Frizbi Anlamı
kaynağı değiştir]
- Stancil. E. D., and Johnson, M. D.; Frisbee, A Practitioner's Manual and Definitive Treatise, Workman Publishing Company, New York (Haziran ); ISBN
- Norton, Gary; The Official Frisbee Handbook, Bantam Books, Toronto/New York/London (Haziran ); no ISBN
- Danna, Mark, and Poynter, Dan; Frisbee Players' Handbook, Parachuting Publications, Santa Barbara, Kaliforniya (); ISBN
- Tips, Charles, and Roddick, Dan; Frisbee Sports & Games, Celestial Arts, Millbrae, Kaliforniya (Mart ); ISBN
- Tips, Charles; Frisbee by the Masters, Celestial Arts, Millbrae, Kaliforniya (Mart ); ISBN
- Lorenz, Ralph; Spinning Flight: Dynamics of Frisbees, Boomerangs, Samaras and Skipping Stones, Copernicus, New York (Eylül ); ISBN
Dış bağlantılar[değiştir Frizbi
Frizbi, genellikle plastikten yapılan ve çapı yaklaşık 20–25&#;cm olan disk. 13 Ocak 'de Wham-O tarafından ilk kez üretilmeye başlanan[1] frizbiyi her yaştan insanın yanında köpekler gibi hayvanlar da oyun amaçlı kullanmaktadır.
Tarih[değiştir kaynağı değiştir]
Kaynakça[değiştir Do not share my Personal Information. Bir cümlede Frizbi kullanım örnekleri ve çevirileri
Nikel alaşımı havada frizbi yakalayabilir mi? Bilmiyorum Korvo?Can nickel alloy catch a Frisbee in the air?Elbette sakladım.{ \an2} -Bir frizbi belki ama şapka değil.Of course I kept it. A Frisbee, maybe, but not a hat.Zorlama. Tamam, biraz frizbi oynayalım.Don't push it. All right, let's play some Ultimate.Hey,"Frisbie. Oh, thanks.Üç tane'' Frizbi'' anahtarım var, bugün dükkânda göstereceğim, yani.I got three keys of"Frisbees" showing up at the store today, so.Disko kayıtları frizbi gibi etrafa saçıldı.Disco records were hurled like frisbees.Frizbi yakalayan köpekler, parktaki güvercinler,?Dogs catching Frisbees? Pigeons in the park?Frizbi yakalayan köpekler, parktaki güvercinler,?Pigeons in the park? Dogs catching Frisbees?Frizbi ve bloknot taşıyan tiplerdensin, ha?Kadınlar bana sokakta frizbi atar gibi kuku atıyorlar!Women throw pussy at me on the street like frisbees!Artı üç kedi, iki köpek, bir kaplumbağa ve üç frizbi.Plus three cats, two dogs, a turtle and three Frisbees.Az önce kör çocuklardan frizbi çaldım.I just stole frisbees from blind children.Paranı yeni bir Xbox ve frizbi almak için harcadık.We already spent your money on a new Xbox and more frisbees to eat off of.Çocuklara şeker, futbol topu oyuncak bebek ve frizbi atıyoruz.We threw candy to the kids, soccer balls, dolls and frisbees.Kaç tane ilk öpücükler, kaç frizbi kaybolmuştur?How many first kisses kissed. Frisbees lost?Bugün mağazda göstereceğim yani üç tane frizbi anahtarım var.I got three keys of"Frisbees" showing up to the store today, so.Pervane kayışı, ışık. uydu anteni, frizbi, sıcaklık.Fan belts, satellite dishes, Frisbees, heat, light.Frizbi oynayan kimseyi görebiliyor musunuz olduğunuz yerden?Frizbi üstünden gevrek yerdik. Sırf tabağımız yok diye hem de.We used to eat cereal out of frisbees because we didn't have any bowls.Git de davulcu çevrenle frizbi oyna ve politikayı yetişkinlere bırak.Go play ultimate Frisbee with your drum circle and leave politics to the adults.Her şey vardı. Frizbi, futbol beyzbol, her şey. Sen söyle.Everything-- Frisbee, uh, football, baseball, anything, you name it.Cromley denen çocukla frizbi oynamaya geç kaldım.I'm late to play Frolf with that Cromley guy. Sonuçlar: , Zaman: ![]()
nest...
Frizbi
Frizbi, genellikle plastikten yapılan ve çapı yaklaşık 20–25&#;cm olan disk. 13 Ocak 'de Wham-O tarafından ilk kez üretilmeye başlanan[1] frizbiyi her yaştan insanın yanında köpekler gibi hayvanlar da oyun amaçlı kullanmaktadır.
Tarih[değiştir kaynağı değiştir]
Kaynakça[değiştir Do not share my Personal Information. Bir cümlede Frizbi kullanım örnekleri ve çevirileri
Nikel alaşımı havada frizbi yakalayabilir mi? Bilmiyorum Korvo?Can nickel alloy catch a Frisbee in the air?Elbette sakladım.{ \an2} -Bir frizbi belki ama şapka değil.Of course I kept it. A Frisbee, maybe, but not a hat.Zorlama. Tamam, biraz frizbi oynayalım.Don't push it. All right, let's play some Ultimate.Hey,"Frisbie. Oh, thanks.Üç tane'' Frizbi'' anahtarım var, bugün dükkânda göstereceğim, yani.I got three keys of"Frisbees" showing up at the store today, so.Disko kayıtları frizbi gibi etrafa saçıldı.Disco records were hurled like frisbees.Frizbi yakalayan köpekler, parktaki güvercinler,?Dogs catching Frisbees? Pigeons in the park?Frizbi yakalayan köpekler, parktaki güvercinler,?Pigeons in the park? Dogs catching Frisbees?Frizbi ve bloknot taşıyan tiplerdensin, ha?Kadınlar bana sokakta frizbi atar gibi kuku atıyorlar!Women throw pussy at me on the street like frisbees!Artı üç kedi, iki köpek, bir kaplumbağa ve üç frizbi.Plus three cats, two dogs, a turtle and three Frisbees.Az önce kör çocuklardan frizbi çaldım.I just stole frisbees from blind children.Paranı yeni bir Xbox ve frizbi almak için harcadık.We already spent your money on a new Xbox and more frisbees to eat off of.Çocuklara şeker, futbol topu oyuncak bebek ve frizbi atıyoruz.We threw candy to the kids, soccer balls, dolls and frisbees.Kaç tane ilk öpücükler, kaç frizbi kaybolmuştur?How many first kisses kissed. Frisbees lost?Bugün mağazda göstereceğim yani üç tane frizbi anahtarım var.I got three keys of"Frisbees" showing up to the store today, so.Pervane kayışı, ışık. uydu anteni, frizbi, sıcaklık.Fan belts, satellite dishes, Frisbees, heat, light.Frizbi oynayan kimseyi görebiliyor musunuz olduğunuz yerden?Frizbi üstünden gevrek yerdik. Sırf tabağımız yok diye hem de.We used to eat cereal out of frisbees because we didn't have any bowls.Git de davulcu çevrenle frizbi oyna ve politikayı yetişkinlere bırak.Go play ultimate Frisbee with your drum circle and leave politics to the adults.Her şey vardı. Frizbi, futbol beyzbol, her şey. Sen söyle.Everything-- Frisbee, uh, football, baseball, anything, you name it.Cromley denen çocukla frizbi oynamaya geç kaldım.I'm late to play Frolf with that Cromley guy. Sonuçlar: , Zaman: ![]()
nest...
Do not share my Personal Information.
Bir cümlede Frizbi kullanım örnekleri ve çevirileri
Nikel alaşımı havada frizbi yakalayabilir mi? Bilmiyorum Korvo?
Can nickel alloy catch a Frisbee in the air?
Elbette sakladım.{ \an2} -Bir frizbi belki ama şapka değil.
Of course I kept it. A Frisbee, maybe, but not a hat.
Zorlama. Tamam, biraz frizbi oynayalım.
Don't push it. All right, let's play some Ultimate.
Hey,"Frisbie. Oh, thanks.
Üç tane'' Frizbi'' anahtarım var, bugün dükkânda göstereceğim, yani.
I got three keys of"Frisbees" showing up at the store today, so.
Disko kayıtları frizbi gibi etrafa saçıldı.
Disco records were hurled like frisbees.
Frizbi yakalayan köpekler, parktaki güvercinler,?
Dogs catching Frisbees? Pigeons in the park?
Frizbi yakalayan köpekler, parktaki güvercinler,?
Pigeons in the park? Dogs catching Frisbees?
Frizbi ve bloknot taşıyan tiplerdensin, ha?
Kadınlar bana sokakta frizbi atar gibi kuku atıyorlar!
Women throw pussy at me on the street like frisbees!
Artı üç kedi, iki köpek, bir kaplumbağa ve üç frizbi.
Plus three cats, two dogs, a turtle and three Frisbees.
Az önce kör çocuklardan frizbi çaldım.
I just stole frisbees from blind children.
Paranı yeni bir Xbox ve frizbi almak için harcadık.
We already spent your money on a new Xbox and more frisbees to eat off of.
Çocuklara şeker, futbol topu oyuncak bebek ve frizbi atıyoruz.
We threw candy to the kids, soccer balls, dolls and frisbees.
Kaç tane ilk öpücükler, kaç frizbi kaybolmuştur?
How many first kisses kissed. Frisbees lost?
Bugün mağazda göstereceğim yani üç tane frizbi anahtarım var.
I got three keys of"Frisbees" showing up to the store today, so.
Pervane kayışı, ışık. uydu anteni, frizbi, sıcaklık.
Fan belts, satellite dishes, Frisbees, heat, light.
Frizbi oynayan kimseyi görebiliyor musunuz olduğunuz yerden?
Frizbi üstünden gevrek yerdik. Sırf tabağımız yok diye hem de.
We used to eat cereal out of frisbees because we didn't have any bowls.
Git de davulcu çevrenle frizbi oyna ve politikayı yetişkinlere bırak.
Go play ultimate Frisbee with your drum circle and leave politics to the adults.
Her şey vardı. Frizbi, futbol beyzbol, her şey. Sen söyle.
Everything-- Frisbee, uh, football, baseball, anything, you name it.
Cromley denen çocukla frizbi oynamaya geç kaldım.
I'm late to play Frolf with that Cromley guy.
Sonuçlar: , Zaman: