diyanet hutbe 22 mart / Cuma Hutbeleri (Vrijdagpreken)

Diyanet Hutbe 22 Mart

diyanet hutbe 22 mart

Diyanet nasıl kör ve sağır oldu

Diyanet İşleri Başkanlığı her hafta Cuma hutbelerini belirliyor ve Türkiye’deki tüm camilerde bu hutbe okunuyor. Diyanet İşleri Başkanlığı hutbeleri belirlerken, o hafta yaşanmış tarihi bir olaya, dini bir bayrama ya da Türkiye için kritik önemdeki anlara da atıf yapıyor. Hutbelerde bu olaylardan söz ediliyor ve tüm Türkiye’deki camilerde bu hutbeler okutuluyor.

Örneğin; 16 Mart 2018 tarihli Cuma hutbesinde Çanakkale zaferine atıf yapılarak, “Milletimizin Varoluş Mücadelesi: Çanakkale Zaferi” başlıklı hutbe okutuldu.

25 Mayıs 2018 tarihinde ise Ramazan Ayı ve oruç tutmakla ilgili, “Tarih: Oruç Ve Kur’ân Ayı Ramazan” başlıklı hutbe okutuldu.

Yine 13 Nisan 2018 tarihinde hutbede Miraç Kandili ile ilgili, “Miraç Kandili: Kulun Allah’a Yakın Olma Çabası” başlıklı hutbe okutuldu.

13 Temmuz 2018 tarihli hutbenin konusu ise, 15 Temmuz 2016 yılındaki FETÖ darbe girişimi idi. Diyanet’in bu kez hutbesinin başlığı “Milletçe Yeniden Doğuş: 15 Temmuz” oldu.

Ağustos ayında Kurban Bayramı, Eylül ayında Muharrem ayı ve Aşure günü hutbenin konusu oldu.

Peki…

Tarihi destanlar, dini bayramlar ve özel günler için “hassasiyet” gösteren Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’na iki gün kala hutbesinin konusu neydi; Ailede Şefkat Ve Nezaket Dili…

95’inci yılının kutlanacağı 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ve Cumhuriyet'i kuranlar, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hatırlanması ve hatırlatılması gereken gelişmeler arasında yer almadı.

Üstelik Diyanet İşleri Başkanlığı, 3 Mart 1924 yılında yine bu Cumhuriyet’i kuranlar tarafından kurulmuştu.

İşte Diyanet’in o hutbeleri:

Odatv.com

Cuma Hutbesi 22 Mart 2019! Diyanet İşleri Başkanlığı Cuma Hutbesi: Kur’an ve Sünnet Bir Bütündür

Binlerce müslüman vatandaş bugün yayınlanacak olan Cuma Hutbesi'ni merak ediyordu. Diyanet İşleri Başkanlığı Cuma Hutbesi'ni resmi internet sayfasında yayınladı. Hutbenin ana teması ise, “Kur’an ve Sünnet Bir Bütündür” oldu.

CUMA HUTBESİ 22 MART 2019

“Kim Allah’a ve Peygambere itaat ederse, işte onlar, Allah’ın kendilerine nimet verdiği peygamberlerle, sıddıklarla, şehitlerle ve iyi kimselerle beraberdir. Bunlar ne güzel arkadaştır!” Nisâ, 4/69.

Aziz Müminler!

Okuduğum âyet-i kerimede Cenâb-ı Hak şöyle buyuruyor: “Kim Allah’a ve Peygambere itaat ederse, işte onlar, Allah’ın kendilerine nimet verdiği peygamberlerle, sıddıklarla, şehitlerle ve iyi kimselerle beraberdir. Bunlar ne güzel arkadaştır!”[1]

Okuduğum hadis-i şerifte ise Resûl-i Ekrem (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Sözün en güzeli Allah’ın Kitabı’dır. Rehberliğin en güzeli ise Muhammed’in rehberliğidir.”[2]

Muhterem Müslümanlar!

İnsanoğluna karşı çok merhametli olan Rabbimiz, onu dünya hayatında yalnız ve desteksiz bırakmamıştır. Kullarına doğru yolu göstermek üzere peygamberler göndermiş, hidayet rehberi kitaplar indirmiştir. İlk insan ve ilk peygamber Hz. Âdem ile başlayan peygamberlik vazifesi hâtemü’l-enbiyâ Muhammed Mustafa (s.a.s) ile sona ermiştir. Hz. Âdem ile başlayan ilâhî mesaj, Peygamberimize indirilen Kur’an-ı Kerim’le taçlanmıştır.

Kıymetli Müminler!

Kur’an-ı Kerim, Allah tarafından bütün insanlığa gönderilen son ilâhî hitaptır. Cenâb-ı Hakkın sözü, kelâmıdır. Okunması ibadet olan Kitâp’tır. Hak ile bâtılı, doğru ile yanlışı, helal ile haramı birbirinden ayıran Furkân’dır. Ruha ve bedene şifa, ahlâkî hastalıkları tedavi eden devadır. Dünya ve ahiret mutluluğunun yollarını gösteren hüdâdır. İnsana yaratılış gayesini hatırlatan Zikir’dir.

Muhterem Müminler!

Sünnet, Sevgili Peygamberimizin hayat tarzı, sözleri, fiilleri ve onaylarıdır. Kur’an, bize imanı ve yalnızca Allah’a kul olmayı emretmiş; sünnet, imanın hakikatlerini öğretmiştir. Kur’an, bize imanımızın gereği olan ibadetleri emretmiş; sünnet, bu ibadetleri nasıl yapacağımızı göstermiştir. Kur’an, bize güzel ahlâkı emretmiş; sünnet ise erdemli bir hayata model olmuştur.

Değerli Müslümanlar!

Peygamber Efendimiz (s.a.s), âlemlerin Rabbinden aldığı vahyi insanlara hem tebliğ etmiş hem de açıklamıştır. Onun güzide yaşantısı, Allah’ın rızasına uygun yaşayan iyi bir Müslüman olmak için önümüzdeki en güzel örnektir. Şu geçici dünyada ve kalıcı ahiret yurdunda huzura ermek istiyorsak, tek çaremiz Peygamberimizin sünnetine uymak, onun gibi yaşamaya, onun gibi düşünmeye ve onun gibi davranmaya çalışmaktır. Kur’an-ı Kerim’de bu durum şöyle ifade edilmiştir: “Andolsun, Allah’ın Resûlünde sizin için; Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı uman, Allah’ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır.”[3]

Kıymetli Müslümanlar!

Resûl-i Ekrem Efendimiz, O’na peygamberlik görevi veren Rabbimizin kontrolü altında yaşamış, bir insan olarak kimi zaman en küçük bir hata işlediğinde bile Rabbimiz tarafından hemen uyarılmıştır. Kur’an’ın ifadesiyle Peygamberimiz (s.a.s) asla heva ve hevesine göre konuşmamış, vahye uymuştur.[4] Ashâb-ı kirâm onun mübarek sözlerini ve davranışlarını büyük bir dikkatle izlemiş ve derin bir hassasiyetle genç kuşaklara aktarmıştır.

Kur’an ve sünnet ayrılmaz bir bütündür. Dinimizin esasını teşkil eden Kur’an’ı, Peygamberimizin sünnetinden ayrı düşünmek imkânsızdır. Kur’an ile sünnet arasına mesafe koymak, “Kur’an bize yeter” diyerek sünnetin dindeki yerini hafife almak, Peygamberimizden bize ulaşan sahih bilgi hakkında şüphe uyandırmak, iyi niyetten uzak büyük bir vebaldir. Zira Kur’an’a iman eden Müslüman toplumların geleneği sünnet ile yoğrulmuş, İslam medeniyetinin temelleri Kur’an ve sünnet üzerine kurulmuştur. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.s) Veda Hutbesi’nde şöyle buyurmuştur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir”[5]

Aziz Müminler!

O halde Yüce Kitabımız Kur’an’a sımsıkı sarılalım ve onun emri üzerine Sevgili Peygamberimizin sünnetine uyalım. Dinimizi en doğru şekilde öğrenme ve yaşama konusunda Kur’an’ın rehberliğinden ve sünnetin izinden ayrılmayalım. Kur’an ve sünneti birbirinden ayırarak din istismarına kapı aralayanlara, şöhret ve çıkar devşirmeye çalışanlara karşı uyanık olalım. Sünneti bugünlere taşıyan hadis külliyatımızın güvenilir olmadığını iddia eden bir zihniyete asla itibar etmeyelim. Sahih sünneti Peygamberimize ait olmayan sözler ve hurafelerle istismar edenlere karşı da uyanık olalım. Allah’ın Kitabı Kur’an’la, Peygamberimizin nezih sünnetiyle hayatını şekillendiren evlatlar yetiştirmek için gayret sarf edelim.

Aziz Müslümanlar!

Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı öncülüğünde cami inşaatlarımız devam etmektedir. Âli cenap milletimizin destekleriyle inşa edilen camilerimizde ezan-ı Muhammedi gök kubbede yankılanmakta, müminler omuz omuza saf tutarak birlik ve beraberliklerini kuvvetlendirmekte, inanmış gönüller ilim ve irfanla buluşmaktadır. Cuma namazından sonra yurt içinde özellikle üniversitelerimizde ve yurt dışında muhtelif ülkelerde yapımı devam eden camilerimiz için yardımlarınıza müracaat edilecektir. Bu vesileyle geçmişten günümüze camilerimizin inşa ve ihyasına katkı sunan siz aziz cemaatimize teşekkür ediyor, yapacağınız yardımların dergâh-ı İlâhî’de kabul olmasını Rabbimizden niyaz ediyorum.

Cuma hutbesi 24 Mart 2023: Bu haftaki cuma hutbesinin konusu ne? Diyanet cuma hutbesinin metnini yayınladı

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Mart 23, 2023 22:10

LinkedinFlipboardE-postaLinki KopyalaYazı Tipi

Cuma hutbesinin konusu nedir, sorusu Diyanet tarafından yanıt buldu. 24 Mart 2023 cuma hutbesinin metni Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayınlandı. Cuma namazı öncesinde Türkiye genelindeki camilerde okunacak olan cuma hutbesinin konusu bu hafta "Ramazan ve Dayanışma" olarak belirlendi. Ramazan ayının öneminin ele alındığı hutbede, depremzedelere de vurgu yapılarak, "Zekât ve diğer bağışlarımızla ihtiyaç sahibi afetzede kardeşlerimizin sıcak yuvalarına kavuşmaları için kalıcı konutlar inşa edilmesine yardımcı olalım." ifadeleri yer aldı. İşte, 24 Mart 2023 cuma hutbesinin metni ve konusu hakkında bilgiler...

1/5Cuma hutbesi 24 Mart 2023: Bu haftaki cuma hutbesinin konusu ne Diyanet cuma hutbesinin metnini yayınladı
2/5RAMAZAN VE DAYANIŞMA
3/5Cuma hutbesi 24 Mart 2023: Bu haftaki cuma hutbesinin konusu ne Diyanet cuma hutbesinin metnini yayınladı
4/5Cuma hutbesi 24 Mart 2023: Bu haftaki cuma hutbesinin konusu ne Diyanet cuma hutbesinin metnini yayınladı
5/5Cuma hutbesi 24 Mart 2023: Bu haftaki cuma hutbesinin konusu ne Diyanet cuma hutbesinin metnini yayınladı

22 Nisan 2022 Cuma hutbesi yayımlandı. İşte Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan 22 Nisan tarihli “Leyletü’l-Kadr: İlahi Lütuf ve İkram Gecesi” konulu Cuma hutbesinin tam metni…

Diyanet Cuma hutbesi yayınlandı mı? 22 Nisan 2022 Cuma hutbesinin tam metni nedir? Peki bu hafta Diyanet cuma hutbesi yayınlandı mı, ne zaman yayımlanacak? Yarınki cuma hutbesi konusu ne oldu? Diyanet Hutbe!

Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından Cuma hutbesi bu hafta Çarşamba günü yayımlandı. Cuma Hutbeleri Müslümanlar tarafından günün en çok merak edilen konuları arasında yer alıyor. Türkiye’nin dört bir yanındaki ve yaklaşık 90 bin camide imamlar tarafından okunacak bu haftanın hutbesinin konusu da vatandaşlar tarafından da yoğun ilgiyle takip ediliyor. İşte bu hafta Türkiye geneli tüm camilerde okunacak Cuma hutbesi konusu ve tam metni…

Cuma Hutbesi 22 Nisan 2022

11 Ayın sultanı Ramazan ayını idrak ettiğimiz, yaklaşan Kadir gecesi ile birlikte rahmet ve bereket iklimini yaşadığımız şu günlerde Ramazan’ın dördüncü Hutbesi Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yayınlandı. Bu yıl Kadir gecesi27 Nisan 2022 Çarşamba gününe denk geliyor. İşte Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan “Leyletü’l-Kadr: İlahi Lütuf ve İkram Gecesi” konulu Cuma hutbesi ve tam metni

Cuma Namazı ve Cuma Hutbesi / Friday Khutbas / خطب الجمعة​​​​​​​​​​ / Freitag Predigt
Tarih: 22.04.2022

LEYLETÜ’L-KADR: iLAHİ LÜTUF VE İKRAM GECESİ

بِسْـــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

إِنَّا أَنزَلْنَاهُ فِي لَيْلَةِ الْقَدْرِ

وَمَا أَدْرَيكَ مَا لَيْلَةُ الْقَدْرِ

لَيْلَةُ الْقَدْرِ خَيْرٌ مِّنْ أَلْفِ شَهْرٍ

تَنَزَّلُ الْمَلَائِكَةُ وَالرُّوحُ فِيهَا بِإِذْنِ رَبِّهِم مِّن كُلِّ أَمْرٍ

سَلَامٌ هِيَ حَتَّى مَطْلَعِ الْفَجْرِ

قالَ رسولُ اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم

مَنْ قَامَ لَيْلَةَ الْقَدْرِ إِيمَانًا وَاحْتِسَابًا غُفِرَ لَهُ مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذَنْبِهِ

Muhterem Müslümanlar!

Hutbemin başında okuduğum Kadir suresinde Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Şüphesiz biz, Kur’an’ı Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. O gece melekler ve Cebrail, Rablerinin izniyle her bir iş için iner dururlar. O gece tan yeri ağarıncaya kadar esenlik doludur.”[1]

Okuduğum hadis-i şerifte Resûl-i Ekrem (s.a.s) şöyle buyuruyor: “İnanarak ve sevabını Allah’tan umarak Kadir gecesini ihya eden kimsenin geçmiş günahları bağışlanır.”[2]

Aziz Müminler!

Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ise ebedi azaptan kurtuluş vesilesi olan Ramazan-ı Şerif’in son günlerindeyiz. Bu müstesna günler, bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesini içinde barındıran günlerdir. Peygamber Efendimiz (s.a.s) bir hadisinde “Kadir gecesini Ramazanın son on gününde arayın!”[3] buyurmuştur.

Kadir gecesi, rahmet ve mağfiretin sağanak sağanak yağdığı, inanan gönüllerin sevgi ve merhametle coştuğu mübarek bir gecedir. Kadir gecesi, unuttuğumuz değerleri hatırlatan, körelen vicdanlarımıza hayat sunan eşsiz bir gecedir. Allah Resûlü (s.a.s) bu gece hakkında ümmetini şöyle uyarmıştır: “Bu gecenin hayrından mahrum kalan, bin ayın hayrından mahrum kalmış gibidir.”[4]

Kıymetli Müslümanlar!

Kadir gecesini kıymetli kılan, o gece indirilen Kur’an-ı Kerim’dir. O Kur’an ki Rabbimiz tarafından gönderildiğine asla şüphe olmayan Kelâmullah’tır. Okunması ibadet olan Zikir’dir. Hak ile batılı, iyi ile kötüyü, eğriyle doğruyu birbirinden ayıran Furkan’dır. İlahi hitap ve ikazın bütün incelikleriyle anlatıldığı Hikmet’tir. Kıyamete kadar gelecek bütün insanlara hidayet yolunu apaçık gösteren Mübin’dir. Buyruklarını düstur edinenleri, ömrünü Kur’an’ın yolunda geçirenleri iki cihanda yücelten Aziz’dir.

Değerli Müminler!

Ramazanın son günleri aynı zamanda itikâf zamanıdır. Nitekim Peygamberimiz, Ramazanın son on gününde itikâfa girmiştir.[5] İtikâf, müminin dünyevi şeylerden uzaklaşarak kulluk bilincini tazelemesidir. Gece gündüz ibadet ve tefekkürle, hamd ve şükürle, tövbe ve istiğfarla meşgul olmasıdır. Bu sayede bizler kendimizle yüzleşme imkânı buluruz. Dünya meşgalesi içinde unuttuğumuz sorumluluklarımızı, akıbetimizi ve ahiretimizi yeniden hatırlarız.

Aziz Müslümanlar!

İçinde bulunduğumuz Ramazanın bu son günlerini ve Kadir gecesini ilahi bir lütuf ve ikram olarak görelim. Zihnimizi ve gönlümüzü Kur’an’a bağlayalım. Onu daha çok okuyalım, anlayalım, yaşamaya ve yaşatmaya gayret edelim. Hatalarımızdan, günahlarımızdan pişman olup vaz geçelim. Ömrümüzün tamamını bereketlendirmek için her gecenin kadrini bilelim, her nimetin şükrünü eda edelim. Böylelikle Rabbimizin mümin kullarına vadettiği Firdevs cennetine varis olalım.

Hutbemi Resûl-i Ekrem (s.a.s)’in şu duasıyla bitiriyorum:

اَللَّهُمَّ إِنَّكَ عَفُوٌّ كَرِيمٌ تُحِبُّ الْعَفْوَ فَاعْفُ عَنِّى “Allah’ım! Sen affedicisin, ikram sahibisin, affetmeyi seversin, beni de affet.”[6]

[1] Kadir,  97/1-5.

[2] Buhârî, Savm, 6.

[3] Muvatta’, İ’tikâf, 6.

[4] Nesâî, Sıyâm, 5.

[5] Buhârî, İ’tikâf, 1.

[6] Tirmizî, Deavât, 84.

Kaynak: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü


Hutbeyi indir

22.04.2022 tarihli Cuma Hutbesini Türkçe, Arapça, İngilizce, Almanca metni, okunuşu ve PDF Formatında indir

Diyanet hutbe Cuma, dibbys, diyanet fetva, cuma hutbesi duası, cuma hutbesi arşivi, cuma hutbeleri pdf, Cuma hutbesi bugün

Diğer Konular

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir