kuduz aşı takvimi hesaplama / Yurtdışına giderken yaptırılması gereken aşılar - Acıbadem Hayat

Kuduz Aşı Takvimi Hesaplama

kuduz aşı takvimi hesaplama

Aşılama Öncesi Dikkat Edilmesi Gerekenler

Evcil hayvanların çoğu hayatının bir aşamasında bu durumdan etkilenirler. Hatta bazıları rutin tedavi olmasına rağmen enfekte olabilmektedirler. Bazı endo parazitler kedinizin sağlığı yanında insan sağlığınıda etkilemektedirler.

Kedilerden İnsanlara geçen bazı parazitler.

Örneğin dış parazit olan pireler kan ile beslenen asalak böceklerdir. Çıplak gözle görülebilen kahverengimsi kırmızı böceklerdir. Kedi sahibi olan aileler pirelerden etkilenebilir. Deride kaşıntı ve alerjiye neden olmalarının yanı sıra hastalıkta taşıyabilirler

Kedilerden insanlara geçen bazı iç parazitler ise ;

Toksoplazma

Toksoplazma gondii ismi verilen parazitin yaptığı bir enfeksiyondur. Bulaşması pişirilmemiş çiğ etlerin yenmesiyle ve kedi dışkısının ve kedi dışkısıyla temas etmiş herhangi bir eşyanın ellenmesiyle ağız yoluyla olur.  Başta beyin ve retina olmak üzere karaciğer, akciğer ve dalak da yerleşerek kistik forma dönerler. Gebe kişiler bu yollarla enfeksiyonu alırsa enfeksiyon plasenta yoluyla bebeğe de geçebilir. Çocuklarda bağışıkık sistemi yetersiz olduğu için daha ağır enfeksiyonlara yol açabilir. Beyin ve göz iltihabı yapabilir.

Yuvarlak solucan (Nemahelminthes) grubunda incelenen Ancylostoma caninum türü köpek veya kedi barsak parazitidir. Çocuklar bu paraziti deri yolu ile alabilirler. Bu duruma kutanöz larva migrans denir. Larvalar deri altında dolaşır ve şişliklere neden olur. Vücuda giriş yerinde şiddetli kaşıntı ve değişik derecelerde anemi olabilir.

Toxocara canis köpek ve daha az sıklıkla kedilerde askariazis etkenidir.Bu hayvanların dışkısı ile toprağa bulaşan yumurtalar insanlar tarafından ağız yolu ile alınır. Bu durum özelliklede çocukların kirli toprakla temas ettikten sonra ya da insanların hayvanların dışkısını temizledikten sonra ellerini yıkamayı ihmal etmesi sonucunda bulaşabilir. İnsanda viseral larva migrans ya da toxocariasis adı verilen hastalığı yapar.Karaciğerakciğerbeyin ve göz gibi organ tutulumları görülür.

Dikkat edilmesi gereken en önemli nokta bu sorunlar ile karşılaşmadan önce hayatımızın içinde olan bu dostlarımızın yaşantısına daha yakından ilgi göstererek gerekli tedbirleri almaktır.

,

Kediler bu parazitlerin ana konağı ve taşıyıcısıdır. Bu yüzden parazit tedavisi ve rutin parazit kontrolünü şiddetle tavsiye ediyoruz. Parazit tedavileri ileride karşılacağınız sağlık sorunlarını göz önüne alırsak ucuz ve maliyetsizdir.

Klinik olarak hastalarımızın rutin sağlık kontrollerini her kliniğimize geldiklerinde yapıyoruz. Aşılama ve rutin paraziter mücdele ile ona ve size geçebilecek zoonoz hastalıklardan sizi koruyoruz.

 

Parazitler kedinizde ishal dehidrasyon ve anemiye sebeb olup kedinizde halsizlik yaratır dostunuzu diğer enfeksiyonlara daha duyarlı hale getirirler. Bu parazitler çoksa kedinizde öksürük kilo kaybı görülür sağlıksız bir tüy yapısı yanında karnı şiş bir görüntüye sahip olurlar. Parazitler kedinizin büyümesini yavaşlatır hatta ölümüne bile sebebiyet verebilirler.

Yukarıda saydığımız nedenler yüzünden parazitler kedinizin bağışıklık sistemini düşürür, bu durumun önüne geçebilmek için aşı programına başlamadan önce ilk önce endo ve ekto parazit uygulaması yapıyoruz. Siz hasta sahiplerine düşen görev ise kedinizin dışkısını kontrol etmektir. Çünkü Parazit enfetasyonlarına ait işaretleri bizim yaptığımız uygulama sonrası kedinizin dışkısında göreceksiniz;   Kedinizin dışkısında ip gibi spagetti makarna görünümünde şeritleri görebilirsiniz. Pirinç tanesine benzeyen tenya segmentlerini dışkısında kuyruk ucunda ve kürkünde görebilirsiniz. Emin olamadığınız durumlarda kedinizin dışkısından bize örnek getirdiğinizde mikroskobik incelememizde yuvarlak kurtların ve diğer parazitlerin yumurtalarının varlığı ile parazit enfetasyonunun teşhisini koyabiliriz.

Parazit tedavisi yapıldıktan sonra kliniğimizce kedinize aşı takvimi düzenlenir.

Aşı programına giriş

Yavru kediler annesinden aldıkları maternal antikorlar ile 12 hafta boyunca korunurlar. Yavruların kolostrum ile aldığı  immunglobulin düzeyi annenin titresi ve her batında doğan yavru sayısı ile ters orantılıdır. İlk aşımız yavru kedilerde aşının temelini oluşturan kedi karma aşısıdır.

Yavru kediler parazit uygulamasından sonra 8 haftalık veya daha büyük kedilere kedi karma aşısının 1. dozu yapılır. İlk aşılamala üzerinden 15-21 gün süre geçtikten sonra 2. doz uygulanır. Sonra yılda 1 kez tekrarlanır.

  1. Aşımız Kedi Karma Aşısı

Kedilerde Herpes virus (Feline Herpes Virus: FHV), Calicivirus (Feline Calicivirus: FCV) ve panlökopeniye (Feline Panleucopenia: FPL) karşı kombine canlı aşı olan Kedi Karma Aşısı dediğimiz aşı ile aşılıyoruz.

Koruduğu hastalıkların kısa açıklaması

Herpes Virus-Calici Virus (Üst Solunum Yolları Hastalığı)

akut solunum yolları hastalığı ile tanınan rhinotracheitis (ya da feline herpesvirus infeksiyonu) olarak adlandırılan hastalık etkenidir. Virus tüm dünyada evcil ya da vahşi kedileri etkilemektedir.
Özellikle yavru kediler için önemli olan viral üst solunum yolu hastalıklarının çoğu herpesvirus (rhinotracheitis) ve calicivirus tarafından oluşturulmaktadır.

Rhinotracheitis solunum yolları hastalık semptomlarıyla karakterizedir;

örneğin aksırma,öksürme, salya ve burun akıntısı, rinitis (burun yangısı) ve konjunktivit (göz kapaklarının içini kaplayan membranın yangısı). Ayrıca genital sistemi de etkiler ve gebelikte komplikasyonlara ve yavru atmalara neden olur.

 

Bulaşma:

Görülme Sıklığı(İnsidans)

  • Enfekte anneden doğan yavru kedilerde
  • Çok kedili evlerde, petshoplardan alınan kedilerde
  • Hamile ve laktasyondaki kedilerde
  • Hasta kedilerde (Özellikle zayıflamış immun sistem ya da diğer üst solunum yolu enfeksiyonları)
  • Aşılanmamış kedilerde

sıklıkla gözlenir.

Feline Herpes Vürüste ;

Ateş, gözyaşı akıntısı (önce şeffaf sonra sarı-yeşil), burun akıntısı, aksırık gözlemlenir. Gözlerdeki akıntıdan dolayı göz kapakları kapanabilir ve bunun sonucu gözün şiştiği fark edilir, içerisi akıntı ile dolduğundan gözün en üst tabakası (Cornea) çok ciddi tahrip olur (keratitis) ve gözde ülserler oluşur. Burundaki akıntıdan dolayı burun delikleri de kapanabilir, kediler koku almakta ve solumakta zorluk çekerler. Bu nedenle yemek bulmakta zorlanırlar.
Feline Calici virüs ise;

Ateş, halsizlik, öksürük, burun akıntısı, göz akıntısı, ağızda yaralarla seyreder. Özellikle yavru kedilerde zatürre oluşturma riski büyüktür. Bu yüzden tedavi bittikten sonra da uzun süre antibiyotik kullanmak gerekmektedir. Ağız mukozasında ve dilde de ülserler oluşur. Bu ülserlerin geçmesi uzun zaman alır ve kedinin genel durumu iyileştiğinde bile ağzı acıyacağından dolayı yemek yiyemeyecektir.

                Feline panleukopeni (Kedi Gençlik Hastalığı)

Kedilerin çok bulaşıcı bir hastalığı olan Feline panleukopeni etkeni parvovirus ailesinde yer alan bir virüstür. Yüksek ateş, iştahsızlık, depresyon, kusma ve ishal ile karakterize bir tabloyla seyreden hastalık duyarlı bireylerde ölümle sonuçlanmaktadır. Virüs dış ortamda aylarca yıllarca canlı kalabilir.

Virüs oral yolla bulaşır. kafes yatak mama ve su kapları petshoplar bulaştırmada büyük rol oynar.

Hastalık 3 -5 aylık kedi yarularında görülür. 3 aya kadar meternal antikorlar hastalıktan pasif yolla koruma sağlar.

Belirtiler önce yüksek ateş, iştahsızlık, kilo kaybı ile başlar ardından 1-2 gün içinde hasta hayvanda uyuşukluk kusma ve ishal görülür. Kusma ve ishal ile vücuttan çok fazla sıvı atılması sonucu hayvanda kısa sürede dehidrasyon meydana gelir. (Dehidrasyon: vücudun susuz kalması. Deri elastikiyetini kaybeder, idrar yoğunlaşır, organlar işlevlerini yapmakta zorlanırlar.)

Yavru ve genç kedilerde hastalık oldukça hızlı ilerler ve ciddi sonuçlar doğurur. Etkenin alınmasını takiben hasta yavru 12 saat içinde ölür. Genelleme yaparsak hasta genç kedilerin %60-90 kadarında ölüm şekillenmektedir diyebiliriz.

Hastalığın şiddetli seyrettiği kedilerde çok hızlı bir zayıflama gerçekleşir, beden ısısı düşer ve hayvan komaya girer. korunmanın tek yolu aşılamadır.

  1. Aşımız Feline Leukemi Virüsüne Karşıdır.

Kedi leukozis virüsünün neden olduğu hastalıktan korunmak amacıyla 9 haftalık veya daha büyük kedilerin aşılanmasında kullanılır. 3 ile 4 hafta içinde tekrarı yapılır ve senelik tekrarlanır.

Bulaşma : Kediler arasında bulaşma kolaydır. Salya burun akıntısı yolu ile virüsün yayılarak yem su vs bulaştırması ile olur. virus bir arada yaşayan kediler arasında , birbirlerini yalarken , aynı mama ve tuvalet kabını kullanırken , kavga esnasında tırmalama ve ısırık yaralarıyla da bulaşabilmektedir . Enjektör Cerrahi aletler ve kan yoluyla bulaşma gerçekleşir. Enfekte kedilerden yapılan kan nakli intrauterin bulaşma ve süt yolu ile de bulaşma söz konusudur.Virüs Dış ortamda uzun süre yaşar.

SEMTOMLAR:

Neoplazma, anemi ve bağışılık sisteminin baskılanması ile karakterizedir. 16 haftalıktan küçük kediler enfeksiyona çok duyarlıdır. Dışarı çıkan kediler ise büyük risk altındadır. Ev kedilerinde de görülmektedir.

Üst solunum yollarında rhinitis, kojiktivitis, keratitis, ishal , dış kulak ve deride kronik yanıt alınamayan yangı , değişkken ateş, bitkinlik, lenfoma ( lenfosarcom) timusta ve lenf bezlerinde şişkinlik, tümörler, bağırsaklaklarda tıkanıklıklar, iştahsızlık, zayıflık, bağışıklık sisteminin düşmesine bağlı sekonder enfeksiyonlara karsı duyarlılık ve sinirsel semptomlar görülmektedir.

Not: Aşılanmadan önce pozitif kediler test yaparak ayrılmalıdır.

Sağlıklı kedilerimizi ise uygun aşılama programıyla hastalıktan uzak tutabilmektesiniz. Yavru kedilerde 9- 10 haftalık olduklarında ilk aşılama yapılabilir.

  1. Aşımız Kuduz

Kuduz virüsüne karşı aktif bağışıklık sağlamak amacı ile yapılır . Hayvanlar 3 aylıktan itibaren aşılanmalıdır. Koruyucu bağışıklık; aşı uygulanmasından 14 gün sonra şekillenir. Hayvanlar 3 aylıktan daha önce aşılanmış ise, 3 aylık oldukları zaman tekrar aşılanmalıdır (iki aşı arasında minimum 14 gün olmalıdır). 3-12 aylık iken aşılanmış hayvanlar, ilk aşıdan bir yıl sonra tekrar aşılanmalıdır.

KUDUZ AŞISI ZORUNLUMU ? KEDİ YADA KÖPEĞİME KUDUZ AŞISI YAPTIRMAK ZORUNDAMIYIM? KUDUZ AŞISI YASAL ZORUNLULUK MU ?

Kuduz aşısı kedi besleyenler için aslında yasal bir zorunluluktur. Zira kediniz bir misafirinizi yada bir yabancıyı ısırdığında ya da tırmaladığında halk sağlığı kuralları açısından ısırılan/tırmalanan kişi kedinizin kuduz olup olmadığını teşhis ettirme hakkına sahiptir. Bu tür bir sıkıntıyı bertaraf etmenin en doğru yolu kuduza karşı aşılatmak ve aşılandığının delilini teşkil eden karneyi de emin bir şekilde saklamaktır.

Resmi Gazete Tarihi: 18.01.2012 Resmi Gazete Sayısı: 28177

KUDUZ HASTALIĞINDAN KORUNMA VE KUDUZ HASTALIĞI İLE MÜCADELE YÖNETMELİĞİ

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Kimliklendirme, Aşılama, Önleyici Tedbirler

Aşılama

MADDE 9 – 1) Sahipli ya da sahipsiz tüm kedi ve köpeklerin yılda bir defa hastalığa karşı aşılanması ile aşı kayıtlarının tutulması zorunludur. Sahipli ya da sahipsiz tüm kedi ve köpeklerin aşılanması ve aşı kayıtlarının tutulması aşağıdaki hususlar çerçevesinde yapılır:

  1. a) Üç aydan büyük köpek ve kedi sahipleri hayvanlarını yılda bir defa hastalığa karşı aşılatmakla yükümlüdür. Aşı uygulamasından önce yapılacak parazit tedavileri ve destekleyici uygulamalara veteriner hekim karar verir. İlk aşı uygulamasından sonra yapılacak rapel aşısı üretici firma aksini belirtmemiş ise yirmi bir gün sonra yapılır. Devam eden yıllarda ise üretici tarafından farklı bir süre belirtilmedikçe yılda bir kere aşı tekrarlanır.

LİNK: Http://mevzuat.basbakanlik.gov.tr/Metin.Aspx?MevzuatKod=7.5.15800&MevzuatIliski=0&sourceXmlSearch=kuduz

 

 

Tüm bu bilgiler ışığında kliniğimizde kedilere uygulanan aşı takvimi

 

Yavru Kedilerde Aşı Takvimi

YAŞYAPILAN UYGULAMA
6-8 HaftalıkGenel Kontrol + iç ve dış parazit uygulaması ( 3 ayda 1 tekrarlanır)
8-10 HaftalıkGenel Kontrol + Karma Aşı
9-11 HaftalıkGenel Kontrol + Leukemia Aşısı ( leukemia testi )
10-12 HaftalıkGenel Kontrol + Karma Aşısı ( Tekrarı)
11-13 HaftalıkGenel Kontrol + Leukemia Aşısı ( Tekrarı)
12-14 HaftalıkGenel Kontrol + Kuduz Aşısı ( 3 aydan küçüklere yapılmaz)

 

1 yaştan sonra soraki her yıl için

Yetişkin Kedilerde

 

1 karma aşı

1 Leukemia Aşısı ve

1 Kuduz Aşısı Yapılır.

şılamaya başlanma zamanının belirlenmesi önemli bir noktadır. Aşılamalara yavru 6-7 haftalık olduğunda başlanmalıdır. Daha erken dönemde başlanılacak aşı uygulamaları, istenilen bağışıklık seviyesinin sağlanmasında yetersiz kalacaktır. Bunun nedeni de yavrunun anneden aldığı maternal antikorlardır.

  • Aşılar sağlıklı olan kedilere uygulanmalıdır.
  • İç ve dış paraziti bulunan kedilere aşı uygulanmamalıdır. Aşılanacak kediler parazitlerden arındırılmış olmalıdır.
  • Aşılanacak yavru ve yetişkin kedilerin vücut sıcaklığı normal ( 38-39.5 °C ) sınırlar içinde olmalıdır.
  • Ateşin yüksek olması vücutta bir enfeksiyon olduğunun göstergesidir. Böyle durumlarda öncelikle ateşin (enfeksiyonun) nedeni bulunmalı, tedavi edilmeli ve daha sonra aşılamalara başlanmalıdır.
  • Aşılanacak hayvanlara en az bir hafta öncesinden kortikosteroid (kortizon) türü ilaçlardan biri yapılmamış olmalıdır.
  • Eğer kedinin devam eden bir tedavisi var ise tedavi bitimi ve bir süre sonrasına kadar aşıları ertelenebilir. Bu veteriner hekiminizin karar vereceği bir konudur.
  • Hamile kedilere aşı uygulanmamalıdır Bu dönemdeki aşı uygulamaları kedinize ekstra stres yüklenmesine neden olacaktır.
  • Östrustaki (kızgınlıkta olan) kedilere aşı uygulanmamalı, dönemi bitinceye kadar aşıları ertelenmelidir.
  • İster yavru, ister yetişkin olsun aşılamadan 2 gün önce ve 2 gün sonrasında yıkama yapılmamalıdır.
  • Kedinizin aşı programı, sağlık durumu gözönüne alınarak veteriner hekiminiz tarafından en uygun şekilde hazırlanacaktır. Aşılama için veteriner hekiminizin uygun gördüğü programı aksatmadan ve tarihlerine uyarak yerine getirmeniz yavrunuzun sağlığı açısından önemlidir . Bir iki günlük gecikmeler yavrunuzun sağlığını çok etkilemeyebilir fakat daha uzun zamanlı gecikmelerin risk faktörlerini arttıracağı unutulmamalıdır.

 

Aşılama öncesi yavrularda özellikle dikkat edilmesi gerekenler
Aşılamaya başlanma zamanının belirlenmesi önemli bir noktadır. Aşılamalara yavru 6-8 haftalık olduğunda başlanmalıdır. Daha erken dönemde başlanılacak aşı uygulamaları, istenilen bağışıklık seviyesinin sağlanmasında yetersiz kalacaktır. Bunun nedeni de yavrunun anneden aldığı maternal antikorlardır.

Aşılanacak kediler stres oluşturacak etkenlerden uzak tutulmuş olmalıdır. Bu yüzden yavru size geldikten sonra aşılamalara başlamak için 4-5 gün beklemekte yarar vardır. Bu süreç içersinde yavru hem size hem de başlangıçta onun için yabancı olan ev ortamına alışmak için fırsat bulacaktır. Ayrıca bu 4-5 günlük dönem size yavrunun herhangi bir hastalığı olup olmadığını izleme imkanı da verecektir. Aşılama öncesi yavrulara iyi bir bakım ve beslenme uygulanmalıdır.

Yavru kediler ilk aşılamaya başlanmadan önce dışkı tahlili yapılarak parazit varlığı yönünden incelenmelidir. Yapılan muayene sonucu parazite rastlanırsa yavru önce parazitlerden arındırılmalı, daha sonra aşılarına başlanmalıdır.

Yavruların 6-8 haftalık yaştan başlayarak aşılama serileri tamamlanıncaya kadar geçen sürede çevredeki diğer hayvanlardan izole edilmesi gerekmektedir. Ayrıca aşılamalar bitene kadar yavrular dışarı çıkartılmamalı ve dışarda gezdirilmemelidir.

Kedinizi yavru aşılamaları bittikten bir hafta sonra dışarı çıkarmaya başlayabilirsiniz.

 

Veteriner Hekim Süleyman ÜRKMEZ

Kliniğimize gelen yavru kediler için aşı programına başlamadan önce kediler 6-8 haftalık olduklarında hem sizin sağlığınız açısından önemli olan ektoparazitler (dış parazitler) ve endoparazitler (iç parazitler)den arındırılmalıdırlar.

Seyahat öncesi bu aşıları yaptırmayı unutmayın

Kimimiz iş için, kimimiz ise tatil için… Sıkça seyahat ediyoruz. Ancak keyifli başlayan bir seyahat, bazen, o ülkede kapılan bulaşıcı bir hastalık yüzünden can kaybıyla bile noktalanabiliyor. Bu nedenle, sağlığınızı, hatta hayatınızı riske atmamak için seyahate çıkmadan önce gideceğiniz bölgeye veya ülkeye göre, bazı hastalıklardan korunmanız için aşı olmanız şart. Çünkü aşı, virüs ile bakteri gibi mikroplarla savaşta ve onların ortadan kaldırılmasında en önemli silahımız.

Sağlam ve risk altındaki kişilere uygulanan aşılar sayesinde, vücut kendine zarar verebilecek bu mikropları önceden tanıyor. Bu mikropla karşılaştığında da hızlıca bağışıklık sistemini devreye sokarak savunmayı oluşturuyor. Antibiyotikler de dahil hiçbir ilaç hastalıklara bağlı ölümleri aşılar kadar azaltmıyor. Üstelik aşılar sadece yaptıran kişileri korumuyor, hastalığın ülkeye döndükten sonra diğer kişiler arasında yayılmasını da önleyerek tüm toplumu koruyor. Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirlenen aşıların uygulanmasının yanı sıra kişi yanında bulundurması gereken ilaçlar ve malzemelere yönelik hazırlıklar da yapması gerekiyor. Bu nedenle seyahat planından yaklaşık 6-8 hafta önce doktora başvurularak gerekli bilgilerin alınması çok önemli.


Seyahat öncesi yapılması gereken rutin aşılar neler?

1. MMR (kızamık, kızamıkçık ve kabakulak) aşıları

2. Difteri, boğmaca, tetanoz+polio (çocuk felci) aşıları

3. Hepatit A aşısı

4. Hepatit B aşısı

5. H.influenza tip B aşısı

6. Mevsimlik grip (Influenza) aşısı

7. Suçiçeği aşısı

8. Pnömokok aşısı

9. Menengokok menenjit aşısı

10. Rota virüsü aşısı

Gidilen bölgeye özgü aşılar

1. Sarı Humma Aşısı: Sağlık Bakanlığı genişletilmiş aşı programı dahilinde (Sadece Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü’nde yapılıyor)

2. Tifo Aşısı: Sağlık Bakanlığı genişletilmiş aşı programı dahilinde (Sadece Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü’nde yapılıyor)

3. Kuduz: Yüksek risk altındaki, kuduz virüsü üzerine çalışan laboratuvar görevlileri, veterinerler, hayvan bakıcılarının yanı sıra vahşi doğa görevlileri ile kuduzun yaygın olduğu bölgelere seyahat eden ya da bu bölgelerde yaşayan tüm kişilere ön bağışıklık için aşı uygulanması gerekiyor.

Yan etkileri bitki çayı karışımlarından daha masum

Ülkemizde çocukluk çağı aşılaması gelişmiş ülkelerle aynı seviyede. Ancak erişkinler söz konusu olduğunda tam tersi bir tablo var. Erişkinler aşılanma konusunda yeterince bilgi sahibi olmadıkları gibi, aynı zamanda yan etkileri konusunda da önyargılı olabiliyor. Erişkinlerin çoğu aşı olmaları gerektiğini bilmiyor. "Çocuklukta tüm aşılarımı olmuşum, aşı kartım burada" diyorlar. Bilenler de yan etkileri konusunda ön yargılı bir tutum sergiliyor. Oysa aşılar belli testler ve kontrollü yapılan çalışmalar sonrasında piyasaya veriliyor. Bu nedenle aşının yan etkileri, örneğin kullanılan bitki çayı karışımlarına göre çok daha kontrol altında. Dolayısıyla aşıdan çekinilmemeli.

Aşılanmaya seyahatten 4-6 hafta önce başlayın

Seyahat öncesinde aşılanmaya 4-6 hafta önce başlamak gerekiyor. Peki seyahat son anda çıkmışsa? Bu durumda kişilerin gerek seyahatte gerekse döndükten sonra ateş ve gribal enfeksiyon yakınmalarıyla karşılaşmaları durumunda mutlaka sağlık kuruluşuna başvurmaları gerekiyor. Öksüren kişilerden uzak durmak, ortamı pencere ve kapı açarak havalandırmak ve maske takmak ve sık el temizliği de büyük önem taşıyor.

Aşılanmak önemli, ancak yeterli değil

Uzun zaman önce planlanan bir tatilin, hastalanma riski yaşamadan tamamlanması için aşı gibi koruyucu önlemler dışında, standart koruma yöntemlerinin de uygulanması gerekiyor. Bu yöntemleri şöyle sıralayabiliriz:

  • Ellerinizi sık yıkayın. Sabun ve su bulunmayan koşullarda, alkol bazlı el antiseptikleri kullanın.
  • Suyun temizliğinden emin olmadığınız ortamlarda sadece kaynatılmış veya kapalı ambalajlardaki suyu için. Şişe veya kutulardaki içecekleri ambalajından tüketin. Eğer güvenmediğiniz suları içme zorunluluğunuz varsa kaynatarak veya filtreleyerek, klor/ iyot tabletleri kullanarak tüketin. İçeceklerinizde buz kullanmayın.
  • Sadece pişirilmiş yiyecekleri tüketin. Eğer pişmemiş sebze veya meyve yemek zorundaysanız mutlaka soyarak yiyin.
  • Seyahatten önce, seyahat süresince ve seyahatten sonra önerildiği şekilde sıtma için gereken ilaç ve diğer koruyucu önlemleri uygulayın.
  • Pastörize edilmemiş süt ve süt ürünleri tüketmeyin.
  • Mikrop riski açısından tatlı sularda yüzmekten kaçının. Mutlaka girmeniz gerekiyorsa; başınızı sokmadan ve dalmadan girin.
  • Mesleğiniz değilse özellikle hayvanlarla temastan veya onları beslemekten kaçının. Isırılmanız ya da yaralanmanız halinde, zaman kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurun.
  • Sıtma için riskli bölgelere seyahat edilecek ise korunma için ek bilgi ve ilaç önerisi alın.

*Bu içeriğin geliştirilmesinde Tıbbi Direktörlük katkı sağlamıştır.
*Web sitemizdeki bilgiler kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız. İçeriklerde Acıbadem Sağlık Grubu'nun tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelik bilgiler yer almamaktadır.

RANDEVU AL  

Bakanlığımız tarafından 81 İl Sağlık Müdürlüğü'ne gönderilen yazıyla, aşılama takviminde değişiklikler yapıldı.


İlköğretim 1. ve 8.sınıf okul çağı aşılamalarının, Bağışıklama Danışma Kurulu tavsiyesi doğrultusunda 3 Haziran 2020 tarihinde değiştirilerek Aile Hekimliği Birimlerinde uygulanmasına karar verildi.

İlköğretim 1. sınıfta KKK (Kızamık, Kızamıkçık, Kabakulak) aşısının 2. dozu ve DaBT-İPA (Difteri, Boğmaca, Tetanoz, Çocuk Felci)  aşısının pekiştirme dozu, 8. Sınıfta da Td (Tetanoz, Difteri) aşısının pekiştirme dozu uygulanıyor.   

Yapılan değişiklikle  ilköğretim 1.sınıfta okullarda uygulanan KKK ve DaBT-İPA aşıları, 1 Temmuz 2016 tarihinde doğanlardan başlamak üzere 48.ayına girmiş olan tüm çocuklara Aile Hekimliği Birimlerinde uygulanacaktır. 

İlköğretim 8.sınıfta okullarda uygulanan Td aşısı 1 Temmuz 2007 tarihinde doğanlardan başlamak üzere 13 yaşına (156.ay) girmiş olan tüm çocuklara Aile Hekimliği Birimlerinde uygulanacaktır. 

Yeni uygulama 1 Temmuz 2020 itibarıyla başlayacaktır.

1 Temmuz 2016 tarihinden önce doğmuş ve halen ilköğretime başlamamış olan çocukların KKK ikinci dozu ve DaBT-İPA aşısı 2020-2021, 2021-2022 ve 2022-2023 eğitim ve öğretim dönemlerinde yine okullarda uygulanacaktır. 

Ebeveynlerin, çocuklarının aşılanma bilgilerini aile hekimlerine başvurarak kayıtlardan ve aşı kartlarından takip etmeleri, çocukların aşılanma zamanı geldiğinde gecikmeksizin aile hekimliği birimlerine başvurmaları gerekmektedir.

 

asitakvimi
Gösterim: 1013336
On Soru On Yanıt

 

Bu ayki konumuz; “Genişletilmiş Bağışıklama Programı Kapsamında Soğuk Zincir, Aşıların Saklanması ve Uygulanması”. SorularımızıSağlık Bakanlığı AÇSAP Genel Müdürlüğü’den Dr. Tanju Taşyürek ve Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nden Dr. Birhan Altayyanıtladı.

 

1- Genişletilmiş bağışıklama programı ne amaçla, ne zamandan beri uygulanmaktadır?

 

Bağışıklama hizmetleri, çocukları ve erişkinleri enfeksiyona yakalanma tehlikesinin en yüksek olduğu dönemden önce aşılayarak hastalıklardan koruma amacının güdüldüğü çok önemli bir temel sağlık hizmetidir. Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) verilerine göre gelişmekte olan ülkelerde bebek ölümlerinin beşte biri aşı ile önlenebilir hastalıklardan meydana gelmektedir. Aşı ile önlenebilir hastalıklardan ölümlerin engellenmesi amacıyla DSÖ Genişletilmiş Bağışıklama Programı (GBP) geliştirmiştir. Program 1981 yılından itibaren ülkemizde uygulanmaktadır. GBP, boğmaca, difteri, tetenoz, kızamık, verem, çocuk felci ve hepatit B (1998’den beri) hastalıklarının morbidite ve mortalitesini azaltarak, bu hastalıkları kontrol altına almak amacı ile duyarlı yaş gruplarına enfeksiyona yakalanmalarından önce ulaşıp bağışıklanmalarını sağlamak için yapılan aşılama hizmetlerini içerir. Temel tutum, her doğan bebeğin bir yaşına ulaşmadanönce aşı takvimine uygun olarak bağışıklanmasıdır. Genişletilmiş deyimi, aşısız ya da eksik aşılı bebek ve çocukların saptandığı anda bağışıklanmasının sağlanmasını ve bu uygulamanın ülke genelinde her yerde eşit olarak yapılmasını vurgulamak için kullanılmaktadır.

 

2- Soğuk zincir neleri içerir?

 

Etkin bir aşılama için aşıların üretildikleri fabrikadan uygulanacak kişiye +2/+8 derece ısıda ve güneş ışınlarından korunarakulaştırılmalıdır. Aşıların soğuk olarak taşınması ve saklanmasını sağlayan araç gereç ve kişilerin tümüne “soğuk zincir” denir. Bu tanıma göre aşıların fabrika-merkezi depo -il deposu- sağlık kuruluşu sırasını izleyen taşınmasında dikkatimizi süreci etkileyebilecek tüm etmenlere yöneltebilmeliyiz. Aracın benzini, bölgenin coğrafik özellikleri, çalışanların bilgisi ve ilgisi, olabilecek aksaklıklar (örneğin aracın lastiği patlayabilir), gibi her türlü ayrıntı özenle değerlendirilmeli, önlem alınmalıdır. Bu konuda gereksinim planlaması ve stok kontrolü de önemlidir. Saha çalışmasından döndükten sonra kullanılmaz duruma gelecek aşıların miktarının çok olmaması ve aşı yitiminin az olabilmesi için ya da gereğinden az aşı planlayarak hedeflenen kitlenin bir bölümünün aşısız ,bırakmamak için planlama ve stok kontrolü önem taşır. Sağlık çalışanlarının, pekiştirme amaçlı programlarla hizmet içi eğitiminin düzenli yapılması aşılama sürecinin bütününün önemli bileşenlerindendir.

 

3- Aşıların taşınması ve saklanmasında nelere dikkat edilmelidir?

 

Polio, kızamık ve BCG aşıları ısıya, güneş ışığına ve ultravioleye özellikle duyarlıdırlar. Aşıları kullanılamaz kılan, ısının biriken etkisidir, yani bir defa çok yüksek (30-35 derece ve üzeri) sıcakla karşılaşmak kadar bir çok defa daha az sıcaklıklarla (10-30 derece arası) karşılamak da aşıları aynı derecedebozabilir.

 

BCG ve kızamık liyofilize toz haldedir. Sulandırılmadan OPV gibi dondurulabilir. Bu aşılar donmakla bozulmazlar ve il depolarında dondurularak saklanabilirler. Polio aşıları eridikten sonra yeniden dondurulabilirler ve bu işlem birkaç defa tekrarlanabilir. Bununla birlikte, donma ölü aşıları ve toksoidleri bozar.

 

OPV, kızamık, BCG, menenjit aşıları sıcağa çok duyarlı aşılardır. DBT, DT, Td (Erişkin Tip Difteri Tetanos), tetanos, hepatit B aşıları donmaya çok duyarlıdırlar. BCG ve kızamık aşıları gün ışığı ve UV ışınlarına duyarlı aşılardır. Kızamık aşısı sulandırılarak yapılan bir aşıdır. Bu nedenle aşının yanı sıra aşı sularını dauygun miktarlarda almak gerekmektedir.

 

4- Çalkalama testi nedir?

 

DBT, TT, Td, ve hepati-B aşıları donmaya karşı duyarlıdırlar. Bu aşılar sıfır derecenin altında bozulurlar. Hepatit B aşısı daha duyarlı olup, - 0.5 °C' de donmaya başlar. DBT, DT, Td ve tetanos aşıları -5 / -10 °C' de donmaya başlar, Donma etkisi yapısal olarak adsorbanın şeklinde değişiklik yapar. Aşı pH'sı değişir. Aglutinasyon oluşarak geri dönüşümü olmayan aglumeratlar oluşur. Eritilip uygun ısıya getirilseler de etkinliklerini kaybederler. Böyle bir olasılık varlığında bu aşıların donup donmadıkları araştırılarak, bozuk olanlar imha edilmelidirler.

 

Bu aşıları -3 dereceden daha düşük bir ısıyla karşılaşıp karşılaşmadıkları 'çalkalama testi' ile anlaşılabilir. Bunun için aşı şişesi şiddetle çalkalanır, daha sonra masa üzerine bırakılarak15', 30' ve 60' izlenir. Değerlendirilmek üzere şu sorular sorulur:

 

Soru

Evet

Hayır

1. Aşı floküller içerir ya da granüler görünümde mi?

 

 

2. 15 dakika sonra sıvı kısım ayrılmaya ve şişenin tabanındaçökelti toplanmaya başlamış mı?

 

 

3. 30 dakika sonra üstte berrak bir sıvı, altta çökelti şeklinde hemen hemen ayrışma oluş mu?

 

 

4. 1 saat sonra dibe tamamen çökme olmuş ve çalkalamayla bile yerinden zor oynatılabilen çok yoğun bir çökelti oluşmuş mu?

 

 

 

Yukarıdaki soruların tümüne evet ya da son üç soruya evet yanıtının verilmesi halinde aşı bozulmuştur. Aynı aşıların ısıyla karşılaşarak bozulup bozulmadıkları bu yöntemle anlaşılamamaktadır.

 

5- Aşı ihtiyacı nasıl hesaplanır?

 

Aşılar, İl Sağlık Müdürlüklerine 3'er aylık, sağlık ocaklarına aylık dönemler halinde dağıtılır. Kullanılacak aşı miktarı İl Sağlık Müdürlüğü için bir önceki yılın aynı döneminde, sağlık ocağı için geçmiş aylarda tüketilen miktara yakındır. Bu nedenle önceki dönemlere ait aşıların uygulama miktarının ortalamalarının ve fire yüzdesinin önceden hesaplanmış olması, ihtiyaç belirlemeyi kolaylaştırmaktadır.

 

Fire yüzdesi, bir aşı için tüketilen toplam miktar içinde, soğuk zincirin bozulması, uygulama kayıpları gibi nedenlerle bozulmuş aşıların miktarının yüzde olarak oranıdır.

 

Formüle edersek;

 

(Açılan flakon doz sayısı-Uygulanan doz sayısı)X 100

Açılan flakon doz sayısı

Aylık hedef doz sayısı:

(Yıllık hedef nüfus/ 12 ay) X doz sayısı

Aylık aşı ihtiyacı:

[(Aylık hedef doz sayısı + fire yüzdesi) - Depo miktarı] + 25 rezerv

 

6- Aşı buzdolabının özellikleri neler olmalıdır?

 

Sağlık kuruluşlarında aşıların saklandığı buzdolapları güneş ışığından uzak, soğuk bir yere va arkasındaki duvardan en az 20 cm uzak olacak şekilde yerleştirilmelidir. Buzdolabının yerleştirileceği yerin ortalama sıcaklığı 28 °C'nin altında olmalıdır. Buzdolabının 30 °C'nin üzerinde sıcaklığı olan bir yere yerleştirildiğinde aşıların etkinliği belirgin bir şekilde bozulmaktadır. DSÖ'nün standartlarına göre elektirik kesintisinden sonra kapısı kapalı tutulduğunda en az 6 saat ısının 0 ile 10 °C arasında kalabilmesi gerekmektedir. Ancak yapılan çalışmalarda buzdolaplarının ancak %50-70'inin istenen bu özelliğe uyduğu gösterilmiştir. Isıya en duyarlı aşılar polio ve kızamık olduğu için en çok korunması gereken aşıların bunlar olduğu akıldan çıkarılmamalıdır. Buzdolabının üzerinde sabah akşam ölçülen ısıların yazıldığı bir ısı izlem cetveli olmalıdır. Isı değerleri grafiksel olarak kaydedilmelidir. Buzdolabının kapağı gerekmedikçe açılmamalıdır.

 

7- Aşılar buzdolabına nasıl yerleştirilmelidir?

 

Aşıların konduğu buzdolabına kesinlikle başka birşey konmamalıdır (yiyecek, içecek vs). Buzluğa aşı yerleştirilmemeli, sadece buz aküleri konmalıdır. Aşılar buzluğa ve buzdolabının kapağına konmamalıdır. Polio ve kızamık aşıları buzluğun hemen altındaki üst rafa konmalıdır. BCG orta rafta yer almalıdır. Orta rafta ayrıca termometre bulunmalıdır. Alt rafta DBT, tetanos, DT, hepatit-B ve aşı sulandırıcıları konmalıdır. Soğuk havanın serbestçe dolaşabilmesi için aşı şişeleri arasında 2'şer cm, aşı kutuları arasında 5'er cm aralık bulunmalıdır. Süresi bitmiş aşılar ve yarı kullanılmış aşılar buzdolabına konmamalıdır. Sebzelikte içi su dolu şişeler bulundurulmalıdır. Bu şişeler elektirik kesildiğinde dolap içi ısının daha geç yükselmesini sağlayabilmektedir. Bu sular içilmenin engellenmesi için tuzlu olabilir. Elektrik kesildiğinde ilk yapılması gereken, buz akülerini raflara, aşıların çevresine dizerek dolap içi ısısının yükselmesini geciktirmektir. Ardından elektrik kesintisinin ne kadar sürebileceği araştırılmalı, kesinti uzun sürecekse ve olanak varsa aşılar aşı nakil kapları ile elektrik kesintisinin olmadığı bir yerde bulunan başka bir buzdolabına taşınmalıdır.

 

8- Açılan aşılar ne kadar süre kullanılabilir?

 

BCG aşısı sulandırıldıktan sonra 8 saat içinde (yerli BCG aşısını 4 saat içinde), kızamık aşısı sulandırıldıktan sonra 4 saat içinde, polio aşısı, aşı flakon ısı izlemcisi (flakonun üzerinde kare şeklinde yer alır) kullanılmaz durumunu gösteren renk değişikliğine ulaşana kadar, hepatit-B aşıları 72 ssat kullanılmalıdır.DBT, tetanos, Td,Hepatit-B aşıları intramuskuler yapılır. Hepatit B aşısı gluteal bölgeye yapıldığında etkinliği azalmaktadır. Bu nedenle bu bölgeye yapılmamalıdır. Kızamık aşısı subkutan, BCG aşısı intradermal yapılır. OPV iki damla ağıza damlatılarak uygulanır.

 

9.Ülkemizde uygulanan GBP aşı takvimi nasıldır?

 

Ülkemizde aşı ile önlenebilir hastalıkların epidemiyolojisi, ulaşılabilirlik durumu ve aşıların etkinlik düzeyleri dikkate alınarak Sağlık Bakanlığınca tüm sağlık kurumlarımızda uygulanan aşı takvimi aşağıdaki gibidir.

 

DBT ve OPV aşılarının 1 ile 2. ve 2 ile 3. dozları arasındaki süre minimum 4 hafta olmalıdır. Aynı aşıların 3. dozu ile rapel dozu arasındaki süre ise minimum 12 ay olmalıdır. Aşı takviminde belirtilen aralıklara göre aşıları tamamlanmamış çocuklarda aradan uzun bir süre geçmiş olsa bile, aşılamaya bırakılan yerden devam edilir.

 

BCG, OPV, DBT, kızamık ve hepatit- B aşılarının aynı gün yapılmasında bir sakınca yoktur, ancak aşılar aynı enjektörde karıştırılmaz. Ayrı ayrı enjektörler ile farklı ekstremitelerdenyapılır.

 

Eğer aşılar aynı gün yapılamıyorsa takvimimizde yer alan iki canlı aşı (OPV-BCG, Kızamık-OPV, BCG- Kızamık) arasında süre bırakılması gerekmez. Kızamık hastalığı ya da aşısı sonrası lenfopeni (t lenfosit azalması) oluşma olasılığı nedeniyle, hücresel bağışıklık yetersiz kalabileceğinden Kızamık sonrası BCG uygulanmasında 4 haftalık bir süre bırakmak gerekir.

 

BCG aşısı doğumdan itibaren yapılabilir, ancak uygulama kolaylığı ve daha az komplikasyon olması ve immunitenin gelişimesi nedeniyle 2. ayın bitiminde uygulanması tercih edilir. BCG aşısı, 3. aydan itibaren PPD kontrolü yapıldıktan sonra uygulanır. Aşılama hizmetleri yıl boyunca sürdürülmesi gereken hizmetlerdir. Bu nedenle yaz aylarında aşılama hizmetlerine ara verilmez. OPV aşısı yapıldıktan sonra, çocuğun beslenmesinin sınırlanmasına gerek yoktur. Anne sütü rahatlıkla verilebilir.

 

10. Gebelerde aşılama şeması nasıl olmalıdır?

 

Ülkemizde özellikle İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgesinde gebe tetanosu ve neonatal tetanos çözülmesi gereken bir sorun olarak karşımızda durmaktadır.

 

Primer İmmünizasyon: Hiç aşısız gebe kadınlara 3 doz tetanos aşısı uygulanarak sağlanır. İlk gebeliğinde tetanos 2'nin, doğumu takiben neonatal tetanosa karşı korunmanın sağlanabilmesi için, doğumdan en geç 3 hafta önce yapılmasının sağlanması gerekmektedir. Daha önce çocukluk ve okul aşılarının tamamını alan gebe kadına 1 doz tetanos aşısı uygulaması yeterlidir. Rapel dozlar 5-10 yıllık aralıklarla yapılır. 5 doz tetanos aşısı uygulaması ile doğurganlık çağı boyunca korunma sağlanabilir.

 

Gebe tetanos aşılamalarında hiç aşılanmamış gebelerin primer immünizasyonuna önem verilmelidir. tetanos 2 + (tetanos 3, tetanos 4, tetanos 5 ) aşılama oranı düşük ve neonatal tetanos olgusu saptanan bölgelerde tüm 15- 49 yaş kadınları daha önceki aşılanma durumları sorgulanarak, doğurganlık çağı boyunca 5 doz tetanos aşısı almaları sağlanmalıdır.

 

Doğurganlık Çağı (15-49 Yaş) Kadınlardaki Tetanos Aşı Takvimi

Doz Sayısı

Uygulama Zamanı

Koruma Süresi

Tetanos 1

Gebeliğin 4. ayında

Yok

Tetanos 2

Tetanos 1’den en az 4 haft.sonra

1-3 yıl

Tetanos 3

Tetanos 2’den en az 6 ay sonra

5 yıl

Tetanos 4

Tetanos 3’ten en az 1 yıl sonra ya da bir sonraki gebelikte

10 yıl

Tetanos 5

Tetanos 4’ten en azbir yıl sonra ya da bir sonraki gebelikte

Doğurganlık çağı boyunca

 

Kaynaklar

1- Katkı Pediatri Dergisi, Aşılar, Hacettepe Ü. Tıp Fak. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AB, 1998,19,2-3,

2- Genişletilmiş Bağışıklama Programı ( GBP) Kitapçığı. TSH, 2000,

3- GBP Genelgesi ve Bilgi Notu. TSH,2000,

4- Pediatri El Kitabı Acil Yaklaşımlar ve Tanısal Girişimler, 1995

5- Vaccine Stabilities. WHO,A.Galaska, 1989- 1998.

 

 

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir