almaya niyetlendim. Bu konuda belge ve kitap çok azdı. Ankara’da bir kütüphanede Nezihe Araz’ın, Afife Jale hakkında bir tiyatro eserini bulup okudum. Selahattin Pınar’ın Afife Jale’ye yazılmış mektuplarının olduğunu ve bu mektupların Sadün Aksüt’te bulunduğunu öğrenince ona ulaştım, mektupları istedim. Selahattin Pınar’a ait birçok şeyin toplumca yanlış bilindiğini söyledi. Bu kitapta Afife Jale’yle Selahattin Pınar’ın ölümsüz aşkını kendi duygularımı da katarak anlatmaya çalıştım. Yeni neslin kendini sanata adamış ve bu uğurda çile çekmiş iki büyük sanatçıyı tanımasını istedim.”
Furuğ’u usta işi bir çeviriyle okuyun
Aşk Damlası: Afife Jale Beyza Güler Gökalp -Demirkapı Yayınları (5 üzerinden 4 yıldız)

Muhalefetini yeniden kurmaya çalışıyor
Kültür; günlük kullanımda beğenisini, eleştirme ve değerlendirme yeteneklerini geliştirmek, belirli konularda özel bilgisini arttırmak olarak da tanımlanır. Günlük tanımın kültür sözcüğünün ilk dönemlerdeki anlamsal içeriğine yakın olduğuna dikkat çekmek isterim. Raymond Williams da kapsamlı yapıtında kültür kavramının bu günlük kullanımlarına dikkat çeker. Celâl Soycan ise ‘Kültür ve Şiir’i ele aldığı yazısında; “Çağdaş şiirimizin ve kuşağının kurucu şairlerinden Metin Cengiz şiirimize önemli açılımlar getirecek sorunlarla ilgili kuramsal çalışmalarını bu kitapla sürdürüyor. Temelde şiiri sorunlaştırarak çağı okumaya, devrimci muhalefetini bu okumalarla yeniden kurmaya çalışıyor. Bu kitapta da kültürün özelleşmesi, yabancılaşması ve ideolojik göstergeler biçiminde maddîleşmesi üzerine analizler yapıyor, çıkarımlarda bulunuyor” diyor.
Furuğ’u usta işi bir çeviriyle okuyun
Kültür ve Şiir- Metin Cengiz- Şiirden Yayınları ( 5 üzerinden 4 yıldız)

#Kitap#Sanat#DOĞAN HIZLAN

LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi

Yazarın Tüm Yazıları

füruğ ferruhzad

  • ...
    ben yeşil buğday salkımlarını
    göğsüme alarak, sütle besliyorum,
    ses, ses, sadece ses,
    su akışının sesi
    ve dişi toprak kabuğunun üzerine
    yıldız ışığının düşüş sesi
    ve aşkın yayılma sesi
    ses, ses, sadece ses kalıcıdır.
    ...

  • furuğ ferruhzad, iran'in kederli sairi.. kederiyle, huznuyle insani bogmayan sonsuz bir gunbatimi ozani..

    "gece mi gunduz mu?
    hayır, dostum. sonsuz bir gunbatımı.
    iki guvercinin ruzgarda gecisi ile
    iki beyaz tabut gibi.
    ve birtakım gürültüler, uzakta, o tuhaf bozkırda.
    belirsiz, basibos, anilarin dolasmasi gibi
    birsey soylemeli
    birsey soylemeli
    yuregim birlesmek istiyor karanlıkla..."*

  • ve yaraları aşktan olan bir garip fars kadın şiircisi.. bir de ibrahim golestan var, ikinci dönemine rastgelen bir adam..

  • şiir kitapları genelde yapı kredi yayınları'ndan çıkan büyük iranlı şair.

  • aynı zamanda sinema oyuncusudur. şaibeli bir şekilde ölmüştür. celal hosrovşahi ile güzel bir aşk yaşamışlar, onat kutlar da bu aşkı kağıda dökmüştür.
    (bkz: celal hosrovşahi)
    (bkz: onat kutlar)

  • 1936-1968 yılları arasında yaşamış iranlı şair
    "pişman değilim
    benden konuş ey sevgilim birbaşka benle
    gecenin soğuk caddelerinde
    gene aşk dolu gözlerini gördüğün
    benden
    ve hatırla beni kederle öperken o
    gözlerinin altındaki çizgileri.."

  • benim küçük gecemde ne yazık ki
    rüzgarın ağaç yapraklarıyla randevusu var

  • (bkz: furug)

  • 20.yy. fars şiirinin en önemli şairidir furuğ ferruhzad. tahran'da bir albayın ve yarı asil bir annenin kızı olarak 5 ocak 1935 de doğdu. on altı yaşında iran’ın ünlü simalarından pevez şapur ile evlendi. oğlu kamiyar,1953’te doğdu. 1954 de eşinden boşanmasının ardından bir daha oğlunu göremedi. şiirin yanı sıra sinema ve tiyatro ile de ilgilendi. çeşitli gazetelerde editörlük yaptı.

    on altı yaşında iken yayınladığı esir adlı ilk şiir kitabının ardından 1956 da duvar isimli ikinci şiir kitabını yayınladı. yirmi iki yaşında yazar ve yönetmen ibrahim gülüstan’la tanıştı ve sinemaya başladı. sinemada oyunculuk, senaristlik, kameramanlık,yönetmen yardımcılığı, dublaj, montaj ve yaratıcı film editörlüğü yaptı. 1962 yılında yaptığı bir belgesel filmi o yıl italya’da belgesel filimler festivalinde birinciliği elde etti. 1963 yılında yaptığı “kara ev” filmi, almanya'da düzenlenen ober havzen film festivalinde en iyi film ödülünü aldı. bu filmin çekimleri için gittiği tebriz cüzamlılar evi’nde tanıdığı küçük hüseyin’i evlat edindi.

    1962 yılında unesco ferruhzad hakkında bir belgesel film yayınladı. aynı yıl bernardo bertolicci de iran’a gelerek ferruhzad’la ilgili bir belgesel yaptı.

    1964 yılında şiirinde dönüm noktası sayılan “yeniden doğuş” isimli kitabınu yayınladı

    henüz 33 yaşında iken bir trafik kazasında hayata veda etti. ölümü ile yarım kalan “inanalım soğuk mevsimin başlangıcına” isimli şiir kitabı 1974’te yayınlandı.

    kitapları:
    1955-“tutsak”
    1956-“duvar”
    1957-“isyan”
    1963-yeniden doğuş
    1967 -son kitabı “inanalım soğuk mevsimin başlangıcına” yı tamamlayamadan öldü.

    kaynak: http://ferruhzad.sitemynet.com/hayati.htm

  • "dar gecemde ne yazık
    rüzgar yapraklarla buluşuyor
    dar gecemde
    çöküşün ızdırabı yaşanıyor
    dinle!
    karanlığın esintisini duyuyor musun?
    ben bu mutluluğa yabancıyım
    ben umutsuzluğuma tutkunum

    dinle!
    karanlığın esintisini duyuyor musun?
    gecede bir şeyler geçiyor
    ay, kıpkırmızı perişan
    yas tutmuş bulutlar
    çökmekte olan bu damın üzerinde
    sanki yağmur anını bekliyorlar
    sadece bir an,
    ve sonra, hiç
    şu pencerenin arkasında gece titriyor
    ve yeryüzü dönmekten vazgeçiyor
    şu pencerenin arkasında
    bilinmeyen bir şey
    bizi merak ediyor, beni ve seni

    ey yeşil
    baştan aşağı yeşil!
    aşık ellerime bırak ellerini
    yakıcı anılar gibi
    ve dudaklarını
    varlığın sıcak duygusu gibi
    aşık dudaklarımın okşayışına bırak

    rüzgar bizi alıp götürecek
    rüzgar bizi alıp götürecek"

    furug ferruhzad

ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.

1936 yılında doğmuş 1968 yılında şaibeli bir şekilde ölmüş iranlı kadın şair.

"mutsuzum
mutsuzum

verandaya çıkıyorum ve hissediyorum parmaklarımla
gergin cildini gecenin
kimse takdim etmeyecek beni
güneşe

kimse götürmeyecek beni kırlangıçların şölenine
uçmayı hayal eden kuş
ölmek üzere."

"büyük bir zevkle günah işledim.
ateş gibi sıcak bir kucakta,
kollar arasında günah işledim.
alev alev yanan hınçlı öfkeli kollar.

o kapkaranlık, sakin, gizli odada,
sırlarla dolu gözlerine baktım sevgilimin.
yalvarışlarının sonsuz zevkine yanıt verircesine,
kalbim heyecanla titredi göğüslerimin içinde.

o kapkaranlık, sakın, gizli odada,
yanı başına oturdum sevgilimin hüzünle.
dudakları dudaklarıma arzu akıttı.
hüznünden kalbimin kurtuluverdim bir anda.

kulaklarına bir aşk öyküsü fısıldadım:
seni istiyorum sevgilim seni.
seni istiyorum bengisu kucak.
seni istiyorum benim çılgın sevgilim seni.

gözlerinden arzu fışkırdı sevgilimin.
kadehte kırmızı şarap dans etmeye başladı.
yumuşacık yatağın ortasında vücudum
sarhoşça titredi göğsüne doğru.

büyük bir zevkle günah işledim
titreyen, kendinden geçmiş vücudumla.
tanrım ne yaptığımı nasıl bilebilirdim
o kapkaranlık, sakin, gizli odada."

tahranda doğdu.perviz şapur ile evlendi.1954 de boşandıktan sonra oğlu kamiyarı bir daha göremedi.şiirin yanı sıra sinema ve tiyatroyla ilgilendi.ev karadır adlı filmi almanya film şenliğinde büyük ödül kazandı.iran şiiri üzerinde derin izler bırakmıştır.
tutsak
duvar
isyan
yeniden doğuş
inanalım soğuk mevsimin başlangıcına
adlı kitapları bir çok dilde yayımlanmıştır.

sakin akan bir nehrin kıyısında
keşke
gizemli kokusu olsaydım bir çiçeğin
yolun oraya düştüğünde
baştan aşağı kaplasaydım seni

keşke
ney misali geceleri
gönlünün nağmeleri eşliğinde çalsaydım
rüzgarın omzunda salınan
bir tahtırevanın üstünde uyuyarak
girseydim evinin kapısından

keşke
ışıkları gibi bir bahar güneşinin
seher vakti pencerenden parlayıp
tiril tiril ipek perdelerin ardından
gözlerinin rengini görseydim

parlak meclisinde keşke
tebessümü olsaydım bir kadehin
yeisli bir gece yarısı
uykulu bir sarhoş,bir yorgun olsaydım

keşke
parlak bir ayna gibi
gönlüm,gülümsemen ve suretinle
sabahları bedenimde kaysaydı
okşayan ellerinin sıcaklığı

güzün yaprakları gibi keşke
seyretseydin raksımı
gece yarısı
mehtabın altında
evinde,bahçenin ortasında
heyecanlarım
velvele ve kavgalar etse
koşup dursaydı

keşke
hatırası gibi hoş bir kadının
süzülüp sessizce gönlüne
görseydim gözlerine ansızın
kendi güzelliğine kamaşan gözlerle

tenha başucunda
vücudum
yandırıp günah mumlarını
bu tatlı günahkarlıkla
yakıp koparsaydı
benim hasret
senin iman bağlarını

keşke
hayatın yemyeşil dallarından
benim elem çiçeklerimi koparıp
ve keşke şiirimde
eyy yaşama sevinci
hayatımın kaynağı
görseydin sırlarımın kıvılcımlarını...

"günah" isimli şiiri mollalar tarafından kitaplardan kaldırılmıştır yeni baskılarında yoktur.

Pişman değilim
benden konuş ey sevgilim bir başka benle
gecenin soğuk caddelerinde
gene aşk dolu gözlerini gördüğün
benden

kendi dilinden " geçici aydınlıkların şüpheli ikliminde " 33 yıl yaşayarak dünyadan ayrılmış,
iranlı genç kadın şair.
bernardo bertolucci belgeselini çekti. şiirleri birçok dile çevrildi.

" gidiyorum, gönlümen çek elini
ey, hiçbirşey vermeyen boş umut"

Kuş Sadece Bir Kuştu
kuş, ne koku, ne güneş ah, dedi
bahar gelmiş
ve eşimi bulmaya gideceğim ben

kuşsofanın kenarından
uçtu, bir haber gibi uçtu ve gitti
kuş küçücüktü
kuş düşünmüyordu
kuş gazete okumuyordu
kuşun borcu yoktu
kuş insanları tanımıyordu

kuş havada
tehlike ışıklarının üstünde
bihaberliğin irtifasında uçuyordu
ve mavi anları
çılgınca deniyordu

kuş, ah, sadece bir kuştu

öpücük

her iki gözünde onun günah gülüyordu
yüzüne ay ışığı gülüyordu
o suskun dudakların geçişinde
sığınmasız bir yalaz gülüyordu

utangaç ve silik bir istekle dolu
bakışları sarhoşluk renginde olmalı
gözlerine baktım ve söyledi:
aşktan bir ürün almalı

bir gölge eğildi diğer gölge üstüne
gecenin gizlisine saklandı
bir soluk kaydı bir yüze
iki dudak ortasından öpüş alazlandı

ferruhzad

hala tahran kitap fuarında eserleri yasak olan 1967 yılında henüz 32 yaşındayken hayatını kaybeden iranlı şair.fuarda resimlerinin asılması bile yasakmış.

soğuk kış gecelerin yoldaşıdır kendisi...

onu bağışlayın.
onu bağışlayın çünkü bazı bazı,
kederli bağını varlığının
durgun sularla
ve boş mezarlarla unutuyor
ve aptalcasına zannediyor ki:
"hakkı var yaşamaya!"

"kimse götürmeyecek beni kırlangıçların şölenine
uçmayı hayâl eden kuş ölmek üzere..."

şair
kadın
iran'lı.
fakat bence hüzün diyarından...

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır