Mustafa Saffet Anadolu Lisesi Kadıköy

okul demeye bin şahit ister. ne bir konferans salonu ne bir spor salonu ne de düzgün bir bahçesi vardır. diğer liselere göre eğitimine orta denilebilir. çok küçük bir okul olduğu için öğrenciler ve öğretmenler birbirini daha iyi tanır. aslında yüksek puanlı bir anadolu lisesi olmasına rağmen kimse söylediğinde ismini bilmez okulun. kısacası tavsiye etmiyorum ya. lise demek sadece iyi eğitim demek değil. biraz sosyal açıdan da yeterli olması gerekiyor.

mustafa ozen adli eski muduru okul hesabindan para kacirdigi icin gorevinden alinmistir.

yılında bu liseyi kazandığımda baya sevinmiştim ama okul bir anadolu lisesine yakışmayacak bir binaya sahipti. sosyal aktivite olarak yapılabilecek hiçbişey yoktu kantindeki masatenisi haricinde. daha sonrasında bide arka bahçeye iki pota koymuşlardı.hocalar yetersizdi (bilgi olarak). şimdi nasıldır bilmem ama o zamanlar okurken pek memnun kalmamıştım. sonuç olarak o zamanların şartlarında fena olmayan bir puan alıyosunuz ve şartları gerçekten bir anadolu lisesine yakışmayan bir okulda okuyosunuz, biraz can sıkan bir durumdu.

yıllar önce mezun olduğum lisem. eğitim kalitesi çok üst düzey olmasa da küçük olmasından mütevellit sıcacık bir ortamı ve kafa hocaları vardır. efsaneyi unutmadan şuraya bırakalım.
(bkz: bahattin güler)

istanbul anadolu yakası, merdivenköy semtinde konuşlu, gerek fiziksel imkanları gerekse eğitim kalitesi anlamında siktiriboktan ve gereksiz bir okul, aynı zamanda 11 sene evvel mezun olduğum yer.

zaten küçücük binasının, hayırsever işadamı hacı mustafa saffet tarafından önce sağlık ocağı olması için inşa edilip daha sonra bir şekilde okula evriltildiği söylentileri dolanıp dururdu. ingilizcecilerinden özlem hoca iyidir.

yılında giriş yaptığım, evimle aynı semtte bulunan anadolu lisesi. puanım diğer bir çok anadolu lisesine yeterken, burayı tercih etmem sadece aile kararı.
özlem candan bozacı isimli ingilizce öğretmenimiz okulun sembol isimlerindendir, canımızdır.

ufak ama şirin bir okuldu. içindeyken anlayamamışız

lise hayatımın iki senesini geçirdiğim kutu gibi okul. her ne kadar bu kutu gibi okulda okuduğum iki senede pek iyi anılarım olmasa da sonradan bu okulu yazdığım için kesinlikle pişman olmadım. bünyesinde iyi matematik ve edebiyat hocalarını barındır. son olarak ingilizce hocalarından özlem hoca iyidir.

bu guzel sanatlar lisesiyle beraberken iyiydi de, yeni binasi ilkokul binamdan kotuydu. 3 sene eziyet cektik. ilk iki sene asfalt bile yoktu. cakil taslarinin uzerinde siraya girerdik. kucucuk alana bi de hocalar arac parkederdi. yarisi da oyle giderdi iste. hocalar desen yargilamam ne kadar dogru bilmem ama eh iste. kayda deger bana bir tek ingilizce egitimi verilmistir. matematik fizik biyoloji trasti. bu alanlarin hocalari emeklilik bekleyen devlet memuru zihniyetindeydi sanki.

resim hocamizi severdim iyi biriydi. ozlem hoca yazilmis zaten.

bi de cengiz vardi kilo. okul aile birligi baskani. okula taksiyle gelir gider. ne is yaptigi belli degildi ahah. arada zengin velilerle toplanti yapardi onu hatirliyorum.

mudur tam bi dalyarakti, zaten aciga alinmis para zimmete gecirmekten.

tuhafin tuhafi bir okul iste. simdi bilmem pek cok sey degismistir. arada yolum duserse onunden geciyorum. biraz daha duzenlemisler gibi.