Hüdaverdi Çakır

7. yıl dönümünde Memur-Sen tarafından düzenlenen “M. Akif İnan’ı Anma ve Akif İnan’a Sendikacılık Hareketinde Destek Verenlere Şükran Plaketi Sunma Programı”yla anıldı.M. Akif İnan’ın ölüm tarihi olan 6 Ocak ile başlayan haftayı (6 Ocak–13 Ocak arası) “M. Akif İnan’ı Anma Haftası” ilan eden Memur-Sen’in düzenlediği anma programına, Memur-Sen Genel Başkanı Dr. Ahmet Aksu, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şevket Kazan, Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu, AK Parti Manisa Milletvekili Hüseyin Tanrıverdi, AK Parti Çorum Milletvekili Agah Kafkas, AK Parti Şanlıurfa Milletvekili M. Atilla Maraş, AK Parti Isparta Milletvekili Emin Bilgiç, AK Parti Elazığ Milletvekili Zülfü Demirağ, AK Parti Balıkesir milletvekili Ali Osman Sali, gazeteci-yazar Rasim Özdenören, MÜSİAD Ankara Şube Başkanı Hüdaverdi Çakır, Yazarlar Birliği Başkanı Doç. Dr. Hicabi Kırlangıç, Prof. Dr. Ramazan Kaplan, şair Bilal Coşkun, bağlı sendikalarımızın genel başkanları ve yönetim kurulları, siyaset dünyasından önemli isimler, edebiyatçı ve tüm gönül dostları katıldı.

M. Akif İnan Anma Programı’nın açılış konuşmasını yapan Memur-Sen Genel Başkanı Dr. Ahmet Aksu, günümüzün en etkili silahının sivil toplum örgütleri olduğunu belirterek, “Rahmetli Akif İnan Başkanımız, kamuoyunu yönlendirmede sivil toplum kuruluşlarının etkisini gören ve gerekliliğini kavrayanlardan biridir. Bu nedenle Memur-Sen’i kurmuştur. Biz sendikacılığı Akif İnan’dan öğrendik. Şairliğinin yanı sıra sendikacılıkta da ideal bir insan olan Akif İnan memur sendikacılığına büyük önem vererek, etkili ve yetkili bir sendika hedefliyordu. Memur-Sen adım adım bu hedefine doğru yürüyor” dedi.

Memur-Sen’in kuruluşunda bir avuç gönül insanının yer aldığını ifade eden Aksu, “Memur-Sen’in kuruluşunda yer almış, bizlere destek vermiş insanlara teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu.

Katılımcıların ve konuşmacıların M. Akif İnan’a gösterilen vefadan dolayı Memur-Sen yöneticilerine teşekkürlerini sunduğu programda söz alan M. Akif İnan’ın dostlarından yedi güzel adamdan biri gazeteci-yazar Rasim Özdenören, “Anma toplantıları bana daha çok Akif İnan’sız geçirdiğim yılları hatırlatıyor. Bu yıl Akif’siz geçirdiğim yedinici yıl. Akif İnan, mükemmel bir şairdi. Aruzla mükemmel şiir yazabiliyordu. Şairliğinden çok fazla bahsetmek istemiyorum. En önemlisi Akif adam gibi adamdı. Sahavet sahibiydi. Her insan cömert olabilir. Ama sahavet sahibi olamaz. Para Akif’in bir cebinden girer, bir cebinden çıkardı. Akif adam gibi adamdı” diye konuştu.

Rasim Özdenören ve şair Bilal Coşkun’un Akif İnan için yazdığı mersiyeyi okuması ve konuşmalarının ardından plaket törenine geçildi. Törende M. Akif İnan’a sendika hayatında destek verenlere şükran plaketlerini toplantımıza iştirak eden milletvekilleri, parti yöneticileri ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri verdi.

Şükran plaketi alan isimler:
Salim Uslu, Hüseyin Tanrıverdi, Agâh Kafkas, M. Atilla Maraş, Rasim Özdenören, Fatih Uğurlu, Ramazan Kaplan, Bilal Coşkun, Hüdaverdi Çakır, Emine Kıraç, Niyazi Yavuz, Mustafa Aydın, Kemal Yazıcı, Zübeyir Yetik, Mehmet Duman.

Esnaf ve Sanatkarlar Derneği (ESDER) tarafından Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi'nde "28 Şubat'ın Ticari Hayata Etkileri" konulu bir panel düzenlendi.

Panelde konuşan Hüdaverdi Çakır, Türkiye'nin, 'lı yıllardan başlayarak geçirdiği süreçler hakkında değerlendirmelerde bulunurken, ülkenin sanayi anlamında beklenilen düzeyde kalkınamadığını, bunun da ülkenin sanayiden anlamayan kesimler tarafından yönetilmesinden kaynaklandığını savundu.

Türkiye'nin, denk bütçeyi hedefleyip gelirleri kadar harcamayı amaçlarken, şimdi ise "çılgın" bir tüketim içinde bulunduğunu ve bu tüketimle israfın arttığını anlatan Çakır, "28 Şubat süreci öncesi birilerinin inine şiş sokuldu, birilerinin düzeni bozuldu. Bu sürecin ardından Türkiye'nin büyük kayıpları oldu. Bu gürültünün içinde kayıplar milyar dolarları buldu" diye konuştu.

Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Altuğ da 28 Şubat öncesindeki süreç hakkında bilgi verirken, kendisinin o dönemin başbakanı Necmettin Erbakan'ın önerisi üzerine başdanışmanlık görevinde bulunduğunu anlattı.

Söz konusu dönemde devletin tüm kurumlarının ellerindeki paraları başka bankalara yüzde 10 faiz oranıyla yatırıp bankalardan da yüzde oranlarında faizle borç aldığını belirten Altuğ, kendilerinin kamunun tüm paralarını tek hesapta toplayan "havuz sistemi"ni getirdiklerini, bununla birlikte reel faizlerin yüzde düzeyine dek düştüğüne dikkati çekti.

Havuz sistemiyle bir reform yapıldığını ifade eden Altuğ, ancak bunun belli kesimin işine gelmediğini ve zarar ettiğini öne sürdü. Türkiye'de o dönemde memur maaşlarına tarihte görülmeyen oranda zam yapıldığını ve esnaf ve sanatkarın en rahat ettiği dönemi yaşadığını savunan Altuğ, "28 Şubat süreciyle esnafa kazık atılmıştır, faizler artmaya başlamış, sistem rantiyecilerin eline geçmiştir" dedi.