küçük ağaç ın eğitimi özet / KÜÇÜK AĞAÇ’IN EĞİTİMİ - Özet

Küçük Ağaç In Eğitimi Özet

küçük ağaç ın eğitimi özet

Serkan Parlak

Küçük Ağaç’ın Eğitimi öncelikle, yazarın büyük bir duyarlılıkla bütünleştiği Kızılderili bir çocuğun ruhunu yansıtıyor. Olayları aktaran 1. tekil kişi, kahraman anlatıcı, metindeki adıyla Küçük Ağaç, başından geçenleri algıladığı ve hatırladığı kadarıyla okuyucuya aktarıyor. Yaşamayı öğrenmeye çalışan bir çocuğun gözleri ve duyguları bize okumamız boyunca yol gösteriyor, doğanın içindeki yaşamı hem mizah hem de hüzünle sunuyor. Hayatı, ölüm dahil, bütün katmanlarıyla sevdiren derinlikli bir metin var elimizde.

Beş yaşında öksüz kalan bir çocuğun her türlü yapaylıktan uzak, her şeyin güzel yanını görmeyi öğreten bir büyükbaba ve büyükannenin yanında aldığı kısa süreli alternatif eğitimi anlatıyor. Küçük Ağaç’ın öğretmeni “ Büyükbaba Wales” melez bir Çerokidir. İyi bir çiftçi, daha da önemlisi bir bilge kişidir. Çevresindeki bütün canlıları anlayabilir, hissedebilir. Doğanın dengesini yaşayarak öğrenme yoluyla çok iyi kavramıştır. Torununa bir şey anlatacağı zamanı çok iyi bilir. Emir vermez ama unutmayacak biçimde öğretir. Bir şeyi kesin olarak bilmediği durumlarda, kendisine öyle geldiğini, mümkün olduğunu söyleyerek karşılık verir. “ Büyükanne Bonnie Bee” ise filozof edasıyla bazen derin metafizik konulara el atar. Bunları metaforlarla, bir çocuğun anlayabileceği bir biçimde anlatır. Torununa resmi bir okula gitmeden önce kelimeleri, ardından okumayı öğretir. Tarih okur, kavramları tartışırlar; politikacıları, insanları değerlendirirler. Büyükbaba az ve öz konuşarak, torununa elinden geldiğince her konuda yardım eder. Küçük Ağaç’ın Şekspir’den tutun da tarıma kadar birçok konuda bilgisi vardır. Küçük yaşta olmasına rağmen dedesine viski yapımında yardım eder. Ürettiklerini büyükbabasıyla birlikte şehre götürüp Bay Jenkins’e satar, payına düşeni alır. Çalışarak para kazanmayı öğrenir.

Büyükbaba politikacılardan pek hoşlanmaz. Bir gün dağ evine bir politikacı gelir. Küçük Ağaç’ı yanına alarak yetiştirme yurduna götürür. Hem çocuk hem de büyükleri için zor bir durumdur bu. Küçük Ağaç aldığı eğitimin yardımıyla zorluklara katlanmaya çalışır. Ama büyükbabasını tekrar gördüğü gün yurda devam edemeyeceğini anlar, evlerine geri döner. Artık çok mutludur. Zaman akıp geçer. Önce ona hayat bilgisi dersleri veren Söğüt John, ardından rakamları öğreten seyyar satıcı Bay Şarap, sonra sırasıyla büyükbaba ve büyükannesi hayata veda eder. Yetiştirme yurdundan sonra geçen iki yıl mutluluklarla doludur. Küçücük yaşına rağmen ölümü de içine sindirmeyi bilmiştir Küçük Ağaç.

Yazar Forrest Carter, romanını kurgularken şarkı ve şiir gibi farklı edebi metin türlerinden de yararlanıyor.( sayfa 12,72: şarkı; sayfa 20,186, 244:şiir) Buna ek olarak mecaz ve tasvirlerle metni daha da zenginleştiriyor. Yazar bu anlatım biçimlerini etkili bir biçimde kullanarak kurduğu dünya içinde yaşamamızı, roman kişilerine benzer duygular hissetmemizi sağlıyor, benzersiz yapılar oluşturuyor. Kendi ana diline has ifadeleri kullanmaktan kaçınmıyor, çünkü bu bir Kızılderili hikâyesi ve kişilerin anlaşma yolları kendilerine özgü. Mon-o-lah: Toprak Ana, Talcan: Şahin, Pa-koh: Panter, Ti-bi: Arı, Tel-gui: Arı, Oklahama: Uluslar gibi. Çeviride Türkçe dil varlığımızda yer alan torba yerine kullanılan “kıtık” ve hayvan derisinden yapılan bir tür ayakkabı yerine kullanılan “ makosen” sözcüklerini çok sevdim. İşte bu sözcükler içinde yer aldıkları edebi türlerle bütünleşiyor, bizi hikayeye daha fazla dahil ediyor. Metinde küfür ve argo sözcükler yok, ancak Küçük Ağaç büyükanne yanlarında yokken bazen büyükbabayla argo sözcüklerle konuştuğunu bize fısıldayıveriyor.

Küçük Ağaç, yaşayarak ya da doğadan edinilen deneyimlerin metaforlar üzerinden aktarımıyla hayata hazırlanıyor. Bunun için değişik yöntemleri var. Büyükbaba Wales, “gidişat” sözcüğünü hayatın akışı anlamında kullanıyor. “Kondos Olmak” akraba olmaktan ziyade birbirini anlamak yerine geçiyor. Hayvanları tanıtırken insanlarla olan ortak özelliklerini ön plana çıkarıyor. İnsan aklını ikiye ayırıyor: 1. Beden aklı, 2. Ruh aklı. Küçük Ağaç’ın hayatta kalabilmesi için bazı şeyleri öğrenmesi konusunda ona öğütler veriyor. Biriyle konuşurken karşısındaki kişiye saygılı davranmak, onun söylediklerini dikkatle dinlemek gerektiğini vurguluyor. Büyükanne ve büyükbaba Küçük Ağaç’ın geçmişini bilmesi gerektiğini de düşünüyor. Büyükbaba “ Bir adama kendi başına bir şeyler yapmasını öğretirsen, o da o zaman iyi olur” ifadesiyle bireyselliğin de önemli olduğuna işaret ediyor.

Romanda Küçük Ağaç’ın edindiği bilgileri kullandığının bir kanıtı olarak çağrışımlar ve iç konuşmalar yer alıyor. Yetiştirme yurdunda dayak yerken daha önceden edindiği bilgiden hareketle beden aklını kullanır ve çektiği acıyı hafifletir. Tutumlu olmayı kalem ucunu az açarak öğrendiğinden, yetiştirme yurdunda gördüğü adamın kaleminin sivri ucuna bakarak onun nasıl bir kişi olduğu hakkında fikir yürütür. Zorla yerleştirildiği yurt, kazandığı bilgileri uygulamak için ona uygun bir ortam sunar.

Sonuç olarak Küçük Ağaç’ın Eğitimi, bir Kızılderili çocuğun hayat hikâyesinde evrensel insanî değerleri billurlaştırır. Sanal ilişkilerle, hiper gerçeklikle sarmalandığımız gündelik hayatımızı, yapıp ettiklerimizi derinden sorgulamamızı sağlar. İlişkilerin yalnızca insanlarla değil; doğayla, dünya üzerinde var olan bütün canlılarla birlikte sürdürülmesi gerektiğini vurgular. Büyükbabanın da dediği gibi “gidişat” geçmişte, şimdi ve gelecekte çok hassas ve önemli bir konudur. Yaşamı çok sevdirdiği gibi ölüme de duyarlılıkla yaklaşmamızı sağlayan bu metin denge ve döngü üzerine kurulmuş bir hayata benziyor. Özellikle bir çocuğun bakış açısından yaklaşarak bunu fark etmek algılarımızı değiştiriyor. Biz doğanın içindeyiz, onunla hep iletişim halindeyiz, bütünüz aslında. Yazar bu tespitten hareketle bize var oluş nedenimizi ve hayatın anlamını bir kez daha hatırlatıyor.

Serkan Parlak – edebiyathaber.net (18 Temmuz 2019)

Kategoriler Uncategorized

Kitabın Adı :Küçük Ağaç’ın Eğitimi

Kitabın Yazarı :Forrest Carter

Kitap Hakkında Bilgi :


Küçük Ağaç’ın Eğitimi, MEB’in önerdiği kitaplardandır.

Küçük Ağaç’ın Eğitimi küçükken kızılderili adetlerine göre yetişmiş yazarın kendi eğitim sürecini anılarla ve hikayelerle anlattığı içten bir kitap. Küçük Ağaç yazarın kendisi ve ona verilen isim bu. Biz bu anıları okurken kızılderililerin insanın ruhunu okşayan kimi geleneklerini ve beyaz adam tarafından nasıl hor görüldüklerini öğreniyoruz. Küçük Ağaç’ın Eğitimi 1997’de sinemaya da uyarlanmıştır.

Kitabın Özeti :

Annesi ve babası ölünce bir kızılderili olan büyük annesi ve büyükbabası tarafından büyütülen Küçük Ağaç’ın eğitimi nasıl gerçekleştiğini az çok tahmin edebiliyoruz. Bu doğayla tam anlamıyla kaynaşmış bir insanın eğitimi olacaktır. Küçük Ağaç öğrendiği her şeyi görerek ve uygulayarak öğrenecektir. Çünkü bir sınıfta değildir, öğretmeni doğadır. Büyükbabası ona sadece hayatta karşısına çıkacak konuları öğretirken, büyük annesi daha çok ruhsal gelişimi için uğraşacaktır.

Küçük Ağaç annesi ve babası öldüğünde 5-6 yaşlarındayken büyükbabası ve büyük annesinin yanına gider. Kızılderililerin arasında öğrendiği ilk şey gidişattır. Gidişat kızılderili anlayışının ve dolayısıyla Küçük Ağaç’ın eğitiminin temelidir. Gidişatı anlamak gerekir büyükbabasına göre.

Gidişat nedir? “En iyiyi isteme. Hayattan ihtiyacın kadar al. Eğer en iyi geyiği avlarsan, zayıf olan geyik yeterince yavru veremez. Kaplanlar bunu bilirler. İhtiyacından fazlasını alan tek şey arıdır. O da ayılar ve başka hayvanlar tarafından soyulur. Dünya da böyledir.”

Büyükbabası kaçak olarak ormanda viski yaparak geçimini sağlar. Küçük Ağaç ona viskileri taşımasında yardım eder. Sattıkları viskilerden belli bir pay alır. Böylece Küçük Ağaç para kazanmayı ve kullanmayı çok erkenden öğrenir. Kendi kendine alış veriş yapar, bazen de dolandırılır. Bunlar onun için bir derstir. Bilmediği konular hakkında konuşmaz büyükbaba. “Bana öyle geliyor ki…” der. Bildiği konuları da yerinde ve zamanında öğretir. Küçük Ağaç’ın unutmayacağı şekilde.

Küçük Ağaç’ın Eğitimi yaparak yaşayarak öğrenme üzerine kuruludur.

Büyük annesi Küçük Ağaç’a ve büyükbabasına her hafta kütüphaneden aldıkları Shakespeare’i ve Napolyon ile ilgili kitapları okur. Daha birçok kitabı tabii. Günlük sözlükten 5 kelime öğrenmek ve bunları cümle içinde kullanmak zorundadır Küçük Ağaç. Karpuz diker. Fasulye, bezelye, bamya gibi sebzelerin ekim zamanlarını bilir. Ne zaman olgunlaştıklarını bilir. Bir keresinde sevdiği bir elmanın tohumlarını dere boyunca diker. Küçük Ağaç’ın eğitimindeki en önemli nokta, eğitiminin gerçek hayatta işe yaramasıdır.

Kızılderililerin kendine has değerleri vardır. Mesela bir kızılderili birine hediye vermek isterse, hediyeyi onun bulacağı bir yere bırakır. Teşekkür istemez, beklentisi olmaz. İçinden geçtiği için yapar. Yalandan bir hediyeyi sunmaz, yarım gönülle bir şeyi teklif etmez. Sonra kızılderililer ağlamazlar. Beyaz adam kızılderililerin çocuklarını, annelerini, babalarını ve kardeşlerini öldürdüklerinde kızılderililer ölülerini araçlara koymazlar. Baba oğlunun ölüsünü kucağına alır, büyük kardeş küçük kardeşi. Beyazların arasından ölülerini taşıyarak geçerler. Kimi beyazlar çok etkilenir bu sahneden ve çok ağlarlar. Ama kızılderililer ağlamaz.

Daha sonra Küçük Ağaç büyük annesi ve büyükbabasının yanından alınır uygunsuz şartlarda büyümemesi gerektiği için. Sonuçta büyükbaba kaçak viski yapımından dolayı bir kez içeri girmiştir. Gittiği okula uymakta çok zorlanır Küçük Ağaç. Pink Floyd’un Another Brick On The Wall şarkısıyla itiraz edilecek bir yatılı okuldur burası. Bir keresinde derste öğretmen hayvan fotoğrafları gösterirken birbirinin üstüne çıkmış iki geyik gösterir. Bu hayvanların ne olduklarını ve ne yaptıklarını sorar. Çocuklar bunların geyik olduğunu ve oynadıklarını söyler. Küçük Ağaç ise onların eşleştiklerini, üstteki geyiğin bir erkek, alttakinin ise bir dişi geyik olduğunu söyler. Ağaçların yeşilliği de eşleşme zamanında olduklarını gösteriyor der. Bunun üzerine öğretmenler döverler Küçük Ağaç’ı iyice. Ama Küçük Ağaç ağlamaz bir kızılderili olarak. Beden aklını uykuya bırakıp ruh aklı ile dayağı görür. Sonra pes eder müdür ve ona oda hapsi verir. En kötüsü de bunca olaydan sonra bile Küçük Ağaç neden cezalandırıldığını öğrenebilmiş değildir.

kucuk agacin egitimi

Yazar Forrest Carter, Küçük Ağacın Eğitimi isimli kitabında Kızılderelilerin yaşamış oldukları dramları anlatmıştır. Yazar beyaz adamların yaptıklarını anlamakta zorluklar çeken küçük bir çocuğun yaşadıklarını onun gözünden anlatmaya çalışmıştır.

Küçük Ağacın Eğitimi kitabı, Çeroki Kızılderelilerinin dramını beş yaşında bir çocuğun gözünden anlatan otobiyografik bir romandır. Roman olayları bir çocuğun gözünden anlatması sebebiyle  Şeker Portakalı  ve Bülbülü Öldürmek kitaplarına da benzetilebilir. Bu yönüyle etkili bir eser olma özelliğini kazanabilmiştir.

Aslına bakarsanız kitapta iyi ve kötünün mücadelesi anlatılmaya çalışılmıştır. Küçük ağaç bir eğitim almıştır ancak bu eğitim klasik manada bir eğitim değildir. Küçük Ağaç hayatının dersini almıştır. O daha küçücük yaşında hayatın ne kadar zorlu ve insanların ne kadar insafsız olabileceğini yaşayarak gözlemlemiştir.

Küçük Ağaç beş yaşında anne ve babasını kaybetmiştir. Anne ve babasını kaybetmesi Küçük Ağaç üzerinde ciddi bir travma oluşturmuştur. Küçük Ağaç yaşadıklarından dolayı dünyaya ve insanlara olan güvenini kaybetme aşamasına gelmiştir ve beyaz adamların yaptığı kötülükler Küçük Ağaç’ın çilesini daha da artırmıştır.

Anne ve babasını kaybeden küçük Ağaç büyük babası ve büyük annesi ile yaşamaya başlamıştır. Küçük Ağacın büyük babası ve büyük annesi geçimlerini viski yapıp  satarak sağlamaktadırlar. Küçük Ağaç onların yanında kaldığı zaman süresince beyaz adamların sayısız kötülüklerine şahit olmuştur.

Kitapta Kızılderelilerin hayata bakış açılarını görme imkanına sahip olabiliriz. Kızılderelilerin hayata bakış açıları çok farklıdır. Onlara göre bir şeyleri anlamak ve sevmek aynı şeydir; Tanrıyı anlamazsan ne insanları ne de Tanrıyı sevebilirsin. Kitapta sevgi, arkadaşlık, samimiyet gibi erdemler Kızıldereli mantığı ile işlenmiştir.

Kitapta beyaz adamın insafsızca yok ettiği Çeroki Kızılderelileri ve onlara ait olan varlıkların yok edilmesi anlatılmıştır. Kızılderelilerin yaşadıkları acılar ve hayal kırıklıkları gözler önüne serilmeye çalışılmıştır.

Küçük Ağaç’ın Eğitimi okulda verilen klasik eğitime benzemez; onun eğitimi daha çok yaşamı ve doğayı doğru algılamayı ve doğaya uyum sağlamayı, doğanın bir parçası olmayı gerektirir. Küçük Ağaç, doğa ile belirli bir ahenk kurarak yaşama gayretinde iken beyaz adamın her şeyi acımadan yok etmesini anlamlandırmakta çok zorlanmaktadır.

Küçük Ağaç’ın Eğitiminde iki farklı dünya gözler önüne serilmektedir: Bir tarafta iktidar tutkusu ve zalimliğin hüküm sürdüğü çıkarlar dünyası, diğer tarafta ise sevgi, dostluk, iyilik gibi erdemlerin olduğu ütopik dünya.

Yazar Forrest Carter, küçük bir çocuğun gözünden iyi ve kötünün mücadelesini sembolik olarak anlatmaya çalışmıştır. Değerler eğitimine bir gönderme yapması sebebiyle faydalı bir kitaptır.

 

 

Yazdır

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır